Katalog

14ŞUBAT1993PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER IHdıakkında soruştunna •ANKARA(ANKA)- BaşbakanlıkYüksek Denetleme Kurulu, TEK'in ağrlıkh olarak ANAP Lktidari dönemini kapsayan 1991 yılı faalivetleriyle ilgili 1 Oayn konuda soruşturma istedi. Soruşturma konulan arasında, İstanbul Şafak faturalama projesi. AmbarL fueül santrah alımlan, TEMSAN Yatınm Projesi ircaması. Kangal. vJrhanelı. Yeniköy, Yatağan Termik Santrallan. güç kablosu ve nakil hatlan yapırru ile usulsüz personel alunı yeralıyor. Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu'nun Türkiye Elektrik Kurumu'nun 1991 yılı faaliyetlerine ilişkin raporunda soruşturma istedığı konulardan ilkini 5 milyar liraya yakın bir harcama ile uygulama aşamasmda getirilen "İstanbul pilot bölge Şafak faturalama projesinin yok sayılarak yeni bir projenin haarlanması oluşturuyor, işin DRT yeminli müşavirük firması ile yapılan mali yönetimi geliştirme projesi kapsamında yeniden ele alınmasının soruşturulması isteniyor. başkanlar azledilebilecek • ANKARA(AA)- Hükümetin koalisyon protokolü ve demokratikleşme programı çerçevesinde yere! yönetimin yeniden yapılandınlmasına 'işkin yasa değişiklıği ıiazırhklan sürüyor. Yerel yönetimlerden sorumlu devletbakankğı yasa tasansına esas oluşturmak üzere haarlanan taslak raporda, başansız belediye başkanlannın seçmenler tarafından görevden alınabilmesi, belediye gelirlerinin arttınlması ve komısyon toplanülanna sivil toplum kuruluşlannın temsilcilerininde katılabilmesine olanak sağlayacak düzenlemeler öngörüldü. Yasa üzerinde çalışmalannı sürdüren ortak komisyona sunulan taslak raporda, merkezin denetimin azaltılması ve yerel yönetımlere ağırhk veren bir görev bölüşümü yapılması ana ilke olarak kabul edildi. İkimüsteşar yapdımctsı görevdenalındı • ANKARA (AA) - Tanm ve Köyişleri Bakanlığı'nda 2 müsteşar yardımcısı görevden alındı. Müsteşar yardımcılanndan Haşiın Oğütgörevdenalınarak Washington tanm müşavirliğine. Fevzi Küıç ise Lefkoşa Tanm Müsavirliği'ne atandı. Boşalan müsteşar yardımcılıklarından birine lanmsal araştirmalargenel müdürii Alpaslan Pehlivantûrk'ün getirileceği öğrenildi. TYS'den Mesin'e destek • İSTANBUL (ANKA) -Türkiye Yazarlar Sendikası Genel BaşkanıOktay Akbal, Şeytan Ayetleri'ni yayınlayacağmı açıklayan Aziz Nesin 'in Türk demokrasisinin sigortası olduğunubelirtti. Akbal, Nesin'eçekilen silahın, demokrasiye çevrilmiş bir silah olacağpnı kaldetti. Akbal, yaptığı yazılı açıklamada. Ortaçağ bağnazlığı içindekı bazı çevrelere karşı, düşünce ve yaratma özgürlüğünü savunan Nesin"i savunduğunu vurguladı. AkbaJ, "Nesin, demokrasimizin sigortalanndan biridir. İnsanlık Nesin gibi özgür düşünccdcn yana yaratıcılan gözü gibi korumak zorundadır.Bütün yönetidleri bu konuda uyanyoruz" dedi. ûSP'den sıcak yaklaşım' • İSTANBUL (AA)-SHP İstanbul ll Başkanı Yûksel Çengel, özellikle DSP'den sosyal demokratlann birleküği için daha sıcak bir yaklaşım beklediklerini söyledi. Çengel, "HP-SODEPbirleşmesi gerçeklesürilmiş birlikteliğin yarannı kamuoyuna göstermiştir. Önemli olan sosyal demokratlann büyük birukteliğini, tüm birlikteliğini gerçekleştirmektir. Bireysel davranışlar birlikteliği daima zedelemiştir.Sosyal demokratlann bîrleşmesi önünde tek engel liderlik sorunu değildir" dedi. Toplu gözaltına alınanlar için Avrupa İnsan Haklan Komisyonu'na başvuruldu: IdiPde ıızıuı gözaltı: 30günCELALBAŞLANGIÇ Türkiye, Avrupa'nın önünde yine yanıtlaması güç bir soruyla karşı karşıya. Önümüzdeki günlerde Tür- kiye'ye "Hani sen CMUKu çıkarmıştın0 Gözaltı sürelerin- de, sorguda Avrupa standardı- nı tutturacaktın? Bu gözalünda otuz gün de ne oluyor?" diye soranlar çıkabilir. DYP-SHP koalisyonu iç ve dış kamuoyuna bir yandan "Türkıye ınsan haklanna say- gılı bir ülke hahne geliyor" me- sajım vererek. 12 Eylül yöneti- mi ve ANAP ıktidannın. insan haklan ihlallerine dönük olum- suzluklannı gidermeye çalışır- ken, Türkiye'nin özellikle Gü- neydoğusu'nda otuz gün süreli gözaltlan yaşanıyor. Gözalünda "Avrupa stan- dardı" değil ama "Güneydoğu standardı" olan otuz günlük gözaltı olayı son olarak Idil'de meydana geldi. İçlerinde SHP • Bu. Avukat Hasip Kaplan'ın Avrupa Insan Haklan Komisyonuına ikinci başvurusu. Kaplan iîk başvurusunu 1989 yılında, kendilerine dışkı yedirildiğini savla- yan Cizre'nin Yeşilyurt köylüleri için yapmışü. Komisyon yıllar süren yazışmalardan sonra olayla ilgili ilk duruşmayı, 1993'ün Ocak ayında yaptı. Duruşma sonucunda komisyon, Yeşilyurt köylülerinin yakınmasını yerinde bularak köyjülerle Türkiye'nin ortak masaya oturarak soruna, "dostane çözüm" bulmalannı kararlaştırmıştı. Gözaltındakilenn avukatı Hasip Kaplan bir başvuru da İdil Cumhuriyet SavcılığYna yapar. Başvurusunda olayı an- İatan Kaplan, Olağanüstü Hal"de uygulanan gözaltı süre- sini şöyle saptıyor: •'Müvekkil sanıklann gözaltı süreleri şimdiden on beş günü aşmıştır. Her ne kadar DGM kapsamındaki suçlarda göze- tim süresi CMUK'nun yeni de- ğişikliğj ile de ayn tutulmuş ve on beş gün olarak belirlenmiş, bu sürede Olağanüstü Hal hu- kukunun uygulandığı bölgede ikı katı yani otuz gün olarak be- Iirlenmiştir..." Kaplan dilekçesinde, uzun uzun Türkiye'nin imzaladığı uluslararası sözleşmelerin uy- gulanmasında ön görülen gö- zaltı sürelerinin, dört gün oldu- ğunu örnek olaylarla anlatıyor. Ardından da "sonuç ve isteği'"- ni dile getiriyor: "Yukanda açıkladığımız ne- İdil İlçe Başkanı ile CHPb ilçe meclısi üyesinin de olduğu kala- bahk. 22 Ocak 1993'te gözaltı- na alınıyor. O gün bu gündür de gözaltındalar. Gözalündaki dört kişinin avukatı Hasip Kap- lan, Olağanüstü Hal bölgesin- deki önemli insan haklan "ka- zanımlanndan" biri olan "gö- zaltına otuz gün kalabilme" hakkını, 25 Şubat'a kadar kul- lanacak olan dört kişi için Av- rupa İnsan Haklan Komisyo- nu Başkanlığfna, "Acil önlem alınmasf isteğıyle başvurdu. Kaplan"m dün Komisyonun Strasbourg'daki başkanbğına gönderdiği, gözalündaki Hüse- yin Demir, Şükrü Süsin, Faik Kaplan ile ilgili dilekçesi şöyle: "Adma başvurduğum mü- vekkillerimden Hüseyin Demir SHP, yani DYP-SHP koalisyo- nunda ortağı olan partinin ilçe başkanıdır. 22 Ocak 1993 tari- hınden bu yana gözaltındadır. Şükrü Süsin eski SHP İlçe Sek- reteri, Yenimahalle Muhtan olup aynı tarihte gözaltına alın- mıştır. Faik Kaplan ise CHP ilçe yöneticisi olup, aynı za- manda Hürriyet Haber Ajansı Muhabiri'dir. 29 Ocak 1993 ta- rihinde gözaltına ahnmıştır. Bu şahıslaria bırlıkte Emin AdıbelK, Yusuf AdıbeUi. Hıdır Adıbeüi. Hazcr Adıbelli, Gûlek AdıbeUi. Hasan Oral, Hamh Babet. Alı Erdenci, Rahman Bulut. Ali Aslan. Kerim Asian, Aü Aslan, Yusuf Başaran. Mehmet Başaran, Çetin Atlık, Çetin Abay, Mustafa Abay, Se- lahattin Genç, Şehmus Çinko. Selim Karagül, Rıdvan Anç. Mehmet Atça, Hasao Doğan, Selahattin Erdemci, 22-25 Ocak 1993 tarihleri arasında birlikte gözaltına alınrruş olup, Şırnak ili İdil Ilçesi Emniyet Amirliği ve Jandarma Merkez Komutanlığfnda gözaltında bulunmaktadırlar. Bu durumda gözaltı süresi yaklaşık otuz güne ulaşmakta- dır. Bu uzun gözaltı süreleri Türkiye'nin imzacısı olduğu ve işkenceyi önlemeye yönelik Av- rupa İnsan Haklan Komis- yonu'nca ve Avrupa Divanı'- nca benimsenen ve istikrar kes- beden içtihatlara göre, suç ne olursa olsun makul gözakısü- resinin dört günü aşmamasfka- bul edilmesine rağmen Türkiye Olağanüstü Hal hukukunda otuz gün gözaltı süresi uygu- layarak ciddi insan haklan ih- lallerine neden olmuştur. Dı- şandan aldığımız duyumlar müvekkillerimizin sağlık du- rumlannın endişe verici oldu- ğuna işaret etmektedir! Nite- kim CHP heyetinden bir grup milletvekili. 8 Şubat 1993 tari- hinde İdil ilcesinde güvenlik güçleri ve amirleri ile görüşme- lerine rağmen, aradan geçen bir hafta içinde iyileşme görülme- miş, sanıklar yargıç önüne çıka- nlmamıştır. Yukanda açıkladığımız ne- denlerle iç tüzüğün otuz altıncı maddesi uyannca sanıklann doktor ve yargıç önüne bir an önce çıkanlması için, tarafdev- leün uyanlarak acil önlem alın- masını dilerim." w Ingikere1988yıhndamalıkıımobnuştuCMUK kapsamı dışında bırakıldığı için DGM 9e ilgili suclarda gözaltı süresi •nMüye'de 15 gün. Ancak bu süre Olağanüstü Hal'de verilen sa>cıhk uzatmasi)la 30 güne kddar çıkabfliyor. Uzun gözaltı nedenhle Avrupa İnsan Haklan Konüsyoaj'nda mahkum olan ülkeier var. Buniardan biri de tngütere. 1988 yılnda İngiltere'de gözaltınaalaan Brogan adb tRA militam oa günü aşkın birsüre gözaltmda tutuldu. Açılan dava sonucunda Ingfltere Hükümeti, dört günolan "makul 'süresini aşOğj için mahkum oldu. Ingiltere "terör suçlarmın soruşturmasuun «cd zoriuklan olduğu" yolunda itirazda buhmdu. Ancak Ingütere'nin itirazlan ve koyduğncekmceler bu ûlkeyi mahkum otanaktan kurtaramadı. denlerle müvekkillerimi gözal- tına alarak, makul bir süreden fazla gözaltında tutarak. hürri- yeti tahdit eden görevliler hak- kında kovuşturma açılmasını dilerim..." Çelişen standartlar Türkiye'degözaltısüresi "Av- rupa standartlan" ile çelişiyor. Güneydoğu"da gözaltı süresi de "Türkiye standardı" ile çelişi- yor. Avukat Kaplan'ın başvurusu şu anda Avrupa Konseyi İnsan Haklan Komisyonu'na ulaş- mış durumda. Dilekçeyi alanlar herhalde "Allah allah, hani bu Türkiye demokratikleşiyordu? Hani CMUK'ta düzenleme ya- pıp gözaltı sürelerini Avrupa standardma getirmişlerdi?" di- ye sormazlar mı? Yoksa "şeffaf karakollar" gözalünda "rahat rahat" otuz gün kaknsın diye mi hükümet programında var. Diyarbakır'da 6 gün önce başlayan eylem, dönüşümlü uygulanacak Cezaevinde nöbetleşe açlık grevi • Diyarbakır Cezaevi'nde tutuklu ve hükümlülerin 6 gün önce başlat- tıklan açlık grevi eylemini, dün 283 kişi devraldı. Buca Bölge Kapalı Ce- zaevi'nde de 55 siyasi tutuklu, açlık grevinde üçüncü gününü doldurdu. Haber Merkezi- Dıvarbakır 1 nolu E Ti- belirttiler. Diyarbakır'da siyasi tutuklu ve hükümlülerin kaldığı 1 nolu E Tipi Cezae- vi'nde geçen pazartesi günü çıkan olaylarla başlayan gerginlik, dün 283 tutuklunun açlık grevine girmesiyle yeni bir boyut ka- zandı. 260 tutuklu ve hükümlünün haklan gasp edildiği gerekçesiyle, 6 gün önce baş- latüklan açlık grevini dün noktalarken, bu defa da eylem, dönüşümlü olarak uygula- maya kondu. Yaklaşık bin tutuklu ve hü- kümlünün kaldığı cezaevinde, 283 tutuklu, aynı gerekçeleri ileri sürerek süresiz açlık grevine gitti. Eylemi'bırakan 260 tutuklu- nun tedavi alüna abndığını belirten Cum- pı Cezaevi'ndeki tutuklu ve hükümlülerin alü gün önce başlatüklan süresiz açlık gre- vi, dün dönüşümlü olarak uygulamaya kondu. 260 tutuklu eyiemi bırakırken, bu defa da 283 kişi açlık grevine başladı. Buca Bölge Kapah Cezaevi'nde 55 siyasi tutuk- lunun başlatüklan süresiz açlık grevi de 3. gününü doldurdu. HEP Diyarbakır milletvekilleri Mahmut Lyanık, Sedat Yurttaş, Şırnhak milletvekil- leri Orhan Doğan \c Mahmut Alınak ile Muş millet%ekili Sım Sakık. yann Cezae- vi'nde incelemeler yapmak üzere Diyar- bakır'a gidiyor. Adâlet Bakanı Seyfi Ok- tay ile Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdü- rii Z^eki Güngör, bölge milletvekillerine ce- zae^nin bütün birimlerinde inceleme yap- malan için gerekli kolaylığın sağlanacağını huriyet Başsavcısı Fahri Kasırga, cezae\in- de durumun sakin olduğunu kaydederek, "Cezaevindeki gelişmeler basına abarüla- rak yansıyor" dedi. Yetkililerin cezaevinde itirafçılık yasası- nı zorla uygulamaya çalıştıklannı iddia eden İHD Diyarbakır Şube Sekreten Sedat Aslantaş, cezaevindeki tutuklu ve hüküm- lülerin aramaya direnmemelerine karşın, güvenlik güçlerinin tutuklulara saldırdığmı söyledi. Aslantaş, "Bu tür keyfi uygulama- lara yasal kıbfaranıyor. Genelge var diyor- lar. Bu genelge bugüne kadar niye uygu- lanmıyordu da şimdi uygulamaya kondu. Bunda asıl amaç siyasi tutuklulara iti- rafçılık yasasını uygulatmaktır" dedi. Buca'da soruşturmaya devam Buca Bölge Kapalı Ceza ve Tutukevi'- nde ortaya cıkanlân tünelle ilgili soruştur- ma sürerken, 55 siyasi tutuklunun başlat- tıklan süresiz açlık grevi 3. gününü doldur- du. ÇHD İzmir Şubesi Başkanı Avukat Mehroet Yatar ile avukat Abmet Aksüt, tu- tuklulara şekerli ve tuzlu su verilmediğini. sağlık durumlannın bozulduğunu öne sür- düler. Marcün'de 2kardeş öldürüldü j Haber Merkezi - Mardin'in1 Mazıdağı ilcesinde kimliği be- lırsız kişilerin silahlı saldınsı- na uğrayan iki kardeş öldü, 2 kişi de yaralandı. Diyar- bakır'da üç gün önce silahlı saldınya uğrayan HEP Disip- lin Kurulu üyesi Mehmet Ak- dağ dün hayatını kaybettı. Güneydoğu'da faili meçhul cinayetler durmuyor. Mar- din'in Mazıdağı ilçesi Karşı- yaka Mahallesinde işyerinden evine gitmekte olan Şevket Azizoğhı ile oğullan Vedat, Sedat ve Azad'a kimlikleri be- Hrlenemeyen kışilerce otoma- tik silahlarla yaylım ateşi açıldı. Saldında Vedat ve Azad Azizoğlu kardeşler ölürken, Şevket ve Sedat Azi- zoğlu ağır yaralandılar. ÖZEL OKULLAR SINAVI HAKKINDA DUYURU ÖZEL OKULLAR SINAVI İÇİN BAŞVURU SÜRESİ: ÖZEL OKULLAR SINAVI: I 16MAYIS1993 15-26 ŞUBAT 1993 SINAV KILAVUZUNU VE BAŞVURU j Anl AtüımLuea Arfe Abla Usaa Büım IJWIM r Fatoş AblaLueci TED Ankaraliaesı TaTfikFikıetLuea YtUselif D Lıs«« Acıbadem Deneıne Lueıı Ahnat Şunf«k Lueu A L Abnan Luası Amenkan Roberl Anabılim Tıiıntı Aı-El Lıaesi At» Tıiı»n Atanıır Oğıa Denenve Usesı k U B«ğlaıbaşı Beld* Deneme luesı Büga bğu> Deneme Lısesı Bügilisea Birfcan Tatkin Luea Boğazıçı Lıses CoflnıLuesı Doğan Luesı EseruşLıteii Eytlboçjlu Cekdıl Luea GOrsoy Lısesı IşıkLuesı Italyan Kız Oıtaokulu ltalyan Lısan Kalamif Lısea Kaıtal Uluğbey Deneme Lısetı Kafgaıl' Mahmut Deneme Lısesı Kenval Alatttrk Deneme Lısesı Koç Lısesı KlUtttr Lısesı Marmara Lısesı Moda Lısesı Noöe Dame De Sion FTansu Lısesı O^uzkaan Lısesı Semıha Şaiaı Deneme Lısesı St.Benoıt Pransu Lısesı St. Ceoıg Avusturya Ka Lısesı St. Geoıg Avusturya Etkek Usea Saınt Joseph Ftansn Lısesı St. Mıchel Pransu Lısesı St. Pulchene Franaz Kız Ortaokulu Şeneı Onuı Lısesı Tarhan Lısesı TercUman Lısesı Uğul Lısea Uskttdar Amerıkan Lısesı Yeni Yıldız Lısesı Yıldız Lısesı Yunus Emre Lısesı Amı AJcyol Ozel Lısesı Iznur Arnenkan Lısesı Iznuj Lısesı St Joseph Pransız Lısesı TevükFıkıet Lısesı İMERSDt | Toros Lısesı Tüjlcmen Lısesı | TARSUS | Çag Lısesı Taısus Amenkan Lısesı | ZONGITLDAK | TED Zonguldak Useaı TED OZ ZıeÇh Lıseu FORMUNUmj O K U L L A R D A N ALINIZ. SIMAV; ANKARA, İSTANBUL, İZMİR, KDZ.EREĞLİSİ,MERSİN, TARSUS VE S I N A V Y O R O T M E K U R U L U ZONGULDAK'TA YAPILACAKTIR. ÜĞÜPOLTltKA GÜNLÜĞÜ HÎKMET ÇETİNKAYA Hükümette Çatlak Var mıYok mu? DYP-SHP koalisyonunda çatlak var mı? Şırnak Valisi'nin sözleri, Bayındırlık Bakanı Onur Kumbaracıbaşı'nın tepkisi iki gündür gazetelerin man- şetlerinde. Bir de İzmir Anakent Belediye Başkanı Yük- sel Çakmur'un istifası gündeme gelince kamuoyunda, "Hükümet düşüyor mu?"söylentileri ağırlık kazanıyor. Kimi DYP'lilere soruyoruz: "Hükümette bir kriz söz konusu mu?" Yanıt: "Yok öyle bir şey. Gayet uyumlu çalışıyoruz." SHP'lilere aynı soruyu yöneltiyoruz. Onlar da aynen DYP'liler gibi düşünüyor: "Önemli bir şey yok. Çok iyi gidiyoruz..." Ozaman yazılanların, çizilenlerin hesi palavra... Oysa bir sıkıntı var DYP-SHP hükümetinde. Ancak bu sıkıntı Şırnak Valisi Mustafa Malay'ın Bakanlar Kurulu1 - ndaki konuşmasından ya da Yüksel Çakmur'un haklı çıkışından kaynaklanmıyor. Çünkü daha önemli sorunlar var ortada... Anayasa'nın beş maddesinin değiştirilememesi bu- gün en önemli sorun DYP-SHP hükümetinde. 1982 Ana- yasası siyasal partilerın kadın ve gençlik kolları kurma- larını yasaklıyor. Ayrıca sendika ve demokratik kitle örgütleriyle bağlarını engelliyor. Bitmedi... Seçmen yaşının 18'e, seçilme yaşının 25e indirilmesi, TV'de devlet tekelinin kaldırılması, siyasi partilere yurt dışında temsilcilik kurma ve yurt dışında oy kullanma iz- ni, öğrencilerin, öğretim üyelerinin ve kamu çalışanları- nın siyasi partilere üyeliği gerçekleşmedi. Anayasa değişikliğiyle ilgili yasa tasarısı 1,5 aydır Anayasa komisyonunda. Nedense bir türlü meclise gel- miyor. Sıkıntının temel nedeni TBMM'nin bir türlü çalışma- ması. Bunda da Başbakan Demirel'in katkısı var. Baş- bakan ve bakanlar meclise gelmeyince DYP milletvekil- leri de gelmiyor. Meclisın genel kurul gündemi giderek tıkanırken kimi DYP milletvekilleri de hükümette değişiklik istiyor. Diyorlarki: "Cavit Çağlar, Yaşar Topçu, Yıldtrım Aktuna ve Meh- met Batallı gitmeli..." Soruyoruz: "Niye?" "Çünkü çalışmıyorlar, parti disiplinine uymuyorlar..." SHP'de dört bakanlığın giderek çözümsüzlük içine girmesi de ayrı bir sorun olarak gündeme geliyor. insan Haklan Bakanlığı ile ilgili yasa şu anda mecliste görüşülüyor ama bugüne dek salt iki maddesi gectı. in- san Haklarından Sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Kah- raman pek fazla konuşmuyor. Oysa olup bitenler ortada. Yaklaşık bir aydır Insan Haklan Bakanlığı yasası niçin meclisten geçmiyor, anlayamıyoruz. SHP milletvekilleri Genel Başkan Erdal inönü'ye baş- vurup sordular: "Niçin meclisten bu yasalar geçmiyor?" inönü yanıt verdi: "Yakında geçecek..." Geçecek ama ne zaman? AÎ-İ-IV :',.... Bir de bakanlıklar arasında sürtüşme gözieniyor... Kadın ve Sosyal Işler Bakanlığı yasa tasarısı bile hazır değil şu anda. Şehircilik ve Konut Bakanltğı ile Denizci- lik Bakanlığı yasa tasarısı da yok. Ama bakanlar var: Türkan Akyol, Erman Şahin ve Ibrahim Tez... Şehircilik ve Konut Bakanlığı yasa tasarısı hazır değil ama bu bakanlıktan Sorumlu Devlet Bakanı Erman Şa- hin elleri kolları bağlı olarak çalışıyor. Bu durumda Erman Şahin ne yapabilir? Hiçbirşey... SHP Genel Merkezi bu konuda neler yapıyor dersiniz? Bu sorunları görüp İnönü'ye soruyorlar mı: "İller Bankası Erman Şahin'e niçin bağlanmıyor. Ba- kanlıkla ilgili yasa tasarısı niçin hazırlanmıyor?" SHP kadın sorunlarına önem veren bir siyasal parti değil mi? Sorarsanız şöyle yanıt verirler: "Bir kuşkunuz mu var?" Evetvar... Niçin Kadın ve Sosyal Işler Bakanlığı yasa tasarısı he- nüz hazırlanmadı? Acaba ne yanıt verirler bu soruya... Ve diğerlerini nasıl açıklarlar... Gerçekten merak ediyoruz... İnönü suskunluğuna son verdi: Bugün CHP'ninçatısı da programı da SHP'de ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) -SHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü. solda birleşme konu- sundaki suskunluğunu, dün bozdu. Solda birlik çağnlanna, "Bugün CHP'nin çatısı ve programı SHP'de" diye yanıt veren İnönü, CHP adının bü- yük bir parti tarafından kulla- nılması ve SHP'ye gelmesi ge- rektiğini savunarak, birleşme için '"temel unsur" ve "temel parti"'nin SHP olduğunu söyle- di. 'CHFnin variığı SHFde' "CHP'nin yapacağı, bugün SHP'dedir. SHP'nin yapacağı- na bağlıdır. CHP'nin bundan sonra ne yapacağmm belirlen- mesinde, İcarar SHP'dedir" di- yen İnönü, CHP'nin büyük parti olması için SHP'nin, "hü- kümet içindeki durumunu ko- ruyarak", elinden geleni ya- pacağını da vurguladı. İnönü, "Ben inanıyorum ki, bir gün CHPnin tarihi adı, CHP'nin varhğı ile biraraya gelecek. CHPnin varlığı SHP'de. CHP'nin tarihi adıyla bu birle- şecek. Bu olacak. Bu, sosyolo- jik, siyasal bir gerçek" diye ko- nujtu. İnönü, dün SHP Genel Mer- kezi'nde, basın mensuplanna yaptığı açıklamada, solda bir- leşme konusundaki düşüncele- rini açikladı. İnönü, şunlan söyledi: "Bundan sonraki se- çimde ne olacak endişesiyle, bugünkü görevimizi bıraka- mayız. CHP'yle ilgili sorunun cevabını ararken, bugünkü du- rumumuzu unutama>ız. CHP adı, bir büyük partiye nasıl gel- melidir? Ya CHP adı büyük partiye gelecek, ya da büyük parti CHP adına gidecek. SHP bir varlık. 'Haydı' diye gide- mez. Varhğını İconıyarak baş- ka oluşumlara gidemez. TBMM'de de söyledik, CHP adının SHP'ye gelmesidir. Eski CHP'liler de SHP'ye geür. Me- sele kajmaz. CHP çatısı nedir? CHP'nin adıdır. Adj da tarihi bir varhk olarak nereye giderse, oraya götürür. Çatıyı yapan, insanlardır. Bugün CHP'nin çaüsı, programı SHP'de. CHP adı SHP ile birleşseydi. SHP ile varhğını devam ettirirdi". İnönü, CHP Genel Başkanı Deniz Baykai'ın gerekirse genel başkanlıktan aynlabileceğine ilişkin açıklamasının anımsatı- hnası üzerine, "Konuya kişisel bakmak doğru değil. Her kuru- luşun başındaki insan ilgi uyandınr. Bu, benim bahsetti- ğim sorunun çözümüyle, kişisel yaklaşunlann ilgisi yok. Yeni şeyler şart. Onlar ne olacakür? BUemiyorum. Bir büyük parti- nin tekrar yaşaması nasıl olur? Başka şeyler yapmak lazım. O da, ancak durumu iyi değerlen- direrek olur. Kim genel başkan olacak, kurultaylar karar verir. Bizim meselemiz de değil, tam manasıyla" dedi. İnönü, "SHP eriyor" eleşti- rilerine de, "Çok iyi muhalefet yapın, iktidar olmayın. Muha- lefet olursanız, büyürsünüz, İktidarken erirsiniz. Böyle şey olur mu?" diye yanıt verdi.