Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 13ŞUBAT1993 CUMARTESİ
HABERLER
SHP'detüzük
kurultayı
ertelendi
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-SHP'nin. 20-21
şubat tarihlerinde
gerçekleştirilecek olağanüstü
tüzük ve program kurultayı,
"program ve tüzük
değişikliklerinin örgütlerde
yeterli biçimde tartışılması
olanağı bulunamadığı"
gerekçesiyle ertelendi.
Olağanüstü kurultayın, 3-4
nısan tanhleri arasmda
yapılacağı bildirildi. SHP
Genel Sekreteri Cevdet Sehi
erteleme karanrun önceki
akşam gerçekleştirilen SHP
MYK toplantısında
alındığını belirterek
"'Yaptığımız değerlendirme
sonucunda, program ve
tüzük değişikliklerine ilışkin
taslaklann örgüt
binmlennde. bölge ve illerde
yeteri kadar tartışilma
ımkânı bulunamadığnn
tespitettik"dedi.
Çakmur'a
destak
• İZMİR (Cumhariyet Ege
Bürosu) - Anakent Belediye
Meclisi'nin 4 minibüs hattıru
iptal eden karannı bozan
fçışleri Bakanlığı'na yönelik
tepkılere iş dünyası da
katıldı. Ege Genç İşadamlan
Dernei (EGİAD) ve Ege
Sanayicileri ye İşadamlan
Derneği (ESİAD) başkanlan
yaptıklan açıklamalarda
Içişleri Bakanlığı'nın
yaklaşırrunın İzmır halkına
yapılnuş b>ir saygısızlık
olduğunu belirttiler. Bu
arada minibüsçülerin
başvurusünu inceleyen Izmir
2. Idare Mahkemesi'nin
Anakent Belediyesi lehinde
karar verdiği öğrenildi.
Bakan Ateş
Budapeşte
yolcusu
• Istanbul Haber Servisi -
Turizm Bakanı Abdülkadir
Ateş, 15 Şubat 1993 tarihinde
yapılacak olan, "Turizmin
Gelişmesi ve Devletin
Sorumlulu&u" konulu
seminere kaülmak üzere
Budapeşte'ye gkjecek.
Dünya Turizm Örgütü'nce
düzenlenen seminere Bakan
Ateşıe birlıkte Azerbaycan,
Kazakistan, Kargızistan,
Türkmenısun ve Özbekistan
cumhuriyetleri bakanlan
katılacak. Seminere
katılacakolanTürk
cumhuriyetleri bakanlan
Ateş'in konuğu olarak dün
Istanbul'a geldiler. Turizm
Bakanı Abdülkadir Ateş ile
birlikte Budapeşte'ye gidecek
olan bakanlar, Türk
cumhuriyetlerinin
uluslararası fonımlannda
tanıtılması, Batı normlanna
uyum sağlanmas ve Avrupa
üikeleri ile turizmin
geliştirilmesi konulannı ele
alacaklar. löşubatta
Istanbul'a dönecek olan
bakanlar, 17 şubatta Bakan
Ateş ile birlikte TÜYAP
Fuan'nın açılışına
katıldıktan sonra ülkelerine
dönecekler
MHrtten DYP'ye
transfer
• KIRIKKALE
(Cımıhuriyet) - 7 hazıran
belde seçimlerinde belediye
başkanhğınaMÇP'den
adaylığını koyarak seçilen
Irmak Belediye Başkanı
Saülmış Bilgen, DYP Genel
Merkezi'nde Başbakan
Süleyman Demirel'in de
hazır bulunduğu bir törenle
DYP'ye transfer oldu.
Törende Kınkkale'nin üç
DYP'li milletvekili, Hacı
Filiz. Sadık Avundukluoğlu
ve Abdurrahman Ünlü ile
DYP İl Başkanı Mustafa
Timurlenk de hazır bulundu.
DYP'ye katıbmlann
gerçekleştiği törende
konuşan Başbakan
Süleyman Demirel,
"Partimiz her geçen gün
büyüyor. Ülkemizın birlik ve
beraberliğe ihtiyacı vardır.
Aynhklara ve kopukluklara
tahammül edebilecek
durumda değiliz" dedi.
Törende konuşan eski
MHP'li, yeni DYP'li
Belediye Başkanı Saülmış
Bilgen de "Zaten eskiden
AP'li idim. Yuvaya
dönmekten zevk
duyuyorum" dedi.
Ceytoın'un kaöulü
• ANKARA (AA) - Devlet
Bakanı Ekrem Ceyhun,
Hindistan'daki Babr-i
Camii'nin yakılmasından
büyük üzüntü duyduğunu
belirterek, 'Bu caminin
yapılması için elimizden
geleni yapacağım' dedi.
Devlet Bakanı Ceyhun,
Babr-i Camii'neyapılan
saldınlar konusunda
temaslarda bulunmak üzere
Türkiye'de bulunan Pakistan
Parlamento Heyeti Başkanı
Hameeda Khura ve heyet
üyelerini makamında kabul
ederek bir süre görüştü.
Başbakan Kahramanmaraş'ta, devletin cinayet işleyen örgütü olmadığını söyledi:
Devletcinavet isleıııezDOĞAN AKIN
KAHRAMANMARAŞ
Başbakan Süleyman Demirel,
Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin'-
in Cumhurbaşkanı Turgut
özal'ın gezilerine katılmaması
konusunda, "Böyle bir kaide
yok. 15 gün süren geziye niye
kaülsın Dışişleri Bakanı, Tür-
kıye'nin başka işi yok mu? İs-
terse 3 gün sürsün, Türkiye'nın
başka işi yok mu?" değerlendır-
mesini yapü. Kontrgerilla id-
dialan konusunda, "Devletın
cinayet işleyen bir teşkilatı yok-
lur" diyen Başbakan, ABD'nin
Bosna-Hersek planıyla ılgıli
olarak da, "Umalım etkin ol-
sun. Zor kullanmayı ABD he-
nüz telafTuz etmiyor. Diploma-
sınin imkanlannı en sonuna ka-
dar kullanmaya kararlı oldu-
ğunu ortaya koyuyor. Diplo-
masınin imkanlan tükendiği
yerde, 'Eh, bu kadar oluyor,
bundan sonraki olmuyor' de-
meyecektir. ABD'yı idare edi-
yor değiliz ki" görüşünü ifade
etti.
• İki gündür bulunduğu Kahramanmaraş'ta bir basın toplantısı düzenleyen
Demirel, kontrgerilla iddialan konusunda, "Devletin cinayet işleyen bir teşki-
latı yoktur" dedi. Başbakan, ABD'nin Bosna-Hersek planıyla ilgili olarak da,
"Umalım etkin olsun. Zor kullanmayı ABD henüz telafTuz etmiyor. ABD'yi
idare ediyor değiliz ki" görüşünü ifade etti.
gea Cumhurbaşkanı'na ail" di-
ye araya giren bir gazeteciye de,
"İyi ya, 15 gün süren geaye niye
katılsın Dışişleri Bakanı? Tür-
kiye'nin başka işi yok mu? İs-
terse 3 gün sürsün, Türkiye'nin
başka işi yok mu? Bizim siste-
mimizde iç politikadan da. dış
politikadan da hükümct so-
rumludur. Yani hükümcti an-
gaje edecek hiçbir şeye, hükü-
met karar verrnedikçe, kimse-
bu işin içine girmemesi
Demirel, Türkiye'de İran'la
bağlanüsı görülen cinayetler
konusunda. bu ülkeye venlen
bilgilerin "resmi" olduğunu be-
lirterek, "Hükümetlerin söyle-
diği şeyler her zaman doğrulan-
mayı gerektirmez. Söylenmiş
olması kafidir. Dogrulanmış
sayılması lazım" diye konuştu.
Başbakan Demirel, düşman
işgalinden kurtuluşunun 73. yı-
Idönümü kutlamalanna ka-
lılmak ve bazı tesisleri hizmete
açmak amacıyla iki gündür bu-
lunduğu Kahramanmaraş'ta
dün sabah kahvaltılı bir basın
toplantısı düzenledi.
Özal'ın gezileri
Dışişleri Bakanı Hikmet Çe-
tinin, ABD Başkanı Bill Çlin-
ton ile Cumhurbaşkanı Özal
arasında yapılan görüşmeye
katılmadığını. Balkan ülkeleri-
ne yapacağı gezide de Özal'a eş-
lik etmeyeceğını anımsatarak,
bu konuda bir hükümet karan
olup olmadığını soran bir gaze-
teciyi, "Bakıntz, on, yirmi defa,
otuz defa söyletüriyorsunuz"
diye elcştiren Başbakan, şunlan
söyledi:
"Yine söyleyelim, bizim işi-
miz bu. Türkiye'de Cumhur-
başkanı içeride veya dışanda
gezerse veya giderse, bu gezi
resmi olsa da, olmasa da hükü-
met veya Dışişleri Bakanı
onunla beraber gider diye bir
kaide yok. Böyle birşey otmaz.
'Efendim, ABD gezisine Dışiş-
leri Bakanı niye katılmadı?'
Katılması niye lazımdı ki, katıl-
sın? Neye lazımdı?"
Başbakan."Ama söz konusu
nın
lazım. Bcnce bu tartışma fevka-
ladc yersizdir" yanıtını verdi.
ABD'nin Bosna planı
Cumhurbaşkanı Özal'ın
Taksim Meydanı'nda kaülaca-
ğı "Sırp Zulmünü Protesto"
mitingine gitmeyeceğini söyle-
yen Demirel, "ABD'nin planı-
HEP Genel Başkanı Ahmet Türk, Kuzey Irak gezisinideğerlendirdi:
KuzeyIrakvicdaıılan sızlatıyor
ANKARA (Cumhuriyet Bö-
rosu) - HEP Genel Başkanı Ah-
nıet Türk, Kuzey Irak'a yap-
tıklan gezide, üzüntü vcrici tab-
lolarla karşılaştıklannı belirte-
rek,"İçler aası bir sahne yara-
tan BM'ce uygulanan ambar-
gonun, amaçlanan hedeften
çok, Kürtleri elkilediğini gör-
dük. Bu nedenle de, amacı dışı-
na taşıp, yıkımlara ncdcn olan
ambargonun bir an önce kaldı-
nlması gerektiğini savunuyo-
ruz" dedi. Gerçek banştan
yana olanlann gözlerini, kulak-
lannı Kuzey Irak'taki gelişme-
iere kapatamayacağını vurgu-
layanTürk,hükümeü'nde,"Ha-
bur sınır kapısında uyguladığı
kısıtlama ve engcllemelere son
vermesini" istedi.
HEP Genel Başkanı Ahmet
Türk, Federe Kürdistan Mech-
si Başkanı Cevher Namık'ın
çağnsı üzerine gittikleri Kuzey
Irak'ta 2-10 şubat tanhleri ara-
sında çeşitli temaslarda bulun-
duklannı söyledi. Saptadıklan
en önemli olgulardan birinın,
çok yeni olmasma karşın bölge-
deki demokratık yapının hızla
ve bütün kesimlerce benimsen-
mesi olduğuna dikkat çeken
Türk, sözlenni şöyle sürdürdü:
"Buna karşılık, oldukça
üzüntü verici tablolarla da kar-
şılaştık. Bunlann başında, Sad-
dam Hüseyin yönetimindekı
Irak devleti'ne uygulanmakta
olan ambargonun amaçlanan
hedeften çok , Kûrtierin de ara-
lannda yer aldığı Irak halkını
ezdigi gerçeği geliyor. Kürtlerin
yaşadığı Kuzey İrak'ta yoksul-
lugun yol açtığı tahribatm, \ic-
danlan sızlatacak_ boyutlara
ulaştığını gördük. İlaç ve gıda
maddeleri sıkıntısının, tam an-
lamıyla bir kıtlık ortamı yarat-
uğına tanık olduk. Güney
irak'ta üretilen petrol, Kuzey'-
deki Kürt halkına yüzde 2 binin
üzerinde bir fiyat arüşıyla ula-
şabilmektedir. Tahrip olan ile-
tişim ve eneıji hatlan yüzün-
den, zaten sınırb olan sanayi
kuruluşlan durmuş, haberleş-
me olanaklan neredeyse tü-
müyle ortadan kalkmış, aydın-
lanma gereksinimi güç koşul-
larda giderilebilmektedir. So-
runlardan biri, maalesef Türki-
ye'den kaynaklanıyor. Habur
gümrük kapısında, sınır ötesi
operasyondan sonra uygula-
nan gümrükleme işlemleri ve
kamyonculara çıkanlan güç-
lükler, Kuzey Irak Kürtlerinın
dünyaya açılan en önemli pen-
ceresini neredeyse kapatmış-
tır."
Türk, geziye " kimseye haber
vermeden gittikleri" söylentile-
ri anımsatıİdığında, "Sayın İçiş-
leri Bakanı ile görüştük hatta
Birdergiile
biryayınevinin
dökümanlarıııa
elkonuldu
İstanbul Haber Servisi- Mefea
Yaymevi ve Özgür Halk Dergisi
bürosuna, DGM karan geregi
üç bilgisayar ve bir mutfak oca-
ğını almak için gelen polislerin.
her iki yayınevinin bütün dokü-
manlanna el koyduklan bildi-
rildi.
Yayınevlerine ait yazı, fotoğ-
raf, arşiv malzemelerini alan
polislerin bunlan yakacaklannı
da söyledikleri öne sürüldü. Po-
lislerin aynca dergi sahibi Hay-
dar Deıtıir. Yazıişleri Müdürü
Hasan Tepe, Melsa Yayınevi
sahiplerinden Şükrii Piliç ile di-
ğer çabşanlan, Terörle Müca-
dele Şubesi'ne götürerek kaba
dayaktan geçirdiği iddia edildi.
Gözaltına alınan Adnan Alp ile
Güler Çelik'in de işkence gör-
düğü öne sürüldü.
• Türk, Federe Kürdistan
Meclisi Başkanı Cevher
Namık'ın çağnsı üzerine
gittikleri Kuzey irak'ta,
oldukça üzüntü verici
tablolarla karşılaştıklannı.
Saddam Hüseyin
yönetimindeki Irak
devleti'ne uygulanmakta
olan ambargonun amaç-
lanan hedeften çok,
Kürtlerin de aralannda yer
aldığı Irak halkmı ezdiği
gerçeğinin geldiğini
söyledi.
bize, 'Uçakla gıderseniz daha
iyi olur' dedi. Meclis başkanıyla
uzun süre bağlanü kuramadık.
TBMM, Ortadoğu'daki bal-
kanlardaki gelişmelere karşı
her zaman duyarlı. Ama, yanı-
başımızda 15-20 milyon kadar
insanın yaşadığı bir ülkenin so-
runlanna da kulaklar tıkana-
maz. Gerçek banştan yanay-
sak^ gözümüzü, kulaklanmızı
Kuzey Irak'taki gelişmelere ka-
patamayız. Bosnalılar, banşa
kavuşsun, ama Kürtler, savaş
içindc zorluklar arasında yaşa-
sın anlayışına katılmıyoruz. Biz
czilcn lüm halklar için duyarlı-
yız, elbette Kürtler için de" de-
di. Türk, gezinin ardından
Cumhurbaşkanı Özal ile görü-
şüp görüşmeyeceklerine ilişkin
bir soruya da, "Resepsiyonda
Sayın Cumhurbaşkanı, 'ABD
dönüşü görüşüz' demişti. Ken-
dılerinden talep gelirse görüşü-
rüz" yanıtını verdi. Türk, Şam'-
da yapılan üçlü Irak toplantısı
ile ilgili bir soru üzennede, "İçe-
riğini tam bilmiyorum. Hesap-
lar, Kürt federe devletinden ra-
halsızlık duyulması üzerine.
Bugün Irak Kürtlerinin dc
lrak'ın bölünmesı diye bir anla-
yışı yok, ama kendilerini özgür-
ce ifade edebilecekleri bir ortam
istiyorlar. Şam'daki toplantının
çok önemli sonuçlar vereceğine
inanmıyorum" dedi.
nın Bosna-Hersek'le elkili ola-
cağını düşünüyor musunuz?"
sorusuna, şu yanıtı verdi:
"Umalım etkin olsun. Biz si-
yasetçiler gencllikle pcsimist
(kölümser) olmayız, optimistiz.
Sırplar bu zamana kadar Bir-
leşmiş Mijletler'i, Avrupa Gü-
venlik ve İşbirliği Konferansf-
nı, hiç kimseyi dinlemediler.
Bildiklerini okudular. Bu çir-
kinliklerin ortadan kalkması
bakımından. ABD'nin bilhassa
seçim csnasında Avrupa'yı ikna
edip bu meseleye müdahale için
bir karara varması bakımından
biz çok telkinde bulunduk.
Hatta Bush görevi bırakmadan
iki gün evvel konuştum. Müda-
hale karan, yani güç kullanma,
BM vc AGIK'in karannı icra
etmek için yaptınm gücü orta-
ya koymadıkça bir neticeye
varmaktaki zorluğu anlattık."
İran'a resmi bilgi
Türkiye'de İran'la bağlantısı
görülen cinayetler konusunda
bu ülkeye verilen bilgilere bir
yanıt gclip gelmediği sorusunu
yanıtlarken, bu konuda soğuk-
kanlı hareket etmenin önemine
değincn Demirel, cinayetlenn
İran'la ilgili olduğu şeklinde bir
durumun ortaya çıktığını belir-
terek, şunlan söyledi:
"Şimdi bunun aydınlanması
lazım. Ya bu adamlar yalan
söylüyor, İran'a falan gitme-
mişlerdir, İran'da eğitim gör-
memişlerdir. Ya da bunlann ele
verdiği belgelerin hepsi düzme-
ccdır. Vcyahut da gitmişlerdir
de, bu cinayetlerin faili değiller-
dir. Veya gitmişlerdir, İran'da
eğitim görmüşlerdir, fakat İran
devletiyle birılgileri yoktılr. Bü-
tün bunlann açıklığa kavuşma-
sı lazımdır ki, bir muhakeme
yapalım."
Demirel, Uğur Mumcu cina-
yetinden sonra Kontrgerilla id-
dıalannın yoğunlaştığmı ve RP
Lideri Necmettin Erbakan'm
MC hükümetlerine ilişkin ben-
zer iddialan ortaya atüğını anı-
msatarak, "Kontrgerilla mese-
lcsini açığa cıkarmak için birşey
yapmayı düşünüyor musu-
nuz?" sorusunu yönelten bir
gazeteciye de, şu yanıtı verdi:
"Bu havanda su dövmektir.
Türkiye'de Kontrgerilla yok."
GÖZLEM
U Ğ U R MUMCU23 Tfemmuz 1991
...Atatürkçü düşünceyenilmedi, yenilmeyecek; Kurtuluş
Savaşi'na, Kuvayı MSNye ruhurta, ulusai onura, Anadotu dev-
rimine, aydmlanma cağma ve çağdaş özgüriükJete sahip çv
karakgüçtenecek...'
UĞUR MUMOPya
ve özgür duşünceye karşı yapılan saldırılan kıtuyor,
tüm basın şehitlerinin anısı önünde saygı ile
eğiliyoruz.
BİLGİSAYAR MÜHENDİSLERİ ODASI
ANKARA ÇAIJ$MA GRUBU
Atatürk ilkelerinin, özgür
düşüncenin, demokrasinin ve
laik Türkiye'nin savunucusu
gazeteci-yazar
UĞUR
MUMClPyu
saygıyla anıyoruz.
MALATYA EĞİTİM VAKFI
YÖNETtM KURULU
AVRUPA'DAN
Atatürkçülüğün,
demokrasinin, laikliğin
yorulmaz savunucusu Sevgili
UĞUR MUMCU
Bu yolda yaşıyorsun,
yaşayacaksın!
GÜ.GAZtEĞnİM
FAKÜLTESİ EĞİTÎM
BtLtMLERl BÖLÜMÜNDEN
BÎR GRUP ÖĞREltM
ELEMANI
ÜGÜR MÜMCÜ'ları
öldürmekle tüketemezler.
Ateşini sürdüreceğiz.
VEDAT GÜNYOL'ÜN ÖĞRENCİLERİ
Emekçi halkın dostu, demokrasi ve laiklik
savaşçısı
UĞUR MUMOPnun
katledilmesini nefretle kınıyoruz. Katillere ve
koruyucu sahipleri karanlık güçlere sesleniyoruz:
GÜNEŞİ BALÇIKLA SIVAYAMAZSINIZ
SET ANADOLU ÇtMENTO İŞÇİLERİ
Demokrasinin ve laikliğin yılmaz
savunucusu, yiğit insan
UĞUR
MUMCU9
,»katledenleri nefretle kınıyor ve
suçlulann bulunmasını devletten acil
olarak istiyoruz.
Şevket Şahin, Cemal Çetin, İsan özkan, Yalçın Güleş. Saniye
Bıçak, H.Reşjt Tanağaıdı, Ramazan Erdernir. Ali Tanyıldız.
Tayfun Özveren, Ne\^zat Özbalcı, İ.Ercan, Ünal Sankaya, Çetin
Aköz, Hüdai Baş, Mustafa Başer. Musa Çelik, Belkıs Oktay,
Erol Karagöz, Mustafa Türel, VeH Çahk, Abdullah Özgüler,
Yurdadön Deniz, M Şükrü Erkmea Kemal Türk, Nuri Altuğ,
Sacit Altuğ, Raşjt Akpınar. Hakan Kocer, H.Gül Turan.
EDİP EMİL ÖVMEN
Bir Ülkenin Önemi
Bir ülkenin önemi, somut verilere, neredeyse fıziki bi-
limlere özgü formülleri andıran değeı lendirmelere da-
yanır. Ekonomik güç, stratejik konum, nüfus gibi, herke-
sin bildiği temel başlıklar altında düzinelerle maddenin
karşısına ne yazıldığına bağlıdır bir ülkenin "önemi".
Süpergüç düzeyindeki ülkeler, daha alt düzeydeki bü-
tün diğer ülkelerin durumlarını sürekli izler, bilir ve ona
göre davranırlar. Sonuçta, bir ülkenin önemi, kendisin-
den daha güçlü diğer ülkelerin değerlendirmelerine
bağlıdır. Bir hiyerarşi vardır. Duygu ve zihniyetten kay-
naklanan soyut verilerden kamu sektörü borçlanması-
na, ulusai gelire kadar uzanan somut verilere kadar bir
çok girdi, o ülkenin "sıra numarasını" belirler. Bu sıra
numarasını o üikenin beğenip beğenmemesi fazla bir
şey ifade etmez. Bir ülke halkı, kendisini, daha değerli
ve önemli görebilir. ûyle hissedebilir. Ama uluslararası
ilişkilerde duygulara yer yoktur. Sadece çıkarlara ve so-
mut verilere dayanır kararlar.
Uluslararası ilişkilerınaslmdatamamensomutdeğer-
lendirmelere dayandığını "idrak etmek" çok önemli.
Durmadan eski imparatorluk dönemlerinin mitolojik ve
ne ölçüde gerçekleri yansıttığı belirsiz Tarkansal, Kılıç
Arslantrak, Malkoçoğlumsu iki boyutlu çizgi roman dü-
zeyinde "hasretj çekilen" donemlerini hatırlamanın ya-
rarı yok.
Türkiye'de, Bosna Hersek felaketi konusunda hep
"Yükseliş Dönemi"ni hatırlatan türden "asalım, kese-
lim, vuralım" edebiyatı yapıldı. Uluslararası platformda
bir işe yaradı mı? Hayır. Gerçekçi de değildi. Oysa hal-
kın duyguları, sonuçsuz kalan, sonuçsuz kalacak gibi
görülen girişimler için aşırı milliyetçilik yönünde pom-
palandı, kabartıldı. Bugün de böyle olacağını Taksim'de
görecegiz. Dtş siyaset planında bir işe yarayacak mı?
Hayır. Neden? Çünkü Süpergüç ve yandaşları için Bos-
na Hersek, içine girilmeyecek bir bataklık. Yeni Ameri-
kan Dışişleri Bakanı VVarren' açıkça, "Biz dünya polisi
değiliz, nerede bir çatışma çıksa oraya müdahale ede-
cek değiliz" diyor. Süpergüç, nereye ne zaman nasıl
müdahale edeceğini kendisi biliyor bir tek.
Bosna'yı on kantona bölen Owen-Vance Planı, aylar
ve aylar önce, daha Türkiye Dışişleri Bakanı, bu konuda
Londra'da yapılan ilk "barış" konferansına bile gelme-
den hazırdı. Bosna için yapılan somut değerlendirme ne
yazık ki Boşnaklar aleyhindeydi. Yirminci yüzyıhn so-
nunda, Avrupa'nın hemen dibinde, ortaçağ öncesini
hatırlatan durumlann"kaçınılmaz olduğu", Batılı ülkele-
re dış siyaset seçenekleri araştıran kuruluşlarda bilini-
yordu.
"Yugoslavya, Ikinci Dünya Savaşı'nı bitirememişti.
Şimdi artık hesaplaşsınlar" deniliyordu. Bunlardan,
Türkiye'de karar mevkiindeki yöneticilerin ne kadar ha-
beri oldu? Hiç olmadığı anlaşılıyor. Türkiye adına yapı-
lan resmi açıklamalarda, sık sık "asalım, keselim" ede-
biyaü sürdü. Bunun, "Sallandır bir ikisini, bak bir daha
yaparlar mı?"dan farkı yoktu. Soğuk Savaş ardından,
Süpergüç ve onun çevresindeki yakın müttefiklerinin
Türkiye'ye biçtikleri rol, Avrupa'nın güneydoğu sınırını
"np idüğü belirsiz" istikrarsız Arap ülkelerine, doğu sı-
nırını "şeriatçılık ve fanatikliğe" karşı korumak, aynı fa-
natikliğin Orta Asya'da kökleşmesine karşı "Batılı de-
ğerlerin oralara ihracını" sağlamaktı. Soğuk Savaş dö-
neminden bu yana Türkiye'nin konumu değişmemişti kı-
sacası.
Eskiden Sovyetler Birliği'ne karşı Avrupa ve Ame-
rika'nın ileri karakoluyken, şimdi karakol sayıları artmış-
tj, o kadar. Kolaycılığa kaçarak somut verilere dayan-
mayan genellemelere, kendimiz söyleyip kendimiz
inandığımız kuşkulu mitoloji ve duygusal efsanelere bel
bağlayıp, sonra bunlann hiç bir işe yaramadığını fark
edip hayal kırıklığına uğramak, öfkelenmek 21. yüzyıhn
eşiğinde vakit kaybı.
Türkiye Cumhurbaşkanı, Amerikan Başkanı ile görü-
şürken, "samimiyet belirtisi olarak" uzanıp kolunu tutsa
da Türkiye'nin önemi artmıyor. önem, duygusal verilere
bağlı değil çünkü.
CMUKödeneği
MaliyeiIeBaro
ıızlaşmazlığısüriiyor
İç Politika Servisi -Maliye
Bakanlığı ile Türkiye Barolar
Birliği arasındaki 'CMUK öde-
neği" konusundaki anlaşmazlık
sürüyor. Maliye Bakanı Sümer
Oral, "Kanuna netlik ka-
zandırdık. Barolar ödcneğini
alacak" derken, TBB Başkanı
önder Sav, anlaşma sağlana-
madığını söyledi.
Ceza Muhakemeleri Usul
Kanunu (CMUK) uyannca
karakollarda gözetim altına alı-
nan mali durumu yerinde olma-
yan sanıklarla görüşen avukat-
lara ücret barolarca ödenecekti.
Bu nedenle, Türkiye Barolar
Birliği'ne bu yıl icinde 38 milyar
lira ödeneğin aktanlrnası gere-
kiyor. TBB Başkanı Önder Sav,
kendilerine bugüne dek sadece
3 milyar liranın gönderildiğini
bu miktann ise verilen hizmeti
karşılamadığını belirterek,
"yasa gereği aktanlması gere-
ken ödenek verilmedıği taktırde
avukat tayin edilmeyeceğinı"
acıklamıştı.
A.A.'nm haberine göre, Ma-
liye Bakanı Sümer Oral, Baro-
lar Birliği yöneticileriyle görii-
şerek anlaşmaya vardıklannı
söyledi. önder Sav ile görüş-
melerinde, kanunda net olma-
yan hususlan bir esasa bağla-
dıklannı anlatan Oral, anlaş-
mazlığa "Bir yıl önceki kesin
hesabın şimdiden belli olama-
yacağı' hususunun yolaçtığını
belirtti.
CMUK'un uygulanmasında
bir aksamanın sözkonusu ol-
mayacağını belirten Oral, "Ba-
nun tayin ettiği avukatın parası
ödenecek. Buna ilişkin karan
imzaladım" dedi.
Önder Sav ise yaptığı açıkla-
mada, Bakanın aksine, kendi-
siyle yaptıklan telefon görüş-
mesinde anlaşma sağlanama-
dığını söyledi. Durumu bugün
düzenleyecekleri bir basın top-
lantısıyla kamuoyuna açıkla-
yacaklannı bildiren Sav, şöyle
dedi: "Yasadaki hüküm gayet
açık. Bu yıl için 38 milyar lira
ödenek aktanlması gerekirken,
3 milyar lira gönderiyorlar. Bu
miktar şimdiye kadar verilen
hizmetin ancak dörtte birini
karşılar. Maliye Bakanlığı'na
bugün (dün) bir yazı göndere-
rek, yapılan uygulamanın
haksız olduğunu, paranın ta-
mamı gönderilmediği taktirde
işlerin durma noktasına gelece-
ğini bildirdim. Bu durumu da
yann (bugün) yönetim kuru-
luyla birlikte düzenleyeceğim
basın toplantısında kamuoyu-
na açıklayacağım"
CMUK uyannca, sözkonusu
ödeneğin en geç 1 Şubat tarihi-
ne kadar Barolar Birliği'ne ;
tanlması gerekiyor. Barolar
Birliği de bu ödeneğin barolara
dağıümı konusunu bir yönet-
melikle belirleyecek. Barolar
Birliği aynca, ücretsiz avukat
tayini konusundaki ücret tarife-
sini de onay için Adalet Ba-
kanlığı'na gönderecek.
KAYIP
34 HAT 34 plakalı 89 model koyu yeşil,
Şahin arabam evimin önünden
çalınmıştır. Görenlerin 575 59 52 nolu
telefona bildirmeleri rica olunur. ödül
verilecektir.
ZEKİ KILIÇ