18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 13ŞUBAT1993CUMARTESI OLAYLAR VE GORUŞLER Laiklikdüşmanlığı nerelerdengeliyor? İslam dinınde. kın, nefret, duşmanlık, kaba kuvvet ve şıddete yer olmadığını söyleyen ve savunan dındarlanmıza ınanmak ve güvenmek ıstıyorum. Kutsal kıtaplar da 'banş' dıyor. Ancak, hutbelerden. hatıplerden ve Millet Meclisi kürsüsünden (yanı dokunulmazlardan) yukselen savaşçı yorumlar her zaman bu yönde olmuyor Sıyasal lıderler, laıklığın dınsızlik olmadığını yıneleyıp dururken dıncıler cephesı, laiklığın dınsızlik ve kadınlann şeytan olduğunu açıkça ılan etmekten cekmmıyor dındarlann buluştuğu cuma namazlannda. Prof Dr. BOZKURT GÜVENÇ B u Kın Neyer başlıklı koşe yazısında Melıh Cevdet Anda> (Cum- hun>et 2 Şubat 1993), laıklık duşmanlığının nereden kaynaklandı- ğını araştınrken kın vc duşmanlığın ınanç cephesıne ne kazandırdığı veya kazandıracağı sonısuna yanıt bula- madığını açıİdadı Haklıydı Sözlukve ansıklopedı maddelen soruna ışık tut- muyor Yanıtı, tanhın dennbklennde aramak gerekıyor 'Laikos'tan 'Laisizm'e Yunan kent devletınde, yoneüm du- zenlenne adını veren 'anstos' (soylu, eşraf) ve 'demos' (orta) sınıflara ek olarak uç sıruf halk daha vardı Klen- kos (rahıpJer), Yorgos (koyluler) ve Laıkos ((kul, kole ve kadınlar) olmak üzere Hepsıne bırden 'ethnos' (halk. millet. toplum) da denırdı Yönetım erkı, soylu eşraf ıle varlıklı ortahallıler arasında kanlı çatışmalara yol açardı Ünlu 'Solon Yasalan", bu sınıflı toplu- ma demokraük (hakça) bır banş getır- meyı amaçlamıştı Rahıpier ıktıdara gelenı destekler. koyluler hızmet eder, valandaşlıktan yoksun olan çoğun- luk, yöneüme kaülamaz. sadece ızler- dı Ortaçağlann Tann devletı' bu sı- nıfsal yapının uzenne kurulmuştur Sorunun basıte ırdırgenmış yanıtı 'Fransız Devnmı'nde bulunabıhr Guçlenen burjuva sırufı (demos), kar- şısında güçlu anstokratlarla varlıklı teokratlann (kralhkla-kılısenın) kut- sal ıttıfakını buldu Kendısıne destek aradı Köylüler, "Bız savaşta yokuz, kazananı desteklenz" dedıler Fran- sa'da kul-köle yoktu, ama sokaklarda yaşayan, hastanede bannan ve hapıs- hanelere kapatılmış, kır kökenb yok- sullar vardı Burjuvalar, devnme des- tek olacak 'Laıque'lere vatandaşlık hakkı vaat ettı Bu harekete laıklen korumak /kollamak anlarrunda laıcıte (laıklık) dendı 1685 yılında başlayan hareket 19O5"leredeğın surdu Sıyaset ıle ınancın tuzel aynlığıyla noktalandı Ancak yoksulluk (yanı laıkler), soru- nu çozumlenemedı Malvarlığını yıtı- ren kılıse, burjuvalan destekleyerek tann kelamına ters duşen laıklen dın- sızhkle suçladı Dınde reform >apan Protestan ülkeler, tanhı harekete ve kurumsal sonuçlanna seculansm", Latınler ve Katobkler ıse "laıcısme" de- dıler Bır dın-devlet ve medenıyet bırhğı olarak gelışen ve yerleşen 'Sunnı Is- lam'ın durumu ve tutumu, devletle bu- turüeşmeyı yeğleyen ve avnlmayı ka- bul etmeyen 'Ortodoks Kılısesı'ne yakındır Cumhunyet devnmlennın dayandığı altı ılkeden beşı Osmanlıca ıken, 'Laıklık' Frenkçeden abndı Arapçada karşılığı yoktu Laıklık. dınsızlik olarak gorüldü çünku Orta- çağın Tann egemenlığıne karşı >enı çağlann ulus egemenhğını savunuyor- du Çozum dınle sıyasetın bırbırlen- nın ışlenne ve yetkı alanlanna gırme- mesınde bulundu Laıkler bu ılkeye saygı gostenrken demokrasımn ınanç özgurlüğu ve msan haklanndan yarar- lanan dıncıler cephesı, laıklığın başan- sından korkan dış guçlenn de desteğı ıle devlet yöneumını yenıden ele geçır- meye koyuldular Laik eğitim ve demokrasi Hakça bır boluşum sağlanamadığ] sürece, dırenen laıkler dınsızlıkle suç- lanacakür Kının temelınde çıkar ca- tışması ve gelecek kaygısı yatar Uzlaş- mayı sağlayacak ateşkes ve banş, kuş- kusuz, demokrasi} le sağlanabılır Onun ıçın demokrası>e bağlı, laık cumhunyetı savunan aydırtlara karşı cephealıyorlar Onun ıçın ölduruyorlar 'Uğur'lan. bunun ıçın söndürmek ıstıyorlar mumlan ve umutlan Bu dünyadan umut kesılsın kı. ötekı dunyadakı ılahı adalete dayalı şenat devletı rakıpsız kalsın Çözum eğıum, ama laık eğıtım ımam hatıp lısesı değıl Bugunku gelış- melenn sorumluluğuru geçmışte venî- mış odunlerde arayan sıyasal sozcule- nn, gelecek kuşaklann bugünkülen nasıl değerlendıreceğını unutmaması beklenır Laıklığın amacı dın ve dunya ışlen- "nın bırbınnden aynlması ıse laıklığın vazgeçılmez on koşulu, kadınlann ve yoksullann yönetıme katılması yanı demokrasıdır Laıklığın guvenılır gostergelennden bınsı okullanmızdakı kız-erkek öğ- rencı oranıdır' Bu oran, ıllenmızde, bıre bırden onda bıre dek degışıyor Orta ve yuksek oğretımde, ıkı erkeğe bır kız oğrena düşuyor Cınsıyet ora- nı, ış ve meslek hayatında yuzde bırle- re kadar ınıyor Işte bunun ıçın laıklı- ğı. vıcdan (ınanç) özgürluğu olarak anlayan ve savunan polıükacılann, eğıtımde bırhğe ve fırsat eşıthğıne sa- hıp çıkmalan kaçınılmaz bır ulusal gö- rev oluyor Aklın ve özgûr düşuncenın gûcü er geç dünyamıza ve toplumumuza ege- men olacak, karanlık güçlen aydınla- tacaktır Ulkumuz ve umudumuz, bu uzun ve çetın yolun, yapanı bılınme- yen cmayetlenn korkusu ve duygusal tepkısı ıçındc değıl bır ıç savaşa donüş- meden, banş ıçınde, Ulınçle aşılması olmahdır Kitap-hitap celişkisi Islam dinınde, kın, nefret. duşman- lık, kaba kuvvet ve şıddete yer olmadı- ğını söyleyen ve savunan dındarlan- mıza ınanmak ve güvenmek ıstıyo- rum Kutsal kıtaplar da *banş" dıyor Ancak, hutbelerden, hatıplerden ve Millet Meclısı kursüsunden (yanı do- kunulmazlardan) yukselen savaşçı yo- rumlar her zaman bu yönde olmuyor Sıyasal lıderler, laıklığın dınsızlik ol- madığını yıneleyıp dururken dıncıler cephesı, laıklığın dınsızlik ve kadınla- nn şeytan olduğunu açıkça ılan et- mekten çekınmıyorlar dındarlann bu- luştuğu cuma namazlannda Bu utanç vencı aldatmaya son vermedığımız sü- rece, şıddetın kaynağını dışanda ara- mak ve aradığımız jerlerde bulmakla, sorunlanmızın sağlıklı çözümünü sa- dece ertelemış ve gûçleştırmış. kendı- mızı kandırmış oluyoruz Uğur Mumcu, Cumhunyet gazete- sını ıçıne duştüğû mab bunahmdan kurtardı Tcurtaracak gıbı gorunüyor Laık cumhunyetımızı kurtarmak ıçın acaba kaç devnm şehıdı daha verece- ğımızı düşunmek bıle ıstemıyorum Istemıyorum ama Husnü Göksel'ın (Cumhunyet 6 şubat) 'Bırbğe Çağn'- sında dıle getırdığı gıbı, banşa gıden vollann onulmaz/unutulmaz acılarla döşendığı gerçeğını de bıbnezden, gor- mezden gelemıyorum ARADABIR MUHStNE HELİMOĞLU YAVUZ Halkbilimci- Yazar ve Oç Kadın. Bırıncı Kadın Babamı yıtırdığımde, ıçımı yakan acının et- kısıyle Bu acıya dayanılmaz dıye ısyan etmıştım de o sessız suskun anacığım Anadolu ınsanınınyıllarınotesın- den suzülup gelen bılgelığıyle şoyle demıştı Bır soylen- ceye gore tann ölum acısını dağlara-taşlara vermış daya- namamışlar kurtlara-kuşlara vermış onlar da dayana- mamışlar Bunun uzenne tutup ınsanoğluna vermış, ınsan dayanmış O zamandan berı de dayanır Korkma, sen de dayanırsın' O gün bu gündur, hep bu sınanan ve dayanan ınsanoğlu- nun, kım olduğunu düşunup durdum Şımdı anlıyorum kı soylencedekı o ınsan, Guldal Mumcu ymuş ölüm acısına karşı, o ne onurlu dırenıştı oyle Yuzünun her gozeneğıne sınen buyük acı, bellı kı yüreğını en dayanılmaz ateşlerle yakıyor ama, beltnı bükemıyor başını eğemıyor ve göz- yaşma donuşup gozlerınden ınemıyordu O, başını çok haklı bır onurla dık tutuyor briıncınden, yıtığının büyukiu- ğunden, değerınden aldığı dırençle ayakta kalmasını bıtı- yordu Bu olağanustu dırencın karşısında, ınsan sormadan edemıyor Sen, onurlu dırencın yanı Guldal'ın resmını ya- pabflır mısın Abıdın Ikıncı Kadın Yaşadığı dolu dolu yıllann seçkın ortamın, gorup geçırmışlığın bılgelığı yuzunde yansıyan Berın Nadı, yıtıgın buyukluğune karşın bılıncını bulandırmadan, kendı- sıne uzatılan mıkrofona Uğur Mumcu ıçın, gayet açık ve ye- rınde uç saptama yapıyordu ' Atatürkçü olmaktan başka, kımseye bır düşmanlığı yok- tu Tam anlamıyla dürust bır ınsandı Nadır'den sonra, benı en çok uzen ölümdür" Sen, soylu bılıncın yanı Berın Nadı'nın resmını yapabılır mısın Abıdın Ûçüncu Kadın Mahşer gununde toplanacak kalabalığı, artık merak etmıyorum Çünku Ankara da Mumcu nun ce- naze törenınde, o gunün bır örneğı yaşandı O ne soylu bır topluluktu öyle insanımızla ılk kez boylesıne ovundum, gu- rur duydum Yureklere oturmuş acı, gozlerden yaş olup akıyor ve bu acının buyukluğu, yıtırılene karşı duyulan saygı, hıçbıryersıztaşkınlığa, sapmaya, saptırılmaya mey- dan vermıyordu Yuzbınterınağzından çok haklı çokyerın- de.çokakılcıbırıstekyükselıyordu Ataturk unaydınlıkTur- kıyesı'nde, laık bır düzen ıçınde, ozgurce, ınsanca yaşa- mak' Bu anlamlı bırlıktelığın ıçınde acılarını ve öfkelerını yü- reklerıne sığdıramayan bırkaç genç, yakınlarındakı gorevlı polıslerı, gorevlerını lyı yapmadıkları Mumcu'yu koruya- madıkları suçlamasıyla dışlamak ıstedıler Oysa, onların da ne kadar uzgun oldukları yuzlerınden bellıydı Bunun uzenne, yağmurdan lyıce ıslanıp yuzune yapışan saçlarını gerıye doğru atan, aydınlık yuzlu bı r kadın bu gençlerı, 'On- lar bızım polıslerımız, bızım ınsanlarımız, şu anda ınanıyo- rum kı onların da ıçı en az bızım kadar yanıyor Sıze, Uğur Mumcu yu sevme tekelını kım verdı' dıye azarladı ve olası bırgergınlığı hemen oracıkta onleyıverdı Gençler, saygıy- fa sustular Sen, sağduyunun yanı bu kadının resmını yapa- bılır mısın Abıdın Sevgılı Uğur, belleğımde senden kalan son gorûntu de yıne Ataturk'le ılgılı Edebıyatçılar Derneğı'nın duzenledığı "Anılar-1 adlı soyleşıde konuşmuş ve olağanustu araştı- rmacılığının, bılgı bırıkımının sonucu olarak da Ataturk le ıl- gılı, hemen hıç bılmedığımız bılgılerden soz etmıştın Sev- gılı yazar Vecıhı Tımuroğlu ve Cevat Geray Hoca yla bırlık- te, söyledıklenn konusunda zaman zaman da kendı aramı- zda alçak sesle yorumlar yaparak senı ne büyuk bır ılgı ve sevgıyle dınlemıştık Söyleşının sonunda, "Sevgılı Uğur, verdığın ılgınç bılgılerle bızı yıne aydınlattın, bılgı da- ğarcığımızı varsıllaştırdm sağol" deyıp elını sıktığımda o kocaman aydınfık gulumseyışınle, ' Görevımız güzelım, asıl sen sağol' demıştın Bır ınsan ıçın yaşam, sonuna kadar onurla tamamlan- ması gereken en önemlı görevse, sen bu görevı, çoğu ın- sanın yapamayacağı kadar buyük bır onurla ve yapılabıle- cek en lyı şekılde yaptın Bunun sonucu olarak da yoluna baş verdığın halkın, senı şımdıye kadar eşı gorülmemış 'mıtolo)ik' bırtorenleuğurladı Çünku, sen ulusunun, onlar ıçın "Gökten dehâ-yı nârı çalan kahramanı"ydın, Promethe- us'uydun Senancak boylesıne' göksel' bırtorenleuğur- lanabılırdın öyle de oldu Senın gıbı olmak ne güzel' Sevgılı Uğur" Senın gıbı olmek ne guzel OKURLARDAN Kitapokumayırççünkü... Oakandan reklam, Başbakandan kampanya, Cumhurbaşkanından masal dağıtma Armağan edılen gunluklen gen çevınn Okula elı boş gıdın Kıtapbğınızı boşaltın Çevrenızdekıınsanlan u\ann Elsürmcsınlerekınsel urun >.ı^ Tthlıkcbuyuı> Çjnkukııaprddya^onlu Eğer saj falara dokunursak sakat kalınz, kanscrc yakalanınz. oluruz Süleyman Ekim TANDOGAN-BEŞEVLER ARASI ANKARAY İNŞAATI NEDENİYLE TRAFİĞE KAPATILDI Sayın Ankaralılar, ANKARAY ınşaatı, Demırtepe-Söğutözü arasında yaygınlaştırılmış olarak surduruluyor Tandogan-Beşevler kav- şaklan arası da, 7 Şubat 1993 pazar günunden ıtıbaren, trafiğe kapatılarak, ınşaat çalışmalarına başlanıldı Bu bölgede ınşaat 11 ay surecek Bu kesımın (Dögol Caddesı'nın) trafiğe kapatılması nedenıyle, Gençlık Cac'desı ve Akdenız Caddesı'nin bır bö lumunde ve Spor Parkı Sokakta tek yörtlu trafık uygulamasına geçıldı Bölgeden geçen toplutaşım araçları Akdenız Caddesı, Gençlık Caddesı ve Turgutreıs Caddesı'nı kullanacaktır Bılgılerınıze sunarız. Z%Z ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ >/^\ % * EGO GENEL MÜDÜRLÜĞÜ o jffc sayın doktor ve eczacılara tasiaritmi tedavisinde ve anjina pektoris krizlerinde kalsiyum kanal blokeri diltizem 25 diltiazem HCI liyofilize ampul piyasaya sunulmuştur MuMafa nevzot Jtoç Sannyıı A. S PENCERE Anadolu Müslûmamyla Şeriatçı Farku. Salman Ruşdu "-Iranlılar yalnız benı tehdıt etmıyorlar' demış, "son zamanlarda bır Turk gazetecıyı oldurduler " Hınt asıllı Ingılız yazar, bu açıklamayı 'Independent' gazetesıne yapmış Ruşdu, 1989 yılında Ayetullah Hu- meyn/'nın çıkardığı "katlı vacıpttr fermanı boynuno> asılı dolaşıyor Pekı, oldurulen Turk gazetecı kım' Uğur Mumcu1 Salman Ruşdu 'Şeytan Ayetlen"adlı romanını yazın- ca, şerıatçı çevrelerden tepkıler başlamıştı, kıtapta isla- mın aşağılandığı ılerı suruluyordu Yazar ıse kesınlıkle boyle bır şeyı amaçlamadığını soylüyordu Ölum ferma- nı 14 Şubat 1989 da Iran dan geldı Salman'ı katledecek kışı, Muslumansa uç mılyon dolar alacaktı, gayrımuslım ıse bır mılyon dolar Islam ortaçağı Muslumanlık coğrafyasının sınırlarını aşmış, şerıatın kolu Avrupa'nm gobeğıne uzanmıştı, ya- yınevlen 'Şeytan Ayetlen'ru basmaktan çekınıyorlar, kı- tapçılar romanı satmaya yanaşmıyorlardı Ruşdu dıyor kı "- Bugunlerde Rousseau, Dıderot Voltaıre gıbi Aydın- lıkçı duşunurlerı okuyorum ' 21'ıncı yüzyıla 7 kala, butun islam dunyası aydınlıkla karanlığın çatışmasını yaşıyor, Tacıkıstan'dan Cezayır'e kadar kavga suruyor, Batı yı da kapsıyor, Ingıltere'de yaşayan romancıyı buluyor, Turkıye'de can alıyor Kemalızm gunceldır Ve evrenseldır Kemalızm Anadolu da Aydınlanma devrımının ger- çekleşmesı anlamma geliyor • Azız Nesın, Turkıye'de Salman Rüşdü'nün "Şeytan Ayetlen' nı basmak ıstıyor, olum tehdıtlen alıyor, yınede kararlı gorunüyor ve şunları soylüyor "-Ben Ataturkçu değılım Aslında kımse Ataturkçu de- ğıl de farkında değıl Ama Ataturk'e çok hayranım Be- nım ıçın son derece buyuk adam Tarıhımızın yetıştırdığı bırkaç kışıden bırısı Ataturkçuyuz dıyor herkes Ataturk zamanında yapılmış ne varsa yapmamak, onun zama- nında yapılmayan her şeyı yapmak Ataturkçuluk bugun Bız adım adım gıdıyoruz ' (Cumhurıyet 12 2 93) Eğer şerıatçılar Ortadoğu da ve dunyanın her yerınov adam ölduruyorlarsa, yazarları olume mahkûm edıyor- larsa, dın savaşlarını yurütüyorlarsa islam ortaçağı da- ha aşılamamış demektır Aydınlanma Devrımının ala- casında yaşayan Muslumanlık dunyasında güncel tak- vım yaprakları Batı tarıhının sayfalarını ıçerıyor, yoksa Salman Ruşdu neden Voltaıre'ı okusun? Aydınlanmacı yazarların, 18'ıncı yüzyılda Hırıstıyanlık ıçın yazdıklarını Islam dunyasında bugun hıçbır yazar Muslumanlık ıçın yazmaya kalkışamaz Salman Ruşdu olayı ortada' • 21'ıncı yüzyılda 'sınırlar kalkacak 'mal-sermaye- emek-fıkır' serbestee dolaşacak özlem bu değıl mû Oysa fıkır Ingıltere'de ya da Turkıye'de olüme mah- kûm edılıyor Ülkemızdeşerıatçılarm düşuncelerını hıçbır cezateh- dıdı altında kalmadan rahatça soylemelerı ve yazmaları demokrasımn gereöj sayılıyor Bız bu alana yasak getı- ren TCK 163'uncu maddenın kalkması ıçın çalıştık Pekı, bugun Turkıye'dekı şerıatçılar karşıt fıkırlerın olum teh- dıdı olmadan soylenebılmesı ıçın ne yapıyorlar? Salman Ruşdu nun boynuna asılan olum fetvası ıçın hangı islamcı bır satır yazdı 7 Bızım şerıatçılar, Suudı Arabıstan ve iran'a bağlıdır- lar, dışarıdan gudümlu oldukları ıçın Anadolu nun Isla- mıyla bunlarınkı arasında dünya kadar fark var Anadolu Muslumanına gore islam, ınsan ıçındır Şerıatçı ıçın islam, devlet demektır ÖLIJM Neriman Arcayürek'in eşi, Manolya Arcayürek, Mine öztunç'un babası, Cüneyt Arcayürek'in kardeşi, Esin Arcayürek'in kayınbiraderi, Aydın öztunç'un kayınpederi ÜDÜNDAR ARCAYÜREK 11 Şubat 1993 gecesi vefat etmiştir. Cenazesi, 13 Şubat 1993 Cumartesi günü Kocatepe Camü'nde kılınacak öğle namazından sonra Cebeci Asri Mezarlığı'nda toprağa verilecektir. AİLESİ BAŞSAĞUCl Tiirk otomobıl sporunu yaratan öncü kişilık örnek sporcu RENÇ kaybctmenın acısını yaşıyoruz. Merhuma Tann'dan rahmet, kederb aılesıne ve Türk otomobıl sporu camıasına bassağhğı dılenz. İSTANBUL OFF-ROAD KULÜBÜ İTALYAN KÜLTÜR MERKEZİ Meşrutıyet Caddesı No' 161 Tepebaşı-istanbul YENİ DÖNEM İTALYANCA DİL KURSLARI 22 Şubat 1993 Pazartesı günü başlayacaktır. Kayıtlar- Pazartesı - salı - perşembe - cuma saat 9 30-12.30, 16.30 - 19 00, çarşamba günlerı saat 9.30 - 12.30 ARASI. Tel: 244 98 48
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle