Katalog

SAYFA CUMHURİYET 13 ŞÜBAT1993 CUMARTESİ 10 DIŞHABERLER Mitsotakis VVörnep'le göröşecek • ATİNA(AA)- Yunanistan Başbakanı Konstantin Mitsotakis'in 8 martta NATO Genel Merkezi'ne bır ziyaret yapacağı bıldırildi. Atina Ajansı'nın hükümet kaynaklanna dayanarak verdiği habere göre Mitsotakis İttıfakın Genel Sekreteri Maırfred VVörner ile yapacağı görüşmede Yugoslav krizi ıle iigilj görüş alış\erişinde bulunacak. Öte yandan Yunanistan hükümetı ABD'nin Bosna Hersek ile ilgili banş görûşmelerine aktif olarak katılma karannı memnuniyetle karşıladığını açıkladı. İmelda'ya yurtdışı yasak • MANİLA(AA)- Filipinler'ineskı "First Lady"si tmelda Marcos'un ülke dışına çıkması yasaklandı. Mahkeme, Isviçre bankalannda bulunan yaklaşık 350 milyon dolann ülkeye transferi için yapılan pazarlığın çıkmaza girmesi üzenne Imelda Marcos'un ülke dışına çıkmasını yasakladı. Mahkeme karannda, "Paranın transferi yapılmayacağına göre Marcos'un yurtdışına çıkmasına gerek kalmamıştır." denildı. Mayon volkanı lav püsküpttö • LEGAZPİ(AA)- FilipinJer'deki Mayon voikanı dün sabah erken saatlerde yine patladı. Olayda ölen ya da yaralanan olmadığj bildirildi. Bir yetkilı, 45 dakikada bır lav püsküren patlamayı, orta dereceli olarak niteledi. Bilim adamlan, volkandan püsküren bin derece ısıdaki toz ve gazlann, yaklaşık 4 km. genişlığinde bir alana yayıldığını söylediler. Volkanoloji ve Sismoloji Enstitüsü Sözcüsü, dünkü patlamanın. bilim adamlannın bır haftadır bekledikleri "tehlıkeli patlama'nın başlangKi olabitece&ru belirttı. MoskovaTHY bûrosu soyuldu • MOSKOVA (AA)- TH Y'nın Moskova temsılciliğiyle ayru binada yer alan Alarko Holding'in Moskova bürosu dün sabaha karşısoyuldu. Bürodan 20 bin dolar nakit para alındığı bildirildi. THY Moskova temslcisı Tayfun Davran, AA'ya yapüğı açıklamada, binadaki alarm sisteminin profesyonelce olduğu anlaşılan bir operasyonla devreden çıkanlmış olduğunu anJaürken "Sabah 08.50'de geldığımızde, bmanın alarm sisteminin normal olarak işlıyor gibi görünmesıne karşın, çok profesyonelce bir bıçimdedevTedışı bırakjldığın] anladık"dedi. Margaret Thatcher'a torpil • LONDRA(AA)- Ingiltere'nineski başbakanlanndan Barones Margaret Thatcher'a, 11 yıllık başbakanhğı sırasında yapılmış tüm gizli yanşma ve belgeler, anılannı İcaleme alırken kendisine yardıma olması için evine götürme izni verildiği bildirildi. Ancak. bu uygulamanın çeşitli eleştirilere yol açmasından endişe ediliyor. Geçmışte, eskı hükümet başkaıüanna, eğer anılannı kaleme alacaklarsa, hafızalannı tazelemek için ancak başbakanhkta bir görevlinin gözetimınde sadece belirli belgelerden notlar almalanna izin verilirdi. Ancak Ingiltere Bakanlar Kurulu, bu geleneği bozarak eski Başbakan Barones Thatcher'ın çeşitli belgeleri evine götürmesine izin verdi. Jandarma hırsız çıkü • BRÜKSEL(AA)- Brüksel'in Zaventem Havaalanı'nda yabancılan kontrol etmekle görevli iki jandarma, yaptıklan gümrük kontrolleri sırasında yolculann paralanru çaldıklan iddiasıyla tutuklandılar. Son olarak iki Afnkalıyı kontrol ederken "Belçıka'da yaşamlannı sağlayacak paralan olup olmadığını" soran ve üzerlenndeki parayı sayan jandarmalar, sayımdan sonra parayı 10 bin dolar eksikiade ettiler. Afrikahlann ihban üzerine tutuklanan ikijandarma suçlannı ıtiraf ettiler. Priyedor kentinden kaçanlann ifadelerine göre saptanan mezarlarda 500'den fazla ceset olduğu bildiriliyor Bosna'da 20toplumezarbulundu• Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Butros Gali, Hırvatistan'da BM planına uyulmadığı ve Hırvat yetkilileri ile ülkenin güneyindeki Krayina bölgesi Sırplan'nın, aralanndaki çatışmaya görüşmeler yoluyla bir çö- züm bulamadıklan takdirde, bu ülkede konuşlandınlan BM Koruma Gücü'nü geri çekmekle tehdit etti. rülen müslümanlann gömüldüğü yirmi ka- dar toplu mezar belirlendıği bildirildi. Hırvat Enformasyon Merkezfnce Bosnalı Sırplar'ın giriştıği etnik temizlik uygulama- sından kurtulan görgü tanıklannın ifadeleri- ne göre behrlenen toplu mezarlarda 500'den fazla ceset bulunduğû kaydedilıyor. Çatışmalar öncesinde çoğunluğu müslü- man 112 bin kişinin yaşadığı Priyedor kenti ve çevresinin Sırplar'ın denetimi altında bu- lunması nedeniyle toplu mezarlarla ilgili ifa- delenn doğruluğu kanıtlanamıyor. Ancak bölgede daha önce görgü tamklannın ifade- lerine göre belirlenen dokuz toplu mezar or- taya çıkanlmıştı. BM Genel Sekreten Butros Gali, Hırva- Drç Haberler Servisi - Bosna-Hersek'in batısındaki Pnyedor kenti ve çevresinde Sırplar tarafından öldürülen müslümanlann gömüldüğü yirmi kadar toplu mezann belir- lendıği bildirildi. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Butros Galı, Hırvatistan'da BM planına uyulmadığı ve Hırvat yetkilılen ile ülkenin güneyindeki Krayina bölgesi Sırp- lan'nın. aralanndaki çatışmaya görüşmeler yoluyla bir çözüm bulamadıklan takdirde, bu ülkede konuşlandınlan BM Koruma Gücü'nü gen çekmekle tehdit etti. Toplu mezar Bosna-Hersek'in batısındaki Priyedor kenti ve çevresinde Sırplar tarafından öldü- tıstan'da görev yapan BM Koruma Gücü askerlerini geri çekme tehdidinde bulundu. Ajanslann bıldirdiğıne göre Galı. BM Gü- venlik Konseyı'ne gönderdıği raporda, Konsey'in 25 ocak tarihli 802 sayılı karanna uygun olarak Hırvat güçlerinin, Krayina Sırplan'na karşı geçen ay başlattığı saldın öncesindeki mevzilenne hala dönmedikleri- ni belirtti. Zagreb ile BM koruması alündaki bölge- lerin yerel Sırp yöneticileri arasında. sıyasi bir çözüm bulunması için "en üst düzeyde" görüşmeler başlatılmasını isteyen Gali, so- runlann çözümlenmemesi halinde Hırvatis- tan'daki BM Koruma Gücü'nün görev süre- sinin uzatılması için "sağlam bir temel" olmayacağını bildirdi. BM Genel Sekreteri, Hırvatistan'da bulu- nan 13 bin dolayındaki banş askerini ne zaman geri çekmeye karar verebileceğini be- lirtmemekle birlıkte, Güvenlik Konseyi'ne, Koruma Gücü'nün 21 şubatta dolacak gö- rev süresinin sadece gecici bir dönem için 31 marta kadar uzatılmasını tavsiycetti. Gali raporunda, Hırvatistan'ın güneyin- deki duruma göre banş görevı için üç seçe- nek üzennde duruluyor. Birinasi, Koruma Gücü'nün görev süresinin değişiklık yapıl- madan yenilenmesi. Ancak Zagreb, b'unun için bazı koşullar öne sürüyor: Aynlıkçı Sırp güçlerinin silahsızlandınlması, sığınmacıla- nn evlenne geri dönmesı ve Sırp denetimın- deki bölgelerde Hırvat otontesinin aşamalı olarak kurulması. İkinci seçenek, Vance planını kuvvet yo- luyla uygulamak için Koruma Gücü'nün askeri kapasilesini güçlendırmek. Ancak BM, bunun için gerekli olanaklara sahip bu- lunmuyor. Galı, bu iki seçeneği safdışı ettikten sonra, tek seçeneğin, Hırvatistan'daki BM banş görevine son verilerek eski Yugosylavya'- daki mavi berelilerin varlığının Bosna-Her- sek ve Makedonya ile sınırlandınlmasını is- tiyor. ABD'nin Bosna sorununun çözümüne et- kın olarak katılacağını açıklamasmın hcmcn ardından Bosnanın çcşıtlı bölgclcnndc ça- tışmalann şıddcilcndığı bıldınldı. Nevv York'ta BM vetkılilcrince yapılan. Bosnalı Müslümanlar'ın büyük bır karşı sal- dın başlattığı veçatışmalann bu ncdcnlc şıd- detlendiği yolundakı haberlenn de geçcrs p olduğunu belirten ajanslar, böyle bir sapti. ma yapılarak Müslümanlann "kötü taraf olarak sunulmak ıstendığini ifade ettıler. Saraybosna Başkent Saraybosna'da da öncekı gece ta- raflar arasında şiddetlı çatışmalar meydana geldiğı bildirildi. Ajanslann bildirdiğine göre yerel gazetecı- ler bütün gece kentte silah seslerinin susma- dığıru belırttiler. Saraybosna'nın merkezinde sabahın er- ken saatlennde havan, ağır makıneli tüfek ve hafıf silahlann kullanıldığı çatışmalann meydana geldiğını ifade eden gazeteciler, bu- nun yanm saat sürdüğünü bıldirdiler. Zagreb'deki 400 bin Boşnak mülted şimdi de Hırvat korkusuyla yaşıyor: Herşeyîmizi alıp, kaduıımızıkirlettiler ZAGREB (AA) - Hırvatis- tan'ın başkenti Zagreb'teki cami, komşu Bosna Hersek'ten akın akın gelen çaresiz mülteci- lerle dolu. Katolik bır ülke olan Hırvatistan'a şu ana kadar Bosnadan gelen mülteci sayısı 400 bine ulaştı. Savaştan önce nüfuslan 4.5 milyon olan Müslümanlann şu anda 1.6 milyonu mülteci du- rumda. Hırvatistan'daki Müslüman mülteciler şımdi Hırvatlann si- yası ihtiras ve pazarlıklanna kurban olmaktan korkuyorlar. Bir zamanlar Müslümanlann banş ve huzur ıçinde yaşadığı Prijedor kenünın Cela köyün- den olan 60 yaşındaki Müslü- man mülteci Osman Grahiç, mülteci kampma gelişini anlatı- rken Sırplar'ın kendilerini nasıl kandırdıklann dıle getıriyor. Sırplar. Cela köyündeki Müslümanlara. sılahlanru tes- lım etmelen halinde kendılenne bır şey yapmayacaklan sözü vennişler. Ancak çevre köylerdeki Müslümanlann evlerini yağ- malayan ve 27 camiyi yakan Sı- rplara güvenmeyen Cele köyü sakinleri sılahlannı teshmetme- yınce aynı akıbetle karşılaşmı- şlar. Evleri yakılmış, erkekleri esir alınmış. kadınlann ırzına geçil- miş... Esir kamplanndaki ya- şamını anlatırken başını öne eğip ağlayan Osman, 'Uğradı- klan ışkence ve dayaktan sonra ellerimde üç erkek can verdi' di- vor. Ingiltere'dekı İslamic RelıeP adlı yardım örgütü görevlisi Mustafa, Zagrep Camiı çevre- sinde kunılan mülteci kampla- nnı gezdiriyor. Kaç üyesi olursa olsun her ai- leye sadece küçük bir oda venl- miş, portkabin tipi eylerden oluşan kampta, 400 kişi aynı küçük odada kahvaltı, öğle ve akşam yemeği yiyor. 50 kişiye bir tuvalet düşüyor. Mültecılerin çoğunluğu Saraybosnalı küçük bu yaşta sakat kalmasına karşın, çocukluğundan bir şey kaybetmemiş. kadın. Eşleri ya ölmüş ya da hala Bosna'da savaşıyorlar. Yaşlı bır kadın, koşarken yak- laşıyor ve 'Gelin oğlumu görün, bıze neler yaptıklannın dün- yanın bilmesinı istiyorum' di- yor. Küçük oda içjnde batta- niyeler üzerinde yüzü duvara dönük 16 yaşında bır genç yatı- yor. Annesi açıkhyor durumu: "Bütün gün burada yatıyor. Sırp Çetnikler oğluma elektrik ile işkence yaptılar. Elini kolu- nu bağlayıp üzerine köpeklen saldılar." Ayşe Besimiç, 18 yaşında gü- zel bir genç kız. Sapsan saçlan- nın süslediği bir çift gök mavisi göz. Konuşurken sürekli çevre- sini kolluyor. Bır tavşan gibi ür- kek. Aaklı öyküsünü şöyle an- latü: "Ben Srebrenıca'dan gehyo- rum. Eylül ayında annem ve yüz kadınla beraber trenle Lu- kovac'ta bir kampa götürül- dük. Aramızda Sırp askerlen tarafından hastaneye gitmesine izin verilmediği için trende do- ğum yapmak zorunda kalan bır lcadın vardı. Bebek diğer kadın- lann yardımlanyla dünyayr. ge- tirildi. O sırada sarhoş bir Sırp askeri kompartımana girerek sessiz olmamızı tembihledi. Bi- raz debce gözüktüğünden neler yapacağını düşünerek korkuya kapıldık Kadının adı Vasfıye idi. 33 vaşında, güzel bır kadındı. iki kız çocuğun ar- dından bır erkek çocuğu dün- yaya getirmesi, yaşadığı tüm trajediye rağmen kendisini mutlu etmiş görünüyordu. Bı- raz sonra bebeğin ağlamasın- dan rahatsız olan nöbetci, sinir- li bır şekilde içeri girdi ve bebeği annesinin kollanndan kopanr- casına alarak hareket halindeki trenin penceresinden dışan atü. Sonra bıze döndü: 'Bır Müslü- man piçı erkek daha eksildı' dedi. Olanlara hiç kimse ınana- mamışü Anne perişan bir hal- de çığlıklar atmaya başladı. Kendisini yatıştıramadık. Da- ha sonra kadının olayın birkaç gün ardından intihar ettığiru öğrendik." Travnik'e gelmeyı başarmış Ayşe "Geceleri çok korkunç oluyordu. Askerler içeri girerek tecavüz edeceklen kadınlan se- çıyorlardı. En çok bız Müslü- man kadınlara saldırmaktan zevk alıyorlardı. Bazen bu teca- vüzler birkaç kışılik gruplar ha- linde gerçekleştinliyordu. Bir- çok kadın bu şekilde hamile bırakıldı ve kürtaj yapmalannı engellemek için de ancak 5 ay sonra serbest bırakıldılar." Basın, Sosyalist Parti Genel Başkanı Bettino Craxi'nin istifasını memnuniyetle karşıladı Italyan sosyalistlerine yeni lider • Sosyalist Parti'nin yeni liderliğine eski maliye bakanlanndan Giorgio Benvenuto seçildi. Adalet Bakanhğı koltuğuna ise eski anayasa mahkemesi başkanlanndan Giovanni Conso getirildi. Dış Haberler Servisi - İtalya'da yol- suzluk skandallanyia büyük darbe yiyen Sosyalist Parti dün akşam yeni liderini belirledi. Sosyalist Parti genel başkanlı- ğına eski ulusal sendika başkanlanndan Giorgio Benvenuto seçildi. Geçen hafta başında boşalan Adalet Bakanlığı koltuğuna da eski anayasa mahkemesi başkanlanndan Giovanni Conso getirildi. İtalyan basını ise Bettino Craxi'nûı is- tifasını memnuniyetle karşıladı. Reuterin haberine göre dün Başbakan Guiliano Arnato başkanhğıııda toplanan Sosyalist Parti medisinde yapılan gizli oylama sonucu, partinin yeni genel baş- kanı belirlendi. Amato, partinin yolsuz- luk skandallanndan dolayı oldukça yıp- ranan bnajını düzeltebilecek bir genel başkana ihtiyaçlan olduğunu açıklanuş- rı. Hakkındaki yolsuzlnk soruşturraalan nedeniyle önceki gün 16 yıl boyıınca yü- rüttüğü Sosyalist Parti Genel' Başkan- lığı'ndan istifa eden eski başbakanlardan Bettino Craxi yaptığı konuşmada, bun- dan sonra adını temize çıkarmak için mücadele vereceğini sövledi. Craxi, parti içindeki muhalefeti de eleştirerek yeni ge- nel ba>kanla parti içinde birliğin \eniden sağlanmasını dilediğini kaydetti. jtal\ an basını eski başbakan ve Sosya- list Parti lideri Bettino Craxi'nin istifası- nı memnuniyetle karşdadL D Messagero manşetten verdiği Craxi'nin istifa habe- rinde "Craxi enkazı kaldıramadan gitti" dedi. Milano'da ya\ımlanan L'lndipen- dente gazetesi ise en sert tepkiyi gösterdi. Gazete haberi "Cravi gjtti. Geç oldu, an- cak hiç gitmemesinden iyi" şeklinde ver- di. Partiden iki istifa İtalya'da haftalardır süren yolsuzluk skandaUan geçen hafta içinde patlak ve- rerek Sosyalist Parti'nin önde gelen iki kişisinin başını yedi. Hakkındaki yolsuz- luk kküalarına ilişkin ifadesinin almaca- ğınm açıklanması üzerine Adalet Bakanı Claudio MarteUi çarşanıba günü istifa etmişti. Batık banka skandalında Mar- telli'yle birlikte adı kanşan Sosyalist Parti Genel Başkanı Bettino Craxi de ar- dından görevinden ayrıldığHiı açıkladı. 1983-1987 yıüarı arasnda başbakan- lık yapan Craxi yolsuzluk skandaUannın en tanuunış kurbanı oldu. Bettino Craxi, 1985-1992 yıllarında Sos>alist Parti'nin İsviçre'deki bir banka hesabına 25 mil- yon dolar gönderümesine karışmakla suçlanıyor. DIŞ BASIN Türldyekaygüandınyor Türkiye Irak'tan Balkanlar'a dek geniş bir alanı kapsayan ABD ve NATO politikalan için birdayanak noktası oluşturuyor. Bu yüzden bu ülkede sürekh ıstikrar gerekıyor Cumhurbaşkanı Turgut özal ABD ziyareti sırasında ülkesini laik demokrasi ve istıkrarb serbest pıyasa ekonomisini benimsemiş bır model olarak öne çıkardı. Özal-Clinton görüşmesı de ABD yönetimınce bu modele venlen önemi göstermesı bakımından dikkat çekıcıydi. Bu açıdan Uğur Mumcu'nun öldürülmesıyle bu ülkede sarsılan istıkrar yalnızca Türkiye'yi kaygılandırmıyor. Türkiye'de hali hazırda yaşanan, var olan gerginhk büyük ölçüde PKK'dan kaynaklaruyor. Güneydoğu'da bugüne dek 2 bin kışı yaşamını yitirdi. Öte yandan devlete yönelik insan haklan ihlali suçlamalan, suikastler, özellikle gazetecıler arasında gjderek yayılan can güvenliği kaygısı da artryor. Körfez Savaşı'ran ardmdan Kuzey Irak'ta de facto olarak bir Kürt devleti kurulması gergınlığe yeni bir boyut kazandırdı. Gerçi çok az sayıda Kürt PKK'nın amaçlannı paylaşıyor, ama Güneydoğu bolgesinde hükümet güçlerince Kürt dili ve kültürüne uygulanan sıkı baskı PKK'ya taban kazandınyor. 1990"a kadar Kürtçe konuşmak yasaktı. hatta Türkiye'de Kürt varlığından söz eden bir milletvekıli kısa süreyle hapse atıldı. Bu baskılar son dönemde gevşetildiyse de kötü muamele ile suçlamalar sürüyor. Uluslararası Gazetecılen Koruma Komıtesi bazı cınayetlerde devlet parmağından söz ediyor. Başbakan Süleyman Demirel, demokrasiye işierlik kazandırcaklannı söylüyor, aynı zamanda da PKK'ya karşı gerekli her önlemi alacaklannı vurguluyor. Özal da Chnton ile yaptığı görüşmelerde iyice anlamış olmah kı Türkiye'de demokrasiye yönelik tehditler kaygılandınyor. (11 şubat) €t Mtnit Mitterrand9 ın mesajı Cumhurbaşkanı François sağlayabilir. Mitterrand. Mitterrand, Vietnam'ın aynca Fransız ekonomik başkenti Hanoı'deönemli yardımınınbirmisli birkaç mesajortayaattı. arttınlacağınıdahaber Bunlann tümü, herhalde venrken Hanoi'nin Paris'e Vıetnamlı yöneticilerin hoşuna olan borcunun hafıfletilmesi gıtmedi. Fakat söz konusu olasıhğını da çok ihtiyatlı bir mesajlardan en azından biri şekilde ıhsasetti. Aynca Vietnamhyöneücilerinin FransaileCezayirarasında hoşuna gitmiş olmab. O da, olduğu gibi Vietnamia da aynı ABD Başkanı Bill Clinton'a, tür özel iüşküer kurulması üstü kapaü bir şekilde dileğıni de vurguladı. Fakat NVashington'unVietnam'a sadece tatlısözlersöylernedi uyguladığı ambargoya son Mitterrand Hanoi'de. İnsan verihnesi önerisinin haklan konusunu da gündeme yöneltilmesi. Bu ambargonun getirdi. Bu konudaki mesajı kaldınlması. çok büyük çapta acaba muhataplan aldı mı? yabana yatınmlann ülkeye Buna kesinlikle evet demek akması anlamına gelmiyorsa zor, zira komünistler da şımdilerde yok olmuş, eskı demokratik bir "hukuk müttefıkı SSCB'nin kendisini devleti" kurmaya pek de hazır sürükledıği kötü ekonomik gözükmüyor. Ama yinede durumdan çıkabılmek için denebilir ki Mitterrand gerekli olan uluslararası demokratikleşme konusunda kurumlara daha kolay bir bir tohum ekti Vietnam gezıâ şekıtde yakınlaşmasını sırasında.(11 şubat) ABD'nin en saygın hukukçulanndan biri olan 54 yaşındaki Florida Başsavası Janet Reno, Adalet Bakanlığı'na atandı Bill Clinton sonunda Adalet BakaıuIU buldu FUAT KOZLUKLU • Bugüne kadar Adalet Bakanı'nı belirleyemeyen Clinton yönetimi, son bir haftadır 4'ü erkek çok sayıda hukukçuyu adeta sorgudan geçirdi. Beyaz Saray sakinleri, adaylar arasından seçim yapmaya çahşırken söz konusu kişilerin tüm geçmişlerini didik didik ettiler. tüm geçmişlerini didik didik ettiler. Sadece kadın bakan adaylanna 'çocuk bakıcı- lanyla' ilgili soru yöneltilerek aynmabk yapıldığını öne süren kadın örgütlerinin büyük tepkisiyle karşılaşan yönetim, Başkan Bill Clin- ton'ın bizzat katıldığı görüşmelerde, aralannda dört erkeğin de bulunduğû aday hukukçulara çok sayıda soru yönelttiler. Adaylar. evlerinde ya da ofıslennde çalışürdı- klan kişilerin kacak yabanalar olup olmadığı. çocuk bakıası ya da ev işçilerinin sosyal hak- lannı karşılayıp vergilerinı ödeyip ödemedikleri- ne ilişkin sorulan yanıtladılar. Başkan Clinton'- Reno- Chnton'ın yeni Adalet Bakanı bekar ve çocuksuz. WASHESGTON - Göreve başladığı 20 ocak- tan bu yana kabinesının son üyesini belirleyeme- yen ABD Başkanı Bill Clinton, nihayet Adalet Bakanlığı'na atama yapabildi. Clinton, aynı za- manda ülke tarihinin ilk kadın Adalet Bakanı da olan Florida Başsavcısı Janet Reno'yu, "Bu ka- ranmda çok rahattım. Kendia Amerika'nın en saygın, en iyi hukukçusu" dıye tanıttı. Bugüne kadar Adalet Bakanı'nı belirleye- meyen Clinton yönetımi, son bir haftadır 4'ü er- kek çok sayıda hukukçuyu adeta sorgudan ge- çırdi. Beyaz Saray sakinleri, adaylar arasından seçim yapmaya çahşırken söz konusu kışılenn ın ifadesine göre daha önceki bakan adaylannda görülen benzer sorunlar, bu defa da ortaya çıktı. Clinton'ın önceki gün büyük bir basm top- lantısıyla açıkladığı 54 yaşındaki bekar ve çocu- ğu olmayan yeni Adalet Bakanı Janet Reno, ga- zeteci bır anne-babanm kızı. Harvard Üniversi- tesi'nin 1963 mezunlan arasında önde gelmiş bir isim. Yeni Adalet Bakanı adayı, Senato Adalet Komisyonu'nda sorgulanacak ve onaylanması durumunda göreve başlayabilecek. Herkesin cekindiği başsavcı Reno. 1978 yıhndan beri görev yaptığı, ci- nayet ışleme oranının en yıiksek düzeyde olduğu veGüneyAmerikadan \BD'yegirenuyuşturu- cunun önemli merkezlerinden kabul edilen Gü- ney Florida'da 'herkesin cekindiği başsavcı' diye bilıniyor. İdam cezalanna 'kışisel' olarak karşı çıktığını kaydeden, bir soru üzerine, "Sanınm bütün ver- gilerimı ödedim ve yasadışı kaçak yabana çabştırmadım" diyen Reno'nun Adalet Bakanı ilan edilişi Cumhuriyetçilerin de aralannda bu- lunduğû Senato üyelerinin tamamına yakını ta- rafından destekleniyor. Başkan Clinton, Beyaz Saray'ın Gül Bahçesi'- nde önceki gün düzenlediği basın toplantısuıda yardıması Al Gore ile birlikte ülke tarihinin ilk- leri arasına kaülan bayan Adalet Bakanı'nı "Bu göreve bir kadının getirilmesinde ısranm yoktu. Erkeklerle de konuşuldu. Ancak onlarda da bazı benzer problemler ortaya çıktı" diye açj- klarken oldukça neşeliydi. Yılda 120 bin davaya bakan ve ülkenin en saygın ve tanınmış hukukçulanndan olan Ada- let Bakanı Janet Reno, Clinton'ın bu görev için açıkladığı üçüncü aday oldu. Adalet Bakanı olarak ilk ilan edilen Zoe E. Baird evinde "kaçak yabana işçi' çalıştırdığının ortaya çıkması üzerine adayhktan çekilmişü. İkinci aday da aynı nedenle bakanlık şansını yi- tirmiştı.