18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 10 ŞUBAT1993 ÇARŞAMBA OLAYLAR VE GORUŞLER Yeni DünyaDüzeni... Rambo yöntemlenyle kan golune donmüş mutsuz bır dünya yenne, bırbınnı kucaklamış ınsanlann klasık bir tango eşliğınde dans etmelennı gormenın, müzığı ve dansı sevdığı anlaşılan Başkan Bıll Clınton ıçın de esenlık kaynağı olacağını umuyoruz. Prof. Dr. ERDOĞAN SORAL 1 944 yılında, savaş sonrasırun dünya ekonomısınde çozum bekleyen sorunlann tartışıl- dığı uluslararası Bretton- Woods toplântısında ünlu Ingılız ıktısatçısı Lord J M Keynes tarafından sunulan plan go- zardı edılıyor ve onun jennı ABD pa- tentlı Whıte planı alıyordu Bu böyle olmasaydı gunumuzde dunya ekono- mısı gundemınde tarüşılan küreselleş- me>e dönuk bır yapının temellen bü- yuk olasılıkla daha o gunlerde atılmış olacaku Bu gerçekleşmedı Çunku 1940'h yıllann sıvasal ortamında ABD'nın ebnde tuttuğu ekononuk ve asken gûç, anılan ulkeyı "Dunya Dev- tetı", ABD Dolan'nj da "Dünya Pa- rası' yapmaya yetıyordu Jandarma devlet! Yenı Dunya Düzenı uzennde çeşıtlı göruşlenn ortaya atıldığı gunumuzde, ABD ıçın 1944koşullannınhâlâgeçerb olup olmadığı araşünlmadan Yenı Dunya Düzenı hakkında sağlıklı bır yargıya vanlabıleceğını sanmıyoruz O nedenle ABD'nın bugun de 1944 yılındakı kadar güçlü ve sayguı bır ülke olup olmadığın) ırdelemek zorun- luluğunu duyuyoruz Dunya ekonomısı 197O'lı yıllara, o güne kadar yaşamadığj değışık türde bır bunalımla gınyordu Enflasyon ıçınde deflasyon sonuçlannı yaşıyor- du bır yandan fıyatlar genel duzeyı yüksebrken öte yandan ışsızlık dalga dalga yayılıyordu O gunlerde dunya ekonomısınde gözlenen bu değışık bu- nalımdan çıkmanın yollan araştınl- maktadır Bır yandan hastahğın nedenlen üze- nnde dunılurken ote yandan farkh ekollerin gözlemlenne dayab bılgı bın- kımlennden yararlanarak bır reçete gehştınlmeye çalışılıyordu Üzennde karar kılınan reçete, ultra-Iiberal yak- laşırrüa bunalımdan çıkmaktır Reçetede kullanılması onenlen belb başlı ılaçlar şunlardır - Kuralsızlaştırma (Dereglementatı- on) Bılınen anlamı, ekonomıyı pıyasa mekanızmasının doğal ışleyışıne bı- rakmak, devletın kurallara dayalı yönlendırmesınden ve müdahalesın- den kurtarmaktır Boylebkle devlet uretımde. kaynaklann yenıden dağılı- mında ve ekonomık düzenlemede söz sahıbı olmaktan çıkanlacaktır Bır başka anlatımla, dev let köcültükcek'- tır Çunku devlet, reçetenın yazarlan- na gore kötu bır kaynak kullanıcısıdır Harcamalanyla boluşüm-bınkım dengesını bozmakta, akıl dışı davra- nışlarıyla toplumun yaratüğı "fazlayı" har vurup harman savurmaktadır Oy- sa bu "fazla" tümüyle özel sektore ak- tanlsa, kışının önundekı bankatlar kaldınlsa, boyle bır dunya düzenı ıçın- de gebşmemış. daha doğrusu yaşadık- lan çağı atlamamış ulke kalmayacak- tır Devlet bununla da yetınmıyor, eğı- tıme, sağlık ve sosyal güvenbğe aktar- dıp kaynaklarla ve eşıllıkçı buyume olgusuna verdığı ağırlıkla pıyasalar (mal ve hızmet pıyasası. sermaye pıya- sası, para pıyasası) arasındakı denge- len bozuyordu Bu böyle gıdemezdı Devlet sosyal devlet olmaktan çıkanl- mab, toplumsal çıkarlar yenne bırey- sel çıkarlan kollayıp gözeten jandarma devlet konumuna geünbnebydj - Arz ekonomısıne gore dünya gö- nencı ancak bıreycı atıbmlarla ve reka- bete dayab serbest pıyasa ekonomısıy- le gerçekleşebılır O nedenle ozel gınşı- mın onündekı tum engeller kaldınl- mab ya da etkjsız hale getınlmelıdır - Mutlak öncebk, devletın ekono- mık ve sosyal yaşamdan ebnı çekmesı- ne venldığıne gore doğrudan vergıler olabıldığınce duşurülmeb, devletın ebndekı ekonomık ve sosyal tesısler özel sektore devredılmehdır (özelleş- tırme) Bunlann yonünü ve yöntemını her ulkede uygulanacak kuralsızlaştır- manın derecesı ve toplumun ekono- mık haklanru korumada ulaştığı orta- lama bılınç duzeyı bebrleyecektır ABD'nin başına yağan taşlar Şımdı, ultra-bberabzmın ABD'ye ne getırdığmı yenı Başkan Bıll Cbn- ton'dan dınleyebm - Amenkan devletı ultra-bberal ka- pıtabst uygulamaya geçıldıkten sonra sahıp olduğu gücu büyuk olçüde kay- betmış ve kuçulmuştur Devletın eskı gücunu kazanması (rehabıhtatıon) ve ekonomıdekı eskı yennı alması zorun- ludur - Bu dönemde uygulanan kuralsız- laştırma pobtıkasıyla ekonomık buyu- me yavaşlamış, ülkenın ekonomık ve sosyal dengelen bozubnuştur ABD Dolan'nın değen ölçüt para bınmı SDR karşısında süreklı olarak düş- müştur 1989 yıbnın alüna ayında 1 SDR'- nın değen 1 241 ABD Dolan ıken 1992 yüının alüna ayında bu pante 1 412 S olmuştur Bundan da önemlısı dolann 1989-1992 yıllannda SDR karşısında aylar ıtıbanyla ortalama değennde gözlenen sabnımlardır Do- lar surekb olarak değer değıştıren ka- rarsız bır para bınmı halıne gelmıştır Dolann değenndekı kısa dönemb dal- galanmalar, ABD Dolan'nın üzenn- dekı spekülatıf hareketlen gözlemle- mek bakımından onembdır 1992 yılında kasım ayı mbanyle on ıkı aybk ortalama enflasyon artış hızı %3 düze- yınde tutulurken ışsızlenn artış oranı ekonomıdekı durgunluğu (recessıon) yansıtan en önemlı gösterge olmuştur - Uluslararası rekabette ABD alt- yapılanmada. eğıtımınde büyük tek- nolojık projelenn seçımınde yaptığı yanlışlarla Almanya ve Japonya karşı- sındakı guçlü konumunu yıtırmıştır Daha açık bır soyleyışle ultra-bbera- bzm uygulamalanyla ABD'nınbaşına umulmadık taşlar yağmış ve Amen- kan ekonomısı gunumuzde buyuk so- runlan aşmak durumunda o'lan bır ekonorru konumuna geünlmışür (*) Clınton'ın çabşma arkadaşlanndan Prof Rudıger Dornbusch'a gore ılk aşamada 'ABD'nın her turden serma- ye bınkımını yenıden oluşturacak bır devlet pohtıkasına gereksmımı vardır Bu bınkım, msan gücünde, teknolo- jıde, aityapıda ve finans sermayesınde mutlaka sağlanmalıdır" (**) Prof Dornbusch'un bu sozlen ABD önder- bğınde kurulacak Yenı Dunya Dü- zem'nın Başkan Clınton'a ıkı seçenek- ten bın uzennde karar vermek şansını tanımasıdır Sovyetler Bırlığı'mn ço- kuşunden sonra ABD, tum bu olan bı- tenlere karşın sahıp olduğu büyük as- ken güçle Yenı Dünya Düzenı*nın ku- rulmasında jönlendıncı bır rol oy- nayacaktır Onemb olan bu rolü nasıl oynayacağıdır7 Rambolar ve tangolar - Başkan Cbnton'ın ehndekı bınncı seçenek 1940'b yıllara gore gebşmış obür kapıtabst ulkeler karşısında eko- nomısı göreb olarak zayıflamış, reka- bet gucü azalmış, ama buna karşın as- ken gücu doruğa yükselmış ABD'yı bır Rambo olarak kullanmak ve eşıt- sız buyümeyı zorla dunyaya kabul et- ürmeye çabşmaktır Bunu yapabıbr mı7 Böyle bır gınşım, ABD'nın ulusal çıkarlanru, uiuslararası topluluğun çı- karlannın önune koyması ve bunu Bretton-Woods'tan farkb olarak eko- nomık üstunluğü ıle değıl sılah zoruyla yaptırmaya kalkışmasıdır Dünya ekonomısının gunümuzdekı yapılan- masında boyle bır çılgınlığa önce eko- nomıde ve teknolojıde kendısıyle yan- şacak dunıma gelmış zengınler kulü- bunun öbur uyelen tepkı gösterecek- lerdır Yoksullann yer aldığı uçuncü dunya ulkelenne gebnce, onlan da gözden çıkarmak 1950, 1970 done- mınde yaşandığı kadar kolay olmaya- caktır Teknolojı akıl almaz boyutlar- da hızla değışmekte. ureümın ortala- ma mahyetı yaranlan olçek ekonomı- lenyle gıderek kucülmektedır Bu gcr- kemb surecın devam etmesı ancak Prof Dornbusch'un behrttığı gıbı in- saiML, teknoloji\e, alrvapıya yapılacak dev yatınmlarla olanaklıdır Dev kay- naklann bıraraya getınlmesıyle ola- nakhdır Bu koşullar sağlanmadan bır an ıçın olanakli olduğu varsayılsa ve sunumun önundekı tum sorunlar aşıl- sa bıle olay donup dolaşıp bu kez ıs- temde duğumlenecektır Çünku kapı- tabzm, böluşum sorununu sosyal dev- let olgusuyla ancak bır olçüde çozebıl- mışor Unutmayalım kı Rambolar, ta- nhın hıçbır evresınde boluşmeden yana olmamıştır O nedenle bu seçe- nek gerçekleşebdır bır seçenek değıl- dır tkıncı seçenek, ıpuçlannı Keynes planında gördüğümüz dunva duzeyın- de sunum (arz) ekonomısını ıstem (ta- lep) ekonomısıne dengeleyecek yenı bır dunya düzerunın kurulmasıdır Bunun ıçın dunya ekonomısı duzeyın- de uluslararası ışbırlığını sağlamaya yönebk bır orgutlenmeve gıdılmesı te- mel koşuldur Keynes'ın duşledığı gıbı dünya çıkarlannı ulusal çıkarlann onunde goren cıddı ve etkın bır orgut- lenme Bu başanldığında, uluslarara- sı ışbırlığının koşullan ulusal düzeyde behrlenıp optımum kabplanna dökul- duğunde, dunya ekonomısı, ınsanlar ıçın daha buyük bır gönenç kaynağı olabıhr Gundebk yaşamda bınlerce optımumu bebrleyebılen msan akb- nın. bu buyük hazınenın, daha büyük sorunlan çozmemesı ıçın bır neden gormuyoruz Rambo yöntemlenyle kan golüne dönmuş mutsuz bır dünya yenne, bır- buını kucaklamış ınsanlann klasık bır tango eşbğınde dans etmelennı gorme- nın, muzığı ve dansı sevdığı anlaşılan Başkan Bıll Clınlon ıçın de esenbk kaynağı olacağını umuyoruz (•)Enk!ZRAELEWlCZ Utat rehabıbte Umon- de6Novembre 1992 (••) Rudıger DORNBUSCH The Econonua 24 Octobrel992 ARADABIR Prof. Dr. METİN HEPER BU. Üni. Siyaset Bilirni Bölümü Başkanı Elektronik Demokrasi"11 ve Otoriteryanizm Son zamanlarda ' elektronik demoKrası' yı tartışmaya başladık 'Elektronik demokrasf'den maksat, doğrudan doğruya ve kolayca bıreye ulaşılabılen ve sık sık çeşıtlı konularda vatandaşlann oylarına başvurulabılen bır rejım ıse -efe- randumyolu ıle doğrudan demokrası olarak tanımlanabtle- cek soz konusu rejım onemlı bazı sonuçları da beraberınde getırır Türkıye'de uzennde durulacağını tahmın etmedı- ğım bır muhtemel sonuç üzennde durayım Söz konusu de- mokrası bıçımınde, bıreylerın ıstek ve duşuncelen, çıkar grubu örgutlerının süzgecınden geçmeden hükumete yansırvesınırsızkaynaklarasahıpolmasınaımkânolmayan hukumetlerın tum bu ıstek ve dusuncelere asgarı duzeyde dahı duyarlı olmalarına olanak kalmaz Sıyasal sıstemın toplumdan gelen ıstemlerı karsılamakta devamlı başarısız kalması uzun surede rejımın meşruıyetıne golge düşurür Bi' durumdan, çeşıtlı tur otonter rejım heveslısı kışı ve gruplar yararlanabılırler ve bazen halkın oyu ıle otonter re- Iimler tesıs edebılırler Aynı nedenden olmasa dahı ıkı dun- ya savaşı arasında hukümetlerının çeşıtlı toplum kesımle- rının guvenını yıtırdıklerı çeşıtlı kara Avrupası ulkelen, uzun süre ayakta kalan otonter sıstemlere suruktenmışler- dır Benzer bır durumun bugun de muhakkak ortaya çıka- cağını söylemek fazla ıddıalı bır tahmın olur Toplumsal olayları etkıleyen çok sayıda faktor vardır öte taraftan, başka uygun koşullarla bır araya gelınce, orneğın toplu- mun kaynaklarının haylı sınırlı olması ya da yönetıcılerın aşırı populıst yaklaşımlara sahıp bulunmalan durumların- da,' elektronik demokrası otonter bır rejımle son bulabt- lır Konu ıle doğrudan ılışkısı dolayısıyla, çıkar grubu örgut- lerı ve sıyasal partılerle ılgılı olarak Turkıye de pek uzenn- de durulmayanşu hususlarındaaltını çızmek ısterım Çıkar grubu örgutlen, temsıl ettıklen kesımlerın ıstek ve duşun- celerını sıyasal sısteme ıletmekle yukumlu oldukları gıbı soz konusu ıstek ve duşuncelen makul bır çızgıye çekmek durumundadırlar Aynı şekılde sıyasal partıler de bır yan- dan bırıncı derecede kendılerıne yakın kesım ya da kesım- lerın ıstem ve duşuncelerını gerçekleştırecek programları gelıştırırken bır yandan da toplumun uzun surelı çıkarlannı da göz onunde tutarak tum kesımlerın ıstek ve düşüncelen- nı bırbırlerıyle bağdaştırmak zorundadırlar Ancak soz ko- nusu durumlarda, demokrası kesıntıye uğramadan devam eder Çıkar grubu örgutlen, belırttığım ışlevlerını başarılı bır bıçımde yenne getırırlerse o oranda sıyasal partılerın ışı kolaylaşır, hatta sıyasal partıler sıstemın nıspeten onem- sız kurumları halıne gelebılırler Bu duruma orneğın Ame- rıka Bırleşık Devletlen'nde rastlanır Bunun nedenı, o ulke- de sıvıl toplum kesımlerının kendı aralarında bellı bır uyu- mugerçekleştırmışolmalarıdır Bu gozlemler bızı şu sonuca göturür "Elektronik demok- rası", benım burada belırttığım gıbı gerçekten bunyesınde doğrudan demokrası boyutları tasıyorsa ve doğrudan de- mokrası, yukarıda belırttığım nedenden dolayı, otorıteryan bır rejıme süruklenılme tehlıkesını de beraberınde getırı- yorsa ' elektronik demokrası' nın gerçekleşmesı oranmda sorumlu çıkar grubu orgutlerını ya da sıyasal partılerı gûçlendırmek ya da geleneksel olarak bu kurumların yen- ne getırdığı ışlevlerı görecek başka kurum ya da mekanız- malargelıştırmekgerekecektır Eğer 'elektronik demokra- sı ' ufukta onlenemez bır olgu olarak belırıyorsa, kanımca burada ışaret ettığım sorun uzennde vakıt geçırmeksızın düşünmeye baslamak gereklıdır Sorun, yukarıda da ışaret ettığım gıbı toplum kesımlerının bellı bır uyuma ulaşama- dıklan sıyasal sıstemlerde daha da cıddı bır sorundur TARHŞMA Sayın Kültür Bakanı'na açık mektup B uca'da, yüzyıbn başında ınşası tamamlanmış gerçek bır sanat anıtı vardır tzmır'ın şınn ılçesı Bucanın Sosyal Sıgortalar Hastane bahçesı ıçınde yer alan bu eşsız mıman örneğının, tum yapı malzemelen Ingıltere'den getınlmışur Bırzamanlar Buca'da mücevhergıbı panldayan bu yapı, beyaz mermerlen, anr, vakur taşlan, yakJızb tavanlan ıle bahçesındekı ardıçlann gızemlı türküsünü dınleyerek yıDara meydan okumayı surdurmektedır Oymalı tavanlanndan düşen her parça, mahalle çocuklannın sapanlanna hedef olan her vıtray. kadır bıbr herkesın yüreğını sızlatacak bır gönınümdedır Sayın Kültür Bakanımız, 1991 yılında Buca'yı zıyaret etmış ve buradakı eşsız sanat yapıtlannm restorasyonu ıçın söz vermış, gereklı masraflar ıçın butçeden bellı bır fon aynlacağını Buca halkına büdırmıştır Ancak ogunden bu yana, en ufak bır gınşımde bulunulmamış, restorasyonJa ılgılı hıçbır etkınlık görulmemıştır Kentınher yanına yenı gorünumler kazandınbnaya calışılan şu gunlerde. eşsız tanh değerlenmıze sahıp çıkmak neden daha onemsız göruluyor 7 Bıryenısını asla yapamayacağımız bu kültür varbğımızı daha geç obnadan koruyalım ve lütfen vaat edılen sozumuzun ne denlı önemlı olduğunu unutmayalım, ŞahâlYuncu Coğrafya Öğretmeni OKURLARDAN Erozyon Hjrozyonun sonuçlannın korkunçluğu bılımsel olarak ortadayken, memleket ormanlannı devlet elıyle yok eden kanunlann kaldınlmasını ve henuz y apımı devam eden, erozyon sebebıy le 50 yıl sonra yok olacağı soy lenen GAP projesı ıçındekı barajlann ve Türkıye'dekı dığer barajlann, çıplak arazılenn aal olarak ağaçlandınbnasıru, var olan ormanlanmızın, meralanmızın, venmlı topraklanmızın, kent ıçındekı yeşıl alanlann Bakanlıklar ve vasalar arasında eşgudum bağlanaraK korunmasını, gehştınlmesmı, bu konularla ı Igılı bılımsel venlere dayanan çağdaş kanunlann acıl olarak cıkanlmasını ılgılı bakanlıklardan nca edıyoruz Hülya Aksoy Y a y ı n d ü n y a s ı n a F ı r t ı n a g e l PENCERE Günlük Hukuksal Boyu Fırtına bu ulkede yaşayan herkesin dergisi. an başınıza gelebilecek olayiann hukuksal bcrç Kamuoyunu raeşgul eden, sansasyon yaratan konufl^g hukuki yonu ve perde arkası Fırtına'da... İşte Fırttna'nın Uksayısı... Sahte diş hekimleri leti zorluyor • Çekid terörü cep yakıyor • Devlet tiyatrol n satılırsa kim alır • Konut açıgı çığ gibi büyüyor • Adalet hekim hatalannda susuyor rnu? D e r g i n i z F ı r t ı n a B a y i l e r d e . . . Türkistan Ahmet Ahmet Yesevı'yı çoğu kışı tanımaz, ama, bundan son- ra tanımak zorunda kalacak Çok eskıden berı Yunus Emre'yı Anadolu da tanıyan, seven, benımseyen, özumseyen çok kışı vardı Ancak Osmanlı'da 'resmı ıdeolojı' şaırı dışladığı ıçın, Cumhurı- yet devrımıne kadar Yunus, seçkın çevrelerın bılmedığı ve aydınların tanımadığı bır sanatçı olarak kaldı '192? Devrımı yle yukselen Aydınlanma surecınde, Yunui Emre okul kıtaplarına gırebıldı • Sovyetler Bırlığı nın dağılmasından sonra Turkıye, Orta Asya'ya açılma sıyasetını benımsedı Bu açılış, yalnız ekonomık ılışkılerle sınırlı kalmaya- cak, külturel alanda gelışecek, daha şımdıden ortak alfa- be ve ortak okul kıtapları konusunda gırışımler var, koalısyon hukumetı, Ahmet Yesevı nın Yesı'deTımurta- rafından yaptınlan turbesını onarmayı ustlenıyor, Baş- bakan Demırel 1993 un "Yesevı Yılı1 olacağını açıkladı özbekler, Kırgızlar, Kazaklar, Tacıkler, Yesevı'nın kabrını zıyaret edıyorlar, halk tasavvufunun bu unlü ön- cusü "Pîr-ı Turkıstan dıye anılıyor, üstelık hem Bektaşı- lerın, hem Nakşıbendılerın, daha başka deyışle arala- rında çelışkı bulunan ıkı tarıkatın da buyuğu sayılıyor Nasıl oluyor bu^ • Irene Melıkof'un Vyur Idık Uyardılar' (Alevılık-Bekta- şılık Araştırmaları) adlı kıtabında (Cem Yayınevı) bu so- runun yanıtı araştırılıyor Melıkof, bu alanın yetkın bır uzmanı olduğundan, bu karmaşık sorunun yanıtındakı duğumlerı bır bır açmış Çoğu soylentıye dayanan, ınançların gızemlerıne dola- nan, zaman ıçınde değışıme uğrayan toplumsal olgula- rın nerede bırbırme yakınlaştığı, nerede uzaklaştığını saptamak her babayığıdın harcı değıl ' Ahmet Yesevı, nasıl hem Nakşıbendılığın temellerını atan Abdulhalık Gucduvanı'nın yoldaşı hem de Hacı Bektaş ın mürşıdı olabılıyor? Nakşıbendılık Sunnılığe aykırı duşmüyor, Bektaşılık ıse Alevılıkle ozdeş sayılıyor Bektaşılık, Haz- retı Alı'ye bağlanıyor, Nakşıbendılık, Ebubekır'e ulaşı- yor Ve ıkısı de Ahmet Yesevı'de buluşuyor 'Pîr-ı Turkıstan'ın soylencelere karışmış hayatı, 12'ncı yüzyılda geçıyor, Yesevı, Sırı Derya bolgesınde yaşıyor, Şıırlerını Türkçe yazıyor, Islamın yayılışında onderlık ya- pıyor, murıtlerıyle toplantılarına kadıntar da katılıyor, kadınlar ortunmuyorlar, Yesevı, Orta Asya'da ılk Türk mutasavvıflarından bırı, Turk velısı Halk mutasavvıfı Pekı, tasavvuf ne demek? özunde tasavvuf Tanrı ıle msan ılışkısınde, ınsanı tanrısal erdemlerle bezeyen bır ınanç bıçımıdır, geçmış yüzyılların karanhklarında bıle ınsana -hem erkeğe hem kadına- daha onurlu bır yer arayan dınsel goruştur, Yu- nus Emre de ıse sanatsal açıdan doruğuna ulaşmıştır • Nakşıbendılıkte kadına yer yok, Sunnılığe katılım ağır basıyor, Turkçe dışlanıyor, Osmanlı'da Bektaşılık horla- nırken Nakşıbendılık en gozde tarıkat sayılıyor Soylendığıne göre, 1140'ta Merv de ölen Şeyh Yusuf Hemedanı, Maveraunnehır de bır dervışler topluluğu kurmuş, hem Ahmet Yesevı hem de Nakşıbendı tarıkatı- nın temelını atan Gucduvanı, bu şeyhın murıtlerınden ımışler, ayrılık daha sonra başlamış, bır dal Nakşıbendı- liğe uzanmış ötekı dal Bektaşılığe.. • ; Önemlı olan bu ayrılık değıl önemlı olan ne 7 Bır kökenden tureyen ınançların daha sonra bırbırme duşmanlaşması, bağnazlıktır Orta Asya dan Anadolu ya uzanan Ahmet Yesevı'yı anmatorenlerını, koalısyon hukumetı benımsedı Olaya yalnız ınanç açısından değıl, akıl, bılım, sanat açısından yaklaşabılecek mıyız 1 ? Temel sorunumuz buradadır ŞAİRİIN ATÖLYESÎ DİVAIN dizisi/1 BROY YAYINEVI, snrseverlerm yenı yıhnı ozgun bır şur dızısıyle kutluyor. ŞAİRIN ATOLYESİ, şur ve ele^tıri ürünlerının yanı sıra, yazma seruvenının de sergılendıği bır ŞAIRLER DIVANI'dır. Yent, benzersız bır toplam... Bu mesaı'de Fuzuh'den Ahmet Oktay'a, Goethe'den Brecht'e, Cemal Sureya'dan Eray Canberk'e, Rımbaud'dan Moodyson'a bır şıır deltası ../ 1. hamur 128 sayfa. İSTEME ADRESİ Broy Yayınları, Ankara Cad, Vılayet Han, 205- Cağaloğlu / Ist Tlf 513 68 56- Fax 511 25 74 DİVAN 1"ı edınmek üzere Muammer Akca 191647 nolu posta çata hesabına 30 000 (otuzbın) TL yatırılması ve alındı fotokopısırHn göndenlmesı yeteriıdır . DAĞITIM Akdenız (Antalya).'Arkadaş Barış, Bertay, Bılge ı Kitap Kulübü, Bırteşım, CKK, Evrensel, Haşet (Bursa), Hoy Kıtap Klübü, llen (izmır). Karya (Zonguldak) Kaynak, Pandora, Papırûs, Tümda-Yön, Yazın 1NG1Iİ1CE INGILIZCE Dilko English'te tngilizce'yi kullanarak öğrenin... KIŞ DÖNEMİ Kayıtları Pazar dahil surmektedir. DİLKO ENGLISHBAKIRKÖY Td "70 12 70 572 21 44 Td33IH4? 338UIO KADUÖY ŞİŞU BCŞİKTAS
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle