Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
10 ŞUBAT1993 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
13
Bu coşku, bu ışıkhiç sönmesinBinlerce, yüzbinlerce insan yürüyor.
Teröre lanetler yağdınyor. Demokrasi-
ye, laikliğe dil U2atanlan lanellıyor.
Uğur Mumcu toprağa veriliyor. Başı
belb. sonu bellisız bir ınsan selı...
Kalabahğa bakıp duygulanıyorutn..
Sözcükler dökülüyor dudaklanmdan.
Hoşgeldin Uğurdıyorum. Yenidenhoş-
geldın. Uyuyan Kemalisüiğimize. külle-
nen devnmcibğjmize yeni ateşler tuttun.
Hoşgeldin.
Bu savaşı kuşkusuz sen başlat-
mamıştm. Bu çağdaşlık savaşının baş-
latıcısı kuşkusuz Atatürk'tü. Sen Onun
en güçlü tilmizlerinden birisiydin. Bızım
de yüreklerimize o volkandan kor düş-
zda, öğretmenbğimizde, genç yüreklere
aşılamaku tüm çabamız. Doğrusu. son
10-15 yılda iyıce umutsuzduk. Laiklık
düşmanhğı, din devleti kurma çaba-
lannın devlet örgütü içinde yuva-
landığını görüyorduk. Yöneticlerimiz
duyarsızdı. Nemelazımcılığı, köşedönü-
cülüğü öğütlüyoriardı halkınuza. Her
şe\ çıkardi onlara göre. Kemalızm mi?..
Çağdışıydı. Yükselen değerler başka
ıdi. Gıderek, cumhunyet eskimişti.
İkincı. üçüncü cumhuriyeti kur-
malıydık. Cumhuriyeti kaldıralım, yok
edelım demenin bır adım öncesını böyle
biçimlendiriyorlardı.
Ankara'nın taşına bak. gözlenmin
Yüzbinler, bu 'Kuvayi Mılhye'
marşını söylüyor, yağan şiddetli yağ-
murîa, doğa da katıhyordu bu marşı
haykıranlara
Düşündüm. bu ülkenin ınsanlanna
haksızlık yaptığımı düşündüm. İşte, bu
ülkenin gerçek ınsanlan. 'sahib-i haki-
kısi' bunlardı. Atatürk ülkeyı ve dev-
nmleri bunlara emanet etmişti. Devrim
sözcüğünü yasaklayanlara değil. Ve on-
lardır molla paralan ile satın alınama-
yanlar. Ve gene onlardır ki, bu \ urtta.
Anadolu'da yaşayan milyonlarca insanı
bir arada tutan asıl harcın 'laıkhk" ol-
duğnun bilincinde olanlar
Bu düşüncelerle ben de buradan ses-
kü. Atatürk devrimleri yürümelı. bu
ülke "çağdaş uygarlık düzeyinın üstüne
çıkanlmalıdır Yüreklenmiz kavı, bilek-
lerimız güçlü kalmahdır. Altmış mılyon
msanımızla el ele. birbınmıze saygılı,
inanaçlanmıza saygılı. kendimize gü-
venli. Ölmez öndenmiz söylemişti:
"Memleket dahilınde iktıdara sahip
olanlar gafet. dalalet ve hatta hiyanet
içinde olabıhrler." İktidar sahıplen Ön-
der"in bu uyansını özenle gözönünde
tutmalı, bu duruma düşmekten kaçı-
nmalıdır. İsteme>erek de olsa
Geleck Kemalıstlenn. laıklenndir.
Demek kı. yürüyen, protesto eden. ül-
kemize, halkımıza, Uğurlara sahip çı-
Imüştü. ilkokul. ortaokul, lise çağlanrru- yaşına bak, Uyan. uyan Gazi Paşa, şu leniyorum: Heryaştaki gençler, devrim- kanlanndır. Demek kı bizimdvr.
_zda. Oçırağı 32 yıllık meslek yaşamımı- feleğin işıne bak. ler duraklamaz. Duraklarsa bıter çün- Gönül Eren Öğretmen Ankara
Atatiirkçüyüm öyleyse vurun!-10-
"Ben, Atatürkçüyüm. Ben, Cumhuriyetçi-
yim. Ben, laikim. Ben. antı-emperyalistim. Ben,
tam bağımsız Türkıye'den vanayım. Ben, öz-
gürlükçüyüm. Ben, insan haklan savunucusu-
yum. Ben, terörün karşısındayım. Ben; yobaz-
lann, hırsızlann, vurgunculann. çıkarcılann
düşmaruyım. Dün sabaha değın, araştırarak
yazdığım hiçbır konuyu yalanlayamadınız Öy-
leyse vurun, parçalayın! Her parçamdan benım
gibiler, beru aşacaklar doğacaktır!"
Uğur MUMCU
Biz de...
Biz de Alatürkçüyüz. Biz de Cumhuriyetçıyiz.
Biz de laikiz. Biz de anti-emperyalistız. Biz de
özgürlükçüyüz. Biz de insan haklan savunucu-
suyuz. Biz de yobazlann. hırsızlann, vurguncu-
lann, çıkaralann düşmanıyız.
Biz de terörün karşısınday ız.
Sizler; İpekçi'ler, Emeç'ler, Aksoy'lar, Üçok"-
lar, Dursun'lar ve Mumcu'lar, biz gençlenn siz-
lerden öğreneceğimiz çok şey varken, bizi sızsiz
bırakan ve katleden elleri nefretle kınıyoruz.
Korkma Türkiye biz yetişiyoruz...
Anadolu Üniversitesi İletişirn Bilimleri Fakül-
tesi
Prof.Dr. Osman Zdlıoğlu
Dekan
Prof.Dr. İnal Cem Aşkun, Arş. Grv. A. Murat
Vural, Oğuzhan Özen, Yalçın Bahadır, Nımet
Ülgü, Gürcan Abot, Kadri Mutlu, Seçil Taner.
Hatice Alparslan. Cem Kuse>ri, Erce Ulusoy,
Ercan Biçen, Sinan Seyfittinoğlu, Gökhan Su-
nal. Ertan Acar,Özkal Ozhalafot, Funda Büyûk-
tunalıoğlu, Betül Fırat. Sibel Özdemir, Hüseyin
Sakarya. Erdal Dağtaş, Taner Yalçın, Elçin Du-
rak, Benak Kıhnçoğlu, Bülent Bitirgen. Sema
Tugan, İsa Talat Şen, İzlem Keskın. Tarkan
Oğuz. Ceyda Kırdaloğlu, Pınar Odabaş, Caner
Büyükuğurlu, Ahmet Koçali, Sebahatün Işık,
Yasemin Gülcen, Hakan Alptekı'nogîu, Rama-
zan Yücetürk, Emre Feza Soysal. Cüneyt Küçük,
Selcan Aryan, Utku G. Kırdemir, Hayati Ulu-
say, Şükran Korkut, Tolga Oran, Cüneyt Aks,
Gülizar Vatanlar, Hakan Himroetoğlu, Tansu
Tomak, Deniz Derinsu, Yaman Yamaner, Atilâ
özdemir, Evren Topuz, M. Akif Şam, Bahadır
öztuna.. Berkay Noyan, Bülent Teoman Uzun,
Deniz Özoğul, Hakan Erkıhç. Erkan Önder. Ser-
kan Kızıldağ. Demokrasiye sıküan kahpe kur-
şunlar için Kemal Koroy. Gencay Aydın, Bu im-
zayı Atatürkçü düşünceyi konıma adına atıyo-
nım, H. Serhat AyazgüL Edibe Coşkun. Cenk
Şanal, F. Arda Ölmez, Devrim Kurdas, Sinan
Ekşi, Cem Evcim, Emel Pala, H. Hakan Besen,
Aysel Yılmaz, A. Neşe Arat, Dılek Çetiner. Arif
Yavuz, Özcük Kamburoğlu, Ahmet Yumruka-
ya, Deniz Kıhç. Ş. Gör. Ufuk Küçükcan, M
Cem Akman, K. Burçin Atakan, Yıldız Dilbaz.
Ayşe Birer, Kenan Akkaya. İlkay Kılmç, Tufan
Özler. Gökmen Duman, Mehmet Kartal. Mine
Esen, Nalan Merter, Güliz Dal, Gülsü Uysal,
Ramazan Yücetürk, Ş. Okay Elaldı. Gökhan
Gültekin, Kerem llgaz, Saygın Tezel, Soner Şe-
ner. Evren Akyürek, Şenay Büyükcan Cem Yü-
cer, Levent Oztekin, Meriç Demiray. Cüneyt
Bolak. A. Kemal Göke, Gül Güleröğlu, Cem
öğretir, Alper Şavaşır, özcan Töral, B. Erdo-
ğan. M. Fatih Öke, Uzay Cömert, Ozgür Gür,
Serhat Serter, İsmail Baş, Banş Akbaş, Tekin
Doğan, M. Levent Tamer, Şengül Akıncı, Serdar
Akyön. Sevgi Özçelki, E. Mete ,\zgın. Gökhan
Tatarer, Selım Şenay. Serdar Başokutan. Harun
Özübelh. Selçuk GOriedi, Hakan Yılmaz. Pelin
Uzunkaya, Erkan Zehır. Direnç Kıyraaz, Abbas
Güngördü, Abbas Güngördü, Metınde kullanı-
lan söylemin kısıtla>ıa ve sınırlayıa olduğunu
düşünüyorum. Ancak özellikle son iki yılda
basın emekçilerine yönelulen ağır baskılann, ya-
^anan faili meçhul cinayetleri de aynı duyarhlı-
lcla kınanması gerektiğinı düşünüyorum:
Tunç Aka Kırgız, Burak Kürtün. Ayşen Gü-
say, Ruşen Dağhan. Kerem Çıdam, S. Burak
\kbulut, L. Inanç Yrimazoğlu, Füsun Kayay,
Oğuz Özbay, Övünç Kurt. Figen Kazan, Burak
Yazıcı, tbrahim Üstünkaya, Ahmet Sönmez,
Hayriye Ercan, Arzu Kotan. Kağan Karacehen-
nem, Canan Gülalioğlu. Didem Butan, Ebru
Maraşoğlu, Hülya Yeğmen. Murat Aras, Yahn
Ekin. Güven Göğebakan, İlker Cetemen, Sadık
Ekinci, Boğaç Ergüvenç. Ahmet Csuı Çakırca,
Özlem Ural, Onur Tan, Hakan Kurnaz. ABÖz-
demir. Muharrem Baykara, Ne\in Asan, Ben
Karaçorlu, Ece Yüksel, Tuvana Berkay, Murat
Tunay, Koray Kesım Necla Gönül, Sibel Aksu,
Tahir Özrşık, Betül İnal. Özlem Diker, Erhan
Arslan. Şamil K. Yüce, Ahmet Verün, Noyan
Sait Asun, Coşkun Çardak, Erhan Eroğlu, Aylin
Aras, Nilüfer Aras, Şeref Kartal, M. Kazım Sex-
gin, Ayşe Özbakış, Arş. Gör. Nejdet Atabek, Ay-
han Sonyürek. Bu metinde Musa Anter, Namuk
Tarana gibi 1992 ydında öldürülen 12 gazeteci
unurulmuşrur. Bizler onlan katleden elleri de kını-
yoruz. İlker Arslan, Berrin Tekdemir, Nur Ara-
boğa, Mehmet Şanlı, Oktay Gökakın. Özlem
Buluş, Canan Uluyağa. Serhan lider, Meryem
Tepe. Nihal Çelikel, S. Suavı Doğan, M. Binnur
Gürdal, Gönenç Solak, Saurem Ozşen, Tuğrul
Demırhan Karadeniz. Kurtuluş Yağmurdereü,
Mustafa Baysal, Vural Turunç. Cengiz Altan,
Aslıhan Doğan. Murat Erman, Cem ^ytınoğ-
lu. Ferda Alağaç, Gül Tunalı. Kerem Akyıl,
Yekta Melık. Cûneyt Ersezer. Fatma Satık. Se-
dat Tunçay, Tolga Kutlar, Aslı Gürşoy, Altan
Cengiz. Ebru Özgûr Kayahan, Sezen Cnlü, Nail
Karademirlidağ, Zeynep Asbuzoğlu. N. Mert
Bath, Elçın Bayısın. Mahmut Kunter, Enver Er-
metal, Didem Can, Oğuz Pen. Kerem Özek,
GÖksel Alakın, Sedat Yılmaz, Neslihan Kökeş,
Gamze Cûcenoğlu, Nücuns Ocaklı. Ayşegül
Aydın, Büge Sabn Işıl. Vedat ömür Atügan, Ali
Cüneyt Aİaoğlu. Bülent İncecik, Enis Zaferlı,
Dolunay Alsan, Coşkun Halıcı, Nüay Akgün,
Alpay Ozer. Fatma Serbes, Hayn Özkıhç, Em-
rah Sağlam, Kemal Çolancel. Namık Seyhan,
Burçin Yiğit. Cavit Kutlu, Yalın Ekın. Naci Öz-
bilen, Yeşim Ataman, İsmet Küçükbaş, Ebru Er-
ten. Bülent Kemal Aslun, Vilden Süer, Mustafa
Tosyah, Veysi Sevım. Tolga Kumtepe, Cenk Şa-
nal, Hatice Alpaslan, Mehmet Terkan, Tolga
Yılmaz, Dilek Kavral, Mesut Ekmekçi, Mehmet
Aksöz. Ali Çiltepe, İlker Tahtacı Hasan Akyüre-
koğlu, S. Murat Hamdoğlu, Feza Doğru, Bılal
Tepe. Banu Dağtaş, Zekenya Dık. Neslihan .\k-
yel, Zübeyde Pışkın. Beyda Demirci, Cankat Er-
gjn. Leyla Aras, Durul Sür, Cenk Boğatur, Han-
dan Alrmay, Berrin Bingöl. Kumru Geçit, Rama-
zan Yücetürk, Fiif Sancar, Ersan Özer, Çiğdem
Yusufoğlu. Şahın Karasar, Çisem Sankaya, Elif
A\ça Yenılmez. Melih Sancaklı, Kemal Süher.
İlknur Çobanoğlu, Murat Cengiz. Dilek Acar,
Berna Erçın. Esra Certel, Esra Ergüngör, Deniz
Zaferli, Nursan Malkoç. Ayşe Arasan, Ömür
Kırbaşh. Şehnaz Nadiri, Şule Işık, Zûhal
Yılmaz. Nuran Erken, Hakan Nazikbilek, Eda
Ezgı Torcu. E. Gizem Toraman, Özgür Or-
mancı. Fatma Çakmak, Evren Aktürel. M. Er-
tuğrul Kabaoğh). Can Zaımoğlu. Cem Görgeç,
Özlem Gökdemır. Servet Arda, Nazmi Ulutak,
Turhan Baraz, Ayhan Oğuz Ünlüer, Söner Can-
kaytar, Egemçn Bilgin. Funda Şahin, Yahn Kö-
rükçü. Erol Özüdoğru, Aydoğan Yvldız, Serap
Bordonacı, Ramazan Yücetürk. Nükhet Eke,
Gülhan Kararmacı, Ayşe Argın, Burur Tilgü,
Handan Ydmaz, Yeşim Can, Müge İğdeli, Tu-
ran Işık. Sevila> Özkan Haklu Kutlu, Mehtap
Özdemir, Aygül Ozerdem, Gülerdam Bahtiyar,
Sibel Can, B. Bora Egemsen, Mehmet Nama,
Jale Balaban, Alper T. Kumtepe, Ayşegül Pu-
rat, Yalçın Akçakal, Arzu Şengül, Nisa Özgü-
ven. Işık Onay .4rpaç, Gökhan Derehoğlu. Bilge
Barut, Güncam Karakan. Ş. Şule Sipabioğlu,
Banu Hüsemoğlu, Yeşim Güloğlu, Murat Bar-
kan, A. Cem Dağlı, Hanife Cafer. Senem Erte-
kin, Oktay Güner, Alper Ballı, Doç Dr Merih
Zillioğlu. Araş. Gör. DenizTaşcı, Serhan Boran,
ZaferV'üzat, Doç.Dr. Zulâl Balpınar. Dilek Koç-
kar, Burçak Türkay. Murat Sezgin, İsmail Öz-
han, Betgin Aydın, Taner Sezer, Yücel Şimşek,
Alı Tığ. Irfaa Karabakır. Süheyla Başer, Dilek
İnan, Mustafa Bahadır. Ender Güzeler, Esra
Çora. Çanberk Abuk, Cüneyt Alkan, Çagla
Zoriu, İsmıhan Annaç, Ahmet Uygun, Murat
Fatıh Eçevıt, Mustafa Nama, Fatih Zonbay,
Nuray Özkesici, N. Erce Ulusoy. Okt. Özlem
Ersöz, Okt. Rengin Özan, Okt. Vedat Yılmaz,
Okt. Hülya EmekUoğlu. Okt. Didem Aydınmak-
ma, Dilek Sert, Gülşen Çolak, Ayşe Çakıcı, Tug-
çe Türkoğuz, Melek Çalış. Uğur Cevat Karaka-
ya. Araş. Gör. Akın Şahin, Bahar Taşeli, Hakan
Uyguçgıl, Haluk Gürgen, Nacı Güçhan, Tohan
Horoz, Aras Demiray. Banş Kıuç, Aytuğ Şen-
türk. Deniz Güler, Narsun Malkoç, Serkan Sa\-
ran, Murat Beceriklier. Melih Zafer Arıcan.
Meblâ Ural, Altan Yüzendağ, Cem Aydın, Sevgi
Güler, Tanju Kızılırmak, Serkan Olgaç, Özkan
Güneş. Ayşe Marabaoglu, Hüseyin Yalçınkaya,
Serdar Işık, Cüneyt Apaydın. A>fer Ydmazte-
kin, Bahadır T. Bora, Fatma Yüksek, O. Yaşar
Terlemez, M. Tekin Kurtoğiu, İsmail Şen. Mus-
tafa Yücel, Bahattın Konret. Satdnuş Çetin,
Neslihan Erşahin, Ergun Tunçkan, Fuat Unlü-
er, Hayrettin Çağlar, Metin Delioğlu, Alp Pa-
zarlı, Süha Şahin, Metin Ayçicek, Saadet Tülü-
ce. Fetih Saraçoğlu, Emre Ğüvenç. Evren Erkal,
Nadi Karsu, Senet Esen, Halim Esen, Sevcihan
Çam, Nalan Bulsat, Nazan Saym, Ergin Açıkel-
ler. Ümit Zengin, Mustafa Bulsat, Metin Kavas,
Nihat Uysal. Figen Uğur, Ebru Parman, Ferruh
Öztuğ, Halil İbrahım Gürcan.
'Türidye içinen büyiik tehtikehdka?"Bilgi sahibi olunmadan fikir sahibi olunmaz,"
<LJ. Mumcu)
" Büyük yanılgj, laik ve anti-laik terimlerinin
lam olarak anlaşılamamasından kaynakla-
nıyor.. Kişiler laik olmaz.
Ancak devletler laik olabilir " (Sn. Zülfü
Uvaneü. 'Laiklik nedirT Sabah, 27.01.93).
'"..Ashna bakarsanız Türkiye. büyük laiklik
mücadeleleri yaşamıştır ve buna gerek de
yoktur'" (yazann, aynı konuya devam eden
28.01.93 tarihL yazısından).
"Kuran'nı bir kısmını alıp bir kısmını red-
detmek ve dindarlık adına Kuran'ı devre dışı
bırakmak, Kuran'ı parçalamak anlamındadır.
Bunlan yapanlar da bölücüdür " (Sn. Doç. Dr.
Yaşar Nun öztürk. Kur'an'daki Islam, Aralık
'92, Yeni Boyut Yayınlan, İstanbul, ikincı
baskı, sayfa 219, Hicr süresi, 90-94. ayetler).
"Bizim burada, halkımızı rahatlatacağına
mandığımızbir teklifımiz olacaktır. Müs'.ü-
ınanlann nikah aktini tescil görevıni müftülere
verilmelıdir. En azından bu yetki onlara da
venlmelidir... vatandaşın nıkahını din
görevbsine kıydırma isteği neden makul de-
ğildir?Taklitçisi olduğumuz Bau'da bu hak
insanlara tarunmıyor mu?) (age. sayfa 440,441).
"...Müslüman toplumda yönetim cumanın
rahatlıkla eda edilebilmesi için süreyi (ki bu tüm
haarhklan yapmak ve öğle yemeğine de zaman
vermek üzere 3 saat olabilir) resmı tatil
yapmalıdır. Bunun dışında müslüman
toplumda herhangi bır hafta tatili yoktur. Ne
yazık ki, halkırun tamamına yakını Müslüman
olan ülkemızde Yahudi'nıncumartesi günü,
Hıristiyan'ın pazan tam gün tatil olarak resmen
tescil edıldiğıve Müslüman da buna uymak
zorunda bırakıldığı halde, Müslüman'm
Cuması için bir saatlik bile bir izin
tanınmamıştır. Bu hem insan haklanna ters hem
de bu ülke insanına kötülüktür."' (age. sayfa
515).
Cana kıymak; Kuran, cana kıymanın iki
durumda"hayatahizmet"olabileceğıni,Mâide
suresının 32. ayetindekı anlatırnıyla
belirtmektir. Bu ıkı durum: "Öldüreni öldünmek
(kısas)" ve "Yeryüzünü bozguna verenleri (fesat
ehlıni) öldürmek"tir. Fesat çıkaranlara Mâide
suresinin 33-34. ayetlerinde saptanmış olan
ceza; öldürmek, asmak (yahut) ellerle ayaklan
çaprazlamasına kesmek (yahut) bulunduklan
yerden sürmektir.
'Allah'ın indirdiğiyle
hükmetmeyenlerzalimdir"
Ölüm cezası; "...günümüzde ölüm cezalannın
kaldmlması yolundaki çabalar fıtrat (yaradılış)
kanunlanna aykınlık ve zulümdür."
Kısas (kana kan); Kuran'a göre "kısasta akıl
ve gönül sahipleri için hayat vardır ve kısasın
emredilmesi sakınıp korunmayı sağlamak
ıçindir." (Bakara suresi, 179). Kısas, "hem akla
hem de merhamet ve ahlaka hızmet ve
uygunluğun yoludur. Kur'an, yaşayan zalimi
ödüllendırmek için öldürülen mazlumun
hakkını çiğnemeye onay vermez." (age. sayfa
683). "Kısasın icrası müslüman topluma ve
kamu otoritesine farz yani Allah'ın emndır.'"
(age. sayfa 684'son). Zalim; "'Kur"an"a göre
Allah'ın indirdiğiy le hükmetmeyenler
zalimdir." Kuran hükümlerini tümüyle ya da
kısmen dışlamak. hükümlere eklemeİCT yapmak
ya da onlan acımadan saptırmak; "Allah'ın
indirdiğiyle" hükmetmemektir(age. sayfa 691).
Aşağıda küçük bir bölümünü sunduğumuz ve
Aksoy hocanın, öldürülmesinden (31.01 .'90)
kısa bir süre önce, "Atatürkçü Düşünce
Derneği" adına haarladığı "Laikliğe Çağn"nın.
Mumcu'nun anısı ve bakıp görmeyen gözler
için, gazetemizde yayımlanmasını önenyoruz;
"Ve şu gerçeği artık herkesın görmesi gerekir
ki, irticanın kıtle halinde harekete geçmesi
Oaiklik ilkesinin yokedilmesi) olasıhğı,
Cumhunyet tanhınin hıçbir döneminde bu
kadar yakın, yaygın. somut bır tehlike halinde
kendısmi göstermemıştır. Önümüzdeki lOyıllık
dönemde, Türkiye için irticadan daha büyük,
hatta ona yakın hiçbır tehlike sözkonusu
değildir."(Prof. Dr. Muammer Aksoy ' Laikliğe
Çağn, Gündoğan Yayınlan 1989, Ankara).
Av. Hutusi Metin
İstanbul
Mumcu,vatanın
bağnnauğurlandı
İnsanı değerler yarunda
Türkiye"nin birhği. dirliği ve
yüce ülkeleri ıçın çarpan bir
yürek, ne yazık kı kahpece bir
yöntemle karanlık eller
tarafından susturuldu. Bu
denli hain birelin nasıl bır
yaratık olduğunu insan ger-
çekten merak ediyor.
Türk halkmın art arda altın
beyinlere yöneltilen bu gizli ve
sinsi cinayet, artık bardağı
taşıran son damla oldu.
Bütün Ankara, hatta bütün
Türkiye ayağa kalktı.
İlk gün. Cumhuriyet'in
Ankara Bürosu, tam bır ölü
evinı andınyordu. Her yeri
koyu bır yas havası kaplamış;
Uğur'un odasını binlerce kişi.
sıra sıra tıpkı tavaf edercesıne
sessizce dolaşıyordu.
İkınci ve üçüncü günün
ayazlı gecelennde, Uğur'un
evinin bulunduğu Karlı
Sokak, her yaştan ve cinsten
insan selıne uğrarruşu.
Kalabalık yüzünden
ellerindekı çiçekleri, yanan
meşalenın önüne
bırakamayanlar, elden ele
uzun bir karanfıl zinari
oluşturmuşlardı.
Tören günü ise Ankara'nın
bulvarlan, caddeleri,
sokaklan ve balkonan sanki
etttfn birer duvar olmuştu.
Yağmurun altında hemen her
yerde. vakur bir biçimde
yüz-binlerin engın bir sevgi
seliakıyordu.
Saatkrcer süıen.yüniyüş
kolundan birisi, önündeki
yaşı geçkince bir kadına:
"Bacım çok ıslanmışsın, hasta
olacaksın; şu şemsiyemi alda,
daha fazla ıslanmaktan
korun."dedı.
Kadın önenyi, "İnce
duyarlığınıza teşekkürede-
rim; fakatistemem. Ben
emekli bır memurum. Salt bu
görev için ta Bandırma'dan
geldım. Yüreğim bedenımı
ısıtiNor" diye yanıtladı.
Ortaya konan tavır.
kuşkusuz çok yerinde ve
doğruydu. Demokrasi,
özgürlük, çağdaşlık vemoral
değerler için halk bırbirine
kenetlenmışti. Böylece
simgeleşen Uğur Mumcu,
adeta tüm yüreklere
gömülmüştü. Bayraktann
yıkıhşıyla yere düşen onur
bayrağı, halkın coşkun ve
metin ellenyle yeniden
burcuna dıkildı.
Herkesçe bilinen bir
gerçektir kı, banş
düşmanlığını korükleyen her
turlü bağnazhğın anası. hoş-
görüsüzlük illetinde yatar.
Aynştayn, bu saynhğa şöyle
değiniyor:
"Ne hazin birdünyada
yaşıyoruz. Bir peşin yargıyı
ortadan kaldırmak, bır atomu
parçalamtan daha zor."
Uğur. böyle bir çok yönlü
komploya hedef olmuştur.
Cinayei, ustalıkh bir planın
aomasız ürününe benziyor
Ne ki, Türkiye'de hıçbir
yeraltı etkınliğı. aslabaşanlı
olamayacaktır.
Vatarun bağnnda rahat
uyu, sevgilı ve yiğit Uğur
Mumcu. İnan ki halkıjnjzın
bilinç ışığı, bütün bu tür
karanhklan yok edecek güçte
ve ayaktadır.
Mehmet Aydın Emekli
Yazın Öğretmeni.
Uğur Mumcu
Yirmi dört ocak bin dokuzyüz doksan üçünde
Vurulan Mumcu değil demokrasi vuruldu
Hem eşin hem yavrusunun gözü önünde
Vurulan Mumcu değil demokrasi vuruldu
Layıklığa cumhuriyete darbe inerken
Banşın meşalesı yıkılarak sönerken
Evinden çıkarak arabasına binerkcn
Vurulan Mumcu değil demokrasi \ uruldu
Uğur Mumcu kalplerde yaşışacak şanı\ la
Çünkü o inancını imzaladı kanıvla
Parçalandı karanlık güçlerin bombasıyla
Vurulan Mumcu değil demokrasi vuruldu
Banş özgürlüğü kendine görev edindi
İnanandan taviz verip o asla dönmedi
Layık ve özgür gerçek demokrasi ınsandı
Vurulan Mumcu değil demokrasi vuruldu
Sosyal adalet için büyük emekler verdı
Banş ve layiklığı temsil eden bir erdi
Yobazı sevmez karanlıktan nefret ederdi
Vurulan Mumcu değil demokrasi vuruldu
Uğur Mumcu'nun fikri dayima başta bır taç
Bütün diınya halklan gerçek banşa muhtaç
Alçaklann işledıği yüz karası bir suç
Vurulan Mumcu değil demokrasi vuruldu
Çok büyük acımız vardır dinmezbusızımız
Erdemıyle ün salmış bır gerçekten yoksunuz
Aşık Ncsımi der kı kanımca hıç kuşkusuz
Vurulan Mumcu değil demokrasi vuruldu
AŞIK NESİMİ ÇİMEN