Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 28ARAUK1993SAU
12 DUNYADAN
Filistinadaleti ElFetih'inelindeFilistin sığınmacı kamplanndan Şabura'da çamurlu sokaklarda
dolaşan silahlı El Fetih Şahinleri koyduklan yasalann tek
uygulayıcılan. Bu sistem adli hatalara yol açıyorsa da, Şahinler
anarşiyi önlemek için tek çarenin bu olduğunu söylüyorlar.
'Banşa bir şans tanımahyız' diyen İsrail askeri yetkilileri, büyük
olaylar çıkmadığı sürece Filistin sığınmacı kamplanna çok
sokulmuyorlar. El Fetih Şahinleri, antlaşmadan beri gerillalardan
küçük derebeylere evrilme sürecine girmiş durumdalar.
O mzunda bir AK-47 tü-
feğı asılı olan Halid
Tafiş. yanında silahlı
iki arkadaşıyla birlikte Şabura
sığmmaa kampındaki bir so-
kakta ağır ağır dolaşıyor.
Bellerine sokulu tabancalarla
dolaşan onlarca genç adam
başlanyla selam veriyorlar.
Aralanndan biri, el bombasını
havaya fırlatıp yeniden yaka-
byarak oyalanıyor. _
Filistin KurtuluşÖrgütü'nde
Yaser Arafat fraksiyonunun
askeri kanadı olan El-Feıih Şa-
hinlerinin kamptaki lideri 24
yaşındaki Tafiş. "Bu sokaklan
biz denetliyonız. İsrailliler kam-
pın bu tarafına artık hiç uğramı-
yorlar. Yasalan biz kovuyonız
ve yasaya karşı gelenlerin ceza-
lannı biz veriyoruz" diyor.
İsrailli ve Filistinli görüşme-
ciler, İsraiFin bölgeden çekil-
mesini sağlayacak bir antlaş-
mayı hanrlamaya çalışırken,
kamptaki yaşam şimdiden de-
ğişmiş bile.
israil birlikleri, Gazze Şe-
ridi'ne yayılmış olan ve dört ay
öncesine değin İsrailli askerleri
vuran ve kaçak yaşayan Filis-
tinli gerillalann yaşadığı sığın-
maa kamplanndan sessizce çe-
kilmeye başlamış durumda.
FiüstinHkr aynaya bnktıkkmnda yabnzca sonmka'göriiyor
O unutulmaz Yaser Arafat ve tzak
Rabin tokalaşmasından bu yana geçen
üç ay içinde Filistinlilerin geleceği tü-
müyle değışti.
26 ydlannı baskılar ve başkaldınyla
geçiren nüfus. artık bir ölçüde yetki
elde edecekleri yeni bir döneme hazı-
rlanıyorlar. Gene de, Filistinlilerin ru-
hunu karakterize eden kuşkulan gider-
mek üzere pek az şey yapılmış durum-
da. Filistinlilerin bir zamanlar sahip
olduğu birlik ruhu da yok oluyora
benziyor.
Daha parlak bir geleceğe ilişkin
umutlar. yenni ufukta daha çok kar-
gaşaya bırakmış gibi görünüyor. Ge-
lişmelere ilişkin korkular FKÖ baş-
kanı Arafat'ın onlan bir diktatörlüğe
sürûkleyeceğinden. İsrail'in Filistinli-
ler hakkında karanlık planlar yapıyor
olduğuna dek değişen pek çok bağ-
lamda kendini ortaya koyuyor.
Filistinlilerin kaygılannın yeni
odağı, hükümet ku-
rumlannı, diyalog
gelenekleri ve özerk
yönetime banşçıl bir
geçişi gerçekleştir-
melerini sağlayacak
toplumsal yapılan
oluşturma fırsatı bu-
lamadan önce kendi
kendileriyle yüzleş-
mck zorunda kala-
caklannı düşünme-
leri.
Bununla birlikte,
bu tür kurumlann
üzerine kurulabile-
ceği dûzeyde siyasal
bir kültüre sahip du-
MIS1R
Now York Times'dan Cumhurıyefe ö*el
rumdalar. Filistinliler. başkaldın ve si-
yasal mücadeleyle diğer Arap uluslan-
ndan çok daha uzun süredir içiçeler.
1948'den beri İsrail karşısında müca-
dele veriyorlar. 1%0'lardan beri de si-
yasal bağlamda
örgütlenmiş du-
rumdalar.
Uluslararası
destek sağlamak
için Baü ve Do-
ğu"da geniş bir
kampanya baş-
lattılar. Bu ve
Filistinlilerin
yeryüzünün dört
biryanınagöçet-
miş olması on-
lann çoğulcu
kültürlerle yakı-
ndan ilişki kur-
malannı sağladı.
Hiç kuşku yok
ki. İsrail'in işgal altına aldığı bölgeler-
de yaşayan Filistınlilere 26 yıldan beri
uyguladığı dcmokraük ilkelerini de
öğrendiler.
Bugün Gazzc Şeridindeki kalabalık
gecekondu yerleşimlenndc ya da Batı
Şeria'nın Kutsal Kitap'ta yer alan
küçük kasabalannda ya da minik köy-
lerinde yaşayan Filistinliler arasında
gittikçe artan düzeylerde durum an-
laşıhyor.
Batıhlaşma yanlısı ıhmlılar. İslamcı
köktendincilerin tümüyle karşısında
yer alıyorlar. Ve İsrail işgaline karşı
uzun yıllardır mücadele eden Filistinli-
ler. gücün meyvelerini toplamak üzere
Tunus'tan dönen Arafat gibi sürgünle-
re oldukça kuşkulu bakıyorlar.
İsrail'in kendilerine ne dereceye ka-
dar özgürlük vereceğine ilişkin kaygı-
lar da var. Aynca denetimi elinde tut-
mak istcyen israil'in Filistinliler arası-
nda sivil savaşı köriiklediği yönünde
komplo teorileri de revaçta.
YusufM.İbrahim
IBarışa bir
şans verelimşans
El-Fetih'in sınm gibi lideri si-
garasına uzanıyor: "İsrail as-
kerleriyle uyum içindeyiz. Bir-
likiere saldırmadığımız sürece,
kampın bizim denetimimiz altm-
daki kısımlarına gelmiyoriar bi-
le. Aslında silah taşımamızı iste-
miyorlar, ama silahlarımızı bı-
rakmayı da biz istemivoruz."
Bir askeri yetkili. ""ProMem
yaratniamak ve banşa bir şans
tanımak istiyonız. Bu yüzden
onlan rahatsız etmemek için eli-
mizden geleni vapıvoruz"' diyor.
64 bin kişinin yaşadığı Şabu-
ra kampı harap kulübeler, ça-
murlu sokaklar ve tozlu Mısır
sının boyunca uzanan açık ka-
nalizasyonlardan oluşan bir la-
"birent. Dar ve kirli sokaklarda
elektrik kablolan sarkıyor. Fi-
listin bayrağı çatılarda dalga-
lanıyor. El Fetih'e övgüler yağ-
dıran milliyetçi duvar vaalan
duvarlan dolduruyor.
Ama genç savaşçılann Fetih
Toprağı adını verdikleri kam-
pın çevresine yapılmış en şaşır-
tıcı katkı. El Fetihçilerin Şabu-
ra Sokağmda açtıklan tek odalı
bir büro. Büronun cephesine
asılmış dev bir bez afışte şu söz-
ler yer alıyor: "El Fetih toprak-
lanna boş geldiniz! Burası eesur
El Fetih Şahinlerinin vurdudur!"
Dökme cam pencereye asıl-
mış 50 kişilik liste, İsrail birlik-
lerinin çekilmesinden sonra dü-
zeni sağlamak üzere kurulacak
polis gücünün. FKÖ'nün de
onayıyla yönctimine getirilecek
olan genç El Fetihçilerin isimle-
Banş antlaşmasıyla bile huzur bulamayan ve düzenin hala silahlaria sağlandığı Fihstin'de acılann en böyüğü gene kadınlara düştü.
rini içeriyor. El Fetihçilerin de
yer alacağı bu polis örgütlen-
mesi şu anda sürgünde olan 7
bin ve işgal altındaki topraklar-
da yaşayan 8 bin Filistinliden
oluşacak.
El Feüh Şahinleri 1991'de
kuruldu. Aslında gerillalann
çoğu dağıtılmış olan Kara Pan-
terler adlı silahlı bir grubun
üyeleriydi.
Grup kenar mahalleler ve sı-
ğınmaa kamplanndaki genç
erkekleri topluyor. Ama lider-
ler emirleri Arafat'ın üslendiğı
Tunus'tan alıyorlar. Sahip ol-
dukları silahlann çoğunu ya
İsrailli uyuşturucu veya silah
kaçakçılanndan satın alıyorlar.
Bu kaçakçılar da silahlan yasa
dışı yollarla Mısır'dan getiri-
yorlar.
Pek az zamanda El Fetih Şa-
hinleri genlladan minik dere-
beylik yöneticilerine dönüşmüş
durumda. Arafat ve yardımcı-
lan Gazze ve Batı Şeria'daki
Eriha kentine geldikleri zaman
örgütlerini, bu genç külhanbey-
lerinin hazırladığı kurtanlmış
bölgelerde kuracaklar. Gazze
Şeridi'ndcki her yer ve hatla her
sokak bclirli Filistinli hizıplerin
denetimi altında. El Fetih Şa-
hinlerinin "nasıl" yönetecekleri
son zamanlarda ortaya çıkan
iki örnekten iyice anlaşılabili-
yor.
El Fetih Şahinlerinin liderle-
rinden Cihad Ebu Samhadara.
kamp sakinlerinin arazi anlaş-
mazlıklannı çözmesi için kendı-
sine verdikleri sayısız dilekçeyi
göstcrerek, "Çok çeşitli sorun-
larla karşı karşıyayız. Sorunian
çözmek için komiteler kuruyo-
nız. Ve kiıtıin haklı kimin haksız
olduğunu bulmaya çalışıvoruz"
diyor.
Bir olayda 31 yaşındaki Fethi
Ebu Araf.""komşusunun kızına
tecavüz ctmekle bir adamın
suçlandığını" anlatıyor. Daha
sonra Ei Fetih Şahinleri olayı
araştırdıklannda adamın suc-
suz olduğu ortaya çıkmış. Asıl
suçlu. sanığın amcasıymış. El
Fetihçiler adamı idam etmişler.
Daha sonra kızın ailesi tecavü-
ze uğrayan kızı öldürmüş. Has-
tanede de kızın intihar ettiğıni
söylemişler.
Israillilerle işbirliği yapmak
suçunu işleyen Filistinliler dü-
zenli olarak yargılanıp cezalan
infaz ediliyor. Birkaç gün önce.
herkesçe tanman bir ışbirlikçı
vunılarak öldürülmüş ve cesedi
bir kasap çengeline asılarak ser-
gilenmiş. El Fetih Şahinleri.
arada bir haksızlık yapsalar
bile. duzeni sağlamayacak olur-
larsa anarşinin hüküm sürece-
ğine inanıyorlar. Bununla bir-
likte. uyguladıklan adalet siste-
minin kusurlan olduğunun
farkındalar.
Kucağında bir AK-47 tüfeği
tutan Ebu Mahsub. "Ne polis
gücümüz, ne de mahkemelerimiz
ya da hapishanelcrimiz var.
Sanıklan dikkatle sorgulayıp
>argüıyoruz ve karariarı bir ko-
mite aracdığıyla alıyoruz" di-
yor. Ne ki. İsraıl'le yapılan ateş-
kes sürekli olacağa benzemi-
yor. Liderlerden biri olan Ah-
med Ebu Riş'in İsrailli bir ye-
raltı örgütünce üç hafta önce
öidürülmesinden beri El Fetih-
çiler eylemlerine yeniden başla-
dılar. Bu olayı izleyen ayaklan-
malarda İsrailli birlıkler 60 Fi-
listinliyi vurdular.
İsrail-FKÖ antlaşmasına
karşın. savaşçılar bölgede ka-
lan İsrailli yerleşimcileri koru-
mayacaklannı söylediler. Bun-
dan başka militan Hamasharc-
kctince gerçekleştirilecek olan
silahlı saldınlara da müdahale
etmeyeceklerini bildırdıler.
Mahsub. "Eğer İsrailliler bi-
zim Filistinli kardeşterimize sır-
tımızı çevireceğjmizi sanıyortar-
sa çok yanılıyorlar" diyor.
"Bartş antlaşmasına karşı
olan gnıplann amaçları bizimki-
lerle avnı, onların tek farkı bu
amaçlara ulaşmakta kullandık-
ları araçlardan kavnaklanıvor.
Hiçbirimi/ > ahudik'r burada çı-
kana ve kendi devlctimi/i kurun-
caya kadar mücadelen >az-
geçmeyeceğiz."
Hintli küçük katili
ailesi de terk ettiGeçen hafta üç çocıtğu bam-
bu sopavla döverek öldüren
5 yaşındaki Hintli çocuk ailesi
tarafından terkedildi. Harender
Choudary adlı küçük katilin
anne ve babası öldürülen
çocuklarm ailesînin misüeme
yupmasından korkup cinayetin
iflendiği köyden kaçtılar.
Hindistan'm enfakir bölgele-
rinden birinde yer alan Puren-
derpurım tozlu sokaklarında,
üzerinde yırtık pırtık birgömlek-
le tek başına dolaşan Harender 'e
kimse yardım elini uzatmadığı
gihi, köylüler arkasından
"küçük katil" diye bağırıyor.
Diğer taraftan gazeteciler de
küçük çocuğu rahat bırakmıyor.
Hindistan'da çıkan "Calcutta
Telegraph" adlı gazetenin mu-
habirleri çocuğu soru yağmuru-
na tutarak, üç çocıtğu niçin öl-
dürdüğüne ilişkin ağzmdan laf
almaya çalışıyor. Ne var ki, Ha-
render konuşmamakta israr edî-
yor.
Emniyet Müdürü Rathan Lal
Kanajia cinayeti soruşturmak
için köye geldiğinde Harender in
ailesi tarafından terkedilmesini
şöyle değerlendiriyor: 'Aile ken-
dini kurtarmak için köyden
kaçmış. Öldürülen çocukların
ailesinin intikam alacağuıdan
korkmuş olmahlar." Harender '-
in intikam amaayla öldürüle-
ceğinden korkan güvenlik güç-
leri, çocuğu uzak akrabalarm-
dan birinin yanına gönderiyor.
Bu arada Harender'in ailesi-
nin Hindıı, öldürülen çocuklarm
ailesinin Müslüman olması ne-
deniyle. bölgede bir din çatış-
masmın çıkmasından kuşku du-
yutuyor. Dolayısıyla şu anda
köy güvenlik güçlerinin deneti-
minde. Hindistan 'da bölgesel
küçük olaylar hiç umulmadık bir
anda toplu şiddei olaylarına dö-
nüşebiliyor.
Purenderpur, feodal değerle-
rin hala geçerli olduğu geri kal-
nuş bir köy. Bu bölgede şiddetin
öliime yol açması sıklıkla görü-
len bir olgu. Dolayısıyla kamuo-
yu, 5 yaşındaki bir çocuğun 3 ço-
cuğu öldürmesi karşısında
Şaşırmıyor. Oysa, geçen ay
fngiltere'de 11 yaşında iki çocu-
ğun iki yaşlarındaki bir başka
çocuğu öldürmesi üzerine tütn
ülke ayağa kalkmıştı.
Hint yayın organları son gün-
lerde çocuklarm yolaçtığı şiddet
olaylarına geniş yer veriyor. Pu-
renderpur'da işlenen cinayet.
Kalküta da çocuklarm işlediği
başka bir cinayetin vahşeti
karşısmda oldukça masum kalı-
yor. Ortaokul öğrencisi bir ço-
cuk yanma arkadaşlartnı alarak
babasmı, üvey annesini ve üvev
kardeşini önce sıkıca bağlavıp,
sonra bıçakla leker teker ölâürü-
yor. Üstelik bu cineyetleh son
derece büyük bir soğuk kanlılt-
kla, kılları kıpırdamadan işliyor.
Olay ortaya çıktp, çocuklar ya-
kalandıklarmda, yapılan sorgu-
lamaları sırasında BBC'deyayı-
nlanan bir prognımm etkisinde
kaldıklarını öne sürüyorlar.
^ £ THE INDEPENDENT
Hditi'de infazrnyeni cuh tecavüz
Darbecihükümete bağlı birlıkler, sürgündekibaşkan Aristideyanlılarını,yaş
ayrımıyapmaksızın ailedeki kadınlara tecavüz ederek cezalandırıyorlar
Haiti'de gecekondu
mahallelerinin tek
göz evlerinden birine
giren silahlı. askeri ünifor-
malı adamlar. çocuklann
Noel armağanlan için birikti-
rilen parayı çaldı, sürgündeki
Cumhurbaşkanı Jean Bert-
rand Aristide'nin kıyıda kö-
şede saklanmış bir fotoğ-
rafını parçaladı ve bunlardan
çok çok daha değerli bir şeye
saldırdı. Üniformalılardan
birisi babanın şakağına si-
lahını dayamışken, öteki iki-
si. 14 yaşındaki kızına sırayla
tecavüz ediyordu. Anneyle
diğer kardeşler, korku içinde
çömelmişlerdi. Saldırganlar
sonunda çekip gıttiğındc
Aristide yanlısı baba başını
ÖHC eğdi ve ağladı.
İnsan haklan ve kadın ör-
gütleriyle. sağlık kuruluşlan-
na göre, Haiti'de. güvenlik
güçleri ve milis kuvvetlerinin
tecavüz ettiği kadınlann
şayısı giderek artıyor. Haiti
İnsan Haklan Platformu Ge-
nel Sekreteri Jean Claude
Jean. "Özellikle son aylarda.
bize gelen tecavüz olaylannın
sayısında büyük bir artış var"
diyor ve ekliyor: "Çoğu ör-
nekte, asker ya da milis kuv-
vetleri' erkekleri aramak için
evlere baskın düzenliyor.
Bulamadıklannda verdikleri
yanıt eşlerine. yaşlı kadınla-
ra. hatta çocuklara tecavüz
etmek oluyor." Jean, baskı-
nlarda tutuklanan kadınlara
bazen hapisanede lecavüz
edildiğini söylüyor. Uluslara-
rası bir örgüt daha geçen haf-
Haitili kadınlar Bosnalı hemcinsleri gibi tecavüzü ömür boyu si-
linmeyecek bir leke taşımava devam edecekler.
ta, gardiyanlann lecavûz ettiği lar Ulusal Koalisyonu'nun yö-
bir kadını tedavi etmesi için bir
Haiti hapısanesine jinekolog
göndermişti.
Konu, Bosna'daki Hırvat ve
Müslüman kadınlara yönelik
saldınlardan sonra günflemesonra
geldiyse de, Haiti'deki tecavüz-
ler insan haklan raporlanna
yansımıyor. Haitili Sığınmacı-
neticisı Anne Fulİer, "Ordu ya
da orduya bağlı kimselerce
gerçekleştirilen tecavüz ve cin-
sel taciz olaylan genellikle ra-
por edilmiyor. Olan bitenin,
konuşulandan çok daha fazla
olduğuna hiç kuşku yok. Şu
koşullarda, tecavüze uğrayan
kadınlan bulup konuşmalannı
sağlamak çok zor. çünkü baş-
vurmuyorlar" diyor.
Haiti'deki tecavüz kurbanla-
n. loplumsal bir leke sayılan
A1DS virüsünü almış olmanın
da korkusunu yaşıyor. Bunu
çok daha aşağılayıcı sayan Hai-
tili kadınlar, tecavüze uğradık-
lannın kayıtlara geçmesini istc-
miyor. Yoksul Haitili aile (isim-
leri, onlan korumak amacıyla
saklanıyor). kızlannm tecavüze
uğrarnasmı "kaza" olarak nite-
lendiriyor. bu olayın koca bul-
ma şansını kapatmasından kor-
kuyor.
Annesi. "İleride bir nişanlısı
olduğunda. evlenmedcn önce
bu olayı anlatması gerekiyor.
çünkü bakire olmadığını anla-
yacak" diyor ve ekliyor: "Eğcr
gerçekten seviyorsa, 'Boşver,
seni seviyorum. Seninle evlen-
mek istiyorum' der."
Çevrclerindeki pek çok Aris-
tide yanlısı aile, benzer olaylar-
dan sonra kenti terketmiş.14
yaşındaki kızın ailesi de uzakla-
ra, bu korkunç "kazayı" kimse-
nin bilmediği biryerleregilmeyi
planlıyor. Aile. olaydan bir gün
sonra kızlannı doktora götür-
müş. Doktor, enfeksiyonlara
önlem olarak bedava antibiyo-
tik vermiş ve AIDS ve gebelik
testleri için daha sonra tekrar
gclmelerini söylemiş. Politik
çalkantılar ve Eylül 1991'de
Aristide'ye karşı yapılan askeri
darbeyi izleyen uluslararası
yaptırımlann ardından doğra-
maa olan babası artık neredey-
se hiç para kazanamıyor.
AKKARANOTLARI
MUSTAFA EKMEKÇÎ
İsıtıetPaşa'nın Verdiği Ders...
ismet Paşa, laikliğin, demokrasinin temeli olduğunun
bilincindeydi. Biliyordu ki, ülkede laiklikolmazsa, 1945-
lerde başlattığı çok partili demokrasi de olmayacaktır.
Ne yazık ki, İsmet Paşa da, dinin siyasete alet edilmesini
önleyemedi. Hep bunun getireceği tehlikeleri düşüne-
rek, yaşadı. Bu tehlikeleri gösterdi; yaşadıkiarını anlattı.
Ama karşısındakiler, bunu anlayacak, değerlendirecek
kıratta politikacılar değildiler. 1957 yılında, CHP'lilere
"kâfir" diyen, 10 ay hapis cezasına hükümlü vaiz Fevzi
Boyarın, DemokratPartililerceafönerisigetirilerek, ba-
ğışlanmasını istemeleri üzerine, TBMM'nin 7 Hazıran
1957 günlü birleşiminde yaptığı konuşmanın girişi il-
ginçtir. Bu konuşma, politikacılara derslerle doludur
inönü, o konuşmasında özetle şöyle diyordu.
"- Muhterem arkadaşlar; dini siyasete alet etmeye mt-
sal gösteriten bir vakıanın mütalaasındayız. Bizim mev-
zuatımıza dini siyasete alet etmeyi meneden hüküm
nereden ve niçin gelmiştir? Bunun menbaı (kaynağı)
Milli Mücadele'ye gider. Milli Mücadele'de galip devlet-
ler, Türkiye Devleti'nin yeryüzünden kaldınlmasına ka-
rar verdiler ve bunun için halifeyi, padişahı ve ulemasını
vasıta ittihaz ettiler. Anadolu'da yalnız başına kalan
Türk milleti eline ne geçtiyse -sopa, balta, yumruk, tır-
nak- bununla hayatını ve istiklalini kurtarmaya çalışıyor-
du. Buna halife en tesirli mukabele ve mâni olarak şu
tedbiri buldu: Ulema toplandı, şeyhülislam bunların ba-
şına geçti: 'Anadolu'da mücadele edenler kâfirdir' fetva-
sını verdi. Huzurunuzda konuşmak şerefine nail olan bu
arkadaşınız, onların içinden seçilen 5-6 idam mahku-
mundan biridir. Halifenin, Şeyhülislam Dünizade Ab-
dullah Efendi'n/n fetvası ile.
Anadolu büyük bir harpten çıkmış, yorgun, vasıtasız,
Türk milleti mücadelenin neticesinin ne olacağını zaten
endişe ile düşunürken bütün gayretini vatanperverliğin-
de toplamış iken Yunan tayyareleri her gün avuç avuç
Şeyhülislam Dünizade Abdullah Efendi'nin fetvasını bi-
zim saflanmıza atarlardı. Ne derlerdi bunlar? •Ana-
dolu'da memleketi kurtaracağız diye mücadele edenler
münafıktırlar, bu adamlar kâfirdirler' derlerdi. Tıpkı Fev-
zi Boyarın dediği gibi, tıpkı Fevzi Boyar'ı müdafaa ede-
nin dediği gibi. (Sağdan 'Bravo' sesleri, alkışlar)
Şimdi arkadaşlar; dini siyasete alet etmeyi ve bundan
fayda beklemeyi demokratik hayatımızda bazı politika-
cılar dalalete kapılarak (sapıtarak), bunu bir vasıta zan-
netmektedirler. Bu mesele ikinci defa Büyük Millet
Meclisi'nin huzuruna geldi. Dini siyasete alet etmemek
emeliyle ceza ve usul hükümleri şiddetlendirildi. Adliye
Bakanı yine dinliyor. Kendisi, bütün bu hadiselerin cere-
yanından mesul bir şahıs olarak takibedenlerden biri-
dir. Günlerden beri konuşuluyor. Hüküm giymiş olan
şahıs, vatandaşlan birbirine katlettirmek için dini vasıta
ittihaz etmeye (düşünmeye) çalışan şerir (yaramaz) ve
deni (alçak) mahluk hakkmdaki hüküm giymeden ban-
sediliyor. Hüküm giydiği halde bir buçuk seneden beri
infaz olunmuyor. Nasıl? Arkadaşlar, insaf ile düşünün.
Osmanlı tarihinde böyle bir adaletcihazı ve böyle Büyük
Millet Meclisi karşısında, milleti temsil eden Büyük Mil-
let Meclisi karşısında mesuliyetten bu kadar uzak ve
azade bir Adalet Bakanı görülmemiştir. (Sağdan Bravo'
sesleri, alkışlar)."
O zamanın Adalet Bakanı Hüseyin Avni Göktürk tür.
İsmet Paşa'nın yine bir konuşmasında, "Boncuklu ibra-
him'/n kadısı bundan daha dır" dediği H. AvniGök-
türk'tür. O, Paşa'dan sonra çıkıp, partisini, hükümeti,
kendisini savunur. Paşa, tutanaklara göre, yeniden, s<jz
ister Meclıs Başkanı da, ikide bir İsmet Paşa'nın sözünü
kesmektedir. Paşa, O'na da şöyle karşılık verir:
- Riyasetle (Başkanlıkla) uğraşamam. Riyaset, dini si-
yasete alet edenlere, hakimlerin vicdani tesir altında
bulundurulanları müdafaa etmek için bana imkan ver-
mezse ben Riyasetle uğraşamam. (Soldan gürültüler).
Aynı konuşmada, İsmet Paşa, yargıç güvencesinin de
savunucusudur. Konuşmasının sonuna doğru şu dersi
verir:
İsmet İnönü (Devamla) - Şimdi arkadaşlar, 35 sene
evvel Türk adliyesini ben müdafaa ettiğim zaman ecne-
biler yakamdan tutarlardı:' İsmet Paşa sen Türk mahke-
mesini bilmiyorsun" derlerdi. Ben, "Türk hakimi ne
hüküm verirse, biz ona razıyız ' derdim.
35 sene sonra Türk hakiminin vicdanını, şerefini, ek-
meğini Adalet Bakanı'nın pençesinden kurtarmakla
meşgulüm. (Sağdan alkışlar) (Soldan gürültüler)
Şimdi arkadaşlar; size, seçimde dini siyasete alet et-
menin tesirli bir silah olduğunu söyleyeceğim. Hatta
tehlikeli bir silah olduğunu söyleyeceğim. Fevzi Boyar
veya emsali tekrar seçmen karşısına çıkanlır da "Muha-
lifler münahktır, kâfirdir, onlara rey vermeyiniz " derler-
se cevabı gayet basittir. Fakat dini siyasete alet ederek
girişilecek bir seçim asla emniyetli olmayacaktır ve va-
tandaşlan birbirine son derece zıt ve düşman olarak
kalacaklardır. Bu gayet tehlikeli bir harekettir. Bunu ta-
kip edenleri ibretle düşünmeye davet ederim. irtica, irti-
caın müdafaasını yapıyorlar. (Soldan gürültüler, "Kimse
yapmıyor" sesleri). irticaa karşı memleketi müdafaa
edeceğinden bahsediyor. Hakimin vicdanına tesir et-
mek isteyen siyaset adamı irticaın (gericiliğin) müces-
sem timsalidir (canlı simgesidir). (Sağdan "Bravo"ses-
leri). Hakimi odasına çağırıp tehdit eden, hakimlerin
şerefini, sokağa atıp haysiyetini şüphe altında bırakan
Adalet Bakanı irticaın ta kendisıdir. (Sağdan "Bravo"
sesleri), (Soldan gürültüler). (İsmet Inönü'nün TBMM'-
deki Konuşmaları, ikinci Cilt, TBMM Yayınları No: 57).
BULMACA
1 2 3 4SOLDAN SAĞA:
1/K.imı giyeceklere sert-
lik vermek için kullanılan
bir tür kumaş. 2/ Yaban-
cı... Yerel otarak koleste-
rol ve kalsiyum tuzlan
birikmesine neden olan
atardamar iç gömleğı
soysuzlaşması. 3/ Çift
öküzünün boyunduruk-
tan çıkmaması için boy-
nunun iki yanından
boyunduruğa geçirilen 8
çubuk... Baba. 4/ Avrupa
Topluluğu'nu simgeleyen
harfler... Voleybol ve teniste küt
inme. 5/ İzmaritgillerdcn bir ba-
lık... Su. 6/ Habeş soylusu... Göz-
leri görmeyen. 7/ Orta Anadolu'-
da bir göl... Düğün armağanı. 8/
Bilgiçlik taslayan kimse... Dere,
çay. 9/ Takım... Uygun bulan, be-
nimseyen.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
,1/ İslam edebiyatlannda ünlü kişi-
lerin yaşam öykülerinin toplandığı
yapıtlann genel adı. 2/ Bir tür İngi-
lizbirası... Doğu Karadeniz bölgesinin dağlık kesimlerinde ya-
şayanlann giydiği, bacağı çorap gibi saran bir tür çizme. 3/
Çanakkele'nin bir ilçesi. 4/ Mızrapla çalınan bir çalgı... Şarkı-
nın sert bir biçimde vurgulandığı disko müzik üslubu. 5/ Tann-
tanımaz... Radyum elementinin simgesı. 6/ Bir cetvel türü...
Komisyoncu. 7/ Kutsal kitaplarda, Suriye ile Mezopotamya'yı
içine alan bölgeye verilen ad... Bir haber ajansının simgesi. 8/
Pilotlar ve havacılar için yayımlanan bülten... Bumbann yağı.
9/ Dört kişiyle oynanan bir iskambil oyunu.