Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 25 ARAUK1993 CUMARTESİ
GENCLIK - EGITIM
Yaş arttıkçamuüıüukazahyor
Gençler arasında kitap okuma, sinema, tiyatroya da konseregitme oranı oldukça düşük.
Gençlerinyüzde 59 'u kendinimutlu hissediyor. Yaş ortalaması düştükçe bu oranyükseliyor.
FtGEN ATALAY
Kitap okumuyoruz; gösterdiğimiz başh-
ca neden, 'böyle bir al<şkanlığımran' olma-
ması. Sinemaya. tıyatroya ve konsere
gitme alışkanlığımızın olduğu da söylene-
mez. Spor da pek fazla ilgımizi çekmiyor.
"Kahveye gitmek", bunlardan daha çeki-
d geliyor.
Bunlar, "dam Ostünde saksağan" tü-
ründen sözler değil. Milli Eğitim Bakan-
lığı'nın isteğiyle PİAR tarafından 12-24
yaşlanndaki gençler arasında yapılan
''19901ı Ydlarda Türk Gençliği Araştır-
masf'nın sonuçlan. Araştırmaya göre,
gençlerin yüzde 62'si maddi ve sosyal çev-
re koşullanndan hoşnut. Hoşnutluk dü-
zeyi, kadınlarda erkeklere göre. kır yerle-
şim birimlerinde yaşayanlarda kentteki-
lere göre, çalışan gençlerde çahşmayanla-
ra göre daha yüksek.
••grenci gençlerin
ğ \ yüzde 6O'ı
\ y siyasetten uzak.
^ ^ 12-24 yaş
arasında siyasi
gelişmeleri izleyenlerin
oranı yüzde 53.
"İçinde buhmduklan koşullarm beş yd
sonra nasıl olacağı" sorusuna. gençlerin
yüzde 34'üıyiyegideceği: yüzde 3l'ikötü-
ye gideceği ve yüzde2l'i dehıçbir değişik-
îik olmayacağı yamtını veriyor. Sosyo-
ekonomik sınıf değjşkeni incelendiğjnde.
gelir düzeyi arttıkça iyimserlik oranı ua
artıyor.
Araştırma bulgulanna göre. gençlerin
yüzde 39" u günlük yaşamlannda karşı-
İaştıklan sorunlan öncelikle anne ve ba-
balanyla. yüzde 16"sı okul arkadaşlany-
la, yüzde 12'si de kardeşleriyle paylaşı-
yor.
Gençlerin yüzde 59"u kendisini mutlu
hissediyor. Mutlu hissetmeyenlerin oranı
ise yüzde 41. Yaş ortalaması düştükçe
kendisini mutlu hisseden gençlerin oranı
artıyor. Bu oran, kadınlarda daha yük-
sek.
Öğrenci gençlerin sahip olmayı düşün-
dükleri en yüksek eğitim düzeyi, yüzde
61'lik bir oranla üniversite. Üniversite
sonrasında eğiümini sürdürmek isteyen-
lerin oranı ise yüzde 28. Herhangi bir eği-
tim kurumunda öğrenci olan gençlerin
yaklaşık üçte biri derslerin kendüerini ya-
şama hazırladığını düşünürken, yanya
yakını okullann bazı eksiklikleri olduğu
göriişünde. Okutulan derslerin kendileri-
ni yaşama hiçbir biçimde hazırlamadığı-
na inananlann oranı, ilkokul öğrencile-
rinde yüzde 25, ortaokul öğrencılerinde
yüzde 14, lise ve dengi okul öğrencilerin-
de yüzde 34, üniversiteye gidenlerde ise
yüzde 38.
Araşürma sonuçlanna göre, gençlerin
yüzde 68'i son 15 gün içinde hiçbir spor
faaliyeti ile ilgilenmemiş. Erkeklerin yan-
dan çoğu ise son bir ay içinde kahveye git-
miş.
Gençlerin yüzde 67"si sinemaya. yüzde
79'u popüler müzik konserlerine ve yüzde
8l'i de tiyatroya gıtmiyor. Ayda birden
çok sinemaya gidenlerin oranı yüzde
13.5, tiyatroya gidenlerin oranı yüzde 10,
konser izleyenlerin oraru ise yüzde 3.
Gençlerin yüzde 6l'i son bir ay içinde hiç
kitap okumamış. Kitap okumama ne-
denleri ise şöyle sıralanıyor:
"Kitap okuma alışkanlığı olmaması
(yüzde 50.2). yeterince zaman bulamamak
(yüzde 16.6), boş zamanlarda yorgun ol-
mak (yüzde 10.6), tv, \ideo ve fılm izlemeyi
tercih ermek (yüzde 103), kitap fiyatlarını
yüksek bulmak (yüzde 4.6), dersİer nede-
niyle okuyamamâk (yüzde 3.4)"
12-24 yaş grubu gençlerin yüzde 47'sı
siyasi geİişmeleri izlemiyor. Siyasi geliş-
meleri izleyen gençlerin oranı yüzde 53
Siyasi gelişmeleri izlemeyen gençlerin
oranı. yaş grubunun yükselmesine para-
lel olarak azalıyor. 12-14 yaş grubundaki
gençlerin yüzde 69'u. 15-29 yaş grubu
gençlerin yüzde 46'sı, 20-24 yaş grubun-
dakilerin de yüzde 34'ü siyasi gelişmeleri
izlemiyor. öğrenci gençlerin yüzde 6O'ı ve
öğrenci olmayan gençlerin de yansı siyasi
gelişmelerden uzak.
Avrupa Topluluğu'nun ne olduğunu
bilmeyen gençlerin oranı yüzde 24. Tür-
kiye'nin ATye tam üye olması. 15 yaş
yukansı gençlerin yaklaşık yüzde 6O'ı, er-
keklerin yüzde 59'u, öğrenci gençlerin
yüzde 66"sı, kent merkezlerinde yaşayan-
lann yüzde 62"si ve üst sosyo-ckonomik
sınıf mensuplannın yüzde 82'si tarafın-
dan isteniyor. 12-24 yaş grubundaki
gençlerin yüzde 89"u hiçbir dernek ya da
gruba üye değil. Gençlerin üye bulundu-
ğu dernek ya da gruplar şöyle:
"Spor kûmluşları (yüzde 3.1). eğitim ya
da sanat gnıplan (yüzde 1.7), siyasi parti
ya da siyasi gruplar (yüzde 1.5). hayır ku-
rumları (yüzde 1.3), doğal kaynaklan, çev-
reyi ve hayvanlan korumav a y önelik grup-
lar (yüzde 0.5)" • Gençlerin yüzde 6Tsi sinemaya, yüzde 79'u ise konsere gitmiyor.ı Fotoğraflar CUMHURİYET)
Rize Milli Eğitim Müdürü, ders geçme ve kredi sistemine ilişkin genelgenin son şeklini anlattı
Kredili sistem hâlâ yeterince bilinmiyor
FAtKBAKOĞLU
RİZE - İlk ve ortaöğretimde okullar yaklaşık
bir ay sonra bırinci yanyıl tatiline girecek ve
öğrenciler karne alacak. Ancak veüler,
öğrenciler. hatta öğretmenler hâlâ okullardaki
ders geçme ve kredı sistemını bilmıyor.
Rize sokaklannda rastladığımız velilere,
öğrencilere ve öğretmenlere ders geçme ve kredi
sistemi hakkında çeşitli sorularsorduk. Mini
anketimiz sonucunda velilerin yüzde 85'i.
öğrencilerin yüzde 60"ı ve öğretmenlerin yüzde
25'ınin ders geçme ve kredilendirme
konusunda yeterli bilgiye sahip olmadığı ortaya
çıktı.Rize Milli Eğitim Şube Müdürü Hulusi
Şinofordoğlu ders geçme ve kredi
uygulamasıyla ilgili olarak açıklamalarda
bulundu. Şinofordoğlu'nun verdiği bilgiye göre
Milli Eğitim Bakanı Nevzat Ayaz imzalı
genelgeyle son şeklini alan uygulama şöyle:
"Ortaöğretim kurumlannda uygulanan
programda belirtilen ortak ders veya derslerin
bertıangi birinden başarısız olan öğrenci bu ders
ya da dersleri. daha sonraki dönemlerin birinde
yineleyecektir. Yineleme sonucunda da
başansızlık olursa başarısız olunan bu ders veya
dersler bir daha alınmayacaktır.Öğrenci.
başansız olduğu ortak bir ders ya da dersleri
yinelemeden okul türlerine göre belirlenen
mezuniyet kredisine sahip olsa bile diploma
düzenlenmeyecek; Milli Eğitim Bakanlığı jıa
bağlı ortaöğretim kurumlannda ders geçme % e
kredi yönetmeligindeki esaslarçerçevesinde
başansız olduğu ortak ders vey a dersleri
yineleyecektir. 'Mezun olma şartlarını taşıy an
öğrenci, hangi alana ait seçmeli derslerin yüzde
13'ünün kredisini almış ise öğrencinin
diplumasına o alan; bu oranın hiçbirine
uymaması halinde ise genel kültür alanı yazılır'
şeklinde açıklama Talim ve Terbiye Kurulu
Başkanlığı'nın genelgesinin 5. maddesinde yer
almıştır.Ancak mezuniyet alanlan
belirîenirken, 1992-93 ders yılında seçmeli ders
listesine eklenen T.C. İnkılap Tarihi ve
Atatürkçülük (semineri) Türk lehçeleri, İngiliz
Dili ve Edebiyatı. Alman Dili ve Edebiyatı ve
Fransız Dili ve Edebiyatı dersleri, 1991 -92 ders
yılında öğrenime başlayan öğrencilerin
mezuniyet alanlannın belirlenmesınde dikkate
alınmayacaktır.
Mezun olma şartlarmı taşıyan bir öğrencinin
seçmeli derslerden aldığı krediler farklı iki alana
uyuyorsa \ey a eşitlik sözkonusu ise öğrencinin
tercih ettiği alan, diplomasına yazılacaktır.
Ders geçme ve kredi uygulamasının yapısında
sorumluluk, tek ders. bütünleme vedışandan
bitirme smavlan ile öğretmenler kurulu karan
ile başanlı sayılma gibi uygulamalar
bulunmamaktadır.
Bu nedenle üniversiteye giriş sınavına. içinde
bulunulan ders y ılının iki döneminde alınabilecek
kredilerle mezun olabilecek durumda olan
öğrenciler başvuruda bulunabileceklerdir.
(Ömeğin genel lisede 1991-92 ders > ılında
öğretime başlayan bir öğrencinin mezuniyet
kredisi 132'dir. Bir dönemde alacağı en fazla
kredi miktarı 30'dur. Yeni ders y ılında öğrenci 2
dönem okuj abileceğine göre en fazla 60 kredi
alabilecektir. Dört dönem sonunda 132-60 = 72
kredisi olan öğrenci sına\ lara basvurabikcektir.
1991 -92 ders yılında ders geçme ve kredi
uygulamasına giren ortaöğretim
kurumlanmızın bazılannda öğretmensizlik.
doğal afetler gibi öğrencilerin kendi istek ve
iradeleri dışındaki nedenlerle okutulamayan
orta ve ortak meslek derslerinın bulunması
halinde ilgili okul müdürlüklerinin kaldıklan
yıllar dikkate alınmadan ikinci dönem, lise
ikinci smıftan intikali yapüanlar, tekrar ettikleri
veya beklemeye kaldıklan y ıllar dikkate
alınmadan dördüncü dönem okuma haklarını
kullanmış sayılacaklardır.
Ders geçme ve kredı yönetmelıği uygulavan
okullaninızda davranış notu indırilmiş olan
öğrencilerin durumu, disiplin yönetmehğinin
38. maddesi de dikkate almarak her dönem
değil sadece ders yılı sonunda öğretmenler
kurulunda görüşülecektir. •
Başrolündekukla olan
karamsar bir oyun
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Samuel Becket'in, "Söz-
süz Oyun 1" adlı oyunundan
kukla sahnesı için uyarlanan,
"Bir Becket Oynamâk" OD-
TÜ'de beğeniyle izlendi. Yö-
netmen ve oyuncu Haluk Yüce,
rolü "kukla" olan bir kuklanın
baş kahraman olduğu oyunu,
sonunda bir umut ışığı olması-
na karşın, karamsar bir oyun
olarak niteliyor. Yüce, "Dünya-
da ve Türkiye'deki olaylar
karşKinda hissettiğim çaresizli-
ği, oyunun kahramanı kukla ka-
dar içten hissediyorumr>
diyor.
Öncelik gençlerde
Yüce, oyunun kukla tiyatro-
su üzerine Amenka'da yaptığj
yüksek lisans tezinin ve yıllardır
edindiği birikimin ürünü oldu-
ğunu belirterek, "Amacım, Bec-
ket'in bende oluşturduğu duygu
ve düsünceleri akademik bir
yaklaşımla ve kesinlikle seyirci-
ye göre düsünmeden sergilemek
>e bunu seyredebilecek bir seyir-
ciyle paylaşmaktı. Bu nedenle
de, özelükle akademik bir or-
tamda, öncelikle üniversite öğ-
rencilerine bu oyunu sunmayı ve
onlarla paylaşmayı istedim" dı-
ye konuşuyor.
Tempo Tiyatrosu'nu 1984 yı-
hnda kuran Haluk Yüce, Tür-
kiye'de kukla tiyatrosunun te-
meUni oluşturan Karagöz'ün
sanat sayılmamasını eleştirerek
şunlan söylüyor:
"Babulann yaptıkları 'mup-
pet shovv' gibi kukla şovlannı
hayranlıkla seyrediyoruz, ancak
kendi kukla sanatımızı küçüm-
süy oruz. Oysa kukla tiyatrosun-
da bir düzeye gelinebilmesi için
öncelikle Karagöz'ün bir sanat
oMuğunun kabul edilmesi gere-
kir. Biz Karagöz'ü küçümseyip
reddederken, Karagöz tüm dün-
yada kukla festivaUerinin baş
misafiri oluyor ve Avrupalı sa-
natçılar tarafından oynatılıyor."
Türkiyede Karagöz'ün kü-
çümsenmesini, oynatıcılann ni-
teliksizliğine bağlayan Yüce,
"Kukla oyunlarında oyuncu, her
zaman ikinci planda kalır. Asıl
oyuncu, kukladır. Ülkemizde
berkes birinci planda olma uğra-
şı verdiğinden ve kuklacılık kü-
çümsendiğinden, nitelikli kişiler
kuklacı oimak istemiyor. Kukla-
cı olmak alçak gön'üllülük ge-
rektirir" diyor.
Yüce, "Bir Becket Oyna-
mak" adlı oyunu, Ankara'da
Siyasal Bilgiler, Hukuk ve Eği-
tim fakültelerinde de oynaya-
caklannı, diğer büyükşehir ünı-
versitelerinden de davetler aldı-
klannı ve oyunlannı sürdüre-
ceklerini söylüyor. • Haluk Yüce, amacının oyunu izleyiciye göre düsünmeden sergilemek olduğunu söylüyor. (Fotoğraf: TARIK TINAZAY)
Paralı eğitim tartışılacak
Demokratik Üniversite
Kurultayı bugün
İstanbul Haber Servisi -
Demokratik Üniversite Ku-
rultayı, bugün Ümraniye Be-
lediyesi Düğün Salonu'nda
toplanıyor.
Demokratik Üniversite
Kurultayı Girişim Komi-
tesi'nden verilen bilgiye göre,
kurultayın gündem maddele-
n "Paralı Eğitinı", "MGK
Ünhersiteleri", "Gençliğin
Zorunlu Askere Alınması" \ e
"Örgütlenme Sorunları" ola-
rak belirlendi.
"Üniversitelerin temel so-
runlannı yine üniversitelerin
asli unsurlarıyla tarttşmak,
sorunlara müdahale etmek ve
çözüm yollannı birükte ara-
mak" amacını taşıyan De-
mokratik Üniversite Kurul-
tayı için 30'a yakın üniversi-
tede çağn yapıldı. 14 üniver-
sitede Kurultay Hazırlama
Komiteleri kurulduğunu be-
lirten Girişim Komitesi üye-
leri. "Bugün Demokratik
Cniversite Kurultayı, üniver-
sitelerdeki demokrasi müca-
delesinin iilke çapındaki kür-
süsü, sözcüsü olmav a en güçlü
aday konumundadır. Bunu
daha da sağlamlaştırmak, ile-
riye taşunak, hepimizin çaba-
larıyla, katılımıyla gerçekle-
şecektir" dediler.
Bu arada Ege Üniversitesi
Kurultay Hazırlama Komi-
tesi, Yüksek Öğretim Ku-
rumu'nu protesto amaayla
imza kampanyası başlattı.
İmzaya acılan metin şöyle:
"Yüksek Öğretim' Ku-
rumu'na,
Binbir hayallerle geldiğimiz
üniversitelerde sorunlardan
başka bir şey bulamadık.
Harç paralan beümizi büker-
ken, kamımızı bile zorlukla
doyuruyoruz. Bulmak istedi-
ğimiz bilimsel eğitimin yerini
ise gerici, baskıcı. araştı-
rmadan uzak, anti-bilimsel bir
eğitim almış. Kısaca özerk-
demokratik üniversite an-
layışı ayaklar altına alınmış.
Biz paralı eğitim istenüyoruz.
Biz üniversitelerin birer eko-
nomik kâr araçları haline
geunesini istemiyoruz.
Biz özgür *e bilimsel bir eği-
tim istiyoruz. Biz bu sorunlan
ve diğerlerini çözmek için De-
y y-urultay
mS için 14
J %^ üniversitede
^ • H ^ hazırlama
komiteleri kuruldu.
mokratik Üniversite Kunıl-
tayı'nda gücünü birleştirenler
olarak sizi protesto edi) oruz."
Öte yandan Çukurova
Üniversitesi'nden bir grup
öğrenci dün Eğitim Fakültesi
kantininde biraraya gelerek
YÖK'ü ve jandarma baskısı-
nı müzikle protesto etti. Gü-
ney İlleri büromuzun haberi-
ne göre, Demokratik Üniver-
site Kurultayı Hazırlık Ko-
mitesi öğrencileri. "Kitaplar
pahalı. Bannma koşulları gi-
derek gücleşi) or. Demokratik
yöndeki taleplerimiz gözardı
ediliyor. Jandarma en kücük
harekete izin vermiyor, gö-
zaltına alıyor" şeklinde gö-
rü^lerıni dile getirdiler. •
Yurtta kalan kız
öğrencilere soruşturma
Yurtlardaki koşullann düzeltilmesi
için imza kampanyası başlattılar
Gençlik-Eğitim Servisi -
Çemberlitaş ve Vezneciler kız
yurtlannda, kötü uygulama-
lara karşı imza kampanyası
başlatan öğrenciler hakkında
soruşturma açıldı. Yurtlar-
daki koşullann düzeltilmesi-
ni isteyen öğrenciler. yurt yö-
netimine isteklerini defalarca
ilettiklerini. ancak yıllardır
bir çözüm geürilemediği için
bu yola başvurduklanru açı-
kladılar.
Yemeklerin pahahlığı-
ndan, odalardaki ve genel te-
mizliğin yetersizliğinden. su
sorunundan ve yurda giriş-
çıkış saatlenne geıirilen keyfı
sınırlamalardan rahatsız
olan öğrenciler, bu sorun-
lann giderilmesi için imza
topladıklannı söylediler. Bu.
yüzden kendileri hakkında
soruşturma açıldığım belir-
ten öğrenciler. yurt yönetimi-
nin baskıa ve keyfı davranı-
şlanndan da yakındılar.
İmza toplama kampanya-
sından sonra kaldıklan yurt-
lann ve İstanbul Yurtlar
Temsilcıliği'nin önünde gös-
teri yapan öğrenciler. soruş-
turma açılması için gösterilen
"siyasi amaç taşıyor" gerek-
çesine de katılmadıklan ı
söylediler. Yemek fıyatlaı -
nm bütçelerini zorlaması -
dan. odalarda böceklerle t -
raber yaşamak zorundz ı-
ğından ve yıkanacak su ds ü
bulamamaktan yakınan c ı-
renciler. yeni yönetmeL >e
göre getirilen tatil süreler n-
den de şikayetçiler. Yaz ay a-
nnda yurttan sadece bir iy
aynlabildiklenni belir en
gençler. "Okullar 2.5 ay »-
reyle kapaİL bizim yurtta I al-
mamızın bir mantığı yok, >izi
ve ailelerimizi maddi ve an ne-
vi olarak zorluyorlar" ded ler.
Yurt yönetimınin baskıa
tavnndan da oldukça ra ıat-
sız olan öğrenciler. "kaynsız-
şartsız" yurttan atılma teh-
ditlerini ve bazı öğrencılere
tanınan ayncalığı kınıyorlar.
Odalannda bulunan pirizle-
rin söküldüğünü. bir bardak
çayın üç bin liraya satıldığını
ve yurtlarda temizlik yapan
eleman bulunmadığını anla-
tan öğrenciler, kampanyala-
nnın siyasi bir amaca hizmet
etmediğini. sadece insan gibi
yaşamak ve insanca haklara
kavuşmak istcdiklerini ifade
ettiler. •
Gendik, Kubüay'ı unııtmaıfc!
Bundan tam altmış üç yıl önce . Menemen'de. henüz yedi
yaşındaki cumhuriyetimiz, "aydınlanma savaşf'nda üc şehit
veriyordu. Kubilay, Bekçi Hasan ve Bekçi Şevki Onlar.
cumhuriyeti korumak için, içinde bulunduklan durumun
olanak ve şartlannı düsünmeden tereddütsüz öne atılırken,
cumhuriyetimizin sonsuza kadar yaşatılması yolunda üzer-
lerine düşen görevi yerine getıriyorlardı.
23 Aralık 1930'da Menemen'de halkı isyana çağıran geri-
ciler, olaya müdahale etmek isteyen Kubilay'ı önce yaralı-
yor, sonra da başını keserek bir sanğa takıyor ve sokaklarda
dolaştınyordu. Bu vahşet karşısında. 29 Aralık 1930'da Ha-
kimiyet-i Milüye'de çıkan isimsiz bir başyazıda "Belki Kubi-
lay Tûrkiye'de yenilik ve medeniyet sav aşırun artık son kurba-
nı olacaktır" deniliyordu. Ama ne yazık ki Kubilay son ol-
madı. Ama gençlik Kubilay'lan unutmadı. Unutamaz da.
Çünkü aradan geçen altmış üç yır\e onun kanlı aalan. bizler
için unutma seçeneğini yok ediyor.
Özgürleşme yolunda üretilen bütün değerlerin ayaklar al-
tına alınmaya çalışıldığı bugün. tüm toplumumuzun insanca
ve banş içinde beraber yaşayabilmesinin olmazsa olmaz ko-
şulu laiklik. devletin üst kademelerinde ve malum çevrelerde
yogun bir tartışma konusu yapılır hale geldi. Ülkemizin yö-
netimini ellerinde tutanlar, sizlere sesleniyoruz:
Bu ülke ve geleceği. sizlerin küçük çıkar hesaplannız için
harcanamayacak kadar değerli. Atacağınız yanhş adımîar
aydınlanma savaşmı geriletebilir ve hatta bir süre için durdu-
rabilir de. Ama asla aydınlanmanın önüne geçemez. Ve siz-
ler de, yaptıklannızla tarihte hak ettiğiniz yeri alırsınız.
Atatürk, Kubilay için "...temiz kanı ile cumhuriyetin haya-
tiyetini tazelenüş ve kuvvetlendinniş olacakrır" diyordu. Bu-
gün, laik-demokratik ve bağımsız Türkiye idealine duyarblı-
ğın ve sahip çıkmanın her zamankinden daha fazla zorunlu
olduğu bir süreci yaşıyoruz. İşte bu yüzden gençlik. Kubi-
lay'ı unutmadı. Bu uzun ve soluksuz savaşımda. cumhuriye-
tin asıl sahibi gençler, O'nu. ölümsüzlüğe gidişınin altmış
üçüncü yıldönümünde, sevdiği kır çiçekleri ile umutla ve
inançla anıyoruz. • .
DERYA GÜLTEKİN
Boğaziçi Üniversitesi ı Ekonomi