Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 24ARALIK1993CUMA
HABERLER
Teslim Töre
yargılandı
• İstanbul Haber Servisi -
Türkiy e Komünist Emek
Partisi (TKEP) Kurucusu ve
Genel Sekreteri Teslim Töre
ve 15 arkadaşının
yargılanmasına dün İstanbul
2 nolu Devlet Güvenlik
Mahkemesi'nde devam
edildi. TKEP Merkez
Komite üyesi olmak ve çeşitli
gasp ve soygun eylemlerine
katılmakla suçlanan
sanıklar, savunmalannda
iddialan reddettiler. TKEP
davası sanıklanndan Fatma
İrer. mahkeme heyetine
verdiği dılekçede "Mevcut
düzen pervasızlaşmıştır.
İnsanlara hiç önem
vermemektedir. Başbakan
TansuÇiller'in.PKK'ya
karşı oluşturulan özel timi
tanımlarken böcek yiyen
böcekler diye hitap etmesi
insanlık suçudur. Hiçbir
insanın böcek olmasıru
istemiyoruz. Bu yüzden
Başbakan'a hakaret davası
açacağjm" dedı. Teslim
Töre'nin savunma
yapmadığı duruşmada
avukatlann tahliye istemi
reddedildi.
7 yeni belediye
kuruldu
• ANKARA (C umhuriyet
Bürosu)-İçışlen
BakanhğYnın çeşıth illerde 7
yeni belediye kurulmasına
ilişkın karan, Resmi
' Gazete'nin dünkü sayısında
yayımlandı. Bunagöre.
istanbul Gaziosmanpaşa
ilçesine bağlı Bolluca
Köyü'nde Bolluca: Şırnakın
merkez ilçesine bağlı
Kumçatı Köyü'nde
Kumçatı; Antalya'nın
merkez ilçesine bağlı
Hacıceliler. Köseler,
Ortaköy ve Hatipler köyleri
birleşürilerek Karaöz;
Ordu'nun Gölköy ilçesine
bağlı Damarh Köyü'yleÖzlü
Köyü Hacıvat bölümü
birleştirilerek Gölkıranı;
Kahramanmaraş'ın
Çağlayancerit ilçesi merkez
bucağına bağlı Abbasiye,
Ayırlı. Başpınar ve Bozlar
köylerinin birleştilerek
metkezi Bozlar Köyü olmak
üzere Bozlar;
Kahramanmaraş'ın Nurhak
ilçesine bağlı Alçıçek,
Derbent, Değinnenkaya ve
Hançıplaklar köylen
birleştirilerek merkezi
Darbent Köyü olmak üzere
Banş adlan alünda 7 yeni
belediye kuruldu.
CHP'deprogram
kurultayı
• ANKARA (Cumburiyet
Bürosu) - CHP. yeni parti
programınailişİcin
hazırlıklannı tamamladı.
CHP"nin bayrağında yer
alan ve Atatürk ilkelerini
simgeleyen "6 ok"un yeniden
yorumlandığı program
taslağı önümüzdeki günlerde
tartışmaya açılacak.
Türkiye ve
Ortadogu paneli
• Haber Merkezi - Aydınlar
Ocağı "Türkiye. Ortadogu
ve Su Meselesi" konusunda
birpaneldüzenbyor. Yann
saat 14.00'de Fırat Kültür
Merkezi'nde yapılacak olan
toplanüya Aydınlar Ocağı
Genel Bşkanı Prof. Dr.
Nevzat Yalçıntaş başkanlık
edecek. Panele konuşmacı
olarak İnşaat Yük. Müh.
RecaiKutan.DPTEski
Müsteşar Vekili,
Başbakanlık eski danışmanı
Ertan Yülek, Büyükelçi
Yaşar Yakış katılacaklar.
Bankalara
molotof
• İstanbul Haber Servisi -
Maraş olaylannın 15.
yıldönümü nedeniyle
Istanbul'da çeşitli banka
şubelerine molotofkokteyli
atıldı. Yapı Kredi
Bankası'nın Merter
KerestecilerSitesi ve
Göztepe Çemenzar
şubelerine, Garanti Bankası
Ümraniye şubesi ve İş
Bankası Tarlabaşı şubesine
atılan molotofkokteylleri
maddi hasara yol açtı.
Patlamalardan sonra
gazeteleri arayan şahıslar
olayı TKP-ML'nin gençlik
örgütü adına üstlendıler.
Bilim adamlan, milletvekillerine parlamentoda brifing verdi:
Türkiyelikimliği oluşturulsımDP. ŞÛkrÜ Karatepe: Aynmcılık yapan sloganlar temizlenmelidir.
"Bir Türk dünyaya bedeldir", "Türk, övün, çalış, güven" ne
demek? Bunlar lüzumsuzdur. DP. Hikmet ÖZdentir: PKK sorunu
ile Kürt sorunu birbirinden farklı. PKK bir siyasal parti değildir.
Pni. MsHliP Kaynak: Artık mesele, Kürt meselesi olarak lanse
edilemez. Türkiye'de kraliyet rejimi var. Devlet, her alanda
belirleyici. Ben devlete karşıyım; çünkü o benim düşüncelerime,
akhma ipotek koyar.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Gü-
neydoğu sorununun çözümüne yönelik
bir platform oluşturulması amacıyla bir
grup Doğu ve Güneydoğulu milletveki-
linin gırişimiyle başlayan görüşmeler
çerçevesinde. bilim adamlan. milletve-
killerine brifing verdi.
Toplanüya. öğretim üyelerinin yanı-
sıra, daha önce yapuan toplantılara çağ-
nlmayan çok sayıda DEP milletvekiliy-
le bölge dışından milletvekillerinın de
katılması dikkat ççkti.
Doğulu vc Güneydoğulu milletvekıl-
leri daha önce. art arda yaptıklan top-
lanular sonunda bir deklarasyon ya-
yımlamışlar ve liderlerle görüşmüşlerdi.
Bölge milletvekilleri, daha sonra diğer
milletvekillerini de katkı yapmaya ça-
ğırmışlardı. Toplantıda bazı akademis-
yenler. milletvekillerine Kürt sorunun
çözümü konusunda görüşlennı anlattı.
kraliyet rejimi'
Prof. Dr. Mahir Kaynak. sözlerine
başlarken Türkiye'deki rejımin bugün-
kü haliyle "bir kraliyet rejimi olduğunu"
söyledi. Prof. Dr. Kaynak. Kürt sorunu
konusun da da. "Artık mesele, Kürt me-
selesi olarak lanse edilemez" görüşünü
dile getirdi. Devleün her alanda. "belir-
leyici'" olduğuna dikkat çeken Kaynak.
•'Ben devlete karşıyım, çünkü o benim
düşüncelerime, aklıma ipotek koyar" di
ye konuştu.
Prof. Dr. Doğu Ergil. herkesin kimli-
ğini acıkça ifade etmesi gerektiğini belir-
terek "Ancak kan bağı üzerine kimlik
inşa etmek yanlıştır" dedi. "Türk ya da
Kürt" değıl! bir "Türkiyeli kimhği" ol-
ması gerektiğini vurgulayan Ergil. Gü-
'neydoğu'daki olaylan da halkın "pro-
testo hareketi" diye niteledi. Sorunun
çözümü içın. "Türk-Kürt milKyetçiliği'"
yapılmamasıru isteyen Ergil, Doğulu
milletvekillerine, "Bu işin silahla çözüle-
meyeceğini siz azgın Kürtlerinize anlatın.
Biz Türkler de kendi şovenisticrimize an-
latmak için çaba sarfedeceğtz" diye ses-
lendı.
Dokuz Eylül Üniversitesi'nden Dr.
Şükrü Karatepe de Kürt sorunun çözü-
mü için "anayasada, yasalarda bir te-
mizlik vapmanın yelerli olacağını" sa-
vundu. Dr. Karatepe. Türkiye'de reji-
deldir*. "Türk, övün, çauş, güven" ne
demek? Bunlar lüzumsuzdur" dedi.
Dr. Hikmet Özdemir. konuşmasında.
PKK sorunu ile Kürt sorunun birbirin-
den farklı olduğunu vurgulayarak
"PKK bir siyasal parti değildir. Parti ol-
saydı. silahlı bir örgüt olmazdı, adam öl-
dürmezdi" dedi.
Toplantının ikinci bölümünde millet-
vekilleri söz aldılar. DEP Siirt Milletve-
kili Zübeyir Aydar, Güneydoğu'da
halkın aynlıkçıbk istemediğini belirte-
rek "ı\e muthı Türküm diyene" denilebi-
len bir ortamda, "Ne mutlu; Kürdüm"
de denilmesi gerektiğini vurguladı. SHP
min küflendiğıni belirterek "Vatandaş Grup Başkanvekili Ercan Karakaş da
sürekli öne çıkanlan resmi ideolojinin
motiflerinden hoşlanmıyor. Bunlar te-
mizlenmeti. Ayrımcdık yapan sloganlar
temizlenmelidir. "Bir Türk dünvava be-
sorunun çözümü için önce demokratik-
leşmenin sağlanmasını isteyerek bu gö-
revin de siyasi partilere düştüğünü dile
getirdi.
Genel Yayın Yönetmeni Ersözve Müessese Müdürü Halis 'yasadışı örgüt üyeliği' ile suçlandılar
üi' Gündenfe iki tutuklama
İstanbul Haber Servisi- İstan-
bul DGM Başsavcılığı'nın iz-
nıyle Terörle Mücadele Şubesi
görevlilerince iki hafta önce ba-
sılan Özgür Gündem gazetesi- bul DGM tarafından tutuklan-
nin Genel Yayın Yönetmeni dılar. Ersöz ve Halis'in ''yasadt-
Gurbetelli Ersöz ve Müessese şı örgüt üyeüği" suçlamasıyla
Müdürü Ali Rıza Halis İstan- tutuklandıöı oârenildi.
Özgür Gündem gazetesinin
merkezinin bulunduğu binanın
10 aralık günü basılması sıra-
sında gözaltına alınan 18 gaze-
tstanbul DGM J>a>cıhğı'nın istemi üzerine iki hafta önce Terörle Mücadele Şubesi ekiplerince basılan Özgür Gündem gazetesi
çauşanlarından gözaltına alınan Genel Yav ın Yönetmeni Gurbetelli Ersöz »e Müessese Müdürü Ali Rıza Halis tutuklandı. 13 gün-
dür gözaltında olan gazeteciler, scrbest bırakılmanın sevincini birbirine sarılarak yaşadılar. (Fotoğraf: HATİCE TUNCER)
teci, dün îstanbul DGM Savcı-
lığı'na çıkanldı. Savcılığa getiri-
len kişilerin fotoğraiîannı
çekmek isteyen gazeteciler. sivil
polislerce "fotoğraf makineleri
kırümakla tehdit edilerek" en-
gellendi. Savcılıkta sorgulan
yapılan gazetecilerden Genel
Yayın Yönetmeni Gurbetelli
Ersöz, Genel Yayın Yönetmen
Yardımcısı Ferda Çetin. Mües-
sese Müdürü Ali Rıza Halis.
Haber Merkezi Müdürü Gülten
Kışanak ve yaaişlcri çalışanı
Hüseyin Solgıın. tutuklanmala-
n istemiyle nöbetçi mahkemeye
çıkanldılar. Gazetenin 13 gün-
dür gözaltında tutulan 13 çah-
şaru ise savcıhk tarafından ser-
best bırakıldı.
Mahkemede ifadeleri alınan-
lardan Gurbetelli Ersöz ve Ali
Rıza Halis tutuklanırken Çetin,
Kışanak ve Solgun mahkeme
tarafından serbest bırakıldı.
Askerliğini yapmadığı belirti-
len Hüseyin Solgun.askerlik
şubesine sevk edildi.
Gurbetelli Ersöz ve Ali Rıza
Halis'in "yasadtşı örgüt üyeliği"
suçlamasıyla tutuklandığı öğre-
nfldi. Ali Rıza Halis. gazefede
yapılan aramada bulunan iki
tabancanın kendisine ait oldu-
ğu yönünde ifade vermışti.
DEP'te huzursuzlukiyicesu yüzüneçıkü
Nüfus cüzdanı ve Açık
Öğretim öğrenci kartımı
kaybettim. Hükümsüzdür.
SAFİYESÜMER
ORAL ÇALIŞLAR
Olağanüstü 1. kurultayın üzennden
10 gün geçmeden. DEP içindeki ra-
hatsızlık iyice su vüzüne çıktı. Dört mil-
letvekiünin istifası iddialanyla artan
çatlak giderek derinleşiyor.
Kemal Burkay'a yakınlığıyla bilinen
haftabk 'Azadi'" gazetesi 19-25 Aralık
1993 tarihli sayısında bu rahatsızhğı dile
getirdi. 'Azadi' gazetesi manşetten ver-
diği haberine "DEP'te Sancılı Dönem"
başlığını atmış.
Yine aynı gazetede 'DEP Kongresûı-
den İzlenimler' başlığıyla yazılan yo-
rumda. Hatip Dicle'nin konuşması eleş-
tiriliyor ve Dıcle'nin bu tutumuvla par-
tiyi daraltabileceği uyansı yapılıyor.
Yorum. partinin bir bölünmenin eşiğine
geldiğine dikkat çekiyor: "DEP'in 1.
Olağanüstü Kurultayı, DEP'in gelecegi
bakunından kritik bir durumun ortav a ÇH
kmasına neden ounuştur. DEP muhtemel
bir aynşmaya, bölünmeye ve giderek
çoksesli, çok renkli bir kitle partisi gö-
rüntüsünden uzakiaşmaya. marjinalles-
meye gebe gibi görunüyor."
DEP kurultayı sürerken salonda gö-
rüştüğümüz birçok delegenın Dicle'nin
konuşmasına tepkı gösterdiğini ak-
tarmıştık. Bu tepkilenn kurultayın se-
çim sonuçlanna yansımayacağı belliydi.
Dicle, genel başkanlık yanşını beklendı-
ğı gibi rahatlıkla kazandı. Ancak kurul-
tayu katılan 450'den fazla delegenin
yarısı Dicle'ye oy vermedi. Bu, bir tepki
ifadesiydi. Şimdi bu tepkiler, istifalara
neden oluyor ve bölünme sinvalleri veri-
yor. DEP yönetimine tepki, Burkaycı-
larla sınırlı değil. İstifa ettıği öne sürülen
milletvekillerinin hiçbiri Burkaycı değil.
Onlar, parü yönetimine hakim olan ra-
dikal anlayışa karşı eğilimleri temsil edi-
vorlar. Bu çevreler, DEP'in Kürt soru-
nunda banşçı bir rol oynaması gerekti-
ğini belirtiyorlar. Ancak yönetime ha-
kim olan dar anlayışın. siyasi çözümc ve
banşçı adımlara yardımcı olamayacağı
görüşündeler. DEP yönetimindeki sek-
ter tutumlann. devlet ıçınde 'şiddet'
yanlısı güçlere vardımcı olduğu. 'Şahin-
ler'in ekmeğine yağ sürdüğü düşünce-
sinde olan muhabfler. eleştirilennı açı-
ktan dile getirmeye başladılar.
Azadi gazetesinde Cemşit Mert imzalı
yazıda Hatip Dicle sert bırdilleeleşürili-
yor ve tasfiyecılıkle suçlanıyor. Yazıda
"Çoğulculuğa ve dengeli yönetime ta-
hammülü olma\an tasfiyeci anlayış. dar
bir vönetimin işbaşına geimesine neden
olmuştur" deniliyor.
DEP yönetimine muhalif çevrelerin.
önümüzdeki günlerde parti yönetimine
ve parti yönetimindeki 'dar anlayışa
1
karşı birlikte hareket etmek amacıyla
bir araya gelecekleri bildiriliyor. Bu
arayış, partiden istifa veya yeni bir ku-
rultav üzerindevoğunlaşacak.
Kürt gruplan, Ocalan'm geçen mart
ayında ateşkes ilan etmesiyle ortak bir
cephe çabşmasına başlamışlardı. Ara-
Ianndageçmişteciddi kavga vecatışma-
lar bulunan Kürt örgütleri PKK'nın
ateşkes tavnnı onayladıklannı açı-
klamışlar ve birlikte hareket amacıyla
çalışmalara başlamışlardı
Bingöl'de 33 askerin öldürülmesi bu
sürecin tersine dönüşünün ilk sinyaliv-
di. Burkay ve çevresi. Bingöl eylemıni
eieştirdiler. Bunu Almanya'daki PKK
eylemleri. Antalya'daki saldınlar izledi.
Bu eylemler, diğer Kürt gruplannca
onaylanmadı. Rahatsızlıklar adım
adım günyüzüne çıktı. Kemal Burkay
ve arkadaşlan. DEP'in kuruluşunda bu
partıyi olumlu bulduklannı açıklamı-
şlar ve desteklemişlerdi. Ancak son ku-
rultayda yönetime ginneyi reddettiler
ve Azadi yazan eski DEP Genel Sekre-
teri fbrahim Aksoy'u desteklediler.
Ateşkesle Kürtler içinde başlayan bir-
lik adımlan. son kurultayla neredeyse
başladığı yere geri döndü. Birlik isteği
yerini aynşma sürecine bırakıyor.
DEP'in önümüzdeki dönem işi daha
zor olacak. Bir yanda kapatma tehdidi,
bir yanda aynşma ve en önemlisi Gü-
neydoğu'da halkı mecalsiz düşüren sa-
\ aş. Yaklaşan yerel seçimJer de gerginli-
ği artıran bir başka etken. Bunca kar-
maşık \e zor bir ortam içinde politika
yapmak, hem de içinde ağırlaşan sorun-
larla uğraşmak altından kolay kalkıla-
cak bir iş değil.
Demirel
Alman gazeteci
Waldberg'e af
İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) -
Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel,
bölücü terör ÖKgütü PKK ile ışbirliği
yaptığı gerekçesiyle 3 yıl 9 ay hapis ce-
zasına çarptınlan ve Buca Cezaevf nde
yatmakta olan Alman gazeteci Stefan
\Valdberg'i affetti. Bunun üzerine
VV'aldberg. dün serbest bırakıldı.
Cumhurbaşkanı, bir hükümlüyü,
sağlık nedenleriyle affedebiliyor. Al-
man gazetecinin de "kronik psikoz"
raporu bulunuyordu. Buna karşılık,
Demirel'in. af karannda, bugün Isa'-
nın doğumgünü olmasının da rolü
bulunduğu sanılıyor.
Buca'dan sahverilen Waldberg.
"Benim için çok güzel bir VV'einachten
(Almanlann. peygamberin doğum yıl-
dönümlerindeki kutlamalara verdiği
ad) armağanı oldu. Alrnanya'ya. aile-
me gidiyorum" dedi ve İzmir'den aynl-
dı.
Kuzey Irak'tan. geçen yıl 23 ekim-
de, Habur smır kapısını gecerek Tür-
kiye'ye ginnek isterken üzerinde bulu-
nan bazı doküman nedeniyle gözlem
altına alınan Waldbcrg. Diyarbakır
DGM'de yapılan yargılama sonunda,
TCK'nın 169. maddesi gereğince (çe-
tecilere yardım etme suçu) 3 yıl 9 ay
hapis cezasına çarptınlmıştı. Buca'ya
gönderilen Waldberg'ın cezası. Yargı-
tay'ca bu yıl nisan ayında onaylanmış-
ü. YValdberg, Buca C c/acn i'ndeıı ayrıklı.
Siyasi mahkûmlann ayn cezaevlerine alınmasına tepki
Buca ve Aydın'da
süresiz açlık grevi
Haber Merkezi - Çanakkale ve Bay-
rarrlpaşa E tipi cezaevlerinde toplam 14
tutuklu ve hükümlünün başlattığı açlık
grevi 16. gününe gırerken. Adalet Ba-
kanlığının "siyasi tutuklu ve hükümlüle-
rin bakanhkça belirlenen cezaevlerinde
toplanmalarına" ilişkin karannı protes-
to eden Buca ile Aydın cezaevlerindekı
toplam 66 Dev-Sol davası tutuklusu sü-
resiz açlık grevine başladı. Erzurum E
Tipi Cezaevi'ndeki dokuz tutuklu ise
geçen hafta başlattıklan açlık grevine
son verdi.
Adalet Bakanbğı'nca 9 Eylül 1993 ta-
rihinde yayımlanan genelgeye göre İs-
tanbul DGM'nin görev alamna giren
bölgelerde siyasi olaylar nedeniyle tu-
tuklananlann. önce bulunduklan yer-
lerde gözaltına ahnacaklan. daha sonra
bakanbk tarafından belirlenen cezaev-
lerine sevklerinin yapılacağı belirtildi.
Adalet Bakanbğı'nın genelgesine göre
İstanbul DGM'nin görev alamna giren
bölgelerde siyasi olaylara kanşan zanlı-
lann konulacaklan cezaevleriyle ilgili
açıklama şöyle:
"Tekirdağ, Edirne ve KırkJareji il ve il-
çelerinde rufuklananlar Bursa Özel Tip
Cezaevi'ne: İstanbul, Bilecik. Bursa. Ba-
lıkesir il ve üçelerinde tutuklananlar Bur-
sa Özel Tip Cezaevi'ne; Kocaeli ve Sa-
karva il ve ilçeterinde tutuklananlar
Gebze Özel Tip Cezaevi'ne; Çanakkale
ve ilçeierinde tutuklananlar Çanakkale E
Tipi Cezaevi'ne; Istanbul'da tutuklanan-
lar ise erkek ve kadın tutuklular önce İs-
tanbul Özel Tip Cezaevi'ne, daha sonra
erkek tutuklular Bursa Özel Tip Ce-
zaevi'ne, kadın ruruklular ise Sakarya E
Tîpi Cezaevi'ne se*k edilecekJer."
Izmir muhabırimiz Necati Aygın'ın
bildirdiğine göre Buca ve Aydın cezaev-
lerindeki müvekkilleriyle görüşen İzmir
Barosu avukatlanndan Mehmet Yatar.
Adalet Bakanbğı'nca cumhuriyet savcı-
bklanna gönderilen 9 Eylül 1993 tarihli
genelgenin siyasi tutuklular arasında
tepkiyle karşılandığını ve Buca ile Ay-
dın cezaevlerinde Dev-Sol davalanndan
tutuklu bulunan 66 kişinin. bu genelge-
nin uygulamadan kaldınlması için süre-
siz açlık grevine başladıklannı söyledi.
Bayrampaşa Cezaevi'nde de dört si-
yasi tutuklu, cezaevlerindeki anti-
demokratik uygulamalan, idamlann
yeniden gündeme getirilmesini ve Te-
rörle Mücadele Yasasfru protesto et-
mek amacıyla başlattıklan açlık grevini
sürdürüyor.
BIRBAKIMA
SERVER TANtLLİ
30 Yıl Sonra Nâzım Hikmet
Önce belleklerinizi tazelemeliyim...
Hatırlayacaksınız: Geçen mayıs ayında, Strasbourg
insan Bilimleri Üniversitesindeki Türk Etüdleri Enstitü-
sü, Nâzım Hikmefin şiiri üstüne uluslararası bir kollok
düzenlemişti. Türkiye içinden ve dışından konuşmacıla-
rın çağrıldığı bu bilimsel toplantı hakkında, başlarken ve
bir de bitiminde iki yazı yazmış, okuyucularımı bilgilen-
dirmiştim.
İşte bir haber daha o konuyla ilgili!
Bir karar almıştık o sıralarda: Bu önemli toplantıya su-
nulan tebliğleri yayımlayacaktık Türkçe'de ve Fran-
sızca'da. O ürünlerin Türkiyeli okuyucuya sunulması
yolundaki çalışma, doğrudan doğruya benim sorumlu-
luğum altında sürüyor; pek yakında kitaplaşacak bu.
Tebliğlerin Fransızca'da yayımlanması işi ise, şu anda
gerçekleşmiş durumda: Ülkemizin sanat ve edebiyat
kültürünün uygar dünyaya açılmış pencerelerinden biri
olan Paris'tekı ANKA dergisi, son çıkan sayısını bu ko-
nuya ayırmış ve elimin altında bütün güzelliği ve olgun-
luğuyla.
Nasıl tatmam okuyucularıma bu haberi vermenin mut-
luluğunu?
"30 Yıl Sonra Nâzım Hikmet": Sayının adı bu! Okuyu-
culara hatırlatmak gereksiz olacak belki: Geçen yıl,
Nâ2im Hikmet'in doğumunun 90. yılıydı; şu bitirmekte
olduğumuz yıl ise, ölümünün 30. yılı.
Şiir, edebiyatın zamana en duyarlı alanıdır; akıp giden
yıllar önce şiiri eskitir, ya da güzelliğine güzellik katar.
Değiştiremezsıniz bu gerçeği ne yapsanız. Ham ervahı
kızdırma pahasına da olsa, alınız en yakın bir örneği:
Okul programlarında bugün de baştacı edilen Yahya
Kemal'in, insan yüzüne çıkarılabilecek on şiiri ya kal-
mıştır, ya kalmamıştır.
Ölümünün üzerinden de sadece 35 yıl geçmiş durum-
da!
Ya aramızdan ayrılışı otuzunu doldurmuş Nâzım Hik-
met'in şiirinden kalan?
Yukarıda sözünü ettiğim sayıya, 30 Yıl Sonra Nâzım
Hikmet'i Yeniden Okumak adıyla yazdığı -usta işi- birta-
nıtma yazısında, ünlü Türkolog Paul Dumont bakınız ne
diyor: "Pek önemli bir sorudan sıynlıp kaçmanın olana-
ğı yok. Baştan başa komünizmin mührünü taşıyanNâzım
Hikmet'in eseri, dünyanın hemen hemen her yerinde
Marksist-Leninist ideolojiye karşı indirilen darbelere
nasıl oldu da direnebildi? Demir perdenin ötesindeki re-
jimlerin çoğuyla bir arada, devrimci ütopyanın da yıkılıp
gittiğini goren bir yüzyılın sonunda. ne kalmıştır bu eser-
den? Nâzım Hikmet'in kimi metinleri alabildiğine eskidi
elbette. Vaktiyle militanları duygulandınp sarsan banşçı
ve antiemperyalist sloganlar, istenen etkiyi yapmıyor
artık; zafer kazanmış proletaryaya düzulmüş kasideler
bayatlamış durumda; burjuva düzenine karşı başkaldı-
ran insan kisvesine bürünmüş Ferhat, halk geleneğinde
Şirin'in aşkı uğruna dağları delen adam, alabildiğine
gülünçhalde. Ne varkiNâzım 'ın, biröğretiyekö'rükörüne
bağlı bir kimse olarak modası geçmiş de olsa, şair
olarak Nâzım, kaidesinin üstüne iyiden iyiye oturmuş
görunüyor. Dizelerinden yayılan derin gerçekten ve
Türk dilini istediği gibi kullanmaktaki ustalığından ileri
geliyorbu kuşkusuz. Çoğukez unutulurhep: Nâzım, kimi
başka yazarların yanı sıra, bugünkü Türk edebiyat
dilinin yaratıcılanndan biri oldu. Ve sonra, gerçeğin
hakkını vermek zorundayız: Nâzım ın karşı çıktığı ada-
letsizlikler, insanın onuruna yapılan saldınlar, barbarlık
eylemleri, bugün de sürüyor; daha güzel bir dünyaya
özlemin insanlann yüreklerinde sürmesi gibi. Nâzım 'ın
mesajı, biçiminde eskidi belki; ama özünde. eskisinden
de güncel."
işte Paul Dumont'un söyledikleri!
Nasıl katılmazsınız dediklerine?
Nâzım Hikmet'in 30. ölüm yılı vesilesiyle düzenlenmiş
olan Strasbourg Kollokunun bu kez yayımlanmış olan
tebliğleri, Fransız okuyucusuna, büyük şairi daha da ya-
kından tanıma fırsatını verecek kuşkusuz; sadece bu da
değil, böyle bir sanatçıyı yetiştiren bir ülkenin onurunu
dayükseltecek elbette. Nâzım Hikmet, kendi yurdunu tek
başına temsil etmeyi sürdürüyor: ama yurdu. daha
doğrusu o yurda sahiplik iddiasındaki rejimler, en doğal
yurttaşlık hakkını bile yıllarca esirgediler ondan ve bu-
gün de sürdürüyorlar bunu.
Kim, ne zaman silecek alnımızdan bu lekeyi?
ANKA'nın bu sayısının bir özelliği de, Asım Bezirci -
nin anısına sunulmuş olması; bu sunuş. onun kişıliğin-
de, bir haziran günü Sıvas'ta bağnazlığın ve hoşgörü-
süzlüğün ateşe verdiği 33 canın da anısınadır elbette.
Ya bu barbarlığın sürdüğü utancı kim temizleyecek
yüzlerimizden?
Partinin yanıtı bekleniyor
4 DEP'linin kaderi
istifa tarihine bağlı
•TBMM Başkanlığı. önceki gün DEP'e yazı yazarak
Muzaffer Demir, Mahmut Alınak, Mahmut Uyanık ve
Mehmet Emin Sever'in partiye üye olup olmadığını sordu.
Milletvekilleri. partiye kapatılma davası açılmadan bir hafta
önce istifalannı parti yönetimine ilettiklerini belirttiler.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - DEP'ten 4 mılletvekib-
nın istifasıyla ilgili karmaşa
sürüyor. Partinin kuruculann-
dan Muş ve Şırnak milletvekil-
leri Muzaffer Demir ile Mah-
mut Alınak. istifalannı. parti
hakkında kapatılma davası
açılmadan önce DEP yöneti-
mine ilettiklerini belirtirken
Muş milletvekilleri Mehmet
Emin Sever ile Mahmut Lya-
nık, DEP'e hiç üye olmadıkla-
nnı bildirdiler. Sorunun açıklı-
ğa kavuşması için TBMM
Başkanlığı devreye girerek
DEP'ten bu milletvekillerinin
durumunu sordu.
Dört DEP milletvekilinin
partiden istifalan konusunun
gündeme gelişi, Anayasa
Mahkemesi'nde DEP hakkın-
da açılan kapatma davası ne-
deniyle. milletvekilbklerinin
düşmemesi için alınan bir ön-
lem olarak değerlendiriliyor.
DEP'in kuruculan arasında
yer alan Mahmut Abnak ve
Muzaffer Demir'in partiden is-
tifalannı kapatma davası açıl-
madan önce verdiklerini.
Mahmut Uyanık ile Mehmet
Emin Sever'in ise partiye hiç
üye olmadıklannı bildirmeleri-
ne karşın TBMM'deki kayıt-
lar buna uymuyor. TBMM
Başkanbğı'nda. DEP üyesi
milletvekillerinin durumlannı
belirten yalnızca bir yazı yer
alıyor. DEP eski Genel Sekre-
teri İbrahim Aksoy'un 13 Tem-
muz 1993 tanhınde TBMM
Başkanlığı "na gönderdiği yazı-
da, bu milletvekilleri. parti
üyesi olarak gösteriliyor. Yeni-
si hazırlanan TBMM albümü
de bu kayıtlara göre düzenleni-
yordu.
DEP'lı dört milletvekili, son
gelişmelerle ilgili olarak
TBMM Başkanlığı nezdinde
de temasa geçti. Abnak. De-
mir. Uyanık ve Sever önceki
gün TBMM Kanunlar ve Ka-
rarlar Müdürlüğü yetkibleriyle
görüştü. Dört milletvekilinin.
TBMM Başkanı Hüsamettin
Cindoruk'la da temas kurduğu
bildirildı.
DEFİn TBMM Başkan-
lığı'na vereceği yanıtın, bu mil-
letvekillerinin açıklamalannı
doğrular nitebkte olması duru-
munda. Anayasa Mahkemesi
DEP'i kapatsa bile, milletve-
killikleri düşmeyebilecek. Bu
milletvekillerinin DEP'ten da-
va açıbnadan önce istifa ettik-
lerini ya da partiye hiç üye
olmadıklanru karutlayama-
malan durumunda ise, DEP
kapatıldığında milletvekillikle-
ri düşecek.