20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 24ARALIK1993CUMA 12 DUNYADAN Fidel Castro'ya göre, sosyalizmin son kalesi Küba: Kendi ışığını yayan bir yıldız• Fidel Castro, La Stampa gazetesinin kendisiyle yaptığı • Alina Fernandez Revuelta Castro, babasına defalarca söyleşide, Sovyetler Birliği'nin intihar ettiğini, Küba'nınsa suikast girişiminde bulunan ABD'ye sığınırken, ünlü lider intihar etmek için hiçbir nedeni olmadığını söyledi. bir kez daha ^-"~~N<iünya gündemine yerleşti. İtalya'nm La Stampa gazetesinde, Fidel Castro'yla yapılan bir söyleşi yayımlandı. Jas Ğonronski'nin soru- larını yanıtlayan Castro, Küba'nın gekceği, sosyalizmin bugünkü duru- mu, Küba-ABD ilişkileri konusunda- ki görüşlerini bildirdi. -Kumândan Castro, Küba'da sanki dtş dünyada hiçbir şey ofanamış gibi ha- la "de>rim"den, "sosyalizm"den söz edüiyor. Peki sizin için bu sö/cükler 35 yıl önee seriivene başladığmız günkii anlamlannı taşıyor mu? Castro- fki nedenden ötürü, artık anlamlan değişti. Birincisi, o zamanlar programımız çok daha kapsamlıydı. Ikincisi. uluslararası durum kesin ola- rak değişti. Ne ki, biz yine de idealleri- mize ve politik hedeflerimize bağlılığı- mızı sürdürüyoruz. - Komünist ülkelerde iktidarın el de- ğtştimıesi. Küba'da da bir şeylerin de- ğişmesi gerektiği somjcunu beraberinde getirmiyor mu? Castro- Komünizmin kendi kendi- ne zarar verdiğini, Sovyetler Birliği'- nde inlihar ettiğini söyleyebilirim. Bi- zimse intihar etmek için hiçbir nede- nimiz yok. tnsanüğa büyük hizmeüer veren bu koskoca ülkenin dayandığı bütün değerlerin yıkılması. hem bizim hem de Batı için şaşırüaydı. Faşizme karşı savaşta SSCB büyük bir rol üst- lendi. Dünya değiştiyse, bunda Sov- yetler Birliği'nin katkılan göz ardı edi- lemez. Sosyalizm yıkılmamah, iyileşti- rilmeliydi. Bugün, ABD'nin egemenli- ği altında bir dünya kaldı elimizde. IHitler'in başaramadığını Sovyetler başardı - Bütün bunlarm sorumlusu olarak Mihail Gorbaçov'u mu görüyorsunuz? Castro- Hayır. Gorbaçov, sosyaliz- min iyileştirilmesinden söz ediyordu, yıkılmasından değil. Sosyalizmin yı- kılmasına hangı etkenlenn neden ol- duğu sorusunu kendımize sormalıyız. Hitler'in onbinlerce tankla, tüfeİcle, tümenle başaramadığı. hiç savaşsız nasıl gerçekleşü. Sovyet önderliği, Hit- ler'in başaramadığını başardı. Bunda Batı'nın gizli ajanlannın oynadığı rolü ise, tarih gösterecektir. - Kfiba'yı nasıl bir geiecek bekliyor? Castro- Sosyahst bloğun yıkılması, bize addi bir darbe indirdi. ABD bize ambargo uyguladığından, sosyalist ül- kelerle ticaret yapıyorduk. Bugün am- bargo sürüyor ama bu destek gitti. Bu deney bize, suçlamalann aksine Sovyet uydusu olmadığımızı kanıtla- ma fırsatı da verdi. Kendi ışığını yayan bir yıldız olduğumuzu herkese göster- dik, Biz devTİmci yolda ilerlemeyi sür- dürüyoruz. cesaretimizi yitirmedik. Teslim olmadık. Sovyetler Birliği'nin kendi kendini yıktığı doğru ama Çin ve Vietnam'da bu oîmadı. - Çin, sizin için izlenmesi gereken bir örnek mi? Castro- Üzerinde düşünmeye değer bir deneyim. Çinlıler, başkalannı oto- matik olarak taklit etmemek gerekti- ğini söyler. İlk yıllarda Sovyet deneyi- mini olduğu gibi kendi ülkelerine uy- guladıklan için özeleştiri yapmışlar- dır. Ancak sosyalizmin Çin'deki kaza- nımlannı unutmamak gerekir. Bir za- manlar açlığın, yoksulluğun hüküm sürdüğü bu ülkede bugün insanlar yi- yecek bulabiliyor, eğiüm görebiliyor. Çağdaş dünyanın Robinson Crusoe'su Fidel Castro, "modası geçmeyen' gerilla üniformasını üzerinden hiç çıkarnu- yor. "Papa ile söyleşi yaparken niye hep beyaz bir takım giydiğini sordunuz mu" diye sonıyor muhabire. - Çin, sosyalist bir poh'tika sürdûrse de ekenomisini değiştirmeye çalışıyor. Küba'ysa tam anlamıy la sosyalist. Her şey değişirken tek sosy alist ülke olarak kalmak zor değil mi? Castro- Çin ve Vietnam'ın sosyalist olduğuna inanıyorum. Kalkınmayı sağlayabilmek için reform yaptıklannı ısrarla vurguluyorlar. Tamamen saf bir rejim yoktur. Örneğin Küba'da özel mülkiyet var. Avrupa'da büyük toprak sahibi diye nitelendirilebilecek çiftçiler var. Üstelik Küba'da herkesin oturduğu ev kendisınc ait, Ama bu Küba sosyalist değil demek değildir. - Küba'da sosyalizm sizin kimliğiniz- le özdeşleştiriliyor. Ola ki siz iktidar- dan giderseniz, sosyalizmin başma neter getir? Castro- Sosyalizmin benim kişili- ğimle özdeşleştirilebileceğini hiç san- mıyorum. Tarihsel bir dönüm nokta- sında kişiler belirleyici olabılir ama sis- temlerle kişileri bir tutamazsınız. Üs- telik bu sosyalizmin kuramcılanndan çalmak olur. - Tüm sonınlannızuı kaynağı ABD'- ye gelelim. Kısa bir sürc önce yaptığınız bir konuşmada, ABD'ye karşı biraz hayranhk hissettim... Castro- Amerikan halkınm başan- lannı hiç küçümsemedim. ABD'nin bir zamanlar, bağımsızlık savaşımı ve- ren bir sömürge olduğunu unutma- mak gerekir. Bağırnsızlık Bildirgesi'- nde herkesin eşit ve özgür doğduğu ya- zar. Öte yandan bu aynı ülkede kölelik uzun yıllar sürmüştü. Jofcin Kennedy. Küba'ya ambargo ilan etmişti, bana yönelik suikast giri- şimlerinin planlandığı yıllarda baş- kandı. Yine de ona karşı kötü hisler beslemiyorum, dinamik, zeki bir in- sandı. - Sözünûzü kesiyorum, özür dilerim. Suikast girişimlerine takıldım da. Ya- şamııuz boyunca kaç kere bu tehlikeyi atlattınız? Castro- Eğer bu konuda bir Olimpi- yat şampiyonası düzenlenseydi, herhal- de altın madalyayı alırdım. Washing- ton bile suikast planlannı kabul etti. Bunlann yanı sıra yürütülen psikolojik savaş da cabasıydı. CIA'in yüzlerce suikast gınşimınden sağ çıktım. IABD-Küba ilişkilerini nasıl bir geiecek bekliyor? - Başa geldiğiniz günden beri sekiz kadar Amerikan başkanı eskittiniz. Clinton sizden daha genç olan ilk Ame- rikan başkanı. Ne dersiniz, ilişkilerde bir yumuşama olur mu, bu yoMa giri- şimler var mı? Castro- ABD başkanlan, kampan- yalarda sözler veriyorlar. Ne yazık ki, Clinton. Küba'ya düşmanlık besleycn açıklamalar yaptı. Bütün Amerikan başkanlan. birinci görev sürelerinde ikinci kez seçilmeyi düşünür. İlk bölümde çok temkinli davranırlar. Tüm bu nedenlerden ötü- rii. şu anda ilişkileri iyileştirmeye yö- nelik görüşmeler yok. Şunu söyleyebilirim. Clinton bence savaş yanlısı bir insan değil. İtiraf ede- yim, Clinton hakkında komışmak be- nim için çok zor. İyi şeyler söylesem, arkadaşlan telaşa kapıhr. Ben onun ne düşmanı ne dostuyum. - Yani ilişkilerin iyileştirilmesi için Ctinton'ın tekrar seçümesini mi bekle- mek gerekecek? Castro- Kimse, yannın ne getirece- ğini söyleyemez. Öyle görünüyor ki. Clinton şimdilik, yaatleri ve iç sorun- larla boğuşuyor. Üstelik biz Çin gibi büyük bir ülke değiliz. Şimdilik, Kü- ba'dan daha önemli gördükleri sorun- lan var. - Son olarak, sırf kendi merakon için bir soru sormak istiyonım. Niye hala gerilla üniforması giyiyorsunuz? Sierra Maestra'nın kahramanlık günleri çok- tan geride kaldı. Castro- Bunlar benim elbiselerim. bütün yaşamım boyunca üstümden çı- kmadılar. Rahat, yalın ve ucuzlar. üs- telik modası hiç geçmiyor. Şimdi be- nim bir sorum var. Papa'yla söyleşi yaparken niye hep beyaz bir takım giydiğini sordunuz mu? La Stampa Kolomblya - Ekvacior Devrimd gerükdav uyuşturucu batağında Arjantin hükümeti belediyelereelkoydu Peronculann elindeki belediyelerde, ücretleri ödenmeyen işçilerin ayaklanması, ekonomik büyümeyi henüz yakalayan ülkeyi yeni bir darboğaza soktu E kvador uyuşturucuy- la mücadele ekiplerinin sınır boyunda devriye gezdikleri arada gerçekleşen bir saldında 14 kişi öldü ve yara- landı. Polis saldınyı Kolombi- yalı bir gerilla çetesinin yapmış olabilecegüıı düşünüyor. Ekva- dor'da bir polis yetkilisi yak- laşık yedi uyiışturucuyla müca- dele müfettişinin öldüğünü, bir o kadannın da yaralandığını açıkladı. ABD'nin gönderdiği botlan kullanan Ekvador sınır devri- yesi, yasa dışı uyıışturuculann yapımında kullanılan kimyasal maddelerin geçirilmesini önle- mek üzere görevde bulunuyor- du. Yaklaşık 200 kişiden ohı- şan ve poüsin Kolombiya Si- lahlı Devrimci Güçleri'nden (KSDG) olduğuna inandığ saldırganlann Kolombıya- Ekvador sınınnı geçtiği sarulı- yor. Kolombiyalı yetkililer ge- rilla çetelen'nin mali güç kazan- mak için uyuşturucu trafığine girdiklerini beürtiyorlar. Geçen ekimde Kolombiya ordusunca yapılan bir araştırmada KSDG'nin yansından çoğu- nun uyuşturucu işine kanştığı ortaya çıkanlmış. Amerikalı bir diplomat, "Bu çok iyi haztr- lanııuş bir saldınydı. Saldırgan- lar ne yapöklannı gayet iyi bili- yorlardı" diyor. Bu arada Kolombiya hükü- meti ile Sosyalist Yenilenme Hareketi adıyla bılinen gerilla grubu arasında banşa yönelik görüşmeler cumartesi günü başlamıştı. Bu görüşmelerde ta- raflar gerillalann silahlannı bı- rakması ile insan haklan, eko- nomik büyüme ve kalkmma konulannın tartışılacağı sivil forumlar oluşturulması için ta- rihlerin saptanacağı belirtiliyor. IGerilla liderlerine şiddet uygulamyor Son banş çabalan. görüşme- leri yürüten gerilla liderlerine uygulanan şiddet >nûzünden yanm kalmıştı. Geçen .hafta başında Kolombiya ordusu- nun bazı üyeleri geçen eylüldeki Sosyalist Yenilenme Hareketi sözcüsü iki kişiyi öldürmüş ol- makla suçlanmışlardı. Perşembe ve cuma günü, Sosyalist Yenilenme Hareketi'- nin üyeleri görüşmeler süresin- ce güven içinde olacaklan, ku- zey batıda yer alan Sucre bölge- sindeki bir kampta toplandılar. Nisan ayında yapılacak genel secimlerin yaklaşmasıyla, solcu gerillalar politikaalara yönelik saldınlan artırmışlardı. Buna yanıt olarak parlamento da. hükümetin onayı olmadan ayaklanmacılarla banş görüş- meleri yapmaya kalkışan böl- gesel yetkililere ağır cezai yaptınmlar uygulamaya yöne- lik bir yasa çıkarttı. U ç aydan beridir ücretlerini alamayan yerel yönetim işçilerinin niyeti vila- yet binasının önündeki resmi araba- lardan birini devirmek, sonra da evlerine dönmekü. Ne ki, uzun zamandır bastırdı- klan öfke, perşembe günü aniden patlayı- verdi. Federal yetkililer, yaklaşık 4 bin kişi- den oluşan göstericilerin arabalan yaktığıru. hükümet binalannı yakıp yıktıklannı. hatta öndegelen politikacılann evlerini işgalettik- lerini bildirdiler. Bu, Arjantin'de yıllardır rastlanmayan boyutlarda bir toplumsal başkaldınydı. Gösterilerde 50'den fazla kişi yaralandı ve Cumhurbaşkanı Carios Saul Menem'in hü- kümetiyle partisi büyük sarsıntıya uğradı. Arjantin, 1989'da yüzde 5 bin olan enflas- yon oranını bu yıl yüzde 7.5'a indirdi, para değenni istikrara kavuşturdu ve kar getir- meyen devlet kuruluşlannı satışa çıkardı, bütçesini dengeledr. Bütün bunlar sonucu geçen üç yıl boyıınca yüzde 8'lik bir ekono- mik büyüme hizına ulaştı. Gene de, Santiago del Estero'da ve Me- nem'in memleketi olan ve küçük de olsa benzer ayaklanmalann görüldüğü La Rio- ja'nın da yer aldığı Arjantin'in kuzeybatısı- ndaki bölgeler yoksulluğun tutsağı olmak- tan kurtulamamış durumda. Ayaklanmanın yer aldığı bölgede bir tez- gahta sandviç satan Selva Rojas, "Halk aç ve çocuklanna yemek bulanuyor. Yakında büyük olaylar çıkacak gibi görünüyor" di- yor. Ayaklanmalar. bölgelenni kışısel dere- beylıklen ve özel bankalan gıbı kullandı- klan için tepki toplayan neçok poliükacı ol- duğunu ortaya koydu. Daha da kötüsü, Santiago del Estero'da yerel yönetim işçileri ortalama 350 dolar s i X BOL / 1 V ^ A R A G W B R E 2 I L Y A «H f'^jDELESJERO f N S LARKUA \ ARJANTİN. Santiago del Estero ) X URUGUAY Aliantlc New YofK Tmes'dMi Cumhunrefe özel olan (yaklaşık 5 milyon lira) maaş çeklerini ağustost4n beri alamamışlardı. İşçilere yö- netimin eünde hiç para olmadığı söylenmiş- ti. Oysa üst düzey yetkililerin ayhk 16 bin dolara (250 milyon Üra) kadar ulaşan maaş- lannın ödenmesinde hiçbir aksama ol- mamıştı. Bölgedeki işsizlik ve gizli işsizlik oranı yüzde 45'e ulaşıyor. Geçtiğimiz on yıl boyunca bölgenin temel getir kaynaklan olan tanm ve sanayi neredeyse tümüyle yok oldu. Bu yüzden yerel yönetimlerin çalışan- lan. istihdamın yüzde 80'ini oluşturuyor. Yabancı yaünmölar, ülkenin Buenos Aires gibi çok daha gelişmiş yerleri dururken, Santiago del Estero gibi ücra bölgelerde çahşmanın mantıksız olduğunu düşünüyor- lar. Hükümet tahviline yaürdığı parayı ala- bilmek için beş saattir kuyrukta bekleyen Maria de los Angeles, "Geçen haftaki ayak- lanmaya katılanlan destekliyoruz. Çünkü artık bu yozlaşmış hükümetten iyice bikük" diyor. Muhalefetteki Radikal Parti'nin liderleri ile bir Katolik piskopos, Santiago del Estero ayaklanmasının Menem hükümetinin reddedilmesı olarak tammladılar. Ne ki. cumhurbaşkanı bu iddialara karşı çıktı. O ve Maliye Bakanı Domingo F.Cavaüo. ayaklanmalann kokuşmuş yerel yönetimler nedeniyle çıktığını. hükümetin imajıru zede- lemek isteyen muhalefet partisinin bir komplosu olduğunu ifade ettiler. Son 10 yıldır yerel yönetimlerde.Carlos Juarez, Cezar Iturre ve Carios Mujica gibi Peronisüer görev yaptılar. Menem hükü- meti yetkilileri bu isimleri vergi olarak top- lanan paranın 100 milyon dolannı zimmete geçirmek ya da keyfı biçimde harcamakla suçluyorlar. Federal vali vekili Juan Schia- retti salı günü ücretlerin ilk taksitlennin ödenmesini başlatü: emeklilere 300 dolar ve çalışanlara 500 dolar ödeniyor. Salı günü kendisiyle yapılan bir söyleşide Schiaretti. u Bu açıkça kötü yönetim, ahlak ve maneviyat çöküşü, eşitsizlik ve siyasal kayıncıltkla ilgili bir sonındur. Cumhurbaş- kanı Menem, bana daha bugün kim suiLstimal yaptıysa dertıal yargılanmasını söyledi. Tek bir kişi bile bağ^ianmay acak. Biraz zamana gereksinimim var" dedı. Öyle görünüyor ki, Schiaretti'nin zaman- dan daha başka şeylere de ihtiyaa Var. İşçi- ler mahkeme binasına girdiklerinde bazı yargıçlann bürolannda eski Peronist lider- lenn yaptıklan suiistimallere ilişkin dosya- İann yok olduğunu gönnüşler. Bölgedeki doğum ve ölüm kayıtlanyla arazi mülkiyeti belgelerinin çoğu da kaybolmuş. Zavalia, "Burada açıklama bekleyen daha çok şey var. Bu ayaklanmada dışardan des- tek veren bir örgütün var obnası bile müm- kün" dedi. Natiıaniel C.Nash ANKARA... ANKA... MÜSERBEF HEKİMOĞLU Restartep ve Sorubr Yeni yıla doğru güzel seslendi ve renklendi başkenti- miz. CSO salonunda İsmet İnönü anısına düzenlenen geleneksel konserde Mendelson'un keman konçerto- sunu dinledik Suna Kan'dan. Sonra Beethoven'in Eroika'sı... İsmet Paşa'ya yaraşır bir konser. Çalanlar da dinleyenler de paşasal bir gece yaşadı. İnönü anısına bir konser sevgi, saygı ve teşekkürle gerçekleşen bir müzik olayı her zaman. Müzikseverler de güzel yaşıyor bu olayı. inönü Konçertosu ya da Eroi- kası yaşar gibi. Artık bir gelenek oldu, inönü konserlerini Pembe Kösk'te bir gece yemeği izliyor. Vakıf Başkanı özden Toker, kızları, torunlarıyla üç kuşak bir arada ağırlıyor konukları. Yemek salonunda Pembe Köşk'ün geleneksei mutfağının tadı, masalarda anılar, söyleşi- lerle uzuyor saatler. ûzden Toker sevgiyle, saygıyla neler yapılabileceğini kanıtlar her zaman. Bu yıl Pasa'- nın yeni bir portresiyle selamladı dostlarını. Reflk Ep*- man'ın yaptığı bir portre. Genç bir İnönü. Portreyi Kültür Bakanlığı Müsteşarı Emre Kongar buluyor, Resim Hey- kel Müzesi koleksiyonunda. Pembe Köşk'ün yaşayan müzesine veriyor, tablo gerçek yerini buluyor. Ozden Toker sevgiyle bakıyor babasına, sonra da bir gerçeği belirtiyor: Refik Epikman 1924 yılında resim öğrenimi yapmak, yeteneğini geliştirmek için Paris'e yollanan bir sanatçımız. Pembe Köşk'ün tarihsel dekorunda derin bir soluk alı- yor insan. Cumhuriyetimizi kuranların yüreğini hissedi- yor. Kurtuluş Savaşı sonrası bir ülkede devlet bütçesinin darlığına karşın Batı ülkelerine resim öğrencisi yollanı- yor. • • • Resim dalı çok zengin! Ne güzel ressamlarımız var. Nejad'ın sergisini gördünüz mü Galeri Nev'de. Yine uzun bir öyküsü var ve yine sevgili Dlno'nun ilgisi ve desteğiyle gerçekleşen bir sanat olayı, önce Istanbul- da, şimdi Ankara'da sergileniyor Nejad'ın tabloları. Yeni bir pencere açılıyor resim dünyasına. O dünyada çok ta- nınan bir sanatçı Nejad. Fransız basınında adından, sanatından çok söz edilen bir ressam. Lirik soyutun, geometrik soyutun öncülerinden biri. Paris Okulu'nu oluşturan, EKIM Salonu'nu kuran bir kişi. Annesi Fah- rülnisa Zeyd'i, teyzesi Aliye Berger'i, dayısı Cevat Şa- klrM, yeğeni Füreya'yı, kardeşi Şlrin Devrim'i iyi tanıyo- rum ama onu bir kez gördüm. Resimlerini tanıyor, öykülerini dinliyorum yalnız. Nev'deki tablolar geçmiş dönemlerden. Sergi nedeniyle yayımlanan kitapdasay- gın bir çabanın ürünü bence. Ülkemizde az tanınan bir sanatçımızı ışığa çıkarıyor, genç kuşaklara, sanat tarih- çilerine bir yol açıyor. Galericiliğin de bir görevi, sorum- luluğu olduğunu kanıtlıyor. Her zaman yazarım, güzel ürünler sevgiyle, coşkuyla oluşuyor. Bir Nejad sergisi kolay gerçekleşmiyor elbet Iğne ile kuyu kazar gibi bir öyküsü var. Uzun araştırma- lar, yolculuklar sonunda başarıya ulaşıyor. Bir gün bu öyküler de yazılmalı bence. önce sanatçılarımızı tanıya- rak, sonra bir serginin kulisini yaşayarak. Istanbul'da doğuyor, Paris'te yaşıyor; Italya'ya. Ispanya'ya, Ingil- tere'ye geziler yapıyor, sergiler açıyor. Bir aralık Amman'a da gitti, ama uzun kalmadı. Şimdi Polonyalı eşinin ülkesinde yaşıyor Nejad Devrim. Hâlâ resim yapı- yor amafırçasında, göze çarpan bir hırçınlık, neredeyse öfke var. Eski ve yeni resimleri arasında göze çarpan bir gerileyiş... Yaratma gücünü yitirmiş gibi. Belki de öze- leştiriden kaynaklanıyor. Nev'deki tablolarının coşku- sundan hayli uzak görünüyor. Oysa sergideki resimle- rinde fırçasının çok güzel boyutları var... • • • Hastalığım nedeniyle açılışına gidemedim. Turan Erol'un sergisini geç gördüm. Ama doyasıya seyrettim yeni resimlerini. Birkaç saatimi Galeri Armoni'degecir- dim geçen sabah. Dağlar, denizler, köprüler ve çiçekler- le güzel bir sergı. Ufkumuzu parlatıyor. Şaşkına döndüm duvarlar arasında. Bir duvarda Erciyes'in doruklanna tırmanıyor. karşıda Bodrum'daki verandadan Ege'ye açılıyorum. Sonra güzelim köprüler. Sanatçımız bir ileti- şim boşluğunu, kopukluğunu mu vurgulamak istiyor acaba? Onca mavilik çevre kirlenmesine bir tepki belki de! Doğa özlemini derinleştiren mavi bir fırça... Çiçek tabloları beni çok etkiler her zaman. Belli dönemlerde çok çiçek üretir kimi fırçalar. Hiçbir şey üretmeyen, tüm çiçekleri solduran bahçıvanlara tepki mi acaba? Turan Erol da güzel çiçeklerle selamlıyor bizi. Sevdiği enginar çiçekleriyle mor mor gülüyor duvarlar, sonra pembe hatmilerle, bahçe güzelleriyle... Kaç yıllık eme- ğin ürünü o çiçekler.. Fırçasıyla, boyalarla kaç yıllık bir savaşın ürünü. Sanatçının savaşı sona ermez ama, bu sergide belli bir barışa da varmış görünüyor Turan Erol. Renklerin güzel bir uzlaşması var yeni yapıtlarında. Bizi de rengin ötesine götürüyor; sessizlik, saydamlık, mutluluk veren bir yolculuğa çıkarıyor. Yeni yıl öncesinde hepimizin böyle bir yolculuğa özle- mi var değil mi? BULMACA 1 2SOLDANSAĞA: 1/ Yapılarda cıkıntı. 2/ Asyada bir ülke... Eski yapı ya da kent kalımısı. 3/ Yapmacıkh davranış... Bir pamuk cinsi. 4/ Halı ya da kilim dokunan tez- gâh... Deriden sızan sıvı. 5/ Soğukla sıcak arası... Baryum elementinin sim- gesi. 6/ Tamamlayıcı ses- ler ekJenmiş müzik parça- sı. 7/ Türkçede ilgi adıh... Mürekkeplenmiş kabart- ma bir yüzeyden elde edi- len baskı yöntemi. 8/ Genellikle kürkten, gösterişli kumaşlardan ya da yün örgüden yapılmış uzun omuz atkısı. 9/Dinlenmek ve sağ- lık kazanmak için gidilen orman, dağ, göl kıyısı gibi yerleri kapsa- yan turizm etkinliği. YUKAR1DAN AŞAĞIYA: 1/ Yorgan, şilte gıbı şeyleri iri ve aralıklı dikmek. 2/ Yunan mitolo- jisinde aşk tannsı... Kamboçya'- nın para birimi. 3/ Semer ya da eyerin ileri kaymasını önlemek için kullanılan kayış... Boru sesi. 4/ İlave... Erİcekliğin ve dişiliğin belirlenmesinde rol oynayan kromozom. 5/ Kazı yeri... Bir nota. 6/ Bir tür erkek deve... Eski Türkler tarafından yapılan at, köpek, keçi gibi evcil hayvanla- nn mumyalanna verilen ad. 7/ Gelir... Kilime benzer, renkli ve motifli uzun yolluk. 8/ Henri Charriere'nin fılme de aktanlan ünlü romanı. 9/ Haykırma... Elektrik direnç birimi. SOYLEV (CILT 1-2) HıfzıV.Velideoeoğhj 23. bası 70.000 (KDV içinde) Çağdaş Yaymları Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-htanbu! ödemetigönderilmra GEÇMİŞ ZAMAN OLURKİ SaraErtuğrulKorte 30.000 (KDV içinde) Çağdaş Yaymları Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-lstanbul ötkmetigöaderfflnez
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle