Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
24ARAUK1993CUMA CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI 11
Teletaş'dan yeni
yatırım
• Ekonomi Servisi - Telelaş
Gürcistan Haberleşme
Bakanlığı ile 6.9 milyon
dolarlık yeni bir proje için
sözleşme imzaladı. Bu
sözleşme kapsamında
Avrupayı Türkiye,
Gürcistan ve Azerbaycan
üzennden Orta Asya'ya
bağlayacak uluslararası bir
transmısyon sisteminin ilk
bölümü gerçekletirilecek ve
bu suretle Gürcistanın
Tûrkiye üzerinden tüm
dünya ile doğrudan
görüşmesı sağlanacak.
SökeÇimento'ya
•ANKARA (ANKA)-
Fransız Çiments Français,
özEİleştirme yoluyla aldığı
fabnkalardan Söke
Çimento'nun sermayesini
arturacak, adını ve merkezıni
değiştirecek. Söke
Çimento'nun ana
sözleşmesinde söz konusu
değişiklikJerin yapılabilmesi
için olağanüstü genel kurula
gidiliyor. 27 aralıkta
yapılacak genel kurulda
şirketin sermayesi 15 milyar
Ûradan 75 milyar liraya
çıkarüacak. Sermaye
artunmının tümü nakit
olarak karşılanacak.
Orta ve küçük
işletmeler
• ANKARA (ANKA)-
Türkiye Odalar ve Borsalar
Birliği (TOBB) ile Küçük ve
Orta Ölçekli Sanayii
Geliştirme ve Destekleme
İdaresi Başkanhğı
(KOSGEB)tarafmdan
düzenlenen "2000'li Yıllara
Girerken Türkıye'nin Küçük
ve Orta Ölçekli Işletmeler
Polıükası" konferansında
küçük ve orta ölçekli
işletmelerin geleceği
tartışılacak. Konferansta
Sanayı ve Tıcaret Bakanı
Tahir Köse, siyası parti
temsilcileri, TOBB Başkanı
YahmErezveKOSGEB
Başkanı Prof. Tamer
Müftüoğlu da orta ve küçük
işletmelerle ilgili görüşlerini
açıklayacaklar.
Ülkep'den dev
ortakhk
•ANKARA(ANKA)-
Ermenistan'a gerçekleştirdiği
öne sürülen çikolata
ihraayla kamuoyunun
gündemine giren Ülker
Grubu, Hollandah ve
Lüksemburglu ikı fırmayla
gıda alanında dev bir
ortaklık oluşturdu. Gruba
bağlı beş şırket söz konusu
fımıalarla 200 milyar lira
sermayeli nişasta şirketi
kurdu. İstanbul'da kurulan
şirkete "Pendik Nişasta
Sanayi Anonim Şirketi"
(PNS) adı verildi. Şirkette
Ülker Grubu ile iki yabancı
ortak yüzde 50'şer oranında
payaldı.
Tekel'den atak
•ANKARA (AA) - Tekel,
iki yeni ürün ile sigara
piyasasına girmeye
haarlaruyor. Tekel Genel
Müdürlüğü yetkililerinden
alınan bilgiye göre son
yıllarda ülkemizde oluşan
İight (hafif) tip sigara
talebinin karşılanması
amacıyla "Tekel 2000 Light"
adı altında yeni bir sigara için
deneme üretimı çalışmalan
yapıhyor. Havana veTürk
tütünlerinden yeni Corana
tipi "Topkapı" marka
puronun da önümüzdeki
günlerde tüketicilere
sunulacağı belirtildi.
Değenli kâğrt
bedelteri arm
• ANKARA (AA) - Maliye
Bakanlığı. "değerli kağıt"
bedellerini arttırdı. Buna
göre pasaportlar 250 bin,
sürücü belgeleri 75 bin
liradan satılacak. Maliye
Bakanlığı, lOcak 1994
tarihinden itıbaren geçerli
olacak "değerli kajnt" satış
bedellerini tespit etti. Bu
tarihten sonra kullanılacak
olan kağıtlar üzerine eski ve
yeni bedeller arasındaki fiyat
farkı kadar damga pulu
yapışünlması suretiyle
kullanılabılecek.
ABITIi havayolu
şirketi satıhyor
• WASHINGTON(AA)-
ABDnin American
Airlines'dan sonra ikinci
büyük havayolu olan United
Airlines(UAL),
çalışanlanna saulıyor.
Şirketin dün toplanan
yönetim kurulu, hisselerinin
çalışanlara satılmasını
onayladı. Şirkette çalışan
83.000 kişıdenöO.OOO'i, 5.5
yıllık maaş ve sosyal
haklanndan verecekleri
ödünler sayesinde kurumun
5 milyar dolarlık hissesine
sahip olacaklar.
İSO'ya göre ekonomideki tıkanma en geç 1995'te aa reçeteyi zorunlu kılacak
Sanayici 94'ü karaıılıkgörüyorEkonomi Servisi - Sanayiciler
1994"ü karanlık görüyor.
1993'ün bazı sektörlerde yaşa-
nan yüksek performans nede-
niyle çok kötü geçmediğini dü-
şünen sanayiciler 1994'te eko-
nominin kilitleneceğini ve acı
reçetenin kaçımlmaz olarak ge-
leceğini savunuyor.
İstanbul Sanayi Odasfnda
(İSO) geçen ay seçilen meclis
üyeleri ilk toplanülannı dün
yaptı. Yönetim Kurulu Başka-
nı Hüsamettin Kavi'nin sundu-
ğu çalışma programını ve yeni
dönemin bütçesıni onaylayan
üyeler, TBMM'de görüşmesi
süren vergi paketi ile gümrük
birliği konusunda tartıştılar.
Kavi yönetiminden medyayla
daha sıkı ilişkiler kurarak ISO'-
ya etkinlik kazandırmasını iste-
yen üyeler, Türkiye ekonomisi-
nin geleceği konusunda karan-
lık bir tablo çizdiler.
'Acı reçeteye hazırlanın'
Meclis Başkanı ömer Dinç-
kök ekonominin çok büyük bir
hızla darboğaza gittığini vurgu-
layarak sanayıcilerden 1994
veya en geç 1995'te acı reçeteye
hazırlanmalannı istedi. A a re-
çetenin ekonomideki kılıtlen-
meden veya dönemin hüküme-
tinin basıretlı davranmaya ka-
rar vermesinden dolayı mut-
laka uygulanmaya başlanaca-
ğını savunan Dinçkök. "Ancak
o zaman biz sanayiciler kendi bşi-
mizi yapmaya başlayacak, uzun
dönemde öniunüzü görebilece-
ğiz" dedi. Dinçkök'e göre hü-
kümetın içinde bulunduğu ça-
resizlik nedenıyle sanayi şu
anda yapması gerekeni yapa-
mı>or, yaünmlan kısa dönemli
fırsatlara dayanarak gerçekleş-
tiriyor. Darboğazdan kurtul-
manın iki yolu olduğunu söyle-
yen Dinçkök, bunlan ya ciddi
bir istikrar paketinin hazırlan-
ması ya da ekonominin kilitle-
nerek yabancı uzmanlarca gelip
çözülmesı şeklinde sıraladı.
Vergi tasansının hükümetin
çaresizlığine deva olamayacağı-
nı da savunan Dinçkök, "Vergi
tasarısı yaraya belki bir mer-
hemdir, ama çare değildir. KİT-
lerden vazgeçen devletin bu aşa-
mada sanaykiyi teşvik etmesi
gerekirken bizi mesleğimizder
vazgecme aşamasına getirdi"
dedi. Yaptığı israfla açığa ne-
den olan kamunun kendi bece-
riksizliğini vergiyle kapatmaya
çalıştığını savunan Dinçkök,
HÜSAMETTtN KAVİ: İBRAHtM BODUR: 94'ûn 2. ÖMER DİNÇKÖK: Ekono-
Artık hata yapma lüksümüz yansından sonrasmı iyi görmü- mi hızla darboğaza gküyor.
yorum. Devlet, gümrük birliği- 1994'te veya en geç 1995'te
nin faturasuıı bize çıkanyor. a a reçeteye hazır olun.
yok. Radikal iyileştirme ka-
rarlan almanın zamanı geWi.
İSO ESKİ BAŞKANI NURULLAH GEZGİN'İN İTİRAFI:
Reçeteye sonrakusur buluyoruz
Vergı reformu tasansı sanayıcileri böldü. İSO
meclisinin büyük çoğunluğu tasanyı topa
tutarken Nurullah Gezgin "Reçeteyi
söylüyoruz, sonra reçete gelince kusur
buluyoruz" dı> erek çuvaldızı sanayiciye
batırdı. "Âğaca bakıpormanı kaçırmayalun"
mesajını vurgulayan Gezgin, tasannın özde
doğru olduğunu, ancak aceleye getırildiğıni
savundu Konuşmasına "Biz
kaç y ıldır bu kürsüden sorunun
karau açıkları olduğunu, kamu
açıklannın da vergi gelirleri
arttırılarak kapatılacağını
savunmadık mı" sorusuyla
başlayan Gezgin. TBMM'de
tartışılan tasannın vergi arttıncı
olduğunu vurgulayarak "Ancak
aceley e gelmiş bir manzumedir,
yanlışlan vardır. Puroya, kürke
getirüen vergi eleştiriliyor. Bu,
zumanın son deliğidir. Örnıanı
gözden kaçırmay alırn" dedi.
Gezgın'e göre gümruk birlığıne
gıderken yatınm indırimınm
azaltılması. tasannın yanlışlatından bin.
Buna karşılık kambıyodefteri uygulaması ile
ticari alışvenşteki stopajın orta vadede
kaçaklan ükayacak önlemi aldığını savunan
Gezgin. "Tasannın eksikleri. apolitik >e
sanayiye zarar veren yönleri v ar. ama ağaca
değil ormana bakmak gerektiğini
unutma\alım'"dedı TUSİAD'ın
Gezgin: Ağaca bakıp or-
manı kaçırmayalım.
vergi tasansında makabline şamil hükümler
olduğuna dair görüşlerini de eleştiren Gezgin
şöv le konuştu: "Bir yıl vadeli mevduata
uygulanacak vergjyi makabline şamil saymak
doğru değil. Aynca tasamıfun
vergilendirilmesine karşı çıkmak da bunca
zaman rant kesimine karşı mücadelemizle
çelişir. Bankacılık lobisinin ovununa
gelmeyeüm." TUSİAD'ın
mesajlannın gazete manşetlerine
gırdiğini hatırlatan Gezgin, aynı
üyelerden oluştuğu halde 200
kişilik dernek hüvıyetındekı bir
kuruluşun 7 bin 500 üyeli sanayi
odasından dahaetkin olmasını
eleştirdi. İSO'nunmedyada
daha etkin ve saygın olması için
meclis üyelerinin. düşünen ve
çok sesli olarak tartışan konuma
gelmesini isteyen Gezgin, "Vergi
yasası. gümrük birliği vcy a
özelleşrirme konusunda üyemiz
olan Koç, Sabancı gibi büyük
gruplar ne düşündiiğunü gelip
meclistesoylesin. Rahmi KoçTL'SİAD'da
konuşuyor. Burada da temsilcisi konuşsun"
dedi. Başbakan Çiller'in 'denize atlayıp
yüzeceğiz'sözlerinı hatırlatan Gezgin.
"Rıhtımdan atlarsan yuzersin. Boğaz
Köprüsü'nden atlarsan yüzemezsin" dıyerek
sanavıcının denize nhümdan girmesini
sağlamak gerektiğini vurguladı.
"İnsanı isyan ettiren çarpıklık
da zaten burada" diye konuştu.
'Hata yapamayız'
"Türkiye'nin artık hata yap-
ma lüksü yok" diyen İSO Yöne-
tim Kurulu Başkanı Hüsamet-
tin Kavi, radikal iyileştirme ka-
rarlan almanın zamanının gel-
diğini vurgulayarak. "Vergi re-
formu tüm kesimlerin katılımıy-
la derinlemesine ve ciddi ya-
pılmalı. İyi düşünülmeden atila-
cak bir adım kötü sonuçlar do-
ğımır" dedi. Devletin savur-
ganlığa artık dur demesi gerek-
tiğini anlatan Kavi şu görüşleri
sa\Tindu:
"Maliye mekamzması değiş-
meli, belge düzeni enflasyon et-
kisini dikkate alarak oturtulma-
h. Aksi takdirde polisiye tedbir-
lere baş>iırmak gerekir ki bu da
dürüst mükeüefi tedirgin eder.
Türkiye ekonomisinin içinde bu-
lunduğu belirsizlik ve istikrarsız-
lığuı sonucu 19701i yılların so-
mında ülkenin vaşadığı ekono-
mik krizi tekrar yaşamamak
için elimizdeki fırsatlan iyi kul-
lanmak zorundayız. Demokra-
tik sivil toplumun temsilcileri
olarak bu konuda kendimizi gö-
revli ve sorumlu görmekteyiz.
Kalkınmamn. refahın ve adil ge-
lir dağılımının, fiyatlarda istik-
rar sağlamamn yolunun sanayi-
den geçtiğinin unutulduğu gö-
rüntibtuıün üzüntüsünü çekiyo-
nız.
Türk sanayicisi eşjt koşullar
sağlandıktan sonra uluslararası
rekabetten çekinmiyor. Aksine
rekabete açılmasını istiyor. An-
cak eşit rekabet koşullarının
sağlanması ve imalat sanayünin
AT ölçüsündeki teşviklerden ya-
rarlandırüması gerekir."
'1994 karanlık'
Kedi ile kalecınin. bin tuttu-
ğunu. diğeri tutamadığını yedi-
ği için farklı olduğunu anlatan
Halit Narin sanayicinin de An-
kara'dan gelen golleri tutama-
dığı ıçın yediğini belirterek,
"1994 yılı karanlık görünüyor.
Nüfus kağıtlarının evlerde basd-
dığı Türkiye'de vergi numarası
nasıl olacak" dedi. 1994 yılının
özellikle ikinci yansından son-
rasını "iyi görmediğini" söyle-
yen İbrahim Bodur da gümrük
birliğine gıderken devletin tüm
faturayı özel sektörecıkardığını
belirterek. "Asgari müşterekte
eşitlik ve denge olmadan ortak-
lık kurulamaz. AT 150 kiloluk
başpehliv an, biz 50 kiloluk pehli-
van. Nasıl güreş tutacağız? As-
lansın, kaplansınla bu iş yürü-
mez. Sağır olan Ankara'ya sesi-
mizi duyuralım. Vergi tasarı-
smda geçmişe dönük uygulama-
lar var biınları düzeltelim" dedi.
Yabancı sermayenin vergi re-
formunun yapılmasını bekledi-
ğini anlatan Jak Kamhi, yaban-
cı sermayeyi ürkütecek madde-
lerin tasanndan çıkanlmasını
isteyerek. "Biz gümrük biriiğine
gideceğiz bunun başka çaresi
yok. Ancak önemli olan pehli-
vanlann güçlerinin dengelenme-
si" diye konuştu. Ahmet Arkan
da 1993'ün kötü geçmediğini,
ancak 1994'ün zorluklara gebe
olduğunu belirtti.
Akdenizli ihracatçılar, Oğuz'a dış ticaret bakanlığı kurulması için destek verdi:
Başbakan Çiller'in yakasma yapışEkonomi Servisi - İhracatçı-
lar. dış ticaret bakanlığı kurul-
ması ve Irak'a uygulanan am-
bargonun kaldınlmasını istedı.
Türkiye İhracatçılar Meclısi'-
nin (TİM) Mersin'de düzen-
lenen bölge toplanüsında, Ak-
denizli ihracatçılar, TİM Baş-
kanı Okan Oğuz'a dış ticaret
bakanlığı kurulması için "Baş-
bakan'm yakasma yapç" dıyerek
"Biz arkandayız" mesajını ver-
diler.
İhracatçılar. Irak pazannın
ambargo nedeniyle kapanması-
ndan da yakınarak, bu nedenle
doğan yıllık kaybın 2 milyar
dolar olduğunu vurguladılar.
TİM Başkanı Okan Oğuz ise
Irak pazannın kapab tutulma-
sını "lüks" olarak yorumlaya-
rak Akdenizli ihracatçılara
"Irak pazannın acılması için ça-
ba gösterelim" dive seslendi.
Türkıye'nin durumunun Birleş-
miş Milletler Şartı'nın 50. mad-
desi kapsamına girdiğine dık-
kat çeken Oğuz "Yani, Türkiye
ambargodan zarar gören taraf
olarak, ticaretini sürdürme hak-
kma sahiptir" dedi.
Okan Oğuz, Mersin'de yaptı-
ğı konuşmada, sıyasi çıkarlar
uğruna ekonomik çıkarlann fe-
da edildığini savundu.
Oğuz, "izlenen ekonomik po-
litikalann yetersi/liği. oy kaygı-
lan ve uygulamalann tu-
tarsızlığı" nedenıvle ihracatın
durakladıgını söyledı.
Toplam ihracat artışının.
1993'te >üzde 1.5'te kalacağını
belirten Oğuz, bu duraklama-
nın gerekli tedbirler alınmadığı
takdirde gerileme\e dönüşebi-
leceğinedikkatçekti.
Oğuz'un Kanuni benzetmesi
Okan Oğuz, yıllık yüzde 20
seviyesinde ihracat artışı ger-
çekleşen 1980-1987 dönemını
"Kanuni Sultan Süleyman Dö-
nemf'ne benzeterek "1987-
1993 arası 'Fetret Devri'ni yaş»-
yoruz. İhracatımız o dönemi ha-
tırlatırcasına sahipsiz kalmtştır.
Acaba, önümüzdeki yılları iale'
ekerek mi geçireceğiz? Eğer
böyle gidecekse, Avrupa Birliği
3e gümrük birliği antlaşması da
korkanz ki 'Karlofca Antlaş-
ması'na dönüşecektir" dedi.
Okan Oğuz. tutarlı bir dış ti-
caret politıkası oluşturulması
ve ihracata sahip çıkılması için
dış ticaret bakanlığı kurulması-
nı isteyerek hükümete şu talep-
leri yöneltti:
" • Enflasyonun tek haneli ra-
kamlara indirilmesi umudu kay-
bedildiğine göre enflasyon kay-
bından korunma yollan devreye
sokulmalı. bu çerçevede vergi-
lendirmede 'enflasyon muhase-
besf sistemine geçiimeli.
• Adına 'reform' denilen yeni
vergi tasarısı, son haliyle sadece
büyük sermaye gruplarını kolla-
maktadır. Bizler için ise 'Dağ
Dünya ABD ile canlanacakEkonomi Servisi - OECD'nin
1994 yılına ilişkın değerlendir-
mesinde. önümüzdeki yılda
dünya ekonomisinde en önemli
gelişmeyi ABD sağlayacak.
Rapora göre 1994 yılında dün-
ya ekonomisinin büyümesi
yüzde 2.1 düzeyinde olacak. Bu
rakam bu yıl yüzde 1.1'di.
Araştırmada ABD ve îngjlte-
re'nin ekonomik gelişiminin
önümüzdeki yıl da süreceği ıd-
dia edilirken, kıta Avrupası ve
Japonya'nın içinde bulunduğu
köklü ekonomik sorunlan aş-
masının gerekliliğine dikkat çe-
kildi.
OECD ekonomistleri Batı
Avrupa'nın, geçen yıl (büyük
ölçüde Almanya'nın ekonomik
veriminde meydana gelen yüz-
de 1.5'lik düşüşten dolayı) yüz-
de 0.2 gerileyen ekonomisinin
1994 yılında yüzde 1.5 büyüme
sağlayacağını belirttiler.
Sorun işsizlik
Bununla beraber dünyanın
ve özellikle Avrupa'nın sahip olduğu en
önemli sorunun işsizlik olduğunu vurgu-
layan uzmanlar. 1993 yılında Avrupa'da
işgücünün yüzde 10.3'ü işsizken bu ra-
kamın 1994'te yüzde 11.5'eçıkacağınıöne
sürdü.
Önümüzdeki yıl tüm dünyadâ işsiz ın-
san sayısının 35 milyon olacağının belir-
tildiği raporda, var olan çalışma kural-
lannın bozulmasının. enflasyon düşürme
Ihtiyatlı iyimserlik
OECD'nin ekonomiye bakışı '95
OECDİIketert
Büyümenin yıüık
<kğişimi%
Yı&k
enflasyon
Kavnak: OECD
3 4 3 1 2 3 4 8 2 4 S i t t f 2 S 1 1 î t
programlan gibı uzun dönem çözüm ta-
sanlannın kısa dönemde ülkelerin ekono-
milerine zararlar verebileceği de belirtildi.
Raporda Alman Merkez Bankası'nın
faızleri enflasyona göre ayarlama politi-
kası konusunda ısrarlı davranmasının
Avrupa Döviz Kurlan Mekanızmasrna
(ERM) dahil olan diğer ülkeleri 1994
yılında zor duruma sokabileceği belirtildi.
OECD ekonomistleri. Almanya'nın 1994
yılında yüzde 4.1 olması beklenen yıllık
enflasyon oranının yüksek düzeylerde
kalmasının ERM içindeki diğer ülkelerin
kredi politikalannı değiştirebileceği yoru-
munu yaptı.
OECD'nin değerlendirmesine göre
ERM dışında kalan İngiltere 1994 yılında
yüzde 2.9'luk bir büyüme yakalayacak.
Bu oran geçen yıl yüzde 2 olmuştu.
fare doğurmuşrur.' Adil olanı ya
bütün kurumlarui aynı vergi yü-
küne tabi tutulması ya da küçük
ve orta büyüklükteki ihracatçı
kuruluşlann kaybını telafi edici
tedbirler alınmasıdır.
• İhracatçılar, SSK, zorunlu
tasarruf, Konut Fonu gibi bord-
ro kesintisi yüklerinden muaf tu-
tuhnalıdır. İşçi tazminatları ye-
rine işsizlik sigortası' uygula-
masına bir an önce geçilmelkür.
• Hammadde, enerji, teleko-
münikasyon, finansman mali-
yetleri dünya fiyatları düzeyine
çekilmelidir.
• Gerçekçi kur potitikası
uygulanması ve kur farkı gelirle-
rinin vergi matrahından düşül-
mesini istiyoruz.
• Yeni teknoloji içeren çevTe-
ye saygılı yatırımlar, düşük
maliyetli kredilerle destekkn-
meli.
• Eximbank kredileri
arttınlarak tüm ihracat sektör-
lerine y ay gınlaştınlmalı."
'1994 başarılı yıl olacak'
Toplantıya katılan Hazıne ve
Dış Ticaret Müsteşariığı yetki-
hleri de ihracattakı durakİama-
nın kasım ayından itibaren ter-
sıne döndüğünü ve ihracatın
son iki ayda hızlandığını. 1994-
ün ise başanlı bir yıl olacağını
söylediler.
İhracat Genel Müdürü Bü-
lent Şahinalp de ihracatçılara
sağlanacak destekler hakkında
bilgi vererek, 1994 için planla-
dıklan çalışmalan şöyle sırala-
dı:
"•Pamuktaki pirim sistemi-
nin diğer tanmsal ürünlere de
yayguılaştırılması.
• İhracata yönelik sektörlere
dünya fiyatlarından enerji sağ-
lanması.
• Küçük ve orta boy işlet-
melerin pazarlama faaliyetleri-
nin yeniden düzenlenmesi ve dış
pa/arlara açılmaları için ürerim
aşamasında desteklenmesi.
• Bilgi akışuun sağlanması
için Hazine. İhracatçılar Meclisi
ve ihracatçılar arasında bir net-
vvork oluşturulması.
• l çak taşımacdığmın
yaygın hale getirilmesi.
• Evimbank'ın finansman
imkanlarının arttırılması.
• Dış pazariardaki pazarla-
ma faaliyetJerinde devlet deste-
ğinin arttırılması."
MIKRO
DEVÇ TAYANÇ
Yavuz Hırsızlar
Su bulamayacağımı bile bile apartmana giriyorum ki
kapıcımıza rastlıyorum: "Kaç ile kaç arasında verecek-
sinizsuyu?"
Adamcağız, yarı mahcup "Dün depo boşalmıştı. Bu-
gun de hiç vermediler ki..." diyerek 'alışılmış' bültenini
okuyor! Ardından, sanki dünyanın en olağan konusun-
dan söz edercesine "Bu ay gene 108 bin lira su parası
ödeyeceksiniz" buyuruyor... Sanırım, adamcağıza pek
iyi bakmamış olacağım ki 'teselli mükafatı' verircesine
ekliyor: "Gazetelere bakılacak olursa, gelecek aydan
sonra su parası, elektrik gibi çarpacakmış..."
'Elektrik' lafını duyar duymaz, gün boyu dengede tut-
maya çabaladığım sinirlerim boşalıveriyor. O sinirle,
"Bu dönemin elektrik faturası hala gelmedi mi" diye
sormak 'gafletine' düşüyorum.
Kapıcımız, "Sormasan olmaz mıydı"dercesineacıya-
rak bakıyor: "Gene AKTAŞ'tan geldiler. Elektrik paranızı
hala ödememişsiniz. Adamı zor durdurdum. Saatinizi
söküyordu..."
"Elektriğe de su kaçtı" diye geçiriyorum içimden ve
AKTAŞ denilen toplumsal vaka'yı başımıza dert eden
özelleştirmenin adını hayırla' anıp, kapıcıyı yanıtlıyo-
rum "Yahu, biz bunlara, gelmemiş faturaları için, üstelik
de cezasıyla, çatır çatır para ödedik. Hem de bir ay ol-
du..."
Kapıcı, kölesini koruyan derebeyi hoşnutluğuyla geri-
nip "Bilmezmiyim..."diyor.
Kendimi savunurcasına, "Ödenti belgemin tıpkı bash
mını vereyim de saatin uzerine as " diye yanıtlayıp posta
kutuma yöneliyorum.
Posta kutusundan çıka çıka PTT faturası çıkıyor... Ba-
sın indirimine karşın mılyona yaklaşan bir rakam var
üzerinde. Bir dolu şehirlerarası, ne anlama geldiğini
kestiremediğim 'yazcJırmalı' görüşme bedelleri... Daha-
sı, gün boyu Gazete'de elimin altındaki telefon durma-
dan çalıştığından, eve geldiğimde çevirmekten de, aç-
maktan da nefret ettiğim şehir içı görüşmelere ilişkin
hatırı sayılır' bir rakam...
Suratım oldukça ilginç bir şekle bürünmüş oimalı ki
kapıcım gene lafa giriyor: "Biliyor musunuz; buradan
karşı tarafı aradığınızda da konuştuğunuz süreye göre
şehirlerarası tarifesi uygulanıyormuş..."
"Biliyorumü!" diye yanıtlarken, bir yandan da posta
kutumun boşluğunda, boşu boşuna ayrıntı faturamı arı-
yorum. PTT, T'sinın ozelleştirilmesiyle o denli 'meşgul'
oimalı ki, dört beş aydır ayrıntı faturası gibi bir 'ayrıntı' ile
uğraşmaya 'zahmet' etmiyor...
Her ay düzenli ödediğim apartman aidatı', otopark
düzenlemesi, bahçenınçıçeklendirilmesi, merdivendu-
varlarının boyanması gibi son derece önceliklı" işlere
harcandığından, ödenek ayrılamayan ve bu yüzden de
bakımı yapılamayan asansör gene bozuk. Umarsızca,
102 basamak yükseklikteki evime 'tırmanmak' için mer-
divenlere yöneliyorum.
Yolum uzun ya, bir yandan da düşünüyorum. "Kulla-
namadığım suya zam gelıyor ve ben ödemek zorunda-
yım. Ödediğim elektrığim kesilıyor ve AKTAŞ nam 'va-
ka' zorla ödediğim paranın ödenmediği 'zoruyla' saati
almaya kalkışıyor. Evde görüşme yapacak kadar kalma-
mama, hatta evden görüşme yapmaktan nefret etmeme
karşın, telefon faturam kabardıkça kabarıyor. Ustelik de
her ay bedelini' ödemek zorunda bırakıldığım ayrıntı fa-
turam gelmiyor (hoş, geldiği zamanlarda da nereyle ne
kadar süre görüştüğüm belirtilmiyorya..)
Soluk soluğa kapıya ulaştığımda, bendenizde sinir
minir hak getire!
O durumda kendimi koltuğa atıp, soluğumun kesildiği
yerde kalan düşüncelerimi sürdürüyorum.
Suya zam isteyen kim? Belediye... Yapan kim İSKİ ve
de belediye.. Trilyonlara ulaşan kaçak kullanım bedel-
lerini odettıremeyen' kim? Belediye ve de İSKİ... Yol-
suzlukları ayyuka' çıkıp da yargılanan kim? Gene aynı-
ları!
Yasadışı olduğu yargı organlarınca saptanan, en yök-
sek yargı kurumunun onayıyla Anadolu Yakası'ndan 'te-
mizlenmesi' an sorunu konumuna gelen kim? AKTAŞ
vaka'sı!
T'sinin özelleştirileceğı 'masalları' ile kamuoyu uyutu-
lurken, 1993'ün en yüksek zammını yapan, aynı kenti iki
ayrı koda bolme uyanıklığı'yla 'çaktırmadan' Anadolu
ve Rumeli yakalarını 'farklı kentler' konumuna düşüren
kim? PTT!
"Ödeyende kabahat" diye geçiriyorum içimden uta-
narak.. Sonra utancımı yan cebıme koyup ekliyorum
"Ödemeyenlere helal olsun!"
Ana fikir Ev sahipleri 'bastırılmayı' kabullendikçe, ya-
vuz hırsızların sayısı hızla artar.
Ana fikrin ana fikri: Yavuz hırsızlar çoğala çoğala, öy-
lesıne önemli konumlara, 'mevkilere' yükselebılirler ki
yavuz' ve de 'hırsız' olmamak ayıp sayılabilinir. iş bu
kerteye geldiğinde de, ev sahipleri için iş işten geçmiş
olacaktır.
Protestolu senetler
yüzde 23 artb
ANKARA (AA) - Bu yılın ilk 11 a>ında geçen yılın aynı dö-
nemine göre protestolu senetlerin tutan yüzde 35.8oranında ar-
tarken protestolu senetlerin sayısında yüzde 23 oranında azalma
oldu.
Merkez Bankası verilerine göre. bu > ıl ocak-kasım döneminde
12 trilyon 528 milvar 261 milyarlık 484 bin 60 senet ödenmeye-
rek protesto edildi.
Kasım ayı
Öte yandan bu yıl kasım ayında ödenmeverek protesto gören
senet sayısı 60 bin 514, tutan da 1 trilyon 779 mil>ar 233 milyon
lira düzeyinde gerçekleşti.
Geçen yıl kasım ayında ise 943 milyar 451 milyon liralık 66 bin
405 senet protesto edilmişti.
Protestolu senetler (milyon TL)
Aylar
Ocak
Şubat
Mart
Nısan
Mayıs
Hazıran
Temmuz
Ağustos
Eylül
Ekim
Kasım
Arahk
Ocak-Kasım
G. Toplam
Adet
50410
44978
49.069
54.482
54403
57 428
65190
60.285
61814
65.723
66.405
• 72303
630.187
702.490
1992
Tutar
736525
600.244
678.485
765.860
772.208
969283
954 898
876.649
946.041
978.278
943451
1145.066
9.221.922
10.366.998
Adet
33.399
29.407
38.969
38.957
37.020
43.837
48600
47.442
53.311
52.604
60.514
-
484.060
-
1893
Tutar
765.814
619774
867.935
940.99»
982.797
1.108753
1.272720
1.233079
1.513404
1.443753
1.779.233
_
12.528.261
-