23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
21 ARALIK1993SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Enerji Bakanı Veysel Atasoy, İstanburdaki elektrik kesintilerinin nedenlerini Cumhuriyet'e anlattı 'İstanbuPu kargalar kararth9 • Atasoy, İstanbul elektrik dağıtımının. genel müdürlükten bağımsız anonim • Enerji Bakanı Atasoy. Başbakan Çiller'in Topkapı Sarayı'nı gezerken ortaklık haline getirileceğini belirterek, 'Bu şirket, bağımsız kararalarak kendi gerçekleşen elektrik kesintisinin, trafoya konan 'karga" yüzünden olduğunu kazandığı parayı kendi yatınmında kullanacak" dedi. Enerji Bakanı. açıkladı. Pakıstan Başbakanı Benazir Butto. Çiller'in Yeniköy'deki evinde kesintilerin en aza indirilmesi için oldukça eskiyen şebekenin yenilenmesi gerektiğini bildirdi ağırlanırken elektrik tellerini koparan bir kavak ağacı bayan başbakanlan karanlıkta bıraktı. IŞIK KANSL ANKARA - Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Veysel Ata- soy, Istanbul"daki elektrik ke- sintilerinin, oldukça eskiyen dağıtım şebekesinden kaynak- landığını belirterek, "Şu anda yapacağunız tek iş, anzalara aıunda müdahaledir" dedi. Baş- bakan Tansu Çillerın Topkapı Sarayı'nı gezerken meydana ge- len elektrik kesintisine, trafoya konan bir "karga"nın neden ol- duğunu açıklayan Atasoy, İs- tanbul'un elektrik dağıtımının, TEK Genel Müdürlüğü'nden bağımsız çalışan bir anonim or- taklık aracılığıyla gerçekleşüri- leceğini bildirdi. Atasoy. bu anonim ortaklığın. kendi ka- zandığı parayı kendi yatınmın- da kullanacağını söyiedi. tstanbul'un 10 milyona yak- laşan nüfusuna karşın. elektrik fletim ve dağıtım şebekelerinin çok eski olduğuna değinen Veysel Atasoy, aynı sorunun Ankara için de geçerli olduğu- nu ifadeetti. Enerji Bakanı. geçmışte ener- ji üretimine ağırhk verilirken iletim ve dağıum şebekelerinin gözardı edildiğini vurgulayarak şu anda yitiği en aza indirmek için gerek dağıtım gerekse ile- tim şebekelerini yenilediklerini aktardı. Atasoy, İstanbul'daki elektnk kesintileri ile ilgili şu bilgileri verdi: "İstanbuTda uzun müddet ye- nilenmeyen ve aşağı yukarı 2 milyon abonesi olan Avrupa ya- kasında sorunlan bir anda çöz- mek mümkün değildir. Şu anda, yapacağımız tek iş, arızalara anında müdahaledir. Çok önem- li arızalar olmadığı siirecc. 15-20 dakika, 1 saat siiren kesintiler oluyor. Ama bazen. kablolann üzerine aşırı yük binmesi sonucu, büyük kablolar üzerinde dahi çok büyük arızalar oluyor ki bunlardın onarunı da bazen bir günü de aşabiliyor, bazen iki gü- nü buluyor." I Atasoy, Başbakan Çiller'in jropk'âpı Sarayı'nı gezerken ve Pakistan Başbakanı Benazir Butto'ya yemek verirken mey- dana gelen elektrik kesintileri- nin nedenlerini şöyle açıkladı: "Sayın Başbakan, Topkapı SarayTna gjttiği zaman, elektrik kesildi. Açtun. sordum, Nedir?" diye. 29 Kasım 1993 Pazartesi günü saat 12.25 sulannda Beya- zıt Sirkeci arasında 154 kilovvat- lık Topkapı trafo merkezine çıkan kablonun üzerine konan bir karganın anzaya sebep oldu- ğu bildirildi. Yine tesadüf, Bena- zir Butto'va 11 Aralık 1993 ölümOnün Abdıdlah Baştürk anıbyor tstanbul Haber Servisi- DİSK ve Genel-İş Sendikası eski Ge- nel Başkanı AbduUah Baştürk. ölümünün 2. yılında bugün çe- şitli etkinliklerle anılacak. Baş- türk'ü anma etkinliklerinde dü- zenlenecek panellerin yanı sıra Esenkentte "Baştürk Demok- rasiOrmanT oluşturulacak. Türkiye Devrimci İşci Sendi- kalan Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkanı Kemal Nebioğlu. eski genel başkanlan AbduUah Baştürk'ü bir dizi et- kinlikle anacaklannı açıkladı. DİSK'ten yapılan açıklamaya göre, üye sendikalar ve DİSK yöneticilerinin katılımıyla ger- çekleştirilecek etkinlikler bu- gün Baştürk'ün Zincirlikuyu'- dakı mezarı başında başlaya- cak Saat 09.00'da DİSK Genel Merkezi'nde, O9.3O"da ise AKM önünde toplanacak olan sendikacılar ve vatandaşlar otobüslerle Zincirlikuyu Me- zariğYna götürülecekler. Ayn- ca saat O8.I5'te isteyen vatan- daşar için Mecidiyeköy Kat Otcparkı önü, Aksaray otobüs dunklan, Üsküdar Paşakapısı Ceaevi önünden de otobüs kaldınlacak. 09.30'da Zincirli- kuyu Mezarlığı'ndaki anma tö- rennin ardından saat 11.00'de Eseıkent'te daha önceden be- lirlenen alanda AbduUah Baş- türı Demokrasi Ormaru'nı olu-turmak üzere sendikacılar ve \atandaşlar ağaç fidesi dike- ceker. Eaştürk'ü anma toplantılan kafsamında yann saat 14.00'te de .vtatürk Kültür Merkezi'nde (AIM) panel düzenlenecek. Açş konuşmasını DİSK Genel Baikanı Kemal Nebioğlu'nun yapcağı panele SHP Onursal Geıel Başkanı İzmir Milletve- kilı Erdal İnönü. Çalışma ve Sosval Güvenlik Bakanı Meh- me Moğultay, TBMM İnsan Haclan Komişyonu Başkanı Sairi Yavuz, DİSK Genel Baş- kaı Vekili tsmail Hakkı Önal. gazteci-yazar Şükran Ketenci. DİiK Genel Başkan Danışma- nı T aruk Pekin ve Çalışma Ge- oelMüdürü tsmail Bayer katı- laaklar. günü Başbakan yemek verirken Yeniköy-Tarabya bölgesinde kavak ağacının tellcri kopardığı- nı söylediler. Bu olaylardan son- ra, mazeret kabul etmediğimi söyledün. Eğer, New York'ta elektrik kesilmiyorsa İstanbuP- da da kesilmemeli. İstanbul'a gece uçaktan baktığınız zaman, mükemmel. Avrupa'da birçok şehirde olmayan mükemmel bir aydınlatma var. Eğer; kablolar, hatlar eskiyse. yenilenmesi için süratie ne yapılması gerekiyorsa onu y apalım. Bakanlıktan. genel müdürlükten ne imkan isteniyor- sa, bunlan süratli biçimde yerine gerirelim." İstanbul için yeni yapı İstanbul"da; ana bir kuruluşa bağlı olmayan. tümüyle bu kentın elektrik dağıtım işiyle uğraşan bir anonim ortaklık oluşturmak istediklerini anla- tan Atasoy. "Bu ortaklık, yatı- rımını, planlamasını, her türlü iş- lemini yapacak" diye konuştu. Atasoy. bu şirketle ilgılı şu gö- rüşlere yer verdi: "Bu şirket, karariarını zama- nında alacak, parasını zamanın- da temin edecek, kendi kazandı- ğı parayı, kendi yatınmında kul- lanacak. Konuları. TEK Genel Müdürlüğü'ne aktarıp transfer veya yatınm programlannın önce genel müdürlüğün tasvibin- den gecip ondan sonra planlama gibi değil. daha bağımsız karar aiınmasını sağlayacak yapısal bir dü/enlemedir bu. Böyle bir düzenlemede. İstanbuTda elekt- rik kesilmeyecek mi? Yine, 40-50 tane elektrik arızası ola- cak. Ne zaman kesinti olmava- cak? Bütün şebeke yenilenip mü- kemmel hale getirildiği zaman. Ama güç. zor, şu kadar para lazım. Hiç bunlann üzerinde durmuyoruz. Yenilenecek ve mükemmel hale getirilecek." Kesintilerin. ne 20 aylık ilk koalisyon hükümetinin ne de 6 aylık ikinci koalisyon iktidan- nın kabahati olduğunu sözleri- ne ekleyen Atasoy. "40 yülık bir kabloyu, 20 ayda, 6 ayda istesek de eskitemeyiz" diye konuştu. Anadolu Üniversitesi ESKtŞEHİR (Cumhuriyet) - Prof. Dr. Yümaz Büyükerşen- in görevinden alınmasıyla bo- şalan Anadolu Üniversitesi Rektörlüğü aday seçimi dün yapıldı. Rektörlük seçimlerinde, rektör yardımcısı Prof. Dr. Akar öcal, Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İnan Cem Aşkun. İktisadi ve İdari Bilım- Rektör adaylamıuı tümükazandı Oylann yİZde 78'SI Prof. Öcal'l Anadolu Üniversitesi Rektörlüğü, Prof. Büyükerşen'in görevden alınmasıyla boşalmıştı. Adaylık seçimlerine 6 profesör katıldı. Aday olmayan Prof. Rıfat Üstün'e bir qy çıktı. Bir oy alan adaylardan Prof. Uğur Er kurada kazanmca, Prof. Ustün, YÖK'e bildirilecek listenin dışında kaldı. Böylece, ilk aşamada elenen aday olmadı. ler Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Necati Berberoğlu. Osmangazi Üniversitesi Rek- tör Yardımcısı Prof. Dr. Cemil Öğretir . Ptof. Dr Lğur Er \e Prof. Dr. Fazıl Tekin aday ol- dular. Yapılan seçimlerde 255 oyun 194'ünü alan Prof. Dr. Akar Öcal birinci. 31 oyla Prof. Dr. Necati Berberoğlu ikinci, 17 oyla Prof. Dr. İnal Cem Aşkun da üçüncü sırayı aldı. Seçim sonunda Prof. Dr. Fazıl Tekine 5. Prof. Dr. Cc- mil Öğretir'e 3. Prof. Dr. Uğur Er ile aday olmayan Prof. Dr. Rıfat Üstün'e birer oy çıktı. Uğur Er ile Üstün arasında yapılan kura cekimi sonunda Prof. Üstün, ilk 6 dışında kal- dı. Prof. Dr. Yılmaz Büyüker- şen'in rektörlüğünün iptali için Danıştay'a dava açan Prof. Dr. Erdoğan Fıratl» ise aday ol- madı. Enfakirfabrikatör HulusiKentmen öldü Deniz astsubayı Kentmen, emekli olduktan sonra sinemay a çok emek verdi ve 400'den fazla filmde rol aldı. Bu filmlerin tümünde iyi kalpli babacanı canlandır- dı. Gercek karakteri de filmlerindekinden farksızdı. Rol arkadaşlanndan Farma Girik (üstte), ona içtenlikle "baba" diyen yüzlerce Yeşüçamlıdan biriydi. Kültür Senisi - Türk tiyatro ve sinemasının babacan oyuncusu Hulusi Kentmen, tedavi gördüğü Marmara Üniversitesi Hastanesi'nde dün öldü. Bir ay önce rahatsızlanarak kalp ve böbrek yetmezliği teşhisiyle hastaneye kaldınlan Hulusi Kentmen. bir süre yoğun bakımda teda\i gördükten sonra durumunun düzelmesi üzerine dahiliyeservisineyatınlmıştı.Birhafta öncedurumu ağırlaşan Kentmen, yeniden yoğun bakıma kaldınlarak solunum makinesine bağlanmıştı. Marmara Üniversitesi Hastanesi'nden yapılan açıklamaya göre, Kentmen komadan çıkamayarak dün öğleden sonra saat 14.00 sıralannda yaşamını yitırdi. Deniz Astsubay Okulu'nu bitırdikten sonra uzun bir süre orduda kalan ünlü sanatçı, esas sinema yaşamına emekli olduktan sonra başladı. 1967 yılında Hüseyin Baradan. Şahin Tek \ e bu üçlüyedaha sonra katılan Atıf Kaptan ile Anadolu turnelerineçıkan Hulusi Kentmen, Türk sinemasında 400'ün üzerinde filmde rol almıştı. Türk sinemasında genelde "baba" rollennde izlediğimiz babacan tavırlı sempaük oyuncu. 1980'lerde İzmir Fuan'nda sahneyeçıkarak keman çalıpfıkralaranlatmıştı. Hulusi Kentmen.TV reklamîanndadn rol aldı. Hulusi Kentmen'in öndegelen filmleri arasında "Kanlı Firar". "Çete", "Ayşecik". "Bir Geün Gitti", "Karanlıkta Yaşay anlar", "Tosun ile Yosun", "Ağaçlar Ayakta Ölür", "Küçük Hanımın Şoförii". "Hayat Bay ram Olsa"." Minik Serçe",' "Alicengiz Oyunu" gibi fılmler bulunuyor. Kentmen. "Sultanhisar Destam", "Parkta Bir Sonbahar Günü" gibi TV dizılerinde de rol aldı. ARAYIS TOKTAMIŞ ATES "Paşa" da OJdum... "Özgün" ve "alternatif" kimi isimlerin de toplanmış olduğu bir dergi, askere giden gençlerimize duyduğum sevgiyeçok içerlemiş. Beni "sivilpaşa"yapmış. Sağol- sunlar. Doğrusu pek merakım yoktu. Ancak paşalık da fena iş değil. Ama beni amiral yerine, karacı general yapsalardı daha da memnun olurdum. Zira beni biraz deniz tutar. Aslında buna da şükür. Havacı yapsaydılar tam yanmıştım Çünkü uçaktan ödüm kopar... Askere giden gençleri ve onları neşeyle uğurlayanları izlemek üzere bir akşam Topkapı'ya giderek, "karanlık bir köşeden baktığımt" yazmam, birilerini daha önceleri deçok rahatsızetmişti. Neyazdıklarımı anlayan oldu, ne anlamaya çalışan. O zaman "zehir hafiye" olmuştum, şimdi "paşa "oldum. Canları sağolsun. Zaten bu arkadaşlar biraz çifte standartlı olmakla "maluldürler." Demokrasiyi salt kendileri için isterler. Beğenmedikleri şeyleri yazarsanız çok kızarlar. Yazma- nızı engelleyemezlerse yazdığınız gazetenin dağıtımını ve okunmasını engellemek isterler. Kimi zaman başa- rırlar da.. Benim anlamaktaçok zorlandığım bir husus var. Mil- letin, çocuklarını davul-zurnayla, türkülerle, halaylarla askere göndermesine niye kızıyorlar? Gerçekten anla- yamıyorum. Bu halk, ben kendimi bildim bileli çocukları- nı askere böyle yollar. Şimdi ülkemizın Güneydoğu bölgesindeki dram nedeniyle bunu değıştirecek değil ler ya. Ne yapsaydılar yani? "Oğlumuzu götürmeyin", "Ar- kadaşımm almayın" diye ağlaşarak ağıt mı yaksaydılar uğurlarken? Bu konularda yazdığım bazı şeyler çirkin polemiklere yol açtı. Kendi gazetem dışında, üzerinde durmadı. Za- ten sınırlı bir amacım vardı. Baktım mesele istemediğim boyutlara gidiyor, güldüm geçtim. Insanların ne istedik- lerini, ne hissettiklerini anlamaya çalıştım. Yazdıklarımı nasıl farklı yorumladıklarmı, açıklamaya çahştıklannı üzülerek okudum. Birileri, bir şeyleri tartışmak istiyorsa her zaman hazı- rım. Ama yıllardan beri benimli hiçbir arenada tartışma- ya yanaşmıyorlar. Adımı duydukları zaman, söz verdik- leri panellere gelmekten vaçgeçiyorlar. Kurtuluş Savaşı- mızı yapan subayların bu işe, Ermeni soykırımı nedeniy- le hesap vermekten korktuğu için giriştiğini yazan bir zibidi var. Bu konuda bir kitap yayımladı. Okuduğum za- man buna da güldüm geçtim. Ama bir de bu saçmalıkla- rı övenler çıkınca, hak ettikleri yanıtı aldılar elbette. O da bana bir yanıt yazmış. Evlere şenlik. Küfür edebi- yatına kalktı. Ayrıca beni "istediğim her arenada " tartış- maya çağırıyordu. "Kırmayalım" dedim. iktisat Fakülte- si Mezunları Cemıyeti'ndeki arkadaşlaradurumu aktar- dım. Bu cemiyet son derece özgür bir arenadır. llgi duy- dular. Zaten böyle "muhabbetlere!" bayılırlar. Ara- mışlar, durumu görüşmüşler. "öen'demiş, "Almanya- ya gidiyorum. Uçak bileti gönderirseniz gelirim.'' Gül- müşler tabii. Meydan boşken atıp tutmak kolaydır. Ama bunlar "kıvırtırken"de pek zorlanmıyorlar... "Sivil paşa" olduğumu görür görmez perhize başla- dım. Neme lazım Maazallah 'böyle göbekli paşa ol- maz" diye bir irade çıkar, doğru Genelkurmay Mahke- mesi'ne. Yazdığımızla, konuştuğumuzla değil; "bizzati- hi görüntümüzle" orduyu küçük düşürmüş olabiliriz (Sevgili ismail ve Cengiz'in kulakları çınlasın: Olmayabi- liriz de...) Böyle görüntüler, özgürlükçü demokrasiyle katiyen bağdaşmaz... Insanların tavır ve tutumlarını anlamakta gerçekten çokzorlanıyorum Acaba Erhan Akyıldız'ın yaptığı prog- ram mı insanları askerlıkten soğutur. Erhan Akyıldız'a yapılanlar mı? Bu sorunun doğru yanıtını Ayşegül bile bilir. Bu programı izlememiştim Ama Akyıldız'ın birçok programını, büyük bir zevkle izledim. "Akıllıya hasret kaldığımız" kaypak bir ortamda, büyük bir gazeteci Er- han Akyıldız. Bu davanın sonunda ne olur, bilemem. Ama şimdiye kadar yaşadıklarını da asla hak etmemişti. Vallani benim "sivilpaşalığm"yetkileri içindeolsa, der- hal serbest bırakır, bin kez de özür dilerdim. İnsanları anlamakçok zor. Neyin kavgasını yaptıkları- nı bilenlere lafım yok. Ama birileri, bir şeyler yapıyor olmak için, özgün görünmek için. bindikleri dalı kesiyor. işte asıl tehlike buradan geliyor. Konser Yaralı Boşnaklara yüz milyon lira toplandı tstanbul Haber Servisi - Ulus- lararası Lions yönetim çevresi- nin Bosna Savaşı'nda yarala- nanlara yardım amacıy la düzen- lediği ve AKM Büyük Salon'da gerçekleştırilen konserden yüz milyon lira gelir sağlandı. Kemancı Ayla Erduran ve pi- yanist Ayşegül Sanca'nın Jean Sebastian Bach'ın •"Aria"sını yorumladığı konsere. Bosna- Hersek Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosu Mustafa Dzon- lagle. fstanbul'da ikamet eden çok sayıda büyükelçilik ve tem- silcilik yetkililen, Harp Akade- milen Komutanı Orgeneral Kemal Yavuz. Akademiye men- sup yaklaşık 200 öğrenci. öğre- tim üvesi ve davetliler katıldı. Siııeıııaya savaş yıllarıııda başlamışb TLRHANGÜRKAN "Sahneye 1938'de 'Hissei Şa- yia' oyunuyla çıkrım. 'Sürtük* filmiyle de 1940'ta sincmaya başladım. Bu işleri yaparken bahriyede astsubay dım. Tiyat- roda olsun. sinemada olsun çalı- şırken, donanmadaki görevimi de aksatmazdım. Memurin Ka- nunu'nun 'Memur bir menfaat mukabili olmadan güzel sanatla- nn herhangj biriyle meşgul ola- bilir' maddesinden yararlanarak bahriyeden emekli olduğum 1%2 yılına dek hem denizci. hem riyatrocu. hera fîlmci olarak üç işi birden hevesle yürüttüm. Ge- lip beni sahnede izley en, filmleri- mi gören amirlerimdcn, komu- tanlarımdan, hep kıvanc verici. övücü sözler aldım." Onurlu ve saygın Yıllar önce bir fılm setinde ayaküstü yaptığımız söyleşıde yıllann karakter oyuncusu Hu- lusi Kentmen, yaşamöyküsünü anlatırken özetJe bunlan söylü- yordu. Türk sinemasırun 400'- ün üstünde fılmine imzasını atan "Hulusi baba"sı artık yok. 81 yaşında ecele yenik düşüp perdeyi kapatan ünlü sanatçı- dan geriye, hiçbir zaman siline- meyecek acı-tatlı anılar, beyaz perdede canlanacak silik gö- rüntüler, onurlu ve saygın bir ad kaldı. Kentmen'in yitişiyle Türk tiyatrosu ve Türk sinema- sının asırlık bahcesinden gör- kemli. ulu bir çınar daha devril- miş oldu. Uzun boylu. iri yapılı. hey- betli. pala bıyıklı Hulusi Kent- men. daha çok sert görünümlü, ama yufka yürekli zengin işada- mı. milyoner baba rolleriyle değişmez bir kişilik yaratmış, babacan tavırlanyla popüler olmuş. kendini. yaşamını ada- dığı milyonlara sevdirmişti. Çevirdiği filmlerde -galiba 1953'te Şakir Sırmah'mn "Efendilerin Efendisi"nde oy- nadığı kötü adam dışında- hep ıyi kalpli adamlan canlandırdı. Tath-sert karakteriyle yanm yüzyıl Yeşilçam'ın iyi kalpli ba- bası, sonralan dedesi olarak anıldı ve hep öyle kaldı. Gedikli zabit mektebi Hulusi Kentmen, 1912 mayı- sında Bulgaristan'ın Tırnova kentinde doğdu. Posta Telgraf Müdürü Ali Bey'in iki çocu- ğundan büyüğüydü. Kızkarde- şi Saime Kentmen de sanat dünyasını seçip sonradan opera sanatçısı oldu. Balkan Savaşı'- nda ailesiyle birlikte İzmit'e göç eden Kentmen. 1927'de İstan- bul'a geüp Hasköy'deki -o za- manki adıyla- "'Gedikli Zabit Namzet Mektebi". bugünkü Deniz Aslsubay Okulu'na gir- di. 1930da Makine Sınıfı Mo- tor Şubesfni bitınp "Bahriye gediklısi" olarak donanmaya katıldı. Çanakkale Boğazı'nda batan (1953) "şehit" Dumlupı- nar denizaltısında, bundan 60 yıl önce. o zaman yüzbaşı olan eski Cumhurbaşkanı Fahri Ko- nıtürk'ün hizmetinde görev yaptı. Gezici sahne '_ İstanbul Deniz Komutan- lığı'na aiandıktan sonra, tiyat- roya duyduğu sevgiden dolayı Kadıköy Temsil Kolu'nda amatör olarak çalışmaya başla- dı. İlk kez 30 Ağustos' 1938'de Reşit Baran'ın yönetıminde Kadıköy İskele Meydanı'nda kurulan gezici sahnede amatör olarak "Istiklal" piyesinde oy- nadı. İlk önemli rolü "Hissei Şayia" oyunundadır. Oradan Beyoğlu Halkevi'ne geçti. İs- tanbul Lisesi sınavlanna dışan- dan girip kazandı ve bir süre Hukuk Fakültesi'nde okudu. Burhanettin Tepsi Tiyatrosu, SesOpereti'ndeoynadı. 1943te Sadı Tek Tiyatrosu, sonra Ve- dat Örfı Bengü Tiyatrosu'nda oynayan ve yeniden Ses Tiyat- rosu'na geçen Hulusi Kent- men'in tiyatro tutkusu, zaman zaman depreşti. 1980'de İzmir Fuan'nda sahne- ye çıkıp keman çaldı, fıkra an- lattı. Ancak bu işten çabuk usandı. İlkfilm-Sürrük' 1940 yılında Adolf Kömer'in yönetmenliğini yaptığı "Sür- tük" filmiyle sınemaya merha- ba diyen Kentmen. daha sonra rol aldığı ilk "Senede Bir Gün" (bu filmin ikinci çevnminde de oynadı). "İstiklal Madahası", "Çüdıran Kadın". '•Şehitler Ka- lesi", "Çete'\ "Köroğlu", "Er Meydam", "Lüküs Hayat", "Mihriban Sultan". "Dertİi |r- mak". "Düşman 'N olları Kesti", "Meçhul Kahranıanlar", "Geli- nin Muradı", "^ angın Var" "Ayşecik" sensi fılmleriyle bü- yük üne kavuştu. Emekli oldu- ğu 1962'ye dek hem denizci hem filmci olarak çalışan Kenı- men. daha sonra tüm uğraşını sinemaya yöneltti. Sinema dı- şında "Sultanhisar Destam", "Parkta Bir Sonbahar Günü" eibı TV dızılennde de oynadı. 26 Kasım 1938'de Refika Ha- nımla evlenen ve ölünceye dek mutlu bir aile yaşamı süren Kentmen'ın Volkan (1946) adlı bir oğlu ve bir torunu var. Getni gibi ev Emekli olduktan sonra da denizcihği bir hobı olarak sür- dürürken. evinı çıpa. sımit, pu- sula gibi deniz araç ve gereçle- riyle donatan. boş zamanlann- da küçük süs tekneleri yapan, hayalen denizlere açıldığını söyleyen Hulusi Kentmen, iyi bir balık yetiştiricısiydi. Yıllar önce 30'un üstünde akvaryu- munda beslediği 2 bıni aşkın süs balığını sonradan Deniz Müzesi'ne hediye etmışti. Balık tutkusunun yanına kuşvcçiçck merakını da eklemek gerck. TEŞEKKÜR ABİDİN aramızdan aynldıktan sonra, ilgilerini ve yakınlıklannı esirgemeyen, başta Sayın Cumhurbaşkanı ve Sayın Başbakan olmak üzere, tüm Devlet ve Hükümet erkânına, uzaktan ya da yakından, varlıklanyla ve sevgileriyle beni destekleyen, yokluğunu benimle paylaşan tüm dostlara teşekkür ederim. GÜZÎN DÎNO
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle