Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURIYET 16 ARAUK1993 PERŞEMBE
OLAYLAR VE GORUŞLER
Darülfünun'dan üniversiteye
1933 ünıversıtesı, sadece öğretım yapan bır kurum değüdı, tam
anlarruyla demokratık, çağdaş, hümarast bır kültür ocagıydı.
ADNANCEMGİL
I
stanbul Danilfünunu:
18 >uzyılda, çokuş ha-
hndekı Osmanlı Dev-
letı'ıun sorunlanna
çozum arayan padışah-
lar. eğıtıın \e oğretımı
medreselerden alarak, çağdaş bılım
öğretımı >apacak okullar açiîmasını
ıstedıler Bu amaçla Padışah Abdülme-
dt (1823-186 l)'mbuyruğuıle Mustafa
Reşit Paşa ılk '•Darülfünun"u kurdu
Ne var kı, bu kuruluş uzun ömurlu
olmadı Daha sonra dort evreden geç-
tı Son Darulfunun II Meşrutıyet
(1909) donemınde kuruldu 'İstanbul
Darülfüraınu." Oncekılerde olduğu gı-
bı bunda da dınsel bölümler başta geb-
yordu KurtuluşSavaşızaferlesonuç-
landıktan sonra, Istanbul Darulfu-
nunu"nu, TBMM destekledı Cumhu-
n>etın kuruluşundan sonra da 1932
yılı sonuna kadar eğıunıını surdurdu
Bu kurumda bazı yenılıkler olmakla
bırlıkte medrese havası suruyordu
Nıtekım oğretım gorevhlenne "mu-
derris" deruh>ordu Bununla bırlıkte
değerlı hocalar vardı Aynca. Kurtuluş
Savaşı sırasında, kımı hocalann oncu-
luğuyle oğrencıler ışgalcı yabancılara
karşı göstenler düzenlemışlerdı Ne
var kj, sıstem bakımından araştırma-
lar, yaratıcı bılımsel çahşmalar yapıla-
mıyordu Hocalann çoğunun kıtabı
yoİctu Oğrenaler derslerde not tut-
mak zorundaydılar
Ben, 1932 ders yılında bu Darulfîı-
nun'un Edebıyat Bolumu Felsefe Şu-
besfne >azıldım Ilk derslerde olum-
suz bır ızlenım edınmıştım Bır Naim
Hoca (Babanzade Naım Bey) vardı
Başında takke, önunde enfıye kutusu
Metafıak okutuyordu (aslında ıyı
Fransızca bılen, İslam felsefesı alanın-
da genış bılgısı olan bır ınsanmış
Derslennı ağdah bır Osmanlıca ıle ve-
nr, Turkçe ıle felsefe yapılamayacağı-
nı ılen surerdı)
Aynca mantık okutan Halil Nime-
tullah. Sosyolojı ve Pedagojı oğreten
jsmail Hakkı Baltacıoğlu (sonradan
İlahı>at Fakultesı'nde oğretım gorev-
lısı oldu ) Felsefe tanhıne gelen Hilmi
Ziya, Psıkolojı dersı veren M. Şekip
vardı
Şu 1993 yılı: Çağdaş tanhte 1933 >ılı
ıkj önemb olayı belırler İlkı ulkeyı ay-
dınlanma aşamasının koşullanna cnş-
tıren Turkıye Cumhunyetı'nın kuru-
luşunun onuncu yılını, ılcıncısı. Beet-
hoven'ı, Goethe'yı, Kant'ı, Marks'ı
yeüşürmış olan Almanya'yı barbarca
bır ırkçılığa surukleyen Hitler faşızmı-
nın ıktıdara geiışını
Te\hıd-ı tednsat. 1924 - (Öğretımın
bırleştınlmesı). harf de'.nmı 1928 -
(Arap elıfbası yenne Latın alfabesının
benımsenmesı), Turkçe'nın yabancı
sozcuk ve kurallardan annması gınşı-
mı - (1932) gıbı eğıtım ve kultur re-
formlannın oncusü olan Mustafa
Kemai Atarürk'un onensıv le çıkartılan
ozel bır >asa ıle "Darülfiınun" kaldın-
larak "İstanbul Üniversitesi''' kuruldu
Yeni öğretim görevlileri
1933 ders yılının başlannda Nazı
saldınlanndan kaçan Alman bılım
adamlan Turkıye'ye sığındılar Baş-
langjçta sayılan 40-50 kışı kadardı
Bunlar dınsel ınançlanna, sıyasal eğı-
lımlenne bakılmaksızın unıversıte oğ-
retım görevlıbğıne atandılar Yuksek
Matematık Profesoru Von Mieses
anstokrattı Iktısatçı Prof Röpkce, lı-
beral, sosyolojı hocası Prof H. Kessler
sosyal demokrat. dışcılık fakultesınde
gorevlendınlen Prof Kantoıtroitz ko-
munısttı felsefe bolumune Prof Hans
Rekrhenbach ıle Prof Kessler atanmış-
tı
Yeni felsefe hocamız
Ekım ayının bır sabahında kursuye
yeni felsefe hocamız Prof Hans Reie-
henbadı çıktı Ardından da Asıstan
Madt Gökberk (Prof Maat Gok-
berk) geldı Profesorun Almanca ver-
dığj dersı Turkçe'yeçevınyordu
Reıchenbach'ın derslen uç bolumde
toplanmıştı Genel Felsefe (Bılgı Teo-
nsı), Felsefe Tanhı Lojıstık (Matema-
tıksel Mantık) Maat Gokberk ılk ıkı-
sını çevınyordu Lç ay sonunda
doktorasını yapmak ıçın Almanya'ya
gıtmek uzere gore\ınden aynldı
O sırada Alman>a da çeşıtlı dallar-
da oğrenım gormuş olan Nusret Hızır
(Prof Nusret Hızır) Reıchenbach'ın
asıstanı oldu Genış bır ansıklopedık
kulturu olduğu ıçın adı geçen uç dısıp-
lını de aktarmayı surduruyordu Reıc-
henbach'ın ılk derslennı, anlatımında-
kı yalınlıktan oturu bıraz yadırgamış-
tık Çunku o zaman felsefenm guç
anlaşılır bır şey olduğunu sanıyorduk
Oysa Reıchenbach. somut verilerden
yola çıkarak soyut sonuçlara ulaşıyor-
du Aynca kullanılan her kavramın
acık seçık tanımına buyuk onern ver-
mekteydı Onun bu >ontemı oğrencı-
lenn duşunuşunu dennden etkılemıştı
Reıchenbach'ın derslennde tam bır
düşüıune ve tartışına özgüıiüğü vardı
Oğrencılerden bınnın olumlu bulduğu
goruşunu değerlendınr, ozendıncı
sozler soylerdı Yanlış bulduğu duşun-
celen de ıncıtmeden eleştınr duzeltırdı
Prof Kessler ın toplumbılım (sos-
yolojı) semınerlennde de. lıberalızm
sosyalızm. komunızm konulan tam
bırozgurluk ortamındd, ıncelenır, tar-
tışılırdı
Genel felsefeyı ve lojıstıkı seçenler,
vuksek matematık, fızık bıyolojı dalla-
nnda ders gorüp sertıfıka almak zo-
rundaydılar Bunlar. dort yıl oğrenım
gorürlerdı Ben. felsefe tanhını seçtı-
ğjm ıçın uç yılda dıploma aldım
1933 ünıversıtesı, sadece oğretım ya-
pan bır kurum değıldı. tam anlamıyla
demokratık. çağdaş, humanıst bır kul-
tur ocağjydı Ben 60 yıl sonra bugun
de bu unıversıtenın ılk öğrenalen ara-
sında bulunmuş olmanın kjvananı
duyuyorum
Istanbul Unıversıtesı'nın yukanda
belırtılen nıtelıklennın bugun de de-
ğerlendınldığıne bır ornek
"Bilim adamı, genç kuşaklara evren-
sel bilgileri saptırmadan aktaran ve öğ-
rencilernle tartışan fikri hur. vicdanı
hur bir kimse olmaİKİır. Bilim adamı
araştınrken bulgularını konferanslar-
da. seminerlerde tartışabilen, söylem
sahibı. geniş ufuklu bir insan olmaİtdır.
Bu da nıteliklı oğretım uvelerinin veriş-
tinlmesıj le olmalıdır. Turkıye boyle bir
fırsatı ilk kez 19301u \illarda Mustafa
Kemal Ataturk'ün yaşadığı donemde
bulmuşhır..." (Prof Dr Erdoğan So-
ral - Unıversıtelenrruz. II - Cumhun-
yet2 4ğustosl993s2)
Oysa "...Vök adı ile anılan sbtetn
Türkhe'de iinhersite kurumunu ve
kavraraını >ok etmek içindir. İleri sü-
rtilmüş ve icad edilmiş bir sistemdir. Bu
sistem Türkiye'de fıkir ureten butün
odakian yok etme planının bir parçası
olarak yaşama gecirilmiş ve oldukça
başanlı bir şekilde uygulanmıştır."
(Prof Dr Aydın Aybay. YOK değıl
Unıversıte-Cumhunyet 28 Temmuz
1993s2)
ARADABIR
Prof. Dr. COŞKUN ÖZDEMİR
İstanbul Üniversitesi'nde
Rektöp Seçimlepi
Istanbul Ünıversıtesı 17 aralık cuma gunu rektor seçı-
mı yapıyor Bu seçım yazık kı gostermelık bır seçım ya-
sası uyarınca yapılacaktır Aslında anlı şanlı, uluslara-
rası une sahıp Prof Doğramact nın kendılerıne mıllıyet-
çı adını veren tutucu mılletvekıllerı ıle ışbırlığı yaparak
gerçekleştırdığı aldatmaca bır seçım sıstemıdır bu Ata-
ma yerıne getırılen seçıme benzer bu sıstem bıle YÖK u
kaldırma, yok etme sozu veren koalısyon hükumetının
dayatması ıleama Meclıs komısyonlarında lyıce çarpıtı-
larakçıkarılabılmıştır
17 aralık cuma gunu 1500'u aşkm oğretım uyesı 6 aday
seçecek, YÖK bunlardan 3 unu eleyerek uygun gorduğu
3 kışıyı cumhurbaşkanına sunacak, cumhurbaşkanı da
onlardan yıne uygun gorduğu bırını rektor atayacaktır
YÖK un de, cumhurbaşkanının da oy sayısına ve sırala-
masına uyma zorunluluğu yoktur Nıtekım bundan once
yapılan gostermelık seçımde uymamışlardır Bız yıne
de, boyle onaylanamayacak bır yontemle de olsa unı-
versıteye kaybettığı saygınlığı kazandırmayı amaçlayan
bır rektorun, ış başına gelebılmesını dılıyoruz
Unıversıte 12 Eylul yonefıminın getırdığı YÖK sıste-
mıyle buyük, ama çok buyuk bır darbe yemış, bu darbe-
n'n vurucu gucu ıle çok şey yıtırmıştır Moral yönden
olduğu kadar, her yonden ağır bır yıpranmaya uğramış-
tır unıversıte Bılımın bılımsellığın, demokratık, özerk
yönetım bıçımınm ustunluğu erdemı gozardı edılmış,
sıyasal ılışkıler çıkara dayanan gruplaşma ve dayanış-
malar one geçmıştır Yıne antılaık guçler bu donemde
unıversıtelerde onemlı yerler edınmışlerdır YÖK sıstemı-
ne gore buyuk yetkılerle donatılan kadroları ve parasal
olanakları ellerınde bulunduran rektorlerın keyfı ve antı-
demokratık o derecede adaletsız davranışlarına aıt
sayısız ornekler kamuoyuna yansımış, kuşkusuz yol-
suzlukların bırçoğu da korkudan, çekıngenlıkten açığa
çıkartılamamıştır Anadolu unıversıtelerınde konuşmak-
tan urken oğretım uyelerının sayısı az değıldır
istanbul Ünıversıtesı Rektorluğu'nun saygınlığına tyı-
ce golge duşurecek sayısız usulsuzluk ve yolsuzluk bel-
ge ve kanıtlarla ortaya atılmıştır Sadece uluorta ve bır-
bırının ardına verılen doktora ünvanları, cıddıyetten
uzak bır davranıştır ve kendı başına istanbul Unıversı-
tesı'nın ıtıbarını sarsmaya yetecek nıtelıktedır Daha
otesını burada saymadan yeni rektörün, butun bu olum-
suzluklara duyarlılıkla yaklaşacak bır bılım adamı kışılt-
ğı ve nıtelığı ıle ortaya çıkmasını, Istanbul Unıversıtesı'-
ne yenıden saygınlık kazandırmasını, tum ulkede ozerk,
çağdaş, bılıme bılımsellığe oncelık veren demokratık
bır unıversıte kurulması, YÖK ucubesının kaldırılması
ıçın çaba gostermesını dıleyelım ve ona butün gucu-
muzle destek verebılmeyı umutedelım
OKURLARDAN
Umutcellatta mı?
Ulume yargılı ınsanoğlunu olum cezasıy la "ıslah etmek"
kurarru yuzvıllarca uygulanmış olmasına karşın "idamı
gerektirir"suçlarda bır azalmanın olmaması, bu cezanın
hjçbır etkısı bulunmadığını somut olarak ortaya
koymaktadır
Bu ceza, ınfaz hukukunun en eskı temel amaanı
sağlay amamıştır Olumlu ınsanın bınbır ozv enyle
oluşturduğu ınsanhk değerlen ınfaz hukukunda da ınsana
yaraşır çok daha guzel. anlamlı. etkılı. akılcı amaçlara
yonelmıştır Suçluy u cezalandınrken onun özundekı ınsanı
yenıden kazanmak amaa, çağdaş ınfaz hukukunun
vazgeçılmez ılkesıdır
Bu bağlamda ınsandan v azgeçmenın ınsanhktan v azgeçmek
olduğu, cezalandırmanın ınsanıleşmesınde ulaşılmış bır
büv uk kazanımdır
At resmı yaparken belkı ayırd edılmez ama, asmakla
beslemek arasındakı tercıfı sorunu ınsandan vazgeçmeyı
seçerek cellaıa umut bağlayanlann sorunudur
İdam gomleklennı ınn v e kan kokusuy la yenıden ortaya
getınnck ıstey enler bır kez daha ıy ıce duşunmelıdırler,
onemlı olan ınsana olumu goze aldıran koşullan yok ederek
ınsanı yaşatmak mı. yoksa ınsanı yok ederek ınsanbktan
v azgeçmek mı''
Insandan umut kesılmeyeceğıru bılenler ıçın basıt bır soru,
yanıtıru yıllann bıze öğrettığı
Mucize Özünal
Aydın Barosu
TARTIŞMA
CUMHURBAŞKANI GAZİ M.pMAL
PAŞA'MN S0NBAHAR GEZÎLERİ
Nuri Onat (Y a> ına hazırlay an)
30 000(KDVıçınde)
Çağdaf Yaymları Türkocağı Cad İ9-41 Cağaloğlu-İsumbul
ödemeügöoderilmez
Terörü demokrasi önler
lum cezası
çığirtkanlan
çoğaldı Bu
cezanınçok
sayıdavenlmesı
ve ınfaz
edılmesıvle. terorun ustesınden
gelınebıleceğıne kıtlelen
ınandırmak ıstıyorlar Teror,
olüm cezalan venlerek
bastınlamaz Teronst. yıldınyı
ve bunun bır parçası olarak
olumu oldurmeyıgozealan
kışıdır Buceza.onu
korkutmaz Olum cezası var
drverek tesbm olmuş
teronstlere ılışkın ıstatıstıkı
venlerbulunmuyor Buna
karşıbk. olum cezası jururlukte
olmasına karşın, teronzmın
gıderek yukselen bıreğn
ızJedığıgozlenıyor Demekkı
olum cezası-kı hukuk
sıstemımızde bu ceza ıle
karşılanan pek çok suç tıpı
halen yururlüktedır- teror
suçlannda caydına ışlev pek
goremıyor
Teronzmı onlemcde şaşırtıcı
gozukse de tedavı revetesı,
demokrasının
kurumsallaştınlmasıdır Daha
fazla ozgurluk herkesın.
dıledığını ozgurce
soyleyebılmesı terorun
panzehındır Bu ozgurlukte.
temel sınır. y ıldın yöntemlenne
ver venlmemesıdır. bır goruşu,
silahla.zorkullanarakvb ıle
dayatmamak.ama banşcıl
yöntemlen kullanmaktır tek
meşnı sınırlama olçutu
1980'lı yıllann başında
Fransa'da olum cezası butun
suç tıplen ıçın kaldınlmıştı
Fransa'da. o donemde de,
öncesınde ve sonrasında da
teronst nıteliklı etkınlıkler
vardı Ama yıne de olüm cezası
kaldınldı Başkan
Mitterrand'ın Adalet Bakanı
Robert Badinter, Mayıs 1982'de
Avrupa Basın Kulübü'nde
verdığı bır yanıtta şoyle
dıyordu "Açıkçaifade
erinelivim ki. ölum cezasının
anlamı olma\an bir alan var ise o
da terori/mdir. Bildiğimiz gibi
teröristler. ölumderı
korkmamaktadııiar. Onlar,
ölümu onceden kabul
etmişlerdır. Bu denevimi
Alman> a >e İsrail > aşadılar. Bir
İsrail dev let adamı bana şu
izabatı verdi: Teröriste ölüm
cezası \ermekle onu derhal bir
kahraman > apıv orsunuz. Idam
edilen bir tcroristin >erini yirmi
genç alıyor. Ölen terorist,
bırden. hak etmediğı bır şohrete
ulaşıvor, adeta kutsallaşıyor.
Oysa terorizm bir barbarhk
ola> ıdır. Teroristi zaman içinde
çûrutmek gerekir. Baader'in
(\lman\a'daki Baader
MeinhofTorgutunun lıderi.
MSG) olumunde de av nı şev
olmadı mı? Gençeler, bu iğrenc
caninin kim olduğunu unuttular
ve onu bir kahraman gıbi
görmeje başladılar." (Bakanın
demeaıçınBkz Semıh
Gunver "Ölum Cezası
Avrupa ve Turkıye"
"Cumhunyet Gazetcsı. 28
Temmuz 1985. sf 2)
Fransız Adalet Bakanı şu
uv anyı da sozlenne eklıv ordu
"Terorizme karşı mucadelede
onun oyununa gelmememiz \ e
ona başarn a ulaşma şansını
kendi elimizle hazırlamamamız
lazımdır."
Almanya'da İspanya'da
gıderek yoğunluğu azalma
eğnsı çızen, ama buna karşm
yınedevarbğını surduren
teronzm olgusu
bulunmaktadır Bu dev letler de
olum cezasını tumden
kaldırmıştır Almanya'da. 1949
tanhlı anayasa ıle bu ceza tanhe
gomulmuştu V ıllarca Baader
Meinhoff orgutu veonun
yarattığı terorıle mutadele
edıldı Ama.ne
vonetıaler sıyasetçılervenede
Alman halkı. olum cezasını
Milletinvekilleriiletın vekıllen
yalnızca y enı
yasalar
•^ ğm ya
I ^k / 1 ya
I \f myfp
I wf m olanlan
-JL. T -J^enılemek ıçın
deçabşırlar
Milletin vekıllen "yasama
organı" olarak Yüce Meclis'ın
çatısı altında her gun çığkofte
yemez, yakın dovuş çalışmalan
ve Türkçenın zengınlığını
kanıtlayan atışmalar da
yaparlar
Mılleün vekıllen. "yasadevleti"
ıle "hukuk devleti" farkını ve
anlamını elbette bıhrler
Vekıllık gorevıne
katlanmalannın nedenı,
"yukselen degerlere" olan
ınançlandır
2000"b yıllara hazırlanmak
savının ılk ve somut kanıü,
çağdaş bır anayasanın oncusu,
meclısı. hukunîeü, başbakanı.
cumhurbaşkanı olabılmektır
Milletin vekıllen, yeru bır
anayasa ıçın verdıklen sozu
unutmamışlardır Bugune
kadar yeni bır anayasa
yapılamamasının nedenı, 12
Eylul hukukunu yaşatmak
ısteğı değıl, toplumun spor
karşılaşmalanna olan ılgısını
dağıtmamak duşuncesıdır
Milletin vekıllen. topluma
saygıbdır
Çağı yaşamadan "çağ
atlamak" öykusune anne
sev eısıyle dev am eden
başbakana u
öl de olelim" dıve
haykıranlarıçınde milletin
veİullennm de bulunduğu.
sadece bır şoylentıdır
"Öl de ölelim" haykınşlannın.
"asaiım asalım"çîğlıklanna
donuşmesının yalnızca bır
zaman sorunu olduğunu,
milletin vekıllen çok ıyı bıhrler
Yargının olüm cezası karannın
uygulanması konusunda.
"Kuvvetler Aynlığı İlkesi"nı
anımsay anlar. "Y argının
kararma saygı duymalıv u"
dıyenlerde milletin vekıllendır
Yargının veyargıçlann
eleştınlere hedef olması da
yasama organının sorumluluk
anlayışının. "biz yapmadık o
yaptı" mantığıyla sınırlı
oluşundadır"
"Biz TevTat'ta İsrailoğullarına
farz kıldık: Can cana, goz goze,
burun bunına, kulak kulağa, diş
dişe karşıdır. S aralar da
ödetilir. Her kim onu affederse,
kendi gunahı ıçin kefaret olur.
Her kim \llah'uı ınzal ettiğı ile
ıstemenobetlenne
tutulmadılar İspanya'da.
v ıllarca Franko faşızmı
vaşandı Baskının.ışkencenın
ozgursuzluğun her turu. bıçımı
vardı olumtezasıyururlukte
ıdı Nekı. butun bu dev let
yıldınsı. sadece aynlıkçı
hareketlenguçlendırdı Sonra,
Franko faşızmı dev nldı
demokrasıvegeçıldı 1978
tanhlı demokratık anayasa
vururluğekondu Buanayasa
ıle olum cezası kaldınldı
Bugun Ispanya. teronzmı,
demokrasıyleaşmış,
aynlıkçılığı. demokrasıy le
ıçınde sındırmış, entmış bır
ornek modeldıyesunuluyor
Halen. yer yer ozellıkle Bask
mıllıyetçılen teror yöntemlenne
başvuruyorlar Nekı hıçbır
Ispany ol kalkıp "ölum cezasını
geri getirin" dıye tutturmuy or
Tam tersıne. Ispanya'dan
a\ nlmay ı savunanlar -evet
yanlışoİcumadınız-
İspanya'dan aynlıp bağımsız
bır devlet kurma gonışunu
s>av unanlar, bugun İspany a
Parlamentosu'nda temsıl
edılıyorlar sıyasıpartılenvar,
seçımlere gıny orlar,
mıtınglerde, TV'de. başında
konuşuy orlar. y azıy orlar
Parlamentoda goruşlennı
açıklıyorlar Ispanya
Başbakanı kalkıp da "Biz
parlamentomuzda aynlıkçılar
istemiyoruz. bunu dedirtmev iz;
bunları dışan atmalıyız,
dokunulma/lıklarını
hukmetmezse işte zalimler
onlardu-"(Kuran Maıde 45)
"Kısasta akıl ve gönül sahipkri
için hav at t ardır ve ktsasın
emredilnıesı sakınıp korunmay ı
sağlamak ıçındir" (Bakara
179)
"Kuranı Kerim, karilin
bağışlanması ıçin gayret ve
temennidc bulunmakla birlikte,
onu af vetkisinın. yalnız \e
y alnız maktul tarafına ait
olduğunu doğal bır kanun olarak
tespıtedıvor Buvaradüış
kanununa dayanarak diyebiliriz
ki gunumuzde olum cezaiarının
kaldırılması yolundakı çabalar
fıtrat (y aradılış) kanunlarma
aykmlık ve zulümdür" (Dr
YaşarNunÖzturk
Kuran dakılslam,s 681-685,
Yeni Boyut Yayınlan,
İstanbul. 1992)
Kısasın ıcrası, Müslüman
topluma ve kamu otontesıne
"farz", yanı Tann'nın emndır
Babası cumhurbaşkanı.
başbakanı anne olan
nufusunun
O
o99 uMusluman
kabul edilen ulkede. tum ılke v e
dev nmlenyle Atatûrk
Cumhunyetı'nı ozellıkle de
laıklık ılkesını ve laık hukuk
sıstemını, milletin vekıllennın
kaldırmalıvız"demıyor Yahut
nc Ispanya Kralı, ne Başbakanı.
nedeGenelkurmay Başkanı
ortav a atılıp " Av nlıkçılar.
boluculer parlamentoda; bunlar
hakkında kovuşturma açılsın,
dokunulmazlıklan kaldırılsın ve
> argılansın: bunlar bolücudur,
tehlikelidır. bunları olum cezası
istemiv le y argılay alını; ölüm
cezasını geri getirelim; bunları
ulüme mahkum edıp tasfiye
edelim" demıv orlar Dıkkat
edın kı soz konusu sıvasetçıler
başka ulkelerdekı gıbı gerçek
goruşlen belırsız kalmış kışıler
dedeğıller. adıylaadlı,
aynlıkçılıktan yanalar. bunu
savunuy orlar Amahıçkımse,
yıne de olüm cezası isteme
nobetlenne tutulmuyor
Teronzm. hem de can v e mal
varlığına vonelıkenşıddetb
suregıden uygulamalanyla
Ingıltere'dedevar Bu ulkede,
olumcezasi 1%5'te kaldınldı
1983'te, bu cezay ı yenıden
yururluğe koymak ısteyenler
çıktı IngıltereParlamentosu.
bu ısteklen reddetu Kımse.
olum cezası yenıden getınlsın
dıye kendını paralamıyor
Çunku İngjlızlerdeşu gerçeğı
çokıyıkavradılar Olum cezası
teror sorununun tedavısı
değıldır
Türkiy e'de şimdi, sağduyu,
soğukkanlılık, her zamandan
daha çok gereklı.
Doç.Dr. Mehmet Semih
Gemalmaz
koruy acaklanna olan
ınanamız yine de tamdır
Çunku onlar. Ataturk
gençüğıdır Çunku onlar.
Ataturk gençlığının denetımı
altındadırlar
Ölum cezalannın yenne
getınlmesıne karar vermek
yetkısı, Yuce Meclıs'ındır (AY
md 87)
Yasa onermeye Bakanlar
Kurulu vemılletvekıllen
yetkıhdır(AY md 88 1)
Devletın temel amaç ve
gorev len ınsanın maddı ve
manevı v arbğının gebşmesı ıçın
gereklı koşullan hazırîamaya
çabşmakür(AY md 5)
"Asmayalnn da besleyelinı mi"
mantığıyla, toplumsal banş ve
huzurun ancak olum
cezalanyla gerçekleşebıleceğıne
ınananlar, olumle
karşılaşmadanevvel ölmeyı
dıleyenler Haydı bakabm,
onu bır kez daha gozunuzle
goreceksınız y a da çağ atlayan
( )ulkemızde. olumuTann'ya
bırakıp. "ölüm cezasını"
kaldıracaksınız
Av.HulusiMetin
İstanbul
PENCERE
Suç Çocukta mı, BOyfikte
ıra?_
Serdar Gflreş (Genelkurmay Başkanı Doğan GOreş'•
ın oğlu) bır soruna donüştu Anlaşılan bu çocuk haylaz,
tembel avare, sorumsuz delıfışek Toplumda bu turden
genç pek çok Yakınımızda, aılemızde, hısım akrabamız-
da, konu komşumuzda, koyumuzde mahallemizde ava-
re ve haylaz delıkanlıdan geçılmıyor, nüfus patlaması,
servet-sefalet çelışkısı, hızlı zengınleşmeler, ana-baba-
nın yanlış eğıtımı. televızyon kulturu ve kotu ornekler
çocukları yanlış yollara surukluyor
Haylaz ve serserılığe yatkın çocuk sıkıya alınır, yakın-
dan ızlenır, cezalandırılır, "ne derdivar?"öğrenılır, ruh-
sal duğumlerını çozmek ıçın çaba harcanır
Serdar uçuk
Sorumsuz
Babası Genelkurmay Başkanı olan bır delıkanlının,
davranışlarına herkesten çok özen gostermesı gerekır-
ken, Serdar bunun tersını yapıyor
Kendısıne de yazık edıyor
Doğan Gureş yarın oburgun emeklıye ayrılınca, Ser-
dar bugunku çevresının nasıl değışeceğını gozlerıyle
gorecek Geleceğını şımdıden kendı ellerıyle yok edn
yor, ılerde başını dovecek ama, ış ışten geçmışolacak
Ne var kı bu yazıda Serdar'ı değıl, yaşadığımız toplu-
mu ele almak daha doğru olur
Çocuğun suçu yok
Pekı babasının var mı?
Bılmıyorum
Her çocuğa anası babası gözü gıbı bakar, Serdar şı-
martılmış olabılır
Ama, buyetmıyorkıi
Serdar Gureş, Istanbul Ünıversıtesı Devlet Konserva-
tuvarı nda beş yıldan ben okuyormuş Bu çocuk orduev-
lerı kesımındeolaylarçıkarmıştı meğerokulundadabır
soruna donuşmuş, sonunda hocaları dayanamadılar,
bır basın toplantısı yaparak olanbıtenlerı ortaya doktu-
ler Açıklanan gerçekler karşısında ınsan kuçük dılını
yutuyor, ne soyleyeceğını bılemıyor 'A dan Z'ye kadar
her şey bozuk'' dıyen rahmetl ı Başbakan Refik Saydam,
gelsın de bugunku Turkıye'nın halını gorsun' Serdar
Gureş e Istanbul Ünıversıtesı Devlet Konservatuvan'-
nda oyle ayrıcalıklar tanınıyor kı ış, adıyla sanıyla bır
rezalete donuyor Çocuk başanlı olamadan konservatu-
vara gırıyor okula devam etmeden sınıfını geçıyor, ya-
sa, tuzuk, yonetmelıkler çığnenıyor
Kim yapıyor bunları''
1988 yılırida başlayan olayın baş sorumlusu zamanın
Istanbul Ünıversıtesı Rektoru Profesor Cem'l Demiroğ-
lu; ardından da bır suru hoca gelıyor
Profesor Cem'ı Demıroğlu'nun baskı ve kayırmaları
hıç durmuyor eksılmıyor "skandal" gun geçtıkçe yo-
ğunlaşıyor unıversıte yonetımı, Serdar Gureş'e "ıttı-
mas' ustune ' ıltımas"Xa sınır tanımıyor, çocuk son sını-
fa parmağını kımıldatmadan gelıyor
•
Serdar'ın oğretmenlerınden tıyatro oyuncusu Mahlr
Günşiray anlatıyor
' - Serdar Gureş benım dersımden devamsızlık nede-
nıyle sınıfta kalmıştı Bana gelıp 'Hocam benım devam-
sızlığım hangı gunler' dıye sordu Gunlen tek tek defter-
den bakarak saydım Not aldı Bır saat sonra Askerı
Hastane den bu gunlerde hasta olduğuna ılışkın rapor
getirdı "
Evet, oyle anlaşılıyorkı Serdar suçsuz
1
Çunku boyle bır toplumda, dehkanlının yolunu yorda-
mını şaşırıp sapıtması ışten değıldır
Çurumuşuz
Yukselen değerlerımızın kokuşmuşluğunda gençleri
de baştan çıkarıyoruz
VEFAT VE BAŞSAĞLIĞI
Cemıyetımız uvesı deecrlı arkadaşınuz, Basın Şeref Kartı sahibı
AYHANBAŞOĞLU
(Ressam)
14 Aralık 1993 gunü vefal etmışür
V efatı camıamızda buyuk uzüntü >aratan Başoğlu'nun oenazesı 15
Arahk 199^ gunuÇanakkaleŞekıpPaşa Camn ndekı ıkındı namazını
müteakıp kaldınlarak ebedı ıstırahatgahına tevdı edılmışür
A) han Başoğlu na Tann'dan rahmet aılesı ve ûyelenmıze başsağlığı
dılenz
TÜRKtYE GAZETECtLER CEMİYETt
ANMA
SENÎHAHASKÖK
aynhşının 5. yılında senı
sevgıyle. saygıyla anıyoruz.
16.12.1988
SABİHA TÜREOĞLU - AYHAN KüRTOĞLU
TEŞEKKÜR
Eşım MÜYESSER GL"RTÜRK'u Çukurova Ünıversıtesı
Balcalı Hastanesf ndeengın bılgı ve becenlen ıleamelıyat
ederek sağhğına kavuşturan rektor vekıh
Prof. Dr. NİHAT İYİDOĞAN
ıle
Prof. Dr. TURAN ÇETİN'e,
vakın ve dost ılgılen ıle bızlen mutlu eden
Prof.Dr.TÜMERULLSa,Prof Dr REHA
ÖZKEÇELJ'ye.Prof Dr İLHANSUNGUR'ave
kadın-doğum bolümunun değerlı hekımlen ve hemşırelenne
yurekten teşekkur edenm
SAMİGÜRTÜRK
Emekli Öğretmen
İngılızceyı çok hızlı oğrenın. sızı Amenkalılarla
konuşturalım
BahanyeCad 62/3
Tel-3495938
Danışın, oğrenın, korunun
AIDS SAVAŞIMDERNKÎl
Telf 533 47 73