Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURIYET 14ARALIK1993SALI
OLAYLAR VE GORUŞLER
Tüneldeki Yılan...
Avrupa ekonomılennın 1970'h yülarda başlay an ekonomık
bunaîımı aşması ve Atlanük otesı ülkelerle rekabet edecek boyutlar
kazanması. ancak AET ıçınde bütünleşmenın (entegrasyonun)
sağlanmaayla olanaklıydı.
Prof. Dr. ERDOĞAN SORAL
1
944 yıhnda Bretton-
Woods'da ımzalanan
uluslararası para anlaş-
masıyla ABD Dolan.
alün esasına dayab
"dünya parası" konu-
muna getınlıvordu Savaş sonrasında
çokmuş dunya ekonomısıne can suyu
vermek kararlılık kazandırmak ve
dunya tıcareünı gehştırmek ıçın ulus-
lararası para sıstmını >enıden kurmak
ve orgûtlemek gerekıyordu Bu yol-
dan dun>a ekonomısının uç onemlı
sorununa çozum getırmek ıstenıyor-
du
- Lluslararasıödemeterdengesiso-
runu çözumlenmelıydı
- Dün>a tıcaretındekı gelışmelere
koşut olarak yeterlı mıktarda likidite
(rezerv para) sağlanmabydı
- Anahtar para durumuna getın-
len dolar güvenilir bır para olmabydı
Bu uç sorunun çozumu ıçın gelıştın-
len sısteme "altuı döviz sistemi" denıl-
dı ABD Dolan, bu sıstemde alüna
donuşturulebılen anahtar para duru-
muna getınldı Kasalannda dolar bu-
lunduran uye ulkelere ıstedıklennde
Amenkan Merkez Bankası sıstemıne
başvurup, dolan altına çevırme ola-
nağı sağlandı 1 ABD Dolan'nın altın
cınsınden değen 0 886 gr 14ayarsaf
altın olarak saptandı Bunun karşıb-
ğında anlaşma>a ımza koyan ulkeler
rezerv lenndekı altınlan ABD Merkez
Bankası sıstemıne devredıyorlardı ve
anahtar para ya da ABD Haane bo-
nolan alacak senetlen vb değerlı kâ-
ğıtlar ahvorlardı Sıstemın ışlerlığıru
sağlamak gorevı Bretton-NVoods'da
kurulan Lluslararası Para Fonu'na
(IMF) venlı>ordu Bu gorevlerden
önemlılen şunlardı
- Anlaşmayaımza koyan ulkelenn
(*) paralan, dolann değenne gore enı
+ % 1 ust ve % 1 alt sınırlarla bebrlen-
mış bır tunelın ıçmde değjşım göstere-
bılecektı. ulusal paralan yılan, bunla-
nn değışım marjlannı tünel sımgelı-
yordu Yılan, bukuşak ıçınde kıvnla-
bılırdı Tuneb debp başını çıkarması,
bır başka soyleyışle ulusal paralardan
bınnın ıçende ya da dışanda değer yı-
tırmesı durumunda ortaya çıkacak dış
açık va da fazlahğı gıdermek, odeme-
ler bılançosunu dengelemek ıçın IMF
devreye gınyor, gereklı parasal ope-
rasyonu yenne getın>ordu Uyeülke-
ler onun olurunu almadan paralannın
dış değennı duşuremıyorlardı Devalü-
asvona \a da revalüasyona gıdemıyor-
lardı Bu yoldan dun>a ücaretındekı
haksız rekabet onlenmek ıstenıyordu
- ABD, emısyona surduğu her do-
lar karşılığında. dolann, alün değen-
nın 1 4 kadar altını karşılık olarak
rezevlennde bulundunnayı taahhut
edrvordu Bunun anlamı. rezevlennde
tuttuğu alünın ancak dört katı kadar
anahtar parayı dünya pıyasalanna su-
nabılmektı ABD, bu sınırlar ıçınde
anahtar para emısyonunda bulunabı
lecektı IMFbunudadenetleyecektı
Bu denetım sağlanamadı Dun> a tı-
caretındekı hızlı gehşmeve koşut ola-
rak ABD, anahtar para ($) sunumu-
nu, karşılık oranını duşurerek gıderek
arttırdı Bu yoldan önemlı kazançlar
sağladı (ucuz ıthalat) Ne var kı eko-
nomıde açık ne denlı zararlı ıse fazla
da o denlı zararlıydı Ekonomı kuram-
lan "kıvam-optimum" kavramı uzen-
ne kurgulanmıştı Dolar bolluğu,
dolar enflasv onu demektı Dolar ulu-
sal duzeyde değer yıtınyor. ABD'nın
ıhracatı İuzla genlıyordu Uluslararası
platförmda dolar, bır spekulasyon
aracı halıne gelmışü Ulusal kredılere
uygulanan faız oranlan, dolarla ven-
len kredılere uygulanan faız oranlann-
dan daha yuksektı Dolar güvenilir
para nıtelığını 196O'lı v ıllann sonlanna
doğru yıtırmışü 1968 de Bretton-
VVoods'da kabul edılen ° o 1 alt ve ° o 1
ust sınırlar O
o2 25"e çıkanldı Yılan.
artık enı ° o4 50 olan bır tunelde gezı-
nebılecektı ABD. 1971'deSmıthsonı-
an Anlaşması ıle dolann altın komerti-
bilitesini kaldırdı Dolann altın kon-
vertıbılıtesının kaldınlması Lluslara-
rası Para Sıstemfnın çökmesı demek-
tı Dunya ekonomısının kuralsızlığa
(dereguiatıon) dayalı lıberal kapıtalız-
me tekrar donmesı demektı Yılan
tunelsız bır alanda, hafif Batı muzığı-
nın eşbğınde seyıralenne parmak ısır-
tacak gorkemlı dans gostenlen sergılı-
yordu Ulusal paralar bırer bırer
dalgalanmaya bırakılmıştı Sıstemın
çokuşu sıcak gecen 1972 yıbnın Ağus-
tos ayında ABD Dolan'nın devalue
edılmesıyle resmen onaylanmış olu-
yordu
AET ve yılan
Avrupa ekonomılennın 1970 b vıl-
larda başlayan ekonomık bunaîımı
aşması ve Allantık otesı ülkelerle reka-
bet edecek boyutlar kazanması. ancak
AET ıçınde bütünleşmenın (entegras-
yonun) sağlanması>la olanakbvdı
Bunun ıçın ıkı önemlı sorunun çozum-
lenmesı gerekıyordu Bınncısı \\-
rupa nın gebşmiş sanavı ulkelen ara-
sında ekonomik karariılığın sağlanma-
sıydı Avrupa paralannın değerelen
arasmdakı uyumluluk ekonomılerde-
kı kararlıbğın belırgın sımgesıydı Bu
sorun, Avrupa Para Sistemi (SME)
ıçınde çozümlenecektı İkıncısı. Avru-
pa ekonomılen arasında yapısal
uyumluluğungerçekleşmesı>dı Ikı so-
run arasındakı karşıbklı ılışkı ırdelen-
meden başanya ulaşmak olanaksızdı
O nedenle Avrupalılann yılanı başıboş
bırakmalan kurtlarla dans etme>e
kalkışmalan olurdu Avrupa, boyle
bır dansı başaracak kadar guçlu değıl-
dı ABD'nın dumen suyundakı Ingıl-
tere'nın AET'ye uyum sağlaması za>ıf
bır olasılıktı \vrupa nın az konuşan
çok çalışan Kuzey ulkelenyle. az çalı-
şan çok konuşan Guney ulkelen ara-
şındakı uyum nasıl sağlanacaktı0
Bu
koşullar altında Avrupa Para Sıs-
temfnın (SME) yaşaması ve Maast-
ncht'te bebrlenen takvımın u>gulan-
ması gıderek zorlaşıvordu Ortak para
bınmıne geçış Avrupa'da yaşanan
ekonomık durgunluk (recessıon) ne-
denı>le 2000 yılına doğru ertelenırken.
ekonomık ve parasal bırlık stratejısı
tartışma gundemıne gınyordu
Bu noktaya, AET ekonomılen ara-
sında gozlenen uvumsuzluk ve Avru-
pa paralan arasındakı kararsızlıklann
sonucunda gelınmıştı AETnın uygu-
lamaya çalıştığı kontrollu dalgalanma
onerisine benzer bır kur sıstemıvdı Bu
sıstemde hem tunel hem vılan vardı
AET paralan %2 25 alt ve o
o2 25 ust
sınıra sahıp %4 50 erunde bır tunel
ıçınde dalgalanabıleceklerdı Sıstemın
yukanda behrtılenden tarkı. ulkelenn
hıçbınnın parasının altın esasına bağ-
lanmamış olması>dı Tunelın dışına
çıkan bır ulke parasını tekrar tunele
sokmak, AET ıçınde guçlu parava sa-
hıp ulkelenn mudahalesı ıle gerçekle-
şecektı
Orneğın. değer yıtıren ulkenın para-
sı. anılan ulkelenn guçlu paralanyla
pıyasadan emılecek ve doğan denge-
sızlık ortadan kaldınlacaktı Bunun
ıçın AET ekonomılen arasında yapı-
sal uyumluluk Maastricht 4nlaşmasT-
nda bebrlenen takvimde sağlanmalıy-
dı Bu olmadı Once İngılız Sterlını
öbur paralar karşısında değer yıtırme
surecıne gırdı O nedenle SME dışına
çıkanldı. o
ol0 oranında devalue edıl-
dı Bunu Italvan Lıretı. Ispanvol Peze-
tası ve Portekız Eskudosu ızledı
Almanya. parasının dış değennı ko-
rurken, mark Alman pıvasalannda
değer yıtınyordu (1992 enflasyonu
%4"un uzenndeydı 199^ enflasyon
bekleyışı bunun da uzenne çıkabıbr-
dı) Fransız Frangı ıç pıvasada değen-
nı korurken (199^ enflas)on beklevışı
o
o2 dolayındadır) dış değennı vıtın-
yordu Fransız hukumetlen bunu her
ne kadar spekulatıf ışlemlere bağladı-
larsa da sorunun ozunde Fransız eko-
nomısındekı venmduşukluğu>atıvor-
du \ eniden V apdanmada geç kalmış
olmalan vatıvordu Ne var kı SME'-
nın yaşamı ıçın frangın. sağlam kal-
ması ve dış değennın duşurubnemesı
gerekıyordu Bu da ıhracatın azalma-
sına ve urelımın daralmasına >ol açı-
yordu Işsızlenn sayısı dort mılyonu
aşmıştı Bunun ıçın Almanlann faız
oranîannı duşurmelen ıstenıyordu
Oysa Almanlann derdı farklıydı Al-
man Markı'nın başına gelen, ıkı Al-
manya'nın bırleşmesıyle orta>a çıkan
harcama fazlasından doğuvor, para
arzının genışlemesınden kaynaklanı-
vordu Alman ekonomısı enflasyona
rağmen yetennce buyumüyor. ozellık-
le ulkenın Doğu kesımınde ışsızlık hız-
la artıyordu 1993 hesaplamalanna
gore Almanya'dakj ışsız sayısı ıkı bu-
çuk mılvonu aşmıştır Abnanlar eko-
nomılennı canlı tutmak zorundadır-
lar Yuksek faız oranlanna karşın
mabyetler Fransa dakınden daha du-
şuktur Ve daha onembsı, Alman eko-
nomısi Atlantık otesı ulkelerdekı
ekonomık gelışmelere daha bağımh-
dır ABD faız oranlannı değıştırme-
den Bundesbank'tan boyle bır davra-
nış beklenmemebdır Ne var kı bu acı
gerçeğı Fransızlara anlatmak mum-
kün olamamıştır
1993 yılının Ağustosu"nda AET ul-
kelennın sorumlu bakanlan sıcak bır
gecenın ılerlemış saatlennde çok
onemlı bır karar alıyorlardı Buna gö-
re tunelın enı ° o 15 alt ve ° o 15 ust sı-
nırlan ıçınde o
o30'a çıkanlıyordu
Fransızlann sevimü yılanı, artık yılan
olmaktan çıkmış. Karadenızlılenn va-
kından tanıdıklan beyaz balinaya do-
nuşmuştu Kıvnlması olanaksızdı Bu
marjlar ıçınde spekulatorlenn Fransız
Frangı uzennden spekulatıf ışlemlerle
kazanç sağlamalan adeta olanaksızdı
Çunku bu>uk nsklere gırmelen gere-
kıyordu Spekulasyonun onu alınmış-
tı Ama. Fransız ekonomısı durgun-
luktan çıkmamıştı Işsızlık artmaya
devam edıyordu Bu AETnın ve
Fransa nın sorunuydu Acaba Tur-
kıye"de ne oluyordu
0
AET >e gırmek
özlemını taşıyan ulkemızde nelenn
olup bıttığını. Turk halkının nasıl tu-
kenıp gıttığını gelecek yazımızda ınce-
leyeceğız
(•) TurWı\e Bretton-VVoodi a kdtılmı* tnr ulke
dır
ARADABIR
Prof. Dr, MESUT GULMEZ
TODAİE İnsan Hakları Merkezı Müdurü
İnsan Hakları Eğitimi
ve Türkiye
BM Genel Kurulu tum halklann ve tum ulusların ulaşacağı
ortak bır ıdeal olarak ınsanlık aılesıne duyurduğu insan Hak-
ları EvrenselBılöırgesın\ ıkı yıl suren bır hazırlıksurecı sonun-
da 10 Aralık 1948 de kabul etmıştır
Uluslararası insan hakları hukukunun oluşması ve uygulan-
ması yonlerınden temel esın kaynağı ve ' evrensel olçu '
olma ışlevını surduren bıldırge insan haklarını soyut bır soy-
lem olmaktan çıkarıp somut ve yaşanan bır gerçeğe donuştur-
mede eğıtım ve oğretımın rolunu açıkça vurgulamıştır Ger-
çekten BM Genel Kurulu bıldırgeyı yalnızca 'erısılecek ortak
bır ıdeal olarak ınsanlık aılesıne duyurmakla kalmamıs aynı
zamanda toplumun tum bırey ve organlanndan oğretım ve
eğıtım yoluyla şu ıkı amaç ıçın çaba gostermelerını de ıstemış-
tır 1) İnsan haklarına ve temel ozgurluklere saygıyı gehştır-
mek 2) Gıderek artan ulusal ve uluslararası nıtelıklı onlemler-
le ( ) insan haklarının ve temel ozgurluklerın evrensel ve
eylemsel olarak tanınmasını ve uygulanmasını sağlamak
Ulkemız de bu amaca uygun olarak İHEB yı 6 Nısan 1949 ta-
rıhınde Bakanlar Kurulu kararı ıle benımserken metnını Res-
mı Gazete de yayımladığı bıldırgenın yayımdan sonra okul-
larda ve obur oğretım muesseselerınde okutulmması(nı) ve
yorumlanması nı ongormuştur Ne var kı Bakanlar Kurulu -
nun gunumuzde de geçerlılığını koruduğuna kuşku bulunma-
yan bu kararına karşın insan hakları eğıtım ve oğretımı alanın-
da boyle bır çaba gosterılmemıstır Özellıkle ılk ve orta oğretım
duzeylerınde insan hakları oğretımı son derece yetersızdır
hatta yok denecek duzeydedır Bıldırgeye yalnızca, tum or-
taokullarda tek ve zorunlu ders kıtabı olarak okutulan Vatan-
daşlık Bılgılerı nde yer verılmıs ancak burada da bıldırgenın
ıçerdığı hak ve ozgurluklerden yalnızca sekızının sıralanma-
sıyla yetınılmıştır
Yuksek oğretımde ıse son yıllarda lısans yukseklısans ve
doktora programlarında insan hakları oğretımını amaçlayan
zorunlu ya da seçımlık ama bağımsız ve ayrı derslere yer ver-
me bıçımınde kımı gelışmelere tanık olunmaktadır Ne var kı
daha çok bu alanda uzmanlaşmış sınırlı sayıdakı oğretım uye-
lerının kışısel çabalarının sonucu olan bu gelısmelerın doyuru-
cu yeterlı ve özellıkle de genel bır nıtelık tasıdıgını soylemek
olanaklıgorunmemektedır Oysa ReneCassin'ın 1960yıhnda
vurguladığı gıbı insan haklarının korunmasında yasal baskı
ve yaptırımlar ongoren mekanızmalar yeterlı değıldır, kendı
başına kuçuk bır guvenlık supabı oluşturabılırler İnsan hakla-
rının korunması alanında asıl guvenceyı, insan hakları oğre-
tım ve eğıtımı olusturur
Evrensel bıldırge dısında başka uluslararası insan hakları
belgelerı de insan hakları oğretım ve eğıtımının tasıdığı onemı
vurgulamış ve taraf devletlerın bu alanda yukumluluklerı bu-
lunduğunu belırtmıştır örneğın Avrupa Konseyı Bakanlar
Komıtesı 1978 tarıhlı İnsan Hakları Oğretımı Kararı ıle konsey
uyesı devletlerden insan hakları ve temel ozgurlukler oğretı-
mının tum duzeylerdekı oğretım ve yetıştırme programların-
da ( ) uygun bır yer bulması ıçın ( ) tum uygun onlemlerı
almalannı ıstemıstır 1985 tarıhlı Okullarda İnsan Hakları Ög-
retımı ve Tavsıyesı ıle de uye devlet hukumetlerınden Bu tav-
sıyeye ekte yer alan onerılere uygun olarak okullarda insan
hakları oğretım ve oğrenımını desteklemelennı ıstemıstır
Üzülerek belırtıyorum kı ulkemız ne Evrensel Bıldırge den
ne de insan Hakları Avrupa Sozleşmesı ve bu belgelerden in-
san hakları oğretım ve eğıtımı konusunda doğan yukumluluk-
lerını yerıne getırmıstır Oysa ulkemızde yıldan yıla ağırlasa-
rak suren insan hakları sorunu nu asmanın en sağlam ve
kalıcı cozumu, oncelıkle insan hakları eğıtım ve oğretımınde-
dır İnsan hakları eğıtımı ınsanıgerçekanlamıylabır yurttaş
kımlıgıne kavuşturmanın demokrasıyı ıse hak ve ozgurluklerı-
nın bılıncıne varan onları kullanmasını korumasını ve kolla-
masını bılen yurttaslann ve oluşturdukları orgutlerının etkın
olduğu bır yasam bıçımı 'ne donuşturmenın uzun erımlı en
temel yoludur
Demokrası ıle genel olarak insan hakları ve ozel olarak da
insan hakları eğıtımı bırbırının olmazsa olmaz kosulunu
olusturur bınnın gerpekten varlığı otekıne bağlıdır Sıyasal
toplumsal ve ekonomık sorunların çozumu kolaycı bır aniı-
ınsan haklarcı yaklasımla değıl demokrasıden ve evrensel
değerlerden odun vermeksızın aranmalı ve bulunmalıdır İn-
san hakları eğıtımı bu nedenle de demokrasıyı korumanın ve
guçlendırerek yaşatmanın onu her koşulda yaşatma bılınç ve
kararlılığına erışmış yurttaşlarla güvenceye almanın onkoşu-
ludur
Sonuç olarak tum kurum ve kuruluşların gundemıne alması
gereken insan hakları eğıtımı insan hakları sorununu yukarı-
dan aşağıya değıl asağıdan yukarıya çozmenın adıdır yolu-
dur Salthukuksalplandaalınacakenolumluonlemlerde tum
eğıtım surecı boyunca ozumsenmelerı sağlanmadıkça kâğıt
uzerınde kalacaktır
TARTIŞMA
İstanbul Üniversitesi'nin sorunlan-^—. -—-zunbırhukuk
• T karmaşasının
• I ardından,
• I tstanbul
H J Üniversitesi'nde
^^^^r yenırektör
adaylaruun behrlenmesı,
bunlardan bınnın de YOK'ün
onensı doğrultusunda
cumhurbaşkanınca atanması
aşamasına gebnmıştır Bunun
ılk adımı seçundır Şımdı
adaylar, bır taraftan
seçmenlennın beğenısını
kazanma yanşı ıçıne gırecekler
ve ne derece yararlı bır rektör
olacaklannı anlatmaya
çabalayacaklar, dığer taraftan,
YÖK'ûn karar nok talanndakı
şanslannı arttırmaya
çalışacaklardır Kartlannııyı
kullananın rektor olacağı
şuphesızdır Seçmen ıse kendı
oy verdığı adayın rektör
olduğunu gormenın
mutluluğunu veya gormemenın
düş kınkbğını yaşa>ıp, ulkenın,
unıversıtenın ve kendı
düny asının gunlük sonınlanna
dönecektır Atananrektor,bır
süre sonra unıversıtenın
sorunlanyla baş başa
kalacaktır Bunlarnelerdırve
nasıl çözüm bulunacakür
0
YÖK sıstemıyle beraber.
unıversıtelenn demokraük
dûzenden uzaklaştığı
hakkında, geçmışte pek çok şey
soylenmıştır Bukonuda
unıversıtelenmızde, devam
eden huzursuzluk olduğu
yadsınamaz Bu aşamada yenı
rektor, kendı seçımının ve
atanmasının demokratık
kurallara uyup uyTOadığının
kötûmserbğıne kapümadan.
unıversıtenın
demokratıkJeşrnesınde katkıda
bulunabıhr YÖKduzenı,
dekanlann seçımle
bebrleıımesıne sıcak
bakmamasına rağmen. rektör.
bu özlemın
gerçekleştınhnesınde araa ve
destekçı olmab, kendı
adaylığını YOK'e kabul
ettınnedekı becensını,
fakultelenn seçımle bebrledığı
adaylan YÖK'e kabul etürme
ıçın de gösterebümehdır
İstanbul Üniversitesi'nin
gıderek bebrgmleşen bır dığer
sorunu, yuksek eğıum
kurmaylannın ona yukledığı
rolde yatmaktadır Açıkça
soylenemese de son on yılda elıt
yuksek eğıtım duzenlemelen
donemıne gmbruş v e baa
unıversıteler bu sıfata layık
gorûlurken, pek çoğu bunun
dışında bırakılmıştır Ebt
kurumlar bu konumlannı,
butçeden daha çok pay alarak,
buna karşın daha az oğrencı
kabul ederek elde etmışlerdır
Gıderek sayılan artan ozel
ünıversıteler ıse bu
seckınbklennı, masraflan
öğrenalere fatura ederek ve
devletten teşvıkler alarak
korumak ısteğındedırler
Seçkın rolu venlen
unıversıteler, kendılennı
globalleşen ılen ulke yuksek
eğıüm sıstemlennın parçası
olarak görmekte ve 2000'b
yıllara umutla
hazırlanmaktadırlar İstanbul
Ünıversıtesı ıse her yıl gıderek
arttınlan oğrena
kontenjanlanyla ve goreceb
olarak azalan butçesıyle bu
ayncalıklı grubun dışında
tutulmaktadır Kanımca,
İstanbul Unıversıtesı'ne rektor
olacak kışının çozmekte en çok
zorlanacağı sorun bu olacakür
Ancak, İstanbul
Ünıveratesf nde uluslararası
kabte kontrol standartlan
alabılecek araşürma ve hızmet
bınmlennın v arbğı da gozardı
edılmemebdır Bunlar, bır
unıversıtenın gerçek gucunu
olusturur O nedenle, eğıümde
uluslararası akredıtasyon
alabılecek guçte bınmler tespıt
edılıp desteklenmeb, bunlann
yay gmlaştınlmasındakı
engelkr kaldırümaya
çabşılmabdır İstanbul
Unıversıtesı'nde, kendısıne
behrlenmış rolun gereğı olarak,
bsans duzeyındekı eğıumde,
belkı hemen gözde
unıversıtelenn duzeyıne
enşılemeyebıbnır. ancak bsans
ustu eğıümde bu, hızla
yapılabılır Yenırektörun
Istanbul Ünıversıtesrnın
öğreüm, eğıüm araşürma ve
hızmet gucünü temsıl eden kışı
ve kurumlann. kendılennı
sorgulamasını temın etmesı ve
onlann eksıklennı
tamamlayarak uluslararası
standartlara enşılmesı ıçın
yonetsel desteğı vermesı
yanında, çok daha onemhsı.
istanbul Üniversitesi'nin
değışmekte olan anlayışını.
yuksek eğıümın kurmaylanna
onaylatması gerekır
istanbul Üniversitesi'nin üp
fakultelen, sağbk sıstemımızın
çok önemb oğelendır, ancak
hastadırlar Yenı pobtıkalar
doğrultusunda sağbk, artık
serbest pıyasa ekonomısı
kurallanna gore saün abnan bır
hızmet anlayışına
donuşturûbnuştur Buna gore
vatandaş, beğendığı kurumdan
sağbk hızmetını saün alacak.
bedebnı de kendı ya da devlet
odeyecekur Özel ve kamu
sağbk sektoru hastanelen,
bırbınyle hızmet vermede
yanşacaklardır Oysagerçekte
uygulama boyle değıldır
Parasını odeyebılecek olanlar,
ozel sağlık sektorüne
> onelmektedırler, çünku, kamu
sağbk sektoru hastanelen. bu
arada unıversıte hastanelen,
onlara guleryüzlu
gebnemektedır Sosyal
guvenbk kurumlan, ayncalıkb
hastalannı ozel sağbk
kunımlannda, hatta
yurtdışında tedavı etünnekte,
bedebnı de gecıkmeden
odemektedır Çarpıcıbırornek
venlecek olursa. mensuplanna
karacığer nakb yaptırdığında,
yurtdışındakı hastanelere dort
rrulyar odeyebılen kurum, ayru
amebyaün başanyla yapıldığı
unıversıte hastanesıne.
amebyat ücretı olarak dört
mılyon üra>ı layık
görmektedır Buna benzer
olumsuzluklar, tıp
fakultelenndekı öğreüm
üyelennı unıversıte dışına
ıtmekte. fakülteler öğreüm
araşürma ve hızmet gucunu
gıderek yıurmektedır Sağlık
sektorundekı rekabet
ortamından dışlanan tıp
fakultelen, ozel sağlık
kuruluşlanna hasta sev keden
kurum gorunumune
dönuşmektedır Oysa
yapılacak ışın tanımı basıtür
Tıp fakûhelennın kısılan sağbk
bütçeanden yeterb pay alma
şansı ohnadığına gore, kendı
kendını yonetebılecek çağdaş
bır sağbk ışletmesı habne
donuştürülmelen,
toparlanmalan ıçın >eterlıdır
Bunun ıçın. Devlet Personel
Kanunu, Doner Sermaye
Kanunu değışünlmeb,
fakülteler, mab kararlannı
kendılen alabılecek ve
uygulayabılecek yapıya
kavuşturuhnabdır Yenı
rektorun, üp fakultelennın bu
sorunlan ıçın çozümler
uretecek duyarbbkta obnası
gerekır Özel üp fakultelen
YOK tarafındâ coşkuyla
desteklenmey e başîamışür
Boylebkle, bu kurum
tarafından, üp fakultelennın
esasen ıçınde bulunduklan
haksızrekabete,bır yenısı
eklenmışür Yenı rektor,
benzer desteğı İstanbul
Üniversitesi'nin üp fakultelen
ıçın de talep etmehdır
Özetle, istanbul
Ünıversıtesfnm, kendı
yapısından, Türk
yüksekoğrenımının
karmaşasından ve ulke
koşullanndan kaynaklanan,
pek çok sorunu vardır Yenı
atanacak rektor, ancak
bunlann çözumune cesaretle
yaklaşüğı takdırde yuksek
eğıümımız ıçın yararb ornekler
oluşturacakür Buyıl
kuruluşunun 540
yıldonumunu kutlayan.
dünyanın en eskı
unıversıtelennden bın olan
unıversıtemıze de ancak boylesı
bırrektoryakışır
Prof. Orhan Arıoğul
İstanbul Tıp Fakültesı,
öğreüm üyesi
PENCERE
Seciınlerin Bi Kubpnda,
AMmız Nerede?..
PKK bır yeraltı orgutudur, sıyasal partı kımlığını adına
ılıştırmıştır, ama teror yontemlerını benımsemıştır, dış
dunya da bu gerçeğı onayladı
Tarıhte şıddet polıtıkasıyla ışe başlayıp zamanla meş-
rulaşan, hatta devlet kuran orgutlere rastlanıyor En
yakın ornek FKÖ değıl mı? Israıl ıle karşılıklı bır masa-
ya oturup barış anlaşmasını ımzalamadı mı?
PKK nın çabası da budur
TC ıle masaya oturmak'
Ancak her olayın kendıne ozgu bır gerçeğı var PKK -
nın bu amaca ulaşması olanaksız
Ortadoğu'nun Korfez Savaşı yla altust olan topoğraf-
yasında PKK nın umutları koruklenmış olsa da durum
elverışlı gorunmuyor Irak iran, Surıye ve Turkıye'ye
serpılmış Kurtlerın dunyasında PKK nın çabası ayakla-
rını gerçeğe dayamıyor Lozan la hukuk temelı kurul-
muş Turkıye Cumhurıyetı'nın 60 mılyonluk halkı, boyle
bır şeye razı olur mu?
PKK nın şıddet polıtıkası kadınlara ve çocuklara da
kıyan bır kan ıçıcılığı gozunu kırpmadan benımsedığın-
den, orgut kendı kendısmı mahkûm etmıştır
•
DEP (Demokrası Partısı) Buyuk Mıllet Meclısı'ndekı
Kurtlerın orgutu
DEP meşru bır partı
Genel kongresını yaptı, genel başkanını seçtı Dıyar-
bakır Mılletvekılı Hatip Dicle, başkan seçıldıkten sonra
gundemdekı soru ışaretı kalkmadı
- DEP ıle PKK bır partı mû
Yada
'- DEP, PKK nın uzantısı mû'
Ne olursa olsun, DEP m parlamento çatısı altında
meşru bır partı olduğu gerçektır
Ustelık olaylar DEP ı ulke sıyasetınm yazgısında kılıt
partı durumuna getırdı Anayasa Mahkemesı partıyı ka-
patırsa, 17 DEP mılletvekılı eksıleceğınden Meclıs'tekı
boş koltukların sayısı yuzde 5 e ulaşacak, yasaya gore
ara seçım yapılması zorunlu olacak
DEP mıllervekıllerı Meclıs ten toptan çekılseler bu zo-
runluluk yıne doğacak
Dıyelım Anayasa Mahkemesı DEP ı kapatmadı DEP -
lıler de Meclıs ten çekılmedıler yıne de uç ay sonra ul-
kede yerel seçımler yapılacak sandıklar kıırulacak
Bızım aymaz polıtıkacılarımızla çılgın medyamız "Istan-
bul'u kım şavullayacak? Dalan ı yenıden tezgâhlaya-
mazmıyız? dıyebırbırınegırerken ulkenın Guneydoğu
bolgesınde serbest seçım yapılamıyor
Kımın umurunda
9
İstanbul dakı yağma Hasan ın boreğı oylesıne sıcak
kı Anadolu kıme ne
1
•
Guneydoğu da sıyasal partılerın orgutlerı çalışamı-
yorlar neSHP neANAP neDYP neDSP nedeotekıler
etkınlık gosterebılıyorlar gazetelerın buroları kapalı
mahkemeler sınek avlıyor yatırımlar durmuş can gu-
venlığı yok, yollar kesık seçım ozgurluğu lafta kalmış
Pekı neolacak"?
Devlet, hukumetve sıyasal partıler ıçın Guneydoğu da
yollar kesıkken DEP ne yapsın?
Içınde yaşadığımız koşulları duşunmeden salt ınsan-
ları suçlayarak nereye varabılırız? Turkıye yı bugunku
duruma duşurenler yalnız suçlamasını bılıyorlar Oysa
çozum uretmeden suçlamak, çozum yollarını busbutun
tıkayacaktır
•
Seçımlerın elı kulağında
Ama neyazıkkı serbest ozgur adaletlı bır seçım yap-
manın koşulları yok
Hakkârı yı İstanbul dan once duşunmenm erdemıne
ulaşamadıkça bu sorunu çozmemız olanaksızdır, 'yuk-
selen değerler ımızı yenıden gozden geçırmek zorun-
dayız
ALEVİ • BEKTAŞİ KÜLTÜRÜNÜN SESİ
• Parlam«nto görev boş ına
• Guneydoğv sorunu din yeluyla fezulemes
2. sayı cıktı. Bayilerde
VEFAT
\ oldaşımız
ABİDÎNDİNO
aramızdanaynldı Anısına 18 aralık günü
Bebek Camıı'nde buluşalım
EmektarTKP'liler
MEHMET BOZIŞIK, İDRİS ERDİ>Ç. R 4SİH \LTtl
ILERİ, ZELIH 4 OKY AL 4Z, Ş 4H 4BETTİN
B4KIRSA>. HÜSAMETTllN DfSÇ, CEMAL KIRAL
İSMET ÇINGI
(1952-12.12.1992)
Aramızdan ay nlışının
1. senesınde ozlemle anıv oruz.
AILEN