27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 26KASIM1993CUMA 14 HABERLERIN DEVAMI NOTLAR / MUSTAFA BALBAY Hamidiye alaylarından aşiretzirvesine ANKARA - Başkentte herkes birbirine soruyor: -Aşiret reisİerinin Ankara'da toplu halde ne işi var? -Deviet böigenin güvenliğini aşiretlere mi bırakıyor? Güneydoğu"daki "deviet yanlısı" aşiretlerden 30'unun temsilcisi 18 kasımda özel bir uçakla Ankara'ya geldiler. Po- lisevi'ne yerleştiler. İçişleri Ba- kanı Nahit Menteşe. Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Aydın İlter. Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar'ın katıl- dığı bir dizi toplantıda PKK'ya karşı düzenlenecek operasyon- lar konusunda bilgilendiler. Kendi sorunlannı aktardılar. İsteRIerde bulundular. Bu aşi- retlerin hemen tümü koruculu- ğu benimsemiş durumda. İşte isteklerinden bazılan: -PKK'nın silahlan bizimki- lerden daha üstün. Bize de ağır silahlar verin. - Baa korucular PKK bas- kınlan nedeniyle daha büyük yerleşim yerlerine göçtüler. On- lann masraflannı verin. - Korucu maaşlannı arttınn. , - Koruculuğun "geçici"sta- jtüsünü kaldınn kalıcı olsun. Bazı sosyal haklar da verin. -11 bin 900 kişilik yeni koru- culuk kadrosunu bir an önce dağıtın. Bu istekler İçişleri Bakan- lığı'nca. genel olarak olumlu bulundu. Hükümet durumu değerlendirecek. Sözlükte aşiret kelimesinin karşılığı şöyle: "Aynı asıidan gelen, birlikte yaşayan. gerekirse birlikte ko- nup göçen insan topluluğu." Yani kan bağına dayalı, feo- dal sistemden kalan bir yaşam biçimi. Doğu ve Güneydoğu'daki aşiretler Türkiye Cumhuriyeti'- nin ilanından sonra idan yapı- nın dışında kaldılar. ama eko- nomik yapı tümüyle aşiret reis- ierince biçimlendi. Toprak bu reislerin elinde. Birkaç kez de- nenen toprak reformu ne yazık ki gerçekleştirilemedi. Bunda. aşiretlerin. toprak ağalannın Meclis'teki temsilcilerinin de et- kisi oldu. . ANAP hükümetinin 1986'da getirdiği koruculukla aşiretler devletin gûvenlik sisteminde de resmen devreye girmiş oldular. Şimdi böigenin birbakıma'tem- sllcileri" olarak başkente geli- yorlar, en yüksek düzeyde ziya- retlerde bulunuyorlar. baş- bakanlık. cumhurbaşkanlığı katında kabul görüyorlar. DSP lideri Bülent Ecevitin Güneydoğu konusu gündeme geldiğinde sürekli vurguladığı bir konu var: - Asıl sorun feodal sistemden kaynaklanmaktadır. Bu siste- min kalıntılan temızlenmeden sorun çözümlenemez. Ecevit'e dün aşiret reisİerinin başkent ziyaretini sorduk. "Ola- cak şe\ degil" deyip devam etti: "Devleti aşiretlere teslim edi- yorlar. Asıl huzursuzluk nedeni olan bir sistem dev letçe destekle- niyor. lzlenen politikalar detleti aşiretlere muhtaç bale getirmiş- tir. Ben Güneydoğu'ya gittiğim- de, oradaki gençler en çok bu ki- şilerden yakınmıştı." Meclis'teki milletvekillen de kaygılı. ANAP Van MiIIetveki- li Şerif Bedirhanoğlu aşiret reis- İerinin hemen tümünü tanıyor. Bedirhanoğlu, "Deviet eskiden de aşiret reisleriyle görüşürdü. ama hepsini Ankara'ya çağırıp toplantı yapmamtştı. BunlarOs- manlı politikaları. Bu yolla çö- züm bulunsa bile geçici olur" di- yor. Bedirhanoğlu, Doğu ve Güneydoğulu milletvekilleriyle önümüzdeki günlerde bir top- lantı daha yapmayı planladık- lannı söyledi. Bu kez sadece grubu bulunan değil, tüm parti- leri çağırmayı planlıyorlar. Yani DEFlilerde MHFlilerde çağnlacak ve herkes "ortak çö- zümii" konuşacak. Bakalım gerçekleştirilebilecek mi? Bir milletvekili de silahlann kime karşı, nasıl kullanılaca- ğından kuşkulu olduğunu belir- tip ekledi: "Bu aşiretlerin pek çoğu birbi- riyle kavgalı. Biri diğerinin kö- peğini öldürse ardından 50 kişi öldürülüyor." Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar ise aşiret reisle- riyle yaptıklan görüşmenin ka- muoyuna yansıyış biçiminden rahatsız. Bize şu bilgileri verdi: "TRT aşiret reisleriyle çekim yapmak istemiş. Ankara'ya ça- ğırmış. Biz de görüştük. Olayı şaşkın bir hale getirdiler. Bu ki- şiler zaten korucu. İstedikleri sa- dece silah değil ki. Diğer sorun- lar var. Yol v ar, su var. Ankara'- ya gelmeleri fiilen devletin yanı- nda olduklannı gösteriyor. Dev- let vatandaşıyla görüşemez mi? PKK'nın kabul edemediği bu za- ten. PKK *vatandaş bizün y anımı/da' diyor. Ama halk ter- sine, devletin y anında yer alıyor. Koruculuk sistemi yasada. Bu çok eski bir yasaydı. Gûvenlik güçlerinin coğrafı. fiziki neden- lerle ulaşamadığı yerlerde yöre halkından faydalamlır." Hukukçufar ise Ağar gibi dü- şünmüyorlar. "Birbirine kan bağıyla bağlı bir gnıbun böylesi- ne silahlandırılması, bu gnıba düşman kişileri de karşı kampa itecektir. Bu anayasamıza, yurt- taşlık ilkelerine, hukuk devleti sistemine aykırıdır" diyorlar. Uzun sözün kısası, aşiret reis- leri Ankara'ya geldiler, brifıng aldılar, brifıng verdiler. Televiz- yona çıkıp görüşlerini anlattı- lar. En yüksek düzeyde kabul gördüler. isteklerini iletip dün- den itibaren memleketlerine dönmeye başladılar. Gerçi amaç, biçim aynı değil; ama Osmanlı Sultanı tkinci Ab- dülhamit'in bölgedeki aşiretler- le ilgili bir uygulamasını kısaca anımsatalım: 1905 yılında padişah yanlısı aşiretlerin temsilcileri İstan- bul'a çağnldı. Padişah katında yüksek kabul gördüler Bölge- deki deviet aleyhtan hareketle- re karşı aşiretlerden alayiar oluşturulması kararlaştınldı. Bunlara Abdülhamit'in adın- dan esinlenerek Hamidiye alay- lan dendi. Aşiret temsilcilerine silah. para dağıtıldı. Temsilciler rütbe de istediler. O da verildi. Sonra bölgedeki aşiretler birbi- nne girdi. Bu aşiret reisİerinin çoğu bölgelerinde, "deviet bi- ziz" demeye başladı. Keyfı uy- gulamalann ardı arkası kesil- medi... Aslretliderlerl: Korucular sigortalaımn, maaşlan arttirüsın KEMALVüRTERİ ANKARA - Cumhurbaşka- nı Süieyman Demirel. Başba- kan Tansu Çiller, İçişleri Bakanı Nahit Menteşe ve Jan- darma Genel Komutanı Or- general Aydın İlter ile baş- kentte görüşen aşiret liderleri. köy koruculannın sosyal gû- venlik şemsiyesi altına alın- masını ve maaşlanna zam yapılmasını istediler. Şımak çevresinde etkili olan ve 1500'ün üzerinde si- lahlı adama sahip bulunduğu söylenen Babat aşiretinin lide- ri Ha/ım Babat, aşiret liderle- rinin çoğunun. "terör bittikten sonra''' olağanüstü hal uygula- masının sona ermesini ve ko- ruculuk uygulamasırun kaldı- nlmasmı istediklerini anlattı. "Bunları sizin gibi biz de isriyo- ruz, ama terör bittikten sonra" diyen Babat, aşiret liderlerinin ağır silah istediklerinin doğru olmadığını belirterek "Deviet verirse alınz. Silahlan terör bittikten sonra da geri veririz" açıklamasını yapü. Babat, devletin aşiretlerle olan temaslannın, "Hamidiye Alayları yeniden mi kurulu- yor?" sorusunu gündeme ge- tirdiğinin anımsatılması üzeri- ne, "Bunları söyleyenler Tür- kiye'nin böliinmesini isteyen- lerdir" dıye konuştu. Hazım Babat, Cumhuriyet'in sorula- nna şu yanıtlan verdı: - Bölgedeki olaylan nasıl de- ğerlendiriyorsunuz? - Devletımiz bu konuda iyi şeyler düşünüyor. Yaşanan, Kürt sorunu değil terör soru- nudur. İnşallah bu iş bitecek- tir. Türkiye Cumhuriyeti güç- lüdür. Bu iş bitecektir. Türki- ye demokrat bir ülkedir. Türkiye her zaman. vatandaş- lannı. kendi toprağını, kendi bayrağına sahip çıkacak bir devlettir. Terör bitecektir. -BÖlge halkının sorunları sizce nekrdir? - Halkın şikâyetleri terör- den kaynaklanıyor. Halk te- rörün bitmesine istiyor. Çün- kü terör şiddettir. Çoluğu çocuğu, vatandaşı, kim eline geçerse vurur kaçar. Halkın yüzde 95'i bu terörden nefret ediyor. -Sizin kaç tane silahlı ada- mınız var? 1500'ü aşkın silahlı adamınız olduğu sö> leniyor. Babat- Adamlanmın sayısı- nı bılmiyorum. Ama silahlı çok adamım var, çok silahlı. Bunlann hepsi köy korucusu- dur. -PKK'nın dış desteğinden söz ediliyor. Ernieni asdlı terö- ristlerin çoğunlukta olduğu söyleniyor. Sizin değerlendir- meniz nasıl? - Teröristler Ermeni olmasa bu işi vapmaz. Çünkü o böl- gede bütün vatandaşlar Müs- lümandır. Türk-Kürt aynmı nedir, bilmez insanlardır. Te- röristlenn yaptıklannı ancak Ermeniler eskiden yapmıştı. Toplu mezarlar bulunmuştu. Bizim vatandaşlanmız toplu olarak öldürülüp gömülmüş- tü. Bunlann yaptıklarıvla Ermenılerin yapüklan ajııı. Erzurum'da korucu olmayan köylere baskın yapıp çoluk- çocuk demeden öldürüyorlar. TÜRKİYEDE Meteorokyı İşleri Genel Müdurlüğünden ahnan bügıye göre. Doğu Akdenız yağmurlu. Marraara"nın doğusu. Karadenız. Iç Anadolu'nun doğusu ıle Doğu ve Güneydoğu \nadolu karla kanşık yağmur ve kar >ağışlı geçecek Hava sıcaklığı azalacak Denızlenmızde rüzgar. Akdenız'de yıldız ve karayel. dığer denız- lerde >ıJdi2 ve poyrazdan 4-6 kuvvetınde saalte 16-27 deniz mıli hızla esecek Van Gölunde hava kar yağışlı geçecek Adana Afyon Ağrı Ankara Antalya Aydın Bursa Çanankale Dıyarbakır Edıme Erzurum Eskışef" Istanbuf Izmır Kare Konya Samsun Trabzor Zoogukjak Y 16 A 3 K -5 K 3 A 16 A 11 Y 5 B 4 Y 11 B 2 K -3 B 2 Y 5 A 9 K -5 B 2 K 5 K 9 K 5 DUNYADA Amslerdam Ammafi Atia Bağdat 3onn Brûksel Cenevre Cezaytr Frankfuft Letkoşa Petersburg .ondra Uadrıd Uılano Moskova Munıh Oslo Parıs Prag Rıyad Roma ı/ıyana Y 3 B 16 A 12 Y 16 B 3 Y 3 Y 13 Y 18 B 2 Y 16 K -6 Y 4 B 13 Y 6 B -9 B 3 K -2 B 3 B -2 B 2 1 Y 14 B 4 Yağmurtu Bulutlu Sıslı $ Guneşh K a r l ' Başarısız öğrenciye askerlik yolıı • Baştarafi l.Savfada rin önümüzdeki ağustos ayından itibaren askere alınmalannın planlandığına işaret etti. Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK), Açı- köğretim Fakültesi'nde okuyan öğrenalerle ilgili Milli Savunma Bakanlığı'nın planladığı tasarru- fun kamuoyunda tartışılmaya başlanmasıvla bu gırışıme karşı çıkmıştı. YÖK Açıköğretim Fa- kültesi öğrencilerinin. askerlik konusunda diğer yüksekokul öğ- rencilerinden farklı değerlendıril- melerine itirazetmışti. Ancak, bu konuda YÖK tarafından MSB- ve gönderilen şazıda. "okulu nor- mal süresinöe bitirmeven veva sırf tecil için kullananiann askere alı- nması gerektiği" görüşüne ver ve- nlmıştT. Milli Savunma Bakanı Oöl- han. 16 kasımda düzenlediği ba- sın toplantısında, 7 yıl ve daha uzun sürede Açıköğretim Fakül- tesi'ni bitiremeyenlerin askere alınacaklannı, 19 yaşındaki gö- nüllülenn de başvurmalan halın- de "geri çevrilmeyeceklerini" bil- dirmişti. 250 bin dolayındaki ka- çaklar ve tecıller nedeniyle asker kaynağındaki azalmayı gider- mek içın düşünülen önlemler ka- muoyuna "aşamalı" olarak açı- klandı. Önce Açıköğretim Fakül- tesi'ni 7 yıl ve daha uzun sürede bitiremeyenlerin askere alınabıle- ceklerini "oJasılık" olarak günde- me getıren Gölhan. dün bu du- rumdakı gençlerin ağustos cel- binde askere alınacaklannı söyle- di. Gölhan. dün devam zorunlu- luğu bulunan üniversitelerde 2 yıl üstüste sınıfta kalan öğrencilenn tecil haklan bulunmadığına dik- kat çekerek. bu durumdaki genç- lerin de askere çağnlabıleceklcn- nin ilk ışaretini vcrmiş oldu. Hükümetın Genelkurma> Başkanlığı ile birlikte planladığı üniversitelılerin askere almmalan projesinin. kamuoyunda yoğun tepkıvle karşılanması bekleniyor. Milli Savunma Komisyonu'- nda daha sonra, DYP Manısa Milletvekili Tevfik Diker'in öğ- rencilenn askerliklerini yaz ayla- nnda yapmalanna oianak lanın- masını öngören yasa önerisi ele alındı. SHP Çorum Milletvekili ve Adalet Komisyonu Başkanı Ce- mal Şahin'm. subay ve astsubay- lann kıdemlerinden düşülmesine neden olan gözaltı, tutukluluk. hükümlülük, firar ve izin lecavü- zü suçlanmn on yıl süre ile işlen- memesı halinde, indirilen sürenın kıdemlerineeklenmesini öngören yasa teklifı de komısyonda red- dedildi. Uygulanmayan madde ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Milli Savunma Bakanı Mehmet Gölhaa'ın dünkü TBMM Savunma Komisyonu'- nda bugüne kadar uygulanmadığmı bildirdiği 1111 sayılı Askerlik Yasasının 35. maddesinin C fıkrası şu hükmü içeri- yor: "Askeri mekteplerle nizamname ve talimatnamelerine göre devam mecburheti olan resmi >e yüksek mekteplerle; liseler ve orta mekteplerde ve tali meslek mekteplerinde ve>a bu derece- lerde olduğu Maarif Vekaleti tarafından veya müdürlüklerin- den tasdik edilen hususi ecnebi mekteplerde ve aynı vasıfta bulundukları Maarif Nekaleti'nce tasdikli memleket harici mekteplerde okumakta oldukları anlaşılanların ertesi seneye terki en çok 29 vasını biririnceye kadar uzar. Bu yaşa kadar tahsillerini bitirmemiş olanlar, iki sene üstüste sınıf geçemeyen- ler, yüksek bir mektebi bitirdikten sonra diğer bir yüksek mek- tebe veya ihtisas şubelerine ayrümış müesseselerin ve üniversi- tenin bir şubesini bitirdikten sonra diğer şubesine girenler; ertesi seneye bırakılmay ıp asker edilirler. İşbu talebenin dersle- rine muntazaman devam etmeleri şartıyla tahsil saatleri hari- cinde memuriyet, vazife, sanat, ticaret ve ziraatk iştigalleri tecillerine mani teşkil etmez. Son yokJama sırasında orta veya yftksek bir mektebi bitire- rck, memieket içinde ve dışında daha yüksek mekteplere kabul zamanı olmadığından dolayı girmemiş olanlar o sene içinde gi- rerek la/ım gelen vesikaları gösterdikleri takdirde ertesi seneye bırakılırlar. 29 yaşına kadar ertesi seneye terk edilecek talebeler bir se- ferberlik halinde lüzum ve ihtiyaca göre doğum sırasıvla asker edilir." -|-ı ı • • -r? lstanbulHaberServisi-BirinciLluslararasıFranchisiııgFuarı,IVIecidiyeköy FuarMer- F ranClllSlIlg r liari kezd'nde dün açddı. 20 firmanın temsil edildiği fuarda. bayilik vermek isteyen yerli ve yabancı firmalar, girişimcilerle yüz yüze görüşme olanağı buluyor. hemen her konuda görüş alışverişi yapıyor. Üç gün sürecek fuar- da bir dizi seminerin de yer alacağı belirtildi. (Fotoğraf: KAÂN SAĞANAK) Seçim güvenliği aşirete bırakılamaz • Baştarafi l.Sayfada ters. Ayrıca seçimlerde sandık güvenliğini koruculara bırak- mak kabul edilebilir bir şey de- ğil. Halk iki ateş arasında kalır. PKK ve korucu baskısı altında oy vermekten kaçınabilir" dedi. DYP Grup Başkanvekıli Tur- han Tayan ise "terörle miicade- lenin aşiret liderierine ihale edil- mediğini, bu kişilerin de böigenin vatandaşı olduklannı" l d Aşiret liderlerinin Ankaraya getırilerek kendileriyle en üst düzeyde görüşmeler yapılması koalisyon ortaklan arasında gerginliğe yol açtı. SHP Genel Sekreter Yardımcısı. Mardin Milletvekili Muzafier Ankan. dün düzenlediği basın toplantı- sında bu gelişmelerle ilgili kay- gılannı anlattı. Ankan. korucu- lann soygun yaptığını. hasımla- nnı öldürdüklerinı. halkı tehdit ettiklerini çeşitli örneklerle an- latarak bu kişilerin ışlediği suç- lann gizlendiğıni ya da devlete yüklendiğıni öne sürdü. Bölge- deki sorunlann kaynaklann- dan biri olan aşiret liderierine ağır silahlar verilmesinin ka>gı- lannı arttırdığını vurgulayan Ankan, bunun yeni sorunlara yol açabileceğine dikkat çekti. Ankan "Doğu ve Güneydoğu sonınunun çözüm yolu, gerici yapüara dayanmaktan değil, ile- rici atılımlar yapmaktan geç- mektedir" dedi. Ankan aşiret li- derlenni tanımadığını. ancak kendi bölgesı olan Mardin'den gelen Ramazan Çetin adlı kışi- nin aşiret lideri olmadığını. MHP'nin ilçe başkanlığmı yap- tığını söyledi. Seçim sandıklannın güvenli- ğini koruculann sağlaması öne- risine de dikkal çeken Ankan. "Vatandaş iki ateş arasında kalır. PKK ile korucu baskısı arasında kalan «atandaş oy ver- mekten kaçınabilir. Sandığın güvenliğini sağlamak, devletin gûvenlik güçlerinin işidir" dedi. Ankan. bir soru üzenne SHP lideri Murat Karayalçın'ın da koruculuk sistemine karşı oldu- ğunu defalarca açıkladığını söyledi. DYP Grup Başkanve- kilı Turhan Tayan ise aşiret re- isleri ile Ankara'da en üst dü- zeyde yapılan görüşmelerlc ilgi- li bir soruyu yanıtlarken terörle mücadelenin aşiret reıslenne ihale edilmesinin söz konusu ol- madığını söyledi. Güneydoğu'- da toplumsal yapının belli ol- duğunu, bir Sakıa' olan aşiret reisİerinin terörden şikayet et- tiklerini bildiren Tayan. şöyle dedi: "Onlar da bu ülkenin vatan- daşı. \'atandaş olarak korunma ihtiyacı içindeler. Devlete sada- kat içinde hareket ediyorlar. Aşiret reisleri buradaki görüş- melerinde şikayetlerini dile ge- tirmişlerdir ve y örey i bilen insan- lar olarak çözüm önerilerini an- latmışlardır" Tayan. Ankara'da görüşme- lerde bulunan Jırkı Aşıreti reisı Tahir Adıyaman'ın kanun ka- çağı olduğunun anımsatılması üzerine de "^'asalar kimseye ayrıcalık tanvnaz. Hakkında ve- rilmiş bir hüküm varsa, savcılar ve gûvenlik kuvvetleri harekete geçmeli, gereğini yerine getirme- lidir" dedi. 120 yaşındaki korucu SHP Genel Sekreter Yardım- cısı MuzafTer Ankan. korucu- lann yasada öngörülcn özellik- lcn taşımadıklannı anlatırken Çukurca ilçesıne bağlı Ka\ uşak Köyü'ndc 60 yaşından yukan \aşta 63 kişinin korucu olduğu- nu, bunlardan Siyar Özer'in 120 yaşında olduğunu söyledi. Ankan, koruculara ilişkin ola- rak şu bilgileri aktardı: • Kavuşak Köyü'nde Arafat Acarkorucubaşı tarafından öl- dürülmüş. olay kan davasına dönüşünce, korucubaşı 12 mil- yon lira kan parası ödemıştir. • Cinayet sanığı olarak tu- tuklu bulunduğu Gercüş Ce- zaevi'nden kaçan bir kişi. Su- riye'den getirilerek başka bir kımlikle korucu yapılmıştır. • Mardin. Midyat Turgalı Köyü minibüsü korucular tara- fından taranmış. dört kişi öl- müş. yedi kışı yaralanmıştır. • Midyat'ta bir minibüsün taranması sonucu sekiz kişi öl- müş. dokuz kişi yaralanmıştır Bu olayı koruculann yaptığı delilleriyle kanıtlanmış ve 10 korucu tutuklanmıştır. • 10 Ocak 1993 günü koru- cular tarafından 'gözaltına' ah- nan Selim Tunç'un cesedi bir gün sonra Midyat Kilisesi'nin arkasında bulunmuştur. • II Ocak 1993 günü koru- cular tarafından evinden zorla götürülen Hüseyin Ertekin'in cesedi elektrik direğine asılı bu- lunmuştur. Gündem 9 e 2. kapatma cezası, Tercüman 9 a toplatma kararı İstanbul Haber Senisi- Demok- rat Parti İstanbul İl Başkanı Be- siıtı Tibuk. "bölücülük" suçla- masıyla hakkmda açılan soruş- turma nedeniyle İslanbul DGM'de ifade vcrdı. Savcılığın tutuklanmasını istediği Tibuk, nöbetçi mahkeme tarafından serbest bırakıldı. NET Holding Yönetim Ku- rulu Başkanı ve DP İstanbul İl Başkanı Besim Tibuk. hakkın- da bir gazetede yayımlanan ha- berde, "Güneydoğu Anadolu'da bir Kürt devleti kurulabileceğini ve bölgedeki çoğunluğun isteme- si halinde üç ilin bu kişilere veril- mesinde sakınca olmadığı" yo- lunda görüş açıklaması üzerine İstanbul DGM Savalığı'nca soruşturma başlatılmıştı. . "Bölücülük" suçlamasını içe- ren soruşturma çerçevesinde dün İstanbul DGM'ye ifade vermeye giden Tibuk, savcılık sorgusundan sonra tutuklan- ması istemiyle nöbetçi DGM hakimınesevkedıldı. Nöbetçi hakim ise Tibuk'un tutuklanmasına gerek ol- madığını bildirerek tutuksuz yargılanmasına karar verdi. Ancak. DGM Savcılığı, nöbet- çi hakimliğin verdiği "tutuklan- masına gerek olmadığı ve yargı- lamanın tutuksuz sürdürülmesi" kararına ıtiraz etti. Tibuk, savcılığın tutuklanması iste- mindc direnmesı nedeniyle üç kişilik nöbetçi DGM heyetine verdiği ifadeden sonra serbest bırakıldı. Soruşturmaya konu olan sözlerin yayımlanmasından sonra Besim Tibuk, sözlerinin yanlış anlaşıldığını açıklamıştı. DP Genel Başkanı Hayrettin Erkmen ise DP İstanbul İl Baş- kanı Tibuk'un "kesin ihraç iste- miyle" disiplin kuruluna veril- diğini söylemişti. Özgür Gündem'e ikinci kapatma cezası Özgür Gündem Gazeıesı hakkında ikinci kez 15 gün ka- patma cezas' verildi. Gazetenin Imtiyaz Sahibi Yaşar Kaya ve cski Yazıişleri Müdürü Işık Yurtçu'ya toplam 287 milyon lira para cezası verilirken Yurt- çu2yıl hapislecezalandınldı. Özgür Gündem Gazetesi hakkında İstanbul 2 numaralı DGM'de dün görülen 3 ayn dava karar bağlandı. Gazete- nin 26 Eylül 1992 tarihli sayı- sında yayımlanan "Abdullah Öcalan'ı öldürmeyen ajan tutuk- landı" başlıklı haberde. "terörle mücadelede görevli personelin adını açıklamak" suçundan. ga- zete sahibi Yaşar Kaya 50. o Çiller-Çetin banşmasına doğru dönemın yazuşleri müdürü Ocak Işık Yurtçu 25 milyon pa- ra cezası na mahkum edildi. Aynı tarihteyayımianan"Yaşı- yorsun Musa Anter" başlıklı imzasız yazıda "bölücülük pro- pagandası" yapıldığı gerekçe- siyle Yaşar Kaya'ya 100 mil- yon. Ocak Işık Yurtçu'ya da 50 milyon lira para cezası veren mahkeme. yazının kim tarafın- dan yazıldığının bilinmemesi nedeniyle Yurtçu hakkında 2 yıl ağır hapis cezası karanna vardı. İstanbul 2 numaralı DGM. gazete sorumlulanna verdiği para cezalarının ardından "dev- letin ülkesi ve miUetiyle bölünmez bütünlüğünü ve milli güvenh'ği ihlai eden yayınlan nedenivle" gazetenin 15 gün kapatılması karanna vardı Gazete avukatlannın dün ya- pılan karar duruşmalarında, 2 numaralı DGM heyetınin Oz- gür Gündem Gazetesi'yle ilgili davalarda"tarafsızlıklarını yi- rirdikkri" gerekçesiyie mahke- meyi ret talebinde bulundular. Mahkeme, avukatlann bu is- teminı reddetti. Özgür Gündem Gazetesi. daha öncede İstanbul 2 numaralı DGM tarafından 15 gün kapatılmış, Yaşar Kaya ve Ocak Işık Yurtçu para ce- zasına mahkum edilmişlerdi. .' Kurtuluş yazıişleri müdürü tutuklandı İstanbul 3 numaralı DGM de Kurtuluş Dergisi Yazıişleri Müdürü Mustafa Yıldız'ı tu- tukladı. Yıldız, derginin 18. sa- yısmda yayımlanan "Bir çö- zümsüzlük politikası, topyekün savaş" başlıklı yazıda "bölücü- lük propagandası" yapıldığı ge- rekçesiyie İstanbulDGM Baş- savcıhğı'na ifade vermeye çağ- nldı. Tercümarra toplatma İstanbul 3 Nolu DGM, Ter- cüman gazetesinin 25 kasım ta- rihli nüshasının toplatılmasına karar verdi. AA'nın haberine göre gazete yönetimi tarafın- dan toplatmaya ilişkin olarak şu açıklama yapıldı: "Gazetemizin bügünkü (dünkü) nüshasınm birinci say- fasında sürmanşetten verilen ve ANKA Ajansfnın haberi olan 'Bölücü terör prgütünün Erme- ni asıllı başı, İslam'dan korku- yor' başlıklı haber karara gç- rekçe gösterilmiştır. Söz konu- su habenn CML'K'un 86 ve 5680 sayılı yasanın ek 1 2 mad- delerini içerdiği kaydedilmiş- tir." • Baştarafi l.Sayfada Çıller'in. Başbakan olduktan sonra dış politıka konularına verdiği önem ve bu konularda yaptığı açıklamalar. Dışişleri Bakanhğı ile ters düştüğü spe- külasyonlanna neden oluyor. Eylül ayında yapılan SHP kurultayında genel başkanlığa seçilen Başbakan Yardımcısı Murat Karayalçm da dış politi- ka konulanna ilgi gösteriyor. Karayalçm, geçcn hafta Tür- kiye'nin başını ağntan Suriye ile su konusunda Dışişleri Ba- kanlığı'ndan bir brifing aldı. Çiller'in ise henüz bu konuda bir brifıng almadığı öğrenildi. Cumhurbaşkanı Süieyman Demirel. Başbakanlığı döne- minde dış politikadan çok. gele- neksel çizgisini izleyerek iç poli- tik konulara daha ağırlık ver- miş ve Çetin ile uyum içinde çalıştığı gözlenmişti. SHP'nin şimdı onursal başkanı olan De- mirel'in eski yardımcısı Erdal İnönü ise dış ülkelerle ilişkılerde Bakanlığa müdahaleci bir tu- tum içine girmemişti. Karayalçın'ın. dış polilikaya ilgisinin ise Dışişleri Bakanlığı- na müdahalc eder nitelikte ol- madığı değerlendirmesi yapılı- vor. • 14Ocakl993günüyıneko- Genelge rucular tarafından evinden alman Genco Ertekin. çok ağır işkence yapıldıktan sonra öldü diye bırakılmıştır. Bu vahşct so- nucu ölmeyen bu vatandaşımız canlı bir tanıktır. • 20 Ocak 1993 günü Bağ- larbaşı Köyü imamı Vahap Al- tınkaynak korucular tarafın- dan işkence ile öldürülmüştür. Aktaş Elektrik bu kez eğitiıııi kesti M Baştarafi l.Sayfada netımlcri ise çaresiz. Geçmışe yönelik borçlan da içeren elekt- rik faturalannın parasını dev- lettcn alamadıklannı belirterek öğrenci velilerine yazı yolluyor. Anadolu yakasında görüştü- ğümuz bir ilkokul müdürü. dcv- lel memuru olduğu için adını ve- remeyeceğını vurgulayarak şun- lan anlattı: "Utanıyonım. Küçücük çocuk- lar soğukta kaldılar. İki gün böyle gidip geldiler. Çaresiz kaldım okul aik- birliğini topladım.Ama irtsan- lann ağzı zaten ev lerine gelen faru- ralardan vanmıs.Daha konuyu açarken itirazlar başladı. Hiç sev- mediğim bir yöntemi uygulayıp. 'ya ödcrsiniz ya öğretim durur' di- yerek dayartun.Sonunda kimi ver- di kimi zaten verecek durumda de- ğil. Elektrikleri borç harç açtır- dık." Bir başka okul yönetimi ise aılelere şu mektup gönderdi: '• Sayın velL.Bilindigi gibi Ak- taş Elektrik Şirketi eski alacakla- nnı tahsil için okulların elektrikle- rini kesmektedir. Elektriğin kesil- mesi kaloriferin de faaliyetinin durmasına neden olmaktadır. Okullara alacaklarının ödenmesi için tebligat yapılmakta. ödenme- diği takdirde bir kaç gün içinde elektriği kesmekledirler.İSKİ de su alacakları için aynı sekilde ha- reket etmektedir. Şu anda çevre- mizde elektriklerin kesilmesi ne- deniyle çaresiz kalan okullar vardır. Okulumuza da iki tebligat yapıldı. Ödenmesi gereken miktar 60 milyondur. Önceki ödemelerin muhatabı olmadığımızdan aniden karşımıza çıkan bu durumun gide- rilmesi için öğrenci başına 100 bin lira topiandığı takdirde borçlar karşılanacak ve suyumuz kestune- yecektir...." Okullardan gelen bu vc buna benzer çağnlan alan velıler önce soluğu okul müdürunün ıxlasın- da alıyor ardından da Akıaş'ta Ancak her iki yerde de umduğu- nu bıılamayan velilerin büyük çoğunluğu çocuklan hasta olma- sın diye parayı ödüyor. Ancak gelir seviyesi düşük olan kesim- lcrdeki okullarda sorun çözüle- nııyor. Kayışdağı'ndan arayan bir okurumuz okul yönelimi ta- rafindan istenen parayıixleyeme- dıklenni çocuğunun okula git- mek ıstemediğinı belirtiyor. Aktaş Elektrik yetkilileri. cğitim kurumlanndan alacaklannı tah- sil etmck için fatura gönderdikle- rini ancak bunda kanundışı bir durumun söz konusu olmadığını belirtiyorlar. Tüm abonelere ol- duğu gibi okullara da fatura gön- derdiklerini söyleyen Aktaş yö- neıicileri basının kendılerine karşı, "önyargıir* olduğunu sav- ladı'aı. Başbakanlık tarafından gcçen hafta bakanlıklar ve tüm resmi kuruluşlara gönderilen genelge- de. 1961 tarihli diplomatik ilişki- leri düzenleyen Viyana Sözleşme- si hylırlatıldı ve bu sözleşmeye uyulması istendi. Sözleşme. "yabancı büyükelçi- likler yazışmalarında yerel ma- kamlaria ilişki kurarken o ülkenin Dışişleri Bakanhğı aracı olur" hükmünü içeriyor. Yetkılıler. bakanlıklar ve diğer resmi kuruluşlann. uzun birsüre- dir. yabancı büyükelçiliklerin iki- li ilişkilerle ilgili yazışmalannı Dı- şişleri Bakanlığı'na göndcrmek yerine doğrudan yanıt vermeye başladıklannı anımsatıyorlar. Dışişleri Bakanlığı'nı atlama uygulamasının son örneği. geçen günlerde yaşandı. Gürcü asıllı Tanm ve Köyişleri Bakanı Refaiddin Şahinin. bir süredir. Dışişleri Bakanlığı'nın bılgisi dışında Gürosian'dan üst düzey yetkilileri davet ederek Eximbank gibi resmi kuruluşlar- la temasa geçirtmesi rahatsızlık yarattı. Dışişleri Bakanlığı'nın. artan bıçımde devre dışı kalmasından duyduğu rahatsızlığı yansıtması üzerine Başbakanlığın. tüm res- mi kuruluşlan uyaran genelge yayımladığı beliniliyor. Dışişleri Bakanhğı kökenli Bu- yükelçi \ olkan Vural"ın da böyle bir genelge yayımlanmasında rol oynadığı sanılıyor. Türkiyede dış politika konu- sunda bir süredir yaşanan dağı- nık politıkalann giderilmesı yo- lundaki girişımler çerçevesinde önceki gün de Dışişlen Bakanhğı Müsteşarı Büyükelçi Özdem Sanberk başkanlığında. resmi kuruluşlann üst düzey temsilcile- rinin de katıldığı bir toplantı ya- pıldı. Yetkililer. Dışişleri Bakanhğı'- nı by-pass uygulamasının. 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'm. Başbakanlığı ve Cumhurbaşkan- lığı döneminde. yoğun bir biçim- de başladığını amrnsatıyorlar. Özal'ın. gerek Başbakanlık ge- rekse Cumhurbaşkanlığı dönem- lerinde dışandan müdahaleleri sonucu Dışişleri Bakanlığı'na 10 yıl içinde beş ayn bakan getıril- mışîi Dışişleri Bakanı Ali Bozer. Cumhurbaşkanı sıfatıyla Was- hington'a giden Turgut Özal ıle dönemın ABD Başkanı George Bush ile görüşmesine alınmamış ve dışanda bekletilmişti. Bozer bu uygulamaya tepki olarak ABD dönüşünden sonra istifa et- mışti. GAP için kredi aranıyor • Baştarafi l.Sayfada tüneli inşaatının yapımında kul- lanılmak üzere Akpınar Yapı Sanayi Ticaret AŞ de kredi tale-' binde bulunmuştur. Bankamızın kredi uygulama ve esasları çerçevesinde yapılan ve yapılacak değerlendirme ve işlemler kapsamında L'rfa tüneli yapımında kullamlmak üzere Kamu Ortaklığı Fonu kaynağın- dan kredi tahsis edilebilmesi im- kan dahilindedir. Kamu Ortaklığı Fonu kayna- ğından kullandınlan krediİerin genel kullanun koşul ve esaslan; Kamu Ortaklığı Vüksek Ku- rulu'nun onayının alınarak fon- dan kaynak aktarılması. bu iş- lemlere paralel olarak bankamı- zın gerekli teminatları tesis ede- rek, kullanun için öıtgörülen başka koşullar varsa bunlann sağlanmasıdır."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle