21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 18 KASIM 1993 PERŞEMBE OLAYLAR VE GORUŞLER Soranlarvekonularyumağından. "Çağdaş demokrası", bır saptama yapmıştır Çoğunluk sıstemi, kirnı zamanlarda. bır "çoğunluk ıstibdadf n.a dönüşebılir Kımı ülkelerde. dönuşmüştür. Bunu, ancak ılen aşama> a gelmış "sıvıl toplum - açık toplum" yapılanmalan önleyebılmektedir. Prof.BAHRİSAVCI • • lkemız. bır sorunlar U yumağıdır Bu da doğaldır Bır hakanbk. bır emır-ul mumınlık, bır saltanat-ı senıyelık, Meşrutıyet ıçınde bıle hukuk-u hukumranılık. bır partı mer- kez-ı umumı olıgarşısı sultaalığı. bır tek partılı yonetım merkezcılığı, bır çok partıblıkte ıkılı olıgarşı. bır dar- belı-darbesız sıkıyonetım vatkınhğı, bır beşıbıryerdelığın akıl almaz hafiflı- ğının baskı ağırlığı, bu koşe donmecı- hk çağ atlayıcılığı, bır lafazanbk de- mokrasıcılığı. bır unıversıte kantını soylevalığı, bır ezanlı-bayraklı zara- fetçıbk kalıntılan ıçınde. aydınlanma çağını ancak 1919 lardan sonra yaka- larken. onu da rrullı \e mane\ ı değercı- hk karanlığı ve karma^ası ıçınde kaçı- rası olan bır ulke elbette bır sorunlar yumağına doner Bu sorunlardan kı- mılenne dokunalım Dar Bölgeü-Çift Turlu Seçim Siste- mi: D\ P. boyle bır seçım sıstemi araş- tırmasına gırmış Bır bolum ılgılımız. seçım bolgelennı daraltmayı se\mez Bu sıstemde, seçmenınızın. yerel pres- tıjler altında kalaeağından korkar "seçmen daha çok, feodal ağaları (et- nik, dinsel seçkinleri), finans kapitalci- leri meclise gonderir" der Çıft turun da "tek dereceli" seçımı buyuranana- yasava aykınlığını ılen sürer Bır başka bolum ılgılımız de "çifte tur"un. meclise. bır voğun çoğunluk getıreceğım. oylann bır bolumunu ya- karak "seçim adaleti"nı bozacağını soyler Bır kez. anayasaya aykınlık yoktur. "Çifte tur"da da. secmen. aynıdır Araya "ikinci seçmen" gnmez Nevar kı. sıslem uzennde durmak da gerekır Çıfte turlu seçım. bır bolum demokra- sılerde kullamr Çünku bunlarda. feo- dal ağa. etnık-dınsel seçkın yoktur Bu seçkınler etnık-dınsel polıtıka yapar- larsa ulkenın butun dınamıklennı kar- şılannda bulurlar Bır de asıl şunu duşunmelıyız Klasık demokrasıde kural. "Çoğunluk yönetir, a/ınlık da muhalefet eder" de- mektedır Buna gore, çoğunluk. seçı- mı kazanmakla "yönetici irade" ol- muştur. kendı ısienanı (ıradesıru). tantanalı yasa \e yapımlarla deyımle- me hakkını kazanmıştır Kendı "ka- rar"ı. ulusal istenç'ın deyımı sayılmak- tadır Ustelık. çoğunluk, "istikrarlı hukumet" de çıkanr Buna karşıbk "çağdaş demokrasi", bır saptama yapmıştır Çoğunluk sıs- temi kımı zamanlarda. bır "çoğunluk istibdadf'na donuşebılır Kımı ulke- lerde, donuşmuştur Bunu, ancak ılen aşamaya gelmış "sivil toplum - açık toplum" yapılanmalan onlevebılmek- tedır Bu yapılanmalann ıçınde, ulke- nın butun sosyo-polıtık \e kulturel akımlan, sıyasal partı-sendıka-meslek kuruluşlan-sosyo kulturel etkınlık merkezlen gıbı organlar ıçınde ku- rumlaşmışlardır Hepsı de. ulusallaş- mışlık sav ı ıle ortay a çıkmış v e kendını zorlamış olan çoğunluğun yapımlan- nı. hem eleştırmektedırler, hem de. gerektırdığı yolda ona katkı getırmek- tedırler Boylece, "karar"da. yalnızca (Özal'ın cumhurbaşkanı secımınde ol- duğu gıbı) bır sayı çokluğunun ıstencı olmaktan çıkmıştır İktıdar eksenı uzennde. ama otekı butun dınamıkle- nn de bırleşık nzası (konsensusu) ol- muştur Özalın cumhurbaşkanlığm- da. olamayışıgıbı Bunun ıçın de. resmt arenalann ba- şat kurumu olan meclise. bır sosval pakt olan anayasa ıçre etkınlık (eleştın ve katkı) getırmek uzere gelecek olan sıyasal dınamıklenn (partılenn) kendı guçlenyle orantıh olarak yansımalan- nı sağlayacak bır seçım sıstemıne ge- rek vardır Bu nedenle. dar bolge sıstemi. he- nuz, Batılı sıyasal-sosyal-kulturel ku- rumlarla oluşmuş bır açık toplum. sıvıl toplum yapısına ve espnsıne tam kavuşmamış ülkelerde. son derecede duyarlı olarak. duşunulmek gerekır Etnık-dınsel akımlarla köşe donmecı- lık eğılımlen ve gudulen onunde Bask yerel bölge örneği Başbakan, Genelkurmay. partı merkez orgutlen "büiyordu-bilmivor- du" oykulen dışında. bılınmesı gereklı bır gerçek var Rejım-sıyasal sıstem- sıyasal orgutlenme lemel yapılar ve konular uzennde operasyonel değışık- lıkler. gelışımler, oyle bırkaç dar mer- kezın devınımlenyle çozulemez. hele hıç kopya edılemez Ispan>a"nın Bask Bolge Parlamentosu. lspan>a"nm ken- dı yapısının bır urunudur ve taşın ken- dı \ennde ağır olması gıbı. orada bır değerdır Bızım de kendı taşımızı bul- mamız gerekır Tanhımızde bulduğu- muz gıbı. elbırlığıyle Özetle Temel konular ve yapılar, orneğın Bask Yerel Parlamentosu'nu kapıverme gıbı tasanlar, butun sıyasal dınamıklenn tartışmalan ve mutaba- katlan dışında, bır oldubıtıye getınle- mez Turkıye. kendısının butun tasa- nmlannı. kendı dınamıklennın mutabakatından (konsensusunden) çıkaracak guçtedır Parlamentarizmimizi, kaldır kaldırabilirsen! Bıze meclıs eksenı uzennde geveze- lıklere-partıler eksenınde de lafazan- lıklara yol açan, boylelıkle. zamanı ısraf eden çok "kuv>etli icra" ve onun başında da. "kımetli cumhurbaşkanı*' gerekırmış' Kuvvetlı cumhurbaşkanlı- ğınm koşulu da cumhurbaşkanını doğrudan halkın seçmesı ımış Çunku cumhurbaşkanı. partı başkanbğından gelıyormuş Öyle olunca da, cumhur- başkanı olur olmaz partısınden kopup ıcradan uzak olması, ıcra ışlenne ka- nşmaması. yansız kalması guç oluyor- muş' Aynca. cumhurbaşkanı ıle başbakan arasında surtuşmeler mey- dana gelıyormuş Bu da. kuvvetlı ıcra gereğını bozuyor. sıyasal zayıflığa yol açıyormuş En ıvısı. onu. aday olarak ılen sureceğı programına bakarak doğrudan halk seçmelı ımış Boylece o. partıye mınnetlı olmaktan kurtulur- muş Kendı programını ıcra alanına vurmaktaserbestolurmuş Hem, mec- lısı seçen halk, cumhurbaşkanını ne- den seçemesınmış'1 Demokrası \arsa. halk cumhurbaşkanını da seçebıhr- mış Uzun lafın kısasını soyleyelım Bu gonışler Ozal gıbı. 4menkan kopya- cısı bır "prezidan" olma he\eslısının laf salatalandır Aynca, Amenkan'ın sıyasal doğası \e yapısı ıle, başkanlı hukumetın İngılız ışgalı donemındekı yerel koşullardan geldığını bılmeme- dır Cumhurbaşkanı, İngılız tahtının. \menka dakı yonetıcısı olan genel va- hden gelır Kongre de bu genel valıyı etkıleyemey en. ama, onunla da bır bır- leşık ış yapan yerel mechsten gelır Kongre'nın ayn dallı olması. Ame- nka"nın federatıf yapısından gelır Bunun yanıtı basıttır Bu tanhsel uretıyı. kaldır kaldırabılırsen1 Bızım sıstemımızın arkasında, 115 yıldan fazla bır bınkım var Bu sılınemez, ama, bu bınkıme ters olarak. ıkı başlı bır "icra" ganbesı yaratan 82'yı, par- lamentanzmımız uzenndekı bu kam- buru, kaldırabıhnz YunaıTdan bir ibret İlhan Selçuk. ^ unan solunun, yenı- den ıktıdar oluşundan alınacak dersı ışaret edıyor Batılı demokrasının bır dengeler sürecı oluşunu bızım solun ıyı kavraması gerektığını belırtıyor Bız. bır başka ders daha almamız gereğını belırtmek ıstıyorıız İktıdan yıtıren Mitsotakis'ın partı lıderlığıne aday ol- mayacağını ılanından ıbret almalıdır bızım sağ lıderler Evet. Batılı demok- rasının bır sıyasal ahlak kuralı vardır Seçımı (ve iktıdan) yıtıren bır sıyasal lıder. lıderlık yennden aynlır Mitsota- kis'ın yaptığı gıbı Önemlı bır yanlış yapan da aynlır Mr Eden, yanlış bır değerlendırme ve karar ıle. Mısır'a bır hava saldınsı yapınca başbakanlıktan aynlmak zorunda kalmıştır Bu sıyasal estetık gereğı. partısıne onemlı bır oy yıtırten onder de, ıktıdar çoğunluğu gene kendı partısınde kalsa bıle. bır munasıp manev ra ıle, onderhk yennden aynlır PENCERE ARADABIR ERTAN ÜNVER Torbalı Beledive Başkam Vah İnsanım Vah... Dunyada oleceğını bılen tekcanlı Bu olgunun ya- rattığı altyapı uzerıne oturmuş bıreysel toplumsal du- zenler sıstemi Ekonomık sosyolojık sıyasal duzenle- rın yarattığı sıstem Duzenlerın, dolayısıyla sıstemın bırçok dalları ayrıntıları Bın yıllar once ateşı ve teker- leğı bulmuş araç yapıp kullanmaya başlamış ve gunu- muzde sanayı otesı topluma yonelmış bılgı toplumunun temellerını atmış tek canlı yaratık Dunya denen yeryu- varlağının en uygarı en guçlusu En zavallısı En bar- barı' Tum bu çelışkılı değerlen bırden taşıyan tek canlı ya- ratık Çehşkılerden kaosa kaostan kuramsallığa, ora- dan da kaos tapıntısına yonelış Yonelışm boyutlarını katJayan yoneltşler Hemen tumu, galaksısınden evre- nıne kadar sıcrayan kendı soyunun geleceğını araştırıp ırdelemeye donuk yonelısler Yıne hemen tumu ger- çekçı ve bılımsel araştırmalar ırdelemeler Stephen Havvkıng, Raymond VVıllıams, John VVaısbıtt, Thea Alexander Patrıca Asudene, Peter Urucker Alvın Toffler Max Erısch veNorbertEhas'lar Daha başkala- rı Bunlara son olarak ABD nın eskı Ulusal Guvenlık Danışmanı Prof Zbıgnıevv Brezezınskı de eklendı 'Out ofControl' adlı kıtabıyla Gercekten çok ılgınç ve geçerlı saptamaları var Örneğın dunyanın gercekten bır bu- tunleşme surecıne gırdığını bu olgunun farklı bır dunya getıreceğım, nesnel kokenlere dayandırılacak bır strate- Iinıngelıştırılememesıdurumundakargasanınvefelsefı dağılmanın kaçınılmaz olacağını belırtıyor Bu, buna benzer, bundan farklı bırcok araştırma ve ınceleme, yer- kurenın bılgı damarlarına hızla yonelıyor Fakat hepsı- nın ortak yanları bılım-teknolojı bılgı ve ıletışım altyapı- sına dayanmaları Bu altyapıda ıkı temel ozellık hemen sezılıyor Araştırma ve ırdelemeler beyınlerınce tam ve yeterlı bulunmamaktadır 1 Araştııma ve ırdelemeler ' beyın/ennce etde edılenler, hatta onun da altında su- nulmaktadır Oysa 'Iktısadı Doktnnler Tarıhı 'ne bakınız, Iktısat 7a- nhmın Doğuşu nu ınceleyınız goreceksınız kı ' beyın- ler dusunmuş bulmuş saptamıs ve doymuşlardır Ustelık bu doymuşluğun da otesıne geçılerek geleceğın dunyasına buyruk ustune buyruk yollamıslardıri Kuşku- suz 1920 lerm araştırma ve ırdeleme koşulları bugunle kıyaslanamaz Fakat oyle de olsa uzennde çalışılan konunun olunan kadar nıcelıksel ve nıtelıksel egemenlı- ğı olçusu kustahlaşılarak aşılıp 'yerkurenın en gelışkın yaratığı' saptırılmayabılırdı 1 Bır ornek vermek gerekır- se, -hem nıcelıksel hem nıtelıksel egemenlık olçusunu kapsamak uzere- bır felsefe dusunuru, sosyolo)i dalına gereken ağırlığı vermeden doğa, ınsan, uretım ılışkıle- rının yapısallığını belırledığı ekonomı-polıtığı gerektığı oranda algılamadan rahatlıkla kuramsal onerılerını su- nabılmıstır Yerkurenın en gelışkın yaratığına 'sen ın- sansın, soyle uretecek soyle paylasacak ve soyle yaşa- yacaksın' dıyebılmıstır Ad saymaya ne gerek var Sağdan soldan anımsamaya çalışın bırçoğunu bula- caksınız Bunun sonunda gelınen dunya artıkgunumuzun ağır- lığını çekemedığı gıbı, altından kayıp gıden 'hızlı gele- ceğe de onermeler uretımı yetıstırmede zorlanmakta- dır Neysekıolay kavranmısve "beyınseluretım-bırıkım sunumu çelışkısı asılmaya başlanmıştır Sonuclarının tam olarak alınmasına dek yaşananlar yaşanacaktır Uygar guçlu.barbar zavallı, dunyasakını' çektıklerını çekecektır Uretım sıstematığının teknolojıkdayatmaıle bıçım alan Mormun ların ulkesı Mormunlarla, Mur- mon lar son 10 yıldan berı sonunda bın yıllık ruya yu- zunden cıktığı anlasılan bır gecımsızlık sergılemektedır- ler Bın yıl oncesının demırcı ustası Wakka dan yon saşırarak geldığı de soylenmektedır gecımsızlığın Yon saşırması su Padısah hastadır lavman sadrazama ya- pılmaktadır Ya da atın onune et ıtın onune de ot kon- maktadır Ya da araba onde, atlar arkada atlara 'deh denılmektedır Yokcanım Bıldığınızgıbıdeğıl Obıldığınıztırnaksur- tuşturen en alttakı gızlı besıcının bunda hıç mı hıç rolu yoktur Durduk yerde Opışan Upan adlı bır Murmon çık- mıştır Murmonların onune ve dahı geçmıştır başlanna, o yuzden olmaktadır tum gecımsızlıkler Ama bır gun gelecek bıtecektır hepsı Bukısolmazsa oburkış Na- sılsa artık kışlar, Komanızlerın gelmekte oldukları kışlar olmaktan çıkartılmıstır Allah ıçın Ve yıne haklarını ver- mek gerek Allah ıçın Mormunlar bu ıslerın 'pufnoktala- rını' oğrenmektedırler Cellatlarından Ab-ı Hayat suyu ıstemek gıbı Hep sevınerek, ovunerek, guvenerek ve gonenerek ızlemıyor muyuz? Duzelecek her şey duzelecek Mormunya'da da tan dlınmamı^tır Oz Turkı^tzhgı bık TARTIŞMA Kaldınlan alay ve tümenlerimiz ara kuvvetlenmız- denbır-ıkı>ıl kadar once alayve tumenlenmız kaldınldı Yerlenne tugav lar Dİuşturuldu Doğrumu yapıldı 0 Kanımca ha>ır Tumenler v e ala\ lar Turk Sılahlı Kuvvetlen'mn Orta Asya'dan ben surdurduğu guzıde ve geleneksel bırlıklen ıdı Dığer ulkelenn ordulanna tanh bov unca ornek olmuştur Alay lann bır sancağı v ardır Sancak Turk mılleürun umsabdır, varlığı onunla sımgelerar Sancağı Turk mılletı adına cumhurbaşkanı o alayın komutanına teshm eder Alay komutanlan, sancağın daımıkoruyucusudurlar O nedenle onun odasında bulunur Torenleyennden alınır Bır sancak subayı vardır En ufak bır yer değıştırme halınde sıcıl deftenne kayıt edılır Herkesbayrağıdeğıl, sancağı selamlar Alay komutanlığı da tadına dov ulmayacak guzellıkte vorgunluğu ıle sev gjsı ıle yaşanılması gereken bır komutanbkıdı Sancağa bakmak bıle alav komutanı ıçın çok ama çok kutsal ve doyumsuz bır haz veren husustu Alay lar kaldınldı. sancaklar da depo ve muzelere kondu Yazıkoldudıyorum Bunlar kaldınhrken ısrarla "Daha az sayıda. >urucu gücü yuksek cevik ktrnetler kurma> a yöneli\oruz; ağır kalan ala> ları >e tumenleri kaldırdık" şekbnde açıklamalardabulunuldu Bu gerekçeye, yanı daha az sayıda vurucu gucu yuksek çevık kuvvetler y aratmay a. kaülmamak mumkün değıldır Yanbşbk, bu geleneksel bırlıklenmızm ozellıkle alaylanmızın kaldınlmasında duğumlenmektedır Eğer sılahınH, veçhızaunız. aracınız, malzemenızvarsa. tugay,alay fark etmez. hepsını çevık hale geürebıbrsınız Tugayabağlı taburlar şeklınde değıl de alaylara bağb taburlan çevık ve kendı kendme yeteTİı hale getırebılırdık ABD de boyle dıve. alayı kaldınp tugayi kurmak, kanımca vanbştır Bakın İngılız ordusuna. 200-300 yılhk bırbklennehıç dokunuyor mu' Onlan ay nı çerçev e ıçensınde modernıze edıyor "Sa>ısı fazla da azalttık'* \a da başka bır anlatımla. "Tumende mevcut uç alayı muhafaza edemezdik" dersenız. ben de sıze "îki alayı ileride seferberük y a da ihtiy aç halinde kurmak uzere sadece kücucük birer karargahı ile muhafaza ederken bir alay ı da çevik taburlan ile çe>ik bir alay olarak muhafaza edebilirdiniz..." denm Alay teşkılatında alay karargahı kendı taburlannın her şeyını sağlar Yanı muharebe destek ve muharebe hızmet destek ıhtn açlannı (yemeğırupışırmek hastasına bakmak, benzınını sağlamak gıbı) sağlar Tugav, lara bağlı taburlarda ıse bu ışı taburlar kendı kendılenne yaparlar Onun ıçın tercıh edıldığı anlaşıhyor Ancak alay bunyesı ıçensındekı taburlannda bu anlayışla organıze edılmelen mumkun ıdı Ala> lann başında albay, tugav lann başında tuğgeneral vardır *Mbavahaksızbk yapmaya devam edersenız. Turk ordusunu ıncıtırsımz Şımdı de bır başka hata > apılıyor v e tugaylara sancak venlıvor Olmaz Yanlış Tugayın sancağı olmaz Ben v erdım oldu, dıyemezsınız Turk ordusu emekb subay lan ıle de bır butundur Herkes her ıstedığını yapamaz Sancak venbrken yer yennden oynuyor Gorkemlı torenler duzenlenıyor Televızyon, rady o v enyor. gazeteler yazıyor Cumhurbaşkanı bızzat komutana teshm edıyor Çunku çok kutsal bır şeyı mıllet adına venvor Ama kaldınbrken mılletın haben vok Olur mu hıç9 M. Selim Okçay Avukat, Emekli Asker Taşkömürühavzasının sorunlan... Böylesıne önemli bır varlığjn çahştırüması ve hızmetlerinındevamı ıçın sübvansıyonun düşünülmesi yadırganılmamalıdır. Zira bu kabil varhklann ışleülmesinde sübvansiyon ödeyen tek ülke degıliz. HASAN MUMCU Eski TKİ GenelMüdürü B ır mılyar tonu aşan taşko- n.uru rezenıne sahıp olan havzanın çığ gıbı buyuyen sorunlan, son yıllarda huku- metlenn cıddı sorunlan ara- sına gımuştır Ne yazık kı az az başlayan sorunlann hallı ıçm kaynağına ınılmemış. çozumu ve duzeltılmesı ıle ılgılı yapılan gınşımler. >azılıp rafa kaldınlan raporlardan ıbaret olmuştur Şımdı ıse havzavı kurtarma yollan ararurken ozel- leştınlmesı, bu mumkun olmazsa kapatıl- ması gundeme gelmıştır Her nedense, asıl hakkı olan ozerkbğe kavuşturulması husu- su duşunulmek ıstenmemektedır BO> r lesıne buyuk sorunlan olan havza- nın ozelleştınlme gınşımınde cıddı bır ıs- tekh bulunması. olanak dışıdır İsteklı olabılecek bır fırsatçıya venlmesı ıse havza- nın o anda heder edılmesı ve terk edılmesı ıle eşdeğerdır Bu ocaklan "Şimdilik kapa- talun, ilerde açüır çalıştırılır" demek de yanlıştır Bu takdırde. ocaklardagenışçap- ta yangınlar olur, tum galenler ve kuyoılar ıçen gınlemeyecek şekılde goçer ve aynlan yeraltı ışçılen yerıne ocaklan çabitıracak ışçılen yetıştırmek çok uzun zaman alır Kısacası. tnlyonlar sarf edılse bıle ocakla- nn venıden ışletmcyc açılabılmesi mum- kun olamaz Sonuçta. buyuk bır enerıı kaynağı kavbedılır. demır-çelık sanayunın ana gırdısı olan taşkomuru ureumınden yoksun kalınır Demır-çebk sanayunın ge- reksınımı olan komurun ıthal edılmesı ıse esasen ulke ekonomısmı ters vonde etkıle- yen "ithalat-ihracat" dengesızlığını bıraz daha arttıracaktır Dığer taraftan Zongul- dak ıl merkezının durumu ne olacaktır' Vuzbınlen bağnnda banndıran taşkomu- ru ışletmelen. sarp dağlann arasına sıkış- mış olan ıl merkezının tek geçım kaynağı olmuştur Bundan yoksun edılmesı Zon- guldak ıl merkezının. eskıden olduğu gıbı kuçuk kasaba gorunumune donmesı de- mek olur Havzayı bu duruma düşüren sorunlann başında sıyasal mudahaleler ve etkınbkler gelmektedır Yapılan atamalarda kışının bılgı. deneyım, çalışkanhk gıbı onemlı nıte- lıklen venne ıktıdara yakınlığı etkın ol- muştur Yonetıcı kadronun sık sık değıştı- nlmesı kuruluşta ışlev (fonksıyon) bozuk- luklanna ve aksamalara neden olmuştur Gereğınden fazla ışçı ve memur aldınlmış- tır Bunlann pek çoğu. ış ıle hıç ılgısı olma- >an kışılerdır Bu tutum ış guvenbğını ve çalışma zevkını zedelemış ve venmsız çab^- maya yol açmıştır Kuruluşun Zonguldak ıl merkezı ıle ıç ıçe oluşunun, sıyasal etken lenn ve mudahalelenn artmasında payı buyuk olmuştur Kuruluşun ozerklığı hıç duşunulmemıştır Toplu ış sozleşmelennde de son soz hakkı ellennden alınmıştır Hukumet programlannda madencılığın ülke ekonomısındekı onemlı yen uzennde ısrarla durulmuş, fakat butçe tannm ve tes- pıtmde, zarar ettığı ıçm. yeterlı odenek ay- nlamamıştır Sonuçta daıma maddı sıkıntı çekılmış, gereken gebşme ve kendını yenıle- me şansına sahıp olamamıştır Öte yandan uretımı arttırma zorlamalan sonunda ve- raltı ışyerlen alabıldığme yayılmış ve dağıl- mıştır Boylesıne dağılma, gereğınden çok tazla malzeme. makıne, enerjı ve ışcı kulla- nılmasına ve dolayısıvla malıvetın gereksız vukselmesıne. ocaklann denetımının, ne- zaretırun ve yonetımının zayıflamasına neden olmuştur Havza. rahat çalışma ortamı olduğu >ıl- larda kârlı olabılecektır Kaldı kı boylesıne onemlı bır varlığın çalıştınlması ve ruzmet- lennın devamı ıçın sübvansıyonun duşu- nulmesı yadırganılmamalıdır Zıra bu kabıl varbklann ışletılmesınde subvansı- yon odeven tek ülke değılız Ingıltere. Bel- çıka, Fransa ve Almanya da komur ışlet- melenne buyuk mıktarlarda sübvansiyon odemektedırler Goruluyor kı, ülke gerek- sınımını kendı kaynaklanndan karşılaya- bılmek ıçın bunlara katlanmak gerekıyor Bunca hızmetı ve enerjı potansıyeb olan havzavı elın tersı ıle ıtmek mumkun olma- yacağı gıbı, bu derece bır hukumet sorunu olarak kalması da duşunulemez Bu ıtıbar- la. sorunun çozumunde ve rahat bır çalış- ma ortamı yaratılmasında başta pobtıkacı- lar olmak uzere, en çok zarar gorecek olan Zonguldak halkının, esnafının ve ozellıkle ışçı kuruluşlannın hukumetlere yardımcı olmalan. kuruluşu zor duruma sokacak aşın ısteklerde bulunmamalan gerekmek- tedır, tersı durumda kara elmas dıyan taş komurü havzasına yazık olacaktır Tetevizyon Ys Medya Şamatası ' Avrupa Konseyı ne Turkıye 1949'dagırdı Nasıloldu bu'' Ulkemızde o zaman demokrası var mıydı? isvıçre'- nın uyelığını onaylamayan Avrupa Konseyı Turkıye'yı neden benımsedı9 O donemın dunyasında TC nın saygınlığı buyuktu Is- vıçre de kadınlar seçme ve seçılme haklarını kazanma- mışlardı ama, Ataturk Cumhurıyetı nde bu hak 1934 yı- lında gerçekleşmış, 1935 te Meclıs'e 18 kadın mılletvekı- li gırmıştı 1950 de serbest seçımle Demokrat Partı ıktıdara ge- çınce yaptığı ılk ışlerden bın fıkır ozgurluklermı daha da kısıtlamakolmadı mı9 1953 te 'Avrupa Insan Hakları ve Temel Özgurlukler Bıldırısı" duzenlendı Turkıye bu belgeyı ımzaladı 1993'egeldık Gel gor kı ınsan hakları ve temel özgurlukler saatının sarkacı bır sağa bır sola yalpalayıp duruyor aradan tam 40 yıl geçmesıne karşın ulkemız demokrasıyı tam anla- mında benımseyemedı bu gıdışle 21'incı yuzyıla kor topal gıreceğız • 'Avrupa Sınırotesı Televızyon Sozleşmesı ' 5 Mayıs 1989'daımzayaaçıldı Ankara bu belgeyı ımzaladı Önsozde şoyle yazıyor Bu sozleşmeyı ımzalayan Avrupa Konseyt'ne uye devletler, Avrupa Konseyı nın hedefının uyeler arasında daha sıkı ışbırlığtne ulaşmak olduğunu dıkkate alarak Insan onuru ve eşıtlığmın, bu ılkelerm temel unsurlan- nı oluşturduğunu dıkkate alarak Yaymcılık polıtıkası ıçın vazgeçılmez bır temel oluştu- ran ozgur bılgı ve duşunce akışıyla yaymcılann bağım- sızlığı ılkelerme bağlıhklannı teyıd ederek Tum demokratık gruplar ve sıyası partıler arasında çoğulculuğun ve fırsat eşıtlığmın korunması koşuluyla, kulturun gelışmesı ve ozgurce kanaat oluşumunda ya- yıncılığın onemını vurgulayarak Hukukı duzenlemenın ortak genel çerçevesını butun- leştırme ıhtıyacını dıkkate alarak Televızyon reklamları, haberleşme alanında kadın- erkek eşıtlığı, radyo ve televıyon alanında uydu kapası- tesının kullanımı ve Avrupa da gorsel-ışıtsel yapımların gelışımı hususlannda Avrupa Konseyı'nm yururluktekı tavsıyelerınde yer alan ılkelerm gelıştırılmesı arzusu ıle Aşağıdakı hususlarda mutabık kalmışlardır ' • Avrupa Konseyı, Avrupa Insan Hakları ve Temel Öz- gurlukler Sozleşmesı ve Avrupa Sınırotesı Televızyon Sozleşmesı bır butunu oluşturuyor Turkıye bu butunun kurallarına uyacak mı yoksa hıle-ı şerıye yolunda mı yuruyecek? Insan hakları, temel özgurlukler ve demokrası konu- sundakı halımızortada 'Avrupa Sınırotesı Televızyon Sozleşmesı' ndekı te- mel ılkelere ve kurallara uyacak mıyız'? Sorun budur • Televızyon konusunda ne alan bellı, ne satan' Ka- nunsuzluk temel ılkemızdır, cangıl yasası geçerlıdır, tekelleşme, uçkâğıt, temel ozgurluklen çığneme alış- kanlığı bayağılık, ıftıra, saldırganlık medyada "fiılen gecerlı ' anayasamıza donuştu Şımdı Meclıs tebualanıduzenlemekıçın "ÖzelRadyo ve Televızyon Yasası "nın maddelerı goruşuluyor, bu maddelerın arasında munasebetsızlerı de var, ama medyanın "ozgurluk elden gıdıyor' feryatları da yapay şamatadan gayrı bır şey değıl Neyın doğru neyın yanlış olduğunu anlamak ıçın elı- mızde Turkıye nın ımzaladığı bır belge var, çağdaş uy- garlığın geldığı noktada madde madde oiuşturulan o belgeye bakarak bızdekı durumu saptayabılırız KAFDAĞI 'ndan czgücr 6URCİJCI.LA1CA. ÂBM7CA Tüm KMetçllerde dans v« dia-pozitif CfVRE TİYATROSU'NDA REZERVASYON ıgN TEL.5«Z35O ULAM MUZK 1_İ.M C 6 Ü0K No 6512 m^m UNKAPAMI DOKTORA'hdan DiksiyonvePR (Halkla İlişkiler) konusunda ders verilir. Tel:3842203 Haftaiçi 20.00 -22.00 arası arayınız SAYILIGÜNLER Muzaffer Buyrukçu 30000(KD\içınde) Çağdaş Ya\mlan Turkocai>ı Cod J9-4/ Cağaloğhı-fstanbul ÖdemeUgönderilmez
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle