18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
15 KASIM1993 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMI 11 Trilyonluk anlaşma • Ekonomi Senisi - Yunanistan ve Almanya arasında iki büyük gemi yapımı için 1 trilyon 750 milyar tirahk anlaşma imzalandı. Yunan Attica Enterprices ve Alman Schichau Seebeckvverft şirketleri arasında iki gemi yapımı için imzalanan anlaşma aynı zamanda Yunanistan'ınyabancı bir tersaneden ilk kez gemi siparişi verişi oldu. Anlaşma uyannca gemiler 1995 yılında Yunanistan'ın Mora Yanmadası'ndaki Patra Limanı ile İtalya"nın Ancona Limanı arasında sefere başlayacak. 23 bin tonluk gemiler bin 500 yolcu, 830 otomobil ya da î 20 kamyon ve 130 oıomobil taşıyabileoek. Söz konusu hat özellikle eski Yugoslav topraklannda başlayan savaş sonrası Avrupa"daki Türk işçileri tarafından da yoğun bir şekilde kullanılıyor. Türk tekstiliııde ikiz tehlike AJNKARAPAZARI YAKFP KEPENEK Ekonomi Senisi - AT ile gümrük birliği sürecine giren Türkiye'de gümriik duvarlan- nın kaldınlması ve birliğin Üçûncü Dünya ülkelerine uy- guladığı ihracat sınırlamalanna uyması gibi yükümlülükler. ba- n sektörleriçin sorunlan da bir- likte getiriyor. Financial Tı- mes'ta John Murray Brown imzalı yazıda bu sorunlar şö\ le dile getiriliyor Kuramsal olarak böyle bir anlaşma; karşılıklı olarak Tür- kiye gümrûklerindeki ithal ürünlere yüksek vergj uygula- masını sıfirlanması; buna karşı- bk ATnin de Türkiye'ye uygu- ladığı kotalan kaldırması anlamına geliyor. Ancak Tür- kiye böyle bir uygulamaya gi- derken. AT uyguladığı kotalan kaldırmazsa Türk tekstil sektö- rü oldukça büyük bir darbe yi- \ecek. Bazı tekstil uzmanlanna göre bu. sektörün büyük bir bölü- münün ölümü anlamına geli- Türkiye'nm en güçlü okhığıı tekstil sektörünün gümriik birüği sonrası duruımı endişe yaraöyor. yor. Böyle bir uygulama olursa. Türk tekstil sektörii hem kalite- li yabancı ürünler ile amansız bir rekabete gırecek. hem kota- lar yüzünden giderek genişle- yen AT pazanna istedıği oran- da ihracat yapamayacak. Şu anda Türkiye. AT ülkele- rinin tekstil ithalatının yüzde 10 gibi büyük bir payını almış du- rumda. Türkiye'nin en önemli gelir kaynaklanndan biri olan tekstil ürünleri bu kısıtlamalardan iki yönden etkilenecek. Tekstil sektörii ülkenin 1992 rakamlanna göre dış ticaretinin yüzde 37'sini, Gayri Safı Yurti- çi Hasılası'nın da yüzde 14'ünü sağlıyor. 1992 yılında Türkiye'ye AT ülkelerinden yapılan tekstil ürünleri ihracatının tutan 36 milyon dolara (yaklaşık yanm trilyon lira) ulaştı. Yani Türki- ye için hayati önem taşıyan bu sektör, devletın kollaması ol- maksLzın büyük bir rekabetin içine girecek. Vakko, Beymen gibi Türkiye'nin önde gelen tekstil şirketleri kendilerini bir anda büyük bir baskı altında hissedecekler. Küçük öiçeklilere ölüm! Diğer endişe konusu ise ülke- nin ihracat gelirleri. AT eğer kota uygulamasına devam ederse 10 bin küçük ve orta öl- çekli işletmeyi de kapsayan, 1992 yılının rakamlan ile 4 mil- yar dolardan fazla (yaklaşık 55 trilyon lira) ihracat geliri de teh- likeye girecek. DUNYA EKONOMISENE BAKIŞ ERGİN YILDIZOĞLU LONDRA "Naftawe hafta (*)-m -y- AFTA (Kuzey Amerika Serbest TH l \ J caret Anlaşması) çarşamba günü / % / ABD Temsilciler Meclisi'nin onayı- / W na sunuluyor Oylamanın sonucu- -*• " nun uluslararası plandaçok önemli ve uzun vadeli etkileri olacak. NAFTA onaylanırsa, ABD ve Kanada'yı kapsa- yan serbest ticaret bölgesine Meksika da katıla- cak. ABD ve Meksika arasındaki gümrük koruma oranlan bir iki mal dışında tümü ile sıfırtanacak. ABD, Kanada ve Meksika sermayesinin. bu bolge içinde, büyük bir hareketlilik kazanmasının da ku- rumsal çerçevesi kurulmuş olacak Bunun. güm- rük koruma oranlan Meksika mallanna ABD'de %4, ABD mallanna Meksika da %10 olduğu ve Meksika nın tüm ithalaö ve ihracatı ıçınde ABD'nin payı zaten sırasıyla %70 ve %76 olduğu ıçin, tica- retin serbestleştirilmesinden daha önemli olduğu söyleniyor. Bu sermaye hareketliliğinin olası etki- leri ABD'de şiddetlı bir taröşması yarattı. Clirrton'- un yardımcısı Al Gore'un NAFTA aleytıtarlarının önde gelen ismi, milyarder Ross Pero'yu TV tartısmasında hezimete uğratmasından sonra oy- lamanın belki, çok yakında NAFTA lehıne sonuç- lanması bekleniyor Ama bir surpnz de tümü ile dasılık dışı değil. IşsUlk en büyük korku NAFTA ya karşı çtkanlar. aniasmaron ABD emek pazarını olumsuz etkıleyeceğıni ve 5-6 mil- yon kişiyi işsiz bırakacağını savunuyorlar Bunu da ABD'de ışçi ücretlerının Meksika dan 5 ila 8 defa daha yüksek olmasına ve Meksika'nın aksine sıkı çevre konjma yasalannın ABD şirketleri uzeri- ne ek maliyet yaraöyor olmasına dayandınyorlar Ross Perot, NAFTA onaylanırsa, 'Tum ABD'yi muazzam bir emme sesı kaplayacak diyerek. Meksika dakı bu koşullann ABDsermayesinı hızla emeceğini ve ABD'de issizliği artöracağını renklı bir şekilde vurguluyor. NAFTA dan yana olanlar ıse bu ıddiaları tüm- den reddediyorlar. ABD işçilerinin ucretleri belki 5-8 defa daha fazla arna. diyorlar uretkenlıklerıde o kadar yüksek. Rekabeti sadece düşük ücretin belirtemediğine. vasrf ve üretkenliğın daha önemli olabileceğıne işaret ederek, son yıllarda Meksi- ka ya goç eden ama sonra vasıfsız ış gücünün ge- tirdiği olumsuzluklarla baş ede- meyerek geri donen bazı ABD şirketlerini örnek gösteriyorlar. Araştırmaalar sanayide toplam maliyetler içinde emeğin ve çevre kirlenmesini önlemenin paylarının sırasıyla yaklaşık %15 ve %3.2 olduğunu, bun- lann tek başına şirketleri Meksi- ka'ya göç ettirmeye yetmeyece- ğini soylüyorlar Bunlar Meksı- ka'nın GSMH'nın ABD ve Kana- da'nın %5'i civannda olduğunu gümrük koruma oranlarının ha- len zaten çok düşük olduğunu soyledikten sonra Meksika ıletj- caretin ABD'de 2 milyon ışsiz yaratması için Meksika ile tica- retinin 100 milyar dolar açık ver- mesi gerektiğine işaret ediyor- lar. Bu kampa göre NAFTA ABD'de 170 000 yeni iş yarata- cak, 450 000 kadar da iş kaybına yol açabilecek Net 300.000 ci- varı bir kayıp ıse ABD issizliğin ayda yaklaşık 200.000 kişi dal- galandığı göz önüne alınırsa tümden ihmal edilebilır bir ra- kam. NAFTA'yı savunanlar, buna karşıhk Meksika pazan ABD'ye açılacak ve bu ABD. GSMH'na yılda yaklaşık %3'lük bir katkıda bulımacak diyorlar . Bunlar NAFTA üzerine ABD'- de süren tartışmalar. Ama NAF- TA sadece bir ABD-Meksika so- runu değıl. NAFTA'nın onaylanmaması halinde, sadece Blll Clintonın siyasi geleceğı ve Meksika reform programı değil uluslararası ticaretin 15 yıldır sürmekte olan globalleşmesi de olumsuz et- kilenecek. NAFTA'nın onaylanmaması halinde, ABD'nin tı- caretyaptğı ülkeler korumacılıkyanlılarının etkisi- nin arttığı sonucuna ulaşacaklar. Bu, Bill Clintonın uluslararası ticaret pazatiıklarında inanılırlığını büyük ölçüde zayıflatacak. Bu koşullarda GATT Uruguay Raundu'nun 15 aralıkta zaten çok zayıf olan imzalanması olasılığı tümden ortadan kalka- AJÜBJ (059 %-87l3 rnn YOJ HFLRNAFTA, dünyanın eo büyük ticaret bölgesini oluşturacak ama, Amerikaular'ı şimdiden, dünyanın büyfik bölümünü etkisi altında tutan issizliğin, kendi ülkelerinde de yayilacağı korkusu sardı. cak. GATT'ın çokmesi olasılığına karşı, ABD'nin Avrupa'ya alternatif olarak, dünyanın en hızlı bü- yüyen ve büyüme potansiyellerine sahip olduğu varsayılan Guney Asya ve Pasifik Havzası ülkeleri ile ticari ilişkılerini gelistirmeye ve hatta ortak bir ticaret bölgesi kurmaya çalıştğına daha once de bu sütunlarda değinmiştım Japonya ve Güney Asya Ekonomıleri NAFTA'nın kendilenne kapalı bir pazar oluşturmasından korktukları için ABD bu bölgeyı bir gün NAFTA ile birieştirme fıkrini de ge- liştiriyordu. Bu sürecin ön adımlarından biri de yine bu hafta Seattle'da yapılacak olan APEC (As- ya-Pasıfi Ekonomik Işbirliği Forumu) toplantısı. NAFTA'nın onaylanmaması Clinton'ı burada ol- dukça zayıf bir duruma duşürecek. Asya Pasifik ülkelerinin ABD'de korumacılığın arttığına dair korkulannı güçlendirecek Bu takdirde APEC ıçın- de Malezya Devlet Başkanı Mahathir Muhammed gibi, ABD, Avustralya ve Yenı Zelanda yı dışlayan, sadece Asyalılardan oluşan bir ticaret bloku kur- ma fikrinin savunuculannın, Güney Kore Dışişleri Bakanı Han Sun Joo'nun geçen hafta Çin ziyaretı sırasında tekrar gundeme gelen Kuzey Doğu Asya Güvenlik Çerçevesi fikrinin güçlenmesine yol açacak BorsalariataMttattoHtaı Bu gelişmelerin dünya borsalannın son yıllar- daki pozitif trendini de tersine çevirmesi büyük bir olasıhk. Halen uluslararası uzun vadeli bono piya- saları, düşük faizler, 1990'lannikincıyarısındaenf- lasyonsuz ve isfjkrarlı ekonomik büyüme, geliş- mekte olan piyasalarda (emerging markets) canlılık beklentisine bağlı olarak oldukça güçlüler. Hisse senedi piyasalar endeksleri de yüksek. Ne var ki bu projeksiyonlar uluslararası ticaretin ser- bestleşmeye devam edeceği varsayimına dayanı- yor. NAFTA'nın onaylanmaması bu varsayımı or- tadan kaldırarak son zamanlara iyice "sinirli" bir hale gelmiş olan piyasaların eğilimini uzun bir süre için tersine çevirebilir. Boğayı güçlü ve nis- peten uzun ömürlü bir Ayı ile değtştırebilir. Niha- yet NAFTA'nın tehlikeye düşmesi olasılığının bile geçen hafta Meksika Pesosunu %4 devalüasyo- na zorladığına bakılırsa, onaylanmaması, Meksi- ka ekonomisini ve buna bağlı olarak belki de 1982 borç krızindeki gibi Meksika şirketlerine ekspose olmuş ABD banka sistemini de tehlikeye atabilir Bu da ister istemez borsa üzerinde şiddetli bir olumsuz baskı yaratır. Kısacası birook şey geleceğini NAFTA'nın onaylanmasına bağlamış gözüküyor Uluslararası büyük sermayenin ısteği de bu yönde olduğuna göre çarşamba günü NAFTA yakın bir sonuçla da olsa onaylanır diye düşünüyorum. Eğer onaylan- mazsa.. Ne demişler "Üst üste küp dizseler en al- takinıçekseler..." ! * l Geçen hafta Bill Clinton "joggınge" çıktığnda başt- nch.hu, "NAFTA.mecbunc"(mlamınagelensloganvazıh bir şapka vardı Küçülen ve Büyüyen Ülke ekonomisini yönetenler devletin küçültülmesi gerektiğini sürekli olarak vurguluyorlar. Başta Başba- kan olmak üzere bu görüşte olanlara göre devletin eko nomideki ağırlığı azaltılırsa tüm sorunlar çözüme kavu- şacak, ne enflasyon kalacak ne de işsizlik olacaktır. Uygulamada, bu görüşün iki alanı vardır. Bunlardan biri özelleştirmedir, öbürü de devlet bütçesidir. Geçtiği- miz günlerde TBMM'de görüşülmeye başlanan 1994 Bütçesi, öngördüğü yıllık ödeneklere bakılırsa, devletin küçülen ve büyüyen yönlerini çok ilginç bir biçimde ser- giliyor. Tasarıda, Genel Bütçe harcamaları geçen yıla göre %106 oranında arttırılıyor ve 816 trilyon TL'ye çıkarılı- yor. Bu toplamm, küçülen devlet anlayışını ne ölçüde yansıttığı şimdiden söylenemez, gelecek yılın sonunda enflasyon oranına göre belli olacaktır. Eğer gelecek yılın enflasyon oranı Bütçe ödenekleri artışının üzerinde olur ve yıl içinde ek ödenek de ıstenmezse devlet, bütçe yö- nüyle de küçültülmüş olacaktır. Gerçi Bütçe Tasarısı'nın sunuşuna göre Hükümet 1994 enflasyon oranının, top- tan eşyafiyatlarının yıllık artışının %48.2olmasını amaç- lıyor. Ancak 1994 için bu enflasyon öngörüsüne, bu sayı- ları yazanlann bile inanmadığı çokaçıktır. Eğerfiyatartı- şları 1994'te gerçekten bu oranda olacaksa bütçe harca- malarını %106 oranında arttırmanın hiçbir anlamı yok- tur. Bu, devleti katlayarak büyütmek anlamına gelir ki bunu da küçültmecilerden kuşkusuz bekleyemeyiz. Oysa, Bütçe odeneklerinin kuruluşlar arasında 1994 yılı için öngörülen dağılımı devletin büyüyen ve küçülen yönleri konusunda çok açıklayıcı bilgileri içeriyor. Tasarıda öngörülen gelecek yılın harcamaları kimi ku- ruluşlar için Bütçe'nin %106 olan ortalama artış oranı- nın çok üzerinde tutuluyor, kimi kuruluşların ödenekleri de genel artışın çok altında kalıyor. Gelecek yıl ödenekleri arttırılan kurum ve kuruluşların sıralamasında Cumhurbaşkanlığı ve Diyanet işleri Baş- kanlığı ilk iki sırayı aiıyor. Gerçekten, tasarıya göre Cumhurbaşkanlığı'nın ödeneği geçen yıla göre %425 arttırılarak 348.5 milyara çıkarılıyor. Diyanet İşleri Baş- kanlığı'nın ödeneği de % 125.8 oranında bir artışla sekiz trilyon 368 milyar TL'na yükseltiliyor. Belirtilmesi gere- ken, Diyanet işleri Başkanlığı bütçe ödeneğinin, Çalış- ma ve Sosyal Güvenlik, Sanayi ve Ticaret, Orman, Ulaş- tırma ve Çevre Bakanlıklan'nın odeneklerinin toplamın- dan yaklaşık bir trilyon TL. daha fazla olduğudur. Yanlış okumadınız, Hükümet bu beş bakanlığın öde- nekleri toplamının 7.381.9 milyar TL. olmasını öngör- mektedir ki bu da Diyanet bütçesinin yaklaşık bir trilyon TL. altındadır. özetle, devletin sözü edilen iki başkanlığı, dengesiz bir biçimde büyütülüyor. • • • Kuşkusuz Bütçe'de devletin küçük tutulmak istenen bölümleri de yer aiıyor. Bütçe ödenekleri toplamı geçen yıla göre %106 dolayında arttırılırken kimi bakanlık ve kuruluşların bütçeleri bu oranın çok altında bir artış ala- biliyor. Bütçe'de göreli önemi azaltılan alanların başında en temel kamu hizmetleri olan eğitim ve sağlık geliyor. Gerçekten, Bütçe Tasarısı'na göre ödenekleri en düşük oranda arttırılan önemli bakanlıklardan ikisi, Milli Eğitim ve Sağlık Bakanlıklan'dır. Milli Eğitim bütçesi geçen yıla göre yalnızca %63.4, Sağlık bütçesi de %69.7 oranında - arttırılıyor. Anlaşılan Hükümet sağlıklı olmayı öteki dün- yaya bırakıyor. Tümüyle eğitim gibi, Katma Bütçe'de yer alan üniver- sitelerin ödenek artışları da genel ortalamanın altında tutuluyor. örneğin ODTÜ'nün bütçesi geçen yıla göre yalnızca %67.9 oranında arttırılıyor. Denilebilir ki top- lum, başı büyüyen, beyni küçülen birsüreci yaşıyor. Eğitim ve sağlık hizmetlerini, küçültülen devlet kesimi olarak, yargı izliyor. Danıştay yalnızca %49.1. Anayasa Mahkemesi %67.9, Yargıtay %76.9 ve Adalet Bakanlığı da yine Bütçe ortalamasının altında, %92.6 oranında bir bütçe artışına uygun bulunuyor. özetle devlet, eğitim ve sağlık alanında olduğu gibi en temel işlevi olması gere- ken yargı konusunda da kendini küçültüyor. MArkast 15. Sayfada •(t SM, her zaman her yerde bulur. IHTIYACINIZ KADARHIZLI...Renault Yardım, aynı anda hem Türkiye'nin her yerinde hizmet veren, hem tek telefonla ulaşılabilen, hem ücretsiz arama olanağı veren , hem haftarnn 7 günü, 24 saat çahşan, hem de 1 yıllık garanti süresi içinde ücretsiz hizmet sunan Türkiye'nin Uk ve tek servis organizasyonudur. Renault Yardım, 130 yardım aracıyla bu konuda Türkiye'nin en büyük organizasyonudur. İster Edirne'de, ister Hakkari'de, ister şehir içinde, ister şehir dışında, ister gündüz, ister gece... Ne zaman, nerde ihtiyaç duyarsanız, Renault Yardım'ın sürekli hizmet veren 130 yardım aracından, size en yakın olanı anında yardımınıza koşacak...Yaşadığınız sorunun niteliği ne olursa olsun, asla yolda kalmayacak, mutlaka çözüm bulacaksınız... REN 980014100Renault Yardım'ı Türkiye'nin her yerinden hlçblr ücret ödemeden arayabtllrsinlz. 328 Yetkili Servis ve Yetkili Atölye ile Türkiye'nin en güçlü satış sonrası organizasyonuna sahip olan RENAULT-MAİS'in benzerleriyle kıyaslanamayacak hizmeti Renault Yardım'la artık Türkiye'nin her metrekaresi bir Renault servisi. OİLOİ RENAULT-MAİS (212)2932626 Renaull urun ve hızmetleriyle ilgth ayrıntılı bılgi almak ıçın bu numarayı a r a y ı n ı z . RENAULT YASANACAK OTOMOBİU.ER
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle