Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 19EKİM1993SALI
HABERLER
Karayalçın'a
beraat
• ANKARA (AA) - Devlet
Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Murat
Karayalçın, Ankara
Büvükşehir Belediye Başkanı
olduğu dönemde, mevzuata
aykın arsa satışı yapüğı
gerekçesiyle yargılandığı
mahkemede beraat etti.
Karayalçın ile birlikte
yargılananeski Büyükşehir
Belediyesi Genel Sekreteri
Timur Erkman, eski
Başkanvekili Yaşar Çatak ve
Yeni Yerleşimler
Koordinatörü Selçuk
Özçelik de beraat ettiler.
MHP-nin
'Erzurum
Enstitûsü'önerîsi
•ANKARA (ANKA)-
MHP Erzurum Milletvekili
Rıza Müftüoğiu, Doğu ve
Güneydoğu Anadolu
Bölgesi'ndePKK
propagandasına karşı
kamuoyu yaratmak
amacıyla 'Erzurum
Enstitûsü' kurulması için
yasa önerisi verdi. MHPTi
Rıza Müflüoğlu ve
arkadaşlannca TBMM
Başkanbğı'na sunulan yasa
önerisinde kurulacak
'Erzurum ve Çevre İlleri
Cumhuriyet Enstitüsü'nün
merkezi Erzurum'da olmak
ûzere Ağn, Kars, Ardahan,
Bayburt, Gümüşhane, Rize,
Artvin. Muş, Bingöl.
Tunceli, Erzincan ve Van
illerinde Osmanlı'dan kalan
her türlü mabet. mezra,
kilise, cami gibi eserlerle
yazıh eserler bulmak ve
incelemek, bununla ilgili
olarak kamuoyuna yazıh ve
görüntülü duyurular
yapmakla görevli olması
istendi. MHP'lilerinyasa
önerisinde: enstitünün,
başbakanca. bölgedeki
valiliklerce, belediyeler ya da
üniversitelerce istenilecek
konulan araştırması da
öngörülüyor.
Demîrerınbasın
• ANKARA (AA)-
Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel, 27 ekim çarşamba
günü Çankaya Köşkü'nde
'Cumhuriyetin Kuruluşunun
70. Yılı' konulu basın
toplanüsı düzenleyecek.
Cumhurbaşkanlığı Basın
Müşavirliği'nden verilen
bilgiye göre 27 ekim
çarşamba günü saat 10.00'da
yapılacak basın toplantısının
ardından, basın
mensuplanna
Cumhurbaşkanbği'nın yeni
hizmet binası da gezdirilecek.
Bu arada Demirel, bugün
Çorlu'yagiderek
Bulgaristan'dan göç eden
soydaşlar için yaptınlan 900
konutun tapu ve anahtar
teslim törenine kaülacak.
RP kongresi
•ANKARA (AA) - Refah
Partisi'nin lOekimpazar
günü Ankara'da yapılan 4.
Büyük Kongresi'ne hiçbir
harp okulu öğrencisinin
katılmadığı saptandı.
Genelkurmay Başkanbğı
Basın ve Halkla îlişkiler
Daire Başkanı Albay Doğu
Silahçıoğlu, Anadolu Ajansı
muhabirinin Kara Harp
Okulu öğrencilerinin Refah
Partisi 4. Büyük Kongresi'ne
katıldıklan iddialanna ilişkin
sorusu üzerine şunlan
söyledi: "Kara Harp Okulu
öğrencilerinin, Refah Partisi
Kongresi'ne katıldıklan
yolunda basında yer alan
haberler üzerine başlatılan
soruşturma tamamlandı.
Silahlı Kuvvetlerve Emniyet
Genel Müdürlüğü
tarafından yapılan tespitler
dedeğerlendirilerek lOEkim
I993tarihindeki Refah
Partisi Kongresi'ne hiçbir
harp okulu öğrencisinin
katılmadığı belirlendi."
Cimtopuk'un
kabulü
• ANKARA (AA) - TBMM
Başkanı Hüsamettin
Cindoruk, Amezcua
Dromundo başkanhğındaki
Meksika parlamenter
heyetini kabul ederek birsüre
görüştü. Cindoruk, kabulde
yaptığı konuşmada Türkiye
ile Meksika'run, 2000'li
yıllarda gerek ekonomi
gerekse siyasi açıdan sürpriz
ülke konumuna geleceklerini
kaydetti.lkiülke
parlamentolan arasındaki
ilişkileri önce
milletvekillerinin başlatüğına
dikkati çeken Cindoruk,
Başbakan Tansu Çiller'in bu
ülkeye yapacağj geziylc de
hükümetlerarası ilişkilerin
gelişeceğini söyledi. Bu
arada, TBMM Insan
Hakiannı Inceleme
Komisyonu Başkanı Sabri
Yavuzda Meksika
parlamento heyeti ile
görüştü.
Soldabirlikbaşkabahara
Baykalbirliğingündernden düştüğünüsöylerken SHP GenelSekreteri
Çulhaoğlu, gelecekte kendi içindekavga eden birparti istemedMerinisöyledi
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Sosyal
demokratlann birliği için SHP ve CHP
yönetimi arasında yapılan ikinci zirvede
sonuç ahnamamasının ardından, iki
parti arasındaki köprüler tamamen
yıkıbyor. SHP Genel Sekreteri HaliJ
Çulhaoğlu. "yannlarda kendi içinde
ka>ga eden, içinde liderlik mücadelesi
yapılan bir parti istemediklerini"
vurgulayarak, "Aksi haMe birleşme
yarar değil; zarargetirir" dedi. CHP
Genel Başkanı Deniz Baykal da "solda
birlik" konusunun gündemden
düştüğünü söyledi. CHP Genel Başkanı
Baykal, partisinin dün yapılan merkez
yürütme kurulu önoesinde yaptığı
konuşmada, "solda birlik" konusuna
değinmeden toplantıya başlamaktan
"memnuniyet duyduğunu" ifade etti.
Baykal, gazetecilerin bu konuda soru
sormamasından memniyet duyduğunu
belirterek. "Çünkü, onlar da artık bu
konunun gündemden düştiiğünü böylece
görmüş oluyorlar'*diyeespn yapü. SHP
Genel Sekreteri Halil Çulhaoğlu da dün
bir basın toplantısı düzenleyerek
bütünleşme konusunda görüşlerini
açıkladı. Toplantıya, bazı M YK
üyelerinin yanı sıra Ankara'da bulunan,
Istanbul Büyükşehir Belediye Başkanı
NurettinSözendekatıldı. Çulhaoğlu,
DSP Genel Başkanı Bülent Ecevhin,
aralanndaki farklılıklan aşılmaz
engellergibi göstererek birleşmeye
niyeti olmadığmı ortaya koyduğunu
söyledi. Çulhaoğlu, "Adında
deinokratik sözcüğü bulunan bir parti
yetkili kurullanna danışmadan, böyle bir
karar alabilmiştir*'dedi. Çulhaoğlu,
CHP ile bütünleşme konusunda "çaö"
sorunu ile ilgili bazı değerlendirmeler
yaptı. Çulhaoğlu, kendilerine
getirilenlerin "öneri boyutunda değil,
CHPnin görüşü" olarak ele ahnması
gerektiğını belirterek şunlan söyledi:
"Biz tüzel kişilikleri, kimliği
tarttşmryonız. Siy asi partilerin amaa,
ülkeye hizmet etmektir. Biz
sorumluluğumuzun gereği olarak,
yannlarda iç sorunlan olmayan bir parti
yaratmak zorundayız. Tüzel kişilikleri
gecelim, ama istikran sağlayacak bir
yapı istiyoruz. Bu Lstikrar sağlanırsa,
solda birliğin önündeki engelkr kalkar.
Yannlarda içerisinde liderlik mücadelesi
olan bir parti istemiyoruz. Kendi içinde
kavga etmeyen bir parti istiyoruz.
Geçmişte bunun sıkıntılannı gördük.
Ülke iç savaşın içine itiliyor. Bu ortamda
kendi içinde istikran olan. liderlik
mücadelesi oimay an bir parti
yaratmamız önemii. Aksi halde birleşme
varar değil; zarar getirir."
İki lideri tekrar bir araya getirmeyi
hedefleyen belediye başkanlannın
oluşturduğu Solda Birlik Platformu
Yürütme Kurulu üyeleri, dün
Ankara'da bir değerlendirme yaptılar.
Sosyal demokrat taban ve birlik
Vezîrköprü'de sol Ecevit'edireniyor
• Samsun'un Vezirköprü ilçesinde seçime ortak
aday ittifakıyla gitmeyi kararlaştıran üç partinin
ilçe başkanı İcararlannı parti yönetiminin
değiştiremeyecegini söylüyor. DSP Samsun İl
Başkanı partisinin bu ittifakta yer almayacağını
açıklamasına karşın Vezirköprü'nün DSP'li Ilçe
Başkanı ödün vermiyor.
CEMİLCİGERÎM
SAMSUN - DSP Samsun İl
Başkanı İsmet Kocaman, Vezir-
köprü ilçesinde sol partilerin bir
araya gelerek yerel secimlerde
ortak hareket etme karan al-
dıklan şeklindeki haberlerin
basında yer alması üzerine. bir
açıklama yaptı. DSP'nin bu
partiler arasında olmadığını
söyleyen Kocaman, "Vezirköp-
rü olaymda, DSP bu işin içinde
ve yanında değildir. Ecevit bir
takun konularda ha.ssastır. Ece-
rit'in sinirlerini aşındırmak için
basın özellikle yapıyor bu oyun-
lan" dedi.
Samsun'un Vezirköprü ilçe-
sinde SHP İlçe Başkanı Ahmet
Çiftçi, CHP Ilçe Başkanı Suat
Binici. DSP İlçe Başkanı Meh-
met Çetin'in bir araya gelerek
yerel seçimlerde birlikte hareket
etme yolunda karar aldıklan-
nın, bazı basın-yaym organla-
nnda yer alması üzerine bir aq-
klama sapan DSP Samsun İl
Başkanı İsmet Kocaman, "med-
yanın soldaki partileri birbirine
yaptştırmaya çalıştığınr söyle-
yerek "Yaptşmaz, yapışsa da hiç
kimseye faydası olmaz. Diğerle-
riyle bizim bir işimiz olamaz.
Zaten solda birfiktelikte de yo-
kuz. Sayın İnönü genel başkanlı-
birliği
tartiş ı yo r
tılar ilçenin tek
yayın organı
olan "Vatandaş"
gazetesinin 17
Ekim 1993 Pa-
zar günkü sayı-
sında da "SHP,
CHP, DSP flçe
başkanlan karar
aldı. Genel baş-
kanlarma ömek
olsun. Vezirköp-
rü'de sol parriler-
de seçim birliği"
başlığı altında
y l
ktan boşuna
bataklığın
kaçmadı. SHP'nin
çine gömüldüğünü
görûnce, dayanma gücü bula-
madı ve kaçıp ghti. SHP DYP'-
ye gösterdiği özveriyi ve
yakınlığı Ecevit'e ve onun taraf-
tarlanna, onda bir oranında olsa
dahi gösterseydi Türkiye'de bu
aynlıklar yaşanmaz, bitmiş
oİurdu. DSP'yi hep çökertmeye
çalışhlar. Bunun için onlara
"kardeş parti' denemez. Kaldı ki
bizler secimler yaklaştığı za-
manlarda aranıyoruz. Şu çağrı-
da bulunabilirim: S H P ve
CHP'nin temizlenmişleri DSP'-
ye gelebilirler" diye konuştu.
Vezirköprü'de üç partinin bir
araya gelmesi konusunda alı-
nan kararlar ve yapılan toplan-
•13 ı
tandaş" gazetesinde DSP Ilçe
Başkanı Mehmet Çetin'in. "Biz
üç parti başkanı secimlerde bir-
likte hareket etmek için karar
aldık. Komitelerimizi seçtik. Se-
çimlere üç parti aynı listeyle
katılıp yıllar sonra seçimi ala-
cağız'" bıçiminde açıklaması da
yer aldı.
Üç partinin oluşturduğu 12
kişilik komitede DSP adına yer
alan üyelerden Mahmut Yalçın
ise solda birliği sağlamaya çaûş-
tıklannı, her üç partinin komi-
telerini oluşturduğunu, zor bir
işi başarma konusunda kararb
olduklannı söyledi.
Mahmut Yalçın, "Belediye
başkanı hangi partiden. belediye
\c il genel meclis üyeleri hangi
partilerden olacak, henüz bunun
karannı almadık.
Ancak burası ufak bir yer ve
sağın da kalesi. Bu kaleyi. ancak
tek adayla seçime girersek ele
geçirebiliriz. Mücadeleye tek
adayla girmetniz lazım. En
akılcı yol da bu. Komitede yer
alan Nibrasettin Kiper'in görevi
kabul etineyeceğini ben de duy-
dum. Etmezse bir başkasını se-
çeriz" dedi.
'Dönmek yok'
Komitenın DSP'b bir başka
üyesi İbrahim Başer de "Bize
baskı gelse de biz tavrımı/ı aldık,
kararunızı verdik. Attığımız bu
adımdan dönmek yok. Tepede-
kiler sürtüşüyor, zarannı biz çe-
kiyonız. Ondan sonra da kol
kola girip yemeğe gidiyorlar di-
ye konuştu.
Partiler, Güneydoğu'da sıkıyönetimin sorunu çözmeyeceği, baskılan arttıracağı görüşünde
Siyasette6
sıkıyönetim'tarbşması
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - PKK'nın, Günevdoğu
Anadolu bölgesinde baskılanru
arttırması, muhalefet partileri-
nin tepkilerine neden oldu.
CHP Genel Başkanı Deniz
Baykal. sıkıvönetimle terörün
çözülemeyeceğini belirterek so-
runun köküne inilmesi gerekti-
ğini savundu. DSP Genel Baş-
kanı Bülent Ecevit ise devletin
Güneydoğu ve Doğu'da "artık
devletîiğini bilmesi gerekriğini*1
ifade ederek bölgeye çözüm
olarak önerilen sıkıyönetimin.
vatandaşlar üzerindeki baskıla-
n büsbütün ağırlaştıracağını
söyledi. ANAP Genel Başkan
Yardıması Ekretn Pakdemirli
de PKK'nın yapmak istedıği
başkaldın denemesinin hüsran-
Ia sonuçlanacağını bildırdi ve
teröre karşı alınacak önlemlere.
hukuki olmak kaydıyla destek
vereceklerini açıkladı.
Kolaycı yöntemler
Son zamanlarda çeşitli çevre-
lerde, bölgenin sıkıyönetim
şartlan içine girdiği" yönündc
görüşler ortaya konduğuna
dikkat çeken Deniz Baykal, bu
tür "kolaycı yöntemlerle'" terör
sorununun çözülemeyeceğini
ifade etti. Bölgede öğretmenle-
rin görev yapamadığmı, kara-
yollannda seyahatin zorlaştığı-
nı ve gazetelerin bürolannı ka-
patmalan yönünde tehdit edil-
diğini vurgulayan Baykal, söz-
lerini şöyle sürdürdü:
"Elbette bu manzara karşısın-
da, doğal olarak birtakım insan-
lar, hemen sıkıyönetim yaklaşı-
mıyla konuyu eie almayı düşü-
nüyor olabiîiyor. Çok kolayca,
böyle sıkıyönetim önerisini dü-
şünmeden, 'Türkıye'de neden
bu noktaya gelinmiştir' değer-
iendirilmesi yapüması gerekir.
Çünkü Türkiye, bu noktaya gel-
meden önce çok uzun süre sıkı-
yönetimi denemiştir. Halen de
olağanüstü hal uygulamasını
sürdürmektedir. Olağanüstü hal
uygulamasıyla sıkıyönetim ara-
sında çok köklü, büyük fark ol-
• CHP lideri Baykal, Güneydoğu'da terörün sıkıyönetim ile
çözülemeyeceğini savunurken DSP lideri Ecevit, sıkıyönetim sırasmda,
vatandaşlar üzerindeki baskılar ınbüsbütün ağırlaşabileceğini söyledi. ANAP
Genel Başkan Yardımcısı Pakdemirli ise PKK'nın başkaldın denemesi
yaptığını ileri sürdü.
madığı açıktır. Şimdi, uzun bir
sıkıyönetim deneyiminden sonra
geçÛen olağanüstü hal uygula-
ması bir yerde tıkanmışsa yapd-
ması gereken şey, sıkıyönetim
anlaytşını tekrar ortaya koymak
değildir. Türkiye; olayın kökü-
ne, ana kaynaklanna inmelidir.
Niçin izlenen politikalar, sonuç
vermemiştir? Voksa şiddeti art-
tırarak soruna çözüm bulma
koymaya kalkışmasının etkili
olduğu takdirde, bunun bölge-
de, artık devletin de demokrasi-
nin de gerçekliğinı büsbütün yi-
tirdiği anlamına geleceğini bil-
dirdi. Basırun özgürce görev ya-
pamadığı ve tüm partilerin öz-
gürce çalışamadığı yerde, de-
mokratik seçimlerin de yapıla-
mayacağını kaydeden Ecevit,
şunlan söyledi:
Bunu gerçekleştirmeyen bir hü-
kümete, 'hükümet' denemez."
Ecevit, PKK'nın baskılannın
artması karşısında, çözümün ne
olacaği yolundaki bir soruyu y a-
nıtlarken bölücü terörün dış kay-
naklannın kunıtulması gerek-
tiğini belirterek şöyle konuştu:
"Bazı müttefiklerimiz, PKK'-
yı kendi ülkelerinde koruyorlar.
Türkiye, bu açıdan dış politi-
ıbyönetimle
terör çözülemez.
Sorunun
kökeninc inilmeli
yöntemi geride kalmıştır. Tür-
kiye'nin yeni yaklaşımlan, yön-
temleri ele alması, yeni bir anla-
ytşı tarttşmaya açması gerek-
mektedir. Türkiye'yi yeniden
banştıracak kaynaştıracak bir
yeni dönemi açmanın yöntemi
aranmalıdır."
DSP liden Ecevit, dün dü-
zenlediği basın toplantısında.
PKK'nın, Güneydoğu Anado-
lu'da, Türk basınını kaba teh-
ditlerle görev yapmaktan alı-
üneydoğu ve
Doğu'da devlet
artık devletliğini
bilmeli
"SüahJı PKKldar, Diyarba-
kır'da güpegündüz gazetecilerin
lokaline geliyor ve gazete tem-
silcilerini alıp dağ başına götüre-
rek ültimatom veriyorlar. Bölge-
deki devlet yetkililerifeeburun-
lannın dibindeki bu olayı İstan-
bul'dan öğreniyorlar.
Böyle devlet olmaz. Güneydo-
ğu ve Doğu'da de\let, artık dev-
letliğini bilmelidir \e basın öz-
gürlüğünün de demokrasinin de
kesin güvencesini sağlamalıdır.
evlet yanm
buçuk eşkıyaya
meydanı
bırakmayacak
kasını gözden gecirmelidir. Şim-
di ye kadar alınan güvenük ön-
lemlerinin yetersiz kaldığı, bölü-
cü terörün önlenemediği bellidir.
Biz. PKK ile başa çıkacak bir
güvenlik birimi kurulmasmı öne-
riyoruz, ama bu konuda çok geç
kalındı. Bu birimde çalışacak
elemanlar. halkla iyi ilişkiler ko-
nusunda eğitilmeli. Halkı. devle-
te küstürerek PKK'nın kucağına
iterek alınacak hiçbir önlem, ge-
çerli olamaz. Demokratik hu-
Ciııdoııık: Çizgiıııizcledürüstlükegemen
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk.
kamu yönetiminde dürüst kışılerin çoğun-
lukta olduğunu bildirerek kamuoyunun,
zaman zaman ortaya çıkan yolsuzluk olay-
lan nederuyle telaşa ve üzüntüye kapılma-
masıru ıstedi.
TBMM'de temsil edilen 11 siyasi parti-
nin yöneticileri, yolsuzluklann önlenmesi
için yapılması gereken yasal düzenlemeleri
görüşmek üzere Hüsamettin Cindoruk'un
başkanbğında bir araya geldi. Cindoruk,
toplantının başlangıanda, yasama orga-
runın yolsuzluklarla etkin mücadelede ne-
ler yapabileceği konusunda görüş abşveri-
şinde bulunacaklannı belirterek, "Siyasal
çizgimizde de dürüstlük egemendir. Sahip
olduğumuz milli ve manevi değerler dürüst-
lük temelindedir. O nedenle zaman zaman
ortaya çıkan yolsuzluklarda kamuoyu tela-
şa ve üzüntüye kapılmamalı. Meclis ve yargı
gereken tedbirleri almaktadır" dedi.
TBMM Başkanı Hüsamettin Cindo-
ruk'un başkanhğındaki toplantıya; DYP'-
den Grup Başkanvekib Turhan Tayan.
SHP'den Grup Başkanvekili Ercan Kara-
kaş, ANAP'tan Grup Başkanvekili Oltan
Sunguıiu, RP'den Grup Başkanvekili Ab-
düllatif Şener. Yeni Parti'den Ercüment
Konukman. DSP'den Erdal Kesebir, BBP-
den Esat Bütün. MHP'den Musa Erarıcı,
DEP'ten Remzi Kartal ve MP'den Genel
Başkan Aykut Edibali katıldı.
kuk devleti kurallan tam olarak
işlemeli ve vargısız infazlar ön-
lenmeli."
Irak'a uygulanan ambargo-
nun kalkması konusunda
ısrarcı olunması gerektiğini de
aktaran Ecevit, Türkiye'nin
BM Şarü'nın 50. maddesine
dayanarak Güvenbk Konseyi'-
nden anlayış bekleme hakkı bu-
lunduğunu bildirdi. Ecevit,
sıkıyönetimin bölgedeki sorun-
lann çözümü için bir yöntem
olup olmayacagına ilişkin soru-
yu da yanıtlarken şu görüşlere
yer verdi:
"Sıkıyönetim ile olağanüstü
hal arasında ciddi fark yok.
Sıkıyönetim sırasmda vatandaş-
lar üzerindeki baskılar büsbötün
ağırlaşabilir. Bu da sakıncayı
arttınr. Ordu. iç güvenlik olay-
lanna kanştınlmamalı. Bu ko-
nuda acı deneyimlerimiz oldu.
Bundan ders alınmalı."
t
Devlet bastınr'
ANAP Başkanbk Divanı'nın
dün yaptığı toplantı sonrasında
konuşan Ekrem Pakdemirli.
PKK'mn basın ve siyasi partile-
re yönelik baskılannın arttığını
belirterek "Türkiye tarihinde
zaman zaman eşkıya bazı yerler-
de hakim olmuşrur. Birçok baş-
kaldırmalar ve eşkıya hareketle-
ri olmuştur. Devlctimiz bunlann
üstesinden gelmiştir" dedi. Pak-
demirb, bir gazetecinin "Bu tür
baskılaria bir egemenlik mi ku-
rulmaya çalışdıyor" sorusuna.
"Burada da bir başkaldırma de-
nemesi var. Ama sonu hüsranla
bitecektir. tsteriz ki kısa zaman-
da bu hükümet tarafından üste-
sinden gelinsin. Bu hükümet ge-
lemiyorsa takip edecek hükümet
mutlaka üstesinden geiecektir.
Türkiye devleti yanm buçuk
eşkıyaya meydanı bırakma-
yacaktır" yanıtını verdi.
Pakdemirli "Sıkıyönetim
anayasal bir müessesedir. Hükü-
met buna ihtiyaç gösterirse o
günkü şartlar altında müzakere
ederiz. Anarşiye yönelik olan her
tüıiü tedbire de hukuki çerçeve-
de kalmak kaydıyla destek vere-
ceğimizi açıklamıştık. O destek
çerçevesinde değerlendiririz"
dedi.
Pakdemirli, bir gazetecinin,
"Siz sıkıyönetime gerek olduğu-
nu düşünüyor musunuz" sorusu-
na ise "Devletin arşivi elimizde
değil. Biz olaylan basın ve bölge-
deki arkadaşlarınuzdan öğreni-
yoruz. O bilgiler çerçevesinde
sıkıyönetimin gerekli olduğuna
dair etimizde kesin bir kanıt yok.
Ama bunun dışında bazı bilgiler
> arsa -ki o bilgiler hükümetin elin-
dedir- hükümet getirirse değerlen-
diririz" karşılığını verdi.
ÖZÜGÜNDÜZ GÖZÜYLE
MELİH CEVDET ANDAY
Ölümlerden Ölûm Beğen
Dostum Mehmet H.Doğan, Thomas de Oulncey'nin
'İngiliz Posta Arabası' adlı deneme yapıtını dilimize çe-
virmekle ne iyi etti, elime geçer geçmez okumaya dal-
dım. Bu kitabın 'AniÖlüm Hayalı" başlıklı bölümünden il-
ginç -hem de güncel- bulduğum bir konuyu okurlarıma
duyurmak istedim.
Olümün iyisi kötüsü olmaz, denir ya, ölüm ölümdür;
ha öyle ölmüşüm, ha böyle...
Kolay değildir bu söze inanmak. Hepimiz belli ölüm
biçimleri düşlüyoruz gerçekte.
Thomas de Öuincey, şöyle giriyor konuya: "Diktatör
Sezar, öldürülmesinden hemen önceki akşam, son ak-
şam yemeğinde, bu dünyadaki ömrünün dakikalan sa-
yılıyken, kendi fikrine göre nasıl bir ölümün en uygun
ölüm olduğu sorulduğunda En ani şekilde gelebilecek
bir ölüm' karşılığını verir."
Bence Sezar'ın ani ölümü yeğlemesi dogru görünü-
yor bana, ne olduğunu bilmeden çekip gitmek demektir
bu. Sezar'tn senatoda btçaklanarak öldürülmesi ani
ölüm sayılabilir mi?
Onu araştırmağâ kalkmayalım. konumuzu sürdürelim
biz.
ingiliz Kilisesi (genel olarak Hıristiyanlık) ise ani ölü-
me karşıdır: Dua'da "Ani ölümden koru bizi Ulu Tan-
r/m/" deniyor.
Nedeni kolay anlaşılır bir durumdur bu; iyi bir Hırısti-
yan öleceğini anlayınca günah çıkarmalı, pişmanlık duy-
malı, böylece de kendini Tannnın cennetine hazırla-
malıdır. Bu ödevler yerine getirilmeden öteki dünya yol-
culuğuna çıkılırsa günah işlenmış olur.
Ani ölümle, bilerek ölüm sadece uzunluk-kısalık bakı-
mından değil, dışardan ve içerden olma özellikleriyle de
birbirinden ayrılıyor; dışardan gelme ölüm anidir; kendi
kendimize ölmek, bile bile ölmek ise uzun sürer.
Yazımın basında konumuzun hem ilginç, hem de gün-
cel olduğunu söylemiştim. Şimdi, güncel yani nerede
ona bakalım.
ötanazi, bütün dünyada tartışma konusudur; bizim
yayın organlarımızda da gittikçe daha çok yer alıyor.
Busözcük Yunanca'dan gelmektedir, 'kolay ölüm'an-
lamınadır. Başka bir deyişle, iyileşmeolasılığıbulunma-
yan hastalann yaşamını acı vermeyen bir yöntem kulla-
narak sona erdirme. Ansiklopedi şöyle sürdürüyor sö-
zünü:
"Hukuk sistemlerinin çoğunda bu uygulamaya ilişkin
özel bir hüküm yer almadığından, ötanazi hastanın ken-
disi tarafından gerekleştirilirse intihar, başkası tarafın-
dan gerçekleştirilirse adam öldürme sayılmaktadır. Bu-
nunla birlikte, hastanın aşırı derecede acı çekmesi duru-
munda hekimin yaşamı uzatmama karan alması, ya-
şamın kısalmasına neden olacağını bilerek ağrıyı din-
direcek ilaçları vermesi meşrusayılır."
Demek acı çekerek öleceğini bilen hasta, kendini öl-
düremeyecek; çünkü intihar bütün dinlerde günah sayı-
lır, bundan ötürü de yasaklanmıştır.
Dtşarıdan verilecekölüm isecinayetolacağındansuç-
tur.
Sezar, bıçaklanarak öldürüimüştü, demek dışardan
geldi ona ölüm. Beklenmediği için ani sayılabilir, ama
kesin olarak cinayettir.
Kala kala kendi kendimize, doğal yoldan ölmek kalı-
yor; ama bunun acılısı var, acısızı var.
Acıyı ötanazi ile karşılamayı, başka bir deyişle, ömrü
kısaltmayı, hastanın ailesi isteyebilir, ama bakalım has-
tanın kendisi ister mi?
Kuşkuluyum.
Yaşama içgüdüsü, en güçlü içgüdülerdendir.
Yaşamak için çekilen acılardan sonra, demek ölmek
içm de acı çekilecek... Ne trajik bir yazgıdır bu!
ANAP
Pakdemirli: Çiller
şaııtaj yapıyor
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - ANAP Genel Başkan
Yardıması Ekrem Pakdemir-
li Başbakan Tansu Çflkr'in,
ANAP dönemiyle ilgili soruş-
turma dosyalannı gündeme
getirmesini "şantaj" olarak ni-
telendirdi.
Pakdemirli. Başbakan Çil-
ler'in bakanlıklara gönderdiği
yazıyla ANAP döneminde
başlatılmış ve icraata geçiril-
memış tüm soruşturma ve
araştırma dosyalannda geçen
isimlerin bir b'stesini istediğini
belirterek. "İflas eden rüccar,
eski defterleri kanştınr" atasö-
zünü anımsattı. Tansu Çiller'-
in, iflası kabul ettiğini ve 10 yû
öncesiyle ilgili dosyalan orta-
ya çıkarmaya çalıştığını ifade
eden Pakdemirli, "Anlaşılan
Sayın Çiller, koaiisyon döne-
minde iki üç yolsuzlukla ağır
darbe yemiş, şimdi bu darbeye
karşı şantaj vasıtası olarak da
eskileri kanştırmaya başlamış-
tır. Bu, bir devlet idaresine, dev-
let ciddiyetine yakışmaz; çünkü
şantaj göriinümündedir" diye
konuştu. Pakdemirli, teknik
düzeyde yapılan araşürma-
lann ciddi görülmesi haünde
soruşturmaya dönüştürüldü-
ğünü belirterek, "Her gün bi-
rimlere araştırma sonuçlan ge-
lebihr. Ama bunlann hepsi so-
ruşturulacak, adliyeye gönderi-
lecek diye bir konu yoktur.
Eğer, ciddi görülürse soruştur-
ma açdır. Bakana kadar intikal
ettnTÜr" dedi. Pakdemirli,
Tansu Çiller'in ABD gezisini
değerlendirirken de. "S»ym
Çiller ne zaman yurtdışına bü-
yük ümitlerle. hayalterle gitse,
dönüşü ağır faturalarla oluyor.
ABD'de IMF ve Dünya Ban-
kası ile yaptığı görüşmelerden
sonra, artık halkın yeni zam,
vergi ve kemer sıkmalara hazı-
rianmasını söylemek kehanet
ounayacaknr" dedi.
Pakdemirli, koaiisyon hü-
kümetinin parlak vaatlerle ik-
tidara geldiğini ve Tansu Çil-
ler'in üç ay sonunda 1980 ön-
cesi ekonomik koşullara giden
ortamı düzeltmek için IMF ve
Dünya Bankası'ndan reçete
almak durumuna düştüğünü
söyledi.
Harp Okulu öğrencilerine soruşturma
Genelkıınııay: RP kongresine
hiçbir öğrencigHmedi
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Genelkurmay
Başkanlığı, Refah Partisi'nin
10 ekimde yapılan kurultayı-
na hiçbir öğrencinin gitmedi-
ğinin bebrlendiğini açıkladı.
Genelkurmay Başkanhğı
Basın Dairesi Başkanı Kur-
may Albay Doğu Silahçıoğlu,
Kara Harp Okulu'ndan bazı
öğrencilerin, Refah Partisi'nin
10 ekimde yapılan kurultayı-
na katıldıklan yolunda
gazetelerde yer alan haberler
üzerine açılan soruşturmamn
tamamlandığını bildirdi. Si-
lahçoğlu, TSK kaynaklan ve
Emniyet Genel Müdürlüğü'-
nden ahnan dokümanlar üze-
rinde yapılan inceleme sonu-
cunda, Harp Okulu öğrencile-
rinin hiçbirinin, RP kongresi-
ne kaülmadıklannın behrlen-
diğini söyledi.
Silahçıoğlu, öğrencilerin si-
vil kıyafetli olarak gitmiş ola-
bileceklerine ilişkin soruya ise
"Hayır, mümkün değil. Değil
resmi kıyafet. sivil kryafetle
gjtmişlerdir iddialanna karşı
da inceleme yaptırdık. Kesin-
ükle böyle bir şey söz konusn '
değildir" dedi. Silahçıoğlu, bu
tür kongreler öncesinde, "Böy-
le bir faaliyetin bulunduğu ye-
rin yakınında meydana gelebi-
lecek olaya, dcrtayü da oba as-
keri personelin kanşmaması
için çevrede ahnan önJemler ;
vardır" diye konuştu. •