19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 19EKİM1993SALI HABERLER Karayalçın'a beraat • ANKARA (AA) - Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Murat Karayalçın, Ankara Büvükşehir Belediye Başkanı olduğu dönemde, mevzuata aykın arsa satışı yapüğı gerekçesiyle yargılandığı mahkemede beraat etti. Karayalçın ile birlikte yargılananeski Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Timur Erkman, eski Başkanvekili Yaşar Çatak ve Yeni Yerleşimler Koordinatörü Selçuk Özçelik de beraat ettiler. MHP-nin 'Erzurum Enstitûsü'önerîsi •ANKARA (ANKA)- MHP Erzurum Milletvekili Rıza Müftüoğiu, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndePKK propagandasına karşı kamuoyu yaratmak amacıyla 'Erzurum Enstitûsü' kurulması için yasa önerisi verdi. MHPTi Rıza Müflüoğlu ve arkadaşlannca TBMM Başkanbğı'na sunulan yasa önerisinde kurulacak 'Erzurum ve Çevre İlleri Cumhuriyet Enstitüsü'nün merkezi Erzurum'da olmak ûzere Ağn, Kars, Ardahan, Bayburt, Gümüşhane, Rize, Artvin. Muş, Bingöl. Tunceli, Erzincan ve Van illerinde Osmanlı'dan kalan her türlü mabet. mezra, kilise, cami gibi eserlerle yazıh eserler bulmak ve incelemek, bununla ilgili olarak kamuoyuna yazıh ve görüntülü duyurular yapmakla görevli olması istendi. MHP'lilerinyasa önerisinde: enstitünün, başbakanca. bölgedeki valiliklerce, belediyeler ya da üniversitelerce istenilecek konulan araştırması da öngörülüyor. Demîrerınbasın • ANKARA (AA)- Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, 27 ekim çarşamba günü Çankaya Köşkü'nde 'Cumhuriyetin Kuruluşunun 70. Yılı' konulu basın toplanüsı düzenleyecek. Cumhurbaşkanlığı Basın Müşavirliği'nden verilen bilgiye göre 27 ekim çarşamba günü saat 10.00'da yapılacak basın toplantısının ardından, basın mensuplanna Cumhurbaşkanbği'nın yeni hizmet binası da gezdirilecek. Bu arada Demirel, bugün Çorlu'yagiderek Bulgaristan'dan göç eden soydaşlar için yaptınlan 900 konutun tapu ve anahtar teslim törenine kaülacak. RP kongresi •ANKARA (AA) - Refah Partisi'nin lOekimpazar günü Ankara'da yapılan 4. Büyük Kongresi'ne hiçbir harp okulu öğrencisinin katılmadığı saptandı. Genelkurmay Başkanbğı Basın ve Halkla îlişkiler Daire Başkanı Albay Doğu Silahçıoğlu, Anadolu Ajansı muhabirinin Kara Harp Okulu öğrencilerinin Refah Partisi 4. Büyük Kongresi'ne katıldıklan iddialanna ilişkin sorusu üzerine şunlan söyledi: "Kara Harp Okulu öğrencilerinin, Refah Partisi Kongresi'ne katıldıklan yolunda basında yer alan haberler üzerine başlatılan soruşturma tamamlandı. Silahlı Kuvvetlerve Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından yapılan tespitler dedeğerlendirilerek lOEkim I993tarihindeki Refah Partisi Kongresi'ne hiçbir harp okulu öğrencisinin katılmadığı belirlendi." Cimtopuk'un kabulü • ANKARA (AA) - TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk, Amezcua Dromundo başkanhğındaki Meksika parlamenter heyetini kabul ederek birsüre görüştü. Cindoruk, kabulde yaptığı konuşmada Türkiye ile Meksika'run, 2000'li yıllarda gerek ekonomi gerekse siyasi açıdan sürpriz ülke konumuna geleceklerini kaydetti.lkiülke parlamentolan arasındaki ilişkileri önce milletvekillerinin başlatüğına dikkati çeken Cindoruk, Başbakan Tansu Çiller'in bu ülkeye yapacağj geziylc de hükümetlerarası ilişkilerin gelişeceğini söyledi. Bu arada, TBMM Insan Hakiannı Inceleme Komisyonu Başkanı Sabri Yavuzda Meksika parlamento heyeti ile görüştü. Soldabirlikbaşkabahara Baykalbirliğingündernden düştüğünüsöylerken SHP GenelSekreteri Çulhaoğlu, gelecekte kendi içindekavga eden birparti istemedMerinisöyledi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Sosyal demokratlann birliği için SHP ve CHP yönetimi arasında yapılan ikinci zirvede sonuç ahnamamasının ardından, iki parti arasındaki köprüler tamamen yıkıbyor. SHP Genel Sekreteri HaliJ Çulhaoğlu. "yannlarda kendi içinde ka>ga eden, içinde liderlik mücadelesi yapılan bir parti istemediklerini" vurgulayarak, "Aksi haMe birleşme yarar değil; zarargetirir" dedi. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal da "solda birlik" konusunun gündemden düştüğünü söyledi. CHP Genel Başkanı Baykal, partisinin dün yapılan merkez yürütme kurulu önoesinde yaptığı konuşmada, "solda birlik" konusuna değinmeden toplantıya başlamaktan "memnuniyet duyduğunu" ifade etti. Baykal, gazetecilerin bu konuda soru sormamasından memniyet duyduğunu belirterek. "Çünkü, onlar da artık bu konunun gündemden düştiiğünü böylece görmüş oluyorlar'*diyeespn yapü. SHP Genel Sekreteri Halil Çulhaoğlu da dün bir basın toplantısı düzenleyerek bütünleşme konusunda görüşlerini açıkladı. Toplantıya, bazı M YK üyelerinin yanı sıra Ankara'da bulunan, Istanbul Büyükşehir Belediye Başkanı NurettinSözendekatıldı. Çulhaoğlu, DSP Genel Başkanı Bülent Ecevhin, aralanndaki farklılıklan aşılmaz engellergibi göstererek birleşmeye niyeti olmadığmı ortaya koyduğunu söyledi. Çulhaoğlu, "Adında deinokratik sözcüğü bulunan bir parti yetkili kurullanna danışmadan, böyle bir karar alabilmiştir*'dedi. Çulhaoğlu, CHP ile bütünleşme konusunda "çaö" sorunu ile ilgili bazı değerlendirmeler yaptı. Çulhaoğlu, kendilerine getirilenlerin "öneri boyutunda değil, CHPnin görüşü" olarak ele ahnması gerektiğını belirterek şunlan söyledi: "Biz tüzel kişilikleri, kimliği tarttşmryonız. Siy asi partilerin amaa, ülkeye hizmet etmektir. Biz sorumluluğumuzun gereği olarak, yannlarda iç sorunlan olmayan bir parti yaratmak zorundayız. Tüzel kişilikleri gecelim, ama istikran sağlayacak bir yapı istiyoruz. Bu Lstikrar sağlanırsa, solda birliğin önündeki engelkr kalkar. Yannlarda içerisinde liderlik mücadelesi olan bir parti istemiyoruz. Kendi içinde kavga etmeyen bir parti istiyoruz. Geçmişte bunun sıkıntılannı gördük. Ülke iç savaşın içine itiliyor. Bu ortamda kendi içinde istikran olan. liderlik mücadelesi oimay an bir parti yaratmamız önemii. Aksi halde birleşme varar değil; zarar getirir." İki lideri tekrar bir araya getirmeyi hedefleyen belediye başkanlannın oluşturduğu Solda Birlik Platformu Yürütme Kurulu üyeleri, dün Ankara'da bir değerlendirme yaptılar. Sosyal demokrat taban ve birlik Vezîrköprü'de sol Ecevit'edireniyor • Samsun'un Vezirköprü ilçesinde seçime ortak aday ittifakıyla gitmeyi kararlaştıran üç partinin ilçe başkanı İcararlannı parti yönetiminin değiştiremeyecegini söylüyor. DSP Samsun İl Başkanı partisinin bu ittifakta yer almayacağını açıklamasına karşın Vezirköprü'nün DSP'li Ilçe Başkanı ödün vermiyor. CEMİLCİGERÎM SAMSUN - DSP Samsun İl Başkanı İsmet Kocaman, Vezir- köprü ilçesinde sol partilerin bir araya gelerek yerel secimlerde ortak hareket etme karan al- dıklan şeklindeki haberlerin basında yer alması üzerine. bir açıklama yaptı. DSP'nin bu partiler arasında olmadığını söyleyen Kocaman, "Vezirköp- rü olaymda, DSP bu işin içinde ve yanında değildir. Ecevit bir takun konularda ha.ssastır. Ece- rit'in sinirlerini aşındırmak için basın özellikle yapıyor bu oyun- lan" dedi. Samsun'un Vezirköprü ilçe- sinde SHP İlçe Başkanı Ahmet Çiftçi, CHP Ilçe Başkanı Suat Binici. DSP İlçe Başkanı Meh- met Çetin'in bir araya gelerek yerel seçimlerde birlikte hareket etme yolunda karar aldıklan- nın, bazı basın-yaym organla- nnda yer alması üzerine bir aq- klama sapan DSP Samsun İl Başkanı İsmet Kocaman, "med- yanın soldaki partileri birbirine yaptştırmaya çalıştığınr söyle- yerek "Yaptşmaz, yapışsa da hiç kimseye faydası olmaz. Diğerle- riyle bizim bir işimiz olamaz. Zaten solda birfiktelikte de yo- kuz. Sayın İnönü genel başkanlı- birliği tartiş ı yo r tılar ilçenin tek yayın organı olan "Vatandaş" gazetesinin 17 Ekim 1993 Pa- zar günkü sayı- sında da "SHP, CHP, DSP flçe başkanlan karar aldı. Genel baş- kanlarma ömek olsun. Vezirköp- rü'de sol parriler- de seçim birliği" başlığı altında y l ktan boşuna bataklığın kaçmadı. SHP'nin çine gömüldüğünü görûnce, dayanma gücü bula- madı ve kaçıp ghti. SHP DYP'- ye gösterdiği özveriyi ve yakınlığı Ecevit'e ve onun taraf- tarlanna, onda bir oranında olsa dahi gösterseydi Türkiye'de bu aynlıklar yaşanmaz, bitmiş oİurdu. DSP'yi hep çökertmeye çalışhlar. Bunun için onlara "kardeş parti' denemez. Kaldı ki bizler secimler yaklaştığı za- manlarda aranıyoruz. Şu çağrı- da bulunabilirim: S H P ve CHP'nin temizlenmişleri DSP'- ye gelebilirler" diye konuştu. Vezirköprü'de üç partinin bir araya gelmesi konusunda alı- nan kararlar ve yapılan toplan- •13 ı tandaş" gazetesinde DSP Ilçe Başkanı Mehmet Çetin'in. "Biz üç parti başkanı secimlerde bir- likte hareket etmek için karar aldık. Komitelerimizi seçtik. Se- çimlere üç parti aynı listeyle katılıp yıllar sonra seçimi ala- cağız'" bıçiminde açıklaması da yer aldı. Üç partinin oluşturduğu 12 kişilik komitede DSP adına yer alan üyelerden Mahmut Yalçın ise solda birliği sağlamaya çaûş- tıklannı, her üç partinin komi- telerini oluşturduğunu, zor bir işi başarma konusunda kararb olduklannı söyledi. Mahmut Yalçın, "Belediye başkanı hangi partiden. belediye \c il genel meclis üyeleri hangi partilerden olacak, henüz bunun karannı almadık. Ancak burası ufak bir yer ve sağın da kalesi. Bu kaleyi. ancak tek adayla seçime girersek ele geçirebiliriz. Mücadeleye tek adayla girmetniz lazım. En akılcı yol da bu. Komitede yer alan Nibrasettin Kiper'in görevi kabul etineyeceğini ben de duy- dum. Etmezse bir başkasını se- çeriz" dedi. 'Dönmek yok' Komitenın DSP'b bir başka üyesi İbrahim Başer de "Bize baskı gelse de biz tavrımı/ı aldık, kararunızı verdik. Attığımız bu adımdan dönmek yok. Tepede- kiler sürtüşüyor, zarannı biz çe- kiyonız. Ondan sonra da kol kola girip yemeğe gidiyorlar di- ye konuştu. Partiler, Güneydoğu'da sıkıyönetimin sorunu çözmeyeceği, baskılan arttıracağı görüşünde Siyasette6 sıkıyönetim'tarbşması ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - PKK'nın, Günevdoğu Anadolu bölgesinde baskılanru arttırması, muhalefet partileri- nin tepkilerine neden oldu. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal. sıkıvönetimle terörün çözülemeyeceğini belirterek so- runun köküne inilmesi gerekti- ğini savundu. DSP Genel Baş- kanı Bülent Ecevit ise devletin Güneydoğu ve Doğu'da "artık devletîiğini bilmesi gerekriğini*1 ifade ederek bölgeye çözüm olarak önerilen sıkıyönetimin. vatandaşlar üzerindeki baskıla- n büsbütün ağırlaştıracağını söyledi. ANAP Genel Başkan Yardıması Ekretn Pakdemirli de PKK'nın yapmak istedıği başkaldın denemesinin hüsran- Ia sonuçlanacağını bildırdi ve teröre karşı alınacak önlemlere. hukuki olmak kaydıyla destek vereceklerini açıkladı. Kolaycı yöntemler Son zamanlarda çeşitli çevre- lerde, bölgenin sıkıyönetim şartlan içine girdiği" yönündc görüşler ortaya konduğuna dikkat çeken Deniz Baykal, bu tür "kolaycı yöntemlerle'" terör sorununun çözülemeyeceğini ifade etti. Bölgede öğretmenle- rin görev yapamadığmı, kara- yollannda seyahatin zorlaştığı- nı ve gazetelerin bürolannı ka- patmalan yönünde tehdit edil- diğini vurgulayan Baykal, söz- lerini şöyle sürdürdü: "Elbette bu manzara karşısın- da, doğal olarak birtakım insan- lar, hemen sıkıyönetim yaklaşı- mıyla konuyu eie almayı düşü- nüyor olabiîiyor. Çok kolayca, böyle sıkıyönetim önerisini dü- şünmeden, 'Türkıye'de neden bu noktaya gelinmiştir' değer- iendirilmesi yapüması gerekir. Çünkü Türkiye, bu noktaya gel- meden önce çok uzun süre sıkı- yönetimi denemiştir. Halen de olağanüstü hal uygulamasını sürdürmektedir. Olağanüstü hal uygulamasıyla sıkıyönetim ara- sında çok köklü, büyük fark ol- • CHP lideri Baykal, Güneydoğu'da terörün sıkıyönetim ile çözülemeyeceğini savunurken DSP lideri Ecevit, sıkıyönetim sırasmda, vatandaşlar üzerindeki baskılar ınbüsbütün ağırlaşabileceğini söyledi. ANAP Genel Başkan Yardımcısı Pakdemirli ise PKK'nın başkaldın denemesi yaptığını ileri sürdü. madığı açıktır. Şimdi, uzun bir sıkıyönetim deneyiminden sonra geçÛen olağanüstü hal uygula- ması bir yerde tıkanmışsa yapd- ması gereken şey, sıkıyönetim anlaytşını tekrar ortaya koymak değildir. Türkiye; olayın kökü- ne, ana kaynaklanna inmelidir. Niçin izlenen politikalar, sonuç vermemiştir? Voksa şiddeti art- tırarak soruna çözüm bulma koymaya kalkışmasının etkili olduğu takdirde, bunun bölge- de, artık devletin de demokrasi- nin de gerçekliğinı büsbütün yi- tirdiği anlamına geleceğini bil- dirdi. Basırun özgürce görev ya- pamadığı ve tüm partilerin öz- gürce çalışamadığı yerde, de- mokratik seçimlerin de yapıla- mayacağını kaydeden Ecevit, şunlan söyledi: Bunu gerçekleştirmeyen bir hü- kümete, 'hükümet' denemez." Ecevit, PKK'nın baskılannın artması karşısında, çözümün ne olacaği yolundaki bir soruyu y a- nıtlarken bölücü terörün dış kay- naklannın kunıtulması gerek- tiğini belirterek şöyle konuştu: "Bazı müttefiklerimiz, PKK'- yı kendi ülkelerinde koruyorlar. Türkiye, bu açıdan dış politi- ıbyönetimle terör çözülemez. Sorunun kökeninc inilmeli yöntemi geride kalmıştır. Tür- kiye'nin yeni yaklaşımlan, yön- temleri ele alması, yeni bir anla- ytşı tarttşmaya açması gerek- mektedir. Türkiye'yi yeniden banştıracak kaynaştıracak bir yeni dönemi açmanın yöntemi aranmalıdır." DSP liden Ecevit, dün dü- zenlediği basın toplantısında. PKK'nın, Güneydoğu Anado- lu'da, Türk basınını kaba teh- ditlerle görev yapmaktan alı- üneydoğu ve Doğu'da devlet artık devletliğini bilmeli "SüahJı PKKldar, Diyarba- kır'da güpegündüz gazetecilerin lokaline geliyor ve gazete tem- silcilerini alıp dağ başına götüre- rek ültimatom veriyorlar. Bölge- deki devlet yetkililerifeeburun- lannın dibindeki bu olayı İstan- bul'dan öğreniyorlar. Böyle devlet olmaz. Güneydo- ğu ve Doğu'da de\let, artık dev- letliğini bilmelidir \e basın öz- gürlüğünün de demokrasinin de kesin güvencesini sağlamalıdır. evlet yanm buçuk eşkıyaya meydanı bırakmayacak kasını gözden gecirmelidir. Şim- di ye kadar alınan güvenük ön- lemlerinin yetersiz kaldığı, bölü- cü terörün önlenemediği bellidir. Biz. PKK ile başa çıkacak bir güvenlik birimi kurulmasmı öne- riyoruz, ama bu konuda çok geç kalındı. Bu birimde çalışacak elemanlar. halkla iyi ilişkiler ko- nusunda eğitilmeli. Halkı. devle- te küstürerek PKK'nın kucağına iterek alınacak hiçbir önlem, ge- çerli olamaz. Demokratik hu- Ciııdoııık: Çizgiıııizcledürüstlükegemen ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk. kamu yönetiminde dürüst kışılerin çoğun- lukta olduğunu bildirerek kamuoyunun, zaman zaman ortaya çıkan yolsuzluk olay- lan nederuyle telaşa ve üzüntüye kapılma- masıru ıstedi. TBMM'de temsil edilen 11 siyasi parti- nin yöneticileri, yolsuzluklann önlenmesi için yapılması gereken yasal düzenlemeleri görüşmek üzere Hüsamettin Cindoruk'un başkanbğında bir araya geldi. Cindoruk, toplantının başlangıanda, yasama orga- runın yolsuzluklarla etkin mücadelede ne- ler yapabileceği konusunda görüş abşveri- şinde bulunacaklannı belirterek, "Siyasal çizgimizde de dürüstlük egemendir. Sahip olduğumuz milli ve manevi değerler dürüst- lük temelindedir. O nedenle zaman zaman ortaya çıkan yolsuzluklarda kamuoyu tela- şa ve üzüntüye kapılmamalı. Meclis ve yargı gereken tedbirleri almaktadır" dedi. TBMM Başkanı Hüsamettin Cindo- ruk'un başkanhğındaki toplantıya; DYP'- den Grup Başkanvekib Turhan Tayan. SHP'den Grup Başkanvekili Ercan Kara- kaş, ANAP'tan Grup Başkanvekili Oltan Sunguıiu, RP'den Grup Başkanvekili Ab- düllatif Şener. Yeni Parti'den Ercüment Konukman. DSP'den Erdal Kesebir, BBP- den Esat Bütün. MHP'den Musa Erarıcı, DEP'ten Remzi Kartal ve MP'den Genel Başkan Aykut Edibali katıldı. kuk devleti kurallan tam olarak işlemeli ve vargısız infazlar ön- lenmeli." Irak'a uygulanan ambargo- nun kalkması konusunda ısrarcı olunması gerektiğini de aktaran Ecevit, Türkiye'nin BM Şarü'nın 50. maddesine dayanarak Güvenbk Konseyi'- nden anlayış bekleme hakkı bu- lunduğunu bildirdi. Ecevit, sıkıyönetimin bölgedeki sorun- lann çözümü için bir yöntem olup olmayacagına ilişkin soru- yu da yanıtlarken şu görüşlere yer verdi: "Sıkıyönetim ile olağanüstü hal arasında ciddi fark yok. Sıkıyönetim sırasmda vatandaş- lar üzerindeki baskılar büsbötün ağırlaşabilir. Bu da sakıncayı arttınr. Ordu. iç güvenlik olay- lanna kanştınlmamalı. Bu ko- nuda acı deneyimlerimiz oldu. Bundan ders alınmalı." t Devlet bastınr' ANAP Başkanbk Divanı'nın dün yaptığı toplantı sonrasında konuşan Ekrem Pakdemirli. PKK'mn basın ve siyasi partile- re yönelik baskılannın arttığını belirterek "Türkiye tarihinde zaman zaman eşkıya bazı yerler- de hakim olmuşrur. Birçok baş- kaldırmalar ve eşkıya hareketle- ri olmuştur. Devlctimiz bunlann üstesinden gelmiştir" dedi. Pak- demirb, bir gazetecinin "Bu tür baskılaria bir egemenlik mi ku- rulmaya çalışdıyor" sorusuna. "Burada da bir başkaldırma de- nemesi var. Ama sonu hüsranla bitecektir. tsteriz ki kısa zaman- da bu hükümet tarafından üste- sinden gelinsin. Bu hükümet ge- lemiyorsa takip edecek hükümet mutlaka üstesinden geiecektir. Türkiye devleti yanm buçuk eşkıyaya meydanı bırakma- yacaktır" yanıtını verdi. Pakdemirli "Sıkıyönetim anayasal bir müessesedir. Hükü- met buna ihtiyaç gösterirse o günkü şartlar altında müzakere ederiz. Anarşiye yönelik olan her tüıiü tedbire de hukuki çerçeve- de kalmak kaydıyla destek vere- ceğimizi açıklamıştık. O destek çerçevesinde değerlendiririz" dedi. Pakdemirli, bir gazetecinin, "Siz sıkıyönetime gerek olduğu- nu düşünüyor musunuz" sorusu- na ise "Devletin arşivi elimizde değil. Biz olaylan basın ve bölge- deki arkadaşlarınuzdan öğreni- yoruz. O bilgiler çerçevesinde sıkıyönetimin gerekli olduğuna dair etimizde kesin bir kanıt yok. Ama bunun dışında bazı bilgiler > arsa -ki o bilgiler hükümetin elin- dedir- hükümet getirirse değerlen- diririz" karşılığını verdi. ÖZÜGÜNDÜZ GÖZÜYLE MELİH CEVDET ANDAY Ölümlerden Ölûm Beğen Dostum Mehmet H.Doğan, Thomas de Oulncey'nin 'İngiliz Posta Arabası' adlı deneme yapıtını dilimize çe- virmekle ne iyi etti, elime geçer geçmez okumaya dal- dım. Bu kitabın 'AniÖlüm Hayalı" başlıklı bölümünden il- ginç -hem de güncel- bulduğum bir konuyu okurlarıma duyurmak istedim. Olümün iyisi kötüsü olmaz, denir ya, ölüm ölümdür; ha öyle ölmüşüm, ha böyle... Kolay değildir bu söze inanmak. Hepimiz belli ölüm biçimleri düşlüyoruz gerçekte. Thomas de Öuincey, şöyle giriyor konuya: "Diktatör Sezar, öldürülmesinden hemen önceki akşam, son ak- şam yemeğinde, bu dünyadaki ömrünün dakikalan sa- yılıyken, kendi fikrine göre nasıl bir ölümün en uygun ölüm olduğu sorulduğunda En ani şekilde gelebilecek bir ölüm' karşılığını verir." Bence Sezar'ın ani ölümü yeğlemesi dogru görünü- yor bana, ne olduğunu bilmeden çekip gitmek demektir bu. Sezar'tn senatoda btçaklanarak öldürülmesi ani ölüm sayılabilir mi? Onu araştırmağâ kalkmayalım. konumuzu sürdürelim biz. ingiliz Kilisesi (genel olarak Hıristiyanlık) ise ani ölü- me karşıdır: Dua'da "Ani ölümden koru bizi Ulu Tan- r/m/" deniyor. Nedeni kolay anlaşılır bir durumdur bu; iyi bir Hırısti- yan öleceğini anlayınca günah çıkarmalı, pişmanlık duy- malı, böylece de kendini Tannnın cennetine hazırla- malıdır. Bu ödevler yerine getirilmeden öteki dünya yol- culuğuna çıkılırsa günah işlenmış olur. Ani ölümle, bilerek ölüm sadece uzunluk-kısalık bakı- mından değil, dışardan ve içerden olma özellikleriyle de birbirinden ayrılıyor; dışardan gelme ölüm anidir; kendi kendimize ölmek, bile bile ölmek ise uzun sürer. Yazımın basında konumuzun hem ilginç, hem de gün- cel olduğunu söylemiştim. Şimdi, güncel yani nerede ona bakalım. ötanazi, bütün dünyada tartışma konusudur; bizim yayın organlarımızda da gittikçe daha çok yer alıyor. Busözcük Yunanca'dan gelmektedir, 'kolay ölüm'an- lamınadır. Başka bir deyişle, iyileşmeolasılığıbulunma- yan hastalann yaşamını acı vermeyen bir yöntem kulla- narak sona erdirme. Ansiklopedi şöyle sürdürüyor sö- zünü: "Hukuk sistemlerinin çoğunda bu uygulamaya ilişkin özel bir hüküm yer almadığından, ötanazi hastanın ken- disi tarafından gerekleştirilirse intihar, başkası tarafın- dan gerçekleştirilirse adam öldürme sayılmaktadır. Bu- nunla birlikte, hastanın aşırı derecede acı çekmesi duru- munda hekimin yaşamı uzatmama karan alması, ya- şamın kısalmasına neden olacağını bilerek ağrıyı din- direcek ilaçları vermesi meşrusayılır." Demek acı çekerek öleceğini bilen hasta, kendini öl- düremeyecek; çünkü intihar bütün dinlerde günah sayı- lır, bundan ötürü de yasaklanmıştır. Dtşarıdan verilecekölüm isecinayetolacağındansuç- tur. Sezar, bıçaklanarak öldürüimüştü, demek dışardan geldi ona ölüm. Beklenmediği için ani sayılabilir, ama kesin olarak cinayettir. Kala kala kendi kendimize, doğal yoldan ölmek kalı- yor; ama bunun acılısı var, acısızı var. Acıyı ötanazi ile karşılamayı, başka bir deyişle, ömrü kısaltmayı, hastanın ailesi isteyebilir, ama bakalım has- tanın kendisi ister mi? Kuşkuluyum. Yaşama içgüdüsü, en güçlü içgüdülerdendir. Yaşamak için çekilen acılardan sonra, demek ölmek içm de acı çekilecek... Ne trajik bir yazgıdır bu! ANAP Pakdemirli: Çiller şaııtaj yapıyor ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - ANAP Genel Başkan Yardıması Ekrem Pakdemir- li Başbakan Tansu Çflkr'in, ANAP dönemiyle ilgili soruş- turma dosyalannı gündeme getirmesini "şantaj" olarak ni- telendirdi. Pakdemirli. Başbakan Çil- ler'in bakanlıklara gönderdiği yazıyla ANAP döneminde başlatılmış ve icraata geçiril- memış tüm soruşturma ve araştırma dosyalannda geçen isimlerin bir b'stesini istediğini belirterek. "İflas eden rüccar, eski defterleri kanştınr" atasö- zünü anımsattı. Tansu Çiller'- in, iflası kabul ettiğini ve 10 yû öncesiyle ilgili dosyalan orta- ya çıkarmaya çalıştığını ifade eden Pakdemirli, "Anlaşılan Sayın Çiller, koaiisyon döne- minde iki üç yolsuzlukla ağır darbe yemiş, şimdi bu darbeye karşı şantaj vasıtası olarak da eskileri kanştırmaya başlamış- tır. Bu, bir devlet idaresine, dev- let ciddiyetine yakışmaz; çünkü şantaj göriinümündedir" diye konuştu. Pakdemirli, teknik düzeyde yapılan araşürma- lann ciddi görülmesi haünde soruşturmaya dönüştürüldü- ğünü belirterek, "Her gün bi- rimlere araştırma sonuçlan ge- lebihr. Ama bunlann hepsi so- ruşturulacak, adliyeye gönderi- lecek diye bir konu yoktur. Eğer, ciddi görülürse soruştur- ma açdır. Bakana kadar intikal ettnTÜr" dedi. Pakdemirli, Tansu Çiller'in ABD gezisini değerlendirirken de. "S»ym Çiller ne zaman yurtdışına bü- yük ümitlerle. hayalterle gitse, dönüşü ağır faturalarla oluyor. ABD'de IMF ve Dünya Ban- kası ile yaptığı görüşmelerden sonra, artık halkın yeni zam, vergi ve kemer sıkmalara hazı- rianmasını söylemek kehanet ounayacaknr" dedi. Pakdemirli, koaiisyon hü- kümetinin parlak vaatlerle ik- tidara geldiğini ve Tansu Çil- ler'in üç ay sonunda 1980 ön- cesi ekonomik koşullara giden ortamı düzeltmek için IMF ve Dünya Bankası'ndan reçete almak durumuna düştüğünü söyledi. Harp Okulu öğrencilerine soruşturma Genelkıınııay: RP kongresine hiçbir öğrencigHmedi ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Genelkurmay Başkanlığı, Refah Partisi'nin 10 ekimde yapılan kurultayı- na hiçbir öğrencinin gitmedi- ğinin bebrlendiğini açıkladı. Genelkurmay Başkanhğı Basın Dairesi Başkanı Kur- may Albay Doğu Silahçıoğlu, Kara Harp Okulu'ndan bazı öğrencilerin, Refah Partisi'nin 10 ekimde yapılan kurultayı- na katıldıklan yolunda gazetelerde yer alan haberler üzerine açılan soruşturmamn tamamlandığını bildirdi. Si- lahçoğlu, TSK kaynaklan ve Emniyet Genel Müdürlüğü'- nden ahnan dokümanlar üze- rinde yapılan inceleme sonu- cunda, Harp Okulu öğrencile- rinin hiçbirinin, RP kongresi- ne kaülmadıklannın behrlen- diğini söyledi. Silahçıoğlu, öğrencilerin si- vil kıyafetli olarak gitmiş ola- bileceklerine ilişkin soruya ise "Hayır, mümkün değil. Değil resmi kıyafet. sivil kryafetle gjtmişlerdir iddialanna karşı da inceleme yaptırdık. Kesin- ükle böyle bir şey söz konusn ' değildir" dedi. Silahçıoğlu, bu tür kongreler öncesinde, "Böy- le bir faaliyetin bulunduğu ye- rin yakınında meydana gelebi- lecek olaya, dcrtayü da oba as- keri personelin kanşmaması için çevrede ahnan önJemler ; vardır" diye konuştu. •
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle