19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1SKİM1993SALI CUMHURİYET SAYFA EKONOMI 11 Enerjiye ithal damgası vuruldu •Dışa bağımlılık Türkiye'ye yüda 4.5 milyar dolara mal oluyor. 2010 yıhnda 12 milyar dolara ulaşacak GtNEŞ GÜRSON AVİKARA - Türkiye'nin enenı sektörûne "ithal damga- s«" vunıluyor. Enerjı üretimin- d e "dışa bağmb" bir politika izlejen Türkiye'nin, 7. Beş Yıl- lık kalkınma Planı'nda da ithal eneıji kaynaklanna bağımhlığı- ru sürdürmesi öngörülüyor. Dışi bağımlı enerji kullanımı- run Türkiyeye yılda 4.5 milyar dokra mal olduğu. bu rakamın 2O10 yılında 12 milyar dolara ulaşacağı belirtiliyor. 7 Beş Yılhk Kalkınma Planı'na yönelik ön çahşmalar- da, enerji sektöründe dışa ba- ğıraıbğın oraru ve maliyetinin arttğına dikkat çekildi. Devlet Plaalama Teşkilatı (DPT), plan hedeflerinde. "enerji tasarnrfu" ve "temiz enerji" kullanımına yer verilmesini önerdi. DPT'nin, enerji sektörûne ilişkin çalışmasında. Türkiye'- nin ithal enerji kaynaklan kul- lanımmın 4.5 milyar dolara mal olduğu belirtilerek 2010 yılında doğalgaz birim fiyatlannda yüzde 50, petrol birim fiyatla- nnda yüzde 40. kömür birim fiyatlannda yüzde 40 oranında reel artış beklendiğı kaydedili- yor. DPT yetkilileri, yapılan hesaplamalara göre 2010 yıhn- da dışa bağımlılığın Türkiye'ye 12 milyar dolara mal olacağına kaydederek "Sağlıklı bir dışa bağmlılık politikası oluştunıi- ması" gerektiğine dikkat çeki- yorlar. Enerji Bakanlığı tarafindan DPTye sunulan 7. Beş Yıllık Kalkmma Planı'na ilişkin tas- lak çalışmada, bilinçsiz ve artan enerji tüketimi vurgulanarak "enerji tasarrufu" ile "yeni ve yenilenebilir enerji kaynaklanna yönehne" önerisi yapıldı. Gü- neş, su ve rüzgar enerjilerinin getirileri ve maliyetleri konu- sundaki hesaplann da yer aldığı öneride. bu enerji kaynaklan- nın "yûksek nudiyetine" işaret edilerek. "jeotermal enerjinin ısınma amaçlı" kullanılması yö- nünde planlama yapılması is- tendi. Hazırlanan plan tasla- ğında. enerji tasarrufunun sağlanmasında caydıncı yaptı- nmlar uygulanması da yer alı- yor. Nükleer enerji TEK üretim ve yatınm prog- ramına göre 1995 yılında Tür- kiye'nin enerji üretim kapasite- sinin yüzde 25'inin ithal yakıtlı santrallardan oluşması öngörü- lüyor. 2010 yıhnda ithal yakıtlı santrallardan elektrik üretim oranının yüzde 55'i bulacağı kaydediliyor. Nükleer santral yapımına ilk kez 3. Beş yıllık Kalkınma Planı'nda yer veren Türkiye'de, TEK'in şu anda uygulânan programma göre ilk nükleer santralın 2009, ikincisi- nin de 2010 yılında elektrik üre- tim sistemine eklenmesi gereki- yor. TEK'in geliştirdiği, ancak henüz uygulanmayan elektrik üretim senaryolannda da ilk nükleer santralın 10-11 yıl son- ra sisteme eklenmesi gerektiği vurgulanıyor. Bu senaryolara göre ilk nükleer santrahn 2003, ikinci nükleer santralın 2007 yı- lında elektrik üretim sistemine eklenmesi zorunlu bulunuyor. Uygulânan TEK programın- da, ithal gaza dayalı ilk proje- Otomobil ithalinde yeni düzenleme Vergikaybına emsalfiyatönlemi • Gümrüklerden Sorumlu Devlet Bakanlığı, otomobil khalatında alınan vergilerin üretici firma distribütörlerinin fıyat listesi baz ahnarak hesaplanması doğrultusunda yeni bir düzenleme getiriyor. Ekonomi Servisi - Otomobil it- halatına emsal fiyat uygulaması getiriliyor. Gümrük vereüen; it- halatçımn beyanı yenne, üretici firma distnbütörlerinin fiyat lis- tesi emsal ahnarak hesaplanacak. İthal Otomobilleri Mümessillen Demcği Başkanı İlhan Çetinka- ya, Gümrüklerden Sorumlu Devlet Bakanlığı'nın bu doğrul- tudaki çahşmalanru tamamlaya- rak uygulamaya geçmesi halinde devletin korsan ithalat nedeniyle uğradığı yüzlerce milyarhk vergi kaybının önleneceğini söyledi. Ilhan Çetinkaya dün Möven- pick Oteli'nde düzenlediği basın toplanüsında, otomobil ithalatı- ndaki mevcut uygulamanın "bir kasa-bir masa ile çalışan korsan ithalatçıların döşük farura kullun- ması nedeımle devletin vergi kaybına neden oMuğunu. yurtdışı- nda çalışan işçileri ise, permiyle alımda yurtdışındaki perakende fiyaö baz alındığı için daha fazla Gümriik V ergisi ödemek zonmda bıraktığını" vurguladı. Çetinkaya, getirilecek yeni dü- zenlemenin bu adaletsizlikleri or- tadan kaldıracağıru belirtti. Bu yılın ilk dokuz ayında top- lam otomobil üretimi, ithalat ve satışının 304 bin adetle geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 37'lik bir artış gösterdiğine dik- kat çeken Çetinkaya, bu toplam içinde ithal otmobillerin payınm yüzde 16'dan yüzde 22'ye çıktığını kaydetti. Yerli üretimin yüzde yüzün üzerinde bir üretim kapasitesiyle çalışmasına karşın ithal otomobillerle ilgili spekülas- yonlar yapılmasım de eleştiren Çetinkaya "En büyük kota, kali- te, fiyat ve tekniktif. Bu unsurian uygulama>an fırmalar zaten ken- di kendilerine kota koyarlar" diye konuştu. Yerlı otomotiv sanayiinin AT ile gümrük birliğinin sağlanması- ndan sonra da korunmaya de- vam edeceğini belirten Çetinkaya "Ancak bu süre dört yılla sau- rlandırümalıdır. Yerii fırmalar bi- raz kardan fedakariık ederek yatınmlannı bir an öoce tamamla- mabdır" diye konuştu. Yerli üre- timin bugünkü haliyle yabancı pazarlarda rekabet şansırun bu- lunmadığını belirten Çetinkaya "Ama gümrûkleri açmazsanız bu rekabetinsağlanması mümkûn de- ğil" göriişünü savundu. İlhan Çetinkaya, yerli üretici- lerin çevre kirliliği sorununu çö- zecek olan katalizörlü araç üreti- mini 1998 - 2 bin yılı gibi tarihlere tmelemelerini de eleştirerek "Ka- lizörlü araç üretimi 1994'ten itiba- ren başlatılarak tiç yıllık geçiş dö- neminde sağlansın" önerisini ge- tırdi Eski teknolojiye sahip araç- lann kurşunsuz benzin kullana- bilecek hale getirilerek çevre kirli- liğinin önlendiği gibi bir imaj ya- ratıldığına değinen Çetinkaya "Çevre kirliliği sadece kurşunsuz benzin kullanarak öolenemez. Aracın katalizöıie donanlnuş o(- ması ve tüm motor ve egzos siste- minin buna göre üretibnesi şarttır*' diye konuştu. Çetınkaya, katalizörlü otomobil ithalatı ve üretiminin etkili bir vergi teşvik sıstemivle desteklenmesini istedi. Fıstıkaşısıtuttu CEZMtV.VARAN KOZAN-Çukurova Bölgesi'nde üç yıl önce başlatılan proje çerçevesinde menengiçağaçlanna antepfıstığı aşılanması çalışmalannda başan sağlandı. Antepfıstığı, özellikle Adana'nın Kozan ve Saimbeyli ilçelerine bağlı köylerde gelişme gösterdi. Kozan tlçe Tanm Müdürü Mustafa ÜnaL 8 köyde başlattıklan aşılama çalıma- lannda beklenenin üzerinde verim elde edildiğini, önümüzdeki yıllarda antepfıstığımn yay gın ekimine başlanabileceğini belirterek şöyle konuştu: "Menengiç e demonstratif amaçlı aşılama yaptık. Bölgedeki rakun > e nıtubet durumunun u) gunluğunun yanısıra döUenme yeterliliği de projeyi başanlı kıldı. Aşdandı- ktan sonra meyve vermesi 4 yıl süren antepfıstığı ağaçlaraım meyve verir dunıma gelmesiyle karlı bir y atınm olduğu anlaşılacaktır." nin 19% yıbnda yapılması ve toplam 12 bin 150 megavvatt kapasitesinde 27 projenin süreç içinde sisteme eklenmesi yer alı- yor. 2x500 megavvatt kapasiteb' kömür santralımn 2001 yılına kadar devreye gjrmesinin plan- landığı programda, 2010 yılına kadar 21 adet 500 megawatt kapasiteli üniteye gerek duyul- duğu vurgulanıyor. 2009 ve 2010 yıllanna kadar 1066 me- gavvatt kapasiteli iki nükleer santralın devreye girmesinin öngörüldüğü programın hedef- leri şöyle sıralanıyor: "1995 - 2010 ydlan arasında 31 bin 182 megawatlık termik, 10 bin 520 megawattlık hidoe- lektrik santralın üretim sistemi- ne ilavesi gerekroektedir. Böyle- ce 2010 yılında ulke elektrik sistemi 12 bin 675 megawatt gfi- cünde linyit ve taşkömürü yakıt- lı, 2 bin 59 megawatt gücünde fud-oil ve motorin y akıth, 10 bin 500 megawatt gücünde ithal kö- mür yakıtlı, 14 bin megawatt gücünde ithal doğalgaz yakıtlı, 2 bin 132 megavvatt gücünde nük- leer santral yakıtlı, 221 bin 415 megawatt gücünde rn'drotik santrallardan ohışacak." PAMUKBANK TÜRK ANONİM ŞİRKETİ'NDEN TASARRUF SAHİPLERİNE DUYURUDUR. Bankamızca ajoğıda dökumü belırtildıği şekılde ıhrac edılecek 12 tertip, 9 serı, toplam nominal 308,0OO,0O0,CXX) - TL tutanndakı Varlığa Dayalı Menkul Kıymetler 19/10/1993 tarihınden itibaren 10 işgünü sure ile Pamukbank T A Ş'nın Menkul Kıymetler Merkezi ve Kjm şubelerınde sahşo sunulocakhr Bu Varlığa Dayalı Menkul Kıymetler, Sermaye Pıyasası Kurulunca 15/10/1993 tarih ve VDMK 85/P-9 sayı ile kayda ahnmıştır. Ancak bu kayda alınma Bankamızın ve Varlığa Dayalı Menkul Kıymetlerin, Kurul veya Kamuca tekeffulü anlamına gelmez I. BANKA HAKKINDA BİLGİLER A. TANITICI BİLGİLER 1 Ticaret Unvanı 2. Merkez Adresi B SERMAYE İLE İLGİLİ BİLGİLER 1. Ödenmiş Sermayesi 2. Ödenmiş Sermayenin Ortaklar Arasında Dağılımı: Ortağın Ticaret Unvanı/Adı Soyadı 1 Sınai ve Malı Yat. HoJd. A.Ş. 2. Çukurova Holding A Ş. 3 Avorins Gıda, Tekstil, Kimya A.Ş. 4. Çukurova ithalat ve Ihracat A.Ş. 5. Endüstri Holding A.Ş. 6 Diğer Ortaklar (293) Toplam: C. KÂR İLE İLGİLİ BİLGİLER Ticari Kâr Kanunen Kabul Edilmeyen Gider (-f) Iştirak Kazancbrı Utisnası (-) Devlet Tahvili vb. Faizieri (-) Diğer Istısnalar (-) MALI KÂR (ZARAR) 31/12/1990 56.0o0.451 88 782.889 (9.188.958) (193.067.632) (207 303.716) (264.716.966) : Pomukbank T.A.Ş. : Büyükdere Cad. No: 82 80450 Gayrettepe-İSTANBUL : 1 000.000 000 000 TL Sermaye Payı (TL) 324.165.934 000 257.081.225.000 227 750.000 000 99 105.425.000 55 268 694.000 36 628 722 000 1 000 000 000.000 (BIN TL) 31/12/1991 86 157 113 155.952.296 (14 582 028) (300 320 371) (606 687 794) (1 (679.480.784) (1 H. VARLIĞA DAYAU MENKUL KIYMETLERE İLİŞKİN BİLGİLER. 1%) 32,42 25,71 22,77 9,91 5,53 3,66 100 31/12/1992 376.050.676 417.246.423 (46.061.542) (956 430.085) .181.058.481) 390 253 009) 1 Çıkarılacak Varlığa Dayalı Menkul Kıymetterin a) Sahş Yeri b) Satıs Şekli Pamukbank T.A.Ş Menkul Kıymetler Merkezi Voyvoda (Bankalar) Cad. No: 67-69 80000 Karaköy /istanbul ve tum PAMUKBANK Şubeleri, Varlığa Dayalı Menkul Kıymetler satış süresi içinde hergün basit faiz oranı üzerinden iskonto edilerek bulunacak net değerlerı üzerinden satılacaktır Iza'rmamede belırtilen formullere göre, 1.000 000 TL nomınol değerli Varlığa Dayalı Menkul Kıymerler içın hesaplanan 1 gün satış fryatları ile brut faiz oranlan a^ağıda Delirtilmiştir. • Seri 1 2 3 4 5 6 7 8 9 c) Hamiline veya namo yazılı olduğu d) Itfa planı Şeri 1 2 3 4 5 6 7 8 9 Satıs Fiyotı (Tl) 926.585 864 307 802.141 754.945 702.420 665.589 626 226 590.329 550.650 : Tümü Vade' Bitim Tarıhi 09/12/93 20/01/94 10/03/94 20/04/94 10/06/94 18/07/94 05/09/94 20/10/94 05/12/94 Toplam Yıllık Brüt (Basit) Faiz Oranı (%) 63,5 69 71 72,5 74 75,5 76 77,5 78 hamiline yazılıdır. Nominal Tuton (Tl) 25.500.000 000- 18 500.000 000- 31 000.000 000- 24 000.000 000 - 36 700 000.000 - 17 000.000.000 • 26 000 000 000 - 12.500 000.000- 116 800 000.000 • 308.000.000.000 - e) Menkul Kıymet bedellerinin odeme yerleri PAMUKBANK T.A.Ş Menkul KıymeHer Merkezi ve Tüm PAMUKBANK T.A Ş Şubeleri 2. Varlığo Dayalı Menkul Kıymete dayanak teşkil eden alacak portfcyüne ilişkin bilgiler: a) Alacak portföyünü oluşturan senetler Türü Tutorı (Milyon TL) 113.874 139.552 74.923 34.678 Tüketıcı Kredıleri Konut Kredileri Otomobil Kredileri Kredi Kartlorı Alacakbn Toplam b) Varlığa Dayalı Menkul Kıymetlere dayanak teşkil eden alacak portfoyünün saklanmasına ilişkin esaslar: Bu Varlığa Dayalı Menkul Kıymetlere dayanak teşkil eden tiıketici kredileri ve konut kredilerine ait sözleşme, senet ve ipotekler Bankamızın ilgili şubelermde ortaklaşa saklama yönetmelığine uygun olarak saklanacak veböylelikle otomatik olarak sigorta kapsamına girecektir Bu esaslar çerçevesinde saklamaya alınan bu belgeler ödenmeme halinde tahsili için gerekli nukukı işlemler dışında başka hiçbir amaçla kullanılmayacaklardır c) Abcaklar porlfeyü nedeniyle yapılacak ihtar, ihbar, protesto, takibat, lahsilat ve ilgili diğer hizmetlere ilişkin esaslar Borç ödenmediği taktirde ihtarname çekilır, buno rağmen sonuç alınamazsa kanunı takip işlemlerıne başjanır Varsa rehin ve ipoteklerın paraya çevrilmesi aksi halae haciz işlemlerine tevessul edilir Bu şekilde alacoğın icra yoluyla tahsili Bankamız Hukuk işleri Bölümü sorumluluğunda yapılır d) Portföydekı alacakların erken odenmesi halinde oluşacak fonun kullanım yeri Alacakların erken odenmesi halinde oluşacak fon banka tarafindan bankacılık ışlemlerinde kullanılacaktır. Erken tahsil edilen alacaklar kadar portfeye yeni alacaklar temınat olarak konacakhr III DtĞER HUSUSLAR: a) 18/10/1 993 torihinde tescil edilen izahname, satışın yapılocağı adreslerde halkın incelemesine açık tutulmaktadır b) Pamukbank T A.Ş günün koşullarına göre belirleyeceği faiz oranları üzerinden bu menkul kıymeHerin ikinci el piyasada alım-satımını yapacaktır. PAMUKBANK IŞÇENEV EVRENENDEN ŞÜKRANKETENCİ Yaşam Dayatınca Ücretlerde 12 Eylül düzenine, Ozal politikalarına son verdiren, işçinin güçlü tepkisi "bahar eylemleri", bir sonraki sözleşme döneminde hızını kaybetmiş olarak "yaz direnişleri" ile devam etti. Ancak geçen yılın 600 bin kamu işçisinin toplu sözleşme uyuşmazlığındasiya- si iktidarı zorlayan işçi tepkisi çokcılız veetkisizdi. Türk- iş'in sendika lider kadroları aniamında, her üç sözleşme dönemi için önemli bir değişiklik ve anlayış farkının ol- duğunu söylemeye olanak yok. Fark 1980'li yıllarda 12 Eylül ve özal iktidarı uygu- lamaları ile çok fazla yoksullaşan kamu işçisinin kaybe- decek bir şeyi kalmama noktası, duygusuna gelmiş ol- ması ve bununla bağlantılı patlamasıydı. Bahar eylem- leri aşamasında 10 yıllık bir kamu işçisinin ücret ortala- ması, dönemin asgari ücretine yakındı. Tabandan gelen güçlü patlamada, sendika yönetimleri olayın, ancak pe- şinden sürüklenerek durumu idare ettiler. Ücretlerde 12 Eylül ve özal dönemi gerilemesinin ilk durma noktası olan belediye sözleşmelerinin ardından bahar eylemleri, büyük madenci direnişi ve yaz eylem- leri ile gelen işçi ücretlerindeki iyileşmeler 1991 sonrası hız kaybetti. Son sözleşme öncesi kamu işçisinin ücreti enflasyona yenik düşmüş olsa da dönemin asgari ücre- tinin oldukça üstünde bir ortalamadaydı. Kamu işçisi daha iyi bir ücret istese de bedelini ödemek zorunda olacağı zorlu bir kavgaya, patlamaya hazır değildi. • • • Aslında hak arama kavgasında patlama noktasına gelmenin, sadece içinde bulunulan olumsuz koşullarla da doğrudan bir ilgisi yok. Kişinin ve toplumun hak duy- gusunun yaralanması, pek çok zaman somut koşullar- dan daha fazla önem taşıyor. örneğin gerek katılımı, ge- rekse eylem süresi aniamında, dünyanın en büyük işçi ve halk direnişlerinden biri olan, büyük madenci direni- şinde, maden işçisi, Zonguldak halkı, çok düşük ücretler ve özal'ın madenleri kapatma tehdidine karşı ayak- lanmışlardı. Bugün aynı tehdit gündemde iken yaşanan çeşitli moral faktörler, maden işçisi ve Zonguldaklıyı aynı noktalarda, istenmese de bir kabullenme, teslimi- yet ya da umutsuzluk, çaresizlik havasına sürüklemiş gözüküyor. Toplumların, işçiler ya da değişik sosyal gruplann, yaşam dayatınca patlamaları önemlidir. Bazı çarpıklı- kların gözler önüne serilmesine, düzeltilmesine önemli katkılar sağlayabilir. Ancak yaşamın dayatmasına bağlı patlamalar, sürekli kalıcı çözümler üretmede genellikle yeterli olmaz. Sürekli kalıcı çözümler için siyasal partile- rin, sendikaların, demokratik örgütlenmelerin katkıları- na, yönlendirmelerine gereksinim vardır. Ne yazık ki ücret sözleşmeciliğinde tıkanmış, dünya sendikacılığının moral çöküşünden de payını almış sendikacılık hareketimizin sorunlara çözüm üretmesini beklemek fazla iyimserlik olur. Hele de lider kadrolar iş- çiden tamamen kopmuş. akıl almaz bir yozlaşma, her tür şantaja açık yolsuzluklara bulaşmış konumda iseler. Yine de yaşamın dayatmasıyla, tabanın zorlamasıyla son ayların 'var-yok' görüntüsünde bir değişiklik olabi- lir. özelleştirme, işçi çıkarmaları, taşeronlaştırma gide- rek daha yakıcı sorunlar haline gelmektedir. ' • • • Bir yandan da memurlar aşırı yoksullaşma baskısı al- tında, her yeni ücret artışı belirlemesi ile birlikte, işçile- rin "bahar eylemlerine" benzeyen çıkışlar yapmaktadı- rlar. Hatta çok daha dinamik, tepkili, öfkeli eylemler söz konusudur. Aradaki etki farkı, bahar eylemlerini yapan kamu işçisinin tümünün birden sendikalı olması, sendi- ka yönetimleri yönlendirici olmasa da eylemlerin ker- hen sendika çatısı altında örgütlenmesi ve doğal olarak kitleselleştlrilebilmesindendir. Memurların eylemlerin- de sendikal hakiarın öne çıkarılması boşuna değildir. Sayıları yüzbinlerle değil onbinlerle sayılsa da me- mur eylemleri, gündemlerindeki haklılık, yaşamın da- yatma noktası olması nedeniyle toplumu etkileyici nite- liktedir. Üstelik memur sendikaları ya da meslek örgüt- lenmeleri, tabanları ile olan güven ilişkilerl, lider kadro- larının kendilerinden birer parça olması nedenleriyle daha saygın ve güvenilir bir konumdadırlar. Memur- lannın direnişleri, sağlık elemanlannın beyaz direnişi, kendi ücret, sendikal hak sorunları yanında, işçilerle or- tak sorunları özelleştirmeyi de kapsamaktadır. Memur- ların meslek örgütleri ve sendikaları, işçi sendikalarım da yönlendirmeye, etkilemeye ve işçi tabanda itici güç yaratmaya başlamışlardır. • • • Uzun bir zamandır DlSK'in adını duymak istemeyen Türk-lş yöneticilerinin, DİSK ve kamu sendikalarının, özelleştirmeye karşı ortak toplantısına katılma kararı, dışandan bir sürpriz görünse de dipten gelen dalgada, tamamen devre dışı kalma korkusunun bir yansımasın- dan başka bir şey değildir. Gündem geliştirilerek sendi- kal haklar, özelleştirme, taşeronlaştırmaya karşı işçiler ve memurların tüm örgütlerini kapsayan ortak eylem girişimi, DİSK'te yapılan toplantıda alınan ilk kararlar nasıl bir gelişme getirecektir? Örgütlü güçte dinamizm, itici güç, ne yazık ki en çok üyeli Türk-Tş'ten değil, en az üyeli diğer örgütlerden gel- mektedir. Gelişim, dipten gelen dalganın gücüne bazı sosyal dinamiklerin çakışmasına bağlıdır. Oalga güçlü olursa, bahar eylemleri, madenci direnişleri örneğinde olduğu gibi, işçiler ve memurlar için olumlu sonuçlar getirebilir. Yoksa yöneticiler eli ile yozlaştırılıp yok edil- meleri sürpriz olmasın. Yıllar içinde her iki türden sonuç örnekleriniçokfazlasıylagördük.yaşadık. IşteTürk-İş'in 12 Eylül düzeni, anayasa ve yasalarını ortadan kaldı- rmak üzere alınmış, rafta tozlanan sürekli eylem karar- ları. Üstelik özelleştirme konusundaTürk-lş'in öncelikle ideolojik teslimiyetinden, "evet" kararından dönmesi gerekiyor. Yine de umutlu olmak istiyoruz. Mamıkyan'ın şirketi ortak değiştircli ANKARA (AMCA) - Istanbul'un vergi rekort- menlerinden Matilt Manuk- yan'ın Antalya'daki turizm şirketinin ortaklan değişti. Otelcilik Turizm Ticaret AŞ'nin olağanüstû genel ku- ruîunda bazı ortaklann his- selerini devretmesi sonucu Linda Çüingir ile Dora Çilin- gir Yılmaz şirkete ortak oldu. Matilt Manukyan"m yönetim kurulu başkanlığıru yürüttüğü şirketin 2 milyar 850 milyon lira sermayesi bulunuyor. Ortaklardan Mustafa Taşkın, Sedat Fidan, Emine Koç, Den a Taşkm ve Ahmetj Koç 28 milyon 500'er bin lira; tutanndaki hisselerini Maykj ve Linda Çilingir ile Dora Çilingir Yılmaz'a devretti. 1 Böylece şirketin son or-ı taklık yapısmda, Matilt Ma- nukyan bir milyar 738.3 mil-1 yon liralık paya sahip olür- j ken, Kerope Çilingir'in payıj 855 milyon, Mayk Çilingir'- in 142.5 milyon, Linda Çiün-! gir ile Dora Çilingir Yılmaz'-j ın paylan 57'şer milyon lira( düzeyinde. | Şirketin yönetim kuruhi başkan vekilliğini Keropö Çilingir yürütüyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle