Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1SKİM1993SALI CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI 11
Enerjiye ithal damgası vuruldu
•Dışa bağımlılık Türkiye'ye yüda 4.5 milyar dolara mal oluyor. 2010 yıhnda 12 milyar dolara ulaşacak
GtNEŞ GÜRSON
AVİKARA - Türkiye'nin
enenı sektörûne "ithal damga-
s«" vunıluyor. Enerjı üretimin-
d e "dışa bağmb" bir politika
izlejen Türkiye'nin, 7. Beş Yıl-
lık kalkınma Planı'nda da ithal
eneıji kaynaklanna bağımhlığı-
ru sürdürmesi öngörülüyor.
Dışi bağımlı enerji kullanımı-
run Türkiyeye yılda 4.5 milyar
dokra mal olduğu. bu rakamın
2O10 yılında 12 milyar dolara
ulaşacağı belirtiliyor.
7 Beş Yılhk Kalkınma
Planı'na yönelik ön çahşmalar-
da, enerji sektöründe dışa ba-
ğıraıbğın oraru ve maliyetinin
arttğına dikkat çekildi. Devlet
Plaalama Teşkilatı (DPT), plan
hedeflerinde. "enerji tasarnrfu"
ve "temiz enerji" kullanımına
yer verilmesini önerdi.
DPT'nin, enerji sektörûne
ilişkin çalışmasında. Türkiye'-
nin ithal enerji kaynaklan kul-
lanımmın 4.5 milyar dolara mal
olduğu belirtilerek 2010 yılında
doğalgaz birim fiyatlannda
yüzde 50, petrol birim fiyatla-
nnda yüzde 40. kömür birim
fiyatlannda yüzde 40 oranında
reel artış beklendiğı kaydedili-
yor. DPT yetkilileri, yapılan
hesaplamalara göre 2010 yıhn-
da dışa bağımlılığın Türkiye'ye
12 milyar dolara mal olacağına
kaydederek "Sağlıklı bir dışa
bağmlılık politikası oluştunıi-
ması" gerektiğine dikkat çeki-
yorlar.
Enerji Bakanlığı tarafindan
DPTye sunulan 7. Beş Yıllık
Kalkmma Planı'na ilişkin tas-
lak çalışmada, bilinçsiz ve artan
enerji tüketimi vurgulanarak
"enerji tasarrufu" ile "yeni ve
yenilenebilir enerji kaynaklanna
yönehne" önerisi yapıldı. Gü-
neş, su ve rüzgar enerjilerinin
getirileri ve maliyetleri konu-
sundaki hesaplann da yer aldığı
öneride. bu enerji kaynaklan-
nın "yûksek nudiyetine" işaret
edilerek. "jeotermal enerjinin
ısınma amaçlı" kullanılması yö-
nünde planlama yapılması is-
tendi. Hazırlanan plan tasla-
ğında. enerji tasarrufunun
sağlanmasında caydıncı yaptı-
nmlar uygulanması da yer alı-
yor.
Nükleer enerji
TEK üretim ve yatınm prog-
ramına göre 1995 yılında Tür-
kiye'nin enerji üretim kapasite-
sinin yüzde 25'inin ithal yakıtlı
santrallardan oluşması öngörü-
lüyor. 2010 yıhnda ithal yakıtlı
santrallardan elektrik üretim
oranının yüzde 55'i bulacağı
kaydediliyor. Nükleer santral
yapımına ilk kez 3. Beş yıllık
Kalkınma Planı'nda yer veren
Türkiye'de, TEK'in şu anda
uygulânan programma göre ilk
nükleer santralın 2009, ikincisi-
nin de 2010 yılında elektrik üre-
tim sistemine eklenmesi gereki-
yor.
TEK'in geliştirdiği, ancak
henüz uygulanmayan elektrik
üretim senaryolannda da ilk
nükleer santralın 10-11 yıl son-
ra sisteme eklenmesi gerektiği
vurgulanıyor. Bu senaryolara
göre ilk nükleer santrahn 2003,
ikinci nükleer santralın 2007 yı-
lında elektrik üretim sistemine
eklenmesi zorunlu bulunuyor.
Uygulânan TEK programın-
da, ithal gaza dayalı ilk proje-
Otomobil ithalinde yeni düzenleme
Vergikaybına
emsalfiyatönlemi
• Gümrüklerden Sorumlu Devlet Bakanlığı,
otomobil khalatında alınan vergilerin üretici firma
distribütörlerinin fıyat listesi baz ahnarak
hesaplanması doğrultusunda yeni bir düzenleme
getiriyor.
Ekonomi Servisi - Otomobil it-
halatına emsal fiyat uygulaması
getiriliyor. Gümrük vereüen; it-
halatçımn beyanı yenne, üretici
firma distnbütörlerinin fiyat lis-
tesi emsal ahnarak hesaplanacak.
İthal Otomobilleri Mümessillen
Demcği Başkanı İlhan Çetinka-
ya, Gümrüklerden Sorumlu
Devlet Bakanlığı'nın bu doğrul-
tudaki çahşmalanru tamamlaya-
rak uygulamaya geçmesi halinde
devletin korsan ithalat nedeniyle
uğradığı yüzlerce milyarhk vergi
kaybının önleneceğini söyledi.
Ilhan Çetinkaya dün Möven-
pick Oteli'nde düzenlediği basın
toplanüsında, otomobil ithalatı-
ndaki mevcut uygulamanın "bir
kasa-bir masa ile çalışan korsan
ithalatçıların döşük farura kullun-
ması nedeımle devletin vergi
kaybına neden oMuğunu. yurtdışı-
nda çalışan işçileri ise, permiyle
alımda yurtdışındaki perakende
fiyaö baz alındığı için daha fazla
Gümriik V ergisi ödemek zonmda
bıraktığını" vurguladı.
Çetinkaya, getirilecek yeni dü-
zenlemenin bu adaletsizlikleri or-
tadan kaldıracağıru belirtti.
Bu yılın ilk dokuz ayında top-
lam otomobil üretimi, ithalat ve
satışının 304 bin adetle geçen
yılın aynı dönemine göre yüzde
37'lik bir artış gösterdiğine dik-
kat çeken Çetinkaya, bu toplam
içinde ithal otmobillerin payınm
yüzde 16'dan yüzde 22'ye
çıktığını kaydetti. Yerli üretimin
yüzde yüzün üzerinde bir üretim
kapasitesiyle çalışmasına karşın
ithal otomobillerle ilgili spekülas-
yonlar yapılmasım de eleştiren
Çetinkaya "En büyük kota, kali-
te, fiyat ve tekniktif. Bu unsurian
uygulama>an fırmalar zaten ken-
di kendilerine kota koyarlar" diye
konuştu.
Yerlı otomotiv sanayiinin AT
ile gümrük birliğinin sağlanması-
ndan sonra da korunmaya de-
vam edeceğini belirten Çetinkaya
"Ancak bu süre dört yılla sau-
rlandırümalıdır. Yerii fırmalar bi-
raz kardan fedakariık ederek
yatınmlannı bir an öoce tamamla-
mabdır" diye konuştu. Yerli üre-
timin bugünkü haliyle yabancı
pazarlarda rekabet şansırun bu-
lunmadığını belirten Çetinkaya
"Ama gümrûkleri açmazsanız bu
rekabetinsağlanması mümkûn de-
ğil" göriişünü savundu.
İlhan Çetinkaya, yerli üretici-
lerin çevre kirliliği sorununu çö-
zecek olan katalizörlü araç üreti-
mini 1998 - 2 bin yılı gibi tarihlere
tmelemelerini de eleştirerek "Ka-
lizörlü araç üretimi 1994'ten itiba-
ren başlatılarak tiç yıllık geçiş dö-
neminde sağlansın" önerisini ge-
tırdi Eski teknolojiye sahip araç-
lann kurşunsuz benzin kullana-
bilecek hale getirilerek çevre kirli-
liğinin önlendiği gibi bir imaj ya-
ratıldığına değinen Çetinkaya
"Çevre kirliliği sadece kurşunsuz
benzin kullanarak öolenemez.
Aracın katalizöıie donanlnuş o(-
ması ve tüm motor ve egzos siste-
minin buna göre üretibnesi
şarttır*' diye konuştu. Çetınkaya,
katalizörlü otomobil ithalatı ve
üretiminin etkili bir vergi teşvik
sıstemivle desteklenmesini istedi.
Fıstıkaşısıtuttu
CEZMtV.VARAN
KOZAN-Çukurova
Bölgesi'nde üç yıl önce
başlatılan proje çerçevesinde
menengiçağaçlanna
antepfıstığı aşılanması
çalışmalannda başan
sağlandı. Antepfıstığı,
özellikle Adana'nın Kozan ve
Saimbeyli ilçelerine bağlı
köylerde gelişme gösterdi.
Kozan tlçe Tanm Müdürü
Mustafa ÜnaL 8 köyde
başlattıklan aşılama çalıma-
lannda beklenenin üzerinde
verim elde edildiğini,
önümüzdeki yıllarda
antepfıstığımn yay gın
ekimine başlanabileceğini
belirterek şöyle konuştu:
"Menengiç e demonstratif
amaçlı aşılama yaptık.
Bölgedeki rakun > e nıtubet
durumunun u) gunluğunun
yanısıra döUenme yeterliliği de
projeyi başanlı kıldı. Aşdandı-
ktan sonra meyve vermesi 4 yıl
süren antepfıstığı ağaçlaraım
meyve verir dunıma gelmesiyle
karlı bir y atınm olduğu
anlaşılacaktır."
nin 19% yıbnda yapılması ve
toplam 12 bin 150 megavvatt
kapasitesinde 27 projenin süreç
içinde sisteme eklenmesi yer alı-
yor. 2x500 megavvatt kapasiteb'
kömür santralımn 2001 yılına
kadar devreye gjrmesinin plan-
landığı programda, 2010 yılına
kadar 21 adet 500 megawatt
kapasiteli üniteye gerek duyul-
duğu vurgulanıyor. 2009 ve
2010 yıllanna kadar 1066 me-
gavvatt kapasiteli iki nükleer
santralın devreye girmesinin
öngörüldüğü programın hedef-
leri şöyle sıralanıyor:
"1995 - 2010 ydlan arasında
31 bin 182 megawatlık termik,
10 bin 520 megawattlık hidoe-
lektrik santralın üretim sistemi-
ne ilavesi gerekroektedir. Böyle-
ce 2010 yılında ulke elektrik
sistemi 12 bin 675 megawatt gfi-
cünde linyit ve taşkömürü yakıt-
lı, 2 bin 59 megawatt gücünde
fud-oil ve motorin y akıth, 10 bin
500 megawatt gücünde ithal kö-
mür yakıtlı, 14 bin megawatt
gücünde ithal doğalgaz yakıtlı, 2
bin 132 megavvatt gücünde nük-
leer santral yakıtlı, 221 bin 415
megawatt gücünde rn'drotik
santrallardan ohışacak."
PAMUKBANK TÜRK ANONİM ŞİRKETİ'NDEN
TASARRUF SAHİPLERİNE DUYURUDUR.
Bankamızca ajoğıda dökumü belırtildıği şekılde ıhrac edılecek 12 tertip, 9 serı, toplam nominal
308,0OO,0O0,CXX) - TL tutanndakı Varlığa Dayalı Menkul Kıymetler 19/10/1993 tarihınden itibaren 10 işgünü
sure ile Pamukbank T A Ş'nın Menkul Kıymetler Merkezi ve Kjm şubelerınde sahşo sunulocakhr
Bu Varlığa Dayalı Menkul Kıymetler, Sermaye Pıyasası Kurulunca 15/10/1993 tarih ve VDMK 85/P-9 sayı ile
kayda ahnmıştır. Ancak bu kayda alınma Bankamızın ve Varlığa Dayalı Menkul Kıymetlerin, Kurul veya Kamuca
tekeffulü anlamına gelmez
I. BANKA HAKKINDA BİLGİLER
A. TANITICI BİLGİLER
1 Ticaret Unvanı
2. Merkez Adresi
B SERMAYE İLE İLGİLİ BİLGİLER
1. Ödenmiş Sermayesi
2. Ödenmiş Sermayenin Ortaklar Arasında Dağılımı:
Ortağın
Ticaret Unvanı/Adı Soyadı
1 Sınai ve Malı Yat. HoJd. A.Ş.
2. Çukurova Holding A Ş.
3 Avorins Gıda, Tekstil, Kimya A.Ş.
4. Çukurova ithalat ve Ihracat A.Ş.
5. Endüstri Holding A.Ş.
6 Diğer Ortaklar (293)
Toplam:
C. KÂR İLE İLGİLİ BİLGİLER
Ticari Kâr
Kanunen Kabul
Edilmeyen Gider (-f)
Iştirak Kazancbrı
Utisnası (-)
Devlet Tahvili vb.
Faizieri (-)
Diğer Istısnalar (-)
MALI KÂR (ZARAR)
31/12/1990
56.0o0.451
88 782.889
(9.188.958)
(193.067.632)
(207 303.716)
(264.716.966)
: Pomukbank T.A.Ş.
: Büyükdere Cad. No: 82
80450 Gayrettepe-İSTANBUL
: 1 000.000 000 000 TL
Sermaye Payı (TL)
324.165.934 000
257.081.225.000
227 750.000 000
99 105.425.000
55 268 694.000
36 628 722 000
1 000 000 000.000
(BIN TL)
31/12/1991
86 157 113
155.952.296
(14 582 028)
(300 320 371)
(606 687 794) (1
(679.480.784) (1
H. VARLIĞA DAYAU MENKUL KIYMETLERE İLİŞKİN BİLGİLER.
1%)
32,42
25,71
22,77
9,91
5,53
3,66
100
31/12/1992
376.050.676
417.246.423
(46.061.542)
(956 430.085)
.181.058.481)
390 253 009)
1 Çıkarılacak Varlığa Dayalı Menkul Kıymetterin
a) Sahş Yeri
b) Satıs Şekli
Pamukbank T.A.Ş Menkul Kıymetler
Merkezi Voyvoda (Bankalar) Cad. No: 67-69
80000 Karaköy /istanbul
ve tum PAMUKBANK Şubeleri,
Varlığa Dayalı Menkul Kıymetler satış
süresi içinde hergün basit faiz oranı üzerinden iskonto
edilerek bulunacak net değerlerı üzerinden satılacaktır
Iza'rmamede belırtilen formullere göre, 1.000 000 TL
nomınol değerli Varlığa Dayalı Menkul Kıymerler
içın hesaplanan 1 gün satış fryatları ile brut faiz oranlan
a^ağıda Delirtilmiştir.
•
Seri
1
2
3
4
5
6
7
8
9
c) Hamiline veya namo
yazılı olduğu
d) Itfa planı
Şeri
1
2
3
4
5
6
7
8
9
Satıs
Fiyotı (Tl)
926.585
864 307
802.141
754.945
702.420
665.589
626 226
590.329
550.650
: Tümü
Vade'
Bitim Tarıhi
09/12/93
20/01/94
10/03/94
20/04/94
10/06/94
18/07/94
05/09/94
20/10/94
05/12/94
Toplam
Yıllık Brüt (Basit)
Faiz Oranı (%)
63,5
69
71
72,5
74
75,5
76
77,5
78
hamiline yazılıdır.
Nominal Tuton (Tl)
25.500.000 000-
18 500.000 000-
31 000.000 000-
24 000.000 000 -
36 700 000.000 -
17 000.000.000 •
26 000 000 000 -
12.500 000.000-
116 800 000.000 •
308.000.000.000 -
e) Menkul Kıymet bedellerinin odeme yerleri
PAMUKBANK T.A.Ş Menkul KıymeHer Merkezi ve Tüm PAMUKBANK T.A Ş Şubeleri
2. Varlığo Dayalı Menkul Kıymete dayanak teşkil eden alacak portfcyüne ilişkin bilgiler:
a) Alacak portföyünü oluşturan senetler
Türü Tutorı (Milyon TL)
113.874
139.552
74.923
34.678
Tüketıcı Kredıleri
Konut Kredileri
Otomobil Kredileri
Kredi Kartlorı Alacakbn
Toplam
b) Varlığa Dayalı Menkul Kıymetlere dayanak teşkil eden alacak portfoyünün saklanmasına ilişkin esaslar:
Bu Varlığa Dayalı Menkul Kıymetlere dayanak teşkil eden tiıketici kredileri ve konut kredilerine ait sözleşme, senet
ve ipotekler Bankamızın ilgili şubelermde ortaklaşa saklama yönetmelığine uygun olarak saklanacak veböylelikle
otomatik olarak sigorta kapsamına girecektir Bu esaslar çerçevesinde saklamaya alınan bu belgeler ödenmeme
halinde tahsili için gerekli nukukı işlemler dışında başka hiçbir amaçla kullanılmayacaklardır
c) Abcaklar porlfeyü nedeniyle yapılacak ihtar, ihbar, protesto, takibat, lahsilat ve ilgili diğer hizmetlere ilişkin esaslar
Borç ödenmediği taktirde ihtarname çekilır, buno rağmen sonuç alınamazsa kanunı takip işlemlerıne başjanır
Varsa rehin ve ipoteklerın paraya çevrilmesi aksi halae haciz işlemlerine tevessul edilir Bu şekilde alacoğın icra
yoluyla tahsili Bankamız Hukuk işleri Bölümü sorumluluğunda yapılır
d) Portföydekı alacakların erken odenmesi halinde oluşacak fonun kullanım yeri
Alacakların erken odenmesi halinde oluşacak fon banka tarafindan bankacılık ışlemlerinde kullanılacaktır.
Erken tahsil edilen alacaklar kadar portfeye yeni alacaklar temınat olarak konacakhr
III DtĞER HUSUSLAR:
a) 18/10/1 993 torihinde tescil edilen izahname, satışın yapılocağı adreslerde halkın incelemesine açık
tutulmaktadır
b) Pamukbank T A.Ş günün koşullarına göre belirleyeceği faiz oranları üzerinden bu menkul kıymeHerin ikinci el
piyasada alım-satımını yapacaktır.
PAMUKBANK
IŞÇENEV EVRENENDEN
ŞÜKRANKETENCİ
Yaşam Dayatınca
Ücretlerde 12 Eylül düzenine, Ozal politikalarına son
verdiren, işçinin güçlü tepkisi "bahar eylemleri", bir
sonraki sözleşme döneminde hızını kaybetmiş olarak
"yaz direnişleri" ile devam etti. Ancak geçen yılın 600
bin kamu işçisinin toplu sözleşme uyuşmazlığındasiya-
si iktidarı zorlayan işçi tepkisi çokcılız veetkisizdi. Türk-
iş'in sendika lider kadroları aniamında, her üç sözleşme
dönemi için önemli bir değişiklik ve anlayış farkının ol-
duğunu söylemeye olanak yok.
Fark 1980'li yıllarda 12 Eylül ve özal iktidarı uygu-
lamaları ile çok fazla yoksullaşan kamu işçisinin kaybe-
decek bir şeyi kalmama noktası, duygusuna gelmiş ol-
ması ve bununla bağlantılı patlamasıydı. Bahar eylem-
leri aşamasında 10 yıllık bir kamu işçisinin ücret ortala-
ması, dönemin asgari ücretine yakındı. Tabandan gelen
güçlü patlamada, sendika yönetimleri olayın, ancak pe-
şinden sürüklenerek durumu idare ettiler.
Ücretlerde 12 Eylül ve özal dönemi gerilemesinin ilk
durma noktası olan belediye sözleşmelerinin ardından
bahar eylemleri, büyük madenci direnişi ve yaz eylem-
leri ile gelen işçi ücretlerindeki iyileşmeler 1991 sonrası
hız kaybetti. Son sözleşme öncesi kamu işçisinin ücreti
enflasyona yenik düşmüş olsa da dönemin asgari ücre-
tinin oldukça üstünde bir ortalamadaydı. Kamu işçisi
daha iyi bir ücret istese de bedelini ödemek zorunda
olacağı zorlu bir kavgaya, patlamaya hazır değildi.
• • •
Aslında hak arama kavgasında patlama noktasına
gelmenin, sadece içinde bulunulan olumsuz koşullarla
da doğrudan bir ilgisi yok. Kişinin ve toplumun hak duy-
gusunun yaralanması, pek çok zaman somut koşullar-
dan daha fazla önem taşıyor. örneğin gerek katılımı, ge-
rekse eylem süresi aniamında, dünyanın en büyük işçi
ve halk direnişlerinden biri olan, büyük madenci direni-
şinde, maden işçisi, Zonguldak halkı, çok düşük ücretler
ve özal'ın madenleri kapatma tehdidine karşı ayak-
lanmışlardı. Bugün aynı tehdit gündemde iken yaşanan
çeşitli moral faktörler, maden işçisi ve Zonguldaklıyı
aynı noktalarda, istenmese de bir kabullenme, teslimi-
yet ya da umutsuzluk, çaresizlik havasına sürüklemiş
gözüküyor.
Toplumların, işçiler ya da değişik sosyal gruplann,
yaşam dayatınca patlamaları önemlidir. Bazı çarpıklı-
kların gözler önüne serilmesine, düzeltilmesine önemli
katkılar sağlayabilir. Ancak yaşamın dayatmasına bağlı
patlamalar, sürekli kalıcı çözümler üretmede genellikle
yeterli olmaz. Sürekli kalıcı çözümler için siyasal partile-
rin, sendikaların, demokratik örgütlenmelerin katkıları-
na, yönlendirmelerine gereksinim vardır.
Ne yazık ki ücret sözleşmeciliğinde tıkanmış, dünya
sendikacılığının moral çöküşünden de payını almış
sendikacılık hareketimizin sorunlara çözüm üretmesini
beklemek fazla iyimserlik olur. Hele de lider kadrolar iş-
çiden tamamen kopmuş. akıl almaz bir yozlaşma, her
tür şantaja açık yolsuzluklara bulaşmış konumda iseler.
Yine de yaşamın dayatmasıyla, tabanın zorlamasıyla
son ayların 'var-yok' görüntüsünde bir değişiklik olabi-
lir. özelleştirme, işçi çıkarmaları, taşeronlaştırma gide-
rek daha yakıcı sorunlar haline gelmektedir.
' • • •
Bir yandan da memurlar aşırı yoksullaşma baskısı al-
tında, her yeni ücret artışı belirlemesi ile birlikte, işçile-
rin "bahar eylemlerine" benzeyen çıkışlar yapmaktadı-
rlar. Hatta çok daha dinamik, tepkili, öfkeli eylemler söz
konusudur. Aradaki etki farkı, bahar eylemlerini yapan
kamu işçisinin tümünün birden sendikalı olması, sendi-
ka yönetimleri yönlendirici olmasa da eylemlerin ker-
hen sendika çatısı altında örgütlenmesi ve doğal olarak
kitleselleştlrilebilmesindendir. Memurların eylemlerin-
de sendikal hakiarın öne çıkarılması boşuna değildir.
Sayıları yüzbinlerle değil onbinlerle sayılsa da me-
mur eylemleri, gündemlerindeki haklılık, yaşamın da-
yatma noktası olması nedeniyle toplumu etkileyici nite-
liktedir. Üstelik memur sendikaları ya da meslek örgüt-
lenmeleri, tabanları ile olan güven ilişkilerl, lider kadro-
larının kendilerinden birer parça olması nedenleriyle
daha saygın ve güvenilir bir konumdadırlar. Memur-
lannın direnişleri, sağlık elemanlannın beyaz direnişi,
kendi ücret, sendikal hak sorunları yanında, işçilerle or-
tak sorunları özelleştirmeyi de kapsamaktadır. Memur-
ların meslek örgütleri ve sendikaları, işçi sendikalarım
da yönlendirmeye, etkilemeye ve işçi tabanda itici güç
yaratmaya başlamışlardır.
• • •
Uzun bir zamandır DlSK'in adını duymak istemeyen
Türk-lş yöneticilerinin, DİSK ve kamu sendikalarının,
özelleştirmeye karşı ortak toplantısına katılma kararı,
dışandan bir sürpriz görünse de dipten gelen dalgada,
tamamen devre dışı kalma korkusunun bir yansımasın-
dan başka bir şey değildir. Gündem geliştirilerek sendi-
kal haklar, özelleştirme, taşeronlaştırmaya karşı işçiler
ve memurların tüm örgütlerini kapsayan ortak eylem
girişimi, DİSK'te yapılan toplantıda alınan ilk kararlar
nasıl bir gelişme getirecektir?
Örgütlü güçte dinamizm, itici güç, ne yazık ki en çok
üyeli Türk-Tş'ten değil, en az üyeli diğer örgütlerden gel-
mektedir. Gelişim, dipten gelen dalganın gücüne bazı
sosyal dinamiklerin çakışmasına bağlıdır. Oalga güçlü
olursa, bahar eylemleri, madenci direnişleri örneğinde
olduğu gibi, işçiler ve memurlar için olumlu sonuçlar
getirebilir. Yoksa yöneticiler eli ile yozlaştırılıp yok edil-
meleri sürpriz olmasın. Yıllar içinde her iki türden sonuç
örnekleriniçokfazlasıylagördük.yaşadık. IşteTürk-İş'in
12 Eylül düzeni, anayasa ve yasalarını ortadan kaldı-
rmak üzere alınmış, rafta tozlanan sürekli eylem karar-
ları. Üstelik özelleştirme konusundaTürk-lş'in öncelikle
ideolojik teslimiyetinden, "evet" kararından dönmesi
gerekiyor. Yine de umutlu olmak istiyoruz.
Mamıkyan'ın şirketi
ortak değiştircli
ANKARA (AMCA) -
Istanbul'un vergi rekort-
menlerinden Matilt Manuk-
yan'ın Antalya'daki turizm
şirketinin ortaklan değişti.
Otelcilik Turizm Ticaret
AŞ'nin olağanüstû genel ku-
ruîunda bazı ortaklann his-
selerini devretmesi sonucu
Linda Çüingir ile Dora Çilin-
gir Yılmaz şirkete ortak
oldu. Matilt Manukyan"m
yönetim kurulu başkanlığıru
yürüttüğü şirketin 2 milyar
850 milyon lira sermayesi
bulunuyor.
Ortaklardan Mustafa
Taşkın, Sedat Fidan, Emine
Koç, Den a Taşkm ve Ahmetj
Koç 28 milyon 500'er bin lira;
tutanndaki hisselerini Maykj
ve Linda Çilingir ile Dora
Çilingir Yılmaz'a devretti. 1
Böylece şirketin son or-ı
taklık yapısmda, Matilt Ma-
nukyan bir milyar 738.3 mil-1
yon liralık paya sahip olür- j
ken, Kerope Çilingir'in payıj
855 milyon, Mayk Çilingir'-
in 142.5 milyon, Linda Çiün-!
gir ile Dora Çilingir Yılmaz'-j
ın paylan 57'şer milyon lira(
düzeyinde. |
Şirketin yönetim kuruhi
başkan vekilliğini Keropö
Çilingir yürütüyor.