Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 7 OCAK1993 PERŞEMBE
14 HABERLER
Çay-Kur Genel Müdürü, 25 bin ton radyasyonluçayın yer yokluğundangömülemediğini söyledi
Radyasyoıılıı çaylarlıâlâ açıkta
ŞEBNEM GÜNGÖR/FAİK BAKOĞLU
RİZE - Saghk Bakajıı Yıldınm Aktuna, rad-
yasyonun etkileri konusunda çeşitli çevrelerce
farfclı yorumlar yapıldığım, bu durumun özel-
likle Karadeniz insanmda panik yaratüğını be-
lirterek, "Artık her kafadan bir ses çıkmasına
izin vermeyeceğim" dedi. Çay-Kur Genel Mü-
dürü Tuncer Ergüven ise, ellerinde bulunan 25
bin ton radyasyonlu çayın yer bulunamaması
nedenıyle sağlıksız depolarda saklandığını bil-
dırdi. Ergüven, "Çayda radyasyon söylenüleri-
ne son verilsin. Piyasaya sürdüğümüz çayiarda,
radyasyon tehlikesi yok" diye konuştu.
Bakan Yıldınm Aktuna, radyasyonun insan
sağlığı üzerindeki etkilenni tespit etmek ve bu-
na bağlı olarak önlemler almak amacıyla çıktığı
Karadeniz gezisinde dün Rize'de incelemelerde
bulundu. Çay-Kur'un 1986 ürünü radyasyonlu
çaylanndan 1380 tonunun gömülü olduğu Fe-
ner Mahallesi Zihni Derin Çay Fabrikası'ndaki
incelemeler yapan Bakan Aktuna, mahalle
muhtannın, gömülen çaylardan sızan radyas-
yonun ıçme sulanna kanştığı, bölgede yaşayan
kurbağa gibi bazı hayvanlann ölümüne neden
olduğunu iddia etmesi üzerine şunlan söyledi:
•Radyasyonlu çaylann yerleşim merkezlen-
nin bulunduğu yerlere gömülmesi yanhş. Va-
tandaşlardan gizlenerek, çaylar buralara gö-
mülmüş. Her ne kadar Çay-Kur ve TAEK
gomülme işlemini onaylasa da, öncelilde halka
danışılmalıydı. Bundan böyle tüm gömü yerler
sürekli denetlenecek. Sızıntı var mı, hayyanJa-
nn ölümü radyasyondan mı, tespit edilecek.
Radyasyon konusunda herkes bir şey söylüyor.
Biri 'Radyasyondan insanlar etkilenmedi', di-
ğeri "Karadeniz'de kanser vakalan arttı", öteki
'Olay çok abarüldı' diyor. Bu durum vatandaşı
tedirgin ediyor. Bir bilımsel kurul oluşturul-
muştur. Tüm veriler değerlendirilecek ve anın-
da halka duyurulacaktır. Artık radyasyon
konusunda her kafadan bir ses çıkmasına izin
vermeyeceğim."
Rize Halk Kütüphanesi'nde vatandaşlarla
sohbet eden Aktuna, burada kendisine yönelti-
len sorulan cevaprfandırdı. Rizehlerin, lösemi ve
kanser vakalannın arttığını, tanm alanlannda
artık ürünlerin yetişmediğini söylemeleri ûzeri-
ne Aktuna şöyle konuştu:
"Tüm kanser ve lösemi vakalannı radyasyo-
na bağlamak şu an içın mümkün dcğil. Ancak,
aldjğım bilgılere göre vakalarda artış var.
Korkmayın, Rize ev ev taranarak, tüm vakalar
tespit edıJecek. Bu arada tüm hastalann tedavi-
si ücretsiz olarak devlet tarafından karşılana-
cak. Trabzon ve Edime'de kuracağımızradvas-
yon merkezlerinde. başvuran hastalara İcart
verilerek vatandaşlann isledikleri her yerde te-
davi edilmeleri sağlanacak. Belki bu hastalan
yeşil kart kapsamına alacağız."
Toplanuya katılan Rizeli üreticilerin, "Top-
rağutuz hasta. Artık ürün yetişmiyor" yakın-
nıalan üzerine, Aktuna, yanında bulunan
Türkiye Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Prof.
Yalcın Sanalan'a direktif vererek, olayın araşü-
nlmasıru istedi.
Radyasyonlu çaylann gömüldüğü yerleri ge-
zen, ancak depolara gitme önerilerini reddeden
Bakan Aktuna, gazetecüenn ısrarlan üzerine.
"Ben niye gideyim? Radyasyonlu depolara
ANAP dönemindekiler girsin. Radyasyon ol-
madığını iddia edenler, çayı içtikleri gibi depo-
lara girsinler' dedi.
Çernobil kazasından sonra Çay-Kur tarafın-
dan ürctiJen 60 bin ton çayın 35 bin tonunun
Rize'de fabrikalann bahçelerine gömüldüğü,
geriye kalan yaklaşık 25 bin ton çayın ise yer
bulunamaması nedenıyle hâlâ sağlıksız depo-
larda saklandığı öğrenildi. Çay-Kur Genel
Müdürü Tuncer Ergüven. bugün piyasaya sü-
rülen çaylann en geç 1991 mahsulü ürünler ol-
duğunu belirterek, "Şu anda piyasadaki çaylar-
da radyasyon tehlikesi yok. Ancak. depolarda
bulunan 25 bin ton radyasyonlu çay; kurumun
ve Rizelilerin sırtında bir yük" dedi.
Çernobil faciası sonrasında 1986 mayısında
ellerinde 40 bin ton stok çayın bulunduğunu,
Türkiye Atom Enerjisi Kurumu'nun bu stok
çaylan incelediğini, ancak sonuçlann kendileri-
ne 6 aylık bir gecikmeyle bildirildiğini belirten
Genel Müdür Ergüven, bu süre içinde bir mik-
tar radyasyonlu çayın yeni mahsullerle har-
rnanlanarak, piyasaya sürüldüğünü açıkladı.
Şu anda 3 bin 800 ton çayın Ankara, 4 bin 700
ton çayın İstanbul. 14 bin ton'cayın ise Rize
Işıkh'daki depolarda muhafaza edildiğinı söy-
leyen Ergüven, "Bu depolarda kapının açılma-
ması. çayın dışan çıkanhnaması ve kullanılma-
masını sağlamak dışında teknik hiçbir önlem
alınmamışür. Kurumumuzun bu depolara ihti-
yacı var. 1989 yılında radyasyonlu çaylann
gömülmesi için alternatif yerler belirlendi. ör-
neğin, Burdur ve Elmadağ, bu yerler arasınday-
dı. Ancak mahalli yetkiDler, zorluk çıkarttı.
Rize artık radyasyon mezarlığı olmaktan kur-
tulmak istiyor. Ancak yer de bulunamıyor. Bu
ürünieri Türkiye dışına mı çıkaralım" diye ko-
nuştu.
Ankara'nın planı
Radyasyon faciası
Toplumsal tepki
örgütleniyor
Haber Merkezi - Çernobil
faciasının kamuoyundan giz-
lenmesi. demokraıik kitle ör-
gütlerini harekete geçirdi. 27
demokratik kitle örgütü, 'Çer-
nobil İçin Toplumsal Duyarlı-
lık Grubu"oluştururken, Insan
Haklan Demeği de "gerçeklen
halktan gizlediklen" gerekçe-
siyle eski Cumhurbaşkanı Ke-
nan Evren. eski Sanayi Bakanı
Cahit Aral. eski Türkiye Atom
Enerjisi Kurumu Başkanı Prof.
Dr. Ahmet Yüksel Ozemre. es-
ki YÖK Başkanı Prof. Dr. İh-
san Doğramacı ve Prof. Dr.
Kemal Karhan hakkında İs-
tanbul cumhuriyet savcıhğına
suçduyurusunda bulundu.
Çernobil olaymıh halktan
gizlenmesinın ortaya çıkması
üzerine, Türk Tabipleri Birliği
(TTB), NükkerTehltkeye Kar-
şı Banş ve Çevre İçin Sağlıkçı-
lar Demeği (NÜSED), Türk
Mühendis Mimar Odalan Bir-
liği (TMMOB), Türk Veteriner
Hekimler Birliği. Türk Veteri-
ner Hekimler Derneği, Türk
Eczacıjar Birliği. Türk Diş He-
kimleri Birliği. Mülkiyeliler
Birliği, Ankara Barosu. Öğre-
tim Üyeleri Derneği, Türkiye
İnsan Haklan Vakfı, İnsan
Haklan Derneği (İHD), Türki-
ye Ziraatcılar Demeği, Çağdaş
Hukukçular Derneei. Halkev-
leri. D1SK, Türk-lş, Hak-İş
Konfederasyonlan, 17 memur
sendikası adına Kamu Çalışar.-
lan Sendikalan Ankara Şubele-
ri Platformu, Genel Sağlık İş
Sendikası, Çevre Mühendisleri
Odası, Türk Biyokimya Derne-
ği, Trabzon Derneği, Trabzon-
lular Vakfı, Karadeniz Teknik
Üniversitesi Mezunlan Derneği
Ankara Şubesi, Türk Hemşire-
ler Derneği, biraraya gelerek
"Çernobil için Toplumsal Du-
jarlılık Grubu" oluşturdu.
Grup olarak dün bir basın top-
lantısı düzenleyen örgütler,
toplumsal duyarlılık çağnsı
\aptilar.
Bakırköy
İnsan Haklan Derneği istan-
bul Şubesinin bir gurup üyesi ve
çeşitli kuruluşlann temsılcıleri
dün İstanbul Adüyesi'nde bir
basın açıklaması yapü. Açıkla-
mada, radyasyon olayında yet-
kililerin gerçekleri halktan giz-
lendiği. kitlelere yanlış bilgiler
verdiği, görevlerinin gereği olan
tedbirlen almayarak görevleri-
ni kötüye kullandıklan ve böy-
lelikle çok sayıda sakat doğum-
#lara, kanserden ölüm olaylan-
na. toplumsal ve tabi zenginlik-
lerde ciddi hasarlara neden
olduklan ileri sürüldü. "Fela-
ket Çernobil Değil, Başımızda-
ki Yöneticiler", "Radyasyon
Sorumlulan Yargılansın. Ada-
let İstiyonız", "Asmaya Ara
Verdik, Şimdi Sıra Radyasyon-
lamada" gibi sloganlann yer
aldığı dövizlerin açıldığı basın
toplantısından sonra savcılığa
çıkıldı.
İstanbul Adüyesi Müracaat
Savası Atilla Alıa'ya verilen
suç duyurusu dilekçesinde şöy-
le denildi:
"Sanıklar, toplum sağlığını
tehtit eden korkunç tehLke ik
ilgjli bilimsel araştırma ve tes-
bitlerde bulunanlan, görevleri-
ni kötüye kullanarak sustur-
muşlar, bu konuda halkı
uyarma yönünde kamu görevi
yapan basın ve kuruluşlara kar-
şı devlet imkanlannı kötüye
kullanarak halkı yanılua ger-
çek dışı. somut zarar tchlıkesine
vücut verici probagandalarda
bulunmuşlardır.
Neticede başta Trakya ve
Karadeniz bölgelerinde olmak
üzere heryerde çok sayıda sakat
çocuk doğumlanna, kanserli
ölüm vakalanna, netıcesı yıllar-
ca sonra ortaya çıkacak hasta-
lıklara, hayvan ve bitki zengin-
liklerinin kaybına sebep olmuş-
lardır. Sanıklann toplu ölümle-
re neden olmak fiillerinden
dolayı yargı önûne çıkartılarak
cezalandınlmalannı talep edi-
yoruz."
Kalitesizkömüre
kullanımizni yokİstanbul Haber Servisi - Ba-
kırköy Belediye Başkanı Ali
Talip Özdemir. Bakırköy'de
lalitesiz kömür kullanımma
Icsinlikle izin verilmeyeceğini
öelirterek kükürt oranı ve parti-
lül oranı yüksek kömür konu-
sunda apartman yöneticilerini
tyardı.
Bakırköv Belediye Başkanı
Ali Talip Ozdemir, son günler-
<Je ilçe sınırlan içindeki hava
lirliliğinin yoğunlaşması nede-
liyte apartman yöneticileri ve
lapıcılarla dün Bakırköy Spor
Vakfı Tesisleri'nde bir Yer yer
urtışmalı geçen toplaniıda
ipartman yöneticileri ve kapıcı-
hr konutlann ısınma talimatla-
ı konusunda önerilerini ve is-
ekjerini dile getirdiler.
Özdemir. Bakırköy'de hava
lirliliğinin önlenmesi için önce-
iklı önlem olarak kaloriferleri
}akan kjşilerin ehliyetü olması
Erektiğini belirtti ve önümüz-
teki hafta içinde belediyede açı-
iicak kurslara tüm kalorifercı
% kapıcılann katılmak zorun-
ta olduğunu söyledi. Kalitesiz
iükürt ve partikül oranı yüksek
iömürlerin hava kirliligine ne-
en olduğunu hatırlatan özde-
nir, "Oluşturduğumuz ekipler
esin olarak denetim yaparak
ialitesiz kömür kullanımını en-
slleyecekler. Bunu apartman
yöneticilerine de haürlatıyo-
rum" dedi. Doğalgazm hava
kiıiiliği konusunda bir çözüm
olabileceğini vurgulayan Bakır-
köy Belediye Başkanı, apart-
man yöneticilerine doğalgaz
kullanmalannı tavsiye etti. Öz-
demir, doğalgaz için kanlann
temmuz ayı ortalannda bitme-
sini istediğini söyledi ve apart-
man yöneticilerini. daha sonra
kaaya izin vermeyeceği konu-
sunda uyardı. Bakırköy'de eg-
zoz kirliliği sorununa da deği-
nen Özdemir, Bakırköy ve
Ataköy trafik.düzeninin Jstan-
bul Teknik Üniversitesi'nden
bir heyet tarafından incelendi-
ğini söyledi. Bakırköy'deki ha-
va kirliiiğine çevre ilçelerin de
neden olduğunu vurgulayan
Özdemir, "Kendi bünyemiz dı-
şından gelen hava kirliliği var.
Ancak Bakırköy'de hiçbir sa-
nayi kuruluşu filtresiz çalışa-
mayacak" şeklinde konuştu.
Ozdemır'in Ataköy'deki ko-
nutlarda fıltre probleminin çö-
zümlendiği biçimindeki sözleri-
ne 3. ve 4. kısım muhtan Emin
Altaıi itiraz ederek kendi ma-
hallesinde hiçbir apartmanda
fıltre olmadıgını söyledi. Özde-
mir bunun üzerine sinirlenerek
"Sizi buraya beni eleştirin diye
çağırmadım" şeklinde tepki
göstcrdi.
İskoç adasınınender kuşlan, som balığı yataklan vedeniz samurlan kurtanlmaya çabşıhyor
Shetkmdsakinlaipetrolebıdaıuh
Dış Haberler Servisi - İs-
koçyanın kuzeyindekı Shet-
land Adası'nda önceki sabah
fırtına nedenıyle karaya otu-
ran Baer adlı tankerden petrol
sızmaya devam etüği bildirili-
yor. Bu arada. tankerin ikiye
bölündüğü haber verildi. Sızan
petrolü temizleme çalışmalan-
na ise başlandıgı kaydedildı.
Fırtına nedenıyle batma teh-
likesi geçiren ve personelinm
gemiyi terk'etmesinden sonra
denetimsiz kalan, 85 bin ton
ham petrol taşıyan Liberya
bandralı tankerin 34 kişilik
mürettebatı İngiliz Hava Kuv-
vetlerince kurtanlmışü.
Iskoçya'daki sahil koruma
yetkililen ve çevre bilimcileri,
tankerin tamamen sulara gö-
müldüğunü belirtirken Ulaş-
tırma Bakanlıgı tankerin dün
öğleden sonra ikiye bölündü-
ğünü açıkladı.
Bu arada, denize yayılan
petrolü dağıtmak amaayla
Dakota DC3 tipi altı uçağın,
tankerin parçalandığı Garths
Ness koyuna özel deterjan
serptiklcri ve denize yayıian
petrolü çevrelemek amaayla
bölgeye römorkörler gönder-
dığı bıldirildi.
Ulaşürma Bakanlıgı'ndan
yapılan açıklamada, denize ya-
yılan petrolün yüzde 40'ınm
buharlaşacağı, yüzde 20-25'-
inin özel kimyevi maddelerle
dağıtılabılecegi belirtilerek
"petrolün bir bölümü de doğal
olarak karaya vuracak. Bütün
çabamız kıyılara vuracak pet-
rolün çevreyi kirletmeden te-
Tankerden yayılan petrolden en ç-k samuriar rahatsız.
mizlenmesini sağlamaktır"
denildi.
Bu arada Deniz Kirliliği
Dairesi. tankerin karaya vur-
duğu koya en yakın yerleşim
birimi olan Lernick köyüne,
denize yayılan petrolü topla-
mak ve pornpalamak için çeşit-
li araç ve gereçler gönderdi.
Doğa ve çevre koruma ku-
ruluşlan da. Shetland Adası
çevresindeki ender bulunan
deniz kuşlan, som balığı ya-
taklan ve deniz samurlannın
korunması için, yetkililerce yü-
rütülen çalışmalara yardıma
olmak amaayla gönüllüler
toplamaya başladı.
Öte yandan bir Amerikan
şirketıne ait Braer tankerinin
Yunanlı kaptanı Alexanderus
Gcli, kurtanldıktan sonra ver-
diği ilk ifadede, tankerin kendi
yakıtına deniz suyu kanşması
nedeniyle kazan dairesi ve je-
neraıörlerinin işlemez durul-
ma geldigini ve tankerin dene-
timden çıktığını belirtti. Ulaş-
tırma Bakanlıgı, kazayı soruş-
turmava basjadı.
Bu arada. İskoçya'da yaşa-
nan tanker faciasının Avrupa
Topluluğu'nu çevre koruma
konusunda harekete geçırdiği
bıldirildi.
AA'nın haberine göre, yeni
AT Komisyonu, görev başla-
dığı ılk gün Shetland faciasının
yarattığı çevre kirliliğinin te-
mizlenmesi için maü yardım
konusunu görüşürken, Avru-
pa Parlamentosu Sosyalist
Grubu, Parlamento'nun Çev-
re Komitesi'ne, Avrupa kıyıla-
nnda bu tür çevre felakeüeri-
nin yaşanmasını önlemeyı
hedefleyen bireyJem planı sun-
du.
Eytem planı, Avrupa kıyıla-
nnda doğal ortam ve yerleşim
acısıdan hassas olan bolgelere
tehlikeli yük taşıyan gemilerin
girmesınin yasaklanması, facıa
durumunda yerel yetkıliJere
yardımda bulunacak ve kirlen-
menin boyutlannı belirleyecek
bir AT uzman heyetinin oluş-
turuiması ve gemilerin inşasın-
da uygulanan standanlann
iyileştirilmesi konusunda an-
laşma sağlanmasını öngörü-
vor.
öte yandan Panama bandı-
rah 'COTY 1' adlı bir yük gemi-
sinin Mora yanmadası ile Girit
adası arasındakı böjgede baUı-
ğı bildirildi.
AA'nın haberinegöre Yunan
Deniz Ticaret Bakanbğı tara-
fından yapılan açıklamada.
geminin 11 Yunan ve 6 Rus'tan
oluşan 17 kişilik mürettebatının
hayatlanndan endişe edildiğı
kaydedildı
Bakanlık yetkililen. İtalya'ya
çimento götürmek üzere önceki
sabah Pire limanından harekel
eden COTY l'in dün sabah
Mora yanmadasının 15 mil gü-
neyinde. muhtemelen yükünün
yer değişürthesi sonucu battığı-
nı söylediler.
İşçiler ve çevreciler Tuzla açıklanndaki United Statesgemisini bugün teknelerle kuşatıyor
SOS tstanbul: Ölümgemisi evinedöıı
Haber Merfcezi - Çevreciler ve tersane
işçileri asbest gemisine karşı eyleme geçi-
yor. SOS Istanbui Çevre Gönüllüleri Plat-
formu ve LİMTER-İş Sendikası tarafın-
dan ortaklaşa gerçekleştirilecek basın
toplantısının ardından Tuzla'da toplan-
cak olan işçiler ve çevreciler, balıkçı tekne-
leriyle denize açılaralc, United States ge-
misinin Türkiye'ye getirilişini protesto
edecekler.
Protesto göstericisi için üzerinde "ölüm
gemisi evine dön" yazılı sekiz metrelik bir
pankan hazırlayan SOS İstanbul Çevre
Gönüllülen Platformu eylem için tüm çev-
recilere '>
katıLn"çağnda bulundu. İstan-
bul Barosu Çevre Komisyonu Başkanı
Aydil Kurtkaya da Baro olarak asbest ge-
misinde çalışan işcilere hukuki yardımda
bulunacaklannı açıkladı.
Asbestin kansere neden olduğu gerçeği-
nin tüm dünya tarafından kabul edilirken,
Türkiye'de asbest yüklü United States ge-
misinın sökümüne izin verilemeyeceğini
vurgulayan LİMTER-İş Sendikası Genel
Başkanı Emir Babakuş, "İnsanlann ölü-
me gönderilmesine göz yummayacağız"
dedi. SOS İstanbul Çevre Gönüllüleri
Platformu adına aaklama yapan Türksen
Başer Kafaoğlu ve Jşıl Yıldınm ise "Ölüm
gemisi" Türkiye'den aynlanana dek bu
işin peşirii bırakmayacağu" diye konuştu-
lar.
Bugün Tuzla'da saat 11 .OO'de gerçek-
leştirilecek basın toplantısı ve eylem için
çok sayıda çevre derneğinden, sendika ve
sanatçılardan destek geldiği bildirildi. Ey-
leme aynca bir pandomim grubunun da
kaülacağı açıklandı. Çeşitli bilim adamla-
nnın da eylem öncesi gerçekleştirilecek
basın toplanüsında asbest konusunda bil-
gi vereceklerini bebrten SOS İstanbul Çev-
re Gönüllüleri Platformu Sözcüsü Türk-
sen Başer Kafaoğlu. ardından kiraJana-
cak balıkçı tekneleriyle denize açılarak
ölüm gemisini protesto edeceklerini açık-
ladı.
Yaşam hakkının en temel insan hakkı
olduğunu vurgulayan Türksen Başer Ka-
faoğlu, "Biz bu hakkımızı koruyacağız.
Tuzla getirilen ölüm gemisiyle bu gemide
çalışan insanlann ve çevrede yaşayanlann
yaşamı tehlikeye sokulmuştur. Türkjye
gelimiş ülkelerin çöplüğü değildir. Konu-
yugerekirse uluslararası platforma taşıya-
cağız ve bu olaya göz yuman yöneticiİPr
hakkında da hukuki tşlemkre başvuraca-
ğız" diye konuştu.
Çevrecikrin, işçi sendikalannın, bilima-
damlannın ve çeşitli meslek odaJannın
asbest gemisine yönelik tepkileri sürerken,
İstanbul Barosu da asbest konusunda bir
araştırma başlattı. İstanbuJ Barosu Çevre
Komisyonu Başkanı Aydil Kurtkaya, ko-
nuyla ilgili gerçekleşurilen araşurmanın
tamamlanmasmdan sonra asbest gemisin'
de çalışan tüm işcilere hukuki yardımda
bulunacaklannı açıkladı.
Reno'dan sonra Tbfaş da zaııı \aptıİSTANBUL (AA) - Tofaş,
ürettiği otomobillerin fiyatları-
nı yüzde 9.1 ile yüzde 9.4 arasın-
da, Otosan da yüzde 9.0 oranın-
da arttırdılar.
Tofaş ve Otosan'dan yapılan
açıklamalara göre yapılan zam-
dan sonra Tofaş'ın en düşük fi-
yatlı modeü olan Serçe'nin KDV
dahil fiyatı 57 milyon 610 bin li-
raya, en yüksek fiyatlı modeü
olan Tempra 2.0'lann fiyatı ise
203 milyon 28 bin liraya çıktı.
Otosan'ın ürettiği otomobille-
rin en düşük fiyatlı modeli Ford
Taunus GTnin fiyatı 104 milyon
436 bin liraya, en yüksek fiyatlı
modeli oJan Ford Taunus Auto
A/C'nin fiyatı da 149 milyon
580 bin liraya yükseldi.
Tofas ve Otosan'ın ürettikleri
otomobillerin 1 Ocak 1993 tari-
hinden geçerli olan KDV dahil
eski ve yeni fiyatlanyla zam
oranlan şöyle:
ÇAYIRALAN KADASTRO
MAHKEMESİ'DEN
DosyaNo: 1991/102
Duruşmagünü: 9.2.1993
Davacı Çayıraian ilçesi merkez nüfusuna kayıtlı Hasan Basri Seç-
gen tarafından davalılar aynı yerden İhsan Çakar ve Mustafa Çakar
aleyhine Çayıraian ilçesi Dere Mahallesi Çırçırönü mevkiinde 127
ada. 15 parsel no.lu taşınmazla ılgılı lespit ve tescil davasırun duruş-
malan sırasmda verilen ara karan gereğince:
Tüm aramalara rağmen açık ikamet adresi tespit edilemeyen dava-
lı Mustafa Çakar"ın mahkememizde 9.2.1993 günii saat 9.3Ö'da >apı-
lacak durusmaya gelmesı, varsa belge ve delillerini ibraz etmesi.
gclmcdığı lakdirde davanın yokiuğunda devam cdılebileccğını bilme-
sı leblığ yerine kaim olmak üzere ılanen tebliğ olunur.
Basın: 45009
Tofaş'ın ürettiği otomobiller ITlp Eski fiyat (Tl) Yeni flyat (TL)
Serçe
Şah'm
Kartal
Kartaf SL
Doğan SL
Tempra BX
Tempra SX (A)
Tempra FX AK
Tempra 2.0 İ.E
()
(XX)
52686000
71502000
78636000
96684000
90378000
115296000
128940000
145962000
186090000
57618000
78132000
85908000
105576000
98706000
125868000
140736000
159288000
203028000
9.4.
9.3
9.2
9.2
9.2
9.2
9.1
9.1
9.1
(x): İlave aksesuarh
(«): fcave aksesuariı ve tan otoaatik klhsaiı
Otosan'ın ürettiği otomobiller
Tlp Eski fiyat (TL) Veni fiyat (TL) De|isin
6T
GTA/C
6TS
GTSA/C
Auto
Auto A/C
95808000
109844000
113686000
127710000
123198000
137220000
104436000
119730000
123918000
139212000
'134286000
149580000
9.0
9.0
9.0
9.0
9.0
9.0
ÇekiçGüç'e
BM şemsiyesi
• Ankara'nın Clinton yönetiminden talepleri arasında.
kapatılmış üslerin anlaşmadan ayıklanması, Yunanistan ile
Türkiye arasındaki yardımda uygulanan 7/I0oranının
değiştirilmesi yer alıyor. Dışişleri kaynaklan, ABD'de
savunma alanındaki bütçelerin kısılması sonrasında ortaya
çıkan şartlann iyileştirilmesini istiyor.
HALUKGERAY
ANKARA - Hükümet, İn-
cırlik'te bulunan çokuluslu
Çekiç Güç'ün işleyiş ve statü-
sünde muhalefet partilerinin
eleştirilerini göz önüne alacak
düzenlemelerin yapılabilmesi
için "'talimat" verdi.
Ankara, Çekiç Güç'ün Bir-
leşmiş Milletler şemsiyesi altına
alınması ve bu gücün "görev ta-
limaünın" dört ülkenin imza-
sıyia güçlendirilmesi doğrultu-
sunda değerlendirmelerini
sürdürüyor.
Bu talimatın abnmasından
sonra Müsteşar Yardımcısı
Ünal Ünsal, 30 aralıkta ABD,
Fransız ve İngiliz elçiliklerini
bakanlığa çağırarak Türkiye'-
nin, Çekiç Güç'e ilişkin olarak
çalışmalarda bulunmak üzere
danışmalan başlatacağını bil-
dirdi.
Bu ülkelerinin elçi-müsteşar-
lan. bakanlığın üzerinde çalıştı-
ğı yeni düzenlemeier konusun-
da fikir alışverişınde bulunmak
üzere, önümüzdeki günlerde
Dışişleri Bakanlıgı'na çağnla-
caklar.
Dışişleri kaynaklan,
TBMM'de arahk ayı sonunda
Çekiç Güç'ün görev sûresi uza-
ülırken, hükümete "gerekli
mevzuatı cıkarma" yetkisi ve-
rildiğine de dikkat çekerek,
hükümetin bu konuda harekete
geçtiğini bildirdiler. Alınan bıl-
giye göre. Dışişleri Bakanlıgı'-
na bu yönde çaiışmalar yapıl-
ması ve muhalefet partilerinin
yaptığı eleştirilerin de gözönü-
ne alınması doğrultusunda bir
"talimat" ıletıldi.
Aynı kaynaklar, hükümetin,
karrruoyunda ve muhalefet par-
tilerinde ortaya çıkan'çeşitli
kuşku ve kaygılan gidermek
üzere, Çekiç Güç'ün konumu-
nun «'yoruma kapalf olacak
"açık, seçik" düzenlenilmesinin
ıstendiğinı bildiriyorlar. Gün-
lük işleyişte, özellikle askeri açı-
dan yapılanlann Türkiye tara-
fından kontrol edilebildiğine
dikkat çeken kaynaklar, hükü-
metin yeni çaüşmayla "siyasi
kontrolü" güçlendirmek istedi-
ğınc dikkat çekiyorlar.
Irak Devlet Başkanı Saddam
Hüseyin'in, ülkenin kuzeyinde
yaşayan Kürtlere saldınması
sonrasında, Türkiye'ye yönelik
başlayan göçe yardıma olmak
amaayla gelen Çekiç Güç, da-
ha sonra Bağdat'tan Kürtlere
yönelik olas» saldınlan caydır-
mak görevini üstlenmişti. Çekiç
Güç'e dahil kuvvetler, halen
ABD-Türkiye arasındaki Sa-
vunma ve Ekonomik İşbirliği
Anlaşması (SEİA) çerçevesin-
deki sayı ve düzenlemelere uy-
gun yürütüJüyor.
48 savaş uçağı, yaklaşık 20
destek helikopter ve uçağı ile 2
bin kadar personelden oluşan
Çekiç Güç, Türkiye'nin yanı-
başında bir Kürt devletinin ku-
rulmasını kolaylaştırdıği ve
PKK'ya destek verdiği için ka-
muoyu ve muhalefet partilerin-
ce eleştiriliyor.
5PKK'h
öldürüldüHaber Merkezi - Ergani,
Varto ve Bingöl'de güvenük
güçleriyle çatışmaya giren 5
PKK'lı öldürüldü.
Olağanüstü »Hal Bölge
Valiliğı'nden yapılan açıkla-
mada, güvenlık güçlerince
geçen pazar ve pazartesi
günleri yürütülen operas-
yonlar sonucu Diyarbakır'-
ın Ergani ilçesi Salihli kö-
yünde 2. Muş'un Varto ilçesi
Sazlıca köyünde 1, Bingöl'-
ün merkez Güngören köyü
böigesınde 2 olmak üzere
toplam 5 PKK militanırun
öldürüldüğü belirtildi. Ope-
rasyonİarda 2 uzun namlulu
silah, 2 el bombası, örgütsel
doküman ele gecirildi, birde
sığınak bulundu. Açıklama-
da. Elazığ'da 1 PKK'lının
Pişmanlık Yasası'ndan ya-
rarlanmajk için tesüm oldu-
ğu, 2 örgüt üyesinin de gü-
venlik güçlerince yakalandı-
ğı kaydedildi.
Diyarbakır, Mardin ve
Şırnak'm kırsal kesimlenn-
de yapılan aramalarda 7
uzun namlulu silah, 8 taban-
ca bulundu, 16 sığınak orta-
ya çıkanlarak kullanılmaz
hale getirildi. Silahlarla ilgili
olarak 30 kişi gözaltına alın-
dı.
İnsan Haklan Derneğı
Genel Başkanı Akın Birdal,
PKK'nın elindeki esir asker-
lerin bırakılmasını istedi.
Birdal. "Esir askerlerin aile-
len, çocuklannın serbest bı-
rakılmalan içın grişimde
bulunmamızı istediler" dedi.
SEİApazarlığı
Ankara: ABD
yardımı artürsın
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Yeni ABD Devlet Baş-
kanı Bill Clinton'ın işbaşına
geçmesinden sonra başlanacak
Savunma ve Ekonomik İşbirli-
ği Anlaşması (SEİA) görüşme-
lerinde, Ankara, anlaşmanın
yeni şartlara uydunJması ve ta-
ahhüllerin güçlendirilmesi için
çalışacak.
Ankara'nın talepleri arasın-
da. ABD'nin yardımlan arttır-
masi için yollar bulunması,
kapatılmış" üslerin anlaşmadan
ayıklanması, Yunanistan ile
Türkiye arasındaki yardımda
uygulanan 7/10 orarunın değiş-
tirilmesi yer alıyor.
Dışişleri kaynaklan, ABD'de
savunma alanındaki bütçelerin
kısılması sonrasında ortaya çı-
kan şartlann iyileştirilmesini is-
tiyor. Geçen yıl, ABD'nin
SEİA çerçevesinde verdiği hibe
nıtelığındeki yardımlann ticari
kredıye dönüştürülmesi, Anka-
ra tarafından tepkiyle karşılan-
mışü. SEİA görüşmelerinde, bu
güçlüğûn aşılması için taahhüt
alınması hedefleniyor.
Bu güçlüğûn aşılamaması
durumunda. Türkiye'de yürü-
yen pek çok savunma sanayi
projesi yanında, F-16 üretimi-
nin de aksaması söz konusu
olabilecek.
Türkiye, 1986 arahk ayında,
o zamanki ABD Dışişleri Ba-
kanı George Shultz'un bir ek
mektupla verdiği güvencelerin
de, SEİA ana metnine konul-
masım istiyor.
Bu mektupıa Shultz, Yuna-
nistan ile Türkiye arasındaki
7'ye 10 oranının değiştirilmesi
için "elinden geleni" yapacağıru
taahhüt ediyordu. Aynca,
ABD güvenük yardımınm "ta-
vizli" bir 'şekilde ve özellikle
hibe yardımlannın mümkün
olan en üst düzeye yükselülme-
si; dış askeri kredilerinden
(FMS) doğan borçlann yükü-
nün Türk ekonomisine katkıda
bulunacak şekilde azalulması
da, verilen sözler arasında bulu-
nuyordu.
Ankara, ABD'nin Türkiye'-
deki askeri variığmm, küçüle-
rek sadece Diyarbakır'dakj Pi-
rinçlik, İncirlik ve Ankara'daki
bazı tesislerde olduğunu vurgu-
luyor ve kapatılan pek çok te-
sisle ilgili hükümlerin de, SEİA
metninden ayıklanmasını isti-
yor. .
SEİA metninde iki taraftn
farklı anladığı konulann, 10 yıl-
hk tecrübenin de gözönüne alı-
narak ayıklanması, bir başka
amacı oluşturuyor. Özellikle,
üslerde Türklerin yerine, ABD
subaylannın yakınlannın calış-
tınlmasına neden olan hüküm-
lerin de yeniden düzenlenmesi
isteniyor.
Ekonomik yardımlann ABD
tarafından kısılması olasılığına
karşıbk ve Türkiye'nin savun-
ma sanayinde ulaştığı gözönü-
ne ahnarak, şu talepterin de
SEİA metninde yer alması iste-
niyor:
- Bâkım. onanm ve tesislerde
yapılacak eklemelerip rekabete
dayalı şartlarda yapılması.
- Teknoloji transferi alanın
daki hükümlerin, Türkiye'ye
sorun çıkartmayacak şekilde
yeniden düzenlenmesi. Tür-
kiye'ye teknoloji trasferinde
kolaybklar ve teşvikler sağlan-
ması.
- "Recouping charge" adı al-
tında, Türkiye'ye gelen askeri
malzemelerin tutannın bir bö-
lümünün ABD'ye geri ödenme-
sinin engellenmesi.
- ABD eğitim tesislerinin,
Türklere açılmasına izin veril-
mesi.
- Güney Kanat Yasası uygu-
lanırken, Türkiye'nin gereksi-
nimlerine önceUk tanınması ve
gerekli esnekliğin gösterilmesi.