Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
7 OCAK1993 PERSEMBE CUMHURİYET SAYFA
11KULTIJR
Tarık Buğra ile
75Yıl
•ANKARA(LBA)-
Türkiye Yazarlar Birlığı'nin
15. yıl kuruluşetkinlikleri
kapsamında "Tarık Buğra ile
75 Yıl' konulu toplantı
düzenlenecek. Birlik Başkanı
Mehmet Doğan.
"Bırliğımızin 15. yıl
kutiamalanniR açılış
etkinliğinı. yazarTank
Buğra'ya adamayı
kararlaştırdık" dedı. Tank
Buğra üzerindeçalışan
araştırmaa ve
ıkademisyenlerin katılacağı
birdizioturumun
düzenleneceği etkinlikler30
ocakta başlayacak. "Tank
Buğra ile 75 Yıl'adıaltında
yapılacak toplantılarda
"Çağdaş Edebiyatımız ve
Tank Buğra'. 'Türk Tiyatro
ve Sinemasında Tarık
Buğra'. Tarihi Roman ve
Tank Buğra' konulan ele
alınacak. Toplantılara
yönetmen Yücel Çakmaklı.
Tunca Yönder. Prof
Bozkurt Kuruç. Doç. Dr.
Ramazan Kaplan. Beşir
AyvazoğluveDr. Kemal
Kahraman konuşmacı
olarak katılacak.
Bosna-Hersek
için konserler
• ANKARA(AA)-
Cumhurbaşkanlığı Senfoni
Orkestrası'nın. 8-9 ocakta
düzenleyeceği yılın ilk
konserleriningelirini
Bosna-Hersek halkına
bağışlayacağı bildirildi.
Polonyalı Şef Tadeuzs
• Strugula'nın yöneteceği
orkestranın solistleri. orgda
Margit Olyahe. viyolada ise
Tetil Başeğmezler. Orkestra.
.^aendelin "Org
ı Konçertosu". Baird'in
"Viyola Konçertosu" ile
Beethoven'ın "Birinci
Senfonisi"ni seslendirecek.
Sanat
Kurumu'ndan
açıkoturumlar
• ANKARA(AA)-Sanat
Kunımu, ocak ayında
Türkıye'de en çok tartışılan
konulan içeren 5 acıkoturum
ve 1 dia gösterisi
düzenleyecek. 12 ocak salı
günü düzenlenecek
açıkoturumda "Sanai
Galerflerimtz vpfionjakn"- .*•
ele alınacak. Açıkoturuma
Ccnan Bıçakçı. Aynur
Pehlivanlı, Selvin Gafuroğlu
konuşmacı olarak katılacak.
16 ocak cumartesi günü
"AbhazyaGerçeği". 19 ocak
salı günü "Şairlerimız 6" ve
26 ocak salı günü "Bosna
Gerçeği" konulu
acıkoturumlann yer aldıği
program kapsamında bır de
Hasan Törün'ün
"Hasankeyf Yaşamalı" adlı
dia göslerisi izlenebilecek.
'Sık Dişini
Kurtar Köşkûnö'
• ERZURUM(AA)-
^tatürk Üniversitesi Gençlik
fıyatrosu. 'Sık Dişini Kurtar
Köşkünü' adlı oyun ile
perdelerini açıyor. Nejat
Uygur'un aynı adlı
yapıtından sahnelenen oy un
bugün ve cumartesi günü
Kültür Sitesi'nde. daha sonra
Polis Evi'nde izlenebilecek.
Trabzonlu ozan
• Kültür Servisi- Ozan Yaşar
Miraç. Trabzon Belediyes
Kültür Müdürlüğü'nce
düzenlenen birsöyleşide
yapıtlannı imzalavacak. 9
ocak cumartesi günü
Hamamizade İhsanbey
Kültür Merkezi'nde
düzenlenen söyleşide, ozan
Yaşar Miraç "Trabzonlu
Delikanlı". "Trabzon'dan
Çıktım Yola"."Banş
Güllerinin Gümüş Denizi".
"Yurdumun İşçileri" ve
"Karadeniz Hırçın Kız" adlı
şiir kıtaplannı imzalayacak.
4. Zonguldak
Fotoğraf Günleri
• Kültür Servisi-4. Zonguldak
Fotoğraf Günleri başladı. 24
ocak tarihinedek sürecek
fotoğraf günleri çerçevesinde
Birol Üzmez'in 'Zonguldak'ın
Öteki Yüzü", 'Küba Oğrenci
Festivali Görüntüleri". İsa
Çelik Saydam Gösterisi.
J.M.O Uluslararası Fotoğraf
v
anşması.Çerkes Karadağ
jydam Gösterisi. Zonguldak
Fotoğraf Grubu Saydam
Gösterisi, Tolay
Toksöz-Süleyman Pektaş'ın
'Uzak Doğu-Yakın Batı"
gösterisi ve Ali Öz'ün 'Londra
Fotoğraflan' gösterileri
izlenebilecek. Öte yandan
"Zonguldak Fotoğraf Günleri'
kapsamında 'Bir Zamanlar
Zonguldak 3", Yunus Nadı
Ödülleri 1992 Yanşma Sergisi
ve İsa Özdemır'in "Sınırda"
adlı sergisi gezilebilecek.
Etkinlik kapsamında
düzenlenen söyleşilere ise İsa
Çelik. İsa Özdemır veÇerkes
Karadağ katılıyor.
Marlene Dietrich'in kızı Maria Riva'nın annesinin vaşaımnı anJatnğı kitabı. sanatçının yeteneğinden çok özel vasanıını ve aşk ilişkilerini anlattyor.
Kızı Maria Riva, sinemanm unutulmaz ilahesi Marlene Dietriclfi anlatıyor
2O.yüzythn 'mavimeleği'Kültür Servisi- Bütün zamanlann en
ünlü filmlerinden Blue Angel'ın (Mavi
Melek) yıldızı. sinemanm unutulmaz
ilahesi Marlene Dietrich'in hayatını an-
latan bir kitap yayınlandı. Perdedeki gi-
zemli erotizmi ve entelektüel
kayıtsızlığıyla . belleklerde yer eden bir
vamp kadın imajı çizen Dietrich. geçen
yıl 91 yaşında ölmüştü.
Dietrich'in aşklannın ve yaşamının
bır cocuğun gözüyle (kızı Mana) an-
latıldığı kitap, efsanevi yıldızın ününe
paralel olarak bütün dünyada büyük
ilgi görüyor.
Nasıl oluyor da bir Alman kızı. İngi-
lizce konuşulan bir dünyada. üstelik
Hollyvvood'da bu kadar başanlı olup bir
efsane v ıldız halinc gelebilh or?
Orta sınıftan birailenin kızı olarak Ber-
lin'in banliyölerinden binnde dünyaya
gelen Dietrich her Alman gibı I. Dünya
Savaşı'ndaki v'enilgiden nasibini almış.
Savaşta üvey babasını kaybeden Marle-
ne'in ailesi iyice fakır düşmüş. Marlene
yine de vılmıyor. Önceleri keman çalan
ve ciddi bir sanalçı olmayı düşleyen Di-
etrich. kaslanndakı bjr-sakatlıiespnucu
kemanı bırakmak zorunda kalarak ti-
yatro oyuncusu olmaya karar veriyor
ve odönemin ünlü oyunculannı yetiştir-
miş Max Reinhardt Tiyatro Oİculu'na
devam ediyor. N'azi dönemini yaşamış
birçok Almanla karşılaştınldığında
Marlene Dietnch'in oldukça şanslı ol-
duğunu görüyoruz. Marlene. Hitler ik-
karyenni Hollyvvood'da sürdürmeye
karar vermiş. Yakınlan tarafından, son
derece renkli özel yaşamına ve hareketli
sinema kariyerine karşın sevdiklerine
daima bağlı birinsan olarak nitelendiri-
len Dietrich aynı zamanda çok iyi bir
anneymiş. Dietrich'in sevdiklerine karşı
gösterdiği bu sıcaklığın örnekleri
Ivızının Marlene Dietrich'in yaşamını anlattığı ki-
tabı eleştirmenlere göre yalnızca 1901-1992 yıllan
arasında yaşamış Dietrich'in özel yaşamını anlatmı-
yor, 20. yüzyıl hakkında da çok şeyler söylüyor.
tıdara gelmeden üç vıl önce Hollyvvood'-
da sinema oyuncusu olarak kendine
sağlam biryeredinmeyi başanyor. Söy-
lentilere göre Marlene, özgürlüğünü
Goering'le ilişkisine borçlu. kımilerine
göre de Marlene'e yalnızca şansı yardım
etmiş. Kendini keşfeden yetenekli yö-
netmen Josef Von Sternberg'in "Mavi
Melek" fılmiyle Amerika'da farkedilen
yıkhz Kaliforaiya'ya taşınıp oyunculuk
yıldıan I924'de Rudolf Sieber'le evlili-
ğınden olan kızı Maria Riva'nın annesi-
ni anlatan kilabında da görülüyor.
European Gazetesi'nin hafta sonu
ekinde çıkan bir yazıda "Marlene Diet-
nch by Her Daughter Maria Riva" adlı
kitap hakkında "Zeki birçocuğun bakış
açısından utandıncı bır dünyaya (Holly-
vvood) açılan olağânüstü ve düşündürü-
cü bir kitap" deniliyor ve devam diH
\or. "Önümüzde duran doğru dürüst
yaalmış bır kitap değıl. Çoğu zaman ge-
riye dönüp okumanız gerekiyor. Kitap-
ta Dıetrich'in bir oyuncu olarak yete-
neğinden çok özel yaşamı ve İHşkıleri
anlatılmış. Dietrich'in kızına göre film-
lerinde şarkı da söyleyen yıldızın sesi
aslında hiç de iyi değil. Ama kitapta
yıldızın hayatını paylaşmış çok yakın
bin tarafından yazıİmış öyle katkısız,
öyle naif şeyler var ki yalnızca perdede
çizdiği kompozisyonlarla değil aynı za-
manda anti-Nazist sanatçı kişiliğnlede
20. yüzyıhn en büyük insanlanndan
Marlene Dietnch'ı anlatan bu kitaba
kayıtsız kalmak elde değil." Yazıda.
Maria'nın küçük bır kız olarak annesi-
nc duyduğu hayranlığın kitapta yer yer
açıkça ortaya çıktığı belirtiliyor ve şöyle
deniliyor: "'Bu sevımli kitaptan Dietrich'-
in kızlığını Weimer Operası'ndan
bir adama verdiğini öğrendiğimiz gibi,
yıldızın aslında çoğu zaman hiç de kötü
biranneolmadığını anlıyoruz. Marlene,
ilk defa 10 yaşında banyoda adet gören
kizına durumu incelikle acıklayabilecek
.kadar sağduyu sarubiymiş ". .<,*•>'. «ı«ıc>
Ali Poyrazoğlu'nun yeni oyunu 'Ali Harikalar Diyannda' müzikli bir varyete
Ali 'bizim diyar'ı anlatıyor• Ali Poyrazoğlu, Yücel
Ziko. Feride Çiçekoğlu,
Ahmet Önel, Levent Tülek
ve Atilla Atalay'ın birlikte
yazdıkları oyunda, kukla
tasanmlan Geofrey Felix,
Milos Janos. Karel Brozek
ve Mertkal Kanibelli'ye ait.
Poyrazoğlu'nun yönettiği
oyunun müzikleri Esin En-
gin'e ait.
AHUANTMEN
Ali Poyrazoğlu'nun yeni
oyunu "Ali Harikalar Diyann-
da". sade vatandaştan bakan-
lara, okul duvarlannın vazge-
çilmez "şaın" Tosun'dan Nata-
şa'lara. parasızlıktan hastanede
rehin kalan Rahime'den adı
İsmet olduğu için askere çağn-
lan 60"lık nineye. "sanatçı"lar-
dan "ödül" vererek izleyici 'tav-
layan' TV'lerin yıldızlanna dek
çok kalabalık bir "oyuncu"
kadrosunu getiriyor sahneye.
"'Yahu neler oluyor bu mem-
lekette!" dı>erek her gün tanık
olduğumuz yüzlerce olay, "san-
sasyon" yaratan ya da ya-
rattığını sanan yüzlerce kişi,
güldürü öğesini (aaklı güldürü
de olsa) zaten içinde
banndırdığı için aslında gerçe-
ğinden pek de bir farkı ol-
madan birer tiyatro oyunu ya
da oyun kişisi olarak karşımıza
çıkınca. kahkahalarla gülüyo-
ruz. Kendi "oyunumuzun"
oyununu izlivor. kendi kendi-
mize gülüyor ve kendimizi
alkışlıyoruz. Evet. Ali Poyra-
"Ali Harikalar Div an"nın en büyük özelliği, Çekoslovakja ve İngiltere'de tasaıianan kuklaian.
zoğlu bu kez bir "varyete" ile
karşımızda. Her yıl farklı türde
oyunlar sahneliyor sanatçı, ti-
yatro serüvenini, izleyia ile iliş-
İcisini tekdüze hak getinmek is-
temiyor; belki bir anlamda da
kendini sınıyor. Bu, gerçekten
ötekilerden farklı bir oyun,
Poyrazoğlu her gün gazeteler-
den "ev ödevi" yapıyor (bu açı-
dan biraz 'Ferhangi Şeyler'i
çağnştınyorj, gündem değiştik-
çe oyun da belli ölçülerde de-
ğişiyor, Poyrazoğlu doğaçlaya-
rak oynuyor. izleyici de ovuna
katılıyor (zaten her izleyici bir
suçortağı ona göre) ama doğru-
su oyunun en keyifli özelliğini
Poyrazoğlu ile başrollen payla-
şan kuklalar oluşturuyor.
Türkiye'de 'hiç' denecek ka-
dar az kukla yapımcısı kaldığı
için İngiltere ve Çekoslovakya'-
da yapılmış Poyrazoğlu'nun
kuklalan. Kuklanın çok önemli
bır "metafor aracı" olduğuna
inanıyor sanatçı. bir de kuk-
lanın oyuna kattığı "çocuksulu-
ğu" seviyon "Oyun. çocuklu-
ğun saflığı, bozulmamışlığı ve
doğallığıyla olgunluğun buluş-
tuğu. aklın devreye girdiği nok-
tada buluşsun istedim. Onun
için oyunda bir çocuk naifliği
de var. O naifliğin akılla kesişti-
ğı noktada oyun ortaya çıkıyor.
Aslında anlatan temalar büyük
insanlan eğlendirmek için, ama
biçim, kuklasıyla. dansıyla ço-
cukluğun bozulmamışlığı.
oyun oynama, oyuna inanma
heyecanını yansıtıyor."
"Ali Harikalar Diyannda"-
ndaki "harika diyar" Türkiye.
evet, ama ayru zamanda sahne-
nin kendisi de. "Zaman zaman
sahne de bir harika diyar" di-
yor Ali Poyrazoğlu. "çünkü
sahnede herşey olabilir... Ölen
dirilebilir. hortlaklar gelebilir,
devekuşlan stnptiz yapabilir
(ve yapıyorlar da), ben bir anda
Elvis Presley olabilinm."
"Ali Harikalar Diyan". bir
Yemen masalına dayantyor as-
lında. Bu masal, "bunalıma gi-
ren" ve suratını asan yağmur
tanrısının oğJunu güldürüp
yine "bereket"e kavuşabilmek
için onu güldürmenin her türlü
yolunu deneyen insanlann öy-
küsünü anlatıyor. Ali Poyra-
zoğlu. izleyıcısinin de yardımıy-
la pazartesi geceleri hariç her
gün, yağmur tannsının oğlunu
güldünneye çalışıyor...
Turan Erol'un 'Eskizler, Pasteller, Suluboyalar' sergisi Galeri Selvin'de
Tııtııklıı yargdanan ıııor engiııar çiçeklen
İBRAHİM KARAOĞLL
Loplu. bol tüylü, mor bir çiçek engi-
narçiçeği. Morundayanılmaz. vazgeçil-
mez hüznüyle karşılar yaşamı. Küskün
ve içedönüktür. Çünkü her >ıl yeniden
ölmenin kaygısıyla yaşar. Akdenizlidir
ve Akdeniz'in o en oynak. cıvıl cıvıl
renkli çiçeklerinin içinde. hüzün ona
yakışır en çok. Sessiz. yumuşacık yor-
gun ve ürkektir. Sıkılgandır. sevmez
kristal vazolarda boy göstcrmeyi...
Havada kar sesinın olduğu günlerde.
Galeri Selvin'de açılan resim sergisinde,
Akdenizli bir ressamın çerçevelerinde,
tutuklu yargılanıyor mor enginar çiçek-
len. Resme ömrünü adamış, yetkin res-
sam Turan Erol, "Eskizler Suluboyalar
Pasteller" adlı sergisinde; vazolarda
sürgün, leyli meccani yaşayan enginar
çiçeklerini. pastelin yumuşak şiiriyle su-
nuyor Ankaralılara.
Anılar tutanağı resimler
Yalnızca bu hüzün çiçeklen yok ser-
gide, ressamın doğadan güncelleştirdiği
gezi notlan, ızlenimleri, yaşadığı gerçek-
Hk, resmin gerçekliğiyle sunuluyor.
Pastelle, suluboyayla yaratılmış gün-
ce resimler Turan Erol'un çalışmalan.
Anılar tutanağı gibi her resim. Yaşadığı
mekanların atmosferik etkilerini, düş-
gücünü de katarak, anı sıcaklığında, li-
rik bir şıir keyfiyle fırçanın ucundan
dökmüş kağıda. "Ne yıldızlar kaynaşır
gökyüzünde ' Ne sevdayla dolar taşar
gönüller" diyen yakın dostu Cahit
Külebi'nin dizelerini, .gece ayışığında
umut taşıyan kağnılan resmederek,
yeniden üretmış.
Köprüler var pek çok resminde.
Dünü bugüne, bugünü yanna, umut-
suzluğu umuda bağlayan, yaşamın en
kahır taşıyan, uzağı en yakın eyleyen
köprülerini çizmiş. Çaşnigir Köprüsü
ve Milas köprülerinin resimleri bunlar.
Şaır İlhan Berk; "Turan Erol'un res-
mine nereden bakarsak bakalım. nasıl
bakarsak bakalım. kendisine benzer.
Onun gibi ölçülü. düzenli, ağırbaşlı.
dengelidir.
Resmi gibidir. Tuvaline girecek doğa
parçasmı da, saçamasını seçer gibi seç-
miştir. Düzenli dünyasmı doğada da
öyle arar. Ben dünyamızın görülennin
kimi ressamlarca bölünmüş, parça-
lanmış. parsellenmiş olduğuna
inanınm.
Bu yüzden olacak, nerede uslu akıllı
bir su, duru bir gökyüzü, bırakılmış bir
sokak, yalnız bir ağaç. bır deniz, bulut-
suz bir bozkır, çitlerle çevrilmiş bir top-
rak parcası görsem, Turan Erol görü-
süyle karşılaştığımı anlanm" diyerek.
onun evrenini bütünsellik içinde çok iyi
deşifreeder.
Son resimlerindeseçtıği yöreleri renk-
çi, duygulu bir anlalımla sunmuş. Do-
ğadaki şıirselliğin büyük lekelerle
yansıtılmış. beneklerle dokunmuş. lırik
ritmli görüntüleriniyakalamıs yine Tu-
ran Hoca.
Plastik sanatlara bakanlık desteği
Ressamlara ve
heykeltıraşlara kredi
ANKARA (AA) -Kültür
Bakanı Fikri Sağlar, bu yıl
resim, heykel gibi plastik
sanatlarda çalışan sanatçılara
kredi desteği vereceklerini
bildırdi.
Sağlar, sanat ve sanatçı için
ellerinden gelen desteği
yapacaklannı kaydederek, bu
amaçla da ilk olarak bu yıl
sanatçıya kredi vereceklerini
söyledi. Bakan Sağlar şöyle
konuştu: "Bu yıl resim, heykel
gibı plastik sanatlarda çaba
gösteren sanatçılara kredi
desteği vereceğiz. Sinemayı.
tiyatroyu ve diğer sanat dal-
lannı desteklediğimiz gibi bu
yıl münferit olarak kışilere de
deştek vereceğiz.
Özellikle çalışma mekanlan
bulunmayan sanatçılanmıza
ve sanat galerileri açmak
isteyenlere böyle bir hiznıet
yapmak istiyoruz. Çalı-
şmalannnz sürüyor. Ne
şekilde verileccği önümüzdekı
günlerde ilan edilecektir. "
Bu yıl plastik sanatlara
farklı bir açıdan
yaklaşacaklannı bclirten
Sağlar, bu dalda bir müze
açacaklannı. bunun için de
uzmanlara başvuracaklannı
söyledi.
Âynca 70 yıllık Türk res-
minin de bir değerlendirmesini
yapacaklannı bildiren Kültür
Bakanı, konuşmasını şöyle
sürdürdü: "Tanzimattan
bugüne kadar geien Türk
resim sanatını, plastik
sanatlann m\ıtlaka bir
değerlendirmesini yapacağız.
Ama asıl amaamız. 70 yıllık
Cumhuriyet döneminde yeni
bir anlayış içinde gelişen
sanaümızın tarihıni
gösterebilecek bir müze
yapmak, modern sanatlann
müzesini oluşturmak.
Bunun için bir çalışma
sürdürülüyor. Yurtdışmdan
da uzmanlann bilgisine
başvurarak böyle bir müzeyi,
modern resim heykel müzesini
bu yıl içinde gerçekleştirmek
istiyoruz."
Bakan Sağlar, özel sektörün
sanat galerisi açma yolundaki
çabalannı da desteklediğini
bclirtcrck, "Sanatın halkla
buluştuğu mekanlar ne kadar
vayılırsa, o denli sanat
toplumu olma doğrultusunda
hızlı adımlar atılır" diye
konuştu.
Bakanlığın elindeki resimler
için bir katalogçalışması oldu-
ğunu da anımsatan Sağlar.
Bakanlığın elindeki önemli
resimlerin bir sergisini
açacaklannı. Bakanlığın satın
aldığı resimleri de toplu bir
sergide sergileyeceklerini
bildirdi.
Tuncay Özinel Tiyatrosu, 6 yıl
aradan sonraperdelerini açtı
Kültür Servisi - Tuncay Özinel Tiyatrosu altı yıl aradan
sonra ilk kez 12 aralık günü, İstanbul'da perdelerini açtı.
Üsküdar Beledıyesi Altunizade Kültür Merkezi'nde, Ferhan
Şensoy'un "Bizım Sınıf adlı oyununu sahneleyen toplulu-
ğun gösterileri. cuma. cumartesi ve pazar günleri sürüyor.
Tuncay Özinel'in sahneye koyduğu oyunda, Ayten Erman,
jdil Yazgan. Zehra. Alptürk, Ali Yaylı. Füsun Öztoprak,
İbrahim Gündoğan, Nermin Parlak, Seyran Aksoy ve
Tuncay Özinel.
Sinematek Derneği düzenledi
Temel sinema ve
çizgijSlmseminerieri
Kültür Servisi- Sinematek
derneği tarafından, sinema ile
ilgili başlıca konulann anlatı-
lacağı bir seminerler dizisi ha-
zırlandı.
"Bilinçli bir sinema seyirci
kitlesi oluşturmak, bu izleyici
kitlesinin istemleri doğrultu-
sunda, nitelikli filmlerin ilgi
görmesini sağlamak ve sine-
mamıza genç kuşak bir yaratı-
cı potansiyel kazandırmak"
amacıyla düzenlenen seminer-
ler dizisi 5 haftalık dönemler
halinde sürdürülecek.
İlki cumartesi günü başlaya-
cak seminerler dizisinde. sine-
mayla ilgili tüm konu ve kav-
ramlar. sinema dünyasından
tanınmış isimler tarafından an-
latılacak.
dan işlenecek. Dönemin son
konusu "laboratuvar" ise 7 şu-
bat pazar günü Şafak Film
Laboratuvannda gerçekleşe-
cek.
Yine Sinematek tarafından
gerçekleştirilecek olan "Temel •
Çizgi Film Seminerieri" de 9 ,
ocakta başlayacak ve 5 hafta- ;
lık dönemler halinde yapıla-;
cak. ı
Cumartesi günü başlayacak ,
birinci dönemin ilk konusu ,
"çizgi film teorisi", Dursun 3
Güleryüz ve Şafak Tavkul ta-
rafından anlatılacak. !
Pazar gününün konusu •'çiz-
gi film senaryosu" ile, 16 ocak
cumartesi gününün konusu .
"storyboardve sinema dili" de |
yine Dursun Güleryüz ve Şa- i
Sinematek Derneği, sinemanm başhca konulannı
içeren bir dizi seminer düzenledi. l.Dönem
seminerlerinden ilki "Sinema Tarihine Bakış".
Seminerler 5 haftalık dönemler halinde sürecek.
1. Dönem seminerler, cu-
martesi günü Burçak Evren'in
katılacağ) "Sinema Tarihine
Bakış" konulu oturumla baş-
layacak. Pazar gününün konu-
su senaryo, konuşmacı ise M.
Tali Öngören.
Ahmet Güleryüz 16 ocak
cumartesi günü "yönetmen ai-
sistanı" konusunda bilgiler
verecek. 17 ocak pazar günü
ise. "yönetmen" konusunda
ise Bilge Olgaç, açıklamalarda
bulunacak.
Orhan Oğuz. 23 ocak cu-
martesi günü. "kamera" ko-
nusunu, 24 ocak pazar günü
ise "görüntü yönetmeni" ko-
nusunu işleyecek.
Jale Başaran da 30 ocak cu-
martesi günü, "sanatsal yönet-
men" konusunda konuşacak.
"Yapım yönetmeni" konusu,
31 ocak pazar günü, Sadık De-
vecı'den dinlenebilecek. "Kur-
gu" konusu ise. 6 şubat tari-
hınde Mevlüt Koçak tarafın-
fak Tavkul tarafından işlene-
cek.
17 ocak pazar günü. "tiple-
me" konusunda Şafak Tavkul
ile Yetkiner Ulukılıç konuşa-
caklar. 23 ocak günü '"animas-
yona giriş". 24 ocak günü
"animasyonda zamanlama"
konulannı da Şafak Tavkul
açıklayacak.
30 ocaktaki "karakter ani-
masyonu", 31 ocak ve 6 şubat-
taki "uygulama başlangıc!"
konuiannın konuşmacılan da
Yetkiner Ulukılıç ve Şafak
Tavkul.
Çizgi film seminerinin ilk
döneminin son konusu "uygu-
lama ömekleri" konuşmaası
Yetkiner Ulukılıç.
Sinema seminerieri 16.00-
18.00, çizgi film semineleri 14.
00-16.00 saatleri arasında ya-
pılacak. (Başvuru adresi: F M
Ajans, Abide-i Hürriyet Cad.
Harzemşah Sok. No.7 kat 1
Şişli-İstanbul tel: 225 09 38)