Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
İmtiyaz sahibi: Berin Nadi
Genel Ya\ın Yönetmenı: Özgen Acar •Genel
Yayın Koordinr-rdrü. Hikmet Çetinkava
• Yaa İşler, M udürü: Celal Bsşiangıç
• H.ı'ner Merkezi Mıidürü: Mustafa Balbav
Gorsel Yonetmen Ali Acar •Duzenleme Mustafa Sağtamer Ankara Temsılcısı Cûnevt Arcaviurck •Haber Muıiurlerı Işık Kansu, Hakkı Müessese Mudur V Erol F.rkut • Koordma-
• {stanbul Haberlen Şena> Kalkan »Dış Haberler Ergun Balcı Erdem Z Gokalp Blv İnkılap S. No:l9 4, Tel 433114M7. Telex: 42344. Fax: tor Ahmet KonıLsan • Muhasebe Biüent Ye-
• İş - Ekonomı Diı* Tayanç »Yurt Haberlen Mehmet Saraç (4)4330565• İzmır TeiT^ılci V . Serdar Kızık, H.Zıya Blv 1352S 2 3 Tel 831230, ner »Idare Hüsejin Gürer •Işletme Önder
• Makaleler Sami Karaören «Spor Abdülkadir Yücebnan • Du- Telex 52359.Fa\: (51)895360 •Adana Temsılcisı Çetin Yiğenoğlu İnönu CJ. Çelik •Bılgı-İşlen. Nail tnal «Bılpsavar Sis-
zeltme AbduDah Yaacı 119 S No. 1 Kat 1, Tel 59 37 52 (4 hat). Telex: 62155, Fax: (71) 59 25 78 ' tem: Mürûvet Çiler «Reklam Reba lşıtman
Yaynriıyv: Yenı Gün Haber Aıansı. Basın ve Yayıncılık A Ş B«s«n:Cumhunjct Mdtbaacıhk \eGazetecılık T4$
Tûrkocajı Cad 3941Caga!oflu34334İsl PK :46ktanbulTd 5i:O5OSTclex 22246 FJX (Iı513859< TAKV1M 30OCAK1993 Irasak: 5.42 Guneş:7.10 Öğle 12.22 Ikindı 15.00 Akşam. 17.24 Yatsı:18 46
Menopoz
ööneminde
beslenme
• İZMİR (AA) - Kadınlaruı
korkulu rüyası menopoz
döneminin diyet ve fızıksel
aktivitelerilerahat
geçirilebileceği belirtilerek,
özellikle bu dönemde
kalsiyum ıhtiyacının, doktor
önerisi yoksa doğal
yollardan karşılanması
gerektiği bildırildı. Dokuz
Eylül Üniversıtesı Tıp
Fakültesi Dıyet Uzmam
Süheyla Mutlu. hanımlar için
menopoz dönemini, "'kilo
alınan kritik birdönem"
olarak nitelendirerek, AA
muhabirinin sorulannı şöyle
yanıtladı: "Menopoz
dönemin'ie olan kadmlann
metabolızmasına paralel
olarakfizikselaktivıtesi de
yavaşlıyor ve enerji yakımı
düştüğü için kilo alması
kolaylaşıyor. Aynca
hormonlann dengesı de
değıştıği için kilo problemleri
ortaya çıkıyor."
Veremi
öğrenemedik
• ANTALYA(AA)-
Akdeniz Üniversitesi Tıp
Fakültesi Halk Sağlığı Ana
Bilim Dalı öğretim üyeleri ıle
tıp fakültesi son sınıf
öğrencilerinin
gerçekleştırdıği bır araştırma
sonucu, Antalya'da AIDS'in
halkın büyük çoğunlugu
tarafından bilindiği, ancak
bulaşıcı hastalıklar ile
nedenlerinin yeterince
tanınmadığı belirlendi. Halk
Sağlığı Ana Bilim Dalı
Öğretim Üyesı Prof. Dr.
Necatı Dedeoğlu. AA
muhabirine yaptığı
açıklamada, araştırma ile
halkın AIDSdışındaki
bulaşıcı hastalıklann
nedenlerini bılmediğinın
tespıt edildığını söyledi.
Yurt
çocuklarında
rtıhsal bozukkık
•ANKARA(ANKA)-
Yetiştirme yurtlannda kalan
çocuklar üzerinde yapılan bir
araştırma, çocuklararasında
bunaltı. depresyon. öfke ve
düşmanlığın yaygın olarak
görüldüğünü belirledi.
Psikiyatn Uzmanı Dr. İsmet
Kırpmar tarafından yapılan
"Erzurum Yetiştirme
Yurdu'nda kalan gençlerde
ruhsal belirti dağılımı"
konulu araştırmada, ruh
sağlığı açısından riskli grubu
oluşturan yeüştirme
yurtlannda kalan çocuklara
ve gençlere koruyucu ruh
sağlığı hızmeti verilmesının
gerekliliğıne dikkat çekıldi.
Her yıl 50 çocuk
intihar ediyor
• ANKARA(AA)-
Türkıye'de her yıl 50
çocuğun intihar etüği
bildırildı. Doç. Dr. Caner
Fidaner ve Doç. Dr. Nilüfer
Fidaner tarafından
"Çocuklarda intihar sıkhğı"
nın belirlenmesi amacıyla
yapılan araştırmaya göre
Türkiye'de her yıl 50çocuk
intihar ediyor. Son 12 yıldaki
çocuk intihar hızlanna
bakıldığında, bu hızın
genellikle milyonda üç ile
dört arasında bulunduğunun
anlaşıldığı belirtilen
araştırmada, 1980yılında
gözlenen. düşüklük ile 1984
yılında görülen yüksekliğin
diğer intiharlarla aynı
orantılı olduğu belırtildi.
AIDStettavisinde
akupunktur
• İZMİR (AA)-Çağın
hastalığı AIDS'in tedavi
edilebilmesi için üp her yolu
deniyor.AIDS'ekarş»
yürütülen tedavilere ek
olarak akupunktur da
uygulanması gerektiği
bîldirildi. Akupunktur
uzmanı Dr. Alpaslan Bilen,
AA muhabirinin sorulannı
yanıtlarken, AIDS'in kişinin
bağışıklık sisteminin
çökmesine yol açtığını
belirterek/'Bağışıkhk
sistemi güçlenir ise savaşta
adımaulır"dedi.
Akupunkturun bağışıklık
sistemini güçtendirebileceğini
bildiren Dr. Bilen şöyle dedi:
"Batıda klasik tedavinin
yanında akupunktur da
yapılmaktadır. Böylelikle
hastanın kendini daha iyi
hissetmesi ve yaşamını
uzatmak mümkün
olabiliyor. Burada önemli
olan faktör, insanı
çökertmeden. yıkmadan
hastalığı önlemeye çalışmak
ve zaman kazandırmaktır.
AIDS'in tedavisinde kesin
etki yapacak aşı çalışmalan
sürüyor. Aşının bulunması
her an olabilir. Bu süre
kazamlabilir."
Ev tozu akarlan da denilen küçük canlılar, burun akmasmdan alerjik astıma kadar bir çok sağlık problemine yol açıyor
Dikkat! Toz böcekleriyatağuıızdaGÜNDÜZtMŞİR
Evinizde tıknaz yapılı gövdelere sahip,
halkasız başlan göğüsleri ile birleşik, ağız
yapılan ısıncı, sokucu ya da ermci örüm-
ceklerin binlercesi ile birlikte yaşamayı
düşünür müsünüz? Hıç düşünmem
demeyin, çünkü zaten binlercesi ile birlikte
yaşıyorsunuz. Günlük kullanım dilinde
"ev akarlan", "ev tozu akarlan" veya "toz
böcekleri" denilen, tıbbi terminolojide
"Dermatophagoıdes ptıeronyssnis" ve
"Dermatofagoides" denilen küçük canlılar.
bugün burun akmasından tutun da. çok
daha önemli bir çok sağlık problemine yol
açıyor.
Trafikten, sanayıden ve gürültüden
sonra en büyük çevre kirliliğı arasında yer
alan ev akarlan bugün Batı Avrupa'da
rastlanılan alerjik hastalıklann yüzde 4'-
ünün nedeni olarak gösteriliyor.
Mikroskopla görülebiliyorlar
Uzmanlar akarlann alerjik hastalıklara
neden olduğunun yaklaşık 25 yıl önce sap-
tandığını belirterek 0,1-0,5 mm büyük-
lüğünde, ancak mikroskop altmda
görülebilen bu böcek türlerinın
günümüzde sivrisinek ve mikroplardan
sonra başlıca sorunlar arasında geldiğini
belirtiyorlar, İ.Ü Göğüs Hastalıklan
Anabilim Dahndan Prof. Dr. Feyza Erkan,
akarlann yol açtığı alerjik hastaüklann be-
lirtilerini şöyle sırahyor:
Yol açtığı hastalıklann belirtileri
"Dende döküntü, egzama, gözlerde yan-
ma, kaşınma, burun akıntısı, burunda
tıkanıklık, hapşınk nöbetleri, kuru öksü-
rükler. göğüste yanma ve en son aşamada
solunum yollannda tıkanıklık, nefes
darlığı (bronş astımı), belirtilerin en
önemlileri. Bu şikayetler genelde insanlar-
da bir yıl boyunca devam eder. Akarlann
bol miktarda ürediği yaz sonu ve sonbahar
aylannda ise şiddetlenir. Hastalar
evlerinde, en çok yatak odalannda
rahatsızlık hissederler. Gece yansı veya
sabaha doğru nezleyle veya nefes darlığıyla
uyanırlar. Gün boyunca, özellikle dışanda
çalışan hastalarda bu şikayet hafıfler."
Alerjik hastahk tanısı konulan kışılerde
bölgelere göre yüzde 45 ıle yüzde 85 arasında
değışen bölümünde akar duyarlılı-
ğının saptandığını, kliniklerinde yapılan
kaynatmak, yemek pişirmek, ev içinde çalara aynşarak evdeki tozlar ile birleşır- rat derecelik bir sıcaklıkta akarlann öle-
çamaşır kurutmak, banyodan buhann ler. Aleniyı ortaya çıkaran bu toz parçaak- ceğini belirtiyor. Kanada gibi soğuk ülke-
bir lan hareketlerle savrulup solunum yol- lerde kış mevsiminde eşyalann dışanda so-yayılması. duvarlardan su sızıntılan,
odada çok sayıda insanın yaşaması ev içi
rutubetin en önemli kaynaklandır. Eğer dı-
şanda kuru ve soğuk hava varsa evin sık
havalandınlması ve kuru hava vantilatör-
leri kullanılması yarar sağlayabilir. Ama
İstanbul'da olduğu gibi dışanda da yüzde
77 rölaüf nem varsa havalandırma önem
taşımaz. Akarlar insan ve hayvanlardan
lanna alınırlar."
Hepimizin evde haşır neşir olduğu bu
canh yaraüklar acaba nerede? Uzmanlar
bu sonıyu ise şöyle yarutlıyor:
Insanlann yataklan, akarlann
yaşaması ve beslenmesi için en ideal or-
tamdır. Yatağın yün, pamuk veya sentetik
oluşu önemli değildir. insanın verdiği
• Hepimizin cvde haşır neşir olduğu bu
canlı yaratıklar acaba nerede? İnsanlann
yataklan, akarlann yaşaması ve
beslenmesi için en ideal ortam. İnsanın
verdiği nem, sıcaklık ve dökülen epitel
hücreleri akarlann yataklar içinde çok
hızlı çoğalmasma yol açar. Halılar,
kumaş mobilyalar, kumaş tü>lü
oyuncaklar ve elbiselerde bulunurlar.
Perdelerde, yerde ince toz
birikintilerinde de akarlar yaşar.
bir araştırmanın da alerjik astımh
hastalann yüzde 85'inde akarlann rol oy-
nadığını gösterdiğini belirten Erkan. bu
canhlann yaşama ve beslenme koşullan
konusunda ise şunlan söylüyor:
"Bu böceklerin yaşamlan için en ideal
sıcaklık 25-28 derece ve ideal rölatif nem
yüzde 25-75 arasındadır. Duvar ve pence-
relerin iyi izolasyon koşullan, ev içinde
rutubet birikimini arttınr Mutfakta su
dökülen ölü epitel hücreleri, kepek, saç, kıl
ve mantarlarla beslenirler. Bir tek
insandan bir günde dökülen epitel
hücreleri binlerce akan 3 ay beslemek için
yeterlidir. Dermatofagoides deri yiyen
anlamına gelmektedir. Bir akar 2r4 aylık
yaşamı boyunca kendi ağırlığının 200 İcatı
kadar dışkı üretmektedir. Başlangıçta bir
salgı tabakası ile birbirine yapışık olan
dışkı parçaçıklan zamanla çok küçük par-
nem, sıcaklık ve dökülen epitel hücreleri
akarlann yataklar içinde çok hızlı çoğal-
masına yol açar. Yasük ve yorgan da
akarlar için önemli yuvalardır. Halılar,
kumaş mobilyalar, kumaş tüylü oyuncak-
lar ve elbiselerde bulunurlar. Perdelerde,
yerde ince toz biriKinülerinde de akarlara
rastlanılmaktadır."
Prof.Dr Feyza Erkan, eksi 25 santigrat
derece soğukta 6 saat içinde ve 65 santig-
ğukta bırakılmayla akarlan yok etme yö-
nünde yararlar sağlandığını vurgulay
Erkan. akarlara karşı neler yapılabilecefe.
ni söyle özetliyon
Kumaş seçimi nasıl olmalı?
" Örtü, yatak, perde ve giyim malzemele-
rini 65 santigrad derecede suya dayanıkh
kumaşlardan secmek ve sık sık yıkamak
akar oranını önerrdi ölcüde
düşürmektedır. Önce yataklann plastik bir
kılıfla kaplanması denenmiştir. Günümüz-
de akar dışkısı parçacıklannı gecirmeyen,
fakat nem için gecirgen özel kumaşlar üre-
tümiştir. Bu kumaşlardan yapılan çarşaf,
yorgan ve yastık kılıflannın kullanıhnası
önerilmektedir.
Hab ve eşya az olmalı
Yatak odası başta olmak uzere ev içinde
kumaş hah ve eşya mıktannı en az düzeyde
tutmak gerekir. Elektrik süpürgeleriyle
hahlann ve yataklann akarlardan
tamamen anndınlması mümkün değildir.
Çünkü dışkı partikülleri tekstil liflerine
yapışıkür. Bu nedenle en etkib' yöntem
akarisid uygulamasıdır. Akarlan ve yu-
murtalannı öldüren akarisidlerde aranan
özellik insan hava yollan için toksik
olmamasıdır. Bugün piyasada Acorasan R
adıyla bulunan benz>r
l-ben2oat halılara
nemli toz, yatak ve kumaş mobilyalara da
köpük şeklinde uygulanmaktadır. Benzoi
1
-
asit esteri akarlan ve yumurtalannı öldv
rürken, diğer maddeler (isoparafın, su ,se-
lüloz lifleri ve silikatlar) dışkı partiküUerini
toplar ve yapıştınr, kolay temizlenmesini
sağlarlar. Bu akarasid maddenin 8 ay
müddetle akar miktanru düşürdüğü ve
dolayısıyla akar alerjili hastalarda
şikayetleri azalttığı saptanmıştır."
Müzik sanat galerisinde
David Mach, *Gcl Benimle
Konuş': Peter çok iyi çığlık
atıyor. Parça bir yakanş.
Londra Cinsiyet Kliniği açıkladı
Bebeğiniz için
ısmarlamacinsiyet
Andy Golds^orthy, 'Suyu Yı-
kamak
1
: Şarkıdaki konuşma-
biçimi. ırmağı yaşamın bir ifa-
desi olarak hissetme bicimiııe
benzivor.
Zadok Ben Da>id, Edenin
Kanı': Fıgürieriınin etkinlikkri Ressamlar Peter Gabriel'in müziğini ruvak yansıttüar. Resimler Londra'da sergileniyor.
var. İnsanlar arasındak flişkiler
ve arasındaki duvarlan yıkma
Gabriel'in çalışmalannın temel temalarmdan birisi
Zush, "Pisliğin İçine Göm-
mek': Şarkıda söylendiği
gibi, içine yaklaştıkça, o kadar
körkşiyonım..
lan Hughes, 'BJıar': Kırtu, kut-
sal emanetkrin saklandığı bir
sandık. Acnğmızda renk pada-
masrybkarşâaşryorsunuz.
M.Bethe-SeJasse, 'Yalmzca
Biz*: RenJdendirikniş bir cift var.
Çoklu-etnik kişfleri sungeiiyor.
Haber Merkezi -Peter Gabri-
el müzığinin resim sergisi açıldı.
Anlaşılmaz bir cümle değil mi?
Peter Gabriel. 11 ressamdan
son albümü 'Us'ı dinledıkleri
zaman hissettiklennı tuvale yan-
sıtmalannı ıstedi. Gabriel'in ör-
gütlediği bu çalışma Londra'da
80 İngüiz galerisinin katıldığı
Art 93'te sergileniyor.
Gabnel, sanat bicimleri ara-
sındaki aynlığı yıkarak müzigi
sanat galerisine soktu.
Art 93'te Gabriel müzı-
ğinin resimlerini incele-
yenler bir yandan 'Us'
albümünü dinliyor.
Sergiyi gezenlere ku-
laklıklanyla resim
çizilirken esinlenen
parça dinletiliyor.
Sanat bicimleri, dil-
ler ve ulusal kimiikler
arasındaki duvarlan
yıkma düşüncesi, uzun
süredır Gabriel'in çalış-
malannın temel tema-
lanndan birisi. 1975'te
Genesisten aynldığm-
dan bu yana, WO-
MAD kültürler arası müzik fes-
tivalini düzenliyor ve dünyanın
dört bir yanından müzisyenleri
sahneye cıkarüyor. Bu durum
müzikte olduğu gibi sanatta da
geçerli. Albümü için ressamlar
ve heykeltraşlar ararken gözle-
rini İngiltere sımrlannın dışına
çevirmiş. Plaklannı Güney Af-
rika'da satmayı reddeden Gab-
riel. kültürel 'aparteid' olarak
tarumladığı aynma bir kez
dahakafa tutuyor.Gabriel,"Be-
yaz bir rock grubunun medya-
ya erişme şansı Çinli, Afrikah
ya da Endonezyalı bir gnıptan
daha fazla. Bu durum, bütün
sanat dünyası için geçerli. Do-
layısıyla öteki kültürlerin sa-
natçılan bir kenarda unutulu-
PeterGabriel
son albümü 'Us'u dinleyen 11
ressama hissettiklerini tuvale
yansıtmalannı istemiş. Gabriel'in
bugüne kadar yaptığı en kişisel
albüm bu. tlki kansı, ikincisi
Rosanna Arquette ile olmak
üzcre yaşadığı uzun süreli iki
ilişkiden sonra aynlışlannı
yansıtıyor.
yor. Bugün belki biraz gelişme
var, ama yine de Kuzey Ameri-
ka ve Avrupa odak noktasını
oluşturuyor. Bu engellerin ta-
mamen kaldınlması gerekiyor"
diyor. Gabriel aradıgı sanatçı-
lan bulmak için istedigi kadar
uzağa gjdememiş. Köİderi ne-
resi olursa olsun, birçoğu Avru-
pa'da yaşıyor.
Gabriel'in bugüne kadar
yaptığı bu en kişisel albüm, ilki
kana, ikincisi Rosanna Arqu-
ette ile olmak üzere yaşadığı
uzun süreli iki ilişkiden sonra
aynlışlannı yansıtıyor. Gabriel,
duygulannı bu albüme açık bir
biçimde yansıtüğını söylüyor.
Sanatçılardan çalışmalanm
kendi stillerini yansıtmalannı
değil, kendilerini
çalışmanın bir par-
çası gibi hissetmele-
rini istemiş.
Gabriel aşın
utangaç olmasına
karşın, duygulannı
gösteremediğini or-
taya koymakta çok
açık davranıyor.
Beş yıl süren bir te-
rapi programını ge-
çen yıl tamamladı,
ama hâlâ haftasonu
programlanna katıl-
mayı düşünüyor.
İzlemek istedigi
programlardan biri
kızgınlık üzerine. Gabriel.
"Çok büyük bir kızgınlık hisse-
diyorum, ama ifade edilmeyen
bir kızgınlık. Duygulan zayıf-
latma eğilimim var. Kavgam.
bu kutuyu parçalamak. Şu
anda en azından junu yapabi-
leceğimi biliyorum" diyor.
Bill Bidjocka, 'Bu Kurbağayı
Öp': Kurbağammbirsihirbaz
gibi olacağını düşünüyonm.
Rebecca Horn, 'Gizli Dünya':
Peter'ın geliştirdigi gizli dün-
ya hakkında bir öykü.
EDİPEMİLÖYMEN
LONDRA - Tamamen piya-
sa koşullanna göre çalışan bir
seks kliniği, isteyene bz, isteye-
ne erkek çocuk sahıbı olma fir-
satı verince. bir anda günün
tartışma konusu oluverdi. Tıb-
bi hiç bir nedene bağb olmaksı-
zın ve sağlık koşullan öyle
gerektirdiği için değil, sırf ana-
baba, öyle istıyorlar diye,
"London Gender Clinic"
(Londra Cinsiyet Kliniği) iste-
yeni kız, isteyeni erkek çocuk
sahibi yapacağını açıkladı. Bu
işlem için klinik 650 Sterlin
(yaklaşık 8.5 milyon Lıra) ta-
lep ediyor. Klinigin Çin göç-
meni yöneticisi, karşısında
hem "bebekleri için cinsiyet ıs-
marlayanlan". hem de dın
adamlannı. up ahlakı ile ılgıli
kurullan buldu. Baa tıp uz-
manlan da klinikte uygulan-
ması öngörülen yöntemi eleş-
tırdiler.
Her gece. televızyonda
güncel siyasal olaylan derinle-
mesine sorgulayan ağırbaşh
haber-yorum programı
"Nevvsnight" bile konuya eğil-
mek zorunda kaldı. Klinik
yöneticisi Dr Peter Liu, her is-
teyeni "istedigi cınsiyette" be-
bek sahibi yapmayacaklannda
ısrarb. "Bizim de ahlaki kural-
lanmız var" diyor. Ama ina-
nan yok. Dr Liu, çocuk sahibi
olmayan çiftlerin başvurama-
yacaklannı, ancak ikinci ço-
cuklannın karşı cinsten olma-
smı isteyenlere yardım edecek-
lerini söylüyor. Bir de, kahtsal
hastalıklann ikinci çocukta da
çıkmasını önlemek amaayla
böyle bır müdahalede buluna-
caklannı anlaüyor. Klinigin
benimsediği bu kurallara rag-
men, Dr Liu, kliniğine "ani bir
hücum olduğunu, telefonlan-
nın kilitlendiğini" de söyledi.
Dr Liu'yu eleşürenler arasında
din adamlan, "Cinsiyet sap-
tayarak kendisini Tann yerine
mi koyuyor" diye soruyor-
lar. Tüp bebek uzmanlan,
"Kullandığı yöntem, cinsiyet
saptamada yüzde yüz etkili de-
ğildir" diyorlar. Siyasetciler,
"Her isteyen, sadece istedigi
cinsiyette çocuk sahibi olmaya
kalkarsa, nüfus dengesi bozu-
lacakür" diye tahrnin yürütü-
yorlar. İngüiz Tabibler Birliği,
"Tıbbi nedenler dışında sırf
zevk içm cinsiyet saptanma-
malı" görüşünde. Tıpkı Tür-
kiye'deki gibi, İngiltere'de de
erkek çocuk "daha degerli" sa-
yıldığı için, kadın gruplan da
"kız çocuklar ikinci sınıf savılı-
yor" diyerek. uygulamaya kar-
şı. Dr Liu. kendisini eleştiren-
len yanıtlarken, erkek bebek
isteyenlenn yüzde 75-80, kız
bebek isteyenlenn yüzde 70
dolayında şanslan olduğunu
anlattı. •"Piyasa" sözcüğünü
kullanmaktan kaçındıgını belli
ederek, "Toplumda bu konu-
da talep vardır" demekle yetin-
di. Klinikte uygulanan yön-
temle, spermler, albüminlı bir
ortamdan geçiriliyor. Dişilik
özelliğini içeren X kromozomu
ıle erkekliği saptayan Y kro-
mozomunu taşıyan spermler
birbirinden aynlıyor. Çift,
hangi cinsiyeti tercih ediyorsa,
döllenme için o spermler kulla-
nılıyor.
MEMLEKETI'N
AU MENFAATı
ÎCftBl
I L E R L E M E ! . .