Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
30 OCAK1993 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 13
Festivale
hazırlık
• ANKARA(UBA) -Ankara
5.Uluslararası Film
Festivali'ne haarlanıyor.
Festivalde "canlandırma
sineması'run ünlüörnekleri
sunuiacak ve yanşma
düzenlenecek. 5-14 mart
günleri arasında
gerçekleştirilecek olan
îesıvale 12 ülkeden 45 film
başvurdu. Başvurular
arasında Türkmenistan.
f
îçre, İngiltere, Hollanda.
eç, Gürcistan, Litvanya
gıbi ülkeler bulunuyor.
Seyhan'da
kûltüp şenliği
•ADANA(Cumhuriyet)
, -Seyhan Belediyesi'nin
' gelenekselleştirdiği kültür
şenliği kapsamında
uluslararası düzeyde bir
fotoğrafyanşması
düzenlendi. 7-16mayıs
tarihleri arasındaki 'Seyhan
4.Kültür Şenliği
1
etkinükleri
arasında düzenlenen yanşma
siyah-beyaz ve saydam
dallannda yapıhcak ve
konu serbestolacak.
Merkea Belçika'da bulunan
Fl AP kuraHanna göre
düzenlenen yanşmada
i dereceye giren eserlere FIAP
,' madalyası ve para ödülü
verilecek. Yapıtlann 10
nisana kadar Seyhan
Uluslararası Fotoğraf
YanşmasıAFADPK322
Gar 61122 Adana adresine
gönderilmelerı gerekiyor.
pemKaraca
İzmip'de
'ÎZMİR(Cumhuriyet>-
. ..nakent Belediyesi'nin 1993
yıh etkinliklerinden ilki Cem
Karaca konserleriyle
gerçekleştirilecek. Cem
Karaca, Cahit Berkay ve
Uğur Dikmen'in bugün ve
yann vereceği konserlerin
biletleri 30 bin liradan
saübyor. Bugün saat 20.00 ve
yann saat 15.00'te İsmet
Inönü Sanat Merkezi'nde
yapılacak konserin biletleri
Ileri Kitapevi, Alsancak
Bravo, Sisley ve
Vakkorama'dan saun
alınabilir.
Anadolu
sergileri
IANKARA(ANKA>-
Türkiye Güzel Sanat Eseri
Sahipleri Meslek Birliği'nin
düzenlediği "Anadolu
Sergileri" Ankara, Nevşehir
ve Eskişehir'de gösterime
açılacak. Turgut Akan'ın
eserleri 2 şubatta Ankara
GESAM Kültür Sanat
Merkezi'nde, 12 şubatta
Nevşehir Devlet Güzel
SanatlarGaerisi'nde, 16
şubatta da GESAM
üyelerinin karma sergisi
Akbank Eskişehir Sanat
Galerisi'nde izlenebilir.
ppotesto
•Kültür Servisi - Başkarütğtnı
Ahmet Tüzün'ün yaptığı
1992 yıbndan beri faaliyet
gösteren Antalya Sanatçılar
Birliği 25. Söyleşi
Toplanüa'nın bugünkü
konuklan Necati Güngör ve
Barlas Özankça, Necati
Güngör 'Hikayemizin Son
20 Yıh', Barlas özankça da
Problemli İnsanlarve
Problemh' Uluslar
Dünyasında Edebiyatın
Anlanu' konulu konuşma
yapacakJar. Şimdiye kadar
17 sergi acan, güncel konular
hakkında toplantı
düzenleyen Antalya
Sanatçılar Biriiği yine aynı
gün Uğur Mumcu cinayetini
protesto yürüyüşüne
öncülük edecek.
'Yüısüı'
Kayseri'de
•KAYSERİ(AA) -Ankara
Ekin Tiyatrosu oyunculan
'Yüzsüz' adlı oyunlanru
Kayseri Büyükşehir Belediye
Tiyatro Salonu'nda
sahneliyor. Selçuk
Uluergüven yönettiği iki
perdelık komedi, 4 şubatta
izlenebilir.
TörkHalkMüziği
KOPOSU
•GAZİANTEP(AA)-
^aziantep Kültür
lüdürlüğü tarafından 'Türk
Halk Müziği Korosu'
kurmak için çalışmalara
başlandığı bildirildi. Türk
Halk Müziği'nin
yaygınlaştınlması ve mevcut
potansiyelin en iyi şekilde
Jeğerlendirilmesini
ağlamak için koro kurmaya
lcararverdiklerin söyleyen
Kültür Müdürü Bekir Taş
Büimsel müzik eğitimi
rermek ve yeni sesler
tazandırmak amacıyla
Gaziantep Üniversitesi ile
ışbirligine girdik. Güçlü bir
Halk Müziği Korosu
sluşturacağız.' dedi.
Mumcu, Türkiye'deki sanatm modernizmden post-modernizme geçişine yön vermişti
Baş sanatçı olarak tarihegeçmeli• Uğur Mumcu'nun her gün yazdığı yazılar, bu sayfada Türk
halkına ve dünyaya seslenen bütün sanatçılar ve sanat yazar-
lan için bir çağdaş uygarlık düzlemi ve alanı yaratıyordu.
Atatürk devrimlerinin ve demokrasinin yılmaz savunucusu
Uğur Mumcu, bu açıdan, Türldye'deki sanat olgusu içinde
çok önemli bir aydındı.
BERAL MADRA
Cumhurivet gazetesinin bu sayfalan,
Türki\e'deki sanatçılara, sanat ve kültür
etkiıdiklerine, eleştirel düşünceye
aynlmıştır, çünkü bu gazetede Türkiye'-
nin sanat ve kültür kimliğinin kalesini
oluşturan ve ona bekçilik eden baş > azar-
lar ve köşe vazarları \ardır.
L ğur Mumcu'nun her gün yazdığı yazı-
lar. bu sayfada Türk halkma ve dünyaya
seslenen bütün sanatçılar ve sanat yazar-
lan için bir çağdaş uygarlık düzlemi ve
alanı yaratıyordu. Bu yazılar, sanat üreti-
minin nasü bir ortamda gerçekleşebilece-
ğini, sanatçılarm nasıl bir ortamda etkin-
lik göstererek düny aya seslenebUecekleri-
ni tanımlıvordu.
20. yüzytlın ikinci yansındasiyaset-
ekonomi-bÖim ve teknik yanında, bu ol-
gulan vorumlayan, eleştiren, \arancı dü-
şünceye dönüştüren sanat olgusu. ülke
kimliklerinin altyaptsını nasıl oluştunı-
yor?
Tophıma, dünyaya egemen olan siya-
serJerın, ekonomik modeuerin üstüne ÇH
karak bir değerlendirme ve yorumlama
gücü vermeyi ve yol göstermeyi işle> edin-
miş, yaşamlannı ülkesinin cağdasjaşması
için bir "yatırım" olarak ortaya koymuş
hireylerin yürekliliği »e özverisiyle oluştu-
ruyör!
Siyasal, ekonomik, toplumsal. ekono-
mik özgürtüğe ve bağunsızlığa sahip bir
ortamda düşünce akımlan yaratma, yay-
ma >e gdeceği belirleme gücü olan, geliş-
me >e ilerleme isteği olan insanların çalı-
şmasıyla oluştumyor!
Uğur Mumcu, sanat olgusu için bu alt-
yapıyı otuşturan aydınlann önde geleniy-
di. Bu ülkede modern sanat ve modermzm
gündeme geldiğiııde, Türkiye içinde bu-
lunduğu kültür kimliği değişinıi dolayısıy-
la buna hazırdı. Atatürk devrimieri mo-
dern sanatm ve modernizmin Türkiye'-
deki vaıiığının hazırla> ICRI ve savunucusu
olmuştur. Modernizmin toplumudaha iyi-
ve ve daha ileriye götürme kavramı ile
Atatürk devrimieri bir uyum oiuştunnuş-
tur.Türkiye'de modernizm batılılaşma ve
uluslararasılaşma proramlannın bir par-
çası oünuş, sar.atçı bu program içinde üre-
time yönlendirilmiş, modernizmin öncü ve
devrimci özelliğiyle Atatürkçü sanat ve
kültür politikası eşgüdüm içinde getişmiş-
tir. Atatürk devrimlerinin ve demokrasi-
nin yılmaz savunucusu L ğur Mumcu, bu
açıdan, Türkiye'deki sanat olgusu içinde
çok önemli bir aydındı.
80'li yıllarda. geleneksel külhjrterin,
yerel kültürlerin. kitle kültürlerinin
varuğını ve konınmasını ongören. Avnıpa
ve ABD dışındaki bütün ölkelerin sanat ve
kültür olgularını gündeme getiren ve küre-
sel sanat olgusunu yaratan post-moder-
nizm de gücünü, yeni sjy asal, ekonomik ve
toplumsal çözümleri arayan, gösteren ve
ülke kimliklerini yozlaştırmaya, yok et-
meye, ülkeler arasındaki sanat ve kültür
ilişkilerini bozmaya yönelik karanlık >e
gerici düşünceye, kör inanca karşı çtkan
düny a aydınlarından aldı ve alıyor. Uğur
Mumcu, bu dünya aydınlarından birisıy-
di. Uğur Mumcu. bütün olgulan sorgula-
yan, irdeleyen ve kültür kimliğimizi yoz-
laştıran siyasal-ekonomik-toplumsal bu-
nalımların, 15 yıldır her gün haritasuıı çı-
karan ve bıkmadan pusulanın yönünü dü-
zelten bir aydın olarak, Türkiye'deki sa-
natm modemizmden post-modernizme
geçiş aşamasında, sanatçdara yön veren
bir BAŞ-SANATÇI'ydı.
Uğur Mumcu. 1975'ten bu yana Cum-
huriyet gazetesindeki yazılanyla, kitap-
lanyla ve örnek kişiliğiyle, sanatm ve kül-
türün özgür \e bağunsız bir ortamda geliş-
mesini. sanatçılann etrensel sanat içinde
yer almalannı sağlayan BAŞ-SANATÇ1
olarak da Türkiye'nin 20. yüzyıl sanat ve
kültür tarihine geçmelidir. Bütün sanact-
lar ve sanat kurumlan L ğur Mumcu'ya
bu ünvanı vermek üzere birleşmelidir.
'Külkedisi'müzikali
îyiniyetve
hoşgörü
Kültür Servisi - 1991- 92.Ti-
yatro sezonunda îstanbul Üni-
versite Devlet Konservatuan
çıkjşlı genç tiyatroculann kur-
duğu "Oyuncular" topluluğu,
92-93 sezonunu "Külkedisi"
adb çocuk müzikaliyle açtı.
Oyun, her cumartesi günü
saat 12.00'de Beyoğiu Karaca
Tiyatro'da sahneleniyor.
"Külkedisi"ni özgün masa-
lından oyunlaştınp yöneten Çi-
men Turunçoğlu Baturaip.
Oyunun dekor ve kostümleri
Naz Erayda'ya ait. Müzik yö-
netmenliğini ise Ayşe Sezerman
üstlenmiş. Oyunda başbca rol-
leri îstanbul Üniversitesi Devlet
Konservatuvan Tıyatro-Şan Bö-
lümü öğrenci ve mezunlanndan
oluşan Selma Köksal, Gülsüm
Şpydan, Şebnem Köstem, Esra
Özbir. Efe Kışlalı, Kaan Esten,
Nejat Kanter ve Çimen Turun-
çoğlu paylaşıyor.
CSO'nun geçen haftaki konserlerinin solisti ünlü viyolonsel virtüozu Julian Llyod Webber 'di
Çellomla aramdaki ilişki evlilik gibi
NURAN BAYER
Cumhurbaşkanlığı Senfoni
Orkestrası geçtiğimiz hafta
ünlü bir sanatçıyı sessiz sedasız
ağrJadı ; "Evita", "Cats"
"Phanton of theOpera-Opera-
daki Hayalet" gibi sevilen mü-
zikallere imzasmı atan popüler
bir ismin, Andrew Uoyd Web-
ber'in en az onun kadar başanlı
ama medyanın onun kadar ilgi-
lenmediği kardeşi ünlü viyolon-
sel virtüozu Julian Uoyd Web-
ber'di bu...
Abisinden üç yaş küçük olan
Julian'ı Türk dinleyicisi daha
önce tanıma olanağı bula-
mamıştı. Köıfez Savaşı'nın ol-
duğu yılki îstanbul Festivali'ne
savaş nedeniyle gelemeyen sa-
natçı bunun kendisinde bü>oik
bir hayalkınklığı yarattığını be-
lirtirken, poliükanın sanatı et-
kilemesinden de hayli yakındı.'
25'den fazla eserin ilk kaydını
gerçekleştiren Julian Lloyd
NVebber için ünlü besteci Rodri-
go da bir viyolonsel konçertosu
yazmış. Müzikallerin "alün ço-
cuğu" olarak nitelendirilen kar-
deşi Andrevv Lloyd VVebber'in
onun için yazdığı eserin başlığı
ise "Variatons - ÇeşMemeter"...
1979 yılında yaalan bu eser
başlangıçta "Çello ve Rock
Topluluğu" için yapılıp sonra
Türk sanatı
etkinlikle tanıtılıyor
Parîs'te
Turidye'den
Görüntüfar'
MEHMET BASUTÇU
Paris'in batısında bulunan
yakın banliyö merkezi Argen-
teuıl'de, beş hafta boyunca Türk
sanatmın değişik yanlannı tanı-
tacak olan bir dizi etkinlik baş-
ladı. Argenteuıl Belediyesi'nin
kültürel hizmetleri arasında yer
alan, "'Türkiye'den Görüntüler"
(Images De Turquıe) adlı bu ge-
niş programda. 27 şubat tarihine
dek sürecek Türk müziği. edebi-
yatı, fotoğrafı, sineması, gelenek-
sel danslan ve çocuk tiyatrosu ta-
nıtılacak.
Ara Güler'in yaklaşık kırk si-
yah-beyaz fotoğrafının yer aldığı
sergiyle başlayan bu kapsamlı
gösteri programında. aynca
"Kürdistan'dan görüntüler" adlı
başka bir serginin de bulunması
Paris'teki resmi Türk çevrelerin-
de rahatsızhk yarattı. Argente-
uıl'deki etkinliklerin gerçekleş-
mesıne yardıma olan bazı dernek
ve kişilerin, Paris konsolosluğu-
muzun yüksek düzey yetkıüleri
tarafından uyanldıklannı öğren-
dik. Başkanı Fransız Komünist
Partisi üyesi olan Argenteuıl bele-
diyesine bağlı Kültür Servisi'nin
Türkiye ile ilgili eıkinlikleri ha-
zırlamasına yardıma olan ku-
ruluşlar arasında Paris Kürt Ens-
titüsü'nün de bulunduğu dikkati
çekjyor.
Kürtlenn yaşadtklan bölgeler-
deki günlük yaşamı gösteren yir-
mi fotoğraftan oluşan sergiye
gösterilen bu tepkiden üzüntü
duyan Kültür Servisi yetkilileri,
'"Biz Kürdistan'ı bir devlet olarak
değil, Türkiye'nin bir bölgesi ola-
rak algılıyoruz; devlet olarak de-
ğil, Türkiye'nin bir bölgesi olarak
algılıyoruz ; aynhkçı bir politika-
ya atet olmak istemeyiz"dediler.
"Türkiye'den Görüntüler"
programının tanıtıa kitapcığın-
daki önsözde şu satırlar yer alı-
yor:
"...Türk kültürünün farklılı-
ğının, özgünlüğünün, hatta Er-
meni ve Kürt özellikleri ara-
cılığıyla, çok değişik öğelerden
oluşan çok katmanb yapısının
anlaşılmasına yardımcı olmak ıs-
tiyoruz. Geçen yıl Japonya öme-
ğinde olduğu gibi, amacımız şu
yaklaşımın alünı çizmektir : Dış
görünümlerin, önyargılann, art-
niyetlerin gerisindeki "başka in-
sanı* anlayabilmenin tek yolu,
onu tanıyabilmek için çaba gös-
termekten gecer."
senfonik orkestra ıçın uyar-
lanmış. Paganini'nın ünlü bir
teması üzerine yazılan bu çeşit-
lemeyi Julian "'çok iyi bir par-
ça" olarak niteliyor.
- Çello için yazılan bir eserin
size göre bazı özellikleri olmalı
mı? Çağdaş bir beste düşünür-
ken mekjdisi olan bir eser mi
düşünürmüsümiz yoksa "yeni
müzik" türünde bir eser mi?
Çello. çok şeyler yapma ka-
pasitesine sahip bir enstrüman,
çok değişik stıllerde çalma ola-
nağınız var. Ben kendimi "ro-
mantik' bir yorumcu olarak
gördüğüm halde çelloda çok
şeyyapabilirim.
Çello için bir çok beste
yapıldı çağımızda : Örneğin
Şostakoviç çok iyi iki eser
yazdı. sonra yakınlarda Lutos-
• lawski'nin ki var; onun bestesi-
nin çok melodik olduğunu söy-
leyemeyiz ama yine de oldu.
Eğer bir besteciye çello için bes-
te yapmalannı söylersem, ne
yapacaklan bence onlara bağlı
olmalı.
Bestecilere her zaman şunu
söylcrim : Teknik konulan çok
fazla düşünmeyin çünkü çello-
da. yazabilecekleri hernen her-
şeyi çalmanın bir yolu var. Ben
kendi adıma. herhalde 'melodi'
yazabilen bir besteci arardım.
Çünküçello çok lirik bir enstrü-
man ve bu lirizmi onun gücü.
J.L.NVebber oldukça müzikal
bir ortamda yetişmiş. Annesi ve
babası da müzisyen. Annesi
küçük çocuklara piyano dersi
l ıttie ve Andrevv'un söz yazan
Yinı Rke da onlarla birlikte
olur. Julian'a zaman zaman
abisinden daha popüler birşey-
ler yapmayı düşünüp düşünme-
ilgili değil. Bu açıdan rekabet
etmeye çalışmak bile gereksiz.
Ben yaptığım işten çok hoşnu-
tum, işime aşığım, seyahati se-
viyorum uçaklan seviyorurn. Bu
Julian Lloyd YVebber'in enstrüramıyla ara^mdaki olağanüstü ilişki konserinde de göziemleni-
yor. VVebber, konserde çaldığı Dvorak konçertoyla, Andrew Lloyd VV'ebber'in bir A>rupa pro-
düksiyonu müzikaliyle Baskentli izleyicilerden ötivük ilgi gördü. (Faruk ALTINTAŞ)
verirken, babası da org çalıp diğini sorduk :
beste vapıyormuş „ .. , "Benım için daha-popüler
Daha sonra abisinin besle birşey yapmak istememin tek
nedeni daha fazla para kazan-
mak için olabilirdi. Biliyorum
çalışmalan ve piyano çalması
eklenmiş buna.
Birara konser piyanisti John ki. medya klasik müzikle fazla
beni endişelendiren bir konu
aLgll.
- Peki, son yıllarda klasik mü-
zik dünyasındaki değişimi nasıl
karsılıyorsunuz? Pop müzik en-
düstrisinin yöntemlerini kullan-
ması sizce doğal mı?
Çok ilginç bir soru. Klasik
müziğin günümüzde reklamı-
nın yapıldığını düşünüyorum
ve bunu zamanımızın bir gös-
tergesi olarak görüyorum.
Dünyamızda, değişik, farklı
şeyler yapmak isteyen o kadar
çok insan var ki. Bu nedenle
medyada yer edinmek için müt-
hiş bir baskı var. Bircok ülkede
olduğu gibi İngjltere'de de göz-
lediğim, eskiden konser eleştiri-
leri yazan gazetelerden çoğu-
nun arük buna yer vermemtsi.
Bu çok kötü bir durum. Bu ne-
denle. klasik müzik sanatçı-
lannın bir "pop star" gibi rek-
lamının yapılması bu umutsuz-
luktan kaynaklaruyor.
Bir müzisyen ancak ola-
ğandışı bir şey yaparsa - mesela
saçı uzun olursa. küpe takarsa
ya da son moda giysiîer giyerse-
ancak basın ilgi gösteriyor. Siz
bir Dvorak Konçerto çaldığnıı-
zda ^gilenmiyorlar, çünkü bu
çok normal birşey. Bu tanıtma
işi biraz umutsuzca bir tepki,
müzik için iyi olduğunu düşün-
müyorum ama bu içinde bulun-
duğumuz çagın sorunu: O ka-
dar çok müzisyen var ki o ka-
dar çok kişi aynı şeyi yapmaya
çahşıyor ki...Ama özeİlikle mü-
zisyenler hakkında uydurulan
öyküler, müzik yapma zevkini
ve müziğın büyüklüğünü ucuz-
latıyor, basitleştiriyor. Bu ken-
di kendini yiyen bir döngü, ne-
reye kadar gidebilir? "
Bir kaç yıl önce Türk basını-
na kadar yansıyan Lloyd NVeb-
ber ile ilgili" Kansına nafaka
ödeyebilmek için çellosunu
sattı" başlığıyla verilen haberin,
bugün sanatçının ağzından ne
kadar yanlış olduğunu öğreni-
yoruz. Guarneri marka olan ve
sattığı viyolonselini o zaman da
kullanmayan sanatçı şimdi kul-
landığı Stradivari'yi çalıyormuş
yine. Onun için vazgeçilmez
olan enstrümanla iüşkisini ise
şöyle açıklıyor
"Olağanüsıü bir ilişki bu...
Sürekli ayru çelloyla seyahat
ediyorsunuz. evde sürekli onla
çalışıyorsunuz, konserlerinizi
onla veriyorsunuz, çok kişisel
anlanruzı paylaşıyorsunuz sah-
nede...
Birçok bakımdan ona güve-
niyorsunuz, çünkü benim baş-
ka çellom yok. Aniden bir baş-
ka çelloyla konser verecek ol-
sam, benim için çok zorolurdu.
Bununla o kadar yakınım ki
ona birşey olursa neler hissede-
ceğimi düşünmek'bîle fs^rfliyo-
rum. O nedenle çelloma çok
dikkatle ve özenle bakıyorum.
İnanın bu bir evlilik kadar
yakın bir ilişki. Bu birgerçek..."
Genel Sekreterimiz
SUAT SKZAİ GtİRÜ
(1954-)
Birarkadaşımız,
birdemokrat
Insan sevgisini bilen, insanlığın
mutluluğuna yaşamını adayan
bir dava arkadaşımızı
elim bir trafık kazasınck kaybettik.
Arusını yaşatacağız.
TMMOB Makina Mühendisleri Odası îstanbul Şubesi
30Ocak 1993 Cumartesi günü saat 14.00'te TMMOB binası önünde, 31 Ocak 1993 Pazar günü saat 11.00'de Makina
Mühendisleri Odası îstanbul Şubesi önünde tören yapdacakur. Cenazesi Tophane Karabaş Camisi'ndeki öğle
namazmdan sonra Karacaahmet MezarbğYna defnedileoektir.
însan olmanın tüm erdemleri
üzerine yılmadan savaşım
veren bir güzel insanı,
Sevgili
UĞUR
MUMCTPyu
yitirmenin hüznü içindeyiz.
Acımız sonsuz,
öfkemiz büyük.
"Uçurumlarda açan kır
çiçeklerinin yanına
yazdık adını"
EÜ. FEN FAKÜLTESİ
KtMY\ BÖLÜMÜTNDEN
ÖGRETİM ELdEMAJNLARI
Aklı güzel, beyni güzel, Büyük
UĞUR
Sevgili dost, gözlerimizde yaş,
gönlümüzde laiklik ve demokrasi ile seni
yolcu ettik.
Atatürk'e ve onun ideallerine bağb
ülkene ve milletine tüm yaşamınca
yaptığm hizmetin gücünü ve
büyüklüğünü bir görseydin milyon kere
mutlu olurdun. Sana minnettarız, huzur
içinde uyu.
AVUKAT ERGUN ZOGA
Demokrasi mücadelesi içinde ön saflarda bulunmuş
olan değerli insan, iyi gazeteci
UĞUR MUMClPyu
katledenleri şiddetle kınıyor,
eşinin ve çocuklarının acılannı paylaşıyor,
yetkililerden, sorumlulann bulunmasını istiyoruz.
MARMARA ÜNtVEKStTESl
ULUSLARARASI ÜJŞKİLER BÖLUMÜ
ÖĞRETtM ÜYELERİ,
VARDIMOLARI ve ÇALIŞAıNLARI
43.Uluslarası Berlin Film Festivali
11-22 şubatta gerçekleştirilecek
Bu yılın konusu
ırkçüık, cinsellik
• Woody Allen'ın yenifilmi'Kocalar ve Kanlar'
filminin katılacağı 'Panorama' bölûnıünde Sinan
Çetin'in 'Berlin in Berlin' filminin de gösterilmesi
bekleniyor.
GtTVER YÜREKLtK
BERLÜN- Uluslararası Berlin Film Festivali'ne katılacak film-
lerle ilgili ilk açıklama yapıldı ve Woody Allen'ın "'Husbands and
Wives-Evli Erkeklerve Evli Kadmlar" adlı yeni filminin "Panoro-
ma" bölümünde gösterileceği bildirildi. "Panoroma"da genellik-
le, dünya prömiyeri olacak ya da geldiği ülke dışında ilk kez Ber-
lin Festivali'nde gösterilecek yanşma dışı filmlere yer veriliyor.
Önümüzdeki 11-22 şubat tarihleri arasında bu yıl 43. kez düzen-
lenen Uluslararası Berlin Festivali'nde, Sinan Çetin'in "Berlin in
Berlin" adlı filminin de gösterilmesi bekleniyor. Sinan Çetin ga-
zetemize yaptığı açıklamada. fılmini festival yönetmeni Moritz
de Hadeln'e teslim etiğini, ancak kendisine herhangi bir bilgi ve-
nlmediğini sö>ledi. Sinan Çetin büyük bir bölümünü Berlin'de
çektiği filminde bir Türk'ü öldüren bir Alman'ı ve evipe sığındığı
Türk ailesini anlatıyor. Filmde Hülya Avşar ile Cem Özer başrol-
leri paylaşırken, Zafer Ergin, Aliye Rona ve Eşref Kolçak diğer
önemli rolleri oynuyorlar.
Festivalin "Panoroma" bölümü, bu yıl ırkçılık ve cinsellik gibi
iki ana konuya aynldı: Bu bölümde Jahr Derek'in "VVittgenste-
in". Stephan Frears'in Dustin Hoffman ileçevirdiği "Normal Bir
Kahraman", Marshall Herkovitz'in "Jack the Bear" filmleri de
gösterilecek. "Jack the Bear"de oynayan Danny De Vito, yönet-
menliğini yaptığı ve başrollerden binni paylaştığı "Hoffa" adı fil-
miyle festivalin yanşma bölümünde de izlenecek.
Fransa ise "Panoroma"da, Edouard Molinaros'un yönettiği,
Claude Brasseur ile Claude Rich'in oynadıklan "Le Souper" ile
temsil edilecek.
'Kızkulesi Şiir Cumhuriyeti'
Kızkulesi ile ilgili tüm
belgeler kitaplaşıyor
İSTANBUL(AA) - îstanbul ve Üsküdar'ın simgesi Kızkulesi,
onanlarak Türk kültürüne ve turizmine yeniden kazandınlmayı bek-
lerken, bir yandan da değişik sürprizlerle karşılaşıyor. Anahtar Ya-
vınlan tarafından yaklaşık bir ay sonra piyasaya cıkanlacak olan ve
"Kızkulesi Şiir Cumhuriyeti" adını taşıyan kitap da bunlardan biri.
Anahtar Kitaplar Yayınevi yönetmeni ve kitabı hazırlayanlardan
Safa Fersal, yayınevinin Îstanbul Yıh çerçevesinde bir kuleler-köprü-
ler dizisi başİattığını ifade ederek, bşair Sunay Akm ile kitabtn hazı-.
rlanması için uzun süreden beri çahştıklannı söyledi.
Kitabın adının 9 mayıs 1992 yılında bir grup şair tarafından Kı-
zkulesi'ne "Şiir Cumhuriyeti" adi verilmesinden doğduğunu belirten
Fersal, "Kulenin kalıcı bir simge olmasını sağlayacak mimari, edebi
ve görsel tasanmlar kitapta sunulmaktadır. Aynca Kızkulesi ile ilgili
şiirler, çizgi romanlar, anılar, belgeler de kitapta yer alacaktır" dedi.
Ote yandan kitap çalışmalan için okurlardan da yardım isteyen Fer-
sal, Kızkulesi ile ilgili gerek belgesel, gerekse görsel katkılarda bulu-
nabilecek okurlann en kısa zamanda kendilerine başvurmalannı iste-
di. Fersal, aynca kitapta yer alan desenlerin Semih Poroy, çizgi ro-.
manlann Kutsi Akıllı tarafından çizildiğini, şiir dergilerinin ve şairie-
rin de katkılan bulunduğunu söyledi.