27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
228 OCAK1993 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Anayasa Mahkemesi'nde kapatılması içindava açılan HEP, savunmasını hazırladı: Gerekçe, Küıt sözcüğünde gîzli• TCK'nın 125. maddesine muhalefet ettiği gerekçesiyle kapatılması için dava açılan HEPİiler, konuşmalarda, "sadece Kürt ve Kürt halkı deyimleri kullanıldığı için bu davanın açıldığını" öne sürdüler. "ç Politika Servisi- Anayasa Mahkemesfnde 'kapattlma" davası görülen HEP. verdiğı yazılı savunmada. parti tüzüğü ve programının dava konusu olmadığını belirterek. "Tüm suçlamalann yapılan konuş- malardan kaynaklandığını" be- lirtti. Haklannda dava açılan HEP'liler, konuşmalarda da suç unsuru bulunmadığmı ifade ederek, "sadece Kürt ve Kürt halkı deyimleri kullanıldığı için bu davanın açıldığmı" öne sür- düler. HEP hakkında Anayasa Mahkemesi'nde, 1991 haziran ve 1992 aralık ayında. Ankara'- da yapılan olağan ve olağanüs- tü kongrelerinde, bölücülük propagandası yapıldığı ve TCK'nın 125. maddesine mu- halefet edıldiği gerekçesiyle, partinin kapatılması istemiyle dava açılmıştı. Dava nedeniyle, Anavasa Mahkemesi'neverilen ve Avukat Murat Bozlak.Faik Candan imzalanru taşıyan yazı- lı savunmada; Siyasi Partiler Yasası'nın, Anayasa'ya aykın olduğu istemlerinin, Anayasa'- nın 15. maddesi nedeniyle ka- bul edilmediği belirtildi. Savun- mada, geçicı 15. maddenin "ge- çici' bir madde olduğu ve bu maddenin 6 Arahk 1983 tari- hinde TBMM Başkanhk Di- vanj'nın oluşmasıyla ortadan kalküğı öne sürülerek özetle şöyle denıldi: "Geçici bir maddeye sürekli- lik kazandırmak, hukuk devleti nitelığiyle bağdaşmaz. Geçici maddeler, olağanüstü bir dö- nemden, olağan bir döneme ge- çişi sağlamayı amaçlar. Ola- ğanüstü dönemin, yasama iş- lemlerine sürekli dokunulmaz- lık tanımak, olağan dönemlerin hiç gelmemesini, olağanüstü dönemlerin sürekliligini bera- berinde getirir. Diğer taraftan, geçici 15. maddenin kaldınlma- sı için bizzat hükümet tarafın- dan başlaülmış ve kamuoyuna yansıtılmış bir çalışma mevcut- tur. Kaldınlması an meselesi olan ve anayasaya aykın olan 15. maddenin uygulanmaması gerekir." Toplam 18 konuşmanın da- va konusu yapıldığı belirtilen savunmada, "Parti tüzüğü ve programı dava konusu degildir. Partinin yetkili kuruUannın herhangi bir karan da dava ko- nusu edilmemiştir. Bu dava parti genel başkanlan, genel başkanvekili ve genel sekreter- lerin konuşma ve demeçlerine dayanılarak açılmıştır" denildı. Savunmada, konuşmacılann birlik ve beraberlik fıkrini özel- likle işledikleri ifade edilerek şu göriişe yer verildi: "Cumhuriyet Başsavcıhğı, iddianame ve esas hakkındaki mütalaasında. Kürt sözcüğü- nün geçtiğı her satır ve cümle- nin altını çizerek vurgulama japmıştır. Iddianamede esas hakkındaki mütalaada "Kürt- Kürt halkı' sözcükleri, bölücü- lükle, ülkeyı bölmekle eş an- lamda görülmüştür. Parti aley- hindeki tüm suçlamalann te- melini de bu iki sözcük "Kürt- Kürt halkı' sözcüklen oluştur- maktadır. Suçlama budur." Savunmada. iddıanamenin mantığının 70 >illıkresmiideo- lojinin yansıması olduğu vur- gulanarak, dava nedeni olan kongrelerde parti yetkilileri dı- şmda yapılan konuşmaiardan, kendilerinin sorumlu tutulama- yacağı belirtildi. Savunmada, aynca "Mahke- menizin, siyasi partilerin ka- patılmasımn demokraükleşme sürecini uzatmaktan başka bir işe yaramadığı gerçeğinin gözö- nünde tutarak, özellikle huku- kun genel ilkelerine, demokra- sinin evrensel kurallanna ve Türkiye'nin imzaladığı ulusla- rarası sözleşmelere dayanarak hukuki mesnetten yoksun işbu davayı reddedeceğı ınancında- yız" dedi. Sezgin, faili meçhul cinayetleri soran HEP Milletvekili Sakık'ı bölücülükle suçladı Meclis'te Sakık-Se^iıı• İçişleri Bakanıİsmet Sezgin, Türkiye Büyük Millet Meclis'inde faili meçhul cinayetlerin neden aydınlatılmadığını soran Sakık'a, "Önce bölücü olmadığını kanıtlasın" yanıtını verdi. 'Vedat Aydın'ı, Musa Anter'i, İzzet Kezer'i ve Gaziantep'te ağabeyimi kimler öldürdü?' diye soran Sırn Sakık'tan sonra kürseye gelen içişleri Bakanı Sezgin, "Bu arkadaşımız önce PKK ile ilişkisi bulunmadığını söylesin. HEP miletvekileri önce yakınlannı dağdan indirsinler"dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- İçişleri Ba- kanı İsmet Sezgin TBMMde yaptığı konuşma- da, faili meçhul cinayetlenn neden aydınlatıl- mak istenmediğini soran HEP Muş Milletvekili Sım Sakık'a verdiği yanıtta, "Sırn Sakık bizi bölücü olarak nitelemesın. Önce bu kürsüye çık- sın. kendisinin bölücü olmadığını. PKK ile iliş- kisi bulunmadığını söylesin. Bu arkadaşlanmız- dan bazılan. önce yakınlannı dağdan indirsin- ler" dedi. ! İçişleri Bakanı İsmet Sezgin HEP Muş Milletvekilı Sım Sakık. TBMM Ge- nel Kurulu'nda yapuğı gündem dışı konuşma- da. hükümetin Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde meydana gelen olaylar üzenne ka- rarlıhkla gidemedığini öne sürdü. Başbakan Sü- leyman Demirel'in faili meçhul 3 cinayet kaldığı- nı söylemesıne karşın. Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde bu rakamın 400 civannda olduğunu öne süren Sakık, "Vedat Aydm'ı, Musa Anter'i, İzzet Kezer'i, Gazıantep'te ağabeyimi kımler öl- dürdü?" dedi. Sakık. faili meçhul cinayetlerin neden aydınlatılmak istenmediğinin açıklanma- sını istedi. İçişleri Bakanı İsmet Sezgin, Sakık'ın konuşma- sına verdiği yanıtta. hükümetin faili meçhul ci- nayetlerin bir bölümünün çözümünde başanlı olamadığını söyledi. Sezgin. "Bunun nedenini benim kadar Sım Sakık da biliyor. Başbakan "Üçü dışında cinayetler çözüldü', sözünü Gü- neydoğu dışında büyük şehirlerde meydana ge- len olaylar için söylûyor" diye konuştu. Güneydoğu'daki faili meçhul cinayetlerden sonra ne görgü tanıklannm ne de maktül yakın- lannın güvenlik güçlerine bilgj verdiğini, buna rağmen güvenlik güçlerinin gecesini gündüzüne katarak failleri tespit etmeye çalıştığını belirtti. Faili meçhul cinayetlerin araştınlması sonucu, bu cinayetlerin bir çoğunun PKK ile Hizbullah arasında çıkan kavgadan, iç çekişmeden veya et- ki tepki olayından kaynaklandığını öne sürdü. HEP milletvekillerinın Türkiye'de olduğu gibi Avrupa'da yayınlanan gazetelere, Türkiye Cumhuriyeti aleyhine demeçler verdiklenni bil- diren Sezgin. şunlan söyledi: "Bu olaylann çözumünde herkesten yardım beklıyoruz. Sım Sakık bizi bölücü olarak nitele- mesin. önce bu kürsüye çıksın kendisinin bölücü olmadığını. PKK ile ilişkisinin bulunmadığını söylesin. Bu arkadaşlanmızdan bazılan, önce yakınlannı dağdan indirsinler. Biz. devletin tek- liğine. ülkenin bütünlüğüne karşı mücadele edenlere karşı mücadele edıyoruz." Sevgili UĞUR MUMCU'yu yitirdik. Laikliğe, özgür uluslara, hukuk devletine, r . . , insan haklanna karşı olanlar! ,,h&$ç$» dempkrasi ajeşini binlerce Mumcu olarak yüreklerimizde ve bilincimizde kuşaktan kuşağa taşımaya devam edeceğiz!.. İnatla... Onurla... Sevgiyle... Sizlerin çağdışı kalmış beyinlerinizi aydmlık yarınlara gömene dek!... ANKARAU TLRİZM ÇALJŞANLARI Nazım Bilgin. Murat Yavuz, Hüseyin İzgin, Halil Özdemir. MUslUm Ateş, Ülkü Şahin, Turan Çiftçi. Yasemin Ünal, Zeynep Gürel, Ekrem Odabaş. Ayla Yayla. Ferhat Erçeri, İdris Özenç, Şenol Çepni, Atila Ayten, . Seyfettin Baş, Aziz Yurt, Bektaç Cevher, Süleyman Doğan, Ali Rıza Çorbacı. BAŞSAĞLIĞI Demokrasi, laiklik ve insan haklarının yiğit savunucusu hukukçu-gazeteci-yazar UĞUR MUMCU'yu alçakça bir saldırı sonucu yitirmenin aası içindeyiz. Ulusurnuzun başı sağolsun. ANKARA ÜNtVERSÎTESt ZİRAAT FAKÜLTESİ ÖĞRETtM ÜYELERİ Numan Akman. Suat Akaoy, Mıutafa Arlı. Mükerrem Anlan. Sevinç Asal. Ytteel Açkın, Dogan Ata>, Fikri Aydın, Fırat Cengiz, Ha>ran Çelem, Sedat Dönmeı. Havrettin Ekiz. Aziz Eltfi, Ajhan EIiçin, Ahmel Eraç, Selahanin EraJıtan. Recaj Ercan. Doğan Erdogan. Mehmet Ertufrnl. Didar Eaer, Çetin Fıratlı. Bahri C«kçeba>. Turan Güne«. Oktay Gttrkao, Özdemir Hancıo^ln. Koray Haktanır. Ferhan Hatipoğla, Mahanuner Kayıhan, Rahmi Keskin, Neşet Kılınçer. Gülten Köksal, tlhami Kölual. Ekrem Kttn, Ziya G. Mülayim. Rıfat Okuyan, Aydın Öneş, Haıım Özkaya, Yaksel Oıtan. Halün Pen-in. Selçnk Seçer. Emel Sezgin. Cemal Taluğ. Haaan Tatbdil. M. Ali Tokföz, Ayhan Tufan. Neıihe Tnnail, Tumer Uraz, Meün Yeldan, >nrettin Yüdırak. BAŞSAĞUĞI Atatürk ilke ve devrimlerinin yılmaz savunucusu, Türk basınının erdemli temsilcisi, eşsiz insan, gazeteci-yazar UĞUR MUMClPnun alçakça öldürülmesini kınıyoruz. Türk ulusuna ve ailesine başsağlığı dileriz. ŞÜKRÜ BARUTÇU MEHMET KESKİN EROL BARUTÇU Beynini, yüreğini ve kalemini, demokrasinin tüm kurul ve kuralları ile yaşama geçirilmesi savaşına adamış, laikliğe karşı akımların ülkemiz için oluşturduğu tehlikenin önemini ve büyüklüğünü ısrarla ve cesaretle vurgulamaktan şaşmamış, hukukçu ye UĞUR MUMCU'nun haince katledilmesini nefretle kınıyoruz. SAYIŞTAY MENSUPLARI Atatürkçü düşüncenın, cumhuriyetin, demokrasinin yorulmaz ve yılmaz savunucusu UĞUR MUMCU 24 Ocak 1993 pazar günü alçakça öldürüldü. Uğur Mumcu'nun Türk ulusu uğruna yasamını teblikelere koyarak surdürduğü soylu savaşımını tarih, layık olduğu yere elbette koyacaktır. Üç yıl içinde Profesör Aksoy, Doçent Üçok, gazeteci-yazar Emeç, araştınnacı-gazeteci Dursun ve dünkü Mumcu cinayetleri, Türk ulusunu dünyada layık olduğu uygarlık düzeyine göturme uğraşlannın ışığını söndürme, yolunu ve hızmı kesme girişimleri olduğu açıktır. Çağdaş, laik ve aydınlık demokratik yolu ulusumuza kapamak isteyen, bilimin ışığından yoksun ortaçağ saplantılannın tutsağı durumundaki iç ve dış odaklaı karşısında uyanık olmak, başıa Büyük Millet Meclisi olmak üzere bütün siyasal kurumlann ve toplumsal örgüüerin ivedi ve önde gelen bir görevi olma niteliğine ulaşmış bulunuyor. Ulusumuzun ve cumhuriyetimizin geleceğini aymazlıkiarın degişmez katı kurallaruun tutsakhğına çekmek isteyenlere karşı bütün demokratik ve ilerici güçlerin hayır demeleri, tarihsel ve kutsal bir göreve dönüşmüştür. Bilimin ve sağduyunun öncülügünde Atatürk'e layık kuşaklar olarak ve yıidırma amaçlı haiuliklere aldınnadan yolumuza devam etmek zorundayız. Aydınlık ve çağdaş Türkiye için. "Ey Türk gencliği..." BtRLEŞMİŞ MİLLETLER TÜRK DERNEĞt Atatürk devrimlerinin yılmaz savaşçısı UĞUR MUM€U?yu kaybettik, acımız sonsuzdur. Kalemlerimiz ve tebeşirlerimizle bilim ve aydınlık yolundaki mücadelesini sürdüreceğiz. Ülkemizin giderek daha ileri günlere kavuşacağmdan kimsenin şüphesi olmasın. ODTÜ-KİMYA BÖLÜMÜ MENSUPLARI Cumhuriyet ve demokrasinin cesur savunucusu UĞUR MUMCUVu alçakça bir cinayetle kaybetmenin üzüntüsünü duyuyor, terörü şiddetle kınıyoruz. H.Ü.T.F. ÇOCUK HAST4NESİ ASİS1AMARI Atatürk Ilkelerinin, Demokrasinin ve Doğruluğun Yılmaz 'Mumu* UĞUR MUMCU'nun katledilmesini kınıyoruz. Mücadelen Laik Türkiye nin Aydınlığı, Bütünlügü İçin Sönmeyen Bir Işık Olacaktır. GÖRSEL YAYINLAR ÇALIŞANLARI "...Bu konular hiç aydınlanmadı. Bu gidişle de bundan sonra da aydınlanacağı yok..." "... Yoksa 'devlet' dediğimiz şu büyük aygıta takılan başka susturucular var da biz mi bu susturuculan bilemiyoruz!" YERİN KOLAY DOLDURULAMAYACAK ODTÜ MATEMATİK BÖLÜMİJ Demokrasi ve laikliğin yılmaz savunucusu UĞUR MUMCU'yu kaybetmenin acısı içindeyiz. Cumhuriyet aüesinin ve tüm demokratlann başı sağolsun. ARAPGİR ONAR KÖYÜ KALKBVDIRMA VE YAŞATMA DERNEĞt Demokrasi, insan haklan, laikliğin, bilimin yümaz silahsız savaşçısı, seni katledenler susturduk sandılar. 24 ocakta bir UĞUR MUMCU vardı, şimdi milyonlarca UĞUR MUMCU var. Verdiği mücadele hedefıne ulaşacak, bunu sen de biliyorsun. S.S. 1 NOLU BAŞMAKÇI TARIMSAL KALKEVMA GÜL KOOPERATtFİ BAŞMAKÇI/AFYON POLİTİKA GÖNLÜĞÜ HİKMET ÇETtSKAYA Uğur'u Yüreğimize Gömdûk.. Ankara'ya yağmur yağıyor... Kızılay da bir insan yumağı az sonra bir sevgi seline dönüşüyor. Ardından, yatağından taşan bir ırmak olu- yor... Sevgifi Uğur'u son yolculuğunda yüreğimize gömme- yehazırlanıyoruz. Insanlar ağlıyor. Gazeteye otelden yürüyerek geliyo- rum. Içimde anlatılması güç duygular var... Yıl, yanılmıyorsam 1968 ya da 1969 oJmaJı. Ama aylar- dan ağustos. Necmettin Giriflioğlu, Aliağa'da vurulmuş- tu. Işte ilk kez o zaman karşı karşıya gelmiştik Uğur'la... Kaç yıl geçmiş aradan? Tam25yıl... 1975 yılından bugüne dek aynı gazetedeyiz... Oda, bir 18 yıl... önceki gece Ankarada Karlı Sokak'ta, Uğur'un öldû- rüldüğü yerdeydim... Vine yağmur yağıyordu. Saat 21.00'di. Yüzlerce insan meşalelerin altında türküler söylüyordu. Uğur'un sevdi- ği, zaman zaman mırıldandığı, otomobilinin teybinde çaldığı türküler... Genç, yaşlı her kuşaktan, her insan yağmura karşın Karlı Sokak'taydı. Yurdun dört bir yanından gelmişti ço- ğunluğu... Bir genç konuşuyordu tam bu sırada: "Ben Trabzonluyum... Demokrasi içingeldim..." 24 ocak pazar gününden beri Türkiye'de yer yerinden oynamıştı. Insanların üzerinden ölü toprağı kalkmışb. Ama ben yine de soruyorum: "insanların kulaklarındaki pasın silinmesi için Uğur'un alçakça öldürülmesi mi gerekiyordu?' • Ankara Bürosu tıklım tıklımdı dün sabahın erken saat- lerinden itibaren. Istanbul'dan arkadaşlarımız gelmişti. Cumhuriyet dostları hepsi oradaydı. Pencereden dışarıya bakıyordum. Kızılay Bulvarı do- lup taşmıştı. Alkışlar dinmek bilmiyordu... Saat 9.05'te Uğur'un tabutu geidi. Yer yerinden oynu- yordu sanki. Yüz binin çok üzerinde insan yeri göğü yıkı- yordu: "Uğurlarölmez... Laik Türkiye... Katiller bulunsun.he- sap sorulsun... Kahrolsun irtica, yaşasın özguriükier..." önce llhan Selçuk. ardından Başbakan Yardımcjsı ve SHP Genel Başkanı Erdal Inönü konuştu. Sonra Uğur'un tabutu cenaze aracına kondu. Bir insan seli Kızılay Bul- varı'nda taştı. Artık Uğur gidiyordu. Yüreklerde bir sevgi ırmak olup coşuyordu. Kimin adına? Demokrasi, laiklik, hukuk devleti, Atatürk devrim ve il- keleri için... Ne demişti ilhan Selçuk konuşmasında? Şöyle: "fıcaba bu ölüm acısı geçtikten sonra, yara kabuk bağladığı zaman siz dağılacak mısınız? Yoksa bunu, bu duyguyu, bu tepkiyi, bu bilinci örgütleyip kurumsallaştı- rıp geleceğin güzelim Türkiyesi'nin harcını atabilecek miyiz? Ne yapacağız?.." , j Işte asıl sorun buydu? ' ,',' <x J ' Uğur'un ölümü karşısında ayaga kalkanTuVkiyfe'de bi-, zim insanımız bundan sonra ne yapacaktı? Duyguların bilince yans/madıöı sürece hiçbir şey ol- maz. Bizi her ölüm birleştirir ve duygusallaştırır, sonra her şeyi bir anda unutursak gelecege güvenle bakama- yız... • Ankara'ya yağmur yağıyor... Anılar geciyor gözlerimin önünden dün gibi... Bugün günlerden 28 ocak perşembe... Gecen hafta bugün saat 16.00'da gazetede Nadir Na- di'nin odasında birlikteydik Uğur'la... Sevgili Uğur bugün yok artık. Ama onun düşüncelerini taşıyan Cumhuriyet var. Uğur'un kişiliği yaşıyor... Türkiye'nin demokratik güçlerine de bu asamadan sonra büyük görev düşüyor. Bireysel çıkarlardan arınıp akılcı bir yol izlemeleri, daha kapsamlı politikalar üret- meleri gerekiyor... Sadece ölümlerde bütünleşmeyelim bundan böyle... Atatürk devrimlerinin ve laikliğin, çağdaş ve demokratik Türkiye'nin savunucusu, büyük araştırmacı-gazeteci-yazar UĞUR MUMCU'nun katledilmesini nefretle kınıyoruz. Ailesine, Cumhuriyet gazetesi çalısanlanna, tüm savunuculanna başsağlığı diliyoruz (ÜNAK) ÜNtVERSİTE VE ARAŞTIRMA KÜTÜPHANECİLERİ DERNEĞİ BAŞSAĞUĞI Değerli basın emekçisi, demokrasi âşığı UĞUR MUMCU'nun ölümünü teessürle öğrenmiş bulunuyoruz. Bu alçakça saldırıyı lanetliyor, aüesinin, basın emekçilerinin ve tüm demokrasi güçlerinin acısını paylaşıyor ve hepimizin başı sağolsun diyoruz. YAPI-YOLSEN MERKEZ YÖNETtM KURULU BAŞSAĞUĞI Demokrasi, insan haklan, hukukun üstünlüjü ve Atatürk ilkelerüun yılmaz savunucusu, çalışanlann örgüüenme mücadelesinin kararlı destekçisi, dttrüst ve cesur insan, hukukçu, gazeteci-yazar UĞUR MUMCU'yu alçakça bir saJdın sonucu kaybctmiş buhiDuyoruz, acımız sonsuzdur. tL-SEN tLLER BANKASI ÇALJŞANLARI SENDtKASI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle