Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
28 OCAK1993 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 13
Itfazım Hikmet
anıldı
• BANDIRMA(C umhuri
yet) - Naam Hikmet
doğumunun91'incı
yıldönümü dolayısıyla,
Bandırma'da düzenlenen bir
söyleşiyle anıldı. Bandırma
Belediyesi'nce düzenlenen
etkinlikler kapsamında,
Kültür Merkezi'nde yapılan
"Nazım Hikmet ve Türk
Şiiri" konulu söyleşive Asım
Bezircidekatıldı Bezirci
öyleşide, Nazım Hikmet'in
^atan şairi olduğunu ve
Türkiye'ye onur kazandıran
bir ınsan olduğunu söyledi
Özbek görevden
alındı
• ANKARA(ANKA)-
Kültür Bakanhğı Türk Halk
Müziğı koro şefı Mehmet
Özbek. koro sanatçı
temsilcisi TanerCan'a
hakaretettiği gerekçesiyle
açılan dava sonunda 7 gün
hapiscezasına çarptınldı.
Davanın ardından koro
elemanlannın, bu yoldakı
şikayetlerini ıçeren bir
dilekçesi üzerine Özbek,
Bakanhkça görevınden
alındı.
Pamuk, İspanyol
basınında
• PARİS(.AA) - Ispanyolca
çevınsı geçtığımiz haftalarda
yayınlanan Orhan
Pamuk'un "Beyaz Kale"
romanı. bu ülke basınında
son derece olumlu eleştıriler
aldı. İspanya'nın öndegelen
yayınevlerinden "Edhasa"
tarafından yayınlanan
Orhan Pamuk^unromanı;' • •
fspanya'da son yıllarda Türk
Edebiyatı'na gösterilen yakın
ilgjnın yeni bir örneğini
oluşturduğu gibi, sanatçının
kendisi için de ciddi bir kişisel
başan sayılıyor.
Mehmet Uygun
sergisi
• ANKARA(AA)-
Mehmet Uygun'un resim,
desen ve heykel çalışmalan,
Vakko Ankara Sanat
Galerisi'nde2-27şubat
tarihleri arasında
sergilenecek. Yurtiçi ve
dışında bırçok ödül kazanan
sanatçı, Türkiye'de fantastik
akımın temsilcilerinden
kabul ediliyor. Mehmet
Uygun'un çalışmalannda,
geniş bir hayal gücü ve yetkın
bir tekniğin izleri görülüyor.
Her sergisinde kendini
aşmanın farkh yollannı
arayan Mehmet Uygun,
malzemeylesınırlı
kalmayarak sürekli arayış
içinde olan bir sanatçı.
Tiyatro Stüdyosu'ndan çevre kirüliği ve medya kültürü üzerine bir oyun
Paylaşılaıııayaıı 'teuûzhava'
NTLGÜN TOPTAŞ
İngıhz oyun yazan Ben Elton
vakm bir gelecekte, insanlann
ve medyalann kar hırsı
nedeniyle dünyanın havasmın
satılmaya başlanacağını ve
tükenme noktasına geieceğini
söylüyor.
Hava neden satılacak?..Önce
kirlendiğı için temizleme maki-
nelen gelişlinlecek. sonra da ne
kadar karlı bir iş olduğu görü-
lüp hava, ücari bir meta haline
getirilecek ve dünvanın havası
sanayi devı ülkelerce paylaşıla-
cak.
Inan:lması güç ama
Bu belki, birçok büyûk kentı-
mizde hava kirliliğınin tehlikeli
boyutlara ulaştığı, radyasyon
olayımn tekrar gündeme geldi-
gi ûlkemizde, herşeye karşın
inanılmaz gıbi gelebihr. Ancak,
gazetelerarası ansiklopedi sa-
vaşlannın yaşandığı, bazı "sa-
natçı"lann medyalar aracılığıy-
la "megalaştınldığı", TV kanal-
lannda düzenlenen büyük
ödüllü yanşmalardan geçileme-
dığı, yani aklınıza gelecek her Ben Hton'ım yazdığı oyunu
şeyin bir şekilde pazarlandığı şu Haluk BOginer, Ahmet Levendoğlu, Nilüfer Açıkalın ve Oktay Kaynarca oynuyoriar.
günlerde, aslında Eltonın oyununda ycnetımıni de üstlenmış, oyunu şöyle Dünyanın havası paylaşılıyor ve bunun
özethyor: "Tüm hedeflerine ulaşmış, artıköngördüğü şeylere "kehanet" demek çok
zor. Zaten oyunda yer aian hava temizle-
me makınelen en ılkel şekli\le pi>asaya
çıkmış durumda ve birçoğumuzun evınde
ya da bürosunda kullanılıyor. Bu maki-
neler şimdılik kapalı mekanlarda ışe yan-
yor ve polenlen aynştırarak havayı
temızliyor.
Çevre ve hava kirliüği
Ben Elton'un geçen yıl "En İyi îngiliz
Oyunu" seçilen "Derin Bir Soluk Al" adlı
oyunu Tiyatro Stüdyosu tarafından
sahneleniyor. Oyunu Ahmet Levendoğlu
çevirmiş ve Türkçeye uyarlamış Ahmet
Levendoğlu İSTEK Vakfı Tiyatro
Salonu'nda sunulacak olan oyunun
güldürü anlayışıyla ele alıyor
olması. oyunun son derece
ozgün bir tiyatro yapıtı olması-
•ıa yola çıyor. Oyuna bir
noktaya kadar fars denebilir
ancak bunun yanısıra çok ince
güldürü öğelen de taşıyor. Se-
yircıyi tam anlamıyla 'kahka-
haya boğmasr beklenen. bir
oyun, tabii böylesine yetkin bir
dûzeyde oynanırsa.."
Hava temizlenir
Oyunun sahnelendiği. İS-
TEK. Vakfı'na ait salon tiyatro
amaçlı olarak yapılmamış. "Ti-
yatro Stüdyosu'" oyunu burada
sahnelemeye karar verdiğinde.
"Balmumcu Etkinlikleri" adı
altında konserlenn gerçekleştı-
nldiğı salonda. tasanm açısın-
dan zorlanmış. Oyunun tasan-
mını Duygu Sağıroğlu üstlen-
mış ve Levendoğlu'na göre de
bunu oldukça ıyi bir biçımde
başarmış: "Sahne üçgen biçi-
minde ve bu sahneye, tasarla-
nan dekoru uygulamak epeyce
zor oldu ancak Duygu Sağıroğ-
,1 lu bunun üstesinden gelmesini
L*vendoğlu uyariamış ve yönetmiş. Oynnda
M
$uygü
Sağıroğlu gibi son
derece yetenekü bir tasanmcıy-
la çalışmak bize çok sey kazandırdı.
hıçbir hedefı kalmamış çok büyük bir
holding. Olay günümüz Türkiye'sinde
geçiyor. Bu holdingin başındaki patron
"prenslenne", baş yardımcılanna bir
direktif veriyor ve yepyeni bir buluş
yapmalannı istıvor. Birkaç hafta sonra biri
parlak bir buhışla geliyor, bu da havanın
satılması. Önceleri "Embas" diye
adlandınlan ve havadakı polenı aynştı-
rarak saf oksijenı depolayan çok ilkel bir
aygıtla başhyor.
Aygıt piyasaya süriilüyor ve zamanla
açık alanlarda da kullanılacak kapasiteye
ulaşiınlıyor. Tabıı olav bu noktaya gelınce
"tatlı kan" farkeden Amerika, Japonya gi-
bi sanayi ülkelen hemen devreye giriyor.
sonunda da dünyanın havası yok oima
aşamasına geliyor."
Tiyatro Stüdyosu, bu oyunu çevre ve
hava kirliliğine de dikkati çekmek için
seçmiş. Ancak Elton oyunda, çevre
sorunundan önce solunan havanın ticari
metaya dönüşmesini, pazarlanmasıru ön
plana çıkarmış. Yaşanan bu süreçte ,
patronun ve "yuppi" çahşanlann anlayış-
lan, tavırlan ve medyaya yaklaşımlan
üzerine kurmuş.
Çarpıcı bir güldürü anlayışı
"Derin Bir Soluk Al"ı bir "kara
güldürü" hatta bir "fars" olarak niteleyen
Levendoğlu bunu şöyle açıklıyor: "Bu
denli ciddi bir sorunu son derece çarpıcı bir
Oyunda 18 değişık sahne ve bu nedenle de
çok hızlı değişimler var."
14 şubata dek sahnelenecek olan "Denn
Bir Soluk AT'da 7 karakter var ancak
"Tiyatro Stüdyo" 4 kişilik bir kadro ile oy-
nuyor. Ahmet Levendoğlu, Haluk Bilgi-
ner, Nilüfer Açıkalın ve Oktay Kaynarca'-
nın rol aldığı oyunda Bilginer, Açıkalın ve
Kaynarca ikişer rol üstleniyor.
Ben Elton bir buçuk yıl önce oyunu
yazdığında hava temizleyicı makineler
henüz piyasada yokmuş. Bakalım Elton'ın
kehanetinin ne kadan gerçek-
leştirebileceğiz, biz dünyayı kırletenler ve
doğan her fırsattan bir akbaba açgözlüğü
ve soğukkanlılığıyla yararlanmaya çahşan
holdingciler, reklamcılar...
Yavuz Turgul'un yeni fîlmi 'Gölge Oyunu' 5 şubatta gösterime giriyor
Gerçekler 'sahf mi gerçekten?..
FATMA ORAN
Tdplumsal değişime ayak uy-
duramayan bireylenn hüzünlü
öykülerini anlatan fılmleriyle
tanıdığımız senarist - yönetmen
Yavuz Turgul, üç yılhk bir ara-
dan sonra yazıp yönettiği "Göl-
ge Oyunu" adlıfilmiyleyine yü-
reğimizi ısıtacak...
Türk sınemasının bugüne ka-
dar gerçekleştirdiği en pahah
proje olan ( 2,5 milyar) "Gölge
Oyunu"nun yapımcısı Erler
Film- Türker İnanoğlu. Gö-
rüntü yönetmenliğıni Çetin
Tunca'nın üstlendıği filmin
müaklen ise AtiUa
lu imzasını taşıyor.
Şener Şen ve Şevket Altuğ 'un
ovnadıklan her rolü başanyla
canlandıran bu iki tiyatro ve sı-
nema oyuncumuzun başrolleri-
ni paylaşüklan "Gölge Oyu-
nu"nun diğer rollerinde Larissa
LJttchevskaya, Metin Çekmez,
Meltem Sayar ve Ülkü Dunı
dan başka seramık sanatçımız
Füreya Koral ve şair, tiyatro
eleştirmeni, çevirmen Cevat Ça-
panda oynuyor...
Yedı yılhk bir çalışmanın
ürünü olan "Gölge Ovîınu" :
birlikte yaşa-
yan, birbirini
son derefce
seven ama
aynı zaman-
da da birbiri-
ne zıt iki in-
sanın başın-
dan gecen
olaylan an-
latıyor.
İki komed-
yen. Abidin
(Şener Şen)
ve Mahrnut
(Şevket Al-
tuğ). Mah-
mut, naif. içe
dönük, duy-
gusal. Abi-
din'de ise her türlü 'pislik' var:
Kadın budalası, üçkağıtçı,
hırsız, çıkarcı. Bununla birlikte
Abidın'le Mahrnut bir elmanın
iki yarısı gibi tamamlıyorlar
birbirlerini. Film, insalan 'iyi'
ve 'kötü' diye ayırmanın an-
lamsızbğını da anlatıyor tabii...
Ve günlerden bir gün bu iki sefil
bar komiğinin hayaüanna
genç, güzel ama sır dolu bir
kadın giriyor. Kimdir ? Ne an-
yor ? Kirni anyor ? Derken,
Abidin'le Mahmut'un bu kadın
uğruna maceralarla dolu yolcu-
luklan başhyor. Yoksa peşin-
den koştuklan bir gölge midir ?
Farkjna varmadan bir 'gölge
oyunu'nun içine mı girmişlerdir
yoksa?
Filmin kadın oyuncusu 24
yaşındaki manken Larissa Li-
tichevskaya, dört yıl öncesinin
Moskova Güzeli. Italya'da ya-
pılan bir yanşmada da Miss
World Cup seçilen Litichevs-
kaya'yı Ma-
najans'a bir
reklam fötoğ-
rafı çektirme-
>e geldiğjııde
görüp, fılmin-
deki 'Kumru'
rolü için uy-
gun bulan Ya-
vuz Turgul.
onu öncelikJe
fıziki görü-
nümden ötü-
rü seçmiş ve
deneme çe-
kimlerinde
sınıfı geçince,
Kumru rolü
Larissa'nın ol-
muş...
Deneme çekimleri sonunda
sınıfını geçen bir diğer sanatçı
da Füreya Koral. Yavuz Tur-
gul, 4O.Sanat Yıh'nda Maçka
Sanat Galerisi'nde karşılaştığı
Füreya Hanım'ı görür görmez
senaryodaki rolün Füreya Ha-
nım'dan başkasının olamaya-
cağını düşünmüş ve Cevat Ça-
panın aracılığıyla Füreya Ko-
ral'ı fılmde oynamaya ikna et-
mış.
Füreya Koral, "Gölge Oyu-
nu'nda bir eski İstanbul hanı-
mefendısini canlandınyor. Ko-
medyenlerimızın yaşadığı pan-
siyonun sahibesi olan bu hanı-
mefendi otuz >ıldır uykusuzluk
çeken, uyumak ; bir anlamda
da öhnek isteyen fakat öleme-
yen bir 'karakter'...
Cevat Çapan da pavyonun
müdavımlerinden biri. Her se-
ferinde bir başka ruhsal kimliğe
bürünen bir adam rolünde. Bir
gece teröristlerle çarpışan bir
polis. bir gece YÖK'ten atılmış
bir profesör, bir gece 27 Mayıs-
çı, bir gece toprak ağası. Ça-
pan'ın müdavim olduğu kadın
da Meltem Sayar...
Peki, bu fihTiin Yavuz Tur-
gul'un diğer filmlerinden bir
ayncalıgı var mı ? Olmaz olur
mu ? Elbette var ama o da film-
de çıkacak ortaya.
Esrarkeşlerin, fahişelerin, fe-
leğin çemberinden geçmişlerin
aleminde yaşayan, 'acayip'
kavga eden, serseriliğin, arka-
daşlrğın ve dostluğun "acayip"
tadını çıkaran iki pavyon komi-
ği Abidin'le Mahmut'un olağa-
nüstü maceralanyla Yavuz
Turgul'un insan sıcağı dünyası-
na girmeye hazır mısınız ?
BUKONSERJZLEDİKLERİNİZE BENZEMEZ!
Bubir
T.C. KULTUR |V
BAKANLIĞI V\
Ankara Devlet Tiyatrosu Oyun Düzeni
F E R H A D G Ü N L E R T
(12-3 Ocak 2-'6Şooat 1993J
NAZIM HİKMET
FERHAD İLE ŞİRİN
te)Sor ERGINCR8EY
KÜÇUK TİYATRO
İSTANBUL DEVLET TİYATROSU
(2-7 ŞoDOt 1W3)
YUKSEl PA2A8KAVA
FERHADIN YENİ ACILARI
Rejsa RAıKALNAÇ<
Konseridir.
CI9-ÎS Ş^DOT 1993)
W SHAKESPEARE / CAN YUCE1.
BAHAR NOKTASI
Rejısor YÜCELERTEN
YER: A.Ü. TIP FAK., MORFOLOJİ BİNASI KONF. SALONU
TARİH: 29 - 30 OCAK 1993 - CUMA, C.TESİ SAAT: 20.00
"Biletler DOST MUSIC CENTRE (425 00 05), VAKKORAMA,
ATAKULE ADİDAS (439 17 47), KARUM ADİDAS (468 00 47)
mağazalarındasatılmaktadır."
Grup rezervasyonlar ve ayrıntılı blgı için: 43917 47
• Tünuzkyicilej-inengecl 9 50'deKcmserSolonu'ndaha2irİ!uluııradaraofuıı)w)ur
-> 6«evlifef(kr,eimn<k300a:aiıkoloporkı<nızvar(k
(5-24 Ccok 1993)
M CEVDEI ANDAV
İÇERDEKİLER
Reisor SEİHAT NALSANTOĞLb
(26-31 OCCk 2 21 ŞU>C-1993)
A. FUGAEO/J KANI/W NTSHONA/V ERTEN
ADA
Itejisör KÂZIf/AKŞAR
C23-28 Çjbat İ993)
F.DURKNMATT / YUCEL E8TEN
UYARCA
ŞAKK GJfîZUMAI?
(31 OCOK 7 21 2ü6?-Daı 1«93!
(ÇOCUK OYUNU)
OSMAN ÖZKAN
GELİN YARIŞALIM
SiefStn OZEI? IUNCA
(26-31 Ocok 9-28 ŞU>or 993)
ÜIKÛ AYVAZ
YENİDEN YARATMA
/ • ^ TÜRK
(.•İKALP
VİM^ VAKFI
içki ve slgaradan,
düzensiz beslenmeden
kaçınınız...
Tel 275 12 44/45-248 58 66-Fax. 266 47 12
(12 3' Occk 2 14Şjbat 1993)
niRGUr OZAKMAN
BİR ŞEHNAZ OYUN
Re,ıso< ERGLN UÇuCU
(17-28Şubat ı993)
P WBSS / ULKÜ TAMEB
SORUŞTURMA
Re) sor RLŞ'L ASVAU
(12-28 Ocak 23-28 Şuoot 1W3)
ERKAN DOĞAN
CANAVAR SOFRASI
Rs|is6r ERHA\ GÛKGLCU
(29JC 31 Ocok 2-21 ŞuDat 1993)
YAŞAR SfYMAN / ADEM AIAB
HÜZNÜN COŞKUSU
ALTINDAĞ
Reıısdf -E/LA-ECER
(10-2?ŞLCar 1993)
GflOCHNER/ TAYFUN EROOĞMUŞ
VVOYZECK
f^ejısor P/JGE GÜRMAN
JUAflt20 30Matne 1
ı* Tıya*fOonjnde
B
(:6-27ŞuOat 1993)
A2İZ NESİN
çiçu
Rejısor KAZllu'AKŞAR
(19 30 Ocok 2 13ŞjCatI993)
GUNER SÛMEfî
HÜZZAM
Re-SÖ' OLCAYPORAZ
J -ı 1.0. KULTUR BAKANLIĞI Gtse Tel: 324 22 10 / 248
\Â ANKARA DEVLET OPERA ve BALESİ j
HERGÜN
25 Ocak 1993 P.lesi
26 Ocak 1993 y ı
27 0cokl993Corş.
28 Ocok 1993 Perj.
30 Ocak 1993 Ctesi
31 Ocok 1993 Pınor
31 Ocaic 1993 Pazor
2Subal 1993Solı
3Şuball993Çorş.
4Subatl993Pers.
6Şuboll993Clesi
7Şüboll993Paıar
8Suball993P.lesi
9Subatl993Salı
lOSubat 1993Core.
HSuboll993Pen
13Suboll9930esi
13Şubotl993C.lesi
C) Operet Sohnesi
20.00
20.00
20.00
21.00
15.00
11.00
16.00
20.00
20.00
20.00
20.00
11.00
20.00
20.00
20.00
20.00
15.00
20.00
DEĞİŞİK BİR OYUN!
Damdaki Kemana
Mabando(')
SevilBerberi
J.Bock-S.Harnick
CR.Rey/LR.Rey
G.Rossini
Gtes Citees (Fransız Dons Topluluğu)
LoSylphide
KuklocıC)
Gendik Konseri (*
Alabonda (')
II Tobarro
H.Lövenskjold
Fiterler/M.Seskif
C.R.Rey/LR.Rey
G.Puccini
PagGaai (Prömiyer) R.leoncavolk)
Romeo ve iüliel
II Tabarro
Poglıoca
KuklocıC)
S.Prokote»
G.Puccini
RieoncavaHo
FJ*erter/M.Seskır
Hoffmonn'ın Masolbı J.Offenboch
AlabondaC)
Don G«Yonni
LoSylphide
LoSylphide
CR.Rey/E.R.Rey
W./LMozort
H.L5venskjoid
H.Lovemkjold
Modern Dons Topluluğu (Golü)
Müzikol
Operel
Opera
Boie
Mûzikli
Çocuk Oyunu
Opefet
Opeta
Bale
Opera
Mûzikli
Cocuk Oyunv
Opero
Opefet
Opero
Bale
Sale
Hector Zazou hazırladı
Rimbaud'nun
şiirlerinden
rock albümü
Kültür Servisi - Ölümünün üzerinden 100 yılı
aşkın bir süre geçen ünlıi Fransız şairArtfaur Rim-
baud'nun şiirlerinden derlenen bir rock albümü
hazırlandı. The Doors topluluğunun solisti Jim
Morrison başta olmak üzere birçok rock müzis-
yeninin esin kaynağı olan iinlü Fransız şairin şiir-
lerinden yola çıkarak hazırlanan albümdeki bazı
şiirleri Gerard Depardieu sunuyor.
Fransa'nın yenıhkçi bestecilerinden Hector Za-
zou'nun hazırladığı albüm, Gerard Depardieu ile
Norveçli topluluk Bel Canto'nun solisti Anneti
Drecker'in sunduklan düet ile başhyor. "Sahara
Blue" adını taşıyan albümde Depardieu'nun yer
alması konusunda bested Zazou, "Depardieu
bunu neden yaptı?Tam olarak bilmiyomm. Ken-
disinin de bıldiğini sanmıyorum. Ama Depardieu
çok heyecanh bir insan ve bu yüzden de her türlü
projeye sıcak bakıyor. Albüm hazırlanmadan
önce pek konuşmamıştık. Sonra bir sabah çıka-
geldi ve 'Pekı öyleyse, ne okuyacağım?' diye sor-
du bana..."diyor.
Enstrümental besteleriyle tanınan Hector Za-
zou, Rimbaud'yu okul sıralannda tanıdığını, an-
cak o zamanlar şairden çok da fazla etkilenme-
diğini söylüyor. Zazou, bu albüm yoluyla bugün
yapılan rock müziğinde Rimbaud'nun hala ne
kadar gündemde olduğunu göstermeyı amaçlı-
yor.
"Sahara Blue"nun hazırlık aşamasında dün-
yanın birçok yerinde yaşayan sanatçılara albüm-
de şarkı söylemeleri ya da şiır okumalan için
çağnda bulunmuş Zazou. Başvuranlar arasında
Gerard Depardieu'nun yanı sıra Cezayırli
şarkıcı Cheb IChaled, ünlü rock topluluğu Velvet
Underground'un eski elemanlanndan John Cale,
besteci Ryuıchi Sakamoto ve oyuncu Richard
Bohringer de varmış.
Bütün bu sanatçılann özellikle gençliklerinde
"Rimbaud olmak" gibi bir hayal peşmde koştuk-
lannı anlatıyor Zazou: "Richard Bohringer stüd-
yoya geldiğinde tam üç saat durmadan Rimba-
ud'yu anlattı. Khaled daha da ileri giderek bana
kendisinın Rimbaud olduğunu söyledi!"
Hector Zazou. "Sahara Blue" adını taşıyan bu
"rock-şiir" albümü düşüncesinı Ortaçag döne-
minden aldığını söylüyor. "Aslında benim yap-
tığım hiç de yeni birşey değıl. Ortaçağ müziğinde
de şiir eşliğınde müzık çalınır" dıyor.
Kobo Abe, çağdaş Japon
edebiyatmın renklı isimlerindendi
Yahıızbğuı^aykuılığuı
fanta
SİŞETELVENİSAH^E 4313867 32422.0/311
KUÇLKTİVATÜO 311 11 69-324Î2 10/340
A.TINDAG TtYATROSU 3165902
ŞNASSftHrgESI «,7 1744
SUABE. 20 30 MATİNRE»
BUYUKTÎYATTO PAZA? 4CO-180O
KUÇUKIIl'AIRO YEMİ SAHNE. ŞINASiAHr*S
AL11NOA& f/YAT <O5<J 15 0C.
Bıletlertemsıl tarıhmden I3gun once satışa sunulur.
BARIŞAÖZLEM
Prof. Dr. Hüsnü Göksd
20.000 lira (KDV içinde)
Çağdaş Yayınlan Türkocağı
Cad 39-41 Cağaloğ/u-İslanbul
ödMMİi
GULERYUZLÜ
CİDDİLİK
Vedat Giinyol
20.000 hra (KDV içinde)
Çağdaş Yayınlan Türkocağı
Cad 39-41 Cağaloğlu-tstanbul
OĞUL
İNGİLİZCE
KONUSMAKURSU
• Ticari Ingilizce
Kurslan Baslıyor.
• TümCruplar
KONUSMAKULÜBÜ
yapısındadır.
Tel: 417 71 78
22 ocakta ölen Kobo Abe, ilk ürününü yalnızlık,
boşluk, uyumsuzluk ve düzene karşı çıkma konu-
lan işlediği şiirleriyle verdi. Bazı yapıtlan sinema-
ya uyarlandı. Oyunlannda ve öykülerinde fantas-
tik ve sürrealist motifler kullandı.
Kültür Servisi- Kobo Abe'nin ölümü ile çağdaş Japon edebi-
yatı, en renkli isilmlerinden birinı yıtirmiş oldu. "Yalnızlığın,
bütünleşememenin ve aykınlığın fantastik gerçekçisı" olarak
tanımJanan avant-garde sanatçı Kobo Abe, ardında pek çok
önemli yapıt bırakarak 22 Ocak'ta Tokyo'da öldü.
Kobo Abe. 7 Mart I924'de Tokyo'da doğdu. Öğretim üyesi
olan babasının görevı nedeniyle 17 yaşına kadar Mançurya-'da
yaşayan Abe, üp eğitimi gördü. Ancak, pek çok Japon sanatcısı
gibi, geleneksel Japon eğitim sisteminin baskıa yapısma da-
yanamayarak kendini "sokaklara attı", seyyar satıcılık yaptı,
"serseri" bir hayat sürdü.
îkincı Dünya Savaşı sonrasının yanmış-yıkılmış Tokyo'-
sunun sokaklannda geçen gûnler ilk ürünlerini verdi ve Kobo
Abe, ilk şiir kitabını 1947 yıbnda yayımladı: Anon'un Şiirleri -
Mumei Şişu.
1948 yılında "Yolun Sonundaki İşaret - Owaraşi Miçi No Şi-
rube Nı" adı altında toplayarak yayınladığı yeni şiirleriyle Abe,
bundan sonra sürekli işleyeceği konulann ışaretlerini verdi:
Yalnızlık, boşluk, uyTjmsuzluk, düzene karşı çıkma.
Kobo Abe, savaş sonrasında kaüldığı Japon Komünist Par-
tisı'nden I962
yıhnda, "Troç-
kist sapma"
suçlamasıyla
atıldı. JKP sa-
natçıvı, "Troç-
kist sapma'"nın
yanı sıra,
"baskıcı Batı
edebiyatı ile
çok fazla haşır
neşir olmakla"
da suçladı.
Sanatçı
JKP'den dış-
landıktan son-
ra sünealist sa-
natçılann oluş-
turduğu bir
gruba katıldı ve
burada ünlü
Japon avant-
garde sinema
yönetmenı Te-
şigahara Hiroşi
ile tanıştı. Hi-
roşi. 1960'h
yılîann sonlanna doğru Abe'nin "Kum Tepeciğindeki Kadın",
"Ötekinin Yüzü", "Harap Harita" gibi yapıtlannı sinemaya
uyarladı.
Aynı dönemde Abe. tiyatro ile de ilgilenmeye başladı ve "Cni-
forma", "Ruhlar Burada" gibi oyunlannı yazdı. Oyunlan da
Abe'nin genel felsefı çerçevesimn dışında kalmadı ve çağdaş psi-
kolojik. toplumsal ve materyalist sarsınülan yansıttı.
Dünyavı algıla>ışı ve tanımlayışı ile Kafka, Borges. Buzzati
gibi sanatçılarla koşutluklar taşıyan Kobo Abe, kısa öykülerin-
de ise fantastik ve sürrealist motifleri sıklıkla kullandı. Öyküle-
rinde keskin bir kara mizah yeteneği sergileyen sanatçının tema-
lannı ise genellikle kimlik kaybı, absürd duruşmalar, labirent
örgülü kentıer, cinsel patlamalar ve hayvan fantazyalan oluş-
turdu.
Kobo Abe'nin çok sayıda yapıtı arasında en tanınmışı,
"Kum Tepeciğindeki Kadın"dır. Pek çok edebiyat eleştirme-
nine göre Abe. 1962 yılında yazdığı bu romanla sanatmın doru-
ğuna çıkmış ve dehasıru tüm çıplaklığıyla ortaya koymuştur. 20
dile çevrilen bu romanda Abe, çok ender bulunan bir böceğin
peşine düşen bir bılım adamının öyküsünün "rahatsız edici ve
tuhaf" bir ifadeyle anlaür.
Yapıtlanyla pek çok ödül de kazanan Abe, nesnelere ve tü-
ketime aşın düşkün günümüz pragmatik Japon toplumunda,
sesini duyuramayan, yeni Japon insanına ulaşamayan, kenara
itılmış bir sanatçı olarak, öykülerinde, romanlannda, şiirlerinde
tanımlamaya çahştığı yalnızlığı, bûtünkşeınemeyi, yabancılaş-
mayı derinden yaşayarak öldü. Belki de en çok aykınlığı...