Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
25 OCAK1993 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
EKONOMİ
Telefon satışta
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - ülaşü rma Bakanı
Yaşar Topçu, telefon
hizmetlerininPTT
bünyesinden aynlarak,
Telefon Anonim Şirketi
kurulmasını öngören yasa
taslağını hükümette
görüşülmek üzere
Başbakanlığasunduğunu
büdirdi. Topçu, Telefon
Anonim Şirketi 'nin
hisselerinın halka satışa
aBulacağını, ancak kân-
pazarlanmasının sözkonusu
olmadığını söyledi.
fiolding
•ANKARA (ANKA) - llko-
kul Öğretmenleri, Sağlık ve
Yardım Sandığı (İLKSAN),
çeşitli sektörlerde faaliyet
gösteren şirketlerden sonra
bir de 2 milyar lira sermayeü
holding kurdu. Holding'in
tanm, sanayii. ticaret, sigor-
taalık, madencüik, eneıji ve
turizm, basın yayın, rek-
lamcüık gibi alanlarda kurul-
muş ya da kumlacak olan şir-
ketlerin sermaye ve yöneti-
raine katılacağı bildırildi.
İthalatla beyan
sistemi
• ANKARA (AA) - Güm-
rükler Genel Müdûrii Rama-
zan Uludağ. 1993 yılında, it-
halatta beyan sistemine gecil-
mesinin planlandığını kayde-
derek. "AT ile gümrük birli-
ğine ulaşıldıktan sonra. ser-
best rekabeti engelleyen un-
surlar ortadan kaldınlmış
olacaktır" dedi.
-nûteahhrtJik
şirketi
• ANKARA (ANKA) - Eski
Emlakbank Genel Müdürü
Bûlent Şemiler, inşaat ve
taahhüt işleri yapmak
amaayla dört ortağı ile
birlikte şirket kurdu. Şirketin
ortakJan arasında Interpres
Yayıncılık'ın sahibi Hürrem
Fıla da bulunuyor. Arkitekt
İnşaat Taahhüt Yatınm AŞ
adıyla kurulan şirketin 200
milyon lira olan
sermayesinde Bülent Şemiler
yüzde 80 hissealdı.
ÇrftkatJıotobüs
• BLRSA(AA)-
Hollanda'nın 'Smit' fırması,
Bursa'da iki katiı otobüs
üretmek için fabrika kurdu.
Fabrikada ilk ûrün
otobüslerden ilk ıkisi şubat
ayında dünya kamuoyuna
tanıülacak. Smit fırması
Türkiye temsilcisi Yetkin
İrten, "Üreteceğimiz
otobüslerde koltuk sayıa
74"ü geçmeyecek, koltuklar
arasındaki mesafe 30
santimetreden az olmayacak
ve her koltukta emniyet
kemeri. televizyon ve radyo,
açil çıkış kapılan bulunacak.
Üreteceğimiz otobüsler, ithal
otobüslerden yüzde 50 daha
ucuz" dedi.
İlaçtapatent
sonmu
• ANKARA (ANKA)-
Eczacı Odalan ilaçta
patentin olumsuzluklan
konusunda parti başkanlan,
sendika temsilcileri ve
demokratik kitle örgütlerini
uyaracak. Ankara, Istanbul
ve İzmir Eczaa Odalan
başkanlannın bu amaçla ilk
ziyaretlerini Türk-İş Genel
Başkanı Bayram Meral ve
Anayasa Mahkemesi
Başkanı Yekta Güngör
Özden'e yapacaklan
bildinidi.
Zonguhlakkıyı
ticaretine
açıMı
I ANKARA (AA>
Kastamonu'nun fnebolu
limanı ile Zonguldak
limarundan. Bağımsız
Devletler Topluluğu (BDT)
ve Gürcistan'la, sınır ve kıyı
ticareti yönetmeliği
çerçevesinde 'kıyı ticareti'
yapılmasına izin verildi.
Hazine veDış Ticaret
Müsteşarhğı'nın (HDTM)
konuya ilişkin tebliği
bugünkü Resmi Gazete'de
yayımlanarak yürürlüğe
girdi.
TÖPkiye-ILO
•ANKARA (ANKA) -
Türkiye ile U]uslararası
ÇalışmaÖrgütü(ILO)
arasındaki ilişkiler olumlu
şekilde yoğunlaştınhyor.
ILO Genel Müdürii Michel
Hansenne'nin Çalışma
Bakanı Mehmet
Moğultay 'ın konuğu olarak
resmi birayaret için 31
martta Türkiye'ye gelmesi
bekleniyor. Hansenne'nin
Türkiye'yi ziyaret eden ilk
l^û^k^lMüdurü
olacaguîaaıkkat çekiliyor.
Sermayesi 4 trilyona çıkıyor, özelleştirme yetkisini bünyesinde topluyor
KOFye Siimerbaııkdarbesi• Özelleştirme çalışmalannın çok yavaş gittiğini,
hatta yapılamadığını açıklayan Sümerbank Genel
Müdürü Doğan Çelik, Yüksek Planlama Kurulu'-
nun bu doğrultuda bir karar aldığını doğrulayarak,
"İşe Beykoz ve Bakırköy'deki fabrika alanlanmız-
dan başlayacağız" dedi.
NURSUNEREL
ANKARA-Ozelleştirme yön-
temi degişiyor. Kamu Ortaklıgı
İdaresi'nin (KOİ)" çok yavaş"
calışması, TÖYÖK'ün ise bir
tûrlü yasalaşamaması nedeniy*
le "ortada kalan" kuruluşlar,
"kendi göbeklerini kesmeye"
haarlanıyorlar. Sümerbank,
bu konuda ilk adımı atarak,
KOÎ kapsamı dışına çıkar-
ülmasını istedi. Konuyla ilgili
olarak Yüksek Planlama Ku-
ruJu'nda karar alındığı ve ımza
aşamasındaki karann yürürlü-
ğe gjrmesinden sonra, Sümer-
bank'ın "kendi kendisini özel-
leşüreceği" belirtikü.
Başbakanlık çevrelerinden
edinilen bilgiye göre Sümer-
bank'la ilgili YPK karan şu un-
surlan içerecek:
-Bankanın 500 milyar lira
olan sermayesi 4 trilyon liraya
yükseltilecek.
-Kamu Ortaklıgı İdaresi'nin
özelleştireceği kuruluşlar arası-
nda sayılan banka, bu kapsam-
dan çıkanlacak ve kendi kendi-
sini özelleştirme yetkisine sahip
kıünacak.
-Özelleştirmeden elde edeceği
gelirler de, Sümerbank bünye
sinde bırakılacak."
Sümerbank Genel Müdürü
Doğan Çelik sorulanmızı yanı-
tlarken, özeUeştirmede ilk
bağımsız girişimin kendileri ta-
rafından gerçekleştirileceğini ve
bunun Tûrkiye'deki diğer
KİTler için önemli bir örnek
oluşturacağını belirterek, şun-
lan söyledi "Kuruluşumuzla il-
gili karar, Yüksek Planlama
Kurulu'ndançıktı. Bilebildiğim
kadanyla, Sayın Süleyman
Demirerin imzasına kaldı. Yü-
rürlüğe girer girmez, faaliyete
geçeceğiz. Bizim yapacak-
lanmız, Sümerbank'ın bir mo-
del oluşturması nedeniyle bü-
yük önem taşıyor. Neden KOİ
kapsamı dışına çıktık? DikJcat
ederseniz, 1987'den beri bu
kapsamda fazla şey yapıla-
mamıştır, daha doğrusu hiçbir
şey yapılamamışur. PETKİM
ve Sümerbank 1987'den beri bu
kapsamda ve hala özelleştiril-
meyi bekliyorlar. Yavaş çab-
şmanın ötesinde başka prenşip
hatalan da var işteyişte. Ör-
neğin, özelleştirilen kuruluş-
lann gelirleri KOİ'ye, diğer
özelleştirme faaliyetleri için ge-
lir yazıhyor. Oysa Sümerbank'ı
ele alalım. Yüzlerce fabri-
kasının tümü birden özelleşu-
rilmeyecek ki... Bazı bölümleri
özelleştirilecek. Dolayısıyla,
buradan elde edilecek gelirlerin
kuruluşa aktanlması lazım ki,
zarardaki diğer ışietmeler reha-
bilite edilebilsin ve özelleştirile-
bilsin."
Start Beykoz'dan
—Doğan Çelik, işc Sûmer
bank'ın Bakırköy ve Beykoz'-
daki fabrikalannın satışa çı-
kanlması ile başlanacağını, de-
nize nazır bu arazilerde çok
farklı işler yapılmasının müm-
künolduğunukaydederek,"An-
cak, öncelikle YPK karannın
yürürlüğe girmesini bekliyoruz.
Bunun ardından hemen faali-
yete girişeceğiz" dedi.
34 yıla yakm süredir Sümer-
bank'ta görev yapüğını. kuru-
luşu sorunlan ve üstünlükleri
ile A'dan Z'ye çok iyi tanıdığını
belirten Doğan Çeük,"Bu işler
çok şaibeye açık, çok hassas iş-
lerdir.
Bizim bugüne kadar kur-
sağımıza bir lokma haram gir-
medi, başanlı olacağımıza
inanıyorum, model oluştura-
cağımız için başanlı olmamız
da şarttır" diye konuştu.
Sümerbank'ın ardından, KIT-
lerin önemli bölümünün de
KOİ kapsamı dışına çıkabil-
mek için sıraya girecekJeri belir-
tiliyor.
Banka yönetimi, 27 milyarlık alacağjnı 1999'e değin erteledi
Narin'eVakıfbank'dan 'özel tarife'ANKARA (Cnrahariyet Büro-
su) - Valuflar BankasTnın, Baş-
bakan Sükyman Demirere
yakmlığı ile taıunan işadamı
Halit Narin'in bankaya olan 27
milyar İiralık borçiarını uygun
bir ödeme planı ile ertelemesinin
dışında 1 milyon dolariık bir kre-
di olanagı da sağladığı bildirikü.
Vakrflar Bankası yetkilileri, bu
dunmıu doğruiayarak, "Mevcut
dunmı, «lyıjjnımı tahsilinde
başka aJternatif bırakmanııştı"
diye konuştutar. CHP Dentdi
Milletveküi Adnan Keskin, bu
uygnlamanm Başbakan Süley-
mao Demird'iıı kaymbiraderi
Ali Şener'in aracılığı ik
yapMığmı savmarak. "Acaba
başkasma bu imkan taıunır
mıj dı" diye softfa.
Ekonomi kuHslerinde yankdar
yaratan ve "Narin'i kurtarma
operasyoou" diye mtelenen erte-
lemede, şu unsurlar yer alı\or:
1- Narin'e ait Narin Mensucat,
Narin Pazarlama ve Fanteks fir-
malarmuı Vakdlar Bankası-
fstanbul Merkez Şubesi'ne ait
26 mUyar 385 milyon 160 binU-
rmlık borcumm dava ve icra mas-
raflanom ekknmesi ik 27 mil-
yv 62 mflyon liraya ulaşan tu-
Utfma, 18 Aralık 1990 tarihin-
den 30 Haziran 1992 taribinede-
ğin yüzde 50 onuuMU bttsit faiz
uygulanması.
2- Bu veni tutann, 30 Haziran
1992 tarihinden itibaren 1.5 yılı
ddemesiz döneın oünak üzere 30
Haziran 1999 taribine kadar 7
y*ta ödeamea. tlk taksidi raart
• Ertelemede Narin'e
1.5 yılhk ödemesiz dö-
nem tanındı. Taksitlen-
dirilen borçlanna ise
yüzde 50lik 'basit faiz'
uygulandı. Vakıflar
Bankası, bununla da ye-
tinmeyerek Narin'e 1
milyon 400 bindolarlık
döviz kredisi açtı.
1994 ayuıdan başlamak üzere
1994 yılında yüzde 10, 1995
yritnda yüzde 12. 1996 yriında
yüzde 15,1997 yılmda yüzde 18,
1998 yıbnda yüzde 20, 1999
yılmda yüzde 25 oranında obnak
üzere üçer aylık taksitlerle tahsil
edilmesi.
3- Banka alacağına 30 Haziran
1992 tarihinden itibaren son tak-
sidin tahsil tarihine kadar yapı-
lacak tahsilatlar dikkate mflyar
lira olarak gözüken alacakları-
na karşılık Halit Narin müesse-
selerine ait 10 mil> ar iiralık gay-
rimenku! teminatı bulunduğuna
işaret ederek, şunlan söyledıkr.
"Esasen 27 milyar lira olarak
göriinen rakam, yıllar itibanyla
tahakkuk eden faizler nedeniyk
bu noktaya ulaşmıştı. Dolayısıy-
la, ilk baştaki alacaklara kar-
şılık olarak alınan teminatlar,
sonradan çok zayıf kalmıştır.
Biz, bu alacağı ertelemesek, 10
milyarlık gayrimenkule el koy-
maktan başka bir aJtematifimiz
yoktu. Aynca müessesekri ince-
lenmiş ve kaynaga kavuşturul-
malan halinde tümünün karlı bi-
çimde çalışabikceği kanısına
vanlmıştır. Buralarda çaltşan 2
bin 400 kişinin durumu da. ayn
bir sosyal değerlendirnie konu-
sudur. Bu erteleme yapümanuş
oisa, acaba hangi altematif daha
olumlu sonuç verebüirdıT"
Banka yetkilileri, operasyon sı-
rasında Halit Narin'den 70 mil-
yar lira tutannda ek teminat
aündığını da vurguladdar. Yet-
kililer, Narin'in Vakrfbank'a
olan borçlannın önceki yönetim
tarafından 1990 aralık aymda
dondurulduğunu da belirterek,
daha önce alacağın tahsili için
birkaç kez icrai takibe baş-
lanümış olmasına karşın, sonra-
dan girişimin durdurulduğunu
bildirdiler. Banka yetkilileri,
yapılan son işlemk bankanın
alacaklarının tahdliııin belli bir
plan içinde olanaklı duruma ge~
tirildiğini de söykdiler.
Yapılan erteiemenin ardından,
Halit Narin'e açdan 1 milyon
400 bin dolariık kredi için banka
yetküileri, "Bu kredi, aynı fır-
manın vergi borçiarını kapata-
bümesi için saglandı. Bir deliğı
kapatırken, diğerinin açılmasını
önîeyemiyorsamz. gemi batar.
Geminin batmaması için önlem
alındı" diye konuştular. Yetkiti-
kr, söz konusu kredinin, Na-
rin'e" ekkn verihnediğini", vergi
borcunun kapatıhnası için Man'-
ye ve Gümrük Bakanhğf na ak-
tardddığmı da bildirdiler. Yetki-
liler, 1 milyon 400 bin dolar ola-
rak öngörükn kredinin 1 milyon
dolar olarak uygulandığını da
söy lediler.
CHP Denizli MilletvekUi Ad-
nan Keskin de "Böyle ertekme
koşullan var ise ve bunun ardı-
nda gemiyi batırmama düşün-
cesi varsa, bunu herkese açı-
klasınlar. Herkese uygulasınlar.
Kapalı kapılar ardında aJınan
karaıiardan kuşku duymamak
mümkün değil. Ben şu soruma
cevap isterim: V'akıilar Bankası
Halit Narin'in 27 milyar İiralık
borcunu çok uygun şartlaria er-
telemekten başka, bu iş adamına
1 milyon dolariık döviz kredisi
açmış mıdır? Csteuk bu para
kendisine daha yönetim kuru-
lundan karar bile çıkmadan
ödenmiş midir? Bütün bu işlerin
\apılmasında, Başbakan Siiky-
man Demirel'ûı kay ınbiraderi
aracı ounuş mudur?" dedi.
HDTM, DIE
ve DPT'de
maaş sıkıntısı
ANKARA (Cumburiyet
Bürosu) - Memurlar ve söz-
leşmelilerin maaşlannda or-
talama yüzde 28.5 oranında
zam yapılmasına karşın, eko-
nominin en önemli kurum-
lanndan olan Hazine ve Dış
Ticaret Müsteşarlığı
(HDTM), Devlet Planlama
Teşkilaü (DPT) ve Devlet
İstatisuk Enstitüsü'r.de
(DİE) çalışan sözleşmeli per-
sonehn maaşlanndaki artışın
yüzde 10.7 olarak beürlejıme-
sine tepkiler devam ediyor.
Malıye ve gümrük Bakanı
Sümer Oral, konunun ken-
disiyle ilgili olmadığını söy-
lerken, Devlet Bakanı Tansu
Çiller. DİE, DPT ve
KDTM'nin "Türkiye'nin
beyni" olduğunu. ancak so-
runun henüz hükümette ele
alınamadığını söyledi.
DPT cahşanlan, oluştur-
duklan 10 kişüik komite
aracılığryia Müsteşar İlhan
Kesici'ye sorunlannı aktardı-
lar. Komite üyeleri, zamdan
doğan farklan almayacak-
lanru, sorunlannın çözümü
için, gerekirse Başbakan Sü-
kyman DemıreTe cıkacak-
lannı belirterek, Kesici'ye de
bu konuda gösterdiği çabalar
nedeniyle teşekkür ettiler.
DPT Müsteşan Kesici,
Cumhuriyet'in sorulannı
yanıtlarken, sorunun "mutla-
ka" çözüleceğini söylemekle
yetindi.
DUNYA EKONOMISEVE BAKIŞ
ERGBV YILDIZOĞLU LONDRA
Bundesbank'ın Inadı Toparlanmayı Geciktiriyor
B
undesbank'ın, enflasyon fobisi
ve faiz politikası AJmanya ve
Avrupa'nın boynunda onlan
gittikçe daha çok ekonomik dur-
gunluğun içine çeken bir taş hali-
ne mi gelivor? . .
En son AT komisyonu raporuna
göre A\Tupa'da ekonomik topa'rlan-
ma henüz ufukta görülmüyor. AT komisyonu, 1993
Avrupa'da ortalama GSMH büyiime oranı tahmini-
ni tekrar aşağı dogru değiştirerek %1-1.5'ten %0.8'e
indirdi. Raporda, özellikle Almanya'nın 1993'ü kötü
geçireceği ve büyüme hızımn %(-0.5) olacağı tahmin
ediliyor. Lehman Borthers International baş ekono-
misti Gerald Holtham'a göre bu rakamlar bile ol-
dukça iyimser. Holtham, AT büyüme hıamn 1993'te
sıfır veya eksi olacağmı düşünüyor. "Hükümetler
dikkatlerini bütçe açıklanna ve enflasyonu azaltma-
ya verdikçe toplam talebin canlanması için gerekü
politikalan harekete geçiremiyorlar"
diyor Holtham, bu yuzden de reses-
yondan çıkmak için gerekü tedbirler
alınamıyor.
karşü yiksek faiz
zenin bir ucunda Avusturya diğer uçta İngiltere ol-
mak üzere, %43 ile % 15 arasında değjşen bir paya
sahip. Almanyanın büyük ölçüde sermaye mallan
ihraç etüğini de düşünürsek, yüksek mark paritesi-
nin bu ülkelerde ithalat fiyatlan aracılığı ile yatıını
maliyetlerine yansıyarak ekonomik toparlanmayı
geciktirici bir etki yapacağını görürüz. Aynca belli
başh Avn-pa ülkeleri açısmdan Almanya çok
önemli birpazar. Örneğin 1991'de Fransa, Hollan-
da ve Avusturya'nın Almanya'ya ihracatlannın
hacmi, araa ile 78.9,60,62.7 milyar marktı. Bu ra-
kam şimdi Alman pazanndaki daralmadan dolayı
hızla düşüyor.
Diğer taraftan yüksek faiz oranlan Alman
Markı'nın uluslararası paritesini yüksek tuttuğu
için Almanya'da ekonomik toparlanma için büyük
öneme sahip olan ihracatı da olumsuz etkıhyor. Al-
manya'mn toplam ihracatında kasım ayında bir
önceki yıla göre % 15 bir düşüş gözleniyor. Azalan
Alman ekonomisi ise gittikçe de-
rinleşen bir durguniuğa rağmen hala
yüksek faiz oranlan alünda eziliyor.
Paralanmn değerini marka göre
ayarlamış olan Avrupa Para Sistemi
içindeki ülkeler de pariteyi konımak
için ister istemez faiz oranlannı yük-
sek tutmak zorunda kahyorlar. Bu
yuzden Bundesbank ekonomi politi-
kası tüm Avnıpa'yı Almanya'nın pe-
şinden bir depresyona sürükleme
tehlikesi yaraUyor.
Bundesbank, Almanya'da gerek
enflasyon oranında gerekse toplam para arzında cid-
di bir gerileme olmadan ve son yıllardaki ücret artışı
egiümi frenlenmeden faizleri düşürmeye niyetli değü.
Bundesbank Yöneüm Kurulu üyesi Otmar İssing,
geçen hafta başında, Allgemeine Zeitung'a yazdığı
bir makalede Aünanya'nın henüz bir enflasyonun
tehhkesinden çıkmadığını ve enflasyon hala %3.7 ci-
vannda, yani, Bundesbank"ın hedef rakamı olan
%2'nin çok üstünde seyrettiğini vurgulayarak bu ko-
şullarda Bundesbank'ın siyasi baskıya baş egmemesı
gerektigini savundu.
Alman faiz oranlanmn yüksek kalmasının tek
olumsuz etkisi, sadece, diğer Avrupa ülkelerini de
yüksek faiz oranlan uygulamaya zojlayarak buralar-
da da ekonomik canlanmayı geciktirmesi değil. Yük-
sek faiz oranlanmn etkisi ile Alman ekonomisinde
resesyonun derinleşmesi ve mark paritesinin yüksek
kabnası Avrupa ülkelerini dış ticaret yolu ile de
olumsuz etkiliyor. Belli başh Avrupa ülkelerinin Al-
d itbalaü toplam ithalaüan içinde, yelpa-
olarak ABD Dolan'na yöneltiyor. Böylecede ABD
Dolan yükseüyor.
Bunun Avnıpa ve Japonya'nın uluslararası reka-
bet gücünü ve dış ticaretini olumlu etkileyecek bir ge-
h'şme olarak görülmesi ve bu çevrelerde memnunluk-
la karşılanması gerekirdi. Halbuki hafta başmda
Frankfurt'ta yapılan 7'ler grubu toplantısında bam-
başka bir sebepten kaygı ile karşılandığı görüldü. Bu
kaygılann arkasındaki mantık şöyleydi: Dolann de-
ğerlenmesi ABD dış ticaret dengesini olumsuz etkile-
yecek ve dış ticaret açıgını arttıracak. Bu da ABDde
korumacıhk iobisini güçlendirecek ve gerek GATT
görüşmeleri gerekse de genel olarak dünya ticaretinin
gelişmesi üzerinde olumsuz bir etki yapacak. Böyle
bir gelişme şimdi ABD'de iktidara gelen kadronun
daha ziyade içe dönük bir politika izleyeceği var-
sayımı ile birleşince tabii ki daha da vahim bir man-
zara arz ediyordu.
Tekrar Almanya'ya dönersek, federal hükümetin
yenı bütçesinde açıkladığı yüksek
vergiler ve hükümet harcamalan-
ndaki kesintiler ve bu arada sendi-
kalarla bir uzlaşma çabası bütçe
açıgını ve dolayısı ile kamu borçlan-
ma gereğini azaltarak faizlerin dü-
şürühnesinı çabuklaşüracak ortamı
hazırlamayı amaçlıyor.
ihracata bağlı olarak da Alman dış ticaret fazlası,
1992 ekiminde 5.5 milyar mark iken hızla gerileye-
rek kaamda, 1.7 milyar marka iniyor.
Alman yüksek faiz oranlan ile dolaylı bir şekilde
ilişkilendirüebilecek bir diğer ilginç gelişme de
ABD Dolan'nın güçlenmesi. Böylece Bundes-
bank'ın para politikasının etkilerinin sadece Avru-
pa ile sınırlı kabnadığı anlaşdıyor.
Ahnan faiz oranlanmn bugünkü düzeyinin özel
olarak Alman ve genel olarak da Avrupa ekono-
milerindeki resesyonun şiddetlenmesinde önemli
bir rol oynadığına yukanda degindim.
Daha önceki yazılanmda da yüksek faiz oran-
lanmn APS'nin şiddetli bir istikrarsızlığa düşrnesı-
ne katkıda bulunduğunu ve Avrupa para krizinin
önemli bir bileşeni olduğuna değinmiştim. Japon
ekonomisinin yanı sıra Avrupa'nın bu şekilde ya-
vaşlaması, APS'nin istikrarsızlığı ve ABD ekono-
misinde görülen toparlanma işaretleri yaünmalan
şu sıralarda ABD piyasasına ve bir sığınak para
Ne var ki sosyal harcamalarda, iş-
sizük parasında, sanayi teşviklerinde
planlanan büyük kesintiler ve birleş-
menin yûkünü karşılamayı amaç-
layan yeni "dayanışma" narhı ve işci
ücret artışlanna sınır koyma çabası
hükümete karşı toplumsal hoşnut-
suzluğu körüklüyor. Böylece de bir
ekonomik istikrar arayışı bu sefer de
Ahnanya'da zaten gittikçe aşmmakta olan politik is-
tikrann geleceği üzerinde yeni sorular yaratıyor.
Diğer taraftan Bundesbank bu tedbirleri olumlu,
ama yetersiz bulduğu için pek de heyecanlanmışa
benzemiyor. Bundesbank'dan Otmar İssing'e göre
'"önemli olan kısa dönemli ve şiddetli, ama sürekli ve
bir kalıcı büyümeye yol acacalc olan istikrarü politi-
kalardır , ^
Göriilüyor ki Alman faiz oranlanmn düşmesi için
basınç gittikçe artarken Bundesbank'ın "inatçı" ve
gereğinden fazla temkinü davranması bu bankayi
Avrupa'da resesyondan çıkmaya cahşan ekonomi-
lerin boynunda ağır bir taşa dönüştürüyor. Ya Al-
manya ekonomisinin Bundesbank'ın umut ettiği gibi
yeterince güçlü olduğu ve yüksek faiz oranlanna rağ-
men durgunluktan çıkabildıği görülecek ya da sadece
yüksek faiz oranlan Almanya ve Avrupa ekonomile-
rini durgunluğun daha da derinliklenne cekmekle
kalmayacak, Bundesbank'ın güvenirliği ve belki de
bağunsudığı bu arada tehlikeye girecek.
ANKARA PAZARI
YAKUP KEPENEK
DegipmenYeni göreve başlayan ABD Başkanı Clinton'ın eko-
nomik önerileri arasında iki nokta önemle vurgulanıyor.
Bunlardan birıncisi yeni iş olanaklan yarablmasıdır. Ikirv
cisi de bunun ileri teknotojiye dayalı bir biçimde yapt-
Imasıdır.
Demokrasinın kurum ve kurallanyla yerleştiği toplular-
da, bu toplum ABD gibi sermayenin tapınağı sayılan bir
konumda da olsa işsizliğe çözüm aranması doğaldır.
Clinton'ın önerisinde yeni olan ileri teknoloji konusuydu.
Clinton'a göre ABD beyin dışsatımına değil, beyin gü-
cüne dayalı olarak ürettiklerinin dışsatımına yönelmeliy-
di.
ABD ekonomisi son yıllarda ileri teknoloji alanındaki
üstünlüğünü Japonya ve Avrupa Topluluğu'na kapfc-
rmaktaydı. ABD'nin üretim teknolojisindeki üstünfüğünü
yitirmesi, ABD sermayesi için dünyanın sonu demekti.
ABD'nin dünya egemeniiğini tek basına sürdürebilmesi,
sömürü oranı çok yüksek olan ileri teknoloji alanındaki
üstünlüğüne bağlıydı.
ABD, ileri teknoloji ve beyin gücüne dayalı üretim sü-
reçlerinin geliştirilmesini piyasa koşullarırta ya da işin
oluruna bırakamazdı; bu yaşamsal sorun, ulusal düzen-
lemelerle çözüme kavuşmalıydı. Başkan ABD sermaye-
sine bir çıkış yolu göstermiş ve karşılıgını da almış bulu-
nuyor.
Clinton'ın bu önerilerle ABD Başkanı oiduğu günlerde,
Türkiye, 24Ocak (1980) kararları ileonları tamamlayan 12
Eylül rejiminin yarattığı siyasal ve ekonomik kirlilikten
kurtulmaya çalışıyor.
Bilindiği gibi, 24 Ocak 12 Eylül, en büyük yıkımını ülke-
nin beyin gücü üzerinde yaptı. Üniversiteteri YÖK cende-
resine soktu; bilimsel araştrma kurumlarını radyasyona
bulaştırdı ve mühendis ve mimarları çafişamaz duruma
getirdi.
Bu ortamda, Türk Mühendis ve Mimar Odalan Biriiği-
nin (TMMOB)24Ocak'ı, Mühendis ve Mimarlar Günü ola-
rak adlandırması ve bir dizi etkinlik düzenlemesi büyük
anlam taşıyor.
Sayılan 200 bin dolayında bulunan mühendis ve mi-
marların çok büyük bir bolümü 24 Ocak 12 Eylül uygula-
malarının yaratbğı ağır sıkınbları yaşıyor.
önce, özellikle genç mühendis ve mimarlar arasında
işsizlik çok yüksek boyuttara ulaşıyor. Ne ölçüde güvenilir
olduklan sorusu bir yana, Devlet Istatistik Enstitüsü'nün
en son verilerine göre yüksekokul ve fakülte bitiren, iş
arayan ve yaşı 25'in altnda bulunan gençlerimizin % 37,
3'ü işsizdir. Eksik istıhdam edilenlerle birlikte bu oran %
44'e ulaşıyor. Mühendis ve mimarları da içeren, fakülte
ve yüksekokul bitiren ve iş isteyen gençlerinin yanya
yakını iş bulamıyor.
Sonra, 24 Ocak sonrasının ekonomik uygulamalan, ül-
kenin kendi mühendis ve mimarlarından değil, yabano-
lardan yararlanması sonucunu veriyor.
Yabancı ortaklıklar, dış kredi sağlama olanaklarına ko-
şut olarak yabancı mühendis çalıştrılmasını zorunlu
kılıyor. Sonuçta ülke, en kolay mühendislik hizmetlerini,
çok yüksek ücretler ödeyerek yabancılara yaptırma gibi
birayıbı yaşıyor.
Yabancı sermayenin yerli işbirlikçileri ve bunlann 24
Ocak 12 Eylül döneminde oluşturduğu kadrolar en büyük
baskılarıru, ülkesinin ve toplumunun çıkartannı savunan,
dürüst ve onurlu mühendis ve mimarlar üzerinde yapt-
yor. Dünyada ileri teknolojiye, beyin gücüyte üretime da-
yalı bir gelişme sureci giderek egemen oluyor. Türkiye
tse mühendis ve mimarlarını üretim süreçlerınin dışında
bjtuyor; onlara niteliklerine uygun iş ve ûcret vermiyor.
Üretin
r
.e katkılannı arttıramtyor.
Bu süreç kesinlikle tersıne çevrilmelidir. Türkiye, be-
yinleri öğüten bir değirmen olmaktan hızla kurta-
rılmalıdır. Bu amaca ulaşılması için tüm kesimler görev-
ler düşüyor. Demokratik süreçlerin işletilmesi ve sendi-
kal özgürlüklerin sağlanması büyük önem taşıyor.
Yeni otolaryola çıkü
ANKARA (AA) - Otosan ve
Renault fırmalan 1993 yılmda
iki yeni model üretecek.
Renault firmasına 1992 yılı
sonlanna doğru 250 milyon do-
lariık yatınm izni verildi. Fir-
ma. tevsi yaünmı için aldığı ızin
ile yıllık üretimini 150 bin adete
çıkartacak. Golf tipi smıfmda
yer alan ancak halen ithal edi-
len Renault-19 modelinı de bu
yıl piyasaya sürecek.
Otosan da, 1992 yıh sonunda
30 milyon dblar tutannda yatı-
nm ıznı aldı. Modernizasyon
yaünmı çerçevesinde aldığı izin
ile fırmanın yeni bir modeli bu
yıl içinde piyasaya süreceği öğ-
renildi. Otosan, 'Orion' adıyla
yeni modelini bu yıl içinde üret-
meye başlayacak.
Bu arada, otomotiv sanayine
1992 yıbnda verikn izin miktan
900 milyon dolara ulaşırken,
verilen iznin tamamınm yatın-
mımn gerçekleşmesi halinde
26.600 luşiye istihdam olanağı
sağlanmışolacak.
MERKEZBANKASI KURLARI ZSOCMISM
cfcs
1 ABD Dolan
1 Alman Markı
lAvustralya Dolan
1AvusturyaŞılini
1 Belçıka Frangı
1 Danimarka Krony
IFinMarkkası
IFransız Frangı
1 HoHandaFlorinı
ilsveçKronu
11sviçre Frangı
100ltaiyanLıreti
1 Japon Yeni
IKanada Dolan
1 Norvec Kronu
ISterlin
1S.Arabistan Riyali
KMZ
8747.47
5436.»
5880.05
772.74
264.04
1416.09
1585.20
1607.99
4832.85
1212.16
5927.67
591.44
69.86
6806.84
128021
13258.54
2332.60
8765.00
5447.48
5891.83
774.29
264.56
1418.93
1588.38
1611.21
4842.54
1214.59
5939.55
592.63
70.00
6820.48
1282.78
13285.11
2337.27
EFHTt
«1»
8738.72
5431.15
5791.85
771.97
261.39
1401.93
1569.35
1606.38
4828.02
1200.04
5921.74
585.53
68.81
6704.74
1267.41
13245.28
2297.61
8791.30
5463.82
5909.51
776.62
265.36
1423.19
1593.15
1616.04
4857.07
1218.23
5957.37
594.41
7021
6840.94
1286.63
13324.97
2344.28
İ L A N
T.C. BAŞBAKANLIK
HAZİNE VE DIŞ TİCARET
MÜSTEŞARLIĞITVDAN
AGF Garanti Hayat Sigorta
Anonim Şirketi sigorta mevzuatımn
gerektirdiği şartlan ve kanuni
formaliteleri yerine getirerek
hayat, hastalık ve ferdi kaza teminatı
vermek üzere Kaza Branşında faaliyet
göstermek üzere ruhsatname
almış bulunmaktadır.
Keyfiyet 7397 sayılı
Sigorta Murakabe Kanunu
hükümleri uyannca
ilân olunur.