Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
25 OCAK1993 PAZARTESİ * CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAMI 17
CUMHURIYETTEN
ÖZGENACAR
Sva Mımte?Bir hukukçu idi... özgürlük, insan hakları ve demokrasi
savaşçısıydı... Atatürk ilkelerinin yilmaz savunucusuydu...
Odüllerinin sayısını unuttuğumuz bir gazeteci ve yazardı...
Titiz bir araştrmacıydı... Doğruları için kürsüde yaman bir
kavga adamıydı... Bütün bu özellikleri bir araya getirme
becerisini gösteren değerli bir irrsandı...
Terör bu kez böyle bir insanı kurban aldı... Uğur Mumcu
öldürüldü
Terör, Abdi Ipekçi'yi öldürdü...
Katil kim?
Hani Ipekçi'nin kanı yerde kalmayacaktı?
Terör, Çetin Emeç'i öldürdü...
Katil kim?
Hani Emeç'in kanı yerde kalmayacaktı?
Prof. Muammer Aksoy... Bahriye Üçok...
Katilleri kim?
Hani Aksoy'un, Üçok'un kanlan yerde kalmayacakt?
Katiller bulunmadıkça, kanlar yerde kaldıkça. terör vur-
maya devam edecek Vurdukları Ipekçi, Emeç, Aksoy,
Üçok ve Mumcu değil... Vurdukları Atatürk ilkeleri.. Vur-
dukları Türk halkının inançları... Vurdukları Türk demokra-
sisi...
Abdi Ipekçi...
Çetin Emeç...
Muammer Aksoy...
Bahriye Üçok....
Turan Dursun...
MusaAnter...
Ve dün de Uğur Mumcu şehrt edildi.
Sıra şimdi kimde? Ne zaman? Nerede?
Bundan sonraki katilleri cesaretlendirmemek için yeni
cinayetleri önlemek için gelin hep birlikte Uğur'un katitini
bulalım...
•••
"Cumhuriyet," 69 yıl önce olduğu gibi bugün de yarın da
laiklikten hiçbir biçimde ödün vermeden, Atatürk ilkeleri
doğruttusundasavasını surdürecektır.
•••
Uğur, ruhun ışıklar içinde yücesin... Hepimizin başı sa-
ğolsun..
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Bir Kor Düştû
Yüreğimize...
Telefonun öbür ucunda Işık Kansu, "Abi' dedi ve ekle-
di:
"Uğur Abinin arabasına bomba koymuşlar..."
Sadece "Ne" dıyebildim. Oturduğum koltukta yığılıp
kaldım. Hemen, Ankara Emniyet Müdüriüğü'nü aradım
telefonla. Nöbetçi Müdür olayı anlatt:
"Uğur Mumcu suikasta kurban gitti..."
Daha dört gün önce birlikteydik. Yeni Gün Şirketi'nin
ortaklar toplantısına kablmıştı Cüneyt Arcayürek'le bir-
likte. Aynı akşam Ankara'ya dönmüştü.
Gözü dönmüş demokrasi düşmanları sevgili Uğur
Mumcu'ya bombalı tuzak kurdular. Onu en verimli ça-
ğında katlettiler.
Şimdi Uğur Mumcu kardeşimin ardından oturup yazı
yazmak öylesıne zor ki... Benim Uğur'u anlatmama,
onun demokrasi, insan hakları savunucusu, yürekli,
devrimci bir kişi olduğuna değinmeme hiç gerek yok.
Uğur'u kamuoyu çok yakından tanıyor.
Uğur; yolsuzluklann, terörün üzerine hiç korkmadan
gkJen bir gazeteci ve yazardı. Atatürk ilkelerıni, laikliği
savunur ve hiç ödün vermezdi. Hiçbir zaman ilkelerirv
den ödün vermedi, çızgisinden sapmadı.
1968 yılından beri tanırdım Uğur'u. 1975 yılından bu
yana da aynı gazetede Cumhuriyet'te birlikteyiz.
Yiğit ve devrimci bir kişiydi Uğur...
Biz onunla kader birliği yapbk Biz onunla hem sevgiyi
hem de acıyı paylaştık.
Oyle zor ki Uğur'un ardından yazı yazmak...
Arna zor olmayan bir şey var. O da Cumhuriyet'in yo-
lunda yürümesi.
Cumhuriyet, Atatürk devrim ve ilkelerinden ödün ver-
meden, demokrasi ve insan haklarını, hukuk devtetini
savunarak yaşayacaktır. Bizler Uğur'un etindeki meşa-
leyi hiçbir zaman söndürmeyeceğiz...
Sevgili Uöur...
Şu anda.Tlhan Ağabeyin eski odasında bu yazıyı yazı-
yorum. Tüm arkadaşlarımız ağlıyor ve bir yandan da
gazeteyi çıkarmak için calışıyorlar.
Artık bugün sen yoksun. Ancak sen bizim yüreğimiz-
desin. Seni çok, ama çok özleyeceğiz.
Amaolsun...
Az önce söz ettiğim meşale hep yanacak. Demokrasi
adına, insan hakları adına elden ele dolaşacak.
Içimde tuhaf duygular var. Boğazım düğümleniyor.
Ağlamak istıyorum hıçkıra hıçkıra.
Sen her zaman şöyle derdin:
"Hedette biz varız.."
Iki yıl önce aynı marka silahı taşırken sana sorardım:
"Bu silahlar işe yarar mı Uğur?"
Gülerek yanıt verirdin:
"Boşver, bazılarını korkutmak işe yarar..."
Seni vuramadılar Sevgili Uğur, ama otomobiline tu-
zak kurdular.
Onlar böcek gibidirler. Onlar kana susamış mahlûk-
lardır. Kalleşçe yaparlar işlerini. Tıpkı Abdi ıpekçi'ye,
Çetin Emeçe, Bahriye Üçok'a, Muammer Aksoy'a, Mu-
sa Anter'e yanaştıklan gibi.
Evet sevgili Uğur...
Senin acın bir kor gibi düştü yüreğimize. Gazetelerin
telefonları kilitlendi. Yurdun dört bir köşesinden, yurtdı-
şından Cumhuriyet dostları okurlar, aydınlar, devrimci-
ler, işçiler, memurlar bizleri arayıp hıçkırıklara boğulu-
yorlar.
Biz gazeteyi çıkarmaya çalışıyoruz...
Fotoğrafların masanın üzerinde. Gözlüklerinin ardın-
dan bize bakıyorsun.
Seni özleyeceğiz Uğur. Hem de çok...
Ama bil ki, bilmeliler ki yılmayacağız Uğur. Yılmak
yok, yilgınlıkyok.
Bize ölümler vız gelir... •
Senin bıraktğın yerden, aynı çizgtde yola devam ede-
ceğiz...
Bunu böyle bilsinler sevgili Uğur...
Böyle bilsinler...
HAVA DURUMU TÜRKİYE'DE DÜNYADA
Harun Karadeniz anıldı
İSTANBUL (AA) - Öğrenci
hareketlerinın önde gelen isim-
lerindcn Harun Karadeniz, 68'-
lıler Bırliğı Vakfı'nca düzenle-
nen törenle anıldı. PEN Yazar-
lar Derneği Başkanı Şükran
Kurdakul. Karacaahmet Me-
zarlığı'ndaki törende yaptığı
konuşmada. Karadeniz'in zeki
ve iyı bir insan olduğunu belır-
terek, "1975 yılında hayaunı
kaybettiğinde cenazesınc gclen
kalabahk Kadıköy'e doğru
uzanıyordu. Ancak şimdi onu
anmaya bu kadar az insanın
gelmesi üzücü" dedi. Törene,
Karadeniz'in eşi Rüya Karade-
niz ve yakınlan ile Üsküdar Be-
ledıye Başkanı Niyazi Yurtse-
ven kaüldılar.
MeteofOto)i Geoel Mudürtü$u'nden alınan bıtgıye göre. yurdun taı-
zeydoğu kesımlerı ço* bulutlu. Doflu Karattenız kıyjlan yajtnuriu. <
kesımlen ıle Doflu Anadolu'nun kuzeyı kar yaflışlı Marmara ıle yur-
dun ıç kestmtan yer yw sıslı. «öer yerief az bulutlu ve açık geçecek
Hava sıcaklıöı defiışmeyecek Rüzgar, kuzey ve batı yöolerden hafıl.
ara sıra orta kuvveOe necek Denızterımtzde rüzgar, gunba» ve
karayeklen 3-5, Karadentz'de 6-7. saatte 10-21 denız mılı hızla ese-
ce*.
Yaömurhı ı Bulutlu Sisti Güneşli Karlı
055 iki radyoyukapattı
SEMADİNÇ
AKSARAY - Aksaray'da ya-
yına başlayan dört radyodan
ikisi vatandaşm 0S5'e yapuğı
ihbar sonucu kapaiıldı, yayın
hazırlığı içinde olan ikı radyo
nun da cihazlanna cl konularak
yayın yapmalan engellendı.
Aksaray'daki ilk özcl radyo
FM 104, yayına başladığı 2
ocak günü O55'c yapılan bir ih-
bar sonucu Emniyel Müdür-
lüğü'ncc kapatıldı. Radyonun
el konulan cihazlan adli emane-
tc alınırken, kurucusu Flkret
Innalt da mahkcmeyc verildi.
Kcnttcki ikinci radyonun öy-
kûsü dc dığerinden pek farklı
dcğil. Enver Ege veErdal Yeıii-
kaya'nın kurduğu FM 101 de
yayına başladıgı 10 ocak günü
yine bir vatandaşm 055'e ihba-
nyla kapatıldı. 10 kilomctrcyi
kapsayan bir alana yayın yapan
FM 101'in, polis lelsızJerini dc
elkılcdıği bclirtildı.
Öle yandan, kcnttc hazırhk
aşamasında olan iki özel radyo-
nun cihazlanna el konularak
yayına gecmesi engellendı.
Türkiye'nin her ılindc. hatta
kimi ilcelerinde günaşın yeni
bir özcl radyo yayına başlar-
ken, Aksaray'da iki radyonun
yayına başladıgı gün kapatıl-
ması ve iki radyonun da cihaz-
lanna el konularak yayın
yapmalannın engellenmcsi ko-
nusunda görüşlerini aldığımız
Aksaray Valisi Ferit Ünal, "Biz
kendii ilimizden mesuluz'' dedi.
Vali Ünal konuyla ilgili olarak,
"Bazı şeyler izne tabidir.
Radyo-televizyon açılacak,
müracaal cdilmtyor. 103. mad-
deye göre ne yapılacağı bcllidir,
her önünc geîen istediğıni yapa-
maz."diyekonuştu.
Aksaray Emniyet Müdürü
Hüseyin Eser de, radyolann ka-
paUİmasıyla ilgılı sorulanmıza
vcrdiği yanıtta, "Emniyet bu
şahıslan telsiz kanununa mu-
halcfeltcn mahkemeyc verdi.
Mahkcme de yayın yapılan ci-
hazlan adli emanctc aldı. Bu
konuda UlaşUrma Bakanlığı,
Telsiz ve Telefon Daire Baş-
kanlığı ve İçişleri Bakanhğı'ıun
görüşleh alınmak ûzere hakla-
nnda yasal işlem yapıldı. Mah*
kemeleri devam eüncktedir"
dedi.
Özel radyo kurmak konu-
sunda bir kaç kişinin başvurusu
olduğunu, ancak yasalara göre
bunun mümkün olmadığının
kendilerine anlatıldığını söyle-
ycn Emniyet Müdürü Hüseyin
Eser şöyle konuştu:
"Anayasa'nın 132. maddesi
ve 2954 sayılı yasanın 4. madde-
si A bcndi gcreğince radyo vc
lelevizyon islasyonlannın ku-
rulmasi, işletilmesi veyayınlan-
nın düzenlenmcsı, yurt içine vc
yurt dışına yayın yapılması hu-
susundaki dcvlct lekeli TRTyc
aittır. Telsiz Gcnel Müdür-
lüğü'nün görüşünde 2813 sayılı
Telsiz Kanunu'nun 32. madde-
si A fıkrası gcreğince konuyu
Cumhuriyet SavcılığYna ilettik,
tahkikat devam cdiyor."
Tehdîtler
• (Baftarafi 18. Sayfada
Güvenlik soruşturmalan mı?
Mumcu
Sosyal demokrasi mi?
Mumcu
12Martvel2Eylülmü?
Mumcu... Yine Mumcu."
Uğur Mumcu, bütün bu
özellikleri taşıyordu. Dahası;
kimsenin bilmek islemediği, bi-
lip de ortaya çıkmasından
korkluğu konulara giriyor, titiz
vc ısrariı bir 'araştırmacılık'
sonrasında, be)gclcny)e. bulgu-
lanyla gözler önüne seriyordu.
Bu yüzden 'baş düşmanı' oldu-
ğu kesjm ve kişilerin listesi uzar
gider.
Uğur Mumcu dün öldürül-
dü... öldürenlcr, sanıyorlar ki;
O'nun ölümüyle Atatürkçüler,
'laiklcr, tam bağımsızlık savaş-
çılan, teröre karşı yaşamlannı
ortaya koyarak savaşım veren
aydınlar... Kısacası Atatürk
Cumhunyeü'ni 'damarlannda-
ki asil kan'dan güç alarak koru-
maya kararlı olanlar sinecektir
Yanılıyorlar!
Devlet, teröre karşı yenîden yapılanıyor Araştırmacı
TUNCAYÖZKAN
ANKARA - Devleün idari
yapısı, terörle mücadefe için yc-
niden oluşturuluyor. Valilerin
bir kurul tarafından atanması
şartı getirilirken, vali olacaklar-
da meslekten gelenler için 15 yıl
mülkı idare amıri olarak çalış-
ma şartı getiriliyor.
lllerde valilere merkezi otori-
tenin bazı yetkileri aktanlıyor.
Ancak olağanüstü döncmlerde
uygulanabilen baa yetkilerin,
olağan dönemlerdede kullanı-
labilmcsine olanak lanıyan yeni
dözenlemcyle tlgtü üç yasa UK=~
lağı başbakanlıkia bulunuyor.
Güçlü il idarelerinin oluşturul-
ması ve valilerin yetkilerinin
arttınlmasına önem verilen ça-
lışmalann parlamentodan geci-
rilmesi durumunda olağanüstü
hal uygulamasının dcvamına
gerek duyufanayacağı kaydedi-
liyor.
Polis vazife ve selahiyetleri, il
idaresi vejandarma tcşkilat ya-
salannda yapılan yeni düzcnle-
melerle jandarma teşkilatının
kır veya sınır polisi haline dö-
nüştürülmesinin de alt yapısı
haarlaruyor. Sıstemde valilerin
seçimi ve yetkileri könusunda
da yeni düzenlemelere gjdiliyor.
Valilerin bir kurul tarafından
atanması şartı getirilirken, vali
olacaklarda meslekten gelenler
Tesettüre
• Baftarafi 3. Sayfada çok
haber ve eğıücı programlar
ağırlıklı" yayınlan olacağını
anlalan Küçükaydoğan, lele-
vizyonun kuruluşu için yapılan
harcamalar könusunda bilgı
vermekien kacındı. Günün
önemine göre, ilahiler de yayın-
layacaklannı söylcyen Küçük-
aydoğan, bunun yanısıra ensl-
rümantal müzikler de yayınla-
yacaklannı, çünkü, yayın
slratejilerinin "tulucu" çerçeve-
de olmadığını ifade cdiyor.
Güneş TV yılbaşlannda özel
program haarlayacak Ancak,
Küçükaydoğan'ın vcrdiği bilgı-
ye göre, bu "yılbaşı programı"
bilinenin aksine, sazlı- sözJü,
dansözlü değil, "kendi anlayış-
lan doğrullusunuda" olacak.
Küçükaydoğan, uzun vadede
24 saat yayın bcdedediklcrini
ancak yayın süresini ilk etapta,
.kadınlara yönclik "sabah kuşa-
ğı" ile akşam belli bir saatle sı-
nırladıklannı dilc gctiriyor.
İstanbul'a yönelik yayın ya-
pacak olan Atlas TV, Polo
Tckstil'in de sahibi olan Sami
Kıiıç tarafından kuruldu. Atlas
Tv'nin genel müdürlüğünü eski
MSP Milletvekili Hasao Ak-
say'ın, yeğeni Mustafa Aksav
yapıyor.
Atlas TV, "Jslami ideolo-
jik yayınlardan ayade, sanat
ağırlıklı programlara" yer vere-
cck. İslami televizyonlannhızla
artması, "milli görüşe uygun"
program sıkıntısını da berabe-
rinde getiriyor. Bu sonına ço-
züm getirmek amacıyla arala-
nnda Hasan Aksay.Gazeteci-
Yazar Abdurrahmuı DİUpak'ın
da bulunduğu bir ekip, prog-
ram üreimek ve pazarlamak
amacıyla, 2 ayn şirkcl kurmaya
haarlanıyor. Konuyla ilgili
Cumhuriyet'in sorulannı vanıl-
layan Hasan Aksay, aynı za-
manda yeğeni olan Dilipak'ın
da yer aldığı grubun Anadolu
Televizyonculan Birliği'ni ku-
racağını belirtiyor.
için 1S yıl mülki idare amiri ola-
rak çalışma şartı getiriliyor.
Güçlü il idaresi oluşlurulma-
sı ve olağanüstü haJ uygulama-
anın kaldınlmasının ardından
yetki boşluğu doğurmadan te-
rörle mücadeleyı devam ettir-
mcye yönelik çalışmalar üç
yasa tasansında toplandı. Bun-
lardan Polis Vazife ve Selahi-
yetleri Yasası'nda yapılan dcği-
şikliklerde polisin CMUK ve
AGİK şartlannda öngörülen
bazı yeniliklere görc ycnıdcn
yapılandınlmasi görüşünün be-
nimsendiği dilc gctiriliyor.
— -Y-asalaslağıylagetirTİmek
istenilen bazı yeniliklcr şöyle sı-
ralanıyor:
"Dcvriye hizmcti vcrilirken
polisin kışilcri vc topluluklan
mümkün olduğunca uzaktan
deneılemcsi ilkesi benimsem-
yor. Otcl, kahvehanc. içkisiz
disko, büfe, çay bahçcsi gibi
yerlerin aglmasında polisten
izin alma şartı kaldmlıyor. Poli-
sin uzmanlaşması ıçın değaşik
sınıflardan eleman çalışurabıl-
mesine olanak vcriliyor. Polise
sorgu, araşürma, gözallı, mah-
kemcye scvk. savayla çalışma
gıbı konularda CMJJK'un gc-
tırdıği olanak lan kcndı yasasın-
da da uyguiayabilmc olanağı
getinliyor."
GUNCEL
CÜNEYT ARCAYÜREK
Mumcu İçin
Gözyaşlarım yazı makinesine dökülüyor.
Demir pençeden bir el, yüreğimi sıkışnrıyor.
Yüzlerce insan gelip geçiyor bürodan.
Arkadaşım, dostum, kardeşim Uğur Mumcu'yu öldür-
düler. Kahpece.
Kim öldürdü, arabasına bombayı koyan hain eller ki-
mindi? Bu soruya belki uzun süre yanıt aranacak
Mumcu ile en son, cumartesi gecesi saat 22.00 dolay-
larında konuştuk. Son bir aydır çok çalışıyordu. Bir yan-
dan günlük yazılarını yazıyor, öte yandan şubat ayinda
bitirmeyi umut ettiği Apo ile ilgili yazı dizisini, bir kuyum-
cu özeniyle kağıda döküyordu.
Uğur, bir inanç insanıydt Son aylarda aşırı dincilere,
laiklik düşmanlarına karşı savaşım veriyordu. Ote yan-
dan da Kürtsorunuyla uğraşıyor, hedef olduğu çevreler-
le polemiklere giriyordu.
Şu ya da bu, ama başkalarının masası kimi örgütterin
saldırılarına uğrayacağını biliyordu. Elinden geldiğince
önlem alıyordu, fakat alçaklığa karşı ne kadar önlem alı-
nabilirse, işte o kadar...
Arkadaşım, dostum, kardeşim Uğur Mumcu'yu öldür-
düler.
Kahpece.
Fikirlerini, inançlannı, simgelediği namuslu yazariık
öğelerini öldüremediler.
Hiçbir zaman öldüremeyecekler...
BİZ BİZE
EROALATABEK
• Baftarafi 4-Sayfada
bunalımına kendi tarzlannda bir yanıt oluşturduklan da
gözden kaçmaktadır Oysa toplumsal kimlik bunalımı
sürdükçe -eski sol söyleme çok benzeyen- Islamcı bir
söylem etkinliğini sürdürebilir, üstelik bu etki artabilir
de.
Bir toplumda 'kim olmak isterdiniz?' sorusuna politik
liderler arasından, kültür dünyasından, sanat çevrele-
rinden. eğitim alanından örnekler vermek kolay olmu-
yorsa ortada çok düşündürücü bir değtşim var demektir.
Belki de klasik bilgilerin bulgularını yeniden gözden ge-
çirmek gerekmektedir. Belki de televizyon, sinema gibi
görsel-işitsel iletişim araçları anne babaların yerini al-
maktadır. O zaman hiç değilse TRT gibi özerk olması
gereken, ama genel bütçeden desteklenen iletişim or-
ganlarının programlarını gözden geçirmesi gerekmez
mi? Müziğin iytce arabeskleştiği, astrolog'ların uzman
olarak sunulduğu, hertürlü bilim dışı uydurmanın başta-
cı edildiği bir dönemde boşa geçirilen tek bir gün bile
çok önemli değil mi?
Aklın önderliğini inanca bırakan bir eğitim sisteminin
ağırlığı altnda laik toplumun yavaş yavaş dinsel bir top-
luma doğru kayma eğilimi kesinlikle önlenmeden yarı-
nın bilgi toplumuna geçilemez. Bu eğilimde en çok öğ-
retmenler ve öğrervciler sıkıntıya düşmektedir. Eko-
nominin kösedönücülükten insancıl dayanışma, refahın
arttınlması ve adaletle paylaşılması ilkelerine çevrilme-
si kesin zorunluluktur Sosyal örgüttenmenin insanın içi-
ne sürüklendiği güven bunalımına, yalnızlığa çözüm ol-
ması temel koşuldur Doğru politikalar da -eğer olacak-
larsa- bunları gerçekleştirmek için varolacaklardır.
Yoksa bir süre sonra kim olmak isterdiniz?' sorusu-
nun yanıtı bir otomobil markası da olabilir
U(Baftarafi 18. Sayfada
AA'nın haberine göre Uğur
Mumcu'ya karşı düzenlenen
suikast bütün Fransız
radyolannınsaat 14.00
bültenlerinde duyunıldu.
Ajans haberlerine dayanan
radyo istasyonlan, sakjınnın
üzerinden üç saat geçmeden
verdikleri haberlerde
Mumcu'nun öldürülmesini şu
şekildeduyurdular:
"Türkiye'nin en ünlü gazete
ve kitap yazarlanndan biri olan
Uğur Mumcu bugün (dün)öğle
saallerinde otomobiline
yerleştirilen bir bomba ile
öMürüldü. Mumcu, Türkiye'de
mafya konulan uzmanı otarak
tanınıyordu. Yazar, yolsuzluğa
vc mafyaya karşı çok sayıda
kitap ve makale kalcme
ahnıştı."
İtalyan haber ajansı ANSA.
Mumcu suikastına ilişkin ilk
haberini, "Uyuşturucu mafyası
ve PKK bağlanıusına dikkat
çekerek" verdi.
Mumcu'nun yakın dostu ve
çalışma arkadaşı olan. 32 yıldır
Türkiye'de görevli Romano
Damıyani tarafından yazılan
haberde, "Suikast sonucu öldü-
rülen ünlü gazeteci Abdi
Ipekçi'nin de son araştırmalan-
nın uyuşturucu mafyası üzerin-
de olduğu" ifade edildi.
lAğustos
• Baftarafi 3. Sayfada
KoğrçUra radyo, teyp, >oikmen
ve daktilo 9okulmayacak. Ya-
kmian tmfmiaa getirilen tü-
tün, çay, çikolaU ve sigara gibi
bediyetik eşyalar tutukhı ve bö-
kümlüiere verilmeyecek. Her
Koğnş ve oda için sabah 2 saat,
öğkden soora 2 saat olmak üze-
re topiam 4 saat havalandırma
yapriacak. Khap, dergi ve gazete
deaetime tabi tutularak cezaevi
yonetiminin ohını ile verilecek.
Mektup ve teigraf ile haberleş-
me denetime tabi tutulacak. İyi
haililik vasfuu kazanmayan
mahkumlar haftada 2, iyi halli
gönUen mahkumlar haftada 4
mektvp yazabüecek."
Cezaevlerinin tıklm tıklım
doİD oMuğv bir dönemde çıkartı-
lan bu geaelge, binlerce insaınn
tepkisine, direnişine yoJ açmıştı.
Birçok insan yaralanmış, tar-
taklamuş, 50 günü aşan ölüm
ornçlanyla birçok insan sakat
kamuşb. Ve iki mahkum da ya-
şamını yidrmişti.
Çevre
• Baftarafi 3. Sayfada
degil. Ama bu yolda yürünüyor."
Trafiğe sadece "çevre dostu"
araciann çıkması için bu işi
özendirmek gerektiğini de vur-
gulayan Akyüreic, bu amaçla
gercekkştinneyi dnşündûkleri
bir difer projenin ise, bu tür
•raçlaruı vergilerini indirmek ol-
duğunu bildirdi.
Orta ve uzun >adeli projeleri
gerçekleştirirken, kamuoynnun
desteğiııi abnak zorunda olduk-
larmı kaydeden Akyürek, çevre
bilincinin oluşturulması için
okullarda çevre dersi verilmeye
başlanmasının önemli bir adım
oMuğuno, ancak bunun yeterli
obnadığını söyledi.
DENKLEM...
• Baftarafi 1. Sayjada
görmeye alışmışolanlarımız için konu oldukça basittir.
- Demirel Ecevit'e elini uzatsa, Korutürk bütün partileri
bir araya toplasa, Bozbeyli anlayışlı davransa, Bayar
desteklese.. gibi avuntularla, olasılıklarzincirinin halka-
ları tamamfanmaktadır.
Oysa, bunalımın nedenleri derindedir.
Olayların üzerindeki gelip geçici kaygı bulutlarından
sıyrılıp gerçek neoenlere eğildikçe sorunların kpinden
yepyeni odak noktalan belirmekte ve toplumsal değişi-
min kuralları aydınlık ışıklarla gözler önüne serilmekte-
dir. Her demokrasinin "gerek" ve "yeter" koşulları
vardır. Bu koşullaryaratılmadan, sadece biçimsel görü-
nümlerle yetinmek, bedeti çok pahalı ödenecek serü-
venlere yol açar.
önce şu gerçek koşulu tanımlayalım Bat; demokrasi-
lerinde, toplumun bütün sınıf ve tabakalarına söz ve
örgütlenme özgürlüğü tanınır. Bu ozgürlük demeti, in-
sanlığa, sınıf kavgaları, ihtilaller ve devrimler sonucun-
da sunulabilmiştir. ozgürlük ve demokrasi bütün insan-
lığın ortak mirasıdır. Fakat bu miras, çağlar boyunca,
toplumun belirli kesimlerirtce, aynı toplumun öteki sınıf
vetabakaları için kullandırılmamıştır.
Bu yasak düzeni, demokrasimizin bütün alaturkalığıy-
la sürdürülmektedir. Toplumun emekçi kesimlerine söz
ve örgütlenme özgürlüğü isteyen herkes:
-Zararlı akımlar. aşırı cereyanlar.. yıkıcı düşünceler..
gibi gerekçelerle korkutulmak, sindirilmek ve cezalan-
dırılmak istenmiştir. Oysa demokrasilerde "zararlı dü-
şiince", "zararsız düşünce" ayrımlan yapılamaz. Dü-
şünceler için uygulanacak tek ölçü, yanlışlık ve doğru-
luktur.
Türkiye'de biçimsel görünümüyle çok partili hayatyü-
rürlüktedir. Fakat bu çok partili hayat tek parti dönemin-
den kalan ceza yasası ıle korunmaktadır. Açıkçası çok
partili demokrasimiz, yıllardır tek partili dönemin ceza
yasasıyla "gözaltında " tutulmaktadır.
Sadece on beş yıldır, bu ceza yasasının ünlü madde-
lerini bir darağacı gibi birbirine çatıp başbakanlar, ba-
kanlar, kurmay albaylar ve devrimci gençleri birer birer
ipe çekmişiz. Siyasal bunalımlardan kurtulmak için
idam hükümleri, hapis cezaları, kelepçeler hiç yarar
sağlamamış, toplum yeniden, döne dolaşa, yine çıkmaz
sokaklann eşiklerine getirilmiştir.
Bu çıkmaz sokağın kavşak noktasındayız şimdi.
Türk toplumu ya çağdaş demokrasilerin gereklerine
uyarak toplumun bütün sınıf ve tabakalanna söz ve ör-
gütlenme özgürlüğü sağlayacak ya da kurulu düzenin
denklemi, eskisi gibi, yeni güçlüklerle ve sorunlarla sür-
dürülecektir. Bu denklem, oldukça kaba görünümüyle
gözler önündedir.
önce bir "iktidar boşluğu" yaratılacak, bu boşlukta
kargaşa ortamı oluşturulacak, bu koşullar sağlandıktan
sonra otoriter devlet özlemcilerine "yeşil ışık" yakıla-
caktır.
- Kuvvetli ve inandırıcı hükümet.. gerekçesiyle kurulu
düzenin, haksızlıkları, adaletsizlikleri ve ayrıcalıkları
üzerinde yönetimler sürdürülecektir. 14 Ekim secımle-
rinden tedirgin olanlar için başkaca yol kalmamıştır. Bu
iktidar boşluğu bilinerek ve istenerek yaratılmaktadır.
Bu boşiuğun anlamsız uğultulan içinde, olayların ne-
denlerini ve sonuçlarını birbirine kanştrmak, güncel
sorunları:
-Demirel, Ecevit'e elini uzatsa, Irmak görevini sürdür-
se, gibi çözümlere bağlamak, olaylara bakış açımızı kı-
sıriaştınr ve birsüresonra kamuoyunu anlamsız siyasal
dedikoduların yanıltcı yaklaşımı içine sokar.
Nedenler, toplumsal gelişimin temelleriodedb..
Kurulu düzenin topluma sunduğu denklemin, ters-yûz
edilmesi, Türk halkının bütün sınıf ve tabakalarıyla, öz-
gürlüğe ve demokrasiye sahip çıkmasına bağlıdır. De-
mokrasinin gerçek güvencesi halkın bilinçli desteğidir.
Bu destek nasıl saglanır?
Demokrasimizin "güncel gündemi" bu sorunun yanı-
tında saklıdır. Bu köşeden hep birlikte, yasadığımız
olayları özetteyecek ve yorumlarını yapacağız Cumhu-
riyet gazetesinin yarım yüzyıldır aydınlattığı düşünce
ortamında bu sorunlan sizlerle tartışmak özlemryle:
- Merhaba... diyorum.
MÜŞERREF HEKİMOĞLU
Yûregimizde PaOayan Bomba
ANKA'dan Timur Türkan telefon etti, üzücü bir haber
vereceğim, dedi. Uğur Mumcu öldü, arabasına bomba
koymuşlar.
Bir bomba da yüreğimde patladı, arabaya atlayıp Kar-
lı Sokak'a koştum. Yolun iki yanında polisler, kalabahk,
apartmanların kırık camları arkasında şaskın yüzler.
Araba paramparça duruyor yol ortasında. Vinçli bir ara-
ba geldi, çekip götürecek Uğur da yatyor yerde. Bir
parçası karşıki bahçede, bir parçası apartmanın üst du-
varında. Herkes clayın dehsetiyle saşkın, suskun. Elekt-
rikler kesik, apartmanın girişine, merdivenlere mumlar
koymuş komşuiar. Mum ışığında ilerleyerek Güldal'a
ulaşıyorum. Kanepede oturuyor. Ayağında çizmeleri
Uğur Mumcu'nun arkasından çıkıp kapıyı kilitlemeye ha-
zırlanırken müthiş bir patlamayla sendeliyor.
SHP Genel Başkanı Erdal Inönü, eşi, Dışişleri Bakanı
Hikmet Çetin, Bayındırlık Bakanı Onur Kumbaracıbaşı'-
nı gördüm kalabalıkta. AvukatEmin Değer, HalitÇelenk,
ILO Temsilcisi Rüçhan Işık, Demet Işık, hukukçular, bi-
lim adamları, haberi alan soluğu burada alıyor elbet.
Demet Işık son karşılaşmadan söz ediyor. Çağdaş Ya-
şamı Destekleme Derneği'nin toplanüsına çağırdığı
zaman, hiçbir yere gitmiyorum ama size geleceğim, de-
miş. Ben de son kez orada karşılaştım Uğur Mumcu'yla.
Flaşlar parlıyor. Birden Başbakan Demirel geliyor. Oda
çok üzgün görünûyor. Güldal Mumcu'ya, Ceyhan
Mumcu'ya başsağlığı diliyor. Üzüntusünü belirtiyor.
Güldal Mumcu çok sakin. Ağlamıyor, hatta gülümsüyor.
Gelenleri selamlıyor. Bir fikir isçisine eş olmanın btlin-
ciyle dikiliyor. Herkesin kafasındaki soruyu Başbakan'a
belirtmekten de geri kalmıyor. Otuz metre ötede polisler
varken o çok güçlü bomba arabaya nasıl konuyor? Baş-
bakan ne diyeceğini bilemiyor, bu işlerle uğraşanların
çok usta olduğunu söyiüyor. Kökleri kuruyacak ama bu
çok acı kayıplar oluyor, diye ekliyor. Uğur Mumcu'nun
ölümüne inanmak koiay değil elbet. Sokakta insan seli,
yaşlı gözler, soluk yüzler, öfkeli sczler, tepkiler... Bir şo-
för karşıki karlı bahçeyi gösteriyor. Vücudun bir parçast-
nı orada bulduklannı söyiüyor. Bir parçası karda. bir
parçası başka yerde. Bomba koyanlar en güçlüyü seç-
miş, mutlaka öldürmek istemişler besbelli. Ama Uğur
Mumcu öldü mü acaba? Yazdığı gerçekler, sunduğu il-
kelere bomba konabilir mi? Ona her zaman omuz veren,
soluk veren Güldal Mumcu'nun dimdik duruşu da bura-
dan kaynaklanıyor bence. Yazarlar öldürülür ama yaz-
dıkları yok edilemez..
HUKUKSUZ DEMOKRASİ
HaütÇcİMk
3. bası 20.000 lira (KDV ipnde)
Pasaportumu kaybellım
Hükumsuzdur.
NESRİN EREL (K1Y/C1)
PERDE ARAUĞINDAN
Nadir NadJ
4. bm 25.000 tir» (KDV içiııdc)