Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 25 OCAK 1993 PAZARTESİ
12 DIZIYAZI
i Gereken ortam sağlanamazsa üstün yetenekli çocuklar psiko-pedagojik soranlar yaşıyorlar
Üstün yetenekli ohııak yetmiyor• 'Davulun sesi uzaktan kulağa hoş gelir' diye çok
beylik bir atasözü vardır. Üstün yetenekli veya özellikli
veya üstün zekalı çocuklann durumu da tam bu söze
uyuyor. Uzaktan, böyle bir çocuğa sahip olmak pek hoş
görünüyor. Birçok ana babanın gönJünde böyle bir
çocuk yatar. Ama gereksinimlere uygun ortam
bulunamadığı zaman üstün yetenekli çocuklar mutsuz,
başansız birer birey oluveriyorlar.
ÇOCUĞUNUZ
ÜSTÜN ZEKALI
OLURSA
ORALÇALIŞLAR
yûk şirketler, ılkokul çağında
zekanm bu tür çocuklann durumunu böyle bir anlayışın ışığında konuya
Bu araşürmamızda kamuoyunda tam anlamıyla açıklamaya yetmeme- yaklaştığımızı belirtmek isteriz.
üstün zekalı çocuklar olarak bilinen sidir. Aynca bir çocuğun özelliklerinı, '•
zekasından çok belirli alanlardaki ye- Pariak görüntü ve perde arkasi
tenekleri oelirliyor. Bu yeteneklerin
saptanıp, eğıtimın ve yönlendirmenin
çocuklan inceledik. Uzmanlar. üstün
zekalı deyımı yenne üstün yetenekli
deyıminı kullanmayı daha doğru bu-
luyorlar Bu dizi sırasında üstün zekalı
deyımi yerine üstün yetenekli deyimini
kullanmayı tercih ettim. Fakat yazı dı-
zisinın başlığını Üstün Zekah şeklinde
kullandım. Böyle bir ifade alışkanhk-
lar açısından daha kolay anlaşılır dıye
böyle bir yolu seçüğimi söyleyebılinm.
Üstün yetenekli sözcüğünün kullanıl-
masının daha doğru olmasının nedeni
Gazetelerde ara sıra gözümüze takı-
ona göre yapılması düşüncesi son yıl- lır. Üstün zekalı çocuk, icat yaptı. Ge-
larda ağırlık kazanmış durumda. Be- leceğin urnudu. üstün zekah çocuklar.
lirh alanlarda yetenekli olan bir çocuk, Aıleler gülümseyen yüzlerle objektife
baa alanlarda ayru yeteneğı göstere- poz verirler.
mıyor.Bu tür çocuklann geri yetenek- Bu çocuklar son yılJarda tüm dün-
lerinin gelişurilmesi de ayn bir eğıümi yada olduğu gjbi ülkemizde de benzer
gerekuriyor. Üstün çocuk yok diyor bir ilgı alanı haline geldiler.İstanbul
1
-
uzrnanlar, koşullara göre kendisıni ge- da üstün yetenekli çocuklarla ılgili bir
üştiren ve yetiştiren çocuk var. Biz de okul açıldığı da gazetelere yansıdı. Bir
başka karma okulun eğıtimi de sürü-
yor. İşadamlanmızdan Sezai Türkeş
bir vakıf kurarak üstün yetenekb ço-
cuklann lise eğitirni icin çalışmalann
hızla devam ettiğıni açıkladı.
Ardından üstün yetenekli çocukla-
nn eğitim gördüğü özel okulun gazete-
lerin magazin sayfalanna kadar ula-
şan öykülerine tanık olduk. Çok satan
bir gazetemizin ekinın kapağında şu
başlıklarla sunuluyor bu çocuklar:
"Bu çocuklann hepsi milyarder ola-
cak." Fotoğraf altında ise şunlar yaa-
yor "Büyük şirketlerin gözdesi oldu-
İar." Ve şöyle devam edıyor, "...Bü-
Üstün yetenekli çocuklar, geniş bir eğitim programına muhtkaçtır. Ona ihtiyaç duyduğu ortam sağlanamazsa kötfi bir öğrenci oiup çıkması işten bile değildir.
YETENEKLİ ÇOCUKLARIN TANIMLANMASIİÇİN SINIF ÖĞRETMENLERİNE SEKİZ SORU
İki tarafi keskin fnçak
Çevrenizdeki çoeuklardan ve öğrencilerinizden bazıları, yukandaki
özelliklerin birkısmını veya çoğunugösteriyorsa, o çocuğun
yaşıtlarından daha geniş bir eğitimprogramına muhtaç • Iduğunu
umttmayın. Ona ihtiyaç duyduğu eğitim ortamını sağlayamadığmız
takdirde içine kapanacak. Belki de orta hatta kötü bir öğrenci olup
ka vbolup gidecektir. Ona elimizden geldiği kadaryardımcı olmaya
çalışmak bir insanlık borcudur.
• • Çocuk hızlı ve düzgün
düşünebiliyor mu?
2 a MerakJı ve birçok konuya ilgili
mi?
3 a Hiçyönlendırmeden veya çok
küçük bir yönlendirme ile bazı özel
konulara normalin çok üzennde ilgi
duyuyor mu?
4 a Yalnız başına veyaarkadaş
grubu içinde mutluluk duyarak
çaltşabiliyor mu?
5 a Okulda veya okul dışında
edindiği bilgileri yeni birolayla
karşılaştığuıda kullanabiliyor mu?
O a Konulanntartışılması veya
irdelenmesi sırasında yarancı
orijinal öneriler getiriyor mu?
7 a BirkonuüzerindeaJternatifler
gelişünp ayru sonuca başka
yollardan da varmayı deniyor mu?
8 a Döşüncelerini açık ve net bir
bicimde anlatabiliyor mu?
olan bu çocuklan yeüştiklerinde fir-
malanna alabiîmek için hıçbır feda-
karhktan kaçınmıyorlar. Hatta bu da-
hiler için daha şimdiden milyonlarca
lirahk yatınm yapmaktan İcaçınmı-
yorlar."
Benzen haberler son dönemde gaze-
te sayfalannda sıkça yer almaya başla-
dı. Bu konuda açık oturumlar, panel-
lerdüzenlendi. Üstün yetenekli çocuk-
lann eğitimi ve uyum sorunlan tartışıl-
dı, tartışılmaya devam ediyor.
'Davulun sesı uzaktan kulağa hoş
gelir' diye çok beylik bir atasözü var-
dır. Üstün yetenekli veya özellikli, ve-
ya üstün zekalı çocuklann durumu da
tam bu söze uyuyor. Uzaktan, böyle
bir çocuğa sahip olmak pek hoş görü-
nüyor. Bir çok ana babanın gönlünde
böyle bir çocuk yatar. Ahhh! Benim de
bır üstün zekalı çocuğum olsa diyedü-
şünür. Böyle çocuklan olana gıpta ile
bakar.
Üstün yetenek avantaj mi?
Ama bir de davulun sesinin yakını-
na yaklaşmak gerek Orada durum ne-
dır? Üstün yetenekli çocuklar bu üs-
tünlüklenyle birlikte nasıl yaşıyorlar.
Aileleri yetenekli çocuklanyla ne yapı-
yorlar. Bu uzaktan göründüğü gibi
gıpta edilecek bûyük bir nimet mi?
• Pedagog Dr.
Ümran Korkmaz-
lar, üstün yetenek-
li çocuklann bazı
sorunlannı şöyle
sıraladı: "Okulda
başansızlık, ödev
yapmak isteme-
mek, okula gitme-
mek."
İstanbul Üniversitesi Çocuk Pski-
yatrisi uzmanlanndan Pedagog Dr.
Ümran Korkmazlar üstün yetenekli
çocuklann sorunlanyla uğraşarv dok-
torlardan. Kendismin ılgılendiğj bazı
tıpık vakalan aktarmasını ıstedik. Bu
çocuklar; gündelik yaşamlannda ne-
lerle karşılaşıyor; eğitim, okuma. oyun
gıbi alanlarda sıkınuiannı çözebiliyor-
lar mı ve arkadaşlanyla ilişkileri ıçınde
ortaya çıkan sorunlannı nasıl aşıyor-
lar? Dr. Korkmazlar sorulanmızı şöy-
le cevapladı:
"'Eğer gereksinimlerine uygun or-
tamlar sağlanmazsa ve özelliklerine
uygun programlarla eğitilmezlerse üs-
tün yetenekli çocuklar çeşitli psiko-
pedagojik sorunlar yaşıyorlar ve başa-
nsız. mutsuz bireyler oluyorlar. Araş-
tırmalarla saptanan sorunlan şöyle sı-
ralayabiliriz:
-Okulda başansızlık.
-Okula gıtmek istememe, devamsız-
lık,
-Derslerde sıkılmak,
-Ödev yapmayı istememek,
-İstediğinin öğretilmemesinden ya-
kınmak, derslerde ilgısizlik.
-Çabuk öğrenmek,
-Hareketli, yaramaz, dikkatsiz ol-
mak,
-Hırslı. inatçı, meraklı olmak,
-Şaldırgan. sinirh olmak,
-İçe kapanıkiık,
-Lider olmayı istemek,
-Üstünlük duygusuna kapılmak,
-Yaşıtlanndan çok büyükleriyle oy-
namak.
-Aile içi iletişjm güçlükleri,
-Ait ıslatmak,
-Kaka kaçırmak,
-Uykusuzluk,
-Uyumsuzluk,
-Kann ağnsı, astım,
-SÜRECEK-
Hiç bir testgerçekzeka derecesini belirleyemezHemen herinsanın meraklanndan birisı zekası-
nın ölçüsüdür. Intelligence Quotient'in (zeka
derecesi) kısaltılmış hali olan IQ testleri, bu ze-
ka derecesinin ölçüsünü gösterir. Zeka testleri
ile ölçülen zeka düzeyı. yetenekliligin tek belirti-
si değıldır. Yetenekhlık, kendinı bir ya da bır-
kaç alanda gösterebilir Farklı alanlar genellikle
şöyle sınıflandınlır.
6a- Yüksek seviyede öğretisçl/akademik başan
veya birkaç konuda özel yet'enek. Örneğin,
matematik, fen. edebiyat veya yabancı diller ve-
ya ıletişim konulan.
6b- Bir veya birkaç sanatta üstün yetenek. Örn.
müzik, drama veya resim.
6c- Yüksek seviyedefizikiyetenek veya oyun
yeteneği.
6d- Pratik veya mekanik hüner.
6e- Sosyal lideıiik
6f- Yaratıa düşünce yeteneği
6g- Genel zeka
Zeka testlen yukanda saydığımız genel yete-
neklerden sadece genel zeka derecesini ölçmeye
yarar. Diğerlerini bu testlerle ölçmek mümkün
değildir.
Tahminaracı
Zeka testlen elimizdeki vegane akademik başa-
n ölçüsü ve belirieyicisi kabul edildiğı için ya-
rarlı olabilir. Fakat bu testler, iyi bir tahmin
özelliğine sahip olmadıklan gibi zeka yeteneğını
ölçmekte kusursuz da değiller. Değişiİc za-
manlarda değişik sonuç verebılirler. Çocukla-
nn yaşı küçüldükçe testler daha sağhksız
sonuçlar vermektedır. Bu nedenle psikologlar
okul öncesi çocuklara bu testleri pek isteyerek
uygulamazlar ve hatta ilkokulun ilk sınıflannda
yapılan testlerin sonuçlan da kuşkuyla kar-
şılanır.
Testleri neleretkiler?
Çeşitli nedenler yüzünden testler kusursuz de-
ğüdir. Zeka verimliliğımiz günün saatine, hava-
mıza, sıkıntı düzeyimize, fıziksel şartlanmıza,
yorgun olup olmamamıza bağlı olarak değişe-
bilir. Zaten toplam zeka düzeyimiz -IQ'muz-,
çoğunlukla zamana göre değişecektir. Bundan
başka farklı testler, farklı zeka alanlannı ölçer
vebu nedenleaym kişinın farklı testleri farklı
IQ sonucu verir. Hiçbiri bizim 'gerçek' IQ'muz
oiamaz. Gerçek lQ'yu kesin olarak hicbir za-
man bılemeyiz.
Sonuç olarak şu söylenebilir: Yüksek zeka,
yüksek başan için temel gereksınmelerin bir ga-
rantisidir, fakat başannın gerçekleşmesi baa
diğer şartlan da gerektırmektedir
Testlerin yararlan
Bu problemlenn dışında zeka testleri faydali
olabilir; bu nedenle !Q'nun bılinmesı faydalı
olacaktır. Başan düşüklüğü gösteren çocuklar-
da veya çocuğun genel zeka yeteneğinde önemli
bir belirsizlik mevcut olduğunda faydalı ola-
caktır. Nispeten düşük bir 1Q, zorunlu düşük
birzeka arılamına gelmeyecektir. Gerçek sonu-
cu, tekrarlanan benzer sonuçlar veren testler
belirleyecektir.
Baa testlerin farklı yetenekleri farkL derecelen-
dirmelen vardır; örneğin sözel usavurum, sayı-
sal usavurum veya soyut usavurum. IQ derecesi
tüm bu derecelerin bırleşimine göre oluşmakta-
dır. Eğer bır çocuğun bır alandakı derecesi yük-
sek, diğeri düşükse toplam derecesi nispeten
düşük çıkacaktır. Halbu kı bır alandakı yüksek
Yapılan tahminlerin farklılığına karşın bazı otoritelere göre çocuklann yüzde 10'u beüi konular-
da ya da genel yetenekte 'özelikli' kabul ediliyor. Ancak yüzde 10'luk bu gnıp yüksek yeteneklile-
ri de kapsamaktadır ki bunlar yaşıtlan içinde yüzde 0.5lik bir oran tutar.
derece; çocuğun entelektüel potansiyelini açık-
lamak, toplam IQ'den daha doğru olabilir.
Zeka derecesi
130IQ cıvan ve üstü. bir zeka yetenekliliğinin
bir belirtisi olarak kabul edilmektedir. Ancak
bir iddiaya göre 1271ik IQ sahibi çocuğun da
130 IQ'luk birçocuktan daha azyetenekli oldu-
ğunu söylemek pek adil olmaz. Farklı bir test ve
durumlarda onlann 1Q derecelen tersine çevri-
lebilir. Zekayı ölçmek, çocuğun yeteneklerinin
geliştinlmesi için ne yapılacağma yol göster-
mez.
Çocuklann ke kadan üstim zekah?
Yapılan tahminlerin farklılığına rağmen, baa
otoritelere göre çocuklann yüzde 10"u belli ko-
nularda veya genel yetenekte 'özellikli' kabul
edilmektedir. Bu yüzde 10'luk gnıp yüksek ye-
teneklileri de kapsamaktadır ki bunlar yaşıtlan
içinde yüzde 0.5-1.0 gibi bir oranı tutmaktadır.
Bazı üstün yetenekli çocuklar çabuk fark edilir.
Örneğin, yüksek başan gösterenler. Buçocuk-
larda zengin bir kelime bilgisi, çeşitli ilgi alanı.
geniş genel bilgi hazinesi vardır. Kolay öğrenir-
ler. öğrendikleri ve duyduklannı akılda tutar-
lar, hızlı yazarlar ve işlerini becerikli bir şekilde
düzenlerler.
Daha kolay fark edilmeyenler ıse davranış
problemleri olan. yeteneklenni maskeleyen ço-
cuklardır. Bunlann arasında okulu reddeden-
ler. hülyalı, haşin yıkıcı, komik veya daha başka
arzu edilmeyen dikkat çekici davranışlar
gösteren çocuklar vdrdır. Bazı çocuklar, üstün
yetenekli olduklannı, çevreye uyumlu olmak
için gizlerler. Onlar utangaçtırlar ve kendilerini
göstermekistemezler. Kendilerinden istendiği
kadannı, fazlası olmadan yerine getirirler ve
hıçbirzaman gerçek yeteneklerini ortaya koy-
mazlar.
Bazı çocuklar, çok yaraücı ve orijinal olabilir-
ler. klasik testlerde başanlı değildir; fakat olay-
lan değişik biraçıdan görür, derin sorularso-
rup klasik olmayan sonuçlar çıkanrlar.
Uyumsuzluk gösterip otoriteyle çatışmaya gjre-
bilırler.
Fark edilmeyen potansiyelli çocuklar, genellik-
le eğıtimin önemli olmadığı, kitap alınmayan
veya konuşulan dılin standart olmadığı evler-
den gelen çocuklardır.
POLrriKA VE OTESI
MEHMED KEMAL
Kartpostalanla İstanbul...
Insanyeniler arasında dolaşırkenbirdenbireeskilerle
karşılaşınca bir hoş oluyor. Unuttuklan, gözden ırak tut-
tuklarıyla karşılaşınca tazeleniyor Eski bir şiirim var:
"Der vasf-ı Sitayiş-i Stanbul". Yazalı neredeyse elli yılı
aştı. Şurda burda rastladığım oldu, ama gene unutuyo-
rum. Şiir üstüne çalışırken, denemeler yaparken dili,
biçimi, içeriği bakımından bu şiir, üstünde durduklarım-
dandır. 0 dönemde üstünde durduğum birkaç şiir daha
vardır. Hadi söyleyeyim, biri de "Yolculuk"tur. "Der
Vasf-ı Sitayiş-i Stanbul'u Ahmet Muhip Dıranas, "Yolcu-
luk'u da Cahit Sıtkı Tarancı çok severlerdi. Belki de
bana öyle derlerdi. Her ikisi de usta şairdi.
Şair Kemal özer'in "Şiirlerle istanbul" derlemesinde,
kısaca "Sitayiş" diyebileceğim şiire rastlayınca yitirdi-
ğim bir dosta kavuşur gibi oldum. Ekleyeyim, bu şiiri
seven genç şairlerden biri de Ataol Behramoğlu'dur. Bu
biçimde ve bu içerikte şiiri sürdürmedim; ardını arayan
da olmadı Kemal özer'in adını antoloji, güldeste, seçki
yerine "derleme" koyduğu şiirler toplamında her şairin
kendine göre bır istanbul'u var. Meraklısı için görmeye
değer.
Şöyle kaba taslak tanımlamaya kalkıştığımızda karşı-
mıza çok istanbul çıkar; Hıristiyan istanbul, Müslüman
istanbul, Musevi İstanbul... Elimde, istanbul Belediyesi'-
nin desteğiyle Ahmet Eken'in düzenlediğı bir albüm var:
"Kartpostallarda İstanbul." Sunuş yazısında şöyle deni-
yor: 19Şaban 1255 (28 Ekim 1839) tarihli, dönemin biricik
Türkçe gazetesi olan "Takvim-i Vekâyi'de yayımlanan
bir haber ne kadar ılgiyle karşılandı bilmiyoruz, ama
Osmantı insanı. günün en son icatlarından fotoğrafın
varlığını öğrendi."
Tanzimat'la birlikte fotoğraf da Osmanlı toprağına gi-
riyordu. Osmanlı, matbaada gecıkmışti, ama fotoğrafta
geri kalmamıştı.
Eski istanbul surlarla çevrilidir. Surlara kapılarla giri-
lip kapılarla çıkıldığı için kapıları ünlüdür. Bizkapılardan
başlayalım.
Ahırkapı, "Sarayın nihayetinde bulunan has ahırın ya-
nında olduğu için ona bu ad verilmiştir." Kumkapı, "Eski
adı, küçük iskele manasında Kondoshali idi." Yedikule
(Altınkapı)- Yenikapı, "Türlü anlamlar vermişler. " Siliv-
rikapı, Mevlanakapı, Topkapı, Edirnekapı, Azapkapı...
Camiler, türbeler, çeşmeler, saraylardan sonra gene
kapılar vardır
Bunlar kartpostallarda, fotoğraflarda görünen istan-
bul'dur. Fotoğraf geliştikçe bunlann kartpostallardaki
yansıması da artmıştır, çoğalmıştır. Kapılar sadece kart-
postallarda kalmamış, Evliya Çelebi de bunlara vurgun-
dur Kapıları bir de ondan öğrenelim:
"Eyüp, Balat Kapısı, Fanus Kapısı. Petro Kapısı, Yeni
Kapı, Aya Kapısı, Cibali Kapısı, Un Kapanı, Ayazma Ka-
pısı, Hatap Kapısı, Zindan Kapısı, Balık Pazarı Kapısı,
Yeni Cami Kapısı, Yalı Kapısı, Batı Kapısı Tebdile mah-
sustur', Sokullu Mehmet Paşa Kapısı, Alay köşkü dibin-
dedir', Süleyman Han Kapısı Makbul (Maktul) Ibrahim
Paşa için açıldı. Bostancılar ve musahipler için demir
kapı."
Kemal ûzer, "Şiirlerle İstanbul "a 39 şaırden 60 şiir al-
mı$... Birkaç genç şairin dışında alınan şairleri de, şiirle-
ri de biliyorum. Yazıldıklarında şairlerinden dinledikle-
rim de var. Şöyle bir daldırsan bellekten tıkır tıkır oku-
duklarım da çıkar. Şiir bu, gününe göre yaramaz çocuk.
Postadan Omer Nida'nm özlem dolu sıcak mektubu
çıktı: "Inanınız ki özledim, diyor. Hiç görüşemiyoruz.
TÜYAP'ta da bu yıl karşılaşamadık. İki çift söz etmenin,
iki yudum içmenin özlemi içimde kıpırdadığında Yan-
dım Allah' diyorum. Bir gün tonton Güngör'de mi otur-
sak? Yoksa Nuri'li bir Bostancı mı yapsak?"
Keyfe keder, ikisi de olur. Ama kaçmaktan kovalama-
ya vakit yok ki!.. Tutmuş, son yazdığı şiirlerden de bir
kaçını eklemiş. Balıkpazarındayı birlikte okuyalım:
Meyhane boşaldı
laterna sustu
ne çiroz salatası kaldı
ne Tanaş'ın bardak oyunu
limon sıkılmış turplar da bitti
kar bastırdı lapa lapa
hesabımız yarınlara
hadi eyvallah!..
Ömer Nida'nm bu dizeleri bana Cahit Irgat'ın "Indir
kepenkleri Apostol" ile Orhan Veli'nin "Degüstasyon"-
unu anımsattı. Dizeler her zaman birbirini izlerler.
Bostancılı Nuri Bey telefon etti- "Nazım, hececileri iz-
lemiştir" dedi. "AN Fuat Paşa dayısıdır. Yüzgeri edilen
şairlerden biri Orhan Seyfi Orhon değil, Faruk Nafiz-
dir." Düzeltiyorum.
BULMACA
1 2 3 4SOLDAN SAĞA:
1/ Hasan Huseyinin bir
şiir kitabı. 2/ Dört Ha-
life'nin sonuncusu... Bir
cins güvercin. 3/ Razı ol-
ma, isteme... Elektrik
akımı devrelerinde birleş-
tirme yapmak ya da akı-
mı kollara ayırmak için
kullanılan kutu. 4/ Deniz 6
kuvvetlerinde bır rütbe... -.
Kenar süsü. 5/ Sazın en
kalın ses veren teli... Bat- 8
mış olan nesnenin yerini g
ve durumunu akustik
dalgalarla saptayan sistem. 6/ Ya-
banıl hayvan bannağı... Argoda
esrar. 7/ Kromun simgesi... Ku-
marda ortaya süriilen para. 8/
Düşünce... Çölde uzaktan su gibi
görünen ışık yanıltmaa. 9/ Bir ko-
nuda özel bılgısı olan kimse.
YLKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Nabizade Nâzım'ın, edebıyaü-
mızda köyü konu alan ilk yapıt
olması bakımından önemli uzun
öyküsü. 2/ Mutedil... Bır nota. 3/
Cem Sultan'a Batılılar tarafından verilen ad... Toplama, birik-
tirme. 4/ Utanç duyma... Müstahkem yer. 5/ Uzunçalar da
denilen 33 devirh plaklan belirtmekte kullanılan kısaltma...
Ankara'daki özel bir ü'yatronun kısa yazıhşı... Tavlada bir sayı.
6/ Elektrik akımı iletiminde kullanılan tel... Çelikçomak oyu-
nuna ve bu oyunda kullanılan değneğe verilen ad. 7/ Yüce...
Nijerya'nın para birimi. 8/ Üstün bir yetkinin gücünü simgele-
yen değnek... Sanı. 9/ Eskiden gökcisimlerinin yükseltisini bul-
makta kullanılan gözleme aygıtı.
Seyahat acentasında, operasyonda full-time
çalışacak, Fransızca bilen, turizm tecrübesi
olan eleman alınacaktır.
235 01 45 Şennur Hn.'dan randevu
alınması
rica olunur.