Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 2 OCAK1993 CUMARTESİ
OLAYLAR VE GORUSLER
Çağdaş Masal: Eşekli Kütüphaned
FAKÎRBAYKURT
E
skıden kıtaphğa ku-
tuphane denırdı Bun-
lardan bın I854'te Ür-
gup'te açıldı Oralı
Tahsın adında bır delı-
kanlı, İstanbul'a kıtap-
lık memuru oldu Okudukça, düşün-
dükçe kıtabın, kıtaphğın yarannı kav-
radı, kendı yurduna bır kıtaplık
yaptırdı SağladığıSlTelyazmasıkıta-
bı develere yükleyıp Ûrgup'e yolladı
Gel zaman, gıt zaman Tahsınağa
Kıtaplığı gehştı. hatta son yıllarda yenı
bır yapıya kavuştu, tepeden eteğc, car-
şıya ındı Bu yuzden bugün oralarda
kıtap dostu çok ınsan var Koylerde
bıle okuma-yazma oraru yüksek Kı-
taplıkta kıtap sayısı Cumhunyet do-
nemmde 20 bını aştı Ama butçe darlı-
ğı. kadro yokluğu nedenıyle memuru
olmadı, kapılan uzun zaman kapalı
kaldı
Ürgup pen bacalanyla. Goreme'sıy-
le dunyanın cn guzel yerlennden bın
Topraklan bıtek (mümbıt), ama ın-
sanlan yoksul Orahlar 1940'U yıllarda
da lstanbul'a kazanmaya gıderdı Da-
ha Almanya'run. Avrupa'nın yollan
açılmamıştı
Üç buçuk yıl suren askerlığıru bıtı-
ren Mustafa Guzelgoz de İstanbul'un
yolunu tutacaktı Anası babası. "Her-
kes gıdıyor, sen gıtme, bızı yalnız bı-
rakma " dedı Kaymakam da, "Kal,
senı Tahsınağa KıtapbğVna alavım
dedı
Çünku askerde ayaktopu oynama-
ya alıştı Gol atmayı ıyı bılıyor "JCal,
Urgup takımını canlandır, obür ılçele-
n yenelım " dıye kaymakam ona 20
lıra aylıklı bır odacı kadrosu buldu
Mustafa ona ıkıden aynlmıştı
Çaba gosterdı. b>r yandan dışardan sı-
navlara gınp dıploma almaya, bır yan-
dan da kımbılir kaç yıldır bakımsız
kalmış kıtaplığı onarmaya çalıştı
Yenı yazı çıkıp eskı yazı yasaklanınca,
bodruma depolanan el yazması kıtap-
lar nemden. küften neredeyse bozula-
caktı Bunlan guneşe çıkanp tek tek
sıldı, kuruttu, tabanı tahta bır odaya
aldı
Eskı yazı bümıyordu Dıl Tanh'te
okuyan bır arkadaşına nca ettı, kıtap
adlannı yenı yanyla yazıp ıçlenne
koydu Hem bunlan, hem yenı kıtap-
lan bır kılavuza gore dokuz bolume
ayınp düzenledı Duyuruyaptı
"Kıtaplık açılmıştır, gelın alın, oku-
yun' "
Başta ayaktopu takımına aldığı
gençler olmak uzere, halk kıtap oku-
maya başladı Mustafa, "Özellıkle
sporcular çok okusun, gol dedığın
önce kafayla. sonra ayakla atılır Kı-
tap kafayı ışıklandınr " dıyordu
Mustafa ortaokul dıplomasıru
aldığı ıçın kendısını kıtaplık müdurlü-
ğune yukselttıler Ama o mutlu değıl-
dı Halk yeten kadar okumuyor, hele
köyler hıç okumuyordu O yıllarda
(Jrgüp'un 25 köyu var Çoğunun yolu
yok Köyluler ış ıçın patıkalardan
cşekle ılçe>e mse bıle. Temennı Te-
pcsı'ndckı kıtaphğa uğrayıp kıtap mı
alacak
0
"An olanak. gozlenn aksın'
Elımde uçak gıbı araçlar olmalı da. kı-
taplan koylere havadan uldştırmalı-
yım
Derken. düşunurken kafasında bır
şımşek çaktı "Eşek var ya eşek
1
" Ikı
sandık yapunp bunlan goz goz bol-
durdu Karacaoğlan, Kerem ıle Aslı,
Aşık Ganp gıbı kılaplan yukleyıp sur-
du İlk durak Karaın koyu 1930'dan
benokuluvar Ama kıtap yok Bılen-
ler unutmaya başlamış Mustafa köy
ıçınde tellal gıbı bağınyor "K.ıtap gel-
dı, kıtapçı geldı' Kıtap haa' Kıtapçı
haa' " Köyluler uçer beşer toplandı
"Parayla mı
1
'"
"Hayır Alacaksıruz Deftere ya-
zacağım On beş gun sonra gelıp top-
layacağım Yenılennı getıreceğım "
Aldığı kıtabı beş gunde bıtırenler
obürlenyle değışıp 15 günde ıkı uç kı-
tap okudu
Boyle boyle Mustafa on ıkı koye
ulaştı Dağ koylenne eşekle ulaşamı-
yor. katır aldı Işıbüyüttü Üçeşeğı,üç
kaun. ıkı atı oldu Adam buldu, onla-
ra da kadro, hayvanlara yem bedelı
sağladı Ankara'run anlayışı kıt, but-
çesı dar Mudürlenn kapısında ağ-
ladığıoldu Genedeköylere kıtap taş>
mayı. taşıtmayı sürdurdu Okuma
bılmeyenler de kıtap alıp bılenlere
okutup dınledı Karacaoglan'dan.
Kerem ıle Ash'dan başlayanlar Balzac
okumaya geçtı Bu kez köylere kı-
taplık açmaya başladı
Tahsınağa Kıtaplığının 1944'te
2300 kıtabı vardı Istanbul'dakı Ür-
guplulerden durumu ıyı olanlara mek-
tup yazdı Dergıler, gazete abonelen
sağladı Bu yoldan yenı kıtaplar da
geldı Sayı 200 bme çıktı Kıtaplık açı-
lan Aksalur, Çökek, Şahınağa gıbı
koylenn sayısı da 12'ye ulaştı Eşekli,
katırlı kıtaplıklar ılçenın uzak koylen-
ne v ardıktan sonra komşu ılçe köylen-
ne de hızmet vermeye başladı
Mustafa'nın derdı bu kez de kadı-
nlar Onlar okumuyor Salı gunlen kı-
taplıklar tatıl On ıkı koy kıtaplığına
12 dıkış makınesı ahyor Bırerdebeşık
kovuyor Gorevlıleredı>or "Açın ka-
pılan, kadınlar gelsın, dıkışlennı bura-
da dıksın, yırüklannı burda yama-
sın " Bıçkı dıkış, orgü dergılennı ma-
kınelenn yakmına senyor Boylece on-
lar da okumaya alışıyor Zaten butün
zorluk alışmada, alıştırmada Koylere
de ayaktopu takımlan kuruyor Bırbı-
n arasında karşılaşmalar duzenlıyor
Hocalar top oynamaz, oynayanı sev-
mez denır, Mustafa da bır gız, bır sıhır
var, ımamlan kalecı dıkıp oburlenne
gol atünyor
Böyle ışlen kendıne dert etü ya,
koylere öğretıcı fılmler götûrup göste-
nyor Oralar üzüm, patates, elmalar
yurdu Koyluler soruyor "\caba bı-
zım ıstedığımız kıtaplan da getınr mı-
sın
1
"
"'Elbet getınnm " Köylulenn ıste-
dığı kooperatıfçılık üstune kıtaplar
Bın okuyor, oburlen dınlıyor Haydı-
ıı, şımdı de kooperatıfler kurulmaya
başlıyor Bölgenın elmalan Ankara'-
da satılıyor
Patatesler gene oyle Üzumler ıçın
one düşup fabnkalar kurduruyor
Unlü "Vılla Doluca" şarabı oralardan
bu yolla çıkıyor Fabnkanın yılhk ışle-
mı 750 ton
Bu arada Hayat dergısı duyup re-
sımlı bır roportaj yayımlıyor Eşekb
kıtaplıklar bütun yurtta tanınıyor
1960'ta kurulan Devlet Planlama Or-
gutü, Mustafa'dan yararlanmaya
çahşıyor Bırkaç kez radyoda konuşu-
yor Daha televızyon yok
Ankara'da. İstanbul'da kıtaplık
öğrenımı goren gençler, başlannda
proflanyla bırhkte gebp koylerdekı kı-
taphklan gördukten sonra Mustafa'-
dan ders alıyorlar Derken unu yurt
sınırlannı aşıyor
Bır dünya ınsan, mudür, memur,
polıtıkaa, "Yapıvoruz, yapacağız "
dıye gunlen, yıllan tükeurken Musta-
fa, bır eşek, ıkı sandıkla ışe başlayıp
Ürgüp koylenne kıtap ulaşurdığı ıçın
Hollanda başta olmak üzere, dunya
kütüphanecılen arasında ılgı uyandın-
yor
Amenka'da 1958'de, devletten
bağımsız "The Lane Bryant Internatı-
onal Volunteer Cıtatıon" adlı ulusla-
rarası gönullü hızmetler kuruluşu,
aynı zamanda çeşıtlı alanlarda gonul-
lü hızmet venp örnek başan gosteren-
lere odül venyor Devlet Planlama'nın
onermesıyle Mustafa Guzelgoz de ka-
tılıyor ÇeUn bır elemeden sonra ılk
beş arasına gınyor Son değerlendır-
mede dunya bınncılığı Mustafa'ya ve-
nhvor
Turk Kutuphanecıler Derneğj'nın
çıkardığj kıtabı okuyarak, bu konuda-
kı bılgılenmı genışlettım Öğrendıkle-
nm ınanılır gıbı değıl
Boyle akıl almaz güzellıkte bır öykü
nerdeyse gûzel masallarda bulunur dı-
yeceğım Gördünuz, olanaklan ol-
madığı halde Mustafa, atla katırla ne-
ler yaptı
1
Yurdumuzda kıtap duşmanlığı
devletın tepesıne kadar tırmandı
Koylere gelen elektnkle ınsanlann
gozlennın önü aydınlanmaya başladı,
ama ardıhâlâkaranlıklar ıçınde Guzel
yurdumuzda nıce otomobıb, cıpı, mı-
nıbüsü olan var, böyle ışlere yoneldık-
lennı duymuyoruz
Mustafa'nın yaptıklan, Tonguç'un,
Ataç'ın, Muhsın Ertuğrul'un, Hatıce
Sökmen'ın, Sıdıka Avar'ın kendı
alanında yaptıklanndan kalır mı
9
Herkesın hoşgorüsune sığınarak de-
mek ısuyorum
"Ey kız erkek-delıkanhlar, bu anıt
başan azlere esın versın " Selam ol-
sun Mustafa Gûzelgöz'e, selam olsun
yenı Güzelgöz'lere ve 1993'e
ARADA BIR
İLHANMİMAROCLUfA'g» York'tan)
Turkey Go HomeL.
New Yorker dergısının eleştırıler bolumünde "Tur-
key" başlığı gozume ılıştığınde alıngan bır yurttaş ola-
rak yureğım hop ettı Yıne mı kotulenıyorduk acaba'' öy-
leyse, sanat olaylarının eleştırılerıne ayrılan bır bolum-
de kotulenmemızın sırası neydı' O "Turkey' başka "tur-
key ' olabılırdı özel anlamında hındıden soz edılıyordu
belkı Buralarda, "fıyasko' karşılığı ' hındı' antamına
gelen "turkey" sözcuğu kullanılır 'Yumurtlamak' den-
dığı de olur Yumurta mı hındıden çıkmıştır hındı mı yu-
murtadan'' Orasını bılemıyorum, ama özellıkle bır tıyat-
ro oyunu çuvalladığında hındı olur, hındı olduğunda da
yumurtlar Yazıyı okumak ıçın sayfayı çevırmeye eUm
varmıyordu bır turlü Hındılığınden söz edılen, Algan-
lar'ın La Mama Tıyatrosu ndakı Yunus Emre oyunu ol-
masındı sakın? Sağlıklı yaşama bılıncıyle Mozart Noel
Baba, Yunus Emre ve kolesterolden sakındığım ıçın gıt-
memıştım o oyuna, ama gıdenlerın Yunus Emre yı ara-
yıp bulamamış oldukları doğruysa benım de gıtmemde
bır sakınca yoktu Hındı ve yumurtaya gelınce, okudu-
ğum bır ıkı eleştırı yazısında bunlardan soz edılmıyordu
Ne kı New Yorker'ın eleştırmenlerı hındıyı Zümrudüan-
ka gıbı görenlerden değıllerdı Dışımı sıkıp okumaya
başladığımda yazıyı, sozu edılen hındının bır martı oldu-
ğunu anladım Çehof'un "Martı'sı Sahnelendığınde
hındıye donmuş Broadway'de
Hangı hındıden söz edıldığını öğrenıp ıçım rahatladı,
ama bu kez de aklım o eskı konuya takıldı yıne Nıye bı-
zım ulkemıze hındı denmış
9
Turkıye'den mı çıkmış da
yayılmış dunyaya hındı'
7
Oysa bızdekı adına bakarsanız
Hındıstan'dan gelmış olması gerekır Yalnız bızdekınde
değıl, Fransızcanın "dınde'ınde, "dındon"unda Hıntlılık
yokmu'YaLehçenın"ındyk'ınde
9
Rusça nın"ındyuk"-
unda
9
Oyleyse hındı ya Türkıyelı ya da Hındıstanlı
Ama hangısı'' Şunu bılıyor olmamız gerekır kı, nebırı ne
de oburu
Ne kı hındının kokunun kokenının gerçekte neresı ol-
duğu bılgısıne ulusal alınganlığımız ağır bastığında ul-
kemızın adını, hele o dılı donmez Amerıkalıya 'Turkıye'
dıye öğretmeye kalkıyoruz Belkı bızden örnek alıp Isveç
de, Macarıstan da, Amerıka'dakı adlarını "Sverıge ' dı-
ye, "Magyarorszak' dıye duzeltırler Belkı de duzelt-
mezler Hındı değıl onlar Hındıstan duşunsun bunu
Bıze gelınce, ulkemızın adı "Turkey' dıye geçtığınde
kollarını ıkı yana kaldırıp "Glu glu glu" dıyerekçırpmaya
başlayan Amerıkalıya 'Sensın hındı
1
" karşılığını verır-
sek, bununla da kalmayıp ' Kabaramazsın kel Fatma/
Annen guzel sen çırkın" teranesını tutturursak, yalnız
oike dındırmekle kalmayıp hem de doğruyu söylemış
oluruz Nıye mı' Unutmuş görunduğumuz bılgı nedenıy-
le Çunku hındı, Turkıye den değıl, Hındıstan'dan da de-
ğıl, Amerıka'dan gelme Ne dıyor Ingılızce sozluk "Tur-
key" karşılığında
7
'Buyuk bır kuzey Amerıka kuşu "
CMdu mu'
Oyleyse nıye acaba hındılığı Turkıye'ye yuklemışler?
"Turkey" sozcuğunun, kotu tıyatro anlamıyia ılgılıymış
gıbı gelıyor bu bana Shakespeare'ın o ırı sözunun doğ-
ruluğu oranında, butun dunya bır tıyatro sahnesıyse çok
kotu bır tıyatro oynanıyor o sahnede Amerıkalı, o kotu
oyundan kendıne duşen buyuk payı gormek ıstemıyor
Içın ıçın bılıyor Amerıka'nın hındıleşmış bır tıyatro oyunu
olduğunu Kovboylarıyla ve gangsterlerıyle, hırsızlarıy-
la ve polıslerıyle, soytarılarıyla ve gozbağcılarıyla, kötu-
luğunde korkutucu, kotuluğunde guldurucu bır oyun
Ama yedıremıyor kendıne bunu Başkasının ustune at-
mak ıstıyor hındılığı Kımın üstüne'
7
Şamaroğlanı kımse,
onun üstune
Değış tokuş edebilsek ülkelenmızın adlannı ne ıyı
olurdu' Amerıka'ya bundan böyle Turkey densın, Tür-
kıye'ye de Ne deneceğı bır yana, o yolda değıl miyız?
Bu ara, Amerıka'nın hındı gununü bızde de kutlamaya
başlayanlar çoğalıyormuş dıye duydum
TARTIŞMA
Bazı Müıraklardan...elçuk
Unıversıtesı'nm
unlu rektöru
Prpf HahlCın
YÖK sıstemını
ovmüş YÖK
sıstemının geçen
10 yıl ıçjensınde ülkeye huzur
getırdığını, unıversıtelerdekı
venmlılığı arttırdıgını belırterek
"Son 10 yıl
ünıversıtelenmızdekı en
huzurlu donem olmuştur"
demış Bununla yeünmeven
Sayın Rektör, YOK'un kahteyı
arttırdıgını, bıhmsel araştırma
oranını yukselttığını de
eklemış Aynca, *YÖK sıstemı
süreklı olarak bazı mıhraklan
rahatsızetmıştır Busısteme
sahıp çıkmak mıllı bır
gorevdır" buyurmuş
Savın Halıl Cın, Doğramacı ve
YOK olıgarşısıne layık bır
prens olduğunu bır kez daha
ıspatlıyor Bu hanka sıstemm
devamı ıçın o haın mıhraklan
da yok etmek gerektığını
vurgulaması da bızce çok
yennde olmuşlur Sayın
Rektor'ün bu beyanlannın şu
radyasyon olayında YÖK'ün
oynadığı rolun ortaya çıkışı ıle
aynı gunlere rastlaması da ne
kadar ısabetlı oldu
Doğramacrnın emre uydum
açıklaması ve Kemal
Karhan'ın mektubunun ıçenğı
ıle YÖK'un bu alanda da
buyuk hızmetler (') yaptığı ve
topluma huzur verdığı açıkca
ortaya çıkmıştır Nedemek
oyle bılım adamının bıhmsel
gerçeklen açıklaması
1
Çernobıl'den olum yüklü
bulutlar yayılıyormuş,
radyoaktıfkırlenme
oluyormuş KımdıoODTÜ
öğretım uyelen, oturup bu
konuda rapor hazırlıyorlar
Ne haddını bılmez şeyler
bunlar Bılım adamı dedığın
sadece yukandan gelen
emırlereuyar Radyasyon
halka zarar verecekmış,
vereceksevenr Bunu Cın gıbı
> ukandakı ınsanlarduşünür
ancak, aşağılarda gezınenler
değıl
Bu açıklamalara YOK ızın
veremez, venrse YÖK'luğûnü
yıtınr Örneğın, Konva Selçuk
Unıversıtesı ndekı bılım
adamlan. bırakahm
ıstedıklennı soylesınler, olur
mu
1
Iblıslenn kapalı kapılar
ardındakı konuşmalanna bıle
sansurkoymah öylerahat
rahat konuşurlarsa, ıtaatkâr
davranmazlarsa bacaklifnnı
kırar > ukandakı bınlen
Sız var olun Halıl Cın Hıçbır
şeye aldırmayın Mıllı Eğıtım
Bakanını da yola getınrsınız
ergeç
Ara sıra reformdan fılan soz
edıyorbakan Omalum
mıhraklann etkısınde
kahyordur Sızherşeyın
üstundesınız YÖK ve YÖK
sıstemının ovgusune devam
edmız Böyle bır huzura, boyle
bır duzey ve en onemlısı sızın
gıbı yoneüa ve rektörlere başka
turlu sahıp olamayız.
Dr.Coşkunözdemir
Patent Kanunu Taslağjugunlerde
Sanayıve
Tıcaret
Bakanlığı'nca
yenı bır patent
yasası taslağj
hazırlanmış
olup, Meclıs'esevk edılecektır
Basınımızda da bu konu
özellıkle ılaç ımalat sektörunde
çahşanlar açısından yankı
yapmaktadır Ancak konu
sadece busektörû
ılgılendırmemekte, ulkenın
butunünun çıkarlan soz
konusu olmaktadır Bunedenle
de butun vönlen ıle
değerlendınlmesı
gerekmektedır
Bugunlerde Sanayı v e Tıcaret
Bakanlığı'nca Meclıs'e
sunulacak yenı patent kanunu
taslağı çahşmalan ıçın başta
Sayın BakanM TahırKose
olmak üzere tüm ılgılılen bu
akılcı çahşmalanndan dolavı
kutlanz
Ancak yasa Meclıs'ten
geçınhrken aşağıdakı bır
nususun da dıkkate
ahnmasında yarar
bulunduğunu belırtmek
yennde olacaktır
Genel olarak bu tür buluş \e
keşıfler Sılahlı Kuvvetler'de
oluşmaktadır Bukabıl başan
sahıplenne yaalı takdımame,
moral mukafatı venlmekte ıse
de devletm karşılığı kışının
gayretlen ıle aynı oranda
olmamaktadır Hatta bu tur
kışılenn bulus ve keşıflennden
yararlanılmaKİa beraber
kendılen ılgılı kuruluşlar
tarafından aranıp
sorulmamaktadır Neücede
kışılenn çalışmalanndakı
heveslen kaybolmakta, yaratıa
gücünü kendı yaranna
kullanamayacağını da
düşünerek konunun peşını
bırakmakta ve başka alanlara
geçmektedır Boylece olaylar
EldOII DOty (ILLUSTRATION AMERICAN SHOWCASE>
PENC3ERE
konunun gelıştınlmemesıne
sebep olmaktadır
Sonuç olarak TBMM'de
patent yasası gorûşulurken
yurtseverlenn korunması
gerekır BuamaçlaTC'nın
kuruluşundan bu yana gerek
Sılahlı Kuvvetler'de ve gerekse
kamu sektörunde calışmakta
ıken buluş ve keşıf yapan
kışıler, bu buluş ve keşıflenru
patent almayarak mıllı
savunma menfaatlenne ya da
kamu yaranna çalıştıklan
kuruma bağışlamış ve halen
hayatta ıselerçıkanlacak
kanuna geçmışe yonelık olmak
uzere madde konularak taltıf
edılmelıdırler
Örneğın ılgılı kışıler
çalışmalannı Sılahlı Kuvvetler
ve devlet makamlanndan
venlmış ve ellennde bulunan
belgelerle kanıtlayabıhyorlarsa
keşıf ya da buluşun kullanıldığı
alandakı Sılahlı Kuvvetler,
devlet ve kamu kunıluşlannda
(KİT) çalıştınlma oncehğıne
sahıp olmalı, emeklılığınde ıse
son çalıştıgı kurumun en
OKURLARDAN
Sözleşmeli personel
Oozleşmelı personel çalışüran kamu kuruluşlan, her
pozısyondakı personel ıçın tavan belırlemektedır Kadro
derecesı ne olursa olsun belırlenen brüt maaş
aşılamamaktadır Bu uygulama, 1 derecemn 4
kademesınde bulunan mühendıslenn, aynı durumda olup
da kadrolu çalışan muhendıslerden daha az maaş
almalanna neden olmaktadır
Sözleşmeli personel arasında huzursuzluğa neden olan bu
haksızlığın onlenmesı ıçın 1993 yılı Bakanlar Kurulu
Kararnamesı'ne"l derecemn 4 kademesınde bulunan
mühendıs. mımar ve başmuhendıslenn alacaklan ücretın,
emsalı kadrolu mühendıs maaşlanndan az olamaz" kaydı
konulmabdır
KazunAslan
Diş Hekimliğj ve Reklamlar
S
on gunlerde
televızyonda sık
sık ızledığımu ağız
ve dış sağlıgı
urunlenmızın
pazarlanmasında
dış hekımlennın
kullanılmasıdsr BuolayTürk
Dış Hekımlen Bırlığı'nın
adının daha once bır dış
macunu reklamında
kullanılmasıy la yaşanmtştı
Şımdı TDB adının yenne onun
varügının nedenı olan dış
hekımı unvanı
yınelenmektedır Ağız sağlığına
ne derece katkı sağladığı
tartışmalı ürun ya da ürûnlenn
pazarlanmasında dış
hekımlennın de bu markayı
kullandıklannı soylemelen ya
da soyletılmelen son derece
yanlış bır tutumdur
Insanımıza günde üç kere
kurallara uygun bırbıçımde
dışlennı temızleme>ı
oğretemedığımız bır ortamda
küçuk farklıbklar taşıyan bır
dış fırçasının ya da bır renk
degışıkhğı ıçeren dış
macunlannın tanıtımında dış
hekımının adını kullanmak
doğru degıldır Hıçbır dış
hekımı hastasına dış macunu
ya da dış fırçası onermez
Önenlen, dışlenn kurallara
uygun temızlenmesıdır
Insanlanmızı eğıtmek bıze, bu
mesleğın ıçındekılere duşûyor
İnsanımızı fırmalann yarulüa
reklamlanna bırakamayız
Günumüzün serbest pıyasa
koşullan yanlış yonlendırmeye
dayanan bu tıp reklamlann
dayanagı da olsa, ıçınde
bulunmaktan gurur duyduğum
mesleğımın adının bu tıp tıcan
oyunlara kanştınlmaması
yûksek derecelı memurunun
derece ve yan göstergesı ıle
emeklıedıbneTen
sağlanmalıdır Zıra keşfı ya da
buluşu kullanan devlet ancak
bu şekılde patent tehfhakkını
hak sahıbıne ıadeetmış olur
Aksı ıse kışının aldatılması
olacaktır Dığer taraftan Sılahlı
Kuvvetler ustün hızmet
madalya kanunundan vb
devlet moral faktorlennden de
yararlandınlmalıdır.
Mustafa E.Koçağra
duşüncesındeyım
L lkemızde bozuk olan ağız
hıjyenının düzelübnesı ne kıl
uçlannın yuvarlaklığından ne
de çıft renkb dış macunlanndan
gecer İlkelenne ınandığım
TDB'nın olaya zaman
gecmeden ağırbğını koymasmı
bekhyorum
Bır dış hekımı olarak ınsanlann
kafalanrun kanşnnlmadan da
ağız hıjyenlennı sağlayacak çok
basıt yöntemler olduğuna
ınanıyorum.
E. Kürşat Sezer
Fatura?..
fatura Italyancakokenlı bırsözcük,çoktan berıdılımı-
zeyerleştı, çeşıtlı bıçımlerdekullanılıyor, tıcaret yaşamı-
nın dışında anlamlar kazandı
NasıP
Ingıltere demokrasının beşığı dıye bılınır, parlamen-
tarızmın ana yurdudur, ama, bu adadakı rejımın fatura-
sını 'ustunde guneş batmayan' ımparatorluğun somur-
gelerı odemıştır
Metropolde ışçıler ayaklandı mı, majestelerının hükü-
metı faturayı kıme çıkarırdı?
Faturanın kıme çıkarılacağı çok onemlı..
Işın puf noktası
•
Çağımızda gezegensel bılınç geçerlı Bır toplumsal ya
da ekonomık olguya ulusal sınırların dar ufkundan bak-
mak, mantığın ıkı gozunden bırını kor etmekle eşanlam-
lı
197O'lı yıllarda, dünya ekonomısı, ıkı petrol şokunu kı-
sa aralıklarla yaşadı
Bın 1973'te Arap-lsraıl savaşından sonraydı
Ikıncısı 1979'da, 70'ler boyunca patJayan ham petrol n-
yatlarının faturası kıme postalanacaktı?
Batı'nın 'zengınler kulubu' kendı tçınde sert onlemler
aldı, ama, petrol şokunun faturasını 'Uçuncu Dunya ya
odettı Turkıye gıbı ulkelere bu fatura pek pahalı geldı
Hem sanayı devrımını gerçekleştırememış, hem de pet-
rol kaynaklarından yoksun bır toplumun elınden ne ge-
lırdı
9
Turkıye ıhracat gelırının yarısından çoğunu, dışar-
dan satın alacağı ham petrole yatırıyordu, petrol fıyatia-
rından doğan yuku kıme fatura edebılırdı? 'Zengınler
kulubu' sanayı mallarına zam yaparak bunalımı atlatr-
yordu Çoğu Uçuncu Dunya ulkesı gıbı Turkıye ıkı arada
bır derede kalmıştı, hem satın aldığı endüstrı urunlerı
pahalanmıştı, hem de Ortadoğu dan aldığı ham petrol fı-
yatları patlamıştı
Ne yapacaktık bu durumda
9
Oysa faturanın adresı çoktan belırlenmıştı.
12 Eylul generallen, zengınler kulubü'nun bızeposta-
ladığı faturayı halkın burnuna dayadılar
Kural budur
'Zengınler kulubu', ne zaman ekonomıde bır bunalım
olsa, Uçuncu Dunyaya fatura çıkarır, Uçuncu Dünya'-
dakı emekçı halklaraödetır
•
Bızım 'zengınler kulubu nun adı TUSİAD, ıyı örgutlen-
mış etkılı bır dernek
12 Eylul askerı hukumetmın ekonomıden sorumlu
devlet bakanıyken özal'ın TUSİAD ıle arasında su sızmı-
yordu askerı hukumetın seçım derdı olmadığından fatu-
rayı emekçı halka odetmesı kolaydı, ancak '83 rejımı'-
nden sonra Özal'ın durumu değıştı
Ne de olsa artık seçım vardı
Özal ın seçım ekonomısı'ne yonelmesıyle eleştırıler
başladı, ekonomı yonetımı nankor bır ıştı, ANAP ıktıdarı
12 Eylul askerı yonetımınde olduğu gıbı faturayı tumüyle
halka odetemezdı eğer odetırse seçmenın oy pusulası
da hukumete çıkarılan karşıt bır faturaya dönuşuyordu
TUSİAD ın ulke ekonomısıne bakışındakı açmaz, bu
noktadan kaynaklanmıyor mu? Ekonomıyı duze çıkar-
mak ıçın ıstenen 'atı recete ler çoğu zaman genış halk
yığınlannın tepkılenyle karşılaşacak onlemlerden olu-
şuyor, sıyasal ıktıdarlar, buyuk ışadamına ıyı gelenle,
kuçuk memura, ışçıye ve köylüye ıyı gelen ılaç arasında
beynamaz kalıyor faturayı kıme çıkaracaklarını şaşırı-
yorlar.
•
Son gunlerde 'zenginler kulubu' ıle 'koalısyon huku-
metı' arasında bır gergınlık yaşanıyor
Gerekçesı ne
9
Yıne fatura sorunu
Eğer Turkıye '83 rejımı'ru aşarak katıhmcı demokrası-
ye doğru yol alacaksa, fatura sorunu tartışılacak, sanı-
rım (askerı bır yonetım kurulmadan) faturayı yalnız hal-
ka odetmeye bır hukumetın ne cesaretı olacak, ne de
gucü yetecek
" ISTANBUL BUYUKSEHIR BELEDİYESİ
j - KULTUR İSLERİ DAİRE BASKANLIGI
K J KUTUPHANE VE MUZELER MUOURLUGU
OCAK 1993 KULTUR ETKİNLIKLERİ
ATATURK KITAPLIĞI
17 Anhk - I Ocmk
Gınş
Atatürk Kıtaplıgj Kartpostal
Koleksıvonundan Seçmeler
" Kanpostallarda lstanbul
Çıngenelerı"
11 Ocak • 5 Şafcat 1993
Sergı Salonu
LALE ÇAVULDUR
Enstelasyon Scrgısı
U • 31 Ocak 1993
Ust Okuma Salonu
Ayın yenı Kıtaplan Sergısı
* Yayıncılar Bırlıg] ışbırlığı ıle
duzenlenmıştır
Not Kadır Dcmır Sergısı 9
Ocak 1993-e kadar devam
etmekıedır
SÖYLEŞtLERDE BU HAFTA
4 Ocak 1993 Pazarted
Toplann Salonu
KONFERANS
"1992'de Felsefede Neler
Oldu'"
Konuşmacı Felsefecı-yazar
Arslan Kaynardağ
Saaı 1600
5 Ocak 1993 Sata
Toplann Salonu
PLASTİK SANATLARDA BU
HAFTA
Konuk Sezer Tansuğ
Düzenleyen Nur Nırven
Saat 16 00
6 Ocak 1993 Çarçamba
Toplantı Salonu
TARİH KONUŞMALARI
"Tanh Eğıtımı Demokrası
Egnımı'
Konuşmacı Buşra Ersanlı
Bebar
Dılzenleyen Yücel Demırel
Saat 16 00
7 Ocak 1993 PtTşeB».
Toplantı Salonu
•'1992'dt TÜRK EDEBtYATI
1
KatılanUr Atılla Bırkıye,
Metın Cdal, Konur Ertop
Döîenleyen Enver Ercan
Saat 16 00
9 Ocak 1993 Comtcsl
Toplantı Salonu
VEFA TOPLANTISI
Müzısyenlıjı ve bonem yaîamı
ıle "Nurhan Hekunoğiu'nu
anıyoruz
Tüm muzısyen dostlan ve
"HÇI AtLESl"mn katılımıyto
Duzenleyen Gönül Paçacı
KADIN ESERLERI KUTUPHANESI
VE BİLGİ MERKEZİ
7 Ocak • 2 Şabal 1993
Topkapı Sarayı Muzesı
Kıtaplığı ve Freer GalJery of
Art fVVashuıgton)
Koleksıvonu'ndakı 52 resmın
upkı basımından olu^an
SİYAH KALEM
"Bozkır ROzgan" resım sergısı
Açıbş saat 18 00
Gırış Ücretsızdır
Adres Fener Mah
Abdulezelpasa Cad Bulgar
Kılısesı Yanı HALİÇ
Td 523 74 08
KARIKMURVb
MİZAH MUZESİ
9 Ocak 1993 OuBartoi
Remzı Köklü Ozgiln Baskı
Göneraı
12 - 3» Ocak 1993
Inplu Kankaturü Sergısı
16 Ocak Caaartol 199J
KONFERANS
tngılız KankatOrO
v Yurdagan Goker
Saat 15 00
Mızah Kıtaphgı cumartesı -
pazar dı;ında açıkur
Gırıs Ücretsızdır
Adres Ataıürk Bulvan
Kovacüar Sok No 12 34230
FATtH
Td 521 12 64