09 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 2 OCAK1993 CUMARTESİ OLAYLAR VE GORUSLER Çağdaş Masal: Eşekli Kütüphaned FAKÎRBAYKURT E skıden kıtaphğa ku- tuphane denırdı Bun- lardan bın I854'te Ür- gup'te açıldı Oralı Tahsın adında bır delı- kanlı, İstanbul'a kıtap- lık memuru oldu Okudukça, düşün- dükçe kıtabın, kıtaphğın yarannı kav- radı, kendı yurduna bır kıtaplık yaptırdı SağladığıSlTelyazmasıkıta- bı develere yükleyıp Ûrgup'e yolladı Gel zaman, gıt zaman Tahsınağa Kıtaplığı gehştı. hatta son yıllarda yenı bır yapıya kavuştu, tepeden eteğc, car- şıya ındı Bu yuzden bugün oralarda kıtap dostu çok ınsan var Koylerde bıle okuma-yazma oraru yüksek Kı- taplıkta kıtap sayısı Cumhunyet do- nemmde 20 bını aştı Ama butçe darlı- ğı. kadro yokluğu nedenıyle memuru olmadı, kapılan uzun zaman kapalı kaldı Ürgup pen bacalanyla. Goreme'sıy- le dunyanın cn guzel yerlennden bın Topraklan bıtek (mümbıt), ama ın- sanlan yoksul Orahlar 1940'U yıllarda da lstanbul'a kazanmaya gıderdı Da- ha Almanya'run. Avrupa'nın yollan açılmamıştı Üç buçuk yıl suren askerlığıru bıtı- ren Mustafa Guzelgoz de İstanbul'un yolunu tutacaktı Anası babası. "Her- kes gıdıyor, sen gıtme, bızı yalnız bı- rakma " dedı Kaymakam da, "Kal, senı Tahsınağa KıtapbğVna alavım dedı Çünku askerde ayaktopu oynama- ya alıştı Gol atmayı ıyı bılıyor "JCal, Urgup takımını canlandır, obür ılçele- n yenelım " dıye kaymakam ona 20 lıra aylıklı bır odacı kadrosu buldu Mustafa ona ıkıden aynlmıştı Çaba gosterdı. b>r yandan dışardan sı- navlara gınp dıploma almaya, bır yan- dan da kımbılir kaç yıldır bakımsız kalmış kıtaplığı onarmaya çalıştı Yenı yazı çıkıp eskı yazı yasaklanınca, bodruma depolanan el yazması kıtap- lar nemden. küften neredeyse bozula- caktı Bunlan guneşe çıkanp tek tek sıldı, kuruttu, tabanı tahta bır odaya aldı Eskı yazı bümıyordu Dıl Tanh'te okuyan bır arkadaşına nca ettı, kıtap adlannı yenı yanyla yazıp ıçlenne koydu Hem bunlan, hem yenı kıtap- lan bır kılavuza gore dokuz bolume ayınp düzenledı Duyuruyaptı "Kıtaplık açılmıştır, gelın alın, oku- yun' " Başta ayaktopu takımına aldığı gençler olmak uzere, halk kıtap oku- maya başladı Mustafa, "Özellıkle sporcular çok okusun, gol dedığın önce kafayla. sonra ayakla atılır Kı- tap kafayı ışıklandınr " dıyordu Mustafa ortaokul dıplomasıru aldığı ıçın kendısını kıtaplık müdurlü- ğune yukselttıler Ama o mutlu değıl- dı Halk yeten kadar okumuyor, hele köyler hıç okumuyordu O yıllarda (Jrgüp'un 25 köyu var Çoğunun yolu yok Köyluler ış ıçın patıkalardan cşekle ılçe>e mse bıle. Temennı Te- pcsı'ndckı kıtaphğa uğrayıp kıtap mı alacak 0 "An olanak. gozlenn aksın' Elımde uçak gıbı araçlar olmalı da. kı- taplan koylere havadan uldştırmalı- yım Derken. düşunurken kafasında bır şımşek çaktı "Eşek var ya eşek 1 " Ikı sandık yapunp bunlan goz goz bol- durdu Karacaoğlan, Kerem ıle Aslı, Aşık Ganp gıbı kılaplan yukleyıp sur- du İlk durak Karaın koyu 1930'dan benokuluvar Ama kıtap yok Bılen- ler unutmaya başlamış Mustafa köy ıçınde tellal gıbı bağınyor "K.ıtap gel- dı, kıtapçı geldı' Kıtap haa' Kıtapçı haa' " Köyluler uçer beşer toplandı "Parayla mı 1 '" "Hayır Alacaksıruz Deftere ya- zacağım On beş gun sonra gelıp top- layacağım Yenılennı getıreceğım " Aldığı kıtabı beş gunde bıtırenler obürlenyle değışıp 15 günde ıkı uç kı- tap okudu Boyle boyle Mustafa on ıkı koye ulaştı Dağ koylenne eşekle ulaşamı- yor. katır aldı Işıbüyüttü Üçeşeğı,üç kaun. ıkı atı oldu Adam buldu, onla- ra da kadro, hayvanlara yem bedelı sağladı Ankara'run anlayışı kıt, but- çesı dar Mudürlenn kapısında ağ- ladığıoldu Genedeköylere kıtap taş> mayı. taşıtmayı sürdurdu Okuma bılmeyenler de kıtap alıp bılenlere okutup dınledı Karacaoglan'dan. Kerem ıle Ash'dan başlayanlar Balzac okumaya geçtı Bu kez köylere kı- taplık açmaya başladı Tahsınağa Kıtaplığının 1944'te 2300 kıtabı vardı Istanbul'dakı Ür- guplulerden durumu ıyı olanlara mek- tup yazdı Dergıler, gazete abonelen sağladı Bu yoldan yenı kıtaplar da geldı Sayı 200 bme çıktı Kıtaplık açı- lan Aksalur, Çökek, Şahınağa gıbı koylenn sayısı da 12'ye ulaştı Eşekli, katırlı kıtaplıklar ılçenın uzak koylen- ne v ardıktan sonra komşu ılçe köylen- ne de hızmet vermeye başladı Mustafa'nın derdı bu kez de kadı- nlar Onlar okumuyor Salı gunlen kı- taplıklar tatıl On ıkı koy kıtaplığına 12 dıkış makınesı ahyor Bırerdebeşık kovuyor Gorevlıleredı>or "Açın ka- pılan, kadınlar gelsın, dıkışlennı bura- da dıksın, yırüklannı burda yama- sın " Bıçkı dıkış, orgü dergılennı ma- kınelenn yakmına senyor Boylece on- lar da okumaya alışıyor Zaten butün zorluk alışmada, alıştırmada Koylere de ayaktopu takımlan kuruyor Bırbı- n arasında karşılaşmalar duzenlıyor Hocalar top oynamaz, oynayanı sev- mez denır, Mustafa da bır gız, bır sıhır var, ımamlan kalecı dıkıp oburlenne gol atünyor Böyle ışlen kendıne dert etü ya, koylere öğretıcı fılmler götûrup göste- nyor Oralar üzüm, patates, elmalar yurdu Koyluler soruyor "\caba bı- zım ıstedığımız kıtaplan da getınr mı- sın 1 " "'Elbet getınnm " Köylulenn ıste- dığı kooperatıfçılık üstune kıtaplar Bın okuyor, oburlen dınlıyor Haydı- ıı, şımdı de kooperatıfler kurulmaya başlıyor Bölgenın elmalan Ankara'- da satılıyor Patatesler gene oyle Üzumler ıçın one düşup fabnkalar kurduruyor Unlü "Vılla Doluca" şarabı oralardan bu yolla çıkıyor Fabnkanın yılhk ışle- mı 750 ton Bu arada Hayat dergısı duyup re- sımlı bır roportaj yayımlıyor Eşekb kıtaplıklar bütun yurtta tanınıyor 1960'ta kurulan Devlet Planlama Or- gutü, Mustafa'dan yararlanmaya çahşıyor Bırkaç kez radyoda konuşu- yor Daha televızyon yok Ankara'da. İstanbul'da kıtaplık öğrenımı goren gençler, başlannda proflanyla bırhkte gebp koylerdekı kı- taphklan gördukten sonra Mustafa'- dan ders alıyorlar Derken unu yurt sınırlannı aşıyor Bır dünya ınsan, mudür, memur, polıtıkaa, "Yapıvoruz, yapacağız " dıye gunlen, yıllan tükeurken Musta- fa, bır eşek, ıkı sandıkla ışe başlayıp Ürgüp koylenne kıtap ulaşurdığı ıçın Hollanda başta olmak üzere, dunya kütüphanecılen arasında ılgı uyandın- yor Amenka'da 1958'de, devletten bağımsız "The Lane Bryant Internatı- onal Volunteer Cıtatıon" adlı ulusla- rarası gönullü hızmetler kuruluşu, aynı zamanda çeşıtlı alanlarda gonul- lü hızmet venp örnek başan gosteren- lere odül venyor Devlet Planlama'nın onermesıyle Mustafa Guzelgoz de ka- tılıyor ÇeUn bır elemeden sonra ılk beş arasına gınyor Son değerlendır- mede dunya bınncılığı Mustafa'ya ve- nhvor Turk Kutuphanecıler Derneğj'nın çıkardığj kıtabı okuyarak, bu konuda- kı bılgılenmı genışlettım Öğrendıkle- nm ınanılır gıbı değıl Boyle akıl almaz güzellıkte bır öykü nerdeyse gûzel masallarda bulunur dı- yeceğım Gördünuz, olanaklan ol- madığı halde Mustafa, atla katırla ne- ler yaptı 1 Yurdumuzda kıtap duşmanlığı devletın tepesıne kadar tırmandı Koylere gelen elektnkle ınsanlann gozlennın önü aydınlanmaya başladı, ama ardıhâlâkaranlıklar ıçınde Guzel yurdumuzda nıce otomobıb, cıpı, mı- nıbüsü olan var, böyle ışlere yoneldık- lennı duymuyoruz Mustafa'nın yaptıklan, Tonguç'un, Ataç'ın, Muhsın Ertuğrul'un, Hatıce Sökmen'ın, Sıdıka Avar'ın kendı alanında yaptıklanndan kalır mı 9 Herkesın hoşgorüsune sığınarak de- mek ısuyorum "Ey kız erkek-delıkanhlar, bu anıt başan azlere esın versın " Selam ol- sun Mustafa Gûzelgöz'e, selam olsun yenı Güzelgöz'lere ve 1993'e ARADA BIR İLHANMİMAROCLUfA'g» York'tan) Turkey Go HomeL. New Yorker dergısının eleştırıler bolumünde "Tur- key" başlığı gozume ılıştığınde alıngan bır yurttaş ola- rak yureğım hop ettı Yıne mı kotulenıyorduk acaba'' öy- leyse, sanat olaylarının eleştırılerıne ayrılan bır bolum- de kotulenmemızın sırası neydı' O "Turkey' başka "tur- key ' olabılırdı özel anlamında hındıden soz edılıyordu belkı Buralarda, "fıyasko' karşılığı ' hındı' antamına gelen "turkey" sözcuğu kullanılır 'Yumurtlamak' den- dığı de olur Yumurta mı hındıden çıkmıştır hındı mı yu- murtadan'' Orasını bılemıyorum, ama özellıkle bır tıyat- ro oyunu çuvalladığında hındı olur, hındı olduğunda da yumurtlar Yazıyı okumak ıçın sayfayı çevırmeye eUm varmıyordu bır turlü Hındılığınden söz edılen, Algan- lar'ın La Mama Tıyatrosu ndakı Yunus Emre oyunu ol- masındı sakın? Sağlıklı yaşama bılıncıyle Mozart Noel Baba, Yunus Emre ve kolesterolden sakındığım ıçın gıt- memıştım o oyuna, ama gıdenlerın Yunus Emre yı ara- yıp bulamamış oldukları doğruysa benım de gıtmemde bır sakınca yoktu Hındı ve yumurtaya gelınce, okudu- ğum bır ıkı eleştırı yazısında bunlardan soz edılmıyordu Ne kı New Yorker'ın eleştırmenlerı hındıyı Zümrudüan- ka gıbı görenlerden değıllerdı Dışımı sıkıp okumaya başladığımda yazıyı, sozu edılen hındının bır martı oldu- ğunu anladım Çehof'un "Martı'sı Sahnelendığınde hındıye donmuş Broadway'de Hangı hındıden söz edıldığını öğrenıp ıçım rahatladı, ama bu kez de aklım o eskı konuya takıldı yıne Nıye bı- zım ulkemıze hındı denmış 9 Turkıye'den mı çıkmış da yayılmış dunyaya hındı' 7 Oysa bızdekı adına bakarsanız Hındıstan'dan gelmış olması gerekır Yalnız bızdekınde değıl, Fransızcanın "dınde'ınde, "dındon"unda Hıntlılık yokmu'YaLehçenın"ındyk'ınde 9 Rusça nın"ındyuk"- unda 9 Oyleyse hındı ya Türkıyelı ya da Hındıstanlı Ama hangısı'' Şunu bılıyor olmamız gerekır kı, nebırı ne de oburu Ne kı hındının kokunun kokenının gerçekte neresı ol- duğu bılgısıne ulusal alınganlığımız ağır bastığında ul- kemızın adını, hele o dılı donmez Amerıkalıya 'Turkıye' dıye öğretmeye kalkıyoruz Belkı bızden örnek alıp Isveç de, Macarıstan da, Amerıka'dakı adlarını "Sverıge ' dı- ye, "Magyarorszak' dıye duzeltırler Belkı de duzelt- mezler Hındı değıl onlar Hındıstan duşunsun bunu Bıze gelınce, ulkemızın adı "Turkey' dıye geçtığınde kollarını ıkı yana kaldırıp "Glu glu glu" dıyerekçırpmaya başlayan Amerıkalıya 'Sensın hındı 1 " karşılığını verır- sek, bununla da kalmayıp ' Kabaramazsın kel Fatma/ Annen guzel sen çırkın" teranesını tutturursak, yalnız oike dındırmekle kalmayıp hem de doğruyu söylemış oluruz Nıye mı' Unutmuş görunduğumuz bılgı nedenıy- le Çunku hındı, Turkıye den değıl, Hındıstan'dan da de- ğıl, Amerıka'dan gelme Ne dıyor Ingılızce sozluk "Tur- key" karşılığında 7 'Buyuk bır kuzey Amerıka kuşu " CMdu mu' Oyleyse nıye acaba hındılığı Turkıye'ye yuklemışler? "Turkey" sozcuğunun, kotu tıyatro anlamıyia ılgılıymış gıbı gelıyor bu bana Shakespeare'ın o ırı sözunun doğ- ruluğu oranında, butun dunya bır tıyatro sahnesıyse çok kotu bır tıyatro oynanıyor o sahnede Amerıkalı, o kotu oyundan kendıne duşen buyuk payı gormek ıstemıyor Içın ıçın bılıyor Amerıka'nın hındıleşmış bır tıyatro oyunu olduğunu Kovboylarıyla ve gangsterlerıyle, hırsızlarıy- la ve polıslerıyle, soytarılarıyla ve gozbağcılarıyla, kötu- luğunde korkutucu, kotuluğunde guldurucu bır oyun Ama yedıremıyor kendıne bunu Başkasının ustune at- mak ıstıyor hındılığı Kımın üstüne' 7 Şamaroğlanı kımse, onun üstune Değış tokuş edebilsek ülkelenmızın adlannı ne ıyı olurdu' Amerıka'ya bundan böyle Turkey densın, Tür- kıye'ye de Ne deneceğı bır yana, o yolda değıl miyız? Bu ara, Amerıka'nın hındı gununü bızde de kutlamaya başlayanlar çoğalıyormuş dıye duydum TARTIŞMA Bazı Müıraklardan...elçuk Unıversıtesı'nm unlu rektöru Prpf HahlCın YÖK sıstemını ovmüş YÖK sıstemının geçen 10 yıl ıçjensınde ülkeye huzur getırdığını, unıversıtelerdekı venmlılığı arttırdıgını belırterek "Son 10 yıl ünıversıtelenmızdekı en huzurlu donem olmuştur" demış Bununla yeünmeven Sayın Rektör, YOK'un kahteyı arttırdıgını, bıhmsel araştırma oranını yukselttığını de eklemış Aynca, *YÖK sıstemı süreklı olarak bazı mıhraklan rahatsızetmıştır Busısteme sahıp çıkmak mıllı bır gorevdır" buyurmuş Savın Halıl Cın, Doğramacı ve YOK olıgarşısıne layık bır prens olduğunu bır kez daha ıspatlıyor Bu hanka sıstemm devamı ıçın o haın mıhraklan da yok etmek gerektığını vurgulaması da bızce çok yennde olmuşlur Sayın Rektor'ün bu beyanlannın şu radyasyon olayında YÖK'ün oynadığı rolun ortaya çıkışı ıle aynı gunlere rastlaması da ne kadar ısabetlı oldu Doğramacrnın emre uydum açıklaması ve Kemal Karhan'ın mektubunun ıçenğı ıle YÖK'un bu alanda da buyuk hızmetler (') yaptığı ve topluma huzur verdığı açıkca ortaya çıkmıştır Nedemek oyle bılım adamının bıhmsel gerçeklen açıklaması 1 Çernobıl'den olum yüklü bulutlar yayılıyormuş, radyoaktıfkırlenme oluyormuş KımdıoODTÜ öğretım uyelen, oturup bu konuda rapor hazırlıyorlar Ne haddını bılmez şeyler bunlar Bılım adamı dedığın sadece yukandan gelen emırlereuyar Radyasyon halka zarar verecekmış, vereceksevenr Bunu Cın gıbı > ukandakı ınsanlarduşünür ancak, aşağılarda gezınenler değıl Bu açıklamalara YOK ızın veremez, venrse YÖK'luğûnü yıtınr Örneğın, Konva Selçuk Unıversıtesı ndekı bılım adamlan. bırakahm ıstedıklennı soylesınler, olur mu 1 Iblıslenn kapalı kapılar ardındakı konuşmalanna bıle sansurkoymah öylerahat rahat konuşurlarsa, ıtaatkâr davranmazlarsa bacaklifnnı kırar > ukandakı bınlen Sız var olun Halıl Cın Hıçbır şeye aldırmayın Mıllı Eğıtım Bakanını da yola getınrsınız ergeç Ara sıra reformdan fılan soz edıyorbakan Omalum mıhraklann etkısınde kahyordur Sızherşeyın üstundesınız YÖK ve YÖK sıstemının ovgusune devam edmız Böyle bır huzura, boyle bır duzey ve en onemlısı sızın gıbı yoneüa ve rektörlere başka turlu sahıp olamayız. Dr.Coşkunözdemir Patent Kanunu Taslağjugunlerde Sanayıve Tıcaret Bakanlığı'nca yenı bır patent yasası taslağj hazırlanmış olup, Meclıs'esevk edılecektır Basınımızda da bu konu özellıkle ılaç ımalat sektörunde çahşanlar açısından yankı yapmaktadır Ancak konu sadece busektörû ılgılendırmemekte, ulkenın butunünun çıkarlan soz konusu olmaktadır Bunedenle de butun vönlen ıle değerlendınlmesı gerekmektedır Bugunlerde Sanayı v e Tıcaret Bakanlığı'nca Meclıs'e sunulacak yenı patent kanunu taslağı çahşmalan ıçın başta Sayın BakanM TahırKose olmak üzere tüm ılgılılen bu akılcı çahşmalanndan dolavı kutlanz Ancak yasa Meclıs'ten geçınhrken aşağıdakı bır nususun da dıkkate ahnmasında yarar bulunduğunu belırtmek yennde olacaktır Genel olarak bu tür buluş \e keşıfler Sılahlı Kuvvetler'de oluşmaktadır Bukabıl başan sahıplenne yaalı takdımame, moral mukafatı venlmekte ıse de devletm karşılığı kışının gayretlen ıle aynı oranda olmamaktadır Hatta bu tur kışılenn bulus ve keşıflennden yararlanılmaKİa beraber kendılen ılgılı kuruluşlar tarafından aranıp sorulmamaktadır Neücede kışılenn çalışmalanndakı heveslen kaybolmakta, yaratıa gücünü kendı yaranna kullanamayacağını da düşünerek konunun peşını bırakmakta ve başka alanlara geçmektedır Boylece olaylar EldOII DOty (ILLUSTRATION AMERICAN SHOWCASE> PENC3ERE konunun gelıştınlmemesıne sebep olmaktadır Sonuç olarak TBMM'de patent yasası gorûşulurken yurtseverlenn korunması gerekır BuamaçlaTC'nın kuruluşundan bu yana gerek Sılahlı Kuvvetler'de ve gerekse kamu sektörunde calışmakta ıken buluş ve keşıf yapan kışıler, bu buluş ve keşıflenru patent almayarak mıllı savunma menfaatlenne ya da kamu yaranna çalıştıklan kuruma bağışlamış ve halen hayatta ıselerçıkanlacak kanuna geçmışe yonelık olmak uzere madde konularak taltıf edılmelıdırler Örneğın ılgılı kışıler çalışmalannı Sılahlı Kuvvetler ve devlet makamlanndan venlmış ve ellennde bulunan belgelerle kanıtlayabıhyorlarsa keşıf ya da buluşun kullanıldığı alandakı Sılahlı Kuvvetler, devlet ve kamu kunıluşlannda (KİT) çalıştınlma oncehğıne sahıp olmalı, emeklılığınde ıse son çalıştıgı kurumun en OKURLARDAN Sözleşmeli personel Oozleşmelı personel çalışüran kamu kuruluşlan, her pozısyondakı personel ıçın tavan belırlemektedır Kadro derecesı ne olursa olsun belırlenen brüt maaş aşılamamaktadır Bu uygulama, 1 derecemn 4 kademesınde bulunan mühendıslenn, aynı durumda olup da kadrolu çalışan muhendıslerden daha az maaş almalanna neden olmaktadır Sözleşmeli personel arasında huzursuzluğa neden olan bu haksızlığın onlenmesı ıçın 1993 yılı Bakanlar Kurulu Kararnamesı'ne"l derecemn 4 kademesınde bulunan mühendıs. mımar ve başmuhendıslenn alacaklan ücretın, emsalı kadrolu mühendıs maaşlanndan az olamaz" kaydı konulmabdır KazunAslan Diş Hekimliğj ve Reklamlar S on gunlerde televızyonda sık sık ızledığımu ağız ve dış sağlıgı urunlenmızın pazarlanmasında dış hekımlennın kullanılmasıdsr BuolayTürk Dış Hekımlen Bırlığı'nın adının daha once bır dış macunu reklamında kullanılmasıy la yaşanmtştı Şımdı TDB adının yenne onun varügının nedenı olan dış hekımı unvanı yınelenmektedır Ağız sağlığına ne derece katkı sağladığı tartışmalı ürun ya da ürûnlenn pazarlanmasında dış hekımlennın de bu markayı kullandıklannı soylemelen ya da soyletılmelen son derece yanlış bır tutumdur Insanımıza günde üç kere kurallara uygun bırbıçımde dışlennı temızleme>ı oğretemedığımız bır ortamda küçuk farklıbklar taşıyan bır dış fırçasının ya da bır renk degışıkhğı ıçeren dış macunlannın tanıtımında dış hekımının adını kullanmak doğru degıldır Hıçbır dış hekımı hastasına dış macunu ya da dış fırçası onermez Önenlen, dışlenn kurallara uygun temızlenmesıdır Insanlanmızı eğıtmek bıze, bu mesleğın ıçındekılere duşûyor İnsanımızı fırmalann yarulüa reklamlanna bırakamayız Günumüzün serbest pıyasa koşullan yanlış yonlendırmeye dayanan bu tıp reklamlann dayanagı da olsa, ıçınde bulunmaktan gurur duyduğum mesleğımın adının bu tıp tıcan oyunlara kanştınlmaması yûksek derecelı memurunun derece ve yan göstergesı ıle emeklıedıbneTen sağlanmalıdır Zıra keşfı ya da buluşu kullanan devlet ancak bu şekılde patent tehfhakkını hak sahıbıne ıadeetmış olur Aksı ıse kışının aldatılması olacaktır Dığer taraftan Sılahlı Kuvvetler ustün hızmet madalya kanunundan vb devlet moral faktorlennden de yararlandınlmalıdır. Mustafa E.Koçağra duşüncesındeyım L lkemızde bozuk olan ağız hıjyenının düzelübnesı ne kıl uçlannın yuvarlaklığından ne de çıft renkb dış macunlanndan gecer İlkelenne ınandığım TDB'nın olaya zaman gecmeden ağırbğını koymasmı bekhyorum Bır dış hekımı olarak ınsanlann kafalanrun kanşnnlmadan da ağız hıjyenlennı sağlayacak çok basıt yöntemler olduğuna ınanıyorum. E. Kürşat Sezer Fatura?.. fatura Italyancakokenlı bırsözcük,çoktan berıdılımı- zeyerleştı, çeşıtlı bıçımlerdekullanılıyor, tıcaret yaşamı- nın dışında anlamlar kazandı NasıP Ingıltere demokrasının beşığı dıye bılınır, parlamen- tarızmın ana yurdudur, ama, bu adadakı rejımın fatura- sını 'ustunde guneş batmayan' ımparatorluğun somur- gelerı odemıştır Metropolde ışçıler ayaklandı mı, majestelerının hükü- metı faturayı kıme çıkarırdı? Faturanın kıme çıkarılacağı çok onemlı.. Işın puf noktası • Çağımızda gezegensel bılınç geçerlı Bır toplumsal ya da ekonomık olguya ulusal sınırların dar ufkundan bak- mak, mantığın ıkı gozunden bırını kor etmekle eşanlam- lı 197O'lı yıllarda, dünya ekonomısı, ıkı petrol şokunu kı- sa aralıklarla yaşadı Bın 1973'te Arap-lsraıl savaşından sonraydı Ikıncısı 1979'da, 70'ler boyunca patJayan ham petrol n- yatlarının faturası kıme postalanacaktı? Batı'nın 'zengınler kulubu' kendı tçınde sert onlemler aldı, ama, petrol şokunun faturasını 'Uçuncu Dunya ya odettı Turkıye gıbı ulkelere bu fatura pek pahalı geldı Hem sanayı devrımını gerçekleştırememış, hem de pet- rol kaynaklarından yoksun bır toplumun elınden ne ge- lırdı 9 Turkıye ıhracat gelırının yarısından çoğunu, dışar- dan satın alacağı ham petrole yatırıyordu, petrol fıyatia- rından doğan yuku kıme fatura edebılırdı? 'Zengınler kulubu' sanayı mallarına zam yaparak bunalımı atlatr- yordu Çoğu Uçuncu Dunya ulkesı gıbı Turkıye ıkı arada bır derede kalmıştı, hem satın aldığı endüstrı urunlerı pahalanmıştı, hem de Ortadoğu dan aldığı ham petrol fı- yatları patlamıştı Ne yapacaktık bu durumda 9 Oysa faturanın adresı çoktan belırlenmıştı. 12 Eylul generallen, zengınler kulubü'nun bızeposta- ladığı faturayı halkın burnuna dayadılar Kural budur 'Zengınler kulubu', ne zaman ekonomıde bır bunalım olsa, Uçuncu Dunyaya fatura çıkarır, Uçuncu Dünya'- dakı emekçı halklaraödetır • Bızım 'zengınler kulubu nun adı TUSİAD, ıyı örgutlen- mış etkılı bır dernek 12 Eylul askerı hukumetmın ekonomıden sorumlu devlet bakanıyken özal'ın TUSİAD ıle arasında su sızmı- yordu askerı hukumetın seçım derdı olmadığından fatu- rayı emekçı halka odetmesı kolaydı, ancak '83 rejımı'- nden sonra Özal'ın durumu değıştı Ne de olsa artık seçım vardı Özal ın seçım ekonomısı'ne yonelmesıyle eleştırıler başladı, ekonomı yonetımı nankor bır ıştı, ANAP ıktıdarı 12 Eylul askerı yonetımınde olduğu gıbı faturayı tumüyle halka odetemezdı eğer odetırse seçmenın oy pusulası da hukumete çıkarılan karşıt bır faturaya dönuşuyordu TUSİAD ın ulke ekonomısıne bakışındakı açmaz, bu noktadan kaynaklanmıyor mu? Ekonomıyı duze çıkar- mak ıçın ıstenen 'atı recete ler çoğu zaman genış halk yığınlannın tepkılenyle karşılaşacak onlemlerden olu- şuyor, sıyasal ıktıdarlar, buyuk ışadamına ıyı gelenle, kuçuk memura, ışçıye ve köylüye ıyı gelen ılaç arasında beynamaz kalıyor faturayı kıme çıkaracaklarını şaşırı- yorlar. • Son gunlerde 'zenginler kulubu' ıle 'koalısyon huku- metı' arasında bır gergınlık yaşanıyor Gerekçesı ne 9 Yıne fatura sorunu Eğer Turkıye '83 rejımı'ru aşarak katıhmcı demokrası- ye doğru yol alacaksa, fatura sorunu tartışılacak, sanı- rım (askerı bır yonetım kurulmadan) faturayı yalnız hal- ka odetmeye bır hukumetın ne cesaretı olacak, ne de gucü yetecek " ISTANBUL BUYUKSEHIR BELEDİYESİ j - KULTUR İSLERİ DAİRE BASKANLIGI K J KUTUPHANE VE MUZELER MUOURLUGU OCAK 1993 KULTUR ETKİNLIKLERİ ATATURK KITAPLIĞI 17 Anhk - I Ocmk Gınş Atatürk Kıtaplıgj Kartpostal Koleksıvonundan Seçmeler " Kanpostallarda lstanbul Çıngenelerı" 11 Ocak • 5 Şafcat 1993 Sergı Salonu LALE ÇAVULDUR Enstelasyon Scrgısı U • 31 Ocak 1993 Ust Okuma Salonu Ayın yenı Kıtaplan Sergısı * Yayıncılar Bırlıg] ışbırlığı ıle duzenlenmıştır Not Kadır Dcmır Sergısı 9 Ocak 1993-e kadar devam etmekıedır SÖYLEŞtLERDE BU HAFTA 4 Ocak 1993 Pazarted Toplann Salonu KONFERANS "1992'de Felsefede Neler Oldu'" Konuşmacı Felsefecı-yazar Arslan Kaynardağ Saaı 1600 5 Ocak 1993 Sata Toplann Salonu PLASTİK SANATLARDA BU HAFTA Konuk Sezer Tansuğ Düzenleyen Nur Nırven Saat 16 00 6 Ocak 1993 Çarçamba Toplantı Salonu TARİH KONUŞMALARI "Tanh Eğıtımı Demokrası Egnımı' Konuşmacı Buşra Ersanlı Bebar Dılzenleyen Yücel Demırel Saat 16 00 7 Ocak 1993 PtTşeB». Toplantı Salonu •'1992'dt TÜRK EDEBtYATI 1 KatılanUr Atılla Bırkıye, Metın Cdal, Konur Ertop Döîenleyen Enver Ercan Saat 16 00 9 Ocak 1993 Comtcsl Toplantı Salonu VEFA TOPLANTISI Müzısyenlıjı ve bonem yaîamı ıle "Nurhan Hekunoğiu'nu anıyoruz Tüm muzısyen dostlan ve "HÇI AtLESl"mn katılımıyto Duzenleyen Gönül Paçacı KADIN ESERLERI KUTUPHANESI VE BİLGİ MERKEZİ 7 Ocak • 2 Şabal 1993 Topkapı Sarayı Muzesı Kıtaplığı ve Freer GalJery of Art fVVashuıgton) Koleksıvonu'ndakı 52 resmın upkı basımından olu^an SİYAH KALEM "Bozkır ROzgan" resım sergısı Açıbş saat 18 00 Gırış Ücretsızdır Adres Fener Mah Abdulezelpasa Cad Bulgar Kılısesı Yanı HALİÇ Td 523 74 08 KARIKMURVb MİZAH MUZESİ 9 Ocak 1993 OuBartoi Remzı Köklü Ozgiln Baskı Göneraı 12 - 3» Ocak 1993 Inplu Kankaturü Sergısı 16 Ocak Caaartol 199J KONFERANS tngılız KankatOrO v Yurdagan Goker Saat 15 00 Mızah Kıtaphgı cumartesı - pazar dı;ında açıkur Gırıs Ücretsızdır Adres Ataıürk Bulvan Kovacüar Sok No 12 34230 FATtH Td 521 12 64
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle