Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURIYET 25EYLÜL1992CUMA
2 OLAYLAR VE GORUŞLER
Gcçmişe Baloş
MELİH CEVDÇT ANDAY
Bızun geçmışte yaşarfuımı: âeğıl gegm
bızde \aşaması gerekır t j***-1
" "*"*'
S E\uboğlu
Buyuk duşunurumuz Sabahattın E>u-
boğlû'nun denemelennı oku>orum Bunlar-
dan " Yaşayan Geçmış" adlı olanından bır
parçayı yazıma alıyorum Belırteyım kı, Eyu-
boğlu'nun duşuncelenne tumden katılmakta-
yım.
"İnsan dergısının bınncı sayısmdakı
'Frenkten Turk'e Donuş adlı vazımda Turk
geçmışını bugunku dunya goruşumuzle yenı-
den duşunmek, yanı Fuzuh'yı ya da herhangı
bır sanat anıtımızı bugunku sanat anlayışı-
mızla anlamak, tanımak ve benımsemek gere-
ğınden soz etmıştım Bu duşunceme bazı
arkadaşlar katılmadılar Bu tartışma) ı ozetle-
mek gereğını duyuyorum
Benım soylemek ıstedığım kısaca şuydu
Geçmışe donuş, geçmışın goruşune donuş
olmamalıdır Tanh bılıncı eskı dunyavı oldu-
ğu gıbı yaşatmak değıldır Dunun değerlennı
bugunun goruşlenyle olçemevız Geçmışı ya-
şatan yorumdur Eskı guzellıklenn yenı an-
lamlarla dolması zorunludur Yoksa eskının
antıkadan başka anlamı yoktur Geçmışın
aktuel bır değer hdlıne gelmesı, yenı bılıncın
suzgecınden geçmesı gerekır 'Geçmış ıçın
geçmış' hayatı ağırlaştırmaktan başka bır ışe
yaramaz
Itıraz eden arkddaşlanmın bır bakımdan
haklı gorünen goruşlen de kısaca şudur
Tanh bılıncı, geçmışı yalnız bıçımlen ıle, an-
layışı ıle yaşamak zorundadır Geçmışten şu-
nu alıp bunu bırakamayız Geçmış bır butun-
dur Fuzulı ı kendı dunyası ıçınde. kendı
goruşlen ıle anlamalıyız Dızelenne kendısı-
nın koyduğu anlamlan koymalıyız, tanhın
amacı geçmışı maddı ve manevı butunluğu ıle
meydana çıkarmaktır Goruşlennden kopa-
nlmış bır geçmış olamaz Yunus Emre'nın şıı-
jmı alıp, dunya goruşunu bırakamayız
Mımar Sınan'ın camıını alıp mıman goruşu-
nu bırakamavız Yoksa tanhsel gerçeğe u>-
gun olmayan yargılara suruklenınz Yorum
gerçeğm düşmanıdır
Bu ıtıraz yukarda sözunu ettığım tanhçı
geçmış gorüşunun karaktenstik bır belırtısı-
dır ve tanhın kullanacağı usul bakımından
doğrudur Ama geçmışın hıç bır kınntısını fe-
da etmıyen bu goruşun yalnız bılım ve ıncele-
me alanında kalması gerektığıne manıvorum
Ben tanhın yazılışından değıl, ruhumuzla
olan ılışkılennden soz edıyorum Herkesten
tanhçı olması ıstenemez Fuzulı yalnız tanhçı-
nın değıl, butun ulusun. butun Turk bıhncının
malıdır ve hıç kımse Fuzulfden zevk almak
ıçın Fuzuh'nın dunya goruşunu benımsemek
zorunda değıldır Sanat devırden devıre, go-
ruşten goruşe, putperestten hınstıyana, hıns-
tıyandan, muslumana geçerken her gonulde
yaşavabılen bır değerdır Geçmışı meydana
çıkarmak benım ustunde durduğum sorunda
çok ayn bır şeydır Tanh, ruhumuzda yaşa-
yan bır değer olarak başka, ıncelenen bır ger-
çek olarak başkadır Yaşayan tanhle olu tan-
hı karşılaştırmamalıyız Ben yaşayan tanhten,
benımsedığımız geçmışten soz edıyorum Dı-
ğen ınceleme ve araştırma ışıdır ve tanhsel
dışında durmadan değışen ve gelışen bır geç-
mış vardır Onu dılımızde, beğenımızde, terbı-
yemızde, duşuncemızde etkın bır sermaye
olarak taşınz Bu geçmış bızımle buyür ve
zengmleşır, havamıza kanşır, goruşlenmıze
ve zevklere göre yontulur, yenı anlamlar ka-
zanır
Evmızde çok eskılerden kalma bır resım
vardır. Çocukluğunuzda bu resmı ılk hayal
dunyanızın taze sırlarla dolu bır koşesı olarak
gormuşsunuzdur, ıçındekı denız mavı masal-
larla kanşıktır Gunun bınnde onu sadece bır
dede yadıgan, cana yakm bır eşya olarak go-
rursunuz Daha sonra bu resme bır kartpostal
bayağılığı sıner Denızın sıhn bozulur, man-
zaranın ruhu boşalır ve renkler maddıleşır
Sonunda ay.ni resmı kaybolmuş bır cennetın
ozlemlenyle seyredersınız Çocukluğunuzun
denızı. anjlannızın lezzetıv. le canlanır ve duva-
nnızdakı sus yepyenı alemın taze heyecanlan
ıle dolar Butun bunlar o resmın tanh gerçeğı
ıle ne dertceye kadar ılgılıdır7
Sızın duyduğu-
nuz hıslenn o resmı yaratan duygularla nasıl
bır akrabahğı v ardır?
Don Kışot'un çeşıtlı yuzyıllara aıt resımlen
vardır Cervantes'ın olmez kahramanıru her
çağ kendı goruşune göre hayal etmıştır XVI-
II yuzyıl Don Kışofuzanf \eguzel bıradam-
dır Romatıklenn Don Kışot'u saçlan ruzgar-
da, gozlen uzak ufuklarda, Werther kılıklı bır
şovalyedır Daha sonrakı resımlerde aynı
kahraman atı kadar ıhtıyar ve çırkındır Sızın
hayal ettığınız Don Kışot da kım bılır nasıl-
dır9
Tanhsel gerçeğın butun bu Don Kışot'-
larla anlaşması mumkun mu°
Çarmıhtakı îsa'nın resımlenne bakın Bır
devnn kı beyaz, temız ve guleçtır Bır devnn
kı zayıf ıfade taşır Isa'nın bu çeşıtlı tecellılen-
ru tanhsel gerçeğın değışmesı değıl, dmsel du-
şunuşun gelışmesı saptamışür Isa, yaşanan
bır geçmış olmasaydı ılk genldığı çarmıhta tek
tanhsel gerçekle olür kalırdı Geçmış yaşaya-
bılmek ıçın İsa gıbı bıçımden bıçıme gırmek
zorundadır
Shakespeare'ın tıyatrosu ne kadar çeşıtlı
goruş ve yorumlara sahne olmuştur9
Shakes-
peare'ın Hantlet ı ıle Voltaıre'ın, romantıkle-
nn, sembohstlenn, vırmıncı yuzyıl eleştırmen-
lennın ve tanhçılenn Hamlet'len arasında ne
büyuk aynhklar vardır Shakespeare'ın yarat-
tığı dunya, uçyuzyılhk bır duşunce gelışımının
açtığı ufuklarla genışlemış, bulduğu anlam-
larla zengınleşmıştır Insan kavramı ıle bırlık-
te Shakespeare'ın kahramanlan da karmaşık-
laşmıştır Macbeth bugun bızı gerçek kışılığı
ıle doyuramaz
Boıleau'nun ıdeahne uyan Racıne sureklı
bır yorumla genış bır kapsam kazanmamış ol-
saydı, bugun Paul Valery'nın hayranlığıru
nasıl kazanabılırdı9
Nasıl şıın kendısı gıbı an-
lamayan bır şaın benımseyebılırdı0
Boıleau'-
nun açık ve mantıklı bır anlam gorduğu yerde
Valery olağanustü bır ntm, esrarlı bır mıman
goruyor Bınnın sevdığınden obunı nefret
edıyor Fransa Racıne'ın dunyasını çoktan
aşmıştır Buna rağmen Phedre ve Athalıe taze
heyecanlarla dolu kalıyorsa bu mucızeyı ya-
pan onun ruhu değıl, bızım ruhumuzdur
Klasık edebıyat yaşayan, dclayısıyle değışen
ve zengınleşen bır geçmıştır Her çağda taze
bır ıçenk kazanmayan geçmış. kuflu bır cek-
meceden başka nedır9
Sanat esennde değış-
meyen yalnız madde ve bıçımlerdır Taşıdığı
heyecan yuku durmadan yenıleşır Sanat ese-
nnın ılk yukunu bulmak ve esen bu yukle an-
layıp sevmek onun yalnız olu yanını dınlt-
mektır, bu arkeologlann ışıdır "
"Ebebıyatta doğa tasvınnden soz ederken,
Nedım'den bır ornek alınırsa bu bır yorum
olur Çunku doğa tasvın Nedım'ın dunyasına
aıt sanat kaygılannın arasında değıldır
Ulusal duygudan soz ederken üçyuzyıl on-
cekı bır halİc turkusu omek alınırsa, bu bır
yorum olur Çunku bu halk turkusunun tanh
bakımından ulusal duygu ıle ılgısı yoktur
Suleymanıye canıııne bakarken Mımar Sı-
nan'ı, Turk mımansını, kutlelenn beyaz ham-
leler halınde yukselışını, ruhun maddeye bı-
çım venşını duşunursek, bu bır yorum olur
Bu camıın tanhı sahıplen onda oyle şeyler
gormemışlerdır Camı, onlar ıçın sadece camı
ve nıhayet guzel bır camıdır
Eskı Turk nıuzığını konser adı altında dın-
ler ve seversek, Itn'de olağanustü bır muzık
dunyası keşfedersek, bu bır yorum olur Çun-
ku bızde bağımsız bır muzık sanatı, duşuncesı
ve coşkusu yoktur "
"İşte geçmışı yaşatan bu yonımlardır Eskı
kıyafetı, eskı duşunuşu ve tanhsel gerçeğı ıle
kala ı geçmış bır mumyadır, bır belgedır ve
yen muzedır "
Sabahattın Eyuboğlu'yu yazılanndan tanı-
yanlara oğudum, onu yenıden okumalan ola-
caktır Çunku Eyuboğlu, aynldığı dunyamıza
ışık tutmayı surdüruvor
ARADABIR
KEMAL KARGUL Ertı malı murm/r
3568 Sayılı Mali MüşavfıHik
YasasıEkonomık faalıyetlerde onemlı yer tutan bır meslek gru-
bunu bağımlı bağımsız olarak parçalayıp, bağımlı çalışanı
yok sayarak bır hukuk ayıbı yapıyorsanız ınandırıcı ola-
mazsınız Hele bunlarm uç unvana boler bırını, fıldışı kule-
ye çıkarırsanız, bu toplumda hıç bıtmeyen nefret tohumla-
rına bır yenısını daha eklersmız Bır gun ne yazık kı yasayı
hazırlayan burokratların, yasalaşmasına goz yuman ko-
mısyonların parmak kaldıran vekıllerımızm vıcdanlarında
muhasebeleşecektır Ayrıca suçlu dıyebıleceğımız, başta
unıversıteler olmak uzere bırçok kamu ve ozel kurumlar
suskun kalmakla da bu ayıbın ortakları olmuşlardır
Malıye burokratlığından ayrılmış olanlara gorulmemış
olanaklarsağlayan yasa, ozel sektordeçalrşan arkadaşla-
nna bu kapıyı kapamış ya da tuzak hukumlerle aşılmaz
barajlar koymuştur Hakların aranmasına bakan onayı ko-
yularak ıhale mantığı sergılenmıştır
Gıden ıktıdardonemınde baştaTBMM 20yeyakm mıl-
letvekılıne Cumhurbaşkanlığı Başbakanlık Adalet ve
Malıye Bakanlığı, Umversıteler YÖK Anayasa Mahkeme-
sı.Yargıtay Danıştay bazı partılerve bunlardahıl 38 kamu
kurumuna, ozel sektorun tum oda ve bırlıklerıne yasanın
ayıplarını uzunca açıkladım ve duyarlık rıca ettım Bu du-
rumda eğer, kulaklarımızı kapatıp, hukukun ustunluğun-
den, demokratık hukuk devletınden ınsan haklarına say-
gıdan, yaşam hakkından, fırsat eşıtlığınden ya da benzer
so7cuklerden soz edıyorsak kımseyı ınandıramadığımızı
da bılmelıyız
Uzgun dargtn dışlanmış ve bunlar yuzunden yaşadığı
toplumda maddı ve manevı kayıplarla uretkenlığı ve top-
lumsal sevecenlığı kalmamış msanlarla toplum barışı
sağlanamayacağını da artık anlamalıyız
Ozel sektordekı meslektaşlarını, buyuk umıtlerle mezun
olmuş yenı meslek mensuplannı Yemınlı Malı Muşavır -
lere sıradan bır kâtıp gıbı yamamak onları horlamak, ver-
gı barışını hıçbır zaman sağlamayacağmı da unutmamalı-
yız
Bır başka yazıda bu yasanın tuzak hukumlerını tartışıp,
çelışkılerı belırleyeceğım Ancak yazıyı bıtırmeden temel
çelışkılerın gorulmesını ıstıyorum Bu yasa anayasanın
10 12 13 14 maddelerı ıle 17 48 49 maddelerıne taban
tabana zıttır Yasa Umversıteler Kanunu'na da aykırıdır
Mezunlarına verdığı haklar bu yasa ıle geçersız kılınmak-
ta, salt burokrat kökenlı olanlara ıse tum kapıları açık bı-
rakmaktadır Buradaçıftestandartuygulanmıştır Boylece
ayrıcalıklı kayırılmıs bır sınıf olusturulmuştur
Muktesep hak kazananların hakları gasp edılmıştır Bu
yasa ınsan haklarının temel kuramı olan ' yaşam hakkını"
ortadan kaldırarak onurla surdurduklerı mesleklerını elle-
rınden almış, onlara korsan damgasını vurdurmuştur
Boylece yenı bır kuskun aydınlar topluluğu ışsızler kesımı-
ne dahıl edılmıştır Yasa ayrıca hukumetlerın serbest re-
kabet ılkelı programlarına da aykırıdır Meslek sahıbınm
ozgurıradesı başarılı olma gudusu kendını gelıştırme ve
butunleştırmeolgusu kayırmacılıklarafeda edılmıştır Fır-
sat eşıtlığı yıne sozde kalmıştır Mesleğe yenı başlayacak-
lara getırılen kısıtlamalar hıcbır meslekte olmayan ayıplı
barajlardır Kıdemlı stajlar ve sınavlar eklenerek mesle-
ğın asıl kahırlarmı çekenler bertaraf edılmış, burokrat ko-
kenlıler ıse ayrıcalıklı kılınmıslardır Yenı mezun olmus bır
meslektaşın 39 yasında ancak yemınlı malı muşavır lığe
tum barajları aşarsa ulaşabıleceğını belırlemek konunun
ne denlı utançlı olduğunun orneğıdır Bu yasa hak arama
yollarını da ustalıkla tıkayarak hukuktan medet umanları
bır kez daha umutsuzluğa duşurmuştur Itırazların, uç yıla
yakm sonuçlandırılamaması bu umutsuzluğu doğrula-
maktadır Ancak buyol başarılı da olmuştur Cunkuyıldır-
ma, usandırma bekleterek meslekten soğutma denemesı
amaca ulaşmıştır Oysa bır yasanın başarısı hukukun te-
mel oğesı olan adıl, dengelı kapsamlı, uzun vadelı toplayı-
cı uzlaşmacı olmasındayatar
TARTIŞMA
YÖK Sistemi ve Anlayışı Sona Ermelidir
Fazla gecikmeden YÖK anlayışını reddeden, genış kapsamlı bir yasa
Meclis'ten geçmelı ve gerçek bır seçımle ışbaşına gelecek yönetıcıler
ve yetkılı kurullar ünıversıtelerde görev almalıdırlar.
S on 10 yıllık donemde, unıversıteyı unı- ıçın uğraş veren oğretım uyelen derneklen
versıte yapan nıteüklerden yoksun bı- son seçım >asası ıle ılgıh olarak üüz çalış-
rakılan. onuru kınlan, aşağılanan, aldığı malar ve tartışmalar sonucunda yaptıklan
darbelerle ağır şekılde yaralanan yuksek değerlendırmelen oğretım uyelenne ve ka-
oğretım kurumlanmızda gorev yapan oğ- muoyuna duyurmuşlardır fstanbul Öğre-
retım uyelennın, YÖK sıstemı ıle nelenn tım Uyelen Derneğı bunun bır seçım sayı-
amaçlandığını temmuz ayında yapılan soz- lamayacağını, ancak atamaya seçım susu
de seçım ve onu ızleyen atamalarla bır kez
daha gormek. anlamak fırsatını buldukla-nnı umuyoruz Yapılan gostermelık rektor
ve goruntusu vennek olduğunu kamuya
duyunnuştur Çağn mektubumuzla oğre-
tım uyelenne boyle bır seçıme katılmama
seçımlen ıle ılgıh YOK tutumu gayet açık- ya da boş oy verme onenlenmızı -paylaşıl-
tır YÖK, unıversıtelen ve mensuplannı
vesayet altında tutmak, suskunlaştırmak
ve kışıbksızlcştırmek mısyonlannı tutarlı
bır şekılde surdurmektır Bu sıstemın sım-
gesı Prof Doğramaa elı ıle gerçekleştınlen
gostermelık rektor seçımlenne unıversıte-
masında hıçbır guçlük olamayacak göruş
ve gerekçelenmızle bırhkte- ıletmıştık
YÖK, seçım sonuçlan ıle ılgılı olarak yap-
tığı operasyonla bızı tereddute yer bırak-
mayacak şekılde doğrulamıştır Çunku
başka turlu davranması sozkonusu olmaz-
lenmızın alçakgönullu oğretım uyelen ço- dı YÖK'ün varlık nedenı budur Alçakgo-
ğunlukla yakın ılgı gösterdıler 10 yıldan nüllu oğretım uyelenmızın, atamalan ızle-
ben merkezıyetcı, hıyerarşık bır yapı ıçınde
dısıplıne edılmış, baskı altında tutulmuş,
l h k k d k b k l
p ş ş
seçme-seçılme hakkından yoksun bırakıl-
mış ve çoğunluğu 10 yjldan ben. Doğan
b ' d l YÖK d ' k
yen tepkılennı yetennce bılmıyonız
Düşuncelennı, gorûşlennı açıklamakta çe-
kıngen ve muhafazakar davranıyorlar
Sevgılı oğreüm uyelen ve sız sayın mıllet-
Kuban'ın deyışı ıle 'YÖK medresesı' ko- vekıllen, unrversıtelerle ılgılı olarak neyın
şullannda yetışmış oğretım uyelen kendıle-
nne yıllar sonra lutfedılen oy kullanma
hakkını ve gorevını buyuk bır cıddıyetle ve
tevazu ıçınde yenne getırdıler Gençlenn
çoğunlukta olduğu bu secrnen topluluğu,
bu gostermelık seçımın YÖK düzenı.
g
savaşı venlıyor
9
Bunu, Turkıye'yı sanp
sarmalayan çeşıtlı bunalımlar arasında çok
ıyı değerlendırmek zorundasınız Bız, 'yuk-
sek oğretım kurumlanmızda buyük tahn-
bat yapıldı, bu devam edıyor, buna son
venlmelı' dıyoruz Turkıye'nın çok sayıda
YÖK egemenlığı ve baskısı altında yapıldı- saygın bılım adamı bu goruşu paylaşıyor-
ğını elbette fark etmışlerdır Yenı ve eskı lar Bunlar ıçın 'uç beş çığırtkan' tanımla-
YÖK başkanlannın, seçım sonuçlannı, oz- ması yapan Prof Doğramaa'yı, 'malum
gur ıradenın yansıması ve YÖK sıstemının çevreler' dıye sızı de kuçumsemek ısteyen
desteklenmesı şeklınde yorumlaması elbet- Cumhurbaşkanı'nı ve en zor koşullarda
te cıddıye alınamaz demokratık, çağdaş ünıversıte uğraşı veren
Yıllardan ben çağdaş veozerk ünıversıte ünıversıte mensuplanndan oluşarr tarafla-
n, bu ıkı tarafın hedeflennı çok ıyı tanı-
mak, anlamak durumundasınız
Başbakanlığı donemınde YÖK ve Prof
Doğramacfyı, Evren'ın desteğıne karşın
bertaraf etmek ıçın gınsımlerde bulunan,
bu satırlann yazannı YÖK ıle ılgılı olarak
bır saat sure ıle dıkkatle ve açıkça onay-
layarak dınleyen, daha sonra Sheraton'da
profesorlerle yapuğı toplantıda Doğra-
maa'yı duşunulebılecek en guç durumlara
duşuren, ama yennden oynatmayı başara-
mayan bugunun Cumhurbaşkanının, son-
radan nıçın, hangı nedenle onunla ışbırbğı
ıçıne gırdığını ve kendısıne ovgüler yağdır-
dığını, bu çarpıcı değışıklığın nereden kay-
naklandığını araştırmaya değer bulmaz
mısınız
9
Boyle bır unıversıteyı surdurmek ya da
onun yenıden ınşa edılmesıne destek ver-
mek gıbı ağır ve tanhı bır sorumlulugunuz
var Bunun karannı vereceksınız
Fazla gecikmeden YÖK anlayışını red-
deden genış kapsamlı bır yasa Meclis'ten
geçmelı ve gerçek bır seçımle ışbaşına gele-
cek yönetıcıler ve yetkılı kurullar unıversı-
telerde gorev almalıdırlar Bunun ardından
unıversıtelenn gerçek bır bıbm yuvası halı-
ne gelmesı ıçın atılacak çok adım var Doğ-
ramacı'nın çok sozunu ettığı deneüm
mekanızmalan da ancak bu koşullarda ış-
leyebüır Bugun süregelen tam bır denetım-
sızlık ve başıboşluktur
Bu ülkede ınsan yatınmının yapıldığı, bı-
lımselhğı ozumsemış, araştıran. kendını
yenıleyen ozgur ınsanlan yeüştırmesını
ozledığımız ıçın de bılım ureülen kurumlan
yenı bır ozle yenıden yapılandırmak ve onu
topluma kazandırmak gıbı buyuk bır gö-
rev var önumuzde Engellen aşmak yurtse-
verhğın gereğıdır
Prof. Dr. COŞKLTN ÖZDEMİR
Rusya ile işyapan ve seyahat eden
herkesin ihtiyacı
TURKCE-RUSCA
Dil Klavuzu 20.000 TL.
Hazırlayan : Nihat BOYTÜZÜN
Istek Cumhurıyet Cd 257/3 Harbtye - IST
Tei 248 48 64-65
Fatih
Üstün
Sevgi ve ozlcmle anıyonız.
26 Eylul Cumartesı Saat 12 00 Zıncırlıkuvu
Hulya Ustun Alı Nakı Oner Nuvıt Ozkan
Hacı Kanıarcı llhan Ncvşehırlı Fatıh Bakan
Selım Mahmuıoglu Umur Coşkun
^CUMHURİYET KITAP KULÜBÜ
BAKIRKÖY BELEDİYESİ İŞBİRLİĞİ
BAKIRKÖY ÇOCUK ŞENLİĞİ
IMZA GUNLERI
26cylul 14 00-18 00
YALVAÇ URAL FERİT AVCI
) llilk rkı (> tıırluk \lı ttlanı
TEŞEKKUR
20 eylul pazar gunu Istanbul-Ankara Fatıh
Ekspresı'nde geçırdığım anı rahatsızlık uzerıne
hemen mudahale ederek hayatımı kurtaran
Eskışehır Mavı Hastanesı uzmanı
operator, doktor
SAYIN YÂVUZ ARICTya
minnet ve şukranlarımı sunarım.
ALİ ULVİ
CUMHURIYET GAZETESI
ERZURUM 1. SULH CEZA
MAHKEMESİ'NDEN
Esas No 1992/72
Karar No 1992/46<
Sanık Alı Karaduman, Hasan oğlu 1956 doğumlu Soğutlu köMi
nufusuna kayıtlı Tahtacılar Caddesı No 34'te oturur
Suç Çek karnelerını ıade etmemek
Suç tanhı 5 12 1991
Karar tanhı 16 7 1992
Musnet suçtan sanığın eylemıne uyan 3167 SY 13/1, CK 119/5
maddesı gereğınce 270 00 TL ağır para cezası ıle cazalandınlması
na, cezasının ertelenmesme karar venlmış, tum aramalara rağmen sa-
nığa teblığ edılememıştır
7201 sayılı Teblıgat Kanunu'nun 29 maddesı gereğınce kararın ga
zete )Oİu ıle ılanen teblığı, ılan gıderlerının sanıktan ahnacağı, ılan
tarıhınden 15 gün sonra teblığ edılmış sayılacağı ılanen teblığ olunur
Basın Tashıh
YEFÂT
Malatya Arapkır'den Nazıfe ve Zeynel SOYDAN'ın
oğulları, Sabrı \e Oral SOYDAN'ın babaları, Saım \e
Atılla SOYDAN'ın kardeşlerı, Sabahattın, Erol, Ozkan \e
Hakan SOYDAN'ın amcaları, Sercan SOYDAN'ın buyuk
amcası ve Gulser SOYDAN'ın eşı
SADİ SOYDAN
22 Eylul 1992 Salı gunu Istanbul'da vefat etmıştır
Tanrı rahmet eylesın
AİLESİ
VEFAT
Naırobı Buyukelçımız
OKYAR GÖVDEN'İ
kaybetmışolmanındennuzüntusuıçındeyız Merhuma
Tanndan rahmet. kederlı aılesıne ve Bakanlığımız
mensuplanna başsağlığı dılenz
Not Merhumunazıznaaşı, 25 Eylul 1992 Cuma gunu
saat 11 OO'de Bakanlığımız Merkez Bınası onunde
vapılacak torenı takıben aynı gun Ankara Maltepe
Camıın'de kılınacak oğle namazını muteakıp Karşıyaka
Asn Mezarlığı'nda toprağa venlecektır
DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI
PENCERE
Turfa Möneccim...
Nostradamus 16 ıncı yuzyılın ılk yarısında yaşadı Yıl-
dızlara bakıp gelecekte neler olacağını soyledı Aradan
dort yuzyıl geçmesıne karşın ununu yıtırmedı
Pekı Nostradamus geleceğı gordu m u '
Sanmıyorum
Ancak Nostradamus'u yorumlayanlar her dörtluğunde
bır keramet keşfedıyorlar Yıldızfalına ınananları kızdırmı-
yayım, ama Zıya Paşa nın unlu dızelerını çok severım
"Yıldız arayıp gokte nıce turfa muneccım
Gaflet ıle gormez kuyuyu rehguzerınde '
Geleceğı gormek ısterken burnunun dıbını bıle seçeme-
yen çoğu kışının kendını fala kaptırması, yaşamın cılvele-
rınden bırıdır kahvefalımı baklafalı mıelfalı mı, neolur-
sa olsun ınsanı çekıyor Falcılar da bunu bılırler, fıncana
bakarken serçe parmağıyla kahvenın telvesıne dokunanı
bıle vardır
-Bak, şu uzun boylu adamı gordun mu?
Kadıncağız eğılır bakar ne uzun boylu adam görur, ne
madam, ama falcının raconunu bozacak değıl ya
-Gordum
-Bır vakıt mı desem, uç vakıt mı desem, geçtıkten sonra
ondan sana bır haber gelecek
Haydı bakalım, ayıkla pırıncın taşını' Adam, kahve fın-
canının telvesınden çıkar, kısmet bekleyen hatunun kafa-
sına gırer artık çıkarabılırsen çıkar
Eskıden krallar ve sultanlar da kâhınlere çok onem ve-
rırlermış Şımdı Frenkçede futurolog denen gelecek bılım-
cıler moda1
Bunlarm ongorulerını sergıleyen kıtaplar
kapış kapış satılıyor Sonra ekonomık yaşamda onunü
gormek ısteyenler de uzmanlara başvuruyorlar, gelecek
gunlerın koşullarını şımdıden kestırmek ıstıyorlar
Ama nafıle
Kımse onunu goremıyor +
Avrupa'da para depremını kımse gorebıldı mı'
17 eylulde VVashıngton da başlayan IMF-Dunya Bankası
goruşmelerınde ekonomık canlanmadan soz açılırken
krız patlayıvermış Uluslararası kapıtahzmın ağababalan
burunlarının ucunu gorememışler
Hep boyle oluyor
öngoruler tutmuyor
Nostradamus dırılse, bırkaç gun sonrasını goremeyen
nıce uzmanı karşısına alıp dese kı
-Ne kadar aymaz kışılersınız? Bılgısayarlarınızı bırakın,
kıtaplarınızı kapatın, okuduklarınızı unutun, gozlerınızi
borsalardan alıp gokyuzune çevınn '
-Nıçın?
-Yıldızlar soyler olacakları
Çağımızın ınsanı bırtuhaf Doğal depremleri bıleönce-
den kestırebılıyor, onlemlerını alıyor, ama para depremı-
nın ancak borsalar zangırdamaya başladıktan sonra farkı-
na varabılıyor
Ne ılkelhktır bu
insanın yaşamı serbest pazarın cangılında geçerlı or-
man yasasına mı emanet edılıyor? Nıçın bılınmeyenlerın
kor karanlığında guvensızlığın urkuntusu ıçınde yaşaya-
lım? Bır başka ekonomık duzene neden geçemıyor uygar-
lık? Hıçbır yaşantısını guvencenın dışına çıkarmayan,
rastlantıya bırakmayan bır yaratık değıl mı ınsanoğlu?
Evını yaparken bıle tasarımını onceden çızen çağdaş ın-
san, yaşadığı ekonomık ortamın planlamasını neden ya-
pamıyor? +
Avrupa'dakı para depremı dunyayı allak bullak ertı .
Ortalıkta bınbır çeşıt laf
Ne IMF gorebıldı olayı
Ne Dunya Bankası
Nedebırbaşkası
Belkı de tanrıların tanrısı Zeus, denızler Kralı Neptun'a
haber saldı fırtınayı korukledı, Batı'nın olağanustü dona-
nımlı parasal guçlerının butun tezgâhlarında hazırlanan
senaryolar bır gecede yerle bıredıldı Futurologlar, arpak-
çılar, kâhınler astrologlar şımdı oturmuşlar, Avrupa'da
parasal depremın beklenmedık sonuçlannı hesaplamaya
çalışıyorlar
Bılgısayarlı yaşamda Mars'ın donencesını kılpayı sapta-
yabılen uzmanların, hertur planı, projeyı, programı dışla-
yan serbest pazar ekonomısıne, ınsanların yaşamlarıyla
bırhkte yazgılarını da havale etmelerındekı ılkellığe bır
gun paydos demelerı gerekmıyor mu'
En "turfa muneccım" bıle bu soruya doğru yanıtı verebı-
lır
TEŞEKKUR
Sevgili Varlığımız
Yiiksek Mimar
UMUR
ERKMAN'ın
beklenmedik olumu nedeniyle;
cenazesine katılan, çelenk gonderen,
telefon, telgraf ve mektupla başsağlığı
dileyerek acımıza katılan tum
dostlarımıza teşekkur ederiz.
AİLESİ
LLAICRA MUDÜRLÜĞÜ
İPOTEĞİN PARAYA ÇEVRILMESİ YOLU İLE
TAKİP TALEPLERİNDE152 NO.LU ÖDEME
EMRİNİN tLANEN TEBLİĞİ
1992-63 Esas
TC Zıraat Bankası Frankfun Şubesı Vekılı Av Gurkan Tözün'e
aşağıda mıktarı yaah borçtan dolayı borçlular özen Gungen ve Ut-
ku Gungen'ın yapılan ıcra takıbınde Ozen Gungen'e aıt Muğla ıh, Ula
ılçesı, Gokova koyu, Akyaka Eskı tskele mevkıınde kaın bulunan 3
pafta 1437 parsel, 15 cılt, 1435 sahıfede kayıtlı gayrı menkul üzenne
7 5 1990 tarıhlı, ıkı yıl muddetle, 1 derece, 1 sırada 302 yevnuye ıle
ıpotek tesıs edılmış olduğundan ve IİK'nun 150/C maddelerı gere-
ğınce ıpoteğın paraya çevnlme yoluna geçıldığınden 700 000 000- TL
ıpotek alacağının %92 tıcaret temerrut faızı, (arttığı takdırde artan
faızı, ıcra masraflan ve ıcra vekıl ucretı ıçın borçlular Ozen Güngen
ve Utku Gungen'e Akyaka Köyü-Ula adreslenne göndenlen 152 no lu
ödeme emrı bıla teblığ ıade edılmış, bu kerre borçluların GROPİUS
STR 12 600 NONNOVER-ALMANYA adresıne konsolosluk aracı-
lığıvla ödeme emrının teblığı ıstemlmış, ancak bu adreste bulunama-
dı kaydı ıle konsolosluk tarafından bıla ıade teblığ edılmıştır
7201 sa> ılı Teblıgat Kanunu'nun 28 ve 29 maddelen gereğınce 152
no lu odeme emrının ılanen teblığıne karar venlmışUr
Işbu ödeme emnnın ılan edıldığı tanhten ıtıbaren 20 gün ılavesı ıle
50 gun ıçınde borcu ödemenız, borca karşı bır ıtırazınız varsa ılan ta-
nhınden ıtıbaren 20 gun ılavesıyle 27 gün ıçınde yazılı veya sözlü ola-
rak (ıpotek hakkında ıtıraz edılemez Md 150) ıcra daıresıne büdır-
menız, borcun bır kısmına ıtırazınız varsa o kısmın cıhet ve mıktan-
nı açıkça gostermedığınız takdırde ıtıraz etmemış sayılacağınız, senet
altındakı ımzayı ınkar edıyorsanız, aynca ve açıkça bıldırmenız, aksı
takdırde senettekı ımzayı kabul etmış sayılacağınız, suresı ıçınde ıtı-
raz edılemez \e borç odenmezse, alacaklımn gaynmenkulun satışını
ısteyebıleceğı ılanen teblığ ve ıhtar olunur 24 Nısan 1992
ftK'nun 149/b Mad ) Basın 37728