Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 20EYLÜL1992PAZAR
8 PAZAR YAZILARI
Nobel
mevsimi
yaklaşıyor
STOCKHOLM
GÜRHAN
UÇKAN
8. Götebourg Kitap ve Kütüphane
Fuan bütün hıayla sürerken dillerde No-
bel Edebiyat Ödülü dolaşıyor. Fuann
ünlü yabancı konuklan arasında Oriana
Fallaci ve Belçikah yazar Hugo Claus
var. Belçikah yazann 1983'teyayımlanan
"Belçika'run Yası" adlı romanının bu yıl
tsveççeye çevrilmesi ve ardından kendisi-
nin fuara davet edilmesi, baa yorumlara
neden oldu. Bunlann başıiKİa, Nobel ko-
nusu geliyor
tsveç Akademisi'nin Nobel Komıtesi,
yıl boyunca kendılerine ulaşan verileri,
çeşitli kuruluşlar ve tanınmış kişiler tara-
fından yapılan önerileri dokuz aydır göz-
den geçiriyorlar. Her ne kadar Alfred
Nobel'in vasiyeti onlan, İskandinavdille-
ri ve 'beş büyük Avrupa dili' dışındaki
dillerde yayımlanan kitaplarla ilgilenme
yükümlülüğü getirmiyorsa da Vole So-
yinka'dan Necip Faruk'a dek yapılan
umulmadık çıkışlann gördüğü takdir ko-
mite üyelerini ufuklanru geniş tuünaya
zorluyor.
Bu arada, Tûrkçenin de gündemde ol-
duğu, kulağımıza gelen söylentiler arasın-
da. Söylentiler diyoruz çünkü Nobel
Komitesı'nin çahşmalan kamuoyundan
gizlidir ve asla açıklanmaz. Edebiyattan
habersız, Türkçeyi bile doğru dürüst bil-
meyen ban kişilerin ahkâm kesmelerine
karşın, Yaşar Kemal'in adının bu yıl da
geçtiğini biliyoruz. Ancak, bu yıl kendisi-
nin resmi olarak herhangi bir kuruluş ya
da kişi tarafından aday gösterilmediği ka-
nısındayız. Tûrkçenin 'yeni' ve gözde bir
adı da gündemde: Melih Cevdet Anday.
Türk Pen KuJüp tarafından adaygösteri-
len ozan ve düşünürümüz, İsvecce'de
henûz yayımlanmadı, ama başka diller-
deki çevirilerinden komite üyelerinin kar-
şısına çıkmış olmalı. Bunda aynca, Tûr-
kiye'ye sık gelip giden bir avuç İsveçli
yazann da payı var.
Türk edebiyatı, alçak gönüllüce olsa da
bu yıl kendini duyurdu. Önce, Anne-
Marie özkök ve Lasse Söderberg'in çevi-
risinden Orhan Veli; ardından, Kemal
Yamanlar ve yine Anne-Marie'nin kale-
minden Orhan Parnuk'un Beyaz Kalesi
yayımlandı. Her iki kitap üzerine, belli
başh gazetelerde olumlu yaialar çıktı. İs-
veçli yazarlar,resmenaday gösterihp gös-
terümediğini bilmiyoruz, ama Aziz Ne-
sin'i de tanıyorlar. Türkıye'de, yaşayan,
capcanlı bir edebiyaün olduğunu biliyor-
lar artık.
Götebourg'daki fuarda büyük ilgi top-
layan Belçikab yazar Hugo Claus da bu-
rada az tanınan bir dilin temsilcisi: Fle-
mencenin. Belçika'nın güney kesirrüerin-
de konuşulan bu Hollanda dili, ülke
dışında çok az kişi tarafından kullarub-
yor. 63 yaşındaki yazar; şair, ressam,
yönetmen ve tiyatrocu olarak da tanını-
yor. 12 romanından 4'ü Isveççeye çevril-
di. Dinsel bağnazlığa ve faşizan akımlara
karşı verdiği uğraşla da tanınıyor. Ülke-
sinde, aldığı oy oranı %10'u bulan aşın
sağcı Vlamsche Blok'un hedef tahtası ha-
line gelmiş. "Belçika'nın Yası" adlı roma-
nında, bir çocukluk anısını anlaürken
daha 13 yaşında, nazilerce toplaülan ki-
taplardan Thomas Mann'ınkileri ve bazı
digerlerini, üzeri bombalarup yıkılrruş bir
villanın mahzeninde gizli gizli okuyuşunu
dile getiriyor.
Mercedes araba dalış yapabilirıııi?Mercedes araba dalabilir mi. hele pa-
ketlenmiş olursa?.. Bu soru, kutulama
endüstrisinin medyayla yayrnak istediği
kampanya değıl, I997'de Çin'in egemenli-
ğıne geri verilecek olan Hong Kong'un
polis şefinin açıklamasıyla orlaya atıldı.
Ne olmuştu? Güney Çin Denizi'nde yer
alan 5.5 milyonluk kentin banliyösü Lun
Ha VVan'dan çağnlmışlardı. Yöre halkı
gece yansı gördüğü kaçakçıyı bildiriyor-
du. Polis geldiğinde izleyebildikleri. uzak-
laşan kamyonun gittikçe küçülen iki arka
kırmızı ışığıydı. Geride bıraktıklannı ince-
leyen yasa koruyuculan. beton rampanın
üzerinde duranın ne olduğunu önce anla-
mamışlar. Karşılannda, su geçirmez siyah
plastik torbaya konmuş bir Mercedes 350
bınek arabası duruyormuş. Uzmanlann
övgüsünü alabilecek paketleme öylesine
güzel yapılmış ki parmak ısırmak işten de-
ğilmış. Halatlann bir ucu denize uzanıyor
ve orada kayboluyormuş.
Çalınan arabarun sahibiniıu ensesi ka-
lın. göbeği önde. cüzdanı şişkin bir işada-
mı olduğu hemen saptanmış. Ama uygu-
lanacak işlem anlaşılır türden değilmiş.
Polis şefı, "Arabayı denize indirecekleri
kesindi. Kaçakçılan suçüstü bastırdık,
tüydüler. Acaba amaçlan neydi?" diyor.
"İki yol düşünülebilir; ya mallannı sual-
tından çekecek, Hong Kong karasulan
dışında bir şilebe yükleyeceklerdi veya
anakaraya değin bu işlev deniz dibinden
sürecekli." Geçen yıl kaybolan 4400 ara-
cın kesinkes Çin'de dolaştığına eminler.
Metropoldeki mafya istek üzerine çalışı-
ZÜRİH
DOĞAN
ABALIOĞLU
yormuş. Mao'nun ölümünden, Rusya'nın
dağılmasından sonra sosyalizmin yenı
zenginleri, bizde de olduğu gibi bir yerden
bir yere giden taşıtın salt dört teker değil,
yabana malı ve en lüks, full aksesuarlı ol-
ması koşulunu öne sürüyormuş. Demek
ki para babalan dünyanın her yerinde bir.
Tienanmen Meydanı'nda öğrenciler üze-
rine asker kanalıyla tank sürenler, aynı
doğrultuda kentlerimizi çevirerek savun-
masız gençlerimizi tutukevlerine doldu-
ranlar; agzında DavidofT puro, kolunda
Rolex saatlilerin isteklerini dolaylı yollar-
dan karşılayabiliyorlar. Hong Kongpohsi
bu paketlenmış Mercedes olayıyla ilgili ye-
ni bir kaçakçıük olgusunun ortaya çıkma-
sına şaşıyor. Daha önceleri balıkçı gemile-
rinin su kesiminde video ve elektronik
eşya dolu konteynerlerin taşmdığını bili-
yorlar. Çin pazanna sürülen mallann de-
netimi çok zormuş. Neredeyse kürekle
çekilen, babadan kalma Gümrük Muha-
faza botlanyla sürat teknelerini kovala-
manın olanaksızlığından dem vuruyorlar.
Ve bunlann yasaklanmasıyla önlem alma
çabasmdaymışlar. Ama bu paket araç işi,
kanun koruyuculannın bu kez deniz altı-
na da gereksinmelerini vurguluyormuş.
Bizim; hem de kendi sağhğımızı etkile-
yecek çöpümüzü bile torbalara koymadı-
ğımızı, İstanbul'un kokmasında vatandaş
olarak kişisel katkılanmızın da bulundu-
ğunu azımsamayarak Barcelona 92'nin
bittiği şu şünlerde (konumuz dışındaki
grev, sendika ginşımleri, halkın tepkisi bir
yana, verildiği varsayımıyla Istanbul'u
2000 yılında Olimpıyatlar süresinde düşle-
yin) Çinli kaçakçılann boyunlanna birer
altın takılmasıru doğrulamaz mısınız? Pa-
ketleme sırasında ise yerimiz herhalde
kürsü üstü değil, sarunm bstenin altındakı
serbest güreşçilerimizin bulunduğu yerler-
dir diyebiliriz.
Gülçin Kaya'dan
karamsar tablo
R i i c f i f î t r l f l t ü n a t m n v a o n l ı c i v r k l * ABD'de,kasıraayıbaşmdayapdacakbaşkanJıkseçimkrininhe>ecanıgiderek
•
a
-
F U
^"«> " M - H - l l V « p < t l J . l l € t y ct tg/CUI&iyUl tırmanıyor. Adaylar, Bush ve Clinton, kamuo>u voklamalarında puanlarını
yükseltmek için yoğun çaba harcıyor. Rakibi Bill Clinton'u birkaç puan geriden takip eden Başkan George Bush farkı kapaitmak için uğrasıyor. Önce-
ki gün New Jersey'e giden George Bush, havaalanında kendisini karşüavan taraftarlarının voğun ilgisinden hoşnut görünüyor.(Fotoğraf:REUT£R)
Gökyüzü berrak... Güneşin
şavkı ıslık çahyor. Çevre kirlıli-
ği konusunda. dünyanın en
duyarlı kentlerinden birisı ol-
makla ün yapan Zürih'te yaşa-
yan kritikçı çevre uzmaru Gül-
çin Kaya'nın bu uğurda sür-
dürdüğü çalışmalar yüreklere
su serpiyor. Kaya, 1985 yıhn-
dan beri temiz enerji ve çevre
konusunda dünya çapında
konferanslar düzenleyen Ulus-
lararası Dünya Çevre Birlıği'-
nin (CMDC) uzman kadrosun-
da çevreci olarak görev yapı-
yor.
Merkezi Isviçre'de kurul-
muş olan CMDC'nin sürdür-
düğü çevre konulu çalışmalar-
da, Birleşmiş Milletler'in yakm
desteğini alarak görevini sürdü-
rüyor. Tüm dünyada 132 üyesi
bulunan CMDC'nin sürdürdü-
ğü çevreci cabalar, uzmanlar
tarafından ilgiyle izleniyor. Bu
çevreci örgütte çabşan kritikçi
çevre uzmanı Kaya, dünyamı-
zın geleceği konusunda kötü
ressamlar gıbi karamsar tablo-
lar çizmekten gen kalmıyor
Yaklaşık yedi yıldır CMDC'-
nin uzman kadrosunda hırsla
BERN
ADEM
SAĞLAM
Karııaval kentinde bir gezintiBrezilyah, genelde Akdeniz insa-
nma benziyor; konuşkan, sıcakkan-
lı, samimi ve güleryüzlü. Yabancıla-
ra karşı da fazla sokulgan, ancak ne
maksatla sokulduğunu anlayama-
dan bir şeylerinizin gıuiğıni görmek
ışien bile değil. Otelde, uçakta akb
başında bütün Brezıiyalılar. turisti
uyanyor; bazen bıkkınbk verecek
şekilde uyanyor ve sizi dikkatli pl-
maya yöneltiyor. Bu uyanlar kula-
ğımda çınlayarak Rio de Janeiro
Havaalanı'ndan, daha önce Sao
Paulo'da rezervasyon yapürdığım
otele gitmek üzere bir taksiye bini-
yorum. Taksi şpförü genç bir çocuk.
ama herhabnden Rio'nun kaldınm-
lannda büyümüş olduğu belb. Belki
de ben yanıhyorum, çünkü Rio'yu
kafamda karnavalla özdeşleştirmi-
şim bir kere. Karnaval ise benim için
neşe, eğlence, şamata ve gösteri; kı-
saca. renkli bir dünya. Taksideki ilk
gözlemlerim. taksi şoförü de dahil
her şeyi, ama her şeyi karnayalla bü-
tünleştirmek şeklinde. Yolda şoför,
çok zayıf Fransızcasıyla yüksek bir
tepeyi göstererek "Burası çok meş-
hur bir yer, Corcovado" diyor. "Ne-
den meşhur" diye soruyorum. "Te-
pede çok büyûk bir Isa heykeli var"
diyor. Fazla konuşmak da istemiyo-
rum, çünkü uyanlardan biri de ya-
banalarla konuşmaktan sakınmak.
Şoför, otebn önünde duruyor, an-
cak bozuk dolar çıkmayıp, ödemeyi
cruseido (Brezilya para birimi) ile
yapınca hafıften bozuluyor. Çünkü
Brezilya'da en geçerli para dolar.
Brezilya parası, süratle her gün, hat-
ta her saat, dolar karşısında değer
yitiriyor. Uyanlardan biri de dolar-
lanrnızı saat saat bozdurmamız.
Rio'da karnaval mevsimi değil,
ancak Sao Paulo'daki konferans he-
yetine, gerek Guaruja'daki otelde,
RİO DE JANEİRO
ŞERMİN
TEKİNALP
gerekse Sao Paulo'da Kültür Ba-
kanlığı'run verdiği akşam yemekli
resepsiyonda bir gösteri sunulmuş,
karnaval esintileri estirilmişti. Ama
yine de karnaval gösterilerinin ya-
pıldığı yeri otel resepsiyonundan
öğreniyorum. Niyetim ilk fırsatta
orayı görmek. Geçtiğim her geniş
caddede renkb, ışıl ışıl par'ak pullu
tangalan ve dirseklerin üstüne uza-
nan ışıl ışıl parlak eldivenleri, omuz-
lardan kelebek kanatlan gibi açılan
süsleri ve melez karnaval güzelleri
ile bizim köylüierin şalvarlannın be-
yazını giymiş, üstten çıplak melez
karnaval delikanlılannı görüyo-
rum. Brezilya halk danslan ve kar-
naval danslan bir turizm dab olarak
hayli geb'şmiş. Danslar ve gösteriler
son derece büyüleyici. Yabanalara
bu konuda unutulması mümkün ol-
mayan bir şölen sunuyor Brezilya.
Modern Rio, Copacopana deni-
len büyük, görkemlı otellerin sıra-
landığı bir sahil şeridinde kurulmuş.
Rio'nun en popüler ve güzel plajı da
burada. Henüz deniz kirliliğı söz ko-
nusu değil Atlantik sahillerinde.
Kumsal çok güzel ve geniş bir alana
yayılmış. İzmifin kordonunu hatır-
hyorum yürürken.
Copacopana'daki otelimden erte-
si günü lüks abşveriş merkezi, bir
başka deyişle Rio'nun göbeği Brasa
Mauo'ya gitmek için oteldeki gö-
revliye danışüğımda, gözlerini ko-
caman acıyor ve sakın otobüsle
gitme, taksiyle git diyor. "Neden di-
yorum", "Otobüs yabancılar için
tehlikeli, çantanı abrlar" diyor.
Haklı olabileceğıni düşünüyorum.
ama bir taraftan da taksicılerle an-
laşması var galiba diye geçiyor içim-
den. Her neyse, her şeyi göze alıp
otobüse biniyorum, amaam şehri
daha ıyi görmek, yolculuğu bıraz
uzatmak. 15 dakika sonra Brasa
Mauo'dayım. Klasik ve modern
bırbirine kanşmış. Brezılya'nın her
tarafında görülen görkem burada
da kendini belli ediyor. Lüks mü-
cevheratçılar kapılardan davet edi-
yorlar turisti. Bizim Kapalıçarşı'nın
çocuklan geliyor aklıma. Yarubp da
bir tanesine girerseniz bir şey alma-
dan dışanya atmanız kendınizı bir
mucize. Mutlaka bir şeyler satmak
içm olmadık dil döküyorlar ve başa-
nyorlar da. Kısacası, Rio'da turist
olmak hoş bir macera .
çabşan Kaya, dünyayı iki kez
turlamış.
Uzman çevreci Kaya ile Zü-
rih'teki evine kısa bir söyleşi
için gittiğimde, biraz kuşîculu
biraz da heyecanbydı. Çevre
ve kirliliği konusunda ürkek
tablolar yansıtan Kaya, bir
süre sonra duruldu. Bu arada,
dünya çevre ve kirliliği şeklin-
deki soruma şöyle yakîaşü:
"Dünyamız, asit yagmurla-
n, ısınma, ozon tabakasının
delinmesi, çölleşmeye gjdiş ve
bitkilerin sonunun gelmesi gi-
bi çok ciddi çevre kirliliğiyle
karşı karşıyadır. Tüm bu so-
runlar, insanlann ortak kay-
gısıdır. Biz kritikçi çevre
uzmanı olarak, bu sorunlann
çözümünde gelecek kuşakla-"
nn da yararlanacağı kaynak-
lan tahrip etmeden "ekolojik-
kalkınma' modelini oturtmak
için uğraş veriyoruz." Dünya
çapında çevre duyarbbğı yer-
leştirmenin tek yolunun 'eko-
lojik-ekonomi" sayesinde ger-
çekleşeceğini anımsatan
Kaya'nın çahşmasının bir
başka boyutunu da aile plan-
laması oluşturuyor. Kaya, bu
yöndeki bir başka sorumu da
şöyle yanıtladı: Aşın biçimde
artan nüfus patlaması, dünya-
mızda var olan doğal kaynak-
lan yiyip bitiriyor. Gelişmiş ve
gebşmekte olan ülkelerde hız-
la artan nüfus yoğunluğunun,
daha fazla enerji gerektirdiği-
ni anımsatıyor. Ona göre çöl-
leşmeye gidişte, asit yoğunlu-
ğunun artması ve nükleer
radyasyon atıklan büyük et-
ken. Kritikçi çevre uzmanı
Kaya, enerji üretimi konusun-
da da yenilenebiür kaynakla-
nn seçilmesini sabk veriyor.
Yenilenebibr enerji kaynakla-
nndan güneş enerjisi, gel-git
olaylan ve rüzgârdan elde edi-
len yöntemleri öneriyor.
Sao Paulo'daki dev gösteride Brezilya liderinin hapsedilmesi istendi
700 biııkişi Coüor'a karşıyürüdü
• Kongre, bu ay içinde
toplanarak, hakkında
yolsuzluk suçlamalan
bulunan Devlet Başka-
nı aleyhine dava açılıp
açılmaması konusunda
karar verecek.
Dtş Haberler Servisi - Bre-
zilya'da, hakkında yolsuzluk
suçlamalan bulunan Devlet
Başkanı Fernando Collor de
Mello'ya karşı protestolar git-
tikçe büyüyor. Sao Paulo ken-
tinde önceki gün 700 bin kişi
yürüyüş yaparak Collor'un
hapse atılmasını istedi.
Brealya'da de Mello'ya
karşı yaklaşık iki aydır devam
protesto gösterilerinin en bü-
yüğü olarak nitelenen Sao
Paulo'daki yüriiyüşte, arala-
nnda 5 eyalet valisinin ve iki
eski başkan adayının da bu-
lunduğu göstericilerin "Collor
defol", "Collor hapse" diye
sloganlar attıklan belirtildi.
Reuter'in haberine göre,
protestocular kamaval hava-
sında, sokaklarda samba ya-
parak, Collor de Mello karşıtı
şarkılar söyledi. 20 yaşında bir
üniversite öğrencisinin, Baş-
kan Collor'un bütün bu olan-
lardan sonra görevinde kal-
ÖZEL KADIKÖY
AKŞAM TİCARET LİSESİ
Seçtisiniz okul geleceğinizdıı
I Modern bir binada, Türkiye standartlannın üzerinde meslek eğitimi
almak isteyenler,
I Üniversite için ek puan almak isteyenler,
I Bir yılın sonunda iş garantisi elde etmek isteyenler.
I Daktilo, muhasebe ve bilgisayar öğrenmek isteyenler,
I Güleryüzlü ve tecrübeli bir eğitim ortamında yer almak iste>enler.
lAskerliğini tecil ettirmek isteyenler.
I Yirmi kişilik sınıflarda, uygulamalı eğitim almak isteyenler.
ÇAĞRIMIZ SİZLERE. ARAYIN GÖRÜŞEÜM
Adr: Halıtağa cad. Misâk-ı Milli sk. No: 123 Kadıköy-İST.
Tcl-346 16 30-346 66 II
SATILIK FOTOĞRAF MAKİNASI
-Nikon F-3 Body
Nikon 35-105 (35) zoom objektif
-NikonSB-17 flaş
(Az kullanılmış acele) Tel: 512 05 05 (438) '
SOYLEV
Hıfzı V. Velidedeoğlu
3. bası 10.000 lira (KDV içinde)
Caidas Yavmları
masının olanaksız olduğunu
söylediği belirtildi.
Devlet Başkani Mello'mın
kardeşı Pedro Collor de Mel-
lo, önceki gün ülkenin önde
gelen iki büyük gazetesine
açıklama yaparak, ağabeyini
yurtdışına 'bir servet kaçır-
makla' suçlamıştı. Pedro, Fer-
nando Collor de Mello'nun
seçim kampanyası sırasında
toplanan paralann başkana
ait özei bir banka hesabında
toplandığını ve yurtdışına çı-
kanldığını söylemişti.
Perdo, geçen mayıs ayında
da basına bir açıklama yapa-
rak, ağabeyinin, başkanlık
seçimleri sırasında kampan-
yasını fınanse eden Paulo Ce-
sar Farias'ı yasadışı işlerinde
paravan olarak kullandığını
öne sürmüştü.
Pedro'ya göre Farias, üst
düzey yetkililere rüşvet vere-
rek "hükümet içinde hükü-
met" kurmuş ve bu yolla dev-
let ihalelerinde yolsuzluk
yaparak Collor ailesinin lüks
yaşanüsını fınanse ediyordu.
Başkan*ın kardeşi Pedro de
Mello'nun bu açıklamalann-
dan sonra Brezilya parlamen-
tosu harekete geçerek iddiala-
n araştırmak üzere bir komis^
yon kurmuştu. Üç ay süren
çabşma sırasında komisyon
yüzlerce kişinin ifadesıni al-
mış, binlerce sayfadan oluşan
belgeleri gözden geçirmiş ve
piyasadan 40 bin iptal edibniş
çek toplamıştı.
Kongrenin. bu ay içinde
toplanarak hakkında yolsuz-
luk suçlamalan bulunan Dev-
let Başkanı Collor de Mello
aleyhine dava açılıp açılma-
ması konusunda karar verece-
ği bildinldi.
BİR KEZ ALIN
R I G I D A I