Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURIYET 20EYLÜL1992PAZAR
OLAYLAR VE GORUŞLER
Ekonomive Siyasa
Banka sıstemıne el atılmadan ne sermaye pıyasası gelışır ne de fınans
kesımının duzenlendığı soylenebılır Daha da önemlısı koalısyon hukumetı
ekonomıkalanda yapmayı tasarladığı atılımlann hıçbırını
gerçekleştıremeyeceğı gıbı kısa surede yıpranıp çozulur gıder
Prof. Dr. ERDOĞAN SORAL
Sanayı devnmınden sonra >aşanan drama-
tık gefışmeler, sınıflar arası çelışkmm su yuzu-
ne vurmasına neden olmuştur Sınıfsal savaşı-
mın >umuşaması ve yennı gorecelı bır uzlaş-
maya bırakması, kapıtalıst sıstemın ekono-
mık ve toplumsal orgutlenme bıçımını onemlı
olçude etkılemış ve bunun yansıması sıyasal
rejımler uzennde onemlı ızler bırakmıştır Ge-
lışmış kapıtalıst sanayı ulkelennde çoğulcu
demokrası bu sayede katılımcı boyutlar ka-
zanmıştır Bu bağlamda demokratık kurum-
lann sayılannın arttığı ve kurallann zengın-
Ieştığı gorulur Işçı ve sermaye sınıflannın
yanı sıra, gıderek yenı toplumsal katmanlann
oluştuğu ve toplumlann çokseslılık kazandık-
lan gozlenır
Bu gelışmeler soz konusu toplumlarda de-
mokratık denetımın yoğunlaşmasına ve sıya-
sal partılenn ıster sağ ıster sol çızgıde olsunlar,
toplumun karşısına tutarlı bır ekonomık
programla çıkmalanna neden olmuştur O
nedenledır kı kalkınmış kapıtalıst sanayı ulke-
lennde polıtıkacılar ıçıo ıktıdara gelmek ne
denlı zorsa, ıktıdardan yara bere almadan,
krallar gıbı yanılgılannın dıyetını yaşamlany-
la odemeden, toplumlanna acılı gunler yaşat-
madan gıtmelen o kadar kolaydır Az gelış-
mış ulkelerde ıse ıktıdara gelmek de ıktıdar-
dan gıtmek de zordur Çunku orneklennde
aşılması guç engeller vardır Tehlıkelı tuzaklar
vardır Bu olgu bıraz da kendılennden kay-
naklanır Neden
9
Çok kez ınançlı, bılgılı ve ıç-
tenlıklı değıldırler Iktıdara geiıp devletı yo-
netmeyı toplumu kendılenne ınandırmakla
değıl, kandırmakla özdeş sayarlar
Bağnaz sağdan merkeze doğru uzanan çız-
gıde yer almış tüm sağcı partılenn ekonomık
programlannda "sermayeye" ağırlık vermele-
n doğaldır ve klasık demokrasının gereğıdır
Örneğın, ülkemızde bugunku koalısyon hu-
kumetı ıçınde ağırlıklı olarak yer almış orta
sağ partının ıktıdar soylemınde sermaye sını-
fına ve bu şemsıyenın altında yer alan obur
toplumsal katmanlara ağırlık vermesı ve çı-
karlannı öncelıkle koruyacağına soz vermesı
çok ama çok doğaldır Lıberal pıyasa ekono-
mısı ıçınde ekonomıyı yoneteeeğmı, devletın
ışlevlennı sınırlayacağını açıklaması ıdeolojık
çızgısı ıle tutarlıdır
Tutarlı olmayan, seçım mevdanlannda
bağlı bulunduğu dunya goruşunun dışına çı-
karak soylemını farklı bır platforma kaydır-
masıdır l980'lı yıllann soygun ekonomısınde
sermaye ıle arasındakı çıkar çelışkısı su yuzu-
ne vurmuş emekçı kesımlere donerek "Benım
kuzucuklanm" gıbı sozcuklerle abartılı vaad-
lerde bulunmasıdır Çunku partısının bulun-
duğu çızgıde enflasyonu en kısa zamanda du-
şureceğını, gelır dağılımını duzelteceğını soy-
lemek doğru değıldır Gerçeklerle duşlen bır-
bınne kanştırmaktır Oysa "Benım kuzucuk-
lanm" yenne, danalardan yana çıkıp onlara
destek vereceğını soylemesı ve "Benım dana-
lanm" demesı daha tutarlı bır davranış olur-
du
Lıberal kapıtalıst ekonomılerde uretımı or-
gutleyen emekçıler değıl, sermaye sahıplen ve
gınşımcılerdır Sayılan az, ekonomık gucu
çok bu kesımın ekonomi uzenndekı etkınlığı
emekçılere gore çok daha fazladır O nedenle
kuzularla uğraşmak yenne danalan daha
guçlu kılmak sağ partılerden beklenen doğal
davranış bıçımı oluyor
Bu olgu. ozellıkle az gelışmış ulkeler açısın-
dan boyledır Seçılmek ıçın zoru yenmek
mutlaka kuzulan okşamaktan geçıyorsao za-
man seçım soylemlenne sadık kalarak venlen
sozlen tutmak gerekıyor Kuzulann temsılcı-
len yollara dokulup bırazcık seslennı yukselt-
ülerdıyealınganlık gostermek, bunlann sayısı
kaç kışıdır demek huzun vencı oluyor Daha
da önemlısı sekız aydan ben ıktıdarda bulu-
nan koalısyon hükumetının programıyla
çakışmıyor
Konu "Enflasyon" ise
Enflasyondan söz edılecekse yanılgılı
yaklaşımlardan kaçınmak gerekıyor
-Enflasyonu DÎE'nın Toptan Eşya Fıyat-
lan Endeksı'nden ızleyıp duşuyor demek
ınandına olmuyor DİE bu endekste ıkı yılda
ıkı onemlı değışıklık yaptı 1989 yılında en-
dekstekı ana sektor ağırlıklannı değıştırdı
Bunu, Turk ekonomısının kabuk değıştırdıgı,
Türkıye'nın bır sanayı ulkesı konumuna gel-
dığı ve dolayısıyla sanayının ana sektor ola-
rak endeks ıçınde daha buyuk bır ağırlık ka-
zandığını ılen surerek \aptı Kuramsal olarak
soyledığı doğru 1990 >ılında bır değışıklığe
daha gıdıldı ve endeks sepetıne gıren mallann
turlen ve sayılan değıştınldı I99l'de baz yılı
değıştınlerek, başlangıç yılı I987'ye çekıldı
Boyielıkle ıkı endeks sensı ortaya çıkıyor
Bunlar arasında uyumu sağlayıp I987"den ıtı-
baren ıkı senyı tek senye donuşturmek gerekı-
yor
Bınncısı 1981 bazlı ve eskı sektor ağ*rlıklı
endeks, ıkıncısı 1987 bazlı ve venı sektor
ağırlıklı endeks Buraya kadar kuramsal ola-
rak yanlış yapmavan DÎE"nın bır doğru ış
daha yapıp 1987 bazlı endeksı 1982 yılına
doğru çekmesı ve farklı endeks sayılannı ver-
mesı gerekıyor Bunu yapmıyor Dolayısıyla
DFE'nın yaptığı değışıklıklenn neye yarayıp
yaramadığını gormek mumkun olamıyor Bu
arada bır başka olay doğmuş. DIE 1992
yılının mayıs ve hazıran aylannda toptan eşya
fıyatlannda aylık artışlann % l 'ın altında ger-
çekleştığını duyurmuş ve bunu sebze, meyve
fıyatlanndakı donemsel duşuşlere bağ-
lamıştır DIE'nın soylemı ıle eylemı bırbınne
uymuyor Bır yandan tanm mallannın ana
sektor ağırlığı sanayı lehıne kuçültulmuş, ote
yandan meyve ve sebze fiyatlanndakı donem-
sel duşuşler sekız yılda ılk kez aylık enflasyon
oranlannı % l 'lenn altına çekmıştır Bu açık-
lama ekonomıden sorumlu Devlet Bakanı'nı
da tatmın etmemış olacak kı, soz konusu du-
şuşlenn patlıcan ve karpuzfiyatlanndakıduş-
meden değıl, hukumetın toplam kamu gıder-
lenne getırdığı etkın kısıtlamalardan kaynak-
landığmı soylemek ıhtıyacını duyuyor Ikı
aylık duşüşlenn ne ıle açıklandığını bılemıyo-
ruz Ama enflasyonun endeks ışlemlenyle
duşmeyeceğını, halkımızın enflasyonu DİE
endeksınden ızlemedığını bılıyoruz
-Enflasyon kısa donemde ekonomıde kay-
nak-harcama dengesının kurulmasıyla duşer
Yenı ve sağlıklı kaynaklar bulunmasıyla du-
şer Vergı kaçağınınonlenmesıyledüşer Dev-
let vergıyı alır Devlet olmanın gereğı budur
Vergı ıane değıldır Kaçağı yakalayamıyor-
san, kaçmasını engelle Nasıl mı
9
Aklımıza ge-
len bır onlemı Sayın Malıye Bakanı'na anımsa-
talım Turkıye'de vergıyı genellıkle tuccar,
serbest meslek sahıbı ve ın kıyım esnaf kaçınr
Bunlar beyannameye tabı mukelleflerdır
Malıye Bakanlığj'na beyanname verdıklen
gıbı bunun bır benzennı kredı talebınde bu-
lunduklan bankalara da venrler îkı
beyanname arasındakı fark sayılann değışık
olmasıdır Bunun dışında beyannamelerdekı
ad aynı addır fmza aynı ımzadır Ne var kı
bankaya venlen beyannamede gerçek ya da şı-
şınlmış gelır. buyuk servet ve abartılmış ıtıbar
yer almıştır
Malıye Bakanlığı na venlende bunun tam
tersı yapılmıştır Sayın Malıye Bakanı'nın bu
durumda yapacağı ış, bır kamu bankasındakı
beyannamelerden rastgele ornekleme yonte-
mı ıle 100 adet beyannameyı çekıp bakanlık-
takı aynı ımzayı taşıyan beyannamelerle
karşılaştırmak ve bundan sonra vergılenn
bankalara venlen beyannameler uzennden
tahakkuk ettınleceğını duyurmaktır Bu yol-
dan bır taşla ıkı kuş vurumıuş olacaktır Ban-
kalar Malıye'ye venlen beyannamelere ıtıbar
edıp, olur olmaz kışılere genye donuşu olma-
\an kredı açmaktan kaçınacaklardır Malıye
Bakanlığı denetım personelı bankalarla ış
yapmayan obur kaçakçılann ardına duşebıle-
ceklerdır
-Enflasyonu uzun donemde kalıcı olarak
duşuk duzeyde tutmak ıçın uretımı arttırmak
gerekır Uretımı arttırmak yaratılan yıllık
toplam artı değerden daha buyuk bır bolumu-
nu yatınmlara aktarmakla olanaklıdır Bu-
nun ıçın yatınmı belırleyen bırçok bağımsız
değışkenın yanı sıra ıkı fınans pıyasasının ye-
nıden duzenlenmesı gerekır Bunlardan bınn-
ası sermaye pıyasasıdır Sermaye pıyasası ya-
sasını kısmen değıştıren 13 Mayıs 1992 tanh
21227 sayılı yasayla bır duzenlemeye gıdılmış-
tır Yenı yasanın. kotu kullanıma açık ve ulke-
mız koşuilanna ters gorunen 13 A ve 14 A
maddelen* dışında getırdığı yenı duzenleme
genelde doyurucu olarak değerlendınlebılır
Ancak yenı duzenleme ıle sermaye pıya-
sasının Turk ekonomısı ıçınde etkınlık kazan-
ması bır koşulla olanaklıdır O da soz konusu
duzenlemeye koşut daha koklu bır duzen-
lemelenn Turk fınans pıyasasında, sermaye
pıyasasıyla kıyaslanmayacak bır ağırlığa sa-
hıp olan para pıyasası ıçın yapılmasıdır
Bu yapılmadan, banka sıstemıne el atılma-
dan ne sermaye pıyasası gelışır ne de fınans
'kesımının duzenlendığı soylenebılır Daha da
önemlısı koalısyon hukumetı ekonomık alan-
da yapmayı tasarladığı atılımlann hıçbınnı
gerçekleştıremeyeceğı gıbı kısa surede
yıpranıp çozulur gıder Bankalarla uğraşmak
kolay mıdır
9
Kolayhk bır yana çok ama çok
zordur
Ne var kı guçlu olmak, zoru yenmekle ola-
naklıdır Turkıye'de bır hükumet gerçekten
ülkesıne hızmet etmek ıstıyorsa ıster sağ ıster
sol partılenn ısterse her ıkı kanadın kurduğu
bır hukumet olsun bu zoru yenmek durumun-
dadır Çunkü bıze gore Turk ekonomısını
çarpıtan bugunku banka sıstemıdır
Madde 13 A Alacak ve Duran Varlıklar karşılık göste-
nlerek menkul kıymet ıhracını ongoruyor'
Madde 14 A AŞ lenn kar payı mıtjyazı sağlayarak oy
hakkından yoksun pav lar ıhraç etmesını ve bunlan temsıl
eden hısse senetlen arz etmelennı ongörûyor
ARADA BIR
BURHAN GUNEL
Aymazlık Zamanı Değil!Toplumlarda değışım surecı hızlandığmda bu değışıme
konu olan oğelerın hareketlenmesı doğaldır Bugunlerde
değışım surecı yaşadığımız ve surecın tamamlanmadığı
ortada Genel değışımın temel belırleyıcısı kulturel değı-
şımdır Kulturler zaman boyutu ıçınde doğal çevreye
uyum gosterırler ( ) kulturel sıstemı oluşturan bıreylerın
bıyolojık ve psıkolojık ıstek ve ıhtıyaçlarını karşılayacak bı-
çımde uyum gosterırler Koşullar değıştıkçe ( ) yenı ıhtı-
yaçlar ortaya çıkar ve bunlar bılınç duzeyıne yukselır Bu
ıhtıyaçları karşılayacak, sorunları çözecek deneme ve du-
zeltmeler yapılır yenı kurum ve kuruluşlara gıdılır ( )
Farklı kulturel kurumlargıbı benzerkurumlardafarklı ıhtı-
yaçlaracevap verebılır ( ) Sıstemın bellı bır kesımındekı
değışmeler, gerı kalan kurumları, bu yenı duruma uymaya
zorlar ( ) Hemen her kulturel değışme olayında kurum-
lar arası bır farklılaşma ortaya çıkacaktır ( ) farklılaşma-
lar yenı sorunlar yaratır Öyle kı sorunların çozumu yenı
kulturel kurum ve oğelerı gerektırebılır (Prof Dr Bozkurt
GUVENÇ, insan ve Kultur) Işte bugunlerde "yenı kulturel
kurum ve öğeler'ın gerekıp gerekmedığı ve bu arada "ikın-
cı Cumhurıyef tartışılmaktadır ülkemızde
Cumhurıyet denınce' devlet kavrammı da anımsıyoruz
doğal olarak Ülkemızde geleneksel bır devlet anlayışı
var Alt yuz yılı aşkın sure egemen olmuş Osmanlı Impa-
ratorluğu geleneğı ıle yetmış yıllık Cumhurıyet geleneğı
kuramsal olarak bırbırını yadsısa da, bırcok alanda ıkıncısı
bırıncısınındevamınıtelığıgostermıştır 'Hâlâdemokrasıye
ulaşamadık
1
bıçımındekı haklı yakınmanın temelınde bu
gerçek yatmaktadır Ancak bu olumsuz durum, değışık ve
daha kabul edılebılır olçulerde de olsa en uygar toplum-
lann devlet anlayışında bıle vardır Ingıltere buna lyı bır
ornektır Almanya da oyle (Bırı dış polıtıkasıyla, oburu ıç
polıtıkasıyla) Buna karşılık, devletın bekasını korumak
ve kollamak soz konusu olduğunda T C Devletı gelışmış
devletlere gore daha anlayışla karsılanabılır ozel koşulla-
ra sahıptır Çunku kulturunu koruyamamakta yozlaşmayı
hızla yasamaktadır, buna bağlı olarak ekonomısını sağ-
lam temellere oturtamamış tuketım toplumuna donuşen
oluşumu engelleyememıştır Kulturel ve ekonomık alanda
zayıf kalınca da geleneksel devlet anlayışıyla "ulusal
sınırlar ı bılekgucuyle korur duruma gelmıştır Vebunok-
tada, tek dayanak olarak elınde sılahlı kuvvetlerı
kalmıştır işte bu gerçeklık Türkıye'nın guncel sorunlanna
kaynaklık etmektedır
Turk Ordusu cumhurıyetı dın ve başka ıdeolojılere
karşın kurmuştur Kendısının dışında varlığını ve muhale-
fetını her zaman surdurmuş olan kesımler bugunku ana-
forda ışbırlığı halındedırler Hedef ıse tektır ve cumhunyet-
tır Geleneksel ıkı kurumdan bırı olan dın orduya karşı
açıkça tavır alamadığı ıçın onun etkınlığını zayıflatacak ya
da tumuyle ortadan kaldıracak yenı bır duzenın kurulması
ıçın otekı ıdeolojılerle ve uluslararası fınans kaynaklarıyla
ış bırlığını ongormuştur 12 Eylul un acı sonuçlarından
bırı ve başlıcası budur Marksıst ıdeolojıden yola çıkan
ayrılıkçıların bıle gunumuzde dınsel kesımle ışbırlığınde
olması anlamlıdır Bugun dın hem sıyasal hem ekonomık
bağlamda koku dışarıda
1
bır gorunum ve konum ka-
zanmıstır
Bu durumda, ikıncı Cumhurıyet" tartışmaları, keşke ış-
sız kalmış Batı oykunmecısı (şu sıralar Fransa'ya takılmış
gorunuyorlar) entel lenn lafazanlığı olsaydı Ama ne
yazıkkı oyle değıl Açıkcası bınılendalın kesılmesıdır
Cumhurıyetı yaşatmak ama ılle de çağdaş yaşamın ge-
rektırdığı demokratık koşulların ve halkımızı mutlu ede-
cek, yenı gereksınmelerı karşılayacak kurum ve kuruluş-
ların oluşturulması yenı duzenlemelere gıdılmesı yonun-
de çabalar gostermek demokratık baskı mekanızmalarını
harekete geçırerek kaba guce fırsat tanımamak, sorunları
hoşgoru ve barış ıçınde, ama akılcı ve kalıcı yontemlerle
çozmeye katkıda bulunmak cumhurıyetçılerın kaçınılmaz
gorevlerıdır
Aymazlık zamanı değıldır
TARTIŞMA
Talim Terbiye Rleyin Peşinde?
Ydbancı okullara ızın veren ulkelenn, kultur emperyahzmının
çızmesı altında ezıldığını, her halde kabul edemeyız. Bu durum, olsa
olsa, dunyayla kucaklaşmanın, basıt bır gostergesıdır.
Geçenvıl bugun. 20 E>lul 1991 de Mıllı
Egııım Bakanhğı Talım Terbıve Ku-
rulu. >a>ımlddığı bır genelgeyle. ozel >a-
bancı okullardd 150 vıldır vabancı dılde ve
yabdncı oğretmenlerce venlen bazı derslere
onemlı kısıtldmdlargetırerek. fizık. kımyd,
bıyolojı ve fen bılgısı dı>ındakı derslenn
Turkçe ve Turk oğretmenlerce okuiulaca-
ğını bıldırmıştı
21 Şubdt 1992 tanhlı ikıncı bır genelge
ılk karan. az da olsa yumuşatarak resım,
muzık bedeneğıtımı vesanat tanhıdersle-
nnın. okul yonetımının ıstemesı durumun-
dd. vabancı dılde okutuldbılmesıne ızın
vermışse de ılk genelge ujannca, yabdncı
dıl egıtımını pekıştıren felsefe psıkolojı gıbı
dersler ve bılgısdydr gıbı fen derslenne des-
tek verebılecek dersler artık vabancı dılde
okutulamayacaktır Avnca. seçmelı ders
sıstemıne geçtığımız bu oğretım yılında
dlınmış oldn bu kararlar uyannca ılgılı
okullar programlanna koymayı planla-
dıklan sınema gazetealık moderntı>atro
bılım tanhı gıbı derslen yabana dılde uy-
gulayamayacaktır Boyielıkle gençlenmız
ydbancı dıl prdtıklennı de gelıştırerek ken-
dılenne genış bır dunya goruşu ve guçlu bır
kultur altyapısı sağlayabılecek bır olanak-
tan yoksun bırakılacaklardır
Kalkınmış ulkelerde, yabancı dılle eğı-
tım yapan okullann sayısı azımsdnmava-
cak kadardır Örneğın. 8 5 mılyon nufuslu
Fınlandı>a"dd Fransız Almdn Ingılız ve
Rus lısclen bulunmaktadır Italya'nın Is-
tanbul dakı lısesının dışında _ Atına ve
Madnd'de bırer lısesı vardır Ülkemızde
bır kız, bır erkek lısesı, bır de tıcaret okulu
bulunan Avusturya, son yıllarda artan ta-
lep uzenne Macanstan, ABD ve Çekoslo-
vdkya'dd bırer lıse açmıştır Avusturyd'-
ddkı Fransız ve Amenkan lıselenvle Ame-
nkan Unıversıtesı deçok revaçtadır
Bu orneklen saymdkld bıtıremeyeceğı-
mız gıbı yabancı okullara ızın veren ulke-
lenn kultur emperyalızmın.nçızmeMdltın-
da ezıldığını de her halde kdbul edemeyız
Bu durum olsa olsd dunydyla kucdkîdş-
mdnın bdsıt bır gostergesıdır Gonul, bdy-
rağımızın kdpısında dalgalandığı kultur
elçılığı nıtelığındekı lıselenmızın dost ulke-
lerde açılmdsını ıstıyor Ancak vuzvıl ba-
şındd Buddpeşte de açtığımız Turk-Macar
Mektebı nden bu vana, devlet polıtıkdla-
nndd konuyld ılgılı her hdngı bır gelışme
gorulmemıştır Saydığımız bu ornek okul-
larddn yetışenlenn, oz kulturlenne yaban-
cılaşmış bıreyler değıl, aksıne vabancı
kulturlen de ıyı tanıma olanagı elde etmış
gençler olduğunu gozardı edeme>ız
Bır hoşgoru ve demokrası ortamının ya-
ratılmaya çalışıldığı ülkemızde. Türkıye'-
nın ve Turk gençlığının geleceğı dçısınddn
boylesıne onemlı ve tehlıkelı kararlann üs-
telık genelgelerle alınması, oldukça duşun-
durûcudur Aynca, geçmış ıktıdar done-
mınde alınan bu sakıncalı karann halen
ıktıdardd bulunan koalısvon hukumetınce
de eormczden gelınmesı bu tutumun. ydl-
nızcd >ılUrdır polıtık ovunlarla bazı bd-
kdnlıkldrdd kumelenerek kemıkleşmış,
sıydsı uçlara mensup burokratlarddn mı
yoksd genel ve tehlıkelı bır devlet polıtıkd-
sından mı kaynaklandığını kestırebılmek,
oldukça zordur
Yabdncı dıl eğıtımıne ne büyuk onem ve-
rıldığı, yurtıçı ve dışında, nasıl eğıtım verdı-
ğı bellı olmaydn bır çok kurum ıçın hdrca-
ndn pdrdlann buyukluğuyle doğru ordntı-
lıdır Ve yıne bu bdğlamdd, yabdncı dılı.
anadılı o dıl olan oğretmenlerle oğreten bu
l5Oyaşındakı kurumldra getınlen kısıtld-
malan anlamak mumkun değıldır De-
mokrdtık ve laık cumhun>etımızın dun-
yayla butunleşmesınde, ıyı vdbdna dıl
bılmenın de otesınde kendı kulturunu
ozumsemış, yurtsever ve yabancı kulturlen
de ıyı tanıvan ınsdn gucune oldn gereksı-
nım bu>uktur Bu butunleşmede ozel ya-
bdna okut mezunlannın ustlendıklen ve
ustlcneccklerı rolun onemını dnlamdtndk
soz konusu olabılır mı
1
Bılgı çdğındd ydşadığımızı one surduğu-
muz şu gunlerde. bevınlere ıpotek kovan
kdrdrlar, ıyı eğıtıme dolayısıyla Turkıye -
nın uluslararası pldtformda temsıl edılme
gucune. tdrtışılmaz zararldr verecektır
Genelgenın yıldonumunde 49 T C hu-
kumetıne duşen gorev bu çarpık kdran
Turkıye nın çıkdrldn dçısınddn yenıden
gozden geçırerek özel vdbdncı oİculldnn
geleneksel eğıtımıne getırmış olduğu kısıi-
ldmalan kdldırmdk, bu okullarda ydbdncı
dılle ve ydbdncı oğretmenlerce seçmelı
derslere de ızın vererek, valnızca Turk
gençlığıne ve Turkıye nın geleceğıne hız-
met eden bu eşsızjdtınmldn venıden ydşd-
mageçırmektır ALPStNALP Isıanhul
Dövize Endeksli
OVAK SİGORTA MEZUNİYET SiCORTASI
Çocuğunuzun eğitimi yarım kalmasm!
0 Bu Diplomayı
Alabilmeli!
Çocuğunuz her şeyınız Onu buyuk bır ozvenyle
yetıştınyorsunuz Eğıtımıne ozen gosterıyor
onem venyorsunuz Bazen "Ya bana bır şey olursa
1
"çocuğumun eğrtımı yarım kalırsa* dıyorsunuz
Dovıze endeksli Oyak Sıgorta Mezunıyet Sıgortası bunun ıçın var
Onun eğıtmı yanm kalmayacak Gonlunuz rahat olsun
0 eğıtmını tamamlayacak, dıplomasına kavuşacak.
OYAKSİGORTA
Iş ışten geçmeden'
MecfeMetuBa-CalO)aklşHanNır81 80040SaleaOT-IST Tei 25 96W(6H« 2499925
4180335 4180336ta*- 633995 Z26786
57 966 5 7 2 2 6 2 U 5 0 4 0 6 0 504061
O/ak Sıgorta Mezunıyet Sıgortası ıçm -OYAK Sıgorta Acantelenne' başvurBbArsnız.
İNSAN SICAĞI
Erdal Atabek
5 bası 10 000 lıra (KDV ıçınde)
Çağdaş Yayınlan Turkocağı
Cad 39-41 Cağaloğlu htonbul
TAVŞANLIASLİYEHUKUK(tŞ) MÂHKEMESt HÂKİMLİĞI
1992 100
Da\dcı SSK vekıb tarafından davalılar Demır Eksport AŞ ve arka
daşlan aleyhıne açılan alacak davasının yapılan açık yargüaması so-
nunda venlen ara karan geregınce
Adresı tüm aramalara ragmen bulunamayan davalı Çetın Kûçûk e
duruşma gununun ıtanen teblığıne karar venlmış olmakla
Davalı Çetın Kuçuk un 12 11 1992 gunü saat 9 00dd duruşmada
haar bulunması kendısını bır vekılle temsıl elürmea gelmedıgınjz
takdırde yargılamanın yoklugunda yapılacağı hususu daveüye venne
kaım olmak uzere ılanen teblıgolunur 27 8 1992
Basm: 50156
PENCERE
Beyaz ve KırmızL.Ikısı de şışman mı şışman Sevımlı mı sevımlı Ablak
yuz Sarı saç Mavı goz Ellerınde kocaman plastık torba-
lar Guluyorlar Konuşuyorlar Kulağıma çalındı Rusça
GundelıkÇı kadın havasındalar Ne ışlerı var burada
9
Is-
tanbul'un gırdısındeçıktısında, olmadık bıryerınde, ıkı şış-
man Rus kadını ne yapar?
Bırtanıdık ,
- Oooo, dedı, her yanda bunlardan geçılmıyorabı, ortalı-
ğı Ruslar sardı
Baktım, haspalarsankı babalarının evındeler Istanbul'u
dolaşırken ben yabancılık çekıyorum, şaşırıyorum, bunla-
nn keyfınden geçılmıyor »
•
Rusların istanbul'a ikıncı çıkarması
Bınncısı 1917 nın ertesındeydı
ikıncı Dunya Savaşı'nda, babam, Harbıye'de okuyor
Daha subay çıkmadan arkadaşlarıyla bırlıkte 'Şark Cep-
ftesj'neyollanmış Çıçeğı burnunda 'zabıt namzetı 'Erzu-
rumkıyamet Orduçozulmuş Soylencebol Kazaksuvarı-
lerı, ellerınde mızrak, kaçanları şışlermış Bozgun, koyden
koye, dağdan dağa duyuruluyor
-Kaçın
1
Moskof gelıyooor
Dınledıkçe ıçım bır tuhaf olurdu Sonra çocukluğumda
karşıma başka bır Rus çıktı istanbul'da, oturduğumuz so-
kağın caddeyle bırleştığı koşede, bır Rus bakkal vardı
Evde adı sık sık geçerdı, gunde bırkaç kez
- Rus'tan yarım kılo peynır
- Rus a uğra bır ekmek a/
Severdım Rus bakkalı, dukkânı pırıl pırıldı ve çıkolata
satardı Rus başka Moskof başkaydı Lısede Rus Edebı-
yatı yla karşılaşınca bayıldım, Tolstoy, Çehov, Dostoyevs-
kı, Gogol, Turgenyev aklımı başımdan aldılar, benlığımı
etkıledıler
1917 den sonra Istanbul a goçen Beyaz Ruslar'ın do-
kuntulerı, İkıncı Dunya Savaşı ertesıne kadar, sağdasolda
yaşamı bıçımlendırdıler Devrımden kaçıp kapağı Be-
yoğlu'na atan çoğu Beyaz Rus kendısını prens ya Ğapren-
ses dıye pazarladı Ataturk donemının ılen gelenlerınden
yaşlı bır dost anlatırdı, her akşam ıçkı sofrasında çevresı-
ne hayranlarını toplayan sozde prenses, âlem başlama-
dan once ışaret parmağını sallayarak kendıne ozgu kırık
dokuk bıçemıyle yasak kuralını koyarmış
- Nı coucher, nı baıser, nı toucher* (ne yatmak, ne opuş-
mek, ne de dokunmak)
- Gerçekten prenses mıydı?
- Ne bıleyım? Çok guzeldı
Turk erkeğı, padışah sarayına Kafkasya'dan ıthal edılen
renklere bayılır, beyaz ten, sarı saç, mavı goz, Rus kadının
da var, ama, haspa çabucak yaşlanıyor, yuzu muhallebı
buruşuğuna donuşüyor, goz kapakları kırpıklerının üstüne
duşuyor, beyaz tenı buzulmuş pamukluya benzıyor
Beyaz Rus Istanbul yaşamını renklendırdı Florya'y
keşfettı mayo ıle denıze gırmeyı modalaştırdı, barlarda ve
lokantalarda hayatı canlandırdı, gozlerının ferı sonerken,
anılarıdayıtıpgıtmıştı 1989 ubekleyemezdıya Gorbaçov
gecıkerek geldı
•
1917'den sonra Çarlık Rusyası'ndan goçenler, devrım-
den kaçmak zorunda kalanlardı
Istanbul bu kez de Ruslarla dolup taşiyor, Kuzey komşu-
muzda arıstokrat kalmadığı ıçın proleterler ellerınde ba-
vullarla vapurdan Galata Rıhtımı'na çıkıp Rus pazannı
kuruyorlar Kentın gobeğı yalnız kondu mahallesınden
sarkan magandaların ışporta tezgâhıyla dolup taşmıyor,
Karadenız ın dalgalarını aşarak olağanustu gınşımcılığı
kanıtlayan yoldaşlar da neolıberalızm'\n zorakı tutkunları-
dır
Neler satıyorlar?
Neler satmıyorlar kı' Gerçekte uç kuruş otuz paraya
sattıkları, Bolşevık devrımıdır
1917'de Istanbul u Beyaz Ruslar sarmışt
Artık Kızıl Ruslar kaldırımlardadır
•
Geçenlerde bır dostum, Rus pazarından madalyalar sa-
tın almış, hem de ucuza
İkıncı Dünya Savaşı nda, faşızme karşı dırenen kahra-
manların madalyaları
Çarpıldım
Sankı babamın kırmızı şerıtlı Istıklal Madalyası ışporta-
da pazarlanmıştt
tutanalclarından
DEV-YOL
NEREYE?Oğuzhan Muftuoğlu ve arkadaslarının Devrımcı Yol ıçınde
bajlattığı tartıjma "Dıvan'ın tartıjmayı başlatan melnı
Sunuş mefnıne eleştırıler Muftuoğlu ılk kez konuştu Mıhrı
Bellı Doğu Perınçek llhamı Aras ve Zulfu Dtclelı ne dedıler?
Ahmet
Kaya
2000 E OOĞRU'yla
DAYANIŞMA
Kenseri
Saat: 20.00 de
Harbiye
Açıkhava
Tiyatrosu'nda
DAVETIYELER,B.yoglu
Dunya, B*yoğlu, Kadıkoy
Moda sin*malarından
v* Kadıkoy G«nçlik, Akyuz,
Nişantaşı Akadatni
kilab«vl*rind«n, 2000'E
DOGRU burolarından
saglanabilir.
HEP KONGRESİNİN
PERDE ARKASI
KAFKAS-ABHAZY4
DAYANI$MA KOMFTESİ
BAŞKANI ATAY CEYİŞAKAR'LA
OÖRÛŞML-
"Gevşek federasyon ıshyoruz"
Kozakçıoğlu Ağar çekıjmeıı • Pu
lumur'de provokasyon • Türk 0ı}
Hekımlerı BıHığı Sıgnal'ı tavjıye
ettı 200 mılyonu alaı1
• Izmr'de
Turk Kurt kışkırhcılığı Yenı Astr 9a
zeteıı hedef gostenyor • Olumunun
yedıncı yılında Ruhı Su • Ak
Doğoş'çular partı kuruyof
ROMAN VE Y^ARLIK ONURU
Samim Kocagoz
10 000 lıra (KDV ıçmde)
Çağdaş Yayınlan Turkocağı
Cad 39-41 Cağaloğlu Istanbul
Odemelı gondenlmez.