Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 19 EYLÜL1992 CUMARTESİ
12 DIZIYAZI
40 ton yayın yakıldı, 400 gazetecinin cezalandınlması istendi
Yazıyazmakda yasak
12 Eylül Yargılamaları
SÜNGÜNÜN
UCUNDAKİ HUKUK
DENİZ TEZTEL
12 Eylül
-8-
Hukuku"ndan
Davalarda verilen kararlan eleştırmek
yasak... Huzur bozucu yayın yapmak
yasak...
Yayımlanan tüm gazetelerin yazıiş-
leri müdürleri birkaç kez 52 Numaralı
bildiriye muhalefet etmekten yargılan-
dı... Gazetelerin vaymı durduruklu...
12 Mart 1984 tarihine kadar MiUi Ga-
zete, Cumhuriyet gazeteleri dört kez.
Tercüman. Hürriyet ve Günaydın ga-
zeteleri iki kez, Güneş, Milliyet ve Tan
gazeteleri bir kez kâpatildı. Bu kapat-
malarda Milli Gazete toplam 72 gün.
Cumhuriyet 41 gün, Tercüman 29
gün, Günaydın 17 gün, Güneş ve Mil-
hazırlatılan 10 çiltlik "Atatürk
Ansiklopedisi-TC Siyasi Tarih' adlı
eserin Genelkurmay Başkanlığınca
yapılan incelemesinde 4 ve 8. ciltlerin
114. sayfalannda Büyük Taaruz Na-
zım Hikmet'in şiiri ile anlatılmakta ve
Naam Hikmet'ten "Değerli Türk Şai-
ri" diye söz edilmektedir.
2-)l. maddede belirtilen nedenJe, ki-
tabın bu sayfalan sakıncalı görüldü-
ğünden 4 ve 8. ciltlerin 114. sayfalann-
da "Nazım Hikmet sonradan yasadışı
komünizmi benimsemiş. mahkûm ol-
muş ve bilahare Türkiye'den kaçarak
Rusya'ya sığınmış ve orada ölmüştür'
herkes ve
ner kurûm etkilendi... Sendikalar, kıt- ğ"«cak asıls.z ve mubalağah haberier
e örgüılen... O günlerin baskı orta- yayımladıg tesçıt edılmışür.
ınından gazetelerin ve gazetecilerin
etkilenmemesi düşünülemezdi... Sıkı-
fivet 10'ar eün Tan 9 eün Hürriyet 7 -
y
»'&
1
"""*
v c o r a u a
o'muşıur
gibi kamunun telaş ve heyecanını do- JL n
ıt l I V I
lI
ıânnda
n f.™k ka
M, ıbaresının konması şartıyla kullanıl-gün okuyuculanndan uzak kaldı. masında sakınca görülmemiştir."
Soruşturmalann, davalann ardı ar-.„ r
- ..,.. O günlerde gazetelerin yayını en faz-
Artık "Zam haberi " yazmak, "iş- la 10 gün durduruluyordu. Ancak 24 kası kesilmiyordu... Selimiye Kışlası;
sizlikten" söz etmek yasak ... Sıkıyö- Ocak 1983te yayını durdurulan Cum- yazı işleri müdürlerinden, gazeteciler-
netim komutanlıklan emir verip bazı huriyet gazetesi 23 gün kapalı kaldı... den, yazarlardan geçilmiyordu... Yazı
zam haberlerinin "yalanlanmasını" is- Her şey kapatma nedeni oluyordu... işleri müdürleri bir davadan çıkıp di-
vor Gazeteler kanâtılıvor Yâzar tiy°
r
du-- Zaman zaman yazıişleri Örneğin Hürriyet gazetesi bir ilan ne- ğerine giriyordu... Aynı gün üç ayn
• ' •
K
• öözaltına müdürleri ya da yazarlar komutanlık- deniyle kapatıldı... Kısacası yazmak davada yargılanan müdürler oluyor-
yönetim komutanlıklan
larvazıisleri müdürleri
alın.yor.... Hapis cezalan veriliyor-
du...
Sol yayınlann yazıişleri müdürleri
aJskeri darbenin hemen sonrasında
'lerörist" olduklan için gözaltınday-
dı... Günlük gazeteler Demokrat.
Aydınlık. Politika, Hergün gazeteleri
kapatıldı. Diğer günlük gazeteler ise
yakın takibe alıridı... önce gazeteler
uyanldı... Gazelerden ilk olarak Cum-
huriyet 11 Kasım 1980 günü kapatıl-
dı... 1. Ordu ve Sıkıyönetım Komutanı
Orgeneral Necdet Üruğ'un imzasını
taşıyan "yayını durdurma" karannda
şöyle deniyordu:
C h r i
y
""yanhyor"du.
deniyle k
yasaktı... du...
V^umhuriyet gazetesinin 11 Kasım 1980 tarihli nüshasının 'Pencere' isimli
köşesinde yer alan 'Kemalizm İdeolojisi Muz mudur?' başlıklı yazıda
Atatürk'e dil uzattığı ve aynca 'işsizlik oranı arttı, yatınmlar geriledi',
'İstanbul'da ekmek sıkıntısı başgösterdi' gibi kamunun telaş ve heyecanını
doğuracak asılsız ve mübalağalı haberler yayımladığı tespit edilmiştir."
Artık "Zam haberi " yazmak, "işsizlikten" söz etmek yasak..
2 Haziran 1981 günü Millı Güvenlik
y y Konseyi'nin 52 Numaralı Karan Ya-
"Cumhuriyet gazetesinin 11 Kasım yımlandı... Bu kararla gazetelerin
1980 tarihli nüshasının'Pencere'isimli hemen hemen her şeyi yazmalan ya-
köşesinde yer alan 'Kemalızm İdeolo- saklandı: Sıkıyönetım uygulamalannı
jisi Muz mudur?' başlıklı yazıda Ata- eleştirmek yasak... Dava açılmcaya
türk'e dil uzattığı ve aynca 'İşsizlik kadar siyasi parti. sendikalar. meslek
oranı arttı, yatınmlar geriledi", İstan- kuruluşlan, dernekler ve siyasi kişiler-
bul'da ekmek sıkıntısı başgösterdi' le ilgili "yanıltıcT yazı yazmak yasak...
Sadece gazetelere değil ansiklopedi-
lere de yasak uygulanıyordu...
Atatürk Ansıklopedisi'nin "Nazım
Hikmet"le ilgili bölümüne yasak kon-
du. Devlet Başkanı Orgeneral Kenan
Evren imzasını taşıyan 29 Aralık 1982
tarihli yasak şöyleydi:
")-) MAY Yayınlan A.Ş tarafından
Tarihçi-Yazar K. Zeki Gençosman'a
Yargılamalann çoğu beraatle so-
nuçlanırken, baa yazarlar ceza al-
maktan kurtulamadı. Cumhuriyet'in
sahibi ve Başyazan Nadir Nadi 2 ay 20
gün hapis cezasına çarptınldı. Karar
Milli Savunma Bakanlıgrnın başvu-
rusu üzerine kaldınldı. Oktay Akbal.
Nazlı Ilıcak üç ay hapis cezalanna
çarptınldılar ve cezaevine girdiler.
Bazı yazarlar da gözaltına alındı...
Memed Kemal 18 gün. Hikmet Çetin-
kaya 17 gün gözaltında kaldı...
Sonra Türkiye Yazarlar Sendikası
davası açıldı... Bu dava nedeniyle hak-
lannda hapis cezası istenen yazarlar
şunlardı:
Aziz Nesin. Bekir Yıldız, Adnan
özyalçıner, Şükran Kurdakul. Demir-
taş Ceyhun, Alpay Kabacah, Osman
SafTet Arolat, Atilla Özkınmlı, Ataol
Behramoğlu, Haşmet Zeybek. Orhan
Apaydın. Asım Bezirci. Tekin Sön-
mez, AzizÇalışlar, Emil Galip Sandal-
a. Kemal Sülker, Vedat Türkali,
Mehmet Ali Sebük.
İki buçuk yıl süren yargılama so-
nunda haklannda beraat karan veril-
di.
Sonra 15 Mayıs 1984 günü "De-
mokrasinin tüm kurallanyla işlemesi"
istemiyle hazırlanan 1383 imzalı dilek-
çe Cumhurbaşkanlığı'na ve TBMM
Başkanlığı'na verildı... Aynı gün bu
dilekçe yasaklandı... Dilekcede imzası
bulunan herkesin ifadesi alındı... 59 ki-
şi hakkında dava açıldı, diğerleri tanık
olarak dinlendi... "Aydınlar Dilekçesi
davası" olarak bilinen bu yargılama
sonunda beraat karan verildi.
Bir çok yazar-çizer fflkıyönetimin
baskısını yaşadı... Binlerce kitap top-
latıldı, imna edildi... 40 ton yayın ya-
kıjdı... 400 gazetecinin cezalandınlma-
sı istendi... 12 Eylül öncesi yayımlanan
dergilerin yazı işleri müdürlerine ise
topjam 3500 yıl hapis cezası verildi...
Düşünen herkese karşı amansız bir
savaşaçtı 12 Eylül... Yasakladı... Yak-
tı... Kimisi bu yasaklara uydu... Kimi-
nin işine geldi yasaklar... Kimi 12
Eylül'e övgüler düzdü... Kimi ise so-
nuna kadar düşüncelerini savundu...
Düşünmekten, yazmaktan korktna-
dı....
StRECEK
IVADİRIVADİ, HAPİS CEZASIMN KALDIRILMASIIÇEV KENAN EVREN^DEN *AF DİLEMEDİ
Aynı yazıya 22 yıl sonra ceza24 ocak 1983 günü Cumhuriyet ga-
zetesinin en uzun kapama yasağı baş-
ladı.... 23 gün sürdü bu yasak... Baş-
langıçta kimse neden kapatıldığını
anlamadı...
Sonra Başyazar Nadir Nadi'nin 23
Ocak 1983 günü yayımlanan "Tuhaf
Bir Tasan" başlıklı yazısı nedeniyle
soruşturma açıldı... Nadir Nadi'nin
bu yazısı ilk kez 13 ağustos 1961 günü
yayımlanmıştı... 22 yıl sonra yayımla-
nan aynı vaa 12 Eylül Hukuku'nun
gazabına uğruyordu.
Nadir Nadi 31 Ocak 1983 günü Ya-
zı İşleri Müdürü Okay Gönensin ile
birlikte Selimiye Kışlasf na geldi. "Ya-
yın yoluyla halkı suç işlemeye teşvik
etmek"ten soruşturma açılmıştı ve ifa-
de verecekti...
1 Şubat 1983 tarihli ıddianame ile
dava açıldı. Nadir Nadi hakkında
"yayın yoluyla suç işlemeye halkı teş-
vik" ettiği gerekçesiyle 5 yıla kadar
hapis cezası istendi.
7 Mart 1983 günü Nadir Nadi, eşi
Berin Nadi, avukatlan ve dostlanyla
birlikte koridorda... Yargılama başla-
yacak... Yerli ve yabancı çok sayıda
basın mensubu merakla yargılamanıji
başlamasını bekliyor... Bankta oturan
bir er kalkıp yerini Nadir Nadi'ye veri-
yor. Bu hareket Nadir Nadi'yi çok
duygulandınyor ve "İşte böyle asker-
ler de var" diyor.
Duruşma başlıyor. Önce kimlik tes-
piti yapılıyor, sonra savcı iddianame-
sini okûyor
"12 Eylül 1980 tarihinden sonra
Atatürk ilke ve devrimlerinin ışı|ında
Türk milletinin bağımsızlığı, bütünlü-
ğü, ülkenin bölünmezliği, vatandaşın
güven huzur ve banş ortamının sağ-
landığı, Türkiye Cumhuriyeti Anaya-
sası ile çeşitli konularda yasal ve idari
tedbirlerin hazırlanıp yürürlüğe ko-
nulduğu gözönüne alındığında hükü-
met tarafından anayasa hükmü gere-
ğince hazırlanan ve Danışma
Meclisi'nde bulunan yasa tasarısı ne
deniyle Cumhuriyet Gazetesi Başya-
zan Nadir Nadi'nin, gençliği silaha
sanlmaya ve rejimi kurtarmaya davet
edip suç işlenmesini aleni olarak tah-
rik eden yazısının Cumhuriyet gazete-
sinde yayımlanması nedeniyle sanık-
lar hakkında kamu davası ikame
edilmesine gerek görülmüştür"
28 mart günü savcılık iddianameye
"açıklıkgetiriyor."
Savcılık, Nadir Nadi'nin yazısında
"Cumhuriyet'i hedef tutan gerici
akımlar bir gün yurdumuzda belirirse
noımal hukuk kurallan sarsılabilir.
Bu takdirde son yapılacak iş silaha sa-
nlmak, kan dökerek rejimi kurtar-
maktır. Aydın gençlik bunun için
daima uyanık bulunmalıdır" dediğini
belirtiyor. Ve Nadir Nadi'nin "kanun-
lara karşı gelmeye teşvik ettiğini" öne
sürüyor.
Bu suçlamaya karşın Nadir Nadi
savunmasında, dava konusu olan ya-
zısının bir kaç kez basıldığını, ancak
savcının 'halkı suça kışkırttığı' gerek-
çesiyle neden şimdi hareke geçtiğini
anlayamadığını belirtiyor. Nadir Nadi
1961 yılında yazdığı yazısıyla Türk Dil
Kurumu ile Türk Tarih Kurumu'nun
kapatılmasma karşı çıktığını vurgu-
layarak şunlan söylüyor:
"Kendimden söz etmeyi sevmem.
Atatürk devrimlerini özümseyememiş
gerici çevrelerin tüm saldınlanna kar-
şın, aydın Türk kamuoyu benim kişili-
ğim hakkında yeterince bilgi sahibidir.
Kimseyi suça teşvik etmedim, etmem
de. Ama Atatürk devrim ve ilkelerinin
tehlikeye gırdiği anda çağdışı gerici
akımlar karşısında kayıtsız ve sessiz
kalınmasına da karşıyım. Suçlanma-
ma konu olan yazımdaki temel düşün-
ce de budur. Hukuk dışına çıkalım
demiyorum, tam tersine, hukuk düze-
ni içinde sorunlanmıa hukuk kuralla-
nna uygun olarak çözelim diyorum."
Ancak mahkeme, 10 Mayıs 1983
günü Nadir Nadi'yi "halkı kanunlara
karşı gelmeye teşvik ile memleketin
emniyetine tehlike iras edecek suretle
makale neşretmek" suçundan 2 ay 20
gün hapis cezasına çarptırdı.
12 Eylül Hukuku'na göre 6 aydan
az hapis cezalan sanıklar ve savcı tara-
fından temyiz edilemiyordu. Bu tür ce-
zalan sadece Stkıyönetim Komutanı
temyiz ediyordu. Ancak Sıkıyönetim
Komutanı Orgeneral Haydar Saltık
bu cezayı temyiz etmedi ve 17 mayıs
günü Nadir Nadi'nin cezası kesinleşti.
Artık Nadir Nadi hapse girecekti...
Dünya ve Türkiye kamuoyu verilen
bu cezaya büyük tepki gösterdi. Bu
arada Nadir Nadi'ye, Kenan Evren'-
den af dilemesi önerileri götürüldü...
Nadir Nadi bunu kabul etmedi...
Ve sonunda Milli Savunma Bakan-
Iığı mahkumiyet karannm "suç kastı
bulunmadığı" gerekçesiyle bozulması
için Askeri Yargıtay'a başvurdu. As-
keri Yargıtay 1. Dairesi de karan,
"makalenin bütünü nazan dikkate
alındığında suç kastı olmadığını" be-
lirterek bozdu.
Selimiye koridorlannda 100'ün üze-
rinde sanatçı, gazeteci, yazar... Kısa-
cası Türkiye'nin aydınlan ... 1383
imzalı Aydınlar Dilekçesi davası nede-
niyle ifadeleri alınacak...
Nadir Nadi de koridorda bekleyen-
ler arasında... Savcının odasına giri-
yor... Savcı ayağa kalkıp oturabilece-
ğini söylüyor... "Hayır" diyor Nadir
Nadi "Siz görevinizi yapın"... Sava
dilekçeyi imzalayıp imzalamadığını
soruyor. Nadir Nadi imzaladığını söy-
lüyor...
Yine kışladakı bir duruşma... Bu se-
fer Aydınlar Dilekçesi davası tanığı
Nadir Nadi... İmza atanlardan kimi
sanık, kimi tanık...
Yargıç, tanık olan Nadir Nadi'ye
"Niye bu dilekçeyi imzaladınız?" diye
soruyor. Nadir Nadi, "İçinde yaşadı-
ğımız koşullara uygun olduğunu dü-
şündüğüm için imzaladım. Memleket
yaranna öneriler taşıdığı için imzala-
dım" diyor.
Yargıcın "Bu imza sizin mi? " soru-
suna Nadir Nadi "Evet" yanıtını veri-
yor. Bunun üzerine yargıç "Bu dilek-
çeye kaulıyor musunuz?" diye sorunca
Nadir Nadi şu yanıtı veriyor:
"Tabii, imza attığıma göre hepsine
katıhyorum. Türkiye'deki demokra-
tik düzene ilişkin gözlemler ve istemler
var. Bunlara katılıyorum..."
Herkesi etküeyen 12 Eylül Hukuku gazete ve gazetecileri de etldledi. 400
gazeteci hakkında dava açıldı. Cumhuriyet Gazetesi Başyazan Nadir Nadi
de 22 yıl önce yazdığı yazı nedeniyle 2 ay 20 gün hapis cezasına çarptmkiı.
ÇALIŞAJNLAMV SORULARI/SORUNLARI / YILMAZ ŞİPAL
Memur ve "Siciller"
Sor"M.M975 yılından bu yana 657 sayılı devlet Memuriarı Ya-
sasına tabi olarak görev yapmaktayım.
Birkaç yıl önce emsallerimden bir kademe eksiğiyle
maaş aldığunın farkına vardun.
Bağlı olduğum kuruma durumu yazı ile sordum. Ve-
rilen cevabi yazıda 1980 yılı çalışmalarımın değerlendi-
rilmesi olan 1981 yılında, olumsuz sicil aldığundan
kademe ilerlemesi yapamadığun tarafıma bitöiriimek-
tedir.
Kuruma ikinci kez yazılı başvuruda bulunarak,
olumsuz stcille ilgili yazının tarafıma tebliğ tarihinin
biku'rilmesini istediğim halde, iki yıla yakın süredir ya-
nıt alamadun.
Bilindiği giW 657 sayılı Devlet Memuriarı Yasası'nın
117. maddesi olumsuz sicil alan memurların bir vazı ile
uyanlmalarını, 118. maddesi ise u\arılan memurlara
bir ay içinde savunma ve yanıt hakkını vermektedir.
Söz konusu olumsuz sicille ilgili tebligat tarafıma ke-
sinlikie vapılmamıştır. Bu nedenle yargı yoluna başvu-
racağım. Bu konuda ne yapmam gerekiyor?
YANIT: 657 sayılı Devlet Memurlan Yasasfnın 109-123.
maddeleri "Siciller"le ilgilidir.
Yasanın 117. maddesinde olumsuz sicil alan memurlann
uyanlmalan öngörülmüştür. "Devlet memurlannm yetersiz-
likleri halinde sicil raporlannda yazılı bulunan kusur ve
cksiklikleri, uyanlmalan bakımından, gizli bir yazı ileatamaya
yelkili sicil amirleri tarafından kendilerine bildirilir."
Yasanın 118. maddesi de "Itiraz Hakkı'na ilişkindır.
"117. maddeye göre kendisine tebligat yapılan devlet me-
murlan buna karşı en çok bir ay içinde aynı amirlcre itiraz edc-
bilirler.
Atamaya yetkili amirler itirazla ilgili kararlanm iki ay içind.
ilgiliye yazı ile bildirirler."
18.10.1986günlü ResmıGazetedeyayımlanan "Devlet me-
murlan Sicil YönetmeliğT'nin 22. maddesi de olumsuz sicil
alan ve "Uyanlan Memurlann İtiraz Hakkf'nı kullanmaya
ilişkindır.
Olumsuz sicil alıp "uyanlan memurlar, uyan yazısını tebel-
lüğettikleri tarihi takipeden 1 ay içinde atamaya yetkili amirle-
rine itirazda bulunabilirler.
Yönetmeliğin 23. maddesinde ise "Uyan ve itirazlara Dair
Usul ve Esaslar" anlatılmaktadır.
"İtirazlar sadece uyan yazısında belirtilen kusur ve noksan-
lara karşı yazılı olarak yapılır.
İtirazlar, atamaya yetkili amirlerce veya bunlann görevlen-
direcekleri ve itiraz edilen değerlendirmeyi yapan sicil amirle-
riyle aynı veya daha üst derecede bulunan bir memur tarafın-
dan incclcnebilir. İnceleme, gereğine göre memurun özlük ve
sicil dosyası ile konuyla ilgili diğer belgeler tetkik edilerek ta-
mamlanır.
İnceleme sonucuna göre atamaya yetkili amir, karannı, in-
celeme için kendisine verildiği tarihten itibaren iki ay içerisinde
ilgiliye bildirir."
657 sayılı Devlel Memurlan Yasası ve Devlet Memurlan Si-
cil YönetmeliğTnin açık hükümleri, öncelikle memurlann yazı-
lı olarak uyanlmalannı öngörmektedir.
Yasalann veyönetmeliklerin öngördüğü usulleregöreyapıl-
mamış uyan ve tebligatlar genel kural olarak geçersiz sayılır.
Yasalann ve yönetmeliklerin öngördüğü kurallara uygun
olmayan işlemler için yargı yolu açıktır.
Biz, Kadııı Bağ-Kur'lular
: Ben, kadın Bağ-Kurluyum. Bağ-Kur'a giriş tarihimden
sonra boşluk oldu. Yeniden prim ödemeye başladun.
Son çıkan af kanunundan vararianabilmek için ödeye-
mediğim primlerimin 3. UKsıtını ödedim. Ekîm ayında
4. taksiti de ödeyeceğim.
Primlerimi halen aksatmadan ödıiyonım. Biz kadın
Bağ-Kur'lular, emekli ouna hakkını ne zaman kullana-
biliriz? Prim gün sayüannuz doMuğu zaman mı, yoksa
belirii bir yaşı doldurduğumuzda mı? R.O..
YANIT: 1479 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar ve Diğer Bağımstz
Çalışanlar Sosyal Sigortalar Yasası (kısa adı Bağ-Kur Yasası)
sigortahlan, prim ödeme gün sayısı ile belirii bir yaşı bir araya
getirmek koşulu ile emekli olabiürler.
Gerek 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Yasası, gerekse 506
sayılı Sosyal Sigortalar Yasası kapsamtnda çalışanlar, belirii
bir süre prim ödedikten sonra yaş koşuluna bağımlı olmaksızın
emekli olabilmektedir.
Ancak, Bağ-Kur yasası uyannca belirii bir süre prim ödeme-
nin yanı sıra belirii bir yaşı da doldurmak gereklidir.
Bağ-Kur yasasına göre emekli olup yaşlıJık aybğından ya-
rarlanabilmek için aranan koşullar, yasanın 35. maddesinde
beliıtilmiştir.
Yasanın "Yaşlıük aylığmdan yararlanma şartlan" şöyledir:
"Madde 35 - Yaşlılık aylığından yararlanabilmek için:
a) Sigortalının kurumdan yazılı talepte bulunması, talepte
bulunduğu tarihte prim ve her türlü borçlanru ödemiş olması,
b) Kadın ise 20 tam yıl, erkek ise 25 tam yıl sigorta primi öde-
miş olması şarttır.
c) Kadın ise 50, erkek ise 55 yaşını doldurmakla beraber en
az 15 tam yıl sigorta primi ödemiş olanlara da kısmi aylık bağ-
lanır."
Yasa öncelikle kadın sigortalının 50, erkek sigortalının 55
yaşını doldurmasını öngörmüştür. 50 yaşını doldurmayan ka-
dın ve 55 yaşını doldurmayan erkek sigortalı yaşlılık aylığı
almaya hak kazanamaz.
Kadın sigortalının 50, erkek sigortalının 55 yaşını doldur-
ması da yeterli değildir. Bu yaşlan dolduran kadın ya da erkek
sigortalılar en az 15 tam yıl (5.400 gün) prim de ödemiş olmak
zorundadır.
Kısaca, Bağ-Kur'dan emekli olabilmeniz için bir kadın Bağ-
Kur sigortalısı olarak, 50 yaşınızı doldurmanız ve 15 tam yıl da
prim ödemiş olmanız gerekir.
POLTTIKA VE OTESI
MEHMED KEMAL
Staop Dammda YataıUar._
Sinop'a ilk kez 1957 seçimlerinde Adnan Menderes
1
-
le gitmiştim. Uçakla Samsun'a geçmiş, oradan kara
yoluyla Sinop'a ulaşmıştık. Vaktiyle Atatürk buralara
uğramıştı, ama ondan sonra gelen ilk devlet adamı
Menderes oluyordu. Sinop, kendi yağıyla kavrulan bir
kasaba (Bugün de öyle). Nüfus tabelada 18 bin diye ya-
zıyor. Bir yanı dağ, orman, bir yanı deniz şirin bir kasa-
ba... Sinop'un çok sevilen çocuğu Dr. Ergün Kaya
Dizdarolu.
"Gidelim..." deyince, dayanamamış, "gidelim" de-
miştim.
Bir öğle sonrası Kocaeli, Sakarya, Bolu demiş,
Abant'ta gecelemiştik. Sabah erkenden yeniden yola
düşmüş Gerede, Çerkeş, Kurşunlu, llgaz, Tosya, Kas-
tamonu, Taşköprü, Boyabat, Sinop'a ulaşmıştık.
Kurşunlu dedık ya, birkaç kurşunlu var. Bizim soyadı-
mız Kurşunlu'dur, bizi de Kurşunluiu sayanlar var.
Oysa bizim Kurşunlu, Ankara'da, Samanpazan'ndaki
Kurşunlu Cami'den gelir. Dedemiz yıllarca önce bu ca-
mide imamlık etmiş. Izlediğimiz yol çizelgesi her boz-
kıra düştüğümüzde bizi ormanlara götürdü. Ne gör-
kemli, ne dua eder gibi göklere ulaşan ağaçlar. Değe-
rini biliyor muyuz? Sanmıyorum; yol yol yangın
sonrası açılmış kel dağlar var. Bu kel dağlar degerbil-
mezliğin işaretleri...
Dağ dendi mi hem iki şairimizden adlannı alıyor,
hem iki şairimize adlannı veriyor. Sinop il sınırını aştı-
nız mı Dranas'la karşılaşıyorsunuz. Ormancılar bunu
"z" ile yazıyorlar, ama Ahmet Muhip Dranas "S" ile
yazardı. önce Ahmet Muhip Dranas bu dağlardan adı-
nı almış, sonra tutmuş bu dağlara adını vermiş... Bu
dağlardan esinmiş olacak, koca şairimiz Ağrı'nın şiiri-
ni de yazmış... öteki şairimiz Rıfat llgaz'dır... Rıfat ll-
gaz da Kastamonu'nun Cidesinden. llgaz adını bu
dağlardan almış, sonra dönüp bu dağlara vermiş ola-
cak...
llgaz Anadolu'nun sen yüce bir dağısın...
Eski Sinop'u ararsanız beton yapılar içine gizlenmiş
eski bir kaledir. Denizden bakarsanız daha görkemli
görünüyor. Karadan bakarsanız, beton evlerin ardın-
dan ucunu gösteriyor, kayboluyor. İlk gördüğümde
Safranbolu, Kastamonu evlerine benzeyen iki, üç katlı
tahta yapılardı. Ne de olsa orman bölgesi, her yapı tah-
tadan oluyor. Şimdi kıyıları da, içerleri de, ellerine
geçirdikleri her yeri beton yığını haline dönüştürmüş-
ler.
Dolaşırken ünlü Sinop zindanı hapishaneyi sordum,
gösterdiler. Yakında buradan çıkacak, kentin üç km
ötesinde, uçak alanına yakın bir yere taşınacakmış.
Kalenin caddeye bakan bölümünde iki jandarma bekli-
yor. Kapılar demirden... Demirin ardı taş... Uzunca bir
yazı var: Sinop HapishanesiL
Bir dönemin sürgünleri, azılı mahkûmları bu zindan-
da yatmış... İlk bakışta zindana benzemiyor. Caddeye
bakan şirin bir yapı.. Elbette içinde yatanlar bilir. Kim-
ler yatmamıştır ki? Osmanlıdan bu yana çok ünlü kişi
yatmış. Mahmut Şevket Paşaya suikast düzenleyenler
burada barınnriış... İlk hatıra gelenler (Yazarlardan)
Burhan Felek, Ulunay, Mustafa Suphi... Sabahattin Ali
de burada yatanlardan... Rusya'ya kaçmış, partisini
* Bakü'de kurmuş, kongreyapmış...
Sabahattin Ali, "Kurşun ata ata biter/ Hapis yata yata
biter" demiş.
27 Mayıs'tan sonra 21 mayısta Talat Aydemir'le bir j
darbe daha yapan Binbaşı Osman Deniz de burada bir
süre yatmış... Tanıştiğımda hapishaneyi anlatırdı. O
dönemde mapusane savcısı şair Berin Taşan'dı... Ya-
tanlara sevgi ile bakmış, acı çekmelerine engel olmuş-
tu.
Sinop Hapishanesi hâlâ ünlüdür. Kime sordumsa act
ile söz etti. Hapishane kadar ünlü bir yer de Rıza Nur'-
un şimdi kitaplık olan o zamanki evidir. Kıyıda bahçe
içinde görkemli bir yapıdır. Salkım söğütler dikerek
bahçesini süslemişler. Kitaplıkta üstadın el yazısı not-
ları var. Kültür Bakanlığı yeni kitaplarla burayı zengin-
leştirmiş...
BULMACA
SOLDAN SAGA:
1/ Çok sayıda kim-
yasal tepkimenin
meydana geldiği at-
mosfer katmanına
verilen ad. 2/ Ma-
den ya da kâğıt para
üstundeki kafa res-
mi... Şenliklerde
caddelere kurulan
süslü kemer. 3/ Ba-
le yapan sanatçı. 4/
Dayanıklı bir amba-
laj kâgıdı. 5/ BeUi
bir taşınır malın kul-
lanılmasının, geri ve-
rilmek koşuluyla be-
9
delsiz olarak bir kimseye bırakılma-
sı. 6/ Ikiyüzlülük... Itici neden. 7/ ls-
tek, arzu... Hatay ilinde bir mnak.
8/ Tavlada bir sayı... Ekonomik
alanda kendi kendine yeterli olma-
ya yönelen bir ülkenin rejimi. 9/ De-
riye sürme ya da ovma yoluyla uy-
gulanan ve ağnlann dindirilmesine
yarayan sıvı ilaç.
VUKARIDAN AŞAGlYA:
1/ Mevlevilikte, Mevlana'nın ölüm
yıldönümü olan 17 Aralıkta yapılan anma töreni. 2/ Bir işi ye-
rine getirme... Bir makyaj malzemesi. 3/ En çok bağlarda gö-
rülen, asalak bir mantann oluşturdugu hastalık. 4/ Tirnak bo-
yası... Şaşma belirten bir ünlem... Bir sayı. 5/ Bit, tahtakunısu
gibi böceklerin yumurtası... Gelecek. 6/ Izdüşüm. 7/ Italya'da
bir yanardağ... fzmir'in bir ilçesi. 8/ Eski Mısır'da güneş tann-
sı... Tuzak, kapan... Kalayın simgesi. 9/ Mutluluk... Alkolsflz
içki, meşrubat.
a+APlAMIk NANATUR 01 RNEöl
TUYkP TUM FUARCIUK VAPIM A Ş.
2. İSTANBUL SANAT FUARI
1 9 - 2 7 E Y L Ü L 1 9 9 2
TÜYAP İSTANBUL SERGİ SARAYI
T E P E B A Ş I / İ S T A N B U L
Z İ Y A R E T S A A T L E R İ : I 1 . 0 0 - 2 0 . 0 0