23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 16 EYLÜL1992 ÇARŞAMBA HABERLER Erbakan'dan erken seçim çağnsı • AINKARA(ANKA)- Refah Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan, hükümetin istifa etmcsini isteyerek erken seçim çağnsında bulundu. Ülkenin her yerinde sorunlann giderek büyüdüğûnü ifade eden Erbakan "Demirel yedinciseferdeneniyor. Her seferi nde de terör, enflasyon tırmanır. inşallah bu kez araba birduvara toslamadan ülke kurtulur" dedi. Refah Partisi grubu yönetim kurulu TBM M'de toplanarak yeni yasama yılı calışma programını belirledi. Necmettin Erbakan toplantı sonrasında düzenlediği basın toplantısında, yurtiçinde ve yurtdışında yaşanan sorunlar nedeniyle Meclis'in tatile girmemesinden yana olduklannı, ancak diğer partilerin tutumu nedeniyle Meclis'in çalışmalanna ara verdiğini söyledi. Aydın Menderes İzmir'de • İZMİR(AA)-Yeniparti kurma çalışmalannı sürdüren Aydın Menderes, Türk siyasi yaşamında yakın gelecekte erken seçimin söz konusu olmadığını belîrterek.'İktidannDYP kanadmınTÜSİAD'la tartışması varsa erken seçim yok demektir" dedi. Aydın Menderes. bugün İzmir Gazeteciler Cemiyeti'ni ziyaret etti. Cemiyet Başkanı İsmail Sivri ve yönetim kurulu üyeleriylegörûşerek basın sektörünün sorunlan konusunda bilgi alan Menderes. burada yapüğı konuşmada. basında taşeron uygulamalannı eleştirerek, basın çahşanlannın sosyal güvenliklerinin sağlanmasının taşıdığı önemi vurguladı. ANAPilçe merkezi soyuldu • ALANYA (AA)- Antalya'nın Alanya ilçesinde. ANAP ilçe merkezi ile H ürriyet Haber Ajansı Temsilciliği, kimliği belirlenemeyen kişilerce soyuldu. AA muhabirinin emniyet müdürlüğünden aldığı bilgiyegöre ANAPilçe binasına kapıyı tomovida ile açarak giren hırsızlar, masa çekmecesindeki 300 bin lirayı aldılar. Bürodaki çelik kasayı kırmak isteyen hırsızlar, bunu başaramayınca dolaplardaki evraklan kanştırdılar. Hürriyet Haber Ajansı Alanya Temsilciligi'ne, daire kapısmı aynı yöntemle kırarak giren hırsızlar, buradan da 800 bin lira nakit para ve bir fotoğraf makinesi aldılar. Yetkililer, her iki hırsızlık olaymı aynı kişilerin yapmış olabileceğini vesanıklann yakalanmasına çalışıldığını bildirdiler. Kimlik bildiPimi • ANKARA (AA)- İçişleri Bakanhğı. ülkenin şartlanna uygun, çağdaş bir uygulama için kimlik bildirim sistemine değişiklik getirecek çalışmalaryapıyor. İçişleri Bakanı İsmet Sezgin, verdiği yazılı talimatta, kişi hak ve özgürlüklerine saygılı, ancak dûzenli bir toplum oluşmasma katkıda bulunacak, uygulaması kolay ve sade, yeni bir kanun hazırlanmasını istedi. Kimlik bildirim kanununda değişiklik yapılması amacıyla Müsteşar Yardıması Bedri Nazlıoğlu, başkanlığındaki merkez valilerinden oluşan bir komisyon kuruldu. AtatûPk'ûn Sinop'a gelişi •SlNOP(Cumhuriyet)- Atatürk'ün Sinop'a gelişinin 64. yıldönümü törenlerle kutlandı. Sinop'ta yapılan törenlerde gemiden Atatürk'ü sembolizeeden bir bayrak ile harf devrimini sembolize eden bir meşale karaya çıkanldı. Atatürk Anıtı'na çelenklerin konmasından sonra 2. tören Atatürk'ün harf devriminden yaklaşık 2 ay önce halka, tahta başında ders verdiği Mehmet Akif Ersoy İlköğretimOkulu bahçesinde yapıldı. Burada yapılan törende konuşan Sinop Belediye Başkanı Ali Karagülle "Bir milletin millet olma özelliklerinden birinin tohumlan bu bahçede atılmıştır. Okuryazan en az olan toplumlar yıkılmaya ve köle toplumlar olmaya mahkumdur. Yıllaryılı zaferler peşinde koşan Osmanlı tmparatorluğu gûn gelmiş, bilgide ve teknolojide ileri giden toplumlann gerisinde kalmış ve parçalanmaktan kurtulamamıştir" dedi. Genel Merkez yanlılannın Özal'la Yılmaz'ı banştırma çabalarına muhalifler olumsuz yanıt verdi Ozal, Yılmaz'ıeskortabenzetti • Özal'ın Güneydoğu'ya TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk ik giden Yılmaz'ı, "eskorf'a benzettiği öğrenildi. Öte yandanAN AP'ın muhalifleri, Genel Başkan YardırncısıVehbi Dinçerier'in Çumhurbaşkanı Turgut Ozal ile Genel Başkan Mesut Yılmaz'ı uzlaşürma girişimine, "Olağanüstü kongrede konuşahm" karşıhğıru verdi. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu)-Cumhurbaşkanı Turgut Özal önceki gün kendisini ziya- ret ederek olağanüstü kongre- nin toplanması için imzaladık- lan deklerasyonu veren 18 mu- halif kurucuya, ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'ı şi- kayetetti. Ozal olağanüstü kongre iste- yen kuruculara başanlar dile- yerek, başarmalan içinçalışma- lan gerektiğini söyledi. Özal'ın Güneydoğu'ya TBMM Baş- kanı Hüsamet- tin Cindoruk ile giden Yılmaz'ı. "eskort"a ben- zettiği öğrenil- di... Öte yandan ANAP'm muhalifleri. Genel Başkan Yardımcısı Vehbi Dinçer- ier'in Cumhur- başkanı Turgut özal ile Genel Başkan Mesut Yılmaz'ı uzlaş- tırma girişimi- ne, "Olağanüs- tü kongrede konuşalım" karjılığını verdi. Özal'ın muhalif ANAP'lılar- la konuşurken hükümetin Cin- doruk Başkanlığındaki TBMM heyetinden çok daha önce bölgeye gitmesi gerektiği- ni söylediği öğrenildi. Edinilen bilgiye göre Özal hükümete şu eleştirileri yöneltti: "Bölge halkı derdini anlata- cak adam anyor. Benim Cum- hurbaşkanlığı sıfatıma rağmen benimle doğrudan temas edip dertlerini anlattılar. Ceplerim isteklerini yazdıklan kağıtlarla doldu. Hükümet oradaki hadi- senin boyutlannı iyi kavraya- mıyor. Hükümetten önce böl- geye, yürütme yetkisi olmayan TBMM Başkanı gidiyor. Mec- lis başkanının bu kadar aktıf olmsını doğru bulmuyorum. Bu konuda aktivite hükümete aittir. Tabi oraya gitliklerinde. verdikleri sözleri yerine getir- meleri gerekiyor. O sözler yeri- ne getiriidiğinde de başkalan rahatsız olur." Özal'ın Yılmaz'ı da, ""Ana muhalefet par- tisi kendi başı- na basar gider. Muhalefet par- tileri doğrudan halkın savunu- culandır. Halkın sorun- lannı tespiteder ve bu sorun- lann çözülme- sinin de takipçi- si olur. Ama Mesut'un yaptığı gibi meclis baş- kanıyla birlikte gidersen. onun yanındaki olur- sun. Eskort gibi olursun." diye eleştirdiği beîirtildi. ANAP Kurucular Kurulu'- ndaki Özalcılann sözcülüğünü yapan Mehmet Altınsoy, Din- çerier'in. "Partinin çeşitli kade- melerinde görev yapan 200 ağır topu Ankara'da toplayarak Özal ile Yılmaz'ı uzlaştıracak bir formül bulma" biçimindeki arabuluculuk girişimiyle ilgili olarak şunlan söyledi: "Acaba sayın Dinçerler'e gö re biz partinin ağır topu değil mıyiz? Benim böyle bir şeyden haberim olmadı. Mahiyetini bilmediğim bir şeyin parti için yararlı olup olmayacağını da bilemem. Biz de arkadaşlan topluyoruz. Karar fılan alma dan konuşuyoruz. Arkadaşla nmız fıkir beyan ediyorlar, on- lan dinliyoruz. Fikir edini yo- ruz. Arkadaşlanmızın eğilimle- rini öğreniyoruz. Yasada böyle bir müessese yok. Siyasi Parti- ler Kanunu'nda ve tüzük lerde, partilerin kademeleri bel lidir. Belde, ilçe. il başkanlıkla n. sonra MKYK, sonra da büyük kongre var.Partinin en yetkili organı da kongre. Biz o en yet- kili organda, bu meseleyi bir tartışmak istiyoruz. Sayın Din- çerler de böyle bir ihtiyaç hisse- diyorsa. o da büyük kong rede yardımcı olur. Vehbi Be yin takdirine göre seçilecek 200 kişi toplanacağına, tüzüğün ve ka- nunun belirlediği kademede ki insanlar olarak toplanıp, tar tı- şınz. Belki uzlaşma karan çı- kar," Öte yandan ANAP'm eski ve yehi muhalif milletvekilleri, Al tınsoyun yann saat 18.00'de Etap Altınel Oteli'nde düzenle yecegi bir yemekli toplanüyla biraraya gelecekler. Genişletilmiş bölge toplantısında Güneydoğu sorunu tartışıldı: ANAP'm Kürt nolitikasıvetersiz• ANAP genişletilmiş bölge toplantısında Kürt sorunu tartışıldı. Bazı ANAP'lılar birbirlerini sert dille eleştirdi.Top- lantıda, güvenlik güçleri- nin bölgede yaşayan hal- ka baskı uyguladıklan, bunun en son örneğinin ise Şırnak ve Çukurca'da yaşandığı kaydedildi. OSMAN YILDIZ DİYARBAKIR - Anavatan Partisi Genel Başkanı Mesut Yılmaz başkanlığmda gerçek- leştirilen ANAP genişletilmiş bölge toplantısında partı genel merkezinin Kürt sorunu konu- sunda izlediği politika. yetersiz bulundu. Çumhurbaşkanı Tur- gut özal yanlılan ile Mesut Yıî- maz taraftarlan arasında sert tartışmalann çıktjğj toplantıda. ANAP eski il başkanlanndan Suphi Yentürk ile ANAP Di- yarbakır fl Başkanı Nezir Koç- lardan arasında çıkan kavga, Mesut Yılmaz ve güvenlik güç- lerinin araya girmesiyle önlene- bildi. ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'ın da katıldığı ANAP genişletilmiş bölge toplantısı önceki gece geç saatlerde sona erdi. Basına kapalı olarak ger- çekleştirilen toplantıda Kürt somnunun tartışıldığı ve bazı ANAP'lılann bu sorun nede- niyle birbirlerini sert dille eleş- tirdikleri öğrenildi. ANAP'lı yerel yöneticilerin Kürt soru- nuyla ilgili genel merkez politi- kasının yetersizliğini dile getir- diği bildirilen toplantıda, gü- venlik güçlerinin bölgede ya- şayan halka baskı uyguladıkla- n, bunun en son örneğinin ise Şırnak ve Çukurca'da yaşandı- ğını kaydettiler. Bu arada Özal yanlısı olarak bilinen Diyarba- kıreski il başkanlanndan Suphi Yentürk ile şimdiki il başkanı Nezir Koçlardan arasında baş- layan tartışmanın yumruklaş- maya dönüşmesi üzerine gü- venlik güçlerinin müdahalede bulunmak zorunda kaldığı an- latıldı. Gerginliğin tırmanması üzerine ANAP lideri Mesut Yılmaz'ın bir konuşma yapa- rak partilileri birlik ve beraber- liğe çağırdığı belirtildi. Toplantı sona erdikten sonra görüştüğümüz ANAP'lı yerel politikacılar. Cumhuriyet"e ge- nel merkezin Kürt sorunuyla il- gili politikasının yetersiz oldu- ğunu ve bu bölgede yaşanan in- san haklan ihlalleri konusunda ise pasif kaldığını söylediler. ANAP'lı bazı il ve ilçe örgüt yö- neticileri ile belediye başkanla- nnın görüşleri şöyle: Vecdi Arzu (Çınar Belediye Başkanı): "Partimizin Güney- doğu'ya ilişkin çalışmalan çok yetersiz. Bölgede yaşanan olay- lann bir an önce sona ermesi için partimiz yoğun bir muhale- fet yapmalıdır. Hepimiz karde- şiz. Banş ve kardeşliğin sağlan- ması için demokratik reformlar gerçekleştirilmelidir. Bununla birlikte, aynca iş istihdamı ya- ratılmalıdır." Nizam Sevgili (Siirt İl Başka- nı): "Sayın Genel Başkanımıan Güneydoğu'ya teşrifleri bölge- ıunluk yarattı. Bu tür yesinde 6de memnünTuk yarattı. geziler parti ile halkı kaynaştır- maktadır. Güneydoğu sorun u- nun çözümü için demokratik birtakım adımlar atılmalıdır. Bu doğrultuda da parti progra- mı genışletılmelidir. Televiz- yonda Kürtçe yayın yapılmalı ve Kürtçe eğitim scrbest bıra- kılmalıdır." Ahmet Birlik (Şırnak tl Baş- kanı): "Parti genel merkezimız insan haklan ihlalleri konusun- da çok pasif kalmaktadır. Gü- neydoğu sorunu konusunda hükümetin yaptıklannı ona>- larcasına hareket etmektedir. Bölgede can güvenliğimiz yok, ne yapacağımızı şaşırdık. Parti- miz özellikle bölge sorunuyla il- gili olarak çok etkin bir muha- lefet yapmalıdır." Eyüp Abukan (Van İl Başka- nı): "Güneydoğu sorunu bizce istismara çok açık bir konu. Bu istismara neden olan bütün ka- pılann kapatılması lazım. Par- timizin Güneydoğu konusunda izlediği politika yetersiz olması- na karşm, bu konuda rıe ilerle- me kaydedilmişse partimiz sa- yesinde gerçekleşmiştir Yöre lar tanınmalı ve kimliklerini öz- halkına birtakım kültürel hak- lar tanınmalıdır. Parti genel merkezimiz de bu doğrultuda bir politika izlemelidir." Abdülmenaf Dağ (Bitlis İl Başkanı): "Türkiye'de Kürt so- runu diye bir şey yoktur. Biz Türkiye Cumhuriyeti vatanda- şıyız. Bu konuda bölücülerin oyununa gelmemeliyiz. Bölge- deki sorunlann temel nedeni iş- sizliktir. Bölgede yatınmlar bir an evvel gerçekleştirilmelidir.'' Mehmet Güneş (Şanlıurfa İl Başkanı): "Güneydoğu soru- nunu bugüne kadar en iyi şekil- de partimiz dile getirmiş. An- cak biz Şanlıurfa il örgütü ola- rak parti genel merkezimizin bu konuda daha ctkili adımlar at- masını istiyoruz. Kürt soru- nunun adil bir şekildc çözümü için parti programı daha geniş bir çerçevede ele abnarak geniş- letilmelidir. Bölgedeki birlik ve beraberlik eşit koşullarda sağ- lanmalı. Bugün bölgede cere- yan eden olaylar demokratik reformlarla söner. Bölge insanı- na en kısa sürede kültürel hak- gürce ifade etmeleri sağlan- malıdır". Ahmet Karacadağ (Alato- sun Belediye Başkanı): "Güney- doğu sorunu konusunda parti- mizin izlediği poliüka çok ye- tersiz. Zaman zaman yapılan çıkışlar ise bazı güçler tarafın- dan engellenmekte. Ancak. partimiz bu konuyla ilgili ola- rak daha aktif politikalar üret- melidir. Bölgede işsizlik had safhada, bunun acilen çözünte kavuşturulması gerekir. Bölge- de iş istihdamı yaratılmahdır." Abdurrahman Bal (Diyarba- kır Merkez İlçe Başkanı): "Ge- nel merkezimiz bu sorun konu- sunda net ve açık bir tavır izle- melidir. Bu sorun, ikircikli ol- maz. İnsan haklannı yok say- makla sorun bitmez. Partimizin bölgeye ilişkin politikası çok yetersiz. Genel merkezimiz Gü- neydoğu sorunuyla ilgili olarak ileriye yönelik politalar üretme- li. buna önümüzdeki dönemler- de hazırlıklı olmalıdır. Tür- kiye'nin kalkınması için de- mokratik reformlar şarttır." Peşmergelere çikolataile uğurlama Mardin'in Kızıltepe ilçesi gecici barınma merkezinde yaşayan IraklıKürt peşntergeterden 538*1 daha ülkelerine döndü. Iraklı Kürtlerin dönöşü dolasıyla düzenlenen törene katılan Mardin VaBsi Yafaya Gür, peşmergelere, her zaman ellerinden gelen yardımı yaptıklannı söyledi. Yahya Gür daha sonra Kürt peşmergelere çikolata ikram ederek uğurladı.( Fotoğraf: A A) Bakanlar Kurulu, Özal'ın anayasal yetkileri dışındaki yetkilerini kısıtlayan tasanyı görüşecek. OzaFuı yetkileriııe hükümet tırpaııı9/ • Başbakan Süleyman Demirerin talimatı üzerine Bakanlar Mehmet Moğultay. Köksal Toptan, Onur Kumbaracıbaşı ve Ekrem Ceyhun tarafından hazırlanan yeni yasa tasansıyla hükümet, bakanlıklardaki atamalarda Cumhurbaşkanını devre dışında bırakmayı planhyor. CumhurbaşkanmcaTUNCAYÖZKAN ANKARA-Hükümetin icra- atlannı engellediği gerekçesiyle Çumhurbaşkanı Turgut Özal'- ın atama yetkilerinin önemli bir bölümü yasayla elinden alına- cak. Başbakan Süleyman De- mirel'in talimatı üzerine Ba- kanlar Mehmet Moğultay. Köksal Toptan. Onur Kumba- racıbaşı ve Ekrem Ceyhun tara- fından hazırlanan yeni yasa ta- sansıyla hükümet, bakanlıklar- daki atamalarda Cumhurbaş- kanını devre dışında bırakmayı planhyor. Taslak yann toplan- ması beklenen Bakanlar Kuru- lu'nda ele alınacak. Yeni yasay- la valiler ile büyükelçilenn ata- malannda da Çumhurbaşkanı devre dışı bırakılıyor. Milli Eğitim Bakanı Köksal Toptan'ın göreve başladığı günden bugüne kadar teşkilat içinde yapmak istediği hiçbir atamanın yürürlüğe konmaması üzerine hükümet harekete geçti.. Top- tan'ın Çumhurbaşkanı özal'ın engellemclcnni aşmak amacıy- la haarlayarak Başbakan'a sunduğu bir by-pass yasa tasa- nsı diğer bakanlann da aynı doğrultudaki istekleri üzerine genişletildi. Başbakan Demi- rerin talimatıyla koalisyonu oluşturan SHP ve DYP kana- dından alınan ikişer bakan, Özal'ın yetkilerini tırpanlayan yeni bir yasa taslağı oluşturmak üzere biraraya geldiler. Bu ba- kanlann hazırladığı yeni taslak yann"Hükümet ile Çankaya arasındaki ilişkilerin yeniden tanzimi" başlığıyla Bakanlar Kurulu'na sunulacak. Cumhurbaşkanının anaya- sada bulunan yetkilerinin dışında yasalarla kendisine tanınan üçlü kararnameleri im- zalama yetkisi, hazırlanan yasa taslağıyla elinden alınacak. Buna göre; valiler. büyükelçi- ler. müsteşarlar. müsteşar yardımalan. genel müdürler. il müdürleri, birlik başkanlan ve daha alt düzeydcki memurlann atamalannda ilgili bakanın onayı ve başbakanın imzasıyla işlem yürürlüğe konulacak. Görevden alma ve atamalarda ilgili bakan ile Başbakan'ın im- zası geçerli olacak. Halen Cum- hurbaşkanlığı'nda 150'nin üze- rinde kararname bekletildiği, bunlardan 90 kadannın Milli Eğitim Bakanlığı'na ait olduğu öğrenildi.- Çumhurbaşkanı Özal'ın Okluk Koyu'na daveti- ne katılmayan Toptan'ın hiçbir kararnamesini imzalamadığı ve Milli Eğitim BakanlığYnda bu nedenle herhangi bir dcğişikli- ğin bugüne kadar gerçekleştiri- lemediği belirtiliyor. METROPOL ATİLLA DORSAY Künüpfimüz Deterianto mı I • • •Yıkanıyor?.Geçen cuma, özel televizyonların sinema programları üzerine yazdığım ve bu arada özellikle interStar'ın yayın politikalannı eleştlrdiğim yazı.oldukça ilgi gördü. Toplu- mumuzu son dönemde yakından etkileyen görsel medya üzerine daha sık ve daha ciddi biçımde yazmanın gerekli- Ijğini gösteriyor bu... Çünkü bu beyler, meydanı tam anlamıyla boş buldular. Cumhurbaşkanının, başta anayasa tüm yasaları hiçe sayarak kuruluşuna izin verdirdiği bir kanal, şimdi Tür- kiye'nin nispeten yeni girdiği kitle iletişimi alanını hallaç pamuğu gibi atıyor. Yıllar yılı denetimle, yasakçılıkla, pro- tokol haberciliğiyle ceberrut bir TV anlayışı sürdüren bir devlet televizyonculuğunun yanında özgür, serbest, giri- şimci bir özel televizyonculuğumuz da olsun derken, kim işin bu denli yozlaşacağını kestirebilirdi? O Çumhurbaşkanı ki, kendisi için oğlunun gözetiminde bir özel kale' olsun diye kurdurduğu bu televizyon, oğlunu kapının önüne bırakıverdikten sonra, şimdi kendisini ha- ber değeri olan konularda bile anmıyor... Oh olsun!.. Ama olan, Türkiye'nin iletişimine, kültürüne, daha iyi şeylere layık olan seyircisine oluyor. Türk basınında, baş- ta lotaryacılık en kötü alışkanlıkları gereksiz yere görsel iletişime de taşıyan, insanları avantaya, lotaryacılığa yö- nelten, tüm görkeminin, cilasının ardında bilgisizliği her vesileyle sırıtan bu TV'cilikle mi Türkiye bir yerlere vara- cak? Genç ve enerjik bir kültür bakanı, toplumda gerçek bir kültür reformu gerçekleştirmek için büyük çaba harcıyor. Bir çağdaş Türk kültürü imajı yaratmak için devletin tüm olanaklarını seferber ediyor. Ama ne yapılırsa yapılsın en azından başlarda sınırlı bir kesime ulaşabilen ve meyvele- rinin alınması için uzun zaman geçmesi gereken bu giri- şimlerin yanısıra, bir anda milyonlara ulaşabilen görsel iletişim alanı, olabilecek en kötü biçimde kullanılıyor. Ve bu anlayış, şimdi yalnızca en boş ve degersiz prog- ramlar sunarak değil, insanların en değerli şeyleri olan, bir insanın kendi kendisini ve toplumu geliştirmek için en dikkatli biçimde kullanması gereken zamanlarını da elle- rinden çalıyor: Onları, piyango tuzaklarıyla sürekli ekrana bakmaya, ekranın esiri olmaya mahkum ederek... Geçenlerde özel bir kanalın önemli bir sorumlusuyla konuşuyorduk. Programlarda daha kaliteli şeyler vermek istediklerini, ancak verdikleri anda kamuoyu şirketlerinin saptadıkları izlenme oranmın düştüğünü, bunun da özel- likle ucuz mamullerin reklam politikalannı etkilediğini söylüyordu. Yani TV başında en çok vakit geçiren orta-alt ekonomik düzeydeki kesimlerin çok kullandığı deterjan, çiklet gibi şeylerin TV'ye bol bol verilen reklamlarının, so- nuç olarak programlar üzerindeki etkisinden yakınıyordu. Evet, işte varılan nokta budur. Kolay tüketilen ucuz ma- mullerin reklamlan, hangi programlara ilan verilip hangi- lerine verilmeyeceğini saptıyor. Ve bu, tüm kanalların program düzeni üzerinde baş etken oluyor. Böylece, 60 milyonluk bir ulusun akşam ekran başına geçildığinde ne izleyip ne izlemeyeceğine deterjan şirket- leri karar veriyor. Güler misiniz, ağlar mısınız? Yoksa kül- türümüz deterjana teslim olunca daha beyaz olacak diye sevinir misiniz? Ama bu yazgıya boyun eğmemek gerekiyor. Türkiye'nin her alandaki sağduyulu vatandaşları, aklı hala başında kalabilen insanları, aydınları, yazar-çizerleri... Bu konular- da sürekli kendimizi ve çevremizi uyarmamız, eğitmemiz gerekiyor. Gelin, hep birlikte topluma hazırlanan tuzakları bozmaya çalışalım. Türkçemizin de canına okuyarak çar- şaf gibi ilanlar verenlerin oyunlanna gelmeyelim. Berna Yılmaz'ın "yaz sonu" yemeği ANAP'mmuhâliflarine eşlerindendestek ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu)-ANAP içindeki muhalif- lerin, genel başkan Mesut Yı- lmaz'a duyduklan tepki, eş- lerine de yansıdı. Muhalif mil- letvekilli ve MKYK üyelerinin eşleri de, Yılmaz'ın eşi Berna Yılmaz'ın dün Ankara K'a- lesi'ndeki Zenger Paşa Ko- nağı'nda verdiği "yaz sonu" yemeğine katı- îmayarak, kocalannın yü- rüttüğü muhalif hareketi destek- ledi. Oltan Sun- gurlu ve Meh- met Keçeciler gibi, hem genel merkeze, hem de muhaliflere karşı aynı mesa- fede kalmaya çahşan "ortada- kiler"in eşleri Ayfer Sungurlu ile Nahide Ke- çeciler ise. Ber- na Yılmaz'ın yemeğine katıldılar. Ola- ğanüstü kongre çalışmalannın i i h k •MuhaHf milletvekülive MKYK üydainmeşfei de,Yıîmaz > meş BanaYılmaz'm dünvaxüği"yaz katümayarak, kocalannın yörüttüğü muhalifhardcdi destdcM. çş iyice hız kazandığı ANAP'ta, Berna Yılmaz'ın "mantı"h yaz sonu yemeği de. taraflann bir- birine yakınlaşmasını sağlaya- madı. Yılmaz'a karşı mecliste yürütülen muhalefet, Zenger Paşa Konağı'na da yansıdı. Konuklannı kapıda karşılaya- rak hal haürlanru soran Berna Yılmaz, son dakikaya kadar muhaliflenn eşlerini boşuna bekledi. Eşine karşı başlatılan muha- lefetten payını alan Berna Yıl- maz, Başkanlık Divanı üyele- rinin eşlerinin tam kadro ola- rak yemeğine katılmasıyla mo- ral buldu. Ekrem Pakdemirli'- nin eşi Nuran Pakdemirli, Bü- lentAtasayan'ın eşi Oya Atasa- yan, Vehbi Din- çerier'in eşi Şa- hika Dinçerler, Cumhur Ersü- mer'in eşi Suzan Ersümer, Lüt- fullah Kayalar'- ın eşi Demet Kayaîar, Ersin Taranoğlu'nun eşi Melek Tara- noğlu ve Musta- fa Taşar'ın eşi Gülderen Taşar, muhaliflenn eş- lerinin tavır aldıklan Berna Yılmaz'ı yalnız bırakmadılar. Berna Yılmaz'ın ÖZAL1N ANAYASADAN KAYNAKLANAN YETKİLER İ Yasamayla ilgili olanlar Gerekli gördüğü takdirde. yasama yılının ilk günü Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde açılış konuşmasını yapmak, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni gerektiğinde toplantıyaçağırmak, kanunlan yayınlamak. kanunian tekrar görüşülmek üzere TBMMyegeri göndermek, anayasa değişikliklerine ilişkin kanunlan gerekli gördüğü takdirde halkoyuna sunmak, kanunlann, kanun hükmündeki kararnamelcrin.TBMM İçtüzüğünün. tümünün veya belirli hükümlerinin anayasaya şekil vcya esas bakımından aykın oldukları gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi'nde iptal davası açmak, TBMM seçimlerinin yenilenmesine karar vermek, Yiirütme alanına ilişkin olanJan Başbakanı atamak ve istifasını kabul etmek. Başbakanın teklifı üzerine bakanlan atamak vegörevlerine son vermek, gerekli gördüğü hallerde Bakanlar Kurulu'na başkanlık etmek veya Bakanlar Kurulu'nu başkanlığı altında loplantıya çağırmak, yabana devletlereTürk Devletinin temsilcilerini göndermek, Türkiye CumhuriyetTne gönderilecek yabancı devlet temsilcilerini kabul etmek, mılletlerarası andlaşmalan onaylamak ve yayımlamak, Türkiye Büyük Millet Meclisi adına Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Başkomutanlığını temsil etmek, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin kullanılmasına karar vermek. Genelkurmay Başkanını atamak, Milli Güveniik Kurulu'na başkanlik etmek. başkanlığmda toplanan Bakanlar Kurulu karanyla sıkıyöneüm veya olağanüstü hal ilan etmek ve kanun hükmünde kararname çıkarmak, kararnamaleri imzalamak, sürekli hastalık, sakailık ve kocama sebcbi ile belirli kişilerin cezalannı hafıfletmek veya kaldırmak, Devlet Denetleme Kurulu'nun üyelenni ve Başkanını atamak, Devlet Denetleme Kurulu'na inceleme, araştırma ve denetleme yapürtmak, YÖK üyelenni seçmek, üniversiterektörleriniseçmek, Yargı ile ilgili olanlar. Anayasa Mahkemesi üyelenni, Danıştay üyelerinin dörtte birini, Yargıtay Cumhuriyet Başsavavekilini. Askeri Yargıtay üyelenni. Askeri Yüksek İdare Mahkemesi üyelerini, Hakimler ve Savalar Yüksek Kurulu üyelenni seçmek. Çumhurbaşkanı. aynca anayasada ve kanunlarda verilen seçme ve atama görevleri ve diğer görevkri yerine getirir ve yetkileri kullanır. yemeğine yüz dolayında mil- letvekili ve MYK üyesinin eşi katıldı. Muhaliflenn eşlerinin üzdüğü Berna Yılmaz'ı güldü- reru Istanbul Milletvekili Meli- ke Tugay Hasefe okdu. Hasefe, kapıda kendisini karştlayan Berna Yılmaz'a ciddi bir ifa- deyle, "Berna Hanım, millet- vekili eşlerini çağınyorsunuz. Ama benim eşimi cağırmadı- nız. Aramızda boncuk gibi otururdu adamcağız. " dedi. Hasefe'nin bu sözlerine şaşıran Berna Yılmaz, gülmeye başla- yan Hasefe'ye katıldı. Hasefe, daha sonra da gazetecilere dö- nerek, "Bayanmilletvekillerin- den bir tek ben evliyim. Eşimi çağırabilirdi" diye espri yaptı. Yemeğe AltAP'ın diğer bayan milletvekillerinden yalnızca İz- mir Milletvekili Işılay Saygın katıldı. Özallarla birlikte hare- ket eden ve "öz özakn" diye bilinen İstanbul Milletvekili Leyla Yeniay Köseoğlu da mantı yemeye gelmedi. Eşlerini Paşa Konağı'na ge- tiren İsmail Sancak ile Kemal Başaran da, hanımlann arası- na katılmayarak alt katta baş- başa yemek yediler.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle