29 Mart 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 16 EYLÜL1992 ÇARŞAMBA OLAYLAR VE GORUŞLER Ekonomfl|Kamu Düzeni Özel gınşımlenn "tekelleşme" \edkha ilerı gıderek ' k devleşme"len, onlan güçlendınr, derecederece karnöcfer^tmîını de guçten duşurur. Sonunda denetımın yomı tersıne doner jHfftıyemızde bunun ılk belntılen başlamıştır Prof.Dr.FARUKEREM Bugun demokrası, bır ınsan topluluğunun seçtığını lian ettığı bır "yaşama felsefesı"dır Demokrasının gerçek anlamı, ınsanın boyle yaşamak ıstemış olmasıdır O halde gerçeğe ujgun sonuçlara varmak ıstıyorsak "yorum yontemımız)" buna gore seçmelıyız "Ozgur- lüklenn yorumu" bıle bu noktadan başlama- lıdır Eğer 55 mılyon Turk, demokratık du- zende yaşamayı seçmışse, bu gorkemlı bır olaydır İşte yorum buna gore olmalıdır Her ulkede "sıyasal demokrasf "den "sosyal demokrasf'ye geçış kolay olmadı Bu gelışme- de hız arttırmak ulkemız ıçın de gereklı duru- ma geldı Klasık demokrası de, sosyal demokrası de "ınsan haklarT'na dayanır Yalnız "ınsan haklarf'na her ıkısının verdığı anlam farklı- dır Devletın bıreye aıt "ınsan haklan"nı tanı- masının, o haklara el uzatmayacağını taahhut etmesının yeterlı olduğu anlayışı çok genlerde kaldı Bu haklardan yararlanabılmek olanak- larını sağlamak devlete duşer Anayasalan- mız "başlangıç" bolumlennde buna ışaret et- mıştır "Insan hak ve humyetlennı, mıllı da- yanışmayı, sosyal adaletı, ferdın ve toplumun huzur ve refahını gerçekleştırmeyı ve temınat altına almayı mumkun kılacak demokratık hukuk devletını butun hukukı ve sosyal te- mellenyle kurmak, temel haklann kullanıl- ması olanaklannı sağlamanın devletın gorevı- ne gırdığını soyleyen bır anayasa elbette kı 'sosyal devlet'ı İcabul etmıştır "Devlet, kışinın hak ve humyetlennı, fert huzuru, sosyal ada- let ve hukuk devletı ılkelenyle bağdaşamaya- cak surette sınırlayan ıktısadı butun en- gellen kaldınr" O halde "ekonomık kamu duzenı"nın kurulması, saptanması anayasa- nın verdığı bır gorevdır Sonuca ulaşmak için Sosyal devlet, ekonomık hayatın doğura- bıleceğı eşıtsızlığe karşı bıreyı koruyabılen, servetın bır tahakkum kaynağı olmasına ola- nak tanımayan bır devlettır Fakat bu amacın gerçekleşmesı ıçın anayasanın sadece değındı- ğı araçlar yeterlı mıdır 9 Tüm ekonomık kamu duzenınm ılkelen saptanmadıkça ıstenen so- nuç yıne alınamayacaktır Kamu hukukunda bellı bır "Turk goruşu" yaratmak ıstıyorsak bunun tek çaresı "ekono- mık kamu duzenf'nı kurabılmektır Boyle bır duzen butün Türkıye'yı kapsayacağından ulusçuluğa da uygun duşecektır Kuşkusuz soylemek gerekır kı Ekonomık kamu duzenı sadece hukuk kavramlan ıle ku- rulamaz Ekonomı-hukuk ışbırlığı en ıyı du- zenı saptayabılır Bu duzenın kuruluşunda "ekonomık taban" onemhdır "Ham (ılk) madde uretımı" ekonomısınden, planda amaç olarak gostenlen mıllı, guçlu. sureklı ve yaygın bır sanayıleşmenın gerçekleştınlmesı", ekonomık kamu duzenınde "temel etken" ol- malıdır Özgur olmayan ınsan ıle ozgur olduğu ılan edılen, fakat ozgur ınsanca davranış (yaşayış) olanağına sahıp bulunmayan arasında hıçbır fark yoktur Sosyal demokrası -oraeğın- doğanın bır urunu değıldır Bu, ınsan beynının bulduğu buyük değerlerden bındır Öyleyse boylesme bır devletın (sosyal hukuk devletının) kurul- ması "duşunsel çabalar"ı gerektırecektır Bız bu çabalardan bınnın "ekonomık kamu du- zenı' yonunde yararlı olabıleceğını sanıyoruz İnsanlık tanhınde "sosyal ve ekonomık su- reklı reform" bır gerçek olarak kabul edılme- lıdır Bu reformun "temel sorunlan" vardır "Ekonomık reform"un temel sorunlan uze- nnde anlaşmakta ve boylece "ekonomık kamu duzenf "nı kesınhkle ve ıçtenlıkle sapta- makta geakmemek gerekır Boylesıne hu- kuk-ekonomı bırleşımı çaba, çetın sosyal çatı- şmalan dışmda tutabılecektır Sosyal hukuk devleti "Jandarma-devlet" kadar "patron-devlet" de demokrasıye uygun değıldır O halde ana- yasamızın kabul ettığı devlet şeklının adı ne- dır° Bu, zaten anayasamızda adlandınlmıştır "Sosyal (hukuk devletı) devlet " "Ekonomık kamu duzenı" kavramı uze- nndekı araştırmalann hedefi, hukuk devletı anlayışı ıçınde "sos>al devletı" somutlaştı- rmaktır "Ekonomık kamu duzenı" bır hukuk kuru- mudur "Kışinın temel hak ve humyetlennı, sosyal adalet ılkelen ıle bağdaşamayacak su- rette sınırlayan ıktısadı butun engellen kaldı- rmakla ıktısadı ve sosyal hayatın tam çalışma esasına ve herkes ıçın ınsanhk haysıyetıne ya- raşır bır yaşa> ış sevıyesı sağlanması" ıle devle- tı gorevlı kılan bır anayasa "ekonomık kamu duzenı" anJayışını muesseseleştırmış ve "ıktisa- dı kalkınmanın demokratık yollarla gerçek- leştınlmesını de mumkun gormüş ve bunu şart koşmuştur Ekonomık kamu duzenı, "gudumlu ekono- mı" anlamına gelmez Bır ulkenın anaya- sasının getırdığı ekonomık duzenın dışına çıkılmamasını ya da daha doğru bır deyışle o anayasarun ekonomık gereklennın sağlan- masını ıstemek, gudumlu ekonomıyı benım- semek değıldır Ozel gınşımlenn "tekelleşme" ve daha ılen gıderek "devleşme"len, onlan guçlendınr, derece derece kamu denetımını de guçten duşurur Sonunda denetımın yonu ter- sıne doner Turkıyemızde bunun ılk belırtılen başlamıştır "Halk sektoru" daha somut gorunmekte- dır Bu sektor nasıl yaratılacaktır 0 Bu sekto- run ozellığını yıtırmemesı ve "ozel sektor" ta- rafından yok edılmemesı ıçın nasıl bır sısteme gereksınım vardır 9 Bu konuyu gelecek yazı- mda ışleyeceğım ARADABIR M.ÇETÎN HACIOSMAJVOĞLU Malıye ve Gümrük Bakanhğı Baş Hesap Uzmanı Eğifim İçin Oneriler Bılındığı gıbı sıstem ya da duzenleme bır amaca ulaş- mak ıçın ınsan gucu ve obur kaynakların bır araya getırılıp eşgudumlu bır şekılde yonlendırılmesıdır Bu açıdan ba- kınca eğıtım de bır sıstemdır Amaç ulke ınsanının daha yuksek bılgı ve becerı ıle donatılmasıdır Fakat burada önemlı olan husus, sadece verılen bılgılerın depolanması olmayıp aynı zamanda o bılgılerın ınsanın yaratıcı yetene- ğı ıle bırleştırılıp uygulanmasıdır Gunumuzde uygulan- makta olan sıstem bu ozellıkjerı taşımamaktadır Bu, herkesçe bılınıyor O zaman bu kısır donguyu kıra- bılmek daha yaratıcı ve dınamık sısteme geçebılmek ıçın neler yapılmalı 9 Bır eğıtımcı değıl de bır hesap uzmanı olarak alınması gereken onlemlerın bır kısmını şoyle sıra- layabılırım • Her şeyden once bellı bır aşamadan sonra tekrardan ote gıtmeyen genel kultur mahıyetındekı derslere ayrılan sure azaltılmalıdır Bu suretle kazanılacak zaman kışıle- rın yaratıcı duşuncelerını gelıştıren, sorunlan çözme yete- neklerını arttıran derslere ozgulenmelıdır • Yabancı dıle (ozellıkle fngılızceye) ağırlık verılmelı- dır Anadolu Lıselerı sınavlarına gıren ogrencı sayısındakı artış ve bu sınavı kazanmak ıçın velılerın yaptıkları harca- malar, toplumun bu konuda ne kadar ısteklt olduğunu orta- ya koymaktadır Kanımızca çok sayıda kıtap çevırerek bıl- gı kaynağı yaratmaktansa bellı bır aşamadan sonra öğ- rencılere o bılgı kaynaklarına ozgunune yabancı dıl saye- sınde ulaşabılmelerını sağlamak daha mantıkfı olacaktır • Gozlemledığım başka bır husus oğrencılerımızın okuma alışkanlıklarının olmaması, bır noktada okumayı sevmemelerıdır Bunda oğrencılerden çok sıstemın hatası olduğunu duşunuyorum Çunku mevcut okuma yontemı- mıze gore edındığımız okuma surecı tıpkı dudak hecesı (seslı hece) gıbı goz hecesı esasına dayalıdır Bır metnın her kelımesını uzennde durarak okumaktayız Bu, oldukça zaman alıcı, dolayısıyla can sıkıcı, sonuçta okumadan vaz- geçırıcı bır yontemdır Bu nedenle okullarımızda oğrencı- lere okumayı oldukça çekıcı duruma getıren hızlı ve akış- kan okuma teknıklerı oğretılmelıdır • Okullarımızda oğrencılere tartışma, not tutma, ozet çıkarma gıbı teknıkler verılerek ılerıkı yaşamlarında da ya- rarlı olacak araçlar kazandırılmalıdır • Eğıtımımızde oğrencılere yaratıcı duşunce, sorun çozme gıbı alanlarda dersler verılmelı onların kendı ken- dıne yaratıcı gırışımcı ruha sahıp olmaları sağlanmalıdır • Bu bağlamda oyun kuramının gerçek hayata uygula- -nan orneklerı tartışılarak lıderlık ve surekleyıcılık ruhu aşı- lanmalı, muzakere ve pazarhk teknıklerı oğretılmelıdır • Doğrusal programlama matrıks arıtmetığı olasılık gıbı derslere ve bunların gerçek hayata uygulanışına ılış- kın somut sorunlara onem verılmelıdır • Istatıstık ve tahmın konularına daha fazla saat ayrıl- malı somut uygulamalar gosterılmelıdır • Temel ekonomı bılgılerı ve rasyonel davranma kural- ları, muhasebe ve butçeleme konularına ağırlık verılmelı- dır Çunku bır toplumda ekonomık gelışmenın olabılmesı, o toplumun ekonomık mantalıteye sahıp olması ıle mum- kundur • Matematık eğıtımı tum ağırlığıyla surdurulmelı, buna karşılık obur fen derslerı sadece genel kultur duzeyınde tutulmalıdır Çunku zaten ısteyen uzmanlaşacağı fen ko- luna gıdebılır Pratıkte yararı olmayacak bılgılerle onlan donatacağım dıye zaman yıtırılmemelıdır Mantık, felsefe, psıkolojı derslerıne de ağırlık verılmelı 1 Sonuc olarak ıster klasık lıseden mezun olsun, ıster bır meslek lısesınden mezun olsun her lıseyı bıtıren, yukarı- da açıkladığım temel hususlarda eğıtım almış olmalıdır ÇİNE İCRA VE İFLAS MÜDÜRLÜĞÜ Sayı 1992/1054 Alacakb veya vekılı Ahmet Şahın vekılı Av Mustafa Üoal Çıne Borç- lu Tahır Sevgen Elektnkçı Çıne Borç 36 800 000 — TL masraflar Alacaklı vekıh Av Mustafa Ünai tarafından borçlu Tahır Sevgen aleyhıne 36 800 000 — TL alacaktan dolayı ıcra takıbı yapümış, gaynmenkulknne hacu konularak Hamılabat mahallesı 11 parsel- de kayıtlı 0162 56 m1 mıktanndakı bahçelı kargır ev fulen haczedıle- rek 80 000 000 — TL kıymet takdır edılmış, gerek fiıh hacız tutanağı ve gerekse borç ödemesı ıçın adına çıkanlan ödeme emre borçtunun tebhgata sanh adresı tespıt edılemedığınden tebhğ edılememıştır Ipo- teğuı paraya çevnlmesıne daır ödeme emn tebhğ edılemedığınden ala- cakh veküının talebı veçhıle uanen tebhğıne karar venlntekle ışbu ılanın gazetede neşır tarıhınden ıtıbaren 40 gün, yanı 30 gune 10 gün ılave edılmek suretıyle 40 gün ıçınde borcu ödememz, yapüan kıymet tak- dınne rUrazııuz varsa yıne 17 gün ıçınde yetkılı tcra Tetkık Mercıı HâkımlıgYne dava açmanız, ıpoteğe bır ıtırazınız varsa 17 gün ıçın- de yazılı olarak (ıpotek hakkı da ıtıraz edılemez M 150) ıcra daıresı ne bıldırmenız, borcun bır kısmına ıtırazınız varsa o kısmın cıhet ve mıktarmı açıkça göstermedığınız takdırde ıtıraz etmemış sayılacagı- nız, senet altındakı ımzayı ınkâr edıyorsamz ayrıca ve açıkça bıldır menız, aksı takdırde senettekı ımzayı kabul etmış sayılacağınız, süresı ıçınde ıtıraz edılemez ve borç ödenmezse alacaklının gayrımenkulün satışını ısteyebıleceğı ıhtar olunur Işbu ılan gerek ıpoteğın paraya çevnlmesı yoluyla ödeme eran, gerekse gayrunenkule yapılan kıymet takdınne bır dıyeceğmız olup olmayacağı yönünde 7201 sayılı Teblı gat Kanunu'nun ılgılı hükümlen gereğınce ılan olunur 3 9 1992 Basın 36947 TARHŞMA Cumhuriyet Uzerine Çeşitleme 1923, ummetten ulusa, kulluktan vatandaşlığa geçme bılıncının uyandınldığı tanhtır Turkıye Cumhunyetı hakkındakı >ay- gınlaşan tartışmalan, bır fılm şendı gıbı sunmak ve son kareyı, kurucusıına bırak- mak ıstıyoruz Tartışmayla ılgılı olarak saptayabıldığı- mız temel goruşlen sıralamak. aynı zaman- da ">asakçı devletten ozgurlukçu devlete" gıdışın de bır kanıtı olacakür, "Ikıncı cumhunyet, tıkalı yollan açacak yenı bır yapılanmanın adıdır " (Sn Meh- met Altan, Sabah, 22 07 92) "Ayaklan mıh gıbı cağdaşlığa basan. taptaze yenı bır donem ozlemı yok mu he- pımızde 9 ' (Sn Çeiın Altan Sabah. 22 07 92) • Mevcut kurumlann butunuyle değıştı- nlmesı gerekır Bu değışım ıse yenı bır Tur- kı>e Cumhunyeü kurmak demektır " (Sn Tarhan Erdem, Mıllıyet, 23 07 92) ' Cumhunyet, asker-burokrat kokenlı bır kadro tarafından. halka rağmen re- fonm' anlayışı uzenne ınşa edılmış ve devle- tı kutsailaştınp bıreyı ve sıvıl toplumu kuçulten bır resmı ıdeolojı oluşturulmuş- tur 1992 yılında kutsal devlet kavramının terk edılmesı, ozgur bıreylerden oluşan bır orgutlu sıvıl topluma tekabul eden demok- ratık devletın kurulması, zorunludur " (Sn Prof Dr Asaf Savaş Akat, Mılhyet, 25 07 92) "Islam âlemının bır lıdere ıhtıyacı var Bunu da en ıyı Türkler yapabılır Osmanlı hanedanı mensuplannın aralanndan seçı- lecek bın tslam âlemının lıden olmalı" (Sn Besım Tıbuk, Sabah, 27 07 92) 'Ikına cumhunyet kım ya da kımler ta- rafından kurulacak 0 Hangı sıyası ırade ya da kuruluş bunun ıçın önderhk edecek ve toplumu bu amaçta bırleştırecek 9 " (Sn Opr Dr Oğuz Türker, Sabah, 29 07 92, Sn M Altan'ın koşesınden) 'Bızım 2 cumhunyet tartışmasından anladığımız. kavram ve yaklaşım farklılığı- dır Yoksa cumhunyetın temeller.run yok edılmesı değıl Hatta adına 2 cumhunyet dahi denılmeyebılır " (Sn M Alı Bırand, Sabah, 01 08 92) " 1 cumhunyet tanh, hukuk ve ekonomı bılıncmı yaratamadı" (Sn Çetın Aitan, Sabah, 03 08 92) '' Düşünce ve örgütlenme özgürlüklen- nın onundekı en buyük engel, 12 Eylul uru- nu cunta ana>asasıdır Gelın once şu ana- >asa>ı değıştırelım " (Sn Uğur Mumcu Cumhunyet 20 07 92) " Numarası kaç olursa olsun. kuraca- ğımız cumhunyet tam demokrasıyı ıçerme- lı Yoksa yalnız numarasını değıştırmek, yenı bır numara olur (Sn Uhan Selçuk. Cumhunyet, 28 07 92) "Devletın adı ıkına cumhunyet olunca, çok mu demokratık olacak 9 " (Sn Hasan Pulur. Mılhyet, 29 07 92) "Gorduğunuz gıbı. aşın yobaz takımı- nın TC duşmanhğıyla, bırtakım "çokbıl- mış' kışılenn Ataturk Cumhunyetı'nı yıkıp yenne ne olacaği belırsız ıkıncı cumhunyetı yaratmak özlemlen arasında buyuk bır ya- kınlık var" (Sn Oktay Akbal, Mılhyet. 30 07 92) Sn Coşkun Kırca, "Uydur uydur saç- mala ' başhklı yaasında, yenı cumhunyet taraflılannın Turk-Kurt federasyonunu hayal ettıklen uyansında bulunmaktadır (Mıllıyet,03 08 92) * Gecmışle bağı kopanp 2 cumhunyet slogarunda sıhırlı değnek ozellığı aramak ne derece doğrudur 9 " (Sn Doğan Heper, MıUıyet,O3O8 92) "Bugun, donek Marksıstlenn sanldıkla- n "2 cumhunyet' sloganı da "fetış' halıne getınlmeye çalışılan ıçı boş, yapay ve duz- mece bır kavramdır " (Sn Mumcu, Cum- hunyet, 03 08 92) "Sloganlar bır şey anlatmaz Içını nasıl doldurursanız öyle ses venrler Şımdı bu sloganlara 'ıkına cumhunyet' gıbı bır tanı- mı eklemenın hıçbır yaran yok " (Sn Zül- fü Lıvaneh, Sabah, 04 08 92) " Islama aykın her duzenleme aynı za- manda mıllı ıradeye ve dolayısıyla gerçek demokrasıye de zıttır " (Sn Kadır Mısırlı. Mıllıyet, "İkıncı Cumhunyet Tartışma Masasmda" (5,6,7 Ağustos 92) Sn Mehmet Altan ıle Sn Uğur Mumcu'yu, TV-2'de 28 07 92 tanhınde "Sınır Otesı" programında yayımlanan tkıncı Cumhunyet tartışmasında ızlemış ol- duğumuzu, fakat programı doyurucu bul- madığımızı beluterek, konuya ıhşkın göniş- lenmLZi özet olarak sunmak ıstıyoruz, 1923, saltanat devnnden cumhunyet devnne geçışın tanhıdır Batıya gore bızde çok geç başlayan mutlak hükümdar ıktıda- nnın sınırlanması gınşımlennın ılk somut metnı, 1807 tanhlı "Senedı htıfak"tır 1923, ummetten ulusa, kulluktan vatan- daşlığa geçme bıhncımn uyandınldığı ta- nhtır Ilk yazılı anayasamız, 1876 tanhlı "Ka- nunı Esası"dır Uygulanan rejımın teokra- tık karakten, 1920'ye kadar devam etmış- tır 1920'de kurulan TBMM. 1921 tanhlı ıkına anayasamızın yapımasıdır Cumhu- nyetın ılanından sonrakı ılk anayasamız, 1924tanhhdır 1923, bugun herturlü tartışmaya olanak sağlayabılen ozgurlukçu, uygar ve laık devlet ozlemırun adının konulduğu tanh- tır Ve Turkıye Cumhunyetı. çağdaşlaşma yolundakı sorunlann çözümune er.gel de- ğıldır Cumhunyetın temel ve vdzgeçılmez ılkelennden aynlmadan, teknık devlete ulaşmak olasıdır 1%1 Anayasası'nın ana fıknnden hare- ketle, 12 Mart ve 12 Eylul'un ızlennden tamamen anndınlmış. çağdaş ve kaçınıl- maz yenı bır anayasa uzennde toplumsal uzlaşma sağlanarak, '82 Anayasası tanhte- kı yennı almalıdır Ataturk'un tartışmaya ışık tutan seslenı- şı bulanık zıhınlen yıne aydınlatacaktır, 'Efendıler, 'terakkıperver' (ılencı) ve 'cumhunyet' kehmelennı kullanarak, bıze ve mılletın aydınlanna karşı dın bayrağını gızlemeye çahşanlann, memlekette genel bır genalık ve ayaklanmaya yol açmak ıçın ıçende ve dışanda turlu dûzen ve kışkırt- malarla uğraşanlann varhğından habersız olduklan dûşunulebılır mı 9 " (Nutuk) "Efendıler, saltanat devnnden cumhun- yet devnne geçebılmek ıçın, herkesın bıldı- ğı uzere bır geçış donemı yaşadık Bu dö- nemde ıkı ayn duşunce ve goruş, bırbırle- nyle surekh olarak çarpışü O duşunceler- den bın saltanat devnrun devam ettınlme- sıydı Bu goruşun sahıplen belh ıdı Dığer bır duşunce, saltanat rejımıne son vererek cumhunyet rejımını kurmaktı " (Nutuk) 1992 yılı, 1923'te kurulmuş bulunan cumhunyetın, '82 Anayasasf ndan kurtu- luş yılı olmalıdır "Mılletımızın, guçlu, mutlu ve ısükrarlı yaşayabılmesı ıçın, devletın bütünüyle mıllı bır sıyaset ızlemesı, bu sıyasetın ıç teşkılatı- mıza tam olarak uyması ve ona dayanması gerekır " (Ataturk, Nutuk) HULUSİMETİN Avukai Kttltör • Sanat 232 64 26 • 23O 21 87 / Rosa Obırkadtn. Aşkı,ctnseUığıveşefkatı yaşamak tstıyor Butun kadınlar gıbt ÜMTtL!«FUKmMUEnr «JOmOrudajOlM.. E» + Gor«u rsma» İMta l mm «.lllLUtMII FU FBTmu E» ^ u»na Hm. £, ^ EtM 0«>K> Enly «b!» ttt»" • En r, Gtruolu Tintuıcn • En ly, V OOuhı • En Iyı Kı»«ı ÖMu aıtniNiFiuiFEiıiauEftiy F*» J», 0I« 0 * * Senarıst ve Yonetmen M bSBTta RosatamTâ«WCW Roman Jw*»YUlYapım UUriUI 18 EYLÜL'DE SİNEMALARDA... *K> BEYOĞLU SİNEMASI (251 32 40) YAZ ŞENLİĞİ 7 COCl'KLl rlLMLER HArTAsl MICHAEl OIIVER - IARAINE NEWMAN AMY YAJBEl - JACK WARDEN PROBLEM COCUK 2 BRIAN LEVANT 12 15 14 30 16 45 19 00 Erenköy APOLLON SineAıası VENÜSLE BULUŞMA Filmi ile a<ıldı! 12.00 14 15 16 30 1900 21 30 362 51 OO REK1AM FİUMİDAĞIT1MINOA 249 50 33 SEFAHATHANE'DE Gitarh Blok Flüt Triosu 21.30 tsükl»l Cad. No 209 Beyoğlu Atlas Pasajı Tel 251 22 45 S I i i II 8 H t » Jı t ji y YONETMEN DAVID FINCHER J 19S6'dayokedMı 1992'de kortnlanmmn en kötüsû gerçek oldu GengeMı M OTH47) llJt-llS-IL»lUMI« g UJJMCI ıunıjnum*7i« W«» (2SD1İ1) 12*R1İI4JH14S7115 ISUMH) 11J«-I3JO-IUHUW1JQ vnutn IIJIII»IU»IUWU5 Romanlan ile ünlü, a$ldan ile bir efsane idi. COLETTE UAUSMMOABIUNMip-MArHjLMMAY YÖNdMNNYHUSTON 1S EYUÜTDC SINEMA1ARDA MfcOSUI . CADDE (247 U15) 1MXHOH7.»I»J>2145 (33HQİ0) ANAHTAR (251117i) 12i»KI5-Iİ»ll.«-21iM (514 MM) IIJO-)3JHİJ»H»;ii)0 GENÇ ÖLMEK M^tscıcan)])M-HM\k»-\i4S-2)u Ka&köy AS (336 00 50) 11»Iİ«-1IJC-2115 Cuma Pjm AMAOEUS C.h»-Ca> THf DOOKS Soi P«r> 29. CADOE ?<* İ İ «StTAMLI BLOK nJÜT TKİOSU T.C.ŞİŞLİ ÜÇÜNCÜ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ 1991/857 Davacı TEK Istanbul Elektnk Dağıtım Müessesesı MüdürlUğU ta- rafından davalı Tuncay Sevgen aleyhıne açılan alacak davasında Gürbüz Sok No 5 Çaglayan-lstanbul adresınde bulunan davalı Tuncay Sevgen'e göndenlen teblıgaı bıla tebhğ ıade edılmış olmak la, hâkımlığımızce dava dılekçesı ve meşruhaüı davetıyenın ılanen teb- lığıne karar verılmıştır Karar gereğınce davalı Tuncay Sevgen'ın duruşma günü olan 1 12 1992 günü saat 10 30'da mahkememızde hazır bulunması veya kendısım bır vekılle temsıl ettırmesı, belh edılen günde mahkemede hazır bulurunadığı takdırde duruşmalara yokluğunda devam edıle- ceğı ve geçerlı öznı olmadan gelmedığı takdırde cereyan eden ışlem lere ıtıraz edemeyeceğı meşruhatlı davetıye ıle dava dılekçesırun ılanen tebhğı yerıne kaım olmak üzere ılan olunur 3 8 1992 Basın 10134 |SE< ?KİN AVRUPA ve ABD OKULLARINI KARŞILAŞTIRMAİMKANI YURTDIŞI EĞITIM KONFERANSLARI PREZANTASYONLAR' giriş serbesttlrl II. ULUSLARARASIEĞİTİM ve OKUL FUARI THE MARMARA OTELİ-ORIENT ve TOROS SALONLARI-Takam, 18-19-20 EYLÜL 10 30/20 00 Bılgı PANAJANS Tel 279 88 51-279 88 52 Cumhunyet gazetesı kımhğımı kaybettun Hükümsuzdür HÜSEYIN DELİGÖZOĞLU PENCERE Veryansın... Koalısyon hukumetının bakanlarıyla TUSİAD arasında ılgınç bır tartışma başladı "Taraflar' a bır goz atmakta yarar var Kımle kım tartışıyor' • TUSİAD bır dernek Adı ustunde, Turk Sanayıcı ve Işadamları Derneğı' " Yururluktekı yasalara göre derneklerm sıyaset yapması yasaktır ama, derneğınegorebuışdeğışır TÜSİADenet- kılı ışadamlarını çatısı altında toplayan guçlu bır kurum- dur bır' baskı grubu dur TUSİADyazarları 'dıyeanılan gazetecıler basının koşelerını tutmuşlardır Derneğın ünı- versıtede ve dışında uzmanlardan ve profesorierden olu- şan kadroları da azımsanamaz, dunyaya ve Turkıye'ye donuk yayınları ılgıyle ızlenır, hukumetlere ıhşkın yargıları bır tur gosterge sayılır Ulkemızde en buyuk holdınglerm ıkıncı kuşak patronları, şımdı TUSİAD ı yonetıyorlar ıyı yetışmış, dunyayı ve Tur- kıye yı bııen yonetıcılerın 12 Eylul den sonra ulkenın sıya- sal dengelerınde ağırlıkları arttı, ama, bugün TUSİAD'ın başında bır Vehbı Koç bulunsaydı koalısyon hukumetıyle dernek arasında ortalığı toz dumana bogan bır çatışma çı- kar mıydı'' Sanmıyorum iş dunyasının yasal sozcusu TOBB (Turkıye Odalar ve Borsalar Bırlığı), koalısyon hukumetının yanında yer alı- yor TUSİAD one fırladı • Koalısyon hukumetı bır programla kuruldu, bır de önune surekoydu 500 gun 1 Daha 500 gun dolmadı' Demırel hukumetının ' demokratıkleşme paketı" de şu gune dek tam anlamında açılmadı, kamuoyu bu sonbaharı beklıyor eleştırılerın zamanlaması çok onemltdır Pekı TUSİAD bu sabrı neden gosteremedı? Eğer amaç DYP-SHP koalısyonu ıçın sıyasal bır ortam hazırlamaksa koalısyon hukumetıne çıkışların zamanla- ması erkendı Boyle bır amaç yoksa, Hukumet-TÜSİAD çatışmasının anlamını saptamak kolay değıl, çünkü TÜSİ- AD, ana muhalefet partısı ANAP ın da onune geçmış bulu- nuyor Gazete manşetlerı TUSİAD ıle koalısyon hukumetının bakanları arasmdakı sıyasal çatışmanın haberlerıyle do- lup taşıyor ışadamlarının fotoğrafları muhalefet lıderlerı- nın resımlerı gıbı bırıncı sayfaları dolduruyor, Türkıye'nın polıtıka gundemını ışadamları derneğının ıktıdarla çabş- ması oluşturuyor Koalısyon hukumetıne verılmesı gereken 500 gun dol- madan ortaya ılgınç bır tablo çıktı Oysa elınde sıhırlı değnek bulunmayan hıçbır sıyasal ık- tıdar, toplumun yuzde 70 gelırı 'kâr-faız-rant uzerine payandalanan bır ekonomık duzende yedı-sekız ayda gul bahçesı yaratamaz Öyle bır devletızkı vergı alamıyoruz, yuksek faızle borçlanıp ışlerımızı yurutmeye çabalıyoruz. Bozuk duzen yılların kıreçleşmış alışkanlıklarıyla sürup gıdıyor Bır duzen sorunu bu • Devlet Bakanı Sayın Cavıt Çağlar veryansın ettı "- Bunlar goturmeye alışmış Herhalde şımdı gotureme- dıklerınden rahatsızlar Alışmışlar hep cakkaya cukkaya, hep bana hep bana yutmaya Onlar babalarının çocuğu, otursunlar popolarının ustune Son dort aydır enflasyon duşuyor, ama, araba, ılaç, buzdolabı fıyatına hep zam ya- pıyorlar indıreyım gumruk duvarlarını, otomobılde, ılaçta, buzdolabında, sıkıysa rekabet etsınler, goreyım " Halk bu sozlerı nasıl yorumlar 9 TUSİAD ın yonetıcılerı, bır de olayın bu yanını değerlen- dırmek zorundalar Son donemlerde kımı unlu patronun Turkıye de sergıledığı savurganlık, luks, gorgusuzluk, sal- tanat genış kıtleler uzennde nasıl bır bırıkıme yol açıyor? Koalısyon hukumetıyle TUSİAD arasmdakı kavganın bır değıl, bırçok boyutu var TEŞEKKÜR Yenı yöntemle safrakesesı Oaparaskopık kolesıstektomi) amelıyatımı başarıyla gerçekleştıren Prof. Dr. RİFAT YALEV, Doç. Dr. ÖZDEMİR AKTAN, Yrd. Doç. Dr. CUMHUR YEĞEN'e ve Marmara Ünıversıtesı Hastanesı Genel Cerrahı Servısı'nın dınamık ve anlayışlı asıstan doktorlarına, sevecen hemşırelenne ıçten teşekkürlerımı sunuyorum. tFFET KABACAU NURCAN ve BÜLENT basın krızıne rağmen evlendıier. Cesaretlerını kutluyoruz. Butun mutluluklar onların olsun. CUMHURİYET GAZETESt ÇAXIŞANLARI Dağıtım GÜVERCİM KASET YAPIM I M Ç 6 Blok 6512 UnkapanviSTAJCUL Tel 52811 92
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle