15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 10 EYLÜL1992PERŞEMBE HABERLER Kilercioğlu: MİT'çi değilim • ANKARA (ANK A) - Devlet Bakanı Orhan Kilercioğlu, RPGrup Başkanvekili Şevket Kazan'ın "Kilercioğlu'nun Şırnak ziyaretinden sonra olaylarçıkü" şeklindeki iddiasmın "yalan ve uydurma" olduğunu söyledi. Şevket Kazan'ın Şırnak olaylanyla bağlantı kuran iddiası ve "Eski MİT'çi" olduğu yolundaki sözleriyle ilgili sorulannı yanıtlayan Eİevlet Bakanı Orhan Kilercioğlu, her iki iddianın da gerçekleri yansıtmadığını belirtli. Kilercioğlu, "Sayın Şevket Kazan'ın şahsımla ilgili bu iddiası tamamen yalan ve uydurmadır. Söz konusu iddia ilgili kurumdan sorulabilir"dedi. Demirel, Eriş'le göpüştü • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-ANAP Ankara Milletvekili Hamdi Eriş, Başbakan Süleyman Demirel'legörüştü. Eriş'in, Pamukovakum ocaklanndaki birsorun nedeniyle kendisini ziyaret ettiğini bildiren Demirel, "Burası hacet kapısı. Herkes buraya gelir, anlatır sorununu, ben dedinlerim" dedi. ANAPGiresun Milletvekili Ergun Özdemir'in Demirel'le gorüşmcsinin ardından partisinden istifasını açıklaması üzerine, dün de ANAP Ankara Milletvekili Hamdi Eriş'in Başbakan'ı ziyaret etmesi dikkat çekti. Polis çocuklarına oncelik • ANKARA (AA) - Polis olmak üzere başvuran görev başında yaşamını yitırmiş polislerin çocuklan, yazılı sınavpuanlanna bakılmaksızın başanlı sayılıp polis okuluna alınacaklar. Polis okullan yönetmeliğine bir madde ekleyen ve söz konusu düzenlemeyi öngören yönetmelik bugünkü Resmi Gazete'te yayımlandı. Trene saldın • İstanbul HaberServisi- TCDD'nin Haydarpaşa-Adapazan hattındaki l I26sefersayılı yolcu trenine kimliği belirsiz kişiler tarafından saldın dûzenlendi. Dün gece saat 22.00 sıralannda meydana gelen olayda Haydarpaşa Gan'ndan hareket eden yolcu trenine Idealtepe-Süreyya Plajı mevkide kimliği belirlenemeyen kişi ya da kişiler tarafından 5 el ateş edildi. Saldın sırasında kurşunlardan biri trene isabet ederek, ön camlardan birinin kınlmasına yol açtı. Silahlı saldında yolculardan ölen ya da yaralanan olmadı.Buarada Büyükdere Caddesi 175 numarada bulunan Renauult-Mais bayisine dün gece kimliği belirsiz iki kişi tarafından molotofkokteyli atıldı, ancak patlamadı. Gazetelere telefon eden bir kişi saldınyı Devrimci Sol örgütünün üstlendiğini söyledi. Polisin vurduğu öğpenci • İstanbul Haber Ser>isi - Polis tarafından geçen pazartesi akşamı yanlışlıkla vurulan lise öğrencisi Tolga Korkmaz, tedavi için götürüldüğü Özel Yaşam Hastanesi'ne kabul edilmediğini söyledi. Tolga Korkmaz. polislerin kendisini yanlışlıkla vurduklannı aralannda geçen konuşmadan anladığını söyledi. 5 öğrenciye gözaltı • İSTANBUL (ANKA) Istanbul Üniversitesi'nde, kayıt için gelen yeni öğrencilere gönüllü damşmanlık yapmak üzere "danışma masası" açmak isteyen 5 öğrencinin gözaltına ahndığı bildirildi. Üniversitelere kayıt işlemlerinin başlamasından sonra, yeni gelen arkadaşlarına gönüllü damşmanlık yapmak isteyen bazı öğrenciler, her yıl olduğu gibi bu yıl da fakültelerde masalar açmak istediler. Geçtiğimiz günlerde tstanbul Universitesi Avcılar Kampusu'nda bir grup öğrencinin gözallına alınmasından sonra dün de Beyazıt Kampusu'nda 5 Öğrenci aynı nedenle gözakına aiandı. Olağanüstü kongre kampanyasmm başansız kalacağmı söyleyen Mesut Yılmaz: Ozal, eleştiıileriııi hangî sıfatla yapıyor? • ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, Çumhur- başkanı Turgut Özal'ın eleştirilerini hangi sıfatla yaptığmı bilmediğini söyledi. Yılmaz, Ozal'ın Güneydoğu'ya gitmesine yönelik eleştirileri hatırlatarak "Her halükârda ben sayın Cindoruk'la olan muta- bakatıma bağlıyım" dedi. GÜNDÜZfMŞÎR ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, Cumhurbaşkanı Tur- gut Özal'la parti menfaatine ya- rarlı görmemesi nedeniyle pole- miğe girmediğini belirterek, "Sayın Cumhurbaşkanı'nın eleş- tirilerini hangi sıfatla yapüğını bilmiyorum. Eğer Cumhurbaş- kanı sıfaü ile yapıyorsa, o za- man bu eleştirileri yersiz. ANAP eski genel başkanı ola- rak yapıyorsa bu tartışmaya değerdir"dedi. Yılmaz, dün karargah olarak kullandığı Conrad otelinde ya- kın çalışma arkadaşlan ile 5 sa- atı aşkın toplanlı yaptı. l kasım yerel şeçimleri için son aday be- lirleme çalışmalannı yürüttüğü belirtilen Yılmaz, öğle yeme- ğinden sonra Cumhurbaşkanı ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, Cumhurbaşkanı'nın kendisine Güneydoğu gezisi için yö- nelttiği eleştirileri yanıtladı. (Fotoğraf: GÜNDÜZİMŞİR) Turgut Özal'ın kendisine yöne- lik eleştirileriyle ilgili gazetecile- rin sorulannı yanıtladı. Yılmaz, Özal'ın Güneydoğu- ya Hüsamettin Cindoruk ile gitmesini hangi sıfatla eleştirdi- ğini bilmediğini belirterek, "Her halükârda ben Sayın Cin- doruk'la olan mutabakatıma bağlıyım. Kendisiyle bölgeye , eğer programırıda birdeğışıklik olmazsa gideceğim" dedi. "Cumhurbaşkanmın dar bir çevrenin etkisiyle hareket ettiği- ne inanıyorum" diyen Yılmaz Sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu çevrenin de tamamıyla şahsi hesaplarla ve birtakım duygusal nedenlerle hareket et- tiklerine inanıyorum. Ve bu olaylann kökeninin psikolojik olduğuna inanıyorum. Bu etki- lerle hareket eden insanlar, par- ti menfaatini ihmal ederler. l-l,5 ay sonra şeçimler var. Bu tür fa- aîiyetleri parti menfaatine ters yönde ve zamansız olarak nite- lendiriyorum. Esasen bu kadar insanın hissi olarak hareket et- tiği bir ortamda ben de hissi davranırsam, partiye daha çok zarar vermiş oluruz. İmza kam- panyasına katılan arkadaş- lanmızın bu konuda ileri sür- dükleri gerekçeierin de genel kabul gören gerekçeler olmak- ziyade kendi şahsi endişele- rinden kaynaklandığına inanı- yorum. Ama eğer parti tabanı bu gerekçelere itibar ederlersc o zaman prosedür neyse onu ya- panz." ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, "Diyelim ki imza kam- panyası başlatanlar olağanüstü kongre için gerekli sayıyı elde ettiler. Karşınıza çıkan adayla ilgili olarak bir yorum yapabi- lirmisiniz? "şeklindeki soruya ise şu yanıtı verdi: "Ben hayatımda girdiğim hiç bir şeçimde kazanacağım iddia- sında bulunmadım. Hayatımda da hiçbir seçimi kaybetmedim. Bir şeçime girerken peşinen ka- zanacağınızı ilan etmek başta şecmene saygısızlıktır. Şeçme- nin karanna saygılı olmaİc la- zımdır. Ben her şeçime girerken kazanmak için çalışacağımızı ıfadeederim. Ama Türkiye'de siyasetçile- rin mahcup olmak gibi bir alış- kanlığı olmadığı için böyle bol keseden, iddialar ortaya atıyor- lar. Sonrada tersi çıktığı zaman hiç birşey olmamış gibi yollan- na devam edebiliyorlar. Ben bu düşünce tarzını kaldıramıyo- rum. Eğer birtakım söylediğim sözleri zaman içinde unutma ve unutturabilme yeteneğim ol- saydı, tutarsızlığa düşmekten, bu kadar korkmasam, benim de başka siyasetcilerden farkım kalmazdı." ANAP'ta kongre savaşı: Mıılıafazakârlar hareketegeçtî GÜNSELİ ÖNAL ANKARA - ANAP'ta olağanüstü kongre için Semra Özal ile Zeynep Özal'ın imza vermeleri. bugüne değin giri- şimde bulunmayan milliyetçi- muhafazakar kanadı harekete geçirdi. İstanbul milletvekille- rinin ardından, milliyetçi- muhafazakarlar da, Ankara'- da kongre karargaru kuracak- lar. Özal'ın eşi ve kozının ver- dikleri imzalar aracılığıyla devreye girrnesi, muhalifler arasındaki görüş aynhğından kaynaklanan bölünmeyi su yüzüne çıkardı. Hüsnü Doğan ile birükte Ankara"da çalışan ve Oltan Sungurlu, Abdülkadir Aksu, Talat Zengin gibi isimlerin yer aldığı bu gruptan yetkililer, olağanüstü kongre için imza toplanmasında karşılaşılan sıkıntının nedenini şöyle açık- ladılar: "Biz, henuz imza top- lamıyoruz. Bu iş, İstanbuİ'- dan yürütülmez. Bu arkadaş- lanmız da, gerekli imzayı top- layamazlar, yeterli desteği bu- lamazlar. Bu hareketin öncü- leri vardır. Birlikte oturup, karar veririz, organize bir ha- rekete gireriz. İstersek, birkaç günde toplanır, o imza." Milliyetçi-muhafazakar grubun bir üyesi, İstanbul milletvekillerinin imza topla- magirisimlerini engellemedik- lerini, ancak aktif olarak dev- reye girmediklerini de be- lirtti. Genel Başkan adayının kim olacağı konusunun çeşitli endişelere neden olduğunu kaydeden aynı kaynak, şu- nlan söyledi: "Milliyetçi- muhafazakar grup el attığı an, bu iş yürür. Ankara'da karar- gah kurulmadan bu iş olmaz. Istanbul'daki arkadaşlanrruz, olağanüstü kongre için hazır- lanan imza metnini bile gön- dermediler bizt" Gazeteci dnayetleri uluslararası düzeyde kınandı 'Türkiye'desansürkurşunla• Uluslararası Düşünce Özgürlüğü Eşgüdüm Komitesi'nin örgütlediği Güneydoğu'da gazeteci cinayetlerini kmama arişimi nedeniyle İngiliz însan Hakları örgütü bir rapor yayımladı. Haber Merkezi - Türkiye'de özellikle Güneydoğu'daki olay- lan izleyen basm mensuplanna yönelik saldın ve cinayetler dün uluslararası düzeyde kınandı. Kısaca IFEX olarak bilinen ve 10 örgütün işbirliği yaptığı "Uluslararası Düşünce Özgür- lüğü Eşgüdüm Komitesi" tara- fından örgütlenen kınama giri- şimi nedeniyle İngiliz İnsan Haklan örgütü "Article I9"da yayınladığı raporda, "Türkiye'- de sansür, kurşunla sağlanıyor. Sansürün en aamasız türü ci- nayettir ve artık Türkiye'de korkulacak boyutlarda bir dü- zenlih'k içinde uygulanmakta- dır" denildi. Türkiye'de incelemelerde bulunan Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI) Başkanı Cush- row Irani de, "Öldürülen gaze- tecilere terörist diyenler, bunu ispatlasınlar" dedi. Londra'dan Edip Emil Öy- men'inbildirdiğinegöre, "Artic- le I9"un yayımladığı raporda, Başbakan Süleyman Dernirel'- in "Ölen basın mensuplanna ilişkin tek tepkisinin, onlan ka- ralamak olduğu" belirtildi. Dünü "Türkiye'de basın-yaym özgüriüğünün aşın biçimde çiğ- nenmesine dünyanın dikkatini çekme günü" olarak kararlaştı- ran IFEX'in bu girişimine pa- ralel yayınlanan raporda, "Bu yıl içinde 8 gazeteci. ifade öz- gurlüklen haklannı kullamr- ken dnayete kurban gittiler. Türkiye, basın mensuplannın görev yapması açısından dün- yanın en tehlikeli yerlerinden biri. Türkiye'de I992'de basın mensuplanna yönelik cinayet- ler şimdiye kadar bu düzeye çıkmamıştı ve dünyada da hiç bir başka ülkede bu kadar çok basın mensubu bir yıl içinde öl- medi" denildi. Başbakan De- mirel'in. son zamanlarda işle- nen bazı cinayetler hakkjnda görüş belirtirken, "Onlar gaze- teci kılığında militanlar" şeklin- deki ifadesinin "basın mensup- lannın karşı karşıya olduklan riskleri artürdığı" belirtildi. ölen gazetecilerin adlan ve ölüm tarihlerinin sıralandığı ra- porda saldınya uğrayan, gözal- üna alınan, işkence görenlerin adlan da yayınlandı. 1992 yıhn- da 16 yayına 2 milyar lirayı aşan para cezası verildiği, 338 dava açıldığı belirtildi. Hükümeün, bu konularda daha fazla bilgi taleplerini ya- nıtsız bıraktığı, suçlulan adalet önüne cıkartmak amaayla res- mi soruşlurma açmak ya da ıfa- de özgüriüğünün açıkça çiğ- nenmesine ilişkin bu gelişmeler hakkında bilgi •vermek için ya- pılan başvurulan yanıtsız bı- raktığı öne sürüldü ve "İnsan haklan örgütlerinin dünya ça- pındaki protesto mektuplan duvar gibi bir sessizlikle karşı- landı" denildi. "Article 19" tarafından hazı- rlanan bu tür 16. rapora konu olan Türkiye, fıkir ve ifade öz- güriüğünün çığnendiği belgele- nen ve haklarında rapor hazır- lanan İran, Sri Lanka, Sudan, Kenya, Bahreyn, Tunus. Fas gibi ülkelerin arasında yer alrruş oluyor. IFEXnedir? "Uluslararası Düşünce Öz- gürlüğü Eşgüdüm Komitesi" IFEX (Intemational Freedom of Expression Exchange) şu üyelerden oluşuyor: Amerikan Yazarlar Birliği. Basın Men- suplannı Koruma. Komitesi (ABD ve Kanada), Özgür İfade Vakfı. Uluslararası Gazeteciler Federasyonu (Brüksel), Ulusla- rarası Yazarlar Birliği (PEN), "Sınır Tanımaz Gazeteciler" (Reporters sans Frontieres) ve dünya çapında düşünce öz- gürlüğü ve sansür araştırmalan ile tanınan İngiliz "lndex on Censorship" ile, adını İnsan Haklan Evrensel Bildirgesi'nin düşünce ve ifade özgürlüğüne ilişkin 19. maddesinden alan Ingiltere'nin önde gelen basın özgürlüğü savunuculanndan "Article 19". 19. maddede, "Herkesin fikir ve ifade özgür- lüğü hakkı vardır. Bu hak, hiç bir müdahaleye yer bırakma- yan biçimde fikir sahibi olmak ve her türlü yol ve yönteme baş- vurarak ve sınır tanımaz biçim- de fikir ve bilgi alma ve verme özgürlüğünü içerir" deniliyor. anııyor Article 19'un yorumu: Türkiye'degazeteci telılike içindedir Haber Merkezi -Merkezi Londra'da bulunan "Article 19" örgütü, Türkiye'de gaze- teci öldürülmeleriyle ilgili ola- rak Türkiye Büyükelçisi Can- demir önhon ile görüşme ta- lep etti. Örgüt yetkilileri, dün Lond- ra'da talebe henüz yanıt bek- ledikienru açıkladılar. Örgüt temsilcileri, dün sabah BBC ve ITV televizyonlan, aynca BBC Radyosu Dış Yayınlar Servisı (World Service) için de birermülakatlarverdiler. Mü- lakatlar sırasında, Türkiye'de gazetecilik yapmanın "çok tehlikeli hale geldiği" belirtil- di. Merkezi New York'ta olan "Basın Mensuplannı Koru- ma Komitesi" (CPJ) tarafı- ndan İngiliz gazetelerine gön- derilen mesajda ise "Türkiye Hükümeti. öldürülen bazı ga- zetecilerin PKK ile iiişkili ol- duğunu belirtmektedir. Eğer bu gazetecilerin suç işledikleri biliniyorsa, yargılanmalan gerekirdi. Oysa hükümetin, haklannda dosya açüğı bazı gazeteciler, PKK üyesi olduk- lan gerekçesiyle birer birer vurulmaktadır" denildi. CPJ temsilcileri, Birleşmiş Millet- ler'deki Türkiye Daimi Tem- silcisi ile de görüşme talebinde bulundular. Diğer bazı Batı Avrupa başkentlerinde de Türkiye büyükelçileri ile gö- rüşme talepleri yapıldı. Mer- kezi Brüksel'de olan "Ulusla- rarası Gazeteciler Federasyo- nu" (IFJ) temsilcileri Dani- marka, Hollanda. Belçika'- daki büyükelçilerden, merke- zi Paris'te olan"Sınır Tanı- maz Gazeteciler"(Reporters Sans Frontiers) örgütünü temsilen bir heyet de Paris'- teki Türkiye büyükelçisi ile görüşme talep etti. Bölgede nihai çözümûn politik olacağını belirten Birdal, hazırladıkian raporun BM Türkiye Temsilciliği ve TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk'a iletileceğini söyledi. birdal, "PKK, Şımak'ı yerle bir edecek güce ulaşmışsa bu iş bitmiştir; yok, bu işi devlet vapmışsa bu iş zaten bitmiştir" dedi. TBMM ve BM Türkiye temsilciliğine sunulacak İHD Şunakraporu: Kaıııııkesilmesi içintaraflar silahbıraksın ANKARA (ANKA) - İHD Genel Merkezi'yle şube baş- kanlannın ve diğer demokratik kitle örgütlerinin Şımak'ta yap- tıklan incelemelerden sonra hazırladıkian ve olaylardan gü- venlik güçlerinin sorumlu tutul- duğu rapor TBMM Başkanlığı ve Birleşmiş Milletler Türkiye TemsilciliğTne iletilecek. İHD Genel Sekreteri Akın Birdal, akıtılan kan ve gözyaşının din- dirilmesi için taraflan silah bı- rakmaya çağınrken, gerekli ön- lemler ahnmazsa Şırnak ben- zeri katliamlann her an yaşana- bileceğini söyledi. İHD Genel Sekreteri Akın Birdal, heyetin 3-4-5 eylül tarih- leri arasında Cizre ve Şırnak'ta yaptığı inceleme sonucu hazır- lanan raporu açıkladı. Olaylar- da olduklan ve yaralandıklan belirlenen kişilere ve olayın gör- gü tanıklannın anlatımlanna yer verilen raporda, bölgede ne insan haklan ne hukuk ne de demokrasi bulunduğu kayde- dildi. Bölgede keyfilik ve başı- bozukluk olduğuna yer verilen raporda, Şırnak ve Cizre'de ya- şanandurum"tam birsavaşor- tamı" olarak tanımlandı. İHD Genel Sekreteri Birdal, demokratikleşme ve insan hak- lan adına yapılan programlara ve vaatlere karşın bölgede olumlu hiçbir adımın atılmadı- ğını belirtükten sonra, demok- ratikleşme yolunda atılacak adımlara gösterilen tepkileri eleştirdi. Yargıtay Başkanı Ocakçıoğlu'nun konuşmasını ve Meclis'te CMUK'a gösteri- len tepkiyi buna örnek gösteren Birdal, "İktidann demokratik- leşme konusundaki a>mazlığı- na dur diyeceğiz" şeklinde ko- nuştu. İHD heyetinin raporunda. "Her türlü teröre karşıyız diye diye devletin Şırnak'taki terö- rünü görmezlikten ve du>-maz- lıktan gelen bir tutumun ve an- layışın sorumluluğu unutul- mamalıdır. Sorunu banşçıl, in- san haklan ve hukukun üstün- lüğüne dayalı çözümler yerine; tanklanyla, toplanyla, kan ve gözyaşı dökerek. öfke ve düş- manlık politikalanyla çözüm- süzlüğe götüren bir devlet anla- yışıyla bu sorunun daha da de- rinleşeceği görülmektedir" de- nildi. Raporun son bölümünde, BM İnsan Haklan Komis- yonu'nun bölgeye acil izleme kurulu gönderjnesi, TBMM'- nin de parti aynrru gözetmeksi- zin bölgede kanayan yarayı sar- ması istendi. İHD Genel Sekre- teri Akın Birdal bölgede çözü- mün ancak politik bir çözümle sağlanabileceğini belirtti. Güneydoğu'da PKK saldınlan sürüyor Tezkereci asker tedirginliği Haber Merkezi - Güney- doğu'da tezkere alan askerlerin büyük koruma önlemleri alün- da memleketlerine sevkedile- ceklerinin açıklanmasına kar- şın, PKK'nın saldınlan sürü- yor. Hakkari'nin Çukurca ilçe- si yakınlannda 5 erin yara- landığı PKK baskını sırasında, terhis edilen askerleri 30 kişilik bir timin korumaya çalıştığı bildirildi. Askerlik süresindeki indirim nedeniyle Güneydoğu'dan ter- his edilen askerleri taşıyan kon- voya, Hakkari'nin Doğanlı mevkiine yakın bölgede PKK tarafından önceki gün düzenle- nen baskm 07.00'den 10.00'a kadar devam etti. Baskında er- leri taşıyan mınibüsün şoförii Şaban Gün öldü. Genelkur- may yetkilileri, tezkereci asker- lerin "sağ salim evlerine dön- meleri için ellerinden geleni yaptıklannı" bildirdiler. Ge- nelkurmay'dan bir yetkili Cumhuriyet'e önceki gün yaptığı açıklamada. tezkereci askerlerin helikopterlerle bü- yük kent merkezlerine taşın- masının planlandığını söy- lemiştı. Bazı askeri yetkililer de, tezkereci askerlerin belli merkezlerde toplanarak refa- kat eşliğinde illere gönderilece- ğini belirtmişlerdi. Milli Savunma Bakanı Nev- zat Ayaz. Güneydoğu'da TSK mensuplanna yönelik saldmlar konusunda tüm önlemlerin alındığını bildirdi ve "Ancak tüm uyanlara rağmen bazı mü- kelleflerin kendi başlanna hareket ettikleri görülmekte- dir. Son zamanlarda meydana gelen olaylarda mükelleflerin maalesef yapılan tüm tebligatia- ra karşın, bunlara uymadığı saptandı. Konu silahh kuvvet- lerin eksikliğinden değil, mü- kelleflerin gerekli hassasiyeti göstermemesinden kaynak- lanmaktadır" dedi. Emniyet Genel Müdürü Yılmaz Ergun. önlem olarak. terhis olan askerlerin bundan sonra topluca sevkedileceğini açıkladı. Emniyet Genel Müdürü Er- gun, "Her trende koruma bu- lunuyor. Güzergahtaki güven- liği emniyet ve jandarma güç- lerisağlıyor"dedi. THE İNDEPENDENT GAZETESÎ Türkiye en tehlikeli bölge Dış Haberler Servisi-İngiliz The Independent Gazetesi'- nde çıkan bir haber yorumda, Türkiye'de şubat ayından bu yana 8 gazetecinin öldürüldü- ğü, düzinelerle gazetecinin de gözaltına ahndığı ya da işken- celerden geçirildiği bildirildi. Gazete, saldınlann özellikle gazetecileri hedef almaya baş- ladığına ilişkin kuşkulann artüğını bildirdi. The Independent muhabiri, Yugoslavya'dan sonra Gü- neydoğu Türkiye'nin, dün- yanın en tehlikeli bölgesi ol- duğunu yazdı. Gazetenin yaası şöyle devam ediyor: "Öldürülen gazetecilerin biri dışında hepsi solcu ya da Kürt yanlısı gazetelerde yazıyor- lardı. Ancak hiçbiri şiddet olaylanna kanşmamışü. Kimse tutuklanmadı. Aynca cinayetlerin ciddi biçimde araştınldığına ih'şkin bir kanıt ta yok. Son sekiz ay içinde aynca en az 57 gazeteci de çe- şitli nedenlerle gözaltına alındı. Serbest bırakılan gazeteci- lerin birçoğu. işkence gördük- lerini söylediler. Polis, gazete bürolannı basarak, kitap ve dergilere el koydu. Halen bir dizi yazar, 1990'da kabul edi- len anti-terör yasasma göre- suçlanıyor!' Milli Savunma Bakanı Ayaz: Iraktopraklarmın butünlııgıı oneıtıb ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Milli Savunma Ba- kanı Nevzat Ayaz, Cumhur- başkanı Turgut Özal'ın geçen hafta Kuzey Iraklı Kürt lider- lerle Çankaya köşkünde yaptığı toplantı konusunda yorumyapmazken,"Hüküme- timiz, müstakil bir Kürt devle- ti kurulmasına karşı olduğunu ve Irak'ın toprak bütünlügü- nün korunması gerektiği ko- nusundaki hassasiyetini defa- larca ifade etti. Asıl olan hükümet politi- kasıdır"dedi. Özal'ın Güneydoğu gezisi sırasında, bölgedeki vatandaş- lara "göç" için yaptığı çağn konusunda da yorum yapmak istemedi. Milli Savunma Bakanı Nev- zat Ayaz, dün bakanlıkta dü- zenlediği basın toplantısında, başta askerlik olmak üzere çe- şith' güncel konularda açıkla- malar yaptı. TSK'da yeni yapılanma çerçevesinde sözleşmeli subay ve astsubay uygulamasına ge- çileceğini, bu uygulamamn daha çok küçük rütbeli subay ve astsubay teminine yönelik olacağını kaydeden Ayaz, "Böylece ordunun küçük rüt- beli subay ve astsubay ihtiyacı karşılanarak, yedeksubaylık sistemi kalkacak" dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle