Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
--I0EYLÜL1992PERŞEMBE • * • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLEREV DEVAMI 15
OLAYLAREV
ARDENDAKI
GUNCEL
GERÇEK
• Baştarafı 1. Sayfada
Açılış kuntltaymda, sevinç ve
coşkuyla birlikte gündeme giren
soru işaretleri de bu yüzden or-
taya çıkmaktadır. CHP'nin ilk
yönetimi kurulduktan sonra,
belirleyeceği siyasetin ne oldu-
ğu zamanla gorulecektir; tarih-
selpartinin 1990'lar Türkiyesi'-
nde kamuoyunun beklentilehne
yanıt verip veremeyeceği önu-
müzdeki günlerde belti oiacak.
Yine de CHP gibi köklu birpar-
tinin, önündeki güçlukleri aşa-
bileceğini düşünenler çoktur.
Yönetime geçenler, partinin ta-
rihsel çizgisine ve kimliğine ya-
kışır bir politikayı yürutemezter-
se, sorun yine örgütün yapısı
içinde çözümlenebilir.
Siyaset, geçmişten gelip gele-
ceğe akan bir nehirdir, durağan
değildir.
12 Eylül askerifaşizminin bir
ayıbı, Cumhuhyet Halk Parti-
si 'nin açılmasıyla kaldırılmış ol-
du. Partinin kapısına vurulan
kilidin, CHP'li olanlar kadar
olmayanları da tedirgin ettiği bir
gerçekti. 12 Eylul'un kapattığı
bütün partilerin açılmasına ola-
nak tanıyan Buyuk Millet Mec-
lisi gerekeni yapmıştır.
Bu satırlar yazıldığı dakika-
larda, CHP'de liderlik yanşı da
başlamamıştı. Kim seçilirse se-
çilsin, CHP'nin açılışındaki de-
mokratik anlam içinde kendisı-
ne başarüar diliyoruz. Ataıurk '-
ün kurduğu partiyi kapatan 12
Eylülcülerin şu anda neler du-
şündükleri de ilginç bir soru
oluşturuyor. CHP'nin açılışını
particilik değil, demokratikleş-
me açısından değerlendirmenin
daha gerçekçi bir yaklaşım ol-
duğuna inanıyoruz. * * *
CUNEYT ARCAYUREK
• Baştarafı 1. Sayfada
ışbaşma geliyor CHP, dar bir grubun, Baykal ekibinin par-
tisi. Hayırlı olsun! Dünkü güncel olaylarsa şöyle:
Kürsünün hemen altında, yüksek sesle yayın yapan
mikrofonların hemen sağında oturuyorduk.
Karşı tribunlerin sağ kanadında ikide bir Baykal lehine
müthiştezahüratyapılıyordu. Bezüzerine, "Yeniparti, ye-
ni ufuklar, yeni lider Deniz Baykal" yazılı slogan tezahü-
ratla birlikte gösterime sunuluyordu.
Baykal ekibi, demek ki son SHP Kurultayı'ndaki "yeni
SHP'öen "yeni parti CHP"ye uzanmıştı. Ne var ki CHP ye-
ni değil, eskı cumhuriyetle yaşıt bir partiydi. Baykal ve eki-
binden "yeni uiuktar" çizecek tek satırlık ne bir demeç ne
de bir metin görülmüştü. Herhalde üç kez genel başkanlık
yarışını inönü'yekaptıran "eskiaday" Baykal, "yenilider"
diye adlandırılamazdı.
Kuşkusuz, on iki yıllık aradan sonra yeniden yaşama
dönen CHP'nin 25. kurultayındaki coşku yadsınacak tür-
den değildi. Delegelerin pek çoğu elli yaşına merdiven
dayamış. Kimi milletvekilleri çoktandır birbirini göreme-
diklerinden, kurultay vesilesiyle ayaküstü hasret gideri-
yordu.
Öteki bez sloganlardan birinde, "Baykal'la iktidar" savı
göze çarpıyordu. Daha parti içi iktidarı pekiştirmenin eşi-
ğinde, henüz ötekı sol partilerle birleşme bütünleşme sü-
recindeki başarısı tartışmalı, iktidar yolunu açabilmek için
"muhtaç olduğu oy yuzdesi"ne varıp varamayacağı kuş-
kulu bir lider adayına bu denli büyük güven, doğrusu ol-
dukça şaşırtıcıydı.
Tribünün sağ kanadındaki alkışçılar, coşkulu gösteriler-
le delegeleri etkilemeye çalışanlar, öne sürüldüğü gibi
şayet Sincan Belediyesi'nden yevmiyeli değil iseler, bir
araya gelip bir yerde blok halinde toplanmayı nasıl becer-
mıslerdi? Doğrusu soru hayli ilgi çekici bir soruydu.
Önce Erol Tuncer, sonra -tabii bağırış çığırışlar arasın-
da- Baykal girdı. İlginç bir nanzara izliyorduk. Baykal de-
legelerin çevresinde fır döndü. Tribünlerdeki alkış liderli-
ğe destek veriyordu. Ne çare iki adaydan birini ya abat ya
da berbat edecek 1346delege durağandı. Büyük çoğunlu-
ğu ne alkışlıyor ne de tribünlerdeki heyecana katıhyordu.
Gerçek o ki dördüncü kez genel başkanlığa hasret Bay-
kal, her kurultayda olduğu gibi öğleye doğru seçimi tribün-
dekazanmıştı.
Baykal, delegeler arasında bir köşeye oturdu. Çevresin-
deki tablo hayli ilginçti. İnönü'den kurtulmayı isteyip bir
türlü kurtulamayanlar, Inönüsüz bir parti arayanlar ya da
SHP'yi inönü'nün elinden alamayanlar, örneğin Hasan
Fehmi Güneşler, Ertuğrul Günaylar, AN Topuzlar, Baykal'-
ın etrafındaki sandalyelere yerleşmişle>di.
Oysa o sıralarda en yaşlı üye olarak kurultayı açan ilyas
Kılıç, "bütunleşmenin CHP'de" olacağından söz ediyor,
büyük alkış alıyordu.
İster siyasal nezaket, ister siyasal manevra dıye nitele-
yin, işte tam o sırada Baykal ın aklına -henüz istifa etmedi-
ğine göre- hâlâ genel başkanı olan Erdal İnönü'nün yanına
gidip elini sıkmak geldi.
Bu davranışla elbette delegeye, "birleşme bütünleşme
peşindeki insan ' izlenimi verecek önemli bir fırsat yaratı-
yor, ofırsatı kullanıyordu.
Evet, davranışı klasik bir jesttı. Bir dakikaya sığan za-
man içinde kurultay mesajlarından birini vererek tekrar
yerine döndü.
Basın tribününde ise bir yandan kimin seçileceği tartışı-
lıyor, öte yandan Baykal ağırlıklı varsayımların arkasın-
dan "hükümetsorunu" irdeleniyordu.
DSP'den dört, ama SHP'den en azından 20 milletvekili
ile Baykal seçildiğinin ertesi günü CHP'nin Meclis'te grup
olacağına inananlar, koalisyonun çatırçatırçatlayacağına
yüzde yüz gözüyle bakıyorlardı.
lyi ama olasılığı yüksek tuttukları varsayımlarda mate-
matiksel gözlemlere hemen hiç yer vermiyorlardı. Bay-
kal'la birlikte SHP'den 20 giderse inönü'ye 50 milletvekili
kalıyordu.
DYP'nin 178 milletvekiliyle birlikte koalisyonu destekle-
yecek tcplam sayı 228 oluyor, MÇP desteğiyle rakam 241 'i
buluyordu.
Demirel isterse 241 le hükümeti pekâlâ yürütebilirdi. Ne
var ki DYP grubundan tatsız kimi mırıldanmalar duyulabi-
lir, en azından 90 milletvekilinden 50ye yuvarlanmış bir
ortağa bu kadar bakanlık verilmesıne karşı çıkanlar olabi-
lirdi. Hesap içinde hesap, kutu içinde kutu, CHP ile birlikte
siyasal yaşamımıza renk getireceğe benziyor.
YOLKESEN
ffiMAK
Hıfzı V. Velidedeoğlu
4. bası 15.000 lira (KDV içinde)
Çağdaş Yayınları Turkocağı
Cad. 39-41 Cağaloğlu-tstanbul
Ödemeti gönderilmez.
HAVA DURUMU TURKIYE'OE DUNYA'DA
Meteoroloji Genel Mü-
dürfügû'nden alman bilgi-
ye göre yurdun kuzeydo-
ğu kesimleri parçalı buhrt-
lu, Doğu Karadenız ile Oo-
ğu Anadolu'nun kuzeydo-
ğusu sağanak ve yer yer
gökgürültûlû sağanak ya-
ğışlı ötekı ye'rter az bulutiu
geçecek. Hava sıcaklığı
yağış alan yerterde defiışmeyecek, öteki yerîerde artacak. Rûzg&r, kuzey ve
batı yönlerden orta kuvvette esecek. Denizterimizde rüzgâr, Doğu Akdeniz'-
de günbaüsı ve lodos, ötekı denızfenmızde yıldız ve karayelden 3-5, Ege
Denizi ve Ooğu Karadenız açıHannda 6 kuvvetinde, saatte 10-21, Ege Deni-
i ve Doğu Karadeniz'in açıklannda 27 deniz mıli hızla esecek.
Adana
Alyon
»O
Marı
Antalya
Aydm
Burca
Çatattate A
Dyaıtator A
Edvne
Emınım
EstafaNr
Istanbul
tzrnır
Kars
Konya
Meran
Sansun
Tratam
ZonguUak A
33° 21°
26° 8°
24° 7°
24» 7°
32° 21°
32° 16°
26° 10°
26° 13°
36° 20°
27° 10°
24° 7°
24° 7°
28° 16°
29° 17°
26° 7°
27° 10°
30° 22°
20° 15°
22° 17°
21° 13°
,TJ *•'-*
<^Moshova
HmstBrtlam
Amman
ADna
B4dtf
Bnüsd
Cenevre
Frankturt
L6fltf)Ş3
PetarstMrg
Londn
Mıdnd
Mtano
Mostova
Mûnh
Oüo
Pans
Prao
nym
Rom»
Vtyara
B
B
A
B
B
Y
B
A
Y
B
Y
Y
B
B
Y
B
B
A
A
B
20°
33°
28°
37°
20°
20°
20°
34°
13°
19°
30°
25°
16°
21°
14°
22°
20°
41°
30°
21°
yağmuriu A-açık B bulutiu G-güneslı K kartı S-srelı V-yaOmufiu
Gerilla savaşı
• Baştarafı 1. Sayfada
tışmalan sürdürdüklerini söyle-
di.
Gürcü yetkililerle temasa
geçtiklerini belirten Ardzınba,
herkesin sorumluluğu bir baş-
kasının üzerine attığını söyledi.
Moskov^ anlaşmasına. baskı
altında imza attıklannı ifade
eden Ardzınba, söyle konuştu:
"Tiflis'te yazılan bu anlaşma
lsize dikte edildi. Baskı altında
imzaladık. Anlaşmarun birinci
maddesi, ateşkes ilanına ilişkin-
di. Görüşmelerin ilk turunda,
Gürcü birliklerinin Abhazya'-
dan çekilmesi de öngörülüyor-
du. Ancak daha sonra masaya
getirdikleri anlaşmada, böyle
birmaddeyoktu. Fakat Rusya,
Gürcistan ve toplantıya kaülan
diğer Kafkas Cumhuriyetleri-
nin yetkilileri bu anlaşmayı im-
zalayınca, biz de zorunlu ola-
rak imzaladık. Aksi halde,
savaşın sürmesini isteyen taraf
konumuna düşecektik.".
Ardzınba. Gürcü birlikleri-
nin Abhazya'dançekilmedikçe,
bölgede banşın sağlanamaya-
cağını belirterek, "Anlaşmada
'yabancı birlikler Abhazya'dan
çekilecek" maddesi yer alıyor.
Biz bu maddeyi "Gürcü birlik-
ler çekilecek' şeklinde yorumlu-
yoruz. Gürcüler ise, bize yardı-
ma koşan Kafkas halklanndan
söz edivor. Abhazya'da yaban-
cı olan Gürcü birliklerdir" de-
di.
Savaşın ilk günlerinde Ab-
hazya'nın askeri gücünü yanlış
değerlendiren Gürcistan'ın
bölgeye tüm gücuyle yüklenme-
diğini anlatan Ardzınba, şöyle
devametti:
"Bizım o günlerde hiç silahı-
mız yoktu. Eğer savaşın başla-
nnda tereddüt etmeselerdi,
bütün topraklanmız Gürcis-
tan'ın denetimi altına girecekti.
Ancak şimdi biz de toparlan-
dık. Bütün Gürcü birlikleri top-
raklanmızdan • çıkmadıkça.
bölgede banş olmayacaktır.
Coğrafyayı ve böJgeyi çok iyi
taruyor olmanın avantajını da
kullanarak, silahlan bizden üs-
tün olan Gürcü birliklerine kar-
şı gerilla savaşı yürüteceğiz."
Fırınlar.M Şofbenler
i*
Dolu Tüpfl, Detandörv, Hortvnü ile; hemen alın, gidin, 10 taks'rtte ödeyiı.
ÜRÛNfit
Aygaz F-2 Stondort hnn
Ay^azF-İAkılıFmn
Aygaz F-6 âabre Turbo Fınn
Aygaz f-7 Tufbo Fınn
Aygaz F-19 Twmo Fınn
PEJİNAT
199.000-
327.000-
315.000-
282.000-
260.000-
TAKSfT
199.000.-
327.000.-
315.000.-
282.000.-
260.000.-
AY
10
10
10
10
10
TOrtAMFİYAT
PffiV.MMl)
2.189.000.-
3^97.000.-
3.465.000.-
3.102.000.-
2.860.000.-
ClRÜK£R
Aygaz F-12 SOpv TurfaomaHk Fırm
Aygaz F-12 SOpar Turfeo PrHiiaa Fınn
Aygaz Su StUktoAO ŞOAMD
AyQOz T#mnotloftK ŞonMn
PEŞİNAT
505.000.-
540.000.-
240.000-
263.000-
TAKSİT
505.000.-
540.000.-
240.000.-
263.000.-
AY
10
10
10
10
TOPIAM FİYAT
(KDV. BAHİU
5^55.000.-
5.940.000.-
Z640.000.-
2893.000.-
Aygaz
GOZLEM
UĞUR MUMCU
• Baştarafı 1. Sayfada
Toplumda kök salmış partiler, belki silah zoruyfa geçici
olarak kapatılabilirler. Ancak bu partileri ve bu partileri
doğuran siyasal düşünceleri toplumun içinden söküpat-
maya olanak yoktur.
Toplumsal gerçekler ve siyasal bilinç, "paşa tasarruf-
tarı "ndan güçlüdür.
Dünkü Kurultayda CHP delegelerinin gözyaşlan için-
de söyledikleri "Dağ başını duman almış" marşı umarız,
Muğla'nın Marmaris ilçesi Armutalan tepelerinde de du-
yulmuştur.
Birinci ders budur.
İkinci ders. CHP'nin eski Genel Başkanı Ecevit'i ilgilen-
diriyor.
Ecevit, 70'li yılların başında sosyal demokrat kesimin
umuduydu. Gençler, işçiler ve köylüler, dağlara taşlara
"Ecevit, Karağolan" yazılan yazdılar. Ecevit, bu destek
ile bu güçle ve bu inançla "£cev/f" olmuştu.
12 Eylül 1980 tarihinden sonra Ecevit, serinkanlı ve to-
parlayıcı bir siyaset izleyeceğine, alınganhklar dargınlık-
lar ve küskünlüklerle oluşan duygusal ve kişisel siyaset
yolunu seçti.
Bu duygusal ve kişisel siyaset, sosyal demokratların
1980 sonrasmda bir araya gelmelerine engel oldu, sos-
yal demokrat iki partinin son iki genel seçimde ayrı ayrı
seçimlere girmesi, sağ partilere çok sayıda milletvekilli-
ği kazandırdı.
Bugün Ecevit, eski partisinden soyutlayarak ve Ecevit'i
Ecevit yapanlara dirsek çevirerek bir siyasal yalnızlığa
sürüklendi.
Ecevit'in dün neden CHP'nin açılışına katılmadığını an-
latan mektubu, 1980 öncesinde Ecevit'i Ecevit yapan del-
geierin cılız alkışlarıyla karşılandı.
Üçüncü ders, sosyal demokratların tümünü ilgilendi-
yor.
ilerici bir parti, sosyal demokrasinin genel kuram ve
modelinden etkilendiği kadar bundan daha çok kendisini
oluşturan siyasal olayların kimlik kartını taşıyor
CHP, Kurtuluş Savaşı yıllarının "Müdafaai Hukuk Ce-
miyetleri", ulusal kongreler ve "Kuvayı Milliye Ruhu" ile
Atatürk Devrimleri'ne dayalı, halkçı, devrimci, laik ve
devletçi bir partidir.
CHP, üniter devletin, ülke bütünlüğünün ve ulusal birli-
ğindesimgesidir.
Atatürk ve yakın arkadaşlarınca kurulan cumhuriyet,
kurulduğu günden bu yana aşama aşama gelişmiş ve
bütün engellere ve yasaklara karşın bugünkü demokra-
tik yapısına kavuşmuştur.
Sosyal demokrat sol, CHP çatısı altında toplanabilirse
cumhuriyet, toplumda daha da kök salacak, katılımcı ve
özgürlükçü bir demokrasi anlayışı yerleşecektir.
CHP, dünyada ve Tiirkiye'de solun gerilediği dönemde
yeniden açıldı.
Solun bu yenilgisi geçicidir. Çünkü sömürü kalkmadık-
ça sol da yaşar, sosyalizm de... Solu da sosyalizmi de
insan aklından ve yüreğinden çıkarmaya kimsenin gücü
yetmez.
Bugün "serbest piyasa ekonomisi" birçok kesimde
egemen oldu.
Sosyal demokrasinin görevi, devlet ve sermeye karşı-
sında güçsüz o'an bireyi savunmak, onlara güvenceler
sağlayacak örgütsel yapıları kurmak ve geliştirmektir.
"Serbestpiyasa" bir düştür, tıpkı Marksistlerin "sınıf-
sız toplum " düşleri gibi!
Dünyanın hiçbir ülkesinde devletin şu ya da bu ölçüde
"müdahale" etmediği bir tek ekonomi yoktur.
Türkiyede hiçbir zaman "kolektivist" sistem yoktu ki,
1980'de emir-kumanda zinciri içinde ve emirle serbest
piyasaya geçilmiş olsun!
CHP, bu yalanı ve bu ideolojik egemenliği yıktıkça,
devlet ve sermeye karşısında tek başına güçsüz olan bi-
reyi, parti, sendikalar, demek ve kooparatiflerde örgütle-
dikçe, çokuluslu güçlerin uğursuz planları ile etnik kinle-
rin körüklediği kanlı kargaşalar yerine yurttaşlık bilincini
benimseten bir inancı savundukça, toplumdaki saygın ve
etkin işlevine yeniden kavuşacaktır.
CHP, dün, işe coşkuyla ve inançla başladı. Demokratik
yarış ile Genel Başkanı'nı seçti.
Bundan sonrası, Baykal ve arkadaşlarının izleyecekle-
ri siyasete ve topluma verecekleri güvene bağlıdır.
Yeniden açılan CHP ve yeni Genel Başkanı Baykal'a
başarılar diliyoruz...
PENCERE
• Baştarafı 2. Sayfada
tekellerin bağlı bulunduğu devletlerin emperyalist politi-
kaları mı belirliyor?
Soru ve sorun bu noktada odaklaşıyor; Anadolu'yu aşan
bir boyuta ulaşıyor.
•
Bilimsel-teknolojik devrim sömürüyü azaltıyor mu,
arttıyor mu? Üçüncü Dünya ile zenginler arasındaki uçu-
rum kapanıyor mu, derinleşiyor mu?
Dünyayı, özellikle Balkanlar'ı, Ortadoğu'yu, Kafkasya'yı
saran çatışmaların kökenleri, yalnız bu bölgelerde yaşa-
yan etnik çelişkilerden mi kaynaklantyor? Yoksa Kuzeyde-
ki yedi zenginin elleri her işin içinde midir?
Sonuçta söyleyeceğimiz birkaç tümcedir:
Kapitalizmin 'Yeni Dünya Düzeni' böyle giderse hiçbir
sorunu çözemez; emperyalizmin üstüne geçirilmiş bir kılıf-
tan başka bir şey olamaz.
BaykaPın listesi tulum
• Baştarafı 1. Sayfada
Bavkal'ın Genel Yönetim
Kurulu listesi şu isimlerden
oluştu:
Adnan Keskin (669), Ali Ne-
jat Ölçen (659). Ali Topuz
(664). A>han Altuğ (665), Ay-
sel Ba>kal (672), Behiç Sonbay
(670). Besim Üstünel (664).
Burhan Ecemiş (670), Burhan
Galip Şavlı (662), Celal Doğan
(668), Çetin Bozkurt (679), Er-
başar Özsoy (665), Erdoğan
Tuncer (668), Eriş Yıldız (668),
Ertuğrul Günay (663), Gani
Aşık (669), Halil Akgül (661).
Haluk Ülman (671). Hasan
Akyol (669), Hasan Fehmi Gü-
neş (664), Hayrettin Uysal
(659), Hayri Öner (648), Hüse-
yin Doğan (672), Irfan Gülpı-
nar (669), Ilker Karaoğullan
(672), İsmet Atalay (669), Ke-
mal Anadol (646), Kemal De-
mirel (667), Kemal Tabak
(648), Kenan Süzer (661). Lüt-
fü Şahin (668), Murat Kumba-
sar (661), Naci Cidal (663),
Nebil Oktay (656), Nurten Pa-
mukdağ (669), Önder Kırlı
(666), Reşat Yahn (674), Sabri
Öatürk (669), Sedat Tüze (663),
Şahap Ince (664), Şükrü Efe
(661), Kemal Kitapçı (663),
Turhan Özgül (660), Velı Zeren
(660). CHP'nin Yüksek Disip-
lin Kurulu da Akın Çamoğlu,
Burhan Karaçelik. Ertöz Vahit
Suiçmez, Esat Kaya Turgay,
Hüseyin Keceli, Nurettin Kar-
su. Solmaz Belül, Veli Yıldız,
Yılmaz Alparslan"dan oluştu.
Ali Kırca. Niyazi Ünsal,
Mevlüt Güngör Erdinç ise
CHP'nin Denetleme Kurulu
üyesi oldular.
Ali Nejat Ölçen ve Ayhan Al-
tuğ her iki listede de yer aldı.
Kaybedenler
Seçimlere Tuncer"in listesin-
den giren, ancak kaybeden bazı
ısımler ise şöyle:
Altan Öymen, Ahmet Taner
Kışlah, Metin Somuncu, Erdo-
ğan Bakkalbaşı, Teoman Köp-
rülüler, Vamık Tekin, Mem-
duh Ekşi, Metin Tüzün, Coş-
kun Karagözoğlu. Hasan
Belovacıkh, Ali Nejat Ölçen,
Alev Coşkun.
KOSTA
Atena Deponte
10.000 lira (KDV içinde)
Çağdaş Yayınları Turkocağı
Cad. 39-41 Cağaloğlu-tstanbul
Ödemeli gönderilmez.