06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
> AĞUSTOS1992 PERŞEMBE • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLEREV DEVAMI 17 OLAYLARIN ^RDEVDAKİ CERCEK• Baştarafi I. Sayfada Kim vurdu? Işte soru ve sorun burada dü- ğümleniyor. Kimine göre bu, devlet terö- r-û'dür, Kontrgerilla'nın işidır; kimine göre terör örgütlerinin arasındakı hesaplaşmanm "iinüdûr. Cinayetltrin failleri meçhul fcaldıkça bu tartışma sürecek. Ancak devlet, insan hakları- rtı korumak işlevi bakımından trurada iki kez sorumludur. Bi- rincisi, yurttaşımn yaşam hak- fctnı koruyamayan devlet, temel islevini yapamıyor demektir. fkincisi: Gazetecilerin öldürül- mesi, insan haklarından olan doğru haber alma, bilgi sağla- ma özgürlüğünü engellemekte- dir. Faili meçhul cinayetler karan- lıkta kaldıkça, devlet aklanama- yacaktır. Ancak bu durumun yeni ol- madığını da söylemek gerekir. Yalnız Güneydoğu'daki değil, batıdaki terör eylemlerinin de failleri meçhuldür. Ne Abdi tpekçi cinayetinin faili bulun- muştur; ne Çetin Emeç'in kati- li ortaya çıkarılabilmiştir; ne Turan Dursun 'u kimin öldürdü- ğü belli olmuştur; bir karanlık şal örtüyor gerçeklerin üstünü... Güneydoğu 'da yaşanan olay- larmfarkı, terör canavarının bu bölgede daha hızlı çalışması, da- ha çok can almasından doğuyor. Sorun, çoktan beri bir hiikü- met sorunu olmaktan da çık- mıştır; bir "devlet" sorunudur. Terör olaylarmda taraf tutmak; muhalefet yapmak için terörü kullanmak; "kanları yerde kalmayacaktır" gibi alışılmış -özleriyinelemek, biranlam ta- .mıyor. Bu alanda elbirtiğiyle bir seferberliğe gereksinme var. K.Iraka *** PKKkıskaa Haber Merkezi - PKK'nın Kuzey Irak'a yiyecek ve insani yardıin malzemelerinin nakline karşı uyguladığı "fiili ambar- go" 23. gününü doldurdu. Her gün binlerce aracın geçtiği Ha- bur Gümrük Kapısı'ndan ge- çişler "sıfır'a düştü. Kürdistan Yurtseverler Birliği(YNK)'nin Türkiye Temsilcisi Seçil Kazaz, PKK'nın amborgo konusunda yapüğı çağnlara, Güneydoğu'- da halkın uyması sonucu bölge- de açlık tehlikesinin başgöster- diğini belirterek, "PKK'nın ambargosu, BM ve Saddam'ın ambargosundan daha etkili ol- du" dedi. Diyarbakır'dan arkaşımız Osman Yıldız'ın haberine göre Kürdistan İşçi Partisi (PKK) ile Kuzey Irak'taki Kürt örgütle- rinden Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) ve Kürdistan Yurtseverler Birliği (YNK) arasında geçen haziran ayında başlayan gerginlik giderek ür- manıyor. Bu iki örgütün lideri Mesut Barzani ve Celal Tala- bani'nin Türkiye ve ABD'yle ilişkilerini geliştirmelerine tepki gösteren PKK, Güneydoğu'da ir süre önce dağıtüğı bildiriler- de halkı Kuzey Irak'a ambargo uygulamaya çağırmışü. Kuzey Irak'taki Kürt liderlerin, Kürt- lerin düşmanlanyla işbirliği içi- ne girdikleri iddia edilen bildiri- lerde, "Geçmişte olduğu gibi bugün de Talabani ve Barzani dolar karşılığında kendi halkla- nyla yeniden ihanet içindedir- ler" denilmişti. PKK'nın çağnlanndan son- ra Güneydoğu'dan Kuzey Irak'a yönelik ekonomik ve in- sani yardım trafiginin tamamen durduğu gözlendi. Günde yak- laşık bin kamyonun giriş yaptı- ğı Habur Sınır Kapısı'nda, PKK'nın çağnlanndan sonra araç giriş çıkışının "sıfır"a düş- tüğünü belirten Habur Güm- rük Müdürlüğü yetkilileri, "Gi- riş çıkış yapan şoförlere her türlü kolayhk sağlanmasına karşın kimsenin geçmediğini" beürttiler. Yetkiller, "Daha ön- ce gece gündüz çaüşıyorduk. Ancak son bir aydır kimse uğ- ramıyor. Sanki Körfez krizi sı- rasındaki ambargo var" dedi- ler. Telefonla görüştüğümüz. KYB'nin Türkiye Temsilcisi Seçil Kazaz, PKK ambargosu- nun Saddam ve Birleşmiş Mil- letler ambargosundan daha etkili olduğunu söyledi. Kazaz, Kuzey Irak'ta açlık tehlikesinin başgösterdiğini iddia etti.. PKK'nın Kuzey Kürdistan'- Jakd halkı yanlış yöne sevketti- ğini belirten Kazaz, 'PKK'nın böyle bir şeyi başaracağma inanmıyorduk. Ambargonun kalkması hususunda Türkiye'- nin bizim adımıza BM'ye baş- vuruda bulunması için girişim- lerde bulunduk" dedi. AA'nın haberine göre BBC- nin Türkçe Yayınlar bölümüne de dün PKK ve ambargo konu- sunda açıklamada bulunan Se- çil Kazaz, ambargonun başla- masndan bu yana yiyecek fiyatlannın iki misli arttığını ka^detti. GÜVCEL • Baştarafi 1. Sayfada çabuklukla bütün işleri yürütüyor." Bir yoruma göre, partizanlık martizanlık lafları rnasal. Genel Sekreter'in derdi başka. Örgütünden gelen "işe al- dırma, iş bulma" isteklerini yeterince karşılayamamanın sıkıntısını çekiyor. SHP'li bakarilann DYP'li bakanlar kadar marifetli olama- masındaki strrı kapalı kapılar ardından dışarıya sızdırmı- yor. Ne çare, "büyük gazete", koalisyonu sarsacak bir haber yakaladığı sanısıyla harekete geçmiş "Selvi'nin hangi koşullarda söylediği bilinmeyert sözleriyle koalis- yonda "yeni birçatlak" yaratmaya çabalıyor. Inönü, hükümetin sürüp gideceğini sürekli vurgulayıp geliyor. Ya Genel Sekreter'in sert eleştirileri?.. Işte bu so- ruya inönü'nün yanıtı: "Yok canım. Onun (Selvi'nin) söylediği, işe almalar me- selesi. O konuda bir rahatsızlık var, onu dile getiriyor. Bunlar koalisyonlarda normal." lyi ama "SHP'li bakanlıkların buyruğunda kimi kuruluş- lar var. Acaba, SHP'li bakanlar 'partizanlık olur' diye mi bu kuruluşlara kimi yandaşlan yerleştirmiyor?" Inönü, bize "Tabii her bakanlığın durumu aynı değil" di- yor. Bu irdelemeyle anlatmak istediği "olaya" açıklık geti- recek cinsten. Kısacası, bakanlık yapıları farklı. SHP'nin elindeki bakanlıklarda yandaşlan işe yerleştirecek "yete- rince ya da dilediğince kullanılacak kadro yok" demek isti- yor- SHP = CHP Cevdet Selvi'nin rakam vererek sıraladığı yakınıları, Ge- nel Başkan Inönü tek cümleyle özetliyor: "İşe almalar 'daha adaletli' olsun!" özetlemek gerekirse; DYP'li bakanların işe almalarda SHP'ye kontenjan tanımaları isteniliyor. örneğin, Orman Bakanlığı'nda yüz kişiye iş olanağı var- sa, yarısını ya da üçte birini -eh artık ortaklar adaletli bölü- şümü nasıl yaparlarsa aralarında, o oranda- SHP'ye ver- diler mi sorun kalmayacak. Koalisyonun işleyişinde adalet sağlarrmış olacak. Inönü, kısa söyleşimizde il başkanlarıyla yapılan toplan- tıların içeriğine değiniyor. Duyarlı olduğu birkaç konu var. İl başkanlarının hemen hepsinin "hükümeti desteklediklerini" söylüyor. Elbette, iktidar olmanın getirdiği "bekledikleri şeyler var, onları di- le getiriyorlar." İl başkanları toplantısı bir başka oluşmaya, gelişmeye ışık tutuyor. "SHP, CHP'nin devamıdır" görüşünde ittifak ediyorlar. inönü, başkanların CHP ile ilgili görüşünü şöyle özetliyor: "CHP'nin yüzde 85'i zaten SHP'de. Dolayısıyla bundan SHP aleyhine bir şey çıkmaz. Hükümet de zayıflamamalı. Ne olacağını takip edelim. Ama sonunda SHP'nin CHP ol- duğunu da söyleyelim. Esas varlık SHP, bunu değerlendi- relim." Irdelemelerin sonucu şu: SHP, adını değiştirebilir, CHP olabilir. 0 kadar! Inönü, "Evet, il başkanlarımız SHP'nin adını değiştirebi- leceğini söylediler" diyor. il başkanlarıyla yaşanan son aşamada SHP'nin CHP'ye katılması uzak bir olasılık gibi görünüyor. Ne var ki sivaset bu, hiç belli olmaz. Bakarsınız arkada- şımız Altan Oymen CHP genel başkanlığına seçilir ve... Ecevit'le Inönü'yü CHP'de bütünleştirir! Gazeteciye kurşun • Baştarafi I. Sayfada ölüyor o arada. Şimdi yoğun bakımda, kendisi için ne yap- mak gerekiyorsa, yapıyoruz. Oradaki güvenlik güçleri ne ge- rekiyorsa yapıyorlar, araştırı- yorlar, herhalde faillerini bulacaklar" dedi. Sağbk Bakanı Yıldınm Ak- tuna Karadeniz'i hastanede zi- yaret ederek geçmiş olsun dile- ğinde bulundu. Devlet hastane- si, yoğun bakım servisi doktor- lanndan Karadeniz'in durumu hakkında bilgi alan Aktuna ba- sının korunması gerektiğini be- lirterek,"Kimsenin kimseyi öldürmeye hakkı yoktur " dedi. Basın Konseyi Başkanı Ok- tay Ekşi de yapüğı açıklamada hükümeti suçlayarak "Başba- kan Demirel'in iktidara gelme- den önce basın özgürlüğü için söyledikleri ile bugün kendi so- rumluluğu döneminde basın mensuplanrun uğradığı saldın- lan yanyana koyunca' itiraf ede- lim ki biz utanıyoruz " dedi. Amaç, gazeteciyi yıidırmak Karadeniz, dün sabah saat 08.55 sıralannda evinden işyeri- ne giderken saldınya uğradı. Saldırganlann iki kişi olduklan birinin arkadan yaklaşarak ta- bancayla ensesine ateş ettiği, diğerinin de gözcülük yapüğı öğrenildi. Saldın sırasında en- sesinden giren kurşun boğazın- dan çıkan gazeteci Karadeniz olaydan sonra çevrede bulu- nanlar tarafından hastaneye kaldınldı. Yaklaşık altı ay önce özgür Gündem Gazetesi'nde muhabirliğe başlayan Burhan Karadeniz önceki gün gazete- mizde yayınlanan "Güney- doğu'da Gazeteci Olmak" baş- lıklı haberde, bölgede gazeteci- lik için "Ateşten gömlek" tanımlamasını yaparak "Nam- lular gerçeğin peşinde koşan emekçi insanlara doğrultul- muştur" demişti. Bu açıklama- dan yaklaşık 24 saat sonra si- lahlı saldınya uğraması, çalış- ma arkadaşlan tarafından üzüntüyle karşılarurken, ismini vermek istemeyen gazeteciler "Amaç, gazetecileri yıldınp, Bölge'de olup bitenlerin halka iletilmesini engellemek" yoru- munu yaptılar. Yedi gazeteci öldüriildü Bölgede, 15 Şubat 1992'de 2000'e Doğru Dergisi'nden Ha- lit Güngen, 24 Şubat 1992'de Yeni Ülke Gazetesi'nden Cen- giz Altun, 23 Mart'ta Sabah Gazetesi'nden İzzet Kezer, 2 Haziran'da serbest gazeteci Mecit Akgün. 8 Haziran'da özgür Gündem'den Hafız Ak- demir, 30 Temmuz'da özgür Halk Dergisinden Çetin Aba- yay, 1 Ağustos'da ise yine öz- gür Gündem'den Yahya Orhan vurularak öldürüldüler. Özgür Gündem Gazetesi Yaym Ku- rulu'ndan yapılan açıklamada şöyle dendi: "Gündem, ilk çıküğı günden beri insan haklanrun, özgürlük- lerin ve demokrasinin geliştiril- mesine yönelik bir yayın faali- yeti yürüttü. Bu nedenle de demokrasi ve insanlık düşmanı güçlerin hedefı haline geldi. Gündem'e sıkılan kurşunlar, Güneydoğu'da yürütülen kirli savaşın devamından yana olan- lann namlulanndan çıkmıştır. Bu nedenle, saldınlar karşısın- da bugün sessiz duranlar, bu kirli savaşın devamına hizmet edeceklerdir. Bugün sessiz kal- mak banş ve kardeşlik özlemle- rini dinamitlemek demektir." Çukurova Gazeteciler Cemi- yeti Başkanı Çetin Yiğenoğlu, yapüğı yazılı açıklamada saldı- nyı nefretle kınadıklannı bildir- di._ Yiğenoğlu açıklamasında. "Üzerinde kaleminden başka bir şey bulunmayan savunma- sız bir gazeteciye silah kullan- manın uygar dünyada mantıklı açıkJamasıru yapmanın olanağı yok" dedi. Sözen anlaşmayla İstanbul'un 100. yıllık özleminin giderildiğini söyledi. (Fotoğraf: SUAT KOZLUKLU) Metro anlaşması imzalandı , İstanbul Haber Servisi - İs- tanbul ulaşımının kurtanası olarak tanımlanan metronun gerçekleştirilmesinde ilk adım aüldı. Taksim-Şişli arasında yapılacak İstanbul Metrosu'- nun Taksim-Şişli bölgesi ihale sözleşmesi dün imzalandı. Ga- ranti-Koza, ENKA ve Doğuş ortak girişiminin gerçekleşti- recekleri İstanbul Metrosu'- nun birinci bölümü olan Tak- sim-Şişli arası 850 günde tamanilanacak ve 757 milyar liraya mal olacak. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Moğultay'ın da kaüldığı imza töreninde konuşan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Nuretün Sö- zen. İstanbul halkının 100 yıl- dır özlemini duyduğu metro- nun gerçekleştirilmesinde ilk büyük adımın atıldığını belir- terek "Hayallerimin, özlemle- rimin gerçeğe dönüştüğü mut- lu günîerden birini yaşıyorum. Bugün, büyük bir özlemi gide- recek, 100 yıllık hayali gerçek- leştirecek girişimi başlaüyo- ruz" dedi. Sözen, ulaşımla ilgili büyük projelerin gerçekleşti- rümekte olduğunu kaydetti. Nurettin Sözen, yolculann durakta beklemesini önlemek amaayla otobüs fılosunu ge- nişletme çalışmalanyla rayh sisteme de hız verdiklerini söy- ledi. Aksaray-Sirkeci arasın- daki Çağdaş Tramvay'ın Topkapı'ya kadar ulaşünlma çalışmalannın sürdürüldüğü- nü ifade eden Sözen, ciddi bir engel çıkmadığı takdirde Sir- keci-Topkapı arasında yolcu taşınmasına başlanacağını söyledi. Sözen'in konuşmasmdan sonra Taksim-Şişli arası met- ro inşaaünı gerçekleştirecek konsorsiyum ile İstanbul Bü- yükşehir Belediyesi arasında- ki anlaşma imzalandı. Anlaş- maya konsorsiyumu oluştu- ran Garanti-Koza adına Bülent Bulgurlu, ENKA adı- na Şank Tara, Doğuş İnşaat adına Ayhan Şahenk imza koydular. Taksim^i. Levent arasında yapımı gerçekleştirilecek İs- tanbul Metrosu iki bölümden oluşuyor. 15 bin sözleşmeliye tazminat ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - KİT'ler ve bağlı ortaklıkla- nnda 1 sayılı cetvele bağlı söz- leşmeli personel uygulamasına son verilmesinin yaratacağı ge- lir kaybını önlemek amaayla, sözkonusu personele ek tazmi- nat ödemesi yapılacak. Yüzde 25 ek tazminat oranının uygu- lanacağı aylık tutanna, ek gös- terge, kıdem aylığı, memuriyet taban aylığı, iş güçlüğü, iş riski, mali sonımluluk ve temininde güçlük zamlan, özel hizmet taz- minaü, denetim tazminaü ve makam tazminaü dahil edile- cek. 15 ağustostaki maaşlarla birlikte ahnmaya başlanacak ek gösterge ödemelerinden gelir vergisi kesintisi yapılmayacak. 399 sayıh KHK'ya ekli 1 sa- yıb cetvele bağlı kadrolarda ça- Uşan yaklaşık 15 bin kişinin sözleşmeli statüleri 13 ağustos- tan itibaren yürürlüğe girecek uygulamayla sona erecek. Hü- kümet, sözkonusu personelin gelirlerinde, statü değışikliği ne- deniyle meydana gelecek düşü- şün giderilmesi amacıyla öde- necek ek tazminat oranını yüzde 25 olarak belirledi. Ba- kanlar Kurulu'nun Resmi Ga- zete'de yayımlanan karanna göre, ödenecek ek tazminat tu- tan; ek gösterge, kıdem ayhğı, memuriyet taban aylığı, iş güç- lüğü, iş riski, mali sonımluluk ve temininde güçlük zamlan, özel hizmet tazminaü, denetim tazminaü ve makam tazminaü dahil edilerek hesaplanacak net aylığın yüzde 25'i oranında ola- cak. Gelir vergisi kesintisi yapü- mayacak ek tazminat ödemele- rinde, aylıklann ödenmesine ilişkin esas ve usuller uygulana- cak. Ek tazminat tutan, en yük- sek devlet memuru aylığından fazla olamayacak. 15 temmuz 1992 tarihi itiba- riyle ödenen sözleşme ücreti net tutan, 15 ağustos 1992 itibariy- le hesaplanacak kadfo aylıklan net tutanndan fazla olması ha- linde, aradaki fark kapanınca- ya kadar sözleşme ücretlerinin ödenmesine devam edilecek. Kadro aylığı net tutan, sözleş- me ücreti net tutanndan fazla olan kişelere, 1992 sonuna ka- dar, kadro aylıklan yerine söz- leşme ücreti ödenecek. 3PKK'lı öldüriildüDİYARBAKIR (Cumhuri- yet) - Mardin'de güvenlik güç- leriyle çaüşmaya giren PKK militanlanndan üçü öldüriildü. Olağanüstü Hal Bölge Vali- liği'nden yapılan açıklamaya göre, geçen salı günü Mardin'in Savur ilçesi kırsal kesimde ope- rasyon yapan güvenlik güçleri, bir grup PKK militanıyla karşı- laşü. Çıkan çaüşmada, 3 PKK'lı öldüriildü. Çaüşmada 3 uzun namlulu silah ve 3 el bom- bası ile teçhizat ele geçirildi. Şınıak, Diyarbakır'ın Lice il- çesi ve Bingöl'de 4 PKK'lının silahlanyla birlikte güvenlik bi- rimlerine teslim olduklan bildi- rüirken, Baünan'ın Gercüş, Bingöl'ün Solhan, Diyarbakır'- ın Kulp, Şırnak'ın Silopi ve Van'm Çatak ilçeleri kırsal ke- siminde yürütülen ev, yol ve arazi aramalan sırasında 12 uzun namlulu silah, 10 tabanca, 8 mayın ve çok sayıda mermi ele geçirildi. Olaylarla ilgili 20 kişinin gözalüna alındığı kay- dedildi. Çöp kokusu her yam sardı İş Ekonomi Servisi- İstanbul, Ankara ve Trabzon belediyele- rinde toplam 40 bin işçinin gre- vi sekizinci gününe girerken İstanbul'da yapılan görüşme- lerde sonuç alınamadı. Başba- kan Süleyman Demirel, grevle ilgili hükümet olarak yapabile- cekleri bir şey olmadığını söyle- di. Demirel, İstanbul'a hareke- tinden önce Esenboğa Havaa- lam'nda gazetecilerin sorulan üzerine, grevi kasdederek, "Hak varsa işleyecek. İşlediği zaman da kimsenin şikayet et- memesi lazım. Eğer hakkın işle- mesine mani oluyunuyorsa o zaman bana gelin" dedi. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Karayalçın da sendika yöneticileriyle kısa sü- rede anlaşmaya varmak iste- diklerini söyledi. Bu arada Çevre Bakanı Doğancan Ak- yürek de, çöp yığmlann halkın sağhğını tehdit eder boyutlara ulaştığînı belirterek, grevin so- na ermesi için "arabuluculuk yapma" önerisinde bulundu. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Nuretün Sözen, Bele- diye-İş Sendikasıyla önceki ge- ce yapılan görüşmede, her dü- zeyde yevmiye için yüzde 70 zam önerdiklerini bildirdi. Sö- P»üfus cüzdanımı kaybettim. Geçersizdir. ARtF KESKtNSOY TURK KALP VAKFI Kalbiniz sizin için çalışıyor... Ya siz ? KALBİNİZİ KORUYUNUZ Şişü : 275 12 44/45 - 266 02 78 Nişanta§ı: 248 58 66 - Fax: 266 47 12 zen, sendikanın görüşmede ye- ni bir teklif getirmediğini belir- terek "Sendika yöneticileri öneri geürmedikleri gibi, bizim önerilerimize de cevap vermedi- ler. Bu davranışlannı kmıyo- rum. Daha önce de yapılacak bir toplanüya gelmemişlerdi. Bunlar uygarhk dışı davranış- lar. Sendika milyonlarca kişiyi ilgilendiren grev konusunda, yeni öneri getirmeyerek yanlış yapıyor." dedi. Sözen, Bele- diye-İş Sendikası'na her düzey- de yüzde 70 yevmiye zammı vermeyi önerdiklerini belirte- rek şöyle konuştu: "Böylece yevmiyeler 118 ile 169 bin lira arasında değişecek. Bizim öne- rimizle fazja mesai hariç, giydi- rilmış net ücretler 3 milyon 688 ile 5 milyon 20 bin arasında de- ğişiyor. Ortalama 3 milyon 946 bin lira öneriyoruz." Grev aşa- masında çöp toplama konu- sunda ihale açmalannın müm- kün olmadığını. bunun grev kıncılığına gireceğini ve yasal olmayacağını kaydeden Sözen, çöp toplamada özelleştirmeye taraftar olmadığını söyledi. Belediye-İş Sendikası Genel Başkanı Fuat Alan da, Nuret- tin Sözen'in kendilerine yeni bir rakam sunmadıklannı savun- du. Alan, "Sözen her düzeyde yüzde 70 zam vereceğini söyle- di. Böylece ortalama yevmiye 127 bin liraya çıkıyor. Zaten bin lirahk kıdem zammıyla da- ha önce önerdiği 118 bin lira yevmiye de aynı rakama çıkı- yordu. Bu sefer kıdem zammını kaldıralım dedi. Sözleşme böyle çözülmez. Bizim istediğimiz 4 milyon 300 bin liraya yaklaş- madıklan sürece sözleşmenin bitmesi mümkün değil" diye konuştu. Alan dün İstanbl Va- lisi Hayrettin Kozakçıoğlu'nu ziyaret ederek sokaklardaki çöplerin emniyet kanabyla ya- pılacak bir müdaheleyle topla- ülmamasını istedi. Alan, daha sonra Büyükşehir Belediyesi'- nde Büyükşehir Belediyesi Ge- nel «Sekreteri Tuğrul Erkin'le bir süre görüştü. İstanbul'da saat 11'de Bü- yükşehir Belediyesi önünde toplanan yaklaşık 800 işçi bele- diye yönetimi ve sendikalannı suçlayarak "Özelleştirmeye ha- yır", "İşçi kıyımına son", "işçi memur el ele genel gereve" slo- ganlan atarak, Büyükşehir ve Eminönü Belediyesi'ndeki grev gözcüsü işçileri ziyaret ettiler. Gaziosmanpaşa'da sokaktaki çöpleri toplayan kişilerle, grevci işçiler arasında tartışma cıktığı ve polisin 20 işçiyi gözalüna al- dığj bildirildi. Belediye-İş Sen- dikası 1 nolu şube başkanı Şükrü Kartal, işçilerin grev kı- na bir hareketi engellemek is- terken göz altına ahndıklannı savundu. Belediye-İş An- kara'da afişli kampanyaya baş- lattı. Ankara'nın kalabahk yer- lerine, "Bu ülkede 4 kişilik bir aile mütevazi olarak kaç lira ile geçinir? Vergiyi kimler veriyor, kimler vermiyor? Milli geîirin kaymağnı kimler yiyiyor? On- lan açıklayın, daha onurlu hb met yapmış olursunuz" afışler asıldı. GOZLEM UĞURMUMCU Başkan pazarlığı DENİZŞAHtV İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Nurettin Sözen, Belediye-İş Sendikası Genel Başkanı Fuat Alan ile önceki akşam geceyansına kadar sıkı bir grev pazarhğı yapü. Sözen'in, kapısında "Bu işyerinde grev vardır" pankarü asılı, Florya'daki yazlık konutunda yapılan görüşmede, Sözen, kravatsız, rahat bir kıyafetle Fuat Alan'ı, konutun denize bakan bahçesinde kurulan uzun bir masanın başında karşıladı. Başkanlar, sözleşmeyi bitirmek niyeünde olduklannı vurguluyorlardı. Görüşme boyunca taraflar, karşılıkh olarak sözleşmeyi bitirmek niyeünde olduklannı gösterecek jestlerde bulundular. Sözen, grev yasağı bulunan ve Yüksek Hakem Kurulu'na gidenİETT işçileri sözleşmesinin sendikayla yapılacak anlaşma doğrultusunda geri çekileceği ve IETT işçilerinin, sözleşme imzalanan işçilerle aynı düzeye getirileceğini belirtti. Alan da sözleşme sonuçlanırsa, sokaklarda biriken çöplerin, işçiler tarafından en kısa zamanda toplanacağını söyledi. Görüşme sonucunda. ücret zammı dışındaki bütün uyuşmazlık maddeleri • Baştarafi 1. Sayfada Alın Islamcı "Zaman gazetesi"ne bakın; "Zaman" her gün başlığının iki yanında paradan küpeler gibi takılan "Faisal Finans" ve "Al Baraka Türk" ilanları ileçıkar. Türkiyede 12 Eylül'ün getirdiği arabesk liberalizm bu- dur, liberalizmin arabeskinde siyaset, ticareti etkiliyor; tarikatlar da ticareti ve siyaseti yönlendiyor. Din duyguları ve dince kutsal kavramlar, ballı-oörekli ticari ilişkilerin uçlarına nazar boncukları takılmış sihirti anahtarlar gibi kullanılıyor. Kutsal din duyguları, ticari amaçlar için kullanılıyor; yeşil dolarlar petrol ve zemzem kuyularma batarılıp batı- rılıp çıkarılıyor. Dolar yeşili, bu din sömürüsü ile Kâbe yeşiline karışı- yor! "Allah adın zikredelim evvela... "Sonra gelsin paralari Sonra da Kemalizm, Atatürkçülük ve laik Cumhuriyet düşmanlığı! Son yıllardaki bir başka ve değişik güç odağı da coku- luslu silah şirketleridir. Silah şirketleri, hükümetlere yakın inşaat şirketleri aracılığı ile çokuluslu ihaleleri etkilemeye çalışıyorlar. Büyük silah şirketleri, milyarlık ve trilyonluk silah iha- leleri için bu inşaat şirketlerini görevlendiriyorlar. Bu şirketler, güçlü olanaklarla yayın organlarını yön- lendirirler; hükümetieri de etkiler, asker-sivii bürokrasiyi de kuşatırlar. Dünyadaki bütün silah şirketleri, ünlü generalleri de emekli olur olmaz kadrolarına alırlar. örneğin, eski NA- TO başkomutanlarından General Haig, Türkiye ile iş yapan bir silah şirketinin yönetim kurulundadır. Türktye'- de de birçok emekli general, silah şirketlerine girmişler- dir. Silah şirketleri emekli generalleri kadrolarına almakla yetinmezler, devlet bürokrasisinin etkin sivil kesimlerine de kanca atarlar. Emekli büyükelçileri de kadrolarına ka- tan silah şirketleri, etkin bürokratların yakınlanndan da yararlanırlar. Eski TRT genel müdürlerinden Büyükelçi Cem Duna'- nın kayınpederi Türkiye'de radar ihalesine giren "Mar- coni" şirketinin danışmanlarındandır. Televizyondaki ününü Cem Duna'nın TRT Genel Mü- dürlüğü dönemine borçlu olan Aziz Üstel de büyük silah şirketlerinden birinin Türkiye temsilcisidir. Ünlü baterist- lerden Durul Gence de silah şirketlerinin Türkiye temsil- cilerindendir. Fransa'nın eski cumhurbaşkanlarından Giscard D'- Estaing'ın yeğeni, Türkiye'de Devlet Havalimanları radar ihalesine katılan Fransız "Thomson"şirketinin üstdüzey yöneticisidir. Thomson şirketinin Türkiye temsilcileri, Fuat Süren'in "Transtürk" ve Jack Kamhi'nin "Profilo" şirketidir. Aynı Ihaleye giren Italyan "Selania" şirketinin temsilcisi de "Kavala Şirketler Grubu"dur. 29 Ağustos 1987 günü açılan halikopter ihalesine, Amerikan "Sikorsky"ve "Bell", Italyan "Agusto", Alman "MBB", Fransız "Aerospatiale"adlı şirketler giriyor. Amerikan "Skorsky" şirketinin Türkiye temsilcisi ANAP'a yakın ünlü "Enka "şirketidir. Amerikan "Se//"inki "Namad A.Ş.", Alman "MBB"nin temsilcisi de özal'ı ya- bnda gezdiren ve SSK'ye prim borcunu ödeyemeyen "Kutlutaş", Fransız "Aerospatiale"rim Türkiye temsilcisi de "Elektrosan" şirketidir. Italyan "Agusto" şirketinin temsilcisi de Mr. Ferula adlı bir rtalyandır. Son zamanlarda Ruslar da helikopter ihalesine giri- yorlar. Uluslararası kapitalizm güç odaklarını oluşturuyor. Bu yeni güç odakları, "serbestpiyasa ekonomisi"n\n hiçde serbest olmadığını, piyasa ve çokuluslu ihalelerin silah ihalelerinde görüldüğü gibi siyasal etkiler ve Islam ban- kerliği konusunda görüldüğü gibi de anti-laik ideolojik katkılarla biçimlendirildiğini gösteriyor. Bu Kaçıncı? "Özgür Gündem gazetesi" Diyarbakır muhabiri Bur- han Karadeniz, Güneydoğu'da gazetecilere yönelen te- rörün son hedefi oldu. Son altı ayda işlenen gazeteci cinayetleri bölgede bun- dan sonra yaşanacak uğursuz olayların da habercisidir. 15 şubat Halit Güngen, 24 şubat günü Cengiz Altun, 1 nisan günü Bülent Ülkü, 2 haziran günü Mecit Akgün, 8 haziran günü Hafız Akdemir, 30 temmuz günü Çetin Abay, 1 ağustos günü de Yahya Orhan bilinmeyen kişi- lerce öldürüldüler. Devlet, Güneydoğu'da gazetecilere karşı yönelen ve devletin gözü önünde kol gezen bu terörü bir an önce durdurmalıdır. Durduramazsa, ülkede ne insan haklarından söz edile- bilir, ne basın özgürlüğünden ve ne de halkın haber alma hakkından! Kim işliyor bu cinayetleri? Kimler yapıyor bu kanlı planları? Hangi örgütler kuruyor bu tuzakları? Türk ve Kürt halklarını kimler birbirine kırdırmak istiyor? Kim, kim, kimler? Uyuşturucu kaçakçıları Türk çıktı İstanbul Haber Servisi - İs- tanbul bağlanub olarak, Hol- landa ve AJmanya'da ortaya çıkanlan uluslararası nitelikte- ld uyuşturucu kaçakçılığı olayı- nın, hepsi Türk olan 25 sanığı- nın kimlikleri açıklandı. İstanbul Narkotik Şube Mü- dürlüğü'nden yapılan açıkla- maya göre Avrupa'nın en büyük eroin şebekesine darbe vuran operasyonlar, Nuretün Aslan adlı kişinin takibi sonucu ortaya çıkanldı. TIR nakliyat şirketi bulunan Aslan, yurtdışı- na karayoluyla uyuşturucu ka- çıracağına ilişkin ıstihbarat. alınmaa üzerine takibe alındı. Nurettin Aslan'a ait 34 R 9838 plakah çekici ve 34 RP 656 pla- kalı TIR'ın, uyuşturucu yüküy- le 21 Temmuz 1992 günü Hal- kalı TIR çüaş gümrüğünde işlem yapüracağı belirlendi. Yol güzergâhında önlem alan narkotik şube polisleri, gümrüğe giderken durdurduğu çilek yüklü TIR'da yapüğı ara- mada, dorse ile çekici arasında kalan soğutma bölümünde giz- lenmiş olan 126 paket halinde toplam 63 kilogram eroin ele geçirdi. Bunun üzerine TIR şo- förii Sedat Dalkıhç gözalüna alındı. Derinleştirilen soruşturma ve operasyonlar sonucu, Ali Tan- nkulu, Nuretün Aslan, oğlu Tacettin Aslan, Mehmet Ce- mal Aksoy ve kardeşleri Rıfat Aksoy, Cevdet Aksoy ile Der- viş Üner yakalandılar. üzennde görüş birliğine vanldı. Ücret zamlan gündeme geldiğınde Sözen, daha önce 68 bin lira üzerine yüzde 70 zam yaparak yevmiyelerin 118 bin liraya çıkarülacağını belirtmişti. Sözen, konutta yapılan görüşmede ise her düzeyde yevmiyeye yüzde 70 zam verileceğini açıİcladı. Sözen, önerdikleri zamla birlikte yevmiyelerin 118 ile 169 bin lira arasında değişeceğini ifade etti. Fuat Alan da sosyal haklar ve ikramiye dahil gjydirilmiş net 4 milyon 300 bin lira ücret istediklerini söyledi. Daha önceki görüşmelerin kilitlenmesine neden olan fazla çalışma ücreti, görüşmede gündeme gelmedi. Ancak sendikanın istediği yevmiye üzerinde taraflar farklı sonuçlara vardı. Belediye-İş Sendikası Genel Başkanı Fuat Alan, gece saat 01.00'de konuttan aynlırken, Nurettin Sözen tarafından kapıya kadar geçirildi. Sözen'in konutunda çalışan, ancak grev uygulama kapsamı dışında bulunan belediye işçileri, kapı dışında sendika başkanlannı merakla bekliyorlardı. Gece boyunca, başkanlara hizmet eden işçiler, sendika başkanlannı, ellerine sanlarak "Sözleşme inşallah hayırlısıyla sonuçlanır" diyerek uğurladılar.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle