06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET S AĞUSTOS1992 CARŞAMBA 16 HABERLERIN DEVAMI METROPOL ATİLLÂDORSAY VVoodstock ve InönO Yıl 1970'ti. Amerika kaynıyordu. Vietnam faciası, VVater- gate skandah, Manson çetesinin cinayetleri, Nixon yöneti- minin kepazeliği kitlelerde kolay kolay giderilmez bir umutsuzluk, kolektif bir bezginlik yaratmıştı. ABD, nispe- ten kısa tarihinin en büyük toplumsal bunalımlarından biri- ni yaşıyordu. Işte o yıl "derin Amerika"nın VVoodstock kasabasmda dev bir konser, daha doğrusu bir festival düzenlendi. Tari- hin ilk büyük açıkhava "rock" festivali idi bu... Günler ve günler sürdü. Joan Baez, Joe Cocker, The VVho, Crosby Stjlls and Nash, Jefferson Airplane, Santana, Ten Years After, Jimi Hendrix, Arlo Guthrie... Ve daha kimler, kim- ler!.. On binlerce genç insan, geniş bir çayıra yayıldılar, müzik dinlediler, şarkılar aracılığıyla ters giden her şeyi protesto ertiler, yediler-içtiler, âşık oldular, seviştiler, bo- şaldılar. Ve bu görkemli şenliği anlatan ve gösteren bir belgesel film, ertesi yıl bir festivalde karşımıza geldi. Geçen akşam Inönü Stadı'nda Istanbul Festivali'nin ka- panış konserinde Bryan Adams'ı dinlerken, aklıma VVo- odstock geldi. Olay kuşkusuz o denli görkemli değildi. Ama bizim çapımızda bir olaydı, bir yenilikti, bir devrimdi bu ilk "stadyum konserimiz." 20 bine yakın genç insan, çağın önemli bir müzikçisi aracılığıyla coştu, sevindi, hü- zünlendi... Kızlarına, yakınlarına, arkadaşlanna sanldı, onlarla benzer, giderek tıpatıp aynı duygularda buluşma- nın o tadına vanlmaz keyfini yaşadı. Birtakım şeyleri pay- laşt, ortaklaşa bir keyfi birlikte sürdürdü. Istanbul Festi- vali'nin bu yılki gerçekten lezzetli anılarını, unutulmaz müzik, dans gecelerini taçlandıran güzel bir olaydı bu... Gençleri, olabildiğince kalabalık genç insanları bir ara- ya getiren bu tür organizasyonların önemini düşündüm. Bu tür olaylar, yıllar boyu standartlaştırmaya çalıştjğımız, maddi ve moral üniformalara sokmayı denediğimiz, öz- gürlük çığlıkları altında gerçek özgürlüklerini boğduğu- muz, hep bizim kuşaklarımız gibi düşünüp davranmalarını istediğimiz, bir veya birkaç kalıptan çıkmalarını beklediği- miz gençlerimiz için gerçek anlamda bir özgürleşme, bir rahatiama, yaşlarının ve kuşaklarının doğal gereksinme- lerini serbestçe dışavurma fırsatı değil miydi? Gençler, kendileri için düşünüp karar veren yaşlılara, en doğal gereksinmelerini acımasızca sömüren "Alo"lu tu- zaklara, bilmem kaç kanalıyla birlikte bayağılığı ve ucuzlu- ğu yayıp duran bir tefevizyonculuğa, çokmüş bir eğitim sistemine, hızla değişen ve yozlasan bir değerler karma- şasına, ortadan kaldınlamayan bir hayalete dönüşen YOK'e ve daha birçok şeye karşı tepkilerini, bu tür sanat- sal ortak eylemlerde haykırmak, bu toplu terapi seansla- rıyla boşalmak, genç olduklannı ve dolayısıyla bizlerden "farklı" olduklarmı hep birlikte anımsamak olanağına layık değil miydiler? Ama efendim, bu "rock", "metal", "rap" vb. zıpıriıklarla uğraşmak, gençlerin bilinçlenmesine nasıl katkıda bulu- nur? Anayasa, koalisyon, terör, ikinci cumhuriyet, is- kence-baskı, yoksullaşma, sakat kentleşme vb. yaşamsal tartışma konuları dururken, bir "rock" konserinde bir ara- ya gelip bağırrnak neyi çözümler? Görünürde ve ilk anda belki bir şeyleri çözümlemez. Ancak toplu ve toplumsal olayların siyasallığı, hemen an- laşılmayan, ama çoğu zaman güçlü biçimde varolan ve ancak zaman içinde ortaya çıkan bir olgudur. Unutmamak gerekir ki, 1970 başlarının ABD'sinde VVoodstock ve ben- zeri büyük müzik buluşmaları, kısa zamanda görkemli bir toplumsal (ve de genç) muhalefete dönüşmüş ve 1970'ler Amerikası'nın Nixon'ını, Vietnam kalıntılarını ve başka şey- leri tasfiye eden yenileşme eylemine yol açmıştı. Evet, gençleri bir arada görmekten korkmayalım. Tersi- ne, sevinelim, kıvanç duyalım. Birakalım gençler bu tür dev organizasyonlarda bir araya gelerek yaşama tepkile- rini haykırsınlar. Onlaratoplum olarak, devlet olarak, anla- yış oiarak giydirmek istediğimiz tek-tip giysileri yırtıp parçalasınlar. Yarının Türkiyesi'nin gerçek değişim ve ye- nileşme kıvılcımları, belki de bu tür geniş katılımlı sanatsal olaylarda parlayacak. 60 YIL ÖNCE Cumhuriyet Ottova konferansı P F R T ¥ 5AĞUSTOS1932 & JL: A^l İL * _ xf Ottova'da toplanan Ingiliz Imparatorluk konferansında gümrük tarifeleri meselesinde büyük müşküyyer ve ciddi ihtilaflar çıkmış olduğu bir müddettir gelen telgraflardan anlaşılmaktadır. Malumdur ki, tngilizdominyonlan yani M I " I C T " J 7 / O A " Ingilizİmparatorluğunu MUSTV.rlZARAlı teşkil eden sabık F A B K I X A S I müstemlekeler, birikinokta müstesna olmak üzere tamamile müstakil sayılabilirler. Dahili işlerinde müstakilen idare olunan Kanada, Avustralya, Yeni Zelanda ve daha bir çok tngiliz müstemlekesi vardır ki, dünya buhranı yüzünden gümrük tarifelerini son haddine kadar çıkarmış ve bu yasaklardan ana vatanı bile istisna etmemişlerdir. Konferansta tearuz eden menfaatler birçok ihtilaflar doğurmuştur. Müstemlekeler zirai mahsullerinin ana vatan tarafından diğer memleketler mahsulatma tercihan ve gümrükten muaf olarak ithal edilmesini istediler. Halbuki bu taleplerin hepsini tatmin etmek imkansızhğı derhal tezahür etti. Aynı zamanda Ingiltere hükümeti yapacağı fedakârlıklara mukabil sınai mamulatının müstemlekelere gümrükten muaf olara girmesini istedi. Buna da müstemlekatta yeni doğan sanayiınin himayesi zarureti bir mani teşkil etti. Bolsu Terkos şirketi tarafından şehre fazla su isalesi maksadile yaptınlmakta olan yeni şirket ikmal edilmek üzeredir. Terkos gölünden Kağıthane üzerindeki teşrih havuzlanna kadar olan yol yeniden yapılmış ve buraya eski borulann bir misli genişliğinde borular döşenmiştir. Diğer taraftan havuzlarda tazyik makinalarına ait tesisat yapılmıştır. Şirket bu husustaki faaliyeti ağustosun on beşine kadar ikmal edecek, o zaman yeni tesisatı tetkik etmek için şehir ve belediye mümessillerile matbuat mensublan davet edilecektir. Şirkctin yaptırdığı bu tesisat sayesınde eylülden ıübaren şehre eskisinin bir misli fazla su verilecek, bu sayede Beyoğlu semtinde de, tstanbul gibi gece gündüz her saatte bol su akacaktır. SSK'ya ödemeler başladı • Baftarafi 1. Sayfada dilerine başvurduğunu ve tak- sitlendirme istediğini açık- ladı. Moğultay, borçluları açıkladığı için kendisini "Açık- ladı da ne oldu?" diye cleştiren Türki\e Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başka- nı Yalım Erez'i "Sorumsuzca konuşmaya hakkı yok" diye yanıtladı. Moğultay. •"TOBB Başkanı. ANAP"la aynı çizgiye düşmektedir. TOBB Başkanı demokratıkleşme ve şefTaflaş- maya karşı mı?" diye sordu. Mehmet Moğultay, Cumhu- riyet muhabirinin konuyla ilgili sorulanna şu yanıtlan verdi: - SSK yüzsüzlen açıklandık- tan sonra prim borçlannı öde- mek için bâşvuran oldu mu? MOĞULTAY - Elbette. Bu lısteleri açıklamamızın ardın- dan, borç ödemek ve taksitlen- dirme yapmak isteyenler sıraya girdıler. Örneğin, Halis Top- rak. 5 milyar 631 milyon liralık borç ödedi. İSKİ ve diğer kamu kurulıyJan taksitlendirme iste- diler. Özel şırketler borçlannı ödemek ıçın bize başvurdular. Biz. sağladığımız tahsilatla dört günde Ankara. Istanbul. Izmır ve Zonguldak'ta 300 mılyar lıra ilaç işverenlerine borç ödedık. - TOBB Başkanı Yalım Erez'in bu konudaki açıklama- lannı nasıl değerlendiriyorsu- nuz? MOĞULTAY - TOBB Baş- kanı. hükümete yardımcı olma- sı gerekiyorken, sigorta primle- rini ödemeyenleri özendirecek şeyler söyledi. Ancak. buna rağmen borcu olanlar ödeme yapmak için sıraya gdrdiler. Ka- mu kesiminde de getirdiğımiz haciz sistemi nedeniyle çare aranmayabaşlandı. KITlerça- re aııyor. Bu, çok yararlı ol- muştur. TOBB Başkanı. koalis- >onu oluşturan bir diğer siyası partiden aday olmuştur. Şu an- da da bir mesleki kuruluşun başındadır. Kaynağında siyaset olan bir yerdedir. Bu kadar so- rumsuzca konuşmaya hakkı yok. Konuşmalan hükümetin felsefesiyle bağdaşmıyor. Ko- nuşmalan, şefiaflık ve açıklıkla bağdaşrnı> or. Hükümet prog- ramını yerinegetirdık. Tahsilatı hızlandırdık. Yapmayacak mıydık? Kimseyi küçük düşür- müvoruz. Borcu olan. borcunu öde'yecek. TOBB Başkanı, "'Borcunuzu ödemeyin" çağnsı yapmaktadır. Bu borçl.ır. bu iktıdar dönemınden değıldır. ANAP döneminden kalmıştır. - İş güvencesı yasa taslağına da ağır eleştiriler geli>or Sayın Erez'den. Bunlan nasıl değer- lendiriyorsunuz? MOĞULTAY - îş güvencesi yasa taslağını ış güvenliği diye algılıyorlar. fetânbul Büyükşehir Belediye Başkanı Nurettin Sdzen ve Betediye-tş Sendikası lienel Başkanı Fuat Alan dün gece betediyenin Fİorya'daki yazlık konutunda bir araya geldiler. İki başkan gö- röaneden öoce d sdusarak eazetecüere poz verdfler.(Fotoğraf: DENIZ ŞAHıN) Grev için sıkı pazarlık • Baftarafi 1. Sayfada sloganlan atarak işyerlerine kadar yürüdüler. İzmir met- ropolalanında uygulanan ilk grev olan Konak belediye işçilerinin grevi nedeniyle nüfusu 1.5 milyo- na yaklaşan Konak ilçesinde be- lediye hizmetleri durdu. Konak Belediyesi, grev nede- niyle bir dizi önlem aldı. Halka ücretsiz naylon torba dağıtan belediye yetkilileri, çöplerin ağ- zı sıkıca kapatılmış naylon tor- balara konularak, gece sokağa bırakılmasını istediler. Yetkili- ler, merkezi yerlerdeki çöplerin toplanması için emanet usulü ile müteahhitlerin devreye soku- .laçağını, toplanan çöplerin Har- mândab depolama alanı ve Uzundere çöp fabrikasına üc- retsiz olarak kabul edileceğını söylediler. Ote yandan, Ümraniye, Ka- dıköy ve Pendik belediyelerin- de grevde bulunan işçiler dun "Çöp dağlannın tek nedeni be- lediye işvereninin uzlaşmaz tu- tumudur", "Halkın sağlığını afişlerle değil, çöpleri ilaçlaya- rak koruyoruz" yazılı pankart- lar taşıyarak, sokaklarda biri- ken çöpleri ilaçladılar. Bele- diye-fş Sendikası Anadolu Yakası Şubesi tarafından baş- latılan ilaçlama işleminin, bu- gün de diğer ilçe belediyelerinde sürdürüleceği belirtildi. İlçe belediyeleri önünde gruplar halinde toplanan grevci işçiler çeşitli pankartlarla çöp alanlanna yürüdüler. İşçiler Çöplerin üzerine kireç atarak, ilaçlama yaptılar. Bu sırada Be- lediye-tş Şube Başkanı Hüseyin Acar halka "Bu pislik içinde si- zi bıraktığımız için özür diliyo- ruz. Ama bu çöplerin tek so- rumlusu, masadan kaçan bele- diye işverenidir. Sosyal haklar- la birlikte 4 milyon 200 bin, ayhk net 3,5 milyon istiyoruz" diye seslendi. Acar, belediye başkanlarını, müteahhitlerle an- lasarak çöpleri toplatmakla suç- ladı. Acar, ilaçlama için 1,5 milyon liralık kireç ve ilaç al- dıklannı, kullandıklan ilaçlann belediyeler tarafından da kulla- nılan zirai ilaçlar olduğunu be- lirtti. Kadıköy Belediye Başka- nı Cengiz özyalçın ise çöpleri kaldırmadıklannı sadece ilaçla- yıp poşetlere koycluklannı söy- ledi. Istanbul ll Sağlık Müdürü Necati Ersoy çöp tehlikesinin devam eünesi halinde valilik kanalıyla. çöplerin ihale yoluy- la toplatılmasıyla ilgili hıfassı- ha karannın uygulamaya so- kulmasını isteyeceklerini bildir- di. Ankara'da toplusözleşme görüşmelerinin yeniden başla- ması için Türk-İş devreye girdi. Türk-lş Genel Sekreteri Orhan Balta'nın arabulucuhığuyla Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Karayalçın ve Belediye- lş yetkilileri Türk-lş Genel mer- kezi'nde bir araya geldiler. Gö- rüşmede anlaşma sağlanamadı. Ankara'da işçilerin greve git- mesiyle kesilen görüşmelerin bugün yeniden başlayabileceği belirtiliyor. Istanbul Büyükşehir Beledi- ye Başkanı Nurettin Sözen ve Belediye-lş Sendikası Genel Başkanı Fuat Alan Florya'daki yazlık konutta saat 19.00'da bir araya geldiler. Nurettin Sözen ve Fuat Alan, görüşme öncesinde gaze- tecilerin sorulannı yanıtladılar. Sözen şimdiye kadar dünyada ve Türkiye'de sonuçlanmayan toplu iş sözleşmesi olmadığını belirterek, "Bugün iyi niyetle bir araya geldik. Daha önceki görüşmelerimizde hayli yol al- dık. Umanm iyi sonuçlanır ve demokrasimizin yaranna olur" dedı. Sözen grevlerin Üe diğer demokratik eylemler gibi bir bedelinin bulunduğunu belirte- rek, bu tür bedellerin herkes için bir sınav olduğunu kaydet- ti. Fuat Alan da açıklamasında, taraflann tekliflerini verdiğini İstanbul'da anlaşmazlığın gide- rilmesi için bir araya geldikleri- ni kaydetti. Alan, tstanbul'da bağıtlanacak greyin Ankara'ya da yansıyacağını ifade ederek," Biz sözleşmeyi bitirmek için belli rakamlara indik. Sayın Sö- zen bakalım ne kadar çıkacak" dedı. Belediye-tş Sendikası şu ana kadar yapılan görüşmelerde 4 milyon 300 bin net ücret ister- ken, belediye yöneticileri verile- bilecek en fazla ücretin 3 mil- yon 600 bin lira olacağını açık- İamışlardı. Görüşmede ücretler konu- sundaki anlaşmazlık giderile- medi. Belediye-lş Sendikası görüşmeyi gece 01.00'de terk ederken, taraflann bugün öğle- den sonra yeniden bir araya ge- lecekleri büdirildi. Oğrencinin A B D UÇağl S1T yurttelaşı başladı AYŞE SAYIN ANKARA - Ailesinden uzakta öğrenim gören üniversi- te öğrencilerinde yurtlarda ba- nnma telaşı başladı. Yeni öğre- tim yılında, Kredi ve Yurtlar Kurumu'na başyuran öğrenci- lerden en az 20 bini açıkta kala- cak. Bu yıl 12 bin kişilik kapasi- te artışı yapacak olan Kurum'- un yeni açacağı yurtlarda avnlan kontenjanın 7 binini Orta Asya Türk cumhuriyet- lerinden gelecek öğrenciler dolduracak. Yükseköğretim Kredi ve Yurtlar Kunımu Ge- nel Müdürü Asun Enhoş, bu yıl hedeflerinin, başvuran öğrenci- lerden yüzde 80'ini devlet yurt- lannda banndınnak olduğunu söyledi. Kredi ve Yurtlar Kurumu'na bağlı yurtlarda halen 113 bin 680 öğrenci bannıyor. Bu yıl yeni hızmete girecek olanlarla kapasite 125 bine çıkanlacak. Yeni öğretim yılında Ankara, Istanbul, Kayseri, Trabzon, Van, Karaman, Konya, Eskişe- hir, Giresun'da yeni yaptınlan yurtlarla, Batman ve Mardin'- de üniversiteden devralınan yurtlar hizmete girecek. Türki cumhuriyetlerden gelen ög- rencilerin büyük bölümü An- kara, Istanbul ve Izmir'de yeni hizmete girecek yurtlara yerleş- tirilecekler. Ankara'daki yurt- lara 2 bin 950, istanbuTdaki yurtlara bin 700, Izmir'deki yurtlara da 1000 öğrenci yerleş- tinlecek. Toplam 21 ayn üni- versitede öğrenim görecek olan bu öğrencilerden 2 bin 35O'si de Trabzon, Samsun, Konya, Kayseri ve Tekırdağ'daki yurt- lara yerleştirilecekJer. Ortaöğ- renim için gelen 3 bin öğrenci eörecekleri Türkçe hazırlık kursu boyunca ise Ankara Atatürk Lisesi'nin-yurtlannda banndınlacak. Dış Haberler Senisi - Was- hington, Ennenıstan'a "yardım malzemesi" taşıyacak ABD Ha\a Kuvvetleri'neaitikiaske- ri nakliye uçağını. Ankara'nın Avrupa Güvenlik ve İşbırliği Konferansı (AGİK) kararlannı gerekçe göstererek arama ya- pacağinı bildirmesi nedeniyle Türkiye üzerinden uçurmaktan vazgeçti. ABD'nin Türk hava sahasının kısa uçuş mesafesi ye- rinc uçaklann aranmaması için daha uzun bir rotayı tercih et- mcsi kuşkuyarattı. Dışişlen Bakanlığı yetkilile- rinden alınan bilgiye göre, ABD biri 1 ağustosta Al- manya'dan. diğeri 3 ağustosta İtalya'dan olmak üzere iki as- kerı nakliye uçağı için Türk hava sahasından geçiş izni baş- vurusunda bulundu. Türki- ye, başvuruda uçaklann Erme- nistan'a "yardım malzemesi" taşıyacağının belirtilmesi nede- niyle geçiş izni verdiği bu uçak-' lara AGİK kararlanna göre gerekeni yapacağını Amerikan makamlanna iletti. AGİK kararlan, Dağlık Ka- rabağ'a ulaştınlmak üzere Er- menistan'a yardım malzemesi taşıyacak uçaklann mutlaka Türkiye'ye teknik inişyapması- nı. taşınan malzeme içinde silah ve mühimmat bulunup bulun- madığinın Türk yetkililerince denetîenmesini öngörüyor. Dışişlen Bakanlığı yetkilileri, ABD'nin iki uçak için aldığı ge- çiş izni hakkını kullanmadığını açıkladılar. Kurallara göre, Türk hava sahasından geçiş için alınan izinleri mutlaka kullan- ma zorunluluğu bulunmuyor. Izin kullanılmayacaksa bile ıp- tal başvurusu gerekmiyor. Yetkililer ABD'nin bundan iki ay önce de benzer bir uçuş için geçiş izni başvurusunda bu- lunduğunu ancak hakkını o zaman da kullanmadığını kay- dettiler. ı ABD'nin son'iki uçuş iznini i kullanmama nedenine ilişkin: olarak iki olasılıktan söz eden' Dışişleri Bakanlığı yetkilileri,; bunlardan binnin gerek görül-1 mediğı için uçuşun iptal edilme-; si, diğerinin de Türkiye yerine; daha uzun bir yolun tercih edil- mesi olabileceğini belirttiler. j Almanya ya da İtalya'dan' kalkacak bir uçak için Erivan'a ulaşmanın en kısa yolunun,' Türk hava sahasını baüdan do- \ ğuya boydan boya katedenj VA4 hava koridoru oldugunaı dikkat çeİcen yetkililer, ABD'-^ nin neden daha uzun bir yolu • tercih etmiş olabileceği konu-^ sunda yorum yapmaktan ka-ı çındılar. ! Sivil havaolık yetkilileri del ABD uçaklannın Ermenistan'a i ulaşmak için Türk hava sahası-; nın dışında kullanabilecekleri tek yolun, Bulgaristan hava sa-. hasını Varna üzerinden terk et-! tikten sonra, Türk hava sahası- i nın yaklaşık 30 kilometre; kuzeyinden Karadeniz'i kate-; den B143 yolunu kullanarakj Gürcistan hava sahasına girip, ı Tiflis üzennden Erivan'a ulaş-! mak olduğunu belirttiler. ; AA'nın konuya ilişkin Was-; hington kaynakh haberinde,; Almanya üzerinden gelecek; uçağın geçen hafta Delavvare'- den havalandığı, ancak Tür-i kiye'nin uçağı arayacağını bil-' dirmesi üzerine Frankfurt'takif Rein Main Amerikan üssünde" bekletıldiği büdirildi. - Haberde, ABD Genelkur- ! may Başkanlığı'nın. C-5 tipin- ' deki dev nakliye uçağının Tür- '• kiye üzerinden uçmayıp başka ' bir rotadan Ermenistan'a git- ' mek üzere 7 ağustosta Frank- ; furl'tan havalanacağına ilişkin açıklaması yer aldı. Ancak uça- ğın Türk hava sahasını neden ,' kullanmadığına ilişkin bir açık- lama yapılmadı. Ilaçta otokontrol istendi 4 kişi Baftarafi 1. Sayfada ralannda, ellerinde uzun namlu- lu süahlar bulunan 2'si bayan 4 kişi geldi. Kadın soyguncular dı- şanda gözcülük yaparken, elle- rinde uzun namlulu sılahlar bu- lunan diğer soyguncular garajın içerisinde bulunan ve günlük ha- let haslaünın toplandığı vezneye girdi. Içeride bulunanlan silahla etkisız hale getiren soyguncular, veznedar Timuçin Auş ve QJŞ- kun Varlı'dan kasanın anahtar- lannı aldılar. Daha sonra kasada bulunan ve günlük bılet hasılaüyla birlik- te, bugün işcilere ödenecek olan avanslann da bulunduğu belirti- len yaklaşık 1 milyar lirayı alan soyguncular, veznenin önüne bombalı süsü verilmiş bir paket bırakarak, soygun öncesi gasp ettikkri 34 TFR 82 plakah ticari oto ile kaçülar. Eşkâlleri belirlenen soyguncu lann bulunmaa için çevrede ara- ma yapan poiisler, Çamaşınade- resi civannda şüpheli 4 kişi görünce, "dur" ihtannda bulun- du. Şahıslann ihtara uymaması üzerine polislerin ateş acmasına karşın şahıslar kaçınca. çevrede geniş çaph bir operasyon başlaül- dı. Soygunculann gasp etmiş ol- duğu 34 TFR 82 plakalı oto ise, Bostancı sanayi sitesindeki Nuh Çimento önünde bulundu. PoHs yetkilileri olayla ilgili so- ruşturmamn başlatıldığıru, ka- çan soygunculann yakalanması- na çalışıldığını söylediler. • Baştarafi 1. Sayfada varlan kuruJup, ilaç sektöründe ciddi bir otokontrol sistemi oluşturulmazsa, iyi niyetle atıl- mış bir adımın ötesine geceme- yeceği savunuldu.. Farmakolog Prof.Dr. Kazun Türker, ilaçlann etkili olup ol- madığının, ancak çok ciddi far- •malokolojik araşürmalarla anlaşılabileceğini belirterek, Türkiye'de ise bunu gerçekleşti- recek ciddi laboratuvarlann bulunmadığını söyledi. Türk Tabipler Birliği Başka- nı Selim ölçer de, her ülkenin, ilaç fıyatlanndaki artışlar karşı- sında bir takım önlemler aldıgı- nı belirterek, bu konuda tek boyutlu önlemlerin aknmasmın sorunu çözmeyeceğini kaydetti. özelükle, sosyal sigorta kurum- lannın ilaç giderlennde son yıl- larda ciddi boyutlarda arbşlar olduğunu anımsatan ölçer, bu- nun, söz konusu kurumların önündeki hasta yığılmasından, hekimlerin ilaç konusunda ge-. rekli eğitimden gecınlmemesi, ilaç fırmalannın uyguladığı et- kili promosyon ve devletin bu konuda gerekli kontrolleri ya- pacak denetim mekanizmalan- nı kurmamasından kaynaklan- dığını söyledi. Türk Eczacılar Birliği Başka- nı Ahmet Uras da, Türkiye'de ilaç konusunda yaşanan soru- nun çıkanlan ya da çıkanlacak genelgelerle tümüyle çözülme- sinin mümkün olamayacağuu belirterek, çok daha kapsamlı önlemlere gereksinim bulundu- ğunu söyledi. PENCERE • Baftarafi2. Sayfada Hayır... Biz Türkçü değiliz, Turancı olamayız; Lozan sınırlan içinde insan haklarını sonuna dek uygulayabilen bir uy- garlık anlayışını yeğlemek güzeldir. • Ne var ki bir Kürtçü de olamayız. Kürt olmakla, Kürtçü olmak arasında da altı çizilmesi gereken bir aynm var. Anadolu halkı, ne Türkçülüğün ardından koşacaktr, ne Kürtçülüğün! Çünkü bu toprakları mezbahaya çevirmek için, şovenlik üstüne yükselen bir etnik çatışmanın tohum- lannı ekmek isteyenlerin ardına yuvalanmış emperyaliz- mi yakın tarihinde tanımıştır. KARASU KADASTRO HÂKİMLİĞt'NDEN İLAN Esas No: 1972/9 Karar No: 1988/4 Davacı Sedat Akay tarafından davalılar Niyazi Aydın ve Firdevs Ku- laç aleyhine açılan tespite itiraz davası sonucunda dava konusu Ko- caali Birügi, köyiçi mevkü, pafta 122, parscl 3845 sayılı parselin 1/4'ünün Ismail kıa Firdevs Kulaç'a, 3/4'ünün Hasan oğlu Niyazi Ay- dın adına tapuya tesciline karar verildiği ve karar Yargıtay 17. Hukuk Dairesi'nin 17.6.1992 tarih ve 1992/7222-6115 sayılı kararı ileonandı- gı, ancak onama karan tüm aramalara rağmen bulunamayan Firdevs Kulaç'a teblig edilemediğinden karann ilanen 3402 sayılı yasanın 29. maddesi ve tebligat yasasının 29. maddeleri gereğince Firdevs Kulaç mirascılanna ilanen tebliğ olunur. Basın: 49286 İLAN KARTAL 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN 1992/416 Mahkememizden verilen 1992/416 esas ve 1992/579 karar sayılı 15.7.1992 tarihli kararla Ahmet ve Meüha'dan olma 15.1.1956 doğumlu Müzdaı ismi Mujdat Kılıçkıran olarak düzeltilmiştir. tlan olunur. 15.7.1992 Basın: 8921 HAVADURUMU TÛRKİYET)E DÜNYA'DA yevre Bakanlığı Meteo- rotofi Genel Mûdürtüğû'- nden alınan bılgıye göre bütûn bölgetenmız az bu- hjflu ve açık geçecek. Ha- va sıcaklığı artmaya davem edecek. Rûzgâr, kuzey kesirrtlehnde, kuzey ve doğu, ötekı yerlerde güney ve bat yönlerden hafrf. ara sıra orta kuvvet- te esecek. Denizlerımızde rûzgâr, Batı Karadeniz, Marmara, Kuzey Ege'de yıhjız ve poyraz, Doğu Karadeniz ile Güney Ege'de yıldız ve karayel, Akde- niz'de gûnbafisı ve lodostan 2-4. yer yer 5 kuvvetınde, saatte 4-16, yer yer 21 deniz rnili hızla esecek. Van GÛü'nde hava, az buluDu ve açık geçecek 5 Istvtbul IZTTHT Kars Konya Meısn Samsun Tratoon 35° 22° 29° 13° 29° 14° 30° 16° 34° 20° 39° 21° 22° 15° 32° 20° 39° 21° 35° 17° 29° 14° 30° 14° 30° 21° 36° 22° 25° 12° 29° 14° 32° 24° 28° 19° 29° 20° 27° 18° " * A-açık B-tKjtuOu G-sOmşlı K-tarh S-SKt Y-yiJmuriu AmstefiJam Amman Atma Bajdal Brûted Cenevre Frankturl LefVoşa Petefsburg Londra Madnd Ulano Moskova MOnh Osio Pans Prag # ""V A 32° KAMUOYUNA DUYURULUR... Belediye İşçilerinin Hakb Grevini Destekliyoruz. Onlar ki, Halkımıza insanca yaşaması için gerekli olan Y61, Su, Temizük, Ulaşım, Sağlık, Park, Bahçeler, Yangın, Sel vb. gibi Doğal afetlere karşı Koruma, Beslenme, Dinlenme, Kültür ve Sanat gibi temel hizmetleri götürüyorlar. O halde insanca yaşamak öncelikle onlann hakkıdır. Dün, önce insan diyerek, işçilerden, emekçilerden oy isteyenler, yönetim olduktan sonra haklannı almak için direnen, grev yapan belediye işçilerini hiç bir becerisi olmayan vasıfsız süpürgeci çöpçüler diyerek horluyorlar. Siyasi iktidar, Sermaye çevreleri ve medyalan yanına alarak yalan ve dema- gojilerle grevi kırmak, Halkla İşçileri karşı karşıya getirmek istiyorlar. Belediye işçilerinin mücadelesi, işçi sınıfının mücadelesidir, kazancı tüm iş- çilerin, emekçilerin kazancı olacaktır. Bu nedenle direnen Belediye İşçilerinin yanındayız. LİMANİŞ -HAVA İŞ TÜMTİŞ PETROL-İŞ KRİSTAL-İŞ BASİSEN HARB-İŞ DERİ-İŞ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle