Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET S AĞUSTOS1992 CARŞAMBA
16 HABERLERIN DEVAMI
METROPOL
ATİLLÂDORSAY
VVoodstock ve InönO
Yıl 1970'ti. Amerika kaynıyordu. Vietnam faciası, VVater-
gate skandah, Manson çetesinin cinayetleri, Nixon yöneti-
minin kepazeliği kitlelerde kolay kolay giderilmez bir
umutsuzluk, kolektif bir bezginlik yaratmıştı. ABD, nispe-
ten kısa tarihinin en büyük toplumsal bunalımlarından biri-
ni yaşıyordu.
Işte o yıl "derin Amerika"nın VVoodstock kasabasmda
dev bir konser, daha doğrusu bir festival düzenlendi. Tari-
hin ilk büyük açıkhava "rock" festivali idi bu... Günler ve
günler sürdü. Joan Baez, Joe Cocker, The VVho, Crosby
Stjlls and Nash, Jefferson Airplane, Santana, Ten Years
After, Jimi Hendrix, Arlo Guthrie... Ve daha kimler, kim-
ler!.. On binlerce genç insan, geniş bir çayıra yayıldılar,
müzik dinlediler, şarkılar aracılığıyla ters giden her şeyi
protesto ertiler, yediler-içtiler, âşık oldular, seviştiler, bo-
şaldılar. Ve bu görkemli şenliği anlatan ve gösteren bir
belgesel film, ertesi yıl bir festivalde karşımıza geldi.
Geçen akşam Inönü Stadı'nda Istanbul Festivali'nin ka-
panış konserinde Bryan Adams'ı dinlerken, aklıma VVo-
odstock geldi. Olay kuşkusuz o denli görkemli değildi.
Ama bizim çapımızda bir olaydı, bir yenilikti, bir devrimdi
bu ilk "stadyum konserimiz." 20 bine yakın genç insan,
çağın önemli bir müzikçisi aracılığıyla coştu, sevindi, hü-
zünlendi... Kızlarına, yakınlarına, arkadaşlanna sanldı,
onlarla benzer, giderek tıpatıp aynı duygularda buluşma-
nın o tadına vanlmaz keyfini yaşadı. Birtakım şeyleri pay-
laşt, ortaklaşa bir keyfi birlikte sürdürdü. Istanbul Festi-
vali'nin bu yılki gerçekten lezzetli anılarını, unutulmaz
müzik, dans gecelerini taçlandıran güzel bir olaydı bu...
Gençleri, olabildiğince kalabalık genç insanları bir ara-
ya getiren bu tür organizasyonların önemini düşündüm.
Bu tür olaylar, yıllar boyu standartlaştırmaya çalıştjğımız,
maddi ve moral üniformalara sokmayı denediğimiz, öz-
gürlük çığlıkları altında gerçek özgürlüklerini boğduğu-
muz, hep bizim kuşaklarımız gibi düşünüp davranmalarını
istediğimiz, bir veya birkaç kalıptan çıkmalarını beklediği-
miz gençlerimiz için gerçek anlamda bir özgürleşme, bir
rahatiama, yaşlarının ve kuşaklarının doğal gereksinme-
lerini serbestçe dışavurma fırsatı değil miydi?
Gençler, kendileri için düşünüp karar veren yaşlılara, en
doğal gereksinmelerini acımasızca sömüren "Alo"lu tu-
zaklara, bilmem kaç kanalıyla birlikte bayağılığı ve ucuzlu-
ğu yayıp duran bir tefevizyonculuğa, çokmüş bir eğitim
sistemine, hızla değişen ve yozlasan bir değerler karma-
şasına, ortadan kaldınlamayan bir hayalete dönüşen
YOK'e ve daha birçok şeye karşı tepkilerini, bu tür sanat-
sal ortak eylemlerde haykırmak, bu toplu terapi seansla-
rıyla boşalmak, genç olduklannı ve dolayısıyla bizlerden
"farklı" olduklarmı hep birlikte anımsamak olanağına layık
değil miydiler?
Ama efendim, bu "rock", "metal", "rap" vb. zıpıriıklarla
uğraşmak, gençlerin bilinçlenmesine nasıl katkıda bulu-
nur? Anayasa, koalisyon, terör, ikinci cumhuriyet, is-
kence-baskı, yoksullaşma, sakat kentleşme vb. yaşamsal
tartışma konuları dururken, bir "rock" konserinde bir ara-
ya gelip bağırrnak neyi çözümler?
Görünürde ve ilk anda belki bir şeyleri çözümlemez.
Ancak toplu ve toplumsal olayların siyasallığı, hemen an-
laşılmayan, ama çoğu zaman güçlü biçimde varolan ve
ancak zaman içinde ortaya çıkan bir olgudur. Unutmamak
gerekir ki, 1970 başlarının ABD'sinde VVoodstock ve ben-
zeri büyük müzik buluşmaları, kısa zamanda görkemli bir
toplumsal (ve de genç) muhalefete dönüşmüş ve 1970'ler
Amerikası'nın Nixon'ını, Vietnam kalıntılarını ve başka şey-
leri tasfiye eden yenileşme eylemine yol açmıştı.
Evet, gençleri bir arada görmekten korkmayalım. Tersi-
ne, sevinelim, kıvanç duyalım. Birakalım gençler bu tür
dev organizasyonlarda bir araya gelerek yaşama tepkile-
rini haykırsınlar. Onlaratoplum olarak, devlet olarak, anla-
yış oiarak giydirmek istediğimiz tek-tip giysileri yırtıp
parçalasınlar. Yarının Türkiyesi'nin gerçek değişim ve ye-
nileşme kıvılcımları, belki de bu tür geniş katılımlı sanatsal
olaylarda parlayacak.
60 YIL ÖNCE Cumhuriyet
Ottova konferansı
P F R T ¥ 5AĞUSTOS1932
& JL: A^l İL * _ xf Ottova'da toplanan Ingiliz
Imparatorluk konferansında
gümrük tarifeleri
meselesinde büyük
müşküyyer ve ciddi ihtilaflar
çıkmış olduğu bir müddettir
gelen telgraflardan
anlaşılmaktadır. Malumdur
ki, tngilizdominyonlan yani
M I " I C T " J 7 / O A " Ingilizİmparatorluğunu
MUSTV.rlZARAlı teşkil eden sabık
F A B K I X A S I müstemlekeler, birikinokta
müstesna olmak üzere tamamile müstakil sayılabilirler.
Dahili işlerinde müstakilen idare olunan Kanada,
Avustralya, Yeni Zelanda ve daha bir çok tngiliz
müstemlekesi vardır ki, dünya buhranı yüzünden gümrük
tarifelerini son haddine kadar çıkarmış ve bu yasaklardan
ana vatanı bile istisna etmemişlerdir. Konferansta tearuz
eden menfaatler birçok ihtilaflar doğurmuştur.
Müstemlekeler zirai mahsullerinin ana vatan tarafından
diğer memleketler mahsulatma tercihan ve gümrükten
muaf olarak ithal edilmesini istediler. Halbuki bu
taleplerin hepsini tatmin etmek imkansızhğı derhal
tezahür etti. Aynı zamanda Ingiltere hükümeti yapacağı
fedakârlıklara mukabil sınai mamulatının müstemlekelere
gümrükten muaf olara girmesini istedi. Buna da
müstemlekatta yeni doğan sanayiınin himayesi zarureti
bir mani teşkil etti.
Bolsu
Terkos şirketi tarafından şehre fazla su isalesi maksadile
yaptınlmakta olan yeni şirket ikmal edilmek üzeredir. Terkos
gölünden Kağıthane üzerindeki teşrih havuzlanna kadar
olan yol yeniden yapılmış ve buraya eski borulann bir misli
genişliğinde borular döşenmiştir. Diğer taraftan havuzlarda
tazyik makinalarına ait tesisat yapılmıştır. Şirket bu
husustaki faaliyeti ağustosun on beşine kadar ikmal edecek,
o zaman yeni tesisatı tetkik etmek için şehir ve belediye
mümessillerile matbuat mensublan davet edilecektir. Şirkctin
yaptırdığı bu tesisat sayesınde eylülden ıübaren şehre
eskisinin bir misli fazla su verilecek, bu sayede Beyoğlu
semtinde de, tstanbul gibi gece gündüz her saatte bol su
akacaktır.
SSK'ya ödemeler başladı
• Baftarafi 1. Sayfada
dilerine başvurduğunu ve tak-
sitlendirme istediğini açık-
ladı. Moğultay, borçluları
açıkladığı için kendisini "Açık-
ladı da ne oldu?" diye
cleştiren Türki\e Odalar ve
Borsalar Birliği (TOBB) Başka-
nı Yalım Erez'i "Sorumsuzca
konuşmaya hakkı yok" diye
yanıtladı. Moğultay. •"TOBB
Başkanı. ANAP"la aynı çizgiye
düşmektedir. TOBB Başkanı
demokratıkleşme ve şefTaflaş-
maya karşı mı?" diye sordu.
Mehmet Moğultay, Cumhu-
riyet muhabirinin konuyla ilgili
sorulanna şu yanıtlan verdi:
- SSK yüzsüzlen açıklandık-
tan sonra prim borçlannı öde-
mek için bâşvuran oldu mu?
MOĞULTAY - Elbette. Bu
lısteleri açıklamamızın ardın-
dan, borç ödemek ve taksitlen-
dirme yapmak isteyenler sıraya
girdıler. Örneğin, Halis Top-
rak. 5 milyar 631 milyon liralık
borç ödedi. İSKİ ve diğer kamu
kurulıyJan taksitlendirme iste-
diler. Özel şırketler borçlannı
ödemek ıçın bize başvurdular.
Biz. sağladığımız tahsilatla dört
günde Ankara. Istanbul. Izmır
ve Zonguldak'ta 300 mılyar lıra
ilaç işverenlerine borç ödedık.
- TOBB Başkanı Yalım
Erez'in bu konudaki açıklama-
lannı nasıl değerlendiriyorsu-
nuz?
MOĞULTAY - TOBB Baş-
kanı. hükümete yardımcı olma-
sı gerekiyorken, sigorta primle-
rini ödemeyenleri özendirecek
şeyler söyledi. Ancak. buna
rağmen borcu olanlar ödeme
yapmak için sıraya gdrdiler. Ka-
mu kesiminde de getirdiğımiz
haciz sistemi nedeniyle çare
aranmayabaşlandı. KITlerça-
re aııyor. Bu, çok yararlı ol-
muştur. TOBB Başkanı. koalis-
>onu oluşturan bir diğer siyası
partiden aday olmuştur. Şu an-
da da bir mesleki kuruluşun
başındadır. Kaynağında siyaset
olan bir yerdedir. Bu kadar so-
rumsuzca konuşmaya hakkı
yok. Konuşmalan hükümetin
felsefesiyle bağdaşmıyor. Ko-
nuşmalan, şefiaflık ve açıklıkla
bağdaşrnı> or. Hükümet prog-
ramını yerinegetirdık. Tahsilatı
hızlandırdık. Yapmayacak
mıydık? Kimseyi küçük düşür-
müvoruz. Borcu olan. borcunu
öde'yecek. TOBB Başkanı,
"'Borcunuzu ödemeyin" çağnsı
yapmaktadır. Bu borçl.ır. bu
iktıdar dönemınden değıldır.
ANAP döneminden kalmıştır.
- İş güvencesı yasa taslağına
da ağır eleştiriler geli>or Sayın
Erez'den. Bunlan nasıl değer-
lendiriyorsunuz?
MOĞULTAY - îş güvencesi
yasa taslağını ış güvenliği diye
algılıyorlar.
fetânbul Büyükşehir Belediye Başkanı Nurettin Sdzen ve Betediye-tş Sendikası lienel Başkanı
Fuat Alan dün gece betediyenin Fİorya'daki yazlık konutunda bir araya geldiler. İki başkan gö-
röaneden öoce d sdusarak eazetecüere poz verdfler.(Fotoğraf: DENIZ ŞAHıN)
Grev için sıkı pazarlık
• Baftarafi 1. Sayfada
sloganlan atarak işyerlerine
kadar yürüdüler. İzmir met-
ropolalanında uygulanan ilk grev
olan Konak belediye işçilerinin
grevi nedeniyle nüfusu 1.5 milyo-
na yaklaşan Konak ilçesinde be-
lediye hizmetleri durdu.
Konak Belediyesi, grev nede-
niyle bir dizi önlem aldı. Halka
ücretsiz naylon torba dağıtan
belediye yetkilileri, çöplerin ağ-
zı sıkıca kapatılmış naylon tor-
balara konularak, gece sokağa
bırakılmasını istediler. Yetkili-
ler, merkezi yerlerdeki çöplerin
toplanması için emanet usulü
ile müteahhitlerin devreye soku-
.laçağını, toplanan çöplerin Har-
mândab depolama alanı ve
Uzundere çöp fabrikasına üc-
retsiz olarak kabul edileceğını
söylediler.
Ote yandan, Ümraniye, Ka-
dıköy ve Pendik belediyelerin-
de grevde bulunan işçiler dun
"Çöp dağlannın tek nedeni be-
lediye işvereninin uzlaşmaz tu-
tumudur", "Halkın sağlığını
afişlerle değil, çöpleri ilaçlaya-
rak koruyoruz" yazılı pankart-
lar taşıyarak, sokaklarda biri-
ken çöpleri ilaçladılar. Bele-
diye-fş Sendikası Anadolu
Yakası Şubesi tarafından baş-
latılan ilaçlama işleminin, bu-
gün de diğer ilçe belediyelerinde
sürdürüleceği belirtildi.
İlçe belediyeleri önünde
gruplar halinde toplanan grevci
işçiler çeşitli pankartlarla çöp
alanlanna yürüdüler. İşçiler
Çöplerin üzerine kireç atarak,
ilaçlama yaptılar. Bu sırada Be-
lediye-tş Şube Başkanı Hüseyin
Acar halka "Bu pislik içinde si-
zi bıraktığımız için özür diliyo-
ruz. Ama bu çöplerin tek so-
rumlusu, masadan kaçan bele-
diye işverenidir. Sosyal haklar-
la birlikte 4 milyon 200 bin,
ayhk net 3,5 milyon istiyoruz"
diye seslendi. Acar, belediye
başkanlarını, müteahhitlerle an-
lasarak çöpleri toplatmakla suç-
ladı. Acar, ilaçlama için 1,5
milyon liralık kireç ve ilaç al-
dıklannı, kullandıklan ilaçlann
belediyeler tarafından da kulla-
nılan zirai ilaçlar olduğunu be-
lirtti. Kadıköy Belediye Başka-
nı Cengiz özyalçın ise çöpleri
kaldırmadıklannı sadece ilaçla-
yıp poşetlere koycluklannı söy-
ledi. Istanbul ll Sağlık Müdürü
Necati Ersoy çöp tehlikesinin
devam eünesi halinde valilik
kanalıyla. çöplerin ihale yoluy-
la toplatılmasıyla ilgili hıfassı-
ha karannın uygulamaya so-
kulmasını isteyeceklerini bildir-
di.
Ankara'da toplusözleşme
görüşmelerinin yeniden başla-
ması için Türk-İş devreye girdi.
Türk-lş Genel Sekreteri Orhan
Balta'nın arabulucuhığuyla
Büyükşehir Belediye Başkanı
Murat Karayalçın ve Belediye-
lş yetkilileri Türk-lş Genel mer-
kezi'nde bir araya geldiler. Gö-
rüşmede anlaşma sağlanamadı.
Ankara'da işçilerin greve git-
mesiyle kesilen görüşmelerin
bugün yeniden başlayabileceği
belirtiliyor.
Istanbul Büyükşehir Beledi-
ye Başkanı Nurettin Sözen ve
Belediye-lş Sendikası Genel
Başkanı Fuat Alan Florya'daki
yazlık konutta saat 19.00'da bir
araya geldiler.
Nurettin Sözen ve Fuat
Alan, görüşme öncesinde gaze-
tecilerin sorulannı yanıtladılar.
Sözen şimdiye kadar dünyada
ve Türkiye'de sonuçlanmayan
toplu iş sözleşmesi olmadığını
belirterek, "Bugün iyi niyetle
bir araya geldik. Daha önceki
görüşmelerimizde hayli yol al-
dık. Umanm iyi sonuçlanır ve
demokrasimizin yaranna olur"
dedı. Sözen grevlerin Üe diğer
demokratik eylemler gibi bir
bedelinin bulunduğunu belirte-
rek, bu tür bedellerin herkes
için bir sınav olduğunu kaydet-
ti.
Fuat Alan da açıklamasında,
taraflann tekliflerini verdiğini
İstanbul'da anlaşmazlığın gide-
rilmesi için bir araya geldikleri-
ni kaydetti. Alan, tstanbul'da
bağıtlanacak greyin Ankara'ya
da yansıyacağını ifade ederek,"
Biz sözleşmeyi bitirmek için
belli rakamlara indik. Sayın Sö-
zen bakalım ne kadar çıkacak"
dedı.
Belediye-tş Sendikası şu ana
kadar yapılan görüşmelerde 4
milyon 300 bin net ücret ister-
ken, belediye yöneticileri verile-
bilecek en fazla ücretin 3 mil-
yon 600 bin lira olacağını açık-
İamışlardı.
Görüşmede ücretler konu-
sundaki anlaşmazlık giderile-
medi. Belediye-lş Sendikası
görüşmeyi gece 01.00'de terk
ederken, taraflann bugün öğle-
den sonra yeniden bir araya ge-
lecekleri büdirildi.
Oğrencinin A B D UÇağl S1T
yurttelaşı
başladı
AYŞE SAYIN
ANKARA - Ailesinden
uzakta öğrenim gören üniversi-
te öğrencilerinde yurtlarda ba-
nnma telaşı başladı. Yeni öğre-
tim yılında, Kredi ve Yurtlar
Kurumu'na başyuran öğrenci-
lerden en az 20 bini açıkta kala-
cak. Bu yıl 12 bin kişilik kapasi-
te artışı yapacak olan Kurum'-
un yeni açacağı yurtlarda
avnlan kontenjanın 7 binini
Orta Asya Türk cumhuriyet-
lerinden gelecek öğrenciler
dolduracak. Yükseköğretim
Kredi ve Yurtlar Kunımu Ge-
nel Müdürü Asun Enhoş, bu yıl
hedeflerinin, başvuran öğrenci-
lerden yüzde 80'ini devlet yurt-
lannda banndınnak olduğunu
söyledi.
Kredi ve Yurtlar Kurumu'na
bağlı yurtlarda halen 113 bin
680 öğrenci bannıyor. Bu yıl
yeni hızmete girecek olanlarla
kapasite 125 bine çıkanlacak.
Yeni öğretim yılında Ankara,
Istanbul, Kayseri, Trabzon,
Van, Karaman, Konya, Eskişe-
hir, Giresun'da yeni yaptınlan
yurtlarla, Batman ve Mardin'-
de üniversiteden devralınan
yurtlar hizmete girecek. Türki
cumhuriyetlerden gelen ög-
rencilerin büyük bölümü An-
kara, Istanbul ve Izmir'de yeni
hizmete girecek yurtlara yerleş-
tirilecekler. Ankara'daki yurt-
lara 2 bin 950, istanbuTdaki
yurtlara bin 700, Izmir'deki
yurtlara da 1000 öğrenci yerleş-
tinlecek. Toplam 21 ayn üni-
versitede öğrenim görecek olan
bu öğrencilerden 2 bin 35O'si de
Trabzon, Samsun, Konya,
Kayseri ve Tekırdağ'daki yurt-
lara yerleştirilecekJer. Ortaöğ-
renim için gelen 3 bin öğrenci
eörecekleri Türkçe hazırlık
kursu boyunca ise Ankara
Atatürk Lisesi'nin-yurtlannda
banndınlacak.
Dış Haberler Senisi - Was-
hington, Ennenıstan'a "yardım
malzemesi" taşıyacak ABD
Ha\a Kuvvetleri'neaitikiaske-
ri nakliye uçağını. Ankara'nın
Avrupa Güvenlik ve İşbırliği
Konferansı (AGİK) kararlannı
gerekçe göstererek arama ya-
pacağinı bildirmesi nedeniyle
Türkiye üzerinden uçurmaktan
vazgeçti. ABD'nin Türk hava
sahasının kısa uçuş mesafesi ye-
rinc uçaklann aranmaması için
daha uzun bir rotayı tercih et-
mcsi kuşkuyarattı.
Dışişlen Bakanlığı yetkilile-
rinden alınan bilgiye göre,
ABD biri 1 ağustosta Al-
manya'dan. diğeri 3 ağustosta
İtalya'dan olmak üzere iki as-
kerı nakliye uçağı için Türk
hava sahasından geçiş izni baş-
vurusunda bulundu. Türki-
ye, başvuruda uçaklann Erme-
nistan'a "yardım malzemesi"
taşıyacağının belirtilmesi nede-
niyle geçiş izni verdiği bu uçak-'
lara AGİK kararlanna göre
gerekeni yapacağını Amerikan
makamlanna iletti.
AGİK kararlan, Dağlık Ka-
rabağ'a ulaştınlmak üzere Er-
menistan'a yardım malzemesi
taşıyacak uçaklann mutlaka
Türkiye'ye teknik inişyapması-
nı. taşınan malzeme içinde silah
ve mühimmat bulunup bulun-
madığinın Türk yetkililerince
denetîenmesini öngörüyor.
Dışişlen Bakanlığı yetkilileri,
ABD'nin iki uçak için aldığı ge-
çiş izni hakkını kullanmadığını
açıkladılar. Kurallara göre,
Türk hava sahasından geçiş için
alınan izinleri mutlaka kullan-
ma zorunluluğu bulunmuyor.
Izin kullanılmayacaksa bile ıp-
tal başvurusu gerekmiyor.
Yetkililer ABD'nin bundan
iki ay önce de benzer bir uçuş
için geçiş izni başvurusunda bu-
lunduğunu ancak hakkını o
zaman da kullanmadığını kay-
dettiler. ı
ABD'nin son'iki uçuş iznini i
kullanmama nedenine ilişkin:
olarak iki olasılıktan söz eden'
Dışişleri Bakanlığı yetkilileri,;
bunlardan binnin gerek görül-1
mediğı için uçuşun iptal edilme-;
si, diğerinin de Türkiye yerine;
daha uzun bir yolun tercih edil-
mesi olabileceğini belirttiler. j
Almanya ya da İtalya'dan'
kalkacak bir uçak için Erivan'a
ulaşmanın en kısa yolunun,'
Türk hava sahasını baüdan do- \
ğuya boydan boya katedenj
VA4 hava koridoru oldugunaı
dikkat çeİcen yetkililer, ABD'-^
nin neden daha uzun bir yolu •
tercih etmiş olabileceği konu-^
sunda yorum yapmaktan ka-ı
çındılar. !
Sivil havaolık yetkilileri del
ABD uçaklannın Ermenistan'a i
ulaşmak için Türk hava sahası-;
nın dışında kullanabilecekleri
tek yolun, Bulgaristan hava sa-.
hasını Varna üzerinden terk et-!
tikten sonra, Türk hava sahası- i
nın yaklaşık 30 kilometre;
kuzeyinden Karadeniz'i kate-;
den B143 yolunu kullanarakj
Gürcistan hava sahasına girip, ı
Tiflis üzennden Erivan'a ulaş-!
mak olduğunu belirttiler. ;
AA'nın konuya ilişkin Was-;
hington kaynakh haberinde,;
Almanya üzerinden gelecek;
uçağın geçen hafta Delavvare'-
den havalandığı, ancak Tür-i
kiye'nin uçağı arayacağını bil-'
dirmesi üzerine Frankfurt'takif
Rein Main Amerikan üssünde"
bekletıldiği büdirildi. -
Haberde, ABD Genelkur-
!
may Başkanlığı'nın. C-5 tipin- '
deki dev nakliye uçağının Tür- '•
kiye üzerinden uçmayıp başka '
bir rotadan Ermenistan'a git- '
mek üzere 7 ağustosta Frank- ;
furl'tan havalanacağına ilişkin
açıklaması yer aldı. Ancak uça-
ğın Türk hava sahasını neden ,'
kullanmadığına ilişkin bir açık-
lama yapılmadı.
Ilaçta otokontrol istendi
4 kişi
Baftarafi 1. Sayfada
ralannda, ellerinde uzun namlu-
lu süahlar bulunan 2'si bayan 4
kişi geldi. Kadın soyguncular dı-
şanda gözcülük yaparken, elle-
rinde uzun namlulu sılahlar bu-
lunan diğer soyguncular garajın
içerisinde bulunan ve günlük ha-
let haslaünın toplandığı vezneye
girdi. Içeride bulunanlan silahla
etkisız hale getiren soyguncular,
veznedar Timuçin Auş ve QJŞ-
kun Varlı'dan kasanın anahtar-
lannı aldılar.
Daha sonra kasada bulunan
ve günlük bılet hasılaüyla birlik-
te, bugün işcilere ödenecek olan
avanslann da bulunduğu belirti-
len yaklaşık 1 milyar lirayı alan
soyguncular, veznenin önüne
bombalı süsü verilmiş bir paket
bırakarak, soygun öncesi gasp
ettikkri 34 TFR 82 plakah ticari
oto ile kaçülar.
Eşkâlleri belirlenen soyguncu
lann bulunmaa için çevrede ara-
ma yapan poiisler, Çamaşınade-
resi civannda şüpheli 4 kişi
görünce, "dur" ihtannda bulun-
du. Şahıslann ihtara uymaması
üzerine polislerin ateş acmasına
karşın şahıslar kaçınca. çevrede
geniş çaph bir operasyon başlaül-
dı.
Soygunculann gasp etmiş ol-
duğu 34 TFR 82 plakalı oto ise,
Bostancı sanayi sitesindeki Nuh
Çimento önünde bulundu.
PoHs yetkilileri olayla ilgili so-
ruşturmamn başlatıldığıru, ka-
çan soygunculann yakalanması-
na çalışıldığını söylediler.
• Baştarafi 1. Sayfada
varlan kuruJup, ilaç sektöründe
ciddi bir otokontrol sistemi
oluşturulmazsa, iyi niyetle atıl-
mış bir adımın ötesine geceme-
yeceği savunuldu..
Farmakolog Prof.Dr. Kazun
Türker, ilaçlann etkili olup ol-
madığının, ancak çok ciddi far-
•malokolojik araşürmalarla
anlaşılabileceğini belirterek,
Türkiye'de ise bunu gerçekleşti-
recek ciddi laboratuvarlann
bulunmadığını söyledi.
Türk Tabipler Birliği Başka-
nı Selim ölçer de, her ülkenin,
ilaç fıyatlanndaki artışlar karşı-
sında bir takım önlemler aldıgı-
nı belirterek, bu konuda tek
boyutlu önlemlerin aknmasmın
sorunu çözmeyeceğini kaydetti.
özelükle, sosyal sigorta kurum-
lannın ilaç giderlennde son yıl-
larda ciddi boyutlarda arbşlar
olduğunu anımsatan ölçer, bu-
nun, söz konusu kurumların
önündeki hasta yığılmasından,
hekimlerin ilaç konusunda ge-.
rekli eğitimden gecınlmemesi,
ilaç fırmalannın uyguladığı et-
kili promosyon ve devletin bu
konuda gerekli kontrolleri ya-
pacak denetim mekanizmalan-
nı kurmamasından kaynaklan-
dığını söyledi.
Türk Eczacılar Birliği Başka-
nı Ahmet Uras da, Türkiye'de
ilaç konusunda yaşanan soru-
nun çıkanlan ya da çıkanlacak
genelgelerle tümüyle çözülme-
sinin mümkün olamayacağuu
belirterek, çok daha kapsamlı
önlemlere gereksinim bulundu-
ğunu söyledi.
PENCERE
• Baftarafi2. Sayfada
Hayır...
Biz Türkçü değiliz, Turancı olamayız; Lozan sınırlan
içinde insan haklarını sonuna dek uygulayabilen bir uy-
garlık anlayışını yeğlemek güzeldir.
•
Ne var ki bir Kürtçü de olamayız.
Kürt olmakla, Kürtçü olmak arasında da altı çizilmesi
gereken bir aynm var.
Anadolu halkı, ne Türkçülüğün ardından koşacaktr, ne
Kürtçülüğün! Çünkü bu toprakları mezbahaya çevirmek
için, şovenlik üstüne yükselen bir etnik çatışmanın tohum-
lannı ekmek isteyenlerin ardına yuvalanmış emperyaliz-
mi yakın tarihinde tanımıştır.
KARASU KADASTRO HÂKİMLİĞt'NDEN
İLAN
Esas No: 1972/9
Karar No: 1988/4
Davacı Sedat Akay tarafından davalılar Niyazi Aydın ve Firdevs Ku-
laç aleyhine açılan tespite itiraz davası sonucunda dava konusu Ko-
caali Birügi, köyiçi mevkü, pafta 122, parscl 3845 sayılı parselin
1/4'ünün Ismail kıa Firdevs Kulaç'a, 3/4'ünün Hasan oğlu Niyazi Ay-
dın adına tapuya tesciline karar verildiği ve karar Yargıtay 17. Hukuk
Dairesi'nin 17.6.1992 tarih ve 1992/7222-6115 sayılı kararı ileonandı-
gı, ancak onama karan tüm aramalara rağmen bulunamayan Firdevs
Kulaç'a teblig edilemediğinden karann ilanen 3402 sayılı yasanın 29.
maddesi ve tebligat yasasının 29. maddeleri gereğince Firdevs Kulaç
mirascılanna ilanen tebliğ olunur.
Basın: 49286
İLAN
KARTAL 1. ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
1992/416
Mahkememizden verilen 1992/416 esas ve 1992/579 karar sayılı
15.7.1992 tarihli kararla Ahmet ve Meüha'dan olma 15.1.1956 doğumlu
Müzdaı ismi Mujdat Kılıçkıran olarak düzeltilmiştir.
tlan olunur. 15.7.1992
Basın: 8921
HAVADURUMU TÛRKİYET)E DÜNYA'DA
yevre Bakanlığı Meteo-
rotofi Genel Mûdürtüğû'-
nden alınan bılgıye göre
bütûn bölgetenmız az bu-
hjflu ve açık geçecek. Ha-
va sıcaklığı artmaya
davem edecek. Rûzgâr,
kuzey kesirrtlehnde, kuzey
ve doğu, ötekı yerlerde
güney ve bat yönlerden
hafrf. ara sıra orta kuvvet-
te esecek. Denizlerımızde rûzgâr, Batı Karadeniz, Marmara, Kuzey Ege'de
yıhjız ve poyraz, Doğu Karadeniz ile Güney Ege'de yıldız ve karayel, Akde-
niz'de gûnbafisı ve lodostan 2-4. yer yer 5 kuvvetınde, saatte 4-16, yer yer
21 deniz rnili hızla esecek. Van GÛü'nde hava, az buluDu ve açık geçecek
5
Istvtbul
IZTTHT
Kars
Konya
Meısn
Samsun
Tratoon
35° 22°
29° 13°
29° 14°
30° 16°
34° 20°
39° 21°
22° 15°
32° 20°
39° 21°
35° 17°
29° 14°
30° 14°
30° 21°
36° 22°
25° 12°
29° 14°
32° 24°
28° 19°
29° 20°
27° 18°
" *
A-açık B-tKjtuOu G-sOmşlı K-tarh S-SKt Y-yiJmuriu
AmstefiJam
Amman
Atma
Bajdal
Brûted
Cenevre
Frankturl
LefVoşa
Petefsburg
Londra
Madnd
Ulano
Moskova
MOnh
Osio
Pans
Prag
# ""V
A 32°
KAMUOYUNA DUYURULUR...
Belediye İşçilerinin Hakb Grevini Destekliyoruz.
Onlar ki, Halkımıza insanca yaşaması için gerekli olan Y61, Su, Temizük,
Ulaşım, Sağlık, Park, Bahçeler, Yangın, Sel vb. gibi
Doğal afetlere karşı Koruma, Beslenme, Dinlenme, Kültür ve Sanat gibi
temel hizmetleri götürüyorlar.
O halde insanca yaşamak öncelikle onlann hakkıdır.
Dün, önce insan diyerek, işçilerden, emekçilerden oy isteyenler, yönetim
olduktan sonra haklannı almak için direnen, grev yapan belediye işçilerini
hiç bir becerisi olmayan vasıfsız süpürgeci çöpçüler diyerek horluyorlar.
Siyasi iktidar, Sermaye çevreleri ve medyalan yanına alarak yalan ve dema-
gojilerle grevi kırmak, Halkla İşçileri karşı karşıya getirmek istiyorlar.
Belediye işçilerinin mücadelesi, işçi sınıfının mücadelesidir, kazancı tüm iş-
çilerin, emekçilerin kazancı olacaktır.
Bu nedenle direnen Belediye İşçilerinin yanındayız.
LİMANİŞ
-HAVA İŞ
TÜMTİŞ
PETROL-İŞ
KRİSTAL-İŞ
BASİSEN
HARB-İŞ
DERİ-İŞ