Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
5 AĞUSTOS1992 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 11
Ştone'dan
İspanya iç
savaşı
Kühûr Servisi-Ünlü
. Amerikalı yönetmen Oliver
Stone, "JFK" fılminden
sonra İspanya iç savaşını
konu alan yeni filminde
başrolü ünlü şarkıcı David
r Bovvie'ye vermek istiyor.
| Madrid'e bir kültür ödülü
| almak için gelen Stone,
| fılmini, George Onvell'in
l "Katalonya'ya Saygı"
\t (Homage to Catalonia) adh
\t yapıtma dayandıracak.
Pembe Panter'in
Oglu
ATtNA(AA)-Müfettış
Clouseau tipini ve
ı Clouseau'yu oynayan îngıliz
1/ aktör Peter Sellers'ı bir hit
^durumuna getiren "Pembe
Panter"filmininyönetmeni
! Blake Edvvards, bu kez de
• "Pembe Panter'in Oğlu" için
- kollan sıvadı. Fransa'nın
ı Nice kıyılannda Müfettiş
- Clouseau kılığma ginniş,
; pardösülü, şapkalı, bıyıklı
i yüzlerce kişiyi Clouseau'nun
heykeli çevresinde eğlenirken
gösteren bir sahnenin de yer
aldığı fılminjtek eksiği,
ı Clouseau tipiyle ünlenen,
ancak geçen yıl yitirdiğimiz
Peter Sellers.
Stallone'nin ffilm
seti soyuldu
'Kültür Servisi - Sylvester
-Stallone'nin Roma'da
jçekimleri devam eden
f"Clifrhanger" adlı filminin
-' seti, maskeli ve silahlı beş kişi
f tarafından soyuldu.
- Soyguncular oyunculara
-'ödenmek üzere henüz
ngetirilmış olan 300 bın dolan
-(yaklaşık 2 milyar 800
a milyon TL) alarak kaçtılar.
Soygun sırasında Stallone,
^set dışında çekim için ısınma
hareketleri yapıyordu.
Şükran Moral'ın
eserleri
•Kültür Servisi - Roma'da
yaşayan Türk sanatçısı
. Şükran Moral'ın duvar ve
(1yer üstüne yaptığı
ınstalasyonlan (yerleştirme)
"JXXVII. Uluslararası Çağdaş
ijSanat Sergısi'ne seçildi. 31
jlağustosa kadar sürecek sergi
. jiç bölümden oluşuyor.
.Birinci sergi ressam Matta
^Etruscusludens'in kişisel
sergisi. İkincisı A. Bonito
. Oliva'nın bütün dünyadan
_[seçtıği sanatçılardan
^luşuyor. Üçüncü bölümde
,üç Italyan sanatçıyla Şükran
|!Moral'ın eseri yer ahyor.
Sergi ekim ayında da
Roma'da açılacak.
'Objektifte Türk
fotoğrafçılam
~~ Költfir Servisi - Belçıka'da
''yayimlanan Virton Fotoğraf
./.Kulübü'nün (Bulletin du
'-, Photoclub Virton) yayını
olan •'Objektif 'in Mayıs-r
Haziran 1992 sayısı Türk
fotoğraf sanatçüanna aynldı.
i Kapakta îzzet Kehribar'm
• | Görenie'de yaşlı bir adamı
[ konu alan fotoğrafının,
; içensindeOrhanAlptûrk,
' AdnanAtaç, Mehmet
! Bayhan,NevzatÇakır, Kaan
! Çaydamk, Nuri Bilge
| Ceylan,YalçınÇıdamlı,
; Büîend Erdoğan, Faruk
i Erunç, Alper Fidaner, Sami
! Güner, Aramis Kalay,
! Çerkes Karadağ, Mehmet
; Kısnet, Coşkun
; K.u!aksızoğlu,Erolözdayı,
; İsa3zdemir,Ahmetözyurt,
ı Ahnet Sabuncu, Sedat
! Toiunoğlu'nun 59 adet
! rendi S-B fotoğrafının yer
I aJdğıdergıninsunuşyazısmı
[ dta Vlehmet Bayhan yazmış.
Katalanlar,Olimpiyat Oyunlan'nı tam bir kültürel kimlik çıkarmasına dönüştürdü
Sizce Barselonahangi tilkede?• 25. Olimpiyata 172
ülke katılıyor. BDT adı
altında 12 cumhuriyet
yanşıyor. Güney Afrika
32 yıldır ilk kez Olimpi-
yatta. Son dakikada
katılan Bosna-Hersek
ekibi ayakta alkışlanı-
yor. Ama bu Olimpiyat-
ta en büyük zafer, Kata-
lan ulusunun.
Kültür Servisi - Bugünlerde
Time' ya da 'Newsweek' dergi-
sine bir göz atarsanız ilginç bir
ilana rastlayacaksınız. Tam
sayfa bir ilan. Yukanda sapsan
bir dikdörtgen. Çevresinde en-
lem-boylam dereceleri var.
Dikdörtgenin ortalannda bir
yerde irice siyah bir nokta.
Noktanın hemen yanında 'Bar-
selona' yazıyor. En altta bir so-
ru: 'Sizce bu nokta hangi ülke-
de?' Sayfayı çevıriyorsunuz, bir
ilan daha. Bu kez san dikdört-
gen bir hantaya dönüşmüş.
Sanrun tonlanndan oluşan bir
Avrupa haritası. Yine siyah bir
nokta. Noktanın yanında yine
'Barselona' yazıh. Ama Barse-
lona'nm çevresinde kırmızı bir
bölge var. Aşağıda ise, bir önce-
ki savfadaki sorunun yanıtı.
'Tabii ki JCatalonya'da.' Üze-
rinde de 'Barselona '92 Olimpi-
yat Oyunlan' yazıyor. Sayfanın
altında küçük puntolarla bir
acıklama:
"Barselona, tspanya'da ken-
dı kültürüne, diline ve kimliğine
sahip bir ülke olan Katalonya'-
dadır.
Kendisini Avrupa'run devin-
gen güçlerinden biri kılan bir
büyüme yaşamış, yalnızca 6
milyon nüfuslu bir ülke...
Avrupa'dan, Kuzey Ame-
rika'dan, Japonya'dan birçok
yabancı kuruluşun yatınm yap-
tığı ve hâlâ da büyuk yatınmlar
yapmakta olduğu bir ülke...
Picasso'nun dehasını, Miro'-
nun gücünü, Dali'nin düşgücü-
nü, Tapies'in yaratıcı yaklaşı-
(SoMan sağa) Pablo Picasso, Pablo Casals ve Salvador Dalı. Katalan kültüriinün dünyaya armağan ettiği üç büyük sanatçı.Katalanlar onlarla gunır duyuyor.
mıru, Montserrat Caballe'nin
ve Josep Carreras'ın sanatını,
Pau Casals'ın ustalığını, Gau-
di'nin gözüpekliğini kavramış
ve harekete geçirmiş bir ülke...
İklimi ve benzersiz tu
spor ve kültür olanaklan dola-
yısıyla her yıl dünyanın dört bir
yarundan 16 milyon insanın
geldiği bir ülke...
Bilgisi ve becerisiyle Olimpi-
yat Oyunlan'nın Barselona'da
yapılmasını sağlayan bir ülke...
Artık Barselona'nın nerede
olduğunu biliyorsunuz. Tabıi
ki Katalonya'da."
Tabii, bu arada, eskiden ben
]> Uzun yıllar Franco baskısı altında yaşayan Katalan-
lar, 3.5 milyar TV izleyicisine Picasso'nun, Dali'nin, Mi-
ro'nun kendilerinden olduğunu duyuruyorlar. Katalan
bayraklanyla kaplı Barselona'da yanşlann anonslan
İspanyolca, İngiİLzce ve Fransızcanın yanı sıra Katalan
dilinde de yapılıyor.25.Olimpiyatta Katalan damgası var.
Pablo Casals dıye bildığınız ün-
lü viyolonsel virtüozunun öna-
dının "Pau' olarak, Jose Carre-
ras diye tamdığınız büyük teno-
nın önadının da 'Josep' olarak
yazıldığını gözden kaçırmıyor-
sunuz. Çünkü Picasso, Dali,
Miro ve ünlü mimar Gaudı gibi
Casals ve Carreras da fspanyol
değil Katalan ve önadlan Ka-
talancada böyle yaalıyor.
İlanın en altında ise Katalon-
ya özerk Hükümeti yazıyor.
Yanında da düz san üstüne kır-
mızı çubuklu miruk bir Katalan
bayrağı.
Barselona'da yapılan 25.
Olimpiyat Oyunlan'nda
anonslarda 4 dil kullanılıyor.
İspanyolca, İngilizce, Fransızca
ve Katalanca. Katalanlar, Is-
panya'nın egemen Kastilya
bölgesinin 'ezeli' düşmanı. Ka-
talanca, General Franco'nun
uzun yıllar yasak ettiği bir dil.
1979'da Franco sonrası İspan-
ya'da özerk bir yönetime kavu-
şan Katalanlar, şimdi 3,5 mil-
yar insanın TV'den iziediği
Olimpiyat Oyunlan'nda dilleri-
ni ve kültürel kimliklerini bü-
tün dünyaya duyurmaya karar-
h.
Gerçekten de birçok kişi 25.
Olimpiyat Oyunlan'nın Ispan-
ya'da yapıldığını sanadursun,
Olimpiyat Katalonya'da yapılı-
yor. Barselona'daki bütün bal-
konlarda 'Katalonya'ya özgûr-
lük' yazılı bayraklar, flamalar
asıb. Sokaklarda aynı sloganı
taşıyan rozetler, etiketter
dağıtılıyor. Tek bir Ispanyol
bayrağı görünmüyor ortaiıkta.
Hemen bütün pencerelerde san
üzerine 4 kırmızı çubuklu Ka-
talan bayraklan göze çarpıyor.
Yalnızca tek bir binada tam 28
Katalan bayrağı var.
Ashnda Barselona Olimpiyat
Oyunlan tarihteki en 'çokuhıs-
lu' ohmpiyat. 172 ülkeden 11
bin sporcunun katıldığı Barse-
lona Olimpiyat Oyunlan'nda,
Bağımsız Devletler Topluluğu
adı altında tam 12 cumhuriyet-
ten sporcular yanşıyor. Bunlar
birinci geldikleri zaman gönde-
re kendi cumhunyetlerinin bay-
rağı çekiliyor. 32 yıllık bir am-
• bargodan sonra Güney Afrika
da ilk kez Olimpiyat'ta. Barse-
lona'ya tek bir kadın sporcu ge-
tirmeyen ve ülke adı yazan pan-
kartıru bir kadına değil erkeğe
taşıtan tek ülke olan tran, spor-
severlerin tepkisini toplarken
oyunlara son anda katılan Bos-
na-Hersek ekibi seyircilerin
ayakta alkışını aldı.
Ama bunca çok sayıda ulusa
karşın 25. Olimpiyat Oyunlan'-
na damgasını vuran, acıhş töre-
ninde İspanya pankartırun ar-
kasında yürüyen bir ülke, Ka-
talonya oldu. Katalanlar, acıhş
törenindeki gösterilerde yer
alan sanat ve kültür zenğmiıkle-
riyle, Katalancanın Ispanyol-
cayla birlikte ikinci bir dil ola-
rak kullanılmasıyla varhklannı
ve kimliklerini bütün dünyaya
duyurmayı başardılar.
1936 Olimpiyat Oyunlan,
Hitler Almanyası'nın Berlin'-
ınde düzenlenir ve bir Naa gös-
terisine dönüşürken, Barselo-
nalılar Halk Oyunlan adı altın-
da bir 'karşı-olimpiyat' gerçek-
leştirmek istemişlerdi. Ama
tam o günJerde tspanya İç Sa-
vaşı patlak vermiş, Halk Oyun-
lan da yanda kesilmişti. Şimdi
Barselona, bu olaydan tam 56
yıl sonra gercek olimpiyatın ev-
sahibi.
Yasemin Çivi Eğinlioğlu
Hukukçudan
piyaııo
resitali
Kültür Servisi - Hukuk ve
müzik... Birbirine at. kendi
alanında uzmanlık gerektiren
iki ayn dalda sentezi yakala-
yan bir sanatçının yaşamının
odak noktalan... İstanbul Ba-
rosu avukatlanndan Yasemin
Çivi Eğinlioğlu, ülkemizle
Kıbns Türk Cumhuriyeti
arasında imzalanan kültür
protokolü çercevesinde,
KKTC'nin daveti ile 10 ağus-
tosta Kıbns'ta bir piyano resi-
tali vermeye hazırlanıyor.
Eğinh'oğlu, müziğe altı yaşı-
nda babasının isteğıyle baş-
lamış. Bir yıl konservatuvara
devam etmesine rağmen sür-
dürememiş. "O dönemde çok
yaramaz ve heyecanlı oluşum-
dan hocalarla şefkatli bir ileti-
şîm kuramadım, kuramadılar
belki de. 12 yıl Demirhan Al-
tuğ, piyanist Kristine Ergen-
berg, Anahit Hanesyan, Ferdi
Statzer'den özel dersler
aldım."
1990 yıhnda Avusturya
Salzburg Mozarteum Akade-
misi'nde Polonyalı piyanist
Prof. Andre Jasinky ile çalı-
şmalara katılmış
18 yıllık avukatlık yaşarru-
nda her kuruluşta bireysel
mücadele vermiş Eğinlioğlu.
"Yine de muhakkak güzel dü-
şünen bir insan çıktı karşıma
ve hedefime ulaşacağım yolda
bana destek oldu. Bu süreçte
toplumu çok iyi değerlendir-
dim.
Kendi platformumda en iyi
başardığım şeyin insanı yo-
rumlamak olduğunu düşünü-
yorüm. Elinızde hukuk ve pi-
yano gjbi nefis araçlannız da
varsa kendi dilinizi çok güzel
iletiyorsunuz. Adliyelere deği-
şik bir renk getirdiğinizi göre-
biliyorsunuz. Duygulannızı
kattığınız anda karşıya ulaş-
mamanız mümkün değil."
Türkiye koşullannda geldi-
ği yeri sevdiğini belirten sa-
natçı avukat, bir aileyi, anneli-
ği yürütme mücadelesinde
müzik olmasaydı yaşamının
çok zor olacağını belirtiyor ve
"Olağan insanlar gibi olamaz,
bir yerde patlardım. Bugüne
kadar hiç değişmeden kendi
çizgimde arttım" diyor.
Yirminci Uluslararası İstanbul Festivali'nin ardından
Cazm düııü önümüzden geçti
CEMYEGÜL
Caz ile dolu bir istanbul Fes-
tivaü'ni daha geride bırakük.
Daha doğrusu caan dünüyle
dolu bir festıvalı demek daha
yerinde olurdu sarunm. Zanne-
diyorum kı festival komitesi caz
sanatçılannı secerken, ücan
kaygılardan olsa gerek, popüla-
riteyi ön planda tutuyor ve bu
yüzden de çağımıza damgasını
vuran caz müzisyenlerini gö-
zardı ediyor.
Bu sene festivale gelen isimle-
re bir göz attığımızda. hemen
tümünün aynı ekolün temsilci-
leri olduğunu görüyoruz. Örne-
ğin Gerry Mullıgan, Modern
Jazz Quartet ve Jim Hall. Hepsi
"Cool Jazz" döneminin temsü-
aleri. Her ne kadar Gerry Mul-
ligan müziğini cool'un yeniden
doğuşu olarak adlandırsa da
cool'un yeniden doğacağı falan
Gerry Mulligan her
ne kadar müziğini
"cool'un yeniden do-
ğuşu" diye adlandır-
sa da, cool çoktan
tarih oldu.
yok. Cool çoktan tarih oldu.
Festivalde Modern Jazz Quar-
tet'in başında ızlediğimiz John
Levvıs'in çabalanyla cazın
klasik Batı müziği formalizmi-
ne teslim olduğu dönemdir
Cool Jazz dönemi. Gerçi izledi-
ğirniz isimlerin hepsi bu döne-
min büyük isımleri: John Le-
wis, Milt Jackson. Percy Heath,
Gerry Mulligan, Art Farmer,
Lee Konitz, Jim Hall; ancak ca-
zın özünde olan transandantal
ruh halini, swing'i, blues'u fona
ıtme>i becermiş bir dönemin
müzisyenleriru birbiri ardı sıra
aynı festivale sığdırmanın man-
tığın] pek anlayamıyorum.
Polonya'nın önde gelen caz
müzisyenlerinden oluşan Smie-
tena Caz Yıldızlan Topluluğu
da festivalin caz konuklan ara-
sındaydı.
Modem Caz pörtitisü'nün ünlü kontrbasçısı Percy Heath, 20.
Uluslararası istanbul Festivali'nin dev konuklarından birivdi.
John McLaughlın de. Mo-
dern Jazz Quartet de daha önce
gelmemişler miydi İstanbul'a?
Yoksa hafızam mı benı yanıltı-
yor? Bugün caz dünyasında
olup bitenı tükettık de, tekrar
aynı isimlere dönmek zorunda
mı kaldık yoksa? Sonny Rol-
lins. Ceal Taylor. Jackıe McLe-
an, Tommy Flanagan. Don
Pullen, George Adams, Ra\
Anderson. Gerry Hemingway.
John Zorn, David Murray, De-
wey Redman. Pharoah San-
ders. Sam Rıvers, Henry Thre-
adgıll gıbı ısımler neden hıç dü-
şünülmez? Eğer bu isimlerin
Açıkhava Tıyatrosu'nu doldu-
ramayacağı kavgısı varsa. alter-
natıf mekanlarda konserler
Kültür Bakanı Fikri Sağlar:
Kabe'deki revaklaryıkılmasın
AKARA(AA)-Külıür Bakanı Fıkn Sağlar. os-
manlı İmparatorluğu dönemınde inşa edılen ve
Kabeyı çevreleyen re\aklann, namaz ve ta\af
alanlannı genışletmek üzere. Suudi arabıstan ta-
rafından >ıktınlmak istenmesinın. sözkonusu
ülkenin de taraf olduğu 1972 tanhlı LNESCO
Dünya Kültürel ve Doğal Mıras'ının Korun-
ması Anlaşmasf na aykın olacağını bildırdı.
Kültür Bakanı Fikri Sağlar. revaklann Suudı
Arabistan tarafından yıkılması konusunu özen-
le ızledıklerinı ve konunun takipçısı olacaklannı
belırttı. Revaklann sadece Türklerin değil.
İslam dümasının ve hatta tüm dünvanın ortak
bir mırası olduğunu belirten Sağlar, hangı ge-
rekçevle olursa olsun yıkılmasının. Suudı Ara-
bıstarûn da taraf olduğu 1972 tanhlı UNESCO
Dun\a kulturel ve Doğal mırası'nın Korunması
Anlaşmasına'na da aykın olacağını vurguladı.
Gazetelerdc konuyla ılgıü haberlcrin vayı-
nlanmasından sonra "Dışışlerı Bakanlığı'na gın-
şımlerdebulunulması ıçın başvuruda bulunduk-
lannı anlatan Sağlar. Dışüjlcn Bakanlığrnın Su-
udı Arabistan Büyükelçilığf nden proje ile ılgılı
resmi bilgi istedığini belirııi.
yapılamaz mı?
Wynton Marsalis'e gelince:
Evet, çok büyük isim. VVynton
günümüz cazırun süperstan.
Ancak benim için taünin edici
bir konser değildi Marsalis'in
konseri. Konserin ilk bölümün-
de beklediğimiz gibi caz tarihini
anlatü Marsalis. Jelly Roll
Morton, Duke Elhngton.
Charlıe Parker, George Gersh-
vvın ve John Coltrane kompo-
zîsyonlanndan oluşan bu ilk
bölümde. Marsahs'in: "Caz
müziği swing etmeli ve blues
tçermelıdır" sozlen aklıma gel-
di. Kalbim Clifford Brown, Lee
Morgan. Charlie Parker, Or-
nette Coleman, John Coltrane
ve David Murray gibi solola-
nndan ateş fışkıran müasyenle-
ri aradı durdu. Gerçı toplulu-
ğun tüm müzısyenleri Virtüoz-
luklannı döktürdüler, üsüerine
Bu yıl festivale gelen
adlara baktığımızda,
hemen tümünün
aynı ekolün temsilci-
leri olduğu görülü-
yor.
düşen görevi yerine getirdiler ve
kusursuz zamanlamalanyla ki-
taba tam tanuna uydurdular.
Ancak enerji katsa>ılan o ka-
dar düşük ve cazın temelinde
>atan toplu doğaçlama unsu-
rundan o kadar uzaktılar ki
kendimi bir ara klasik müzik
konserinde zannettim. Belki de
bu bölümün doruk noktası, İs-
tanbul'a gelen caz müzisyenle-
nnın korkulu rüyası Ümit
Onartan'ın VVynton Marsalis
tarafından sahneye davet edi-
lıp, kanunuyla topluluğa eşlik
etmesiydi. Konserin ikinci bö-
lümünde ise Marsalıs'ın kendi
kompozisyonlannı dınledik.
"Transatlantic Echoes" ile baş-
layan bu ikinci bölümde de
Marsahs'in klasik Batı müzi-
ğjnden ne ölçüde etkilenmiş ol-
duğuna şahit olduk. Marsalis'-
in kendi kompozisyonlannda
da ne blues vardı. ne de svving.
Ancak yine de Marsalis seyir-
ciyle kuvvetli bir iletişim kur-
muş*olaoak ki defalarca sahne-
ye çağnldı
Gerçı konumuz caz, ama fes-
tivalin çağı yakalayabilmesi
için çağdaş caz müzisyenlerinin
yanı sıra, "world music". "afro-
pop". "reggae" ve bugünlerde
dünyayı kasıp kavuran diğeret-
nik müzik türlenne de yer ver-
mesının gerekhliğini vurgula-
madan geçemeyeceğım. Bu
yönde David Byrne ve Latin
müzisyenlerden oluşan yenı
topluluğun festival programına
alınması çok olumlu bir seçim-
di.
Eski cezaevi kültüre açıbyor
Sultanahmet Cezaevi
açıkhava sineması
Kültür Servisi - 1900
yılından yakın zamanlara ka-
dar acılara. hüzünlere, sevgile-
re tanık olan Sultanahmet Ce-
zaevi, bugünden başlayarak 45
gün boyunca bir kültür merke-
zıne dönüşecek. Emınönü Be-
lediye Başkanlığı, Eminönü
Halkevı. Ankara
Birlik Tiyatrosu
ve Anadolu Sanat
Merkezi'nin ışbir-
liğiyle düzenlenen
'Sultanahmet
Şimdi Özgür Kül-
tür ve Sanat Et-
kınliklen, bugün
17.30'da Emınö-
nü Halkevi'nin
önünden başlaya-
cak bir şenlik yü-
rüyüşüyle açı-
lacak.
19.30'dakiaçıhş
törenine ise Kül-
tür Bakanı Fikri
Sağlfir. Emınönü
Belediye Başkanı
A. Nacı Akgün ve Halkevleri
Genel Başkanı Ahmet Yıldız
da katılacak. Daha sonra 21.
15"te Erdoğan Tokatlfnın Or-
han Kemal'den uyarladığı "72.
Koğuş' adlı fılm gösterilecek.
Eski Sultanahmet Cezaevi'-
nin avlusunda düzenlenecek
etkınlikler vann 18.30'da
zaevi'nde yatmış aydınlarla bir
söyleşi yapılacak. 21.15'te ise
Halit Refığ'in Kemal Tahir'-
den sinemaya aktardığı 'Kan-
lar Koğuşu' gösterilecek.
8 ağustos cumartesi günü,
Grup Kesmeşeker'in rock
konserini 21.30'da 'Kanlar
Kadir İnaDır: '72. Koğuş' adlı filmde.
Koğuşu'nun yeniden gösteri-
mı izleyecek. 9 ağustos pazar
günü 17.30'da bir 'Çocuk
Günü' düzenlenecek. Çocuk-
larla birlikte boyama, yanşma-
lar ve çeşitli eğlenceler içeren
"Çocuk Günü'nde Esenyurt
Çocuk Korosu da bir konser
verecek. Aynı gün 21.15'te
Grup Kızılırmak'ın konseri ve Ömer Kavur'un yönettiği, Or-
21.15'te '72. Koğuş'un yeniden han Pamuk'un 'Kara Kitap'm
bir bölümünden yola çıkarak
senaryosunu yazdığı 'Gizli
gösterimi ile sürecek.
7 ağustos cuma günü 18.30'-
da daha önce Sultanahmet Ce- Yüz" adlı fılm gösterilecek.
Çetin Yılmaz'ın 237 sobası var
Antikasobalar
105milyarasigortalı
İSTANBL'L(AA)-İşadamı
Çetın Yılmaz. 237 parçadan
oluşan "antika çini soba" ko-
leksıyonuyla, dünyanın en ge-
nış çinı soba koleksi>onunu
elinde bulunduruyor.
Çetin Yılmaz'ın verdiği
bılgıye göre koleksıyon 17-20.
yüzvjlı kapsıyor ve dünyada
bir eşi daha bulunmuyor.
Yılmaz'ın "antika çini soba"-
koleksıyonundaki en küçük
soba 40 santimetre. en büyük
soba ise 5.5 metre boyunda.
Sobalann çoğunluğu porselen
olmakla birlikte. bazılan da
altın kaplama. Dünyanın en
küçük sobalan olan ve (örnek)
dıve adlandınlan 40 cm. bo-
\ undakı antika sobalar da ko-
İeksivonun en nadide parçalan
arasında. 18.yüzyıla ait gaz so-
balan da döneminin estetik
anlayışını üzennde taşıyor.
Bu sobalann bir kısmında
ise cam vitray kullanılmış. Ko-
leksiyondaki İtalyan yapımı
yuvarlak soba da koleksiyo-
nun başparçalanndan biri. •
Antika çini sobalann si-
gortalanmış değerinin 105 mil-
yar lira olduğunu belirten
Yılmaz, bir eşi de Viyana Sa-
rayı'ndabulunan "Habsburg"-
isimli sobanın, porselenden
yapılmış ve tamamı 24 ayar
altınla kaplanmış olduğunu
söyledi.
Antika çini soba koleksiyo-
nunu, kurulacak olan Çetin
Yılmaz Şirketler Grubu Kül-
tür ve Sanat Hizmetleri Vakfi'-
na devredeceğini söyleyen
Yılmaz, koleksiyonunun önü-
müzdeki yıllarda, satın alarak
restore ettikleri Fransız Kültür
Sarayı'nda "Isınma ve Aydı-
nlatma Gereçleri Müzesi"ola-
rak hızmete sunulacağmı da
vurguladı.