06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 AĞUSTOS1992 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA KULTUR 11 Ştone'dan İspanya iç savaşı Kühûr Servisi-Ünlü . Amerikalı yönetmen Oliver Stone, "JFK" fılminden sonra İspanya iç savaşını konu alan yeni filminde başrolü ünlü şarkıcı David r Bovvie'ye vermek istiyor. | Madrid'e bir kültür ödülü | almak için gelen Stone, | fılmini, George Onvell'in l "Katalonya'ya Saygı" \t (Homage to Catalonia) adh \t yapıtma dayandıracak. Pembe Panter'in Oglu ATtNA(AA)-Müfettış Clouseau tipini ve ı Clouseau'yu oynayan îngıliz 1/ aktör Peter Sellers'ı bir hit ^durumuna getiren "Pembe Panter"filmininyönetmeni ! Blake Edvvards, bu kez de • "Pembe Panter'in Oğlu" için - kollan sıvadı. Fransa'nın ı Nice kıyılannda Müfettiş - Clouseau kılığma ginniş, ; pardösülü, şapkalı, bıyıklı i yüzlerce kişiyi Clouseau'nun heykeli çevresinde eğlenirken gösteren bir sahnenin de yer aldığı fılminjtek eksiği, ı Clouseau tipiyle ünlenen, ancak geçen yıl yitirdiğimiz Peter Sellers. Stallone'nin ffilm seti soyuldu 'Kültür Servisi - Sylvester -Stallone'nin Roma'da jçekimleri devam eden f"Clifrhanger" adlı filminin -' seti, maskeli ve silahlı beş kişi f tarafından soyuldu. - Soyguncular oyunculara -'ödenmek üzere henüz ngetirilmış olan 300 bın dolan -(yaklaşık 2 milyar 800 a milyon TL) alarak kaçtılar. Soygun sırasında Stallone, ^set dışında çekim için ısınma hareketleri yapıyordu. Şükran Moral'ın eserleri •Kültür Servisi - Roma'da yaşayan Türk sanatçısı . Şükran Moral'ın duvar ve (1yer üstüne yaptığı ınstalasyonlan (yerleştirme) "JXXVII. Uluslararası Çağdaş ijSanat Sergısi'ne seçildi. 31 jlağustosa kadar sürecek sergi . jiç bölümden oluşuyor. .Birinci sergi ressam Matta ^Etruscusludens'in kişisel sergisi. İkincisı A. Bonito . Oliva'nın bütün dünyadan _[seçtıği sanatçılardan ^luşuyor. Üçüncü bölümde ,üç Italyan sanatçıyla Şükran |!Moral'ın eseri yer ahyor. Sergi ekim ayında da Roma'da açılacak. 'Objektifte Türk fotoğrafçılam ~~ Költfir Servisi - Belçıka'da ''yayimlanan Virton Fotoğraf ./.Kulübü'nün (Bulletin du '-, Photoclub Virton) yayını olan •'Objektif 'in Mayıs-r Haziran 1992 sayısı Türk fotoğraf sanatçüanna aynldı. i Kapakta îzzet Kehribar'm • | Görenie'de yaşlı bir adamı [ konu alan fotoğrafının, ; içensindeOrhanAlptûrk, ' AdnanAtaç, Mehmet ! Bayhan,NevzatÇakır, Kaan ! Çaydamk, Nuri Bilge | Ceylan,YalçınÇıdamlı, ; Büîend Erdoğan, Faruk i Erunç, Alper Fidaner, Sami ! Güner, Aramis Kalay, ! Çerkes Karadağ, Mehmet ; Kısnet, Coşkun ; K.u!aksızoğlu,Erolözdayı, ; İsa3zdemir,Ahmetözyurt, ı Ahnet Sabuncu, Sedat ! Toiunoğlu'nun 59 adet ! rendi S-B fotoğrafının yer I aJdğıdergıninsunuşyazısmı [ dta Vlehmet Bayhan yazmış. Katalanlar,Olimpiyat Oyunlan'nı tam bir kültürel kimlik çıkarmasına dönüştürdü Sizce Barselonahangi tilkede?• 25. Olimpiyata 172 ülke katılıyor. BDT adı altında 12 cumhuriyet yanşıyor. Güney Afrika 32 yıldır ilk kez Olimpi- yatta. Son dakikada katılan Bosna-Hersek ekibi ayakta alkışlanı- yor. Ama bu Olimpiyat- ta en büyük zafer, Kata- lan ulusunun. Kültür Servisi - Bugünlerde Time' ya da 'Newsweek' dergi- sine bir göz atarsanız ilginç bir ilana rastlayacaksınız. Tam sayfa bir ilan. Yukanda sapsan bir dikdörtgen. Çevresinde en- lem-boylam dereceleri var. Dikdörtgenin ortalannda bir yerde irice siyah bir nokta. Noktanın hemen yanında 'Bar- selona' yazıyor. En altta bir so- ru: 'Sizce bu nokta hangi ülke- de?' Sayfayı çevıriyorsunuz, bir ilan daha. Bu kez san dikdört- gen bir hantaya dönüşmüş. Sanrun tonlanndan oluşan bir Avrupa haritası. Yine siyah bir nokta. Noktanın yanında yine 'Barselona' yazıh. Ama Barse- lona'nm çevresinde kırmızı bir bölge var. Aşağıda ise, bir önce- ki savfadaki sorunun yanıtı. 'Tabii ki JCatalonya'da.' Üze- rinde de 'Barselona '92 Olimpi- yat Oyunlan' yazıyor. Sayfanın altında küçük puntolarla bir acıklama: "Barselona, tspanya'da ken- dı kültürüne, diline ve kimliğine sahip bir ülke olan Katalonya'- dadır. Kendisini Avrupa'run devin- gen güçlerinden biri kılan bir büyüme yaşamış, yalnızca 6 milyon nüfuslu bir ülke... Avrupa'dan, Kuzey Ame- rika'dan, Japonya'dan birçok yabancı kuruluşun yatınm yap- tığı ve hâlâ da büyuk yatınmlar yapmakta olduğu bir ülke... Picasso'nun dehasını, Miro'- nun gücünü, Dali'nin düşgücü- nü, Tapies'in yaratıcı yaklaşı- (SoMan sağa) Pablo Picasso, Pablo Casals ve Salvador Dalı. Katalan kültüriinün dünyaya armağan ettiği üç büyük sanatçı.Katalanlar onlarla gunır duyuyor. mıru, Montserrat Caballe'nin ve Josep Carreras'ın sanatını, Pau Casals'ın ustalığını, Gau- di'nin gözüpekliğini kavramış ve harekete geçirmiş bir ülke... İklimi ve benzersiz tu spor ve kültür olanaklan dola- yısıyla her yıl dünyanın dört bir yarundan 16 milyon insanın geldiği bir ülke... Bilgisi ve becerisiyle Olimpi- yat Oyunlan'nın Barselona'da yapılmasını sağlayan bir ülke... Artık Barselona'nın nerede olduğunu biliyorsunuz. Tabıi ki Katalonya'da." Tabii, bu arada, eskiden ben ]> Uzun yıllar Franco baskısı altında yaşayan Katalan- lar, 3.5 milyar TV izleyicisine Picasso'nun, Dali'nin, Mi- ro'nun kendilerinden olduğunu duyuruyorlar. Katalan bayraklanyla kaplı Barselona'da yanşlann anonslan İspanyolca, İngiİLzce ve Fransızcanın yanı sıra Katalan dilinde de yapılıyor.25.Olimpiyatta Katalan damgası var. Pablo Casals dıye bildığınız ün- lü viyolonsel virtüozunun öna- dının "Pau' olarak, Jose Carre- ras diye tamdığınız büyük teno- nın önadının da 'Josep' olarak yazıldığını gözden kaçırmıyor- sunuz. Çünkü Picasso, Dali, Miro ve ünlü mimar Gaudı gibi Casals ve Carreras da fspanyol değil Katalan ve önadlan Ka- talancada böyle yaalıyor. İlanın en altında ise Katalon- ya özerk Hükümeti yazıyor. Yanında da düz san üstüne kır- mızı çubuklu miruk bir Katalan bayrağı. Barselona'da yapılan 25. Olimpiyat Oyunlan'nda anonslarda 4 dil kullanılıyor. İspanyolca, İngilizce, Fransızca ve Katalanca. Katalanlar, Is- panya'nın egemen Kastilya bölgesinin 'ezeli' düşmanı. Ka- talanca, General Franco'nun uzun yıllar yasak ettiği bir dil. 1979'da Franco sonrası İspan- ya'da özerk bir yönetime kavu- şan Katalanlar, şimdi 3,5 mil- yar insanın TV'den iziediği Olimpiyat Oyunlan'nda dilleri- ni ve kültürel kimliklerini bü- tün dünyaya duyurmaya karar- h. Gerçekten de birçok kişi 25. Olimpiyat Oyunlan'nın Ispan- ya'da yapıldığını sanadursun, Olimpiyat Katalonya'da yapılı- yor. Barselona'daki bütün bal- konlarda 'Katalonya'ya özgûr- lük' yazılı bayraklar, flamalar asıb. Sokaklarda aynı sloganı taşıyan rozetler, etiketter dağıtılıyor. Tek bir Ispanyol bayrağı görünmüyor ortaiıkta. Hemen bütün pencerelerde san üzerine 4 kırmızı çubuklu Ka- talan bayraklan göze çarpıyor. Yalnızca tek bir binada tam 28 Katalan bayrağı var. Ashnda Barselona Olimpiyat Oyunlan tarihteki en 'çokuhıs- lu' ohmpiyat. 172 ülkeden 11 bin sporcunun katıldığı Barse- lona Olimpiyat Oyunlan'nda, Bağımsız Devletler Topluluğu adı altında tam 12 cumhuriyet- ten sporcular yanşıyor. Bunlar birinci geldikleri zaman gönde- re kendi cumhunyetlerinin bay- rağı çekiliyor. 32 yıllık bir am- • bargodan sonra Güney Afrika da ilk kez Olimpiyat'ta. Barse- lona'ya tek bir kadın sporcu ge- tirmeyen ve ülke adı yazan pan- kartıru bir kadına değil erkeğe taşıtan tek ülke olan tran, spor- severlerin tepkisini toplarken oyunlara son anda katılan Bos- na-Hersek ekibi seyircilerin ayakta alkışını aldı. Ama bunca çok sayıda ulusa karşın 25. Olimpiyat Oyunlan'- na damgasını vuran, acıhş töre- ninde İspanya pankartırun ar- kasında yürüyen bir ülke, Ka- talonya oldu. Katalanlar, acıhş törenindeki gösterilerde yer alan sanat ve kültür zenğmiıkle- riyle, Katalancanın Ispanyol- cayla birlikte ikinci bir dil ola- rak kullanılmasıyla varhklannı ve kimliklerini bütün dünyaya duyurmayı başardılar. 1936 Olimpiyat Oyunlan, Hitler Almanyası'nın Berlin'- ınde düzenlenir ve bir Naa gös- terisine dönüşürken, Barselo- nalılar Halk Oyunlan adı altın- da bir 'karşı-olimpiyat' gerçek- leştirmek istemişlerdi. Ama tam o günJerde tspanya İç Sa- vaşı patlak vermiş, Halk Oyun- lan da yanda kesilmişti. Şimdi Barselona, bu olaydan tam 56 yıl sonra gercek olimpiyatın ev- sahibi. Yasemin Çivi Eğinlioğlu Hukukçudan piyaııo resitali Kültür Servisi - Hukuk ve müzik... Birbirine at. kendi alanında uzmanlık gerektiren iki ayn dalda sentezi yakala- yan bir sanatçının yaşamının odak noktalan... İstanbul Ba- rosu avukatlanndan Yasemin Çivi Eğinlioğlu, ülkemizle Kıbns Türk Cumhuriyeti arasında imzalanan kültür protokolü çercevesinde, KKTC'nin daveti ile 10 ağus- tosta Kıbns'ta bir piyano resi- tali vermeye hazırlanıyor. Eğinh'oğlu, müziğe altı yaşı- nda babasının isteğıyle baş- lamış. Bir yıl konservatuvara devam etmesine rağmen sür- dürememiş. "O dönemde çok yaramaz ve heyecanlı oluşum- dan hocalarla şefkatli bir ileti- şîm kuramadım, kuramadılar belki de. 12 yıl Demirhan Al- tuğ, piyanist Kristine Ergen- berg, Anahit Hanesyan, Ferdi Statzer'den özel dersler aldım." 1990 yıhnda Avusturya Salzburg Mozarteum Akade- misi'nde Polonyalı piyanist Prof. Andre Jasinky ile çalı- şmalara katılmış 18 yıllık avukatlık yaşarru- nda her kuruluşta bireysel mücadele vermiş Eğinlioğlu. "Yine de muhakkak güzel dü- şünen bir insan çıktı karşıma ve hedefime ulaşacağım yolda bana destek oldu. Bu süreçte toplumu çok iyi değerlendir- dim. Kendi platformumda en iyi başardığım şeyin insanı yo- rumlamak olduğunu düşünü- yorüm. Elinızde hukuk ve pi- yano gjbi nefis araçlannız da varsa kendi dilinizi çok güzel iletiyorsunuz. Adliyelere deği- şik bir renk getirdiğinizi göre- biliyorsunuz. Duygulannızı kattığınız anda karşıya ulaş- mamanız mümkün değil." Türkiye koşullannda geldi- ği yeri sevdiğini belirten sa- natçı avukat, bir aileyi, anneli- ği yürütme mücadelesinde müzik olmasaydı yaşamının çok zor olacağını belirtiyor ve "Olağan insanlar gibi olamaz, bir yerde patlardım. Bugüne kadar hiç değişmeden kendi çizgimde arttım" diyor. Yirminci Uluslararası İstanbul Festivali'nin ardından Cazm düııü önümüzden geçti CEMYEGÜL Caz ile dolu bir istanbul Fes- tivaü'ni daha geride bırakük. Daha doğrusu caan dünüyle dolu bir festıvalı demek daha yerinde olurdu sarunm. Zanne- diyorum kı festival komitesi caz sanatçılannı secerken, ücan kaygılardan olsa gerek, popüla- riteyi ön planda tutuyor ve bu yüzden de çağımıza damgasını vuran caz müzisyenlerini gö- zardı ediyor. Bu sene festivale gelen isimle- re bir göz attığımızda. hemen tümünün aynı ekolün temsilci- leri olduğunu görüyoruz. Örne- ğin Gerry Mullıgan, Modern Jazz Quartet ve Jim Hall. Hepsi "Cool Jazz" döneminin temsü- aleri. Her ne kadar Gerry Mul- ligan müziğini cool'un yeniden doğuşu olarak adlandırsa da cool'un yeniden doğacağı falan Gerry Mulligan her ne kadar müziğini "cool'un yeniden do- ğuşu" diye adlandır- sa da, cool çoktan tarih oldu. yok. Cool çoktan tarih oldu. Festivalde Modern Jazz Quar- tet'in başında ızlediğimiz John Levvıs'in çabalanyla cazın klasik Batı müziği formalizmi- ne teslim olduğu dönemdir Cool Jazz dönemi. Gerçi izledi- ğirniz isimlerin hepsi bu döne- min büyük isımleri: John Le- wis, Milt Jackson. Percy Heath, Gerry Mulligan, Art Farmer, Lee Konitz, Jim Hall; ancak ca- zın özünde olan transandantal ruh halini, swing'i, blues'u fona ıtme>i becermiş bir dönemin müzisyenleriru birbiri ardı sıra aynı festivale sığdırmanın man- tığın] pek anlayamıyorum. Polonya'nın önde gelen caz müzisyenlerinden oluşan Smie- tena Caz Yıldızlan Topluluğu da festivalin caz konuklan ara- sındaydı. Modem Caz pörtitisü'nün ünlü kontrbasçısı Percy Heath, 20. Uluslararası istanbul Festivali'nin dev konuklarından birivdi. John McLaughlın de. Mo- dern Jazz Quartet de daha önce gelmemişler miydi İstanbul'a? Yoksa hafızam mı benı yanıltı- yor? Bugün caz dünyasında olup bitenı tükettık de, tekrar aynı isimlere dönmek zorunda mı kaldık yoksa? Sonny Rol- lins. Ceal Taylor. Jackıe McLe- an, Tommy Flanagan. Don Pullen, George Adams, Ra\ Anderson. Gerry Hemingway. John Zorn, David Murray, De- wey Redman. Pharoah San- ders. Sam Rıvers, Henry Thre- adgıll gıbı ısımler neden hıç dü- şünülmez? Eğer bu isimlerin Açıkhava Tıyatrosu'nu doldu- ramayacağı kavgısı varsa. alter- natıf mekanlarda konserler Kültür Bakanı Fikri Sağlar: Kabe'deki revaklaryıkılmasın AKARA(AA)-Külıür Bakanı Fıkn Sağlar. os- manlı İmparatorluğu dönemınde inşa edılen ve Kabeyı çevreleyen re\aklann, namaz ve ta\af alanlannı genışletmek üzere. Suudi arabıstan ta- rafından >ıktınlmak istenmesinın. sözkonusu ülkenin de taraf olduğu 1972 tanhlı LNESCO Dünya Kültürel ve Doğal Mıras'ının Korun- ması Anlaşmasf na aykın olacağını bildırdı. Kültür Bakanı Fikri Sağlar. revaklann Suudı Arabistan tarafından yıkılması konusunu özen- le ızledıklerinı ve konunun takipçısı olacaklannı belırttı. Revaklann sadece Türklerin değil. İslam dümasının ve hatta tüm dünvanın ortak bir mırası olduğunu belirten Sağlar, hangı ge- rekçevle olursa olsun yıkılmasının. Suudı Ara- bıstarûn da taraf olduğu 1972 tanhlı UNESCO Dun\a kulturel ve Doğal mırası'nın Korunması Anlaşmasına'na da aykın olacağını vurguladı. Gazetelerdc konuyla ılgıü haberlcrin vayı- nlanmasından sonra "Dışışlerı Bakanlığı'na gın- şımlerdebulunulması ıçın başvuruda bulunduk- lannı anlatan Sağlar. Dışüjlcn Bakanlığrnın Su- udı Arabistan Büyükelçilığf nden proje ile ılgılı resmi bilgi istedığini belirııi. yapılamaz mı? Wynton Marsalis'e gelince: Evet, çok büyük isim. VVynton günümüz cazırun süperstan. Ancak benim için taünin edici bir konser değildi Marsalis'in konseri. Konserin ilk bölümün- de beklediğimiz gibi caz tarihini anlatü Marsalis. Jelly Roll Morton, Duke Elhngton. Charlıe Parker, George Gersh- vvın ve John Coltrane kompo- zîsyonlanndan oluşan bu ilk bölümde. Marsahs'in: "Caz müziği swing etmeli ve blues tçermelıdır" sozlen aklıma gel- di. Kalbim Clifford Brown, Lee Morgan. Charlie Parker, Or- nette Coleman, John Coltrane ve David Murray gibi solola- nndan ateş fışkıran müasyenle- ri aradı durdu. Gerçı toplulu- ğun tüm müzısyenleri Virtüoz- luklannı döktürdüler, üsüerine Bu yıl festivale gelen adlara baktığımızda, hemen tümünün aynı ekolün temsilci- leri olduğu görülü- yor. düşen görevi yerine getirdiler ve kusursuz zamanlamalanyla ki- taba tam tanuna uydurdular. Ancak enerji katsa>ılan o ka- dar düşük ve cazın temelinde >atan toplu doğaçlama unsu- rundan o kadar uzaktılar ki kendimi bir ara klasik müzik konserinde zannettim. Belki de bu bölümün doruk noktası, İs- tanbul'a gelen caz müzisyenle- nnın korkulu rüyası Ümit Onartan'ın VVynton Marsalis tarafından sahneye davet edi- lıp, kanunuyla topluluğa eşlik etmesiydi. Konserin ikinci bö- lümünde ise Marsalıs'ın kendi kompozisyonlannı dınledik. "Transatlantic Echoes" ile baş- layan bu ikinci bölümde de Marsahs'in klasik Batı müzi- ğjnden ne ölçüde etkilenmiş ol- duğuna şahit olduk. Marsalis'- in kendi kompozisyonlannda da ne blues vardı. ne de svving. Ancak yine de Marsalis seyir- ciyle kuvvetli bir iletişim kur- muş*olaoak ki defalarca sahne- ye çağnldı Gerçı konumuz caz, ama fes- tivalin çağı yakalayabilmesi için çağdaş caz müzisyenlerinin yanı sıra, "world music". "afro- pop". "reggae" ve bugünlerde dünyayı kasıp kavuran diğeret- nik müzik türlenne de yer ver- mesının gerekhliğini vurgula- madan geçemeyeceğım. Bu yönde David Byrne ve Latin müzisyenlerden oluşan yenı topluluğun festival programına alınması çok olumlu bir seçim- di. Eski cezaevi kültüre açıbyor Sultanahmet Cezaevi açıkhava sineması Kültür Servisi - 1900 yılından yakın zamanlara ka- dar acılara. hüzünlere, sevgile- re tanık olan Sultanahmet Ce- zaevi, bugünden başlayarak 45 gün boyunca bir kültür merke- zıne dönüşecek. Emınönü Be- lediye Başkanlığı, Eminönü Halkevı. Ankara Birlik Tiyatrosu ve Anadolu Sanat Merkezi'nin ışbir- liğiyle düzenlenen 'Sultanahmet Şimdi Özgür Kül- tür ve Sanat Et- kınliklen, bugün 17.30'da Emınö- nü Halkevi'nin önünden başlaya- cak bir şenlik yü- rüyüşüyle açı- lacak. 19.30'dakiaçıhş törenine ise Kül- tür Bakanı Fikri Sağlfir. Emınönü Belediye Başkanı A. Nacı Akgün ve Halkevleri Genel Başkanı Ahmet Yıldız da katılacak. Daha sonra 21. 15"te Erdoğan Tokatlfnın Or- han Kemal'den uyarladığı "72. Koğuş' adlı fılm gösterilecek. Eski Sultanahmet Cezaevi'- nin avlusunda düzenlenecek etkınlikler vann 18.30'da zaevi'nde yatmış aydınlarla bir söyleşi yapılacak. 21.15'te ise Halit Refığ'in Kemal Tahir'- den sinemaya aktardığı 'Kan- lar Koğuşu' gösterilecek. 8 ağustos cumartesi günü, Grup Kesmeşeker'in rock konserini 21.30'da 'Kanlar Kadir İnaDır: '72. Koğuş' adlı filmde. Koğuşu'nun yeniden gösteri- mı izleyecek. 9 ağustos pazar günü 17.30'da bir 'Çocuk Günü' düzenlenecek. Çocuk- larla birlikte boyama, yanşma- lar ve çeşitli eğlenceler içeren "Çocuk Günü'nde Esenyurt Çocuk Korosu da bir konser verecek. Aynı gün 21.15'te Grup Kızılırmak'ın konseri ve Ömer Kavur'un yönettiği, Or- 21.15'te '72. Koğuş'un yeniden han Pamuk'un 'Kara Kitap'm bir bölümünden yola çıkarak senaryosunu yazdığı 'Gizli gösterimi ile sürecek. 7 ağustos cuma günü 18.30'- da daha önce Sultanahmet Ce- Yüz" adlı fılm gösterilecek. Çetin Yılmaz'ın 237 sobası var Antikasobalar 105milyarasigortalı İSTANBL'L(AA)-İşadamı Çetın Yılmaz. 237 parçadan oluşan "antika çini soba" ko- leksıyonuyla, dünyanın en ge- nış çinı soba koleksi>onunu elinde bulunduruyor. Çetin Yılmaz'ın verdiği bılgıye göre koleksıyon 17-20. yüzvjlı kapsıyor ve dünyada bir eşi daha bulunmuyor. Yılmaz'ın "antika çini soba"- koleksıyonundaki en küçük soba 40 santimetre. en büyük soba ise 5.5 metre boyunda. Sobalann çoğunluğu porselen olmakla birlikte. bazılan da altın kaplama. Dünyanın en küçük sobalan olan ve (örnek) dıve adlandınlan 40 cm. bo- \ undakı antika sobalar da ko- İeksivonun en nadide parçalan arasında. 18.yüzyıla ait gaz so- balan da döneminin estetik anlayışını üzennde taşıyor. Bu sobalann bir kısmında ise cam vitray kullanılmış. Ko- leksiyondaki İtalyan yapımı yuvarlak soba da koleksiyo- nun başparçalanndan biri. • Antika çini sobalann si- gortalanmış değerinin 105 mil- yar lira olduğunu belirten Yılmaz, bir eşi de Viyana Sa- rayı'ndabulunan "Habsburg"- isimli sobanın, porselenden yapılmış ve tamamı 24 ayar altınla kaplanmış olduğunu söyledi. Antika çini soba koleksiyo- nunu, kurulacak olan Çetin Yılmaz Şirketler Grubu Kül- tür ve Sanat Hizmetleri Vakfi'- na devredeceğini söyleyen Yılmaz, koleksiyonunun önü- müzdeki yıllarda, satın alarak restore ettikleri Fransız Kültür Sarayı'nda "Isınma ve Aydı- nlatma Gereçleri Müzesi"ola- rak hızmete sunulacağmı da vurguladı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle