Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
S.AYFA
12
27 AĞUSTOS1992 PERŞEMBE
DİZİ YAZI
Saraybosnalı, gecelerini sığınakta geçirir, makineli tüfekler ve bombalar susunca nefes alır
Boşııakııasıl öliir, bilenvarmı?
Oldukça yakımmıza düşen bir ha-
van topuyla ev temellerinden sarsıh-
yor. Herkes yere uzanıyor. İkincisini
bekliyoruz bir süre. Gelmiyor. Uzak-
lara dûşüyor. Derken üçüncüsü, dör-
düncüsü...
Patlamanın sesi hâlâ evin camlannı
titretiyor. Çaprazlamasına yapıştınl-
mış kalın bantlar, camlann kınlmasıru
engelliyor.
Derken bir makineli tüfek kente
kurşunlanru tükürmeye başlıyor. Say-
maya çalışıyoruz. Şaymaya çalışmak
iyi geliyor. Bir an için de olsa unutuyo-
ruz yaşananlan. Top gürlemeleri,
makinelinin hastalıkh sesine kanşıyor.
Müthiş bir kakafoni.
Defaşetsenfonia
Bitiyor. Havan toplan ısındığından
mıdır, makinelinin şeridi bittiğinden
midir bilinmez, dehşet senfonisi bir an
için de olsa sona eriyor.
Saat gece yansma yaklaşmış. Cam-
Havan saldınsı sonucu yanm kalan
sohbete bırakılan yerden başlanıyor.
Ama önce, herkesin kendini yere attığı
sırada dökülenler temizleniyor. Kah-
venin makine işi haiıda bıraktıjf inatçı
bozbulanık leke direniyor bir tek. Ak-
lımıza, çantasında kocaman çamaşır
suyu şişeleri taşıyan reklam kadınlan
geliyor. Elimizde olmadan gülümsü-
yoruz. Çekinerek.
Bira molası
Mustafa Halilbeyiç, "Bira molası
verdiler" diyor gülümseyerek. Musla-
TavTiklan ise bombardıman başlayalı
ben yumurtadan kesilmiş.
Bir tek telefon çalışıyor
Evin bütün pencereleri sıkı sıkıya
kapalı. Elektrikler zaten yok ama mu-
mun ışığının bile Sırp keskin nişancıla-
n için iyı bir hedef yaratacağıru söylü-
yorlar. Zaman zaman içeriyi havalan-
dırmak ıçın kapıyı açtıklannda da
mumu söndürüyorlar hemen. Sular
beş gündür akmıyor. Ne zaman gele-
ceğıni de Allah bilir. Telefon ise büyük
bir şans eseri zarar görmemiş. Civar-
KORKUNUN
BAŞKENTÎ
SARAYBOSNA
SİNAN GÖKÇEN
MLustafa Halilbeyiç'e
göre Sırplar, her yanm
saatte bir 10-15 dakika ara
veriyorlar
bombardımana. Bira
içmekiçin. Yoğun
bombardıman dışında ara
sıra duyulan tek atışlan da
şöyle açıklıyor Halilbeyiç:
İçtiği biralardan kafası
hafif dumanlı bir Sırp
işerken diğer eli de boş
kalmasın diye bir bombayı
ateşliyor.
dan Saraybosna'yı gözlüyoruz. Yer
yer dumanlar çıkıyor. Ortalıkta banıt
kokusu. Bir de bıkkınlık hali.
Odada 17 kişiyiz. Dört aile birarada
yaşıyor. Çukurda kalan iki katlı ev di-
ğerlenne göre daha korunaklı oldu-
ğundan komşular ve akrabalar da
buraya sığınmış.
Mustafa Halilbeyiç ailesiyle birlikte
geceyi geçirmek istememizin nedeni,
evlerinin Sırp hatlanna çok yakın ol-
ması ve sürekli bombardıman altında
bulunması. Bombardıman ve makine
li tüfek ateşı altında naal davrandıkla-
nnı, nasıl yaşadıklanru, neler konuş-
tuklannı, neler yaptıklannı görmek
istiyoruz.
Nasıl uyuriar?
En çok da nasıl uyuduklannı. Gece
22.00 civan ulaştığımız evde bizi bir
sürpriz bekliyor: Kadayıf. Savaş bile
misafırperverliğı unutturmuyor. Elde-
ki son şekerle, son malzemeyle bizim
için kadayıf yapılmış. Utanıyoruz. Bir
eziklik duygusu yaşıyoruz. Bu, en bü-
yük keyif ve en büyük sıkıntıyla yedi-
ğimiz kadayıf oluyor.
Saraybosna'da veda anı. Eşinı, çocuğunu savaştan uzaklaştırmak isteyenler otobüsün penceresinden belki de son kez sevdiklerine dokunuyor.
fa Halilbeyiç'e göre Sırplar, her yanm
saatte bir 10-1-5 dakika ara veriyorlar
bombardımana. Bira ıçmek için. Yo-
ğun bombardıman dışında arasıra
duyulan tek atışlan da şöyle açıklıyor
Halilbeyiç: İçtiği biralardan kafası ha-
fif dumanlı bir Sırp işerken diğer eli de
boş kalmasın diye bir bombayı ateşli-
yor.
Yiyecek stoklanrun tükenmek üzere
olduğunu anlatıyor. Taze eti en son
kurban bayramında görmüşler. On-
dan beri, Birleşmiş Milletler yardımı
olarak verilen, tenekeye hapsedilmiş
kötü kokan etle idare ediyorlar. Ge-
nellikle makarna yiyorlar. Ama kendi-
lerini şanslı sayıyorlar. Çünkü bahçe-
lerinde biraz sebze ve domates var.
dakı tek telefon onlannkı.
Halilbeyiç'in kansı. alaycı bir gü-
lümsemeyle, "Sırplar bana yardım et-
ü" diyor. Niyesı şöyle: Alma Halilbe-
yiç, ılkokul öğretmeni. Savaş nedeniy-
le evden dışan çıkamaz hale gelince
kendine uğraş anyor. Ve nakışla tanı-
şıyor. Şimdi evin duvarlannı, kanaviçe
işleri süslüyor. En çok da eski Saray-
bosna görüntüleri.
Mustafa Halilbeyiç'e neden kansını
ve çocuklannı Saraybosna dışına gön-
dermedığıru soruyoruz. "Yapama-
dım" diyor. "Ayn düşmek istemedım,
onlar da ıstemediler." Her sabah. sa-
vaş bugün bitecek umuduyla kalkük-
lannı anlatıyor.
Geceleri ne yapüklannı merak edı-
yoruz. Yanıt: Hıçbir şey. "Zaten" di-
yor, "Evde 17 kişiyiz, herkes birbirine
bir çift laf edecek olsa, vakit gece yan-
sını buluyor." Gündüzleri ise genellik-
le, evin bir önceki gece hasar gören
yerlerini onarmakla uğraşıyorlar. Çat-
laklar daha da büyümesin diye çimen-
toyla sağlamlaştırmaya çalışıyor.
Ciddi bir hasar görmemiş ev. Yalnız,
yakınlara düşen bombalardan duvar-
lar çatlamış yer yer. "Sırplar ya hep
sarhoş, ya da hepsi kötü nişancı" diye
konuşuyor Halilbeyiç, "Burunlannın
dıbini vuramıyorlar."
Bırisi, "hayde" diye sesleniyor. Her-
kes ayaklanıyor. Iki bombardıman
arasındaki bira molasının sonuna gel-
mek üzereyiz. Artık sığınağa inilecek.
Sığınak, evin bodrumu. Girişi kum
torbalanyla kapatılmış. Içeride, ne
olur ne olmaz diye bir kaç günlük yiye-
cek stoklu. Bütün zemin, döşeklerle,
halılarla, kilimler, örtülerle kaplı. Ya-
taklar yan yana uzatümış. İncecik bir
mumun titrek ışığı duvarda devasa gö-
rüntüler oluşturuyor.
Herkes yan yana serilip uyumaya
çalışıyor. Bizi bir sıkıntı basıyor. Yu-
kanya çıkmak istiyoruz.
Çok yakınımızdaki bir patlamayla
sıçnyoruz. Mustafa Halilbeyiç sıçra-
mamıza bakıp gülümsüyor. Yüzü ko-
caman bir gülümsemeyle aydınlanı-
yor "Korkma" diyor, "Hepsi sar-
hoş."
SÜRECEK
T.C.
GAYRİMENKlİLÜN AÇIK
ARTTIRMA İLANI
ANKARA GAYRİMENKUL SATIŞ
İCRA DAİRESİNDEN
Dosya No: 992/60
Saülmasına karar verilen gayrimenkulün cinsi, kıymeti, adedi, ev-
safı: Ankara Çankaya ilçesi Emek MahaJlesi 8'inci cadde üzerinde
imann 6123 ada, 25 parselini teşkil eden 262 m
1
miktannda arsası
bulunan 167 numaralı kargir bina bir borçtan dolayı Adliye Sarayı
K. Blok Z. Kat 59 numaralı yerde açık arttırma suretiyle satılacak-
tır. Geniş evsafı dosyada mevcut şartnameye ilişik bilirkişi raporun-
da açıklanmışur. Taktir edilen degeri: 511.800.000 TL.'dir. KDV
gaynmenkulun alıcısına aittir.
Satış şartlan:
1- Satış 29.9.1992 günü saat 10.45'ten 11.00'e kadar yukarıda ya-
zıhycrde açık arturma suretiyle yapılacaktır. Bu antırmada tahmin
edilen kıymetin ^t75'ini ve ruçhanh alacakülar varsa alacaklan mec-
muunu ve satış masraflarını geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir
bedelle ahcı çıkmazsa en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak şar-
tiyle 9.10.1992 günü aynı yer ve aynı saatte ikinci arttırmaya çıkan-
lacaktır. Bu aıttırmada da bu miktar elde edilememişse gayri tnenkul
en çok artnranın taahhüdü saklı kalmak üzere arttırma ilanında gös-
terilen müddet sonunda en çok arttırana ihale edilecektir. Şu kadar
ki, arttırma bedelinin maJın tahmin edilen kıymetinin %40'ını bul-
ması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacaklann toplamın-
dan fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve paylaşürma
masraflannı gecmesi lazundır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa sa-
tış taJebi düşecektir.
2- Arttırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin %20'si
nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın temi-
nat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı iste-
diğinde 20 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Tellaliye resmi,
ihale pulu, tapu harç ve masraflan alıcıya aittir. Birikmiş vergüer satış
bedelinden ödenir.
3- lpotek sahibi alacakklarla diğer ilgililerin (*) bu gayri menkul
Ozerindeki haklaruu hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddilannı da-
yanağı belgeler ile on beş gün içinde dairemize bildırmeleri lazımdır.
Aksi takdirde hakları tapu sicfli ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç
bırakılacaklardır.
4- lhaJeye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle
ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefUleri teklif ettikleri be-
del ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ay-
nca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı
ve temerrüt faizi aynca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil
olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır.
5- Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için da-
irede açık olup masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği
gönderilebilir.
6- Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görrnüş ve münderecatını ka-
bul etmiş sayılacaklan, başkaca bilgi almak isteyenlerin 992/60 iş sayüı
dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmalan ilan olunur.
11.8.1992
(*) llgüiler tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir.
Basın: 35626
İLAN
İSTANBUL 9. ASLİYE HUKUK
HÂKİMLİĞİ'NDEN
Dosya No: 1992/145
Davacılar Fatime Ünlü, (Serkan Ünlü'ye velayeten annesi Fatime
Ünlü) tarafından açılan gaiplik davasında;
Gaipliğine karar verilmesi istenen Erol Unlü'nün hayat ve mema-
tından haberdar olanlann mahkememizin 1992/145 sayılı dosyasına
1 yıl içinde müracaat etmeleri ilan olunur.
Basın: 9547
İLAN
İZMİR BİRİNCİ SULH HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
Dosya No: 1990/1340
Davacı Ahmet Fuat Yanar vekili tarafından açılan veraset davasın-
da:
TRT Denetleme Kavaklıdere Ankara adresinde mukım sağ eşi Ni-
yazi öksüz'e mirasta seçimlik hakkı hususunda çıkanlan davetiye tevliğ
edilemediği ve C. Başsavcılığı'nca da yapılan adres tahkikine rağmen
adresi tespit edilemediğinden ilanen tebligat yapılmasına karar veril-
miştir.
Davacı vekili muris Alüne Küçükkadın'ın mirasçılannı gösterir bir
kıta veraset ilamınm verilmesini mahkememizden talep etmiş, miras-
çüardan lsmet öksuz 15.2.1977 tarihinde vefat etmiş olduğundan sağ
eşi Niyazi Öksüz'ün mirasta mülkiyet mi yoksa intifa hakkını mı ter-
cih ettiği hususunda beyanı alınacağından;
TRT Denetleme Kavaklıdere \nkara adresinde mukim sağ eş Ni-
yazi öksüz'ün duruşma günü bulunan 23.9.1992 günu saat 9.50'de
bizzat mahkememize gelerek mirasta mülkiyet hakkını mı yoksa in-
tifa hakkını mı tercih ettiği hususunda beyanda bulunması, aksi tak-
dirde mirasta mülkiyet hakkını seçmiş sayılacağı tercih hakkı daveti-
yesi yerine ilan olunur. 6.8.1992
Basın: 35689
İLANEN TEBLİGAT
KARAKÖY YOLCU ŞALONU GÜMRÜK
MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN
Gümrüğümuzce tasfiye halinde olan Porsan Otomotiv Sanayi ve
Ticaret Ltd. Şti. adına tescilli 14/25.01.1989 sayı ve tarihli gümrük
giriş. beyannamesinden kaynaklanan ihtilaf ile ilgili olarak aranılan
amme alacağımn gerek tasfiye halindeki ilgüi firmanın tasfiye me-
muru olan Yusuf Diken'in (Gazipaşa Blv. Kasım Gülek Köprüsü ya-
nı 14/1 Adana) gösterilen adreste bulunamaması gerekse firmanın gös-
terilen adreste bulunmaması dolayısıyla tahsil edilememiştir.
Soz konusu amme alacağımn 6183 sayüı amme alacaklarının tah-
sili usulü hakkındaki kanunun 21/2. ve 33. maddeleri gereğince söz
konusu amme alacağımn ödenmesi ve zaman aşımına uğramaması
açısından 7201 sayüı tebligat kanununun 28. ve 29. maddeleri uya-
nnca ilanen tebligatma karar verilmiştir.
Giriş beyannamesi Tar.Say.
14/25.01.1989
Aranılan amme alacağı
163.118.000r
G.Zammı 262.620.000,
Top.
Basın: 35723
425.738.000,
İLAN
KÜÇÜKÇEKMECE 2. ASLİYE HUKUK
HÂKİMLİĞİ'NDEN
Esas No: 1991/1073
Davacı: Veysel Toplu. Vekili: Av. Seyit Ali Kaya tarafından davalı-
lar Zafer Münir Tuncer, Ihsan Temel ve Kemal Koç aleyhine açılan
tescil davası nedeniyle mahkememizde yapüan açık yargüama sonunda:
Mahkememizce davalılardan Zafer Münir Tuncer adına Cumhuri-
yet Mah. Karanfil Sok. N8: 42, D.25 Küçükçukmece adresi Ue Ertuğ-
rul Mah. Necati Aibumuz Sok. No: 8/8 BeşikL->s/tstanbul adresleri-
ne davalı adına çıkanlmış olan tebligatlar mahkememize bila ikmal
olarak iade edilmiş, yapılan zabıta tahkikatı sonunda da davalımn açık
adresi tespit edilememiştir.
Mahkememizde yapüacak olan 14.9.1992 günü saat: 9.45'te yapı-
lacak olan duruşmaya davah Zafer Münir Tuncer'in bizzat hazır bu-
lunması veya kendisini bir vekıl ile temsil ettırmesi aksi takdirde yok-
luğunuzda davaya devam olunacağı vt' . -ileceği HMUK'nın 377
ve muteakip maddeleri gereğince ilan olunur. 20.8.1992
Basın: 9630
T.C.
GAYRİMENKULÜN AÇIK
ARTTIRMA İLANI
AKÇAKOCA İCRA DAİRESİNDEN
Dosya No: 1992/124
Satümasına karar verilen gayrimenkulün cinsi kıymeti, adedi, ev-
safı:
Akçakoca ilçesi, Döngelli köyü, Cıngıllı Mevkii, Pafta: 9, Parsel:
56'da kayıtlı 275 m
:
imara müsait arsa.
Beher m
]1
si 100.000.- TL'den tamamı: 27.500.000.- TL
Saüş şartlan:
1- Satış 02.10.1992 günü saat 14.30'dan 15.00'e kadar Akçakoca
Icra Müdürlüğu'nde açık arttırma suretiyle yapılacaktır. Bu arttır-
mada tahmin edilen kıymetin %75'ini ve rüçhanh alacakülar varsa
alacaklan mecmuunu ve satış masraflanm geçmek şartı ile ihale olu-
nur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok arttıramn taahhüdü ba-
ki kalmak şartiyle 12.10.1992 günü 14.30-15.00'de ikinci arttırmaya
çıkarılacaktır. Bu arttırmada da bu miktar elde edilememişse gayri
menkul en çok arttıranın taahhüdü saklı kalmak üzere arttırma ila-
nında gösterilen müddet sonunda en çok arttırana ihale edilecektir.
Şu kadar ki, arttırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin
°/o40'ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakla-
nn toplamından fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve pay-
laştırma masraflannı geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı
çıkmazsa satış talebi düşecektir.
2- Arttırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin %20'si
nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın temi-
nat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı iste-
diğinden 20 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Tellaliye resmi,
ihale pulu, tapu harç ve masraflan alıcıya aittir. Birikmiş vergiler satış
bedelinden ödenir.
3- lpotek sahibi alacaklüarla diğer ilgililerin (*) bu gayri menkul
üzerindeki haklanm hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialanm
dayanağı belgeler ile on beş gün içinde dairemize bildirmeleri lazım-
dır. Aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşma-
dan hariç bırakılacaklardır.
4- Ihaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle
ihalenin feshine sebep olan tüm ahcüar ve kefüleri teklif ettikleri be-
del Ue son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ay-
nca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı
ve temerriit faizi aynca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil
olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır.
5- Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için da-
irede açık olup masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği
gönderilebilir.
6- Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görrnüş ve münderecatını ka-
bul etmiş sayılacaklan, başkaca bilgi almak isteyenlerin 1992/125 sayüı
dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmalan ilan olunur.
3.8.1992
(*) llgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir.
Basın: 49706
İLAN
MUĞLA KADASTRO HÂKİMLİĞİ'NDEN
1991/345-1992/83
Davacı Maliye Hazinesi Vekili Av. M. Gazi Demircioğlu tarafın-
dan, davah Mümin Kırcava aleyhine açılan tespite itiraz davasının
yapılan duruşması sonunda;
Muğla Merkez Sarnıç Köyü Akbük Mevkiinde kain, 104 ada, 21
parsel sayüı 200.35 m
!
yüz ölçümündeki taşınmazın Mümin Kırcava
adına yapılan tespitin iptaline ve hazine adına tapu kütüğune tescili-
ne 24.4.1992 tarihinde karar verildiğinden, iş bu ilanın yayımından
itibaren 1 ay içinde yasal yollara başvurulmadığı takdirde karann da-
vacı Hazine adına kesinleşeceği ilanen tebliğ olunur. 11.8.1992
Basın: 49724
ANKARA NOTLARI
MUSTAFA EKMEKÇİ
Doğrunun Yolu Yokuş...
1963 yılı haziranıydı; o yıllar Millyet'teyim; lsmet Paşa'-
nın ortak hükümetlerinden biri; bir ara öğleden sonra,
kabineden üç bakanın istifa ettikleri haberi geldi. Araştırıp,
soruşturduk, doğru. Aynı gün istifa eden bakanlar, Adalet
Bakanı Abdülhak Kemal Yörük, Ticaret Bakanı Munlis Ete,
Turizm Bakanı Celal Tevfik Karasapan. "Üç bakan istifa
etti!" haberini yazmışız, manşetler kurtulmuş, rahatız...
Biz, böyle otururken Ulaştırma Bakanı Rifat öçten geldi;
o daha önce istifa etmiş, haberi de verilmiş. Ama, o gün
istifa edenlerin içinde değil. Bir ara şöyle dedi:
-Kaç bakanın istifasını yazdınız?
-Üç, dedik, üç bakan istifa etti, onu yazdık!
-Üç değil, dört!
-Dördüncüsü kim?
-Devlet Bakanı Ali Şakir Ağanoğlu; ben lsmet Paşa'nın
özel kaleminde oturuyordum, orada öğrendim!
Devlet Bakanı Ali Şakir Ağanoğlu'nu aradım, yok. Ara-
basıyla Istanbul'a gitmiş. O saatte yolda. Ne yapmalı? Otu-
rup haberi yazdım, ama inanmaz inanmaz yazdım, aşağı
yukarı şöyle:
"Üç bakanın istifasmın arkasından, birdördüncü bakan,
Ali Şakir Ağanoğlu'nun da istifa ettiği söyleniyor. Istifası-
nın doğru olup olmadığım kendisine soramadığımız ba-
kan, dün öğleden sonra Istanbul'a gitti!.."
Haber aşağı yukarı böyle. Haberi yazıp, gelip Rifat öç- -
ten'in, haber kaynağının yanına oturdum. Çok geçmedi, >
Istanbul'danyazı işlerinden telefon, telefonda Abdi Ipekçi: .
-Ekmekçi, nedir bu Ali Şakir Ağanoğlu'nun istifası olayı,!
istifa etti mi, etmedi mi? !
-Abdi Bey, Ali Şakir Ağanoğlu da istifa etmiş, ama biz)
kendisini bulup konuşamadık. Bize haberi getiren Sayın
Rifat öçten burada, yanımda; isterseniz vereyim telefonu
konuşun. Telefonu eski Ulaştırma Bakanı Rifat öçten'e
verdim. Konuşuyorlar. Rifat Öçten, şöyle diyor:
-Bana inanmıyor musunuz Abdi Bey, Ali Şakir Ağa-
noğlu'un istifasını, Başbakanın özel kaleminde öğrendim. I
Hatta, istifa mektubu da oradaymış. inanın bana! •
Abdi Ipekçi:
-Bana arkadaşımı verin! demiş. Telefonu ben aldım.
ipekçi!
-Ne diyorsun Ekmekçi, ne yapacağız? Üç bakan mı, dört
bakan mı istifa etti?
-Bir dakika, ben öbür odadan konuşacağım! dedim. Te-
lefonu başka bir odaya aktardım. Oraya geçtim. Abdi ipek-
çi sordu: j
-Evet Ekmekçi, üç mü, dört mü? '
-Üç Abdi Bey, dördüncüyü doğrulatamadık, kesinlikyok!
-Peki, dedı Ipekçi. Telefonu kapadık, Istanbul'da heye-
can yaşanıyordu. Yazı İşleri Müdürü Turhan Aytul, ona
"Delı Turhan" derlerdi, o aradı:
-Ekmekçi, kalıbı değiştiriyoruz, sayfa gitti, sayfa geldi;
dört yerine "üç" yapıyoruz istifayı!
-Zarar olmuşsa, benim aylığımdan kesin! ;
-Delisin sen!
Turhan Aytul, öldü çoktan, ne iyi insandı o da. Rifat öç-
ten, bizden sonra, öbür gazetelerin bürolarını da dolaşmış
benzeri bilgiyi onlara da vermiş. Ertesi günü, tüm gazete-
lerde, "dört bakan istifa etti" diyeçıktı haber, bir Milliyet'te,
"üç bakan istifa etti" başlığı vardı. Ali Şakir Ağanoğlu, Is-
tanbul'a iner inmez gazetecilerle karşılaşmış, gazeteciler
sormuşlar;
-İstifa ettiniz mi?
-Hayır, istifa etmedim, görevimin başındayım!
O günkü, CHP'nin yayın organı olan "Ulus"ta, Cihat Ba-
ban imzasıyla, "Ali Şakir Ağanoğlu'nun istifası" başlıklı bir
başyazı yer almaktaydı. Bu ne demekti? Ali Şakir Ağanoğ-
lu istifaya mı zorlanıyordu? Ali Şakir Ağanoğlu, Istanbul'-
dan Ankara'ya döndü, istifasını verdi. Bu istifaların perde
arkasını öğrenebilmiş değildim. Birkaç gün doğru haber
yazmanın kıvancını yaşamıştım!
Yazdığımız haberlerçokcayalanlanırsa, Abdi Ipekçi bo-
zulur:
-Sızden özel haber ıstemıyorum, Allahaşkına doğru ya-
zın! derdi...
Yalanlamadan, yani "tekzıp "ten, yılanın yıldızdan kork-
tuğu gibi korkardık. Kimileyin, doğrular da yalanlanır, at
izi, it izine karışırdı. O zaman, doğrunun yolu yokuş olur-
du...
Gerçek elbette, bir tek yerde, bir noktada değildir; ger-
çeği ararken, dikenli yollardan gitmek zorunda kalırız.
Bizim yanlış gibi gösterdiklerimizin arasında doğrular da
çıkabilir. Günlerdir, basına yansıyan Talim Terbiye Ku-
rulu'nun, kimi yazarları okullarda yasakladığına ilişkin
haberlerin düzeltilecek yanları var. Biz gazeteciler, za-
man zaman olayları yaratanların yerine kendimizi koymak
zorundayızdır da. Acı bir gerçek şudur: Talim Terbiye Ku-
rulu, Nâzım Hikmet'le, Aziz Nesin'in yapıtlarının okul kitap-
larına alınmasını uygun görmemiş. Nâzım'ın 1952yılında,
yurttaşlıktan çıkarılmış olmasını gerekçe göstererek, bu
ünlü ozanın şiirlerinin okul kitaplarına konabilmesi için,
1952'deki Bakanlar Kurulu kararının kaldırılmasını öner-
miş. Nâzım Hikmet yalnız gitmesin diye, Aziz Nesin'i de,
ona eşlik etmek üzere arkasına takmış. Onemli olan, ka-
nımca okul kitaplıklarına kitap satın alınmasından çok,
yazarlarımızın, yapıtlarının okul kitaplıklarına girmesi, öğ-
rencilere okutulması. Bu konuda, şimdilik Nâzım Hikmet
ile Aziz Nesin dışında bir yasak görünmüyor. O yasağın da
kalkması, DYP-SHP ortaklığına düşen görev olmalı. Okul
kitaplıklarına. kişilerin ve yayınevlerinin kitap satmalarına
gelince, bu ayrı bir konu, bunun yasakla bir ilgisi olmamak
gerekir.
Gazeteci, doğruyu ararken, yanlışların içinde boğulma-
malı. Bu da gençlere bir ağabey öğüdü, dinleyen olursa.
BULMACA
SOLDAN SAĞA: 1 2 3 4 5
1/ Artvin ilinde ün-
lü bir yaylamn ve
burada düzenlenen
geleneksel şenliğin
adı. 2/ Yeniçeri kış-
lası... Taşa tutarak
öldürme cezası. 3/
Küçük çocukları
uyutmak için söyle-
nen türkü... Aza. 4/
Ateşli ve tehlikeli bir
bağırsak hastalığı...
Ender, seyrek. 5/
Verme, ödeme... Bir
şeyi yapıp yapma-
maya karar verme
gücü. 6/ Çıplak vücut resmi... Atın
başına geçirilen dizgin ve süsler. 7/
öngün... "Şahinim var, bazlanm var
/ alışkın sazlarım var"
(Karacaoğlan). 8/ Anadolu'da kunıl-
muş eski bir uygarlık... Maldiv Ada-
lan'nın başkenti. 9/ Gösterildikçe
ödenmesi gereken poliçelere yazılan
ve "görünce" anlamma gelen terim...
Satrançta bir taş.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ tskambilde ikiliden altılıya kadar olan kâğıtlara verilen
2/ Bayağı... Bir madde üzerinde yapılan kimyasal işlemler so-
nucu elde edilen bir başka madde. 3/ Mavimsi yeşil renkJi kü-
çük bir kuş... Uluslararası Tiyatro Enstitüsü'nün simgesi. 4/ Ni-
kelin simgesi... Işyeri. 5/ Yurdumuzda kurulmuş yirmi bir köy
enstitüsünden biri. 6/ Tavlada bir sayı... "O yer" anlamında kul-
lanılan sözcük... Molibden elementinin simgesi. 7/ Küçük ço-
cukları korkutmak için uydurulmuş yaratık... Bir duvann başı-
nı ya da iki duvarın köşesini oluşturan gömme ayak. 8/ Bir As-
ya ülkesinin başkenti... Bir göz rengi. 9/ Alçalma, bayağılaş-
ma.