Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
24 AĞUSTOS1992 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
Derbank şube
kapattı
• ANKARA (ANKA)-
Kamu Ortaklığı İdaresi'nin
yiizde 49 oranındaki kamu
hissesıni satın alarak
tamanına sahip olduğu
•Çaybank'ın ilk etapla adını
değiştirdi. Derbank,
bankanın ilk kuruluş yeri
olan Rize'deki şubesini
kapattı. Derbank Yönetim
K.urulu'nun aldığı karar
•doğrultusunda kapatılan
Rize şubesınde çalışan ikinci
müdür, şef ve veznedann da
iş akitleri feshedildi. Akitleri
feshedilen personelin ihbar
ve kıdem tazminatlannın
ödeneceği belirtildi.
ISO-9000
zorunlu değil
• ANKARA (AA) - Avrupa
Topluluğu tarafından kabul
edilen ISO9000standardının
bir standart olmadığı
belirtildi. Kalite Derneği
Genel Sekreteri Selim
Güven,ISO9000
standardının Uluslararası
Standartlar Örgütü
tarafından oluştunılmuş
10-15 senelik geçmişi olan bir
standart olduğunu söyledl.
Selim Güven, standardın
tamamen alıcı ile satıcı
arasındaki bir sözleşmeye
esas olmak üzere hazırlanmış
bir standart olduğunu
belirtti. Güven, "ISO 90O0'de
şirndiye kadar işin hep
mecburi tarafı düşünüldü.
Esasında böyle bir
mecburiyet yok" dedi.
Orta Avrupa'ya
ihracat
• ANKARA (AA)-
Yugoslavya'daki iç savaş
sedeniyle ihracatta karayolu
3e taşımacılıkta yaşanan
sorun, demiryollan devreye
sokularak hafifletilmeye
çalışılıyor. Uluslararası
Nakliyeciler Derneği (UND)
fle Avustralya ve Macaristan
demıryolu işletmeörgütleri
arasında yapılan anlaşma
;ervesinde
Macaristan-Avustralya
arasıdaki Türk TI R'lannın
taşınması amacn !a konan
iren seferlerinin sayısı
arttınlacak.
Çelik yelek
ihalesi
• ANKARA (AA) - Doğu ve
Güneydoğu Anadolu
bölgeleriyle büyük şehirlerde
terör olaylannda
kullanılmak üzere polise
çelik yelek ahnacak. Emniyet
Genel Müdürlüğü, 3 bin 500
çelik yelek alımı için ihale
açtı. Içişleri Bakanlığı
yetkililerinden alınan bilgjye
göre balistik koruyucu
olarak bilinen çelik yeleklerin
îhalesine 19 fırma kaüldı.
Kapalı zarf usulü yapılan
İhaleye katılan fınmalar, eylül
çyına kadar Emniyet Genel
Müdürlüğü'ne numune
gönderecekler. Çelik yelek
îhalesine 3 yerli, 15 yabancı
[ırma ile KKTC'den bir
Jirma katıldı.
Grossmarket
Ankara'da
• ANKARA (ANKA)-
tstanbul Bakırköy'de
hipermarket denilen dev
ıhşveriş merkezi işleten
yabancı sermayeli Metro
jrossmarket Ankara'da da
jenzer bir şirket kurdu.
'Metro Grossmarket
Ânkara Alışveriş Hizmetleri
TicaretLTD.ŞTİ"adı
Verilen şirketin sermayesi, 4
fnilyar lira olarak belirlendi.
866 bin kişi iş
anyop• ANKARA (ANKA) - Bu
fihn nisan sonu itibanyla İş
/e İşçi Bulma Kurumu'nda
566 binden fazla kayıtlı
şsizin bulunduğu belirlendi.
Kuruma yılm ilk dört ayında
başvuranlann sayısı geçen
yıhn aynı dönemine göre
yüzde 32.9 orarunda arttı. Iş
ye İşçi Bulma Kurumu'ndan
edınilen verilere göre, kayıtb
Şsizlerin sayısı geçen yılın
fiisan sonuna göre yüzde 2.3
izalma gösterdi. Geçen yıl
887 bin 115 olan kayıtlı işsiz
iayısı bu yıl 866 bin 459'a
|eriledi.
Devlet 500
milyar harcıyor
• ANKARA (AA) - Devletin
konsolide bütçeden yapüğı
günlük harcama miktan yılın
|k yedi ayında ortalama 501
şıilyar lirayı buldu. Bütçenin
günlük gelir ve giderleri
arasındaki fark ise ortalama
100 milyar lirayı buldu.
Maliye ve Gümrük
Bakanlığfnın yılın ilk yedi
aylık dönemine ilişkin bütçe
uygulama sonuçlanndan
yararlanarak yapılan
besaplamaya göre devletin
bütçeden gerçekleştirdiği
ortalama günlük harcama
miktan bir önceki yıla göre
yüzde 85 oranında bir artış
gösıerdi.
Belediye gelirleri arbşı sözdekaldı
EStN SUNGUR
Belediyeler bazı gelirlerini on
kat artüran kararnameden um-
duğunu bulamayacak.
Köşk'te imza için bekleyen
kararname, belediyelerin top-
ladığı harçlar ile vergilerden sa-
dece ilan-reklam ve eğlence ver-
gisini on kat arttınyor. Beledi-
yelerin en büyük gelir kalemle-
rinin bütçeden alınan paylar ile
emlak vergisi olduğunu belirten
ilçe belediye başkanlan, karar-
namenin dertlerine çare olma-
yaçağını söylediler.
Içişleri Bakanlığı tarafından
hazırlanan ve Bakanlar Kuru-
lu'nca onaylanarak Köşk'e
gönderilen kararnameye göre
belediyelerin işyerlerinin tabe-
lalanndan metre kare başına
aldığı yıllık ilan ve reklam vergi-
si en az 50 bin en çok 250 bin
lira olacak. Motorlu taşıtlara
asılan ilanların vergi miktan ise
• Içişleri Bakanlığı tarafından hazırlanan ve Bakanlar Kurulu'nca
onaylanarak Köşk'e gönderilen kararnamede belediyelerin bazı gelir-
lerinin 10 kat arttınlması öngörülüyor. Belediye başkanlan, belediye-
lerin en büyük gelir kalemlerinden biri olan emlak vergisini içermeyen
kararnamenin dertlerine çare olmayacağı görüşünde.
20 bin lira ile 100 bin lira arası-
nda değişecek. Kararnameye
göre sokak veya bina cepheleri-
ne asılan bezden yapılma geçici
ilanlar için de belediyelere met-
re kare başına 5 bin ile 25 bin
lira arasında vergi ödenecek.
Kanuni sının 200 lira ile 4 bin
lira arasındayken 1988 yılında
bin ile 20 bin lira arasında yük-
seltilen, biletle ginlmesi zorunlu
olmayan eğlence yerlerinden
belediyelerin aldığı günlük ver-
gi miktan da 10 bin lira ile 200
bin lira arasına çıkartılacak.
Kararname, belediyelerin iş-
gal, tatil günlerinde çalışma
ruhsatı, kaynak sulan, hayvan
kesimi, muayene ve denetleme,
ölçü ve tartı aletleri muayene,
bina, inşaat ve içinde sağlık bel-
gesi, işyeri açma izni gibi harç-
lann bulunduğu çeşitli harçlar
kalemini on kat arttınyor.
Buna göre tatil günlerinde çalı-
şma ruhsatı almak için işin nite-
üğine bağlı olarak en az 30 bin
lira, en çok da bir milyon 200
bin lira harç ödenmesi gereke-
cek. İşgal harçlan ise metre
kare başına günde en az 500, en
çok 2 bin 500 lira olarak ödene-
cek.
Kararname, belediyelerin
kanunen toplama izni bulunan
emlak vergisi, haberleşme ver-
gisi, elektrik ve havagazı tüke-
tim vergisi ile yangın ve sigorta
vergisi miktarlannda herhangi
bir değişiklik getirmiyor. Buna
karşıkk kaynak sulan, hayvan
kesimi muayene ve denetimi,
ölçü ve tartı aletleri muayene,
kayıt-suret, muayene ve rapor
ile imarla ilgili harçlann nüfus
büyüklüklerine göre belediyeler
arasında dağılımını yeniden dü-
zenliyor. Buna göre beş gruba
aynlan belediyelerin, söz ko-
nusu harçlarda uygulayabile-
cekleri en yüksek tarife miktan,
1988 yılında yapılan düzen-
lemeye göre ortalama 15-20 kat
yükseltiliyor.
92 yılından memmun olan turizmciler şimdi de ağustos ayındaki kredi geri ödemelerinden şikâyetçi.
Turizm yatmmcısuım gözü Çiller'de
HÜSEYİN ERCtYAS
İZMİR - Turizm yatınmcılannı ağustos
ayı sonunda vadesi gelen kredi borçlannın
telaşı sardı.Türkiye Kalkınma Bankasf nın
nakit gereksinimini karşılayacak sermaye
artışının gerçekleşmesi, yeniden erteleme
isteyen yatınmcılan umutlandırdı. Turizm
Yaünmalan Derneği Başkan Yardımcısı
Yılmaz Türkeri, "Ertelemeyle ilgili
kararname veya tebliğin çıkmasını
bekliyor, şartlannın ne olduğunu
öğrenmek istiyoruz" dedi.
Turizm yatınmcılan, 1985 yılından bu
yana Türkiye Kalkınma Bankası
kaynaklanndan, Merkez Bankası reeskont
kredisi ve döviz kredileriyle desteklendi.
Turizm sektörüne bu yıl temmuz ayı
sonuna kadar yaklaşık 2 trilyon liralık
kredi açıldı. Körfez krizinden büyük
ölçüde etkifenen turizm sektörü kredi
borcunu ödemede zaman zaman
güçlüklerle karşılaştı.
Körfez krizinin olumsuzetkilerini
üzerinden atamayan, içine düştükleri
fınansal darboğazı aşamayan turizm
yatınmcılan, vadesi yaklaşan borçlannın
yeniden ertelenmesini istedi.
Turizm Yatınmalan Derneği Başkan
Yardımcısı Yılmaz Türkeri, turizm
yatınmcılannın haziran ayında
hareketlilik başlamış da olsa sezondan
umduklannı bulamadıklannı söyledi.
Türkeri, "İşletmelerin fon yaratarak bu
seneki ödeme programlannı karşılamalan,
bir de geçen sene ertelenmiş yüksek faizli
paralann ödemelerini karşılamalan
mümkün değil" diye konuştu.
31 Ağustos 1992 tarihinde ödenmesi
gereken borçlann vadesi yaklaşırken
turizm yatınmcılannın "fevkalade
huzursuz" olduklanru anlatan Türkeri,
şunlan söyledi: "Aldığımız müspet laflara
rağmen kesin bir karar çıkmadı. Gazete
haberlerinde erteleme karannın Sayın
Devlet Bakanı Çiller'in imzasına kaldığı
belirtiliyor. Bunlan doğrulayabilmiş
değiliz. Biz olayın birkaç gün içinde
aydınlanmasını bekliyoruz. Çünkü vade
yaklaştıkça birçok yatınmanın senedinin
protesto olmasıyla karşı karşıya
bırakılmasından endişemiz var."
Bu arada, TKB'nin sermayesi 1.5
trilyondan 2.5 trilyon liraya çıkanldı.
TKB'ye 1 trilyon hralık nakit aktanlması
durumunda borçlann ertelenme olasılığı
yatınmalan umutlandırdı.
Belediyelerin bazı gelirlerini
artüran kararname konusunda
Fatih Belediye Başkanı Yusuf
Günaydın. "Bizim derdimize
çare olmaz" derken Sanyer Be-
lediye Başkanı İhsan Yalçın,
kaynak sorunlannın çözümü
için devlet bütçesinden aktan-
lan paylann yükseltilmesi ge-
rektiğini söyledi.
"Bazı vergi ve harçlanmız on
kat değil, isterse yüz kat
arttınlsın enflasyon karşısında
yine aşınacak" diyetn Fatih Be-
lediye Başkanı Günaydın,
arttınlan harçlann bir bölü-
münün kendilerini zaten ılgi-
lendirmediğine işaret ederek
şöyle dedi:
"Artacak harçlar, arasında
hayvan kesimi, kaynak suyu
gibi kalemler var. Bizim bele-
diye sınırlanmız içinde mez-
baha veya kaynak suyu yok.
Yani bu gelir artışı bize yansı-
mayacak. Aynca şimdi on kat
arttınlan bu limitler birkaç ay
sonra enflasyon karşısında za-
ten aşınacak. Bu konuda yap-
lacak en doğru şey, belediyele-
rin kendi vergi miktarlanna
kendilerinin karar verip uygu-
lamasıdır. Belediye meclisleri
kendi vatandaşlannın ekono-
mik gücüne ve belediye sınırlan
içindeki faaliyetlere uygun ver-
gilendirme yapmalıdır."
Sanyer Belediye Başkanı
İhsan Yalçın ise arttınlan vergi
ve harçlann toplam belediye
gelirleri içinde çok büyük ra-
kamlara ulaşmadığını belir-
terek "Bizim esas gelirimiz ge-
nel bütçeden aynlan paylar ile
emlak vergisıdir. Bunlar artü-
nlmadığı sürece içinde bulun-
duğumuz fınansman darboğa-
zını aşamayız" dedi. Yalçın,
belediyelerin toplayacaklan
vergi miktarlannın hükümet-
ler tarafından belirlenme^ini
de eleştirerek "Gelirlerimizi
arttırabilmek için hükümetle-
rin karannı beklememiz gere-
kiyor. Mesela şimdi arttınlma-
sına karar verilen vergi ve
harçlar en son 1988'de yakla-
şık iki kat yükseltilmiş. ondan
sonra da hiç ellenmemişti. Bu
durum belirlenen rakamlann
zaman içinde aşınmasına yol
açıyor" diye konuştu.
Maliye ve Gümrük Bakanlığı
yetkilileri de Içişleri Bakanlığı
tarafından hazırlanan kararna-
menin çok büyük miktarda bir
gelir artışı getirmeyeceğini be-
lirterek "On kat arttınlan mik-
tarlar zaten o kadar düşük ki
bunlan yüz kat arttırsanız bile
çok fazla gelir olmaz" dediler.
Söz konusu yetkililer çok fazla
sayıda harç ve vergi olmasının
da yönetimi güçleştirdiğini vur-
gulayarak belediye gelirlerini
düzenleyen kanunun yeniden
elden geçirilmesi gerektiğini sa-
vundular.
Tansu Çiller zorunlu emekliliğin kamu açıklannı kapatıcı nitelikte olduğunu söyledi
Zorunlu emekliliğe dış kaynak arayışı• Devlet Bakanı Tansu Çiller, KİTlerdeki zo-
runlu emeklilik uygulamasının, kamu açığını
kapatıcı nitelikte olduğunu beürterek, gerekli
kaynağın Dünya Bankası'ndan sağlanması
amacıyla çeşitli görüşmeler yapıldığını büdirdi.
ANKARA (Cumhuriyet Bö-
rosu) - KİTlerde "zorunlu"
olarak emekli e .ocek işçilerin
tazminatlannın ödenmesi için
Dünya Bankası'ndan kaynak
sağlanmaya çalışıbyor. Eko-
nomiden sorumlu Devlet Ba-
kanı Tansu Çiller, KİTlerdeki
zorunlu emeklilik uygula-
masının, kamu açığını kapatıcı
nitelikte olduğunu belirterek,
gerekli kaynağın sağlanması
amacıyla Dünya Bankası yetki-
lileriyle çeşitli görüşmelerin de-
vam ettiğini bildirdı.
Çiller, kamu fınansmanında
kısa vadeli iç borç yerine Mer-
kez Bankası kaynaklannı tercih
etmeye devam edeceklerini söy-
ledi.
KİTlerdeki istihdam fazla-
sını azaltmak amacıyla başlatı-
lan zorunlu emeklilik uygula-
ması için dış kaynak aranıyor.
Şimdiye dek, Türkiye Demir
Çelik İşletmeleri'nde 3 b-
:
n.
TÜPRAŞ'ta da 700'ü aşkın iş-
çinin emekli edildiği uygulama
sonucu, 500 milyar dolayında
kıdem ve ihbar tazminatı öde-
mesi yapıldığı kaydedildi.
Çiller, konuya ilişkin olarak
Cumhuriyefe yaptığı açık-
lamada. uygulamanın KIT-
lerin kendi kararlan olduğunu
söyledi, "Bu konuda bizim
yaptığımız bir şey yok" diyen
Çiller, şöyle devam etti:
"KİTler. kendi uygulama-
lan için hazineye başvuruyor-
lar. Bizim onayımız gerekiyor
bu uygulama için. Uygulama,
Türkiye ekonomisi için bir kül-
fet getiriyor. Biz de Amerika'ya
gittiğimizde bu konuyu açtık.
Dedik ki. bu KİTlerde bir yak-
laşım içinde olmak gerekir. Bu
uygulama. netice itibanj la
kamu açığmı kapatıa bir nite-
liktedir. Çünkü devamlı işçi
fazlası olduğu söylenen kurum-
lardan bazı kişiler emekli ol-
duktan sonra, bir tasarruf sağ-
lanabilir. Bir defaya mahsus bir
şey gider ama tasarruf kalıcı
olur. Bir defaya mahsus bir şe-
yin, kıdem ve ihbar tazminat-
lannın karşılanması, bir prog-
ram kredisinin bir parçası ola-
rak düşünülebilir. Bütün ön-
lemler kamu açığını azaltmaya
yönelik olduğundan, buna da
olumlu baktılar. Bunun üzerine
çalışma devam ediyor. Biz
17-18 eylülde Dünya Bankası
ve IMF toplanülan için tekrar
Amerika'ya gideceğiz."
Çiller, Türkiye'de "Kısa va-
deli de olsa iç borcun, Merkez
Bankası kısa vadeli avansına
tercih edilmesi gerektiği" yö-
nünde genel bir kanı olduğunu
belirterek, "Biz bunun tam ter-
sini yaptık" dedi. Türkiye'deki
bu yaygın görüşün her zaman
doğru olmadığmı savunan Çil-
ler. şöyle konuştu:
"Yani aşağı yukan 9 aydır
kısa vadeli iç borcu bırakıp.
kısa vadeli avans kullandık. Bu
da çok yararlı ohnuştur. Eğer
bunu yapmasaydık, şimdi hazi-
ne tıkanmış olurdu. Neden?
Çünkü 3 aylık bütün borçlar fa-
iziyle birlikte gelecekti. Faiz üs-
tüne faiz, faiz üstüne faiz bine-
cekti. Kamu açığı çok daha bü-
yük olacakü. Çünkü görüyoruz
ki. Türkiye'nin şu andaki kısa
vadeli iç borç kullanma hacmi,
dünya oranlannın üstünde de-
ğil, altında.
Baktığımız zaman Türkiye'-
nin toplam iç borcu gayri safi
milli hasılaya göre fazla değil.
Ama bu borcun kısa vadeli
kısmının gayri safi milli hasıla-
ya oranı çok yüksek. Hele 3
aylığın oranı, düyaya göre çok
yüksek.
Kısa vadeli avans için aynı
şey sözkonusu değil. Bu, 'biz
furya para basacağız' anlamına
geliniyor. şimdiye kadar ne
yaptıysak, aynı şeyleri yapma-
ya devam edeceğiz."
Dünya Ekonomik Forumu'nun araştırmasına göre en az riskli ülke Norveç
Türkiye Batı9
nınenriskliülkesi•Türkiye, 22 sanayileşmiş ülke arasında "sı-
yasi" açıdan ikinci, "ekonomik" açıdan ise bi-
rinci en riskli ülke. Yunanistan, Türkiye'den
daha fazla siyasi riske sahip. Araştırmaya göre
siyasi açıdan en az riskli ülke ise İsviçre.
CENEVRE (AA) - Türkiye,
22 sanayileşmiş ülke arasında
"siyasi" açıdan ikinci, "ekono-
mik" açıdan ise birinci en riskli
ülke olarak nitelendirildi.
Dünya Ekonomik Forumu'-
na göre ekonomik açıdan en az
riskli ülke Norveç olurken siya-
si açıdan en az riskli ülke ise İs-
viçre.
Siyasi risk sıralamasında Yu-
nanistan, Türkiye'den daha
fazla riskli görüldü.
Dünya Ekonomik Forumu'-
nca hazırlanan 1992 yılına iliş-
kin "Dünya Rekabet Gücü"
raporunda "siyasi risk' ve 'eko-
nomik risk' sıralaması be-
lirlenirken uluslararası ülke risk
rehberinin endeksi kullanıldı.
Siyasi riks puanlan hesapla-
nırken "Ekonomik beklentiler
ve gerçekleşenler". "Ekonomik
başansızlıklar", "Siyasi lider-
lik", "Harici sorun riski", "Hü-
kümetteki çözülmeler", "Siya-
sette ordunun etkisi", "Siyaset-
te dinin organize etkisi", "Hu-
kuk ve düzen geleneği","Etnik
ve ulusal gerginlik". "Siyasi te-
rorizm", "Iç savaşriski","Siya-
si partilerdeki gelişmeler" ve
"Bürokrasinın kalitesi" değer-
lendirmeyealındı.
Ülkelerin ekonomik gücünü
gösteren ekonomik risk puan-
lan belirlenirken ele alınan gös-
tergeler de şöyle oldu:
"Enflasyon", "İhracat içinde
dış borç geri ödemelerinin pa-
yı", "Uluslararası likidite",
"Dışdeneyim", "İhracat içinde
cari işlemler kaleminin payı",
ve "Paralel döviz piyasalan".
Siyasi risk sıralamasında pu-
anlar 0'la (en fazla risk), 100 (en
az risk) arasıda değişirken eko-
nomik risk sıralamasında ise
puanlar 0'la (en az risk), 50 (en
az risk) arasında verildi.
RİSK SIRAUMALARI VE ALINAN PUANLAR
EHM*
Ott>
1. Norveç
2 Hollanda
3. Japonya
4 isviçre
5 Portekiz
6. Avusturya
7 Almanya
8.ABD
9 Avustralya
10. Belç.-Lüks.
11 Danimarka
12 Isveç
13 Kanada
14. irlanda
15 Ingıltere
16Y.Zelanda
17. Ispanya
18 Fınlandıya
19 Fransa
20 Italya
21 Yunanistan
22 Türkiye
RİSK
43.5
41.0
40.5
40.5
40.0
39.5
390
390
38.5
38.5
38.0
38.0
37.5
37.5
37.5
360
360
350
35.0
35.0
29.5
26.0
StYUİRİa
•
Ifcı
1 İsviçre
2. Avusturya
3 Danimarka
4. Fınlandıya
5. Hollanda
6. Almanya
7 Norveç
8. Fransa
9. isveç
10. Kanada
11. Avustralya
12. Ingıltere
13. irlanda
14. Japonya
15 Y.Zelanda
16.ABD
17 Belç.-Lüks.
18. Ispanya
19. Italya
20 Portekiz
21 Türkiye
22. Yunanistan
Synirttk
93
90
87
85
85
84
84
83
83
81
79
79
78
78
78
77
76
76
72
72
68
63
Araştırmada "Enflasyon", "Uluslararası likidite", "Dış derte-
yim", "ihracat içinde cari işlemler kaleminin payı", ve "Para-
lel döviz piyasalarT'gibi krrterier göz önüne alındı
Fındıkta
fiyat
karmaşası
NtHATTlĞLI
GİRESUN - Karadeniz
Fındık ve Mamulleri İhra-
catçılan Birliği Genel Sekre-
teri Ahmet Tunavelioğlu,
fındık ihracatından ahnacak
fonun kaldınlacağı veya de-
ğişiklik yapıhnayacağı şeklin-
de bir açıklama yapılmadığı
için alıcılann alımlannı ve
bağlantılannı durdurduk-
lannı söyledi. Tunavelioğlu,
"Bu bekleme süresi içinde
ödemenin peşin yapılacağı
açıklanmasına karşın uygu-
lamanın başlamasını görmek
arzusu, serbest piyasadaki fı-
yatın tespiti için belirmeye
başladı. Aslında fiyatla be-
raber fonun, eski yıl ürünü
stoklann ne olacağının da açık-
lanması gerekirdi. Bilin-
meyenlenn bilinmesi için bek-
leme durumundayız" dedi.
Fındık ve Mamulleri İhra-
çatçılan Birliği Genel Sekrete-
ri yüksek rekolteye karşın 200
bin ton iç fındığın ihraç edile-
bileceğini vurguladı.
DUŞUNCELER
SALtHN.NEFTÇİ
Dobr-Mark Çapraz Kuru
Doların uluslararası piyasalarda değer kaybetmesi Tür-
kiye'de dövize olan talep üzerinde frenleyici bir etki yapı-
yor. Hazine ve borsanın işi kolaylaşıyor. Hazine daha ra-
hat borçlanabiliyor. Hisse senetlerine olan talep göreli
olarak artıyor.
Yatırımcıyı ilgilendirmesi gereken soru şu:
Dolardaki aşınma daha ne kadar sürer? Dolar-mark
çapraz kuru ne olur?
Amerikan ekonomisinin sorunu durgunluk. Ve yaklaşan
başkanlık seçimleri.
Üretim hâlâ gevşek. işslzlik oranı, son yılların en yüksek
seviyesinde. Bu nedenle Amerikan Merkez Bankası para
arzını gevşek tutup, faizlerin inmesini yeğliyor. Amacı kre-
di hacmini genişletip, üretimi hızlandırmak...
Amerika'da kısa vadeli faizler % 3.3 civarında.
Alman Merkez Bankası (Bundesbank) ise buna ters dü-
şen bir politika izliyor. Geniş anlamlı para arzında en fazla
% 5.5'lik bir artışa izin verecek. Almanlar hedeflenen% 2'-
lik enflasyonun ancak bu şekilde tutturulacağına inanıyor.
Oysa Alman hükümeti, eski Doğu Almanya'daki işlet-
melere sübvansiyonlu kredi açma kararı almış durumda.
Eski Doğu Almanların tüketimleri Batı'daki yaşam tarzın-
dan etkilendiğinden toplam talepte de bir artış var. Netice-
de son6 ayda, özel kesime açılan krediler % 11 genişlemiş.
iktisat biliminde "kredi", para ile aynı anlama geliyor.
Alman para arzı artışındaki gerçekleşme bu nedenle son
altı ayda % 8.6 civarında. Hedefin çok üstünde. Alman
Merkez Bankası bu nedenle kredileri kısıyor. Krediler kısı-
lınca faizler yükseliyor.
Üç aylık faizler Almanya'da % 9.8 civarında. Amerika'-
dakinden % 6.6 daha yüksek.
Gerek "kredi riski", gerekse "likidite riski" açısından Al-
manya ile ABD arasında fazla bir fark da yok.
Uluslararası yatırımcı % 6.5'lik bu getiri fazlasını görii-
yor. Dolardan marka geçiyor. Ellerindeki dolar cinsinden
kâğıtları satmak isteyenler doların marka karşı değer kay-
betmesine yol açıyorlar.
Dolardaki bu gevşeklik daha ne kadar sürer?
iktisat bilimi bu gibi soruları yanıtlamada fazla yardımcı
olamıyor. Ama bazı yorumlar yapmak da mümkün.
Dolara endeksli yatırım araçlarında bir "panik satış" ol-
madığı sürece, dolardaki değer kaybının Amerikan ekono-
misi üzerinde fazla bir olumsuz etkisi yok. Üstelik bu Ame-
rikan mallarını dünya piyasalarında daha cazip hale de
getiriyor. Çünkü dolar ucuzlayınca, bu malların fiyatları da
kendiliğinden düşmüş oluyor. İhracat artıyor.
Başkanlık seçimlerinden önce Amerika'daki faizlerde
bir artış olasılığı da fazla yüksek değil.
öte yandan Alman Merkez Bankası'nın da para arzını
kontrol altına alma çabalarından vazgeçmesini bekleme-
mek gerek. Demek ki, bir kriz çıkmadığı sürece, ABD ve
Alman faizleri arasındaki % 6.5'lik farkta ciddi bir azalma
olasılığı yok.Şartlar ABD başkanlık seçimlerinden sonra
değişiyor. Amerikan Merkez Bankası faizleri yükseltmede
daha rahat davranabilecek.
Bu, Türkiye'de ekonomi yönetiminin karşılaştığı güçlük-
lerin asıl artmaya başlayacağı süreye denk geliyor. 1992'-
nin ilk yarısında nasıl bir fırsatın kaçırılmış olduğu o za-
man daha iyi anlaşılacak.
KONUK YAZAR
GÜREL ÇEIİKKANAT*
KITIerin Sessizliği
Bugün ülkemizdeki bütün ekonomik kötülüklerin baş so-
rumlusu olarak gösterilen KİT'ler, bundan 60 sene önce, buh-
ranlara karşı ülke ekonomisini korumak ve kalkınmayı daha
planlı ve sağlıklı gerçekleştirmek üzere Türk ekonomi tarihi
sahnesindeki yerlerını almaya başlamışlar ve bu onurlu gö-
revlerıni yüzlerinın akı ile gerçekleştirmişlerdir.
Bir gün gelmiş, serbest piyasa ekonomisinin tüm kuralları
ile uygulandığı ifade edilen bir dönemde KlT'lerin bir bölümü-
ne (TEK, TCDD, PTT gibi) görevlerinin "kamu hizmeti niteliği"
ağırlıklı olduğu yasayla hatırlatılarak satış fiyatlarını serbest-
çe belirlemeleri engellenmiştir.
Mali politikaların gözardı edilerek enflasyonist baskıların
ve tüm ekonomik zorlukların sadece para politikalarının uy-
gulanması ile giderilebıleceğine ınanılan son 10 yılda ise bu
politikanın en büyük araçlarından biri olan bankaların, uygu-
lama sırasında düştükleri bunalımlardan kurtarılmaları göre-
vi de KİT'lere verilmiş ve yüzde 100'lerin üstündekfaiz oran-
ları ile alınan krediler sayesinde bankaların soluk almaları
sağlanmıştır.
Tahkim Yasası ile de birbirlerine olan borçlarından ta-
mamen kurtulan KİT'ler artık rahatlıkla ve gönül huzuru ile
bankalara birikmiş olan borçlarını da ödeyebilecekler ve son
görevlerini de başarı ile tamamlayabileceklerdir.
Böylece, 60 yıla yaklaşan bir süreden beri ülkemizin insan-
larına, hükümetlerine, özel sektörüne ve bankalarma tüm
güçleriyle yardım etmeye çalışan KİT'ler, bu sürenin sonun-
da artık verimsiz, yararsız, hatta zararlı birer kuruluş hâline
getirildiklerinin bilinci içinde, satılmaya, satılamıyorsa beda-
va verilmeye, alan çıkmazsa atılmaya hazır, boyunları bükük,
kaderlerini beklemeye başlamışlardır.
Tarih, 1929'un "29"unu ters çevirip 1992'yi gösterirken
KlT'lerin kaderlerınin ters döndügünü ifade edıyordu sankı.
Yüz binleri aşan personel fazlaları, 38 trilyon liralık finans-
man açıkları ve yine trilyonlarla ifade edilen zararları ile KİT'-
lerin ekonominin en büyük kamburu olduğu, senelerden bu
yana süregelen araştırmalar sonucu nihayet (!) tespit edile-
bilmiştir ve bunlardan mutlaka kurtulmak gerekmektedir.
Oysa bu ülkenin bazı insanları da diğer ülkelerle -örneğin
Japonlarla- yapılan bir ortaklık anlaşması içinde, yurdumu-
zun güzide kuruluşlarınm başlarında gelen Koç veya Sa-
bancı'nın yanında güçlü KlT'lerimızden birini, örneğin o dev
Sümerbank'ı görmenin umudu ile hala yaşamaktadırlar.
"Devlet pijama, terlik yapmaz" diye alay konusu yapılan ve
yıllık satış hasılatı kadar faiz ödeyeceği en yetkili kişilerce
suçlayıcı bir dille ifade edilen Sümerbank'ın terllğini veya pi-
jamasını dünyaca meşhur bir markanın (Yves Saint Laurent
ya da Pierre Cardin gibi) ortaklığı içinde görmek, bu konuyu
"resmi devlet alayı" halinegetirenlerikimbilirne kadar mutlu
edecektir. Aynca;
1- Bu yılkifinansman açığının2.5trilyon liraya, zararının ise
1 trilyon liraya ulaşacağı ifade edilen ve "yeniden yapılan-
ma" gayretleri ile etkinliğini sürdürmeye çalışan o koskoca
Etibank'ı dünyanın önde gelen maden kuruluşları ile beraber
dünyanınyada ülkenin herhangi biryerindeki bir maden üre-
tim ortaklığı içinde görmek.
2- Savunma sanayiinin kurulması çalışmalarının içinde o
mağrur ve vakur MKE kurumuna tecrübe birikimlerini değer-
lendirebilecek ve ona yeni teknolojiler getirebilecek bir ulus-
lararası ortaklık imkânının yaratıldığına tantk olmak.
3- Kıyılarımızdaki turistik potansiyeli -karayolu trafiğinin
curcunasından kurtararak- hızlı deniz ulaşım vasıtalarına
açacak bir üretim ve işletme ortaklığını, Türkiye Gemi Sanayii
ve Türkiye Denizcilik işletmeleri ile bu konuda gelişmiş Ku-
zey Avrupa ülkeleri arasında oluşturmayı planiamak.
4- Çağdaş tekniklere yakın boyutta kurulan ve işletilen
PETKIM'i petro kimyanın dünya büyükleri ile yepyeni bir pro-
jenin ortağı yapacak bir çalışmanın ve gayretin içine girmek.
5- Gübre sanayiini, Demir Çelik İşletmeleri'ni, TEK'i ve Te-
kel'i de kendi sahalarında bu tür organizasyonlara sokmak,
fırsatlarını da henüz kaçırmış sayılmayız.
Gelecek nesıllerın üzülerek hatırlamalarına neden olacak
bu siyasi/ekonomik hatadan dönmek için her türlü olanağı
değerlendirmeye kendimizi mecbur hissetmeliyiz. Bence,
büyük kuruluşlara sahip büyük ülkelerin büyük düşünmesi-
nin yolu buradan, bu güzel zorlukları başarmaktan geçer.
* Eski Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Müfettişi