23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 14AĞUST0S 1992CUMA HABERLER ÖzalMeclis'teki odasını boşaltıyor •ANKARA (ANKA)- Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın 10gün içinde Meclis'teki çalışma odasını boşaltacağı bildirildi. TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk, Çankaya Köşkü içindeki Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği binasııun inşaatının tamamlandığinı belirtti. Cindoruk, özal'ın taşınmasından Meclis Başkaniığı makam odasını Cumhurbaşkanlığı makam odasına taşıyarak kendisinin özal'ın yerinde oturacağını söyledi. Gazete okuyana gözaltı • İSTANBUL(AA)- Beyoğlu'nda "Özgür Gündem' gazetesiyle yüriirken gözaltına alınan Ali Aydın, elinde bulunan gazete yüzûnden gözalüna alındığinıveişkence gördüğünü söyledi. İHD Fstanbul Şubesi'nde bir basın toplantısı yapan Ali Aydın, Beyoğlu'nda gezerken bir kalabalık gördüğünü ve bu arada oradan geçen sivil polislerce alınarak 2 saat boyunca işkence gördüğünü söyledi. Polislerin kendisine "Neden Gündem okuyorsun?Onun Kürt gazetesi olduğunu bilmiyor musun" şeklinde sorular sorup hakaret ettiğini belirten Aydın, "Daha sonra falakaya yatınldım, elektrik verdiler ve beni soyup üzerime tazyikli su sıkülar" dedi. İHD polîsi kınadı • İç Polıtika Servisi - Insan Haklan Derneği Istanbul Şubesi Başkanı Ercan Kanar, valiliğin canı istedikçe derneklere baskın duzenlediğini belirterek Dernekler Yasası'nın değişmesi gerektiğini söyledi. Kanar yaptığı yazılı açıklamada, şimdiki hükümet döneminde derneklerine üç kez baskın düzenlendiğini, önceki gün yapılan son baskında arama ve kimlik kontrolü yapıtarak derneğe ait metinlere el konulduğunu belirtti. Bursa'da 2 faili meçhul • BURSA (Cumhuriyet) - Bursa'da 8 ağustos günü Vakıfköy yolu kenannda cesetleri bulunan 2 gencin kimlikleribelirlendi. Şakaklanna tek kurşun sıkılarak öldürülen iki kişinin Gemlik'te oturan Hüseyin Belli (15) ve inşaat işçisi ldris Kısa (16) olduğu ortaya çıkü. PKK'nın eylemlerine başlamasının 8. yılı yann 15 ağustos göçü sürüyor• PKK'nın 8 yıl önce eylemlerine başladığı gün olan 15 ağustos- ta çıkması muhtemel olaylann tedirginliği, halkm geçici olarak bölgeyi terk etmesine yol açtı. Cizreli şoförler, kamyonlarını ilçe dışına çıkardı. PKK'nın askeri kanadı ARGK tarafından dağıtı- lan bildirilerde gençler savaşmaya çağnldı. • Adana'da Kürtlerinv yoğun olarak yaşadığı mahallelerde 15 ağustos öncesi birçok kişinin gözaltına alındığı öğıenildi. Cizre'- de 40 dereceyi aşan sıcağa karşın insanlann damlara ve sokağa çıkmadığı gözlenirken, tek yoğunluğun ilçeyi terk etmek amacıy- la otobüs terminalinde görüldüğü bildirildi. ADANA (Cumhuriyet Gûoey tlleri Bûrosu) - PKK eylemlen- nin başlangıç yıldönümü olan 15 ağustosun tedirginliği, tüm Güneydoğu'yu sararken olay- lar çıkabileceğini düşünen yurt- taşlann geçici olarak yaşadık- lan yerleşim birimlerinden ay- rıldıkları bildirildi. Cizre'de PKK'nın askeri kanadı tarafın- dan dağıtılan bildirilerde, genç- ler savaşmaya çağnldı. 15 ağus- tos öncesinde Adana'da Kürt- lerin yoğun olarak yaşadıkları bölgelerde polis tarafından ger- çekJeştirilen operasyonlarda 30 kişinin gözaltına alındığı öğrenil- di. PKK tarafından Adana'da da- ğıtılan bildirilerde de dolmuşçu- lar kontak, esnaf ise kepenk ka- pamaya çağnldı. PKK'nın 15 Ağustos 1984'te ilk kez gerçekleştırdiği Eruh ve Şemdinli baskınlannın 8. yıldö- nümüne doğru yaklaşılırken bölgede gerginlik giderek tır- manıyor. Cizre, Nusaybin, İdil, Silopi ve diğer bazı yerle- şim birimlerinde yaşayan yurt- taşlardan ekonomik durumu iyi olanlann, olaylar çıkabilece- ği endişesiyle yaşadıklan yerle- şim birimlerinden aynlarak batı illerine 'tatile' gittikleri gözleniyor. Tamamen ölü bir kenti andıran Cizre'de 40 dere- ceyi aşan sıcağa karşın sokağa ve evlerinin damına çıkamayan yurttaşlar, büyük bir tedirginlik içinde bekliyor. Cizre'de tek canlılığm gözlendiğı otobüs terminalinin ise ilçeden ayrıl- mak isteyen yurttaşlarla dolu olduğu belirtiliyor. Ilçeye nere- deyse boş gelen otobüslerin çıkışta tamamıyla dolu olduğu görülüyor. Cizre'deki olaylar sırasında kamyonlann da ya- kılması yüzûnden kamyon sa- hibi yurttaşlann araçlannı ilçe dışına çıkardıklan bildiriliyor. Ote yandan PKK'nın askeri kanadı ARGK tarafından Ciz- re'de dağıtılan bildirilerde özet- le, "Kürt ulusu şanlı 15 ağusto- sun yıldönümüne görkemli aülımlarla giriyor. Sıfırçizgisin- den başlaülan savaşunız bugün düşmanla denge aşamasına gir- Dev-SoPa baskın: 5 ölüANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Ankara'da Maltepe ve Küçükesat semtlerinde iki eve dûzenlenen polis baskınında ikisi kadın, beş kişi öldü. Bas- kın sırasında, iki polis memuru da hafif yaralandı. Polis tara- fından yapılan açıklamada ölenlerin, Dev-Sol üyesi olduk- lan öne sürüldü. Başkentte dün sabah erken saatlerde gerçekleştirilen iki po- lis baskınının da vatandaşlann "055 Polis İmdat Servisi"ne yaptıklan ihbarlar sonucu ol- duğu bildirildi. Bu ihbarlar üze- rine, dün sabah saat 06.00 sıra- lannda, Maltepe Şehit Bahadır Demir Sokak 7 numara ile Küçükesat Ballıbaba Sokak 62 rtumaradakı iki eve gıden polis, yaptığı "teslim ol" çağnsına ateşle karşılık verilmesi üzerine çatışmaya girdi. Ilk olarak Maltepe'deki çatışma sonuç- landı. Yaklaşık 2 saat sürença- tışmanın sonunda, biri kadın iki kişi öldürüldü. Küçükesat'- taki çatışma da yaklaşık 5 saat sürdü. Buradakı çatışma so- nunda da evde bulunan biri kadın, üç kişi öldürüldü. Eve yapılan polis baskırun- dan sona ermesinden sonra çevrede biriken halk, alkışla tempo tutarak, "Türkiye, Tür- kiye" ve "En büyük polis" diye sloganlar atıp, İstiklal Marşı söyledi. Küçükesat'taki baskırun da sona ermesinin ardından, çatış- ma çıkan evin önünde gazeteci- lerin sorulannı yanıtlayan Ankara Emniyet Müdürü Mehmet Canseven, baskınla- nn, polisin yaptığı çalışmalar ile vatandaşlann yardımlan sonu- cu gerçekleştirildiğini söyledi. Konuşması sık sık atılan slo- ganlar ve alkış sesleri ile kesilen Canseven, vatandaşlann bu tu- tumunu da "Vatan ve millet Ankara'nın Maltepe ve Küçükesat semtlerine dûzenlenen operasyonlarda ikisi bayan 5 terörist öiü eie geçti. Operasyon sırasında evin duvarları deiik-deşik odu. (Fotoğraf: FARUK ALTINTAŞ) sevgisinin bir tezahürü" olarak niteledi. Canseven, "teslim ol" çağn- lanna. bomba ve silahla ateş açılarak karşılık verilmesi üze- rine, polisin, yasalann kendisi- ne tanıdığı yetkiye dayanarak, gerekeni yaptığını bildirdi. Bir soru üzerine, elegeçirilen- lerden birinin kimliğinin sap- tandığını belirten Canseven, yaptıklan ilk belirlemelere gö- re, ortaya çıkanlan "hücre ev- leri"nde kalanlann, Adana Emniyet Müdürlüğü Lojistik Şube Müdürü Vehbi Melek ve şoförü ile Ankara'da bir polis memurunun öldürülmesi ey- lemlerine katıldıklannın anla- şıldığını söyledi. Canseven, ça- tışmada ölenlerin, aynca yine Ankara'da bir polisin tabanca- sının gaspedilmesi olayına da kanşüklannı bildirdi. Küçükesat'taki operasyonu, Içişleri Bakanı Ismet Sezgin de bir süre izledi. Yarunda Insan Haklanndan Sonımlu Devlet Bakanı Mehmet Kahraman, Emniyet Genel Müdürü Yıl- maz Ergun ve Ankara Valisi Erdoğan Şahinoğlu olduğu hal- de, polis baskınının yapıldığı Ballıbaba Sokak'a gelen Sez- gin, bir süre olay yerinde kalıp, baskını yöneten Ankara Emni- yet Müdürü Canseven'den bilgi aldı. Sezgin, gazetecilere yaptığı açıklamada, Ankara Emniyet Müdürlüğü ekipleri- nin birkaç aydan beri Dev-Sol/ Devrirnci Silahlı BirlikJeri terö- ristlerini izlediğini, Küçükesat ve Maltepe operasyonlannın bu takip sonucu gerçekleştiğini söyledi. Öte yandan Ankara'- daki operasyonlardan sonra tstanbul'da da terörle mücade- le şubesi birimleri alarma geçi- ' Ankara'daki operasyon- lara paralel olarak çahşmalan- nı sürdüren Istanbul polisi elde edilen bazı bulgulan değerlen- dirmeye aldı. Emniyet yetkilile- ri, operasyonlann İstanbul'da yakalanan iki lcuryenin verdiği bilgiler doğrultusunda yapıldığı iddialan konusunda bir açıkla- ma yapmadılar. miştir. Kürdistan'da, kırsal alan partimiz PKK ve kahra- man ordumuz ARGK'run de- netimiııe girmeye başladı. Or- dumuz artık kurtanlmış alan yaratmaya gidiyor. TC ordusu kırsal alana kolay giremiyor. Sadece bu yıl bin dolayında düşman askeri ve ajan, imha edildi. Özel savaşm katliama ve sinsi DYP-SHP hükümeti eliyle yürüttüğü geniş çaplı tasfıye si boşa çıkmışür.15 ağustos yıldönümünde gençleri ARGK saflanna çağınyoruz " denildi. DEVLET BAKANI Kahraman: Teslim ol çağnsını ben de duydum ANKARA (ANKA) - Insan haklanndan sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Kahraman. Seyranbağlan Balbbaba So- kak'ta biri kız üç kişinin öldü- rüldüğü ev baskını sonuçlan- madan önce kendisinin de olay yerine gittiğini, içeridekilere tes- lim ol cağnsı yapıldığmı kulak- lanyla duyduğunu bildirdi. Mehmet Kahraman, An- kara'da dün sabah hücre evi olduğu bildirilen yerlere dûzen- lenen baskınlarla ilgilı olarak ANKA muhabirinin sorulannı yanıtladı. - Sızın ve İçişleri &akanı'nın içcndekilere teslim olun çağnsı yapüğınız, aynca sizin içeride- kilı:re 'Ben size kefılim teslim ok n' dediğiniz ileri sürûlüyor. JCAHRAMAN - Hayır. Ben megafonla anons yapmadım. Ancak teslim olmalan için ya- pılan anonslan duydum. Hatta Sa;/ın İçişleri Bakanı bizzat bu çajpının yapılmasını • istedi. Çağnda ısrar edilmiştir. - Içeridekilerin ateşle karşılık verdiğine tanık oldunuz mu? KAHRAMAN - Ateş seşleri- ni: üreklı duydum. Ancak içeri- deıı ateş yapılıp yapılmadığını bilemiyorum. Bizi eve 100 met- reden fazla yaklaştırmadılar. Tehlikeli olur diye. Kimseye de 'kefilim' demedim. Bunu niye yapayım? - Ne kadar süre olay yerinde kaldmız? Gözleminiz nedir? Bu kişiler etkisiz hale getırilemez miydi? Ev dışında yakalana- mazlar mıydı? KAHRAMAN - Ben olay ye- rinde yaklaşık 15 dakika kal- dım. Operasyonun uzun süre- ceğini tahmin ettiğimiz için oradan aynldım. BffiBAKIMA SERVER TANİLLİ Aşkoteun Canteri. Masamda bir davetiye ve beraberinde bir program. "Hacı Bektaş Veli adı ile bu ada dayalı Alevi-Bektaşi küf- tür geleneği ve mirası, ulusal kültürümüzün en pırıltılı ve zengin bir damandır" diye başlıyor davetiye ve şöyle biti* yor: "Çağdaş kültürümüzü, laik ve demokrat cumhuriyet idealini 700 yıldır tarihten getirdiği değerlerle besleyip zen- ginleştiren, Kurtuluş Savaşımızın, cumhuriyetimizin kuru- luşunda temel taşı olmuş, ulusça birlik içinde yaşamamız) ana ilke sayan, kökü 13. yüzyıla uzanan Hacı Bektaş Veli'yi Anma Törenleri ve Şenliği'ni onurlandırmanızı dileriz". Programa bakıyorum: Zengin bir deyiş ve semah etkinli- ğinin yanı sıra 'Demokrasi, Laiklik, Alevilik-Bektaşilik' ile 'Değişen Dünyada Anadolu Kültür Zenginlikleri içinde, Ale- vi-Bektaşi Kültürü' konulu bir panel ve konferans, fotoğraf ve resim sergisi ve hepsinden önce de bir açıkhava tiyatro- sunun temel atma töreni. 16-18 ağustostaki 'III. Uluslararası Hacı Bektaş Veli'yi Anma Törenleri veŞenliği'üe ilgili bir davetiye ve program bu. Ve Hacıbektaş Belediye Başkanlığf ndan geliyor. Alevi-Bektaşi topluluğunun, demokrasi ve laiklik düşün- cesi ile nasıl içli-dtşlı olduğunu bilmez değilim. O ba- kımdan, şenlikte, bu konuda bir panelin yer almasını doğal. buldum. Asıl dikkatimi çeken ise şu açıkhava tiyatrosunun temeiinin atılışı oidu. Nedir tiyatro? Kadınlı-erkekli, yaşamın sahneye aktarılışı ve sanatın süzgecinden damıblıp yeniden yorumlaoışı de- ğil mi? Birtoplumdaileriye doğru atılan adımların, müzikle şiirin yanı sıra mutlaka yanında görmek istediği o köklü sa- nat gösterisinden başka ne? Programa alınan bu! Aslında, pek doğal bir gelişmenin uzantısıdır söz konusu olan. Alevi-Bektaşi geleneği, kaç yüzyıl öncesinden, hep ya- şamla iç içe doğup yürüdü. Anadolu'daki büyük oluşumda, hiçbir gelenek, onunki kadar Anadolu insantnın dünyagörü- şünü, ahlakını, bireysel ve sosyal ilişkilerini biçimlendiren bir özle dolu değildir. Bir ulus ve heybetli yürüyüştür ki bu, çağnsı geçmiş kültürümüzün en sağlıklı duygu ve düşünce- leriyle dokunmuştur: Horasan erenlerinden almış, Ahilik- ten almış, Hurufilikten almış, Islam sonrasından almış, islam öncesinden almıştır. Halka yukarıdan dayatılmamış, halkm içinden doğmuş ve her şeyiyle onun özlemlerini dile gerirmiştir. Bu dile getiriş, kirni zaman insanı yüreğinden yakalayan bir şiirdir, kimi zaman taşı gediğine koyan bir fıkradır, kimi zaman da doğrudan doğruya bir başkaldırıya çağırış. Hacı Bektaş Veli'nin, Horasan'dangelmeTürkmen- lerin başına gecip, XIII. yüzyılda zalim Selçuklu yönetimine karşı -o ünlü- Babalılar Ayaklanması'nı yönlendiren Baba ilyas'ın halifelerinden oluşu bir rastlantı mıdır? Yaşamla kucak kucağa olduğu için elbette insanda odak- laşacaktı bu düşünce ve sevgiden yola çıkacaktı. Elbette bütün insanlann kardeş olduklarını, dünya nimetlerinden ortaklaşa ve barış içinde yararlanılması gerektiğini, in- sanın tanrısal niteliklerle donatıldığını söyleyecekti. Dine bakarken de elbette kabuğa takılıp kalmayacak, öze eğile- cek, her şeyi insaı'ıda, barışta ve kardeşlikte arayacaktı. Elbette şöyle diyecekti: Her ne arar isen insanda ara, Kudüs'te, Mekke'de hacda değildir. Nedir bu? Hümanizma dediğimiz şeyin ta kendisi. (nsanı merkez alan düşünce, Avrupa toprağında kök salmadan cok önce, bir Anadolu ulusunun, Hacı Bektaş Veli'nin dilirv de işte bu carpıcı berraklığa kavuşur. Yedi yüzyıllık bir ede- biyat ve kültüre de bu insansal öz damgasını vuracak; eşitçi bir ruhla dop doluolarak, toplumu bunaltan dar kalıplara terşı çıkacak, hoşgörüyü öğütleyecektir. Onlarla, çağdaş uygarlığın değerleri arasında bir yakınlığı, giderek bir or- taklığı görmemek için kör olmak gerekir. Alevi-Bektaşi çevrelerinin, bugün cumhuriyetin düşmanı değil dostu; laikliğin ve demokrasinin hasmı değil savunu- cusu olmalan, ne bir özentidir ne de -kimi zaman soylendi- ği glbi- 'egemen smıfların biroyunu'. Geçmişten aldığı kül- tür mirasının içinde bunların tohumları var, odur yeşeren çağımızda; yaşamla hep iç içe olmuş bir düşüncenin mi- rasçıları, her türlü yeniliğe açık oldukları için bugün de kalkıp bir tiyatronun temellerini atıyorlar. Aşkolsun canlar!.. HABERLEREV DEVAMI Uğur Mumcu beraat etti Elektrik t b l H b S i i G h i l i il klk k ltstanbul Haber Servisi - Ga- zetemiz yazarlanndan Uğur Mumcu, eski Milli Savunma Bakanı Ercan Vuralhan'ın açtı- ğı davadan beraat etti. Kamuo- yunda 'Anzah zırhb araç alımı' olarak bilinen dava geniş tartış- malara neden olmuştu. ANAP dönemi MilU Savun- ma Bakanı Ercan Vuralhan, Uğur Mumcu'nun, seks oteü sahipleri ile ortakhklar kuran- lann. yasalara aykın yollarla, anzalı zırhlı araç ve kurşun ge- çiren çelik yelek alımlan ile ilgili yazılannda kendisinin küçük düşürüldüğünü iddia ederek dava açmışü. Uğur Mumcu, Istanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde dün yapılan duruşmada, yapı- lan inceleme ve soruşturmalar- da yayınlann gerçek olduğu- nun kanıtlandığıru söyleyerek, "Haber gerçek ise gazeteci ya- ymdan sorumlu olmaz. Yayın- lar, kamu yaran amacıyla ya- pılmışür" dedi. Uğur Mumcu 7 sayfalık savunmasmda özetle şunlan söyledi: "Ben bu yayınlan yine de yapmayacaktım. Bütün devlet yetkililerine gittim 'Bu zırhü araçlar kurşun geçiriyor, önlem alın' dedim. Ama hiçbir cevap alamadım. Bu yayınlarda ka- mu yaran varsa o zaman kişisel haklar ikinci planda gelir. Ka- mu yaran amacıyla yayın yap- üm. Tek tek sergilediğim ihşkı- ler üzerine eğer adalet zamanın- da işleseydi, saruk sandalyesin- de bulunması gereken tek bir kişi vardı: O da Ercan Vural- han'dı. Yaymlanmız, seks oteli sahipleri ile ortaklık kuranlann yasalara aykın yollarla, anzalı araç ve kurşun geçiren çelik ye- lek satın almalannı engelledi. Ben bu konuyu kamuoyuna su- narak görevimi yaptım. Beraa- tımı istiyorum." Uğur Mumcu'nun avukatı Turgut Kazan ise yaptığı sa- vunmada. sözkonusu yazılarda Vuralhan'ın bütün ilişkilerinin ortaya konmaya çalışıldığı, zırhlı araç satışı ve bu araçlann delinişinin belgelerle açıklandı- ğını belirterek şunlan söyledi: " Her yaa bomba gibi patla- mış, tartışılmış, çeşitli kademe- lerde komisyonlar kurulmuş, araşürmalar yapılmışür. Şimdi Vuralhan, Ben küçük düşürül- düm, gazeteciyi hapsedin' di- yor. Eğer bir bakarun ilişkileri, kamuoyunun ilgisini çekecek nitelikler taşıyorsa ve raporda söylendiği gibi şüphe davet edi- yorsa, gazeteci bunu bin kez de. on bin kez de yazabilir. Ta ki, bir araşürma yapılmasını ve gerçeğin ortayakonmasını sağla- yana kadar. Vuralhan, Milli Savunma Bakanı'dır. Onun ilişkilerini açıklamakta kamu yaran vardır. Müvekkilimizin gazetecilik görevi yapüğıru be- lirtiyor, bu gerçeğin tescilini is- tiyoruz." Savunmalardan sonra İstan- bul 2. Asliye Ceza Mahkemesi, suçun unsurlanmn oluşmadığı- na karar vererek, Uğur Mumcu ve dönemin Cumhuriyet Gaze- tesi Yazıişleri Müdürü Okay Gönensin hakkmda beraat ka- ran verdi. TEMSİLİ VE KAITIJMa DEMOKRASİNİN KÖKENİ Doc. Dr. Sami Selçuk 10.000 lira (KDV içinde) Çağdaş Yayınlan Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-fstanbul ÖdemcU gönderilmez. HÜRRtYETUYMAZ Turkiye'deki özel elektrik da- ğıtım şirketlerinin kârlannı, Enerji ve Tabü Kayhaklar Ba- kanlığı'nın kesesinden sağladıği ileri sürûlüyor. Elektriğin kilo- vat saatini kalkınmada öncelik- li illere 439 liraya, kendi satış müdürlüklerine 542 liraya sa- tan Enerji ve Tabü Kaynaklar Bakanlığı. özel şirketlere yüzde 50'ye ulaşan bir indirim uygu- luyor. Elektriğin kilovat saati, özel şirketlerden ÇE-AŞ Ke- pez'e 333 lira 60 kuruşa, Kayse- ri Elektrik'e 324 liraya. AK- TAŞ'a da 370 lira 50 kuruşa satılıyor. Bu özel şirketlerden tstan- bul'un Anadolu Yakası'na elektrik veren AKTAŞ hakkın- daki suçlamalar ve şikâyetler kurulduğu günden bu yana bit- medi. Elektrik Mühendisleri Odası Istanbul Şubesi, AK- TAŞ'ın yaklaşık 900 bin abone- sinden Elektrik Tarifeleri Yö- netmeliği'ne aykın uygulama- lanyla haksız kazanç sağladığı- nı öne sürüyor. Oda yöneticile- ri. ucuza aldığı elektriği abonelerine TEK'le aynı fiyat- tan satan AKTAŞ'ı abonenin kendisine ait sayaçtan kira al- mak ve bağlantı gücü düşük abonelerden reaktif enerji bede- li almakla suçluyorlar. Şube Başkanı Mehmet Turgut, "Ya- sa ve yönetmelik tanımayarak, ka-'ançlannın denetlenmeyece- ğinin garantisi içinde kânna kâr İcaian AKTAŞ bu gücünü nere- den, kimlerden alıyor" diye so- nıyor. AKTAŞ ise kendisine yönel- tilen suçlamalan yanıtlamayı ısnırla reddediyor. Şirket yöne- ticileri bütün ısrarlanmıza kar- şın bizim sorulanmızı da yanıt- lanıadı. Yöneltilen suçlamalar Blektrik Mühendisleri Odası Istınbul Şubesi Türkiye Elekt- rik Kurumu'nun (TEK), 542 lirî ya aldığı elektriği İstanbul'- un Avrupa yakasındaki mes- keıılere ilk 120 kilovat saatini 54'' liraya, ondan sonra tüketi- len elektriğin kilovat saatini de 640 liraya satarken, AKTAŞ'm 370 liraya aldığı elektiriği Ana- do u yakasındaki abonelerine TEK ile aynı fıyattan veriyor olnasının alünı çizerek, AK- TAŞ'a yönelik suçlamalanru şöjle sıralıyor: 11 - MZMt AKTAŞ, 20654 sa- yılı "Elektrik Tarifeleri Yönet- meliği"ni çiğneyerek, Istanbul'- un Anadolu yakasındaki yakla- şık 900 bin abonesinden, aynı ele<trik hizmetleri için Rumeli yakasında oturan TEK abone- lenne göre daha fazla bedel alı- yor. 2 - 28 nlyar rtsls iercı Anadolu yakasındaki elektrik dağıtım hizmetinı devraldıği 1 Eylül 1990 tarihinden bu yana, kompanzasyon tesislerini (re- aktif enerji üreten tesis) tamam- lama amaayla kısa bir süre reaktif bedel ödememe "imtiya- zı" alan AKTAŞ, bugüne değin tesislerini yapmadığı gibi, 1 temmuz 1992 faturasındaki re- aktif enerji (kurulan bir kom- panzasyon tesisiyle yeniden üretilebilen elektrik enerjisi) tü- ketim bedeli olan 26 milyar lira- bk borcunu TEK Genel Mü- dürlüğü'ıje ödemesi gcrcktiği halde ödemiyor. Buna karşın, abonelerinden bu bedeli tahsil ediyor. Devrahşından bu yana AKTAŞ'ın TEK'e ödemediği reaktif enerji tüketim bedeli olarak borç miktannm 800 mil- yar lirayı aştığı iddia ediliyor. 8 - Yfoetmdlü çüriyır Her ay yayunlarian Elektrik Tarife- leri Listesi'ne göre, "Sözleşme- de bağlantı gücü 6 kilovata kadar olan abonelerden reaktif bedel alınmaz" dendiğj halde, AKTAŞ, bağlantı gücü 3 kilo- vatı aşmayan abonelerinden bi- le bu bedeli alıyor. TEK'te böyle bir durum sözkonusu de- 4 - Sayaç klrası «ya 2.5 n*- yap kaksu kazanç Yönetmeük- te, "Abone malı olan sayaçlar- dan sayaç kirası alınmaz" kesin hükmüne karşın, AKTAŞ, 900 bin aboneden "sayaç kirası" ya da yapmadığı halde "bakun üc- reti" adı altında ayda 2.5 milyar lira "haksız kazanç" elde edi- yor. TEK ise yönetmeliği aynen uygulayarak abonenin kendi malı sayaçlardan kira almıyor. 5 - AlSIMİM BCdldMyi UHİI ahyor Eiektrik faturalanrun abonelere ulaşmaması ya da geç ödenmesi halinde AKTAŞ, faturalan, elektriğin tüketildiği dönemdeki tarifeden değil, o günkü zamlı tarife üzerinden fatura ediyor, ama kendisi TEK'e olan elektrik borcunu en son tarifeden değil, ne za- man tüketmişse, o döneme ait tarife üzerinden ödüyor. Oysa, TEK'te böyle bir uygulama yok. - TtMUMW tavn trayor Yönetmelikteki 60. maddenin son paragrafında, "Borcunu ödemeden aynlan abonelerden sonra, aynı yere abone olacak- lardan hatta mülk sahiplerin- den eski aboneye ait borçlann ödenmesi talebi ve sartı koşul- mayacaktır" denmesine karşm, AKTAŞ, aynı yere taşınan ki- racı ya da mülk sahiplerine, "Eski borçlan ödemezseniz, elektriğiniz bağlanmaz" diyor. Şirket, eski abonenin borcu tahsil edilmeden, yeni aboneye sözleşme yaptırmıyor. Elektrik Satış Sözleşmesi formlannda yer alan bu maddeyi tahrif ede- rek, aboneyi bilgilenmekten mahrum ettiği için de yasal suç işliyor. TEK'te bu madde nasıl mı uygulanıyor? Aynen yönet- melikte öngörüldüğü gibi. Abonman sözleşmesi kimin üzerine yapılmışsa, borçlardan o kişi sorumlu tutuluyor. 7 - BMFfl «taatfesl AKTAŞ "enerji müsaadesi" konusunda da yönetmeliğin hükümlerini çiğniyor. TEK İstanbul Dağı- üm Müessesesi'nde 1600 kilo- vata kadar olan enerji istekle- rinde, abone trafo yerinin irtifa- kını (kullanımını) vermekle veya 49 yılhğına kira sözleşmesi yapmakla yükümlü tutuluyor. AKTAŞ'taki uygulamada ise 1600 kilovat sınırlaması, TEK uygulamasından farkb olarak 200 kilovata düşürülmüş du- rumda. AKTAŞ, aynı uygula- mayı 200 kilovat güç isteyenlere de uyguluyor. Üstehk bu uygu- lama esnasında. 200'ü aşan. 400 kilovata kadar olan istek- lerde, trafo yerinin irtifak ve kira sözleşmesi AKTAŞ şirketi- nin lehine yapıüyor. Trafonun komple tesisi ve alçak gerilim tesisi abone tarafından finanse edikükten sonra, işletme ve ba- kım karşılığı AKTAŞ'a devre- diliyor. 8 - YM sMıtlap U Myıytp AKTAŞ, vatandaşı yasal hak- lanndan mahrum bırakıyor. Trafodan sonra abone tarafın- dan yapılması gereken şebeke tesislerini, "Kendim yapaca- ğim" diyerek, mesnedi belli olmayan birim fiyatlarla. yani fahiş Hyatlarla bu işi yan şirket- lerine yaptınyor. Oysa, TEK aboneleri, bu işi çok daha ucuz ve güveniür bir şekilde kendisi yaptırabiliyor. AKTAŞ abone- si, elektrik tesisatıru kendisi döşerse, elektriği bağlanmıyor. ı * TiHFMnra •SMSIZHII Bu uygulamanın başlatılmasını AKTAŞ Genel Müdürü Sabri Artam, 24 Mayıs 1991 tarihli talimatnamesinde, "Müşterile- rin enerji taleplerinde verilen kabul koşullanmıza göre, ener- jinin belli bir noktadan abone tarafından yeraltı kablo tesisi ile temin edildiği durumlarda, yapılan tesislerin sağlıklı olma- dıği görülmüştür. Bu tür tesis gerektiren kabul koşullannda tesisin. AKTAŞ Elektrik Tica- ret AŞ tarafından inşaası koşu- lunun, bundan sonraki uygula- malannızda tatbikini rica ede- rim" şeklinde acıklıyor. Ancak, AKTAŞ'ın "Aslında 60-70 mil- yar lira harcadığı halde devlet- ten 140 milyar lira aldığı" iddia edilen yatınmlann ne derece koşullara uygun ve gûvenilir bi- çimde yapıldığı araşünlmayı bekliyor. 18 - Balaia şikiyetlari JMfUPMyM 1 AKTAŞ, abone- sine "Şen bu işi beceremiyor- sun" diyor, ama Enerji Bakan- hğı AKTAŞ'ın yapüğı yatınm- lan araştmna zahmetine bile katlanmıyor. Üstelik, 1 Eylül 1990 tarihinden bu yana, hem AKTAŞ'a hem de bakanhğa yaklaşık 30 bin şikâyet dilekçesi gönderilmesine ve yapuğı "usulsüzlüklerin" sözleşmenin bile iptal edilebilecek boyutlara ulaşmasına karşın. 11 - Bastayla ¥8 ztıHa kasiıti TEK uygulamasında "usül ge- reği" hiçbir şekilde gece ya da hafta tatili öncesi elektrik kesil- mezken, AKTAŞ "zorla ve baskıyla" gece yanlannda, haf- ta sonlannda vatandaşın elekt- riğini kesiyor. 12-YtilalMMyetabkıskaa Yönetmelikte belirtildiği gibi TEK, ilk defa elektrik bağlata- caklann ödemesi gereken katı- lım payım yüzde 2.5 ile takside bağhyor. Peki, AKTAŞ^ bu hükmü nasıl uyguluyor? Once- likle bu ödemeyi takside bağla- maya yanaşmayarak, vatanda- şı, borcunu peşin ödemeye zoriuyor. Kazara takside bağ- larsa da faiz oranını yönetmeli- ğin öngördüğü şekilde yüzde 2.5 üzerinden değil, yüzde 7'den belirliyor. Yani, Rumeli yaka- sında oturan bir TEK abonesi borcunu yüzde 2.5 faizle öder- ken, Anadolu yakasındaki bir AKTAŞ abonesi yüzde 7 faizle ödüyor. 1S - CaaMn alaktrfii kaslMI Elektrik Tarifeleri ' Lıstesı'n de, "Hayır kurumlan ve kamu yaranna çalışan dernekler ve spor tesisleri ile resmi ve kamu kuruluşlanndan elektrik ücrcti alınmaz" denmesine karşın, AKTAŞ 7 Temmuz 1992'de Küçükyalı Merkez Camii'nin elektriğini kesebiliyor. 14 - Btkirtt * * Ü TEK, iki başvuru olduğunda bir direk, veya daha fazla kişi başyurdu- ğunda elektrik direği dikiyor, ama AKTAŞ, bir elektrik dire- ği dikmek için asgari 6 başvuru, ikinci direk içinse 12 başvuru koşulu geüriyor. Eğer başvuru sayısı bu sayılara ulaşmadığın- da o bölgeye elektrik hizmeti vermiyor. Oysa TEK, bir elekt- rik direği için, yalnızca 2 başvu- runun olmasıru yeterli görüyor. TEK'te ikinci ve üçüncü direk- ler için başvuru sayısının ne kadar olduğu da hiç önemli de- ğil- 16 - Kaytl zaa yapttyar Elekt- rik birim fîyatlannın bakanlık tarafından her ay otomatikman yûzde 3 zam gördüğü bir dö- nemde, AKTAŞ, "kazançlan- nın denetlenmeyeceğinin ga- rantisi içinde" kendi kural ve yönetmeliklerini uygulayarak yüzde 100'lereçıkanyor. AKTAŞ • Baştarafi 1. Sayfada soruşturma açılması için TEK Genel Müdûrlüğü'nûn izin ver- mesi istendi. Ancak 1988 yılında dönemin TEK Genel Müdûrû Remzi Yücebaş soruşturma acılmasını onaylarken, daha sonra gelen genel müdür zamamnda rapor- lar konusunda işlem yapümadı. Hatta bu konuda SHP Genel Sekreter Yardunası Adnan Keskin, elektrik saüş tutan yıl- da bir trilyonu bulan Anadolu yakası elektrik dağıtım hizmet- lerini devralan AKTAŞ'a iliş- kin eski dosyalann unutulması- nı eleştirerek, "Bu şirkeün arkasında kimler var, devletten güçlü olanlar kimler? Devleti dolandırdıklan bilindiği halde yine milyarlarca lira peşlceş çe- kilen kimler? Bu açıklansın" demişti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle