Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 14AĞUST0S 1992CUMA
HABERLER
ÖzalMeclis'teki
odasını
boşaltıyor
•ANKARA (ANKA)-
Cumhurbaşkanı Turgut
Özal'ın 10gün içinde
Meclis'teki çalışma odasını
boşaltacağı bildirildi.
TBMM Başkanı Hüsamettin
Cindoruk, Çankaya Köşkü
içindeki Cumhurbaşkanlığı
Genel Sekreterliği binasııun
inşaatının tamamlandığinı
belirtti. Cindoruk, özal'ın
taşınmasından Meclis
Başkaniığı makam odasını
Cumhurbaşkanlığı makam
odasına taşıyarak kendisinin
özal'ın yerinde oturacağını
söyledi.
Gazete okuyana
gözaltı
• İSTANBUL(AA)-
Beyoğlu'nda "Özgür
Gündem' gazetesiyle
yüriirken gözaltına alınan
Ali Aydın, elinde bulunan
gazete yüzûnden gözalüna
alındığinıveişkence
gördüğünü söyledi. İHD
Fstanbul Şubesi'nde bir basın
toplantısı yapan Ali Aydın,
Beyoğlu'nda gezerken bir
kalabalık gördüğünü ve bu
arada oradan geçen sivil
polislerce alınarak 2 saat
boyunca işkence gördüğünü
söyledi. Polislerin kendisine
"Neden Gündem
okuyorsun?Onun Kürt
gazetesi olduğunu bilmiyor
musun" şeklinde sorular
sorup hakaret ettiğini
belirten Aydın, "Daha sonra
falakaya yatınldım, elektrik
verdiler ve beni soyup
üzerime tazyikli su sıkülar"
dedi.
İHD polîsi
kınadı
• İç Polıtika Servisi - Insan
Haklan Derneği Istanbul
Şubesi Başkanı Ercan Kanar,
valiliğin canı istedikçe
derneklere baskın
duzenlediğini belirterek
Dernekler Yasası'nın
değişmesi gerektiğini söyledi.
Kanar yaptığı yazılı
açıklamada, şimdiki
hükümet döneminde
derneklerine üç kez baskın
düzenlendiğini, önceki gün
yapılan son baskında arama
ve kimlik kontrolü yapıtarak
derneğe ait metinlere el
konulduğunu belirtti.
Bursa'da 2 faili
meçhul
• BURSA (Cumhuriyet) -
Bursa'da 8 ağustos günü
Vakıfköy yolu kenannda
cesetleri bulunan 2 gencin
kimlikleribelirlendi.
Şakaklanna tek kurşun
sıkılarak öldürülen iki kişinin
Gemlik'te oturan Hüseyin
Belli (15) ve inşaat işçisi ldris
Kısa (16) olduğu ortaya çıkü.
PKK'nın eylemlerine başlamasının 8. yılı yann
15 ağustos göçü sürüyor• PKK'nın 8 yıl önce eylemlerine başladığı gün olan 15 ağustos-
ta çıkması muhtemel olaylann tedirginliği, halkm geçici olarak
bölgeyi terk etmesine yol açtı. Cizreli şoförler, kamyonlarını ilçe
dışına çıkardı. PKK'nın askeri kanadı ARGK tarafından dağıtı-
lan bildirilerde gençler savaşmaya çağnldı.
• Adana'da Kürtlerinv yoğun olarak yaşadığı mahallelerde 15
ağustos öncesi birçok kişinin gözaltına alındığı öğıenildi. Cizre'-
de 40 dereceyi aşan sıcağa karşın insanlann damlara ve sokağa
çıkmadığı gözlenirken, tek yoğunluğun ilçeyi terk etmek amacıy-
la otobüs terminalinde görüldüğü bildirildi.
ADANA (Cumhuriyet Gûoey
tlleri Bûrosu) - PKK eylemlen-
nin başlangıç yıldönümü olan
15 ağustosun tedirginliği, tüm
Güneydoğu'yu sararken olay-
lar çıkabileceğini düşünen yurt-
taşlann geçici olarak yaşadık-
lan yerleşim birimlerinden ay-
rıldıkları bildirildi. Cizre'de
PKK'nın askeri kanadı tarafın-
dan dağıtılan bildirilerde, genç-
ler savaşmaya çağnldı. 15 ağus-
tos öncesinde Adana'da Kürt-
lerin yoğun olarak yaşadıkları
bölgelerde polis tarafından ger-
çekJeştirilen operasyonlarda 30
kişinin gözaltına alındığı öğrenil-
di. PKK tarafından Adana'da da-
ğıtılan bildirilerde de dolmuşçu-
lar kontak, esnaf ise kepenk ka-
pamaya çağnldı.
PKK'nın 15 Ağustos 1984'te
ilk kez gerçekleştırdiği Eruh ve
Şemdinli baskınlannın 8. yıldö-
nümüne doğru yaklaşılırken
bölgede gerginlik giderek tır-
manıyor. Cizre, Nusaybin,
İdil, Silopi ve diğer bazı yerle-
şim birimlerinde yaşayan yurt-
taşlardan ekonomik durumu
iyi olanlann, olaylar çıkabilece-
ği endişesiyle yaşadıklan yerle-
şim birimlerinden aynlarak
batı illerine 'tatile' gittikleri
gözleniyor. Tamamen ölü bir
kenti andıran Cizre'de 40 dere-
ceyi aşan sıcağa karşın sokağa
ve evlerinin damına çıkamayan
yurttaşlar, büyük bir tedirginlik
içinde bekliyor. Cizre'de tek
canlılığm gözlendiğı otobüs
terminalinin ise ilçeden ayrıl-
mak isteyen yurttaşlarla dolu
olduğu belirtiliyor. Ilçeye nere-
deyse boş gelen otobüslerin
çıkışta tamamıyla dolu olduğu
görülüyor. Cizre'deki olaylar
sırasında kamyonlann da ya-
kılması yüzûnden kamyon sa-
hibi yurttaşlann araçlannı ilçe
dışına çıkardıklan bildiriliyor.
Ote yandan PKK'nın askeri
kanadı ARGK tarafından Ciz-
re'de dağıtılan bildirilerde özet-
le, "Kürt ulusu şanlı 15 ağusto-
sun yıldönümüne görkemli
aülımlarla giriyor. Sıfırçizgisin-
den başlaülan savaşunız bugün
düşmanla denge aşamasına gir-
Dev-SoPa baskın: 5 ölüANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Ankara'da Maltepe ve
Küçükesat semtlerinde iki eve
dûzenlenen polis baskınında
ikisi kadın, beş kişi öldü. Bas-
kın sırasında, iki polis memuru
da hafif yaralandı. Polis tara-
fından yapılan açıklamada
ölenlerin, Dev-Sol üyesi olduk-
lan öne sürüldü.
Başkentte dün sabah erken
saatlerde gerçekleştirilen iki po-
lis baskınının da vatandaşlann
"055 Polis İmdat Servisi"ne
yaptıklan ihbarlar sonucu ol-
duğu bildirildi. Bu ihbarlar üze-
rine, dün sabah saat 06.00 sıra-
lannda, Maltepe Şehit Bahadır
Demir Sokak 7 numara ile
Küçükesat Ballıbaba Sokak 62
rtumaradakı iki eve gıden polis,
yaptığı "teslim ol" çağnsına
ateşle karşılık verilmesi üzerine
çatışmaya girdi. Ilk olarak
Maltepe'deki çatışma sonuç-
landı. Yaklaşık 2 saat sürença-
tışmanın sonunda, biri kadın
iki kişi öldürüldü. Küçükesat'-
taki çatışma da yaklaşık 5 saat
sürdü. Buradakı çatışma so-
nunda da evde bulunan biri
kadın, üç kişi öldürüldü.
Eve yapılan polis baskırun-
dan sona ermesinden sonra
çevrede biriken halk, alkışla
tempo tutarak, "Türkiye, Tür-
kiye" ve "En büyük polis" diye
sloganlar atıp, İstiklal Marşı
söyledi.
Küçükesat'taki baskırun da
sona ermesinin ardından, çatış-
ma çıkan evin önünde gazeteci-
lerin sorulannı yanıtlayan
Ankara Emniyet Müdürü
Mehmet Canseven, baskınla-
nn, polisin yaptığı çalışmalar ile
vatandaşlann yardımlan sonu-
cu gerçekleştirildiğini söyledi.
Konuşması sık sık atılan slo-
ganlar ve alkış sesleri ile kesilen
Canseven, vatandaşlann bu tu-
tumunu da "Vatan ve millet
Ankara'nın Maltepe ve Küçükesat semtlerine dûzenlenen operasyonlarda ikisi bayan 5 terörist öiü eie
geçti. Operasyon sırasında evin duvarları deiik-deşik odu. (Fotoğraf: FARUK ALTINTAŞ)
sevgisinin bir tezahürü" olarak
niteledi.
Canseven, "teslim ol" çağn-
lanna. bomba ve silahla ateş
açılarak karşılık verilmesi üze-
rine, polisin, yasalann kendisi-
ne tanıdığı yetkiye dayanarak,
gerekeni yaptığını bildirdi.
Bir soru üzerine, elegeçirilen-
lerden birinin kimliğinin sap-
tandığını belirten Canseven,
yaptıklan ilk belirlemelere gö-
re, ortaya çıkanlan "hücre ev-
leri"nde kalanlann, Adana
Emniyet Müdürlüğü Lojistik
Şube Müdürü Vehbi Melek ve
şoförü ile Ankara'da bir polis
memurunun öldürülmesi ey-
lemlerine katıldıklannın anla-
şıldığını söyledi. Canseven, ça-
tışmada ölenlerin, aynca yine
Ankara'da bir polisin tabanca-
sının gaspedilmesi olayına da
kanşüklannı bildirdi.
Küçükesat'taki operasyonu,
Içişleri Bakanı Ismet Sezgin de
bir süre izledi. Yarunda Insan
Haklanndan Sonımlu Devlet
Bakanı Mehmet Kahraman,
Emniyet Genel Müdürü Yıl-
maz Ergun ve Ankara Valisi
Erdoğan Şahinoğlu olduğu hal-
de, polis baskınının yapıldığı
Ballıbaba Sokak'a gelen Sez-
gin, bir süre olay yerinde kalıp,
baskını yöneten Ankara Emni-
yet Müdürü Canseven'den bilgi
aldı. Sezgin, gazetecilere
yaptığı açıklamada, Ankara
Emniyet Müdürlüğü ekipleri-
nin birkaç aydan beri Dev-Sol/
Devrirnci Silahlı BirlikJeri terö-
ristlerini izlediğini, Küçükesat
ve Maltepe operasyonlannın
bu takip sonucu gerçekleştiğini
söyledi. Öte yandan Ankara'-
daki operasyonlardan sonra
tstanbul'da da terörle mücade-
le şubesi birimleri alarma geçi-
' Ankara'daki operasyon-
lara paralel olarak çahşmalan-
nı sürdüren Istanbul polisi elde
edilen bazı bulgulan değerlen-
dirmeye aldı. Emniyet yetkilile-
ri, operasyonlann İstanbul'da
yakalanan iki lcuryenin verdiği
bilgiler doğrultusunda yapıldığı
iddialan konusunda bir açıkla-
ma yapmadılar.
miştir. Kürdistan'da, kırsal
alan partimiz PKK ve kahra-
man ordumuz ARGK'run de-
netimiııe girmeye başladı. Or-
dumuz artık kurtanlmış alan
yaratmaya gidiyor. TC ordusu
kırsal alana kolay giremiyor.
Sadece bu yıl bin dolayında
düşman askeri ve ajan, imha
edildi. Özel savaşm katliama ve
sinsi DYP-SHP hükümeti eliyle
yürüttüğü geniş çaplı tasfıye
si boşa çıkmışür.15 ağustos
yıldönümünde gençleri ARGK
saflanna çağınyoruz " denildi.
DEVLET BAKANI
Kahraman:
Teslim ol
çağnsını
ben de duydum
ANKARA (ANKA) - Insan
haklanndan sorumlu Devlet
Bakanı Mehmet Kahraman.
Seyranbağlan Balbbaba So-
kak'ta biri kız üç kişinin öldü-
rüldüğü ev baskını sonuçlan-
madan önce kendisinin de olay
yerine gittiğini, içeridekilere tes-
lim ol cağnsı yapıldığmı kulak-
lanyla duyduğunu bildirdi.
Mehmet Kahraman, An-
kara'da dün sabah hücre evi
olduğu bildirilen yerlere dûzen-
lenen baskınlarla ilgilı olarak
ANKA muhabirinin sorulannı
yanıtladı.
- Sızın ve İçişleri &akanı'nın
içcndekilere teslim olun çağnsı
yapüğınız, aynca sizin içeride-
kilı:re 'Ben size kefılim teslim
ok n' dediğiniz ileri sürûlüyor.
JCAHRAMAN - Hayır. Ben
megafonla anons yapmadım.
Ancak teslim olmalan için ya-
pılan anonslan duydum. Hatta
Sa;/ın İçişleri Bakanı bizzat bu
çajpının yapılmasını • istedi.
Çağnda ısrar edilmiştir.
- Içeridekilerin ateşle karşılık
verdiğine tanık oldunuz mu?
KAHRAMAN - Ateş seşleri-
ni: üreklı duydum. Ancak içeri-
deıı ateş yapılıp yapılmadığını
bilemiyorum. Bizi eve 100 met-
reden fazla yaklaştırmadılar.
Tehlikeli olur diye. Kimseye de
'kefilim' demedim. Bunu niye
yapayım?
- Ne kadar süre olay yerinde
kaldmız? Gözleminiz nedir? Bu
kişiler etkisiz hale getırilemez
miydi? Ev dışında yakalana-
mazlar mıydı?
KAHRAMAN - Ben olay ye-
rinde yaklaşık 15 dakika kal-
dım. Operasyonun uzun süre-
ceğini tahmin ettiğimiz için
oradan aynldım.
BffiBAKIMA
SERVER TANİLLİ
Aşkoteun Canteri.
Masamda bir davetiye ve beraberinde bir program.
"Hacı Bektaş Veli adı ile bu ada dayalı Alevi-Bektaşi küf-
tür geleneği ve mirası, ulusal kültürümüzün en pırıltılı ve
zengin bir damandır" diye başlıyor davetiye ve şöyle biti*
yor: "Çağdaş kültürümüzü, laik ve demokrat cumhuriyet
idealini 700 yıldır tarihten getirdiği değerlerle besleyip zen-
ginleştiren, Kurtuluş Savaşımızın, cumhuriyetimizin kuru-
luşunda temel taşı olmuş, ulusça birlik içinde yaşamamız)
ana ilke sayan, kökü 13. yüzyıla uzanan Hacı Bektaş Veli'yi
Anma Törenleri ve Şenliği'ni onurlandırmanızı dileriz".
Programa bakıyorum: Zengin bir deyiş ve semah etkinli-
ğinin yanı sıra 'Demokrasi, Laiklik, Alevilik-Bektaşilik' ile
'Değişen Dünyada Anadolu Kültür Zenginlikleri içinde, Ale-
vi-Bektaşi Kültürü' konulu bir panel ve konferans, fotoğraf
ve resim sergisi ve hepsinden önce de bir açıkhava tiyatro-
sunun temel atma töreni.
16-18 ağustostaki 'III. Uluslararası Hacı Bektaş Veli'yi
Anma Törenleri veŞenliği'üe ilgili bir davetiye ve program
bu.
Ve Hacıbektaş Belediye Başkanlığf ndan geliyor.
Alevi-Bektaşi topluluğunun, demokrasi ve laiklik düşün-
cesi ile nasıl içli-dtşlı olduğunu bilmez değilim. O ba-
kımdan, şenlikte, bu konuda bir panelin yer almasını doğal.
buldum. Asıl dikkatimi çeken ise şu açıkhava tiyatrosunun
temeiinin atılışı oidu.
Nedir tiyatro? Kadınlı-erkekli, yaşamın sahneye aktarılışı
ve sanatın süzgecinden damıblıp yeniden yorumlaoışı de-
ğil mi? Birtoplumdaileriye doğru atılan adımların, müzikle
şiirin yanı sıra mutlaka yanında görmek istediği o köklü sa-
nat gösterisinden başka ne?
Programa alınan bu!
Aslında, pek doğal bir gelişmenin uzantısıdır söz konusu
olan.
Alevi-Bektaşi geleneği, kaç yüzyıl öncesinden, hep ya-
şamla iç içe doğup yürüdü. Anadolu'daki büyük oluşumda,
hiçbir gelenek, onunki kadar Anadolu insantnın dünyagörü-
şünü, ahlakını, bireysel ve sosyal ilişkilerini biçimlendiren
bir özle dolu değildir. Bir ulus ve heybetli yürüyüştür ki bu,
çağnsı geçmiş kültürümüzün en sağlıklı duygu ve düşünce-
leriyle dokunmuştur: Horasan erenlerinden almış, Ahilik-
ten almış, Hurufilikten almış, Islam sonrasından almış,
islam öncesinden almıştır. Halka yukarıdan dayatılmamış,
halkm içinden doğmuş ve her şeyiyle onun özlemlerini dile
gerirmiştir. Bu dile getiriş, kirni zaman insanı yüreğinden
yakalayan bir şiirdir, kimi zaman taşı gediğine koyan bir
fıkradır, kimi zaman da doğrudan doğruya bir başkaldırıya
çağırış. Hacı Bektaş Veli'nin, Horasan'dangelmeTürkmen-
lerin başına gecip, XIII. yüzyılda zalim Selçuklu yönetimine
karşı -o ünlü- Babalılar Ayaklanması'nı yönlendiren Baba
ilyas'ın halifelerinden oluşu bir rastlantı mıdır?
Yaşamla kucak kucağa olduğu için elbette insanda odak-
laşacaktı bu düşünce ve sevgiden yola çıkacaktı. Elbette
bütün insanlann kardeş olduklarını, dünya nimetlerinden
ortaklaşa ve barış içinde yararlanılması gerektiğini, in-
sanın tanrısal niteliklerle donatıldığını söyleyecekti. Dine
bakarken de elbette kabuğa takılıp kalmayacak, öze eğile-
cek, her şeyi insaı'ıda, barışta ve kardeşlikte arayacaktı.
Elbette şöyle diyecekti:
Her ne arar isen insanda ara,
Kudüs'te, Mekke'de hacda değildir.
Nedir bu? Hümanizma dediğimiz şeyin ta kendisi. (nsanı
merkez alan düşünce, Avrupa toprağında kök salmadan
cok önce, bir Anadolu ulusunun, Hacı Bektaş Veli'nin dilirv
de işte bu carpıcı berraklığa kavuşur. Yedi yüzyıllık bir ede-
biyat ve kültüre de bu insansal öz damgasını vuracak; eşitçi
bir ruhla dop doluolarak, toplumu bunaltan dar kalıplara
terşı çıkacak, hoşgörüyü öğütleyecektir. Onlarla, çağdaş
uygarlığın değerleri arasında bir yakınlığı, giderek bir or-
taklığı görmemek için kör olmak gerekir.
Alevi-Bektaşi çevrelerinin, bugün cumhuriyetin düşmanı
değil dostu; laikliğin ve demokrasinin hasmı değil savunu-
cusu olmalan, ne bir özentidir ne de -kimi zaman soylendi-
ği glbi- 'egemen smıfların biroyunu'. Geçmişten aldığı kül-
tür mirasının içinde bunların tohumları var, odur yeşeren
çağımızda; yaşamla hep iç içe olmuş bir düşüncenin mi-
rasçıları, her türlü yeniliğe açık oldukları için bugün de
kalkıp bir tiyatronun temellerini atıyorlar.
Aşkolsun canlar!..
HABERLEREV DEVAMI
Uğur Mumcu beraat etti Elektrik
t b l H b S i i G h i l i il klk k ltstanbul Haber Servisi - Ga-
zetemiz yazarlanndan Uğur
Mumcu, eski Milli Savunma
Bakanı Ercan Vuralhan'ın açtı-
ğı davadan beraat etti. Kamuo-
yunda 'Anzah zırhb araç alımı'
olarak bilinen dava geniş tartış-
malara neden olmuştu.
ANAP dönemi MilU Savun-
ma Bakanı Ercan Vuralhan,
Uğur Mumcu'nun, seks oteü
sahipleri ile ortakhklar kuran-
lann. yasalara aykın yollarla,
anzalı zırhlı araç ve kurşun ge-
çiren çelik yelek alımlan ile ilgili
yazılannda kendisinin küçük
düşürüldüğünü iddia ederek
dava açmışü.
Uğur Mumcu, Istanbul 2.
Asliye Ceza Mahkemesi'nde
dün yapılan duruşmada, yapı-
lan inceleme ve soruşturmalar-
da yayınlann gerçek olduğu-
nun kanıtlandığıru söyleyerek,
"Haber gerçek ise gazeteci ya-
ymdan sorumlu olmaz. Yayın-
lar, kamu yaran amacıyla ya-
pılmışür" dedi. Uğur Mumcu 7
sayfalık savunmasmda özetle
şunlan söyledi:
"Ben bu yayınlan yine de
yapmayacaktım. Bütün devlet
yetkililerine gittim 'Bu zırhü
araçlar kurşun geçiriyor, önlem
alın' dedim. Ama hiçbir cevap
alamadım. Bu yayınlarda ka-
mu yaran varsa o zaman kişisel
haklar ikinci planda gelir. Ka-
mu yaran amacıyla yayın yap-
üm. Tek tek sergilediğim ihşkı-
ler üzerine eğer adalet zamanın-
da işleseydi, saruk sandalyesin-
de bulunması gereken tek bir
kişi vardı: O da Ercan Vural-
han'dı. Yaymlanmız, seks oteli
sahipleri ile ortaklık kuranlann
yasalara aykın yollarla, anzalı
araç ve kurşun geçiren çelik ye-
lek satın almalannı engelledi.
Ben bu konuyu kamuoyuna su-
narak görevimi yaptım. Beraa-
tımı istiyorum."
Uğur Mumcu'nun avukatı
Turgut Kazan ise yaptığı sa-
vunmada. sözkonusu yazılarda
Vuralhan'ın bütün ilişkilerinin
ortaya konmaya çalışıldığı,
zırhlı araç satışı ve bu araçlann
delinişinin belgelerle açıklandı-
ğını belirterek şunlan söyledi:
" Her yaa bomba gibi patla-
mış, tartışılmış, çeşitli kademe-
lerde komisyonlar kurulmuş,
araşürmalar yapılmışür. Şimdi
Vuralhan, Ben küçük düşürül-
düm, gazeteciyi hapsedin' di-
yor. Eğer bir bakarun ilişkileri,
kamuoyunun ilgisini çekecek
nitelikler taşıyorsa ve raporda
söylendiği gibi şüphe davet edi-
yorsa, gazeteci bunu bin kez de.
on bin kez de yazabilir. Ta ki,
bir araşürma yapılmasını ve
gerçeğin ortayakonmasını sağla-
yana kadar. Vuralhan, Milli
Savunma Bakanı'dır. Onun
ilişkilerini açıklamakta kamu
yaran vardır. Müvekkilimizin
gazetecilik görevi yapüğıru be-
lirtiyor, bu gerçeğin tescilini is-
tiyoruz."
Savunmalardan sonra İstan-
bul 2. Asliye Ceza Mahkemesi,
suçun unsurlanmn oluşmadığı-
na karar vererek, Uğur Mumcu
ve dönemin Cumhuriyet Gaze-
tesi Yazıişleri Müdürü Okay
Gönensin hakkmda beraat ka-
ran verdi.
TEMSİLİ VE KAITIJMa
DEMOKRASİNİN KÖKENİ
Doc. Dr. Sami Selçuk
10.000 lira (KDV içinde)
Çağdaş Yayınlan Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-fstanbul
ÖdemcU gönderilmez.
HÜRRtYETUYMAZ
Turkiye'deki özel elektrik da-
ğıtım şirketlerinin kârlannı,
Enerji ve Tabü Kayhaklar Ba-
kanlığı'nın kesesinden sağladıği
ileri sürûlüyor. Elektriğin kilo-
vat saatini kalkınmada öncelik-
li illere 439 liraya, kendi satış
müdürlüklerine 542 liraya sa-
tan Enerji ve Tabü Kaynaklar
Bakanlığı. özel şirketlere yüzde
50'ye ulaşan bir indirim uygu-
luyor. Elektriğin kilovat saati,
özel şirketlerden ÇE-AŞ Ke-
pez'e 333 lira 60 kuruşa, Kayse-
ri Elektrik'e 324 liraya. AK-
TAŞ'a da 370 lira 50 kuruşa
satılıyor.
Bu özel şirketlerden tstan-
bul'un Anadolu Yakası'na
elektrik veren AKTAŞ hakkın-
daki suçlamalar ve şikâyetler
kurulduğu günden bu yana bit-
medi. Elektrik Mühendisleri
Odası Istanbul Şubesi, AK-
TAŞ'ın yaklaşık 900 bin abone-
sinden Elektrik Tarifeleri Yö-
netmeliği'ne aykın uygulama-
lanyla haksız kazanç sağladığı-
nı öne sürüyor. Oda yöneticile-
ri. ucuza aldığı elektriği
abonelerine TEK'le aynı fiyat-
tan satan AKTAŞ'ı abonenin
kendisine ait sayaçtan kira al-
mak ve bağlantı gücü düşük
abonelerden reaktif enerji bede-
li almakla suçluyorlar. Şube
Başkanı Mehmet Turgut, "Ya-
sa ve yönetmelik tanımayarak,
ka-'ançlannın denetlenmeyece-
ğinin garantisi içinde kânna kâr
İcaian AKTAŞ bu gücünü nere-
den, kimlerden alıyor" diye so-
nıyor.
AKTAŞ ise kendisine yönel-
tilen suçlamalan yanıtlamayı
ısnırla reddediyor. Şirket yöne-
ticileri bütün ısrarlanmıza kar-
şın bizim sorulanmızı da yanıt-
lanıadı.
Yöneltilen suçlamalar
Blektrik Mühendisleri Odası
Istınbul Şubesi Türkiye Elekt-
rik Kurumu'nun (TEK), 542
lirî ya aldığı elektriği İstanbul'-
un Avrupa yakasındaki mes-
keıılere ilk 120 kilovat saatini
54'' liraya, ondan sonra tüketi-
len elektriğin kilovat saatini de
640 liraya satarken, AKTAŞ'm
370 liraya aldığı elektiriği Ana-
do u yakasındaki abonelerine
TEK ile aynı fıyattan veriyor
olnasının alünı çizerek, AK-
TAŞ'a yönelik suçlamalanru
şöjle sıralıyor:
11 - MZMt AKTAŞ, 20654 sa-
yılı "Elektrik Tarifeleri Yönet-
meliği"ni çiğneyerek, Istanbul'-
un Anadolu yakasındaki yakla-
şık 900 bin abonesinden, aynı
ele<trik hizmetleri için Rumeli
yakasında oturan TEK abone-
lenne göre daha fazla bedel alı-
yor.
2 - 28 nlyar rtsls iercı
Anadolu yakasındaki elektrik
dağıtım hizmetinı devraldıği 1
Eylül 1990 tarihinden bu yana,
kompanzasyon tesislerini (re-
aktif enerji üreten tesis) tamam-
lama amaayla kısa bir süre
reaktif bedel ödememe "imtiya-
zı" alan AKTAŞ, bugüne değin
tesislerini yapmadığı gibi, 1
temmuz 1992 faturasındaki re-
aktif enerji (kurulan bir kom-
panzasyon tesisiyle yeniden
üretilebilen elektrik enerjisi) tü-
ketim bedeli olan 26 milyar lira-
bk borcunu TEK Genel Mü-
dürlüğü'ıje ödemesi gcrcktiği
halde ödemiyor. Buna karşın,
abonelerinden bu bedeli tahsil
ediyor. Devrahşından bu yana
AKTAŞ'ın TEK'e ödemediği
reaktif enerji tüketim bedeli
olarak borç miktannm 800 mil-
yar lirayı aştığı iddia ediliyor.
8 - Yfoetmdlü çüriyır Her
ay yayunlarian Elektrik Tarife-
leri Listesi'ne göre, "Sözleşme-
de bağlantı gücü 6 kilovata
kadar olan abonelerden reaktif
bedel alınmaz" dendiğj halde,
AKTAŞ, bağlantı gücü 3 kilo-
vatı aşmayan abonelerinden bi-
le bu bedeli alıyor. TEK'te
böyle bir durum sözkonusu de-
4 - Sayaç klrası «ya 2.5 n*-
yap kaksu kazanç Yönetmeük-
te, "Abone malı olan sayaçlar-
dan sayaç kirası alınmaz" kesin
hükmüne karşın, AKTAŞ, 900
bin aboneden "sayaç kirası" ya
da yapmadığı halde "bakun üc-
reti" adı altında ayda 2.5 milyar
lira "haksız kazanç" elde edi-
yor. TEK ise yönetmeliği aynen
uygulayarak abonenin kendi
malı sayaçlardan kira almıyor.
5 - AlSIMİM BCdldMyi UHİI
ahyor Eiektrik faturalanrun
abonelere ulaşmaması ya da
geç ödenmesi halinde AKTAŞ,
faturalan, elektriğin tüketildiği
dönemdeki tarifeden değil, o
günkü zamlı tarife üzerinden
fatura ediyor, ama kendisi
TEK'e olan elektrik borcunu
en son tarifeden değil, ne za-
man tüketmişse, o döneme ait
tarife üzerinden ödüyor. Oysa,
TEK'te böyle bir uygulama
yok.
- TtMUMW tavn trayor
Yönetmelikteki 60. maddenin
son paragrafında, "Borcunu
ödemeden aynlan abonelerden
sonra, aynı yere abone olacak-
lardan hatta mülk sahiplerin-
den eski aboneye ait borçlann
ödenmesi talebi ve sartı koşul-
mayacaktır" denmesine karşm,
AKTAŞ, aynı yere taşınan ki-
racı ya da mülk sahiplerine,
"Eski borçlan ödemezseniz,
elektriğiniz bağlanmaz" diyor.
Şirket, eski abonenin borcu
tahsil edilmeden, yeni aboneye
sözleşme yaptırmıyor. Elektrik
Satış Sözleşmesi formlannda
yer alan bu maddeyi tahrif ede-
rek, aboneyi bilgilenmekten
mahrum ettiği için de yasal suç
işliyor. TEK'te bu madde nasıl
mı uygulanıyor? Aynen yönet-
melikte öngörüldüğü gibi.
Abonman sözleşmesi kimin
üzerine yapılmışsa, borçlardan
o kişi sorumlu tutuluyor.
7 - BMFfl «taatfesl AKTAŞ
"enerji müsaadesi" konusunda
da yönetmeliğin hükümlerini
çiğniyor. TEK İstanbul Dağı-
üm Müessesesi'nde 1600 kilo-
vata kadar olan enerji istekle-
rinde, abone trafo yerinin irtifa-
kını (kullanımını) vermekle
veya 49 yılhğına kira sözleşmesi
yapmakla yükümlü tutuluyor.
AKTAŞ'taki uygulamada ise
1600 kilovat sınırlaması, TEK
uygulamasından farkb olarak
200 kilovata düşürülmüş du-
rumda. AKTAŞ, aynı uygula-
mayı 200 kilovat güç isteyenlere
de uyguluyor. Üstehk bu uygu-
lama esnasında. 200'ü aşan.
400 kilovata kadar olan istek-
lerde, trafo yerinin irtifak ve
kira sözleşmesi AKTAŞ şirketi-
nin lehine yapıüyor. Trafonun
komple tesisi ve alçak gerilim
tesisi abone tarafından finanse
edikükten sonra, işletme ve ba-
kım karşılığı AKTAŞ'a devre-
diliyor.
8 - YM sMıtlap U Myıytp
AKTAŞ, vatandaşı yasal hak-
lanndan mahrum bırakıyor.
Trafodan sonra abone tarafın-
dan yapılması gereken şebeke
tesislerini, "Kendim yapaca-
ğim" diyerek, mesnedi belli
olmayan birim fiyatlarla. yani
fahiş Hyatlarla bu işi yan şirket-
lerine yaptınyor. Oysa, TEK
aboneleri, bu işi çok daha ucuz
ve güveniür bir şekilde kendisi
yaptırabiliyor. AKTAŞ abone-
si, elektrik tesisatıru kendisi
döşerse, elektriği bağlanmıyor.
ı * TiHFMnra •SMSIZHII
Bu uygulamanın başlatılmasını
AKTAŞ Genel Müdürü Sabri
Artam, 24 Mayıs 1991 tarihli
talimatnamesinde, "Müşterile-
rin enerji taleplerinde verilen
kabul koşullanmıza göre, ener-
jinin belli bir noktadan abone
tarafından yeraltı kablo tesisi
ile temin edildiği durumlarda,
yapılan tesislerin sağlıklı olma-
dıği görülmüştür. Bu tür tesis
gerektiren kabul koşullannda
tesisin. AKTAŞ Elektrik Tica-
ret AŞ tarafından inşaası koşu-
lunun, bundan sonraki uygula-
malannızda tatbikini rica ede-
rim" şeklinde acıklıyor. Ancak,
AKTAŞ'ın "Aslında 60-70 mil-
yar lira harcadığı halde devlet-
ten 140 milyar lira aldığı" iddia
edilen yatınmlann ne derece
koşullara uygun ve gûvenilir bi-
çimde yapıldığı araşünlmayı
bekliyor.
18 - Balaia şikiyetlari
JMfUPMyM
1
AKTAŞ, abone-
sine "Şen bu işi beceremiyor-
sun" diyor, ama Enerji Bakan-
hğı AKTAŞ'ın yapüğı yatınm-
lan araştmna zahmetine bile
katlanmıyor. Üstelik, 1 Eylül
1990 tarihinden bu yana, hem
AKTAŞ'a hem de bakanhğa
yaklaşık 30 bin şikâyet dilekçesi
gönderilmesine ve yapuğı
"usulsüzlüklerin" sözleşmenin
bile iptal edilebilecek boyutlara
ulaşmasına karşın.
11 - Bastayla ¥8 ztıHa kasiıti
TEK uygulamasında "usül ge-
reği" hiçbir şekilde gece ya da
hafta tatili öncesi elektrik kesil-
mezken, AKTAŞ "zorla ve
baskıyla" gece yanlannda, haf-
ta sonlannda vatandaşın elekt-
riğini kesiyor.
12-YtilalMMyetabkıskaa
Yönetmelikte belirtildiği gibi
TEK, ilk defa elektrik bağlata-
caklann ödemesi gereken katı-
lım payım yüzde 2.5 ile takside
bağhyor. Peki, AKTAŞ^ bu
hükmü nasıl uyguluyor? Once-
likle bu ödemeyi takside bağla-
maya yanaşmayarak, vatanda-
şı, borcunu peşin ödemeye
zoriuyor. Kazara takside bağ-
larsa da faiz oranını yönetmeli-
ğin öngördüğü şekilde yüzde
2.5 üzerinden değil, yüzde 7'den
belirliyor. Yani, Rumeli yaka-
sında oturan bir TEK abonesi
borcunu yüzde 2.5 faizle öder-
ken, Anadolu yakasındaki bir
AKTAŞ abonesi yüzde 7 faizle
ödüyor.
1S - CaaMn alaktrfii kaslMI
Elektrik Tarifeleri ' Lıstesı'n
de, "Hayır kurumlan ve kamu
yaranna çalışan dernekler ve
spor tesisleri ile resmi ve kamu
kuruluşlanndan elektrik ücrcti
alınmaz" denmesine karşın,
AKTAŞ 7 Temmuz 1992'de
Küçükyalı Merkez Camii'nin
elektriğini kesebiliyor.
14 - Btkirtt * * Ü TEK, iki
başvuru olduğunda bir direk,
veya daha fazla kişi başyurdu-
ğunda elektrik direği dikiyor,
ama AKTAŞ, bir elektrik dire-
ği dikmek için asgari 6 başvuru,
ikinci direk içinse 12 başvuru
koşulu geüriyor. Eğer başvuru
sayısı bu sayılara ulaşmadığın-
da o bölgeye elektrik hizmeti
vermiyor. Oysa TEK, bir elekt-
rik direği için, yalnızca 2 başvu-
runun olmasıru yeterli görüyor.
TEK'te ikinci ve üçüncü direk-
ler için başvuru sayısının ne
kadar olduğu da hiç önemli de-
ğil-
16 - Kaytl zaa yapttyar Elekt-
rik birim fîyatlannın bakanlık
tarafından her ay otomatikman
yûzde 3 zam gördüğü bir dö-
nemde, AKTAŞ, "kazançlan-
nın denetlenmeyeceğinin ga-
rantisi içinde" kendi kural ve
yönetmeliklerini uygulayarak
yüzde 100'lereçıkanyor.
AKTAŞ
• Baştarafi 1. Sayfada
soruşturma açılması için TEK
Genel Müdûrlüğü'nûn izin ver-
mesi istendi.
Ancak 1988 yılında dönemin
TEK Genel Müdûrû Remzi
Yücebaş soruşturma acılmasını
onaylarken, daha sonra gelen
genel müdür zamamnda rapor-
lar konusunda işlem yapümadı.
Hatta bu konuda SHP Genel
Sekreter Yardunası Adnan
Keskin, elektrik saüş tutan yıl-
da bir trilyonu bulan Anadolu
yakası elektrik dağıtım hizmet-
lerini devralan AKTAŞ'a iliş-
kin eski dosyalann unutulması-
nı eleştirerek, "Bu şirkeün
arkasında kimler var, devletten
güçlü olanlar kimler? Devleti
dolandırdıklan bilindiği halde
yine milyarlarca lira peşlceş çe-
kilen kimler? Bu açıklansın"
demişti.