Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
Sahibi: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecilik Türk Anonim Şirkcli adına Berin Nıdi Istanbul Haberleri: Ştmy KaUuu, Dış Haberler: Ergaa Bala, tş-Ekonomi: Şiikran Ketead, Yurt
• Genel Yayın Yönetmenı: Özgea Atar • Genel Yayın Koordinatöru: Hikract Çettakaya Haberleri: Mehmet Sanç, Kültür: Ceiai Ütfer, Makaleler: Sami Kartöıra, Spor Abdalludir
• Yazı lşleri Mudürlen: Füsam Özbilgrn (Sorumlu), Celal Btşlugıç (Haber) • Görsel Yöceimu, Düzeltme: Abdnllah YIZKI • Müessese Müdür V.: Erol Erkut • Koordinatör:
Yönetmen: Ali Acar • Düzenleme: Mnstaf» Saghuner • Ankara Temsilcisi: Cuacyt Ahaet Korahan • Muhasebe- Baleat Yfcner • tdare: Hastyia Girtr • Işlnme: Önder Çdik •
Arcayarek, Haber Mudürlen. Mustafa Balbay, Işık Kınso, Izmir Temsilcı V: Serdmr Krak, Bilgi-tşlem. Nail lnal Bilgısayar Sıstem: Manıvrt Çiler • Personel: Scvfi Bostuciothı
Adana Temsilcisi. Çetin Yifcenotlu • Reklam: ftehı Işıtman • Dış tlişkıler: Hülya Akyol
Basan ve Yayan: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecilik T-A.Ş. TOrkocağı Cad.
39/41 Cagalojlu 34334 Ist. PK: 246 îstanbul. TW: 512 05 05 (20 hat), 1el«:
22246, Fax. (1) 526 60 72 • Bûrolar: Aakara: Z. Gökalp Blv. Inkılap S. No:
19/4, Td: 433 11 41-47, Telex: 42344, Fax: (4) 433 05 65 • İımJn H. Ziya Btv.
1352 S. 2/3, Tel: 83 12 30, Telcc: 52359, Fax.(51) 89 53 60 • Adaaa: Inöntt
Cd. 119 S. No: 1 Kal 1, Tel: 19 37 52 (4 hat), 1elex: 62155, Fax. (71) 19 25 78
TAK.VİM: 14 AĞUSTOS 1992 İmsak:4.27 Günes:6.05 Ögle: 13.13 tkindi: 17.03 Akşam:20.12 Yatsı:21.43
AspüHn kulanımı
• ANKARA (AA)-SSK
Ankara Hastanesi Dahiliyle
Bölûm Başkanj Doç.Dr. Sefa
Yıldınm, aspirinin
Türkiye'de son derece
bilinçsiz olarak kullanıldığıru
söyledi. Aspirinin kullanımı
konusunda AA muhabirinin
sorulannı cevaplandıran
Doç.Dr. Yıldınm, aspirinin
asıl kullanım alanının akut
eylem romatizması olduğunu
belirterek şöyle konuştu:
" Aspirin ağn kesici ve ateş
düsürücü olarak kullanılır.
Ağız yolu ile alınan bir ilaç
olduğundan organızmadaki
tüm sistemleri etkıleyebılir.
Bilınçsizce kullanımı daha
önce midesinde gastrit ve
ülsen olan insanlarda
kanamalara neden olur."
Slgara satışları
• WASHENGTON (AA) -
Dünyada sıgara satışlan
dûşei ken yoksul ülkelerdeki
siganı tiryakilerinin
sayısı nda artış olduğu
bildiıildi. ABD'de
VVorldmatch Institute
taraii ndan yayımlanan bir
rapoı-a göre sanayileşmiş
üJkel'.Tde sigara tüketimine
getinlen kısıüamalar ve
sigar.ının zararlannın
toplumca daha iyi bilinmesi
nedeııiyle sigara tüketiminde
azalnıa eğılımi görülürken az
gelişrniş ülkelerde gelirlerin
artm.ısı ve sigara piyasasının
gelişınesiyle tiryakilerin
sayısında artış göze çarpıyor.
Şimdi "Alo
Dayak"
• İSTANBUL (AA) - özel
servis veren 900'lü
telefonlara, ilginç bir yenisi
dahaeklendi. Kocalanndan
dayak yiyen kadmlar, Alo
Bilgi'nin 900 900 30 numaralı
telefonunu arayarak evde,
karakolda, savcıhkta ve Adli
Tıp'taneyapmalan
gerektiğini öğrenebilecekler.
MorÇaü Kadın Sıgmağı
Vakfı'nca gerçekleştınlen
düzenlemeye göre 900 900
392 numaralı lelefonu
arayanlar da dayak yiyen
kadınlara nasıl yardımcı ve
destek olunabileceğini Mor
Çatı'dan öğrenme olanağmı
bulabilecekler.
Tiksintiyle
terapi
• ATİNA(AA)-Acaba
sigara bırakmakla, hergece
tekrarianarak adeta birer
kabusa dönüşen rûyalar
arasında bir iüşki var mı?
Uzrnanlara göre var. Londra
Psikiyatri Enstitüsü'nden
Profesör Dr.Petre Hajek ve
Michael Belcher'e göre her
gece tekrarlanan rüyalar
aslında kışinın tamamen
kendi yönettiğı bir tür
"Tiksinü yoluyla terapi"
olarak algılanabilir. Hajek ve
Belcher taafından 300sigara
tiryakisi üzennde yapılan bir
deneyde "Sigarayı
bırakmarun tekrarlanan
rüyalara ve tekrarlanan
rûyalann sigarayı bırakmaya
etkisi" incelendı.
Böbrek bağışı
• ANKARA (AA) - Böbrek
Nakli ve Hemodiyaliz
Hastalan Derneğı,
Türkiye'de sayılan her geçen
gûn artan kronik böbrek
hastalan için hemodiyaliz
ünitesi açrnak yerine böbrek
bağışının özendirilrnesini
istedi. AA muhabirinin
sorulannı yanıtlayan
Hemodiyaliz Hastalan
Derneği Ikinci Başkanı
Ümran Demircan,
'Türkiye'de hemodiyaliz
hastalanyla pek
ilgilenilmiyor. Bu konuda
Sağlık Bakanlığı'nagörev
düşûyor ve ilgi bekliyoruz"
dedi.
Saçsppeyleri
• ATtSA (AA) - Hanımlar
dikkat... "Çevreyledost"saç
spreyleri, cüzdanınızdan
daha fazla paranın
eksilmesine yol açacak. İlk
olarak New York eyaletinde
kabul edilen bir yasa
uyannca, kozmetik
fırmalan, "çevreyle daha
dost" saç spreyleri üretmeye
zorlanıyorîar. Yasa,
hidrokarbon bileşimlerine
bir sınır getirerek yeryüzû
seviyesindeki dumanın bir
nebze olsun azaltılmasını
amaçhyor.
Amepikalılap
stpesatıyop
•ADANA (AA) - İncirlik
Hava Üssü yakırunda,
Teksas'takilere benzetilerek
kurulan mini çiftlik,
Amerikalılann gözdesi oldu.
Üste görevli Amerikahlar,
mini çiftlik tesaati 10
dolardan kiralanan atlara
binebilmek için sıra
bekliyorlar. 'Çılgın at'
anlamına elen 'Crazy Horse'
adlı mini çiftlik, özellikle
cumartesi ve pazar günleri
Amerikalılann akınına
uğruyor. Eş ve çocuklanyla
birlikte çiftliğe giden
Amerikahlar, burada hem
stresatıyorlar-
İstanbul, Izmir ve Ankara intihann en fazla yaşandığı kentler
Olüıııyaşamayeğlenir mi?BERATGÜNÇIKAN
Nilgün Marmara, Maya-
kovskı, Pavese, İlhan Şevket,
Marilyn Monroe, Seher Şeniz,
Nail Aslan, Stefan Zvveig, Wal-
ter Beniamin, Namık Gedik,
Tezer Ozlü, Wirginia Wolf,
Okan Alüntaş...
Bu kişilerin pek çoğu birbi-
rini hiç tanımadı, belki ismini
bile duymadı ama yaşam-
lannın sonu birbirine denk düş-
tü. Çünkü bu isimlerin tümü
bir ölüm biçimi olarak intihan,
kansere, trafık kazasına, sa-
vaşırken vurulmaya, açık de-
nizde boğulmaya yeğledi.
Psikiyatrik tanımla, "Insan-
lann, kendilen için ve kendi de-
ğer yargılan açısından vazgeçi-
lemeyecek kadar önemli bir ko-
nuda, kendileri açısından baş-
ka türlü çözûlemeyecek kadar
karmaşık görünen bir sorunun
çözümünü, kendi yaşamiannı
ortadan kaldırmakta arayan ve
bulan davranışlann butünü"
olan intihar belki de tüm za-
manlann en tartışmalı konusu.
Dinlerce günah, toplumlarca
aykın, bireylerce de cesaret ya
da yüreksizlik gibı kavramlann
içine sıkıştınlan intihan kimler
bir son olarak seçer? Kimın
için, henüz dokuz ya da yirmi
bir yaşındayken ya da altmışı-
na merdıven dayamışken ölüm
tek çözümdür?
Araştırmalar yetersiz
Türkiye'de 1950'lere kadar
haber olması yasaklanan, ede-
run cenaze namazı kılınmayan
intihar hakkuıda yeterli sayıda
araşürma yok. Hemen hemen
her gün gınşim aşamasında da
kalsa duyduğumuz ıntiharlar
düşünüldüğünde pek inandıncı
gelmese de dünya ortalamasın-
da yüzbinde ikiÛk oranla en alt-
tan üçüncü ülkeyiz. 1982-85
yıllan arasında yüzbinde 2.5'e
yükselen bu oran, 1986'dan
sonra yeniden standart düzeyi-
ne inmesine karşın aynı tarih-
lerde işsizlik, fuhuş, hırsızlık
oranlanndaki artış ilginç so-
nuçlar veriyor. Bir başka ilginç
sonuçsa en fazla intihar görü-
len iller sıralamasında ortaya
çıkıyor. Sayısal olarak İstan-
bul, İzrruT ve Ankara intihar-
lann en fazla yaşandığı kentler
olmalanna karşın oranlama
yüzbin nüfusa göre gerçekleşti-
rildiğinde, Bilecik, Antalya, Iz-
mir ve Kastamonu ilk sıralan
alıyor. KentJerdeki intihar
oranı pek fazla değişiklik gös-
termezken köylerde sürekli bir
artış söz konusu. Köylerdeki
intihar oranı arüşı yüzde 50.
İntihar erkeklerde kadınlara
oranla 1.5 kat daha fazla gö-
• Türkıye, intihar olayında dünya
ortalamasında yüz binde ikilik
oranla en alttan üçüncü ülke.
İntihar, erkeklerde
kadınlara oranla
arasında
intihar
fntihar, kişinin saldırgan dflrtülerini kendisane yöoeltmesi olarak tanonlanıyor.
rülüyor ama bir bakıma şov
olarak da adlandınlabilecek in-
tihar girişimlerinde kadınlar er-
keklere fark atıyor. 25 ile 55
yaşlan arasında intihar eğilimi
fazlalaşıyor, okuma yazma bil-
meyenle üniversite mezunu in-
tihann önünde bir oluyor. Evli-
tik, kadıru da erkeği de intihar-
dan uzak tutuyor, eşin ölümü
ya da aynlık bir anda içilen
haplara, boyna geçirilen ipe dö-
nüşüyor. Geçim sıkıntısı da in-
tihar nedenleri arasında ilk sı-
ralarda yer alıyor. 1979 yıhnda
24, 1988 yıhnda da 134 kişi bu
nedenle intihar ediyor. Diğer
nedenlerse hastahk, aşk, okul-
da ve işte başansızlık. Intihar
yöntemlerinde ise ilk sırayı hem
kadın hem de erkek için kendi-
ni asmak ahyor. Kadınlar için
ilaç ve kimyasal maddeler ikin-
ci sırayı, yüksekten atlama
üçüncü sırayı alırken erkekler-
de bu sıralama ateşli sılahlar.
ilaç ve kimyasal maddeler ola-
rak sürüyor.
İntihar, insanlara özgü
Bakırköy Ruh ve Sinir Hasta-
lıklan Hastanesi'nde görevli
Doç. Dr.Ali Nahit Babaoğlu'-
na göre, intihar, insanlardan
başka hiçbir hayvanda görül-
müyor. İntihar mutlaka dikka-
ti çekmeye yönelik bir eylem,
kımse mesaj bırakmadan ken-
dini denize atmıyor. Bu mesaj
da bir anlamda intihara sürük-
lediği varsayılan nedenden,
nedene bağlı kişilerden intikam
alma niteliği taşıyor. Mesaj,
ölürnden sonra yaşamayı, sü-
rekliliği de -intikam için de
olsa- sağhyor. Türkiye için bir
gerçek de son yıllarda intihar
yaşırun düşmesi. Artık kaza adı
altında çocuk intiharlanna da
rastlanabiliyor.
Kimi kez intihar, intihan çe-
kebiliyor Doç. Dr. Babaoğlu'-
na göre. MM'rûn intihanru iz-
leyen aylarda ABD ve Avrupa
ülkelerinde ortalama sayıya
10-12 bin kişinin daha eklen-
mesi bunu gösteriyor. Bizden
bir örnek ise Demokrat Parti'-
nin Içişleri Bakanı Namık Ge-
dik'in intihan. 27 Mayıs'tan
sonra pencereden atlayan Ge-
dik, Türkiye genelinde yüzde
7-8 oranında intiharlann azal-
masını sağüyor. Doç Dr. Ba-
baoğlu, bir de intihar profili çi-
ziyor. Eğer siz ya da bir ya-
kınınız, uzun süredir intihar-
dan söz ediyorsa, eski dost-
lanyla yeniden iüşki içine gir-
meye çalışıyorsa, kendi eşya-
lannı sağa sola dağıtıyor ya da
satıyorsa, bir de dostlannı ar-
mağan yağmuruna tutuyorsa,
dikkatli olun; intihar eşikte
bekliyor.
Nasıl önlenebilir?
Peki, eşikte bekleyen intihar
için ne yapabilirsiniz? Baba-
oğlu bu sonıya şu yanıtı ve-
riyor:
"Böyle bir sinyali ciddiye al-
mak gerekiyor. 'Sen aslansın,
kaplansın' türü sırt sıvazlama-
lar uzakJaştırmanın aksine inti-
hara yaklaştırabilir insanı.
Dostça davranmak, paylaş-
mak ve soruna birlikte. çözüm
aramak gerekir."
Cerranpaşa Tıp Fakültesi,
Psikiyatri Ana Bilim Dalı ög-
retim Görevlisi Dr. Kerem
Doksat gerçek, yani ölümle bi-
ten intiharlarda yöntem ası,
ateşü silah, atlama ve boğulma.
'Show' yöntemleri ise ilaç kul-
lanımı, bileklerin yüzeysel kesi-
mi ve hava gazını açma. Bu in-
tiharlara yönelik bir de tanımı
var Dr. Doksat'm. llaan dozu-
nu kaçırarak, kazayla bilekleri
biraz derin kesereİc bu arada
mesaj iletilecek kurtanarun da
gecikmesiyle gerçek • intihara
dönüşen intiharlar için "Niyazi
intiharlan" diyor.
Dr. Doksat, intiharlann bi-
yolojik yönüne de dikkat çeki-
yor. Son 5 yıldır yapılan araş-
tırmalar.intihar eden ya da ci-
nayet işleyen kişilerin beyninde
seretonin maddesinin düşük ol-
duğunu, dopomin ve norad-
renalin denilen maddelerin si-
nir sistemine aşın yüklendiğini
gösteriyor.
İntihar eğilimli kişilerin bu
durumlan saptandıktan sonra
yapılacak üç aylık bir tıbbi te-
davi yüzde 60 oranında başan
sağhyor.
Bir zamanlar, intihara kal-
kışıp kurtulanı asarak ceza-
landıran toplumlar, Isa'ya iha-
net eden Judas'ı bu ihanetinden
çok daha sonra intihar etmesiy-
le suçlu gören dinler bu alış-
kanlıklanndan vazgeçtiler
artık. İntihar da hoşgörüden
nasibini aldı ama ölüm neden
ve nasıl olursa olsun yaşamın
yerini doldurabib'r mi?
Kırsal kesimde aileplanlaması
Korunmayı
biliyor,ama
uygulayamıyorlar
LEYLA TAVŞANOĞLU
Türkiye'de kırsal alanlarda
yaşayan kadınlann büyük ço-
ğunluğunun aile planlaması
yöntemlerini bildikleri ve bun-
lan uygulamak istedikleri hal-
de kendilerine yeterli hizmet
ulaştınlamaması yüzünden
doğum kontrolü yapamadık-
lan belirlendi.
Sağlık Bakanlığı yetkiüle-
rinden alman bilgiye göre Ha-
cettepe Nüfus Etütleri Ensti-
tüsü'nün yaptırdığı bir araştır-
manın sonuçlan kırsal kesım-
lerde yaşayan kadınlar ve ar-
tan doğum
sayısıyla ilgili
çarpıcı gerçek-
ler ortaya koy-
du. Kırsal alan-
larda yaşayan
kadınlann bü-
yük çoğunluğu
aile planlama
yöntemlerini
biliyorlar. İkin-
ci olarak da
mevcut çocuk
sayılan, sahip
olrnak istedik-
leri çocuk
sayılanndan
çok daha yük-
sek. Araştırma,
kırsal alanda
yaşayan
kadının daha az çocuk sahibi
olmak isteyip bunun yöntemi-
ni de bildiği halde bunu uygu-
layamadjğı ortaya çıktı.
Sağlık Bakanlığı Müsteşar
Yardunası Serdar Savaş, bu
konuda şunlan söyledi:
Hizmet ulaşarmyor
"Çünkü bu kadınlar hizme-
te ulaşamıyor. Çünkü biz ye-
terli kaynagı ayırarak vatan-
daşa o hizmeti ulaştıra-
mamışız. Bizim amaç-
ladığımız, bu kaynağın zorun-
lu olarak artmasıru sağlamak.
Çünkü araşürmalar gösteri-
yor ki Türkiye'de hizmete
ulaşılabilirlikte sorunlar var.
Ekonomik sorunlar var. Bu-
nun dışında da sosyal engeller
var. Biz vatandaşa, onun al-
mak istedıği biçiminde hizmet
sunmuyoruz. Biz devletiz, her
şeyin de doğrusunu büiyoruz
ya vatandaşa hizmeti veriyo-
ruz ve bunu alsın istiyoruz.
Kırsal alanda
yaşayan kadın
daha az çocuk
sahibi olmak
isteyipbunun
yöntemini bildiği
halde
yeterli hizmet
ulaştınlamaması
yüzünden doğum
kontrolünü
uygulayamıyor.
Ama vatandaşa ne tür hizmet
almak istediğini sormuyoruz.
Bu nedenle de vatandaş ken-
disine empoze edilen hizmeti
kullanmıyor. Sosyal olarak
bir engel oluşuyor. Üçüncü
neden ise coğrafi engeller.
Hizmet verilen yerler birtakım
yerleşim birimlerinden uzak.
Parası da olsa kişi köyden
kalkıp o hastaneye gidinceye
kadar yolda ölüyor zaten. Bu
üç engeli ortadan kaldıra-
madığımız sürece insanlar hiz-
metleri kullanmayacaklardır.
Kırsal kesimdeki vatandaşın
hizmete ulaşmakta bir talebi
varsa onu sunacak biçimde
örgütlenmeli-
yiz."
"Türkiye'nin
sağbk gösterge-
lerinin üzücü
bir tablo çiz-
diğine" işaret
eden Savaş,
şunlan ekledi:
"Türkiye'de
bebek ölümleri
yüksektir, anne
ölümleri yük-
sektir, önlene-
bilecekken bu-
laşıa hastab-
klar yüksektir.
Bunlar koruyu-
cu hizmetlerle
önlenebilir. Bu-
gün Türkiye'de ölen her iki ki-
şiden biri beş yaşın altında ço-
cuktur.
Çocuk ölümleri
Bu çocuklann ölüm neden-
leri ise son derece basit. İshal,
zatürree, kızamıkla ortaya
çıkan, bir aşıyla önleyebile-
ceğiniz birzatürree.
İshal son derece basit yön-
temlerle tedavi edılebılecek bir
hastalıktır. Ya da çocuğun is-
hal olmasını önleyeceğiniz
yöntemler var.
Ülkemizde anneler de son
derece basit nedenlerden ölü-
yorlar.
Eğer onlara iyi bir aile plan-
laması metodolojisiyle ula-
şabilsek ve kadınlanmıza aile
planlaması yöntemlerini
sağlıkh bir biçimde uygulama-
lannı sağlasak anne ölümlen-
nin yüzde 60'ını, 70'ini önle-
memiz mümkün."
Cinsler arasındaki farkh emeklilik yaşlan Almanya,İtalya,Yeni Zelanda ve Ingiltere'de 65 yaş sınınnda eşitlenmek isteniyor
AT üyesi ülkelerdeeıııeklilikteyaş eşitliği
Derleyen; GÜLDENÖZEN
Cınslerarası eşitlik, çalışma yaşamında git-
tikçe kendini gösteriyor. Avrupa Mahkemesi'-
nin son zamanlarda çıkardığı bir karara göre
sosyal güvenlik şartlannda cinslerarası aynm
yapılmaması gerekiyor. AT, üye ülkelerine,
çahşmada kadın ve erkeğın eşit şartlara tabi tu-
tulması yolunda talimat veriyor.
Yasal emeklilik sınırlan, ülkeler arasında ge-
niş farklılıklar gösteriyor. Almanya, erkekler
için 63, kadınlar için 60 olan emeklilik yaşını
2012 yılına kadar her iki cins için de 65'e çeviri-
yor. Kadınlann 55, erkeklerin de 60 yaşında
emekli olabildikleri Italya da yaş sınırlannı
2016 yılına kadar 65'te eşitliyor. Yerıi Zelanda
60'tan 65'e geçiyor. Yaş sınırlannın her iki cins
için aynı olduğu iki ülkeden İrlanda'da 60,
Danimarka'da ise 67 yaş belirlenmiş. Danimar-
ka şimdi 70 yaşa geçme planlan yapıyor. ABD
de halen eşit olan 65 yaşı 67'ye çıkarma çalış-
malannda. Bütün bu ülkeler arasında en küçük
rakamla Fransa 60 yaşta eşitliği belirlemiş.
tngiltere'de Sosyal Güvenlik Danışma Ko-
mitesi'nin devletin sosyal güvenlik politikasına
ilişkin tavşiyesi kadınlann emeklilik yaşının er-
keklere eşit olaçak şekılde 65 olması yolunda.
Böylece elde edilecek gelir de düşük ücretli si-
gortahlara yardım olarak aktanlacak. İngil-
ATOHcetertfKteemekinik
Lüksemburg
Portekiz
BirleşikKralhk
66
65
66
65
66
65
65
62
65
60
Kaynak: OptionstofEqualtty in State
Ponsion Age. DSS (1991)
(Yasal Emeklilik Yaşında Eşitlik
Ssçanekten)
tere'de halen kadınlar 60 yaşında emekli
olurken erkekler 65'e kadar çahşıyorlar.
Sosyal Güvenlik Komitesi'nin bu ay hazır-
ladığı raporda 60,63 ve 65 yaşın getirdiği ko-
şullar değerlendiriliyor. Rapora göre 60 yaş-
ta emeklilik fazladan 3.5 miîyar pound devlet
harcaması anlamına gelirken 63 yaşın bütçe
üzennde hiçbir etkisi yok. 65 yaş uygulaması
gerçekleştinldiği takdirde elde edilecek tasar-
ruflar ise düşük ücretli sigortahlara çalışma
yaşamlan boyunca yardım amaayla kullanı-
lacak. Raporda eşitlik politikasına 15 yıi için-
de gecilmesi de öneriliyor.
Rapor şöyle sonuçlanıyor: "Emeklilik
sınınnı 65 yaşta eşitlemek, 21. yüzyıla
yaklaşırken sosyal sigorta için en iyi çözüm
yoludur." Eşitliğin 60 ya da 63 yaşta ger-
çekJeşürilmesini isteyen çevreler, kadın-
erkek eşitliği sorununu gündeme getiriyor-
lar. Yaş sınırlannın 60'ta eşitlenmesine
karşı olan Sosyal Güvenlik Komitesi Baş-
kanı Sir Peter Barclay, "Bu, devletin erkeklere,
ihtiyaçlan düşünülmeksizin dev bir hediye pa-
keti vermesi anlamına gelir" diyor. İngiliz Sa-
nayi Konfederasyonu Başkanı Hovvard Davies
de Financial Times gazetesinde kişisel görüş-
lerini açıkladığı makalesinde 65 yaşı savunu-
yor. Davies, endüstrileşmiş her ülkede aynı te-
mel sorunun yaşandığını belirtiyor.
Türkiye
ATye girmek isteyen Türkiye'de. çalışma
koşullannın farklıhğı dolayısıyla emeklilik
yaşında da daha farkh bir uygulama var. Sosyal
Sigortalar Kanunu. emeklilik yaşı konusunda
sigorta başlangıç tarihine göre farklıhklar ice-
riyor. 1971-1986 yıllan arasında sigortalılık
başlangıo olanlardan kadın 20, erkek 25 yıl si-
gortalılık süresini tamamlamış ve 5000 gün
prim ödemiş ise kadın 41, erkek ise 46 yaşını
doldurduklannda emekli olabiliyorlar. 1 Ocak
1990 tarihinden sonra sigortalılık başlangıcı
olanlarda ise emekli olabilmek için kadının 55,
erkeğin ise 60 yaşını doldurması gerekiyor. Nü-
fus yapısı Avrupa ülkeleriyle kıyaslandığında
daha genç olan, işsizliğin yoğun bir şekilde ya-
şandığı ve çahşmada kadın ve erkek arasında
eşitliğin henüz sağlanamadığı Türkiye'de, ka-
dınlar ve erkeklerin emeklilik yaşlannın farkh
ve düşük olduğu fark ediliyor.
'Türkiye'de ıııüzik yerinepara yapıyorlar'Kültür Servisi - Okay Temiz, ternmuz
ayında lspanya'da katıldığı iki festival ve
Sevilla'da Expo'92'den sonra yine İstan-
bul'da.
Mayorka adasında 19 temmuzda dü-
zenlenen 'Cançons de la Mediterrania' ve
Barsclona'da 26 temmuzda FIMPT (XII
Festival International De Musica Popular
Tradional) ile gelişip büyüyünce unutul-
maz geceler olmuş sanatçı için. Denizin
içindeki bir sahnede George Moustaki ile
aynı geceyi paylaşmış Mayorka adasında.
Onu belki de daha önce hiç dinlememiş
binlerce kişiye grubu Magnetic Dance ile
seslenmek, o insanlann tepkisi Okay Te-
miz için büyük bir zevk olmuş.
O konseri İspanya'da yayımlanan 'Ul-
tima Hora' gazetesinde Ferran Pereyra
şöyle aktanyor : "'Yükselerek pariayan
Okay Temiz... Çok yüksek kalitede bir
müziğı dinlemeye haarlaruyordum. Aşağı
yukan bir saat süren konser sonunda sah-
ne üzennde yaptığı müziğin ne kadarcanb
ve ritmik
• Okay Temiz, İspanya'-
da iki festival ve Sevilla'da
Expo '92'den sonra yine
İstanbul'da.
• Türkiye'de sanatta eleş-
tiri ve denetim yetersizliği,
şov dünyasında dışandan
gelen herkese "hoşgeldin"
denmesi Okay Temiz'i
kızdınyor.
hem kendi folklorunun etkilerini hem de
Afrika ve caz müzığınin sentezini ortaya
koyan Okay Temiz'in müziği muhteşem ve
harika. Beni hayran bıraktı. Kısa bir süre
nin gerçek yıldıa oldu."
Biz Türkıye'deki festivallerde Okay Te-
miz'i göremiyoruz. Sanatçı 5 yıl içinde Bur-
sa ve Çatalca'da verdiğı konserler dışında
televızyonda playback yapılmasmı an-
lamlandıramıyor. Türkıye'de hâlâ sah-
nede görüntüye, seksapele verilen önem,
'şarkıa otmazsa müzik olmaz anlayışı'
Okay Temiz'i kızdınyor. "Böyle olunca
elinde mikrofonla sanki orkestradan ba-
ğimsızmışcasına sahnede dolaşmak hü-
ner oluyor. Zaten estetik bir hareket yok.
Herkes sadece 'çok şeker'. Görüntü o
gün o iş için kiralanmış gibi" diyor.
Okay Temiz'in şu aralarda plakçılar-
da bulabileceğimiz yeni calışması "Gre-
en Wave". Yine kendi bestelerinden olu-
şan yumuşak dervişimsi ezgiler taşıyan
albüm, Türkiye gazetesinin yapımını üst-
lendiği "Bişriharfi" fılminin müziklerini
de içeriyor. Önümüzdeki sezon izlenebi-
lecek Yücel Çakmaklı'nın yönettiği fılm
1200 yıl önce Bağdat'ta yaşamış bir
İslam aliminin hayatını anlatıyormuş.
tkinci yeni albümüyse "Fish Market".
Bir de Kültür Bakanhğı'nın onayın-
e yaptığı müziğin ne kadarcanb önce Expo'92 Fuan'nda Türkiye pavyo- Türk dinleyicısine canlı olarak ulaşamıyor. dan geçen 25 kışilik kadro izninin Maliye
olduğunu ankdım. Müziğiyle nunda çok başanlı olmuştu. Cançons'92'- Türkiye'de gerek konserlerde gerek Bakanlığı'ndan geçememesi.,.