15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Sahibi: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecilik Türk Anonim Şirkcli adına Berin Nıdi Istanbul Haberleri: Ştmy KaUuu, Dış Haberler: Ergaa Bala, tş-Ekonomi: Şiikran Ketead, Yurt • Genel Yayın Yönetmenı: Özgea Atar • Genel Yayın Koordinatöru: Hikract Çettakaya Haberleri: Mehmet Sanç, Kültür: Ceiai Ütfer, Makaleler: Sami Kartöıra, Spor Abdalludir • Yazı lşleri Mudürlen: Füsam Özbilgrn (Sorumlu), Celal Btşlugıç (Haber) • Görsel Yöceimu, Düzeltme: Abdnllah YIZKI • Müessese Müdür V.: Erol Erkut • Koordinatör: Yönetmen: Ali Acar • Düzenleme: Mnstaf» Saghuner • Ankara Temsilcisi: Cuacyt Ahaet Korahan • Muhasebe- Baleat Yfcner • tdare: Hastyia Girtr • Işlnme: Önder Çdik • Arcayarek, Haber Mudürlen. Mustafa Balbay, Işık Kınso, Izmir Temsilcı V: Serdmr Krak, Bilgi-tşlem. Nail lnal Bilgısayar Sıstem: Manıvrt Çiler • Personel: Scvfi Bostuciothı Adana Temsilcisi. Çetin Yifcenotlu • Reklam: ftehı Işıtman • Dış tlişkıler: Hülya Akyol Basan ve Yayan: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecilik T-A.Ş. TOrkocağı Cad. 39/41 Cagalojlu 34334 Ist. PK: 246 îstanbul. TW: 512 05 05 (20 hat), 1el«: 22246, Fax. (1) 526 60 72 • Bûrolar: Aakara: Z. Gökalp Blv. Inkılap S. No: 19/4, Td: 433 11 41-47, Telex: 42344, Fax: (4) 433 05 65 • İımJn H. Ziya Btv. 1352 S. 2/3, Tel: 83 12 30, Telcc: 52359, Fax.(51) 89 53 60 • Adaaa: Inöntt Cd. 119 S. No: 1 Kal 1, Tel: 19 37 52 (4 hat), 1elex: 62155, Fax. (71) 19 25 78 TAK.VİM: 14 AĞUSTOS 1992 İmsak:4.27 Günes:6.05 Ögle: 13.13 tkindi: 17.03 Akşam:20.12 Yatsı:21.43 AspüHn kulanımı • ANKARA (AA)-SSK Ankara Hastanesi Dahiliyle Bölûm Başkanj Doç.Dr. Sefa Yıldınm, aspirinin Türkiye'de son derece bilinçsiz olarak kullanıldığıru söyledi. Aspirinin kullanımı konusunda AA muhabirinin sorulannı cevaplandıran Doç.Dr. Yıldınm, aspirinin asıl kullanım alanının akut eylem romatizması olduğunu belirterek şöyle konuştu: " Aspirin ağn kesici ve ateş düsürücü olarak kullanılır. Ağız yolu ile alınan bir ilaç olduğundan organızmadaki tüm sistemleri etkıleyebılir. Bilınçsizce kullanımı daha önce midesinde gastrit ve ülsen olan insanlarda kanamalara neden olur." Slgara satışları • WASHENGTON (AA) - Dünyada sıgara satışlan dûşei ken yoksul ülkelerdeki siganı tiryakilerinin sayısı nda artış olduğu bildiıildi. ABD'de VVorldmatch Institute taraii ndan yayımlanan bir rapoı-a göre sanayileşmiş üJkel'.Tde sigara tüketimine getinlen kısıüamalar ve sigar.ının zararlannın toplumca daha iyi bilinmesi nedeııiyle sigara tüketiminde azalnıa eğılımi görülürken az gelişrniş ülkelerde gelirlerin artm.ısı ve sigara piyasasının gelişınesiyle tiryakilerin sayısında artış göze çarpıyor. Şimdi "Alo Dayak" • İSTANBUL (AA) - özel servis veren 900'lü telefonlara, ilginç bir yenisi dahaeklendi. Kocalanndan dayak yiyen kadmlar, Alo Bilgi'nin 900 900 30 numaralı telefonunu arayarak evde, karakolda, savcıhkta ve Adli Tıp'taneyapmalan gerektiğini öğrenebilecekler. MorÇaü Kadın Sıgmağı Vakfı'nca gerçekleştınlen düzenlemeye göre 900 900 392 numaralı lelefonu arayanlar da dayak yiyen kadınlara nasıl yardımcı ve destek olunabileceğini Mor Çatı'dan öğrenme olanağmı bulabilecekler. Tiksintiyle terapi • ATİNA(AA)-Acaba sigara bırakmakla, hergece tekrarianarak adeta birer kabusa dönüşen rûyalar arasında bir iüşki var mı? Uzrnanlara göre var. Londra Psikiyatri Enstitüsü'nden Profesör Dr.Petre Hajek ve Michael Belcher'e göre her gece tekrarlanan rüyalar aslında kışinın tamamen kendi yönettiğı bir tür "Tiksinü yoluyla terapi" olarak algılanabilir. Hajek ve Belcher taafından 300sigara tiryakisi üzennde yapılan bir deneyde "Sigarayı bırakmarun tekrarlanan rüyalara ve tekrarlanan rûyalann sigarayı bırakmaya etkisi" incelendı. Böbrek bağışı • ANKARA (AA) - Böbrek Nakli ve Hemodiyaliz Hastalan Derneğı, Türkiye'de sayılan her geçen gûn artan kronik böbrek hastalan için hemodiyaliz ünitesi açrnak yerine böbrek bağışının özendirilrnesini istedi. AA muhabirinin sorulannı yanıtlayan Hemodiyaliz Hastalan Derneği Ikinci Başkanı Ümran Demircan, 'Türkiye'de hemodiyaliz hastalanyla pek ilgilenilmiyor. Bu konuda Sağlık Bakanlığı'nagörev düşûyor ve ilgi bekliyoruz" dedi. Saçsppeyleri • ATtSA (AA) - Hanımlar dikkat... "Çevreyledost"saç spreyleri, cüzdanınızdan daha fazla paranın eksilmesine yol açacak. İlk olarak New York eyaletinde kabul edilen bir yasa uyannca, kozmetik fırmalan, "çevreyle daha dost" saç spreyleri üretmeye zorlanıyorîar. Yasa, hidrokarbon bileşimlerine bir sınır getirerek yeryüzû seviyesindeki dumanın bir nebze olsun azaltılmasını amaçhyor. Amepikalılap stpesatıyop •ADANA (AA) - İncirlik Hava Üssü yakırunda, Teksas'takilere benzetilerek kurulan mini çiftlik, Amerikalılann gözdesi oldu. Üste görevli Amerikahlar, mini çiftlik tesaati 10 dolardan kiralanan atlara binebilmek için sıra bekliyorlar. 'Çılgın at' anlamına elen 'Crazy Horse' adlı mini çiftlik, özellikle cumartesi ve pazar günleri Amerikalılann akınına uğruyor. Eş ve çocuklanyla birlikte çiftliğe giden Amerikahlar, burada hem stresatıyorlar- İstanbul, Izmir ve Ankara intihann en fazla yaşandığı kentler Olüıııyaşamayeğlenir mi?BERATGÜNÇIKAN Nilgün Marmara, Maya- kovskı, Pavese, İlhan Şevket, Marilyn Monroe, Seher Şeniz, Nail Aslan, Stefan Zvveig, Wal- ter Beniamin, Namık Gedik, Tezer Ozlü, Wirginia Wolf, Okan Alüntaş... Bu kişilerin pek çoğu birbi- rini hiç tanımadı, belki ismini bile duymadı ama yaşam- lannın sonu birbirine denk düş- tü. Çünkü bu isimlerin tümü bir ölüm biçimi olarak intihan, kansere, trafık kazasına, sa- vaşırken vurulmaya, açık de- nizde boğulmaya yeğledi. Psikiyatrik tanımla, "Insan- lann, kendilen için ve kendi de- ğer yargılan açısından vazgeçi- lemeyecek kadar önemli bir ko- nuda, kendileri açısından baş- ka türlü çözûlemeyecek kadar karmaşık görünen bir sorunun çözümünü, kendi yaşamiannı ortadan kaldırmakta arayan ve bulan davranışlann butünü" olan intihar belki de tüm za- manlann en tartışmalı konusu. Dinlerce günah, toplumlarca aykın, bireylerce de cesaret ya da yüreksizlik gibı kavramlann içine sıkıştınlan intihan kimler bir son olarak seçer? Kimın için, henüz dokuz ya da yirmi bir yaşındayken ya da altmışı- na merdıven dayamışken ölüm tek çözümdür? Araştırmalar yetersiz Türkiye'de 1950'lere kadar haber olması yasaklanan, ede- run cenaze namazı kılınmayan intihar hakkuıda yeterli sayıda araşürma yok. Hemen hemen her gün gınşim aşamasında da kalsa duyduğumuz ıntiharlar düşünüldüğünde pek inandıncı gelmese de dünya ortalamasın- da yüzbinde ikiÛk oranla en alt- tan üçüncü ülkeyiz. 1982-85 yıllan arasında yüzbinde 2.5'e yükselen bu oran, 1986'dan sonra yeniden standart düzeyi- ne inmesine karşın aynı tarih- lerde işsizlik, fuhuş, hırsızlık oranlanndaki artış ilginç so- nuçlar veriyor. Bir başka ilginç sonuçsa en fazla intihar görü- len iller sıralamasında ortaya çıkıyor. Sayısal olarak İstan- bul, İzrruT ve Ankara intihar- lann en fazla yaşandığı kentler olmalanna karşın oranlama yüzbin nüfusa göre gerçekleşti- rildiğinde, Bilecik, Antalya, Iz- mir ve Kastamonu ilk sıralan alıyor. KentJerdeki intihar oranı pek fazla değişiklik gös- termezken köylerde sürekli bir artış söz konusu. Köylerdeki intihar oranı arüşı yüzde 50. İntihar erkeklerde kadınlara oranla 1.5 kat daha fazla gö- • Türkıye, intihar olayında dünya ortalamasında yüz binde ikilik oranla en alttan üçüncü ülke. İntihar, erkeklerde kadınlara oranla arasında intihar fntihar, kişinin saldırgan dflrtülerini kendisane yöoeltmesi olarak tanonlanıyor. rülüyor ama bir bakıma şov olarak da adlandınlabilecek in- tihar girişimlerinde kadınlar er- keklere fark atıyor. 25 ile 55 yaşlan arasında intihar eğilimi fazlalaşıyor, okuma yazma bil- meyenle üniversite mezunu in- tihann önünde bir oluyor. Evli- tik, kadıru da erkeği de intihar- dan uzak tutuyor, eşin ölümü ya da aynlık bir anda içilen haplara, boyna geçirilen ipe dö- nüşüyor. Geçim sıkıntısı da in- tihar nedenleri arasında ilk sı- ralarda yer alıyor. 1979 yıhnda 24, 1988 yıhnda da 134 kişi bu nedenle intihar ediyor. Diğer nedenlerse hastahk, aşk, okul- da ve işte başansızlık. Intihar yöntemlerinde ise ilk sırayı hem kadın hem de erkek için kendi- ni asmak ahyor. Kadınlar için ilaç ve kimyasal maddeler ikin- ci sırayı, yüksekten atlama üçüncü sırayı alırken erkekler- de bu sıralama ateşli sılahlar. ilaç ve kimyasal maddeler ola- rak sürüyor. İntihar, insanlara özgü Bakırköy Ruh ve Sinir Hasta- lıklan Hastanesi'nde görevli Doç. Dr.Ali Nahit Babaoğlu'- na göre, intihar, insanlardan başka hiçbir hayvanda görül- müyor. İntihar mutlaka dikka- ti çekmeye yönelik bir eylem, kımse mesaj bırakmadan ken- dini denize atmıyor. Bu mesaj da bir anlamda intihara sürük- lediği varsayılan nedenden, nedene bağlı kişilerden intikam alma niteliği taşıyor. Mesaj, ölürnden sonra yaşamayı, sü- rekliliği de -intikam için de olsa- sağhyor. Türkiye için bir gerçek de son yıllarda intihar yaşırun düşmesi. Artık kaza adı altında çocuk intiharlanna da rastlanabiliyor. Kimi kez intihar, intihan çe- kebiliyor Doç. Dr. Babaoğlu'- na göre. MM'rûn intihanru iz- leyen aylarda ABD ve Avrupa ülkelerinde ortalama sayıya 10-12 bin kişinin daha eklen- mesi bunu gösteriyor. Bizden bir örnek ise Demokrat Parti'- nin Içişleri Bakanı Namık Ge- dik'in intihan. 27 Mayıs'tan sonra pencereden atlayan Ge- dik, Türkiye genelinde yüzde 7-8 oranında intiharlann azal- masını sağüyor. Doç Dr. Ba- baoğlu, bir de intihar profili çi- ziyor. Eğer siz ya da bir ya- kınınız, uzun süredir intihar- dan söz ediyorsa, eski dost- lanyla yeniden iüşki içine gir- meye çalışıyorsa, kendi eşya- lannı sağa sola dağıtıyor ya da satıyorsa, bir de dostlannı ar- mağan yağmuruna tutuyorsa, dikkatli olun; intihar eşikte bekliyor. Nasıl önlenebilir? Peki, eşikte bekleyen intihar için ne yapabilirsiniz? Baba- oğlu bu sonıya şu yanıtı ve- riyor: "Böyle bir sinyali ciddiye al- mak gerekiyor. 'Sen aslansın, kaplansın' türü sırt sıvazlama- lar uzakJaştırmanın aksine inti- hara yaklaştırabilir insanı. Dostça davranmak, paylaş- mak ve soruna birlikte. çözüm aramak gerekir." Cerranpaşa Tıp Fakültesi, Psikiyatri Ana Bilim Dalı ög- retim Görevlisi Dr. Kerem Doksat gerçek, yani ölümle bi- ten intiharlarda yöntem ası, ateşü silah, atlama ve boğulma. 'Show' yöntemleri ise ilaç kul- lanımı, bileklerin yüzeysel kesi- mi ve hava gazını açma. Bu in- tiharlara yönelik bir de tanımı var Dr. Doksat'm. llaan dozu- nu kaçırarak, kazayla bilekleri biraz derin kesereİc bu arada mesaj iletilecek kurtanarun da gecikmesiyle gerçek • intihara dönüşen intiharlar için "Niyazi intiharlan" diyor. Dr. Doksat, intiharlann bi- yolojik yönüne de dikkat çeki- yor. Son 5 yıldır yapılan araş- tırmalar.intihar eden ya da ci- nayet işleyen kişilerin beyninde seretonin maddesinin düşük ol- duğunu, dopomin ve norad- renalin denilen maddelerin si- nir sistemine aşın yüklendiğini gösteriyor. İntihar eğilimli kişilerin bu durumlan saptandıktan sonra yapılacak üç aylık bir tıbbi te- davi yüzde 60 oranında başan sağhyor. Bir zamanlar, intihara kal- kışıp kurtulanı asarak ceza- landıran toplumlar, Isa'ya iha- net eden Judas'ı bu ihanetinden çok daha sonra intihar etmesiy- le suçlu gören dinler bu alış- kanlıklanndan vazgeçtiler artık. İntihar da hoşgörüden nasibini aldı ama ölüm neden ve nasıl olursa olsun yaşamın yerini doldurabib'r mi? Kırsal kesimde aileplanlaması Korunmayı biliyor,ama uygulayamıyorlar LEYLA TAVŞANOĞLU Türkiye'de kırsal alanlarda yaşayan kadınlann büyük ço- ğunluğunun aile planlaması yöntemlerini bildikleri ve bun- lan uygulamak istedikleri hal- de kendilerine yeterli hizmet ulaştınlamaması yüzünden doğum kontrolü yapamadık- lan belirlendi. Sağlık Bakanlığı yetkiüle- rinden alman bilgiye göre Ha- cettepe Nüfus Etütleri Ensti- tüsü'nün yaptırdığı bir araştır- manın sonuçlan kırsal kesım- lerde yaşayan kadınlar ve ar- tan doğum sayısıyla ilgili çarpıcı gerçek- ler ortaya koy- du. Kırsal alan- larda yaşayan kadınlann bü- yük çoğunluğu aile planlama yöntemlerini biliyorlar. İkin- ci olarak da mevcut çocuk sayılan, sahip olrnak istedik- leri çocuk sayılanndan çok daha yük- sek. Araştırma, kırsal alanda yaşayan kadının daha az çocuk sahibi olmak isteyip bunun yöntemi- ni de bildiği halde bunu uygu- layamadjğı ortaya çıktı. Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardunası Serdar Savaş, bu konuda şunlan söyledi: Hizmet ulaşarmyor "Çünkü bu kadınlar hizme- te ulaşamıyor. Çünkü biz ye- terli kaynagı ayırarak vatan- daşa o hizmeti ulaştıra- mamışız. Bizim amaç- ladığımız, bu kaynağın zorun- lu olarak artmasıru sağlamak. Çünkü araşürmalar gösteri- yor ki Türkiye'de hizmete ulaşılabilirlikte sorunlar var. Ekonomik sorunlar var. Bu- nun dışında da sosyal engeller var. Biz vatandaşa, onun al- mak istedıği biçiminde hizmet sunmuyoruz. Biz devletiz, her şeyin de doğrusunu büiyoruz ya vatandaşa hizmeti veriyo- ruz ve bunu alsın istiyoruz. Kırsal alanda yaşayan kadın daha az çocuk sahibi olmak isteyipbunun yöntemini bildiği halde yeterli hizmet ulaştınlamaması yüzünden doğum kontrolünü uygulayamıyor. Ama vatandaşa ne tür hizmet almak istediğini sormuyoruz. Bu nedenle de vatandaş ken- disine empoze edilen hizmeti kullanmıyor. Sosyal olarak bir engel oluşuyor. Üçüncü neden ise coğrafi engeller. Hizmet verilen yerler birtakım yerleşim birimlerinden uzak. Parası da olsa kişi köyden kalkıp o hastaneye gidinceye kadar yolda ölüyor zaten. Bu üç engeli ortadan kaldıra- madığımız sürece insanlar hiz- metleri kullanmayacaklardır. Kırsal kesimdeki vatandaşın hizmete ulaşmakta bir talebi varsa onu sunacak biçimde örgütlenmeli- yiz." "Türkiye'nin sağbk gösterge- lerinin üzücü bir tablo çiz- diğine" işaret eden Savaş, şunlan ekledi: "Türkiye'de bebek ölümleri yüksektir, anne ölümleri yük- sektir, önlene- bilecekken bu- laşıa hastab- klar yüksektir. Bunlar koruyu- cu hizmetlerle önlenebilir. Bu- gün Türkiye'de ölen her iki ki- şiden biri beş yaşın altında ço- cuktur. Çocuk ölümleri Bu çocuklann ölüm neden- leri ise son derece basit. İshal, zatürree, kızamıkla ortaya çıkan, bir aşıyla önleyebile- ceğiniz birzatürree. İshal son derece basit yön- temlerle tedavi edılebılecek bir hastalıktır. Ya da çocuğun is- hal olmasını önleyeceğiniz yöntemler var. Ülkemizde anneler de son derece basit nedenlerden ölü- yorlar. Eğer onlara iyi bir aile plan- laması metodolojisiyle ula- şabilsek ve kadınlanmıza aile planlaması yöntemlerini sağlıkh bir biçimde uygulama- lannı sağlasak anne ölümlen- nin yüzde 60'ını, 70'ini önle- memiz mümkün." Cinsler arasındaki farkh emeklilik yaşlan Almanya,İtalya,Yeni Zelanda ve Ingiltere'de 65 yaş sınınnda eşitlenmek isteniyor AT üyesi ülkelerdeeıııeklilikteyaş eşitliği Derleyen; GÜLDENÖZEN Cınslerarası eşitlik, çalışma yaşamında git- tikçe kendini gösteriyor. Avrupa Mahkemesi'- nin son zamanlarda çıkardığı bir karara göre sosyal güvenlik şartlannda cinslerarası aynm yapılmaması gerekiyor. AT, üye ülkelerine, çahşmada kadın ve erkeğın eşit şartlara tabi tu- tulması yolunda talimat veriyor. Yasal emeklilik sınırlan, ülkeler arasında ge- niş farklılıklar gösteriyor. Almanya, erkekler için 63, kadınlar için 60 olan emeklilik yaşını 2012 yılına kadar her iki cins için de 65'e çeviri- yor. Kadınlann 55, erkeklerin de 60 yaşında emekli olabildikleri Italya da yaş sınırlannı 2016 yılına kadar 65'te eşitliyor. Yerıi Zelanda 60'tan 65'e geçiyor. Yaş sınırlannın her iki cins için aynı olduğu iki ülkeden İrlanda'da 60, Danimarka'da ise 67 yaş belirlenmiş. Danimar- ka şimdi 70 yaşa geçme planlan yapıyor. ABD de halen eşit olan 65 yaşı 67'ye çıkarma çalış- malannda. Bütün bu ülkeler arasında en küçük rakamla Fransa 60 yaşta eşitliği belirlemiş. tngiltere'de Sosyal Güvenlik Danışma Ko- mitesi'nin devletin sosyal güvenlik politikasına ilişkin tavşiyesi kadınlann emeklilik yaşının er- keklere eşit olaçak şekılde 65 olması yolunda. Böylece elde edilecek gelir de düşük ücretli si- gortahlara yardım olarak aktanlacak. İngil- ATOHcetertfKteemekinik Lüksemburg Portekiz BirleşikKralhk 66 65 66 65 66 65 65 62 65 60 Kaynak: OptionstofEqualtty in State Ponsion Age. DSS (1991) (Yasal Emeklilik Yaşında Eşitlik Ssçanekten) tere'de halen kadınlar 60 yaşında emekli olurken erkekler 65'e kadar çahşıyorlar. Sosyal Güvenlik Komitesi'nin bu ay hazır- ladığı raporda 60,63 ve 65 yaşın getirdiği ko- şullar değerlendiriliyor. Rapora göre 60 yaş- ta emeklilik fazladan 3.5 miîyar pound devlet harcaması anlamına gelirken 63 yaşın bütçe üzennde hiçbir etkisi yok. 65 yaş uygulaması gerçekleştinldiği takdirde elde edilecek tasar- ruflar ise düşük ücretli sigortahlara çalışma yaşamlan boyunca yardım amaayla kullanı- lacak. Raporda eşitlik politikasına 15 yıi için- de gecilmesi de öneriliyor. Rapor şöyle sonuçlanıyor: "Emeklilik sınınnı 65 yaşta eşitlemek, 21. yüzyıla yaklaşırken sosyal sigorta için en iyi çözüm yoludur." Eşitliğin 60 ya da 63 yaşta ger- çekJeşürilmesini isteyen çevreler, kadın- erkek eşitliği sorununu gündeme getiriyor- lar. Yaş sınırlannın 60'ta eşitlenmesine karşı olan Sosyal Güvenlik Komitesi Baş- kanı Sir Peter Barclay, "Bu, devletin erkeklere, ihtiyaçlan düşünülmeksizin dev bir hediye pa- keti vermesi anlamına gelir" diyor. İngiliz Sa- nayi Konfederasyonu Başkanı Hovvard Davies de Financial Times gazetesinde kişisel görüş- lerini açıkladığı makalesinde 65 yaşı savunu- yor. Davies, endüstrileşmiş her ülkede aynı te- mel sorunun yaşandığını belirtiyor. Türkiye ATye girmek isteyen Türkiye'de. çalışma koşullannın farklıhğı dolayısıyla emeklilik yaşında da daha farkh bir uygulama var. Sosyal Sigortalar Kanunu. emeklilik yaşı konusunda sigorta başlangıç tarihine göre farklıhklar ice- riyor. 1971-1986 yıllan arasında sigortalılık başlangıo olanlardan kadın 20, erkek 25 yıl si- gortalılık süresini tamamlamış ve 5000 gün prim ödemiş ise kadın 41, erkek ise 46 yaşını doldurduklannda emekli olabiliyorlar. 1 Ocak 1990 tarihinden sonra sigortalılık başlangıcı olanlarda ise emekli olabilmek için kadının 55, erkeğin ise 60 yaşını doldurması gerekiyor. Nü- fus yapısı Avrupa ülkeleriyle kıyaslandığında daha genç olan, işsizliğin yoğun bir şekilde ya- şandığı ve çahşmada kadın ve erkek arasında eşitliğin henüz sağlanamadığı Türkiye'de, ka- dınlar ve erkeklerin emeklilik yaşlannın farkh ve düşük olduğu fark ediliyor. 'Türkiye'de ıııüzik yerinepara yapıyorlar'Kültür Servisi - Okay Temiz, ternmuz ayında lspanya'da katıldığı iki festival ve Sevilla'da Expo'92'den sonra yine İstan- bul'da. Mayorka adasında 19 temmuzda dü- zenlenen 'Cançons de la Mediterrania' ve Barsclona'da 26 temmuzda FIMPT (XII Festival International De Musica Popular Tradional) ile gelişip büyüyünce unutul- maz geceler olmuş sanatçı için. Denizin içindeki bir sahnede George Moustaki ile aynı geceyi paylaşmış Mayorka adasında. Onu belki de daha önce hiç dinlememiş binlerce kişiye grubu Magnetic Dance ile seslenmek, o insanlann tepkisi Okay Te- miz için büyük bir zevk olmuş. O konseri İspanya'da yayımlanan 'Ul- tima Hora' gazetesinde Ferran Pereyra şöyle aktanyor : "'Yükselerek pariayan Okay Temiz... Çok yüksek kalitede bir müziğı dinlemeye haarlaruyordum. Aşağı yukan bir saat süren konser sonunda sah- ne üzennde yaptığı müziğin ne kadarcanb ve ritmik • Okay Temiz, İspanya'- da iki festival ve Sevilla'da Expo '92'den sonra yine İstanbul'da. • Türkiye'de sanatta eleş- tiri ve denetim yetersizliği, şov dünyasında dışandan gelen herkese "hoşgeldin" denmesi Okay Temiz'i kızdınyor. hem kendi folklorunun etkilerini hem de Afrika ve caz müzığınin sentezini ortaya koyan Okay Temiz'in müziği muhteşem ve harika. Beni hayran bıraktı. Kısa bir süre nin gerçek yıldıa oldu." Biz Türkıye'deki festivallerde Okay Te- miz'i göremiyoruz. Sanatçı 5 yıl içinde Bur- sa ve Çatalca'da verdiğı konserler dışında televızyonda playback yapılmasmı an- lamlandıramıyor. Türkıye'de hâlâ sah- nede görüntüye, seksapele verilen önem, 'şarkıa otmazsa müzik olmaz anlayışı' Okay Temiz'i kızdınyor. "Böyle olunca elinde mikrofonla sanki orkestradan ba- ğimsızmışcasına sahnede dolaşmak hü- ner oluyor. Zaten estetik bir hareket yok. Herkes sadece 'çok şeker'. Görüntü o gün o iş için kiralanmış gibi" diyor. Okay Temiz'in şu aralarda plakçılar- da bulabileceğimiz yeni calışması "Gre- en Wave". Yine kendi bestelerinden olu- şan yumuşak dervişimsi ezgiler taşıyan albüm, Türkiye gazetesinin yapımını üst- lendiği "Bişriharfi" fılminin müziklerini de içeriyor. Önümüzdeki sezon izlenebi- lecek Yücel Çakmaklı'nın yönettiği fılm 1200 yıl önce Bağdat'ta yaşamış bir İslam aliminin hayatını anlatıyormuş. tkinci yeni albümüyse "Fish Market". Bir de Kültür Bakanhğı'nın onayın- e yaptığı müziğin ne kadarcanb önce Expo'92 Fuan'nda Türkiye pavyo- Türk dinleyicısine canlı olarak ulaşamıyor. dan geçen 25 kışilik kadro izninin Maliye olduğunu ankdım. Müziğiyle nunda çok başanlı olmuştu. Cançons'92'- Türkiye'de gerek konserlerde gerek Bakanlığı'ndan geçememesi.,.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle