23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 2SHAZİRAN1992 PERŞEMBE 16 HABERLEREV DEVAMI BURASI TURKIYE HALUKŞAHİN Lahanamn YapraHan Basınımızın bunalımı, bir türlü sonu gelmek bilmeyen Sibirya kışı gibi sürüp gidiyor. Gazete tirajları hâlâ düş- mekte, işsiz gazetecilerin sayısı azalmıyor, elektronik medyaların baskısı ağırlaşıyor. Dahası, basın dünyası bir- birine düşmüş, kutuplaşmış durumda. Dikkat ediyorum, bu bunalım sanki salt bize özgü bir şeymiş gibi tartışılıyor. Okuma konusundaki isteksizliğt- miz yüzünden olacak, gazetelerin satmaması da ulusal bir hastalığımızmış gibi yansıtılıyor. Türkiye'deki basın buna- hmının, yazılı basının tüm dünyada geçirmekte olduğu küresel bunalımın bir uzantısı olduğu unutuluyor. En çok dünyaya açık olması gereken basın kurumu da, kendi içi- ne kapanmış, dizini dövüp duruyor. Oysa, Türkiye'de gazeteleri köşeye sıkıştıran etmenler şu sıralar dünyanın bir çok ülkesinde etkisini göstermekte. Yeni medyaların ortaya çıkmasıyla dikkatin ve reklam ge- lirlerinin başka yönlere kayması ve yeni yetişen kuşakla- rın gazete okuru olmaya karşı direnmesi pek çok yerde gazeteleri zorluyor. Değirmenin suyu azalınca olağanüstü önlemlere başvuruluyor. Gazeteler kapanıyor, gazeteci- ler işten atılıyor, lotaryadan medet umuluyor, pornografi ve sansasyonalizme sarılınıyor. Aynen bizde olduğu gibi yani. Gazetelerin içine düştüğü maddi sıkıntı, en büyük hasan meslek ilkelerine yapıyor. llkelerin yerini fırsattar, gerçek editörlerin yerini fırsatçılar alıyor. Böyle oJunca, basını başta politikacılar olmak üzere birtakım güç odaklarına karşı savunmak zorlaşıyor Saygınlığını yitirmiş, alelade bir ticarethaneye indirgenmiş bir şeyi yüce değerlere da- yanarak savunmak inandırıcı olmuyor çünkü. • Bu içler acısı durum, basının demokrasi içinde yaşam- sal bir önemi olduğuna inanan gazetecileri çok rahatsız ediyor. Bunlar çuvaldızı kendi kurumlanna batrmayı bir görev biliyorlar. örneğin, geçenlerde, VVatergate skanda- lını ortaya çıkaran iki gazeteciden Carl Bernstein Ameri- kan basınını sert biçimde eleştiren bir yazı yayınladı. Amerikan basınının VVatergate'ten bu yana haberciliği bı- rakıp dedikodu, sansasyon ve şöhret avcılığını görev edin- diğini belirtti. Amerikan medyalarının Amerikan halkını aydınlatmak bir yana, bile bile yanılttığını iddia etti. Işte o barut gibi yazıdan bir paragraf: "Bugün Amerikan medyalarından bize gerçeklerden çok, sanrıların ve hezeyanların çarpık çurpuk, bölük pör- çük Amerikası yansımaktadır. Hayatlarımızın sahici bağ- lamından kopuk bir Amerika'dır bu. Medyalar Amerika'da yaşanan hayatları yansıtmakta her saat başı, her gün, her hafta, başarıstz kalıyorlar. Ele alınan konular, şöhret tapın- macılığı yapılarak, haberler dedikoduya indirgenerek, top- lumun gerçeklerini saklamak için sansasyonalizme baş- vurularak, siyasal ve toplumsal söylem bir lağıma çevrile- rekçarpıtılıyor." Avrupa'da da durum parlak değil: Fransa'da politikacı- larla gazeteciler arasındaki sıkı fıkı ilişkiler eleştiri konusu oluyor. Ingiltere'de basının kraliyet ailesinin özei yaşamı- na gösterdiği sapık ilginin basın özgürlüğünü tehlikeye atacak boyutlara ulaştığı belirtiliyor. fspanya ve Italya'da pek çok kişi, basının ilkeleri bir yana bırakıp fırsatların pe- şinden koşmasından şikâyetçi. Bu ülkelerde de medyala- rın hayattan koptuğu ve sanrısal bir dünya yaratarak halkı avuttuğu iddiaları ciddi olarak tartışılıyor. Medyaların ay- dınlatma araçları mı, yoksa bulandırma araçları mı olduk- ları sorgulanmakta. • Basının bunalımı kuşkusuz bir lahana gibidir. Yaprak- lardan birini açtığınızda altından bir yaprak daha çıkar. Onun altında da bir başkası vardır. Bu yüzden bu sorunu şunun ya da bunun alacağı birkaç kararIa çözmek müm- kün değildir. Bu yapraklardan bir tanesinin de uluslararası bağlam olduğunu unutmayalım. Türkiye basını bunalımındayalnız değildir. Ama bunu bir avunu olarak da kullanmayalım. Çünkü kendimizi aldatmış oluruz. Birçok konuda otduğu gibi bu- rada da durumumuz daha vahim. Derler ya, Batı nezle olunca biz zatürreeden hastaneyi boyluyoruz! 60 YIL ÖNCE Cumhuriyet Terkos'un haberi yok! 25HAZJRAN1932 Terkos şirketinin mübayaası hakkında Heyeü Vekilece verilen karann belediyeye tebliğedildiği yazılmışü. Bu karar mucibince belediye, Periye Bankası'na olan borç için aynlmış olan 930 bin liranın 800 bin lirasını bu mübayaa işine tahsis etmeye karar vermişü. Bu mesele hakkında Terkos şirketi direktörü M .Kastelno şunlan söylemektedir: "-Şebekemizin mübayaa edileceğinden haberim yoktur. Belediyenin bu husustaki karanndan ve ilk taksit olarak 800 bin lira vereceğinden malümattar değilim. Bu haberi ben de gazetelerde okudum. Şimdilik size şunu söyleyebilirim ki Nafıa Vekaleti ile yapılan itilaf mucibince şehre şimdikinden fazla su verilebilmesi için lazım gelen faaliyete geçilmişür. Bu faaliyet Terkos gölünden havuzlara su getiren borulann yerine daha fazla su verebilecek büyük borular koymaktan ibarettir. Bu işi, Nafıa Vekaletine daha evvel vermiş olduğumuz, büyük projenin bir kısmının tatbikaündan ibarettir. Filistin'de ticaret Yafa ticaret odasıreisiJosef Ahmet Talip Ef.'nin bir müddet evvel şehrimize geldiğini ve iki memleket ticari münesebatının inkişafı için tetkikatta bulunduğunu yazmışük. Jozef Ahmet Talip Ef. ile İstanbuj Ticaret Odası tarafından bu hususta müşterekeh yapılan tetkikatta Filistin'in bilhassa hububat, hayvan, peynir, meyva ve fmdık gibi mevaddı hariçten tedarik etmek mecburiyetinde olduğu tespit edilmiştir. ÎSO'dan Türkiye'nin 2 beklentisi acil öıılem talebi IZLENİMLER Ekonomi Senisi - TÜ- SİAD'dan sonra tstanbul Şa- nayi Odası da (İSO) ekonomiye acil önlemler istedi. Türkiye'de ekonomik istikran sağlamak sorununun kronik bir hal aldı- ğını belirten İSO Başkanı Mcmduh Hacıoğlu, hükümetin bugüne kadar aldığı tedbirlerin sorunu çözmekte yetersiz kaldı- ğını vurguladı. Başbakan Yar- dımcısı Erdal İnönü'nün ko nuk olduğu İSO meclis toplan- tısında konuşan Haaoğlu, acil olarak almması gereken önlem- ler konusundaki önerilerini sı- ralayarak "Çareter açık, ama reçete acıdır. Siyasi iktidann ge- ciktirdiği her gün faturayı öde- nemeyecek büyüklüğe ulaştır- maktadır. İktidar büyük bir sorumluluk altına girebüir" de- di. Başbakan Yardımcısı Erdal inönü'nün Hacıoğlu'nun öne sürdüğü sorunlan yumuşak bir üslupla tek tek yanıtladığı top- lantıda, İSO meclis üyeleri de iş güvencesi yasa tasansı, hükü- metin ekonomideki sorunlan cözmekte yetersiz kalması ve ekonominin yönetiminde çok başlılıgın olması konulannda eleştiride bulundular. Ekonomideki sorunlan bü- yüme, istikrar ve isühdam baş- lıklan altında toplayan İSO Başkanı Memduh Hacıoğlu, özel sektörün kendisine düşen görevi layıkıyla yapüğını vur- gulayarak, hükümetten alın- masını istediği önlemleri şöyle sıraladı: - Kamunun borçlanma artı- şına dur demek gerekiyor. Kamu hasıla arüşından fazla borçlanmamah. - Tanma sağlanan şuursuz desteğe bir son verilmeli. - KİT açıklannın bütçeden karşılanmasının sonu yoktur. KİTlerin bir kısmı saülmah, bir kısmı kapatılmah, bir kısmı da rehabilitasyona taBi tutul- malıdır. - Ekonomik istihdamı sağla- mak için yeni politikalar üretil- mclı İşsizlik sorununun hukuki düzenlemelerle çözülemeyeceği artık anlaşılmalıdır. - Özel sektöre yapılan "keyfi iştcn cıkarma" suçlamalannı şiddetle reddediyoruz. Tür- kiye'nin gündemine artık eko- nomik isühdam ve ücret tartış- malannı sokmak gerekiyor. - Yeterli finansman olanakla- nna sahip olmadığı için orta ve küçük boy işletmeler yok olu- yor. Büyük sermaye ise dışa açilmak yerine iç piyasayı tercih ediyor. Bu sağlıksız tabloyu dü- zeltecek tedbir alınmalıdır. Konuk bulunduğu İSO mec- lis toplantısında sanayicileri yatıştırmayı ve güven vermeyi amaçlayan bir konuşma yapan Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü. TBMM'nin tatile gir- mcsinden sonra işadamlannı çağınp tek tek sorunlannı din- leyeceklerini belirterek, ekono- minin gclişmesinde sanayinin lanmdan da daha önemli bir konumu olduğunu vurguladı. I Baştarafi 1. Sayfada be ve olanaklan var. Dışişleri'- ne yakın çevreler, kurulacak bir ortak bankaya bölge ülkeleri dışından da örneğin OECD ül- kelerinden de katılımın olması halinde yine Türkiye'nin, ilişki- lerin oluşturulmasında ve yürü- tülmesinde etkin rol almaya aday olduğunu vurguladılar. KEİB'ten sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Oktay özüye de Cumhuriyet'e yaptı- ğı değerlendirmede, Türk ta- rafının özel sektörün işbirliğı- nin temelini oluşturması konusunda yoğun çaba harca- dığını kaydetti. Özüye, projeye taraf 11 ülke arasında en üst düzeyde vanlacak anlaşmayla işbirliğinin çerçevesinin çizile- ceğini ve kapsamının belirle- neceğini, ancak projenin iste- nildiği gibi bir gelişme göstere- bilmesi için özel sektör dina- mizminin şart olduğunu vurguladı. Ozüye, bugüne kadar Kara- deniz bölgesindeki ülkelerle ekonomik ve ticari ilişkilerde önceliğin devlette olduğunu hatırlatarak KEİB'le birlikte özel sektörün ilişkilerde önce- lik almasının hedeflendiğini belirtti. Ancak taraf ülkelerle ekonomik işbirliğinde özel sektörün öncelik almaya baş- laması için aşıhnası gereken ciddi sorunlar olduğuna da dikkat çeken Özüye, mevzuat- tan serbest dolaşıma kadar birçok önemli konuda ekono- mik işbirliğinin ve ticaretin gelişmesi için hızla mesafe alınmaya çalışılacağını vurgu- ladı. Anlaşmanın imzalanma- sından sonra çalışma gruplan kurulacağını belirten Özüye, öncelikle iki önemli çalışma grubunun kurulmasının he- deflendiğini kaydetti. Bu iki çalışma grubu "ticaret ve sa- nayi" ile "ortak bir bankanın kurulması" üst başlıklanna sahip olacak. "Ticaret ve Sa- nayi" başhğı altında oluşturu- lacak çalışma grubu, öncelik- le, yatınmlann korunması, çifte vergjlendirmenin önlen- mesi, ticareti teşvik ve mevzu- atlar konusunda düzenleme- lere yönelik çahşmalarda bulunacak. Ortak bir bankanın kurul- ması ise ikinci önemli çahşma grubunun ana konusunu oluş- turacak. Böyle bir projenin gelişmesi için finansman ko- nusunun çok önemli olduğuna dikkat çeken yetkililer, proje- ye taraf tüm ülkelerin ortak bir banka kurulması konu- sunda hemfıkir olduklannı kaydettiler. Oktay Özüye de bölgedeki ülkelerin birçoğu- nun uluslararası "fınans cevre- lerinde kredibilitesinin düşük olduğuna dikkat çekerek or- tak bir bankanın kurulması- nın projenin gelişmesi bakı- mından yakıa bir öneme sahip olduğunu vurguladı. KEİB'le ilgili çahşmalarda somut başanlann elde edilme- sinin çok önemli olduğuna dikkat çeken Oktay özüye, bu nedenle, sayıca az ancak so- mut sonuçlar elde edebilecek çalışma gruplan oluşturulma- sının hedeflendiğini kaydetti. Türkiye'nin özel sektörü- nün gelişmişliğine paralel ola- rak dış ekonomik ilişkilerde, bölge ülkelerine göre önemli bir yere geldiğini, bu alanda işbirliğinin gelişmesine hizmet edecek olanaklara sahip oldu- ğunu belirten Özüye. DEİK'in kısa sürede Karadeniz İş Kon- seyi'ni oluşturmasının KEİB"- in gelişmesinde önemli bir adım olacağını da kaydetti. Notlar . Yetkililer, işbirliğine doğru- dan taraf olan fırmalar ve işa- damlan arasındaki ekonomik ve ticari ilişkılerin kolaylaştı- nlmasının projenin en önemli halkası olduğunu vurguluyor- lar. Dışişleri Bakanlığı'nın bir yetkilisi. konuyla ilgili olarak şu görüşlere yer verdi: "Hükü- metler özel sektörün işbirliği yapabilmesinin önündeki en- gellen ortadan kaldırdığı ve bir kez özel sektör işin içine girdiği zaman bu proje kendi- liğinden bir yerlere gelir. Eksik olan yanlar varsa iş ya- pan fırmalann ihtiyaçlan doğrultusunda bunlann gide- rilmesi sorun olmaz. İşadam- lan zaten işlerinin yürüyebil- mesi için hükümetlerini zor- lar. Mevzuatlarda değişiklik gerekiyorsa bunlan zorlar. O zaman işbirliğinin önünde en- gel olabileceği düşünülen kimi ülkelerdeki bürokratik meka- nizmalar değişmek durumun- da kalır. Ama özel sektörün dinamizmi olmazsa bürokrat- lar zaman zaman bir araya gelip konuşurlar, bazı karar- lar alırlar ama iş dünyasının sorunlannı tam olarak bile- meyecekleri için proje isteni- len düzeyde gelişemez." KEİB görüşmelerinde de üzerinde durulacak en önemli konulardan birini "hükümet- lerdışı işbirliği"nin güçlendi- rilmesi oluşturuyor. İlk elde, vize ve ikamet rejimleri, küçük ve orta ölçekli işletme- lere destek, mal ve hizmet tica- retindeki tüm engellerin gide- rek kaldınlması. yatınmlar için uygun koşullann sağlan- ması, ihalelerde ve serbest böl- gelerde işbirliğinin teşvik edil- mesi. bir "Dış Ticaret ve Yatınmlar Bankası" kurul- ması olanaklannın araşunl- ması konulan ele alınacak. Türk tarafı, kurulacak bir ortak bankanın kredilendire- ceği ihalelerde sadece KEİB'e dahil ülkelenn fırmalannın katılması eğilimini taşıyor. Bunda başta inşaat firmalan olmak üzere Türk firmalan- nın yalnızca bölge ülkelerinin katılacağı ihalelerde avantajh bir konumda olacağı düşün- cesi yaüyor. Liderler Çırağan'a helikopterle geldi Siyaset ekonomiyi gölgede bıraktı MRaştarafil. Sayfada yetkililer, Ermenistan ve Azer- baycan arasında gerçekleşmesi beklenen zirye konusunda her- hangi bir girişimde bulunmaya- caklannı belirtirken taraflann kendi istekleriyle bir araya gel- melerinin daha olumlu olacağı- nı bildiriyorlar. Dışişleri Bakanı Hikmet Çe- tin, toplantının yer alacağı Çı- rağan Oteli'nde, gazetecilere yaptığı açıklamada, bölgenin tüm devletlerinin devlet başka- nı duzeyinde temsil edileceği KEİB zirvesinde, bölge sorunla- n konusunda ortak büdiri ya- yımlanmasının beklendiğini be- lirterek Türkiye'nin girişimleri konusunda ilk işareti verdi. Dı- şişleri yetkililerinden alınan bil- giye göre bildirinin gerçekleşe- bilmesi için toplantıya katılan 11 ülke heyetinin de olumlu go- rüş belirtmesi gerekiyor. Birbir- leriyle çatışan pek çok ülkenin, ortak bir bildiriye imza koyabil- mesi için açıklamanın genel il- keler çerçevesinde olacağını bil- diren yetkililer, bildirinin Boğa- ziçi Bildirisi olarak adlanduıla- bilecegini söylüyorlar. Yetkili- ler, bildiride, bölge sorunlannın çözülmesi için, taraflann diya- log içinde bulunacaklan ve an- laşmazlıkların banşçıl yollarla çözülmesini benimsedikleri ilke- lerinin yer alacağını bildiriyor- lar. Bildiride, ayrıca sınırlann zor kullanılarak değiştirilmeye- ceği ve Avrupa Güvenlik ve Iş- birliği Konferansı mekanizma- sı içinde anlaşmazlıkların çözü- leceği ilkesinin de yer alması bekleniyor. Yetkililer, Türkiye'- nin başlattığı girişimin olumlu sonuç vermesini beklediklerini kaydetmekle birlikte, henüz or- tak büdiri konusunun kesinlik kazanmadığına dikkat cekiyor- lar. KEİB toplantısı öncesinde üzerinde en çok durulan konu, Ermenistan ve Azerbaycan dev- let başkanlannı, Türkiye ve Rusya ile birlikte Karabag'daki çatışmalann önlenmesi ve anlaş- mazlıklann görüşmelerle çözül- mesi amacıyla bir araya gelip gelmeyecekleriydi. Dışişleri Ba- kanı Çetin, Türkiye'nin böyle bir girişimde bulunmayacağını belirterek kendisinin her zaman ülkelerin kendi aralarındaki di- yaloğu geliştirmelerinden yana olduğunu bildirdi. Çetin, Kara- bağ sorunuyla ilgili olarak dört- lü bir zirvenin oluşmasınm ön- celikle Ermenistan ve Azerbay- can'ın kendi istekleriyle gerçek- leşebileceğini bildirerek, böyle bir toplantının gerçekleşmesin- den Türkiye'nin memnun olaca- ğını sözlerine ekledi. Dışişleri yetkilileri, Türkiye'nin iki tarafı diplomatik baskı yoluyla bir HAVA DURUMU TÜRKİYE'DE DUNYA'DA Devlet Bakanlığı Meteoro- IOJI Genel Mûdürlüğü'nden alınan bılgiye göre yurdun kuzey kesimleri parçalı bu- luflu, Doğu Karadeniz ile Doğu Anadolu'nun kuzeyi sağanak ve gök gürültûlû sağanak yağışlı, diğer yer- ler az bulutiu ve açık geçe- cek. Rüzgâr, kuzey ve batı yönlerden hafif. ara sıra ofta kuvvette esecek. Denizlerimizde rûzgâr, Mar- mara ve Karadeniz'de kıble ve lodos, Ege ve Akdenız'de gûnbatısı ve karayel- den 3-5 kuvvetinde, saatte 10-21 detıı? mili hızla esecek Van Gölü'rtde ha- va, parçalı, az bulutiu geçecek. Kanro» Amsffifdam Anvnan Atna BaOdat Brûksel Ccnevre Franldurt Lfftoşa Pelersburg londra Madnd Mbro Mostova Mûnh 05İO Parts Prag Rıyad Roma Viyana Zûnh B A A A B Y B A B B B Y Y B A B Y A Y Y Y 21° 35° 31° 38° 21" 24° 22° 32° 16" 22° 26° 26° 19° 21° 20° 22° 23° 42° 25° 25° 22° : açık ^ 2 S bulutiu ^ yaOmurtu A-aç* B-bulutlu G-guneş!ı K-kart S-sıst Yyagmurtu araya getirmek istemediğini bil- diriyorlar. Üst düzey bir Dışiş- leri yetkilisi, Iran'ın iki tarafın isteği olmadan Azerbaycan ve Ermenistan'ı bir araya getirme- sine rağmen bir sonuç alınama- dığına dikkat çekerek Ankara'- nın İran'ın düştüğü duruma düşmek istemediğini vurguladı. KEİB'in siyasi bir zirveye dö- nüşmesi, Türk-Yunan ilişkileri- nin de gündeme gelmesine yol açtı. Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin, Yunanh gazetecilerin so- rulanm cevaplarken Türkiye ve Yunanistan'ın, Karadeniz'in, barış içinde yaşanan güvenli ve istikrarh bir bölge olmasını is- tediklerini söyledi. Yunanlı ga- zetecilerin Kıbrıs konusundaki sorulanna karşılık, Çetin, Ku- zey Kıbrıs Türk lideri Rauf Denktaş'ın görüşmelerde son derece olumlu bir tutum göster- digini, Türkiye'nin de Denktaş'ı desteklediğini söyledi. Çetin, görüşmelerin ikinci turu konu- sunda görüşünü soran gazeteci- lere, "Şahsen olumlu beklenti- ler içinde" olduğunu söyledi. Çetin'in, bugün Yunanistan Başbakanı Konstantin Mitsota- kis ile görüşmesi bekleniyor. Dı- şişleri kaynaklan, KEİB toplan- tısı sırasında yapılacak görüş- menin, Kıbrıs konusu ile ilgili olmayacağını belirtiyorlar. Kay- naklar, iki lider arasında görüş- menin New York'ta devam eden sürece doğrudan bağlı olmadı- ğına dikkat çekerek, iki ülke arasında ikili ilişkilerin geçen hafta Mitterrand'ın yapmış ol- duğu temaslarda ele alındığını, KEİB çerçevesindeki görüşme- lerde ise daha çok bölgesel so- runlann tartışılacağını belirti- yorlar. Karadeniz Ekonomik İşbirli- ği Toplantışf na katılacak lider- ler dün İsianbul'a geldiler. Ermenistan Cumhurbaşkanı Levon Ter Petrosyan, önceki gün İstanbul'a gclerek 'ilk gelen lider" unvanını kazandı. Dışiş- leri Bakanlığı kaynaklan, Pet- rosyan"ın crken gelişinin, Tür- YKLTSİVİN OTOMOBİL- LERİ- Rusya De%let Başkanı Boris \ eltsin'in Istanbul progra. mı için Moskota'dan 3 adet Li- muzin tipi özel yapım makam o- tomobili getirildi. 'ZiP marka o- lan ve her biri 20 ton ağırlığın» daki otomobiller. a>nı zamanda çelik zırh kaplı. (Koloğraf:ZA- FERAKNAR) kiye'ye yaptığı zıyareti ve top- lantıya verdiğı önemi vurgula- yan bir tavır olarak yorumlana- bileceğini söylediler. Petrosyan'ın ardından dün gelen ilk lider Bulgaristan Cumhurbaşkanı Jelyu Jelev ol- du. Bulgaristan'dan özel uca- ğıyla saat 11.00'de İstanbul'a gelen Jelev'i Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin karşıladı. Azer- baycan Cumhurbaşkanı Ebul- fez Elçibey ise İstanbul'a gelen ikinci lider oldu. Moldova zirvesi Moldovadaki çatışmalann anımsatılması üzerine bölgede şu anda durumun sakin oldu- ğunu belirten Moldova Cum- hurbaşkanı Snegur KEİ top- lantısı nedeniyle İstanbul'da bulunan Moldova. Rusya, Uk- rayna ve Romanya devlet baş- kanlannın bir araya gelerek görüşmeler yapmalannın plan- landığını açıkladı. Bu ülkelerin dışişleri bakanlannın da daha önce görüşmeler yaptığını söy- leyen Sregur, "Eminim ki bu toplantıda bazı kararlar ahna- caktır" dedi. İstanbul'a saat 16.15'te ula- şan Romanya Cumhurbaşkanı İan lliescu da Moldova sorunu- na bir çözüm bulmak amacıyla "dörtlü zirve' yapılacağını be- lirtti. Ukrayna Devlet Başkanı Leonid Kravçuk'un uçağı 17. O5'te İstanbul'a ulaştı. Krav- çuk, Atatürk Havalimanı'nda yaptığı açıklamada, dün Uk- rayna ve Rusya arasında ikili ilişkiler açısından çok önemli bir anlaşmanın imzalandığını bildirdi. Moldova sorununa da dcğinen Kravçuk, bu konuda İstanbul'da dörtlü bir görüşme planlandığını belirtti. Daha sonra Rusya Federas- yonu Başkanı Boris Yeltsin ve Yunanistan Başbakanı Kons- tantin Mitsotakis de İstanbul'a geldiler. KÜRŞAT AKYOL III. Ahmet döneminin eğlen- ceye düşkün sadrazamı Nevşe- hirli Damat İbrahim Paşa'nın, eşi Fatma Sultan için yaptırdığı ahşap yalı bahçesinde düzenle- nen "çıra eğlenceleri" nedeniyle Çırağan adını alan tarihi saray, dün saat 19.00'da düzenlenen resepsiypnla Karadeniz Eko- nomik İşbirliği Projesi zirvesi- nin açılışına tanık oldu. Ancak resepsiyonun gazeteciler için pek eğlenceli olduğu söylene- mezdi. Başta Ermenistan Dev- let Başkanı Levon Ter Petros- yan ile Azerbaycan Cumhur- başkanı Ebulfez Elçibey'in peşine düşen gazeteciler, yakla- şık 150 metrekare alan içindeki lider ve delege bolluğu içinde nereye koşacaklannı şaşırdılar. Zirvenin ilk gününün en önemli konusu, "KEİ Anlaş- ması'nı Türkiye adına Cum- hurbaşkanı özal'ın mı, yoksa Başbakan Demirel'in mi imza- layacağı" idi. Resepsiyon bo- yunca da aynı konu konuşuldu. Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin, karşılaştığı her gazetecinin ken- disine aynı soruyu yöneltmesi üzerine, defalarca açıklama yapmak zorunda kaldı. Resepsiyona Yunanistan Başbakanı Konstantin Mitso- takis ile yapüğı görüşmeden sonra katılan Başbakan Yar- dımcısı İnönü, Cumhurbaşkanı Özal'ın KEİ zirvesine kaülmak yerine Marmaris'e gjttiğj söyle- nince, "Küsmüşler, gitmişler" dedi. Türkiye'de çalışan bir yaban- cı gazeteci, imza karmaşası için şu yorumu yaptı: "özal yann (bugün) gelip imzayı atacak. Kendisini gündemde tutmak ve herkesin bu konuyu konuşması için yeni bir taktik uyguluyor." Resepsiyonun ortalanna doğru Arnavutluk Cumhur- başkanı Sali Brişa, helikopter ile Çırağan Sarayı'nın önünde- ki alana indi. Brişa, koşarak geldiği resepsiyonun yapıldığı alanda Dışişleri Bakanı Çetin urafından karşılandı. Brişa, sı- cak davranışlan ile sempati topladı. Resepsiyonun sonuna ddgru Çırağan Sarayı Oteli'ne gelen Rusya Devlet Başkanı Boris Yeltsin ise doğrudan oda- sına çekildi. Zirvenin dün başlamasına rağmen, gazeteciler Çırağan Sarayı Oteli'ne önceki günden ıtibaren üs kurmuşlardı. önce- ki gün gelen tek lider, Ermenis- tan Devlet Başkanı Levon Ter Petrosyan oldu. Black Hawk (Kara Doğan) tipi polis heli- kopteri ile Atatürk Havaa- Petrosyan: 'Elçibey ile • Baştarafi 1. Sayfada Devlet Başkanı Petrosyan ile Azerbaycan Cumhurbaşkanı Elçibey'i bir araya getirmeye çabaladılar. Gazeteciler, her iki liderle de ayn ayn görüşerek, li- derleri saray bahçesinde bir öngörüşme yapmaya davet etti- ler. Gazetecilerin ısrarlan üzeri- ne Ermenistan Devlet Başkanı Petrosyan, yaklaşık 20 metre uzakta olan Azerbaycan lideri Elçibey'e doğru yürümeye baş- ladı. Petrosyan'ın kendisine doğru geldiğini gören Elçibey ise sırtını döndü. Bunun üzerine Petrosyan. o yöne doğru yürü- mekten vazgeçerek, diğer da- vetlilerle konuşmasını sürdür- dü. İki liderin resepsiyonda basın mensuplan tarafından bir ara- ya getirilmesinin başansızlıkla sonuçlanmasından sonra, Er- menistan Devlet Başkanı, Cumhuriyet'e verdiği demeçte "Elçibeyİe görüşecek misiniz" sorusunu, "Siz bari orijinal bir şey sorun" diye yanıtladı. Pet- rosyan, Cumhuriyet muhabiri- nin aynı soruda ısrar etmesi üzerine, "Görüşmeye hazınm" dedi. Ermenistan Devlet Başkanı Petrosyan, "Ne zaman görüşe- ceksiniz" sorusuna da, Türkçe "Allah bilir" yanıtını verdi. İs- tanbul'a KEİ zirvesine katıl- mak üzere geldiklerini belirten Petrosyan, buluşmanın "Ge- rektiği zaman olacağını" söyle- di. "Şu anda gerek var mı, yok mu" sorusuna da, "Herhalde" karşılıgını verdi. "Görüşme için bir engel olmadığını" söyleyen Petrosyan, "O zaman neden görüşmüyorsunuz" sorusuna karşılık, resepsiyon sırasında gazetecilerin gjrişimiyle bir adım attıgını ima ederek, "O buraya gelsin" dedi. Elçibey'in açıklaması KEİ zirvesine kaülmak üzere dün saat 14.10'da İstanbul'a ge- len Azerbaycan Cumhurbaşka- nı Ebulfez Elçibey, Ermenistan Devlet Başkanı Petrosyan ile görüşüp görüşmeyeceğinin ya- nn (bugün) belli olacağını söy- ledi. Atatük Havalimanı'na geli- şinde Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin, Devlet Bakanı Şerif Er- can ve Türkiye'nin Bakü Büyü- kelçisi Altan Karamanoğlu lanı'n dan Çırağan Sarayı önüne ge- len Petrosyan ile gazeteciler arasında bir koşuşturmaca ya- şandı. Ermenistan lideri, otele ön kapıdan girme yerine arka kapıdan gjrmeyi tercih edince, gazeteciler çeşitli yollardan önüne çıkmaya çalışülar. Bu arada, otelin özel güvenlik gö- revlileri de Petrosyan'a yardım- cı olmayı tercih ettiler ve basın mensuplannın yollannı kesti- ler. Otelin bazı güvenlik görev- lilerinin, foto muhabirlerinin makinelerini tutarak fotoğraf çekilmesini dahi engellemeye çalışmalan, basın mensuplan ile otel yetkilileri arasında tar- tışmalara neden oldu. Zirveyi şu ana kadar 400 ka- dar yerü ve yabana basın men- subunun izlediği bildirildi. Heyeüerle beraber gelecek ga- zetecilerle birlikte bu rakamın 500'ü aşabileceği belirtildi. An- ' cak gazetecilere hizmet vermek ' üzere kurulan basın merkezi odası yaklaşık 20 metrekare. Toplam 10 adet telefon, 3 faks ve 5 teleks hazır durumda. Ba- • sın ve PTT merkezlerindeki kı- '• sıtlı olanaklar nedeniyle, ' KEİB'in imza töreninin yapıla- cağı bugün yaşanacak kargaşa, ' gazetecilerin şimdiden panikle- ' mesine yol açü. Bir yabancı gazeteci, basın odası için 'Türk .- hamamı gibi" sözlerini kullan- : ±. 11 lider l Çırağan Sarayı Oteli'nde 11 . lider ve yaklaşık 180 kişilik de- legasyon kalıyor. Diğer delege- lerin Sheraton, The Marmara ve Hilton otellerinde kalacakla- n bildirildi. Çırağan Sarayı Oteli'nin en ucuz odasının 195 . dolar (yaklaşık 1 milyon 350 bin TL) olduğu ve liderlerin ka- lacağı "paşa odalan"run 1300 dolar (yaklaşık 9 milyon TL) olduğu dikkate alındığında. or- ganizasyonun Ankara'ya kaç liraya mal olacağı gündeme gel- di. Daha sonra, Ankara'nın sadece zirveye katılan liderler ve yanlanndaki heyetten beşer kişinin konaklama ücretlerini ödeyeceği öğrenildi. Zirveye katılan liderler ve de- legelerin olası herhangi bir sağ- lık sorunu için de gerekh tüm önlemler aknmış durumda. İs- tanbul Sağlık Müdürlüğü yet- kilileri, her lider için bir ambu- lans, doktor ve hemşirenin 24 saat hazır beklediğini belirttiler. Aynca, otelin bir odasında ku- rulan sağlık merkezinde de 24 saat uzman doktorlar görev ya- pıyor. Toplam sağlık personeli sayısının 100 olduğu bildirildi. tarafından karşılanan Elçibey, Devlet Konukevi'nde gazeteci- lere yaptığı açıklamada cağdaş dünyada hiçbir sorunun savaş- la çözülemeyeceğini belirterek, "Ama kimin harbe ihtiyacı var- sa, güç kullanmak istiyorsa, onu kendisi bilir. O zaman ce- vabını alacaktır" dedi. Anadolu topraklanna ilk kez ayak basmaktan duyduğu he- yecanı dile getiren Elçibey, Anadolu'yu, yıllardır Sakarya'- da, İnönü'de, kendi özgürlüğü- nü korumak için mücadele eden bir yer olarak haürladığını kaydetti. Elçibey şöyle konuş- tu: "Bugün Allah'ın izniyle bu memlekete ayak basüm. Bu mukaddes bir toprakür. Şanh, şerefli toprakür. Şanh, şerefli evlatlan vardır. Bir aslanlar ya- tağıdır. Buralar, Anadolu'yu kurtaran sultanlann, Mustafa Kemal'in uyuduğu topraklar- dır." Kafkaslarda da kırgınlann banşmasını, özgür yaşayan toplumlann olmasını istedikle- rini beh'rten Elçibey, "Dünyada özgür olmayan, özgürlük ister yen Türk milletleri vardır. Tan- n onlara da bayraklanyla bir- likte özgürlük nasip etsin" diye konuştu. Elçibey, Ermenistan'ın Azer- baycan'a tecavüz etüğini ve ül- kesinin sorunu Avrupa Güven- lik ve İşbirliği Konferansı (AGİK) yoluyla çözmeye çahş- üğını sözlerine ekledi. Elçibey, "Bütün yollan buraya yönelt- tik. AGIK iştirakiyle sorunlar çözümlensin. Yani siyaset ve sulhla çözülsün. Çünkü çağdaş dünyada hiçbir şey savaşla çö- zülmez" dedi. Üst düzey görüşme beklentisi KEİ zirvesi dolayısıyla Tür- kiye, Azerbaycan, Rusya Fede- rasyonu ve Ermenistan liderle- rinin İstanbul'da buluşmalan diplomatik kuliste Karabağ ko- nusunda üst düzey görüşme beklentisine yol açtı. Özelükle Elçibey ile Petrosyan'ın İstan- bul'da yapabilecekleri muhte- mel bir görüşmenin, AGİK çerçevesinde Minsk'te Karabağ konusunda gerçekleştirilecek konferansın önündeki engelleri kaldırabileceği belirtildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle