Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 2SHAZİRAN1992 PERŞEMBE
16 HABERLEREV DEVAMI
BURASI TURKIYE
HALUKŞAHİN
Lahanamn YapraHan
Basınımızın bunalımı, bir türlü sonu gelmek bilmeyen
Sibirya kışı gibi sürüp gidiyor. Gazete tirajları hâlâ düş-
mekte, işsiz gazetecilerin sayısı azalmıyor, elektronik
medyaların baskısı ağırlaşıyor. Dahası, basın dünyası bir-
birine düşmüş, kutuplaşmış durumda.
Dikkat ediyorum, bu bunalım sanki salt bize özgü bir
şeymiş gibi tartışılıyor. Okuma konusundaki isteksizliğt-
miz yüzünden olacak, gazetelerin satmaması da ulusal bir
hastalığımızmış gibi yansıtılıyor. Türkiye'deki basın buna-
hmının, yazılı basının tüm dünyada geçirmekte olduğu
küresel bunalımın bir uzantısı olduğu unutuluyor. En çok
dünyaya açık olması gereken basın kurumu da, kendi içi-
ne kapanmış, dizini dövüp duruyor.
Oysa, Türkiye'de gazeteleri köşeye sıkıştıran etmenler
şu sıralar dünyanın bir çok ülkesinde etkisini göstermekte.
Yeni medyaların ortaya çıkmasıyla dikkatin ve reklam ge-
lirlerinin başka yönlere kayması ve yeni yetişen kuşakla-
rın gazete okuru olmaya karşı direnmesi pek çok yerde
gazeteleri zorluyor. Değirmenin suyu azalınca olağanüstü
önlemlere başvuruluyor. Gazeteler kapanıyor, gazeteci-
ler işten atılıyor, lotaryadan medet umuluyor, pornografi
ve sansasyonalizme sarılınıyor. Aynen bizde olduğu gibi
yani.
Gazetelerin içine düştüğü maddi sıkıntı, en büyük hasan
meslek ilkelerine yapıyor. llkelerin yerini fırsattar, gerçek
editörlerin yerini fırsatçılar alıyor. Böyle oJunca, basını
başta politikacılar olmak üzere birtakım güç odaklarına
karşı savunmak zorlaşıyor Saygınlığını yitirmiş, alelade
bir ticarethaneye indirgenmiş bir şeyi yüce değerlere da-
yanarak savunmak inandırıcı olmuyor çünkü.
•
Bu içler acısı durum, basının demokrasi içinde yaşam-
sal bir önemi olduğuna inanan gazetecileri çok rahatsız
ediyor. Bunlar çuvaldızı kendi kurumlanna batrmayı bir
görev biliyorlar. örneğin, geçenlerde, VVatergate skanda-
lını ortaya çıkaran iki gazeteciden Carl Bernstein Ameri-
kan basınını sert biçimde eleştiren bir yazı yayınladı.
Amerikan basınının VVatergate'ten bu yana haberciliği bı-
rakıp dedikodu, sansasyon ve şöhret avcılığını görev edin-
diğini belirtti. Amerikan medyalarının Amerikan halkını
aydınlatmak bir yana, bile bile yanılttığını iddia etti. Işte o
barut gibi yazıdan bir paragraf:
"Bugün Amerikan medyalarından bize gerçeklerden
çok, sanrıların ve hezeyanların çarpık çurpuk, bölük pör-
çük Amerikası yansımaktadır. Hayatlarımızın sahici bağ-
lamından kopuk bir Amerika'dır bu. Medyalar Amerika'da
yaşanan hayatları yansıtmakta her saat başı, her gün, her
hafta, başarıstz kalıyorlar. Ele alınan konular, şöhret tapın-
macılığı yapılarak, haberler dedikoduya indirgenerek, top-
lumun gerçeklerini saklamak için sansasyonalizme baş-
vurularak, siyasal ve toplumsal söylem bir lağıma çevrile-
rekçarpıtılıyor."
Avrupa'da da durum parlak değil: Fransa'da politikacı-
larla gazeteciler arasındaki sıkı fıkı ilişkiler eleştiri konusu
oluyor. Ingiltere'de basının kraliyet ailesinin özei yaşamı-
na gösterdiği sapık ilginin basın özgürlüğünü tehlikeye
atacak boyutlara ulaştığı belirtiliyor. fspanya ve Italya'da
pek çok kişi, basının ilkeleri bir yana bırakıp fırsatların pe-
şinden koşmasından şikâyetçi. Bu ülkelerde de medyala-
rın hayattan koptuğu ve sanrısal bir dünya yaratarak halkı
avuttuğu iddiaları ciddi olarak tartışılıyor. Medyaların ay-
dınlatma araçları mı, yoksa bulandırma araçları mı olduk-
ları sorgulanmakta.
•
Basının bunalımı kuşkusuz bir lahana gibidir. Yaprak-
lardan birini açtığınızda altından bir yaprak daha çıkar.
Onun altında da bir başkası vardır. Bu yüzden bu sorunu
şunun ya da bunun alacağı birkaç kararIa çözmek müm-
kün değildir.
Bu yapraklardan bir tanesinin de uluslararası bağlam
olduğunu unutmayalım. Türkiye basını bunalımındayalnız
değildir.
Ama bunu bir avunu olarak da kullanmayalım. Çünkü
kendimizi aldatmış oluruz. Birçok konuda otduğu gibi bu-
rada da durumumuz daha vahim. Derler ya, Batı nezle
olunca biz zatürreeden hastaneyi boyluyoruz!
60 YIL ÖNCE Cumhuriyet
Terkos'un haberi yok!
25HAZJRAN1932
Terkos şirketinin mübayaası
hakkında Heyeü Vekilece
verilen karann belediyeye
tebliğedildiği yazılmışü. Bu
karar mucibince belediye,
Periye Bankası'na olan borç
için aynlmış olan 930 bin
liranın 800 bin lirasını bu
mübayaa işine tahsis etmeye
karar vermişü.
Bu mesele hakkında Terkos
şirketi direktörü
M .Kastelno şunlan
söylemektedir:
"-Şebekemizin mübayaa
edileceğinden haberim
yoktur. Belediyenin bu
husustaki karanndan ve ilk
taksit olarak 800 bin lira vereceğinden malümattar
değilim. Bu haberi ben de gazetelerde okudum.
Şimdilik size şunu söyleyebilirim ki Nafıa Vekaleti ile
yapılan itilaf mucibince şehre şimdikinden fazla su
verilebilmesi için lazım gelen faaliyete geçilmişür. Bu
faaliyet Terkos gölünden havuzlara su getiren borulann
yerine daha fazla su verebilecek büyük borular koymaktan
ibarettir. Bu işi, Nafıa Vekaletine daha evvel vermiş
olduğumuz, büyük projenin bir kısmının tatbikaündan
ibarettir.
Filistin'de ticaret
Yafa ticaret odasıreisiJosef Ahmet Talip Ef.'nin bir
müddet evvel şehrimize geldiğini ve iki memleket ticari
münesebatının inkişafı için tetkikatta bulunduğunu
yazmışük.
Jozef Ahmet Talip Ef. ile İstanbuj Ticaret Odası
tarafından bu hususta müşterekeh yapılan tetkikatta
Filistin'in bilhassa hububat, hayvan, peynir, meyva ve
fmdık gibi mevaddı hariçten tedarik etmek
mecburiyetinde olduğu tespit edilmiştir.
ÎSO'dan Türkiye'nin 2 beklentisi
acil öıılem
talebi
IZLENİMLER
Ekonomi Senisi - TÜ-
SİAD'dan sonra tstanbul Şa-
nayi Odası da (İSO) ekonomiye
acil önlemler istedi. Türkiye'de
ekonomik istikran sağlamak
sorununun kronik bir hal aldı-
ğını belirten İSO Başkanı
Mcmduh Hacıoğlu, hükümetin
bugüne kadar aldığı tedbirlerin
sorunu çözmekte yetersiz kaldı-
ğını vurguladı. Başbakan Yar-
dımcısı Erdal İnönü'nün ko
nuk olduğu İSO meclis toplan-
tısında konuşan Haaoğlu, acil
olarak almması gereken önlem-
ler konusundaki önerilerini sı-
ralayarak "Çareter açık, ama
reçete acıdır. Siyasi iktidann ge-
ciktirdiği her gün faturayı öde-
nemeyecek büyüklüğe ulaştır-
maktadır. İktidar büyük bir
sorumluluk altına girebüir" de-
di.
Başbakan Yardımcısı Erdal
inönü'nün Hacıoğlu'nun öne
sürdüğü sorunlan yumuşak bir
üslupla tek tek yanıtladığı top-
lantıda, İSO meclis üyeleri de iş
güvencesi yasa tasansı, hükü-
metin ekonomideki sorunlan
cözmekte yetersiz kalması ve
ekonominin yönetiminde çok
başlılıgın olması konulannda
eleştiride bulundular.
Ekonomideki sorunlan bü-
yüme, istikrar ve isühdam baş-
lıklan altında toplayan İSO
Başkanı Memduh Hacıoğlu,
özel sektörün kendisine düşen
görevi layıkıyla yapüğını vur-
gulayarak, hükümetten alın-
masını istediği önlemleri şöyle
sıraladı:
- Kamunun borçlanma artı-
şına dur demek gerekiyor.
Kamu hasıla arüşından fazla
borçlanmamah.
- Tanma sağlanan şuursuz
desteğe bir son verilmeli.
- KİT açıklannın bütçeden
karşılanmasının sonu yoktur.
KİTlerin bir kısmı saülmah,
bir kısmı kapatılmah, bir kısmı
da rehabilitasyona taBi tutul-
malıdır.
- Ekonomik istihdamı sağla-
mak için yeni politikalar üretil-
mclı İşsizlik sorununun hukuki
düzenlemelerle çözülemeyeceği
artık anlaşılmalıdır.
- Özel sektöre yapılan "keyfi
iştcn cıkarma" suçlamalannı
şiddetle reddediyoruz. Tür-
kiye'nin gündemine artık eko-
nomik isühdam ve ücret tartış-
malannı sokmak gerekiyor.
- Yeterli finansman olanakla-
nna sahip olmadığı için orta ve
küçük boy işletmeler yok olu-
yor. Büyük sermaye ise dışa
açilmak yerine iç piyasayı tercih
ediyor. Bu sağlıksız tabloyu dü-
zeltecek tedbir alınmalıdır.
Konuk bulunduğu İSO mec-
lis toplantısında sanayicileri
yatıştırmayı ve güven vermeyi
amaçlayan bir konuşma yapan
Başbakan Yardımcısı Erdal
İnönü. TBMM'nin tatile gir-
mcsinden sonra işadamlannı
çağınp tek tek sorunlannı din-
leyeceklerini belirterek, ekono-
minin gclişmesinde sanayinin
lanmdan da daha önemli bir
konumu olduğunu vurguladı.
I Baştarafi 1. Sayfada
be ve olanaklan var. Dışişleri'-
ne yakın çevreler, kurulacak bir
ortak bankaya bölge ülkeleri
dışından da örneğin OECD ül-
kelerinden de katılımın olması
halinde yine Türkiye'nin, ilişki-
lerin oluşturulmasında ve yürü-
tülmesinde etkin rol almaya
aday olduğunu vurguladılar.
KEİB'ten sorumlu Genel
Müdür Yardımcısı Oktay
özüye de Cumhuriyet'e yaptı-
ğı değerlendirmede, Türk ta-
rafının özel sektörün işbirliğı-
nin temelini oluşturması
konusunda yoğun çaba harca-
dığını kaydetti. Özüye, projeye
taraf 11 ülke arasında en üst
düzeyde vanlacak anlaşmayla
işbirliğinin çerçevesinin çizile-
ceğini ve kapsamının belirle-
neceğini, ancak projenin iste-
nildiği gibi bir gelişme göstere-
bilmesi için özel sektör dina-
mizminin şart olduğunu
vurguladı.
Ozüye, bugüne kadar Kara-
deniz bölgesindeki ülkelerle
ekonomik ve ticari ilişkilerde
önceliğin devlette olduğunu
hatırlatarak KEİB'le birlikte
özel sektörün ilişkilerde önce-
lik almasının hedeflendiğini
belirtti. Ancak taraf ülkelerle
ekonomik işbirliğinde özel
sektörün öncelik almaya baş-
laması için aşıhnası gereken
ciddi sorunlar olduğuna da
dikkat çeken Özüye, mevzuat-
tan serbest dolaşıma kadar
birçok önemli konuda ekono-
mik işbirliğinin ve ticaretin
gelişmesi için hızla mesafe
alınmaya çalışılacağını vurgu-
ladı. Anlaşmanın imzalanma-
sından sonra çalışma gruplan
kurulacağını belirten Özüye,
öncelikle iki önemli çalışma
grubunun kurulmasının he-
deflendiğini kaydetti. Bu iki
çalışma grubu "ticaret ve sa-
nayi" ile "ortak bir bankanın
kurulması" üst başlıklanna
sahip olacak. "Ticaret ve Sa-
nayi" başhğı altında oluşturu-
lacak çalışma grubu, öncelik-
le, yatınmlann korunması,
çifte vergjlendirmenin önlen-
mesi, ticareti teşvik ve mevzu-
atlar konusunda düzenleme-
lere yönelik çahşmalarda
bulunacak.
Ortak bir bankanın kurul-
ması ise ikinci önemli çahşma
grubunun ana konusunu oluş-
turacak. Böyle bir projenin
gelişmesi için finansman ko-
nusunun çok önemli olduğuna
dikkat çeken yetkililer, proje-
ye taraf tüm ülkelerin ortak
bir banka kurulması konu-
sunda hemfıkir olduklannı
kaydettiler. Oktay Özüye de
bölgedeki ülkelerin birçoğu-
nun uluslararası "fınans cevre-
lerinde kredibilitesinin düşük
olduğuna dikkat çekerek or-
tak bir bankanın kurulması-
nın projenin gelişmesi bakı-
mından yakıa bir öneme
sahip olduğunu vurguladı.
KEİB'le ilgili çahşmalarda
somut başanlann elde edilme-
sinin çok önemli olduğuna
dikkat çeken Oktay özüye, bu
nedenle, sayıca az ancak so-
mut sonuçlar elde edebilecek
çalışma gruplan oluşturulma-
sının hedeflendiğini kaydetti.
Türkiye'nin özel sektörü-
nün gelişmişliğine paralel ola-
rak dış ekonomik ilişkilerde,
bölge ülkelerine göre önemli
bir yere geldiğini, bu alanda
işbirliğinin gelişmesine hizmet
edecek olanaklara sahip oldu-
ğunu belirten Özüye. DEİK'in
kısa sürede Karadeniz İş Kon-
seyi'ni oluşturmasının KEİB"-
in gelişmesinde önemli bir
adım olacağını da kaydetti.
Notlar .
Yetkililer, işbirliğine doğru-
dan taraf olan fırmalar ve işa-
damlan arasındaki ekonomik
ve ticari ilişkılerin kolaylaştı-
nlmasının projenin en önemli
halkası olduğunu vurguluyor-
lar. Dışişleri Bakanlığı'nın bir
yetkilisi. konuyla ilgili olarak
şu görüşlere yer verdi: "Hükü-
metler özel sektörün işbirliği
yapabilmesinin önündeki en-
gellen ortadan kaldırdığı ve
bir kez özel sektör işin içine
girdiği zaman bu proje kendi-
liğinden bir yerlere gelir.
Eksik olan yanlar varsa iş ya-
pan fırmalann ihtiyaçlan
doğrultusunda bunlann gide-
rilmesi sorun olmaz. İşadam-
lan zaten işlerinin yürüyebil-
mesi için hükümetlerini zor-
lar. Mevzuatlarda değişiklik
gerekiyorsa bunlan zorlar. O
zaman işbirliğinin önünde en-
gel olabileceği düşünülen kimi
ülkelerdeki bürokratik meka-
nizmalar değişmek durumun-
da kalır. Ama özel sektörün
dinamizmi olmazsa bürokrat-
lar zaman zaman bir araya
gelip konuşurlar, bazı karar-
lar alırlar ama iş dünyasının
sorunlannı tam olarak bile-
meyecekleri için proje isteni-
len düzeyde gelişemez."
KEİB görüşmelerinde de
üzerinde durulacak en önemli
konulardan birini "hükümet-
lerdışı işbirliği"nin güçlendi-
rilmesi oluşturuyor. İlk elde,
vize ve ikamet rejimleri,
küçük ve orta ölçekli işletme-
lere destek, mal ve hizmet tica-
retindeki tüm engellerin gide-
rek kaldınlması. yatınmlar
için uygun koşullann sağlan-
ması, ihalelerde ve serbest böl-
gelerde işbirliğinin teşvik edil-
mesi. bir "Dış Ticaret ve
Yatınmlar Bankası" kurul-
ması olanaklannın araşunl-
ması konulan ele alınacak.
Türk tarafı, kurulacak bir
ortak bankanın kredilendire-
ceği ihalelerde sadece KEİB'e
dahil ülkelenn fırmalannın
katılması eğilimini taşıyor.
Bunda başta inşaat firmalan
olmak üzere Türk firmalan-
nın yalnızca bölge ülkelerinin
katılacağı ihalelerde avantajh
bir konumda olacağı düşün-
cesi yaüyor.
Liderler Çırağan'a
helikopterle geldi
Siyaset ekonomiyi gölgede bıraktı
MRaştarafil. Sayfada
yetkililer, Ermenistan ve Azer-
baycan arasında gerçekleşmesi
beklenen zirye konusunda her-
hangi bir girişimde bulunmaya-
caklannı belirtirken taraflann
kendi istekleriyle bir araya gel-
melerinin daha olumlu olacağı-
nı bildiriyorlar.
Dışişleri Bakanı Hikmet Çe-
tin, toplantının yer alacağı Çı-
rağan Oteli'nde, gazetecilere
yaptığı açıklamada, bölgenin
tüm devletlerinin devlet başka-
nı duzeyinde temsil edileceği
KEİB zirvesinde, bölge sorunla-
n konusunda ortak büdiri ya-
yımlanmasının beklendiğini be-
lirterek Türkiye'nin girişimleri
konusunda ilk işareti verdi. Dı-
şişleri yetkililerinden alınan bil-
giye göre bildirinin gerçekleşe-
bilmesi için toplantıya katılan
11 ülke heyetinin de olumlu go-
rüş belirtmesi gerekiyor. Birbir-
leriyle çatışan pek çok ülkenin,
ortak bir bildiriye imza koyabil-
mesi için açıklamanın genel il-
keler çerçevesinde olacağını bil-
diren yetkililer, bildirinin Boğa-
ziçi Bildirisi olarak adlanduıla-
bilecegini söylüyorlar. Yetkili-
ler, bildiride, bölge sorunlannın
çözülmesi için, taraflann diya-
log içinde bulunacaklan ve an-
laşmazlıkların banşçıl yollarla
çözülmesini benimsedikleri ilke-
lerinin yer alacağını bildiriyor-
lar. Bildiride, ayrıca sınırlann
zor kullanılarak değiştirilmeye-
ceği ve Avrupa Güvenlik ve Iş-
birliği Konferansı mekanizma-
sı içinde anlaşmazlıkların çözü-
leceği ilkesinin de yer alması
bekleniyor. Yetkililer, Türkiye'-
nin başlattığı girişimin olumlu
sonuç vermesini beklediklerini
kaydetmekle birlikte, henüz or-
tak büdiri konusunun kesinlik
kazanmadığına dikkat cekiyor-
lar.
KEİB toplantısı öncesinde
üzerinde en çok durulan konu,
Ermenistan ve Azerbaycan dev-
let başkanlannı, Türkiye ve
Rusya ile birlikte Karabag'daki
çatışmalann önlenmesi ve anlaş-
mazlıklann görüşmelerle çözül-
mesi amacıyla bir araya gelip
gelmeyecekleriydi. Dışişleri Ba-
kanı Çetin, Türkiye'nin böyle
bir girişimde bulunmayacağını
belirterek kendisinin her zaman
ülkelerin kendi aralarındaki di-
yaloğu geliştirmelerinden yana
olduğunu bildirdi. Çetin, Kara-
bağ sorunuyla ilgili olarak dört-
lü bir zirvenin oluşmasınm ön-
celikle Ermenistan ve Azerbay-
can'ın kendi istekleriyle gerçek-
leşebileceğini bildirerek, böyle
bir toplantının gerçekleşmesin-
den Türkiye'nin memnun olaca-
ğını sözlerine ekledi. Dışişleri
yetkilileri, Türkiye'nin iki tarafı
diplomatik baskı yoluyla bir
HAVA DURUMU TÜRKİYE'DE DUNYA'DA
Devlet Bakanlığı Meteoro-
IOJI Genel Mûdürlüğü'nden
alınan bılgiye göre yurdun
kuzey kesimleri parçalı bu-
luflu, Doğu Karadeniz ile
Doğu Anadolu'nun kuzeyi
sağanak ve gök gürültûlû
sağanak yağışlı, diğer yer-
ler az bulutiu ve açık geçe-
cek. Rüzgâr, kuzey ve batı
yönlerden hafif. ara sıra ofta kuvvette esecek. Denizlerimizde rûzgâr, Mar-
mara ve Karadeniz'de kıble ve lodos, Ege ve Akdenız'de gûnbatısı ve karayel-
den 3-5 kuvvetinde, saatte 10-21 detıı? mili hızla esecek Van Gölü'rtde ha-
va, parçalı, az bulutiu geçecek. Kanro»
Amsffifdam
Anvnan
Atna
BaOdat
Brûksel
Ccnevre
Franldurt
Lfftoşa
Pelersburg
londra
Madnd
Mbro
Mostova
Mûnh
05İO
Parts
Prag
Rıyad
Roma
Viyana
Zûnh
B
A
A
A
B
Y
B
A
B
B
B
Y
Y
B
A
B
Y
A
Y
Y
Y
21°
35°
31°
38°
21"
24°
22°
32°
16"
22°
26°
26°
19°
21°
20°
22°
23°
42°
25°
25°
22°
: açık ^ 2 S bulutiu ^ yaOmurtu A-aç* B-bulutlu G-guneş!ı K-kart S-sıst Yyagmurtu
araya getirmek istemediğini bil-
diriyorlar. Üst düzey bir Dışiş-
leri yetkilisi, Iran'ın iki tarafın
isteği olmadan Azerbaycan ve
Ermenistan'ı bir araya getirme-
sine rağmen bir sonuç alınama-
dığına dikkat çekerek Ankara'-
nın İran'ın düştüğü duruma
düşmek istemediğini vurguladı.
KEİB'in siyasi bir zirveye dö-
nüşmesi, Türk-Yunan ilişkileri-
nin de gündeme gelmesine yol
açtı. Dışişleri Bakanı Hikmet
Çetin, Yunanh gazetecilerin so-
rulanm cevaplarken Türkiye ve
Yunanistan'ın, Karadeniz'in,
barış içinde yaşanan güvenli ve
istikrarh bir bölge olmasını is-
tediklerini söyledi. Yunanlı ga-
zetecilerin Kıbrıs konusundaki
sorulanna karşılık, Çetin, Ku-
zey Kıbrıs Türk lideri Rauf
Denktaş'ın görüşmelerde son
derece olumlu bir tutum göster-
digini, Türkiye'nin de Denktaş'ı
desteklediğini söyledi. Çetin,
görüşmelerin ikinci turu konu-
sunda görüşünü soran gazeteci-
lere, "Şahsen olumlu beklenti-
ler içinde" olduğunu söyledi.
Çetin'in, bugün Yunanistan
Başbakanı Konstantin Mitsota-
kis ile görüşmesi bekleniyor. Dı-
şişleri kaynaklan, KEİB toplan-
tısı sırasında yapılacak görüş-
menin, Kıbrıs konusu ile ilgili
olmayacağını belirtiyorlar. Kay-
naklar, iki lider arasında görüş-
menin New York'ta devam eden
sürece doğrudan bağlı olmadı-
ğına dikkat çekerek, iki ülke
arasında ikili ilişkilerin geçen
hafta Mitterrand'ın yapmış ol-
duğu temaslarda ele alındığını,
KEİB çerçevesindeki görüşme-
lerde ise daha çok bölgesel so-
runlann tartışılacağını belirti-
yorlar.
Karadeniz Ekonomik İşbirli-
ği Toplantışf na katılacak lider-
ler dün İsianbul'a geldiler.
Ermenistan Cumhurbaşkanı
Levon Ter Petrosyan, önceki
gün İstanbul'a gclerek 'ilk gelen
lider" unvanını kazandı. Dışiş-
leri Bakanlığı kaynaklan, Pet-
rosyan"ın crken gelişinin, Tür-
YKLTSİVİN OTOMOBİL-
LERİ- Rusya De%let Başkanı
Boris \ eltsin'in Istanbul progra.
mı için Moskota'dan 3 adet Li-
muzin tipi özel yapım makam o-
tomobili getirildi. 'ZiP marka o-
lan ve her biri 20 ton ağırlığın»
daki otomobiller. a>nı zamanda
çelik zırh kaplı. (Koloğraf:ZA-
FERAKNAR)
kiye'ye yaptığı zıyareti ve top-
lantıya verdiğı önemi vurgula-
yan bir tavır olarak yorumlana-
bileceğini söylediler.
Petrosyan'ın ardından dün
gelen ilk lider Bulgaristan
Cumhurbaşkanı Jelyu Jelev ol-
du. Bulgaristan'dan özel uca-
ğıyla saat 11.00'de İstanbul'a
gelen Jelev'i Dışişleri Bakanı
Hikmet Çetin karşıladı. Azer-
baycan Cumhurbaşkanı Ebul-
fez Elçibey ise İstanbul'a gelen
ikinci lider oldu.
Moldova zirvesi
Moldovadaki çatışmalann
anımsatılması üzerine bölgede
şu anda durumun sakin oldu-
ğunu belirten Moldova Cum-
hurbaşkanı Snegur KEİ top-
lantısı nedeniyle İstanbul'da
bulunan Moldova. Rusya, Uk-
rayna ve Romanya devlet baş-
kanlannın bir araya gelerek
görüşmeler yapmalannın plan-
landığını açıkladı. Bu ülkelerin
dışişleri bakanlannın da daha
önce görüşmeler yaptığını söy-
leyen Sregur, "Eminim ki bu
toplantıda bazı kararlar ahna-
caktır" dedi.
İstanbul'a saat 16.15'te ula-
şan Romanya Cumhurbaşkanı
İan lliescu da Moldova sorunu-
na bir çözüm bulmak amacıyla
"dörtlü zirve' yapılacağını be-
lirtti.
Ukrayna Devlet Başkanı
Leonid Kravçuk'un uçağı 17.
O5'te İstanbul'a ulaştı. Krav-
çuk, Atatürk Havalimanı'nda
yaptığı açıklamada, dün Uk-
rayna ve Rusya arasında ikili
ilişkiler açısından çok önemli
bir anlaşmanın imzalandığını
bildirdi. Moldova sorununa da
dcğinen Kravçuk, bu konuda
İstanbul'da dörtlü bir görüşme
planlandığını belirtti.
Daha sonra Rusya Federas-
yonu Başkanı Boris Yeltsin ve
Yunanistan Başbakanı Kons-
tantin Mitsotakis de İstanbul'a
geldiler.
KÜRŞAT AKYOL
III. Ahmet döneminin eğlen-
ceye düşkün sadrazamı Nevşe-
hirli Damat İbrahim Paşa'nın,
eşi Fatma Sultan için yaptırdığı
ahşap yalı bahçesinde düzenle-
nen "çıra eğlenceleri" nedeniyle
Çırağan adını alan tarihi saray,
dün saat 19.00'da düzenlenen
resepsiypnla Karadeniz Eko-
nomik İşbirliği Projesi zirvesi-
nin açılışına tanık oldu. Ancak
resepsiyonun gazeteciler için
pek eğlenceli olduğu söylene-
mezdi. Başta Ermenistan Dev-
let Başkanı Levon Ter Petros-
yan ile Azerbaycan Cumhur-
başkanı Ebulfez Elçibey'in
peşine düşen gazeteciler, yakla-
şık 150 metrekare alan içindeki
lider ve delege bolluğu içinde
nereye koşacaklannı şaşırdılar.
Zirvenin ilk gününün en
önemli konusu, "KEİ Anlaş-
ması'nı Türkiye adına Cum-
hurbaşkanı özal'ın mı, yoksa
Başbakan Demirel'in mi imza-
layacağı" idi. Resepsiyon bo-
yunca da aynı konu konuşuldu.
Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin,
karşılaştığı her gazetecinin ken-
disine aynı soruyu yöneltmesi
üzerine, defalarca açıklama
yapmak zorunda kaldı.
Resepsiyona Yunanistan
Başbakanı Konstantin Mitso-
takis ile yapüğı görüşmeden
sonra katılan Başbakan Yar-
dımcısı İnönü, Cumhurbaşkanı
Özal'ın KEİ zirvesine kaülmak
yerine Marmaris'e gjttiğj söyle-
nince, "Küsmüşler, gitmişler"
dedi.
Türkiye'de çalışan bir yaban-
cı gazeteci, imza karmaşası için
şu yorumu yaptı: "özal yann
(bugün) gelip imzayı atacak.
Kendisini gündemde tutmak ve
herkesin bu konuyu konuşması
için yeni bir taktik uyguluyor."
Resepsiyonun ortalanna
doğru Arnavutluk Cumhur-
başkanı Sali Brişa, helikopter
ile Çırağan Sarayı'nın önünde-
ki alana indi. Brişa, koşarak
geldiği resepsiyonun yapıldığı
alanda Dışişleri Bakanı Çetin
urafından karşılandı. Brişa, sı-
cak davranışlan ile sempati
topladı. Resepsiyonun sonuna
ddgru Çırağan Sarayı Oteli'ne
gelen Rusya Devlet Başkanı
Boris Yeltsin ise doğrudan oda-
sına çekildi.
Zirvenin dün başlamasına
rağmen, gazeteciler Çırağan
Sarayı Oteli'ne önceki günden
ıtibaren üs kurmuşlardı. önce-
ki gün gelen tek lider, Ermenis-
tan Devlet Başkanı Levon Ter
Petrosyan oldu. Black Hawk
(Kara Doğan) tipi polis heli-
kopteri ile Atatürk Havaa-
Petrosyan: 'Elçibey ile
• Baştarafi 1. Sayfada
Devlet Başkanı Petrosyan ile
Azerbaycan Cumhurbaşkanı
Elçibey'i bir araya getirmeye
çabaladılar. Gazeteciler, her iki
liderle de ayn ayn görüşerek, li-
derleri saray bahçesinde bir
öngörüşme yapmaya davet etti-
ler. Gazetecilerin ısrarlan üzeri-
ne Ermenistan Devlet Başkanı
Petrosyan, yaklaşık 20 metre
uzakta olan Azerbaycan lideri
Elçibey'e doğru yürümeye baş-
ladı. Petrosyan'ın kendisine
doğru geldiğini gören Elçibey
ise sırtını döndü. Bunun üzerine
Petrosyan. o yöne doğru yürü-
mekten vazgeçerek, diğer da-
vetlilerle konuşmasını sürdür-
dü.
İki liderin resepsiyonda basın
mensuplan tarafından bir ara-
ya getirilmesinin başansızlıkla
sonuçlanmasından sonra, Er-
menistan Devlet Başkanı,
Cumhuriyet'e verdiği demeçte
"Elçibeyİe görüşecek misiniz"
sorusunu, "Siz bari orijinal bir
şey sorun" diye yanıtladı. Pet-
rosyan, Cumhuriyet muhabiri-
nin aynı soruda ısrar etmesi
üzerine, "Görüşmeye hazınm"
dedi.
Ermenistan Devlet Başkanı
Petrosyan, "Ne zaman görüşe-
ceksiniz" sorusuna da, Türkçe
"Allah bilir" yanıtını verdi. İs-
tanbul'a KEİ zirvesine katıl-
mak üzere geldiklerini belirten
Petrosyan, buluşmanın "Ge-
rektiği zaman olacağını" söyle-
di. "Şu anda gerek var mı, yok
mu" sorusuna da, "Herhalde"
karşılıgını verdi. "Görüşme için
bir engel olmadığını" söyleyen
Petrosyan, "O zaman neden
görüşmüyorsunuz" sorusuna
karşılık, resepsiyon sırasında
gazetecilerin gjrişimiyle bir
adım attıgını ima ederek, "O
buraya gelsin" dedi.
Elçibey'in açıklaması
KEİ zirvesine kaülmak üzere
dün saat 14.10'da İstanbul'a ge-
len Azerbaycan Cumhurbaşka-
nı Ebulfez Elçibey, Ermenistan
Devlet Başkanı Petrosyan ile
görüşüp görüşmeyeceğinin ya-
nn (bugün) belli olacağını söy-
ledi.
Atatük Havalimanı'na geli-
şinde Dışişleri Bakanı Hikmet
Çetin, Devlet Bakanı Şerif Er-
can ve Türkiye'nin Bakü Büyü-
kelçisi Altan Karamanoğlu
lanı'n
dan Çırağan Sarayı önüne ge-
len Petrosyan ile gazeteciler
arasında bir koşuşturmaca ya-
şandı. Ermenistan lideri, otele
ön kapıdan girme yerine arka
kapıdan gjrmeyi tercih edince,
gazeteciler çeşitli yollardan
önüne çıkmaya çalışülar. Bu
arada, otelin özel güvenlik gö-
revlileri de Petrosyan'a yardım-
cı olmayı tercih ettiler ve basın
mensuplannın yollannı kesti-
ler. Otelin bazı güvenlik görev-
lilerinin, foto muhabirlerinin
makinelerini tutarak fotoğraf
çekilmesini dahi engellemeye
çalışmalan, basın mensuplan
ile otel yetkilileri arasında tar-
tışmalara neden oldu.
Zirveyi şu ana kadar 400 ka-
dar yerü ve yabana basın men-
subunun izlediği bildirildi.
Heyeüerle beraber gelecek ga-
zetecilerle birlikte bu rakamın
500'ü aşabileceği belirtildi. An- '
cak gazetecilere hizmet vermek '
üzere kurulan basın merkezi
odası yaklaşık 20 metrekare.
Toplam 10 adet telefon, 3 faks
ve 5 teleks hazır durumda. Ba- •
sın ve PTT merkezlerindeki kı- '•
sıtlı olanaklar nedeniyle, '
KEİB'in imza töreninin yapıla-
cağı bugün yaşanacak kargaşa, '
gazetecilerin şimdiden panikle- '
mesine yol açü. Bir yabancı
gazeteci, basın odası için 'Türk .-
hamamı gibi" sözlerini kullan-
:
±.
11 lider l
Çırağan Sarayı Oteli'nde 11 .
lider ve yaklaşık 180 kişilik de-
legasyon kalıyor. Diğer delege-
lerin Sheraton, The Marmara
ve Hilton otellerinde kalacakla-
n bildirildi. Çırağan Sarayı
Oteli'nin en ucuz odasının 195 .
dolar (yaklaşık 1 milyon 350
bin TL) olduğu ve liderlerin ka-
lacağı "paşa odalan"run 1300
dolar (yaklaşık 9 milyon TL)
olduğu dikkate alındığında. or-
ganizasyonun Ankara'ya kaç
liraya mal olacağı gündeme gel-
di. Daha sonra, Ankara'nın
sadece zirveye katılan liderler
ve yanlanndaki heyetten beşer
kişinin konaklama ücretlerini
ödeyeceği öğrenildi.
Zirveye katılan liderler ve de-
legelerin olası herhangi bir sağ-
lık sorunu için de gerekh tüm
önlemler aknmış durumda. İs-
tanbul Sağlık Müdürlüğü yet-
kilileri, her lider için bir ambu-
lans, doktor ve hemşirenin 24
saat hazır beklediğini belirttiler.
Aynca, otelin bir odasında ku-
rulan sağlık merkezinde de 24
saat uzman doktorlar görev ya-
pıyor. Toplam sağlık personeli
sayısının 100 olduğu bildirildi.
tarafından karşılanan Elçibey,
Devlet Konukevi'nde gazeteci-
lere yaptığı açıklamada cağdaş
dünyada hiçbir sorunun savaş-
la çözülemeyeceğini belirterek,
"Ama kimin harbe ihtiyacı var-
sa, güç kullanmak istiyorsa,
onu kendisi bilir. O zaman ce-
vabını alacaktır" dedi.
Anadolu topraklanna ilk kez
ayak basmaktan duyduğu he-
yecanı dile getiren Elçibey,
Anadolu'yu, yıllardır Sakarya'-
da, İnönü'de, kendi özgürlüğü-
nü korumak için mücadele
eden bir yer olarak haürladığını
kaydetti. Elçibey şöyle konuş-
tu:
"Bugün Allah'ın izniyle bu
memlekete ayak basüm. Bu
mukaddes bir toprakür. Şanh,
şerefli toprakür. Şanh, şerefli
evlatlan vardır. Bir aslanlar ya-
tağıdır. Buralar, Anadolu'yu
kurtaran sultanlann, Mustafa
Kemal'in uyuduğu topraklar-
dır."
Kafkaslarda da kırgınlann
banşmasını, özgür yaşayan
toplumlann olmasını istedikle-
rini beh'rten Elçibey, "Dünyada
özgür olmayan, özgürlük ister
yen Türk milletleri vardır. Tan-
n onlara da bayraklanyla bir-
likte özgürlük nasip etsin" diye
konuştu.
Elçibey, Ermenistan'ın Azer-
baycan'a tecavüz etüğini ve ül-
kesinin sorunu Avrupa Güven-
lik ve İşbirliği Konferansı
(AGİK) yoluyla çözmeye çahş-
üğını sözlerine ekledi. Elçibey,
"Bütün yollan buraya yönelt-
tik. AGIK iştirakiyle sorunlar
çözümlensin. Yani siyaset ve
sulhla çözülsün. Çünkü çağdaş
dünyada hiçbir şey savaşla çö-
zülmez" dedi.
Üst düzey görüşme
beklentisi
KEİ zirvesi dolayısıyla Tür-
kiye, Azerbaycan, Rusya Fede-
rasyonu ve Ermenistan liderle-
rinin İstanbul'da buluşmalan
diplomatik kuliste Karabağ ko-
nusunda üst düzey görüşme
beklentisine yol açtı. Özelükle
Elçibey ile Petrosyan'ın İstan-
bul'da yapabilecekleri muhte-
mel bir görüşmenin, AGİK
çerçevesinde Minsk'te Karabağ
konusunda gerçekleştirilecek
konferansın önündeki engelleri
kaldırabileceği belirtildi.