Katalog

SAYFA CUMHURİYET 30 MAYIS1992 CUMARTESİ OLAYLAR VE GORÜŞLER Koalisyon Hükümetine Öneriler-H Fıyatlan durdurmaya bır yerden başlayacaksak hampetrole dıkkat etmek gerekır Hampetrol pıyasada ahnıp satılmadığı ıçın kamuoyunda hıçbır önemı yoktur Oysa bu gorunmeyen ürun, ekonomık yaşamımızı doğrudan etkılıyor Dr. NEZİH H. NEYZİ PEVA Piyasa Araştırmaları Y.K. Başkanı Pıyasada bır çökuntü var Herkesın aklında olan, "Durgunluk -olacak", 'Işler daha bozula- cak", "İşçı çıkartılacak", "Mahyetler yukselı- yor", "DOVTZ rezervı azahyor" Muhalefet de bu konulan ışhyor ve koalısyonu çatlatmaya ça- lışıvor(*) Ilk bakışta gorunüm karanlık Güneydoğu sorunu, nüfus artışı \e şehırlere göç, Erzıncan depremı, su baskınlan, gnzu felaketı, toprak kaymalan ve pahalılık parlak bır durum goster- mıyor Butun bu sorunlan ınceledığjnuzde, al- tında ekonomık nedenlen goruyoruz Güney- doğu sorunu eğıtım ve yatınm yokluğundan doğdu Bu sorunu cumhunyet donemınden ge- nlere ve Osmanlı yonetımıne kadar göturebılı- nz Nufus artışı ıçın son yıllardakı devlet polıü- kasını bılıyoruz Bulganstan'ı 70 mılyonluk Türkıye ıle tehdıt etmıştık' Şehırlere göç de yerel eğıtımsızlık, hastane yokluğu ve ışsızlıkten doğ- muştur Erzmcan'dakı buyuk kayıplar müteah- hıt ve beledıyelenn denetım sorununu bır daha ortaya koymuştur Su taşmalan, toprak kayma- lan da ormanlann yok olması ıle bağlantıbdır Pahalıbk sorunu, fiyatlarla doğrudan doğruya ılgılıdır Fıyat artışı ve enflasyon bır gunde gelmedı Kökü petrol bunalımına (knzıne) dayany 1970'lerde OPEC ülkelen ham petrol ureûmını kısıp fıyatlan artınnak ıçın uzun toplanülar yaptılar Ortada gorunen Arap şeyhlennın arka- sında buyuk Amenkan, tngılız, Fransız ve Hol- landa petrol şırketlen vardı Onlann da ışıne geldı hampetrol fiyatını artırmak Bıam dış tıcaret bılançomuz bırden etkılendı ve açık buyudu Butün dışsatım hampetrol ah- mını karşılayamaz oldu Devaluasyon kaçırul- mazdı Dolar 25 hraya çıktığında herkes şaşırdı, şımdı 7 000 lırayı aştı ve herkes alıştı Fıyat artış- lan da böyle oldu Artık fıyatlann artması ola- ğan ve hatta gereklı sayılıyor Devaluasyon Iafı bıle unutuldu Surekh dovız kuru ayarlaması, fı- yatlann artışı ıle yaşarrun bır parçası oldu Fıyat- lar düşerse ışsızlık artar korkusu oluştu Işte enflasyon kısır döngusünun en tehhkeb yonu de budur Fiyatlar neden arüyor? Fıyatlan artıran unsurlann ıncelenmesı gere- kır Enflasyonun başlıca nedenı para sunumu- nun (arzırun) artmasıdır Tedavuldekı para ıle beraber kredıler de artınca enflasyonun etkısı daha da büyük Bır gözükmeyen oğe de para donuşumunun hıadır Bu etken eldekı para hac- mının katlanmasına neden olur Uretımde gırdı fiyatlannın artması sonucu elde edılen ûrunun de fıyaü artar Fıyat oluşma şekb boyle bır kez başlayınca kısır donguye gınldı demektır Işte her yıl artan fıyatlann asıl nedenı bu oğelerdır Durum bu kerteye gebnce hıç kımse suçlana- maz Fıyat arüşının ve enflasyonun mantığı ku- rulmuş ve herkes buna abşmıştır Fıyatı artan uretımınıze kânnızı ekleyıp satacaksınız Hatta fiyatlar artacak korkusu ıle daha da ekleme ya4 - pacaksınız kı hammaddenızı alabılesınız Unutulan hesaplar Uretıcı artık mabyet hesabı yapmaktan vaz- geçmıştır Mahyetı duşurme çahşmalan unutul- muştur Mabyet hesaplan ancak artan fiyatlara gore yapılmaktadır Ûretımın mabyeünı duşur- me duşuncesı artık tamamen bırakılmıştır Bır yerde bu kısır döngunun kınlması gerekbdır Asbna bakarsanız toprağın mabyetı artmamış- tır Ancak toprağın ışleme mabyetı, gubre, to- hum ve ılaç mabyetlen ıle ışçılık artmıştır Tanm sektorunde çıftçı yuksek kâr geürecek ürunlere kaymaktadır Dıkkat edıbrse toplumumuzun abşık olmadığı Bruksel lahanası, brokolı, vb sebze ve meyveler uretılmekte ve satılmaktadır Dışsatım ıçın çıçek ve turfanda sebze yeüşünl- mektedır Devlet, fınansman zorluğu karşısında çekmmektedır, yenı urun buğday, tutün, pa- muk, çayı nasıl satın alacağız dıye Çunkü enf- lasyon sonucu bu urunlenn yuksek fıyatlan Toprak Mahsullen Ofısı, Tekel ve Tanş gıbı ku- ruluşlann satın alma gucünü zorlayacaktır Oy- sa bu urunler Turkıve zengınlığının ozunu oluş- tunnaktadır Toprak ana bu urunlen bıze sağla- masa mılyonlarca ınsan ne ış, ne yıyecek bula- caktır Öyle bır fıyat ayarlaması şerekıyor kı gelecek ürun dönemınde bu urûnlen dünya fi- yatlan duzeyınde satın alabılebm Toprağın ışlenmesı, ürunun kaldınlması, de- poya taşınması, hepsı petrol ıle yapılmaktadır Petrol fıyatı dunyada düşmeKte, ulkemızde her ay artınlmaktadır Fıyatlardakı kısır dongû pet- role de yansımaktadır Fıyatlan durdurmaya bır yerden başlayacak- sak hampetrole dıkkat etmek gerekır Hampet- rol pıyasada abnıp satılmadığı ıçın kamuoyunda hıçbır önemı yoktur Oysa bu gorunmeyen urün, ekonomık yaşamımızı doğjudan etkıbyor İlk ış olarak Irak boru hattını açıp ıç pazara ucuz hampetrol geürmebyız KınkkaleveAbağarafi- nenlen bu hampetrolü ışler ve pıyasaya ucuz ürün sürerler Bu ışlem Irak'tan alacağunız olan 600 mılyon dolann tahsümde kullanıhr ve ılende ambargo devam edecekse, dışsatıma ızın venl- mez, fakat ıç gereksınım ıçın ucuz hampetrol ah- mına devam edıbr Buna karşıbk îpraş ve Ataş rafınenlen de urunlennı ucuzlatmak zorunda kabrlar Aynca akaryakıttan devlete yılda 30 tnlyon gebr gelmektedır Bu gebr hampetrol ve petrol urunlenne bındınlen vergılerden oluşmaktadır Petrol ürunlennden, rafınenlerden tukeücıye kadar elden ele geçerken değışık adlar altında beledıye damga resımlen, ulaştırma, altyapı res- mı, Destekleme Fıyat Isükrar Fonu (DFİF), Akaryakıt Tukeüm Vergısı (ATV), Akaryakıt Fıyat İsükrar Fonu (AFIF) ıle KDV abnmakta- dır Kendı ebmızle pahablaştırdığımız hampet- rolü ve petrol urunlennı fıyat mekanızması ıçıne pahab bır öğe olarak sokuyoruz, ondan sonra kıvrarup duruyoruz, "neden fiyatlar artıyor" dı- ye Sadece ucuz petrol enflasyonu önlemez, baş- ka ekonomık onlemler de bırbkte ışletılmehdır Fakat, psıkolojık etken olarak hıç olmazsa önemb bır gırdı fıyatının duşurübnesı, genel fı- yat pobtıkasında etkıb olur kanısındayız (*) Koalısyon Hukumeüne önenler başlıkh yazımın ılkı bu sayfada 20 Nısan 1992 tanhınde çıkmıştı ARADABIR LÜTFİ AY Tnatıo Eleştırmenı Ertuğrul ve Nâzım Kapanmakta olan tıyatro mevsımının en onemlı olayla- rından ıkısı kuşkusuz Muhsın Ertuğrul'un 100 , Nâzım Hık- met ın de 90 doğum yıllarında gerçekleştırılen etkınlıkler oldu Butun yaşamını tıyatromuza adamış cumhunyet done- mmde tıyatronun ulkemız ıçın en onemlı eğıtım ve kultur kurumlanndan bırı durumuna gelmesıne buyuk çaba har- camış olan Muhsın Ertuğrul un 100 yıl kutlamaları kuru- cusu olduğu Istanbul Şehır Tıyatrosu nun admı taşıyan Harbıye Sahnesı nde ve buyuk emeğı geçen Devlet Tıyat- rosu nun istanbul dakı AKM Buyuk Salonu'nda, çağdaşı olan yazarlarımızm hemen hepsı oğrencılerı olan genış bır sanatçı toplulugunun kadırbılır ovgulerını, ılgınç anıla- rını yansıtan konuşmalarla hocalarını sımgeleyen canlı metınlerle başladı kışılığını ve çok yonlu çalışmalarını gundemegetırenkonferanslar, paneller soyleşıler sergı- lerle bır hafta surdu Bu kutlamalara Ankara ve izmır 9 Eylul umversıtelerının tıyatro bolumlerı de benzerı etkın- lıklerle katıldılar Kultur Bakanlığımız konuya daha ger- çekçı bır yaklaşımla eğıldı daha onemlı, daha da kalıcı tasarıların mujdesını verdı Muhsın Ertuğrul adına bır prestıj kıtabının yayimlanması Ankara da Devlet Tıyatro- JSU ve Operası bınasının onune konulmak uzere bır heyke- iıntn yaptırılması, Mersın de açılacak ıkı yenı sahneye adıoın venlmesı bır Muhsın Ertuğrul Tıyatro ödulu nun kurulması, anısına bır belgesel fılm hazırlatılması ve PTT tarafından bır hatırapulu çıkarılması Bu etkınlıkler ıçınde ozlenen tek şey, Muhsın Ertuğrul'un sahnemıze koyduğu ya da başrolunu severek oynadığı yapıtlardan bırını, kendı bıçemı ıçınde, en yeteneklı oğren- cılerınden gorebılmektı Ne yazık kı bu duşunulmedı ya da gerçekleştırme olanağı bulunamadı Ama onun ruhunu ' şad edecek daha onemlı bır şey gerçekleştı 1930 da kendı elıyle kurduğu Şehır Tıyatrosu dergısı, yıllarca ıh- mal edıldıkten sonra bu vesıleyle yenıden yayımlanmaya başladı Altmış yılı aşkın bır geçmışı olan bu en eskı tıyatro dergımız umarız bundan sonra duzenlı olarak yaşamını surdurur Darısı, mılyarlık butçeler ıçınde hâlâ çıkarılama- yan (yıne onun 1949 da kurduğu) o guzelım ' Devlet Tıyat- rosu dergısınınbaşına Muhsın Ertuğrul'un son donemın- de gerçekleştırmeye çalıştığı onemlı bır gırışıme, "yerın- den yonetım gırışımıne bu etkınlıkler sırasmda gereğın- ce değınılmedı Kurulu duzenın bozulmasını ve keyfını surduklerı kuçuk prenslıklerının dağılmasını ıstemeyenle- rın bundan hıç hoşlanmadıkları bılınmektedır Oysa ' tek merkezden yonetım ın gıderek nasıl yozlaştığı, kısırlaştığı açıkseçık goruluyor Tıyatrolarımızda bu sısteme artık son venlmesı, yenı kuşaklara daha demokratıkyontemler ıçın- de daha ozgurce daha da yaraticı çalışma olanakları sağlayarak merkezıyetçılıkten uzak yenı bır yonetım sıs- temının kurulabılmesı ıçın Kultur Bakanlığı nca sımdı bas- latılan çalışmalar Muhsın Ertuğrul un geleceğı gormekte yanılmadığını kanıtlıyor • Nâzım Hıkmet ın 90 doğum yıldönumune gelınce Genış bır aydın topluluğunu sevındıren, Nâzım Hıkmet gıbı dun- yaca unlu bır şaırımızın 90 doğum yıldonumunde (ozel tfyatrolarımızın ve Mehmet Ulusoy, Genco Erkal, Dılek Turker gıbı ustun yeteneklı sanatçılarımızın çabasıyla) anayurdunda ılk kez oynanan ıkı yapıtıyla ve gorkemlı performanslarla anılması olmuştur Bu yapıtlardan ılkı Dostlar Tıyatrosu topluluğunda, Mehmet Ulusoy'un coşkuyla sahneye koyduğu Sevdalı Bulut", Nâzım Hıkmet ın dunyanın yaratılışını anlatan ma- salı "Kuvayı Mıllıye "Taranta Babu ya Mektuplar', "Şeyh Bedrettın Destanı ' Memleketımden Insan Man- zaraları ve daha başka şıırlenyle geleneksel tekerleme- lerden aktarılmış bolumlerle goz alıcı bır demet Ulusoy, kendıne ozgu dınamık ve renklı rejı bıçımıyle, bu masal dunyasına, golge oyunlanndan, demır masklardan ve gumbur gumbur devrılen bıdonlardan yararlanarak şıırın eyleme dönuşen buyusunu yansıtıyordu Ikıncısı ' Ayna Tıyatrosu nda, Murat Somay'ın sahne duzenıyle Dılek Turker ın sunduğu Mutlu 01 Nâzım', şaı- rın son eşı Vera Tulyakova nın "Nâzım'la Söyleşı" kıtabın- dan Ataol Behramoğlu'nun ozenle oyunlaştırdığı, tek kışı- lık bır sahne metnı Buna gerçek bır "monodıe" dıyebılırız Geçen yıl Azız Nesın'ın ' Bır Zamanlar Memleketın Bırın- de" adlı oyununda her replığını bırer dınamıt lokumu gıbı fırlatan yureklı oyuncu Dılek Turker, bu kez Behramoğlu'- nun sıcak anılarla yuklu metnını, "kadıfe bır oyun ve "ıpeksı bırsesle etkıleyıcı bırmuzıkalağıthalınegetırdı Bu vesıleyle değınmekte yarar gorduğumuz bır gerçek var Butun antıdemokratık yasakların, tabuların yıkıldığı bır dunyada odeneklı tıyatrolarımız Nâzım Hıkmet e ve tı- yatrosuna olumunden sonra bıle yaklaşmaktan, neredey- se admı anmaktan çekınıyorlar Duşunce ve ıfade ozgurlu- ğune saygı gosterıleceğını her fırsatta vurgulayan yenı hukumetın, kraldan çok kral taraflısı" kımı yetkılılerın sur- durduklerı bu otosansure bır son vermesının zamanı gel- mıştır Onun ıçın ozelhkle duşunce ve sanat yaşamımıza genış olçude katkısı ve etkısı olan Kultur Bakanlığımızın bu konuda gırışımlerde bulunması gerekıyor Boyle bır gırışımın duşunce ve sanat ozgurluğune yu- rekten ınandığından kuşku duymadığımız Sayın Kultur Bakanırruz ıçın olumlu ve onurlu sonuçlar vereceğıne, top- lumumuzun buyuk çoğunluğunu da uygar dunyanın saygı duyduğu bır şaırımızı yabancı topraklar altmda bırakma- nın manevı uzuntusunden, er-geç kurtaracağına ınanıyo- ruz TARTIŞMA Turizm-Kültür ve Hacıbektaş Orneği Tunzmın kultur uzenndekı etkısınden soz ederken kendısının de kültürün bır parçası olduğunu unutmamak gerekır Kultur değerlennın tunzm hareketlennı halkın \e ozellıkle gençlenn buluştuklan motıve etmesı ve yoğunlaştırmasına >erler olarak gozeçarpar karşıbk tunzm de kultur üzennde kımı de- Tunzmın kultur uzenndekı etkısınden ğışıklıklere neden olan bır sektordür Bu soz ederken kendısının de kulturün bır par- değışıklıklenn başında, yaşam bıçımlen- çası olduğunu unutmamak gerekır Tu- nın, davranışların, değerlenn, konuşulan nzm çağdaşlaşmanın, çağdaş yaşamın bır dıbn hatta dınsel ınançîann olduğunu söy- sımgesı olarak kabul edılmelıdır Bu bağ- lemek yanlış olmaz lamda tunzmın, kulturel bır kurum olarak Tunzm, ozellıkle yerel kulturün değer algılanması ya da değerlendınlmesı gere- yapısına goreceb de olsa olumsuz boyutta kır etkı yapar ve bu kulture daha maddecı ve Ulkemızde yenı boyut kazanan ve bu ye- ekonomık bır değer kazandınr Orneğın nıbğe koşut olarak hızla gebşen tunzm ol- ulkemızın bırçok yöresınde olduğu gıbı gusu belırgın bır pobtıkaya yaslandınlma- dığı ıçm tunzm de kulturel bır kurum olarak algılanmamışür Bunun en seçkın orneği Nevşehır ılıne bağb Hacıbektaş'ın Kapadokya kompleksının dışında tutulup kabuklan ıçınde bırakılmasıdır Kulturun tunzmı de, tunzmın kulturu de yıllardır bu kentten ırak tutulmuştur ne >azık kı Kapadokya da da daha once gonulden ucretsız ve konukseverbk gereğı yapılan bjrçok hızmet, gıderek para karşıhğında gerçekleştınlmeye başlanmışür Yaşam bıçımlennın değışmesınde de tu- nzmın buyuk etkısı olduğu yadsınamaz Bugun Kaş'tan Urgup'e uzatılacak çızgıde gozlenen şarap evlen, barlar. gece kulüple- n tunstlenn olmadığı zamanlarda da yerh Hacıbektaş, seçkın ve nıtebklı bır kultür bınkımıne sahıp bır kent olmasına karşın bıbnçlı ya da bıbnçsız olarak kendı kabuk- lan ıçınde kalmasına çaba harcanmıştır Seçkın, nıtehkb kulturler, toplumlann, uluslann gururlan olmanın yanı sıra msan- lığın da ortak mab sayılmabdırlar Boyle bır yapıva sahıp Hacıbektaş ocağından su- zulen kultur, sevgı ve hoşgoruyü yaygmlaş- tırmıştır 620 yılbk Osmanb Devletı ıle 70 yıla yakın cumhunyet dönemınde Haa- bektaş onculuğundekı "Alevı-Bektaşı du- şüncesıyle geleneğının demokrası ve kultur dunyası ıçındekı yen" ıyı saptanıp sağbklı platformlara oturtulmadığı ıçın Haabek- taş kasabası kabuklannın ıçınde bırakıl- mıştır Ne kultur tunzmıne ne de tunzm külturüne yakınlaştınhnıştır Tunzmın bır kulturel kurum olduğunu kabul edıp, tunzm pobtıkalanmızı da bu yaklaşımın ışığında ele alırsak Haabektaş ve benzen bırçok kenümız kabuklan ıçın- den çıkanbp seçkın ve nıtebklı kultur bın- kımlenyle msanbk dunyasının sahnesıne çıkanlmış olur ABDULLAHTEKtN PENCERE İLAN KARTAL 1. ASLtYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN 1991/721 Davacı Alı Atlama tarafından davalı Ayşe Atlama aleyhıne da- vaa tarafından 16 12 1991 lanhlı dılekçeyle mahkememıze müra- caat ederek davalı eşı ıle 25 yıl lık evlı bulunduğunu, bu evLılık- lennden uç çocuklannın bulun- duğunu, davacının 1977 yılı ıçın de emnıyet mensubu olması ne- denıyle görevde ıken davalı eşı Ayşe Atlama'run o tanhtekı ev sahıbı ıle münakaşa netıcesı ev sahıbını bıçak ıle yaraladığını de- vam eden mahkeme netıcesı Kar- tal 1 Aslıye Ceza Mahkemesı'- nın 1986/589 es ve 1988/687 kar sayılı karan ıle 2 sene 8 ay ağır hapıs cezası karan venldığı nı, davacı davalıyı cezaevıne gö- türeceğuu, bu şekılde kararlaştır dığını, davaanın evde bulunma dığı zaman davalımn anıden evı terk ettığını, bır de kuçuk pusu- la bıraktığını, 3 yıl gıbı uzun za- man geçmesıne rağmen ölü veya dın hıçbır haber alamadığuu, üç çocuğu ıle yalnız kaldığım, evın bütün yükünün davacıya kaldı- ğım, artık bu evlılığın bır anla i mı kalmadığından boşanmalan- na karar venlmesını, aynca da 1 vacı 20 2 1992 havale tanhlı de nl lıstesı verdığı, boşanma davası açtığı eşı Ayşe Atlama'nın evı terk etmesınden dolayı şahıt ola rak mahkememızde dınlenraele n ıçın oğullan Zafer Atlama ve Ufuk Atlama'nın dınlenmelenru, aynca da İstanbul Emnıyet Mu- dürlüğu'ne yazmış olduğu yazı fotokopısınde dava dosyasma dehl olarak eklenmesını göster- mış olmakla davalı Ayşe Atlama, babası Habeş Arayan yamnda kalır Yüdınm Tepe Mah 382 Sokak No 49 tskenderun adre- sıne teblıgat yapılamadığı, ma- hallen zabıta tahkıkatı netıcesın- de keza davalımn adıesının bu- lunamadığı bıldınldığı ahetle du- ruşma gunu olan 1 7 1992 günu saat 10 00'da mahkememızde hazır olarak bulunmanız veya kendımzı bır vekılle temsıl ettır menız, aksı tâkdırde yargılama- ya gıyabınızda devam edıleceğı ve karar venleceğı hususu dava dılekçesının ve delıl lıstesının teb- hgatı yenne kaım olmak uzere ılanen teblığ olunur 20 5 1992 Basın 6301 1.450.000. l BAYRAMDA 7 GECE 8 GUN Pataros Otel de konaklama yol, kahvaltı, akşam yemeğı, Demre, Kale, Myra, Noel Baba, Uçağız, Kekova Batıkkent, Sımena Adası, Xantos, Letoon, Kalkan, Fethıye, Oludenız, Tlos Saklıkent'e çevre gezılerı, herşey# dahıl BAYBASÛS TURIZM istanbul Ankara (1) 338 86 61 - 338 16 51 / (4) 425 90 82 Osmanağa mah Nushet Efendı sok 9/36 Kadıkoy / ÎST Sevahdt Aeenusı I^letme Belge no 2149 DIĞER TURLAR BURAYA SIĞMADI, ARAYIN' OLAY YARATAN KITAP! İstanbul ilköğretmen Okulu'nun Sayın Mensubu Gelenekse) çay ve sohbet toplanDmız 30 Mayıs 1992 Cumanesı gunü saat 14-18 arası Maçka Otetı salonunda yapılacaktır Uensuplarımıza coşku ıle haber verelım tHrbırımızı sevgı ıle kucaklayalım YûneOm Kurutu Tez yazılır 350 54 16 YAVUZ GÖKMEN ÖZAL SENDROMUV YAYINLARI V.K.: 91 Kavaklıdere/ANKARA TEL:439 02 59 • FAX: 440 88 29 «Yavuz Gokmen, Özal'a yakın bır gazetecıdır, yalnız onu "yağdanlıklar dan ayn tutmak gerekır, çünku Özal'a yakınhğı ne onu gerektığınde özal'ı eleştırmekten ahkoymuş, ne de ANAP ık- tıdardan duşunce özal'a dırsek çevırmıştır Gokmen'ın 'Özal Sendromu' onu uzaktan ız- leyen değıl, çok yakından bılen bır gazetecının önemh kıtabıdır »» H w u m «'özal Sendromu' süper bır kıtap » Prof. Dr. Kurthan Fişek/Aktüel Özal Sendromu' nefis bır Bekir Coşkun/Sabah «Yavuz Gokmen'm kıtap » BIR AYDA 2. BASK! Arkadaşımız ATİLLA KESKİN'in oğlu Sevgili "Para" Kimin Cebine Giriyor? Inonu anılarında anlatıyor Lord Curzon gösterışı cok severmış deneyımlı İngılız dıplomatı Lozan da amator dıplomat' Ismet Paşa'yı yarı şaka yarı cıddı uyarmıs Muzaffer General' Sen cok manevraya alışmışsın, bagırmaya cok alışmışsın, ama duşunduklerını sana yaptırmayacağım gorursun yaptırmayacağım ' Ne var kı genç ismet çok ınatçı Ingılızın canını sıkı- yor Lord bır gun dıyor kı - Ne reddedersenız hepsını cebımıze atıyoruz Memleketınız haraptır Imar etmeyecek mısınız? Bu- nun ıçın paraya ıhtıyacınız olacaktır Parayı nereden bulacaksınız? Para bugun dunyada bır bende var bır de bu yanımdakınde (Amerıka Murahhası Mr Chaıld) ( ) Yarın para ıstemek ıcın karşımıza gelıp dız çoktu- gunuz zaman bugun reddettıklerınızı cebımızden bır bır çıkarıp sızlere gostereceğız ' (Ismet Inonu, Hatıra- lar Ikıncı Cılt Bılgı Yayınevı) Lord cenaplarının dedığı gerçekleştı • Cunku Lord un hepsı cebımdedır dedığı "para" gerçekte 'sermaye'dır "Sermaye bınkımı" olmadan Turkıye ne yapabılırdı9 Kapıtalızmın doruklarında ser- maye bınkımı yuzlerce yılda, ıç ve dış somuruyle ger- cekleşmıştı Sanayı devrımı kolay mı9 1923 ten 29 a kadar Turkıye'nın aklına devletçılık" gelmedı ama ozel kesımde Curzon un dedığı gıbı para yoktu Ne yapmalı'' Para olmadığı gıbı Turk gtrışımcı de yoktu Devletçılık bır seçım değıl bır zorunluk olarak gundeme gırdı başarılı oldu, eğer ışadamı acısından bakarsak dıyebılırız kı devletçılık Turkıye de ışadamının oluşumunu sağladı, yonetıcı yetıştırdı Pekı Turkıye de sermaye bınkımı denen su- reç gerçekleştı mı? . Ekonomıdekı olumsuz gostergelere karşın sanayı devrımı surecınde yaşadığımız da bır gerçek Sıkıntılar acılar somuruler askerı darbeler, de- mokrası ozlemlerınde uzun yıllar çırpınan ve çalkala- nan Turkıye nın bugun geldığı noktada sermaye bırıkı- mının eksıklığı belkı az konuşulan ama ekonomının yazgısını belırleyen bır konudur Ne devlet vergı alabı- lıyor ne de ışadamı yeterınce yatınm yapabılıyor, ne de emekçıye alınterının karşılığı sağlanabılıyor bır kordovuşudur gıdıyor ıç ve dış borç sarmalına dolan- mış bır ekonomıde herkes bırbırını suçluyor Nıtekım ISO Yonetım Kurulu Başkanı Memduh Hacıoğlu sert konuşmuş '- Merkez Bankası lukstur, bankalar medya ve rantı- ye kesımıyle bırlık ıçınde cennette balayı yaşamakta- dır KIT ler devletı adeta esır almıştır Bırkaç yuzbın KIT çalışanı çıkarılmalı Sumerbank gıbı kuruluşlar derhal kapatılmalıdır (Sabah, 29 5 1992) İSO (istanbul Sanayı Odası) Meclısı eskı Başkanı Ib- rahım Bodur, daha da sert "- Eskıden ekonomı kan kaybedıyor dıyorduk, şimdı ıse can çekışıyor " Nurullah Gezgın '- Özel sektor kuruluşları da KlT'lere dondu " Gorulduğu gıbı sanayıcı ışadamlarının muhalefetı tfasındakı koşe yazarlanndan daha acımasız Çunku yazarlardan çoğu bu ekonomının duzelmeyeceğmı, ama bu hukumetın demok- ratıMeşmeyı gerçekleştırir- se bır gorevı yenne getıre- ceğını duşunuyor Ve beklıyor INAN KESKİN'İkaybettik. Yaşamının 12. baharında 27 Mayıs 1992 gunu elim bir trafik kazasında yitirdiğimiz İNAN, bir ceylan guzelliğinde yaşadı aramızda. Başta annesi Guler, kardeşi Cem ve babası Atilla Keskin olmak uzere tum yakınları ve dostlarınm başı sağolsun. ARKADAŞLARI En emin kaynaklardan derlenen Türk Sanat Musıkîsi Sözlü Eserleri "GÜFTELER" 1.ve2.cildiçıktı. Her bır cılt 35.000r- TL Not 3 ve4 cıttlen hazırianmaktadır. Isteme adresı Anadolu Basım ve Yayımcılık Günbey Zakoğlu I M Ç 6 BlokNo 6608 Unkapanı-IST Tel 5110607 5190588Fax 5261627 Cennette yaşayan enflas- yon lobısımn Turkıye de yan gelıp yattığı bır gerçek- tır Ne var kı bu, koalısyon hukumetının marıfetı değıl 1980 lerden bu yana tutulan yolun sonucudur Ülkede dokunulmazlar azınlığı oluştu Hukumetler vergı alamazlar Enflasyon bır yaşam bıçımıne donuş- muştur Butçeler borç but- çelerıdır Arabesk kapıta- lızm tekellerın elındedır Bunca kıyamet ıçınde sermaye bınkımı" ger- çekleştı mı dıye sorarsanız kapalı toplantılarda çoğu ışadamının vereceğı yanıt duşundurucudur - Sermaye bırıkımı olu- yor ama, bır yandan ya- bancı sermayeyı çağırıyo- ruz bır yandan sermaye yurtdışma kaçıyor, temel sorunumuz da budur Yoksa para şakacı Lord cenaplarının torunla- rının cebine mı gıdıyor? TEMSİLtVE KATHJMa DEMOKRA^NİN KÖKENt Doç. Dr. SamiSdçok 10.000 lin (KDV jçinde) Çafdaf YayvUan TOrkocağı Cad. 39-41 Cağahğlu-lstanbul ö d H KARAR ÖZETİ İSTANBUL 3. ŞULH HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN 1992/26 Mahkememızın 1992/26 E 1992/777 K sayılı ve 27 4 1992 tarıhlı karan ıle Samatya Cad 305/3 K Mustafapaşa adresınde ıkamet eden Numan Nezıh Dubak'ın, Mustafa ve Dılber'den olma 1974 Dlu Tun cay Akyel'ı evlat edınmesıne ızın verılmıştır Babasına adresınde teblıgat yapılamadığından, ışbu karar babası Mustafa Akyel'e ılanen teblığ olunur 4 5 1992 Basın 5982 İLAN BEYOĞLU 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN 991/817 Davacı Vakıflar tarafından davalı Saıuye Altın aleyhıne açüan menı mud kal davası sebebıyle Davalı Sanıye Altın, Sutlucu Mahallesı, Mezarlık Sokak No 24-26 Beyoğlu/tstanbul adresınde olduğu bıldınlen davalımn tum arama lara rağmen adresınm meçhul bulunduğundan mahkemece ılanen teb lıgat yapılmasına karar venlmıştır Dunışmanın bırakıldığı 18 6 1992 gün ve saat 10 20'de mahkemede hazır bulunmanız veya bır vekılle kendımzı temsıl ettırmenız, aksı tâkdırde duruşmamn gıyabınızda ya pılacağı hususu ılan olunur 6 5 1992 Basın 5985 r\r^ D.Karadeniz 'Kackorlar' B.Akdeniz 'likya' 1 0 0 ton Tel 347 62 97 349 67 30 SÖYLEV (CUt 1-2) Hrfn V. VeUdedeotta 21 b«o 2OOOOhr»(K0Vıçnıde) Çağdaş Yayınlan Türkocagı Cad. 39-41 Cağaloihi-lstanbul ötecH