15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
30 MAYIS1992 CUMARTESI CUMHURIYET SAYFA KULTUR 11 Cevdet Kudret tedavi altında • Kültür Servisi- "Yedi Meşale" şairlerinden, yazarve edebiyat incelemecisi Cevdet Kudrct (fotoğrafta), bir siiredirdevameden rarmatsızlığından dolayı tedLavi altınaalındı. Cevdet KuKİret'in tedavisi, Islanbul Ünû versitesi Cerrahpaşa Tıp Fakûltesi Kardiyoloji uygulama bölümünde ıki hartadır sürüyor. Öte yandan, kısa süre önce kalp krizi geçirerek ŞSK İstanbul Hastanesi kardiyoloji servisinde yoğun bakıma alınan tiyatro sanatçısı Yılmaz Gruda'nın sağlık durumunun ıyi olduğu bildirildi. Adapazarı konseri sırasında mide kanaması geçiren ve İstanbui'da tedavi altına abnan Sezen Aksu'nun ise taburcu edildiği ve sağbk durumunun iyi olduğu beiirtildi. Kûltür Bakanlığı'ndan destek • ANKARA (AA) - Kültür BakanhğYnın 9 fılm, 2 müzık, 3 stüdyogeliştırme projesine maddi destek verileceği bildirildi. Bu yıl maddi desteğin 5 milyaröOO milyon lira olarak gerçekleşeceği beiirtildi. Değerlendirme komisyonu tarafından desteklenmesı kararlaşünlan projeler şöyle: sinema alanında Semır Aslanyürek'in "Vagon", Yavuz Özkan'ın "Iki Kadın", îrfan Tözüm'ün "Cazibe Hanımın Gündüz Düşleri", Ali Özgentürk'ün "Çıplak", Erden Kıral'ın "Mavi Sürgün", Memduh Ün'ün "Çocukluğum", Atıf Yılmaz'ın "DüşGezginleri", Şerif Gören'in "Fanatik" ve Bilge Olgaç'ın "Kurşun Adres Sormaz".Müzık alanında Tura Film'in Hıkmet Şimşek'in yöneümindeki Moskova Radyo ve Televizyon Orkestrası ile Türk ve Türk Cumhuriyetleri bestecılerinin eserlerinin compact disc ve TV'ye çckibnesi projesine; Şenay Yüzbaşıoğlu'nun " Ya Göründüğün Gibi Ol, Ya Olduğun Gibi Görün" adlı Ingılizce sözlü hafıf Batı müziği yapıtına ve Fono Film'in stüdyove laboratuvar onanmı ile kapasite arttınmı ve Yeni Lale Film Stüdyo'nun geliştirme projesi için de kredi desteğı sağlanması kararlaştınldı. Yunanlı şair Gatsos öldû • Kültür Servisi - Yunanistan'ın 1943'te Italyan-Alman işgali alünda bulunduğu karanhk dönemde yayımladığı 35 sayfalık"Amorgos' adlı şür kitabıyla çağdaş Yunan şiirinde yeni bır sayfa açan Nikos Gatsos öldü. 78 yaşında ölen Gatsos'un 'Amorgos' adlı kitabında Yunanistan'm eski ve modern tarihınden kışiler ve olaylann yanı sıra doğrudan Alman işgaline de yer verilmişti. 'Eski Günlerin Şarkısı' adlı şiirini ünlü Yunanlı ozan Yorgos Seferis'e adayan Gatsos, savaştan sonra Mikis Theodorakis, Manos Hacidakis ve Stavros Ksarhakos gibi ünlü bestecilerin müziklerine söz de yazmıştı. Aynı zamanda ülkesinin önde gelen çevirmenlerinden biri olan Gatsos, Federico Garcia Lorca'yı çevirebilmek için İspanyolca öğrenmiş, Gatsos'un çevirileriyle sahnelenen 'Kanlı Düğün' ve 'Bernarda Alba'nın Evi' gibi Lorca oyunlan Yunanistan'da büyük başan kazanmıştı. Çizgi film festivali•ANKARA (AA)- 5. Uluslararası Çizgi Film Festivali'ne Sincanhlar büyük ilgi gösteriyor. Anadolu Sanat Merkea'nin Sincan Belediyesi'nin katkılanyla düzenlediği fesuvale 18 ülkeden 200 film kaulıyor. MehmetAksoy'un heykelleri İstanbul Resim ve Heykel Müzesi'nde sergileniyor AnadolukökenlihümanizmaJALEERZEN Mehmet Aksoy'un İstanbul Resim ve Heykel Müzesi'nde açılan sergisinde insan özünü konu alan ve çağdaşlığı ile bü- yük heykel geleneğini sürdüren yapıtlan sergılenıyor. Mehmet Aksoy, profesyonel yaşamının uzun yjlannı yurt dışında geçirip kendini üst dü- zeyde kabul ettirdikten sonra olgunluk döneminde yurda dö- nen ender sanatrılanmızdan biri. Gerçi, Aksoy istanbul Gü- zel Sanatlar Akademisi'ni he- nüz bitirmeden aldığı Devlet Sergisi Ödülü (1966), yine dev- let sergilerinden aldığı birincilik ödülleri (1970-1979) ve arada Türkiye'de yaptığı çeşitli çalış- malarla yurtta heykel dahnda uzun yıllardır isim yapmış ol- masına rağmen Türk seyircisi ancak birkaç yıldır onu yakın- dan takip edebiliyor. Bu birkaç yıl içinde sanatçı insan üstü bir enerji ile heykel sanaümıza zengin, anlamlı bir çeşitlilik ve olgunluk kazandır- dı. Aksoy'un son sergisi yeni iş- leri ile birlikte son yıllann çeşitü öraeklerini içeriyor. Mehmet Aksoy'un heykeli unutulmuş bir taş ustalığırun ve Anadolu'nun çeşitli uygarhkla- nnın miras bıraktığı üstün hey- kel geleneklerinin anısını. gerek biçimlerinin çarpıcılığı gerek malzemenin duyarlığı ile tekrar anılarda canlandırmışür. Üste- lik uzun yıllardır topiumumuza yabancı kalmış olan heykel, kültürün acıklık ve çeşitlilik ka- zandığı günümüzde bir gereksi- nim olarak belirmiş ve Aksoy'- un böylesine bir olgunlukla or- taya çıkışı büyük bir ilgi uyandırmıştır. Bu ılgınin altın- nda daha derine giden nedenler devar. Türk sanatmda tüm fıgüratif yaklaşımlara rağmen insan be- deninin oldukça yüzeysel ele abnmış olması. Osman Hamdi, Feyhaman Duran, Hakkı Ismail • Mehmet Ak- soy'un heykelleri, unutulmuş bir taş ustahğının, Ana- dolu uygarlıklan- nın miras bıraktı- ğı üstün heykel geleneklerinin anısını yeniden canlandırıyor. Mehmet Aksoy- un önemli yanla- rından biri de hem figür, hem de gelenek konusun- da sağladığı barı- şıkhk. Aksoy'un heykel sergisi, Re- sim ve Heykel Müzesi bahçesin- de 11 temmuz gü- nüne kadar görü- lebilecek. ve çağdaş birkaç sanatçı dışında sanatımızda figür kul- lanımında yeterince içerik yo- ğunluğu olduğu söylenemez. Büyük ustalar söz konusu ol- duğunda bile teknigin ön plan- da kaldığı bir gerçektir. Bir tanh boyunca vücuduna yabana kalmış bir kültürün, böyle bir içeriği kısa zamanda derinletmesi de zordur. İçerik konusunda derinleşememış ol- manın önemli nedenlerinden biri de kuşkusuz sanatçılanmı- zın kendi geleneklerimize çoğu kez sırt dönmüş olmalandır. Mehmet Aksoy'un Türk sanatı ve kültürü için önemli yanlann- dan biri hemfigürhem gelenek konusunda sağladığı banşıkük- tır. Bunun sanaümız için büyük bir kazanç olduğunu vurgula- mak gerekir. Zira plastik sanat- lann büyük geleneklenni haiz, İslam ve Musevi dışında kül- türlerde, insanın sanat yoluyla kendini ve dünyasını tanıması önce kendi vücudu araalığı ile olmuştur. Soyut dahil, tûm bi- çimlenmelerin temelinde önce- hkle insan bedeni temel aracı olmuş, biçimin içerikle kopmaz ılışkısı bu şekılde köklenmiştır. Türk sanatının modernleşmesi böyle bir birikime oturmadığı için genellikle figüratif yakla- şımlar köklü bir ikonografiye sahip değildir. Aksoy'un heykelleri, toplu- mumuzda kişinin önem ka- zandığı yeni bir sosyal kurgu içinde bu bakımdan özellikle anlamlıdır. Sanaümıza hem özel hem de evrensel boyutta bır içerik kazandırarak seyirci ile dolaysız iletişim sağlarlar. Bu yakınbk, hümanizmarun insan ve yaşama olan inancının Mehmet Aksoy'un heykellerin- deki ifadesinden de kaynakla- nır. Bu hümanizma Halikamas Bahkçısı'nınki gibi Anadolu kökenlidir. Çağdaş yaşamın bunalımına rağmen Aksoy'un he>kelinde hâlâ dırenıyor olması Batı'nınkinden farklı olarak içinde bu toprağın ve insanının verimüliğinden kaynaklanan ve Kibele mitosuna neden olan sonsuz bir umut ve enerji taşı- ması, ussal olandan çok ya- şanusal olana öncelik verme- sindendir. Aksoy'un heykeli in- sanın geçiciliğine karşın in- sanlığın ve ona ait olan temel kahtelerin doğa üstü gücünü çevresıne yayar. Ankara Büyükşehir Beledi- yesi için hazırladığı Toprak Ana projesi Anadolu'nun Ki- bele mitosunu tekrardan can- landırdığı gibi Anadolu'nun verimliliğine, kadının gücüne bir anıttır. Insanoğlunun ya- ratıcılığını vurgulayan bir hü- manızmayı Anadolu'da kök- lendirir. Mehmet Aksoy'un Şahmeran ve İo (Boğaziçi) hey- kelleri bize sanatın çok an- lamülığında Anadolu'yu tekrar tanıürîar. Son yaptığı 'Kara Delik' Ak- soy'un insan ve doğa kadar dü- şüncenin biçimlerine de yak- laşabildiğini gösteriyor. 'Kara Delik' sonun ve sonsuzluğun olduğu kadar bir başlangıcın da ifadesi, belki de tüm ya- şamın belirişini mümkün kılan bir mercek, bir göz. Mehmet Aksoy yeryüzünün kaba maddesini ışığa çıkanr- ken hem taşın taşlığını hem de yaşamın ancak maddede varlık bulduğunu anlaüyor. Mehmet Aksoy'un heykeli ışığa çıkardığı her anlamlılıkla bir- likte gizlı kalan sonsuz anlam- lann varlığını da ima ediyor. Bu bakımdan onun sanatını sa- nat tarihi çızgisindeki bir aktü- alite olarak görmekten'çok, in- sanbk tarihinin çok boyutlulu- ğunda varlık ile dolaysız ilişki kurmaya adanmış bir irade olarak görmek doğru olur. Su Yücerin 'Kayıp Bahçeler' sergisi, Galata Mevlevihanesi'nin bahçesinde Ağaçlar resim açtı, sakııı şaşırma• Mevlevihanenin gü- neş kokuiu bahçesinde ilk kez bir resim sergisi açıbyor. Su Yücel, bir Mevlevi olan dedesi Ha- san Ali Yücel'in 1946'da korumaya aldırdığı Ga- lata Mevlevihanesi'nin bahçesinde resimlerini ıhlamurlann, çamlann dallannda sergilıyor. FATMA ORAN Su Yücel'in tuval üzerine yağlı boya çalıştığı büyük bo- yutlu yirmi dört resmi, Kültür BakanlığYnın desteğiyle Galata Mevlevihanesi'nin bahçesinde sergileniyor Sanatçının Kayıp Bahçeler adını verdiği sergisi, 22 haarana kadar pazartesi dışında her gün saat 12.00-16. 30 arası görüîebilir. Galata Mevlevihanesi, İstan- bui'da, Tünel semtinde Galip Dede Caddesi'nin (Yüksek Kaldınm) hemen başında bir Mevlevi tekkesi. Kulekapısı adıyla da bilinen Mevlevihane'ye, Galip Dede Caddesi'nden ikisi de 1819 ta- rihli türbeyle iki katlı kütüp- hanenin arasındaki demir kapı- dan girib'yor. Türbelerinde dönemlerinin önde gelen Mevlevi dedelerinin yatuğı; 1491-92'deII. Bayezid'- in vezirlerinden İskender Paşa tarafından yapünlan Galata Mevlevihanesi'nin günümüze ulaşan yapılan 18. yüzyıl so- nuyla 19. yüzyıldan kalma Os- manlı Barok üslûbunun özellik- Su Yücel. bu resim sergisinde, çocukluğundan aklında kalan bahcelere yer veriyor. Su Yücel'in sergisi, haziran sonuna kadar göriilebilecek. (Fotoğraf: İBRAHİM GÜNEL) lerini taşıyor. Kentin keşmekeşinden sıy- nlıp türbe yeşili kapıdan içeri girdiğinizde, huzur bulacağmızı hiç ummadığınız bir bahçeyle karşılaşıyorsunuz. Taze, temiz, ferahtalıcı bir 'sürpriz' bahçey- le. Gönül kandili sönmüş olan- lan anlaşılmaz bir yerinden aydmlatan Mevlevihane'nin güneş kokuiu bahçesinde ilk kez bir resim sergisi açılıyor. Su Yücel'in resirnleri sarmaşıklar- da, servi, çitlenbik, fındık, elma. ıhlamur ve çam ağaç- lannın dallannda. Güllerin, karanfillerin, morsalkımlann yanında, şadırvanm üstünde sebilin içinde, kırmızı tuğlalı duvarda, Semahanenin kapısı- nda. Gözlerinizin resimleri ara>ıp bulması gerekiyor yal- nızea. Ağaçlan, yolu, avlusu ve adı güzel çiçekleriyle bu bahçeye ta eskiden beri aşina olduğunu söylüyor Su Yücel. Kendisı de bir Mevlevi olan dedesi Hasan Ali Yücel'in 1946'da koruma altına aldırttığı Mevlevihane'- nin bahçesine en sevdiği, en yakın arkadaşı getirirmiş onu çocukken. Annesi... Vitraylar'dan Antikacılar'a, Bırgı Evlennden Ayasofya re- simlerine kadar uzanan her ser- gisi bir 'dizi'dir Su Yücel'in. Tek bir 'konu' üzerinde yoğun- laşır hep ve aynntılardan bütü- ne, bütünden aynntılara alır götürür resimlerini. Adı, Kayıp Bahçeler olan bu dizisi de öyle. Su Yücel'in çocukluğunda ak- lında kalan. hayal meyal hatır- ladığı bahçeler. Paylaşılmış sevgilerin bahçeleri. Kınalıada, Kandilü, Paşa- bahçe, Kuzguncuk ve Kuzey Afrika bahçeleri. Londra'da doğup İstanbui'da büyüyen, Fransa'da okuyan, Kızıldeniz'- de günbaumlannı. Kanada'da soğuk beyazı yaşayan, ama her seferinde babaevindeki odasını özleyip soluğu İstanbui'da alan otuzlannda bir dünyahnın bah- çeleri... Bu "dizi'de Su için kaybolup gitmiş bahçeler, dolayısıyla 'za- man'lar var. Bir anlamda 'anma' sergisi de diyebiliriz buna. Geniş hareketli fırça vuruş- lanyla gerçekleştirdiği canh renîcli resimlerinin Mevlevi- hane'nin bahçesinde sergilen- mesine gelince. Kayıp Bahçe- ler'i en i>i tanımlayacak mekânın orası olduğuna ına- ruyorda ondan... Su Yücel resim sergisi / 22 mayıs-30 haziran, Galata Mev- levihanesi (Divan Edebiyatı Müzesi, Galipdede Caddesi, No: 15, Tünel)! Tel. 245 41 41 4.ULUSLARARASI İSTANBUL TİYATRO FESTİVALİ PandomimdeMarceau'danmimlisi yokKültür Servisi- Yarım yüzyıla yakın süredir mim sanatının en usta ismi Marcel Maroeau, 4. Uluslararası İstanbul Tiyatro Festivali'nde bugün ve yann AKM Büyük Salon'da mimod- ram gösterilerini gerçekleştire- cek. Kırk yıldır çıktığı tumelerde, beş kıtanın farklı köşelerinde, tek başına ya da gnıbuyla mi- modram gösterilerini sahnele- yen Marcel Marceau, ülkemize ilk kez geliyor. Türkiye'ye gel- mesinin çok önemli olduğunu vurgulayan ünlü sanatçı, "Bana bu ülkeyi tanımamı sağ- ladı. Bu neredeyse gizemli bir durum, 45 yıllık sanat yaşamı- mda, 20 kez beş kıtayı dolaştım. Ama uzun süredir tanıdığım Türkiye'de ilk kez oynaya- cağım'dedi. Marceau'nun, dün düzenlenen basın toplantısına eski öğrencisi mim sanatçısı Er- dinç Dinçer ve birlikte gösteri sunacaklan Blanca del Barrio • Kırk yıldır çıktığı turaelerde, beş kıtanm farklı köşe- lerinde, tek başına ya da gnıbuyla mi- modram gösterile- rini sahneleyen Marcel Marceau, ülkemize ilk kez ge- liyor. ile Bogdan Nowak katıldılar. Marceau, Abidin Dino'nun da çok eski dostu olduğunu belir- terek, "onunla geçmişte, şimdi- ki zamanda ve gelecekte ortak anılanmız var"biçiminde ko- nuştu. Mim sanatının 20. yüzyılda yeniden doğuşunu ve mim sa- naüna yönehşini anlatan Mar- cel Marceau'ya göre, mim;" uç noktalarda ölesiye yaşanan duygulann, gerçeğin.düşün sa- natı." " Herhalde annemın karnındayken mimciydim" dı- yen ünlü sanatçı. mim sa- natının "bilim" olduğunu vur- guluyor. Etienne Decroux'nün öğrencisi olan Marceau, 1947'- de Bip tiplemesi yaratarak. Pantomim de Style'de, uygula- ma biçiminde "kendi stilini, kişiğini"oluşlurdu. 1948'de Decroux'dan aynla- rak, kendi grubunu kurdu ve 1964'e dek ekibiyle Gogol gibi yazarlardan uyarlanan ve kendi yazdığı eserleri sahneledi. Marcel Marceau, bugün ve yann sunacağı gösterilennde p/ 100 kadar Stil pandomimi ve Bip pandomimi içinden seçim yapacak: "Dünyanın Olu- şumu", heykeltraş, halk bahçe- si, mahkeme, eller, maske yapıması, Bip dişçi, Bip sokak müzisyeni, Bip evlılik ajansı- nda, Bipasker... Mim sanatının birçok sanat dalını etkilediğini vurgulayan Marceau, Michael Jackson'ın danslannda "Rüzgara Karşı Yürüyüş"eserinden öykündü- ğünü, bunu Jackson'ın da ka- bul ettiğini anlatarak, "Micha- el Jackson 1987'de Paris'e ilk kez geldiğinde bir dişilik mitosu olarak Marlene Dietrich ve ti- yatroda görsel açıdan ilk kez et- kileyen kişi olarak da benimle tanışmak istedi"dedi. Chaplin'- in sinemada yaptığını. tiyatro- da gerçekleştiren Marcel Mar- ceau, mim sanatını dünyada popüler hale getirerek. sınırsız diliyle tüm dünyada kırk yıldır evrenselliğe ulaşıyor... Adamo bu akşam yine söyleyecek: HerYerde Kar Var KüHür Servisi- 1960'lı yıllann ünlü sesi Adamo yann (bugün) Hilton Convention Center'da vereceği konserde Türk müzikseverlere çeşitli sürprizler hazırladığını söyle- di. Galatasaray lisesi Okul Aile Birliği'nin girişimleriyle okulun Ortaköy binasmın onanmına katkıda bulunmak amaayla düzenlenen konser- de, Adamo çoğu müzikseve- rin çok yakından tanıdığı şarkılannın yanı sıra yeni parçalannı da seslendirecek. Adamo'nun konserinde iki sürpriz Türk sanatçı da Adamo ile birlikte "Kar- lar Düşer" ve "Her Yerde Kar Var" adlı şarkılan ses- lendirecek. Adamo'- nun bugün Adamo: Bu gece Hilton'da. bende bir yete- Hilton Convertion Center'da nek olduğunu fark etmiş olmalı vereceği konser, önümüzdeki sonra da Prevert tutkusu baş- ladı... O yıllarda yazdığım şiir- lerde hep onlann etkisi vardır" diye anlattı. Belçika'da aifesin- den gizli olarak katıldığı bir şarkı yanşmasıyla meslek ya- şamının başladığını anlatan Adamo, bu öyküyü şöyle an- latü: "Babam bir kömür işlet- mesinde çalışıyordu ve bu yüz- den benim eğitimimi sürdürme- mı çok istiyordu. Bu yüzden Belçika'da düzenlenen bu şarkı yanşmasına ba- bamm haberi ol- madan, gizli giz- li katıldım. Bu arada yanşmayı kazandım. Ba- bam, bu şarkıyı tam iki ay sonra, küçük kızkarde- şimin doğduğu gün radyoda yayımlandığın- da dinledi. Kendisi de mü- zıkle yoğrulmuş olduğundan sab günü televizyonun Starl ekranında daha geniş bir din- leyici kitlesine ulaşacak. Ah- met San'ın organizasyonuyla Türkiye'ye gelen ve dün Hil- ton Oteb'nde düzenledigi basın toplanüsında gazete- cilerin sorulannı yanıtlayan Adamo, müzıkli bir ortamda yetiştiğinianlatü. Genç yaşlarda şiir yazmaya başladığını, büyükbabasının yolladığı gitarla besteler ki ondan sonra kapı kapı dola- şarak benim plak doldurmamı sağladı ve şarkıabk hayatım da böylece başlamış oldu." Otuz yılda 80 milyonu aşkm plak satan ve 25 altın plak kazanan Adamo, o günden bu yana "olaylann çıgabi büyü- düğünü" söylüyor. Onümüzde- ki eylül ayında Fransa'da yeni albümünün satışa çıkanla- cağını bebrten Adamo, "Bu ak- şamki konserimde dinleyicinin benden beklediği romantik yaptığını anlatan Adamo, "Ba- parçalann yanı sıra günümüze udelaire, Rimbaud, Verlaıne tarukbk eden, gerçekçi parçalar gibi şairlere hayrandım. Daha da seslendireceğim" dedi. İSTANBUL BUYUKŞEHİR BELEDIYESİ KÜLTÜR İSLERİ DAİRE BAŞKANLIĞI KUTUPHANE VE MÜZELER MUDURLUGU HAZİRAN 1992 KÜLTÜR ETKİNLİKLERİ ATATURK KITAPLIGI 1 Hadran PazartMi Tpplantı Salonu T>flİH VE YÛNTEM "Tarihte Yontem" Konuşmacı: Doç. Dr. Sotçuk Esenbel Saat: 16.00 "Tarih ve Toplum Dergısı ışbırtıjı üe düzenlenmiştr 3 Hazlran Çarşamba Toplantı Salonu KONFERANS "Arşıv Belgelerının Mekanik Metotlarla Restorasyonu" Konuşmacı Dr Nıhal Somer Saat- 16.00 4 Hazlran Perfembe EDEBİYAT TOPLANTISI "1001 Gece Masallan'nın Kaynaklan ve Etkılen" Konuşmacılar AJım Şenf Onaran, Atıila Bırkıye. Atıl Ant Saat 16.00 15-30 Hazlran Üst Okuma Salonu SERGİ "Ayın Yeni Kitaplan Sergisi" "Yayıncılar Bırltğı" ışbıriığıyle düzenlenmıştır 17 Hazlran Çar^amba Toplantı Salonu FORUM Faruk Şüyun'un yöneteceğı, Mankenler. Modacılar ve Moda Yazartarının katılacağı Forum programında •Türkiye'de Kadın ve Moda" konusu tartışılacak Saat 16 00 17 Haziran çarşamba Gırış SERGİ "KİMDİR BU GABRIELLE RAY" (İstanbul Büyükşehır Beledıyesı Atatürk Kıtaplığı Kartpostal arşivınden) 17 Haziran Çar$amba Sergı Salonu SERGİ İstanbul Büyükşehır Beledıyesı Atatürk Kıtaplığı koleksiyonlarından düzenlenen lıtograf, yağlıboya, suluboya sergı "ESKİ ISTANBUL'DA KADIN" 18 Haziran P«rm«mtM Toplantı Salonu SİİRİMİZDE YENİLER Katılanlar. Merıh Akogul. Metin Göz, Serdar Koçak, Kubılay Koseoğlu Yonoteıı: Enver Ercan Saat: 16.00 20 Hazlran Cumartesi Toplantı Salonu / DİA GOSTERİSI "El-Endülüs Tanhıne Bır Yotculuk" Sunan Or. Oguz Önder Saat 16 00 22 Haziran Pazartasl Toplantı Salonu DİVAN ŞİİRİNDE MİZAH-2 Konuşmacılar Memduh Cumhur, İskender Pala Yöneten Enver Ercan Saat' 16.00 24 Hazlran Çarşamba Toplantı Salonu DOBRA DOBRA Ülkemızı yurtdışında başanyla temsıl eden modacı Bılge Mestçı Faruk Şûyun'un bu aykı konuğu olacak Saat 16 00 25 Haziran Perşembe Toplantı Salonu ANMA TOPLANTISI "22 Ölüm Yıldönümünde Anılarla Oıtıan Kemal" Konuşmacılar Salım Sengil, Demırtaş Ceyhun, Ihsan Hasırcıoğlu Yöneten- Enver Ercan Saat 16 00 27 Haziran Cumartesi HAPPENING •OKU OKU" Adnan Tonel Saat: 16.00 30 Haziran Salı Toplantı Salonu SOYLEŞI "Gençlık ve AIDS" Konuşmacı Prof. Dr TÜrkân Saylan Saat 16 00 "Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneğı ışbırlığıyle düzenlenmıştır Atatürk Kıtaplığı'nda Mayıs 1992 de açılan Lerzan Ozer "KJRIK GÖRÛNTÛLER" Seramık Enstellasyon sergisi 15 hazırana kadar uzatılmıştır Mete Caddesi No. 45 Taksım/ISTANBUL Tel 249 09 45/ 249 56 83 I 249 38 19 KADIN ESERLERİ KUTUPHANESI VE BİLGİ MERKEZİ 6 Haziran Cumartesi KONFERANS Gûlnar Önay "Sanatın Kadın Dünyasınoakı Yen" Saat: 15.00 8-30 Hazlran "Bılge Saka Resim Sergisi" Açılış saat' 18.00 1 Haziran Pazartesi HAPPENING "DADA" Adnan Tönel Saat 19.00 Süreklı Sergı TÜRK KARIKATURÜ (1880-1980) 9 Haziran Salı Amenkalı Araştırmacı ve Yazar Dr Judit H Stıehm "Kadınlann Erkeklenn Sıyaset Dunyalarıyta ilgılı Düşüncelen" Konulu Konferans Saat 19 00 Fener Mah Abdülezelpaşa Cad Bulaar Kıhsesı Yanı 34220 HALJÇ Tel: 523 74 08 KARIKAFURVt MİZAH MÜZESİ 1-30 Haziran Yabancı Çizerter (Müze Arşıvinden) 27 Hazlran Cumartesi VVORKSHOP Remzı Köklü Göstensı Naturel Kâğıt Yapımı Saat 14 00 Atatürk Bulvan, Kovaotar Sok. No 12 34230 Fatıh/ISTANBUL Tel: 521 12 64, NOT: Aylık programda Aşıyan Müzesi'nde yapılacağı ılan editen etkınlıkler Atatürk Kıtaplığı'na alınmıştır
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle