04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
26 MAYIS1992 SALJ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Arıkan'a 2 yıl tiapis • ANKARA(AA)- TBM M'de meydana gelcn olaydaDYPSıirt Milletvekili Abdürrezzak Ce> lan'ın ölümüne neden olan eski ANAPSiirt Milletvekili İdris Ankan, 2 yıl hapis. 20 bin lira ağır para cezasına çarptınldı. Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde bugün yapılan duruşmaya, Ankan, İstanbul'daki bir hastanede tedavi gördüğü gerekçesivle katılmadı. Mahkeme başkanı gerekli delillerin toplandığını bildirerek sanık Ankan'ın, tedbirsizlik ve dikkatsizlik sonucu ölüme neden olduğu gerekçesiyle TCK'nın 455 maddesinin son fıkrası uyannca 2 yıl hapis cezasına mahkûm edildiğini kaydetti. Daha önceki tutukluluksüresi mahkûmiyetten sayıldığından, Ankan Ijapis yatmayacak. ANAPtan İnönü'ye yanıt • ANKARA (ANKA) - Başbakan Yardımcısı ve SHP Genel Başkanı ErdaJ Inönü'nün, 'ANAP koaüsyonu kıskanıyor' sözlerine ANAP'lılardan tepki geldi. ANAP Genel Başkan Yardımcısı Fahrettin Kurt, koalisyon hükümetinden başka tutunacak dalı kalmayan Inönü'nün "Yüksek dozda antibiyotik alarak "Kendisine dooing yapmaya çalıştığını" söyledi. Erdal lnönü'nün ANAP'ın koalisyonun dağılmasını beklediğine ilişkin sözlerini değerlendiren ANAP Genel Başkanı Yardımcısı Fahrettin Kurt, tnönü'nün koalisyonun zaaflarını kapatmaya çalıştığını ileri sürdü. Ambulans davası bugün • ANKARA (ANKA) • Sağlık Bakanlığı'nda ortaya çıkarılan 300 ambulans alımıyla ilgili 40 milyarlık yolsuzluk davasına bugün Ankara Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlanacak. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede eski Sağbk Bakanhğı Müsteşar Yardımcısı Filiz Güngör ile APK Dairesi eski Başkanı Ömer Faruk Bilge'nin "ihaleye fesat kanştırmak" suçundan 10 yıldan az olmak üzere ağır hapisle cezalandınlmalan ayrıca neden olduklan zararı kuruma geri ödemeleri de isteniyor. Salman'a soruşturma • TRABZON (Cumhuriyet) - Starl'de Cem Özer'in sunduğu "Laf Lafı Açar" programına konuk olarak katılan Ilyas Salman hakkında soruşturma açılacağı şeklindeki haberler üzerine görüşlerini açıklayan SHP Genel Sekreteri Cevdet Selvi, "DGM Başsavcısı Nusret Demiral eski alışkanhğını hâlâ sürdürüyor" dedi. Kişisel olarak bu konudaki görüşlerini açıkladığını belirten SHP Genel Sekreteri Selvi, "Türkiye yeni bir demokratikleşme sürecine girdi. Daha koalisyon kurulmadan yaptığımız, anlaşmada Türkiye'de herkesin korkmadan çekinmeden Fıkirlerini düşüncelerini açıklayabileceği bir ülke haline getirmek amacını güvenli bir ortamda yaşamasmı devlet sağlar. Biz bu görüşü taşıyoruz" dedi. Batıkenfe belediye • ANKARA (AA) -Kent- Koop, Batıkent'in ilçe ve belediye olması için yoğun bir kampanya başlattı. Kent-Koop Genel Başkanı Muammer Niksarlı, "Nüfusu 100 bini aşan Batıkent'in bir an önce ilçe ve belediye yapılması geTekir. Bunun için her tüılu yolu deneyeceğiz" dedi. Özdemir: MİT'in istihbarat, askeri personel, müsteşar tayini olmak üzere üç sorunu var MTFte sivilleşme sancısı• MİT'in sivilleştirilmesine ilişkin çalışmalar, MİT içindeki askeri kanat tarafından hoş karşılanmıyor. Müsteşar Korgeneral Teoman Koman'ın ağustosta kıta görevini gerekçe göstererek, teşkilattan ayrılmak istemesinin gerekçelerinden biri olarak da sivilleştirme çalışmalan gösteriliyor. yorlar. Koman'ın, Başbakan Süleyman Demirel'e, kitaya çıkma isteğını aktardığj, Başba- kanın da bu istemi olumlu karşıladıgı kaydediliyor. TUNCAYÖZKAN Hükümet tarafından yürütü- ANKARA-MİT için hükü- met tarafından hazırlıklan yü- rütülen sivilleştirme çahşmala- nnın teşkilat içinde sorunlara - - - yolaçüği beürtibyor. MİTMüs- len MİTin sivilleşürilmesi ça- teşan Korgeneral Teoman bşmalannda, istihbarat birimi- Koman'ın 30 ağustosta kitaya nin dışa yönelik çaüşması, iç çıkma isteğini gerekçe gösıere- isü'hbaraün polis ağırlıkh bir rek, görevinden aynlacağı be- başka istihbarat birimine dev- lirtiliyor. redılmesi üzerinde duruluyor. * ' Bu yolda yapılan çalışmalann koordinasyonunun Başbakan Süleyman Demirel tarafından sağlandığı kaydediliyor. Yeni yapılanmanın şekli bakımdan Daha önce MİT Müsteşarb- ğını kıta görevi olarak tanımla- yan Koman'daki bu görüş de- ğişikbğinin ardında, hükümetin sivil MİT çahşmalannın yattığı, teşkilata yakm kaynaklar tara- fından dile geüriliyor. Bazı kay- naklar, Koman'ın orgeneralli- ğe yükselme olasılığı nedeniyle MİT'in başından aynlacağını. ancak sivilleşme taraftan olma- ABD'deki CIA ve FBI modeli- ne benzediği, ancak iç yapılan- manın Türkiye koşullanna göre şekillendirileceği ifade edi- üyor. Bazı kaynaklar, Başbakan dığının da bılindiğini kaydedi- Demirerin, sivil MİTin başına. îstanbul Valisi Hayri Kozakçı- oğlu veya eski Eskışehir Emni- yet Müdürü Atilla Aytek'i ge- tirmek istediğiru ileri sürüyor- lar. Aynı kaynaklar, muhalefet- teyken MİT içinde büyük bir destek bulan Demirel'in, içeri- den bir kaydırma yapabileceği- ni de iddia ediyorlar. MÎT içinde rahatsızhklara yolaçan sivilleştirme çabşmala- n, teşkilat içinde büyük ağırhğı olan askerlerce olumsuz karşı- lanıyor.Yapılan hizmetin dev- let için olduğunu kaydeden bu kesimin , "Içimizde siviller de var .Bizden daha başanlı mı ol- dular? Vatan görevi yapıyoruz, sivil, asker diye ayırmak yanlış- tır. Siviller gelsin yönetsin. Umanz, başanh olurlar da, biz haksız çıkanz' görüşünde ol- duklan ıfade ediliyor. MİTin sivilleştirilmesine yö- nelik ilk çalışmalan, Turgut özal, Başbakanhğı dönemin- de yapürmıştı. Bu konuda özal'a MİT içinden destek de verilmişti.Özarın sivilleşme modeline, adı büyük tarüşma- lara yol açan MİT raporuna kanşüğı için teşkilattan aynl- maya zorlanan Hiram Abas, Mehmet Eymftr gibi istihbarat teşkilatının önde gelen adlan yeşil ışık yakmıştı. Abas ve Ey- mür'ün görevlerinden aynlma- lannın ardından, MİT içinde askerlerce bir operasyon dü- zenlendiği ve sivilleşme yanbla- nnın teşkilattaki görevlerinde pasifize edildikleri iddia edil- mişti. Bu alanda yaptığı çabşmalar- la tanınan Dr. Hikmet Özde- mir, sivilleşme ve diğer konu- larda MİTin üç sorunu bulun- duğunu söyleyerek, şu görüşleri savundu: "Bugünkü haliyle siyasal sis- tem açısından bakılırsa, MİT- in üç temel sorunu bulunmak- tadır. Birincisi, MİTin görev alanından gelen sorunu. Iç ve dış istihbarata birlikte bakıyor. Oysa, stratejik istihbarat ile gü- verüik istihbaratı birbirine ya- kın bile olsa farklı uzmanbk gerektirir. Kesinlikle iki ayn is- tihbarat örgütü kurulmak du- rumunda. İkincisi, MlT Müsteşan'mn tayini. MİT Müsteşan, Milli Güvenlik Kurulu'nca belirle- nen üç aday arasından Başba- kan tarafından seçiliyor. Yani MİT Müsteşan'mn kim olaca- ğına karar veren makam MGK. Başbakan, tayin yetkisi- ni MGK'da görüşüldükten sonra kullanabiliyor. Başba- kan'a kısıtlama getirilmesi, bel- ki bu makamdaki kişiye güve- nilmediğini göstermez; fakat MGK'ya daha çok güvenildiği- ni gösterir. Bugünkü yasa, sivil otoritenin üstünlüğü ilkesiyle çelişmektedir. Üçüncüsü, MİTte görevli askeri personel sorunu. Kuşku- suz, bir askeri istihbarat örgütü olacak, Genelkurmay bünye- sinde. Fakat MİT Müsteşan dahil diğer askerlerin MİTte görevlendirilmesi, poütika dışı kalması gereken silahlı kuvvet- leri yıpratmaktadır. Nihayet, özel bir nokta, MİT Müsteşan, hazırlanan raporlan Başba- kan'ı aşarak, MGK üyesi ol- duklan için komutanlara sunu- yor. Yasa, böyle istiyor çünkü. 1971 ve 1980 askeri müdahale- lerini haürlayalım. Komutanla- nn hükümet aleyhtan cunta faaliyetleri vardı. MİT, bu faa- liyetin içindeydi. Oysa yasaya göre, MİT .Müsteşan, Başba- kan'a rapor etmek durumunda. SHP ve DYP'nin anayasa değişikliğine ilişkin uzlaşmaya vardığı maddelere son biçimi verildi Konuşma sırası aıtık muhalefette • Anayasanın ilk taksidi hazır.DYPyeSHP'nin öncelikledeğLştirilecek maddelereilişkin önerisi bugün öteki partilere sunuluyor. İlk taksit, seçme ve seçilme yaşırun indirilrnea, radyoTVde devlet tekelinin kaldınlmaa vesryasipartüerieilgilideğjşiklikleri kapayor. ANKARA (Cumhuriyet Bö- rosu)- Koalisyon ortağı DYP ve SHP'nin ilk taksit anayasa değişikliği konusunda uzlaşma- ya vardığı maddelere son bicim dün verildi. Öneriier bugün muhalefet partilerine iletilerek uzlaşma zemini aranacak. Ana- yasanın değiştirilecek öteki maddelerine ilişkin öneriier ise daha sonra belirlenerek muha- lefete aynca iletilecek. DYP Grup Başkanvekılleri Güneş Mûftüoğlu ve Bekir Sami Daçe ile SHP Ankara Milletve- kili Mümtaz Soysal, öncelikli anayasa değişikliği önerileri için dün yeniden bir araya gel- diler. Görüşmede. Soysal, ana- yasamn değiştirilecek öteki maddelerine ilişkin öneriier üzerinde yaptığı çalışmayı da DYP grup yöneticilerine verdi. DYP grup yöneticüeri ve Soy- sal, radyo-TV'de devlet tekelini kaldıran, seçmen yaşını 18'e, se- çilme yaşını 25'e indiren, siyasi partilerle ilgili demokraükleş- me doğrultusunda yeni düzen- lemeler getiren ilk taksit öneri paketini bugün öncelikle TBMM'de temsil edilen parti- lere iletecekler. Parlamento dışı partilere ise öneriier posta ile rana kadar bildirmeleri istene- cek. Bir uzlaşmaya vanlması durumunda TBMM haziran ayı sonuna kadar çabşarak bu değişiklik önerilerini yaşama geçirecek. DYP ve SHP'nin haarladığı anayasa değişikliği önensine göre, partiler kadın ve gençlik kollan kurabüecekler, üniversi- te öğretim üyeleri ile 18 yaşını dolduranlar partilere üye olabi- lecekler. Sendikalar, koopera- tıfler, meslek kuruluşlan parti- lerle ilişki kurabüecekler, mil- letvekib secilebilmek için de öğrenim koşulu aranmayacak. Bu konuda Türkçe okuma-yaz- ma bilmek yeterli olacak. Anayasanın 133. maddesinde öngörükn değişiklik uyannca da radyo ve televizyon istasyo- nu kurmak ve işletmek yasa ile düzenlenecek koşullar çerçeve- sinde serbest olacak. Yasa, ya- yınlann iletişimde çoğulculuk ve cumhuriyetin temel ilkeleri- ne uygun olarak yapılmasıru düzenleyecek, gerekh eşgüdüm ve gözetim kurumlannı kura- cak. DYP-SHP ortak önerisinin gerekçesinde ise, anayasanın 10 yıla yaklaşan uygulaması sıra- Mümtaz Soysal çoğulcu demokrasinin gerçek- leşmesini ve milli iradenin tam anlamıyla parlamentoya yansı- masını sağlamak amaayla baa düzenlemeler yapmak gereksi- nimi ortaya çıkugı belirtildi. Hükümetin, ülkenin çağdaş ve demokratik bir sivil toplum anayasasına ihtiyacı olduğu, böyle bir anayasanın hazırlan- ması görevinin de bugünkü parlamentoya düştüğünü vur- guladığı da anlaülan gerekçede, bunun zaman aha bir girişim olduğuna dikkat çekilerek şöy- ledenildi: "Bu bakımdan katılımcı ve çoğulcu demokrasinin bir an önce gerçekleştirilmesi ve milli iradenin daha sağhkh oluşumu- gönderilecek. Partilerden. öne- sında ortaya çıkan aksaklıkla- na zemin hazırlanması için, rilere ilişkin görüşlerini 16 hazi- nn giderilmesi ve katılımcı, anayasaca, demokratik siyasi Güneş Mûftüoğlu hayaün vazgeçümez unsurlan olarak kabul edilen siyasi parti- lerin daha demokratik bir yapı- ya kavuşturulmalan ve her tür- lü çahşmalannı özgür bir ortamda yürütebilmeleri ama- ayla anayasanın bazı maddele- rinde kısa sürede değişiklik yapılabilmesine ilişkin olarak bu teklif hazırlanmıştır. Bu tek- lif kanunlaşüğı takdirde, katı- lımcı ve çoğulcu demokrasi, halkın istekleri doğrultusunda gerçekleşecek ve demokratik kuruluşlar kamuoyunun oluş- masında ve milli iradenin belir- lenmesinde daha etkili olacak- Ur." Gerekçede, radyo ve TV istas- yonlannın devlet eiiyle kurula- bileceğine ilişkin anayasa kura- lının fıilen uygulanamaz ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ PAKETİ Şimdilik 10 madde düzenlendi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DYP ve ŞHP tarafından 10 maddelik anayasa değişikliği paketi konusunda görüş birliği- ne vanldı. Görüş birliğine vanlan 10 mad- delik anayasa değişikliği paketi şöyle: 14.madde aşağidaki şekilde değiştirildi: "Anayasa'da yer alan hak ve hürriyetler- den hiçbiri insan hak ve hürriyetlerini veya Türk Devletinin ülkesi ve milİetiyle bölün- mez bütünlüğü veya dil. ırk, sıruf, din ve mezhep aynmına dayanılarak, nitelikleri anayasada belirtilen Cumhuriyet'i ortadan kaldırmak kastı ile kullarulamaz." 24.maddenin değişikliği ise şöyle belirlen- di: "Kimse, devletin sosyal, ekonomik, siya- si veya hukuki temel düzenini kısmen de olsa laikliğe aykın olarak din kurallanna dayandıramaz, dayandınlmasını savuna- maz. 67.maddenin üçüncü fıkrası, "18 yaşını dolduran her Türk vatandaşı, seçme ve halkoylamasına kaülma hakkına sahiptir" değişikliğiyle dördüncü fıkra olarak belir- lenirken, üçüncü fıkra ise şu madde oldu: "Seçim kanunlan, temsilde adalet ve yö- netimde istikrar ilkelerini demokratik öl- çülere uygun bir denge içinde gerçekleştire- cek biçimde düzenlenir." 68.madde ise şöyle oldu: "Vatandaşlar, siyasi parti kurma ve usu- lüne göre partilere girme ve partilerden çık- ma hakkına sahiptir. 18 yaşını bitirenler siyasi partilere üye olabilirler." ramlannı ve kuruculanrun hukuki durum- lannı anayasa ilkeleri ve kanun hükümleri- ne uygunluk bakımından kuruluşlannı takiben ve öncelikle denetler. faahyetlerini de takip eder. 76.madde: 25 yaşını dolduran her Türk, milletvekili seçilebilir. 149,maddenin son fıkrasına aşağidaki cümle eklendi: "Siyasi partilerin kapatılması ile ilgüi da- valarda, sözlü açıklama isteminde bulunul- muş ise parti ternsilcileri dinlenir." Anayasa'nın 52.maddesinin birinci fıkra- sı ile 136.maddesinin üç ve altıncı fıkralanIUı» UUl U1V1V U1V VIUL'IUIJVİ.. . . . . . . . . . . - . 69.madde: Siyasi partilerin, parti ici calış- yunırlukten kaldınldı. malan ve kararlan, demokrasi esaslanna Bu kanun hükümleri yayımı tarihinden aykın olamaz. Yargıtay Cumhuriyet Baş- yürürlüğe girer ve halkoylamasına sunul- savcılığı, kurulan partilerin tüzük ve prog- ması halinde tümüyle oylanır. duruma geldiği de belirtilerek, şu görüşlere yer verildi: "Gelişen teknoloji, bu alanı düzenleyen anayasa hükmünü aşarak yurt dışında yayın ya- pan istasyonlann yaygın şekil- de faaliyetine imkan vermekte- dir. Diğer yandan, evrensel demokrasinin giderek kitle ile- tışim araçlannda çoğulculuk ve rekabet anlayışma önem verdi- ği gözlenmektedir. Radyo ve televizyon alanında devlet teke- lini korumak, artık düşünce özgürlüğünün tarifı dışında kalmaktadır. Yazıb basında olduğu gibi, radyo ve televizyon istasyonla- nnda da çok sesliliğe geçmek zorunlu hale gelmiştir. Bu ne- denle devlet tekeli kaldınbrken, devlet gözetimi ilkesi getirilmiş- tir. Tarafsızlık niteliği vurgu- lanmış, aynnülı düzenleme yasaya bırakılmıştır. Bütün radyo ve televizyon istasyonla- nnın cumhuriyetin temel ilkele- rine, genel ahlaka, Türk devleti- nin bağunsızbğı ve bütünlüğü aleyhine yayın yapamayacaği pek tabiidir." Hekiıııoğlu Lsıııail cezaevînde ANKARA (Cumhuriyet Bu- rosu)- Zaman Gazetesi yazan Heki- moğlu İsmail. yazdığı bir yazı ile Silahb Kuvvetler'e hakaret etti- ği gerekçesiyle çarptınldığı bir yübk hapis cezasını çekmek üzere cezaevine konuldu." 30 Ocak 1990 tarihinde kale- me aldığı "Demek ki Öyle" baş- bklı yazısı ile Silahb Kuvvetler'e hakaret ettiği gerekçesiyle hak- kında TCK'nın 159/1. madde- sinden dava açılan Gazeteci- Yazar Hekimoğlu İsmail için, Ankara 2. Ağır Ceza Mahke- mesi'nce aynı yıl verilen 1 yılbk hapis cezası, Yargıtay 9. Ceza Dairesi'ncede onandı. Gaze- leci-Yazar İsmail, Harp Okul- lanna İmam-Hatip Lisesi kö- kenlilerin alınmaması uygula- masını eleştiren bu yazısı nedeniyle çarptınldığı hapis ce- zasını çekmek üzere 15 gün ön- ce tutuklanarak İstanbul Şile Cezaevi'ne konuldu. İnfaz Ya- sası'ndan yararlanan Gazeteci- Yazar İsmail'in Şile CezaevT- nde 55 gün daha kalacaği bildi- rildi. HEP kökenli miiletvekillerinde, dokunulmazlıklannın kaldınlması yolunda eğilim belirliyor Hedefleri, seçimlerden güçlü çıkıııakANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu)-HEP kökenh' milletvekil- leri, dokunubnazlıklannın kal- dınlmasına ilişkin fezlekenin Anayasa ve Adalet Komis- yonu'ndan geçerek genel kurul- da görüşülmesi durumunda, dokunubrıazbklannın kaldınl- ması yönünde oy kullanma eği- liminde. HEP kökenb milletve- killeri dün yaptıklan toplanü- da, 7 haziranda yapılacak olan yerel seçimlerde Şanlıurfa ve Suruç'un bağımsız adaylannı destekleyerek seçimlerden güç- lü çıkmak için nasıl bir çabşma yapılabileceği konusunu da gö- rüştü. HEP kökenli bağımsız milletvekillerinin Şanburfa ve Suruç'ta seçimlere asılma kara- n almasıyla birlikte, DYP ve RP'run çekiştiği Şanlıuria'da bağımsız aday da bu yanşa ka- üldi. HEP kökenb bağımsız milletvekilleri toplantıda, yeni parti kurma girişimiyle ilgili ge- lişmeleri ve son durumu da de- ğerlendirdiler. Adıyaman milletvekib Mah- mut Kılınç, toplantıdan önce yapüğı açıklamada, Hoca- oğlu'nun fezlekeyi imzalama- sıyla gebnen aşamanın değer- lendirileceğini ve bundan sonra izlenecek ortak tavnn belirlene- ceğini söyledi. Fezlekenin görü- şüleceği Anayasa ve Adalet Karma Komisyonu'nun, gere- kirse milletvekiUerinin savun- masını isteyebileceğine dikkat çeken Kıbnç, bu savunmalar sı- rasında da komisyonun karçısı- na ortak bir düşünceyle çıkmak için ne yönde görüş bildirecek- lerini tartışacaklannı da kay- detti. HEP kökenb milletvekil- lerinin, fezlekenin komisyon- dan geçip TBMM Genel Kurulu'na mmesi durumunda, bağımsLZİıklannın kaldınlması yönünde oy kullanmayı düşün- düklerini vurgulayan Kıbnç şöyle dedi: "Bu yönde oy kullanmak iste- memizin nedeni, fezlekenin ge- nel kurula kadar gelmesi duru- munda zorda kalacak olmamız degil. Bu şekilde hareket ederek demokrasinin Türkiye'de gele- bildiği düzeyi, ne kadar kurum- laşabildiğini göstermeye çahşa- cağız. Fezlekenin genel kurulda oylanması durumunda, doku- nulmazbklanmu kaldınlmasa bile bunun bir anlamı olmaya- cak. Demokrasinin gereği ola- rak konunun o aşamaya gelme- mesi, fezlekenin komisyondan geçmemesı lazım." Toplantıda, yerel seçimlerde Şanlıurfa'da bağımsız aday olan Sabri Çepik ile Suruç'ta bağımsız aday olan İsmet Kı- lıç'ın desteklenmesi konusunu da görüşeceklerini bildiren Kı- bnç. "Şanlıurfa ve Suruç'a yük- lenip, mutlaka sonuç almaya çalışacağız. O bölgenin millet- vekilleri olarak bu adaylan des- teklemek için neler yapabilece- ğimizı görüşeceğiz. Seçimden güçlü çıkmak istiyoruz" dedi. Diğer milletvekilleri gibi kendi- sinin de Şanlıurfa'ya giderek bağımsız adayı destekleyeceğini iöyleyen Kıbnç, özellikle kendi seçim bölgesı olan Adıyaman'- dan gelip Şanlıurfa'ya yerleşen kesim üzerinde çabşacağını bil- dirdi. HEP kökenlilerin bu değer- lendirmelerine karşıbk Mecbs'- te grubu bulunan siyasi partiler, fezlekenin genel kurulda oylan- ması durumunda tavıriannın ne olacağı sorusuna,"komisyo- nu etki altında bırakabileceğı" gerekçesiyle yanıt vermiyorlar. DYP Grup Başkanvekili Gü- neş Mûftüoğlu, fezlekenin daha komısyon gündemine alınma- dığını bildirerek bu konuda değerlendirme yapmanın erken olduğunu söyledi. ANAP Grup Başkanvekili Mustafa Kalemli de komisyon karar vermeden görüş belirjmek istemediklerini söyledi. POIİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Yine Aynı Masal... Liderler 7 haziran yerel seçimleri nedeniyle yurt gezile- rini sürdürüyor. ANAP lideri Mesut Yılmaz, tüm gücüyle yerel seçimlere asılıyor. Kasaba kasaba, köy köy dolaşı- yor. Yilmaz, konuşmalarında DYP-SHP hükümetine yükle- niyor. onların gidici olduğunu söylüyor. ANAP lideri Yılmaz'ın Nahcıvan dramını, eski Yugos- lavya'daki kanlı çatışmaları iç politika aracı olarak kullan- ması dikkati çekiyor. Yine aynı biçimde RP Genel Başkanı Necmettin Erbakan da her iki olayı yerel seçim çalışmala- nnda koz olarak kullanıyor. Şöyle diyor Mesut Yılmaz: "Koskoca Türkiye yi 2.5 Ermeninin karşısında güçsüz hale getirdiler. Sırpların Müslüman Boşnaklan ezmesi, Ermeni çetelerinin Azeri kardeşlerimizi katletmesi karşı- sında yaptıklan sadece, telefona sarılıp ondan bundan yardım istemek." Mesut Yılmaz ANAP Genel Başkanı ve Başbakan olma- dan önce Dışişleri Bakanlığı yaptı. Sanırız, diplomatik ara- yış ya da çözüm ondan bundan yardım istemek' anlamına gelmez. Türkiye'nin bir maceraya sürüklenmeden, Erme- nistan'm yayılmacılığına karşı diplomatik yoldan çözüm araması en akılcı işti. Nitekim, Türkiye'nin bu davranışı olumlu sonuç verdi. Hem Moskova hern de Washington Ermenistan'ı uyardı. NATO ve AGİK de harekete geçti. Erbakan Hoca da tıpkı Mesut Yılmaz gibi düşünüyor. Diplomatik çözüm yollarını bir kenara itip Ermenistan'a girelim' anlamı çıkan açıklamalar yapıyor. Erbakan, bakın neler söylüyor: "Hükümet milli meseleler karşısında lakayt kalıyor. Hü- kümetin çekingenliği Ermeni ve Sırplan azdınyor..." Tüm bunlar 7 haziranda yapılacak yerel seçimler için yatırım. Eğer böyle konuşurlarsa 'oy alacaklar' ve DYP- SHP koalisyonunu bozacaklar. ANAP ve RP hesabı şöyle yapıyor: "Eğer 341 yerde yapılacak yerel seçimlerde biz birinci parti olarak çıkarsak DYP-SHP hükümetikendiliğinden çö- ker..." Nasıl olur böyle bir şey insanın aklı almıyor.. Bir ANAP milletvekiline göre 'bal gibi olur' mantığını ak- taralım isterseniz: "DYP ikinci parti, biz birinci parti olursak Demirel'e grupta baskı yapılır. Böylece ANAP-DYP-RP koalisyonu kurulur..." Biz bu senaryonun inandırıcı olmadığını söyleyince ANAP'lı şu karşılığı verdi: "Şu anda DYP-SHP arasında zaten bir uyumsuz hava var. SHP grubunda bu hava kendi bakanlanna verilen so- ru önergelenyle ortaya çıkıyor. Bu hükümet zaten gidici- dir..r ANAP milletvekiliyle sohbetimizi sürdürürken sorduk: "Demokratikleşme yolunda atılan adımlara ne diyorsu- nuz? Örneğin, anayasa değişikliğine ilişkin önerilere des- tek verecek misiniz?.." Yanıtı "Niye destek verelim" oluyor. Ardından, "Biz anayasanın kimi maddelerinin çıkarılmasından yana de- ğiliz" diye ekliyor. ANAP milletvekili "zorunlu din dersi" konusuna giriyor hemen: "SHP'nin bu konudaki tutumu zaten DYP'liler arasında tepkilere neden oldu..." Biz de diyoruz ki: "SHP bu konuda fazla ısrarlı değil..." Türkiye'nin gündeminde demokratikleşme varkeh" ANAP ve RP'nin tutumları gerçekten düşündürücü. Ân^y sanın kimi maddelerinin değiştirilmesini istemiyor ANA veRP'liler. Sendikaların. derneklerin politikayla uğraşmalarını en- gelleyici yasaklar, memurların sendikal örgutlenmelerine konulan engeller nedense bir sorun değil onlar için. Çağdaş bir toplum olmanınyolunun tüm yasakların orta- dan kaldırılmasıyla gerçekleşeceğinin bilincindeler mi, değiller mi? Türkiye'de ister sağcı, ister solcu olsun düşü- nen insanın cezaevlerinde yatmasından yanalar mı, değil- ler mi? Diplomatik çözüm arayışı yerine ille de savaş çığ- lıkları atıp, saldırgan bir dış politika izlemekten yanalar mı, değiller mi? Acaba hangisi? Günübirlik demeçlerle politika yapmak, "üç koyup on al- mak" gibi masallarla halkı uyutmak ne yazık ki Türkiye'de geçerli oluyor. 7 haziranda 341 beldede yapılacak yerel seçim öncesin- de kimi liderler aynı masalları anlatmaya başlıyorlar. İnananlar da var bu masallara, inanmayanlar da... SEFFAF EKOMOM!.. T.C. BEYOĞLU 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ 1991/769 Davaa Yaşar Özgüler tarafından davalı Belkız Tam (Uyanık) aleyhi- ne açılan velayet davasında, Davalı Belkız Tam (Uyanık) tebligata salih adresi tespit edilemedi- ğinden dilekçe örneği ve davetiye yerine kaim olmak üzere keyfıyetin gazete ile ilanen tebliğine karar verümiş olduğundan HUMK'nın 213/2 md. geretince duruşma günu 15.9.1992 günü saat 09.30'da Beyoğlu 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde bizzat bulunmalan veya bir vekille kendilerini temsil ettirmeleri lüzumu ilanen tebliğ olunur. 18.5.1992 ÇOKKAPDJODA Asım Bezirci 3. bası 10.000lira (KDV içinde) Çağdaş Yayınlan Turkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-Istanbul Ödemeli gonderilmez.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle