Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 26MAYIS1992SAU
12 DIZI-YAZI
Depremin üzerinden 2.5 ay geçti, Erzincanlı hâlâ devletin kendilerine yardım etmesini bekliyor
TV'den seyredilendevlet
Unutulan kent
E R Z İ N C A N
Yazı ve fotoğraflar: BEHZ AT SAHIN
Lıya edilen Erzincan nerede? "Onu biz de merak ediyoruz" diyor, yerel
Kervan Gazetesi sahibi Murat Cankut: "Süper bir kaos var Erzincan'da,
bunalım var. Erzincanlı devletten çok şeybeklemiyordu; sadece şunu
bekliyordu:'Yannıma yön verebibnem için sen bana bir kıvılcım, bir
umut ver, ben onu ateşe çeviririm.' Devlet, Erzincan'la inatlaşırgibi umut
vermiyor. Yetkililer tarafından yuvarlak kelimeler konuşuluyor, Aradan
2.5 ay geçti, tek birçivi cakılmadı."
Bir kcntin yüreği ilk olarak otobüs
garajında atar. Hayat orada başlar.
Sokaklar. caddeler, binalar ve insanla-
n içine alarak kente doğçu ilerler. Ga-
rajlar bir kentin yüreğidır.
Erzıncan'ın yüreğınin yandığı
otobüs garajına girer girmez hemen
anlaşılıyor: Kınk camlar, çatlamış be-
ton kolonlar ve terkedilmiş bir bina.
Otobüs bıletleri derme çatma bara-
kalarda satılıyor. Aslında satılan oto-
büs biletleri değil. Erzıncan'ın yüreği.
Çünkü, otobüsle kentten aynlanlann
sayısı Erzincan'a gelenlerden daha
fazla. Erzincan boşalıyor.
Depremin üzerinden 2.5 ay geçti.
Televizyonda, gazetelerde çarşaf çar-
şafyayımlanan yardım Iisteleri, en yet-
kıli ağızlardan "Erzincan'ın yaralan
sarılıyor" açıklamalan, milyarlarla,
trılyonlarla ıfade edilen para yardımı
ve kredı tutarlan, vaatler, vaatler...
Tüm bu bılgıler ışığında Erzincan'a
ulaştığınızda, kendinizı -Erzincan'ı ye-
nı baştan kurulmuş halde değılse bile-
yoğun bir çalışma. yenıleme uğraşısıy-
la karşılaşmaya hazırlıyorsunuz. Ama
Erzıncan"a ulaştığınızda...
Rüya başka, gerçek başka
Garajdan cıkıp Fevnpaşa Caddesı'-
nden kentin merkezine doğru yürür-
ken, durumun, otobüsten inmeden
önce düşündüklerinizin neredeyse tam
lersi olduğunu anlamaya başlıyorsu-
nuz bile. Kent. yolun iki yanındaki
enkazlarla. Beyrut fotoğraflarını
anımsatıyor. Ayakta kalan binalar da,
denn çatlak ve kınklarla sanki her an
ytkılacakmış duygusu uyandınyor.
Fevzıpaşa. Halitpaşa, Ordu ve 13 Şu-
bat caddelerinin kesiştıği kent merke-
zi. cadır ve barakalann yoğunluğuyla,
henüz yerleşık yaşama geçmemış bir
toplum ızlenimi yaratıyor. Peki, "ihya
edilen" Erzincan nerede?
"Onu bız de merak ediyoruz" diyor,
yerel Kervan Gazetesi sahibi Murat
Cankut. Depremdevıkılan diğer işyer-
leri gibi, Kervan Gazetesi de işlevini
çadırda sürdürmeye çahşıyor. Çadın
ısıtmak zor. Bir yandan yağmur, bir
yandan soğuk. Gazeteci Cankut, ge-
çen 2.5 ay içinde ne yapılıp yapılmadı-
ğını, Erzincanlının ne hissettiğini şöyle
anlatıyor:
Hoşgeldinkaos
"Süper bir kaos var Erzincan'da,
bunalım var. tnsanlann yüzüasık. Ya-
nndan umudu yok. Çocuklarda bile
bu psikoloji hakim. Eskiden cıvıl cıvıl
oynayan çocuklar, şimdi donuk göz-
lerle enkazlan seyrediyor. Erzincanlı
devletten çok şey beklemiyordu; sade-
ce şunu bekliyordu: 'Yarınıma yön
verebilmem için sen bana bir kıvılcım,
bir umut ver. ben onu ateşe çeyiririm.'
Devlet, Erzincan'la inatlaşır gibi umut
vermiyor. Yetkililer tarafından yuvar-
lak kelimeler konuşuluyor, 'Erzincan'ı
eskisinden mamur hale getireceğiz' di-
ye. Aradan 2.5 ay geçti, hâlâ tek bir
çivi çakılmadı. Ne zaman getirilecek,
nasıl geünlecek, belli değıl. Erzincanh,
çölün ortasında yağmur bekler gibi
oturup bekleyecek, getireceğiz. O bek-
lemenin sonu yok ki..."
Dışandaki insan, Erzincan'ın ihya
edildiğini düşünüyor. Erzincan, 13
mart akşamı ya da 14 mart sabahı ney-
se. şimdi de o. Tek farkla; o zaman in-
13 Mart gecesindeki deprem yüzünden yerle bir olan Erzincan Beyrut'u andırıvor Cadde ve sokaklan çevreleyen binalann enkazı. taş, toprak ve toz bulutu.
nun da kayıtlara geçmediğini anlatı-
yorlar.
Depremde yıkılan yapılann çoğu-
nun enkazı hâlâ yerinde duruyor.
Kentte Devlet Şu tşleri ve Karayol-
lan'na ait 5-6 ekip enkaz kaldırma ca-
uşmalannı sürdürüyor. Çevre illerden
gelen 284 iş makinası. depremden bir-
kaç gün sonra geri gönderilmiş. Yani
Erzincan'da, yeniden inşaata başla-
mak için bile çok zamana gereksinım
var. Enkazlann halen kaldırılmamış
olması ise Erzincanhlar üzerinde
olumsuz bir psikolojik etki yaratıyor.
Zafer Cantekin, bu duyguyu şöyle dile
getiriyor
"Şurada, 13 Şubat Caddesi'nde bir
yapının onanmı yapılıyordu. Dur-
dum, seyretmeye başladım. İçimi bir
sevinç kapladı. Sonra etrafıma bir
baktım ki. çocuğu-genci-yaşlısı aynı
yeri seyrediyoruz. Bunca yıkıntıdan
sonra bir şeyler yapılması bize moral
verdi. Erzincanlı bır şeyler yapıldığmı
görse, devletin yanında olduğunu his-
setse, terk etmez memleketini."
"Devlet, Erzincanblara elini uzata-
caktır." Depremin ilk günlerinde sık
sık söylenen bu söz, gecen zaman için-
de anlamını yitirmiş. Ya da, bazı mu-
zip Erzincanlılarca başka anlam yük-
lenmiş. Devletin uzattığı eli, müsteh-
cen bir hareket >aparak gösteren
Erzincanhlar, "İşte böyle uzattı devlet
elini" diyor.
Vestel'e teşekkfirler
özsoy gazetesi çadırda çıkıyor. Enkazdan binbir zahmetle çıkanlan baskı makinesi depreme inat hâlâ dönü>or.
sanlar yakınlannı yıtirmenin acısmı
yaşıyordu, şimdi o acı yerini. 'Yann ne
yapacağım' duygusuna bıraktı. Şimdi-
ki acı, 'Kalan insanlan nasıl yaşatınm
veya çocuğuma nasıl ekmek götürü-
rüm' düşüncesinin verdiği acı.
Erzincan gjttikce boşalıyor, büyük
bir göç var. Hiç gitmediyse depremden
bu yana 30-40 bin kişi gitti. Bu göçte
de en büyük etken devlet. Yani, devle-
tin duyarsızlığı. Ya da, duyarlıysa bile,
bir şeyler yapı>orsa bile bunu Erzin-
can'a açıklamaması. Erzincanh bir şey
bekliyor ufukta, hıçbir şey göremiyor.
Bir durak gösterilmesi lazım. Şimdi
durağı olmayan bir yolda yokuluk
ediyoruz. Nerede durur bilinmiyor. İş-
te bu sıkıyor insanı. Devlet. Erzincan'-
da sadece Valılik binası üzerindeki
'Vilayet' yazısıvla var."
Devlet, polisiyle de Erzincan'da.
Geçici iskân alanında yapünlan 201
prefabrik konutun yapım calışmalan
sürerken, polis karakolunun tabelası
asılmış bile. Devlet bir de, Erzincan'a
el uzatılmamasını protesto için yapı-
lan yürüyüşte 79 kışiyi gözalüna ala-
rak hissettirmiş keııdini.
lOaikyebirbanyo
Prefabnk konutlar ise Erzincanhlar
için başka bir hoşnutsuzluk konusu.
40'ar metrekarelik ünitelerin ortadan
ince bir duvarla ikiye bölünmesi sonu-
cu elde edilen tek odalı konutlarda iki
ailenin oturması isteniyor. Her 10 aıle-
ye de bir banyo, bir tuvalet düşüyor.
"Orada oturacağıma çadırda yaşanm
daha iyi" diyor Süleyman Altınova,
"Tüm konuştuklannı, yapüklannı ya-
nında oturan bilecek. Bir de tuvalette,
banyoda sıra rnı bekleyeceğiz? Bunu
yaptıranlar bizim buralarda oturama-
yacağımızı düşünmemişler mi?"
Kaç kişi öldü? | _
Depremde ölenlerin sayısı da çeliş-
kili. Resmi rakamlara göre bu sayı
517. Ancak Erzincanhlar, bunun 2 bi-
ni aştığinı söylüyorlar. Özellikle çevre
köylerde ölen çok sayıda kişinin ilk
bir-iki günde toprağa verildiğini ve bu-
Erzıncanlılar. devletten şımdiye ka-
dar goremediklen somut yardımı bir
özel şirketten görmüşler. Vestel fırma-
sı, kente bir atölye kamyon göndere-
rek, depremde hasar gören televizyon-
ların bakımını yapmaya başlamış.
Ücretsiz. Ve Erzincanlılar, tamir ettir-
dikleri televizyonda her gün kendileri-
ne akıtılan yardımın boyutunu öğreni-
yorlar...
SClRECEK
KARTAL 4. ASLİYE HUKUK
HÂKİMLİĞİ'NDEN
1991/145
Davacı Mukadderat Göktem vekili Av. Muhlis Yazıcıoğlu tarafın-
dan davalı Ali Ihsan Çetinkaya aleyhine ikame olunan tazminat da-
vasmda:
Davalı Ali thsan Çetinkaya'ya Kartaltepe Mah. Okulaltı Sok. No:
3S7 Abidinpaşa-Ankara adresine dava dilekçesi ve duruşma gün ve
saatinden bahisle çıkartılan tebligat bila ikmal geri gelmiş olmakla
duruşma günü 23.6.1992 günü saat 09.30"da mahkememizde hazır ola-
rak bulunmanız HUMK'nun 213 ve 377'nci maddeleri uyarınca du-
ruşma gün ve saatinde hazır olarak bulunmanız, bulunmadığınız
takdirde yokluğunuzda tahkikat ve yargılama yapılacağı hususu ve
hükum verileceği dava dilekçesi ve duruşma gUn ve saatinin yerine
tebliğ olmak üzere ilanen tebliğ olunur.
Basaı: 6079
İLAN
FATİH 3. ASLİYE HUKUK
HÂKİMLİĞİ'NDEN
Sayı: 1991/35
Davacı Suleyman Kamadan, Nihat Necat Atasayan ve Hüseyin
Akarsu vekili tarafından davalılar Hatice Mürşide Doyal, Guner Do-
yal, Guney Doyal, Aynur Doyal ve Ayhan Doyal aleyhine ikame olu-
nan ıpoteğin kaldırılması davasının açık duruşması sonunda:
Istanbul, Beyoğlu, tepebaşı, Aynalıçeşme, Incekaş Sokak No.50 D.
3 adresinde ikamet etmekte iken yapılan aramalara rağmen adresi bu-
lunamayan davalı Ayhan Doyal hakkında yapılan duruşma sonunda
mahkememızin 16.4.1992 tarih 991/35 esas 992/346 karar sayılı ilamı
ile diğer da\alıların sulh şartlan ile bağlı kılınmalarına ve ipotek be-
delinden davalı Ayhan Doyal'a i&abet eden 7.457.031rTL'nin mahke-
meler veznesine yatırılması kaydı ile Fatih, Kocadede Mah. Yavuzse-
lim mevkiinde 351 pafta, 1380 ada, 18 parsel sayılı 116.82 m2 miktarlı
taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına. masraf ve vekâlet ucre-
ti talep olunmadığından takdirine mahal oliıadığına karar verilmiş
olup ışbu ilanın gazete ile ilanı tarihinden itibaren bir ay zarfında karar
lemyiz edilmediğı takdirde kararın kesinleşeceği hususu tebligat yerı-
ne kaım olmak uzere ilanen tebliğ olunur. 24 4.1992
Basm: 6039
T.C. KAYSERİ
2. SULH HUKUK MAHKEMESİ
İZALE-İ ŞUYU SATIŞ MEMURLUĞU
İLAN
1992/9 satış
Davacısı Mehmet özateş ve arkadaşları tarafından, davalılar Ner-
min Hacıpaşaoğlu ve arkadaşları olan Kayseri 2. Sulh Hukuk Mah-
kemesi'nin 1989/436 esas, 1990/1075 karar sayılı ilamı kesinleşmiştir.
Bunun üzerine Satış Memuıluğumuzca Kayseri - 3. Eskişehir Mahal-
lesi, kutük 572, pafta 154, ada 848 ve parsel 56'da kayıtlı bulunan
10860 mJ
miktanndaki Kayseri Hacılar yolu üzerinde Hacüar'a gi-
dişte solda bulunan evli bağ, açıkarttırma yolu ile Kayseri Sulh Hu-
kuk Mahkemeleri Yazı Işl. Müdurluğu odasında ihale edüecektir.
Gayrimenkulünmuhammen bedeli 203.680.000.— TL olup birin-
ci arttırması 22.6.1992 tarihınde saat 14.00 ile 14.20 arasında yapüa-
caktır. Birinci arttırmada muhammen bedelin Vo75 ve satış
masraflarını geçmemesi durumunda ikinci arttırması aynı yer ve sa-
atler arasında 2.7.1992 tarihinde icra edilecektir. Muhammen bede-
lin °7ıı4O'nu ve saüş masraflanru geçmesi durumunda ihale edilecektir.
Damga vergisi tellaliye resmi, k.d. vergisi ve tapu harçlarının tama-
mı gayrimenkul ahcısına ait olacaktır. thaleye istirak edeceklerin mu-
hammen bedelin %20'si nispetinde teminat yatırmaları gerekir.
Hissedarlardan adresi bulunamayan davalı Yavuz Hacıpaşaoğlu'-
na ilanen tebliğ olunur. 4.5.1992
Basın: 47735
CEYHAN 1. KADASTRO
MAHKEMESİ'NDEN
Dosya No: 1980/2220-386
Ceyhan ilçesi Üçdut-Yeşilova köyu 266 parsel hakkında mahke-
memizden verilen 30.10.1990 tarih ve 1980/2220-286 esas ve karar
sayılı kararı ile davacı hazinenin davasının reddine, taşınmazın da-
valılar Ragıp Ucun ve arkadaşları adına tapuya tesciline dair kararı
ile Hazine vekilinin 11.1.1991 havale tarihü dilekçesi yapılan tüm ara-
malara rağmen davahya tebliğ edilemediğınden yukarıda tarih ve nu-
marası yazılı mahkememizın kararı le Hazine vekilinin temyız dilek-
çesi davalı Abdullah kızı Fatma Buyukyığit'e 7201 sayılı yasa uya-
rınca ilanen tebliğ olunur.
Basın: 28175
İSTANBUL BAROSU BAŞKANLIĞI'NDAN
12409 sicil sayılı Av. Mustafa Eren'in baroya bildirdiği adreslerini
terk ettiği, yeni adres bildinnediği anlaşılmakla, Avukaüık Kanunu-
nun 72/C maddesi geregince adı baro levhasından 14.5.1992 tarihin-
de silinmiştir.
llgili adreslerinde bulunamadığı için bu kayıt silme islemi kendisi-
ne duyurulamamıştır.
İlanen tebliğ olunur.
İSTANBUL BAROSU BAŞKANLI&
İLAN
T.C.
MERSİN 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Esas No: 989/586
Karar No: 991/64
Davacı Erol Sanyıldız vekili tarafından Müzeyyen Sanyıldız aley-
hine açılrnış olan bosanma davasında davalımn bütün aramalara rağ-
men tebügata sarih adresi bulunamadığından dava dilekçesi ilan yo-
lu ile davalıya tebh'ğ edildiği ve bu kere nihai kararın davalıya tebliği
kararlaştifüdıgından;
Mahkememizden verilen 7.2.1991 tarih 989/586 esas, 991/64 sayıL
kararla davanın kabulü ile Adana ili Tufanbeyli ilçesi Kayancık köyü
43 sayılı hanede nüfusa kayıtlı davacı Erol Sanyıldız ile davalı Mü-
zeyyen Sarıyıldız'ın BOŞANMALARINA,
Davacı tarafından yapılan 106.900 TL. yargılama gideri ile dava ta-
rihinde yururlükte bulunan avukatlık ücret tarifesi esaslanna gore tak-
dir olunan 100.000. TL maktu vekalet ucretinin davalıdan alınarak
davacıya verilmesine,
Alınması gereken 7.700. TL. harçtan peşin alınan 3.500 TL'nin mah-
subu ile kalan 4.200 TL harcın davalıdan alınmasına karar verilmi;-
tir.
Adı geçen davalı Müzeyyen Sanyıldız adına kararın ilanen tebliği-
ne karar verilmişıir.
tş bu ilanı muteakıp 15 gün içerısınde kararın davalı Müzeyyen Sa-
nyıldız'a tebliğ edılmiş sayılacağı hususu tebliğ olunur.
Basın: 28063
ANKARANOTLARI
MUSTAFA EKMEKÇİ
27 Mayısçtlar!
Ispanya'nın Sevilla kentinde düzenlenen 1992 Dünya
Sergisi'nden, doğrusu pek bir şey anlamadım. İki günde
ne anlayabilirdim ki? Bizleri, Dünya Sergisi'nin düzenlen-
diği yere 20-30 km. ötede, bir dinlence köyüne götürüp
yerleştirdiler. Arkadaşlar sızlanmaya başladılar:
-Sabun yok, şu yok, bu yok! diye. Odalardan telefon etme
olanağı da yok. Anlayacağtnız, kaldığımız yer gazeteciye
göre değil!
Gazeteciler, ağız birliği etmişçesine "Organizasyon bo-
zuk!" diyorlar, başka şey demiyorlardı. Izlenceyi ANAP
iktidarı başlatmış, DYP-SHP ortaklığına da buna bir cila
vurmak kalmıştı. Her şey dökülüyordu. Haydi biz telefon
edemiyoruz, şu bu ya, sayın bakanlarla, milletvekillerinin
durumları da bizden aşağı değildi!
Vardığımız gün, akşam saat 20 00'de, "1492 Dünyasında
Sanat ve Kültür" konulu bir serginin açılışı vardı, "Cartuja
de St Maria de las Cuevas "ta, buna "Sayın bakanlar,
Türk büyükelçisi ile EXPO Türk delegasyonu" çağrılıydı.
Biz, gazeteciler çağrılı değildik! Görmedim, duydum; sa-
yın bakanlar, Kültür Bakanı Fikri Sağlar, Turizm Bakanı
Abdülkadir Ateş, sayın milletvekilleri, SHP'den Timuçin
Sanal, DYP'den Güneş Müftüoglu, RP'den Zeki Ergezen,
ANAP'tan Melike Hasefe, içeri girebilmek için kapıda bek-
lemekteler! Kapıdaki görevliler, bizimkileri içeriye, sergi
açılışına sokmazlar. Nasıl olduysa, Fikri Sağlar içeri girer,
ancak öburleri ı-ıhh! Bekle babam, bekle. içeride ispanya
Başbakanı Gonzalez, sergiyı açmakta, Fikri Sağlar'la da
el sıkışıp, poz vermekte. Turizm Bakanı Abdülkadir Ateş,
beklemekten bıkar:
-Ben gidiyorum arkadaşlar, der, ayrılıp gider.
öburleri boşuna beklerler. Türk sorumlular orada ne iş
yapar? Konsolos beyler, ne iş görürler? Bakanlar, millet-
vekilleri DOİislerin arasından sıvışıp giremezler ya!
Vardığımız gün yine, saat 19.00'da, "Mehteran Bölüğü"-
nün, Sevilla'da San Francisco alanında gösterisi vardı.
Mehterler "Viva Espana"yı çaldılar, iyi mi? Mehter başı,
bir gazeteci arkadaşa:
-Ispanyollara cest yaptık! demiş. San Francisco beledi-
ye alanında, mehterler gosteri yaparlarken, Turgut Uyar'-
ın bir esprisi geldi usuma, kendi kendime güldüm. Yeniçe-
rilere evlenme yasaktı ya, onlar da seiere çıkarlarken,
oğlan götürürlermiş! Mehterler, iki ileri bir geri giderken
bir de sağa sola, geriye doğru yarım dönüp bakarlar ya,
Turgut Uyar öyle dermiş:
-Geriye bakmaları, oğlan geliyor mu, gelmiyor mu diye-
dir!
1992 yılında, bu çagaa Türkiye, Avrupaya "Mehter
Marşı'yla tanıtılamaz. Hangi bakandı o, kılıç-kalkan göste-
risini yasaklamış, turistler korkuyor diye? İyi de etmiş mi
ne?
Türk panayırı dökülüyor. Kocaman, telden bir bayrak'
yapmışlar, ayyıldız ak da, gündüz bayrak mavi görünüyor.
Benim bildiğim Türk bayrağı kırmızıdır! Başka ülkelerin
birçoğunun panayırlarında şakır şakır sular akıtılmış, bu
yaz sıcağında ilgiyi oraya çekmek için yaptlmış; Türk pa-
nayırındaysa, kupkuru beton, taş! Kim gelir 50-60 derece
ağustos sıcağında, Türk panayırına?
Mengu Ertel'in yaptığı afiş güzel. O da son dakıkada, bi-
zim uçakta götürülüp, yetiştirılmiş. Turizm Bakanı Abdül-
kadir Ateş'in 20 mayıs çarşamba akşamı saat 20.00 de
Türkiye panayırında. yemeği vardı; ancak çağrı mektupla-
rt, Türkiye'den Madrid'e yollandığı halde, Madrid'den
Sevitla'ya bir haftada gelememişti. Abdülkadir Ateş bu be-
ceriksizliğe çok kızdı. O sabah saat 10.00da Abdülkadir
Ateş'in kahvaltılı basın toplantısı vardı Ispanyol gazeteci-
ler de gelmişlerdi. llginç sorular yönelttiler. Panayırımızın
dökülmesine karşın, Ispanyol gazeteciler, Türkiye'yi öven
yazılar yazmışlardı. Sevilla'da çıkan "ABC" dergisi 2-3
sayfa ayırmıştı. ABC'den muhabir Asuncion Fernandez
Castillejo'yu tanımıştım. Türkiye ile ilgili yazıyı yazan da
Decicio Gabriel'di. Kızı Anna da ABC'de çaiışıyordu. Arka-
daşlara soruyordum:
-Şu karşıda ayakta duran bayan Ispanyol gazeteci mi?
Vecdi Sayar, atıldı:
-O, benım karım Esen! dedi.
Turizm Bakanı ile Kültür Bakam'na, Türkiye ile ilgili yazı
yazan gazetecilerin, Türkiye'ye çağrılmalarını önerdim.
Bizim panayırda,^ski-yeni Türkiye güzelleriyle, man-
kenler gözdeydiler. "Berdel "in yapımcısı Gülseven Ya-
ser'le, "manken "in Türkçesini tartışıyorduk. Tahsin Sa-
raç'ın Fransızca-Türkçe sözlüğünde "mannequin " karşılı-
ğı şöyle: "Kukla, istenilen yöne çevrilebilen kişi, gevşek
kimse, iradesiz adam, bostan korkuluğu, küçük bahçıvan
sepeti..." Tahsin Saraç'ın sözlüğüne baktıktan sonra,
"manken" olmaktan vazgeçtim!
Atıf Yılmaz, Sevilla'ya "Berdel'i getirmişti; Kültür Baka-
nı Fikri Sağlar'a:
-Bu akşam "Berdel" var ama siz Ahmet özhan'a gidin,
dedi, bize 3-5 kişi ya gelir ya gelmez!
öyle de oldu; "Semah" gösterisiyle, Ahmet özhan'da
seyirciler, koca salonu doldurdular. Meğer Ispanya'da
"Mevleviler" yok muymuş? Tümü gelmiş! Mevlevilerle,
Özhan ayakta alkışlandı! "Berdel" ödül üstüneödül alıyor-
du! Orada kimse olayın ayırdında değil miydi?
• • •
Yarın 27 Mayıs devriminin 32. yılı, 27 Mayısçılara kutfu ol-
sun!
27 Mayıs Anayasa, özgürlük bayramıydı. 12 Eylülcüler,
bu bayramı da kaldırdılar. Gerçek bayramlar, gönüllerden
kazınıp atılamaz!
27 Mayısçılar, yarınki bayramı görkemli bir biçimde kut-
layacaklar. Anıtkabir'de tören 10.10'daAslanlı Yol'dabaş-
layacak. 27 Mayıs'ın 32. yılı dolayısıyla bir de kitap hazır-
landı. Kitabın adı: "Darbeler (Demirkırat) ve 27 Mayıs".
BULMACA
SOLDAN SAĞA:
1/ Osmanlı mi-
marlığında renkli
camlarla yapılan
pencere... İtalya'da
bir ırmak. 2/ Ya-
bancı... Üç SUata-
şörier'den biri. 3/
Geminin içinde en
ait bölüm. 4/ Yan-
kı... Kayıp. 5/ Ağır
bir yükü kaldır-
mak için kullanılan
aygıt. 6/ Makine-
lerde devingen bö-
lümleri içine alan
parça... Paramızı
simgeleyen harfler. 7/ Kısa namlulu
bir çeşit top... Sulak yer. 8/ "Tür-
kiye bir sıcak ülke / Güneşi koca-
man bir —" (Tahsin Saraç)... Muh-
temel. 9/ Datça Yanmadası'nda
ünlü bir antik kent.
YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Ik-
tisadi durgunluk. 2/ Dağkeçisi...
Aritmetik hesap yapmakta kullanı-
lan, bircok devingen parça dizisiy-
le donatılmış düzenek. 3/ Gece
müziği. 4/ Kimse, kişi... Habeş soylusu. 5/ İçinde katı bir mad-
de erimiş bulunan sıvı... Bestelenmiş her tür şiire Batı'da veri-
len ad. 6/ Bir alay işareti... Uluslararası Çalışma örgütü'nün
simgesi. 7/ Yontem... Kakım da denilen bir kürk hayvanı. 8/
Matematikte kullanılan sabit bir sayı... Kil ve kum karışımı,
san renkli verimli balçık. 9/ Japonya'da bir kent... Giysilerin
kol, yaka, etek kenarlarına dikilen şerit ya da kaytan.