Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 26MAYIS1992SALI
OLAYLAR VE GORUSLER
Demirel'in Demokrasi
Sınavı
Demırel'ın geçmışinın güvenle güvensızlık arasında bocalamış gortınmesıne
karşın, "O değıştı'" dıye kendısinı savunanlan haklı çıkarması gerekıyor Bu
haklı çıkarmayı, toplum özlemle beklıyor.
RAHMİKUMAŞ Eski Parlamenter
Suleyman Demırerın yedıncı kez başbakan
oluşu alüncıayınıdoldurmak uzere Aylarnede
çabuk geçıyor Ne olurdu çozum bekleyen so-
runlar da bu çabuklukla azalsaydı Gerçı devlet
adamlan ne denlı akılh olurlarsa olsunlar daha
çok ışler onlan surukluyor, onlar ışlen çekıp çe-
vıremıyorlar Ancak, devlet adamlannın ışlen
çekıp cevırme becenlen, gundemı belırleme et-
kınlıklen de onlan sıradan devlet adamı olmak-
tan çıkanp, benzerlennden ayn olmalannı sağlı-
yor
1
Demırel'ın ılk kez başbakanlık yapüğı 1965-
1969 dönemı, Turk sıyasal yaşamının, bır ıktıda-
nn başanh olması ıçın en elvenşh dönemı ıdı
(Belkı bu dönemı Özal'ın 1983-1987 dönemı sol-
layabtlır) Bu yıllarda ulkede fıyatlann artış ora-
nı olan enflasyon % 5 dolayında ıdı, can guven-
sızlığj dıye bır kavram sıyasal boyutta yoktu,
ulke bütunluğu tehhkede değıldı Ancak, 1961
Anayasası'nın getırdığı demokratık hak ve oz-
gurlüklenn yerleşme sancılan vardı, bır de De-
mırerm deneyımsızlığı 1969 genel seçımlen
ardından Demırerın ıkına kez başbakan oluşu
fıyatlann artış oranının tırmanışına denk gelı-
yordu Yıne de fıyat artış oranı % 10 dolayında
>dı Bu ortamda 1970 butçesı, kendı parüsı mıl-
letvekıllennden kımılennın muhalefetle ışbırhğı
etmesı sonucu reddolunca, başbakanlıktan ay-
nlmamakta dırendı Demırel, sonunda yıne de
çekılmış oldu Eğer o zaman yeruden başbakan-
lığı kabul etmeseydı, demokrasımıze bır katkı
sağlamış olurdu Boylece askerle de karşılaşma-
mış bulunurdu Ahnyazısında asker tepkısı gör-
mek vardı 12 Mart 1971, bır edılgen ayaklan-
maydı Daha sonra Adalet Partısı Genel Başka-
nı olarak gırdığı üçuncu genel seçımlen 14 Ekım
1973'te ılk kez kazanamadı Ancak. 31 Mart
1975'te dordüncu kez başbakan olunca ulkede
"yılgı" ortamı solunmaya başlamıştı Bu ortamı
' Cephecıbk" dıye nıtelenen hukumet bıçımı da-
ha da azdırdığı halde. demokrasıye ve parla-
mentoya yonelık umutlar sonmuyor, gıttıkçe
artrruş bulunuyordu 1977 genel seçımlennı de
yıtırdığı halde, yıne de beşıncı kez bakanlar ku-
rulunu kurdu Ancak, durumu hıç de kolay de-
ğıldı Sonunda 31 Aralık 1977 gunü bır oyu da
benım olan guvensızhk oylanyla düşuruldu
Boylece gensoru ıle duşurulen ılk başbakan da
Demırel oldu 12 Kasım 1979'da altıncı kez yıne
başbakanlığı yakaladı Yalnız demokrası su
kaynatıyordu 12 eylul oldu
11 yıl sonra yine başbakan
11 yıl sonra yedıncı kez başbakanlığa yıne Suley-
man Demırel geldı Bu kez kendınden çok
onemlı görevlen başaracağı beklentısı toplumu
sardı Bunda, deneyımının çok oluşu ve otekı
genel başkanlann karşısında daha goz doldur-
masının katkısı çok
Her pohükacının anımsanacak olumlu ya da
olumsuz yanlan olur Demırerı de demokrası
tanhımızın en genç başbakanı, cephe hukumet-
len kuran başbakan, Turjut Ozal'ı yaratan baş-
bakan, ıkı kez askerle karşılaşan, ama sonunda
darbelere karşı hakkını elde eden becenklı baş-
bakan gıbı ozelhklenyle anımsayacaktır toplu-
mumuz Ama bana gore daha çok bu donemde-
kı başbakanhğıyla arumsanacaktır Demırel Bu
bakımdan hem kendısıne hem de topluma karşı
sorumluluğu çok buyuktür Çunku, oncekı baş-
bakanlık ve muhalefet partı genel başkanlığı
donemlennde Dun dundu, bugun de bugun'
anlayışıyla guvenılırlığı ıyı not almayan bır go-
runtu çızmıştı Şımdı ıse Demırel'ın geçmışinın
güvenle güvensızlık arasında bocalamış gorun-
mesıne karşın, "O değıştı'" dıye kendısinı savu-
nanlan haklı çıkarması gerekıyor Bu haklı çı-
karmayı toplum, ozlemle beklıyor buna gerek-
sınımımız vardır da ondan
Demırel'ın onunde fıyat artışlannı denetım al-
tına almak demokratıkleşme ve ulke butynlu-
ğunu berkitmek gıbı çok onemlı sorunlar vardır
Ulke bütunluğu ıçın (yurt haınlen dışmda) des-
tek gormektedır Gerçı muhalefetın eleştınlen
ve yaklaşımı pek ıç ısıtan durumda değıl ama,
yıne de büyûk bır halk kesımı hukumete destek
olmaktadır Hukumetın bu yonde başansı, de-
mokrasının başansı olacakur
Elbette bu hukümet fıyat artışlannı durdur-
mak yönunde başanlı olmak zorundadır Çun-
ku, bunu başaramazsa ıktıdara gelmenın de bır
anlamı kalmamaktadır Bu sorunu çozmede
DYP'nın de SHP'nın de bırbınne onemlı engel
çıkardığı soylenemez Yanı karma hükumet ıyı
ışlıyor Hukumeün savurganlığı ozendırmeme-
sı, denk butçe ılkesıne sanlması kendısıne duyu-
lan guvenı korumaktadır Ancak, Turkıye'de
enflasyonun onemlı nedenlennden bın de akar-
yakıt fıyatını belırleyen oğelenn devlet zorbalığı-
na varacak olçude yuksek sayıda ve boyutta
tutulmasıdır Orneğm, bır btre akaryakıt fıyatın-
da % 85 Akaryakıt Tuketım Vergısı'yle % 13
Katma Değer Vergısı alınması, çok ağır ve hak-
sız bır uygulamadır Şımdılerde akaryakıta
uçuncü zammı getırerek Demırel bu yonde
Özal'dan aynldığını gosteremeyıp sınavın vıze
bolumünu başaramamış oldu Enflasyonu ın-
dırmek ıçın sol pohtıka uygulamaya da gerek
yoktur Nıtekım sol pohtıka uygulamayan çok
ulkede enflasyon çok duşuk orandadır Ne var
kı bu hukumet enflasyonu once durdurup sonra
da ındırse yıne de yeterlı değıldır Çunku, gehr
dağıhmı ucrethlerden yana değıştınlmedığı sure-
ce, genış halk yığınlanna refahı yaymanın olana-
ğı yoktur Işte burada sosyal demokrat pohtıka
uygulamak zorunlu olur
Bakanlar Kurulu ortakhk anlaşmasırun (say-
fa 6) ve ızlencesının (sayfa 8) demokratıkleşme-
ye ozel önem vermesı sevındıncıdır "12 eylul
hukuku kalınulan olarak nıtelendınlebılecek
yasal duzenlemelen, uygulamalan ve kısıtlama-
lan hızla yururlukten kaldınp her alanda tam
demokratık bır sıyasal ortamı yaratmak gerekJı-
lığıne kesınlıkle ınanmakta olunduğu yazıhdır
bu metınlerde Hukumet olunah alu ay dolmak
uzere, demokratıkleşmedekı hız beklenılen dü-
zeyde değıl Demokraukleşme onenlennm ka-
muoyuna sunulmaya başlanması, umutlan dın
tutmaya yonehk olmanın ıiımsıne geçmehdır
Sonuç
Demokratıkleşme onenlennı bır bütün olarak
ele alacağım dı\e anayasa değışıklığıru one sur-
mek, ıpe un sermek gıbı gorunmektedır De-
mokraukleşme yaklaşımında sıyasal oyun anla-
yışından oncelıide uzak durup kamuoyunu ve
parlamentoyu bu yonde ıçtenlıklı olduğuna
ınandırmak zorundadır Demırel ve hukumetı
Bu bağlamda Demırerın gıreceğı ılk sınav, 16
Ekım 1981 günubırdağyasası anlayışıyla kapa-
tılan partılenn açılmasını gerçekleştırmek ola-
caktır Demırel ıle yardımcısı Erdal Inonu'nün
uyanlan ıle DYP ve SHP grup başkanvekıllen-
nın bu yonde TBMM Başkanhğı'na sunduklan
yasa onensı, bır olumlu başlangıç olmakla bır-
hkte, kımı olumsuzluklan gozardı etmememızı
gerekh kılmaktadır Once burada bır ıçtenlıksız-
bk kokusu var Çunku, sorun Bakanlar Kurulu
ızlencesınde yaalı olduğu ıçın bır yasa tasansı ıle
yasama kurumuna gelmesı gerekırken, ıküdan
oluşturan partılenn mılletvekülenrun onensı ıle
neden geünldı*
1
Bu ışı bıraz daha uzatmaktır
Nıtekım ılgılı yarkurul olan Anayasa Yarkuru-
lu, onenyı goruşebılmek ıçın hukümetten görüş
almak zorunda kaldı Bu yasa onensıyle sankı
yasak savma anlayışı yaşaruyor ulkemızde
Çunkü, ıstense dort gunde bu demokrası utan-
andan bızı kurtarabıbr yürutme ve yasama ku-
rumumuz Aynca partıler uzenndekı yasak
kalkar da Atatürk'un vasıyetı uzenndekı yasak
kalkmazsa bu utancı nasıl taşıyacağız dıye hıç
duşünüyor muyuz
9
Demırel ve fnönu, öncebkle,
parüler ve Ataturk vasıyeü uzenndekı yasaklan
kaldırma onurunu yaşamabdırlar
ARADABÎR
Prof.Dr. TOKTAMIS ATEŞ
KüPtçe Yayın Üzerine...
Bundan bır sure once Özal ın GAP kanalı Kurtçe yayın
yapsın" onensı uzerıne başlayan tartışmalar suruyor
Amerıka'nın Sesı radyosu Kurtçe yayına başlamışken ve
çevre ulkelerde Kurtçe televızyon yayını yapılırken, Tur-
kıye'nın bu gıdışe ayak uydurması gerektığını soyleyenler
çoğunlukta Ama acaba Kurtçe yayın yapılmasıyla Guney-
doğu sorunu çozumlenebılır mı
7
Hıç sanmıyorum
O gunlerde gundelık bır gazetenın bır muhabırının bu
konuda telefonla yaptığı bır soyleşıde goruşlerımı olduk-
ça ayrıntılı bır bıçımde aktarmıştım Ancak gazetede go-
ruşlerımın ancak bır bolumu yayımlandı Ve bu yayımla-
nan bölümu okuyanlar, benım Kurtçe radyo ve televızyona
karşı olduğum gıbısınden gerçekdışı bır ızlenıme kapıldı-
lar Bu nedenle goruşlerımı bır kez daha aktarmayı gereklı
buluyorum
Aslında her şeyden once şunu vurgulamak gerekır kı
radyo ve televızyondakı devlet tekelı anlamsızdır ve çağdı-
şıdır Zaten bu \2ke\ televızyon alanında fıılen kırılmış,
ancak ılgınç bır bıçımde radyo alanında henuz kırılmamış-
tır Bence yapılması gereken ılk şey bu tekelı kırmak ve
bolgede Kurtçe de yayın yapan radyolar ve televızyon ka-
nalları kurmaktır Ancak bunu devletten beklemek anlam-
sızdır Çunku Turkıye Cumhurtyetı unıter bır devlettır ve
resmı dılı Turkçe dır Zaten bu topraklar uzerınde yaşayan
ve kendı dıllerı kulturlerı vb olan çok farklı etnık Muslu-
man grupları bırarada tutan temel oğelerden bın, bu ortak
dılımız yanı Turkçe dır Eğer devlet bu ortak dılı zaafa uğ-
ratır yanı ulkedekı dıl bırlığını zedelerse her şeyden once
kendı bındığı dalı kesmış olur
Haberterden sonra Ingılızce ya da Fransızca ozet ver-
mek başka bır şeydır kanallardan bırını yabancı bır dıle
özgulemek (tahsıs etmek) ayrı bır şey Zaten devlet şu an-
da Turkçe yayın yaptığı kanallardan bırını Kurtçe'ye ayırır-
sa, Turkıye de yaşamakta olan başka etnık grupların,
örneğın Arapların ya da Gurculerın ya da Lazların ya da
Boşnakların ya da Çerkezlerın benzer ıstemlerle (talepler-
le) ortaya çıkmasını kım engelleyebılecektır?
Kurt asıllı vatandaşlarımızın sayıca çok oldukları ıddıası
da bu konuda yeterlı bır gerekçe olamaz Elımızde doğru
durustsayı olmamakla bırlıkte, Kurt asıllı vatandaşlarımız
Guneydoğu Anadolu Bolgesı nden çok Batı Anadolu ve
Akdenız Bolgesı ne ve Orta Anadolu nun buyuk kentlerıne
goçmuş bulunmaktadırlar Ayrıca eğer bu hak, "ınsan
hakları' açısından ele alınıyorsa sayının azlığı ya da çok-
luğuna bakmamak gerekır Eğer devlet vatandaşlarının
anadıllerınde yayın yapmak zorunda ıse, bu hak herkes
ıçın vardır Ve bu durumda TRT'nın en az yırmı kanaldan
ve yırmı ayrı dılle yayın yapması gerekır Boyle bır şey du-
şunulemez
Eğer boyle bır ıstem varsa, yapılması gereken şey ozel
radyo ve televızyonlara ızın vererek (hatta destekleyerek)
Kurtçe yayın yapılmasını sağlamaktır Fğer devlet televız-
yonunun bır kanalı Kurtçe yayma ayrılırsa, yarın Kültur
Bakanlığı ve Devlet Kıtapları'nın da yayınlarının bır kısmı-
nı Kurtçe yapmasını ısterler Ardından Devlet Tıyatroları'-
nın Kurtçe oyun oynaması ısteğı gundeme gelır Ardından
Kurtçe eğıtım dıleklerı de gelebılır Bunun sonu yoktur
Devletı yonetmekte olanlar düşuncelerını açıklarken
çokdıkkatlı olmakzorundadırlar Sorumsuzcaatılan adım-
ların ortaya çıkartabıleceğı çatışma, 1980 oncesının teror
ve anarşı gunlerını bıle aratabılır
TARTIŞMA
Kitap Okumak Ayrıcalığı
Sanınm kıtaplann aydınlığından yararlanamamanın engelı,
ekonomık duzeyle değıl, eğıtım duzeyı ıle ılgılı olmaktadır.
8Ma>ıs 1992 tanhlı Cumhunvet'te yer
alan Sayın Tanıllı'nın ' Kıtaplann Ay-
dınlığY başlıklı yazısında değındığı kıtap
okuma uzenne duşunce'enne kaülmamak
olanaksız Gerçekten de bugun pekçok kışı
ekonomık nedenlerle kıtap satın alama-
makta, kıtaba ulaşamamaktadır Bununla
bırlıkte. kıtap okumada ekonomık neden-
lenn engel oluşturduğunu ılen surmek
bana bıraz kolaycı bır yaklaşım gıbı gorun-
mektedır Buyuk okuyucu kıtlesını bann-
dırdığını varsaydığımız kentlenmızden
başta İstanbul, Ankara ve Izmır olmak
uzere. kulturel etkınhklenn daha bır yeter-
sız yaşandığı Bursa'da bıle ıkıncı elden kı-
taplann satıldığı kıtap evlen bulunmakta,
okuma bılıncını almış okurlar kıtaplara
daha kolayca ulaşabılmektedırler Ustehk,
gerçekten okumak ısteyenler, kendılenne
seçenekler yaratarak kıtabın aydınlığından
yararlanabılme yollanru bulabılırler Ör-
neğın, kıtapseverler arasında bır kıtabın
eden boluşulerek ya da kıtaplar kıralana-
rak okumanın tadına ulaşmak hıç de duşü-
nuleme} ecek bır yontem değıldır (Tatıl ıçın
devre mulk sıstemını uygulamak gıbı bır
şey ) Ama bu gerçekleşemıyor ve ınsan-
lar ekonomık nedenlerle okuyamadıkla-
nndan yakınıyorlarsa, lutfen onlann sıga-
ra ya da gıysı markalanna bır bakın, pek de
ovle ekonomık zorluklar goz onûne ahna-
rak seçılmış olmadıklannı kolayca görebı-
lırsınız
• Sanınm kıtaplann aydınlığından yarar-
lanamamanın engeh, ekonomık duzeyle
değıl, eğıtım duzeyı ıle ılgılı olmaktadır
Çunku, okuma tutkunu bır bırey yaşamını
surdurmek ıçın en ılkel gereksımmı olan
bedensel beslenmesını sağladığı gıbı, kültu-
rel varhğını surdurmek ıçın de beyınsel bes-
lenmesını sağlama amacı ıle kıtaplara
uzanır Bu nedenle derulebıhr kı, kıtap
okuma aydınbğından ancak kıtap okuma
ayncahğına hak kazannuş. dığer bır anla-
tımla kıtap okumanın gerekhhğını kavra-
mış bıreyler yararlanabıbr Çunku onlar
bedensel doyuma ulaşmış bır ınsanın yaşa-
dığı hazzı, bır kıtabı okuyunca'alırlar Bu
avncalık ekonomık koşullann ıyıhgınde
\aşa>an seçkınlere ozgu bır konumda ol-
ma ayncalığı değıl, yalnızca bıhnçlı ve tu-
tarb ınsanlann özvenlennden kaynakla-
nan bır ayncahktır Elbettekı kıtaplann
daha bır kolay satın ahnabıbr olması dıle-
ğımızdır, ama yetersız para savı, kıtaba
ulaşmada engel olarak ılen surulmemeh-
dır Belkı koktendıncılenn yaklaşımı gıbı
olacak ama, publarda, barlarda ya da ku-
mar salonlannda harcanan ekonomık var-
hğımız kışılığımızden de pek çok şey yıtır-
memızın yanı sıra, bızmile bırhkte çevre-
mızdekılenn de bır takım zararlara
uğramasına neden olabılmektedır Oysa
kıtaba harcanan para, ınsana yapılan bır
yatınmdır ve sonuçta ınsanı gelıştıren-zen-
gınleştıren bır harcama bıçımı olduğundan
kayıp değıl, kazançtır
Bu bağlamda son soz olarak derulebıhr
kı eğer bıreyler ayda bır paket de olsa
eksık sıgara ıle bırkaç bardak daha az al-
kollu ıçeceğe uzanabıhrse, her ay daha ko-
layca bır kıtaba ulaşabılır ve bu arada za-
rarb tutkulardan. yararh tutkulara yone-
hmlen de daha kolay gerçekJeşebıhr
SELMA ERDAL/Bursa
Emir ve Komuta Zinciri"ne Dokunmayınız!..
Yakın tanhımızde, duşurülduklen polıtık tuzaktan, denge kuralını
hafıfe alıp, sahıp olduklan parlamento çoğunluğuna dayalı bır
otonter rejımın zoru ıle kurtulabıleceklennı sanan -memlekete
hızmetlen yadsınamaz- kımı sıyasetçılenn hazın akıbetlen
unutulmamalı.
T urkıye Cumhunyetı devletının ordu-
su, mıllet butününu oluşturan karşıt
demokratık gruplann ortak varhğıdır, bu-
nun ıçın mıllıdır
Hukumetlen, çoğulcu demokrasının ge-
reğı olarak, parlamento çoğunluğunu ehn-
de bulunduran demokratık grup ya da
koalısyonlar yoluyla gruplar^an bırkaçı
kurar
Hukumetler mılletın butununu değıl,
kendısinı kuran demokratık grubu temsıl
ederler ve çoğu kez, kendısinı kuran de-
mokratık grubun ya da lıdenn adı ıle anılır-
lar (A) partısı hukumetı, (B) partısı hükü-
metı, yahut Inonu Hukumetı, Menderes
Hükümetı gıbı
Bu nedenle, kamuoyunun caydıncı de-
mokratık guç potansıyebne henuz enşeme-
dığı toplumlarda. "emır ve komuta zıncın"
ıle hükumetlere bağlanan ordular, -pohtı-
kanın ıçıne surûklenıp, demokratık gûç
dengesını karşıt grubun, gruplann aleyhı-
ne, cıddı boyutlarda bozduklan ıçın- mıllı
olma nıtehklennı yıtınrler, hukumetın or-
dusu olurlar, Kızıl Ordu, Nazı Ordusu,
Saddam Ordusu gıbı
Cumhunyet anayasalan, mıllı ıradenın
kılıcı ve sadık hızmetkân olan Türk Or-
dusu'nu, "emır ve komuta zıncın" ıle mıllı
ıradeyı ve "Turk mılletırun bırhğı"nı temsıl
ettığı ıçın, en yuce demokratık sıvıl otonte
olan tarafsız Cumhurbaşkanı'na (Başko-
mutan) bağlayarak, ona, mıllı ve demokra-
tık nıtehk kazandırmışlardır
Mıllı ordunun anayasal komutanı Ge-
nelkurmav Başkanı'nın, " kanunla du-
zenlenen " -anayasa ıle değıl-" görev ve
yetkılennden dolayı, Başbakan'a karşı so-
rumlu " ohnası, bu gerçeğı değıştırmez
Ilk kez, Türkıye Cumhunyeü Devleü'ne
"tûzel kışıhk" kazandıran 1924 Anaya-
sası'nda yer alan, -kamuoyunun caydıncı
demokratık guç potansıyehne henüz enşe-
medığı toplumlara ornek olabılecek nıte-
lıktekı- bu yaşamsal demokratık denge
kurahnın, tanhımızden geldığı gıbı konın-
masında, demokrasımız, adına, "sayılama-
yacak kadarçok" yarar vardır
Yakın tanhımızde düşurulduklen polı-
tık tuzaktan, denge kuralını hafıfe abp,
sahıp olduklan parlamento çoğunluğuna
dayah bır otonter rejımın zoru ıle kurtula-
bıleceklennı sanan -memlekete hızmetlen
yadsınamaz- kımı sıyasetçılenn hazın akı-
betlen unutulmamab,
Ve "Yenıce İstasyonu Mulakaü"nda,
Ikına Dünya Savaşı na gınrıemız ıçın bas-
kı yapan İngıbz Başbakanı ChurchıU'e "-
Türk ordusu, teçhızat bakımından, savaşa
hazır değıldır " dıyen Mareşal F Çak-
mak'ın emeklıye sevİc edıhnesınden yakla-
şık 5 ay sonra. ılkı, 1944 ıkıncısı, 1949 yı-
lında -1924 Anayasası'nın 40'ıncı maddesı-
ne aykın olarak- çıkanlan ıkı kanun (*)
uyannca, Genelkumıay Başkanı Orgene-
ral R Erdelhun'un, 27 Mayıs 1960 sabahı,
"emır ve komuta zıncın" ıle Mılh Savunma
Bakanı Sayın Ethem Menderes'e bağh ol-
duğu, Mılh Emnıyet'ın başında da bır sıvıl
burokratın (Sayın Karasapan) bulunduğu
hatırlanmahdır
ERTUĞRUL ALATXI
Genelkurmav Başkanlığı
eskı Genel Sekreterı
(•)05VI 1944Gunve4580Sayıh GenelkumıayBaşkan
Uğı nın Vazıfe ve Salahıyeüen Hakkında Kanun 09 V
1949 Gun ve 5395 Sayıh Mılh Savunma Bakanlığı nın
Kunıluş ve Gorevlenne Daır Kanun
PENCERE
Halka Güvenelim...
Gorbaçov nerelerde?
Eskı lıder, Amerıka ıle aşna fışne ıçınde gününü gün edi-
yor, bızım kendısıne bır şukran borcumuz var, Mıhaıl Gor-
baçov, Sovyetler Bırlığı'nın kökune kıbrıt suyu ekmeseydı,
Turk Ceza Kanunu'ndan 141'ıncı madde kaldırılır mıydı'
7
Ya 142?
Pekı, 142 kalkınca fıkır ozgurluklerıne kavuştuk mu? Her-
kes her ıstedığını yazabılıyor mu?
Yok canım
Iş bu kadar kolay olsaydı, ınsanlık demokrası tanhını yaz-
mak ıçın zorianır mıydı? 'Komünızm tehlıkesı' ortadan kalk-
sa bıle, başka tehlıkeler var
En başta 'Kûrt tehlıkesı'!
Vallahı ınsanın kafası bır kez bozuldu mu, her kapının ar-
dında bır tehlıke' keşfeder Kapı komşumuz, canımız cığerı-
mız, dunya ahret bır kardeşımız Kürt ınsanından korkmaya-
başladık mı, bılın kı bu ışte bır yanlışlık var
•
Demokrasıyı çok sevıyoruz
'Insan hakları' deyınce, akan sular duruyor, hem hukukun
ûstünlûğune kım karşı çıkabılır?
Ancak ben sıze desem kı ıçınde yaşadığımız gunlerde satt
Kurt olduklan ıçın ceza ve tutukevlerınde çıle doldurup gun
sayan yurttaşlar var.
Inanır mısınız
7
Ancak bu söyledığım doğrudur, daha önce bu köşede bır-
kaç kez dıle getırılmıştır Turkıye'nın mapusanelerınde dört
duvar arasında yaşayan 141,142,163'ten sanık tutuklular ve
hukumluler pek unlu 'Terorie Mücadele Kanunu' çıktıktan son-
ra salıverıldıler, ama, Turk Ceza Yasası'nın 125'ıncı madde-
sınden yarg>lanan ya da hukum gıyenler ıçerde yatıyorlar.
Kaç ay geçtı?
Bılemıyorum
Çünkü bız dışardakıler ayları, hattaları, günlerı ıçerdekı-
ler gıbı saymayız
Zaman, dışarda ve ıçerde aynı hızla akmaz.
•
Ya bız dışardakıler ne yapıyoruz?
Unlu 125'ıncı maddeye göre cezalandırmak ıçın yırmıyı aş-
kın mılletvekılının dokunulmazlıklarını kaldırmak ıstıyoruz
Turk Ceza Kanunu gereğınce boluculük suçundan hepsını
asacağız, sıra sıra darağaçları kurup sallandıracağız
Oysa 125'ıncı madde şımdıye değın hep eylemcılere uy-
gulanırdı, şımdı bır adım daha atmak mı ıstıyoruz? Demeç,
konuşma, açıklama ve yazıları da 125'e mı katacağız?
Yazar Ismaıl Beşıkçı 14 kıtap yayımlamış, 13'u ıçın dava
açılmış, savcı, her bır kıtap ıçın 100 mılyon lıra ödenmesını
ıstıyor, adı para cezası değıl, ama düpeduz ceza
Neden''
Nedenı Kurtçulük
1
HEP mılletvekıllerının defterlerını, Beşıkçı'nın kıtaplarını
durmek ıstıyoruz, ama, PKK lıderı Apo, gazete manşetlerın-
de ve televızyon ekranlarında gezınıyor, demeçler venyor
Tam bır kaşkanko
Eğer demokrasıye geçmek ıstıyorsak, bu kaşkarıkoya bır
son vermek gerekmez mı?
Televızyon çağında hıçbır söze, demece, konuşmaya, lafa
ambargo konamaz
ANAP ıktıdarı dönemınde 'Muzır Vasası' çıkarıldı, açık sa-
çık yayınlar toplatıldı, 'mustehcen'den davalar açıldı, ceza-
lar kesıldı Üç beş yıl geçmeden ozel TV'ler Anadolu halkı-
na geceyarısı erotık ya da porno fılm göstermeye başladılar.
Teknolojık devrım her turlu yasak duvannı yıkıyor
Kımılerı dıyor kı
"Lozan, emperyalızmın oldubıttısıdır, Anadolu ıkıye bölûn-
melı, bağımsız Kûrt devletı kurulmalı, TC'yı ıstemıyoruz, Ata-
türk'e duşmanız "
Söylesınler, konuşsunlar, yazsınlar, yayımlasınlar
Anadolu halkı bakalım ne dıyecek"? Sozden, laftan, yazı-
dan, çızıden çekınmeyelım
Halka guvenelım
TEŞEKKÜR
Saynhğımm tanısında gösterdıklen özenden ötürü,
İstanbul Unıversıtesı Cerrahpaşa Tıp Fakültesı İç
Hastalıklan Anabıbm Dah'ndan
Prof. Dr. NAZtF BAĞRIAÇK'a,
Prof. Dr. ALÎ AKENCI'ya,
Doç. Dr. UĞUR GÖRPE'ye,
Doç. Dr. BARIŞ İLERİGELEN'e,
Doç. Dr. ABDULLAH SONSUZ'a,
Dr. SEVTAP SIPAHI FRESKO'ya,
ve amelıyatımı basanyla gerçekleştıren
Doç. Dr. Op. CİHAN URAS'a
ve başhemşıreler GULSEN KİPER ıle NURŞEN
GENÇ'e ve ıyılıklennı görduğum butun hemşu-elere en
ıçten teşekkurlenmı sunarım
MELIH CEV DET ANDAY
KADIKÖY 3. ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ
1991/32
Davacı Berrın Çatalbaş tarafından açılan gaıplık davasmda
İstanbul ıb, Eyup ılçesı, lslambey Mah cılt No 003/20, sayfa 44,
kutuk sıra no 1683'te nufusa kayıtb Hüseyın oğ Rasıme'den olma
1330-1914 doğ KAZIM ÇATALBAŞ'ın 11 Hazıran 1990 yüında kay
bolduğunu, 1990 yılından bu yana hıçbır haber aJınamadığından ve
o tanhten ıtıbaren hayatta olduğuna daır hıçbır emare elde edıleme-
dığınden davacı Berrın Çatalba? tarafından gaıphğıne karar verüme-
sı talep edılımş olmakla, M K'nın 32/2 maddesı gereğınce gaıp oldu-
ğu ıddıa olunun KAZIM ÇATALBAŞ'ı büen ve tanıyan ve adresını
bılen kımseler varsa mahkememızın 1991/32 sayüı dosyasına bır se-
ne ıçınde bıldırmelen ve hayatta ıse duruşma günu olan 6 7 1992 saat
1115'te mahkemede hazır bulundurulması ıçın tebhgat yapıldığının
kendısıne büdınlmesı ılan olunur 6 5 1992
Basın 6030
doqalqaz Doğalgaz konusunda öârenmek istediâiniz her şey için...
gen^enerji •
DOGA '92 Fuarı'nda IGDAŞ standına bekliyoruz!
İGDAŞ görevlileri doğalgaz hakkında İGDAŞ standında sizi doğalgaz
öğrenmek isteaikleriniz için konusunda aydınlatacak video
sizleri bekliyor. filmlerini izleyebilirsiniz.
İsterseniz, bilgisayardan oturduğunuz
yerin doğalgaz programını, doğalgazı
Doğalgazın üstünlüklerini,
nasıl abone olacağınızı öğrenebilir,
İGDAŞ
alıp alamayacağınızı öğrenebilirsiniz. broşürlerimizden edinebilirsiniz.
27 Mayıs 1992 Çarşamba günü boyunca, İGDAŞ'ın panel ve seminerlerinde birlikte olalım.
.§
>- λ ö
1 sli»
£
~§
:3 o
O •r: '5î
d 1 -8
2 1 5-°
u_ O ı
'^ 1